• Sonuç bulunamadı

TYT - AYT BİYOLOJİ KONU İŞLEME MODÜLÜ 1. KİTAP

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2022

Share "TYT - AYT BİYOLOJİ KONU İŞLEME MODÜLÜ 1. KİTAP"

Copied!
20
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

TYT - AYT BİYOLOJİ

KONU İŞLEME MODÜLÜ 1. KİTAP

ANKARA

(2)

KONU İŞLEME MODÜLÜ 1. KİTAP

ISBN

978-625-7823-11-1

BASKI

Özyurt Matbaa

Yazışma Adresi

Fidanlık Mh. Ziya Gökalp Cd. No: 23 Kat:1, 06600 Çankaya/Ankara www.fencebir.com

Bu kitabın basım, yayın ve satış hakları Fencebir Yayıncılık Eğitim Hizmetleri Anonim Şirketi'ne aittir. Bu kuruluşun izni alınmadan yayının tümü ya da herhangi bir bölümü mekanik, elektronik, fotokopi,

manyetik, kayıt ya da başka yöntemlerle çoğaltılamaz, basılamaz ve dağıtılamaz.

BU KİTAP T.C. KÜLTÜR VE TURİZM BAKANLIĞININ BANDROLÜ İLE SATILMAKTADIR.

(3)

Sevgili öğrenciler,

Yaşam boyunca insanlar belirli aşamalardan geçer ve sınanırlar. İnsanı olgunlaştıran, çabalama- ya iten bu aşamalar, gerçekten başarmayı gaye edinenlere ‘’vazgeçmeme’’ duygusunu aşılar. Bir düşünürün dediği gibi, ‘’Adım adım küçük başarılar dizisi oluşturabilirsiniz. Her yolculuk ilk adımla başlar ama gideceğiniz yere ulaşmak için ikinci, üçüncü ve gerekli tüm adımları atmak zorundasınız.’’

İşte bu adımları atarak güzel, umut dolu bir geleceğe ulaşmak için geçeceğiniz bazı sınavlarda sizle- re yardımcı olabilmek, başarınıza katkıda bulunmak amacıyla hazırlanan bu soru bankası; konuların bütününü ölçen, kalıcı bilgiler sağlayan, bilgi eksiklerinizi görmenizi ve gidermenizi sağlayacak şekil- de, özgün ve öğretici bir bakış açısıyla hazırlanmıştır.

Değişim hayatın değişmez kuralı olup sürekli ve kaçınılmazdır. Hepimiz için önemli olan, deği- şim zamanının geldiğini fark edip zaman kaybetmeden değişime yönelmek ve değişimi yönetmektir.

Fencebir Yayınları, eğitim-öğretim hayatımızdaki değişim ve gelişmelere bağlı olarak kendini sürek- li, yeniliklere açık tutmayı ilke edinmiştir. Bu doğrultuda sınav sistemine ve müfredata uygun olarak hazır- lanan yayınlarımız ile sizlere fayda sağlamak en büyük temennimizdir.

Başarı dileklerimizle…

Fencebir Yayınları

(4)

– Biyoloji ve Canlıların Ortak Özellikleri ...1

– Canlıların Yapısında Bulunan Temel Bileşikler ... 10

– Konu Kavrama Testleri ... 41

II. ÜNİTE: HÜCRE

– Hücre Teorisine İlişkin Çalışmalar ... 51

– Hücre Zarından Madde Geçişleri ... 55

– Hücresel Yapılar ve Görevleri ... 68

– Konu Kavrama Testleri ... 81

III. ÜNİTE: CANLILAR DÜNYASI

– Canlıların Çeşitliliği ve Sınıfl andırılması ... 92

– Canlı Alemleri ve Özellikleri ... 97

– Konu Kavrama Testleri ...128

IV. ÜNİTE: HÜCRE BÖLÜNMELERİ

– Hücre Bölünmeleri ile İlgili Kavramlar ...132

– Mitoz ve Eşeysiz Üreme ...139

– Mayoz ve Eşeyli Üreme ...150

– Konu Kavrama Testleri ...162

V. ÜNİTE: KALITIM

– Kalıtımın Genel Esasları ...173

– Genetik Varyasyonlar ...195

– Konu Kavrama Testleri ...198

VI. ÜNİTE: EKOSİSTEM EKOLOJİSİ VE GÜNCEL ÇEVRE SORUNLARI

– Ekosistem Ekolojisi ...210

– Güncel Çevre Sorunları ve İnsan ...233

(5)

Yaşam Bilimi Biyoloji

Yaşam Bilimi Biyoloji

BİYOLOJİ VE CANLILARIN ORTAK ÖZELLİKLERİ

•  Biyoloji kelime anlamı olarak yaşam bilimi demek- tir.

•  Biyoloji; canlıların yapısını, gelişimlerini, yaşama biçimlerini, sınıflandırılmalarını, birbirleriyle ve cansız çevreyle olan ilişkilerini, coğrafi dağılımla- rını inceler.

CANLILARIN ORTAK ÖZELLİKLERİ

•  Canlı bilimi olan biyoloji öncelikle canlının ne de- mek olduğunu ve tüm canlılarda ortak olan yönleri belirlemiştir.

•  Tüm canlılarda ortak olarak gerçekleşen olaylar şunlardır:

1. Hücresel Yapı

•  Tüm canlıların yapısal ve işlevsel en küçük birimi hücredir.

•  Tüm canlılar bir ya da birden fazla hücreden mey- dana gelmiştir.

•  Canlılar hücre sayısına ve yapısına göre ikiye ay- rılır.

Hücre sayısına göre

Tek hücreli Çok hücreli Prokaryot Ökaryot Hücre yapısına göre Canlılar

•  Bakteri, amip, paramesyum, öglena gibi canlılar tek hücreliyken; bitkiler, şapkalı mantarlar ve hay- vanlar çok hücrelidir.

•  Prokaryot hücrelerde zarlı organel ve çekirdek bulunmaz. Çekirdekleri olmadığı için DNA’ları si- toplazmada dağınık hâlde bulunur. Bakteriler ve arkebakteriler aleminde bulunan canlılar prokaryot hücre yapısına sahiptir.

•  Ökaryot hücrelerde zarlı organel ve çekirdek bu- lunur. Çekirdekleri olduğu için DNA’ları çekirdek içinde bulunur. Protista, bitki, mantar ve hayvanlar aleminde bulunan canlılar ökaryot hücre yapısına sahiptir.

Tüm prokaryotlar tek hücreliyken ökaryotlar tek ya da çok hücreli olabilir.

Dikkat

Canlılar hücresel yapı gösterdiğine göre tüm can- lılarda hücre zarı, sitoplazma, ribozom ve kalıtım materyali bulundurma da ortak bir özelliktir.

Dikkat

Prokaryot ve ökaryot hücrelerde;

I. Kalıtım materyali olan DNA’nın bulunduğu yer, II. Çok hücreli olma,

III. Hücre zarı ve sitoplazmaya sahip olma özelliklerinden hangileri ortaktır?

A) Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III D) I ve II E) II ve III

Örnek 1

C Çözüm

2. Beslenme

•  Canlılar metabolik faaliyetlerinin devamı için ge- rekli enerjiyi besinlerden sağlarlar.

•  Otorotrof canlılar kendi besinlerini üretirken, he- terotrof canlılar besinlerini dışarıdan hazır olarak alırlar.

Hem ototrof hem de heterotrof olan canlılar inorga- nik maddeleri dışarıdan hazır alırlar.

Dikkat

Fotosentezi bitkiler (tam parazit olan cin saçı gibi bitkiler hariç), bakterilerden siyanobakteriler , mor sülfür bakterileri, hidrojen bakterileri ve protistler- den öglena yapmaktadır. Bu canlılardan mor sülfür bakterileri oksijen değil sülfür üretir ve yapısında biriktirir. Hidrojen bakterileri ise oksijen açığa çı- karmaz.

Dikkat

Yaşam Bilimi Biyoloji

(6)

Yaşam Bilimi Biyoloji

Fotoototrofl ar ışık enerjisi yardımıyla inorganik maddelerden besinlerini sentezlerken, kemootot- rofl ar bu işlem için gerekli enerjiyi inorganik mad- delerin oksidasyonundan sağlar.

Dikkat

Tüm canlı hücreler dış ortamdan su aldıkları için osmoz da ortak bir özelliktir.

Dikkat

Aşağıdaki canlıların hangisinin besin üretme şekli diğerlerinden farklıdır?

A) Çam ağacı B) Siyanobakteri C) Nitrit bakterisi D) Öglena

E) Mor sülfür bakterisi Örnek 2

C Çözüm

3. Hücresel Solunum

•  Canlılar yaşamlarını devam ettirebilmek için besin monomerlerinde var olan enerjiyi kullanmak zo- rundadır.

•  Tüm canlılar besin monomerlerini solunum reaksi- yonlarında kullanarak ATP sentezler.

•  Canlılar besin monomerlerinden ATP eldesini üç farklı yol ile yaparlar. Bunlar;

•  Oksijenli solunum, oksijensiz solunum ve ferman- tasyondur.

•  Oksijenli solunumda besin monomeri tamamen parçalanarak inorganik bileşikler olan su ve kar- bondioksite dönüşür. Fermantasyonda ise besin monomeri tam olarak parçalanmaz ve içeriğinde enerji barındıran organik moleküllere dönüşür.

Oksijensiz solunumda da bazı canlılar besin mo-

nomerini inorganik moleküllere kadar parçalarlar ancak enerji verimi oksijenli solunuma göre daha düşüktür.

Oksijenli solunumda besin monomerleri daha kü- çük bileşenlere parçalandığı için enerji verimi fer- mantasyon çeşitlerine göre çok daha fazladır.

Dikkat

Hücresel solunumda tüm canlılarda ortak olan evre glikoliz aşamasıdır.

Dikkat

Aşağıdaki canlıların hangisinde hücresel solu- num biçimi diğerlerinden farklıdır?

A) Sinir hücresi B) Kalp hücresi C) Azot bakterileri D) Metanojenik arke E) Siyanobakteri

Örnek 3

D Çözüm

4. Metabolizma

•  Hücrede meydana gelen tüm tepkimeler metabo- lizmayı oluşturur.

•  Metabolizmada yapım (anabolizma = özümleme

= asimilasyon) ve yıkım (katabolizma = yadım- lama = deasimilasyon) reaksiyonları olmak üze- re iki çeşit tepkime vardır.

A) Anabolizma (yapım = özümleme)

•  Basit moleküllerin birleşmesi ile kompleks yapılı moleküllerin yapıldığı tepkimelerdir.

•  Enzim kullanılır.

•  ATP harcanır.

•  Sadece hücre içinde gerçekleşir.

•  Anabolik reaksiyonlar iki şekilde incelebilir. Bunlar;

(7)

Yaşam Bilimi Biyoloji 1) Dehidrasyon tepkimeleri

•  Küçük yapılı organik moleküllerden büyük yapılı organik moleküllerin meydana gelmesidir.

•  Büyük yapıdaki moleküller belli bir molekülün çok sayıda bir araya gelmesi ile oluşur.

•  Bu molekülleri meydana getiren küçük yapılı mo- leküle monomer denir.

Dehidrasyon tepkimeleri sırasında su açığa çıkar.

Dikkat

Örneğin;

Proteinler amino asitlerin birleşiminden oluşur.

n(amino asit) → protein + (n-1) H2O

•  Bazı büyük yapılı moleküller ise birden fazla mole- külün birleşimi ile oluşur.

•  Aynı tür molekülün birleşiminden oluşmadıkları için monomeri değil yapı taşları bulunur.

Örneğin:

3 yağ asidi + gliserol → trigliserit + 3 H2O 2) Fotosentez ve Kemosentez

•  Enzim varlığında ve ATP kullanılarak hücre içinde gerçekleşen anabolik reaksiyonlardır.

•  Canlıların ihtiyacı olan temel besin monomerleri- nin üretimi gerçekleşir.

Fotosentez ve kemosentez reaksiyonlarında ge- rekli ATP önce üretilir daha sonra besin monomeri sentezi tepkimelerinde kullanılır. Bu nedenle ATP kazancı yoktur.

Dikkat

B) Katabolizma (yıkım = yadımlama)

•  Kompleks moleküllerin daha basit moleküllere yı- kılmasıdır.

•  Yıkım tepkimeleri iki çeşittir. Bunlar hidroliz yani sindirim ve solunum tepkimeleridir.

1) Hidroliz tepkimeleri

•  Dehidrasyon tepkimeleri ile oluşturulan büyük ya- pılı moleküller hidroliz tepkimeleri ile yeniden yapı taşlarına ayrılır.

•  Yapıda bulunan bağ sayısı kadar su harcanır.

Nişasta + (n-1) H2O → (n) glikoz

2) Solunum tepkimeleri

•  Bu tepkimelere hücresel solunum tepkimeleri de- mek daha uygundur.

•  Fotosentez veya kemosentez yoluyla üretilen be- sin maddesinin içerdiği enerjinin açığa çıkarılması için parçalanması olayıdır. Organik monomer için- deki enerji oksijenli solunum, oksijensiz solunum ve fermantasyon ile açığa çıkarılır.

a. Oksijenli solunum: Glikozun oksijenle yıkımıdır.

Prokaryot canlılarda sitoplazmada gerçekleşirken, ökaryot canlılarda sitoplazmada başlar ve mitokond- ride devam eder. ETS kullanılarak ATP enerjisi elde edilir.

Glikoz + 6O2 → 6CO2 + 6H2O + (30-32) ATP + ısı

b. Oksijensiz solunum: Glikozun oksijen kullanılma- dan yıkımıdır. ETS kullanılarak ATP enerjisi elde edilir ancak elde edilen enerji oksijenli solunuma göre daha azdır. Nitrat ve nitrit bakterileri gibi canlılarda ve insan alyuvarında oksijensiz solunum görülür.

c. Fermantasyon: Glikozun kısmen yıkımıdır. Etil alkol ve laktik asit fermantasyonu olarak iki çeşittir.

Enerji verimi oldukça düşüktür.

(8)

Yaşam Bilimi Biyoloji

Aşağıda canlara ait bazı metabolik olaylar veril- miştir.

I. Fotosentez II. Fermantasyon III. Protein sentezi IV. Oksijenli solunum V. Glikojen sentezi

Bu olaylardan anabolik reaksiyonlara ait olan- lar (a) ve katabolik reaksiyonlara ait olanlar (b) aşağıdakilerden hangisinde doğru olarak veril- miştir?

a b

A) III ve V I, II ve IV B) I, III ve V II ve IV C) I ve II III, IV ve V D) III, IV ve V I ve II E) II ve IV I, III ve V

Örnek 4

B Çözüm

n Glikoz Ni astafl n 1 H O

Y X

+ - 2

_ i _ i

X ve Y tepkimeleriyle ilgili;

I. X tepkimesinde ATP harcanır.

II. Her iki tepkime de aynı hücre içerisinde gerçek- leşebilir.

III. Y tepkimesi katabolik bir olaydır.

IV. X tepkimesi H2O çıkışının görüldüğü dehidras- yon sentezidir.

ifadelerinden hangileri doğrudur?

A) I ve II B) II ve IV C) III ve IV D) I, II ve III E) I, II, III ve IV

Örnek 5

E Çözüm

Hidroliz tepkimeleri hücre dışında da gerçekleşe- bilirken, solunum tepkimeleri sadece hücre içinde gerçekleşir.

Dikkat

Her iki yıkım tepkimesinde de enzim kullanılır. An- cak hidroliz tepkimelerinde aktivasyon enerjisi için ATP kullanılmaz. ATP enerjisi yerine metabolizma ısısı kullanılır. Solunum tepkimelerinde ise önce ATP tüketilir daha sonra besinin parçalanması ile yeniden ATP üretilir. Doğal olarak net ATP kazancı vardır.

Dikkat

•  Canlılar herhangi bir iş yapmasa ve dinlenme hâlinde olsalar bile bir miktar enerji harcarlar.

•  Uyku haricindeki minimum düzeydeki bu meta- bolizmaya bazal metabolizma denir.

•  İnsanlarda bazal metabolizma hızı; sağlıklı bir hâlde, üzerinde terletmeyecek ya da üşütmeye- cek giysiler ile son yemeğinin üzerinden 12 saat geçmiş bir şekilde sırt üstü yatarak ölçülür.

•  İnsanlarda metabolizma hızı yaş, cinsiyet ve vü- cut büyüklüğüne göre değişir. Gençlerde yaşlı- lara göre, zayıflarda kilolulara göre ve erkekler- de kadınlara göre daha hızlıdır.

•  İnsanlarda yaşa bağlı olarak;

Gençlerde Erişkinlerde

Anabolizma > Katabolizma Anabolizma = Katabolizma Yaşlılarda

Anabolizma < Katabolizma

Dikkat

Aşağıda verilenlerden hangisi bazal metaboliz- ma hızı üzerinde etkili değildir?

A) Yaş B) Cinsiyet

C) Alınan besinin kalorisi D) Vücut büyüklüğü

E) Yaşanılan yerin yüksekliği Örnek 6

Çözüm

(9)

Yaşam Bilimi Biyoloji 5. Hareket

•  Canlılar besinlerin yıkımından elde ettikleri enerjiyi kullanarak hareket edebilirler.

•  Bazı canlılar aktif olarak yer değiştirirken bazı canlılar ise pasif olarak hareket ederler. Örne- ğin; hayvanların hareket etmek için özelleşmiş organları vardır. Protistlerden öglena kamçısıyla, paramesyum silleriyle, amip yalancı ayaklarıyla hareket edebilirler. Suda yaşayan bazı mikroor- ganizmalar ise suyun akımına bağlı olarak pasif kaldırılarak hareket ederler.

•  Bitkiler, mantarlar, süngerler gibi bazı canlılar aktif yer değiştirme hareketinde bulunamazlar. Bitkile- rin hareketleri yönelme (tropizma) ve irkilme (nas- ti) gibi hareketlerdir.

•  Bitkinin sarmaşık gibi bir desteğe sarılması da hareket etme olarak yorumlanmaktadır. Ayrıca to- humların rüzgarla, suyla veya fırlatma gibi yollarla farklı yerlere ulaştırılması da hareket etme içeri- sinde değerlendirilmektedir.

Canlıların ortak özelliklerinden olan hareket ile ilgili aşağıda verilenlerden hangisi yanlıştır?

A) Canlılar hareket ederken enerji kullanırlar.

B) Hayvanların tamamı aktif olarak hareket eder.

C) Bitkiler ve mantarlarda pasif hareket görülür.

D) Bitki tohumlarının rüzgârla farklı yerlere taşın- ması da hareket etme içerisinde değerlendirilir.

E) Bazı canlılar aktif olarak yer değiştirebilir.

Örnek 7

B Çözüm

6. Büyüme ve Gelişme

•  Canlılar metabolik faaliyetleri sonucunda büyür ve gelişirler. Bir hücrelilerde büyüme, hacimce artma şeklinde gerçekleşir. Bunun sonrasında bö- lünme gerçekleşir ve canlı sayısını artırmış olur.

•  Çok hücrelilerde ise büyüme hücre hacminin artması ve bölünmesi ile dokuların artması sonu- cu gerçekleşir.

Çok hücreli canlılarda hücre bölünmesi büyümeyi sağlarken tek hücreli canlılarda hücre bölünmesi büyüme değil üremedir.

Dikkat

•  Gelişme ise canlının doku ve organlarının görev- lerini yapabileceği olgunluğa erişmesidir. Çocukla- rın 5-6 yaşlarında okula başlamalarının nedenle- rinden birisi de el kaslarının yazmaya uygun hale gelmesindendir.

Çeşitli türden bitkilerde gözlenen;

I. Kökleri sayesinde topraktan su ve mineralleri alması

II. Yaprak sayısının artması III. Köklerin suya doğru yönelmesi

olayları aşağıdakilerden hangisinde doğru ola- rak verilmiştir?

I II III

A) Beslenme Büyüme Hareket

B) Üreme Büyüme Duyarlılık

C) Üreme Büyüme Hareket

D) Beslenme Organizasyon Duyarlılık

E) Beslenme Duyarlılık Büyüme

Örnek 8

A Çözüm

7. Uyarılara Tepki Verme

•  Canlıların yer değiştirme veya durum değiştirme şeklinde hareket etmelerine neden olan faktörlere uyaran denir. Canlıların uyarana karşı verdikleri cevap ise tepkidir.

•  Uyarılar içsel veya dışsal olabilir. İsmimiz söylen- diğinde o tarafa döneriz. Karnımız açıktığında ya da susadığımızda da mutfağa yöneliriz.

Uyarana tepki her zaman hareket yoluyla olmaya- bilir. Bazen hareketsiz durmak da uyarana bir tepki davranışıdır.

Özellikle ölü taklidi yapan hamster gibi hayvanlar hareketsiz durarak düşmana karşı tepki göstermiş olurlar.

Dikkat

(10)

Yaşam Bilimi Biyoloji

I. Ay çiçeği bitkisi - Çiçeğinin ışığın geldiği yönün tersine dönmesi

II. Öglena - Fotosentez yapabilmek için ışığın ol- duğu yöne doğru hareket etmesi

III. Böcekkapan bitkisi - Böceğin konmasıyla yap- raklarını kapatması

Yukarıdakilerden hangilerinde canlılar ve uya- rılara verdiği tepkiler yanlış olarak eşleştiril- miştir?

A) Yalnız I B) Yalnız II C) I ve III D) II ve III E) I, II ve III

Örnek 9

A Çözüm

8. Boşaltım

•  Canlılar metabolik faaliyetleri sonucunda atık maddeler oluştururlar. Bu maddeler canlı için za- rarlıdır ve dışarı atılması gerekir. Atık maddelerin vücuttan uzaklaştırılmasına boşaltım denir.

•  Tek hücreli canlılar genellikle hücre zarı veya özel- leşmiş organeller ile atarlar.

•  Tatlı sularda yaşayan paramesyum ve öglena gibi canlılarda fazla su kontraktil kofulla atılır.

•  Çok hücreli canlılarda ise boşaltım özelleşmiş or- gan ve sistemlerle yapılır.

•  Bitkiler fazla suyu stoma ve lentisel ile atarlar. An- cak hücre duvarları nedeniyle hücre içindeki atık maddeleri kofullarında biriktirirler. Yaprak dökme bitkiler için bir tür boşaltımdır.

•  Hayvanlar farklı mekanizmalar kullanarak bo- şaltım yaparlar. Bu mekanizmalar; CO2 solunum sistemi ile su ve suda çözünmüş atık maddeler böbrekler ve ter ile sindirilmemiş besinler ise dışkı hâlinde sindirim sisteminden uzaklaştırılır. Ayrıca bazı gelişmemiş hayvanlarda atık maddeler vücut yüzeyinden vücut dışına atılır.

9. Homeostasi (İç Denge)

•  Canlılar yaşamlarını devam ettirebilmek için meta- bolik faaliyetlerini de devam ettirmek zorundadır.

•  Solunum, beslenme, boşaltım gibi tüm faaliyet- ler canlının kararlı bir iç dengeye sahip olmasına ve dengeyi korumasına yardımcı olur. Bu şekilde sağlanan iç dengeye homeostasi denir.

•  Homeostasi canlının yaşamını devam ettirmesi için çok önemlidir.

•  Çevre şartlarına bağlı olarak vücut sıcaklığımızın sabit tutulması en temel homeostasi örneklerin- den birisidir. Vücut sıcaklığımızı koruyabilmemiz için öncelikle ortam sıcaklığını ve vücut sıcaklığı- mızı algılamamız gerekir. Bu amaçla sinir ve en- dokrin sistemler uyaranlara karşı tepki oluşturmak için fizyolojik sistemleri düzenleme görevini üstle- nir. Sıcak havalarda terleme, soğuk havalarda ise damarların daraltılarak kanın iç organlara daha fazla gitmesinin sağlanması bu eşgüdüme bağlı- dır. Böylelikle vücut sıcaklığı dengede kalır ve ho- meostasi sağlanır, canlılık devam eder.

Yükseklere çıkan bir insanda kulakların tıkanması durumu meydana gelir ve östaki borusu ve yutağın bağlantısı sağlandığında bu durum ortadan kalkar.

Yukarıda örneği verilen canlıların ortak özelliği aşağıdakilerden hangisiyle açıklanabilir?

A) Metabolizma B) Adaptasyon C) Homeostasi D) Solunum

E) Gelişme

Örnek 10

C Çözüm

(11)

Yaşam Bilimi Biyoloji 10. Adaptasyon (Uyum)

•  Canlıların en temel iki içgüdüsü hayatta kalma ve neslini devam ettirmektir. Bu amaçla bulundukları ortam koşullarına uygun özelliklere sahiptirler.

•  Canlıların hayatta kalma ve üreme kabiliyetlerini artıran kalıtsal özelliklere adaptasyon (uyum) denir.

•  Örneğin; suyun fazla olduğu iklimlerde yaşayan bitkilerin yaprakları geniş ve büyükken, çölde ya- şayan bitkilerin su kaybını önlemek için yaprakları diken şeklindedir ve gövdeleri su biriktirmek için özelleşmiştir.

Aşağıda verilen olaylardan hangisi adaptasyon için söylenemez?

A) DNA’da meydana gelen mutasyonlarla da adap- tasyon sağlanabilir.

B) Adaptasyonlar kalıtsal olduğundan sonraki ne- sillere aktarılır.

C) Canlının bulunduğu ortama uyumunu artırır.

D) Yaşama şansını artırıcı adaptasyonlar zamanla yok olabilir.

E) Canlının üreme şansını artırır.

Örnek 11

D Çözüm

11. Üreme

•  Canlıların nesillerini devam ettirmek için yeni bi- reyler meydana getirmesine üreme denir.

•  Eşeysiz üreme ile canlılar kendilerine benzeyen ve genetik olarak aynı özelliklere sahip bireyler oluşturur.

•  Eşeyli üremede ise erkek ve dişi bireylerin ga- metlerinin birleşimi ile oluşan ve genetik yapısı ata canlılardan farklı olan bireyler oluşur.

•  Canlıların en temel içgüdülerinden birisi de soy- larını devam ettirmek olduğundan üreme bazen hayatta kalmaktan daha öncelikli olabilmektedir.

Örneğin bazı örümcek türlerinde erkek birey üre-

me süreci ve sonrasında dişi birey tarafından yen- mekte ve besin olarak değerlendirilmektedir.

Canlılarda görülen üreme şekillerinin tamamı için;

I. Kalıtsal çeşitlilik sağlanır.

II. Canlıda bulunan tüm özelliklerin olduğu gibi yavrulara aktarılması sağlanır.

III. Kalıtsal süreklilik sağlanır.

olaylarından hangileri ortak olarak gerçekle- şir?

A) Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III D) I ve III E) I, II ve III

Örnek 12

C Çözüm

12. Organizasyon

•  Canlıların tüm metabolik faaliyetlerini sürdürme- sinde faklı görevler farklı yapılar tarafından üstle- nilmiştir.

•  Tek hücreli canlılarda organizasyon, hücrenin farklı kısımlarının farklı görevleri yapmasına bağlı- dır. Bu aşamada organeller farklı görevleri üstlen- miş hücre birimleridir.

•  Çok hücreli canlılarda ise atomlar molekülleri, mo- leküller organelleri, organeller hücreleri, benzer yapılı hücreler dokuları, dokular organları, organ- lar sistemleri ve sistemler de organizmayı meyda- na getirir.

Atom → Molekül → Organel → Hücre → Doku → Organ → Sistem → Organizma

Dikkat

(12)

Yaşam Bilimi Biyoloji

İnsanlardaki hücresel organizasyona ait;

I. Hücre II. Organ III. Organel IV. Sistem V. Doku

birimlerinin büyükten küçüğe sıralanışı aşağı- dakilerden hangisinde doğru verilmiştir?

A) III - I - V - II - IV B) IV - V - I - II - III C) V - III - I - IV - II D) II - IV - I - V - III E) IV - II - V - I - III

Örnek 13

E Çözüm

Diğer Ortak Özellikler

1. Ribozom, hücre zarı, sitoplazma ve nükleik asite (DNA ve RNA) sahip olmak.

2. Protein, yağ, karbonhidrat ve enzim sentezle- mek.

3. Glikoliz reaksiyonunu gerçekleştirebilmek.

4. Mutasyona uğrayabilme.

5. Fosforilasyon (ATP sentezi), defosforilasyon (ATP yıkımı), dehidrasyon ve hidroliz reaksiyon- larını gerçekleştirme.

6. Aktif ve pasif taşımaları yapabilme.

7. Transkripsiyon (RNA sentezi).

8. Replikasyon (DNA sentezi).

Virüsler bahsedilen özelliklerden çoğuna sahip ol- madıkları için canlı olarak değerlendirilmezler.

Dikkat

Tüm canlılarda, I. Eşeysiz üreme II. Glikojen sentezleme III. Glikoz yadımlama IV. Glikoz özümleme

özelliklerinden hangileri ortak olarak gerçekle- şir?

A) Yalnız II B) Yalnız III C) I ve IV D) I, II ve III E) II, III ve IV

Örnek 14

B Çözüm

I. (n) Nükleotit → DNA + H2O

II. (n) Aminoasit → Protein + (n – 1) H2O III. Glikoz + O2 → CO2 + H2O + ATP IV. ADP + P + Enerji → ATP + H2O

Yukarıda verilen tepkimelerden hangileri tüm canlı hücrelerde ortak olarak gerçekleşir?

A) Yalnız II B) II ve IV C) I, II ve III D) I, II ve IV E) I, II, III ve IV

Örnek 15

D Çözüm

(13)

Yaşam Bilimi Biyoloji Aşağıda verilen özelliklerden hangisi bütün

canlılar için ortaktır?

A) İnorganik maddelerden organik madde üretme B) Hücre sayısını artırarak büyüme

C) Enzimleri oluşturacak olan proteinleri sentezle- me

D) Boşaltım olayını gerçekleştirecek organlara sa- hip olma

E) Üremesi sırasında kalıtsal çeşitlilik oluşturma Örnek 16

C Çözüm

Ototrof beslenen tüm canlı hücreler için;

I. Metabolik faaliyetlerinde kullanacakları protein- leri sentezleme

II. Klorofi l pigmenti bulundurma III. Özelleşmiş dokulara sahip olma IV. Ökaryot olma

verilenler özelliklerden hangileri ortaktır?

A) Yalnız I B) I ve II C) III ve IV D) I, II ve III E) I, II ve IV

Örnek 17

A Çözüm

(14)

Yaşam Bilimi Biyoloji

Yaşam Bilimi Biyoloji

CANLILARIN TEMEL BİLEŞENLERİ

•  Canlıların yapısında bulunan temel bileşenler or- ganik ve inorganik bileşikler olarak ikiye ayrılmak- tadır.

Canlıların Temel Bileşenleri

İnorganik Bileşikler Organik Bileşikler

•  Karbonhidratlar

•  Lipitler (Yağlar)

•  Proteinler

•  Enzimler

•  Hormonlar

•  Vitaminler

•  Nükleik asitler (DNA ve RNA)

•  ATP

•  Su

•  Asitler

•  Bazlar

•  Tuzlar

•  Mineraller

A. İnorganik Bileşikler

İnorganik maddelerin genel özellikleri

•  Genellikle karbon (C) atomu içermeyen bileşikler- dir.

•  Canlılar inorganik maddeleri üretemez ve dışarı- dan hazır olarak alırlar.

•  Küçük yapılıdırlar ve bu yüzden sindirime uğrama- dan hücre zarından geçebilirler.

•  Solunum tepkimeleri sırasında enerji verici olarak kullanılmazlar.

•  Yapıcı, onarıcı ve düzenleyici olarak görev alırlar.

Canlıların yapısındaki bileşiklerde en temel üç ele- ment vardır. Bunlar; karbon (C), hidrojen (H) ve oksijendir (O). Eğer bir bileşikte C, H ve O atomları birlikte bulunuyorsa o bileşik organik, birlikte bulun- muyorsa inorganik bileşiktir. Ayrıca canlı yapısında bulunan temel elementlerden birisi de azottur (N).

Dikkat

İnorganik maddelerle ilgili;

I. Sindirime uğramadan hücre zarından geçebilir- ler.

II. Solunum tepkimeleri sırasında enerji verici ola- rak kullanılmazlar.

III. Yapıcı, onarıcı ve düzenleyici olarak görev alır- lar.

ifadelerinden hangileri doğrudur?

A) Yalnız I B) Yalnız III C) I ve II D) II ve III E) I, II ve III Örnek 18

E Çözüm

1. Su

•  Su canlılık için en önemli bileşiktir denebilir. O ne- denle uzay araştırmalarında öncelikle su araştırı- lır. Su olmazsa yaşam yoktur diyebiliriz.

•  Suyun canlılık için önemi şu şekilde sıralanabilir;

1. Canlının yapısında bulunan temel maddelerden- dir. Canlıların yapısında %70 - %98 dolayında su bulunur.

2. Su iyi bir çözücüdür. Suyun bu özelliği polar mole- küllerin çözünmesini sağlar. Organizmadaki birçok molekül polar olduğu için su içinde çözünür. Bir- çok önemli kimyasal tepkimeler sulu çözeltilerde gerçekleşir. Ayrıca besin maddelerinin ve boşaltım ürünlerinin taşınmasını da su sağlar.

3. Enzimlerin faaliyet gösterebilmesi için belirli mik- tarda bir suya ihtiyaç vardır. Suyun %15’in üzerin- de olduğu durumlarda enzimler aktiviteye sahip olabilir. Böylelikle vücudumuzdaki metabolik faali- yetlerin gerçekleşmesi için su gereklidir.

4. Su molekülleri hidrojen bağları ile birbirine bağla- nır. Bu kuvvete kohezyon kuvveti denir. Suyun kohezyon özelliği sayesinde moleküllerin birbirini çekmesi ile yüzey gerilimi oluşturması canlılar

(15)

Yaşam Bilimi Biyoloji için önemlidir. Bitkiler suyun ksilemde taşınmasın-

da bu etkiden faydalanır. Suyun bulunduğu yüze- ye ya da farklı bir moleküle tutunmasını sağlayan kuvvet ise adhezyondur. Böylelikle su bitkilerde ksileme tutunur. Ayrıca suyun kohezyon kuvveti et- kisi sonucu hava ile arasında yüzey gerilimi olu- şur. Bu yüzey gerilimi sayesinde küçük böcekler suyun üzerinde yürüyebilir.

5. Suyun özgül ısısı yüksektir. Bu nedenle su mo- lekülleri arasındaki hidrojen bağlarının kırılması için oldukça yüksek bir ısı uygulamak gerekir. Bu durum da gezegenimizdeki sıcaklık değişimlerinin küçük sınırlar içerisinde kalmasını sağlar. Ayrıca suyun buharlaşma ısısının da yüksek olması vü- cudumuzun sıcaklığının sabit kalmasında önemli- dir. Terleme ile deriden buharlaşan su yüksek de- recede ısıya ihtiyaç duyduğundan serinlememizi sağlar.

6. Buz sudan daha az yoğun olduğu için suyun üs- tünde kalır ve dibe batmaz. Bu özellik suda yaşa- yan canlıların hayatta kalmasında oldukça etkilidir.

6. Buz sudan daha az yoğun olduğu için suyun üs- tünde kalır ve dibe batmaz. Bu özellik suda yaşayan canlıların hayatta kalmasında oldukça etkilidir.

Su, besin üreten çoğu canlı tarafından H+ ve elekt- ron kaynağı olarak kullanılırken havaya salınan O2 nin de temelini oluşturur.

Dikkat

Vücut ısısının arttığı durumlarda ter bezlerinden ter salgılanarak vücut sıcaklığı normal düzeye dü- şürülür.

Ter içerisinde bulunan suyun, I. kohezyon özelliği,

II. özgül ısısının yüksek olması, III. adezyon özelliği

verilenlerden hangilerine sahip olması vücut sıcaklığının düşürülmesini sağlar?

A) Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III D) I ve II E) II ve III

Örnek 19

B Çözüm

Aşağıda suyun bazı özellikleri verilmiştir.

I. Su insanlarda vücut sıcaklığının düzenlenme- sinde kullanılır.

II. Hayvanlarda boşaltım atıklarının seyreltilmesin- de kullanılır.

III. Çözücü özelliği sayesinde kanda maddelerin ta- şınmasını kolaylaştırır.

IV. Katılaştıkça özgül ağırlığının azalmasıyla do- nan göl ekosisteminde canlılığın devam etme- sine katkısı vardır.

Su ile ilgili olarak verilen özelliklerden hangileri doğrudur?

A) I ve II B) II ve IV C) III ve IV D) I, II ve III E) I, II, III ve IV

Örnek 20

E Çözüm

2. Asitler ve Bazlar

•  Su içinde çözündüklerinde hidrojen iyonu (H+) veren moleküller asit, hidroksil iyonu (OH-) veren moleküller ise bazdır.

•  Asitler mavi turnusol kağıdını kırmızıya çevirirken, bazlar kırmızı turnusol kağıdını maviye çevirir.

•  Asitlerin tatları ekşi, bazların tatları acıdır.

•  Bir çözeltideki hidrojen iyonlarının konsantrasyo- nu pH’ı verir. Bu ölçüm ile oluşturulan cetvel 0-14 arasındadır.

•  pH’ın 7 olması çözeltinini nötr olduğunu gösterir.

7’den 0’a doğru gidildikçe asitlik artarken, 7’den 14’e doğru gidildikçe bazlık artar.

•  Canlının yapısında bulunan sulu çözeltilerin pH değerleri oldukça önemlidir. Çünkü biyokimyasal tepkimeler belirli pH değerinde meydana gelmek- tedir. Bunun nedeni ise enzimlerin belirli pH değer- lerinde çalışabilmesidir.

(16)

Yaşam Bilimi Biyoloji

•  İnsanın kan, deri, ağız ve mide öz suyu gibi ya- pılarının belirli pH değerleri vardır. Bu değerler- deki değişimler ya hastalık belirtisidir ya da bazı hastalıklara neden olabilirler. Örneğin derinin pH değişimleri egzama, saç dökülmesi veya sedef hastalığına sebep olurken, midedeki pH değişim- leri gastrit ve ülseri tetikleyebilmektedir. Şeker hastalığında kan ve idrar pH’ı değişime uğradığı için tahlillerde bu değerler kontrol edilir.

•  Kanın pH değeri hayati önemdedir. pH’nin 7,4 ci- varında tutulması gerekir.

•  Bu nedenle tampon bileşikler kanın pH değerinin sabit tutulmasını sağlar.

•  Karbonik asit (H2CO3) en önemli tampon mad- delerdendir. Kanın asitliği azalır ve pH 8’e doğru gelirse karbonik asit (H2CO3) bikarbonat (HCO3) ve hidrojen (H+) iyonlarına dönüşerek asitliği artırır ve dengeyi sağlar. Tersi durumda ise bikarbonat (HCO3) ve hidrojen (H+) iyonları birleşerek karbo- nik asit (H2CO3) oluşturulur ve asitliği azaltır.

H+ + HCO3– H2CO3

pH azalırsa pH artarsa

Asit ve bazlar inorganik veya organik olabilirler.

Amino asit, yağ asidi, nükleik asit en fazla bilinen organik asitlerdir. Organik asitlerin yapısında kar- boksil (COOH-) grubu bulunması inorganik asitler- den ayırt edilmesini sağlar. Nükleik asitlerin yapı- sındaki A, G, C, T ve U ise bazdır.

Dikkat

Mideasidi

Limon Hidroklorik

asit

Sirke Muz

Asidik Nötr Bazik

Domates

Karbonat Sabun Çamaşır

suyu

Sodyum hidroksit Temizleyici

Brokoli

Elma Süt

Saf su Kan

Diş macunu

Yapısında hem asidik hem de bazik yapılar taşıyan maddelere amfoter bileşikler denir. Amino asitle- rin amino grubu bazik, karboksil grubu ise asidiktir.

Ancak proteinin hidrolizi ile amino asit açığa çıkın- ca pH düşer.

Dikkat

Ortam pH’sini düşüren maddelerden birisi de CO2

dir.

Dikkat

Solunum reaksiyonlarında oksijenli solunum ve etil alkol fermantasyonunda CO2 açığa çıkar ve asitliği artırır.

Dikkat

Fenol kırmızısı asitlerle sarı, bazlarla kırmızı renk verir.

Dikkat

Aşağıda verilen olaylardan, I. Proteinin hidrolizi,

II. Glikozun karbondioksit ve suya parçalanması III. Nişastanın glikozlara parçalanması

hangileri pH değerini düşürür?

A) Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III D) I ve II E) I, II ve III Örnek 21

D Çözüm

Kanın en önemli işlevlerinden birisi dokulara oksi- jen taşınmasını sağlamaktır. Hemoglobinin oksijen taşınmasında pH değeri önemli rol oynar.

Kanın pH değerinin normal değerlerde tutulma- sında aşağıdakilerden hangisi temel etkendir?

A) Hemoglobinin pH değeri B) Vücuttaki demir oranı C) Karbonik asit etkinliği D) Kanın akışkanlığı E) Kandaki su miktarı

Örnek 22

Çözüm

(17)

Yaşam Bilimi Biyoloji 3. Tuzlar

•  Asitlerin ve bazların birleşmesi sonucu tuzlar olu- şur.

•  Asidin H+ iyonu ile bazın OHiyonu birleşerek su açığa çıkmasını sağlar.

Hidroklorik

asit Sodyum

hidroksit Sodyum klorür Su (Sofra tuzu)

+ +

Sodyum +

Hidroklori

Hidroklori odyum klorüodyum klorü NaCl NaOH

HCl

S H2O

4. Mineraller

•  Canlıların yapısında miktarları az olsa da (vücu- dun %4’ü) düzenleyici etkileri nedeni ile mineralle- re ihtiyaç duyulur.

•  Hücre içi ve hücreler arası doku sıvısındaki mi- neral miktarı ve dengesi canlı için hayati öneme sahiptir.

•  Mineraller hücre içi ya da hücreler arası sıvıda tuz- lar hâlinde de bulunabilir.

•  Minerallerin canlılar için oldukça önemli görevleri vardır. Bunlar;

1. Enzimlerin yapısına kofaktör olarak katılabilir yani düzenleyici etkileri vardır.

2. Kanın osmotik basıncını ayarlar.

3. Kas kasılmasında ve sinirlerde uyartının iletimin- de görev yapar.

4. Vitamin ve hormonların yapısına katılır.

5. Kemik ve diş yapısına katılarak sağlamlık verir.

Mineraller hücre zarından geçebilirler, sindirilmez- ler yani enerji verici olarak kullanılmazlar.

Dikkat

•  Mineral ve tuzların kanın pH ve osmotik basıncını dengelemedeki görevleri nedeni ile günlük olarak belirli miktarlarda alınması gerekir. Yazın terleme ile tuz kaybı yaşandığı için bu ihtiyaç daha fazla olur.

•  Tuz ve minerallerin yeterli miktarda alınmaması halsizlik, kan şekerinin yükselmesi, kalp ritminde ve sinirsel iletimde bozukluklar meydana getire- bilir. Çok alınması durumunda ise tansiyon, ba- ğırsak iltihabı, kalp ve böbrek rahatsızlıkları gibi durumlar oluşabilir.

•  İnsan vücudu en çok kalsiyum, sodyum, potas- yum, klor, fosfor ve magnezyum gibi minerallere ihtiyaç duyar. Demir, çinko, iyot ve flor gibi ele- mentlere ise günlük ihtiyacı çok az miktardadır.

Minerallerin işlevi, bulunduğu besin kaynağı ve eksikliğinde meydana gelen hastalıklara ilişkin tablo bir çok kaynakta yer almaktadır. Bu tabloyu ezberlemek pek işe yaramayacağından burada verilmemiştir. Konu içeriği geldiğinde bunlardan bahsedilecektir.

Dikkat

•  Minerallerin tarımda ve bitki yetiştirilmesinde ol- dukça önemi vardır. Alkali (bazik) toprakta yetişen bitkiler, asidik toprakta yetiştirildiğinde ortamdan kalsiyum (Ca2+) ve magnezyum (Mg2+) element- lerini yeterli miktarda alamaz. Aynı şekilde asidik toprakta yetişen bitkiler alkali toprakta yetiştirildi- ğinde fosfor (P3-), demir (Fe2+), mangan (Mn2+), çinko (Zn2+) elementlerini yeterli miktarda alamaz.

Bu nedenle toprak analizine göre bitki yetiştirilme- si en uygun yoldur.

I. Enzimlerin yapısına kofaktör olarak katılma II. Canlılar tarafından dış ortamdan hazır olarak

alınma

III. Canlı yapısında düzenleyici olarak görev yap- ma

Yukarıda verilenlerden hangileri mineraller için doğrudur?

A) Yalnız I B) Yalnız III C) I ve II D) II ve III E) I, II ve III

Örnek 23

E Çözüm

(18)

Yaşam Bilimi Biyoloji

Aşağıdakilerden hangisi minerallere ait bir özellik değildir?

A) Düzenleyici olma B) Yapıya katılma

C) C, H ve O atomlarını bir arada bulundurmama D) Ototrofl ar tarafından üretilebilme

E) Kanın osmotik basıncını ayarlama Örnek 24

D Çözüm

B. Organik Bileşikler

•  Canlıların yapısında inorganik maddelerin yanı sıra organik maddeler de bulunmaktadır.

•  Karbonhidratlar, lipitler, proteinler, enzimler, vita- minler, hormonlar, nükleik asitler ve ATP canlıların yapısında bulunan organik bileşiklerdir.

•  Organik bileşiklerde genel olarak karbon (C), hid- rojen (H) ve oksijen (O) atomları bulunur. Bazıla- rında ise azot (N) ve fosfor (P) gibi farklı atomlar da bulunabilir.

•  Organik bileşikler canlı hücrelerde sentezlenir.

•  Enerji verici, yapıcı, onarıcı ve düzenleyici olarak görev yaparlar.

•  Organik maddelerin yapıtaşları monomerlerdir.

Birbirine bağlı olan çok sayıda benzer ya da öz- deş monomerlerden oluşmuş uzun moleküllere polimer denir.

1. Hücresel solunum ile enerji elde edilirken kul- lanım sırası:

Karbonhidrat - Yağ - Protein

2. Eşit kütlede elde edilen enerji miktarına göre:

Yağ - Protein - Karbonhidrat

3. Canlı yapısında bulunma miktarına göre:

Protein - Yağ - Karbonhidrat

Organik bir madde,

I. Hücrenin yapısına katılma II. Enerji verici olarak kullanılma III. Sindirildikten sonra kana geçebilme

IV. C, H ve O atomlarını bir arada bulundurabilme özelliklerinden hangileri ile inorganik madde- lerden ayırt edilebilir?

A) I ve II B) II ve IV C) III ve IV D) I, II ve III E) II, III ve IV

Örnek 25

E Çözüm

1. Karbonhidratlar

•  Yapısında karbon (C), hidrojen (H) ve oksijen (O) atomları bulunan ve kapalı formülleri (CH2O)n olan bileşiklerdir.

•  Karbonhidratlar hücrede iki farklı amaçla kullanılır.

Bunlar;

1. Enerji vericidir: Yapılarında hidrojen atomu mik- tarı yağ ve proteinlere göre daha az olduğundan daha az oksijenle parçalanır ancak en az enerji ve- ricidir. Buna rağmen hücrede enerji verici olarak ilk sırada kullanılır.

2. Yapıcı ve onarıcıdır: Hücre yapısında en az bulu- nan moleküldür.

Karbonhidratlar ile ilgili aşağıda verilenlerden hangisi yanlıştır?

A) Yapılarında karbon, hidrojen, oksijen ve fosfor atomları bulundururlar.

B) Hücrede enerji verici olarak ilk sırada kullanılır.

C) Yapısında bulunan hidrojen atomu az olduğun- dan protein ve yağlara göre daha az enerji ve- rirler.

D) Hücre yapısına en az katılan organik molekül- dür.

E) Yapıcı ve onarıcı olarak kullanırlar.

Örnek 26

Çözüm

(19)

Yaşam Bilimi Biyoloji İçerdikleri monomer sayısına göre

karbonhidratlar

Monosakkarit Disakkarit Polisakkarit

a. Monosakkaritler

•  Yapısında tek monomer bulunduran karbonhidrat- lardır.

•  Karbon sayısına göre sınıflandırılır.

•  Karbon sayıları üç ile sekiz arasında değişir.

•  Canlılar için üç karbonlu (trioz) fosfogliseraldehit (PGAL), beş karbonlu (pentoz) riboz ve deoksiri- boz, 6 karbonlu (heksoz) glikoz, fruktoz ve galak- toz önem arz eder.

Monosakkkaritler;

•  Monomerdir.

•  Hidrolizle sindirime uğramaz.

•  Solunum tepkimelerinde parçalanır.

•  Hücre zarından difüzyon veya kolaylaştırılmış difüzyonla geçerler.

Dikkat

Monosakkaritler monomer olduklarından glikozit bağı bulundurmaz.

Dikkat

İçerdikleri karbon sayısına göre monosakkaritler

Trioz (3C’lu)

•  Fosfoglise- raldehit

Pentoz (5C’lu)

•  Deoksiriboz

•  Riboz

Heksoz (6C’lu)

•  Glikoz

•  Fruktoz

•  Galaktoz

•  Triozların önemli bir örneği fotosentez reaksiyon- larının ara basamağında üretilen fosfogliseralde- hittir.

•  Pentozlara örnek olarak riboz ve deoksiriboz verilebilir. Pentozlar yapıya katılan monosakka- ritlerdir. Deoksiriboz DNA’nın, riboz ise RNA ve ATP’nin yapısına katılır. Pentozlar enerji verici olarak kullanılmaz.

Deoksiribozun oksijen sayısı ribozdan bir tane eksiktir.

Dikkat

•  Heksozlara örnek olarak ise glikoz, galaktoz ve fruktoz verilebilir. Heksozların en önemlisi gli- kozdur. Glikoz canlıların temel besin maddesidir.

Özellikle beyin hücrelerinin en önemli enerji kay- nağıdır. Fruktoz meyve şekeri olarak da isimlen- dirilir ve bitkiseldir. Galaktoz memelilerin sütünde bol miktarda bulunduğu için süt şekeri de denir.

Ancak bitkilerde de bulunmaktadır. Örneğin şeker pancarı, keçi boynuzunda galaktoz bulunmakta- dır.

•  Heksozların kapalı formülleri C6H12O6 dır. Kapalı formülleri aynı olmasına rağmen açık formüllerin- de atomların yerleri farklılık göstermektedir. Böyle moleküllere izomer denir.

Vücuda alınan galaktoz ve fruktoz karaciğer hüc- relerinde glikoza dönüştürülüp kana karışır.

Dikkat

Glikoz ayıracı benedict çözeltisi ya da fehling çö- zeltisidir. Bu çözeltilerle kiremit kırmızısı renk verir.

Dikkat

Glikoz kanda belirli bir oranda bulunan bir molekül- dür. Bu oran 70-110 mg aralığındadır. Kanda ölçül- mesi nedeniyle kan şekeri olarak da bilinir.

Dikkat

(20)

Yaşam Bilimi Biyoloji

Bitkilerde üretilen glikoz, sükroza dönüştürülerek fl oemle taşınır. Yapraklarda üretilen sükrozun fl o- eme yüklenmesinde hücre zarından geçişi özel bir taşıma mekanizması ile gerçekleşir.

Dikkat

Monosakkaritlerin tümü için;

I. Sindirimle daha küçük parçalara ayrılabilirler.

II. Suda çözünürler.

III. İçerdikleri karbon atomu sayılarına göre sınıf- landırılırlar.

IV. Glikozit bağı içerirler.

verilenlerden hangileri yanlıştır?

A) Yalnız II B) Yalnız IV C) I ve IV D) I, II ve III E) I, II ve IV

Örnek 27

C Çözüm

I. Deoksiriboz II. Riboz III. PGA IV. Fruktoz

Yukarıda verilen monosakkarit çeşitlerinden hangileri nükleik asitlerin yapısına katılır?

A) Yalnız III B) I ve II C) II ve IV D) I, II ve III E) I, II ve IV

Örnek 28

B Çözüm

b. Disakkaritler

•  İki molekül monosakkaritin dehidrasyon sentezi sonucu glikozit bağı ile birleşmesiyle oluşan kar- bonhidratlarıdır.

•  Sindirilebilirler.

•  Sindirilmeden hücre zarından geçemezler. Ancak sükrozun bitkilerin hücre zarından geçebilmesini sağlayan özel mekanizmalar mevcuttur.

•  İki monosakkarit dehidrasyon sentezi ile birleşir- ken aralarında glikozit bağı oluşur ve 1 molekül H2O açığa çıkar.

Dehidrasyon sentezi sırasında açığa çıkan H2O sayısı ile monomerler arasında kurulan bağ sayısı eşittir.

Dikkat

•  Disakkarit oluşumu sadece heksozlar arasında gerçekleşebilir. Pentozlar disakkarit yapımında kullanılmaz.

•  Canlılardaki en önemli disakkaritler maltoz, sükroz ve laktozdur. Maltoz ve sükroz bitkisel, laktoz ise hayvansaldır.

Glikoz Glikoz Maltoz H2O

(Arpa şekeri) Dehidrasyon

Hidroliz

+ +

Glikoz Fruktoz Sükroz H2O

(Çay şekeri) Dehidrasyon

Hidroliz

+ +

Glikoz Galaktoz Laktoz H2O

(Süt şekeri) Dehidrasyon

Hidroliz

+ +

•  Disakkaritlerin hücre zarından geçebilmesi için glikozit bağlarının H2O kullanılarak koparılması gerekir. Bu olaya hidroliz denir.

Hidroliz olaylarında ATP harcanmaz ancak dehid- rasyonda ATP harcanır. Bu yüzden dehidrasyon olayları canlı hücrelerde gerçekleşirken, hidroliz olaylarının gerçekleşebilmesi için canlılık şart de- ğildir.

Dikkat

Referanslar

Benzer Belgeler

Hemoptizi alt solunum yollarından kaynaklanan, genellikle öksürük ve balgam ile birlikte olan kanamadır.. Çok az miktarda, balgama bulaşık çizgi şeklinde

 İntraplevral İntraplevral basınç değişiklikleri solunum basınç değişiklikleri solunum sırasında akciğerlerin ve toraks duvarının sırasında akciğerlerin ve

Oksijenli solunum yapan bakteriler kompost yığınındaki oksijeni tükettiğinde ortam bu kez oksijensiz solunum yapan bakterilerin çoğalması için uygun hâle gelir..

Diğer yandan, hidrojen peroksit zararlı bakterilerle birlikte yaraların kapanmasında görev alan fibroblastları da parçalayarak iyileşme sürecini geciktirebilir ve sağlıklı

 Tatlı sularda yaşayan bazı tek hücreleri canlılarda hücre içine alınan fazla suyun dışarıya atılmasını sağlayan özelleşmiş kofula kontraktil koful denir.. 

Fencebir Yayınları, eğitim-öğretim hayatımızdaki değişim ve gelişmelere bağlı olarak kendini sürek- li, yeniliklere açık tutmayı ilke edinmiştir. Bu doğrultuda

&gt; II şeklindedir. CO 2 oluşumu laktik asit fermantasyonunda gerçek- leşmez. Elektron taşıma sistemi sadece oksijenli solunum reaksiyonlarında kullanılır. Pürivik asit

Bitkilerin kökleri derinlerdedir. Sıcak çöllerde yaşa- yan hayvanlar çoğunlukla gece avlanırlar. Soğuk çöllerde bitki ve hayvan çeşitliliği yağışın olduğu