• Sonuç bulunamadı

İlköğretim görsel sanatlar dersinde akıllı tahta kullanımının öğrenci başarısına etkisi

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "İlköğretim görsel sanatlar dersinde akıllı tahta kullanımının öğrenci başarısına etkisi"

Copied!
100
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

i

EĞİTİM BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ

GÜZEL SANATLAR EĞİTİMİ ANA BİLİM DALI

RESİM İŞ EĞİTİMİ BİLİM DALI

İLKÖĞRETİM GÖRSEL SANATLAR DERSİNDE AKILLI TAHTA

KULLANIMININ ÖĞRENCİ BAŞARISINA ETKİSİ

YÜKSEK LİSANS TEZİ

Hazırlayan

Büşra AKGÜL

Ankara Kasım, 2013

(2)

ii

EĞİTİM BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ

GÜZEL SANATLAR EĞİTİMİ ANA BİLİM DALI

RESİM İŞ EĞİTİMİ BİLİM DALI

İLKÖĞRETİM GÖRSEL SANATLAR DERSİNDE AKILLI TAHTA

KULLANIMININ ÖĞRENCİ BAŞARISINA ETKİSİ

YÜKSEK LİSANS TEZİ

Hazırlayan

Büşra AKGÜL

Danışman: Yrd. Doç. Dr. Güzin ALTAN AYRANCIOĞLU

Ankara Kasım, 2013

(3)

i

Büşra AKGÜL ’ün ‘İlköğretim Görsel Sanatlar Dersinde Akıllı Tahta Kullanımının Öğrenci Başarısına Etkisi’ başlıklı tezi 14/01/2014 tarihinde, jürimiz tarafından Eğitim Bilimleri Enstitüsü Güzel Sanatlar Ana Bilim Dalı Resim-İş Öğretmenliği Ana Bilim Dalında Yüksek Lisans tezi olarak kabul edilmiştir.

Adı Soyadı İmza

Üye(Tez Danışmanı):Yrd. Doç Güzin ALTAN. AYRANCIOĞLU ………

Üye: Yrd. Doç. Mehmet ŞEREN ………...

(4)

ii

etkili olan teknolojinin eğitim hayatını etkilememesi düşünülemez. Teknolojinin hızla gelişiyor olması hayatın birçok alanında kolaylık sağlamaktadır. Bundan dolayı teknolojik gelişmelerin de eğitim üzerindeki etkisi düşünülmeli ve bu gelişmelerden yararlanılmalıdır. Hayata bu kadar kolaylık sağlayan teknoloji neden eğitim alanındaki sıkıntılara kolaylık sağlamasın. Önemli olan teknolojik gelişmeleri takip ederek, eğitim hayatına geçirebilmek.

Eğitimde kullanılabilen ilk teknolojik araç tepegöz daha sonra bilgisayar ve projeksiyon olmuştu. Son yıllarda eğitim ortamına yeni giren araç akıllı tahtalar oldu. Bu araç smartboard, interactive whiteboard, electronicboard isimleri ile anılmaktadır.

Akıllı tahtaların eğitim ve öğretimdeki etkisinin incelendiği bu çalışma, Görsel Sanatlar eğitimi veya interaktif akıllı tahta kullanımına yönelik gelecekte yapılacak diğer çalışmalara faydalı olması beklenmektedir.

Yapılan araştırma da desteklerini esirgemeyen tez danışmanım Yrd. Doç. Güzin A. AYRANCIOĞLUNA, Sincan İl Genel Meclisi İlköğretim Okuluna ve en önemlisi her anımda bana destek olan aileme, okul müdürüme, iş arkadaşlarıma ve desteğini hiç esirgemeyen dayıma teşekkürü borç bilirim.

Büşra AKGÜL

(5)

iii

KULLANIMININ ÖĞRENCİ BAŞARISINA ETKİSİ

AKGÜL, Büşra

Yüksek lisans, Resim-İş Eğitimi Bilim Dalı

Tez Danışmanı: Yrd. Doç. Dr. Güzin ALTAN AYRANCIOĞLU Kasım-2013,89 sayfa

Tezimizde yapılan araştırmanın amacı Görsel Sanatlar dersinde akıllı tahta kullanımının İlköğretim ikinci kademe öğrencilerinin ders başarısına olan etkisinin incelenmesidir. Ankara İl Milli Eğitim Müdürlüğünden alınan resmi izin belgesiyle Sincan İl genel Meclisi İlköğretim Okulu’nda yapılan akıllı tahta teknolojisinin görsel sanatlar dersinde öğrencilerin ders başarısına olan etkisi araştırılmaya çalışılmıştır. Araştırma 2012-2013 eğitim öğretim yılında bir grup yedinci sınıf öğrencisi ile yürütülmüştür.

Yapılan araştırma Tek Grup Öntest(uygulama)-Sontest(uygulama) modelindedir. Araştırma dört basamaktan oluşmaktadır. İlk basamağında klasik anlatım yöntemi kullanılarak Sanatsal Düzenleme İlke ve Elemanları konusu anlatılmıştır. Çalışmanın ikinci basamağında ise öğrencilere uygulama çalışması yaptırılmıştır. Üçüncü basamağında akıllı tahta kullanılarak aynı konu tekrar anlatılmış ve çalışmanın son basamağında uygulama çalışması yaptırılmıştır. Araştırmanın sonucunda öğrencilerin uygulama çalışmaları akademisyenler tarafından değerlendirilmiştir. Değerlendirilen uygulamalar istatistik programında incelenmiştir.

İlköğretim okulunda yapılan çalışmalar sonucunda elde edilen ham veriler SPSS programı kullanılarak analiz edilmiştir. Elde edilen sonuçlarda, Sanatsal Düzenleme İlke ve Elemanları Konusunun akıllı tahta ile anlatılmasıyla öğrencilerin başarılarında önemli bir artış görülmüştür. Aynı zamanda öğrencilerin ders motivasyonunu artıran bir etmen olarak akıllı tahtanın eğitim öğretimde faydalı bir eğitim aracı olduğu gözlemlenmiştir.

(6)

iv

ELEMENTARY ART LESSONS AKGÜL, Büşra

Master Thesis, Resim-İş Eğitimi Bilim Dalı

Thesis Advisor: Assoc.Prof. Güzin ALTAN AYRANCIOĞLU November-2013, 89 pages.

The aim of the research in this thesis is to evaluate the usage of smartboard in art lessons in the second part of elementary schools. The other purpose in this study is to examine the success rate of the students where in the class the smartboard is using as an education instrument. With the official permission taken from ANKARA İL MİLLİ EĞİTİM MÜDÜRLÜĞÜ, this research and investigation has been done on a group of 7th grade students in the elementary school, SİNCAN İL GENEL MECLİSİ İLKÖĞRETİM OKULU.

This study comprises three education models: pre-application, post-application and experimental pattern models. There are also four main steps in this study. In first step, ‘’Artistic Arangamed Principle and Component’’ is taught to the students by teacher who is using classical teaching methods in the class. In the second step, the application part of the previous step is done by the students in the same class. In the third step, ‘’Artistic Arangamed Principle and Component’’ is taught again to the students by the teacher who is using smartboard technology. And finally at the last step, the application of the third step is done by the same students. At the end of all applications steps which have been done in the class, the study has been evaluated and examined in the computer software programs by the help of academicians.

The raw data taken from the applications in the elementary school has been analyzed by using the SPSS software program. In the experimental results, it has been seen that there is a meaningful increase in the student success in‘’Artistic Arangamed Principle and Component’’. In addition, the usage of smartboard technology results a motivation and a gradual increase in the understanding the art lessons.

(7)

v

ÖNSÖZ ... ii

ÖZET ... iii

ABSTRACT ... iv

GRAFİKLER LİSTESİ ... viii

ŞEKİLLER LİSTESİ ... ix 1. GİRİŞ ... 1 1.1. Problem Durumu ... 4 1.1.1 Alt Problemler ... 4 1.2. Araştırmanın Amacı ... 5 1.3. Araştırmanın Önemi ... 6 1.4. Araştırmanın Sınırlılıkları ... 6 1.5. Varsayımlar ... 7 1.6. Tanımlar ... 7 2. İLGİLİ ARAŞTIRMALAR ... 12 KAVRAMSAL ÇERÇEVE ... 19

1. GÖRSEL SANATLAR EĞİTİMİNİN ÖNEMİ ... 19

1.1. Görsel Sanatlar Eğitiminde Teknolojinin Yeri ve Önemi ... 22

1.2. Tasarım İlke ve Elemanları ... 24

(8)

vi

2.1. Akıllı Tahta Nedir? ... 40

2.2. Akıllı Tahta Çeşitleri ... 41

2.3. Fatih Projesi Kapsamında Kullanılan Akıllı Tahta ... 42

2.4. Akıllı Tahtanın Özellikleri ... 43

3.YÖNTEM ... 46

2.1. Araştırmanın Modeli ... 46

2.2. Evren ve Örneklem ... 46

2.3. Verileri Toplama Teknikleri ... 46

2.4. Verilerin Analizi ... 47

4. BULGULAR VE YORUM ... 48

4.1.Ön Test- Son Test Verilerinin Dağılımı ... 48

5.SONUÇ VE ÖNERİLER ... 77

Öneriler ... 80

KAYNAKÇA ... 81

Ek-2: Uygulama sonrası değerlendirme ölçeği – Ön Uygulama ... 86

(9)

vii

Tablo 2. Nokta Değişkeni İçin Akıllı Tahta Uygulamasının Etkisinin Testi ... 52

Tablo 3. Biçim Değişkeni İçin Akıllı Tahta Uygulamasının Etkisinin Testi ... 54

Tablo 4. Aralık Değişkeni İçin Akıllı Tahta Uygulamasının Etkisinin Testi ... 56

Tablo 5. Renk Değişkeni İçin Akıllı Tahta Uygulamasının Etkisinin Testi ... 58

Tablo 6. Leke Değişkeni İçin Akıllı Tahta Uygulamasının Etkisinin Testi ... 60

Tablo 7. Doku Değişkeni İçin Akıllı Tahta Uygulamasının Etkisinin Testi ... 62

Tablo 8. Mekan Değişkeni İçin Akıllı Tahta Uygulamasının Etkisinin Testi ... 64

Tablo 9. Denge Değişkeni İçin Akıllı Tahta Uygulamasının Etkisinin Testi ... 66

Tablo 10. Vurgu Değişkeni İçin Akıllı Tahta Uygulamasının Etkisinin Testi ... 68

Tablo 11. Ahenk Değişkeni İçin Akıllı Tahta Uygulamasının Etkisinin Testi ... 70

Tablo 12. Değişiklik Değişkeni İçin Akıllı Tahta Uygulamasının Etkisinin Testi ... 72

Tablo 13. Hareket Değişkeni İçin Akıllı Tahta Uygulamasının Etkisinin Testi ... 74

(10)

viii

Grafik 2. Nokta Değişkeni Akıllı Tahta Uygulama Öncesi ve Sonrası Puanları ... 51

Grafik 3. Biçim Değişkeni Akıllı Tahta Uygulama Öncesi ve Sonrası Puanları ... 53

Grafik 4. Aralık Değişkeni Akıllı Tahta Uygulama Öncesi ve Sonrası Puanları ... 55

Grafik 5. Renk Değişkeni Akıllı Tahta Uygulama Öncesi ve Sonrası Puanları ... 57

Grafik 6. Leke Değişkeni Akıllı Tahta Uygulama Öncesi ve Sonrası Puanları ... 59

Grafik 7. Doku Değişkeni Akıllı Tahta Uygulama Öncesi ve Sonrası Puanları ... 61

Grafik 8. Mekan Değişkeni Akıllı Tahta Uygulama Öncesi ve Sonrası Puanları ... 63

Grafik 9. Denge Değişkeni Akıllı Tahta Uygulama Öncesi ve Sonrası Puanları ... 65

Grafik 10. Vurgu Değişkeni Akıllı Tahta Uygulama Öncesi ve Sonrası Puanları ... 67

Grafik 11. Ahenk Değişkeni Akıllı Tahta Uygulama Öncesi ve Sonrası Puanları ... 69

Grafik 12. Değişiklik Değişkeni Akıllı Tahta Uygulama Öncesi ve Sonrası Puanları ... 71

Grafik 13. Hareket Değişkeni Akıllı Tahta Uygulama Öncesi ve Sonrası Puanları ... 73

(11)

ix

(12)

1. GİRİŞ

21.yüzyıla girerken, içinde yaşadığımız dünyada oldukça hızlı teknolojik gelişmelere şahit olmaktayız. Bu hıza uyum sağlayabilmek için, çağa uygun yeni düzenlemeler yapılmalı ve yaşantımızı bu yeni düzene göre ayarlamalıyız (Şimşek, 2002: 5).

Günümüzde bu hızlı değişime ayak uydurmak oldukça zor hale gelmiştir. Her geçen gün yenilenen teknoloji, günlük yaşamı ve insanlar arası ilişkileri de derinden etkilemiştir. Teknolojiyle bu kadar iç içe oluşumuz sadece hayatımızı değil eğitim sistemimizi de etkilemiştir. Artık bilgiye ulaşmak ve bilgiyi insanlara sunmak daha kolay hale gelmiştir.

‘’Eğitimin kalitesini artıracak olan teknoloji destekli ve teknoloji tabanlı öğretim ortamları hazırlamak 21. Yüzyıl toplumları için kaçınılmaz görünmektedir ‘’(Akpınar, 1999: s. önsöz). Bundan dolayı teknoloji destekli eğitim; bilgiye daha kolay ulaşmayı, bilgiyi öğrencilere daha farklı ve etkileyici bir ortamda sunabilmeyi sağlamakta ve en önemlisi de zamanın daha iyi kullanılmasına yardımcı olmaktadır.

Mesleki eğitimde aldığı bilgilerle yetinen öğretmenin yerini; araştıran, gelişmelere uyum sağlayan, sürekli kendisini yenileyen, günün şartlarına uygun bilgi ve teknik donanıma sahip olan, ufku açık öğretmen almıştır(Vural, 2004: 27).

Bilgisayar destekli öğretim; bilgisayarın öğretimde öğrenmenin meydana geldiği bir ortam olarak kullanıldığı, öğretim sürecini ve öğrencinin derse ilgisini güçlendiren, öğrencinin kendi öğrenme hızına göre yararlanabileceği, kendi kendine öğrenme ilkelerinin bilgisayar teknolojisiyle birleşmesinden oluşmuş bir öğretim yöntemidir(Uşun, 2000: 52).

Bilim ve teknoloji alanında hızlı bir gelişmenin yaşandığı çağımızda, sanat eğitimi ve öğretimi içerisinde teknoloji de yer almalıdır. Öğrenciler; bilgisayar ile değişen ve gelişen sanat olaylarını takip edebilmeli… bilgisayar destekli tasarımlarla da kendini ifade edebilmelidir(Buyurgan, 2007: 21).

(13)

Okullarda bilgisayar, öğrenim sürecinin verimli kullanılmasına olanak sağlar ve öğrenmeyi geliştirir. Sınıfta konuşan, yazdıran, gösteren klasik öğretmen etkisini zayıflatır, onları geleneksel yaklaşımdan kurtarır, öğrencinin doğal öğrenme içgüdüsüne yanıt veren bir sisteme dönüştürür (Artut, 2009: 141).

Akıllı tahtalar, eğitim teknolojisi dünyasında son yıllarda büyük gelişme gösteren yeni bir kavram olup, uzaktan eğitim ya da uzaktan bilgiye ulaşmada etkin çözümlerden biridir. Bazı eğitim kurumlarımız dünyadaki tüm gelişmeleri olduğu kadar gelişen teknolojiyi de yakından takip etmek, daha hızlı, pratik eğitim sağlamak amacıyla bilgisayar sistemi ile donatılmış akıllı tahtalar ile eğitimlerini sürdürmeye özen göstermektedirler. Avrupa’da ve Amerika’da yaygın olarak kullanılan akıllı tahtaların kurulumu ve kullanımı kolay, projektörle kullanımda daha da aktif rol oynayan öğretmen ve öğrencinin zamanını en iyi şekilde değerlendirmesine olanak sağlayan, bilgi akışını hızlandıran eğitim araçlarıdır (Ekici, 2008: 2).

Fatih projesi olarak yürütülen bu çalışmanın açılımı; Fırsatları Arttırma ve Teknolojiyi İyileştirme Hareketi’dir. 22 Kasım 2010 tarihinde Başbakan, Milli Eğitim Bakanı ve Ulaştırma Bakanı tarafından imzalanmıştır.

MEB ve Ulaştırma Bakanlarınca ortak yürütülecek proje ile her öğrenci bilgisayarı kendi sınıfında kullanacak. Orta öğretimde başlatılan ve üç yılda tamamlanacak proje ile 40 bin okuldaki 570 bin dersliğe diz üstü bilgisayar, projeksiyon cihazı, internet ve çok amaçlı yazıcı ve akıllı tahta sağlanacaktır (Bil. Der, 2010: 19). Fatih Projesi’nin amacı; Türkiye’nin her yerinde, sosyoekonomik durumu ne olursa olsun bütün öğrencilerin bilişim teknolojisi olanaklarından yararlanmasını sağlamaktır. Bu amaç doğrultusunda 600 bin öğretmene akıllı tahta kullanımı için eğitim verilmiş ve öğretim programları ders içeriklerine uyumlu hale getirilerek derslerde akıllı tahta kullanımı sağlanmıştır.

Ders esnasında kullanılan görsel materyaller; öğrencinin ilgisini ve motivasyonunu arttırır, öğrenilenin daha kolay akılda kalmasına yardımcı olur. Akıllı tahtalarda ses ve görüntü birlikte kullanıldığı için görerek ve işiterek gerçekleşen öğrenme ile bilgi daha kalıcı hale gelmektedir. Özellikle Görsel Sanatlar Dersi’nin

(14)

temelini oluşturan görsel materyallerin akıllı tahta ile öğrencilere sunulması dersin işlenişini daha pratik hale getirmektedir. Ayrıca Görsel Sanatlar Eğitimi’nde, ders süresinin az olması, dersin daha verimli şekilde geçirilebilmesi için zamanın çok iyi kullanılmasını gerektirmektedir.

Görsel ve işitsel araçların kullanımında; güdülemenin arttırılması, dikkati-ilgiyi çekme, bir konunun belirlenmesinde zamandan tasarruf, plastik düşüncelerin hayata geçirilmesi, karmaşık düşünceleri sadeleştirmek-netleştirmek gibi yararları vardır (Artut, 2009: 139).

Görsel Sanatlar Eğitimi Türkiye’de ilköğretimlerde geleneksel eğitimle, teknoloji kullanılmadan anlatım, gösterme ve uygulama yöntemiyle öğretilmektedir. Oysa günümüzde ilköğretim okullarında fen bilgisi, matematik gibi dersler teknoloji yardımıyla anlatılmaktadır. Ancak görsel sanatlar dersinin teknolojinin kullanılmasına en elverişli ders olmasına rağmen bu yeterince uygulanmamaktadır. Özellikle bu teknolojilerden en vazgeçilmezi bilgisayar teknolojisidir. Kaldı ki bu alanda yapılan çalışmalarda bilgisayar destekli eğitim geleneksel eğitim yöntemi ile karşılaştırıldığında başarının daha yüksek olduğu gözlenmiştir (Yiğitel, 2009: 3).

Akıllı tahtalar sunumları, videoları, bilgisayardaki her türlü dökümanı görsel olarak öğrencilere sunabilmeyi sağlayan kullanışlı bir araçtır. Görsel materyallerin öğrencilere daha hızlı aktarılacak olması, hem öğrenmeyi kalıcı hale getirecek hem de zamanı daha iyi kullanmaya yardımcı olacaktır. Görsel sanatlar dersini farklı kılan dersin sözlerle değil, görsel materyaller ve resimlerle anlatılıyor olmasıdır. Akıllı tahtalar bu işi yapmaya yardımcı olacak önemli bir araçtır.

Akıllı tahtaların bu zengin görsel donanımları görsel sanatlar dersi için büyük önem taşımaktadır.

(15)

1.1. Problem Durumu

Yurt içinde ve yurt dışında eğitimde akıllı tahta kullanımına ilişkin bir çok araştırma yapılmıştır. Bu araştırmalar öğrencinin ders başarısı, motivasyonu vb konular üzerinde incelenmiştir. Örneğin, Ekici(2008), yapmış olduğu ‘Akıllı Tahta Kullanımının İlköğretim Öğrencilerinin Matematik Başarılarına Etkisi’ konulu yüksek lisans tez çalışmasında araştırmanın amacı Akıllı Tahta Kullanımının İlköğretim 6. Sınıf Öğrencilerinin Matematik Başarılarına etkisinin olup olmadığını incelemiştir. Sonuç olarak yapılan çalışmada Geometrik Kavramlar ve Açılar Konusu için deney ve kontrol grubunun başarıları arasında anlamlı farklılıklar bulunmuştur. Akdemir(2009) ise yapmış olduğu‘Akıllı Tahta Uygulamalarının Öğrencilerin Coğrafya Ders Başarıları Üzerine Etkisinin İncelenmesi’ konulu yüksek lisans tez çalışmasında akıllı tahtaların coğrafya derslerinde kullanımının öğrenci başarısına etkisini ve karatahta kullanımının öğrenci başarısına etkisini incelemiştir. Yapılan araştırmanın sonucunda Coğrafya dersinde öğrenci başarısını akıllı tahta kullanılması kara tahta kullanılmasına oranla daha fazla arttırdığı görülmüştür. Bu nedenle öğrenci başarısını artırmak amacı ile coğrafya derslerinde akıllı tahtalar kara tahtalara tercih edilmesi sonucuna ulaşmıştır.

Eğitimin birçok alanında bu araştırmalara yer verilmiştir fakat şu ana kadar Görsel Sanatlar dersi alanında akıllı tahta kullanımına ilişkin herhangi bir araştırma yapılmamıştır. Akıllı tahtanın bu alanda da etkisinin incelenmesi adına bu çalışma önem kazanmıştır.

1.1.1 Alt Problemler

 Çizgi değişkeni için, Öntest-Sontest çalışmalarının arasında anlamlı bir farklılık var mıdır?

 Nokta değişkeni için, Öntest-Sontest çalışmalarının arasında anlamlı bir farklılık var mıdır?

 Biçim değişkeni için, Öntest-Sontest çalışmalarının arasında anlamlı bir farklılık var mıdır?

(16)

 Aralık değişkeni için, Öntest-Sontest çalışmalarının arasında anlamlı bir farklılık var mıdır?

 Renk değişkeni için, Öntest-Sontest çalışmalarının arasında anlamlı bir farklılık var mıdır?

 Leke değişkeni için, Öntest-Sontest çalışmalarının arasında anlamlı bir farklılık var mıdır?

 Doku değişkeni için, Öntest-Sontest çalışmalarının arasında anlamlı bir farklılık var mıdır?

 Mekan değişkeni için, Öntest-Sontest çalışmalarının arasında anlamlı bir farklılık var mıdır?

 Denge değişkeni için, Öntest-Sontest çalışmalarının arasında anlamlı bir farklılık var mıdır?

 Vurgu değişkeni için, Öntest-Sontest çalışmalarının arasında anlamlı bir farklılık var mıdır?

 Ahenk değişkeni için, Öntest-Sontest çalışmalarının arasında anlamlı bir farklılık var mıdır?

 Değişiklik değişkeni için, Öntest-Sontest çalışmalarının arasında anlamlı bir farklılık var mıdır?

 Hareket değişkeni için, Öntest-Sontest çalışmalarının arasında anlamlı bir farklılık var mıdır?

 Oran değişkeni için, Öntest-Sontest çalışmalarının arasında anlamlı bir farklılık var mıdır?

1.2. Araştırmanın Amacı

Bu araştırmanın amacı Akıllı tahta kullanımının ilköğretim 7.sınıf öğrencilerinin Görsel Sanatlar Dersi’nde, ders başarılarına etkisi olup olmadığı incelenmiştir. 7.sınıf müfredatın da bulunan Sanatsal Düzenleme İlke ve Elemanları konusu öğrenme alanı örnek olarak seçilmiştir. Bu araştırma sonucunda akıllı tahta kullanımının öğrenci başarısını olumlu etkilemesi beklenmektedir.

(17)

1.3. Araştırmanın Önemi

Teknolojinin günden güne geliştiği ve en önemli kaynağımız olan zamanımızın daha da önem kazandığı bu günlerde, diğer alanlarda olduğu kadar eğitim alanında da teknolojinin takip edilerek yeniliklerin uygulanması gerekmektedir. Özellikle Görsel Sanatlar Dersi süresinin yetersiz olması, sınırlı zamanın en verimli şekilde kullanılabilmesi için teknolojik gelişmelerden faydalanmayı gerektirmektedir.

Akıllı tahtalar ders süresini verimli şekilde kullanmaya yardımcı olabilecek bir araçtır. Daha önce Görsel Sanatlar alanında akıllı tahtaların kullanımı için yurt içinde bir çalışma yapılmamıştır. Bu çalışma, akıllı tahtaların Görsel Sanatlar Dersi’nde de aktif olarak kullanılması ve yararlanılması açısından önemlidir.

Sanat eğitimi tamamen görsellik üzerine temellendirildiğinden resim öğretmenleri, görsel teknolojileri eğitim sürecinde kullanmak için sağlam bir alt yapı sağlamalıdır. Bu da farklı alanlarda geliştirilmiş programları sanat eğitimine uyarlamakla olur. Artut ve diğerleri(2010).

Yapılan araştırma eğitim kurumlarında kullanılan akıllı tahtaların ilköğretim 7. sınıf öğrencilerinin Görsel Sanatlar Dersi’ne yönelik başarılarını arttırmak açısından önemlidir. Araştırmanın, Görsel Sanatlar alanıyla ilgili bundan sonra yapılacak olan çalışmalara yol göstermesi ve Görsel Sanatlar Dersi’nde akıllı tahta kullanımının artmasına yardımcı olması beklenmektedir.

Görsel Sanatlar dersinde akıllı tahta kullanımı ile sınırlı ders süresinin daha verimli kullanılması, görsellerin daha kolay öğrencilere aktarılması ve dersin daha eğlenceli hale getirilmesi açısından önemlidir. Görsel sanatlar dersinin temelini oluşturan görsellik bu yöntemle daha etkili hale gelecektir.

1.4. Araştırmanın Sınırlılıkları

1. Bu araştırma ilköğretim 7.sınıf öğrencileri ‘Sanatsal Düzenleme İlke ve Elemanları’ konusu ile sınırlıdır.

(18)

2. Yapılacak araştırmada ön uygulama ve son uygulama çalışmaları öğretim üyelerinin değerlendirmesi ile sınırlıdır.

3. Yapılacak araştırma Ankara ilinde bulunan Sincan İl Genel Meclisi ilköğretim okulunun bir grup 7.sınıf öğrencileri ile sınırlıdır.

4. Araştırmada kullanılan değerlendirme ölçeğinde kullanılan değişkenlerin kapsam geçerlilikleri aktarılan konu içeriği ile sınırlıdır.

1.5. Varsayımlar

1. Araştırmaya katılacak öğrencilerin uygulamaları içtenlikle ve isteyerek yaptıkları varsayılmıştır.

2. Öğrencilerin boyaların kullanım tekniklerini bildikleri varsayılmıştır.

1.6. Tanımlar

Fatih Projesi: Projenin açılımı Fırsatları Arttırma ve Teknolojiyi İyileştirme

Hareketi’dir. 2010 yılında Başbakanlık ve Milli Eğitim Bakanlığı, Ulaştırma Bakanlığı’nın başlattığı bir projedir. Projenin amacı okullarda bilişim teknolojisinden faydalanmak.

Akıllı Tahta: Bir bilgisayar, interaktif bir tahta, interaktif bir kalem, bir projeksiyon

cihazı (yansıtıcı) ve yazılımlardan oluşan bir sistemdir. Bu sistemde; bilgisayar programları çalıştırma vazifesini üstlenirken, projeksiyon cihazı bilgisayarın ekran görüntüsünün tahtaya yansıtılmasını sağlar. Akıllı tahtanın elektronik kısmı ve kalemi ise tahtadaki bilgisayar ekran görüntüsünün interaktiflik özelliğini oluşturur.

Görsel Sanatlar: Desen, resim, özgünbaskı, heykel; film, televizyon, grafik üretim

tasarımı gibi iletişim ve tasarım sanatları; kentsel tasarım, iç mimarlık ve manzara tasarımı gibi mimarlık ve çevresel sanatları; halk sanatlarını; seramik, elyaf, takı ve

(19)

mücevher, ahşap eserler ve diğer malzemelerle yapılanları içeren geniş bir sınıftır (Özsoy, 2007, s. 252).

Sanatsal Düzenleme İlke ve Elemanları: Literatürde tasarım ilke ve elemanları olarak

da geçmektedir. Her türlü görsel tasarımda ilk başvurulan yapı taşlarıdır. Bir sanat eserinin sanatsal değerini, o eser oluşturulurken tasarım eleman ve ilkelerinin en ideal biçimde kullanılması belirler. Bir eser oluşturulurken kullanılan tasarım elemanları şunlardır; çizgi, doku, renk, ton, değer(valör), biçim, şekil, mekân. Tasarım ilkeleri ise; ritim, denge, vurgu, zıtlık, armoni, oran, bütünlük, çeşitliliktir. Ayaydın, Vural, Tuna ve Yılmaz (2011).

Bir sanat eserini oluşturan ve kendi başına da var olabilen parça, unsur, öğe. Örneğin resimde, renk ve çizgi birer elemandır(MEB, 2012: 258).

Tasarım elemanları Nokta, Çizgi, Biçim-Form, Aralık, Renk, Leke, Doku, Mekân olarak sekiz alt başlıkta incelenmiştir.

Nokta: Resim sanatında nokta geometrideki anlamından oldukça farklıdır. Resimde

‘nokta’ kavramı, merkezi dengeye sahip bir yüzeysel etki öğesi olarak tanımlanır. Dolayısıyla, resimsel nokta geometridekinden farklı olarak bir alan kaplar. Bu anlamıyla ‘nokta’ resme ancak çağdaş sanatın ortaya çıkışıyla birlikte girmiştir. Yukarıdaki biçimde tanımlanması da Paul Klee’nin ürünüdür(Sözen ve Tanyeli, 2011; 224).

Çizgi: Bir yüzey sanatı öğesi olarak çizgi, uzunluğuna oranla kalınlığı çok az olan bir

şerit anlamını taşır. Dolayısıyla, kalın bir fırçayla bir yüzey üzerine vurulacak uzun bir boya darbesi resim sanatında çizgi olarak değerlendirilir(Sözen ve Tanyeli, 2011; 79).

Biçim: Biçimler iki veya üç boyutlu olabilirler. Resimdeki biçimler, genişlik ve

yükseklikten ibaretse iki boyutlu olup, bu bize aynı zamanda biçimin tanımını da vermektedir(Yılmaz, 2007: 30). Bu tanımdan da yola çıkarak biçimin iki boyutlu olduğunu düşünebiliriz.

Aralık: Üç boyutlu şekil ve formların arasında oluşan boşluklar denilebilir.

(20)

Tasarımda birbirine yakın aralıklar uygun, birbirinden uzak olanlar ise birbirleri arasında kopukluğa neden olur ve birliktelik göstermez. Yan yana olan aralıklar tekrar edilirse monotonluğu getirebilir. Bu sebeple form ve mekânlar arasında farklı büyüklükte aralıklar kullanılması kompozisyona hareket ve dinamizm getirir(MEGEP, 2007: 6).

Renk: Işığın kendi öz yapısına ve nesneler üzerindeki yayılımına bağlı olarak göz

önünde yaptığı etki(Sözen ve Tanyeli, 2011; 256).

Güneş ışığının cam prizmada kırılması sonucu renkli ışınlar ayrılarak sırasıyla kırmızı, turuncu, sarı, yeşil, mavi, lacivert ve mor olarak kırıldığı görülür(Yılmaz, 2007: 30).

Leke: Bir yüzey üzerindeki bir rengin farklı ton değerleriyle kullanılmasına leke denir.

Bu değerler açık orta ve koyu lekelerdir. Çeşitli tonlamalardan oluşan bu lekeler bir rengin kendi içerisindeki tonları olabileceği gibi, farklı renklerin birbirleriyle olan ton ilişkileri şeklinde de karşımıza çıkabilir(S. Buyurgan ve U. Buyurgan, 2007: 110).

Doku: Dokunma duyumuzla hissetmediğimiz halde yalnızca gözümüzle

algılayabildiğimiz dokulara ise ‘görsel doku’ adı verilir(Yılmaz, 2007: 34). Görsel doku, gerçek dokuya dokunmadan resimle o dokunun hissettirilmesidir. Bu his renklerle, çizgilerle oluşturululabilir. Bunun yanı sıra resimde farklı materyaller kullanarak da farklı dokular oluşturulabilir.

Mekân: Her nesnenin bulunduğu bir mekân vardır aslında; ama bu mekânı oluşturan

bizim ona bakış açımızdır. Bizim ona bakış açımız nesneye bir mekân kazandırır. Sanatta mekân iki boyutlu olduğu kadar üç boyutluda olabilir. Nesneleri mekânıyla birlikte resimlemek ona bir derinlik kazandırır(Alakuş ve diğerleri, 2011: 119).

(Boydaş, 2004: 21), sanatın ilkelerini yedi ana başlıkta incelemiştir. Bunlar, denge, vurgu, ahenk, değişiklik, hareket ve ritim, oran orantıdır.

Denge: Denge değişik ölçüler arasında aranmalıdır. Resimde dengeyi dikey ve yatay

(21)

bir düzenlemede kullanılan öğeler birbirleriyle karşılaştırıldıklarından genelde bir denge hissedilmiştir. Bu denge biçim, yön, ölçü, aralık, doku, renk ile sağlanabilir. Görsel ağırlıkları olan öğelerin eşit dağılımının bir türü olan denge, tasarım ilkelerinden biridir.

Vurgu: Eserlerde baskın unsur, ilgi odağı yaratmak için kullanılır. Vurgu bir yazıda altı

çizilendir. Günlük hayatımızda belli fikirleri nesneleri özellikle vurgularız. Vurgu, sanatta hangi alanların öncelikli olacağını kontrol eder. İki tip önemli görsel vurgu vardır. Birincisinde sanat elemanı bütün esere baskındır. İkincisinde bir bölge, tüm diğer bölgelere egemendir. Sanatçı eserinde bir elemanı öne çıkarmak isterse, diğer elemanları ikinci dereceye atar. Baskın eleman, bütün eserde izleyicinin dikkatini kendine çeker (Boydaş, 2004: 22).

Ahenk: Ahenk sanat eserinde kullanılan eleman ve ilkelerin birbirleri içinde ya da

kendi içlerinde uyumlu olarak kullanılması olarak tanımlanabilir.

Sanat eserindeki elemanların benzerliğini vurgulamaktır. Ön yapı elemanlarının birbirleriyle ilgili tekrarı ahengi, armoniyi doğurur. Sadece geometrik biçimlerle yapılan bir tasarım, hem geometrik hem de serbest formları kullanan bir tasarımdan daha uyumludur. İki zıtlık arasındaki orta ahenktir, siyah-beyaz zıtlığı arasında gridir. Anne baba ilişkisi arasında çocuktur (Boydaş, 2004: 22–23).

Değişiklik: Resimde değişiklik farklılık olarak açıklanabilir. Farklı olan, diğer

benzerleri arasında hemen ortaya çıkar. Doğada birçok maddenin farklı türleri mevcuttur.

Kompozisyonda, monotonluğa düşülmesini engellemek için kullanılması gereken ilkedir. Düzende kullanılan tekrarlar, birliği sağlamakla birlikte, aynen tekrar edilmeleri de monotonluk yaratır. Bu durumdan kurtarmak için tekrarlarda değişikliğin sağlanması gerekir(Yılmaz, 2007: 37).

Hareket ve Ritim: Resimde ritim ve hareket tekdüzeliğin önüne geçen unsurlardır.

Ritim evrende ve evreni oluşturan her canlının doğasında olduğu gibi benzer şekilde her sanat alanında vardır. Ritim sıklıkla işitme duyusu ile ilişkilendirilen bir kavramdır. Sözcükler olmaksızın müzik vuruşları ile bir ritim elde edilebilmektedir.

(22)

Ritim kullanıldığı her alanda hareketi vermekte, hareketle ilişkilendirilmektedir(Bayraktar ve diğerleri,2012: 39)

Oran-Orantı: Düzenleme elemanlarının birbirleriyle veya bütünle ölçü veya boyut

açısından ilişkisine işaret eder. Bir kompozisyonda biçimlerin aynı boyutlarda, renklerin aynı ölçü ve şiddette, leke alanlarının aynı büyüklüklerde dağılması monoton ve dengesiz bir anlatım ortaya çıkaracaktır. O halde unsurların boyut ve ölçülerinde orantılı bir düzenlemenin yapılmasına ihtiyaç vardır(Yılmaz, 2007: 39).

(23)

2. İLGİLİ ARAŞTIRMALAR

Bu bölümde, akıllı tahta ile ilgili yapılmış çalışmalara ve yayınlara yer verilmektedir.

Tataroğlu (2009), yapmış olduğu ‘Matematik Öğretiminde Akıllı Tahta Kullanımının 10.sınıf Öğrencilerinin Akademik Başarıları, Matematik Dersine Karşı Tutumları ve Öz-Yeterlik Düzeylerine Etkileri’ konulu yüksek lisans tez çalışmasında matematik öğretiminde akıllı tahta kullanımının olumlu olumsuz yanları, öğrenci başarısına etkisi ve öğretmenlerin nasıl kullanabileceklerine dair görüşler araştırılmıştır. Yapılan araştırmada deneysel yöntem kullanılmıştır. Araştırmada uygulama 2008- 2009 eğitim öğretim yılının ilk döneminde, Aralık ve Ocak aylarında 5 hafta boyunca gerçekleştirilmiştir. Uygulama okulu olarak İzmir ilinde akıllı tahta kullanılan bir devlet okulu belirlenmiş. 10. Sınıf öğrencilerinden seçilen bir deney ve bir kontrol grubu ile yapılan çalışmada, ikinci dereceden fonksiyonlar konusu deney grubunda akıllı tahta (bilgisayar-projeksiyon-tahta bağlantısı) kullanılarak, kontrol grubunda ise bilgisayar ve projeksiyon kullanılarak işlenmiş. Kontrol grubunda derslerin bilgisayar ve projeksiyon kullanılarak işlenmesinin nedeni, bağımlı değişkende meydana gelecek değişmelerin yalnızca bağımsız değişkendeki (akıllı tahta kullanımı) değişmeden kaynaklanmasını sağlamak, bağımsız değişken dışındaki etkenlerin sürece karışmasını önlemeye çalışmaktır. Araştırmada kullanılan veri toplama araçları; “İkinci Dereceden Denklemler Başarı Testi” , “Matematiğe Yönelik Tutum Ölçeği”, “İkinci Dereceden Fonksiyonlar Alt Öğrenme Alanına Yönelik Öz-Yeterlik Düzeyi Ölçeği” , Matematik Dersinde Akıllı Tahtaya Yönelik Tutum Ölçeği”, “İkinci Dereceden Fonksiyonlar Başarı Testi” ve görüşme formlarıdır. Araştırmada nicel ve nitel veriler toplanmıştır. Sonuç olarak, araştırmada akıllı tahta kullanılan sınıflardaki öğrenciler ile akıllı tahta kullanılmayan sınıflardaki öğrencilerin ikinci dereceden fonksiyonlar konusu için akademik başarıları arasında anlamlı bir fark bulunmamıştır.

Ekici (2008), yapmış olduğu ‘Akıllı Tahta Kullanımının İlköğretim Öğrencilerinin Matematik Başarılarına Etkisi’ konulu yüksek lisans tez çalışmasında araştırmanın amacı Akıllı Tahta Kullanımının İlköğretim 6. Sınıf Öğrencilerinin Matematik Başarılarına etkisinin olup olmadığı incelenmiştir. Yapılan araştırmanın

(24)

yöntemi yarı deneysel yöntem öntest-sontest kontrol gruplu desendir. Deney grubunu oluşturan 30 altıncı sınıf öğrencisine “Geometrik Kavramlar ve Açılar” konusu akıllı tahta kullanılarak, kontrol grubunu oluşturan 30 altıncı sınıf öğrencisine ise aynı konu düz anlatım yöntemi kullanılarak anlatılmıştır. Araştırmada; Başarı Testi (ön test, son test, hatırlama testi), Matematik Kaygı Ölçeği Testi Matematik Tutum Ölçeği Testi ve Epistemolojik İnanç Ölçeği Testi olmak üzere dört çeşit ölçme aracı kullanılmıştır. Bu ölçme araçlarından elde edilen veriler bilgisayar ortamın da bir istatistik paket programı kullanılarak değerlendirilmiştir. Sonuç olarak yapılan çalışmada Geometrik Kavramlar ve Açılar Konusu için deney ve kontrol grubunun başarıları arasında anlamlı farklılıklar bulunmuştur.

Akdemir (2009), ‘Akıllı Tahta Uygulamalarının Öğrencilerin Coğrafya Ders Başarıları Üzerine Etkisinin İncelenmesi’ konulu yüksek lisans tez çalışmasında akıllı tahtaların coğrafya derslerinde kullanımının öğrenci başarısına etkisini ve karatahta kullanımının öğrenci başarısına etkisi incelenmiştir. Zonguldak Karaelmas Üniversitesi Sosyal Bilgiler Öğretmenliği Bölümünde verilen Genel Fiziki Coğrafya dersini alan öğrenciler üzerinde yapılmıştır. Bu araştırmada coğrafya derslerinde akıllı tahta ve karatahta kullanımının öğrenci başarısı üzerindeki etkisini incelemek amacı ile yarı deneysel araştırma desenlerinden denk olmayan gruplar için ön-test son-test kontrol gruplu araştırma deseni kullanılmıştır. Genel Fiziki Coğrafya dersini almış 68 öğrenciye toplam 60 sorudan oluşan akademik başarı testi uygulanmıştır. Çalışma sırasında katılımcı öğrencilerden coğrafya akademik basarı testi aracılığı ile elde edilen ön-test ve son-test sonuçları doğru cevaplar için beş yanlış cevaplar için sıfır verilerek puanlandırılmıştır. Öğrencilerin ön-test ve son-test sonuçları incelendiğinde ön ve/ya son test/lere girmeyen ve derse düzenli devam etmeyen öğrenciler verilerin analizine dâhil edilmemiş. Çalışmada veri analizine 41 öğrenci dâhil edilmiş ve veriler SPSS programında analiz edilmiş. Yapılan araştırmanın sonucunda Coğrafya dersinde öğrenci başarısını akıllı tahta kullanılması kara tahta kullanılmasına oranla daha fazla arttırdığı görülmüştür. Bu nedenle öğrenci başarısını artırmak amacı ile coğrafya derslerinde akıllı tahtalar kara tahtalara tercih edilmesi sonucuna ulaşılmıştır.

(25)

Akçayır (2011), ‘Akıllı Tahta Kullanarak İşlenen Matematik Dersinin sınıf Öğretmenliği Birinci Sınıf Öğrencilerinin Başarı, Tutum ve Motivasyonlarına Etkisi’ konulu yüksek lisans tez çalışmasında Araştırma, öğrenme öğretme süreçlerinde akıllı tahta kullanımının üniversite 1. sınıf öğrencilerinin matematik dersinde başarısını, motivasyonunu ve öğrencilerin akıllı tahta teknolojisine karşı düşüncelerini belirlemek amaçlanmıştır. Araştırma Kırıkkale Üniversitesi 2010-2011 eğitim – öğretim yılı II. döneminde sınıf öğretmenliği birinci sınıfta okuyan ve 2 adet 45 kişilik normal öğretim ve 2 adet 45 kişilik ikinci öğretim olmak üzere toplam 4 Şube, 180 öğrenciden elde edilecek verilerle ve Analitik Geometri konusu ile sınırlandırılmıştır. Rastlantısal olarak normal öğretimden bir Şube ve ikinci öğretimden bir Şube deney grubu, diğer iki Şube kontrol grubu olarak belirlenmiştir. Toplamda 90 öğrenci deney grubu, 90 öğrenci ise kontrol grubunu oluşturmaktadır. Yapılan araştırmada deneme modellerinden, “Ön-test/son-test kontrol gruplu deneme modeli” kullanılmıştır. Deney ve kontrol gruplarına deneysel işlemler başlamadan 1 hafta önce öntest olarak, deneysel işlemlerin bitiminden 1 hafta sonra ise sontest olarak “başarı testi” uygulanmıştır. Bu başarı testi, öntest ve sontest için kullanılan tek tip testtir. Öğretmen adaylarının akıllı tahtaya karşı tutumunu belirlemek için deneysel işlemlerin bitiminden 1 hafta sonra deney grubuna “akıllı tahta tutum ölçeği” uygulanmıştır. Akıllı tahtaların öğrencilerin motivasyonuna olan etkilerini belirlemek için “Öğretim Materyalleri Güdülenme Ölçeği (ÖMGÖ)” deneysel işlemlerin bitiminden 1 hafta sonra uygulanmıştır. Sonuç olarak, Akıllı tahta akademik başarıyı arttırmıştır. Deneysel işlemin ardından kontrol grubu ile deney grubu arasında anlamlı bir farklılık çıkmıştır. Öğrencilerin görüşlerine göre matematiksel şekillerin kolay ve düzgün bir şekilde çizilebilmesi konuyu anlamalarını kolaylaştırmaktadır. Ayrıca, şekillerin düzgün ve farklı renkler kullanılarak çizilmesi öğrenciler tarafından çok yararlı bulunmuştur. Akıllı tahta öğrencilerin motivasyonunu da arttırmıştır. Uygulama sonrasında deney grubu öğretmen adaylarının motivasyonunun normal seviyenin üzerinde çıktığı araştırma sonucunda görülmüştür.

Altınçelik (2009), ‘İlköğretim Düzeyinde Kalıcılığı ve Motivasyonu Sağlanması Yönünden Akıllı Tahtaya İlişkin Öğretmen Görüşleri’ konulu yüksek lisans tez çalışmasında araştırmanın temel amacı; derslere yeterince motive olamayarak, katılım göstermeyen öğrencilerin derse karşı güdülerinin arttırılmasında ve kalıcı öğrenmeler

(26)

sağlamada akıllı tahtaların bir çözüm olarak kullanılabileceğini ortaya koymaktır. Araştırmada veri toplama aracı olarak anket formu kullanılmıştır. Ankette yer alan sorular ilköğretim okulu öğretmenlerinin yaygınlaşan akıllı tahta uygulamaları ile ilgili görüşlerini alarak şu anki okul ve sınıflardaki öğrenme ve öğretimin mevcut durumları göz önüne alınıp, akıllı tahtaların motivasyona ve öğrenmede kalıcılığa etkisini belirlemek amacıyla hazırlanmıştır. Verilerin analiz işlemlerinde SPSS 15,0 paket programı kullanılmıştır. Araştırma tarama modelinde yapılmıştır. Araştırmanın evrenini, İstanbul ili, Beylikdüzü ilçesinde 2008- 2009 eğitim öğretim yılında öğretime açık bulunan ilköğretim kurumlarında görevli, derslerinde akıllı tahta kullanan öğretmenler oluşturmuştur. Uzman görüşü alınarak 16 soruluk bir anket hazırlanmıştır. Uygulama sırasında öğretmenlere araştırmanın amacı hakkında bilgi verilmiş ve anketi nasıl yanıtlamaları gerektiği açıklanmış. Tüm sorulara eksiksiz yanıt verilmesi sağlanmaya çalışılmış. Örnekleme alınan öğretmenlerin anketleri cevaplamaları sonucu öğretmenlere sunulan 150 anketin 132’si cevaplanarak geri verilmiştir. Sonuç olarak, öğretmenlerden alınan yanıtlara göre son bir yılda sınıf içi etkinliklerde akıllı tahta kullanımının öğrenmeyi arttırdığı saptanmıştır. Araştırmadaki bulgulardan elde ettiğimiz sonuçlarda maliyetinin yüksek olması ve zaman zaman teknik problemler yaşatmasına karşılık akıllı tahtanın kendine has özellikleriyle gerek öğrencilerin motivasyonunu arttırmada gerekse öğrenmelerin kalıcılığını sağlamada başarılı olduğu görülmüştür. Öğretmenler açısından bakıldığında; bilgisayar ortamındaki her türlü görseli, eğitim materyali olarak kullanmaya izin veren akıllı tahtaların, zamandan da önemli ölçüde tasarruf sağladığı söylenebilir. Elde edilen veriler doğrultusunda, eğitimde görselliğe geniş ölçüde yer verme imkânıyla öğrenilmesi zor ve karmaşık olan konuları öğrencilere sunmakta öğretmenlere büyük avantajlar sağladığı sonucuna varılmıştır.

Wood ve Ashfield (2008) “The use of the interactive whiteboard for creative teaching and learning in literacy and mathematics: a case study” adlı araştırmalarında verilerini sınıf gözlemleri, sınıf öğretmenleri ve öğretmen adayları ile konu üzerine odaklı grup tartışmaları ve bireysel görüşmeler ile toplamışlardır. Çalışmada; akıllı tahta kullanımının geleneksel bir tahta veya projeksiyon kullanımından farkları “sunumları desteklemek amacıyla dijital kaynakların geniş aralığından yararlanma” ve “böyle bir

(27)

materyali hızlı bir şekilde idare etme, böylece öğrenme ve öğretmedeki akışta herhangi bir zaman kaybından kaçma yeteneği” olarak ifade edilmiştir. Depolanmış verileri saklama, yönetme ve geri alma potansiyelinin süregelen gelişme ve ileriki öğrenme seçeneklerinde akıllı tahta kullanımı ile sağlanabileceği belirtilmiştir. Çalışmada; genelde görüşülen ve gözlenen bireylerin tümü, akıllı tahtanın, sınıftaki tüm öğrencilerin öğrenmesinde bir iyileştirme sağladığını hissetmiştir.

Moffatt (2000) bir öğretim aracı olarak Smart Board’un etkililiğini belirlemeye çalışmıştır. Çalışmada Dönüşüm Geometrisi konusunun öğretimi, bir interaktif multimedya aracı olan Super Tangrams adlı bir oyun ile ve akıllı tahta kullanılarak gerçekleştirilmiştir. Araştırmanın çalışma grubu 6/7. sınıf seviyelerindeki iki sınıftan oluşmuştur. Araştırmada test edilen hipotez, “Öğrencilerin geometrik problem çözme ve görselleştirmelerinde gelişme sağlayan akıllı tahta ile işlenen dersler dönüşüm geometrisindeki matematiksel kavramların anlaşılmasını arttırır.” şeklindedir. Test sonuçları anlamada olumlu sonuç vermese de gözlemler sonucu öğrencilerin tutumlarının olumlu olduğu sonucuna varılmıştır.

Glover, Miller, Averis ve Door (2007); “The evolution of an effective pedagogy for teachers using the interactive whiteboard in mathematics and modern languages: an empirical analysis from the secondary sector” adlı çalışmalarında sınıf uygulamalarını gözlemleyerek ve öğretmen algılarını ortaya çıkararak, öğretmenlerin matematik ve modern yabancı dilde teknolojiyi kabul ettiklerini ve pedagojilerini geliştirdiklerini belirlemeyi amaçlamışlardır. Öğretmenlerle yapılandırılmış görüşmeler gerçekleştirilmiştir. Hem gözlemler hem de görüşmelerden elde edilen bulgulardan; akıllı tahtanın sağladığı olanaklardan yararlanmak için öğretmenlerin öğretimde etkileşimliliği sağlamaya çalıştıkları ve akıllı tahtanın potansiyelini mümkün olduğunca kullanmak amacıyla geleneksel sınıf araçlarına kıyasla hazırlıklarını ve öğretme yaklaşımlarını değiştirdikleri sonuçlarına ulaşılmıştır. Ayrıca akıllı tahtanın her derde deva olmadığı, ancak öğretmenlerin temel teknoloji kullanma becerileri ve pedagojik anlayışları değişip geliştikçe, yeni teknolojilerin derse adaptasyonunun daha kolay sağlanacağı belirtilmiştir. Sonuç olarak çalışma, matematik ve dil öğretiminde akıllı

(28)

tahta teknolojisinin kullanımına yönelik değişim ile pedagojide bir değişimin var olduğunu ileri sürmüştür.

Beauchamp ve Parkinson (2005), yaptıkları bir çalışmada genel olarak akıllı tahtaların eğitimde kullanılmasının avantajlarından bahsedilmektedir. Akıllı tahtalar; motivasyonu arttırması, pratik imkânı vermesi, değişik öğrenme imkânları sunması, sunum yapılırken yaratıcı düşünmeye yöneltmesi bakımından eğitime olan katkılarından bahsedilmiştir. Araştırmanın temel amaçlarından biriside, bu teknolojiyi kullanarak öğretmenlerin derste motivasyonu nasıl arttıracağı ve öğrencilerin dersle olan bağlarını nasıl güçlendireceğini araştırmaktır. Araştırma sonucunda akıllı tahtaların motivasyonu arttırmada önemli bir araç olduğu sonucuna ulaşılmıştır.

Hall ve Higgins(2005), yaptıkları çalışmada, 2004 yılında, toplam 72 kişiden oluşan, 6. sınıf öğrencilerine akıllı tahta ile ders anlatılmıştır. İngiltere‟de gerçekleştirilen çalışmanın amacı, ilkokul öğrencilerinin akıllı tahta hakkındaki fikirlerini incelemektir. Sonuç olarak öğrenciler sınıfta teknoloji kullanımından hoşnut olmuşlardır. Akıllı tahta sayesinde “derse görsellik eklenmiş, multimedya ortamın gücü kullanılmış ve ders eğlenceli bir hal almıştır” denilmektedir. Bunların yanında araştırmada karşılaşılan olumsuzluklardan da bahsedilmiştir. Olumsuzluklar arasında; teknik problemler, öğretmen ve öğrencilerin yeni teknolojiye alışmasının zaman alması olarak belirtilmiştir.

Beauchamp (2004), İlkögretim öğretmenlerinin akıllı tahta kullanımı üzerine yaptıkları çalışmada teknolojik olarak zengin ilköğretim okullarındaki öğretmenleri gözleyerek ve sınıf içi uygulamalarını tartışarak interaktif akıllı tahtanın okullarda başlatılacağı bir ilerleme ve geliştirme modeli oluşturmaya çalışmıştır. Teknolojik olarak zengin ilköğretim okullarındaki öğretmenleri gözleyerek ve sınıf içi uygulamalarını tartışarak interaktif akıllı tahtanın okullarda başlatılacağı bir ilerleme ve geliştirme modeli oluşturulabileceği bu araştırmanın bir sonucu olarak ortaya çıkmıştır. Ayrıca bu araştırma göstermiştir ki; öğretmenleri interaktif akıllı tahtanın kullanım öncesi eğitiminden önce, geliştirilecek böyle bir model katkı sağlayacaktır. Öğretmenlerin kendilerine olan güveni arttıkça öğretmenler akıllı tahtayı örgencilerin derslerinde daha çok dahil olacakları şekilde entegre edebilir. Öğrenciler kendinden

(29)

emin teknoloji kullanıcıları olabilirler. Böylesine bir eğitimin amacı öğretmen öğrenci ve teknoloji arasında bir sinerji oluşturmaktır. Öğretmenler bu geçişi yaptıkça interaktif öğretme stilleri ile paralel bir şekilde bilgi iletişim teknolojileri kullanma becerilerinin de artış göstereceği vurgulanmıştır.

Kennewell ve Beauchamp (2007) interaktif akıllı tahtanın özelliklerini ve bu özelliklerin etkilerini inceledikleri çalışmaya göre interaktif akıllı tahta öğretmenlerin çoğu tarafından kullanımda tercih edilen bilgi, iletişim ve teknoloji aracı olmuştur. Öğretmen eğitim programında belirtilen özelliklere göre akıllı tahtanın özelliklerini öğretmenlerin öğrenmeyi desteklemek amacı ile ne şekilde kullandıkları araştırılmıştır. Öğretmen eğitim programında belirtilen özelliklerin interaktif akıllı tahtanın kullanımına ilişkin bütün etmenleri listelemediği gözlenmiştir. Çalışmanın sonucunda, interaktif akıllı tahtanın özelliklerine yönelik olarak ileride öğrenme üzerine etkisinin incelenebileceği ve yeni interaktif akıllı tahta kaynakları tasarlanabileceği belirlenmiştir.

(30)

KAVRAMSAL ÇERÇEVE

1. GÖRSEL SANATLAR EĞİTİMİNİN ÖNEMİ

Sanat eğitimi her bireyin eğitim hayatı içerisinde önemli bir rol oynar. Bireyin kendini keşfetmesinde, duygularını ifade etmesinde ve yaratıcılığını geliştirmesinde etkisi büyüktür. Sanat eğitimi bireyin estetik yargılarını geliştirir, güzele ve estetiğe önem vermesini sağlar.

Sanat, öğrencilerin öznel duygu ve düşüncelerini dile getirebileceği bir müstesna alandır(Boydaş, 2004: 1).

Sanata ilişkin en önemli özellik anlatımdır. Kişinin çok özel iç dünyası, imgeleri, düşünüleri ve duyguları sanat ile görselleşir. Bu çok özel dünyanın dışa aktarılması, bir başka deyişle anlatımı, başkalarının anlatımının anlaşılması insan için bir ihtiyaçtır(S. Buyurgan ve U. Buyurgan, 2007: 22).

Boydaş’a göre; çocuk, duygu ve düşüncelerini, yeteneklerine uygun bir objektivasyonla gerçekleştirirken hem gerilimlerden kurtulur hem de yaratma arzusunu tatmin eder. Belki de evrensel ritme, bilmeyerek de olsa katkıda bulunur; onunla kendisi arasında empati kurar.

Sanat eğitimi ile birey içinde yaşadığı toplumun kültürünü öğrenir. Kültürel değerlerine, geleneğine, sanatına, tarihine saygı duyan, onu koruyan bireyler kültürün gelecek nesillere taşıyıcısı olurlar. Bir milletin oluşumunda, varlığını sürdürmesinde ve sağlam temellerle ilerlemesinde maddi ve manevi değerlerinin önemi büyüktür. Sanat eğitimi de çocuğa ve gence kültürünü tanıtır, öğretir, sevdirir ve onu bu değerleri koruyacak ve yaşatacak bireyler olarak yetiştirir(S. Buyurgan ve U. Buyurgan, 2007: 24). Sanat eğitiminin işlevi, genel amaçları ile örtüşen bir yapıdır. Sanat eğitimi çocuğa kendisini özgürce ifade etmenin yanı sıra, yaratıcı düşünme, özgün olma, taklit ve kopyacılıktan uzak olma, bir konu üzerinde odaklanarak ilgi ve dikkatini uzun süre tutabilme ve olayları çok boyutlu olarak düşünerek değerlendirmeyi öğretir(Alakuş ve diğerleri, 2011: 36).

(31)

M.E. B, Görsel sanatlar dersinin genel amaçlarını bireysel ve toplumsal, algısal, estetik ve teknik amaçlar olarak gruplandırılmıştır. Bireysel ve toplumsal amaçlar 12 maddeden oluşmaktadır bunlardan birisi; Öğrencinin yeteneklerini fark etmesini, kendine güven duygusu kazanmasını ve kendisini geliştirmesini sağlamak. Algısal amaçlar 5 maddeden oluşmaktadır, Öğrencinin algı birikimini ve hayal gücünü geliştirmek. Estetik amaçlar 5 maddeden oluşmaktadır, Öğrencinin sanatın ve sanat eserlerinin her zaman önemsenecek birer değer olduğunu kavramasını sağlamak. Teknik amaçlar da 6 maddeden oluşmaktadır örneğin, Öğrenciye amacına uygun malzemeyi seçme, malzemeden anlam çıkarma becerisi kazandırmaktır.

Bu amaçlara ulaşılması için bazı temel ilkeler göz önünde bulundurulmuştur. Bunlardan birkaçı şöyledir; 1.Her çocuk yaratıcıdır, 2.Her çocuk farklı algı, bilgi, sezgi, duygu dünyası ve geçmiş hayat tecrübesine sahiptir, 3.Uygulamalarda bireysel farklılıklar göz önünde bulundurulur, 4.Uygulamalarda, görsel sanatlar alanına yönelik iki ve üç boyutlu çalışmalar ile çoklu ortam çalışmalarına yer verilir…(MEB, 2012: 11).

Görsel sanatlar eğitimi genel eğitimin bir parçası olarak görülmekle birlikte kendine özgü, kendine özel eğitimi ve teknikleri olan bir alandır. Öğrenciler için bu ders, düşünsel, bilişsel, duyuşsal ve bedensel etkinlikler içinde bulunarak kendilerini ifade etmeye olanak sağlayan çok yönlü önemli sanatsal bir araçtır(Artut, 2009: 225).

Görsel sanatlar eğitimi ayrıca öğrencilerin elde ettikleri bilgileri, günlük yaşantıları ve diğer derslerde öğretilen konuları da içine alarak bunlar arasında mantıklı bağlantılar kurmayı sağlamayı amaçlamaktadır. Bu yöntem günümüz eğitim anlayışı kapsamında da önemle ele alınan disiplinler arası yaklaşımının bir yansımasıdır(Alakuş ve diğerleri, 2011: 16).

Sanat eğitimi, güzel sanatların tüm alanlarını ve biçimlerini içine alan, okul içi ve okul dışı yaratıcı eğitimdir. Sanat eğitiminin amacı, yapılmış olanları yineleyen değil, yeni şeyler yapabilme yeterlilikleri olan insanları yetiştirmektir. Sanat, eğitim bilimindeki birikimin ürünü olan çağdaş görüşler; kişinin bir bütün olarak sanatı anlaması, öğrenmesi iletişim ve etkileşime girmesi ile yaratıcı etkinlikte bulunmasını

(32)

içermekte ve böylece sanat eğitimi alanı yeni ve çağdaş bir nitelik kazanmaktadır(http://www.aysunsay.blogcu.com.tr).

Tolstoy sanatın önemini şu sözlerle ifade etmiştir, "İnsanın bir zamanlar yaşamış olduğu duyguyu, kendinde canlandırdıktan sonra, aynı duyguyu başkalarının da hissedebilmesi için hareket, ses, çizgi, renk veya kelimelerle belirlenen biçimlerle ifade etme ihtiyacından sanat ortaya çıkmıştı" der. İnsan, nasıl duymaya, düşünmeye başladığı andan itibaren kelimenin gerçek anlamıyla hayata girmiş olursa, insanlık da duygularını ve düşüncelerini sesler, çizgiler ve renklerle canlı ve cansız simgeler halinde şekillendirmeye başladığı andan itibaren, gerçekten tarih sahnesine çıkmış olur(http://www.msxlabs.org/forum/sanat/244461-sanatin-onemi.html).

Sanat, aslında herkes için önemli bir ihtiyaç olmasına rağmen bu ihtiyacın farkında olmak, ilginç bir biçimde sanatla ilgili olmayı da gerektirir. Oysa zaruri ihtiyaçlarımızı hemen fark eder ve giderme konusunda yönelimlerde bulunuruz. Ancak sanatsal açlığın ya da sanat tarafından doyurulması gereken ruhsal açlığımızın çoğu zaman farkında olmayız. Hissettiğimiz boşluk duygusu, tanımlanamayan, anlatılamayan ve belki de anlaşılmayan gerilimlerimiz, tedirginliklerimiz, hatta dış dünya ile iletişimde yaşadığımız zorluklar, sanatın sağlayacağı duygusal karşılamalarla giderilebileceği gibi ruhun beslenmesi de sanatla sağlanabilir. Sanat, insanı düşünmeye yönlendirir. Düşünme ise insanın hem zihinsel hem de ruhsal yanını geliştirir(http://www.cahilim.com/sanat-egitimi-pdf-177).

Sanat eğitimi sürecinde; algılama, bilgilenme, düşünme, tasarlama, yorumlama, ifade etme ve eleştirme davranışları, estetik ilkeler doğrultusunda sanatın dili kullanılarak edinilir. Bu eğitim alanında birey; resim, müzik, tiyatro, dans, şiir, öykü, roman, heykel, seramik, fotoğraf, drama, film, video gibi sınırsız sanat dallarından, kendine en uygun dili seçerek kendisini daha iyi ifade etme olanağı yakalar.

Sanat eğitimi, kuşkusuzdur ki yaratıcılığı geliştirir. Bu nedenle sanat eğitimi önemlidir. Sanat eğitiminin amacı, öğrencilerin algısal yetilerini geliştirmek, zihinsel birikimlerini görsel biçimler ile ifade edebilmelerine yardımcı olmak ve kendini özgürce ortaya koyabilmesini sağlamaktır. Bu bağlamda amaç sadece sanat yapan

(33)

kişiler yetiştirmek değil, sanatı seven ve kültürü algılayan bireyler yetiştirmektir. Yani herkesin sanatçı olması mümkün olmasa da, sanatı anlayan ruhu kazandırmaktır(http://www.gorselsanatlar.org).

Çağdaş insan yalnızca sanat eserini değil, yaşadığı dünyayı doğru algılayabilen, ayırt edebilen, kritik yapabilen, duyarlı, kendini ifadede zorluk çekmeyen özelliklere sahip olmalıdır. Bu özellikleri amaç olarak ortaya koyan ve yaşatan disiplin sanat eğitimidir(Ünver, 2002: 101).

Sonuç olarak sanat eğitimi bireyin kendini ifade etmesine, eleştirel düşünmesine, estetik bilinç kazanmasına, başladığı işi bitirmesine, çevre ve doğa bilinci kazanmasına, bilgi teknolojileri kullanmasına, yaratıcılığını geliştirmesine ve sorumluluk alıp yerine getirmesine olanak sağlar. Bundan dolayı görsel sanatlar eğitimi bireyin hayatında çok önemli bir yere sahiptir.

1.1. Görsel Sanatlar Eğitiminde Teknolojinin Yeri ve Önemi

19. ve 20. yüzyılda yaşanan bilimsel ve teknolojik gelişmelerin, sanatın ve sanat felsefesinin dönüşümünde çok önemli etkileri olmuştur. Toplumsal olaylar, savaşlar, ekonomik, kültürel ve siyasal etkenlerin yanı sıra, etkin biçimde sanatsal anlatımın dönüşümüne katkısı bakımından bilim ve teknolojinin rolü tartışmasızdır. En fazla özgün sanat akımının 20. yüzyılda ortaya çıkmış olması, bu yüzyıldaki bilimsel, teknolojik ve endüstriyel gelişimlerin etkisini işaret etmekte; akımların manifestoları da bu durumu desteklemektedir(http://www.enveryolcu.com.tr/).

20. yüzyılı yaşadığımız günümüz, bilgi ve bilişim çağı olarak adlandırılmakta ve birçok yeni teknolojik gelişmeler yaşanmaktadır. Hayatımızı önemli ölçüde etkileyen teknolojinin, eğitim alanından uzak kalması düşünülemez. Teknoloji bilinçli kullanıldığında günlük yaşamımızı kolaylaştırmakla birlikte eğitimin daha kaliteli hale gelmesi ve bilgiye daha hızlı ulaşmamızı sağlamaktadır. Görsel sanatlar dersinde de teknoloji aktif olarak kullanılmalı öğrencilerin nasıl faydalanabileceği düşünülmelidir.

(34)

Tüm eğitim kurumlarında sanat eğitimi, kendine özgü amaç, ilke ve yöntemleriyle yeterli sürelerde verilmelidir. En öncelikli gereksinim, resim derslerinin en az iki ders saatine yükseltilmesi ve eğitimin bütün kademelerine yayılmasıdır. Bir ders saatinde(kırk dakika) öğrencilerin estetik duyarlılık kazanması, sanatsal yaratıcı etkinlikte bulunması, sanat tarihi öğrenmesi ya da nesnel ölçekli bir sanat eleştirisine katılması gibi kapsamlı bir çalışmanın yapılması olanaksızıdır(San ve İlhan, 2005: 53).

Sanat eğitimini iki ayrı yöntemle incelemek gerekir. Bu yöntemler; öğretim yöntemleri, öğretmen ve öğrenciyi merkez almasına göre: öğretmen merkezli ve öğrenci merkezlidir. Öğretmen merkezli yöntemde, öğretmen bilgiyi aktaran öğrenci ise onu dinleyip anlamaya ve öğrenmeye çalışandır. Bu nedenle etkin olan öğretmendir. Bu yöntemde öğrenci pasiftir, sadece alıcı durumundadır. Geleneksel, düz anlatım ve soru cevap yöntemi öğretmen merkezli yöntemde en çok kullanılan yöntemlerdir. Öğrenciyi merkez alan yöntemde ise öğrenciler çeşitli donanımlara sahip öğretim ortamında bilgileri kendileri araştırırken öğretmenler öğrencilerin sorularına yanıt vermek, rehberlik etmek ve yol göstermekle sorumludurlar (Artut, 2007: 125-126).

Sanat eğitiminde akıllı tahta kullanımının yaygınlaştırılması ile öğretmen merkezli anlayış oldukça azalacak ve öğrencilerinde tahtayı kullanması sağlanarak derse katılım artacaktır.

Görsel sanatlar eğitiminin en büyük problemlerinden birisi teknolojinin kullanılmamasıdır. Örneğin görsel sanatlar dersinde projeksiyon kullanarak dersin hazırlıklı olarak anlatılması dersi daha etkili hale getirecektir. En önemlisi de, görselliğin ön planda olduğu bu dersin daha eğlenceli ve ilgi çekici hale gelmesini sağlayacaktır. Çünkü teknoloji günümüz gençleri ve çocuklarının hayatını her yönden etkilemektedir. Hayatımızı bu kadar etkileyen teknolojiyi yokmuş gibi görmezden gelmek yerine, en iyi nasıl kullanılabileceğinin yollarının düşünülmesi gerekmektedir. Günümüz nesli gençleri teknoloji ile daha erken tanışmakta ve yetişkinlere göre daha fazla kullanmaktadır. Bundan dolayı teknolojik materyaller görsel sanatlar dersinde de kullanılmalıdır.

(35)

Sanat eğitiminde öğretim yöntemlerinin uygulanmasında belirli bir kural olmamakla beraber gösterme, soru-yanıt, anlatma, usta-çırak ilişkisi, yaparak öğrenme gibi bilinen yöntemlerden sadece bir ya da birkaçı seçilip uygulanmaz. Bu süreçte sanat eğitimi yöntemlerinin dışında öğretimi daha aktif kılabilmek için çok farklı bir yol da izlenebilir (Artut, 2007: 128).

Sanat günümüzde her zamankinden fazla çağdaş yaşam biçimlerine yakındır, çağdaş yaşam ile iç içedir. Teknolojinin fonksiyonu, geleneksel estetik kavramları yeni biçimlere aktarmak değil, yeni bir estetiğin temelini çağdaş dünya ile organik bağlar kurarak atmaktır(Sempozyum,122).

En son teknoloji ile üretilmiş materyallerin ders de kullanılıyor olması, ders başarısının artmasında yeterli değildir. Çünkü dersi en verimli hale getirmek öğretmenin elindedir.

Yolcu’ya (2013) göre, hiçbir yöntem gibi, hiç bir teknoloji de yetkin bir öğretmenin katkılarının yerini alamaz. Teknoloji; iyi bir alan ve öğretmenlik formasyonuna sahip, sanat eğitiminin gerekliliğine içten inanmış; gayretli, fedakâr ve yetkin öğretmenlerin katkılarıyla etkili olabileceği gerçeği gözden kaçırılmamalıdır.

Sonuç olarak, teknolojinin günden güne ilerliyor olması ve ortaya çıkan yeniliklerin göz ardı edilmesi olanaksızdır. Bundan ötürü teknolojik gelişmeler takip edilmeli ve görsel sanatlar dersinde de en az diğer dersler kadar, teknolojik materyaller aktif olarak kullanılmalıdır.

1.2. Tasarım İlke ve Elemanları

1.2.1. Tasarım Elemanları

Tasarım ilke ve elemanları bazı kaynaklarda Görsel Düzenleme İlke ve Elemanları, Sanatsal Düzenleme İlke ve Elemanları ve Temel Tasarım İlke ve

(36)

elemanları olarak da karşımıza çıkmaktadır. Bu araştırmada Tasarım İlke ve Elemanları başlığı altında incelenmiştir.

Tasarım elemanları geçmişten günümüze insanlar tarafından bilinçli ya da bilinçsiz olarak sanat eserlerinde kullanılmıştır. Temel tasarım elemanları, tasarım sürecinde temel tasarım ilkeleri aracılığı ile istenen ve beklenen kompozisyonun oluşturulmasını sağlarlar(Bayraktar ve diğerleri,2012: 14).

Bir sanat eserini oluşturan ve kendi başına da var olabilen parça, unsur, öğe. Örneğin resimde, renk ve çizgi birer elemandır(MEB, 2012: 258).

Tasarım elemanları Nokta, Çizgi, Biçim-Form, Aralık, Renk, Leke, Doku, Mekân olarak sekiz alt başlıkta incelenmiştir.

Nokta: Resim sanatında nokta geometrideki anlamından oldukça farklıdır. Resimde

‘nokta’ kavramı, merkezi dengeye sahip bir yüzeysel etki öğesi olarak tanımlanır. Dolayısıyla, resimsel nokta geometridekinden farklı olarak bir alan kaplar. Bu anlamıyla ‘nokta’ resme ancak çağdaş sanatın ortaya çıkışıyla birlikte girmiştir. Yukarıdaki biçimde tanımlanması da Paul Klee’nin ürünüdür(Sözen ve Tanyeli, 2011; 224).

En basit tasarım elemanı olarak kabul edilen nokta uzayda bir pozisyonu belirlemektedir. Kavramsal olarak noktanın uzunluğu, eni, boyu yoktur. Bu nedenle nokta durağan, yönsüz ve merkezidir(Bayraktar ve diğerleri,2012: 14).

Tek başınayken durgunluk etkisi yaratmasına karşılık çoğaldıkça yüzey üzerindeki etkisi dinamikleşir. Noktaların yüzey üzerinde sık ya da seyrek dağılımıyla farklı leke değerleri oluşur(Yılmaz, 2007: 27).

Çizgi: Bir yüzey sanatı öğesi olarak çizgi, uzunluğuna oranla kalınlığı çok az olan bir

şerit anlamını taşır. Dolayısıyla, kalın bir fırçayla bir yüzey üzerine vurulacak uzun bir boya darbesi resim sanatında çizgi olarak değerlendirilir(Sözen ve Tanyeli, 2011; 79).

Çizgi birçok noktanın bir araya gelmesiyle oluşur. Tasarımda önemli bir araçtır. Çizginin kalınlığı, genişliği ve dokusu aynı zamanda onun kalitesidir. Çizgi;

(37)

açık-kapalı, yumuşak-sert, Pasif-aktif, kontrollü-kontrolsüz, sürekli-kesikli, dalgalı-kırıklı olabilir(Bayraktar ve diğerleri,2012: 15). Görsel sanatlardaki en temel anlatım aracıdır. Doğaya baktığımızda ise, bu en temel görsel sanat öğesinin aslında doğada var olmadığını görürüz. Doğada yalnızca biçimler ve yüzeyler vardır. Bu yüzeylerin sınırları bizim tarafımızdan çizgi olarak algılanır, çizgi etkisi yaparlar(Yılmaz, 2007: 27).

Bir kompozisyon üç çeşit çizgi ile ifade edilebilmektedir. Bunlar; Nesne çizgisi, Tarama çizgisi ve kontur çizgisidir(Bayraktar ve diğerleri, 2012: 16).

Çizgiye başka bir açıdan bakacak olursak aslında çizgi denilen şey bir göz aldatmacasıdır. Bulunduğumuz yerden denize bakınca gözümüzün gördüğü son sınırı çizgi olarak algılarız. Oysaki o sınırda öyle bir çizgi yoktur(Alakuş, Mercin, Ayaydın, Vural, Tuna ve Yılmaz, 2011: 114).

Çizgiyi oluşum biçimlerine göre üç grupta incelenebilir, dik ve yatay çizgiler, kırık çizgiler ve eğik çizgiler. Tüm bu çizgileri farklı incelik ve kalınlıklarda çizerek çizginin etkisini güçlendirebiliriz. Buna kısaca çizgisel renklilik denir(S. Buyurgan ve U. Buyurgan, 2007: 106-107).

Çizgi anlatımın temeli, başlangıcı ve önemli bir denge unsurudur. Sanat yapıtının düzenlenmesi ve onu oluşturan organizasyon elemanları, ayrı ayrı temel gruplara sahiptirler. Bu elemanları bağlayıcı ve başlatıcı temel unsur çizgidir(Artut, 2009: 130).

Biçim: Biçimler iki veya üç boyutlu olabilirler. Resimdeki biçimler, genişlik ve

yükseklikten ibaretse iki boyutlu olup, bu bize aynı zamanda biçimin tanımını da vermektedir(Yılmaz, 2007: 30). Bu tanımdan da yola çıkarak biçimin iki boyutlu olduğunu düşünebiliriz.

Bir nesnenin görme ya da dokunma organları ile algılanabilmesini sağlayan, kendine özgü gerçekçiliği olan şekle biçim denir(MEB, 2012: 257).

(38)

Sanat ve tasarımda sıklıkla bir eserin biçimsel yapısını -ki bu yapı tutarlı bir imgeyi üretmek için bir kompozisyonun elemanlarını ve parçalarını koordine etme ve düzenleme tarzıdır- belirtmek için kullanılır(Bayraktar ve diğerleri, 2012: 18).

Hacim ve kütle etkisi veren üç boyutlu geometrik elemanlar olarak tanımlanabilir. Yılmaz’a göre form; Genişlik ve yükseklikle birlikte derinlik etkisi de kazandırılmışsa, üçüncü boyut etkisi devreye girer ki, bu durum daha çok ‘form’ kelimesiyle ifade edilmektedir. Form oluşumunda üçüncü boyut etkisi yaratılabilmesi için ışık-gölge ve perspektiften yararlanılır şeklinde açıklamıştır.

Form; Işık, gölge, renk, anatomi, çizgi ve doku gibi elemanların hepsinin birden oluşturulduğu görünüm(MEB, 2012: 258).

Resim sanatında biçim, üç boyutlu görünüm kazanabilir. Biçimin iki boyutlu görünümü onu formdan ayırır. Yani form, üç boyutlu ve gerçek bir nesnedir. Formun iki önemli özelliği vardır. Bunlar, kütle ve hacimdir Kare biçim, küp ise hacimli olduğundan formdur. Çember biçim küre formdur (Boydaş, 2004: 19).

Formun iki önemli özelliği vardır: Kütle ve hacim. Üçgen şekildir, dikdörtgen prizma veya küp oluşturdukları kütle ve hacimle biçimdirler. İnsan bir formdur; onun yere düşen gölgesi ise şekildir(Alakuş ve diğerleri, 2011: 118).

Form ve şekiller geometrik ve organik olarak ikiye ayrılır. Form ve şekiller simetrik, asimetrik, durgun, hareketli vb. yapılarda bulunabilirler(S. Buyurgan ve U. Buyurgan, 2007: 111).

Aralık: Üç boyutlu şekil ve formların arasında oluşan boşluklar denilebilir.

Kompozisyon çalışmalarında boşluklar ile resmin etkisini arttırmak mümkündür. Tasarımda birbirine yakın aralıklar uygun, birbirinden uzak olanlar ise birbirleri arasında kopukluğa neden olur ve birliktelik göstermez. Yan yana olan aralıklar tekrar edilirse monotonluğu getirebilir. Bu sebeple form ve mekânlar arasında farklı büyüklükte aralıklar kullanılması kompozisyona hareket ve dinamizm getirir(MEGEP, 2007: 6).

Şekil

Şekil 1. Akıllı tahta
Şekil 2. Akıllı tahta
Grafik 1.  Çizgi Değişkeni Akıllı Tahta Uygulama Öncesi ve Sonrası Puanları
Tablo 1.  Çizgi Değişkeni İçin Akıllı Tahta Uygulamasının Etkisinin Testi
+7

Referanslar

Benzer Belgeler

For people who have lost the power of speech, the voice synthesiser is wonderful. All they have to do is type what they want to say on a laptop computer, and their words are

100 yıllık süreçte bir türlü gerçekleştirilemeyen endüstrileşme, aşırı yerel konuların ve sorunların ele alınması, sinema salonlarının azlığı, sinema

i, 22, 26) kullanılabileceği söylenebilir. 3 m~! kg dozlarında iv uygulamalarının, xylazine göre daha hafif derece,. ve daha kısa süreli sedasyon, miyareklasyon ve

Diyarbakır örneklerinden, Hasan Paşa Hanı, Sülüklü Han, Cahit Sıtkı Tarancı Evi, Mesudiye Medresesi, Saint George Kilisesi, Keçi Burcu ve Kolordu Binası özgün

İmmünohistokimya sonuçlarımızla uyumlu bir şekilde preeklamptik hasta grubuna ait plasentalarda VEGF ekspresyon düzeyinin kontrol grubuna (normal plasenta) oranla şiddetli

In this study, alternative 3D datum transformation approaches (including the Total Least-Squares (TLS) and the Weighted TLS (WTLS) methods) were compared with the LS

GDD'lerin çözümünün bul unma sı için çeşitli çözüm yöntemleri geliştirilmiştir.Belirli bir başlangıç fonksiyonu kabul ederek çözümü aralıklar içerisinde

The prepared humic acid samples, on the other hand, demonstrated a significant reduction in mutagenicity after the pre-ozonation process, indicating that preozonation can lower