• Sonuç bulunamadı

Pierre Loti'ye aid hatıratdan:Ermeni Katolik mezarlığından

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Pierre Loti'ye aid hatıratdan:Ermeni Katolik mezarlığından"

Copied!
2
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

PİERRE LOTİYE AİD HATIRATDAN :

ERMENİ K A T O L İK M E ZAR LIĞ IN D A Pierre Loti Istanbulda Vautour sefaret ma‘ - iyet vapuru kumandanı iken Azyada müstaar ismi altında Hadice namına Topkapı kaprîsta- nında bir mezar yaptırdıktan sonra kendisine vaktile hidmet eden bir ermeni katolik uşağa dahi bir mezar yaptırmak istedi. Bir gün ken­ disi ile Tokatlıyanda birleştik ve bir arabaya binerek Şişlide Ermeni katolik kabristanına gitdik. Bu kabristan da sair gyri müslim ce­ maatların kapristanları gibi yüksek ve munta­ zam divarlar ile muhafaza altına alınmış bir mezarlık idi .

içeri girer girmez üç dört kişi bizi karşıladı. Maksadımızı söyledik. Pierre Loti uşağın ismini, takribi vefat tarihini söyledi, defterleri açdılar. O ismi aramağa başladılar. Aramayı kolaylaş­ tırmak için:

— Arkadaşım ecnebi olduğu için ismi belki eyi teleffuz edemez. Yerdiği isme yakın isim­ leri de arayınız. Tayin etdiği tarihden bir iki sene evvelki ve sonraki kaydları da tedkik ediniz, dedim. Çünki Pierre Loti ismi ve tarihi ta'yinde müşkülât çekiyordu.

(2)

İÇ TİH A T

5463

defterleri karıştırdılar. Birbirlerile Ermenice konuşdular. Tekrar defterlere müracaat ettiler. Neticede :

— O tarihlerde bu namlarla bir adamın defn olunduğuna dair bir kayd bulamadık. Bütün defterleri, aradık. Ma‘ amafi bize bir kaç gün mü­ saade ediniz, mükerreren tedkikat icra edelim, dediler.

Bir hafta sonra tekrar gittik, mezarcılar: — Çok aradık. Ne kadar defter varsa karış­ tırdık. O isimle veya ona benzer bir isimle o tarihlerde veya daha sonra veya daha evvel bir adamın bu kabristanda defn olunduğuna dair bir kayd bulamadık* dediler.

Bu cevabtanPierre Loti nin pek ziyade canı sıkıldı. Mezarcılar ile münakaşaya giriştim :

— Aranılan adamın burada defn olunduğu muhakkakdır. îhtimalki defn olunmuşde kayda geçmemiş. Zaten uşak makulesi bir adam idi. Belki bir sehve uğramış. Böyle bir sehvin ih­

timali yokmudur? dedim.

Herifler böyle bir şeye ihtimal vermediler. O tarihlerde öyle bir adamın orada gömiilme- diğinde İsrar eylediler .

Bu hususda onlarla daha ileri gitmek faide- sizdi. Hemen arabaya bindik. Doğruca Sakız- ağacmda ermeni katolik patrikhanesine gitdik.

Pierre Loti patrike kart gönderdi, küçük bir cemaatın patriki ne büyük bir azamet sahibi imiş ! Dini merasimde tac ve asâ taşıyan, kendini hükümdarlara mahsun elkab ile tavsif eden, nefsini çoban, cemaatım koyun ad eyleyen bu ruhani adam bizi epeyce bekletdi. Nihayet huzurına girmemize müsaade etdi. Patrik Fran­

sızca biliyordu. Tercümana hacet kalmadı.

Pierre Loti ziyaretden maksadı anlatdı. Patrik Efendi:

— Kabristanın kayıtları gayet muntazamdır. Defterlerde kayıt yoksa orada öyle bir adamın defnedilmemiş olması lazım gelir. Ma'amafi ken­ dim sureti mahsusada yeniden tedkikat icra ettireceğim, bir hafta sonra gelirseniz cevabı hazır bulursınız, dedi .

Patrik efendinin bu azameti Pierre Lotiye pek ağır geldi, hiddetini zorla zabt edebiliyordu, oradan çıkdık. Vautoura g it ti.

Bir hafta sonra patrik efendiye uğradık, ö y ­ le bir kayıt bulunmadığı cevabı aldık. Pierre Loti hiddetten nefesini zabt edemiyordu . Mer­ divenden inerken patrike sitemler , lanetler yağdırmaktan kendini alamadı. Bunun netice­ sinde Pierre Lotinin ermeni katolik uşağına mezar yaptırmak teşebbüsü ebediyen akim k ald ı.

Türk kabristanlarile gayri müslim cema‘ etler arasındaki fark ta ozamandan nazari dikktime çarpmıştı . Eskiden gayrı müslimlerin kabris - tanları türk kabristanlarından daha perişan ve daha mühmel bir halde idi . Gayri müslimler keçen asırda gözlerini açarak Avrupanın terak- kiyatını , medeni memleketlerde kabristanların nasıl te’sis ve idare olunduğunu gördükleri za­ man kabristanlarını o şekle ifrağ etmekte bir lahze tereddüt etmediler . Bu sayede elyevm muntazam kabristanlara sahip oldular. kabris­ tanları yüksek dıvarlar içine aldılar . Yerleri hendesi bir şekilde kısımlara taksim eylediler. Yollar açdılar. muntazam kayıtlar ve defterler tutdular. Daimi bir imar ve tanzim ile cev - lan ettirdiler . Kabristanın dahilini ağaçlar , çiçek fidanları , saksılarla tezyin ettiler . Bir haldeki oraları âdeta ferahfeza bir bağçe haline gelmiş . Halbuki tiirlder meşum bir zehniyet, bir ihmal daha doğrusu AvrupalIlara ve bilhassa hıristiyanlara benzememek esasına müstenit eski ve garip bir taassup neticesi olarak kab - ristanlarını kuruni vusta’î hali perişanisinde bırakdılar. Her hangi bir türk kabristanına gi - derseniz acınacak bir halde perişan ve harap görürsünüz, Ne divan, ne bekçisi, ne yulu,

ne kayıt defteri, ne sahibi vardır. Allahın

harap bir çölü.. Giren, çıkan belli değil. K ı­ şın çamurdan, yazın orman şeklini alan dikenli otlardan içlerine girilemez, içlerine girebilmek için mutlaka mezarların üzerine hasmak lâzım. Böyle sahipsiz ve hisapsız metrük yerlerde bir mezar yaptırmak güç bir şey değildi. Bir taşçıya orada boş bir yer göstermek, taş ve saire parasını vermek istenilen mezarın vücude gelmesi için kâfi idi. Halbu ki gayri müslim- lere ait kabristanlardan birinde öyle gelişi güzel bir mezar yaptırmak kabil değildir.

Zeki Magamez

Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği Taha Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

Konya Büyükşehir Belediyesi, Konya İl Kültür Müdürlüğü ve Konya İl Milli Eğitim Müdürlüğü’nün yapmış olduğu etkin işbirliği sayesinde kütüphanelere her

Ondan hususî ders alanlar da vardı. Bu gençlerden bazıları, günün birinde eve girer girmez ne görsünler? Sofada camekanııı buzlu cam ian, tavana kadar

Mşıseı arşivlerde ıstanouı ueııegı Taha

1981’den bu yana TMDK’da sözleşmeli olarak çalışan, Türk müziği ve ney dersleri veren Niyazi Sayın, sonradan Nefesli Sazlar Bölümü.. Başkanlığı’na

Şair aşağıdaki beyitte ise gönül ehlinin Allah’ın veli kullarına ikramı olan kerâmeti bir sır olarak telâkki ettiklerinden bunu orataya saçmayacaklarını

Amacım para kazanmaktan çok iyi ve kalıcı ça­ lışmalar yapabilmek.” Hemen ardından ekliyor, “En çok istediğim şeylerden biri de Atıf Yılmaz’ın yönettiği bir

Aretha Franklin, Bee Gees, Phil Collins, Bette Midler, Jewel, Willie Nelson gibi devlere besteler veren,?.

S İV A S , — Mustafa Kemal Paşa'nın Am asya ya hareketinden kı­ sa zaman sonra birden gizli faaliyetlerini arttıran Hürriyet İtilâfçılar, önceki gece,