• Sonuç bulunamadı

İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi Ceza Hukuku Özel Hükümler Final Sınavı Soruları (Tek ve Çift Numaralı Öğrenciler

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2022

Share "İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi Ceza Hukuku Özel Hükümler Final Sınavı Soruları (Tek ve Çift Numaralı Öğrenciler"

Copied!
7
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi Ceza Hukuku Özel Hükümler Final Sınavı Soruları (Tek ve Çift Numaralı Öğrenciler - 10.05.2014, 10:00)

Açıklamalar:  Sınav Süresi 3 Saattir. Bir tabaka daha ek kâğıt kullanabilirsiniz.

 Lütfen yazınızın okunaklı, cevaplarınızın gerekçeli olmasına özen gösteriniz.  Suç inceleme yönteminde herhangi bir özellik göstermeyen başlıklarda, bu durumu tespit etmeniz yeterlidir.  Başarılar Dileriz.

Olay I

Emekli olduktan sonra yazlık bir tatil beldesinde pansiyon işletmeye başlayan A, pansiyondaki odalardan bir kısmının kullanım hakkını beş yıl süreyle B, C ve D’ye satar ve ücretini peşin olarak alır. Ancak bir süre sonra ekonomik sıkıntı yaşayan A, uzun zamandır pansiyonunu satın almak isteyen F’nin cazip önerisini kabul ederek, pansiyonu ona satar. Pansiyonun el değiştirmesi nedeniyle haklarını kullanamayan B, C ve D, A’dan ödedikleri paraları geri istemeleri ve fakat bir sonuç alamamaları üzerine kandırıldıklarını ileri sürerek savcılığa başvururlar ve ayrıca bu konuda haber yapması için gazeteci G’ye de durumu anlatırlar. G, “Büyük Yolsuzluk” başlığıyla yayınladığı haberde A’nın memurken zimmetine geçirdiği paralarla alıp işlettiği pansiyonunu kısa sürede devrederek B, C ve D’nin peşin ödedikleri paralardan büyük bir vurgun yaptığını, her iki konunun da yargıda olduğunu belirtir. Haberde ayrıca A’nın özel hayatında da sapık bir kişi olduğu yönünde ifadeler kullanılır. Yapılan yargılama sonucunda A zimmetten mahkum olurken, diğer suçlamadan beraat eder.

Olay II

A bir telekomünikasyon şirketinde saha elemanı olarak çalışmaktadır. Görevi kapsamında baz istasyonlarını kontrol etmekte, yeni yapılan baz istasyonlarının kurulmasında çalışmaktadır. Uzun bir aradan sonra köyüne giderek, orada da baz istasyonun kurulması işlerinde çalışır ve bu esnada aynı köyde yaşayan 14 yaşındaki B’yi görerek çok beğenir. Evlenmek için babası C ile görüştüğünde, kızın çok küçük olduğunu, iki sene sonra orta okulu bitireceği, ondan sonra düşünebilecekleri cevabını alır. Bu cevap üzerine baba C’yi ikna etmek için bir yol arayan A, kendi kurduğu baz istasyonundan baba C’nin ve C’nin eşi D’nin telefon konuşmalarını dinlemeye başlar.

Bu dinlemeler sırasında D’nin başka bir erkekle ilişkisi olduğunu öğrenir ve konuşma içeriğini birebir bir kağıda not alır. Bu arada D de, A’nın ilişkisinden haberdar olduğundan şüphelenerek, A ile arasını iyi tutması gerektiğini düşünür ve A’ya kendisinin kızı ile evlenmesinden memnun olacağını, bu konuda B’yi ikna etmeye çalışacağını söyler. D’nin gayretleri sonrasında baba C, kızının A ile evlenmesine müsaade eder. A, B’nin ailesinin toprak zengini olması nedeniyle olası mirastan müstakbel eşinin pay alabilmesi için resmi nikah da kıyılması için bir yol arar. İlçede nüfus müdürü olan çocukluk arkadaşı E ile durumu görüşür ve B’nin doğum tarihinin değiştirildiği bir nüfus cüzdanı hazırlamasını ister. E’nin de kabul etmesi üzerine A ve E birlikte, B için yeni bir nüfuz cüzdanı hazırlarlar. Nüfus cüzdanında doğum tarihini değiştirdikten sonra da belediyeye evlilik için gerekli başvurular yapılır. Belediye memurları durumu fark etmez ve evlenirler.

Evlendikleri gün A, B ile cinsel ilişkiye girer ve B hamile kalır. Doğum için götürüldükleri hastanede doktorlar, B’nin 18 yaşından büyük olmasının imkansız olduğunu fark ederek, durumu C. Savcılığına bildirirler. Açılan soruşturmada ifadesine başvurulan baba C, kendisinin zaten kızının küçük olması nedeniyle evliliği uygun bulmadığını, ancak karısının ısrarı nedeniyle kabul ettiğini; anne D, kendisinin de 12 yaşında evlendiğini, tüm köyde kızların evlilik yaşının 15 civarı olduğunu, bunda bir kötülük olmadığını; kız B ise rızası ile evlendiğini ve şikayetçi olmadığını söyler.

SORU: Olaydaki fiilleri dikkate alarak, ilgili kişilerin -derslerde incelenen-

hangi suçlar dolayısıyla sorumlu tutulabileceklerini suç inceleme yöntemine

uygun olarak değerlendiriniz.

(2)

TOPLAM: 110 OLAY I

I. A’nın odaların bir kısımının kullanım hakkını 5 yıllığına B, C ve D’ye satmış olmasına rağmen, pansiyonu F’ye satmasının dolandırıcılık suçu bakımından değerlendirilmesi gerekmektedir. (2+1)

A. S Ç N TEMEL UNSURLARI 1. Maddi Unsurlar

a. Konu

 Dolandırıcılık suçunun konusu, herhangi bir malvarlığı değeridir. Olaydaki konu, B, C ve D’nin, pansiyonun 5 yıllık kullanım hakkı için ödedikleri paradır. (1)

b. Fiil ve Netice

Dolandırıcılık suçunun tipik fiili, hileli bir davranış gerçekleştirmektir. Kişileri objektif olarak aldatmaya elverişli tüm hareketler hileli davranış olarak değerlendirilir. (2)

Hileli davranış sonucunda bir kimsenin aldatılması ve aldanmaya ilişkili olarak aldatılanın veya bir başkasının zararına, failin kendisine veya başkasına bir yarar sağlanması gerekir. Aldatma ve yarar sağlama neticeleri ile fiil arasında nedensellik bağlantısının bulunması, neticelerin faile objektif olarak isnad edilebilmesi şarttır.(2)

Olayda her ne kadar ödenen paralar bağlamında yarar sağlama neticesi mevcutsa da bu netice ile nedensellik bağlantısı olan hileli bir davranış ve buna bağlı bir aldanma neticesinin bulunmadığı görülmektedir. (2)

 Olayda 5 yılllık kullanım hakkının varlığına rağmen pansiyonun satılması hareketi, herşeyden önce yarar sağlama neticesinden sonra gerçekleşen bir davranış olup, bu yönüyle yarar sağlama neticesiyle nedensellik bağlantısı yoktur. (2)

 Ancak sonradan gerçekleşen satım hareketi, önceki (yarar sağlama neticesiyle nedensellik bağlantısı olan) kullanım hakkının satılması hareketinin hileli olup olmadığının değerlendirilmesinde rol oynayabilir. Olayda 5 yıllık kullanım hakkının satımı sırasında, yani baştan itibaren pansiyonun bu süre dolmadan devredilme düşüncesi olsaydı ve bu düşünce karşı taraftan saklanarak kullanım hakkı satılsaydı, yapılan hareket hileli davranış olarak değerlendirilebilirdi.(2)

 Fakat pansiyon, yarar sağlandıktan sonra, yeni bir durum olarak ortaya çıkan ekonomik sıkıntıdan ötürü satıldığı için, başta böyle bir düşüncenin, dolayısıyla hileli bir davranışın ve buna bağlı oalrak aldanma neticesinin bulunmadığı anlaşılmaktadır.

 Olayda dolandırıcılık suçunun fiil ve aldanma neticesi gerçekleşmediğinden suç (2) oluşmayacaktır. Diğer unsurların incelenmesine gerek yoktur. B, C ve D’nin sözleşmeye aykırılıktan doğan zararı ancak özel hukuk davasına konu olabilir.(1) II. Gazeteci G’nin yayınladığı haberde kullandığı ifadelerin hakaret suçu bakımından değerlendirilmesi gerekmektedir. (2+1)

A. S Ç N TEMEL UNSURLARI 1. Maddi Unsurlar

a. Konu

 Şeref ve saygınlığına saldırılan kişi suçun konusu olup, olayda suçun konusu şeref ve saygınlığına saldırılan A’dır. (1)

b. Fiil

 Hakaret suçunu oluşturan fiiller, onur, şeref ve saygınlığını rencide edebilecek nitelikte somut bir fiil veya olgu isnat edilmesi veya sövmek suretiyle bir kimsenin onur, şeref ve saygınlığına saldırılmasıdır. Bu hareketler seçimlik niteliktedir. (2)

 Söz konusu fiiller, mağdurun huzurunda veya mağduru muhatap alan sesli, yazılı veya görüntülü bir iletiyle (huzurda hakaret) veya mağdurun gıyabında ve fakat en az üç kişiyle ihtilat ederek (gıyapta hakaret) gerçekleştirilebilir. Bir görüşe göre ihtilat, objektif cezalandırılabilirlik şartıdır.(2)

 Olayda G, yaptığı haberde, A’nın memurken zimmetine para geçirdiğini sürmesi, pansiyonu devrederedek büyük yolsuzluk ve vurgun yaptığını belirtmesi onur, şeref ve saygınlığı rencide edici somut fiil ve olgu isnat etme niteliğindedir. (2)

(3)

 Ayrıca A’nın özel hayatında sapık biri olduğunun ifade edilmesi ise sövmek suretiyle bir kimsenin onur, şeref ve saygınlığına saldırılması özelliğindedir. (1)

 Söz konusu fiiller bir gazetede yayınlanmış olup, gazete mağduru muhatap alan bir ileti değildir. Dolayısıyla fiiller mağdurun gıyabında (gıyapta hakaret) işlenmiş olup, gazetenin ulaştığı kitle itibariyle en az üç kişiyle ihtilat etme unsurun da gerçekleştiği söylenebilir.(1)

c. Fail

 Hakaret suçu herkes tarafından işlenebilen genel bir suç olup, olayda fail, tahkir edici isnatları içeren haberi yayınlayan gazeteci G’dir.

d. Mağdur: Hakaret suçunun mağduru şeref ve saygınlığına saldırılan belirli bir kişidir.

Somut olayda suçun mağduru tahkir edici isnatların açıkça yöneltildiği A’dır.

2. Manevi Unsur

 Hakaret suçu kasten işlenebilir. Kastın maddi unsurları kapsaması gerekir. Gıyapta hakaret bakımından ihtilatın burada olduğu gibi maddi unsur içerisinde ele alınması halinde, kastın ihtilatı da kapsaması gerekir. İhtilatın objektif cezalandırılabilirlik şartı olduğunu kabul eden görüş esas alındığında ise, ihtilat kastın kapsamında değerlendirilmeyecek, failin tahkir edici isnatları kasten yöneltmesi yeterli olacaktır.

İhtilat şartı gerçekleştiği anda da fail cezalandırılacaktır.(2)

 Buna göre olay değerlendirildiğinde, olayda, A’nın gerek tahkir edici ifadeler gerekse gazetenin ilgili kitleye ulaşması bağlamında ihtilat açısından kasten hareket ettiği açıktır. (2)

3. Hukuka Aykırılık nsuru

 Olayda bir hukuka uygunluk nedeni olarak hakkın kullanılması niteliğindeki haber verme hakkının değerlendirilmesi gerekir.

 Haber verme hakkı kapsamında hareket edildiğinden söz edilebilmesi için, haberin verildiği andaki olgular itibariyle (görünüşte) gerçeklik taşıması, yine haberin verildiği tarih itibariyle kamuoyunun gündeminde bulunması yani güncel olması, haberin yayınlanmasında kamusal ilgi ya da yararın bulunması, yapılan haber ile kullanılan ifadeler arasında düşünsel bağın bulunması ve kullanılan ifadelerin ölçülü olması gerekir. (2)

Güncellik: olayın, haber konusu yapıldığı tarih itibariyle kamunun ilgisini çekiyor olması, az veya çok kamunun gündeminde olması hali (1)

Görünüşte Gerçeklik: haberin verildiği andaki zaman, yer, kişi, şekil gibi olgulara göre olumlu ya da olumsuz ispatlanabilecek durumdur (1)

 Kamuyu ilgilendirmesi: ilgili haberin kamu tarafından bilinmesindeki yarar.(1)

Ölçülülük: verilen haberdeki ifadeler ile görünüşte gerçek olan haber arasında ilgi olması ve kullanılan kelimelerin makul olması(1)

 Bu şartlar bakımından olaydaki haber değerlendirildiğinde, A’nın zimmetine para geçirdiği isnadı bakımından, bu konuda yargılamanın olduğu bilgisi dikkate alındığında, görünüşte gerçeklik, güncellik, kamusal ilgi koşullarının bulunduğu, kullanılan ifadeler yönüyle de düşünsel bağ ve ölçülülük koşullarını karşıladığı, dolayısıyla haber verme hakkın kullanılması kapsamında hukuka uygun kabul edilmesi gerektiği sonucuna varılabilir.(2)

 Haberin asıl konusunu teşkil eden pansiyon devriyla ilgili büyük yolsuzluk ve vurgun ifadeleri ise, diğer koşulları genel olarak taşıdığı söylenebilirse de ölçülülük koşulunu karşılamadığı, dolayısıyla haber verme hakkının sınırları dışında kaldığı belirtilebilir

 Nihayet A’nın özel hayatında sapık bir kişiliğe sahip olduğunun ifade edilmesi, (2) haberin konusuyla hiçbir düşünsel bağa sahip olmadığından hukuka uygunluk nedeninin dışında kalmaktadır. (1)

B. S Ç N NİT İ İ NS A I

 Hakaret suçunun alenen işlenmesi cezayı ağırlaştırıcı nitelikli bir unsur olup, aleniyet, fiilin, gerçekleştiği koşullar itibariyle belirli sayıda olmayan birden fazla kişi tarafından algılanabilir olmasını ifade etmektedir. Fiilin, basın yayın organlarıyla işlenmesi de aleniyeti sağladığından nitelikli hal gerçekleşmiştir. (1)

(4)

C. S Ç N Ö O Ş M İÇİM İ

1. Teşebbüs: Teşebbüse ilişkin bir durum bulunmamaktadır.

2. İştirak

 G’ye haber yapması için durumu anlatan B, C ve D, eğer G’nin haberde kullandığı ifadelere dair de bir kastları varsa bu durumda azmettiren olarak sorumlu olacaklardır. Aksi takdirde herhangi bir sorumlulukları bulunmamaktadır. (2)

3. İçtima: İçtimaya ilişkin bir durum bulunmamaktadır.

D. S V C A ANDI I A İ İ İĞİN DİĞ ŞA T A I

Hakaret suçunda, isnadın ispat edilmemiş olması objektif cezalandırılabilirlik şartıdır. Buna göre isnat edilen husus ispat edilmişse cezalandırma söz konusu olmayacak, ispat edilememişse cezalandırılabilirlik gerçekleşecektir. (2)

 Olaydaki isnatlardan, zimmete geçirme isnadı zaten haber verme hakkı sınırları içinde olduğu için suç teşkil etmemektedir. Söz konusu hakkın sınırları dışında kalsaydı, A bu suçtan mahkum olduğu için isnat ispat edilmiş olacak, bu defa objektif cezalandırılabilirk şartı gerçekleşmediği için fiil cezalandırılmayacaktı.(1)

Pansiyonun satışına dair büyük yolsuzluk ve vurgun isnatlarına dair yapılan yargılamada beraat kararı verildiği için, isnadın ispat edilmemiş olması şartı da gerçekleşmiş olacağından, söz konusu isnat nedeniyle ceza verilecektir.(2)

 İsnadın ispatı hakareti oluşturan seçimlik hareketlerden somut fiil ve olgu isnadı bakımından geçerli olup, sövmeyi kapsamamaktadır. Dolayısıyla A’ya yönelik sapık isnadı için objektif cezalandırılabilirk şartının değerlendirilmesine gerek yoktur. (1)

OLAY II

I. A’nın kurduğu baz istasyonundan C ve C’nin eşi D’nin telefon konuşmalarını dinlemesi haberleşmenin gizliliğini ihlal suçu açısından değerlendirilmelidir. (2+1)

A. S Ç N T M NS A I 1. Maddi Unsurlar

a. Konu

 Haberleşmenin içeriğidir. Olayda C ve D’nin telefon konuşmaları suçun konusunu oluşturur. (1)

b. Fiil

 Kişiler arasındaki haberleşmenin gizliliğini ihlal etmektir. Gizliliğin ihlali ise haberleşmenin üçüncü kişiler tarafından öğrenilmesidir. (1)

 Olayda A, C ve D’nin konuşmalarını dinlemek suretiyle fiil unsurunu gerçekleştirmiştir. Ayrıca gizliliğin ihlali okunarak ya da dinlenerek gerçekleştirebilir. Olayda A dinlemek suretiyle gizliliği ihlal etmiştir. (1)

b. Fail

 Herkes bu suçun faili olabilir, olayda suçun faili A’dir.

c. Mağdur

 Suçun mağduru haberleşmenin tarafı olan kişilerdir. Olayda suçun mağduru C ve D’dir.

2. Manevi Unsur

 Bu suç doğrudan kasten ile işlenebileceği gibi olası kast ile de işlenebilir. Olayda A doğrudan kastla hareket etmiştir.

. S Ç N NİT İ İ NS A I

 Bu suçta gizliliğin haberleşme içeriklerinin kaydı suretiyle gerçekleştirilmesi nitelikli unsurdur. Fakat bu kaydın cihaz gibi özel bir aletle yapılması şart değildir, kaydın bir kâğıtla yazılı hale getirilmesi de kaydetme sayılır. Olayda A’nın D ile ilgili konuşma içeriğini birebir kâğıda not almasıyla nitelikli hal oluşmuştur. (1)

 Bu suç bakımından bir diğer nitelikli unsur, suçun belli bir meslek ve sanatın sağladığı kolaylıktan yararlanmak suretiyle işlenmesidir. Olayda A’nın bir telekomünikasyon firmasında saha elemanı olarak çalışması nedeniyle bu nitelikli unsur da oluşmuştur. (1)

(5)

C. S Ç N Ö O Ş M İÇİM İ

1. Teşebbüs: Teşebbüse ilişkin bir durum bulunmamaktadır.

2. İştirak: İştirake ilişkin bir durum bulunmamaktadır.

3. İçtima

 Haberleşmenin gizliliğini ihlal suçu, özel hayatın gizliliğini ihlal suçunun özel bir işleniş biçimidir. Bu itibarla suçlar arasında genel-özel norm ilişkisi (görünüşte içtima) vardır. Faile ayrıca özel hayatın gizliliğini ihlal suçundan ceza verilmez (EK 1)

 Olayda A, hem C’nin hem de D’nin telefon konuşmalarını bir çok kere ayrı ayrı dinlemiştir. Hem C’nin, hem de D’nin telefonlarını dinlemesi

bir suç işleme kararının icrası kapsamında, değişik zamanlarda bir kişiye karşı aynı suçun birden fazla işlenmesi durumu, yani zincirleme suç hükümleri söz konusudur.

(2)

Dolayısıyla gereke C’nin ve gerekse D’nin telefonlarını dinlemesi bakımından C ve D bakımından ayrı ayrı zincirleme suç hükümleri uygulanacaktır.

(2) D. S V C A ANDI I A İ İ İĞİN DİĞ ŞA T A I

 Olayda bu kapsamda değerlendirilecek bir durum bulunmamaktadır.

II. A ve E’nin birlikte B için nüfus cüzdanı hazırlamaları (kamu görevlileri tarafından işlenebilen) resmi belgede sahtecilik suçu kapsamında değerlendirilmelidir. (2+1)

A. S Ç N T M NS A I 1. Maddi Unsurlar

a. Konu

 Belge, olayları nakleden, içerdiği irade beyanları hukuken değer taşıyan ve muayyen kimse tarafından oluşturulan her türlü yazı olarak tanımlanabilir. Türü itibariyle de resmi ve özel belge olarak ikiye ayrılır. (1)

 Resmi belge, kamu görevlisi tarafından görevi gereği düzenlemeye yetkili olduğu belge olmalıdır. (1)

 Olayda sahtecilik yapılan belge bir kamu görevlisi tarafından hazırlanabilen nüfuz cüzdanıdır. Dolayısıyla suçun konusu olaydaki resmi belge yani nüfus cüzdanıdır. (2) b. Fiil

 Resmi belgede sahtecilik suçu seçimlik hareketli bir suç tipidir. Suçun seçimlik hareketlerini; resmi bir belgeyi sahte olarak düzenlemek, gerçek bir resmi belgeyi başkalarını aldatacak şekilde değiştirmek, gerçeğe aykırı olarak belge düzenlemek veya sahte resmi belgeyi kullanmak oluşturur. (2)

 Olayda başkasının yazısını veya imzasını taklit etme, dolayısıyla sahte olarak düzenleme hareketi ya da gerçek belgeyi değiştirme hareketleri söz konusu değildir.

Olayda, B’nin yaşı belgenin içeriğine olduğundan farklı yazmış, dolayısıyla gerçeğe aykırı bir resmi belge düzenlenmiştir (fikri sahtecilik). Fiil unsuru gerçekleşmiştir. (2) c. Fail

 Suça konu belgeyi görevi gereği düzenlemeye yetkili olan kamu görevlisidir. Bu yönüyle özgü bir suçtur. Kamu görevlisi olmayan kişiler bu suça ancak şerik olarak iştirak edebilirler. (1)

 Olayda E, nüfus müdürü olarak nüfus cüzdanını düzenlemeye yetkili bir kamu görevlisi olarak suçun failidir. A’nın durumu iştirakte değerlendirilecektir. (1) d. Mağdur

 Resmi belgede sahtecilik suçunun mağduru kamu, toplumu oluşturan herkestir.(1) 2. Manevi Unsur

 Bu suç kasten işlenebilir. Olayda A ve E kasten hareket etmektedirler.

. S Ç N NİT İ İ NS A I

 Olayda herhangi bir nitelikli unsur bulunmamaktadır.

C. S Ç N Ö O Ş M İÇİM İ

(6)

1. Teşebbüs: Teşebbüse ilişkin bir durum bulunmamaktadır.

2. İştirak

 Olayda A’nın, E’den nüfus cüzdanı hazırlamasını istemesi ile cüzdanı onunla birlikte hazırlaması fiilleri iştirak kapsamında değerlendirilmelidir. A’nın E’ye yönelik talebi, E’de suç işleme düşüncesini oluşturması itibariyle azmettiren olarak suça iştirakini sonuçlayacaktır. (1)

 Cüzdanı birlikte hazırlama fiili ise, her ne kadar birlikte suç işleme kararı ve suçun icrası bakımından bir hakimiyet tesisi niteliğinde olsa da, bu suçun kamu görevlilerine özgü olması yönüyle A bu suçun müşterek faili olamaz, azmettiren veya yardım eden olarak sorumluluğu gündeme gelebilir. Belgenin birlikte düzenlenmesi bakımından A’nın yardım eden olarak sorumluluğu söz konusu olur. (2)

3. İçtima

 Olayda sahte olarak hazırlanan nüfus cüzdanının kullanıldığı bilgisine yer verilmiştir.

A, nüfus cüzdanı ile belediyeye başvurmuş ve belge kullanılmıştır. Bu durum görünüşte içtima kapsamında, tüketen - tüketilen norm ilişkisi bağlamında cezalandırılmayan sonraki hareket olarak değerlendirilir. Seçimlik hareketli suçlarda, ilk seçimlik hareketin yapılmasıyla suç oluşur, sonraki hareketler kural olarak cezalandırılmaz. Suçların çokluğu görünüştedir, gerçekte tek suç işlenmiş kabul edilir. (2)

 Fakat birden fazla seçimlik hareketin yapılmış olması cezanın belirlenmesinde dikkate alınabilecektir. (1)

D. S V C A ANDI I A İ İ İĞİN DİĞ ŞA T A I

 Olayda bu kapsamda değerlendirilecek bir durum bulunmamaktadır.

III. Olayda C ve D’nin, kızları 14 yaşındaki B’yi A ile evlendirmeleri sonucu, A ve B’nin cinsel ilişkiye girmeleri çocukların cinsel istismarı suçu bakımından değerlendirilmelidir.

(2+1)

A. S Ç N T M NS A I 1. Maddi Unsurlar

a. Konu ve Mağdur

Cinsel dokunulmazlığı ihlal edilen çocuk suçun konusu ve mağdurudur.

Olayda konu ve mağdur, 14 yaşında olan B’dir. (1) b. Fiil

Çocuğun cinsel yönden istismar edilmesi, bu suçun hareket unsurunu oluşturur.

 Cinsel istismar suçunu oluşturan fiiller ise çocukların yaşına göre değişmektedir.

Buna göre, 15 yaşını tamamlamamış (1. grup) ve 15 yaşını tamamlamış olmakla birlikte, fiilin hukukî anlam ve sonuçlarını kavrayamayan (mümeyyiz olmayan, 2.

grup) çocuklara yönelik her türlü cinsel davranış hareket unsurunu oluştururken, 15 yaşını tamamlamış ve mümeyyiz olan (3. grup) çocuklara karşı ise cebir, tehdit, hile ve iradeyi etkileyen nedenlere dayalı olarak gerçekleştirilen cinsel davranışlar bu suçu oluşturur. (3)

 Olayda B, birinci grup çocuktur. Bu grupta yer alan çocuklara yönelik her türlü cinsel davranış rızai de olsa cinsel istismar suçunu oluşturur. Dolayısıyla B’nin rızasının olduğunu beyan etmesi herhangi bir önem taşımamaktadır. Olayda A ve B’nin cinsel ilişkiye girmeleri ile fiil unsuru oluşmuştur. (1) (Öğrenci, fiilde yazılan bu hususlara suçun konusunda da yer vermiş olabilir)

c. Fail

 Olayda suçun faili A’dır.

2. Manevi Unsur

 Cinsel istismar suçu yalnızca kasten işlenebilir. Kastın maddi unsurları ve bu bağlamda suçun konusunun ve mağdurun çocuk olduğunu da kapsaması gerekir.

3. Hukuka Aykırılık nsuru

 Olayda herhangi bir hukuka uygunluk nedeni bulunmamaktadır.

. S Ç N NİT İ İ NS A I

(7)

 Cinsel istismarın vücuda organ veya sair bir cisim sokulması suretiyle gerçekleştirilmesi daha ağır cezayı gerektiren nitelikli bir haldir. Olayda cinsel ilişkinin gerçekleşmiş olması sebebiyle nitelikli hal mevcuttur. (1)

 Olayda ayrıca B’nin hamile kaldığı bilgisine yer verilmiştir. Bu husus netice sebebiyle ağırlaşmış hal olarak, suç sonucunda mağdurun beden veya ruh sağlığının bozulmasını gündeme getirebilir. Fakat bu ağır neticenin oluşabilmesi için mağdur üzerinde kalıcı bedeni veya ruhi bozuklukların ortaya çıkması gerekir. Hamile kalmak bu kapsamda ağır netice olarak değerlendirilemeyecektir. (1)

C. S Ç N Ö O Ş M İÇİM İ

1. Teşebbüs: Teşebbüse ilişkin bir durum bulunmamaktadır.

2. İştirak

 Olayda baba C ve anne D’nin iştirak statüsünün belirlenmesi gerekecektir.

Zira olayda cinsel istismar sonucunu doğuracak evlenme ve cinsel ilişkiye girme fiiline çocuk B’nin anne ve babası rıza göstermişlerdir. (1)

 Annenin fiilinin azmettirme olarak değerlendirilmesi mümkün değildir.

Çünkü suçun faili olan A’nın zaten suç işleme düşüncesi mevcuttur. (1)

 Bu kapsamda anne ve babanın fiilleri yardım etmek olarak değerlendirilecek ve C ve D yardım eden olarak sorumlu olacaklardır. Ancak anne D’nin sorumluluğu bakımından, kusurluluğun ayrıca değerlendirilmesi gerekir. (1) 3. İçtima: İçtimaya ilişkin bir durum bulunmamaktadır.

D. S V C A ANDI I A İ İ İĞİN DİĞ ŞA T A I

Olayda baba B ve C bakımından kusurluluğu etkileyen nedenlerden haksızlık hatası gündeme gelebilecektir. (1)

 Buna göre işlediği fiilin haksızlık oluşturduğu hususunda kaçınılmaz hataya düşen kişi cezalandırılmaz. Hatanın kaçınılmazlığı değerlendirilirken de kişinin bireysel özellikleri, sosyal hayatı, eğitim seviyesi gibi koşullarının dikkate alınması gerekmektedir. (2)

 Baba B’nin savunması bu kapsamda kaçınılamaz olarak değerlendirilemeyecektir.

Zira çocuğunun evlenmesine, A’nın henüz küçük olduğu gerekçesi ile müsaade etmemiştir. (1)

 Anne D’nin savunması dikkate alındığında hatasının kaçınılamaz olduğu tartışılabilecektir. Buna göre anne D’nin hatası, yaşadığı çevre ve sosyal koşullar dikkate alındığında kaçınılamaz olarak kabul edilebilecektir. Zira bazı yörelerde erken evlilik yaygın olup eğitim düzeyi de dikkate alındığında bazı ebeveynler çocukları bakımından yapılan erken evliliği de normal kabul edip herhangi bir haksızlığın gerçekleştiğini düşünemeyebilir. (2)

Nitekim anne D savunmasında 12 yaşında evlendiğini, tüm köyde kızların evlilik yaşının 15 civarı olduğunu, bunda bir kötülük olmadığını belirtmiştir. D’nin yaşadığı köyde erken evlilik yaygın olup söz konusu olaya kadar da herhangi bir sorun çıkmadığı dikkate alındığında D’nin hatası kaçınılmaz kabul edilebilir. (2)

Ancak somut olay dikkate alındığında A’nın kendisinin başkası ile ilişkisinden haberdar olduğundan şüphelendiği için A ile arasını iyi tutmak için böyle bir evliliğe müsaade ettiği görülmektedir. Ayrıca olayda eşi C’nin kızlarının yaşının küçük olması nedeniyle evlenemeyeceğini belirtip karşı çıkmasına ve D’nin eşi C’yi ikna ettiğine yer verilmiştir. (2)

Dolayısıyla kızları B’nin erken evlenmesine müsaade etmeleri bakımından meydana gelen haksızlığın bilincinde olduğu ve hatasının kaçınılmaz olmadığı belirtilebilir. Bu durumda hatası kaçınılabilir olduğundan D’ye ceza verilir ancak söz konusu hata cezasının belirlenmesinde dikkate alınabilir. (2)

Referanslar

Benzer Belgeler

a)Tanıklara soruşturma evresinde kolluk, cumhuriyet savcısı ve sulh ceza hâkimi; kovuşturma evresinde hâkim veya mahkeme yemin verdirir. b)Mağdur çocukların

 Mağdurun vücudu üzerinde iç beden muayenesi yapılabilmesine; sağlığını tehlikeye düşürmemek ve cerrahî bir müdahalede bulunmamak koşuluyla;

“değiştirmek”; ikincisi ise “açığa vurmak”tır. Açığa vurma, tek başına veya topluca; hem kamusal hem özel alanda olabilir. Açığa vurma, öğretim, ibadet,

GEREKÇE: Diğer sayılan yüksek mahkemelerin hepsinin ilk derece mahkemesi görevleri vardır. Uyuşmazlık Mahkemesi, ancak iki mahkemenin görev veya yetki uyuşmazlığı

Çocuk kavramından TCK m. 6 gereğince henüz on sekiz yaşını doldurmamış kişi anlaşılmalıdır. Doktrindeki bir görüş, bu ifadeden hareket ederek kişinin, reşit

Dünya Ticaret Örgütü Hukuku, Avrupa İnsan Hakları Hukuku, Kamu İhale Hukuku, Uluslararası Finans Kuruluşları ve Kalkınma Hukuku, Kamu-Özel Sektör İşbirliği:

Kamu Hukuku ve Özel Hukuk Yüksek Lisans Programımız, hukuk alanındaki küresel çalışmalara odaklanarak, seçkin bir araştırma siciline sahip üstün nitelikli öğretim

Telekomünikasyon yoluyla yapılan iletişimin denetlenmesi sırasında, yapılmakta olan soruşturma veya kovuşturmayla ilgisi olmayan ve ancak, 135 inci Maddenin altıncı