• Sonuç bulunamadı

TYT – AYT TARİH KONU ANLATIMLI KİTAP

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "TYT – AYT TARİH KONU ANLATIMLI KİTAP"

Copied!
45
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

8

Ünite

1

Tarih

Tarih ve Zaman

Tarihsel Olgu

Tarihsel olayların sonuçlarına bağlı olarak ortaya çıkan ve uzun süreçte gerçekleşen gelişmeleretarihsel olgudenir.

Olgu bir süreç içerisinde gerçekleşir.

UYARI

ÖRNEK

Türklerin İslamiyeti kabulü, Hellenizm kültürü-nün oluşması, Türkiye Cumhuriyeti’nin çağdaş-laşması, Anadolu’nun zamanla Türkleşmesi, Milliyetçilik akımı

Ayrıca genellemeler niteliğindeki

gelişme-ler de olgu kapsamındadır.

Lozan Antlaşması Türkiye’nin Çağdaşlaşması 1. Dünya Savaşı Manda ve Himaye Meclisin Açılması Parlamentolu Sistem Tarihi Olay Tarihi Olgu ÖRNEK 02

Aşağıdakilerden hangisi tarihî olguya bir örnek olarak gösterilebilir?

A) İstanbul’un fethedilmesi B) Türkiye’nin çağdaşlaşması C) Malazgirt Savaşı’nın kazanılması D) Birinci Dünya Savaşı’nın başlaması E) Pearl Harbour Baskını’nın yapılması

(LYS-2012) ÇÖZÜM

Tarihsel olayların sonuçlarına bağlı olarak ortaya çıkan ve uzun süreçte gerçekleşen gelişmelere tarihsel olgu denir.

Buna göre soruda belirtilen “Türkiye’nin çağ-daşlaşması” ifadesi bu tanıma uygun düşen bir örneklemedir.

Yanıt B

Tarih Biliminin Yöntemi

Tarih biliminde araştırma yapılırken deney ve gözlem yöntemi kullanılamadığı için başka yöntemlerden yararlanılır.

A. Kaynak Araştırma

Tarihî olaylar incelenirken geçmişten kalan belgeler kullanılır. Bu belgeler, yazısız ve yazılı olmak üzere ikiye ayrılır.

Yazısız Kaynaklar

İnsanların kullandığı her türlü araç, gereç, resim ve mimari eserlerdir. (Mağara resimleri, mezar kalıntıları, fosiller vb.)

Yazılı Kaynaklar

Kitabeler, fermanlar, biyografiler, yıllıklar, mah-keme kayıtları, antlaşma metinleri, gazete, soy kütüğü vb.

B. Kaynakların Sınıflandırılması(Tasnif)

Araştırılan konu hakkındaki kaynakların elde edilmesinden sonra bu kaynaklardan edinilen veriler sınıflandırılır.

Sınıflandırma, araştırmayı kolaylaştırmak için yapılır. Sınıflandırma; zamana, mekâ-na ve konuya göre gerçekleştirilebilir.

UYARI

Zamana göre

Bu sınıflandırmada bir zaman dilimi esas alı-narak o kesitteki olaylar ele alınır.

ÖRNEK

İlk Çağ tarihi, Osmanlı Devleti’nin Yükselme Dönemi, Kavimler Göçü, Fransız İhtilali gibi.

Mekâna göre

Bu sınıflandırmada, bir coğrafya esas alınarak o bölgede gerçekleşen olaylar değerlendirilir.

ÖRNEK

Anadolu tarihi, Mısır tarihi, Avrupa tarihi, Asya tarihi gibi.

Konuya göre

Tarih biliminin ilgilendiği alan, insanlığın tüm tarihi olduğundan ve bu kapsam da oldukça geniş bir süreci kapsadığından dolayı bazı konular esas alınarak o kapsamdaki gelişmeler ele alınır.

ÖRNEK

Bilim tarihi, sanat tarihi, hukuk tarihi, dinler tarihi gibi.

C. Tahlil (Çözümleme)

Konuların incelenmesinde verilerin yeterli olup olmadığının araştırılmasıdır.

D. Kaynakların Eleştirel Bir Yaklaşımla

Değerlendirilmesi (Tenkit)

Tarihî olayla ilgili kaynakların güvenilir olup olmadıkları (I. el kaynaklar ile II. el kaynaklar karıştırılmamalıdır.) araştırılmalıdır.

E. Kaynakların Sentezi (Terkip)

Bu son aşamada, kaynaklardan yola çıkılarak sonuç elde edilmesi gerekmektedir. Sonucun objektif olabilmesi ise kaynakların güvenilirli-ğine bağlıdır.

‘‘Tarih yazmak, tarih yapmak kadar

mü-himdir. Yazan, yapana sadık kalmazsa değişmeyen hakikat, insanlığı şaşırtacak bir mahiyet alır.’’

Mustafa Kemal Atatürk Tarihe Yardımcı Bilimler (Disiplinler) Tarihçiler, diğer bilim dallarının pek çoğunun verilerinden yararlanarak sonuçlara ulaşırlar.

Bu disiplinlerin başlıcaları:

Coğrafya

Yerküre’deki herhangi bir bölge (yer) ile ilgili her türlü farklılığın ve özelliğin ince-lenmesiyle uğraşan bu bilimden tarihçiler; incelenen tarihsel olayın gerçekleştiği yörenin fiziki, beşerî, iktisadi vb. nitelikle-rinin olay üzerindeki etkilerini araştırırken yararlanırlar.

(2)

37

Tarih

Ünite

2

Bilimsel çalışmalar engellendiği için Orta Çağ’da Avrupa’daki düşünsel ve bilimsel üretkenlikler ön plana çıkmamıştır. Skolastik düşünce, IX. ve XV. yüzyıllar

arasında Avrupa’da etkili olmuştur.

Orta Çağ’da Avrupa’da karanlık dö-nem yaşanırken Orta Doğu’daki İslam ülkelerinde, bilimde ve sanatta önemli ilerlemeler sağlanmıştır. Batı Avrupa’da fikir alanındaki uyanış, Şarlmen Devri’n-de başlamıştır. XII. yüzyılda Avrupalılar İbni Rüşt, Farabi, İbni Sina ve Harezmi gibi İslam bilginlerinin eserlerini tercüme ederek okullarında okutmaya başlamıştır.

UYARI

Magna Charta (Büyük Şart)

İngiltere’de Kral Yurtsuz John zamanında ilan edilmiştir. İngiltere’de demokrasinin, par-lamentonun oluşumunun ve “yasa devleti”

anlayışına yönelişin ilk aşamasıdır.

Kralın yetkilerini sınırlandıran ve yasaların kraldan üstün olduğunu vurgulayan Magna Charta’ya göre;

herkesin can güvenliği ve mülkiyet hakkı devlet tarafından korunacak,

kral, meclisin onayı olmadan halktan yeni vergiler alamayacak,

özgür kimseler haksız yere tutuklanama-yacak, yargılama yapılmadan hapis ve sürgün cezaları verilemeyecektir.

Kralla soylular arasındaki bu karşılıklı sözleş-me ile “demokrasi”ye yönelişin İngiltere’de ilk

adımı atılmıştır.

İngiltere’de 1295’te ilk parlamento açılmış-tır. Sürekli toplanmayan bu parlamento, daha sonraki süreçte Lordlar ve Avam Kamarası olarak iki meclisli bir nitelik kazanmıştır. (Orta Çağ’da yalnızca İngil-tere’de parlamento vardır.)

UYARI

Yüzyıl Savaşları (1337 – 1453)

Nedenleri

İngiltere’nin, Fransa toprakları üzerinde hak iddia etmesi

Fransızların, İngilizlerle savaşan İskoçya-lılara yardım etmesi

İngiltere kralı Fransa’yı işgal etmiştir. Fran-sa’da, derebeylik nedeniyle birlik yoktur. Bun-dan dolayı İngilizler, ilk zamanlarda başarılı olmuştur. Fransız kadınlarından biri olan Jan Dark, İngilizlere karşı halkı mücadeleye

çağı-ran bir tutum sergilemiştir. Fçağı-ransızlarda bağım-sızlık bilinci oluşmaya başlamış ve Fransızlar, İngilizleri ülkelerinden çıkartmıştır.

Sonuçları

Fransa’da derebeylerine karşı mücadele yapılarak krallığın otoritesi egemen kılın-mıştır.

İngiltere’de savaşı kaybeden krala karşı bir iktidar savaşı başlatılmıştır. Lancestr ve Yorks sülaleleri arasında 30 yıl süren bu savaşlara, “İki Gül Savaşı” denilmiştir. Kral, kendisine karşı taht kavgasına girenleri yenilgiye uğratmıştır.

XV. yüzyıl sonunda ülkelerindeki de-rebeylerini etkisizleştiren İngiltere ve Fransa kralları, ülkelerinde siyasi birliği sağlamıştır.

UYARI

İspanya ve Portekiz’de de siyasi birliğin sağlanması, XV. yüzyılın sonunda ger-çekleşmiştir.

UYARI

Moğol İmparatorluğu (1206 - 1368)

Tarihte var olmuş siyasi organizasyonlarda

yöneten kişilerin liderlik vasıfları önemlidir. Moğol İmparatorluğu’nu kurucusu Temu-çin’dir.

Temuçin, kurultayda Türk - Moğol boyları tarafından kağan seçilmiştir. Cengiz adını seçildikten sonra verilmiştir. Moğollar, Cengiz Han’dan önce teşkilatsız bir

şe-Orta Çağ’da Dünya

Skolastik (Dogmatik) Düşünce

Bu düşünce sistemindeki belirleyici unsur,

“değişmez ve mutlak doğru” olan bazı

yaklaşımların kabulüdür. Her şeyin kutsal kitap olan İncil’de yazıldığına inanılmıştır. Kilisenin koyduğu normlar, değişmez ebedî

hakikatler olarak kabul edilmiştir.

Kilisenin koyduğu kurallar; bilim, düşünce, sanat ve toplum hayatında geçerlidir. Bun-lara karşı gelmek ya da bunları eleştirmek yasaktır.

Kilise okullarında ve manastırlarda benim-senen ve yaygınlaştırılan bu düşüncede sorgulamaya, tartışmaya, deneye ve

(3)

39

Tarih

Ünite

2

Ribatlar, İpek Yolu gibi ticari yollar üzerinde bulunmaktaydı. Pazar ve panayırlar, Farklı coğrafyalarda değişik adlarla anılan fuarlara benzeyen panayırlar, çok ülkenin ticaretinde önemli rol oynamış ve ekonomik hayata da canlılık getirmiştir. Limanlardan kentlere ulaşan mallar han, kapan, bedesten, çarşı ve pazar yerlerinden halka ulaşmıştır.

Ribat

İlk Çağ ve Orta Çağ’da Ticaret Yolları

Kral Yolu, İpek Yolu, Kürk Yolu ve Ba-harat Yolu dünya ticaretinde hâkim rol

oynamıştır. Pers İmparatoru Darius’un yaptırdığı Kral Yolu ile Anadolu’da Manisa

leri) Hindistan ve Seylan’dan Kızıldeniz’de-ki Akabe Körfezi oradan Yemen kıyılarına deniz yoluyla taşınırdı. Bu yol karadan ve denizden Avrupa kıtasına bağlanırdı.

KANUNLAR GELİŞİYOR

Devlet ve toplum hayatının disiplinle

yü-rütülmesi için her türlü hukuki iş, kurallara göre düzenlenmiştir. Örf ve âdetlerden oluşan geleneksel hukuk kuralları yazılı hâle gelmiştir.

Roma’daki hukuk kuralları Justinianus’un ölümüne kadar geçen zamanda Roma ve egemenliği altındaki ülkelerde uygulandı. Avrupa ülkelerinde uygulanan hukuk sis-teminin temelini oluşturur. 12 Levha Ka-nunları hukukun ilk basamağını oluşturur. Patricilerin (yöneticiler) uygulamalarına

karşı çıkan pleplerin (halk) ayaklanmaları

ile bu kanunlar ortaya çıkmıştır. Kanunlar ıslah edilerek ilk defa yazılı hâle gelmiştir.

Cengiz Han

Roma halkının görev ve sorumlulukları be-lirtilmiştir. Halk arasındaki ilişkiler gibi pek çok konuya açıklık getirilmiştir. Justinianus Kanunları’nda suç ve ceza sisteminde suçluyu arındırma amacı vardır. Hapis cezası yoktur, suçluların manastırlara kapatılmasına başvurulmuştur. Moğol İm-paratorluğu’nun kanunlara “Cengiz Han Yasası” veya “Büyük Yasa” denilmiştir.

Tamamı Cengiz Han tarafından oluşturul-muş değildir.

Türk ve Moğol törelerini yazılı hâle getiri-lerek düzenlenmiş şeklidir. Cengiz Han, kağan seçildiği kurultayda bu kurallara bazı ilaveler yapmıştır. Otuz üç defter hâ-linde düzenlenen yasalar, İslamiyet’i kabul eden Moğol devletleri tarafından devam ettirilerek uygulanmıştır. Justinianus’un ha-zırladığı kanunlar ve Cengiz Han’ın yasası kendi topluluklarının, kültür ve gelişmişlik düzeyleri ile sosyal yapılarına göre hukuk kurallarını şekillendirmiştir.

Sosyal yapılarının farklılaşmasıyla

geliş-mişlik düzeylerinin ilerlemesiyle insanlar tarih boyunca hukuk kurallarını geliştirmiş-lerdir. Evrensel hukuk ilkeleri doğmuştur. Kanunlar tüm toplumlar tarafından aynı şekilde uygulanmamıştır.

Orta Çağ’da Dünya

Salihli civarındaki Sardes’ten başlayıp Sus’a kadar uzanan Kral Yolu, Anadolu yollarının en önemlisini oluşturmuştur.

İpek Yolu, Çin ile Batı ülkeleri arasındaki

transit kara ticaretinde kullanılan en işlek ticaret yoludur. İpek Yolu, geçtiği bölgeleri ekonomik açıdan kalkındırmıştır. Doğu - Batı kültür ve uygarlıkları için bir köprü olmuştur. İpek Yolu’na hâkim olan devletler, dünya siyasetinde etkin rol oynamışlardır.

Kürk Yolu, Don Nehri’nin denize

döküldü-ğü yerden başlar. Ural Dağları ve Güney Sibirya ormanları sınırından Altaylar’a, Sayan Dağları üzerinden Çin’e ulaşan yol-dur. Hayvanlarla getirilen deri ve postlar, taşınan bu ürünlerden dolayı bu yola “Kürk Yolu” adı verilmiştir.

Hindistan’dan başlayan ve Avrupa’ya ulaşan Baharat Yolu, coğrafi keşifler

so-nucunda önemini kaybetti. Baharat çeşitleri

(4)

41

Ünite

2

Test

7.

Orta Çağ’daki hükümdarlar egemenliklerini dine dayandırmışlar ve din adamları yönetimde etkili olmuşlardır.

Hükümdarların bu tutumunun amacı aşağıdakilerden hangi-sidir?

A) Monarşik gücü pekiştirmek B) İnanç birliği sağlamak

C) Haçlı düşüncesine son vermek D) Ulusal devletler kurmak E) Hristiyanlığı benimsemek

Cevap: A

10.

Orta Çağ’da papalığın siyasi güç hâline gelmesinde;

I. kişileri afaroz edebilme, II. krallara taç giydirme,

II. öğretim etkinliklerini denetleme

yetkilerinden hangilerinin etkili olduğu savunulabilir?

A) Yalnız I B) Yalnız II C) I ve II D) I ve III E) II ve III

Cevap: C

8.

Orta Çağ’da,

• Avrupa’da kilise okullarında ve manastırlarda gelişen skolastik felsefe, bilimsel ve sanatsal çalışmaları sınırlandırmıştır.

• XII. yüzyılda İbni Rüşt, Farabi, İbni Sina ve Harezmi gibi bilginlerin eserleri tercüme edilerek Batı Avrupa’daki okullarda okutulmuştur.

Bu bilgilere dayanılarak aşağıdakilerden hangisine ulaşıla-maz?

A) Doğu dünyasındaki düşünce hayatının gelişmiş olduğuna B) Skolastik felsefenin, özgür düşünceyi engellediğine C) Doğu - Batı uygarlıkları arasında etkileşim yaşandığına D) Bilimsel çalışmaların Orta Çağ’da başladığına

E) Avrupa’nın düşünce hayatında, İslam bilginlerinin katkısının olduğuna

Cevap: D

11.

Orta Çağ Avrupası’nda, imtiyazlarını kaybetmek istemeyen din adamlarının da etkisiyle skolastik düşünce öne çıkmıştır. Bu düşün-cede dinle ilgili esaslar, “değişmez mutlak doğrular” olarak kabul edilmiştir. Eğitim ve öğretimin Kilise’nin eline geçtiği bu süreçte, okuma ve yazma bilmek, bir ayrıcalık hâlini almıştır.

Bu durumun aşağıdakilerden hangisine ortam hazırladığı savunulamaz?

A) Bilimsel düşüncenin gerilemesine B) Sosyal eşitsizliğin derinleşmesine C) Eğitimde dinin etkisinin artmasına D) Laik eğitimin temellerinin atılmasına E) Din adamlarının etkinliğinin artmasına

Cevap: D

9.

Kavimler Göçü sürecinde Roma İmparatorluğu önce ikiye ayrılmış, ardından da Batı Roma İmparatorluğu yıkılmıştır. Ortaya çıkan otorite boşluğunu derebeyleri ve Kilise doldurmuştur.

Avrupa’yla ilgili bu gelişmelerden;

I. sınır değişikliklerinin yaşandığı, II. siyasi birliğin bozulduğu, III. egemen sistemin çözüldüğü

çıkarımlarından hangilerine ulaşılabilir?

A) Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III D) I ve III E) I, II ve III

Cevap: E

12.

Orta Çağ Avrupası’nda Katolik Kilisesi, dinî hakların yanı sıra çok geniş dünyevi haklara da sahipti. Bilim ve sanat alanında da Kilise’nin koyduğu kuralların dışına çıkılamazdı.

Kilise’yle ilgili bu durum;

I. soyluların yönetimden uzaklaştırılması, II. monarşik yönetimlerin güçlenmesi, III. düşünce hayatının gerilemesi

sonuçlarından hangilerini ortaya çıkarmıştır?

A) Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III D) I ve II E) II ve III

Cevap: C

6

Orta Çağ’da Dünya

(5)

43

Tarih

Ünite

3

İLK VE ORTA ÇAĞLARDA TÜRK DÜNYASI

Orta Asya Türk Kültür Bölgeleri

Anav :Batı Türkistan / MÖ 4.000 (tarım, hay-vancılık, dokumacılık, keramik)

Kelteminar : Aral Gölü çevresi / MÖ 3.000 (avcılık, balıkçılık, madencilik)

Andronova : Altay - Ural çevresi / MÖ 1.700 (hayvancılık, bakır ve bronz işlemeciliği)

Karasuk : Karasuk Irmağı / MÖ 1.200 (atlı araba, çadır dokuma)

Tagar : Altay Dağları çevresi / MÖ 700 (sa-natsal etkinlikler)

Türklerin Ana Yurdu

(Orta Asya / Türkistan)

Türklerin ana yurdu; batıda Hazar Gölü ve İtil Irmağı çevresi, doğuda Kingan Dağları, kuzeyde Baykal Gölü ile Yenisey ve Obi ır-makları, güneyde Hindikuş Dağları arasında kalan bölgedir.

Türkler,

Orta Asya’nın dağlık olması, iklimin sert ve soğuk olması, yağışların yetersizliği ve kuraklık

gibi nedenlerden dolayı temel ekonomik et-kinlik olarak hayvancılıkla uğraşmak zorunda

kalmışlardır. Hayvancılığın gerektirdiği yaşantı koşulları da Türkleri göçebe bir yaşama

zor-lamıştır.

Türklerdeki göçebelik, sürekli olmayıp belli iki yer (yaylak ve kışlak) arasında ve belli zamanlarda gidip - gelme şeklindedir.

UYARI

Göçebe yaşam şekli ve bu koşulların ge-tirdiği zor yaşam biçimi, Türklerin teşkilatçı olmalarında ve savaşçılık yeteneklerinin gelişmesinde etkili olmuştur.

UYARI

Orta Asya’dan Yapılan Göçler

Bazı Türk topluluklarının anayurttan göç et-melerinin başlıca nedenleri şöyle sıralanabilir :

Ekonomik sıkıntılar

Kuraklık ve kıtlığın başlaması Çin ve Moğol baskıları Diğer Türk boylarının baskıları Nüfus artışı

Hayvan hastalıkları

Yeni yurtlar edinme düşüncesi Bağımsızlık duygusu

Türk boyları Ön Asya, Güney Asya ve batıya doğru göç etmiştir. Bu göç hareketleri XIII. yüzyıla kadar sürmüştür.

Göçlerin Sonuçları

Göçler sonucunda Türkler geniş bir bölge-ye yayılmıştır.

Türkler, gittikleri bölgelerdeki toplumları özellikle savaşçılık ve teşkilatçılık alanla-rında etkiledikleri gibi kendileri de birlikte yaşadıkları bu toplumlardan değişik konu-larda etkilenmişlerdir.

Türklerin, göçlerde at ve arabayı kul-lanmaları, göçün daha kolay ve daha hızlı gerçekleşmesini sağlayan bir beceri şeklidir.

UYARI

Türklerin değişik yerlerde yaşamaları, Türk tarihinin bir bütün olarak incelenme-sini zorlaştırmıştır.

UYARI

Bazı Türkler asimile olurken bazı Türklerde Türk kültüründe farklı alanlara yaymıştır. Sosyal sınıflaşma oluşmaz.

Hapis cezaları kısa sürelidir.

Feodalite (toprak sistemi) gerçekleşmez. Kalıcı mimari eserleri yoktur. Taşınabilir

eserler yapmışlardır. ÖRNEK 01

Orta Asya’da MÖ 1200-700 yıllarına ait Karasuk kültüründen dört tekerlekli araba, keçeden çadır, koyun yapağından eşya; MÖ 700-100 yılları arasındaki Tagar kültüründen ise çok sayıda ok uçları, toka, taç, bilezik gibi üzerleri kabartma hayvan başı işlemeli süs eşyaları ve hançerler bulunmuştur.

Yalnız bu bilgiler doğrultusunda,

I. Her iki kültüre ait tüm kalıntılar bulunmuş-tur.

II. Tagar kültürü zaman bakımından Karasuk kültüründen sonradır.

III. MÖ 3. yüzyılın sonlarında kurulduğu bili-nen Hun Devleti, Karasuk kültürüyle aynı dönemde siyasi varlığını sürdürmüştür.

yargılarından hangilerine ulaşılabilir?

A) Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III D) I ve II E) II ve III

(ÖSS-2009/SOS-1)

ÇÖZÜM

I. öncüldeki yargı, “tüm” sözcüğüyle

bağlantılan-dırılarak oluşturulduğu için bu yargıya ulaşılması olanaksızdır. III. öncüldeki yargı ise tarihsel bilgi açısından yanlıştır. Yanlış olan bir yargıya da ulaşılması (sorunun yüklemi olumluysa) söz konusu olamaz. Hun Devleti’yle Karasuk kültürü aynı dönemde varlık sürdürmemiş; Karasuk kül-türünün son dönemleriyle Hun Devleti’nin varlık sürecinin bir dönemi çakışmıştır. (Aynı dönem nitelemesi, tüm tarihsel kesiti kapsar.) II. öncüldeki yargıya ise “soru kökü”ndeki veri-lerden kolayca ulaşılmaktadır.

(6)

45

Tarih

Ünite

3

İlk ve Orta Çağlarda Türk Dünyası

ÖRNEK 02

Aşağıdakilerden hangisi, İslamiyet öncesi göçebe yaşam sürdüren Türk topluluk-larından günümüze ulaşmış arkeolojik buluntulardan biri olamaz?

A) Kap kacak

B) Kolye, bilezik gibi süs eşyaları C) At koşum takımları

D) Saray kalıntıları E) Kılıç kabzaları

(LYS - 2011)

ÇÖZÜM

Saray kalıntılarının, göçebe yaşam sürdüren Türk topluluklarına ait olması beklenemez.

Yanıt D

Avrupa (Batı) Hun İmparatorluğu

(375 - 467)

Balamir komutasında Avrupa içlerine

yü-rüyen Hunlar, Macaristan merkezli güçlü

bir devlet oluşturmuşlardır.

Birliği sağlayan Uldız, Kuzey Avrupalı ka-vimler ile uğraşırken Roma İmparatorluğu ile iyi ilişkiler kurmuştur.

Rua zamanında, Bizans üzerine bir sefer düzenlenmiş ve Bizans vergiye bağlan-mıştır.

Rua’nın yeğeni Attila, devletin yönetimini

kardeşi Bleda ile paylaşmış, “Hun kaçak-ları” sorunu nedeniyle Bizans ile Margos Barışı’nı imzalamıştır. (434)

Attila zamanında Doğu Roma’ya, I.Balkan ve II.Balkan seferleri düzenlemiş ve Ana-tolios Antlaşması imzalanmıştır.

Batı Roma İmparatorluğu üzerine Galya ve İtalya seferleri yapılmıştır.

Avrupalılar, Attilâ’yı “Tanrı’nın kırbacı” olarak nitelemişler ve Tanrı’nın kendilerini cezalandırmak için Atilla’yı görevlendirdi-ğine inanmışlardır.

UYARI

Attilâ’nın ölümünden sonra yönetimi oğul-ları (İlik, Dengizek ve İrnek) üstlenmişlerse de bu dönemde devlet dağılma aşamasına gelmiştir.

İrnek, 467’de Orta Avrupa’yı terk ederek Batı Karadeniz kıyılarına çekilmiştir. Avrupa’da kalan Hunlar, ana yurttan

göçler-le besgöçler-lenemedikgöçler-leri için yöredeki kavimgöçler-lergöçler-le kaynaşmış ve erimişlerdir.

ÖRNEK 03

Hristiyanların, günahlarından dolayı Tan-rı’nın kendilerini cezalandırmak amacıyla gönderdiğini düşündükleri ve “Tanrı’nın

Kamçısı” olarak niteledikleri, döneminde Avrupa Hun Devleti’nin en parlak zama-nını yaşadığı Türk hükümdarı aşağıdaki-lerden hangisidir?

A) Mete B) Balamir C) Teoman D) Attila E) Bumin Kağan

(LYS - 2012)

ÇÖZÜM

Soru kökünde hakkında bilgiler verilen tarihsel kişilik Attila’dır.

Yanıt D

ORTA ÇAĞ’DAKİ TÜRK

DEVLETLERİ

Göktürkler (552 - 630)

Asya Hun Devleti siyasi etkinliğini kaybet-tiğinde, Çin egemenliğini kabul etmeyen boylar, çeşitli yörelere dağılmıştır. Altay Dağları civarına yerleşen Türk

boyları, Bumin Kağan’ın başkanlığında,

Avarlara karşı ayaklanmıştır. (552) Tarihte Türk adını kullanan ilk devlet, bu

gelişmeyle ortaya çıkmıştır. Kendi alfabelerini oluşturmuşlardır.

Tanrılarını Türk tanrısı olarak görmeleri, oluşturdukları özgün bir alfabelerinin olması ve Türk adını devletin ismi olarak kullanmaları kimliklerini sahiplendiklerinin göstergesidir.

UYARI

Bumin Kağan ilk zamanlarında ülkeyi, kardeşi İstemi ile birlikte yönetmiştir. 553’te Bumin’in ölümü üzerine yerine oğlu Mukan Kağan geçmiştir.

Mukan, amcası ile birlikte Göktürklere en parlak dönemlerini yaşatmıştır. İstemi Kağan, Sasanilerle anlaşarak Akhunları yenmiş, daha sonra da Sasanilere karşı Bizans ile antlaşma yapmıştır.

Göktürkler Sasanilerle anlaşıp Akhunlar’ı yenmesi daha sonrada Sasanilere karşı Bizans Devleti’yle anlaşma yapmasının nedeni ekonomiktir. İpek yoluna hakim olma mücadelesidir.

UYARI

Mukan ve İstemi kağanların ölümlerinden sonra ülkede taht kavgalarının başlaması sonrasında devlet, doğu ile batı olmak üzere ikiye ayrılmıştır. (582)

Doğu Göktürk Devleti, 630’da Çin egemen-liği altına girmiştir.

Kürşad İsyanı, bu egemenlik döneminde yaşanmıştır.

Batı Göktürkler de Çin baskılarına da-yanamamış, Karlukların ayaklanması da devletin çöküşünü hızlandırmıştır. Batı Göktürkler, 658 yılında Çin egemenliğini tanımak zorunda kalmışlardır.

(7)

47

Tarih

Ünite

3

İlk ve Orta Çağlarda Türk Dünyası

Kutluklar, Türk tarihinin ve edebiyatının bilinen en eski yazılı kaynağı olan Orhun Kitabelerini diktirmişlerdir. (VIII. yüzyılda)

UYARI

Orhun Kitabeleri / Abideleri / Yazıtları Ait olduğu uygarlık : II. Göktürk (Kutluk) Adına dikilen kişiler : Tonyukuk, Bilge

Ka-ğan, Kül Tigin

Oluşturulduğu dönem : 8. yüzyıl Yeri : Orhun Irmağı vadisi Yazıcısı : Yoluğ Tigin Çeviricisi : W. Thomsen

İçeriği : Devletin kuruluşu ve yükselmesi, yöneticilerin ve halkın görevleri, Çin Türk mücadeleleri, Türklerin yaşayışı

Önemi : Türklere ait olan ilk edebî ve tarihî kaynaktır.

Uygurlar (745 - 840)

Karluklar ve Basmillerle birleşerek Göktürk Devleti’ne son veren Uygurlar, Ötüken merkezli yeni bir devlet kurmuşlardır. Uygurların ilk hükümdarı, Kutluk Bilge

Kağan’dır.

Uygurlar, tümüyle yerleşik yaşam kültü-rünü benimseyen ilk Türk topluluğudur.

UYARI

Kendi alfabelerini oluşturmuşlardır.

Uygurlar, Çinlilerin etkisiyle Mani dinini

benimsemişlerdir. Mani dininin bazı kural-larını kendilerine göre uyarlamışlardır. 840 yılında Kırgızlar ve Karluklar, Uygurlara

karşı ayaklanmıştır. Bu sırada devlet, kıtlık ve yokluklar ile mücadele etmektedir. Mü-cadele fazla sürmemiş ve devlet yıkılmıştır. Bundan sonra Uygurlar, güneye göç

et-mişler, iki ayrı yörede Kansu ve Turfan Uygurları şeklinde varlıklarını devam

ettirmişlerdir.

XIII. yüzyılda Moğol egemenliğine

girmiş-ler ve Moğolları kültürel açıdan etkilemiş-lerdir.

ÖRNEK 06

Devlet Özellik

I. Asya Hun Bilinen ilk Türk devleti

olması

II. Göktürk Orhun Kitabelerinin

yazılması

III. Avar Hristiyanlığı kabul eden ilk Türk devleti olması IV. Uygur Yerleşik hayata geçen ilk Türk devleti olması V. Avrupa Museviliği kabul eden ilk

(Batı) Hun Türk devleti Hun olması

Türk devletleriyle ilgili yukarıdaki eşleş-tirmelerden hangisi yanlıştır?

A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.

(LYS - 2011)

ÇÖZÜM

Museviliği kabul eden ilk Türk devleti Hazarlardır. Yanıt E

AVRUPA’DA KURULAN

TÜRK DEVLETLERİ

Türkler, Kavimler Göçü sonrasında Avrupa’da önemli ve güçlü devletler kurmuşlardır. Türkler, Avrupa Hun Devleti’nden sonra Avru-pa’da sırasıyla Avar, Macar ve Bulgar devlet-lerini kurmuşlardır.

Hazarların egemenlik alanı da önemli bölümüyle Avrupa kapsamındadır.

UYARI

Avarlar

Bugünkü Moğolistan’daki Avar Devleti’nin 552 yılında Göktürkler tarafından yıkıl-ması üzerine Avarlar, Batı’ya göç

etmiş-lerdir.

Avrupa’ya giren Avarlar, Bayan Han ön-derliğinde 562’de Macaristan’da büyük

bir devlet kurmuşlardır.

Batıda Franklarla, doğuda Bizansla mü-cadele etmişlerdir. Frankları yenmişler, Bizans’ı yıllık vergiye bağlamışlardır. İstanbul’u kuşatan ilk Türk topluluğudur. 619 ve 626 yıllarında İstanbul’u iki kez

kuşatmışlar ama fethedememişlerdir.

Frankların saldırıları sonucunda Avar Dev-leti 805 yılında yıkılmıştır.

Hristiyanlığı kabul eden ilk Türk devleti olan Avarlar, Slavlarla kaynaşarak zamanla kimliklerini kaybetmişlerdir.

Slavları askerî ve idari örgütlenme alanında etkilemiştir.

Macarlar

V. yüzyılda, İtil (Volga) bölgesinden göç ederek Karadeniz’in kuzeyindeki Don Nehri civarına yerleştiler.

Peçeneklerin baskıları sonucunda, 896 yılında bugünkü Macaristan’a yerleşmiş-lerdir.

1000 yılına doğru Hristiyanlığı resmî din olarak kabul etmişler, yerli kavimlerle kaynaşarak zamanla Türklük özelliklerini yitirmişlerdir.

İlk Türkoloji Enstitüsünü Macarlar kurmuş-tur.

Bulgarlar

Kafkaslar’ın kuzeyindeki Bulgar Devleti’nin Hazarların baskısı sonunda yıkılması üze-rine Bulgarlar, Volga ve Tuna Nehri boyları-na göç ederek iki ayrı devlet kurmuşlardır.

Volga Bulgar Devleti: Coğrafi

konum-larından dolayı ticaret alanında gelişme göstermişlerdir. Devletin başkenti olan Bulgar şehri, bir dönem Avrupa’nın önemli ticaret merkezlerinden biri hâline gelmiştir. X. yüzyılda İslamiyet’i kabul eden Volga

Bulgarları, bir dönem Doğu Avrupa’da Türk - İslam kültürünün temsilcisi olmuşlardır.

Tuna Bulgar Devleti: Halkın büyük kısmını

Slavların oluşturduğu bu devlette, yönetim Türklerin elinde idi. İstanbul’u kuşatmışlar, Bizans’la siyasi ve ekonomik ilişkiler kur-muşlardır.

Çoğunluktaki Slavlar arasında eriyen ve Hristiyanlığı kabul eden Bulgar Türkleri, kimliklerini koruyamamışlardır.

(8)

49

Ünite

3

CA:

Test

1-A 2-D 3-B 4-D 5-A 6-D 7-C 8-E 9-B 10-C 11-E 12-C

7.

Orta Asya’daki Türk boyları arasında sık sık çatışmalar çıktığı,

Çin’in de her fırsatta bölgeye yönelik askerî ve politik baskılar uyguladığı bilinmektedir.

Bu gelişmeler;

I. Türklerin Çin’de hâkimiyet sağlaması, II. İpek Yolu’nun öneminin artması,

III. bazı Türk boylarının bölgeden göç etmesi

sonuçlarından hangilerine yol açmıştır?

A) Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III D) I ve II E) I ve III

Cevap: C

10.

Hazarların dinî alanda hoşgörülü bir toplum olduğu;

I. başkentlerinde cami, kilise ve sinagogların yan yana bulunması, II. mahkemelerde farklı inançlara sahip yargıçların birlikte görev

yapması,

III. yönetici kadroların Museviliği benimsemesi

durumlarından hangilerine dayanılarak savunulabilir?

A) Yalnız I B) Yalnız III C) I ve II D) I ve III E) I, II ve III

Cevap: C

8.

İstanbul’u kuşatan ilk Türk devleti olan Avarlar, bugünkü Slav topluluklarının bir araya gelmesinde de rol oynamışlardır.

Bu bilgiden Avarlar hakkında;

I. askerî faaliyetlerde bulundukları, II. Slav etnik birliğine katkı sağladıkları, III. sınırlarını genişletmek istedikleri

çıkarımlarından hangilerine ulaşılabilir?

A) Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III D) I ve III E) I, II ve III

Cevap: E

11.

Çin egemenliğine başkaldırarak kurulan II. Göktürk (Kutluk) Devleti zamanında, Türk tarihinin en eski belgelerinden biri olarak kabul edilen Orhun Abideleri dikilmiştir.

Bu bilgiden Kutluklar hakkında;

I. bağımsızlığa önem verdikleri, II. kimliklerine sahip çıktıkları, III. yazılı eserler bıraktıkları

çıkarımlarından hangilerine ulaşılabilir?

A) Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III D) I ve II E) I, II ve III

Cevap: E

9.

Kıpçaklar,

• Rus prenslikleriyle mücadele ederek İgor destanına,

• Oğuzlarla mücadele ederek Dede Korkut hikâyelerine konu olmuşlardır.

Bu bilgiden Kıpçaklarla ilgili;

I. yazılı üretkenliğe önem verdikleri, II. komşu toplumlarda sorunlar yaşadıkları, III. bölgedeki Türk güçleriyle ittifak oluşturdukları

çıkarımlarından hangilerine ulaşılabilir?

A) Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III D) I ve III E) I, II ve III

Cevap: B

12.

Türgişler, ilk Türk parasını bastırmış, tarımsal faaliyetlerde bulun-muş ve Orta Asya’ya yönelen Müslüman ordularıyla savaşarak İslamiyet’in bölgede yayılmasını geciktirmişlerdir.

Yalnız bu bilgiden Türgişlerle ilgili;

I. üretim etkinliklerinde bulundukları, II. bağımsızlığa önem verdikleri, III. İpek Yolu’nda denetim sağladıkları

çıkarımlarından hangilerine ulaşılabilir?

A) Yalnız I B) Yalnız III C) I ve II D) I ve III E) II ve III

Cevap: C

(9)

66

Ünite

4

CA:

Test

1-C 2-A 3-E 4-A 5-D 6-D 7-C 8-D 9-B 10-C 11-D 12-A

7.

Bedir Savaşı’ndan sonra ganimetlerin büyük bölümü savaşanlar arasında paylaştırılmıştır.

Bu uygulamanın;

I. cihat, II. adalet, III. eşitlik

anlayışlarından hangilerini güçlendirmeye yönelik bir tutum olduğu savunulabilir?

A) Yalnız I B) Yalnız II C) I ve II D) I ve III E) II ve III

Cevap: C

10.

Emeviler Dönemi’nde, Müslümanların eşitliği anlayışı terk edilmiş ve Arap olmayan Müslümanlara, mevali politikası uygulanmıştır.

Bu uygulamanın;

I. İslamiyet’i benimseyen toplumların artması, II. Müslümanlar arasındaki birliğin güçlenmesi, III. İslam Devleti’nin sınırlarının genişlemesi

durumlarından hangilerini engellediği savunulabilir?

A) Yalnız I B) Yalnız II C) I ve II D) I ve III E) II ve III

Cevap: C

8.

Hz. Osman Dönemi’nde Kıbrıs’ın fethedilmesinin;

I. ülke sınırlarının genişlemesi, II. vergi gelirlerinin artması,

III. merkezî devlet anlayışının güçlenmesi

sonuçlarından hangilerini ortaya çıkardığı savunulabilir?

A) Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III

D) I ve II E) II ve III

Cevap: D

11.

Tarık bin Ziyad komutasındaki İslam orduları, Vizigotları 711’de ye-nilgiye uğratmış, kazanılan zaferle Vizigot Krallığı’na son verilmiştir. Müslümanlar ilerleyişine devam ederek 732’de Frank Krallığı’na ait bazı yerleri ele geçirmiştir. Puvatya’da Franklarla yapılan savaşı, Arap ordusu kaybetmiştir. Puvatya, Arapların Avrupa’da ulaştıkları son yer olmuştur.

Bu bilgilere dayanılarak aşağıdaki yargılardan hangisine ulaşılamaz?

A) Emeviler, fetihçi bir politika takip etmiştir.

B) İslam Devleti’nin sınırları Fransa’ya kadar genişlemiştir. C) Puvatya yenilgisi, Müslümanların Avrupa’daki ilerleyişini sona

erdirmiştir.

D) Franklar, İspanya’yı Emevilerden geri almıştır.

E) Müslümanların Avrupa’daki ilerleyişini Franklar durdurmuştur.

Cevap: D

9.

Hz. Osman Dönemi’nde Müslümanlar arasında başlayan karışıklık-lar, Hz. Ali Dönemi’nde savaşa dönüşmüştür. Şam valisi Muaviye, Hz. Ali’nin halifeliğini tanımayıp onunla savaşmıştır.

Bu bilgiden hareketle Müslümanlar arasındaki bu çatışmanın temelinde;

I. fetihlerin durması,

II. yeni mezheplerin oluşması, III. iktidar mücadelesinin yaşanması

durumlarından hangilerinin bulunduğu savunulabilir?

A) Yalnız I B) Yalnız III C) I ve II D) I ve III E) I, II ve III

Cevap: B

12.

X. yüzyılda Müslümanları; Abbasiler, Endülüs Emevileri ve Fatımi Devleti temsil etmiştir. Bu devletlerin sultanları, halife unvanını kullanmıştır.

X. yüzyıldaki bu durum, aşağıdakilerden hangisine kanıt gös-terilebilir?

A) İslam dünyasında siyasal birliğin olmadığına B) Abbasi Devleti’nin Bağdat’tan yönetildiğine

C) İslam dünyasında farklı kültürlere hoşgörüyle yaklaşıldığına D) Siyasi liderliğinin Fatımiler tarafından sürdürüldüğüne E) Endülüs Emevilerinin halifeliği Abbasilerden devraldığına

Cevap: A

1

İslam Medeniyetinin Doğuşu

(10)

68

Ünite

4

Tarih

İslam Medeniyetinin Doğuşu

Sanat

Puta tapmayı çağrıştırdığından dolayı resim ve heykel yasaklanmış olduğu için mimari eserler, arabesk denilen geometrik

şekiller ve hat denilen yazı sanatının güzel örnekleriyle süslenmiştir.

Sınırların genişlemesiyle değişik kültürler-den etkilenilmesi sonucunda Emeviler Dö-nemi’nde Kasrü’l-Hayr Sarayı ve Abbasiler Dönemi’nde ise Balkuvara Sarayı resim, kabartma ve heykellerle süslenmiştir.

Kasrü’l-Hayr Sarayı

Balkuvara Sarayı

Kâğıt Yapımının Yaygınlaşması

İlk kâğıt imalathanesi, Harun Reşit Dönemi’n-de Bağdat’ta kurulmuştur. Talas Savaşı’nda esir düşen Çinlilerden öğrenilen kâğıt yapımı, Müslümanlar aracılığıyla Bağdat’tan Kuzey Afrika’ya ve İspanya’ya aktarılmış ve Endülüs Emevi Devleti ya da Haçlı Seferleri aracılığıyla Avrupa’ya taşınmıştır.

Dil, Yazı ve Edebiyat

İslamiyet’le birlikte din dili niteliğini kazanan Arapça, fetihlere ve gelişmelere paralel olarak diplomasi ve öğretim dili özelliğini de kazanmıştır.

Arapçanın resmî dil olarak kabul edilmesi ve İslamiyet’i kabul eden Arap olmayan

toplumların, Kur’an-ı Kerim’i okuyabilmek için Arap dilini ve yazısını öğrenmek zo-runda olmaları, Arap kültürünü yaygınlaş-tırmıştır.

İslamiyet’ten önce gelişmemiş olan yazılı edebiyat; İslamiyetle beraber, Kur’an-ı Kerim’in yazılması ihtiyacı, İslam tarih ve coğrafyasının yazılmasının gerekliliği ve bilimsel alandaki üretkenlikler dolayısıyla gelişmiştir.

Bilim

Abbasiler zamanında pozitif bilimlerin gelişme-sindeki etkenler:

İslam dininin bilimsel gelişmelere açık olması

Fetihlere bağlı olarak farklı kültürlerden etkilenilmesi

Tercümeler yoluyla Müslümanların önceki Yunan, Hint, İran ve Mısır medeniyetlerinin bilimsel birikimlerinden faydalanmaları Halifelerin bilimsel çalışmaları ve bilim

adamlarını desteklemeleri

Abbasiler Dönemi, Müslümanların bilimdeki altın çağı olmuştur. Bu dönemde, Avrupa’yı da derinden etkileyen önemli bilim adamları yetiş-miştir. Bu bilim adamlarından bazıları şunlardır:

Farabi

İlk islam filozofudur. Aristo’dan sonra “İkinci öğretmen” unvanıyla anılır. En önemli eserleri arasında El Medinetü’l Fazıla yer almıştır.

İbn-î Sîna (öI.1037)

Tıp alanında otorite olarak kabul edilen İbn-i Sina’nın El-Kanun fi’t-Tıb adlı eseri, Avrupa-lılar tarafından Latinceye tercüme edilerek on beş kez basılmış ve Avrupa üniversitelerinde, beş yüz yıl boyunca temel tıp kitabı olarak okutulmuştur.

Ömer Hayyam

İran’ın en büyük şairlerinden biri olan bu

kişi, aynı zamanda astronomi ve matematik

alanlarında da İslam dünyasının en büyük temsilcilerindendir.

Harezmî (öl.850) ve Birunî

Matematik ve astronomi konularında önemli eserler vermişlerdir.

Razi (öl. 925)

Kimya alanında yazdığı Kitabü’l-Esrar (Sır-ların Kitabı) adlı eseri, 1187’de Latinceye çevrilmiştir.

Kindî, Farabi ve İbn-i Rüşt

Felsefe alanındaki çalışmalarıyla önemli izler bırakmışlardır.

İbn-i Haldun

Mukaddime adlı eseriyle sosyolojinin ilk

temsilcilerinden biri sayılmış, tarihsel gelişmeyi genellemeler şeklinde ele almıştır.

(11)

70

Ünite

4

CA:

Test

1-C 2-B 3-D 4-B 5-E 6-D 7-A 8-B 9-C 10-B 11-D 12-A

7.

İslam sanatındaki süslemelerde, hayvan ve insan resimleri yerine geometrik şekiller ve bitki çizimleri kullanılmıştır.

Bu yaklaşımın;

I. putperestliğin yeniden canlanacağı endişesi, II. sanatta özgün bir biçim yaratma isteği, III. değişik kültürlerle ilişkiye girilmesi

durumlarından hangilerinin sonucu olduğu savunulabilir?

A) Yalnız I B) Yalnız II C) I ve II D) II ve III E) I, II ve III

Cevap: A

10.

Abbasiler Dönemi’nde Mısır’da, bazı Türk komutanlar tarafından devletler kurulmuştur.

Bu durum aşağıdakilerden hangisinin göstergesidir?

A) Ülkenin hanedan üyeleri arasında paylaşıldığının B) Merkezî otoritenin etkisinin zayıfladığının C) Türklerin halife unvanına el koyduğunun D) Bağdat’ın Moğol egemenliğine girdiğinin E) Batınilerin faaliyetlerinin başarıya ulaştığının

Cevap: B

8.

Abbasiler Dönemi’nde Antik Yunan ve Hellenistik Dönem eserleri yanında İran ve Hint yapıtları da Arapçaya çevrilmiştir.

Bu bilgiden;

I. insanlığın tarihsel ve kültürel birikiminden yararlanıldığı, II. İslam uygarlığına farklı uygarlıklardan katkı sağlandığı, III. Batı uygarlığından daha fazla etkilenildiği

çıkarımlarından hangilerine ulaşılabilir?

A) Yalnız I B) I ve II C) I ve III D) II ve III E) I, II ve III

Cevap: B

11.

Abbasilerin;

I. Antik Dönem eserlerini tercüme ettirmeleri,

II. Bağdat’ta kütüphane ve rasathane bulunan Beytü’l Hikme’yi açmaları,

III. vezirlik makamını oluşturmaları

etkinliklerinden hangilerinin, kültürel gelişmeye doğrudan katkı sağladığı savunulabilir?

A) Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III D) I ve II E) II ve III

Cevap: D

9.

Dört Halife Dönemi’nde yaşanan;

• ülkenin eyaletlere ayrılması, • Kur’an-ı Kerim’in çoğaltılması, • mali ve askerî kurumlar oluşturulması

gelişmelerinin ortak nedeni aşağıdakilerden hangisidir?

A) İktidarın el değiştirmesi

B) Farklı mezheplerin ortaya çıkması C) Sınırların genişlemesi

D) Farklı toplumlarla etkileşime girilmesi E) Dinî eğitime önem verilmesi

Cevap: C

12.

Çinlilerle Müslümanlar arasındaki Talas Savaşı’nın;

I. kâğıt üretiminin Çin dışında yayılmaya başlaması, II. Türk - Arap ilişkilerinde yeni bir döneme girilmesi, III. Batı Türkistan’ın Çin baskısından kurtulması

sonuçlarından hangileri siyasi nitelikler taşımaz?

A) Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III D) I ve II E) II ve III

Cevap: A

(12)

72

Ünite

4

CA:

Test

1-C 2-E 3-E 4-E 5-D 6-E 7-D 8-A 9-B 10-E 11-A 12-C 13-E

7.

İslam tarihindeki;

I. ilk fetih hareketinin gerçekleştirilmesi, II. Kur’an-ı Kerim’in kitap hâline getirilmesi, III. İslam donanmasının oluşturulması, IV. hicri takvimin hazırlanması

gelişmelerinden hangilerinin, doğrudan devlet işleyişini ko-laylaştırma amacını taşıdığı savunulabilir?

A) Yalnız II B) I ve II C) II ve III D) II ve IV E) III ve IV

Cevap: D

10.

İslamiyet’in;

I. vahye dayalı bir din olması, II. siyasal bir güç hâline dönüşmesi,

III. Cahiliye Dönemi uygulamalarını eleştirmesi

özelliklerinden hangilerinin, Mekkelilerin Müslümanlara karşı baskılar uygulamalarında doğrudan etkili olduğu savunulabi-lir?

A) Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III D) I ve II E) II ve III

Cevap: E

8.

Hz. Muhammed, Veda Hutbesi olarak adlandırılan tarihî konuşma-sında, İslam’ın temel prensiplerine vurgu yaparak Müslümanların kardeş olduklarını, kadın haklarının gözetilmesi gerektiğini, ırkçı-lığın İslam inancında yerinin olmadığını belirtmiştir.

Hz. Muhammed’in bu yaklaşımlarının;

I. ümmet, II. milliyet, III. kavmiyet

anlayışlarından hangilerine dayandığı savunulabilir?

A) Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III

D) I ve II E) II ve III

Cevap: A

11.

İslam tarihindeki;

I. Mekke’den Medine’ye göç edilmesi, II. Bedir Savaşı’nın yaşanması, III. Hudeybiye Barışı’nın imzalanması, IV. Kur’an-ı Kerim’in kitap hâline getirilmesi

gelişmelerinin gerçekleşme seyri aşağıdakilerin hangisinde doğru belirtilmiştir?

A) I, II, III, IV B) I, III, II, IV C) II, I, III, IV D) II, III, IV, I E) III, IV, I, II

Cevap: A

9.

I. Kendi soylarından kişilerin kayırılması

II. Arap olmayan Müslümanlara, mevali (köle) denilmesi III. Fetihlerin devam ettirilmesi

IV. Şeri hukuk kurallarının uygulanması

Emevilerin yukarıdaki tutumlarından hangilerinin, Müslüman-lar arasında hoşnutsuzlukMüslüman-lara neden olduğu savunulabilir?

A) Yalnız IV B) I ve II C) II ve III D) III ve IV E) I, II ve III

Cevap: B

12.

Emeviler Dönemi’nde, Türk-Arap savaşları yoğun şekilde ya-şanırken Abbasiler Dönemi’nde Türkler, büyük kitleler hâlinde Müslümanlığa yönelmiştir.

Abbasiler Dönemi’deki bu değişikliğin nedeni aşağıdakilerden hangisidir?

A) Siyasi çatışmaların yoğunlaşması B) Bilimsel faaliyetlerin hızlanması

C) Ümmet kimliğine dayanan siyaset izlenmesi D) Mezhep ayrılıklarının son bulması

E) Fetih hareketlerinin eski hızını yitirmesi

Cevap: C

13.

Müslümanlar ile Bizans arasında yapılan ilk savaş aşağıdaki-lerden hangisidir?

A) Bedir B) Hayber C) Huneyn

D) Tebük E) Mute

Cevap: E

(13)

74

Ünite

5

Tarih

İLK MÜSLÜMAN TÜRK

DEVLETLERİ

Karahanlılar (840 - 1212)

Uygur Devleti’nin yıkılması üzerine Batı Türkistan’da Karluklar önderliğinde yeni

bir devlet kurulmuştur. Başkenti Balasapun dur.

Kurucusu, Bilge Kül Kadir Han’dır. Abdülkerim ismini almıştır, zamanında

932’de İslamiyet’i kabul etmişlerdir. Göçebe bozkır siyasal düzeninden, klasik

İslam devleti yapısına geçiş başlamıştır.

Orta Asya’da İslamiyeti resmî din olarak benimseyen ilk Türk devleti Karahanlılar-dır. İslamiyeti kabul eden ilk Türk devleti ise İtil Bulgarlarıdır.

UYARI

Resmî dilleri Türkçedir. İslamiyeti kabul et-melerine rağmen Türkçeden vazgeçmemiş olmaları, benliklerini koruduklarını gösterir. Uygur alfabesini kullanmışlardır.

İlk Türk - İslam edebî eseri olan Kutadgu Bilig (mutluluk veren bilgi) ile ilk Türkçe

sözlük olan Divan-ı Lügati’t Türk, bu

dönemin ürünleridir.

En güçlü dönemleri olan Yusuf Kadir Han Dönemi’nde 999’da Samanoğullarını yık-mışlar ve Horasan bölgesi için Gaznelilerle mücadeleye girişmişlerdir.

Yusuf Kadir Han’ın ölümünden sonra ege-menlik anlayışları sonucunda devlet, doğu ve batı şeklinde ikiye ayrılmıştır.

Başkenti Kaşgar olan Doğu Karahanlı-ların varlığına, 1130’larda Karahitaylarca

son verilmiştir.

Başkenti Semerkant olan Batı Karahan-lıların varlığına, 1212’de Harezmşahlar

tarafından son verilmiştir.

Semerkant medresesi ve Arap Ata Türbe-sidir.

İlk burslu öğrenci sistemini başlatmıştır. Ribat adı verilen kervansarayları vardır. İlk Türk - İslam eserleri ortaya çıkmıştır. İlk posta teşkilatı kuran Türk - İslam

devle-tidir.

ÖRNEK 03

İslamiyet’i kabul eden ilk Türk devletlerinden biri olan Karahanlılarda; hükümdarlık halife tarafından tasdik edilmiş, ülkede halife adına hutbe okutulup para bastırılmıştır. Böyle olmakla birlikte İslamiyet öncesi yönetim ge-lenekleri de büyük ölçüde devam ettirilmiştir.

Buna göre Karahanlılarla ilgili,

I. İslamiyet’i kendi kültürleriyle kaynaştıran bir siyasi yapı oluşturmuşlardır.

II. Din ve devlet işlerinde birbirinden ayır-mışlardır.

III. Arap kültürünü bütünüyle benimsemişler-dir.

yargılarından hangileri doğrudur?

A) Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III D) I ve II E) I, II ve III

(YGS - 2012)

ÇÖZÜM

Karahanlılar, İslamiyet’i benimsemelerine karşın diğer Türk devletleri gibi Arap ve İran kültürleri-nin egemenliğine girmeyerek ulusal değerlerini korumuş ve Türk - İslam kültürünün temellerini atmışlardır.

Yanıt A

Gazneliler (963 - 1187)

Afganistan merkez olmak üzere kurulan,

Hindistan’ın Pencap bölgesinden Hora-san’a kadar uzanan bölgede egemenlik sağlamış Türk devletidir.

Samanoğulları Devleti’nin Türk komu-tanlarından biri olan Alp Tigin tarafından kurulmuştur.

Alp Tigin padişah unvanı kullanmıştır. Başkenti Gazne’dir.

Tarihte kent adıyla anılan ilk Türk dev-letidir.

UYARI

En güçlü zamanları Gazneli Mahmut Dönemi’dir. Bu dönemde İslam kültürü Hindistan’a taşınmıştır.

Gazneli Mahmut Hindistan’a 17 sefer dü-zenlemiştir.

İslamiyet’in bugünkü Pakistan ve Hindis-tan’da yayılmasını sağlamışlardır. Sarayda Türkçe konuşulmasına karşın

öğretim ve bilim dili olarak Arapça, resmî

dil olarak da Farsça kullanılmıştır.

Gazneli Mahmut, İran’daki Şii Büveyhoğul-larının üzerine sefer düzenleyerek Abbasi halifeliğini Şii tehdidinden kurtarmıştır.

Abbasi halifesinden “sultan” unvanını alarak kullanan ilk Türk hükümdar, Gazneli Mahmut’tur.

UYARI

Gaznelilerin önemli eserleri: Zafer kuleleri, Lesker-i Bazar

Selçuklularla yapılan savaşlarda Gazneliler yenildi. (Nesa / Serahs)

Sultan Mesud zamanında, Selçukluların bağımsızlığını engellemek isteyen Gaz-neliler, Horasan bölgesi için Selçuklularla yaptıkları Dandanakan Savaşı’nı (1040)

kaybetmişlerdir.

Daha sonra zayıflama sürecine giren dev-let, 1187’de Afgan yerlilerinin (Gurlular) ayaklanması sonucunda yıkılmıştır.

Bugünkü Pakistan ve Bangladeş dev-letlerinin tarihsel ve kültürel koşullarını hazırlamışlardır.

UYARI

Gazneli Mahmut “sarayımın en değerli hazinesidir” dediği ünlü Türk İslam bilgini El Biruni’dir.

UYARI

(14)

103

Ünite

7

Test

1.

I. Mehmet Dönemi’nde Osmanlı Devleti Venedik’le ilk deniz sava-şını yapmış ve Anadolu’daki Şeyh Bedrettin İsyanı bastırılmıştır.

Bu gelişmelerden Osmanlı Devleti’yle ilgili;

I. merkezî otoritenin güçlendiği, II. denizcilik alanında başarı kazanıldığı, III. ülke sınırlarının genişletildiği

yargılarından hangilerine ulaşılabilir?

A) Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III

D) I ve II E) II ve III

Cevap: A

4.

Yıldırım Bayezid’in İstanbul’u kuşatması üzerine Bizans İm-paratorluğu;

I. İstanbul’da camisi ve mahkemesi olan bir Türk mahallesinin kurulmasını,

II. Osmanlı Devleti’ne yıllık vergi ödemeyi,

III. Haliç’in kuzeyinde bir Türk garnizonunun bulunmasını kabul etmiştir.

Yukarıdakilerden hangileri, Osmanlı İmparatorluğu’nun Bizans İmparatorluğu’na üstünlüğünü kabul ettirdiğini gösterir?

A) Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III D) II ve III E) I, II ve III

Cevap: E

2.

Osmanlı Devleti, sınırlarının genişlemesine bağlı olarak Rumeli ve Anadolu beylerbeyliğini kurmuştur.

Bu uygulamanın;

I. merkezî otoriteyi güçlendirmek, II. ülke yönetimini kolaylaştırmak, III. feodal yapılanmalar oluşturmak

amaçlarından hangilerine yönelik bir tutum olduğu savunu-labilir?

A) Yalnız I B) Yalnız III C) I ve II D) I ve III E) I, II ve III

Cevap: C

3.

XIV. yüzyılın başlarında, Balkanlar’da Bizans İmparatorluğu’na ait topraklar haricindeki yerlerde Sırp, Bulgar ve Macar krallıkları; Eflak ve Boğdan voyvodalıkları, Bosna ve Arnavutluk beylikleri bulunmaktadır.

Yalnızca bu bilgiye dayanılarak,

I. Balkanlar’da siyasi birlik yoktur.

II. Osmanlı Devleti Balkanlar’ı denetimine almıştır. III. Balkan ulusları, Osmanlı Devleti’ne karşı birleşmiştir.

yargılarından hangilerine ulaşılabilir?

A) Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III D) I ve II E) I, II ve III

Cevap: A

5.

Yıldırım Bayezid, Anadolu Türk siyasi birliğini gerçekleştirmek amacıyla babası I. Murat’ın izlediği beyliklerle anlaşma politikası yerine, savaşarak beylikleri ortadan kaldırma politikasını benim-semiştir.

Bu bilgiye dayanılarak aşağıdaki yargılardan hangisine ula-şılmalıdır?

A) Osmanlı Devleti’nin genel politikası, Anadolu siyasi birliğini sağlamaktır.

B) Osmanlı Devleti, Avrupa’daki en güçlü siyasi otorite olmak istemektedir.

C) I. Bayezid ve I. Murat’ın Anadolu’da izledikleri genişleme si-yasetleri birbirinden farklıdır.

D) Anadolu Türk beylikleri, Osmanlı Devleti’ne karşı ittifak oluş-turmuştur.

E) Yıldırım Bayezid, Anadolu Türk beyliklerinin tümünü ortadan kaldırmıştır.

Cevap: C

6.

Ankara Savaşı’ndan sora Timur, Anadolu’da sekiz ay kalmıştır. Esir aldığı Yıldım Bayezid, Timur’un İzmir seferinden dönmesinden sonra hastalanarak Akşehir’de ölmüştür.

Bu bilgiye dayanılarak;

I. askerî, II. siyasi, III. kültürel

alanların hangilerinde Timur’un, Yıldırım Bayezid’e üstünlük sağladığı savunulabilir?

A) Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III D) I ve II E) II ve III

Cevap: D

Beylikten Devlete Osmanlı Siyaseti (1302 - 1453)

2

(15)

105

Tarih

Ünite

8

DÜNYA GÜCÜ OSMANLI DEVLETİ (1453 - 1600)

1453 - 1595 YILLARI ARASINDA

OSMANLI

SİYASİ FAALİYETLERİ

Bu dönemin 1453’te İstanbul’un fethiyle baş-ladığı ve 1579’da Sokullu Mehmet Paşa’nın ölümüyle sona erdiği kabul edilmektedir.

Dönemin padişahları

II. Mehmet (Fatih) (1451 - 1481) II. Bayezid (1481 - 1512) I. Selim (Yavuz) (1512 - 1520) I. Süleyman (Kanuni) (1520 - 1566) II. Selim (1566 - 1574) III. Murat (1574 - 1595)

FATİH SULTAN MEHMET HAN DÖNEMİ

(1451 - 1481)

İstanbul’un Fethi

İstanbul, Fatih’ten önce Araplar, Ruslar, Bul-garlar ve Türkler tarafından birçok kez kuşa-tılmıştır. Osmanlı padişahlarından I. Bayezid, Musa Çelebi ve II. Murat İstanbul’u kuşatmış fakat alamamıştır.

İstanbul’un birçok kez kuşatılması,

stratejik, ekonomik,

jeopolitik özelliklerinin sonucudur.

İstanbul’un Alınamamasının Nedenleri

Üç tarafının denizlerle çevrili olmasından dolayı coğrafi konumunun savunmaya elverişli olması

Sağlam surlarla çevrilmesi ve bu surları yıkacak büyük topların olmaması

Bizans yöneticilerinin “ihtiyatlı siyaset”

izlemesi

Bizans’ın, su üzerinde yanan ve gemilere karşı etkili bir silah olan grejuvayı (Rum ateşi) kullanması

İstanbul’a sıkışmış olan Bizans; stratejik, as-kerî ve nüfus potansiyeli bakımından Osmanlı Devleti için artık bir tehlike oluşturmuyordu. Fatih, tahta geçer geçmez Osmanlı Devleti’ne birçok kez sorunlar çıkarmış olan Bizans’ı, aşağıda belirtilen nedenlerden ötürü ortadan kaldırmak istemiştir:

Stratejik neden : Anadolu ve Balkan toprak-larını birleştirerek Osmanlı toprak bütünlüğünü sağlamak

Siyasi nedenler : Bizans’ın; Haçlıları, beylik-leri ve şehzadebeylik-leri Osmanlı yönetimine karşı kışkırtmasını engellemek

Ekonomik nedenler : Boğazları tamamen ele geçirerek gerek Karadeniz ile Akdeniz arasındaki su yollarını gerekse İpek Yolu’nun bu bölgedeki bağlantılarını denetimine alarak ticaret gelirlerini artırmak

Dinî nedenler : Hz. Muhammed’in İstanbul’u fethedecek komutanı övmüş olmasından do-layı, İstanbul’un fethiyle İslam dünyasında güç ve etkinlik kazanmak

İstanbul’un Fethi

Fetih için Yapılan Hazırlıklar

Kuşatma sırasında doğudan ve batıdan saldırılar gelmesini önlemek amacıyla bazı Balkan devletleri ile saldırmazlık anlaşma-ları yapılmıştır.

Karamanoğulları üzerine sefere çıkılarak etkisiz hâle getirilmiştir.

Karadeniz yoluyla İstanbul Boğazı üzerin-den Avrupalıların Bizans’a gönderecekleri yardımları engellemek amacıyla Yıldırım

Bayezid tarafından yaptırılan Anadolu

(Güzelce) Hisarı’nın karşısına Rumeli

(Boğazkesen) Hisarı yaptırılmıştır. Surları yıkabilecek güçte büyük toplar

döktürülmüştür.

Yeni gemiler yapılarak donanma güçlendi-rilmiştir.

6 Nisan’da başlayarak 29 Mayıs’ta biten 53 günlük kuşatma sonucunda İstanbul fethe-dilmiştir. Fetihten sonra İstanbul yağmalanıp yakılıp yıkılmadığı gibi kuşatma sırasında kentten kaçan yerli halkın geri dönmesine de izin verilmiştir.

Bu durum, Fatih’in İstanbul’un nüfus potansiyelini ve ekonomik canlılığını koru-mak istediğini göstermektedir. Fatih ayrıca “şenlendirme” adı altında Anadolu’dan Türkleri getirerek İstanbul’a yerleştirmiştir. Örneğin Konya ve Aksaray’dan getirilen Türkler, İstanbul’un Aksaray semtine yerleştirilmiştir. Aksaray semti, bu şekilde oluşturulmuştur.

UYARI

Fethin Sonuçları

Osmanlı toprak bütünlüğü sağlanarak Türk-lerin Avrupa’da güvenli şekilde ilerlemeleri sağlanmıştır.

İstanbul başkent yapılmış ve Yükselme Dö-nemi olarak adlandırılan sürece girilmiştir. Osmanlı Devleti’nin İslam dünyasındaki

gücü ve etkinliği artmıştır.

Doğu - Batı arasındaki ticaret yollarındaki Osmanlı denetimi pekiştirilmiştir.

Top silahları sayesinde yıkılmaz denilen kalelerin ve surların bile yıkılabileceği görülmüştür.

İpek Yolu’nun önemli bir bölümünün Os-manlı Devleti’nin denetimi altına girmesi, Avrupalıların doğuya gidecek yeni yollar arayışlarını hızlandırmıştır.

(16)

107

Tarih

Ünite

8

Dünya Gücü Osmanlı Devleti (1453 - 1600)

Topkapı Sarayı

ÖRNEK 01

Fatih Sultan Mehmet; Fener Ortodoks Kili-sesinin varlığını sürdürmesini izin verirken, Yahudi ve Ermeni cemaatlerinin örgütlenme-lerine olanak sağlamıştır. Bosna Fransisken Kilisesine verdiği 1463 tarihli fermanda da onlara kendi dillerinde ibadet ve eğitim özgürlüğü tanımıştır.

Bu durumun, aşağıdakilerden hangisinin bir göstergesi olduğu savunulabilir?

A) Müslüman olmayanların Müslümanlarla eşit haklara sahip olduğunun

B) Ticaretin, Müslüman olmayanların elinde olduğunun

C) Müslüman olmayanların devlet yöneti-mine katıldığının

D) Osmanlı veraset sisteminin değiştiğinin E) Müslüman olmayanlara kendi benliklerini

koruma olanağı sağlandığının

(YGS - 2012) ÇÖZÜM

Osmanlı Devleti’nin azınlıklara inanç ve ibadet hürriyeti tanıması, azınlık gruplarının benliklerini uzun süre korumalarında etkili olmuştur.

Yanıt E

II. BAYEZİD DÖNEMİ (1481 - 1512)

Cem Sultan Olayı

Şehzade Cem’in, II. Bayezid’in padişahlığını tanımaması üzerine iki kardeş arasında savaş yaşanmıştır.

Savaşı kaybeden Cem Sultan’ın önce Mem-luklara sonra Karamanoğullarına, ardından

da Rodos şövalyeleri ve papaya sığınması üzerine bir iç sorun olan bu konu, dış sorun

hâline dönüşmüştür.

Avrupalılar Cem’i, Osmanlı Devleti’ne karşı bir güç ve tehdit unsuru olarak kullanmıştır. II. Ba-yezid, Cem ölünceye kadar Avrupa’ya yönelik aktif bir siyaset takip edememiştir.

II. Bayezid Dönemi’nin “Yükselme Devri’nin duraklaması” olarak adlandırılmasında, Cem

Olayı’nın etkisi büyüktür.

Cem Sultan Olayı Osmanlı Devleti’nin iç meselesiyken dış mesele hâline gelmiştir. Bu taht mücadelesinde dış devletler Cem Sultan’a destek vererek Osmanlı Devleti’ni zayıflatmak istemişlerdir.

UYARI

İspanya Yahudilerinin Kurtarılması

1492 yılında Ben-i Ahmer Devleti yıkılmış ve Müslümanların İspanya’daki egemenlikleri sona ermiştir.

İspanya’ya hâkim olan Hristiyanlar, buradaki Müslüman ve Yahudilere dinlerinden dönmeleri ya da İspanya’yı terk etmeleri yönünde baskı uygulamışlar ve engizisyon mahkemelerinde yargılamışlardır.

II. Bayezid, Osmanlı gemilerini İspanya kıyıları-na göndererek İspanya’daki Yahudileri, Selanik ve İstanbul’a, Müslümanları ise Kuzey Afrikaya yerleştirmiştir.

Osmanlı - Memluk İlişkileri

Memluklerin,

Osmanlıların, Hicaz bölgesinde hacıların kullandıkları su kuyularının onarımına izin vermemesi,

Osmanlılara karşı Karamanoğullarını des-teklemesi,

Dulkadiroğulları Beyliği’nin iç işlerine ka-rışmaları,

Ramazanoğulları Beyliği’ni egemenlik altına almak istemeleri,

II. Bayezid’e karşı Cem Sultanı destekle-meleri

davranışları, Osmanlı - Memluk ilişkilerinin bozulmasında etkili olmuştur.

1485’te başlayan ve 1491’e kadar süren savaşlar, tarafların birbirine üstünlük sağlaya-mamaları ile sonuçlanmıştır.

Osmanlı - Venedik İlişkileri

Kemal ve Burak Reis gibi ünlü denizcilerin yetişmesiyle Türk denizciliği güç kazanmıştır. İstanbul, İzmit ve Gelibolu tersanelerinde ya-pılan gemilerle güçlü bir donanma meydana getirilmiştir.

Bu dönemde Modon, Koron, Navarin ve Le-panto (İnebahtı) kaleleri alınmıştır.

İnebahtı Kalesi

Osmanlı - Safevi İlişkileri

Şahkulu İsyanı (1511)

Akkoyunlu Devleti’nin yıkılmasından sonra, Şah İsmail tarafından İran merkezli Safevi Devleti kurulmuştur. (1502) Şii mezhebine bağlı olan Şah İsmail’in amacı, önce Anadolu’da Şiiliği yaymak sonra da burayı ele geçirmektir. Antalya yöresindeki Türkmenler üzerinde etkili olan Şahkulu, 1511’de büyük bir isyan

çıkart-mıştır. Osmanlı kuvvetleri, bu ayaklanmayı güçlükle bastırabilmiştir.

(17)

109

Ünite

8

CA:

Test

1-E 2-B 3-B 4-D 5-C 6-A 7-D 8-E 9-E 10-A 11-C 12-A

7.

Fatih Sultan Mehmet Dönemi’nde gerçekleştirilen aşağıdaki

gelişmelerden hangisi, İstanbul’un fethini kolaylaştırmaya yönelik girişimlerden biri değildir?

A) Turhan Bey’in Balkanlar’a gönderilmesi B) Şahi denilen toplar döktürülmesi C) 400 parçalık donanma oluşturulması D) Amasra’nın ele geçirilmesi

E) Rumeli Hisarı’nın yaptırılması

Cevap: D

10.

II. Bayezid zamanının bazı tarihçilerce “Yükselme Devri’nin

duraklaması” olarak adlandırılmasında;

I. Şehzade Cem’in isyan ettikten sonra farklı güçlere sığınması, II. İspanya’da baskı gören Yahudilerin Osmanlı topraklarına

yerleştirilmesi,

III. Modon, Koron ve Navarin kalelerinin alınması

gelişmelerinden hangilerinin etkili olduğu söylenebilir?

A) Yalnız I B) Yalnız II C) I ve II D) I ve III E) II ve III

Cevap: A

8.

Fatih Dönemi’nde Mora’daki despotluklara ve Trabzon Rum İm-paratorluğu’na son verilmiştir.

Bu gelişmelerin;

I. Bizans’ın kalıntılarına son verme, II. denizlerdeki Osmanlı etkinliğini geliştirme, III. devletin gelirlerini artırma

hedeflerinden hangilerinin gerçekleştirilmesine katkı sağladığı savunulabilir?

A) Yalnız I B) Yalnız III C) I ve II D) I ve III E) I, II ve III

Cevap: E

11.

Cem Sultan, II. Bayezid ile girdiği iktidar mücadelesini kaybettikten sonra Rodos şövalyelerine ve papaya esir düşmüştür.

Bu gelişmelerin, Osmanlı Devleti’nde aşağıdakilerden hangi-sini doğrudan olumsuz yönde etkilediği savunulabilir?

A) Hazinenin gelirlerini

B) Merkezî otoritenin korunmasını C) Dış politikayı

D) Ticari etkinlikleri E) Ülkenin bütünlüğünü

Cevap: C

9.

Osmanlı Devleti ile Memluklar arasındaki anlaşmazlıklar, II. Meh-met Dönemi’nde başlamış, II. Bayezid Dönemi’nde çatışmaya dönüşmüştür.

Bu çelişki ve çatışmalarda;

I. Hicaz su yolları konusunda uzlaşma sağlanamaması, II. Memlukların Osmanlı Devleti’nin doğu sınırını tehdit etmesi, III. Osmanlıların Türk-İslam dünyasının liderliğini ele geçirmeyi

hedeflemesi

durumlarından hangilerinin etkili olduğu söylenebilir?

A) Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III D) I ve II E) I, II ve III

Cevap: E

12.

Osmanlı Devleti, İspanya’daki zulümden kaçan Müslümanları ve Yahudileri, topraklarına yerleştirmiştir.

Yalnız bu bilgiden Osmanlı Devleti‘yle ilgili;

I. din ayrımı gözetilmeden yardıma yönelindiği, II. geniş bir coğrafyada egemenlik sürdürüldüğü, III. İspanya ile askerî mücadeleye girişildiği

çıkarımlarından hangilerine ulaşılabilir?

A) Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III

D) I ve II E) I ve III

Cevap: A

Dünya Gücü Osmanlı Devleti (1453 - 1600)

1

Referanslar

Benzer Belgeler

 Tatlı sularda yaşayan bazı tek hücreleri canlılarda hücre içine alınan fazla suyun dışarıya atılmasını sağlayan özelleşmiş kofula kontraktil koful denir.. 

Saf alüminyum yumuşak, işlenmesi kolay ve korozyona dayanıklı, ısıl ve elektiriksel iletkenliği yüksek, alaşımlandırma ile mukavemeti önemli ölçüde

Yapılan çalışma sonucunda eğitim bilimleri ve öğretmen yetiştirme temel alanındaki doktora öğrencilerinin eğitim ön- cesinde ve sonrasında nitel temelli araştırmalara

Normal ders materyallerinin, öğrencilerin fen öğrenmeye yönelik tutumları üzerindeki etkisini test etmek amacıyla, kontrol grubundaki öğrencilerin öntest ve sontestte

Santral kateter bakımında şeffaf örtü ve klorheksidin glukonat emdirilmiş şeffaf örtü kullanılan pediyatrik kardiyovasküler cerrahi hastalarının kateter ilişkili enfeksiyon

•  Oksijenli solunum, oksijensiz solunum ve ferman- tasyondur. •  Oksijenli solunumda besin monomeri tamamen parçalanarak inorganik bileşikler olan su ve

Doğrusal olan noktalardan sayısız (pek çok) düzlem geçer (Bir doğrudan). Bir doğru ve dışındaki bir noktadan bir tek düzlem geçer.. Kesişen iki doğru yalnız bir

In the fifth problem statement, it was investigated whether the writing education carried out in accordance with the planned writing education has an effect on