• Sonuç bulunamadı

Yıkılan bir otel dolayısiyle!...

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Yıkılan bir otel dolayısiyle!..."

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Yıkılan bîr otel dolavj-

siyle!.

i bir otel

dolavı-Ebedî turizm dâvası üzerin de, memlekete getirilecek sey yahlar ve onların oturacakla­ rı yeni ve büyük oteller me­ selesi üzerinde demeçler ve­

rilip yazılar yazıladursun,

Boğaziçinin en büyük oteli, Sümmer-Palas, yıkıcılara tes

lim edilmiş bulunmaktadır.

Pek yakında yerle bir olacak. Zaten Birinci Cihan Harbin- denberi, hemen hemen bir ö- mür boyu, işlemeyen bu otel, sefaretlerin eskiden senenin

dört beş ayını geçirdikleri

Tarabyadaki fazla şatafatlı

ve kozmopolit hayat dekoru­ na ait en mühim unsurlardan

biriydi. Edebiyatı Cedide

mensuplan arasında fretık

hayatını en çok bilip anlatan Safvctî Ziya Beyin Sümer Pa.

lastan bahsedip etmediğini

Sim di kestircmiyorsnm da Mehmet .Raufun bir hikâye­ sini burada geçirdiğini sanı­ yor; hele İstanbulun ilhamiy- le yazılmış en mühim Fransız romanlarından birinde L’Hom me qui assassina’da bütün bir

sahnenin bu otelin barında

geçtiğini iyi. hatırlıyorum

Sümmer Palasın kapısından ancak bir kere de kendim, çc

cukluğumda, daha Italyan

harbi patlak vermemiş bulun duğu sırada girmiş ve zemin­ den bir kat yüksek olan pek geniş ve gayetle uzun taraça-

sında babamla birlikte, bir

yaz günü, dondurma yemiş­ tin^ Bu dondurmanın lezzeti­ ni unuttumsa da, pek hey­ betli ve azametli olup baoarn ca kendisine Mösyö diye hi­ tap edilmiş ecnebi garsonun tabağı önüme adetâ bir lü­

tuf gibi koymuş olduğunu

çok iyi hatırlıyorum. Şunu da hatırlıyorum ki, oteli ziy.are- Cn sebebi yaz mevsinr'ni ora­ da geçiren ve pederimin Mül kiyc mektebinden sınıf arka­

daşı olan zamanın Har'c'ye

Nazın Rifat Paşa ile Rus

ır-/ ? s o

kından olan zevcesine babam merhumun birer kart bırak­ mak islemiş oluşuydu. Birkaç gün önce bindiğim vapur Ta- ıabya önünden geçerken ote­ lin yıkılmakta bulunduğunu görünce, Turizm edebiyat ve belâgatinin kuru gürüliüsiy- le birlikte o eski ziyaretin hâ­ tırası canlandı, ayni zaman­ da da Fransız romancısının eserinde bu otelin barını bir sahnesine dekor seçişini dü­ şündüm. Bu roman sahnesin­

de, eser kahramanlarından

Düyunu umumiyede İngiliz

alacaklıları vekiliyle onun

bilgi ve tasvibi gereğince ka. risiyle sevişen ve Çarlık Rus- yasmın gönç diplomatların­ dan bulunan bir Prens, aytii kadını - fakat kocanın tasvi­ bine iktiran etmeksizin-seven Fransız sefareti ataşemiliteri

bir Marki ile karşılaşırlar;

pahalı içkiler içip romanı so­ nuna vardıracak katil fiiline

erişmek üzere birbirlerini

tartarlar. Eser Türkçeye çev­ rilmiş olacak.

İlâve edeyim ki, bu bar sahnesinden ve hu romandan bahsetmek için Sümmer Pa­ lasın yıkılmakta bulunmasın­ dan pek mühim bir sebep mev cuttur, ve zira roman nda bu oteli de anıp anlatan Fransız

edibi, ismiyle söyliyelim,

Fransız Akademisi âzaların, dan Claudo F v - > 7 v > 71 yazdığımız s roda henüz s ■ di­ rimiz dedir, Boğaziçi sahrl-le-

rinde ve bu romanında ca

büyük kısmın geçtiği - her

nas İsa henüz yıkılmamış! -

yalıda misafir bulunmakta,

dır Ve şüphesiz ki, ondan bu

ziyaret vesilesiyle kendisine,

uzun bir yazı tahsis ederek

bahsetmek lâzımdı, romanı­ nın bir sahnesini Tarabyada­ ki bir otelde geçirdiği için o- nu anmak hiç te güzel değil. Ancak şu da var ki, bu satır­ ların muharriri” zaten irapta yeri olan bir yazıcı değildir: Saühiyetli zatlar, Farreıe’in umumî hüviyetini bildirmeli ve bütün eserlerinden olma­ sa bile Tüririy^ye ve *»iMvwsa îstanbula tahsis etmiş bulun­ duğunu müteaddit '"'ciltlerin mutlaka bir tetkik ve tahli­ lini yapmalıdırlar. Bunu söy­ ledikten sonra, ben Sümmer Palasın ilham ettiği bir kü­ çük. yazıyı yine bu otele dö­ nerek bitireceğim:

ITümer Palas Boğaziçi sahil- letkn cidden süsleyen narın ve kibar bir yalı değil, kış - lamsı, fazla iri yan bir bina idi. Fakat yıllardır terkedil­

miş bir halde bulunmasına

rağmen rengi hâlâ beyazdı,

arkasında cesim bir korusu

vardı ve Boğazın bir köşesine hafızalarımız kendisine oaka- rak, kendisini görerek aşina çıkıyordu. Arsasında yarın yapılacak rengârenk, çarpık çurpuk, ufak tefek kübik ya lılar bize onu hasretle hatır­ latacaktır. Nitekim, Boğaziçi­

nin bir başka yerinde, en

müstesna yerlerinden birin - de, Emirgân’ın Takmakhumu mevkiinde ve eski Mısır Mi­ di vi İsmail paşa sarayının bir ucunda şimdi birbirlerine â- detâ dayana dayana yükselen birkaç kübik-villâ da, hafıza­ larımız ve gözlerimiz için bi­ rer eza olmaktadır!.. Narın yalılarla bezenmiş eski Boğa­ z ım ı en çok sevmiş ve hay­ ran terennüm etmiş edipler­ den biri olan Claude Far Fere bir kere daha îstanbula gel­ mekte geç bile kalmıştır: Bo­

ğaziçinin eski yalılarından

son mcular da çöküp yıkıl - mak üzere!

?l»OÇ

Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği Ta h a To ros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

Alçak bir Il ısu Barajı, Hasankeyf Barajı, Botan Barajı ve Garzan Barajı yapılsa, bunların toplam göl alanı, tek başına büyük Ilısu Barajı’nınkinin % 64’ü kadar

2004'te yasanan bir baska intihar vakasina iliskin durum bu pazartesi Tours sosyal güvenlik isleri mahkemesinde incelenirken, CGT, bir basin açiklamasinda, nükleer santralin

Önceki gün meydana gelen depremin ardından yapılan ilk açıklamalarda, santralin sahibi Tokyo Elektrik Enerjisi şirketi, radyoaktif madde sızıntısının ciddi bir

ABD’nin bugün dünyanın en büyük pazarı olduğu düşünüldüğünde, ana gelirleri petrolün ihracatına dayanan ve diğer önemli gelir kaynaklarından yoksun olan pek çok

MMO İstanbul Büyükkent Şube Başkanı Eyüp Muhçu, eylemde yaptığı konuşmada, toplandıkları yerin Kalam ış Antik Kenti’nin bir parçası olduğunu belirterek, Kadıköy’de

Türkiye'nin AB'ye katılımı ile beraber su kaynakları ve altyap ılarına (Fırat ve Dicle nehir havzaları üzerindeki barajlar ve sulama sistemleri, İsrail ve ona komşu ülkeler

Eğer tutulma bu sırada gerçekleşirse Ay Güneş’i tam olarak örtemez ve tutulma şeridinin ortasındaki bir gözlemci, tutulma ortasında Güneş’i bir halka şeklinde

Örtücü bitki türü olarak da Vicia sativa uygulaması kullanılmış, uygulama alanlarında örtücü bitki % kaplama alanları ileyabancı ot kaplama alanları