• Sonuç bulunamadı

Başlık: DAVİD URQUHART'IN OSMANLI BORÇLARI HAKKINDA İNGİLTERE'DE BULUNAN NEW CASTLE COMMITTEE'YE YAZMIŞ OLDUGU MEKTUPYazar(lar):KESKİNKILIÇ, ErdoğanSayı: 10 Sayfa: 293-331 DOI: 10.1501/OTAM_0000000432 Yayın Tarihi: 1999 PDF

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Başlık: DAVİD URQUHART'IN OSMANLI BORÇLARI HAKKINDA İNGİLTERE'DE BULUNAN NEW CASTLE COMMITTEE'YE YAZMIŞ OLDUGU MEKTUPYazar(lar):KESKİNKILIÇ, ErdoğanSayı: 10 Sayfa: 293-331 DOI: 10.1501/OTAM_0000000432 Yayın Tarihi: 1999 PDF"

Copied!
39
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

DA VİD URQUHART'IN OSMANLı BORÇLARı

HAKKINDA İNGİLTERE'DE BULUNAN

NEW CASTLE COMMITTEE'YE

YAZMıŞ OLDUGU MEKTUP

Dr. Erdoğan KESKİNKILIÇ*

Osmanlı dostu olan David Urguahart"" Osmanlı Devleti borç-ları hakkında 19 Kasım 1875'de İngiltere'de bulunan New Castle Commıttee Başkanına bir mektup yazmıştır. Mektubun aslı II Ara-lık 1875'de İngilizce'den Osmanlı Türkçesine çevrili nüshası 11 Zilkade 1292 yılında basılmıştır. Baskı yeri belirtilmemekle birlikte İstanbul' da basıldığı büyük bir ihtimaldir. Mektubun Osmanlı Türkçesi ile basılı hali 20 sayfadan oluşmaktadır. Mektubun İn-gilizce'den Osmanlı Türkçesine çevrilmiş haline hiç dokunulmadan

'" Fatih Üniversitesi. Fen-Edebiyat Fakültesi, Tarih Bölümü Öğretim Görevlisi. "'''' David Urquhart, İngiliz Diplomatıdır. i805'de Cromarty'de doğdu. Fransa. İs-viçre ve Ispanya'da eğitim gördükten sonra Oxford'da St John's kolejinden mezun oldu.

i827-28 Yunan bağımsızlık savaşında donanmada görevlendirildiğinde ağır bir şekilde yaralandı. Yunanistan ile ilgili hazırladığı 22 Mart 1829 tarihli raporu kabul edildi. i83i

Kasımında Ingiltere'ninlstanbul'daki büyükelçisi Stradford Canning'in yanında ateşe ola-rak görevlendirildi. Türk-Yunan sımrının çizilmesinde roloynadı. i835 de Rusya ile ilgili önemli bir arşivoluşturdu. 1847-52 yılları arasında Ingiltere Başbakanı Lord Pal-merston'un dış politikasına karşı çıktı. Özellikle Osmanlı Devleti üzerindeki İngiltere'nin politikasının yanlış olduğunu belirtmekteydi. Ingiltere'nin 1854 Kırım savaşındaki po-litikasını da şiddetle eleştirdi. Kırım savaşı öncesi ve takip eden olaylarda Ingiliz hü-kümetine rağmen Osmanlı Devleti'nin görüşünü savundu. Bundan dolayı Türk dostu bi-linmektedir. i855 de Karl Marx'ında desteklediği ve adı i866 yılında "Diplomatic Inceleme" olarak değiştirilen bir Bağımsız Basın kurdu. Sağlık durumunun bOZLIlmaslyla 1864' de Montrö' de kendini emekliye ayırdı. 16 Mayıs 1877' de vefat etti. Türkiye ve Kay-nakları( 1833) ve Ingiltere, Fransa, Rusya ve Türkiye (1833) isimli iki eserinde Rusya'yı şiddetle eleştiren ve Türk politikasım savunmuştur.

(2)

294 ERDOGAN KESKINKILIÇ

günumuz alfabesine aktardığımızdan, aşağıda görüleceği üzere uzun cümleler ve bazı cümle yapılarında bozukluklar vardır.

Mektuptan anlaşılacağı gibi Urguhart, Osmanlı devlet ve top-lum yapısını iyi bilmektedir. Özellikle Osmanlı Padişahı'nın hal-kına bakışı ve saltanat vazifeleri ile, Osmanlı toplumunun değer yargılarını yerinde saptadığı kanaati edinilmektedir.

Osmanlı Devleti'nin borçlanma sürecine girişini belirtmekte ve bunun sebepleri üzerinde durmaktadır. Bilindiği gibi Osmanlı Dev-leti'nin uygulanan ilk dış borçlanması 1854 yılında ve Kırım Savaşı dolayısıyladır. Gerçi 1850 yılı Ağustos ayında bir dış borç gi-rişiminde bulunulduysa da çeşitli nedenlerden dolayı ger-çekleşmemiştir.*** Oysa Urguhart bu borçlanma işini daha da erken bir tarihe çekmektedir. Kendisinin 1836 yılında Osmanlı Devleti'ne borç olarak verilmek üzere İngiltere mali piyasalarından toplanan 3,5 milyon sterlini İstanbul'a getirdiğini mektubunda be-lirtmektedir. Gerçi getirilen bu para dönemin yönetimi tarafında kabul edilmemiştir. Ama Avrupa sermayesinin Avrupalı devletler tarafından Osmanlı Devleti/ne Urguhart'ın ifadesiyle "cebri olarak" sokulmak istenmesinin daha öncelere dayanması (1836) orijinal bir bilgi olarak görülebilir. Ayrıca 1854 borçlanmasının başlangıçta yardım olarak düşünülüp sonradan borca çevrilmesi de entresan bir bilgidir.

Urguhart, temelde Osmanlı Devleti'nin borçlanmasının yanlış olduğunu belirmektir. Borçlanmanın dış nedenler bazında de-ğerlendirildiğinde, Rusya'nın fitne ve fesadı ile İngiltere ve Fran-sa 'nın ise Türk halkını ahlaken iflasına çalıştıklarını belirterek Rusya ile aynı amacı paylaştıklarını yazmaktadır.

Urguhart bu mektubunda Osmanlı borçlarından başka ko-nularda da bir takım bilgiler vermektedir. Osmanlı Devleti'nin mali yapısının temelleri, diğer devletlerin Osmanlı Devleti üzerinde oy-*** Parvus Efendi, Türkiye'nin Mali Tutsaklığ!, İstanbul 1977, s.129.; Haydar Kaz-gan, Osmanlıda Avrupa Finans Kapitali, Ankara 1995, s.i2i.

(3)

DA V1D URQUHART'IN OSMANLı BORÇLARı HAKKINDA ıNGİLTERE'DE 295

B ULUNAN NEW CASTLE COMMITTEE'YE YAZMıŞ OLDUGU MEKTUP

nağı politikalar ve kendisine göre Osmanlı Devleti'nin bir takım problemlerinin çözüm yollarını göstermektedir. Zaten mektup Os-manlı Türkçesi çevirisinin kapağında da belirtildiği gibi "Tahrirat-ı Nesayıh" diye isimlendirilmiştir.

Bu mektubun XIX. Yüzyıl dünyasındaki devletler politikasını ve Avrupalı devletler ile Osmanlı Devleti'nin ilişkilerinin zemini üzerine çalışanlara değişik bir bakış kazandıracağı kanaati ta-şıdığl1llizdan ötürü yayınlamayı faydalı görüyorum.

METİN

(Sayfa 2) An Garandetre Möntrö (İsviçre)

Fi 19 November 1875- 19 Şevval 1292 İngiltere'de Düyun Komitesine Sör,

Komitenin Düyun-ı Osmaniye'yi mebhas edişinden memnun oldum. Bu cihetle memnun oldum. Lakin komitelerde fil asıl dü-yuna Osmanlı'ya bir ernir-i nafi imiş gibi nazar olduğu cihetle de taccüp ettim.

Bu babda ben bilhassa New Kostil komitesine öteden beri Dev-let-i Osmaniye canibinde gösterdikleri hayr-ı hevahlığı ki, bu günkü hareket-i hayriye1erine mebnadır tezekkir ederek beyan-ı hal ederim.

Terakkiyat-ı tedriceye şanından olan Devlet-i Osmaniye'nin maliyesine fesad-amil idhaliyle devleti uçurum kenarına getirmiş olan mühlikata dair malumat-ı nafiayı ve münceyata dair vesait-İ hareketi onların piş-i mütalarına arz eylerim. Şikayeti haliye anı he-laketten kurtarınağa vesile edebilir.

(4)

296 ERDOGAN KESKINKILIÇ

Buna göre ve sizin reisinize göre eser-i hayat bakidir. Düyun mühlikatını ta'dil ve bilahare külliyen imha etmek vesaitine te-şebbüs olunmalıdır. Bu vesait-i tete-şebbüs ezher cihet-i vacip ve bu babda tedabir-i lüzumayi ittihaz behemahal labüddür. Şimdi daha vakittir. Devlet-i Osmaniye eski usul-ü şer'iasına dönmeli. Eğer bu avdet tedarik edilmezse bitti.

Sizin geçenlerde ahvali Osmaniye ile meşgulolduğunuz eyyam Girit İhtilali (Sayfa 3) vaktine tesadüf etmiş ve padişahın Londra'ya seyahati devleti muazzamasına tekarrübünüzü teshil eylemişti. Ha-tmnızdadır ki, ne ihtiramat-ı faika ile nail-i şeref müsül oldunuz. Bir yabancı İmparator'un ahvali hükümetine dair tesayıh-ı hayriye vermeğe tab-ı seyahata duçar olmayarak fırsat bulduğunuz ne-sayıhınız kemayenbegi nafi idi. Zira siz bir hükümet değil idiniz. Zira siz huzurunda bulunduğunuz sultana ve ahval-i hükümetinin keyfiyeti cereyanına alim ve müttali idiniz. Bunlardan başka ev-velemirde bilinmesi vacip olan malumata haiz idiniz. Şol malumat ki, Osmanlının a'dasının ahvaline vukuf-u kaziyesisidir. O sırada ise hep mesele bu ahvali a'dadan ibaretti. Girit ihtilali tıpkı sizin şerh eylediğiniz suretle cereyan eyledi. Müehhaz vaki-i carinin isbat ettiği vechile Bab-ı Ali kendi kuvvetiyle Rusya'nın kuvvetine vakıf olmadığı müddetçe adüvvüsünün ilan-ı harp eylemesinden beyhude korkarak ihtilal-i mezkuru birden bire bastırmağa mü-başeret eylemedi. Siz İstanbul'a tefehhüm ettiniz ki, Rusya'dan korkmasın. Rusya'nın kuvveti Devlet-i Osmaniye'ye zarar edebilir sanmasın. Siz bu tefehhüm için Osmanlılar'dan daha ziyade ehil-siniz. Bab-ı Ali'ye bildirinizki, devlet için emr-i hail Rusya'nın kuv-vetiyle helak olabileceğinde değil, fakat Rusya'yı helak ede-bileceğindedir. Bu kaziyeyi Rusya bilir, lakin Bab-ı Ali bilmiyor. Rusya'nın teyakkun ettiği şu kaziyyeyi Bab-ı Ali'ye teyakkun et-tirmeli. Rusya zimam hükümetini erbab-ı basiret iyadesine ve-rileliden beri bu yakini nasıl etti. Şol yakin ki, İmparator Nikola

1828 de "Boğaz kapandığı gibi ticaretimiz mahvolur" kavliyle ikrar eyledi. Bab-ı Ali'nin bu kuvvetini Rusya'nın anladığı kadar Bab-ı Ali kendi anlarsa kafidir. Bu anlayış imla-i ikdame ve icraata şevk verir. Bir kere o şevk geldimi Rusya'nın ve müttefiklerinin

(5)

ede-DA VID URQUHART'IN OSMANLı BORÇLARı HAKKINDA INGILTERE'DE 297

BULUNAN NEW CASTLE COMMITTEE'YE YAZMıŞ OLDUGU MEKTUP

bilecekleri hareket bir kuru tahvifata münhasır kalacağından te-yakkun ederlerki, en büyük mevki-i müstahkemeye malik imişler ve bu mevki-i (Sayfa 4) elden kaçın11ağa değermiş. Ve görürlerki, düşmanları yalnız tah vifat gönderiyorlar, asker gödermeğe kadir değiller. Rusya icra-i tahvifat eyledikde Osmanlı anlayıvermeli ki, kendi kavidir. Kendi kevvetiyle mahmidir. Ve o aralık ne yapıyorsa hep iyi hayırlı yapıyor. Rusya sulh ve asayişten dem vurdukta Os-manlı anlayıvermeliki, o aralık kendi her ne yapıyorsa fena yapıyor ve kendini tehlikeye atıyor. Zira demektir ki, Rusya cereyan-ı umurdan memnun Osmanlı Devleti ona kendi eliyle İstanbul'u terki icap edecek hizmetlerde bulunuyor. İstikrazat hizmetleri gibi.

İstikrazat için bir tarih-i takrir edenizki, bununla maliyenin şimdiki usü1ü helak-i yusula girişinin esbabını ictihat ediniz.

Ben, size mukaddima bu tarihe dair malumat-ı atika vermiştim. yeni şeyler için komiteniz azasına müracat edersiniz.

Rusya, Edirne muahadesiyle Osmanlı'ya 6 milyon tahrnil. etti. Bu hamil-i kerandan ğarazı ne idiki, Rusya'nın kendi ikrarıyla bize malum oldu. Rusya'nın şol ikrarı ki, Kont Neslerodon Grandüka yazmış olduğu mektubunda "İmparatorun politikası" diye mü-sanahtır.

Bu tasrihten anlaşılırki, Rusya'nın muradı para değil, ancak Os-manlı'yı veremeyeceği derecede borçlu itmekmiş.

Rusya'nın garazını tebeyyün için elimizde daha açık deliller var. Ama burada tadata mahal yok. Ez'an cümle memleketini eda-yı düyuna rehin için ber mucibi muahede 10 sene zabt edecekti. Niçin zabt etmedi. Rusya dediki, "Bunlar ötekiler (diğer rehineler) kadar Osmanlı'yı ezecek derecede ağır yük değiL. Ama mevkiinin anah-tarını elimize verir. Ve Osmanlı'yı bu licam ile elimizde tutmak kolayolur. Ve düyun sebebiyle vucudu hareket-i ihtiyariden kalıp senelerce Rusya'nın nufuzuyla müteessir olması icap edeceğinden bizi tahrik ettiği gibi (Sayfa 5) kendinin yıkılması lazım gelir.""

* Recanto Events isimli kitabın 205-ı06 sayfalarının ransul11 (feda) bendi mütalaa oluna.

(6)

298 ERDOGAN KESKİNKILIÇ

Rusya'nın bu hali abes oluyordu. OL vakitki Müslümanlar kendi kendilerine ezher ciheti gayret ve hamiyeti ile 3 milyon kadar tedarik edip verdiler. Rusya müslümanların bir gayretle uyan-dıklarını gördüğü gibi bakiyesini bağışlar gibi riya etmeğe kendini mecbur buldu. Müslümanların bu gayreti İngiliz malidarları ta-ranarından arz olunan 3.5 milyon karzı hesabül düyunata der ey-lediklerinden sonradır. Bu kıssa-i reddi benim yazdığım bazı ki-taplarda görmüşünüzdür. Burada muhtasarca nakl edeyim. İngiliz malidarlarından istahsal edilen 3.5 milyon arz-ı karzı İstanbul'a ge-tiren ben idim. Evet 1836 salında ben müslümanların şeriatı şe-rifesinde olan kuvveti ve bu kuvvete müslümanların itaati iyice bil-mediğimden onları şu para ile Rusya'nın şerrinden kurtaracak bir hizmet etmek hayaliyle İstanbul'a gittim. Paralar cebimde idi.

Reis Efendi-Akif Efendi- bana dediki, "Eğer müşkilatta dost-ı sadık isek ne nasihat verirsen istakraz itmeıni dersin. Yoksa gayret-i fedakarlık gayret-ile müşkgayret-ilatı refgayret-i etmgayret-i dersgayret-in. Lakgayret-in ben müslüman devletin müslüman memuruyum. İstikraz yapmak elimden gelmez. Zira dinimize muhalif bir şeyin ihdasıyla ve evlad-ı ahlafunıza bar-ı nakil tahmiliyle günahkar olurum. Halefün olacak reis efendi bu istikrazı tanımayıp der etmeye mecbur bulunacağından ben mür-teki b-i makulesinden sayılırım. "

Devlet-i Osmaniye 1854 yılı teesüf iştimaline kadar istikraza esir olmadı. Vaktaki, Lord Palmerston, Osmanlı hakkında etkar-ı umumiyeyi bittahrik celbe (Sayfa 6) mecbur oldu dediki, "Türkiye ne Lehistandır ne Sibrya" Lakin Osmanlı'nın büyüklüğünü ima ede-cek olan "Nede burjuvadır." hakikatını söylemekten ictinap etti. Zira düyuna ithal etmek efkarında idi.

Düyun-ı Osmaniye 1853 te başlamayıp fakat İngiliz ve Fransız iane diye müdahale ettikten sonra 1854 vukuunu dikkatle mütalaa lazımdır. 1853 de Bab-ı Ali Rusya'ya harp yani harb-i şer'i ilan etti. (Usulu harb-i şer'i evvelemirde Asakir-i Osmaniye'nin ettiği olup sonradan iane diye gelenler ne entrikalarla müdahale ettiklerine dair malumat için bu babda yazmış olduğum kitaplarıma mü-racaatını ihtar ederim.)

(7)

DAVID URQUHART'IN OSMANLı BORÇLARı HAKKINDA INGILTERE'DE 299

B ULUNAN NEW CASTLE COMMITTEE'YE YAZMıŞ OLDUGU MEKTUP

Osmanlı bu harbi ilan ettiğinde parayı nereden ve nasıl buldu? Buna dair malumat o vaktin gazetelerinde tab ve neşr olundu. Ama dikkatle okuyup anlayan yoğdı. Parayı ilan-ı harbi rey eden Meclis-i UmumMeclis-i buldu. TedarMeclis-ik ettMeclis-i. EcnabMeclis-inMeclis-in parasını Meclis-istMeclis-ikraz Meclis-içMeclis-in rey vermedi. 1854-55 de istikrazatı bil kefalenin şurut-u esbabını siz pek iyi bilirsiniz. Karz-ı İane namıyla bu düyunu kabule Babı Ali'yi cebr ettiler. Şunu da biliyorsunuz ki, Karz-ı İane olunmadığından başka -zira İngiliz hükümeti oraya asker gönderıneğe mani oldu.-paralar Karz-ı İane edebilecek zamanda verilmedi. Zira para 1855 Ağustosunda İngiliz hükümetinin eline girip teşrini sanisine dek çıkmadı. Maksat yalnız tahmili duyuna münhasır değildi. Rusya düşman olduğu için düyuna müstağrik etme ği istedi. İngiliz ise dost suretinde olduğu için ifsad-ı ahlak ile sefahata gark eyleme ği diledi. İngiliz ve Fransızın tesadüfü olan dostluğu ile temviye edilen is-tikrazat paraları güya Memalik-i Osmaniye'nin menabi-i servetini açarak tezyid-i varidat eder gibi gösterildi. Türkiye Avrupa ni-zamat -ıcemiyetine aza edildi. Avrupa hükümetlerine taklide sevk olundu. Borsalarda kırdılar. Açığa zorlandı. Bu sevk-i cebr Tür-kiye'yi tehlikeden başka bir şeye sürmedi.

(Sayfa 7) Devlet-i Osmaniye'nin şer-i'asına göre memleketin varidatı men haysü1 usul maktuu ve muharrerdir. Maktu' varidatın tedric ile tezayide istidadı mevcut. Ama bu tezayid-i tedrici hasılat-ı hakika ile müyesser olur. Yoksa öyle yapma ve uydurma vesaitle olamaz. Memalik-i Osmanlı serveti ziraatedir. Ziraatı tezyid ve tev-sİİ için mesala şimendifer icap değildir. Vacip olan şudurki, Ticaret muahedelerinin tahmil ettiği rusumat-ı sakile ret' oluna. Yollar ve nehirler nakliyatı teshil edecek surette açıla.

Bu yolla ziraatteki ıslah kuvveti artışı gerçekleştirecektir. Böy-lece aşar vergisi de artacaktır.

Eğer İngiliz ve Fransız Osmanlı'ya dost olsaydılar istikrazattan teşvik yerine mani olurlardı.

Osmanlı istikrazata başlayınca ne vartaya düşebileceğini gö-rebilmek için 4 gözlü olmak lazım değildi. Hazır para istikrazat ile

(8)

300 ERDOGAN KESKINKILIÇ

ifsad-ı ahlaka sebeb olup Osmanlı'nın eski faziletini olan namus ve vakarı hesabul ihtilat halel getireceği adeta aşikardı.

Yine birinci borçlanma usulünü araştırmaya dönelim.

Tedkik edeceğiniz ve izahı tam ile şerh eyleyeceğiniz mesele şudurki, Devlet-i Osmaniye ile Rusya arasında muharebe için para lazım değildir. 1854 de divanın para tedarikine ihdiyacı bu harbin yalnız kuvvede bir harp olup fail ve amil bir harp olmadığından neş'et eyledi. Osmanlı askeri Tuna boyunda Rusya askeriyle sa-vaşırken Rusya'nın isteği, kemal-i emniyetle geçmekti. Demekki, "Deklarasyo duparı"nın ihdas ettiği "ta'til-i kuvve-i bahriye" hilesi ile deklaı"asyonun ortaya çıkan tarihten mukaddem veya 1854 de mevcut imiş ki, Osmanlılar her savaşta boğazı kapamak adetleri iken kapayamadılar. İngiliz ve Fransız müttefikleri gelmesiyle bo-ğazı kapatmayıp Rusya'ya (Sayfa 8) büyük hizmet ettiler. Kimse şimdiye kadar bu meseleye bir şey demedi.

Bu muharebe Rusya'nın hezimete uğramasıyla sona erdiğinden (zira Silistre muharebesini terk ve memleketinden ricatı muharbeyi bitirmişti.) Osmanlı bir para borç etmeyerek fütühatından istifade ederdi. Eğer müttefikleri olmasa idi. Lakin müttefikleri Rusya'ca kesü'ül fevaidi ve binanıaleyh Osmanlıca kalilül menafi' bir Si-vastopol mharebesi temdid ettiler.

Rusya bu muharebe için tam iki yıl tedarikte bulunmuşken 1853 de memleketini tahliyeden sonra ricate azm etmişti.

Rus askeri memleketini bir mukavemet görmeyerek istila ey-ledi. Zira İngiliz süferası harp meydanında Purut'tan Tunaya yani Rusya'dan Türkiye'ye naklini istediğinden Osmanlı'nın mu-ka vemetine mani oldular. Eğer mani olmasalardı askeri hareket için bir senede ancak eyyam-ı kalile müsait olan purut üzerinde mu-harebenin devamı mümkün olamayacağı cihetle Osmanlılar istilaya mani olacaklardı. Türk-Rus savaşında tedbir boğazı kapayıp Rusya'ya aman dedirtmekten ibarettir. Mevkiyi görmeyen cahil bu meseleyi işitince "Türk bunu yapamaz. Zira yaparsa Rus askeri

(9)

Pu-DAVID URQUHART'IN OSMANLı BORÇLARı HAKKINDA INGILTERE'DE 30J

BULUNAN NEW CASTLE COMMTTTEE'YE YAZMıŞ OLDUGU MEKTUP

rutu geçer ve Memalik-i Türkiye'yi istila eder." gibi bir İtiraz eder. Bununla bahsi kazandığını hayal eder. Muhasebe-i sabıka vukuatı bu itirazın abes olduğunu gösterir. Rusya, Osmanlı'nın boğazı ka-patmakla boğazını sıkacağını bildiğinden her tarihte ve her halde bu boğazı kurtarmağa çare aradı ve bulamadı. Eğer karadan yü-rümekle çare bulmak mümkün olsaydı çoktan yapardı. 1853 de memlekete girmesine müsamaha olunacağını kesin karar etmedikçe duhula cesaret edemedi. Mahaza Tuna boyunda muharebeler baş-layınca Osmanlı müttefik devletler enrikasıyla zabt etmek tedbirini ittihaza mecbur oldu. Osmanlı bunu yaparsa yani boğazı kaparsa Rusya'nın ne yapabileceğini ben size söyleyim. "Rusya geri kaçar" nasılki her tarihte Osmanlı onu hafife aldıkça böyle yaptı. (Sayfa 9)

Şu noktaya dahi dikkat ediniz. 1836 da para için ne olmuş idi. Benim sunduğum borcu Bab-ı Ali kabul etmemişti. Kabul edeydi ne olurdu? Rusya paraları kabul edip cebine koyardı. Bende Os-manlılar'a hizmet ediyorum haliyle Moskova'ya hizmet etmiş olur-dum. Nasılki, bilinçle dava eden kimseler niyetleri iyi olduğu halde bilmeyerek ettikleri gibi benim o hizmetiıne Devlet-i Omaniye'nin sonradan düçar olduğu ve bu gün sıkıntısı göründüğü halin takdim ve tesrih eylemiş olurdu. Bereket versinki, o vaktin Osmanlı müs-lümanlarının hıfz-ı vatan ve heba-i istiklaliyeti husulünü uyan-dırmak şanınıdan olan usul-ü atıkasına uygun bir karar ile say ve gayret eyledi. Uyanık kahramanlar arasında rusum ricati iktiza etti. Alacaktan ve Silistrede oturmaktan vazgeçti. Usul-ü atikanın mali kuvveti maliyeyi tesis eden kavaide de iyi görünürki, hiç bir teklifi hasılatın nihayet hamsını geçmemek şartıyla layetegayyer mu-karrerdi. Bir fatilıki, bir şey tayin eylemiş halefi onu bozmağa kadir değildir. Her sultan eslafın ahdına bağlıydı. Tekalifi ihdas etmek üzere tertip edilmiş meclis yoktu. Hasılı biri gelip yapabilmek öteki gelip bozabilmek abesleri o radde malum değildi. Teklif me-selesinde tarik-i mürettip yalnız tevzi'i ve tahsil edecek ihdiyar meclisinden ibaret idi. Rusumata gelince Roman İmparatorluğu'nda olduğu gibi %3 idi. Bu rusumatın hasılatın masrafı mukannen olup yollara ve köprülere ve limanlara ve cümle tüccar uğruna mahsusu idi.

(10)

302 ERDOGAN KESKtNKILIÇ

Maliyeye isabet eden birinci darbe-i ahlak 1838 ticaret mu-ahedesidir. Benim yaptığım muahede-i ticaret malumunuz olduğu vechile hükümetin tahrifatıyla %9 ve % 12 gibi kemmiyet il-hakatıyla bozuldu. İhracat üzerine rusumat-ı müsemmemat bazı eş-yadan on kere rusum alacak bir hesap ile vaz' olundu. Bu mu-heddesad müslümanlann dinine ve kanununa ve örfine ki, anlarca hepsi bir usule racidir. (Sayfa 10) Muhalif olduğundan halis müs-lümanlar bu muharremata el sürmekten ta'ziz eylemeleriyle ru-sumat emaneti RumIann ve Ennenilerin ve Yahudilerin elleline düştü. 1853 te ilan-ı harb edildiği tarihte hal işte bu halette idi. Rusya malum olduğu üzere Osmanlı'yı düyun ile boğmaya çalışmış ve 1836 da nail-i meram olamamış idi. 1836 ile 1853 mabeyninde usulü şeriyye gereği gibi zayıfladığından Avrupa ile ihtilatı semere pey da etti. Ecanibten istiane efkan "efkan cedide" oldu. Süfera-i ecnebiye ile bir zarar-ı zahiri görülmeyen sıkı fıkı görüşmekten

1846 da benim müşahede ettiğim mevani'i şeriyye yavaş yavaş bel' taraf oldu. Bir de esna-i muharebede istikrazat kabul olu-nuvennesiyle bütün bütün musahele olunup Bab-ı Ali her koşan fa-izciye açık Bab-ı adi oldu.

Dahilde tezyid-i varidat ile mesarife karşı gelmediğinden ele hazırca para geçinnek yolunu tuttu. Nasılki, eşhas dahi devlet gi-bidir. İstikrazIa para tedariki daha kolay gelir. Hükümet bu is-tikrazata muhtaç oldu. Yalnız, "varidat-ı tezyid edecek" diye ef-karda terakki eden şimendifer için değil mesarif-i adiyesiçün dahi hac at-ı mes etti. Varidat benim bildiğim yekünden 4 kat tezyid olundu. Ama mesarif 5 kat. Rusya'nın 1829 da 6 milyon istikraz ile eline almak istediği Osmanlı yekünü 200 milyon liradan ziyade düyun-ı müsemmemata düştü. Düyun-ı Müsemmemat dedik. Zira miktar-ı düyun yalnız isimde olup meblağ-ı sahiha gelince yandan ziyadesi eline geçmedi. Halbuki faiz daima yüz namı üzerinden ha-sılat-ı hakikaya hesabından değiL.

Hakikat Devlet-i Osmaniye o büyük o şanlı devlet murahabacı yahudi eline giriftar olmuş şahsı ferdelbali derecesine indi.

(11)

DA vID URQUHART'IN OSMANLI BORÇLARI HAKKINDA İNGILTERE'DE 303

BULUNAN NEW CASTLE COMMITTEE'YE YAZMıŞ OLDUGU MEKTUP

Bu düyun Rusya eliyle olmadı. Ama netice hep bir. Çünki Rusya'nın merarnı Osmanlı maliyesinin düyuna istiğrak ile iflasa karin olması idi. Bu olsun da (Sayfa 11) kimin eliyle olsun.

Eğer Osmanlı maliyesini kurtarmağa çare bulmazsa mevki-i mühimmin miftahı Rusya'nın eline geçecek. Ben ıniftah me-selesiyle herkesin anladık zu'm ettikleri manaya ima etmiyorum. Ancak Rusya maliyeyi merarnı üzre nüfuzu altına almak arzusuyla geçen de icra ettirmeğe zafer bulduğu vak'a-i malumaya ta'riz edi-yorum. Mademki Bab-ı Ali bunda Rusya'ya isğa ettiki, Rusya'nın bunda elbette bir oyunu vardı. Temmetatını dahi değilmiki devam etmesi lazım gelir. Devletin idaresine ihdiyacat-ı maliyeden dolayı teşrik edildi. En küçük umurda bile onunla müşavere ve mü-cadeleye tenzil olundu. Demekki, Rusya şimdiye dek diplomasi ile ve bazı eyaletIeri ayaklandırmakla yapamadığı işi bir banka ile be-cerecek ve Osmanlıyı malca himayesi altına alacak. Ona göre po-likaca himaye kolaydı. Zira usulsüz bir şey. Çünki bunun için ha-riçten bir kaim dahilden bir havf icat etmek kafi. Lakin malca himaye güç. Zira Rusya'nın maliyesi Osmanlı maliyesinden daha iyi bir halde değiL. İkisi dahi hakikatta birbirinden farklı olmayan açık ile uğraşıyorlar. Yalnız şu fark varki, Rusya'ya itibar ve-riyorlar. Osmanlı'nın haline gelince mübalağa ediyorlar. Rusya ma-liyeyi ele almak için kabiliyet-i mütalasınca kendi maliyesine bazı tedabir icrası diye gözlere perdeler çekerek Avrupa piyasalarda para bulur ve ehl-i garbın parasıyla icra-ı meram eyler.

El yevm Bank-ı Osmani ünvanıyla mevcut olup umur-u hü-kümete nüfuzu olan sarrafhanenin imtiyazatı "cedide"sini ih-diyacat-ı maliyeye dair maliyece bazı ince manevralarla kendi ban-kasına yütüp mümkün olduğu halde Hükümet-i Osmaniye'yi eline alacak gibi görünür. Bab-ı Ali'nin namına tahmilü edası mümküm olmayan bir düyun-ı taahhüdü dahi bu dediğimi tasdik eder. Şöy-leki ben bu mesele üzerine efkanmı yazarken "Mond" ismindeki Fransız gazetenin (Sayfa 12) 17 November tarihli nüshasını ge-tirdiler. Londra'nın "Daly News" jumalinden nakille "Central İg-natief sultana Rusya'nın kefaletle bir istikraz- ı cedidi arz eyledi" mealinde İstanbul'dan bir telgraf yazmış.

(12)

304 ERDOGAN KESKINKILIÇ

Tevarih-i Osmaniye bu devletin nice kere düşümüşken her bi-rinde kolayca kalkışından fazla kesb-i kuvvet eylediğine çok mi-saller gösterir. Bu hükümeti anlamak için batnı salif vekayiini mü-talaa kafidir. Devlet-i Osmaniye mevt-i düyunundan sonra ba'is etmek mümkün ve sehildir. Ben bunu herkesten iyi bilirim. Belki osmanlılara dahi ihtar etmekliğim lazımdır. Zira eski vaktin adam-larından hemen bir kaç kimse kaldı. Bakiyesi göçtüler.

Benimle maliyeye dair birinci kere istişare eyledikleri tarihte Osmanlı'nın bilcümle varidatı 4 milyondan ibaret idi. Askeri tanzim olunmamış, kimileri Navarin'de telef edilmiş. Yeniçeriliği lağvın netice-i tabiiyesi olan eyalat-ı ihtilalatı ve ecanibin Yunanistan ve Rusya fitneleriyle ihlalatı ve Tuna boyunda Rusya'ya LO yıl hakkı tasarruf veren ve inzarı alemde devleti mahv eyleyen muahedenin imzası gibi mehlikatı dahi mevcut bulunmuş idi. Şimdi uğ-raşacağımız şeyler bunlar gibi işler değiL. Çalışacağımız şey Os-manlının namusunu tahrik kaziyesinden ibaret. Osmanlılar her ne kadar Avrupalılar ile ihtilat eyledilerse de haliyle içlerinde namuslu gönüllüler var. Osmanlıları her tarihte ve her müşkülde uyandıran halet namus idi.

Yalnız ben öımümde dört kere gördümki, Osmanlı "ar" kabul itmemek için bütün Avrupaya karşı kordu.

Birincisi; Navarin neticesi olan bir zaafiyet vaktinde düvel-i erba'nın cebl'ine karşı protokolu imzalamadı. Niçin? Namusuna do-kundığı için.

İkincisi; 1839 da Rusya ve Avusturya bilittifak Macar ve Leh mültecilerini talep babında ilan-ı harple tahvif ittikleri hengamda Osmanlı red ile cevap verdi. Niçin? (Sayfa 13) İltica edeni taleb-i kaziyesi namusuna dokunduğu için. Diğer iki devlet tahvif et-medilersede Bab-ı Ali'yi tesahip dahi itmediler. Vakıa bu devleti red edişi istihza ederek olacağına fedakarene bir kahramanlık su-retinde oldu. Lakin bu suret Osmanlı'nın kendi kuvvetini ve Rusya'nın ve Avusturya'nın zaafiyetlerini bilmezlikten neşet eyledi. Bu devletler harb-ı ta'di idebilir sandılar. Onlar ise muktedir de-ğillerdi.

(13)

DA VID URQUHART'IN OSMANLı BORÇLARı HAKKINDA INGILTERE'DE 305

BULUNAN NEW CASTLE COMMITTEE'YE YAZMıŞ OLDUGU MEKTUP

Osmanlılar mültecelere müsafir dediler. Müslümanlarca mi-safir "zayfullah" dır. Müslümanlar da mültecileri kabul "muktezayı etkar politikaya" ile hesap olunmaz. Mülteci "Allah misafiri" ol-duğu için kabulolunur.

Bu itikatta olan insanı kamil elinden mülteci olmak talebi musuna dokundu. Evet dilenciden ta padişaha kadar herkesin na-musuna dokundu. Bani-i Devlet Osman'ın oğlu Sultan Ab-dülmecid'in reddiyede söylediği kelam mazbutumuzdur. Devletlerin meramı ser katibi vasıtasıyla heber veridikte hemen bir-denbire ve bila mütala' barut gibi parlayıp "Ben bu saltanatın pa-dişahı iken en edna tebamdan velev kabahatli olsun hakkı himayeyi selb edemem. Benden melcei ve penah olmak hakkını selbmi ede-cekler. Bu selb olunacağına saltanat selb olsun" Bu ifade te-basından her müslümanın gönlünü tırmalayan namusun tasviri idi. Böyle olduğu pek iyi bilirim. OLvakitler Memalik-i Osmaniye'yi şi-malden cenuba gezmekte idim. Her müslümanı bu gönülde gör-düm.

İngiltere ile Fransa tarafından Osmanlı tesahip olunmadı. De-diğim üzerine itiraza mecal vermemek için şunu ilave ederim. Os-manlının şu hareketi namusu Avrupa'yı dahi tesire mecbur etti. Lakin bu tesir İngiltere'de bir hafif nümayişe ve sultan der edip iş bittikten sonra Fransa tarafından bir mektub-ı resmiyeye mahsur kaldı.

Üçüncüsü; 1853 Bab-ı Ali müttefiklerine rağmen ilan-ı harp eyledi. (Sayfa 14) Bu dahi namus içindi. Mençikofun notasını is-tedi. İstediki, "Sultan hatak ahdettim" diye ikrar eylesin. Böyle bir iftiralı teklif Sultanın namusuna dokundu. Ba'de Viyana Kong-resi'nin teklif ettiği şey yine bu idi. Fark yalnız şuki, Mençikof no-tasındaki "Hatak-i mantıkı muahede" yerine "Hatak-i mefhumu mu-ahede" yazılır. Sultan bihak red eyledi ve ilanı harbı kabul etti.

Dördüncüsü; Yeni olduğundan hatırlardadır. Girit meselesinde hep devletler Osmanlı'nın aleyhine hareket edip isyanı açıktan açığa azdıracaklarında.

(14)

306 ERDOGAN KESKINKILIÇ

İngiliz dahi o devletlerden hariçte değil idi. Her ne kadar bu günkü, Herzogovin herzesinde olduğu vechile hayadıyda iane açan bir Lord rusul yok idiyse de İngiliz hükümeti insaniyet namıyla setre iane eyledi. Asilere hareketlerinde hürriyet vermek için ki-mileriyle Osmanlının ablukasını bozarak karıları, çocukları Yu-nanistan'a nakl ettiki, o meskun yerde ihdiyaç ve mezelletle helak oldular. Bu meselede devletlerin hareketi gayet namussuz oldu. Zira Yunan ahali cinayet ve bu caninin sebat-ı vücudı onların hi-mayesiyle mütehakkık idi.

İngiltereli Lord Palmerston efendisi bulunduğu tarihte anın muradatını oynatmak için Yunan sularına bir filo donanma gön-derip bütün Avrupa'yı kendine güldürecek surette Atina'yı vurmak istedi. İşte bu İngiltere müttefiki olan Türkiye de Yunan hay-dutlarının yaptıkları isyana karşı bir iki lakırdı söylemek istemedi. Bu isyanı medid (men nisan 1866 ile K.Evvel 1868 ikibuçuk sene devam eyledi ve Osmanlıyı 5 milyon lira mesarife soktu.) es-nasında Rusya İmparatoru karındaşı kızı Olgaya cehiz olmak üzere Girid'in Yunanistan'a terkini talep eyledikte Sultan'ın namusuna do-kundu. (Sayfa 15) Verdiği cevaptan yalnız şunları burada kay-dedebilirim. "Bunu imzaladıktan sonra bir daha saray e~iğinden nasıl ayak atayım. Halka ne yüzle bakayım. Tahtımın ve ecdadımın hatak namusunu imzalatmak istiyorsunuz. Ben bunu irtikab ede-mem." Bu cevap üzerine sultanın adı "inad" oldu. "İnad Sultan" Avrupa'ya getirildi. Paris'te bir takım masnuat ve mezhurafat ve tezyinat-ı askeriye ile gözleri kamaştırılmak murat olundu. "Kalb-i Şahaneyi izhar-ı haşmetle tasgiratın ser inad bezmin oldu." hül-yasıyla talebe-i sabıkı Fuat Paşa'ya açtılar. bu kere yalnız Girit değil Yenişehir ve Tırhala sancakları dahi beraber Yunan'a terk olunması luzumunu ve red olundu ğu halde işte bu erbab-ı haşmet ve şevket Avrupa'nın hep birden kıyam edeceğini imalada elkay-ı ra'b eylediler. Fuat Paşa dediki, "Saltanatın bekası vacip değil ancak icra-i vazife vaciptir. Bizim katilimiz olabilirsiniz. Lakin bize bilihtiyar zehir yutturarak katli nefis ettiremezsiniz."

Herzegovinde isyan daha bir kaç ay Girit gibi yıllarca sürmedi. Ama oldu olmadı Karadağ'a Türk terhatı münteşir oldu. Şüphe

(15)

DA vID URQUHART'IN OSMANLı BORÇLARı HAKKINDA INGILTERE'DE 307

BULUNAN NEW CASTLE COMMITTEE'YE YAZMıŞ OLDUGU MEKTUP

yokki bu neşriyatı edenlerin ğarazı Sultan Abdülaziz'i tebasının gö-zünde tahkir ve tasğir etmektir.

Bosna, Türkiye'nin en nazik kıtasıdır. Coğrafyaca mevkii sa'ib ve terkib-i mahsusı memnu' ve tab hadidelmizaç Türk olayan müs-lümanlarla meskun. Bence bu sene ihtilali Rusya'nın tedarik ede-bildiği alattan en ziyade hilekarane olanıdırki, bais şekvi aradıkça anı tahrik eder.

Fi 1862 "Tirant" nam sefineye dair mesele esnasında Mösyö Tovanlik bir mektubu üzerine verdiğim nutukta Avusturya'nın "Ta'til-i Kuvve-i Bahriye" hususunda ianeye ne keyfiyetle sevk olunduğu beyana mecbur olmuşdum. Mücessemizle bu mesel e bey-ninde münasebet mevcut değil gibi isede beynelvukuatın alakaya ve ikisini (Sayfa 16) bir plandan zuhura gelmiş derecede gösterecek asla sizi irşad için o nutuktan hatınmda kalan başlıca kelimatı zikr edeyim.

" : Avusturya mevkuaca İngiltere'de ve Fransa'dan başka bir haldedir. Ta'til-i istilayı Venedik ve tardı Papa ve tefrik-i Macar "ve ihtilali Bosna" ve ibtali Galisya ve muharebe-i Hulustin meselelerinde rüşvet gibi verilen şeyler her nekadar Fransa'dan ve İngiltere'den çıktı zan olunduysa da bunların menbaı Londra'dan ve Paris'ten gayri yerdedir."

Bu nutukta Bosna ihtilali Avusturya'ya muzır Türkiye'ye değil gibi irad olundı. Şu sebebdendirki, Rusya için Bosna iki taraftan herbiri aleyhine mesela birini zabt diğerini der gibi bir oyun işine yarayacağı suretle iki yüzlü salah kabilinden alettir. Şimdi Avus-turya bu ihtilali bastırmak için Osmanlı ile ittifaka muhtaçtır. Bu vaka Yunan haydutları meselesine benzemezki, ültimatom gön-dermek zamanı olsun. Lakin 1869 Dalmaçya ihtilalinde Sultan Ka-radağlıların tadiyatını men etmekle Avusturya'ya iane ettiği gibi bu gün bir hükümdardı. Mecnun-ı Vükelasının elinden kurtararak Cenab-ı Padişahiye meyl ettirilmeye çalışmak vaktidir.

(16)

308 ERDOGAN KESKİNKILIÇ

Şimdi zarar hazır bu olmayıp düyun meselesi olduğundan Os-manlılar için tezkar-i nafi' bir madde ile Herzegovin meselesini hitam eyleyim. 18 Teş.Evvel. 1867 tarihiyle Fransa, Rusya, İtalya, Prusya Bab-ı Ali'ye şu notayı "ber mealde" resmen tebliğ ettiler. "Düvel-i Erba' Türkiye'yi kendi hareketine bırakarak hareketinin intac edeceği mesuluyetten tebem ederler." Bab-ı Ali bu notayı alıncaya kadar Yunan'a ültimatom gönderınemişti. 3 Kanun-ı Evvel 1868 Yunan hükümetine ültimatom gönderdi. Yunan ilan-ı harbi has edip talimat almak istediği sırada yani 9 mine Yunan isyanın Londra sefiri Atina hükümetine şöyle yazdı. "Rusya sefiri Baron Burunufeköre (Sayfa 17) alelhusus muharebeden ihtiraz etmek lazım. Zira diğer Hıristiyan ahalinin ianeleri me'mul değil ve Rusya yardım edemeyecek". İşte o vak'a nasıl idiyse şimdi Hersek vak'ası da tıpkı öyledir.

Şimdi çalışacak iş düyuna çare bulmaktır. Nice düyunu as-lından kal' etmek lazım. Yoksa faizleri verebilmeğe tedbir almak değiL. Meselenin mühim noktası işte budur.

Bana kalırsa Osmanlı buna çare bulur. Eğer hakikat-ı hal ken-disine bittefhim istikraz denaati ne derece namusuna dokundu ğu anlatılırsa ve Osmanlıyı harap etmek isteyen düşmana aldanmış ol-duğu kendisine bildirilirse bu haleti mühlikedenki, siyasetce kendi nefsini katI etmekten ibaretti. Kurtulmağa çalışmaları ve dinlerine muhalefet ve dalalet etmiş olduklarından tevbe-i nasuh etmeleri farzdır.

Hülasın çaresi bu si' ve bu tevbe ile tedarik olunabileceğinden kendilerinin himmetIerinden başka bir şeyle kurtulamazlar. 1836 da Moskova borcundan kurtulmak için ettikleri gayret bu babda misal-i kafmisal-idmisal-ir.

Bu çareyi tedarik babında irad-ı cüziyata muhal musait değiL. Ancak vesail-i kafiye mevcut olduğuna benim kanmış ve inanmış olduğumu size ifade edebilmek kafidir. Şol vesail ki, şimdi Devlet-i Osmaniye düyunu kaldırmak için bir hareketi hafife ile tedarike ka-dirdir. Şol düyunki, mukavelatı masnua üzerinden tediye olunmak

(17)

DA VID URQUHART'IN OSMANLı BORÇLARı HAKKINDA INGILTERE'DE 309

BULUNAN NEW CASTLE COMMIITEE'YE YAZMıŞ OLDUGU MEKTUP

lüzum gelmez. Bu tedarik için hareket-i hafife dediğim padişahın dahiliye nazındır. Yoksa soyucu ecanib sarraflar nazın değiL.

Bir Osmanlı padişahı için amel-i salih gösterip tebasını ken-dinden temin edecek ve müdahalatı ecnabiyeden kurtarıp istiklal ve namuslarını iade eyleyecek gün işte bu gündür (Sayfa 18) Bir yan-dan şu borç habisini der bir taraftan da menabi-i serveti kapatan ni-zamatı ve muahedat ünvanlı mevani' def etmeli.

Bu mevani' ikidir. Biri kara gümrükleri ve rüsumat-ı mü-teaddideki, 1838 muahedatı ticaretinin hükmi kalmamışsa da ba-kiye yadigarıdır. Diğeride arazi-i miriyenin keyfiyeti tasa1Tufu.

Bu araziki, eşhasın olmayıp "beylik" tir. Keyfiyet-i tasarı"ufu hiç bir maniaya çarpmaksızIn tevsi' olunabileceğinden kıymet-i ha-kikiyesi tezyid ve binanıaleyh varidatı terakki ettirilebiliyor. Ziraat ve hareşatı tezyid ederek tezyid-i varidat edecek daha çok şeyler varsa da bu radde ta'dadına mahal yok.

İşaret ettiğim rusumat ziraate ve ticarete manidir. Biananaleyh tezyid-i varidata manidir. Unutmayınız ki, Osmanlıların usul-u atı-kaca idare-i maliyeleri ne kadar sade idi. O sadelik eylediki, mü-zarei dönüm dönüm tezyid edip hasılatı ve benabirin varidatı zi-yadeleştirir eyledi.

İşte bu usul-u makuledirki, Avrupalılar vükelayı devleti bit-tegallit topraklara vergiler icad ettirerek bozdular. Verdikleri na-sihatın neticeleri ise "Devleti Osmaniyece cüz'i hasılat getirecek olan rusumat" icadıyla maliyeyi harab eylemektir. Şol maliyeki, anın varidatı hakikiyesi ahalinin kendi muhatabları elleriyle tevzi ve tahsil eylemesi luzum gelen tekaliftir. A'şar usulünde ne denli faideleri var. İltizama lağv ile ahaliye bırakmak da ne kadar adalet ve menfaat var. Onlara anlatmalı. Ahaliye bırakmak ki, asıl te'şir budur. Mukaddema Suriye'de sonra Avrupa'da (Tahmis namıyla) tecrübe olunup çok faidesi görüldü. Ta'mim olunacak yere Rusya'nın müdahalesiyle terk edildi. Beş senelik varidatı kıyas tu-tarak bir hesabı vasat bulmakta zülüm var deyü Rus acenteleri

(18)

Bul-310 ERDOGAN KESKINKILIÇ

gadarı iğfal ederek ve maliyeye peşin veren mültezimleri ve taş-ralarda mürabahacıları alet eyleyerek şikayetler açıldL Bu mü-dahale ve iğfali (Sayfa 19) ben anlamıştım. Hakikatını bilen bir Os-manlı bu günlerde bana beyan ile tasdik eyledi. Şayanı dikkat mevaddandırki, İskender'den mukaddem düvel'i kadirnede olduğu gibi Devlet-i Osmaniye mesarifi harbiye fevkalede için "Hazine-i Enderun" ittihaz etmişti. Bu yi sultan biriktirirdi. Ama kendi malı değildi. Hatta iktaza-i kati 'yesine fetva olmadıkça ne vezir ne sultan açamazdL Bir padişah vefat ettikte, cesedi kapı arasında bir hasır üstüne yatınlıp halefi olacak padişaha bilcümle vucudu devlet hu-zurunda Şeyhü1islam tarafından "hayalhanei saltanatta kamkarın akıbeti bu" gibi gösterdikten sonra "pederiniz yahut biradeniz bunca tasarruflar edip işte şu kadar mal bıraktL" deyü Hazine-i En-derun sandıkları açılır ve defteri yaptınlarak irae edilirdi. Sultan Selim-i Salis vaktinde ihtiyacı zaruriyeye değin bu Hazine-i En-derun mevcut idi. 1868 ve 1869 da Rusya muharebeleri ve Na-varin'den sonra gemiler inşaası ve yeniçerilerin mahvı ve asker tan-zimi gibi büyük işlerin ihdası rusumat ve istikrazat ile olmayıp bakiye-i servetle yaptığından anlaşılıyorki, Sultan Mahmut dahi bu hazineyi ihya eyledi. OL vakitten sonra vucüduna vakıf değilim. Lakin şunu dava edebilirimki, şimdiki padişah sultan Abdülaziz Hazine-i Enderun ittihaz eyledi. El yevm bununla ne kadar altın var. Şu düyun hasılatını mahv için ne miktar para lazım diyemem. Fakat bu padişahın vatan ve devletini tahlis hususunda ecdad-ü izamdan geri kalmayacağını söyleyebilirim. Luzumki, size bu me-seleyi bilesiniz ve bana hassaten haber verildi. Sultanın para bi-rikdirişi böyle işler anlamağa kabiliyeti olmayan Avrupalıların zannı gibi hırs ve tamadan olmayıp ancak işaret ettiğim "Hazine-i Enderun" imlası içindir.

Şimdi şüphe götürmeyen mesele şudurki, eğer borçları mahv etmeğe padişah (Syfa 20) ikna edilebilirse padişahın bu ameli salihi bütün müslümanları ve hep tebasını öyle temin eder öyle celb ey-lerki, herkes uğruna kurban olur.

Devlet-i Osmaniye belki hiç bir tarihte şimdiki kadar helake uğramadL Bununla beraber şimdiki helakin çaresi diğer

(19)

va-DA VİD URQUHART'IN OSMANLI BORÇLARI HAKKINDA INGILTERE'DE 31 j

B ULUNAN NEW CASTLE COMMITTEE'YE YAZM1Ş OLDUGU MEKTUP

kitlerdeki mühlihata bulunan çarelerden daha kavli "borçları kal-dırmak" tır.

İşte Sultan Abdülaziz için ecdaddan daha büyük fütuhat ede-bilecek vakit geldi.

Anlayınızki, açtığınız yol ne büyük fütühat meydana getiriyor. Görünüzki, siz bu .tesbitinizle ne levha-i zafer arz ediyorsunuz. Umarımki, bu levha-i fütuhatı padişahın hasta kendisine arz için bir dakika fevt etmezsiniz. İstanbul'ca yapılacak iş hemen çabucak ya-pılmalıdır. Padişaha esma' için size kapılar açıktır. Hemen ko-miteniz tarafından birini gönderiniz. Eğer kabil değilse arizanızı gösterecek bir sadık bulabileceğinize şüphe etmem.

İmza

Hadimi Sadıkınız David Urguart

(20)

312 ERDOGAN KESKINKILIÇ

~~110NI

MR. D.URQUH.AR'f

TO THE NE\V CASTL~

COM\lITTEE

UN

TUE

SUllJECT

Uf

'['llE

TUHI(TSFJDEBT

'11

D E C .

! 8 7 ~)

~(i

ol-'_~~j'

\1\c)_cr_.o1u:ı;lj0...ı.:...,\.-,,(~f:ts:;1

d.::~

i)

y

i

of

1.

cJ:..•

..ı.:.9

i

W) ~ "';.J..9ç ~-' \.~ •. s;. ~:..ı;.)~~

.J.h...9

.J~'

,-~J ~-:,9

o \..;~~.

;.!.

"ÜL

<\ı. c~Q

\,9 j~;;

H \..;> ...1...7 ..J .•• .j

'i-'\

~9..s.;:.J

ctL.

T

e.La;

~)..ı.:.k\

4~

jlS:; \

d,:,.Jl~

,jl....!

______ .. .~~_,~~oi~:,~.;...

(21)

"_.-DAVID URQUHART'IN OSMANLI BORÇLARI HAKKINDA İNGİLTERE'DE 313

BULUNAN NEW CASTLE COMMITTEE'YE YAZMıŞ OLDUGU MEKTUP

, o..J;'.~'1j:. 0';; (oJ: y."I) 3J"f \.',',0 ):'''\..9-' \'1. 13 ( \ ~H J ~,,~;,\'! ) \ J . 1 .'. .\ .. . ".,,:.:J' r,') "\0,)-:'(" 0J .•':::'.J._1,'.'~----:::.''''(.) d..,L,e--0~)" ı.::.-c'-\'~""}-' - -'" - ." -../.. .. ~..

',.,L,

4).\~;L;'~'q;y..)J...ôYlj o..\),ı'~:,>.J-; 0'(1 f',.ı.lj\0,'7-:¥

r~"~'.'

'-.-"~;} ~..~

~ü:"(-::-:-(...

~i

.

.l).:.i..;~j'~~:~-~ (._~:,,;'~.~'.~.~~

ir

~t

'L"'" i ." \ ... .. \1 ". l' ':. \

.1::- ~ "'._'~:C .;))~,.'d. -' .i.~.ı.,::,.c..J",.J-Q~>~'.;,..~:"'OL> .•,.),.~ !J.O,'\'. ' . ."

):X-:.o~.:":)<tı ..";,~(,,,..

J-;lJl.

£'

1.;.b~9;'.I~;'15..i'\s'<---"~J(ci.""

\ ,\ . i 'J \ ~".

f)..l..~J"'.'l.>.". ;.j-ı... ,l'.'

/;ı:\\;,...JJf-_'L.-.9 o.\;'''d.:I\.-,.:td.:'L;"\~ 13.) ı)!)-:.;-,:;L~v'l:-::.'.J-\:',::.J:"J ıJ..:,...c9V wl".Jl....o jI'),{;l:>:lr-" 0'/,..:A;;>J':.:'( J.~.):t).J-";'J\

l~X~c

\ I'.~ .

J \

1~'" si

J'T ..

r ".,,,... " ,"L .;...'"

(.J'~.IrJ ....ci. __ :•••.•. I.._--"' ..?I..Y'~:J~., ı~.'_..r.""h_.~) .1\-4> :-;--J

1 i i,i '.... /'1 .-1\i i' . J.J:-,.dJı.~. JJ:",) 0,;,.01".))-3 0)'\ ';'~d "-:,bwu ..O,;'" \1.. i. "'\' 1.1"c(ı d...~_), \.9 ~\::>- j Ub..) o-'\,;!;"';.J • . (,),.i' ;'''lS:\~'''ı.J'lc).) )_\ '~L.~L.>';"\o',c-:oJ'(-"\~)~.~~~ o),,(\S:, ...,.1 L:' i '-l.. 0." J ...J ."....,.1../ -" .

..~.I;.,i'cI..b~L...i9ı. ).'

J

L~\)

L::.•

~'::'i'd.:.b~L••.

)ek:.

iıS:

'1--:.\5

°.i;.~\...5 _J.J..'/,Jb ol..<t.~L~"\ ~.d.:.>j'/,J~~\J;'o...l..\~..Y.) '-;"".-') "':"'t":'".,p>jI

J~)..ıd.:••.c:I.-:c..r-'~J.J...ôl ~ •...\ d..:'-L~C~\J..\ ).J._::;)Lib.lıSJ._t':.

ıSx". <!. •••)-":.\~)..ı;. ~~.Jc,j.J\ ,j)l.:;'\-ı...f f~..\:,s::;,~JJ)IJj~~''''~~.\d:"'ı~ÇJ 1,,> \ oj):f ~j--~

(22)

314 ERDOGAN KESKINKILIÇ

~i'

.ı-:-.ub~~I).) ~~

~aJ..\ı~1

&U...l~.)

~k .

.9~1.4jol:::';)

<I1ıMI~l9.:.,l.o\p-I~

t)~a~:f-.>~

0..\ı.I~IJ:r...ı

1.5J.ı,;;

;1,J.ı.::..aÇ>Jly-1

~)y,~llf\.j.)

J;.JJ)IJ.i.o~~JV

.:,ÇJJ.J'

..,:....:,

j

~)olhl;t~)..ı

L:>-L:",,-:,~"

£.ı)~~6L.dJ

:,...I.t)

j:.~..\ı

..1j)..ı":".oÇ>

J. '

:,...I.t) 0..\ı.leV ~~.1S:~'W~)

(le

cı....:...~•.?"~

ct:.Ç>J\.,>\.,

~LkL..

~~J.:L1.a.lJ~

J1.a}-.o\:.;i)I•...

:ı:-I)~;. a.)ı/IJ,I ~~.)):.J'.

~.l ..ltl.k.o)

~.)IS'~~"';).JIy-\cl...IJ.ÇldJ~

tü\..}~~y:f-...\ı.'.J~

J)l:;.\..\ıJ' 0~.b;t~

ıJ~\J.Ç\J\.,>\j.~~~\~~a~,1

.1;~J~2l9)(;'y.)

0~1~~.;J:ı:-,u;-)J~%~IC~~:"""~

j~~,h_it;

1)'1;.,;;;d"':-J}

<il:

-:';0£ JIC•...

~

4~)~.x...

I~~MI

1.5~

.f~J~

i

~.ı9J";a..l..Jt:'.

ı:.ı..ı.:-k,

•...

..?"~~

1d...,J.Çol~J,a

£':f>:...\ı..

ı,.,.tj,; ~XL:...1j.... . I.5Jkb~L=" '.ı.;...J•..ı.-~aJ.ı:.ı.)J.

)}:-.a.ı..I).r:"~,,-;'~.:.ıI).)J''';.1:''':''')J

ı:.ı)

...tl.ı";.:.ı.J~»)

~JIe•...

~ ;:..u.la;,)~)lA>..ı~.J~l.;~

~-,f_l.r.tj,jj~

ı:.ır~~

a~

.u:,.~)

\~)b

.u:,-:';d"':-)J

JLb ı/L.:.ı

-,f.

1-:...1).)

t

hJ.

JL:.

Jh."':-;

J..~-".

J;ıa4~.a..\ı.\~)b

J..~»)..Ia;;

j)..ı

~"J..JIe~~

~~y

~J.::I~'.1:"':-"J}

J~JIc~~jJ

)~~aJ ..) cı.:...~.)L)ü~~~)\

ı?.f.>t\..j~,)

Jaı..":':"

a.) \,\,,\

':/-,~Jy.~1

£'

ü:~Jy

~$~.IJ,""ı..:~...t.

~Ie~~

0.ı.\~1)\}\.u:ı~([ J})ıy.j.;'\~" J~.ı.'~jlc-".

D

).JJ"6

ol..-))IS\lS.ı.:.S

JIe~~ ).ı,;~..ı)l~

id",:"')) d";:J.

d0..us-~r)la.fJ. )j_-,~r

~11.,:ı:-1-,

.ı..o1.ı,;1.u~

v.~

..

)I.("(,ı.

~~ i.,'I.'aJ.>~"ı.SJ';J.

ü\S>'lSj>:~.u::a..\ı.

ic.l::.);;':"

d~J)

(23)

DA V1D URQUHART'IN OSMANLı BORÇLARı HAKKINDA INGILTERE'DE 3iS

BULUNAN NEW CASTLE COMMITTEE'YE YAZMıŞ OLDUGU MEKTUP

~1'

J).J::,J~..f

..:.ı~~'ji~.\5~.,).(JJJf'J v..of~clÜl.A~l9ıJ...ı.I' J;L~

~1..:.ıl;...-,~.\5~I"':-JJ ).\s'.,)J~\9£.o)J.f~

~L.]JI'

J'\Sred;-:";\5d

\5.ı,:.(JJ.)\5';\5d.( J.o.l.J~)I{T o"";.)J,'I".)ıJ..ı..::.~ı-l,~ ",-::",J ).J:"y~.J~~~ .ı-J~~_.b ~.ı,:.(J

J-,="y~..

l:9 ol--':¥~..b.;A>\5d~105,r~~}j.Jd..)ı(T~~c

j,j~~

ıJr ıJ~JYlıJ~...I:ı:-"':-JJ£J~~~~I.t) J-,;i~.ıS:~'

)~-",.j):...ı,;. ~.J..I'7'~.'J'jJ-'7'L: ••., .ıl:l1\5..ı:.~

\)1

d

\5)::..';;" ..:.ıl':"~'

~.;;.. ~~I.A~;.

£~~,V.J;;

c:)~-.i. .:.ı~-f.I..:.ıL.:a~1 ~..ı,.'~lr=-=-'c.5.l:-'d::.~.ır<l!Y"'J~.j)tAJ-,~1 .:.ı-,f_'»~ r~~)~..:.ıI.AJ....;ı.)~~);~Ql. lo..ıAo•

."..,0'.

.5-J-':.,..::..""="'v".ı.:...~!J~-"; .:.ı..ı,'!fJ~."~\5.x:.:.'J;,,,s:'.:.ı-,)..o"\~~~ ~o.JA>l.•..•.bJ.)I~.}J d"'-::"J) \5..ı.lJ

ı

r

,,-ı....j

.

.J..)\}'\5.xS"

~~'J

J"-,J..I~~j:. 0.x...,,:S:.o~..ı.lJ'v..oj~. c13J.)ıJlj:.~.),)-i..:..j"; .( ~J\)'J-,~

J.)C,J"4.D.J!.)« lS""";J)-'t~)."..ı,~1» ~JltÇ

~T

j).).J~.\5.)Iı/~"'-::"J)£)*)l(IıJ:ıe~ ~

~'&:"J-=-)y. o.)~oJ.)J->:-do.::"'~" o.)\.;)!lol)'.JlJ.:b~:0lAo.) .j,}i ıJ-,f.'ü::1i'~":,,j..1:"'-::"J) ~:ı:-JJ>.I,ıJ~. iü"'J a:.:.::.\5~1~ ~ıJ\j1 ~-,~Js:o.)IJ.ai' £'\5.ı...j~J) \5J.t:.'.k:":,,.J~,;.s4.~.I~.ı.:...~J' •.JA>l•.•

j).)~~~

o.,).ı.:ı:--J~Gl:ı:-o~Id..~l~)"";

(p.)~.)

Jf~JIJ;~»

~~ •.).i'<l1ı.'ı"~-'!d..J;L~ÇJ ).I.,.,}I ~~JL...:;.Vlcl.;ylol ol:ı:-).ı.:...'7',.,ıl9.J.)~J~''':''(.?" \5.).}":",~ıJ.J!.)' J"IJI\5'ı/"';

(24)

316 ERDOGAN KESKINKILIÇ

~o,

(\) tl

).,lS'ri)'~~~

..,.;.(

A:.,h.u'

15.,.;.(

);u-at

":";.,1)\ 15..i.J.)Y)\~ Jt:>.Y.c&.t.:"')J

J....ij.) ':"J.l..\~)..l..);';~~0\ .J,.\~J ~.f':?":"rı:-.J'>j\

ı.S~J."k,;;~~~

tl

~:~JJ.itS';;..l.'L.)\.J,~J. !.l)Ll--.t.:"'J.J

\SJJ\..ı.Itlı'~\ J"~.Y.~);l1-o \.5..ı.1'y'J~~..\:..~ A:i:\~.J ~..ı:)S'~b)~~...ı.I\~

ıS"

.}~~~f.e\~l:l-,\ud

..A;..ı:j;j..

.:ı\.J'y' J"j~'.J.iO..iJ:'6'

Ja-! (!.

..ij~.f. \S;)J~'y'

J"jo.f-~f.e\

0~..l._\JL..a~\ 0..l.:JJ\..ı.Ilo~\ f.0..l._\JAi.ı.:ı:-.r~

e.x.l\....

\Ar,

ÜJ\ r..l._\0:0)P,ij~'l:...\ ıS".}ud.?' ~~ ••

~;:çtb\~);ll-"'~,,;.Y.)

ıS';

0)')\O..w..~~":"~..r~~);u-aj.

..:...••..ı>-

J.l;J'J~J";.:)..l.:ra",:", )JcI1ı.\oJ~¥y.\.ç);i

~,J:

~~.Y.. \

lS"':.\o~JOJ~. ~,ij~'l:...\ ~~cır.\ o~')!S2...v..G==\ D

t

\.5..l._..i~- \S..ı.:.9\'iı~

le -

\S..ı.:.9\~

ı1...

J...i~..:..~\J>\;':"'\

ı1...

J.t.)

":"~cb

~~\~..iı-":'-)"j

~L1"""0:jJ

cL..t_;)~~~\e~13~

4.\

~J'6\,.,.;-,~~

w~_

UJ~o):_..i\..t) )'0~\~~J>ı;:...\ (.I.SJY't.~u-:- cı:::.ıJ..i rJ})\)\S:r;...G==

~'J;:')~

oj)l.;.ı.,:ı)'Jı.,

.d;\.J...>\~j.

)~ .&:,\..iJ~.f~4Lb

«s:o\):...~.

1S..ı.:.9\~;~,ij)\f;J;.J «

rJ.,1::.t,...,

0J.:.-,ij.".;.o0/0:

~~.J..r.

lS..iUJ~\~~;;"'\

)~.J~k_~ .••.

l;Jt... \Aot .ı.:~~IJ,)

4ı:-

~.J~ı~J...ı.:-oy)~\ o~t5~

~y.ı'"

)~,:ı)ytl:iJ

(25)

DAVID URQUHART'IN OSMANLl BORÇLARI HAKKINDA I~G1LTERE'DE 317

BULUNAN NEW CASTLE COMMITTEE'YE YAZMIŞ OLDUGU MEKTUP

tl,

~-'='.

d~~ç

JJ

ci ~~).)~L=-tl~

J.(/

D .(\5"':.~\5JJJI)J~

~A:,"'~

ci ).)J'J~J'y:oj~ D ~'iJlcb:-o"':.I'~I~J:.

\5"':.lo.ı.')\S:9Idt:IJ\:..Jlcl:"~J

1J)

\5X:.'-:-ı~1

..9'•.)~lcl

j-iLh

~I .kA; ":"'J'.~)lz.~o.) \AOt~ııÇ~..9'.J.

oJ \Aor Prj'i<laILı.ı.o.u:;.)~.,9Jo.)ot oj'...o~£..ı::I.u;.l...Lo ıY~":,,,?J..oI) \5~,I~~IJ'~,:,,?i.S"! ":"'.?'~"':"'JJJIc,:,,~

J;)I.(..r.:~~lcl~.)o~ ':"}JI~.x..I.:ı:,,-;'LiÇ ...rL-ı:: oJı/IJ,1 (!JJ,I~j~ •...\ı,~y.~."f. l.:..ıl..,ı...;I.lcl.::.)s'.x:i.u;.\J..o.I!J~;.;\~

( rJ..l:,l..ılb;'\\5~Iı/~~b? lb\S".J'.\5JJ.J'.j..a.jJ •.l.i~oJL. o..ı>.x..I~)lç\I.3..?.J',~Li'Ç

\5..ı..:~...r.:,)!.(TJ.,9J\.u:.;Jl.\\5..,ı,.;1,W

't.J,•

...\ı.J~.jc.l:;"blo} •.• dıi':"\ \5X:\~JI"","I.SJJ~~y~ ıJ"':.\\5iJJ..?~~1 ~.JL. ct"'lG5J~ül.:Dı;:...\o.)oo,\AOf.\5J..o.I.J15iJ~-,f.\~ t;:...Ii.S••.oJL. "'.,,;3J.Jl.~.J'.4;.oV~lcl"""",,,;

j:..)y;:~\4

..:,....~L:...\,kJ~ 4~~.l~ı,\~lcı.ı..,.a"'; .(j.-J}:.O.lJYJ ~.x:!r.-=:-~Jlc":,,,~ ~.,,; ).)L. - \5JJ,'2l. .ı.G)...\ı:'(~~lJJ\

~f>.~;\v)

_

G1::.y:,...

~lo..ı.:...~1 '"oooJL.

v)

15..ı.v.J0...\ı'loj~41;,.o"':.\~Ic\

~"~.J'~.ı~. jJ~~ .• \5~L.~~.l~V0:..r.:.J,:",.ıÇ.dl

"'-!\~I \5..ı.:"'\~\~-~.J'.~~~~JJJILi'7"':-J) 15..1:,Ij).) 15~ J

Ji~

\~~.ı.:Ail;,....

.u..\~~

\')u\ ıJ~~JJ J I•...l:.:)Y""''':'-J.)

~

..:"L.:D\)::.•.\ ~~...\ı.\~~ ~Jj~'iJlj.ıL..Ai'

~j-iLh~\

ı/)...\ı.I':I\~),.ı.:,!'

~)~Td,.idt;..

.1:,,-;'G"L.ll\.(

~.f

\5J4JL •. .ı.:.:.)b~L...,),ı.,~..ı.I...\ı.\L.:aÇ\~J'l.LbjL.,))1

.ı.fi

15JJ;....,{.

.J;''':",Li9- ••..J'. \5,).:'1),j ~~~.l,} oj)"""J-", 15.ı.:ı,\~-,.•.o..ı.J;;: 15J..o)y ~~ıJ.).ı.Clf

~.ı.[j'

(26)

fr'l>"y1'

i

~:i'".

'"(i ~~

cr:~ı,f'

~(f.

;<:'fS"'~~,~l';Ç

~

(b"';';), ıovlt". """.;.'"'1;~

J

~Jlf(,,";S'ır~t:p~oı~S"'iı~oı':(S"'ı'~0

ci

.!"eff'f"••

'"I'1> L) ;f'l'''5'

t"%:rı...:c:v.1(''9.~'"(,'rı:~c!

~:1

j--yr.,.'rS'l

i"~

J

u '%.(1...:€"('t""1(S"'

D

V

'-<Y'I':'I';.•...•..;;Ç

(",.('~--:f1";S"\~'.'r(5

(("';'V

i"'"')C.r i"":'\(",ı:

nr,~

(?ıÇ

'r.<r-.'(n'~:-rı:

!'~;~I;p"S"' ~1.f~,;ı1.';'

c:r":•.••

I'""-:r.

,i'"ıv

&1'••'rI(PI<71:£1

i".[T.-

.1ıff".\"r'<~I'fr-.

~)(

"I~~n;'I"T'

(( ••;.~.

;S"\(~ı.;'"ı:.;(."r:c!t"9!('

ıovı , •

.:r~ı;'.~

(li~2~1c!li"r;-J"''9ITv"$ ~,,:çc(J ':':"'r.~ı"':(ic:o:r;'

''''1~"~rS''.ip~'"r

((!L(. ~i"-:=:)("f

;<T\'

~.<;Çoıt""11~rl"l"S"'

(1~,1~!",..jA,(f':'"

~,;rıf(r.

~~~?,.51,("ı: .1""",.('

,";'"ı:

\rr:-=:7'"~'(l~"r:c!t",i',i-S"'

jco:J"'1(. l""!i-<:"l'

~.;slfll"'=!'"'~L""1'!J)(~ "(('''f'l'ip,(~'~~

j"r.;1f,'

.r;,";~r:;"

r:),"'r((

,S"'

,.f,~~

({j:0

~Jı{'ip

~t"b"''':'''(,,;'r

,"':(i~'rı:

(1t"."'1'

-,.1

;'r

,?'

"1"

i

"'"')Ci

t:' ., ")(t:'~ ~:l'

(.:;'i"'r.

<yrı;

i~('

-:..r~

-,"r"'r.l~1ı'

rf,

'7::rr",,"

"1'::'~fI'

(?,

bf.1" i'"ı((.-V(

~rr-Jfı"'r.~

,.;, ı:-:ıc

,.)':"('('"1

~~.srt"r

'i:c':-'i

b"

ı:":'"

J

~(''::'0Tj'l1l".(~ ("ı:e't1"'1(~("

.rı\r.l~Jl.';':r.'

f'f'

~ıo:r.\( ~i~

f"';'

(f"";')

';fl;'"'rr"~i"iCt:'~I"T'.,:..."rI'"fri'"~I(1"

"1;" (i

"''r"r..,.

~

~(r("r"

~ef"

&(,''iV

.'r(~i

1"

;'.1 "":"Y'11"S"'",,"

~'1

"i

I"(ı~~:ı.':"v

7'

i

--:::v

fr.

~'(t"I.r

r0~I".,...çr

~'"

(27)

DA vID URQUHART'IN OSMANlı BORÇLARı HAKKINDA I~G1LTERE'DE 3/9

BULUNAN NEW CASTLE COMMITTEE'YE YAZMıŞ OLDUGU MEKTUP

fA'

t!>JJ:.ı

ıS-.1.

LI,) "!.u:..,.••>? ~.ı"!~.,;..i•••{ ~~ I~ .••

J.,;.~-'::

.;"'L1.J:j ) 0J-:~!..ı.I'y'('L:>-~I.:i\)l .••\) ~.ı.:"'J.J ~)Ls:.y.

~U~ (

IS~.J~ l3.4YLs: ~.~)0~~::S:L:-J ~i~o."...~ 1S-l:.I"-~IIS)ü:..fl IS.lJ...\..lo.ılıi.:...10..ı,:;\.,..~

~).ı.i.

Ir:J'y'oJ~j. J~;... ~ .1.eLiIJ:LS~ ~l.cÇ

c0

ç.l:..

J;ı.,.J ~

~"':-"JJ)AA:.o,jJ

)~~I"'\'...ı.(~~J~

cs~ ..)\

Aot~ 'y'oJGI...l.J:-.~~1('~.0-,~_I~)~.Y."':"'JJ 1SJ.;~.I('.r~ J o~0:ı~:s." ~) IS~I.~I ~J.ı.:oJ.l~"'JL.i..1. ~ Is5-Ç~JJ

"!.ı.(i

0.)"':-"J)eS-!,,!~-,k0.lw).Iy L3.?01..l....:"~\.,~ ••.'~;I

A...\...~..U)ll~l.o

J

i ~..ı.IJ'2l.o "'::"JlA..~~li~ 0...\.)s'~I:ılc/J;;'; •...\.JjJlw»,y0ı'JI.J.çL.~('~ ..1~~iıo.).L...1.0-,f ..I~~>

~..ı...IJ.ıl9"!~It"J:Lli'~ .u:~~~l.o~J\~ ~\.,,).=.t~Jls: .J..ı:J~0.&.1•..l....ı0l.oI"!"':'")J'-;".-'!l:3IS-J1c>?~...\...•...ı.;...~.Jls:lJ"J)J~

i

"-J~.~..I.I)jl.o~.~..~.J!~iD ~J.~\J..~.J! jA.\':-0l:oJ.!~y

.)1.t.\~~I.t. ıl «~\.~Il3..ı.(iL.UI.L) .£-ı3JJ.IsJ:-ç~J) ~~~ ı3"L.9\., ~l...~)Ls:' J...\..IJ~~...\.'Ij~ ..ı.lS:;.Y.J cS~~~jlcy' ~ısjlc>!~~li~ "':-"JJ

);-f

~..ı.IJI~ 1s.ı!.;\Is.)1jfO)~~J~J";~jlc)!o..ı.lL -ıA'J

.jt.J~:'"

0~~ IS.)J~y~_0..ı.9-,,~.ıs..ı...'iJI~ ~ı.,ıoJl:::-.us:~)..r.0.)•.Jl9fl ;.>.ıl.o'i>?

W)L:.:-~-,;".)~Ji ..\('~ cS~.ı..:I)I.ı.s=L.~.( ~ o.)\Aot "';';'::'JJ.lIS)};LCÇ~~~)4Y~ 0X:'y'~y.

i~L

lSJ.eo...\..i "-J~y~.J.Y.Jı"lCçIs..ı.IJ\J~ .:ı~.\~~-,c1t:.I.1.~ eÜ:u'<Ü:.;':\

~J) D ~~ro.r''l.J. ıSG:-.u:.":~•.bd"':-")J "-.Jl;9IS-JICy.ıS-!

(28)

320 ERDOGAN KESKINKILIÇ

~'l,

lS"".Iv.ıJI~0.rf_IoJ~yoj

\Arı ~"".'~;.)

J-j~.o;y

lS"".lo"':.IJ~ \S+t:IJ.r:9 JIc,:,~

~j

f~'u"'.r;~

~JLi~ o~,j. .lS:ıJ"':.I~)jJ J.r:ilSJoJ~.~JJ lSjJYJI~

~

£~

ı"jJ}Jlv.t:I~~ .UJl:>rJn"':.l~

~r

\S)S'~I ~)~ •..u~J-!..uJ~llSA' J~ 0"".1L,~.) ~/J 0{-!!J J-!..uJI;~J.)0:ı~ 'a",;'li~ü1J;) ;:"';>J1rJ ı:J:;J,I£'0y.J.,.:j.J. lS:ıJ."ı'I~I~J r:.JZı.lY.A0L..Jj'

~J.i~.JI ~ı;La~~~"'I~J v-bJ12Ji>..

~J;u-.

~1c'7'~ lS~lü~J ı..r' <ılı.IJL9.J.ı;;L,.o~~Jrl 0Y~'U. o.)o~J0~.ılflS~I.L:.ciI~JGL.jJ 0J.;"'oji);l.~0V~.,1 o;.)J.Ç~~"".,~ .•.tJ..'~~j;;.1:~J;"'I. ~..ı.fjı.,0JA.oJ";JI

~.r.d.-f~

":-!~Ü!~~~~.J.tt'£Jr.Jj'y' i

).)\; .w~jyJfı.3:'k:-1

v.kl~~j.

£'tlt.J.

\S"".I)~tfW....Y ':"1J.>.k.,RJ\S::lS"".~~.ı.:;l;-oJ¥ c1;;)l.,10UJ....}ıb\S"".IJS'.)

~lb~.~.

'7'yls'lS.J.

J-ı'"

lS~y. ~v.~JI0' .;jJI~1

o..ı.;...~~\S:: LS"':.\j),:;('.,ı....o~I)JIlS~&.j.Y.'7'.,ıs-J'~JI üJ~0~Jl;:;.\ Gb:-o"".\~JıPjJl~. ~iı/~.J=>..ı.ı;; lS"".18\o;)j.}!1S(J-!..uJ\o~).J'k~\0~jJ ~"'LorJ lS"".1 o);~J oJ.:.~(Jo)J.J! '7'}JI~

~~~i...

0""Lo""'J'y'

lS"':.'d'.,.-s: oL:..J~JI;~.\.u.t:~J ).)ı$'o»>t....Ü)~..\ArA ~)l..I~""":OLf.>0"".I~!~I~~Lı

.u;~?&..f>-

~t":"JJ-!..uJ\~}a.o .::..)l~•••»>t....r-"".~.;.~ .::..LırJ~Jj,lü~L~J lS..ujy eU:-'~u..I..:..~~r\~,'i o~jy" \S..ı.JJI~J kl'";"'l-:.-.J.~.ılirJ .f0JI 0jL:;;.I~ üW ...• )~L":"I;.u-I.t.~ "",:");1£.ı.:.;.?J.ı.:.:Jj\;J~.j~);l1"'"":"~~~J!

(29)

DA vlD URQUHART'IN OSMANLI BORÇLARı HAKKINDA INGILTERE'DE 32/

BULUNAN NEW CASTLE COMMITTEE'YE YAZMıŞ OLDUGU MEKTUP

~i.'

.dı)küj-i ~~JrJI

.ı,~.?-,!

J;~

~i.;.

~~JJ)IUJLS:

o;) \AOr \.S~)~.ı.:..,}I~A.)..H:)~~)!)~).o)) ü~"''-'üloy) ry...o A:"')) \.S"",_lo..ı.:l~'y'~\J~ .~i:)~-~JJ"",_\ ,,:",.?"~)b1 ı"1«?SVrı~) ~L~ 4-çl~-,!.dı_I~-,~~l3..J;LiP oJj)IJ--!.JJ,1

~~~~

LS!

s-f

OL:P~J-,..."I •..ı.::..1;:.loo"'.dı.Irıl.S""'.Iv...olo~!)1

«•.l...J.:ı:-)\S:;\D\.S)\S:;\~l.:...\~~'\.:-~I.S~\i~ ••~ 1,)1.:;. L.dı.I~.JJ) i

~£s:..J.f ~~

~y.).f

1.S~\j;J~.J . .dı.I~II.S\j- I.SJJ,I' I.SJJ)\L9/.J. Jw'-'~U-\J! ~~2Iy f~J.~' •.).A>L;...;~o.)1"\

.ijA.L..•.•~~~~ eU:....o.J..'-,:lJIJ~ .:.ıL:a\.j:.•.\ •.)~J~I.5l::1 0.).1, I.5JJ)II.S~Ic,-:",~~ ~l3'=~J~l;;,"';~ JIc,:,,~ ':"..':1)1

"--:ı:".r:..~~\~.ı.:~J.,o.ı.ts'yJ;.ı.9Jl...a" .dı.blol))~)" o..ıl>-Lol

.u.:..1,j:...1

)ollS

?

):I).)J-.ıU"'~\£

J.ai

1.S.ı::,.ı"J.Y.cı..~O)~.

Ji~.

I.SJJ,It:.L:~4ı"L:.>;:"'i.,,!~~ J#I.S'i "';lA~~I.ı:-oJ~. ı:fi~~.J-f_I).ı,:; ~"':.I~.~)S:;I ~~ cı:Gb:-."",.I-,,;jSbJ,-, D

f.ıl:-.~

üi.))!, I.S~ IV'" ":"~l.:.. J-::ı ~-,:: •••~ollcL9JL-.o

cl;cL-:o"J) Ü\;~ L9JL..:a.olo\ 1.5.ı.:1,1..L:;:.J'.:.ı\;.:.ıJ~ ~.)~~ j'y'~\ ~-'('y'~~P ~..ı.:-\~lT.iJI .dı_It::.ı'y'~'~JT o.)I.At'l

'.t) ~"",

.

.).:.ıL.c-"~-,~~ I.S~J.)4ı"Lt-o~..Y.;) •.)~)~.).~ ~~

lS"'0~~)~.)I.5J~_ ~ ~

t:" ,:,,},

I.~

r

i

jJ~.~-'~

;)..J,j .• ~.:.ı)L,1.,> ~""'Jj,I~Vj-,~ klol ~;l9

£-,~b

l.5..ı...f.ı..:l1

Jıol~..ı.:...L:.-l3'=~.IV ...:..1).)~l;;,,1~-':'.,I ",;'U'p,.:,J,ol"':"~

1.5..ı.:...1a:.-d.,,:"JjJ~I'iol.)~~ ~)\)(;; f.ı.:ll l.Sol..'t: ı3iı/"cl;d.;-)J ~ J~ .f.

ı..:/b.ı.:1' ~

II.5~l\,i.ı.!:lid.:-")J.J-,~olY

(30)

322 ERDOGAN KESKINKILIÇ

.;-,_1)

I.ı-

J})i~ i

cl{

t3"'l::A.o&t-oey.ı-jL£l)!o)~ ~JL")...9;ı5'~L..~Li~.I1

~)s'J.:~.Iı~j0~)I,(TM.;A> ~

~c

l::A.o.J!~

~~+

aJ1.1;"':-")J

~.-PL;1T i:JT~:ı"":';oJj)101~d ~L..<l:"')JL;~TrJ.;j,I"L:I~L:..o rJ..';'...l..IJa!,.J.i'

~d..oj•...

';w) Jo-!JJ-,!.;;J;.ı.-G.I.~I<I~I

04

4'

o..l.".y,ct"";:-J}

et'

~~I .L~I~~)Jo..l.3! JIc,-:",~A<;(".:L.. ~o)~ L.j:l).) J."ts'rj'i~ irı).) £..lS'

.)J-.)

~lr' s..l:.\ıı.,J.Y.J!.t. od;.o.)J...9"'~-'~~ı, sJJ..l..'4~' ~

'iy.

.;:;A}L..ü\.:-L::>'

~.)~~U

~)J

et'4

j, sJ:.I)IJ:r.: ~"'.)~) oJ)L~.Js:;\

ed._'~~.I.ıS~IJo-!.)L..~.~:.ıJç.•J..l..~~.\s):J~..I~) J..\ıS"L...*::ı, ~d;.;.'-,!oJ.!\S'1 ~":",,,TdTıS"~~.co:-JL..L3.J;l£~)~0.J~.

fl9.1..;~) .•;.'

.;-,f ..

ıa.J!.o:;-,~~.J •

..r-ı~\!.t)

s..l..I~'i"';~~

ct"':-"J}!.t)

t:J'~~

~JL..üsJ J\S'$_\.ı~.\ L9~.J.';..ı.ı.;..\.ı) o~ J-j~\ j).ıoJJ'-.J ..J!\lA>:ı

.;..x....~L..~U~

ıS"~1..o ~A:"')J

.(;\)0jyJl~.

J.Jf'\j.)1 J..\~ .;l:1)ij9

j.;..l.J .

.t.

~~L..~J) )J>::...ı...I~~~.lS'aJl.:..ct~li~)J-':..I.J)~\)~~j -'~~ıS"'~I~I..l..Ja~ A.:,...~L.sJ5"~"'o.)l:..o~~19 .;-,f.lL;tT",1

.ıı:...oJ~.~~jA.ı., J}.J!O)~.o.ı;)A~l;'.~.)J)1~J~~)o.:y ••Jj.f ıt:lrl/s!.r:-I ~~.".:.;.ı.::o-'~.J."..'

'-:"'.!h

l.ıy:"-,.•Lc'".ıJ~lyçJLi~ ~~

ı".-'1'

4:>:"~lo;ı.ı~.ı.Jlo..:..\.:-l:>-

\5'"

«•..l._~D.:..ljl~I.1:~l~If4"0 'i)1 .JJl.:..Jo-~JJ)I~ '-:"'~~A.:,....üj~L5.ı.:~ "'J.),.,;lo A~~'~ ~ ..bı.,~".ı.:...VctJIc,-:",~ Jr).!

ısr

~"".ıJ10..,,:-'l£~L.::'~

£

~.y.

)..l..'~J,.ai'

1s;::;.

..l..:ı..9':J-':~'J.t.i

J.Y.~.J.

.;lA.,'J=(

d....(;~

.

..r-j

lj ..j•.ı.:c-"({..l.yD.LfJIj~IS~.JIS:9'A.:.:;j-,1.u=-.o.J':~

(31)

DA VID URQUHART'IN OSMANLı BORÇLARı HAKKINDA İNGİLTERE'DE 323

BULUNAN NEW CASTLE COMMITTEE'YE YAZMıŞ OLDUGU MEKTUP

~ ır

1-~0.uL?«j-,="'J~\.ı»~.)~})~ ..)~:.(LSU'.ı.~jJ~}~~' iv

«LS~ i~

..r-l:,.»:~

ı.;:...

v

eU::JLa(ci:~ )J~lkL.Uı;'lÇ iJ~»

~j~('LJij. 0..ı.1.}7l:"'1 .J.:lt. 0~\9.ı.~ ~

";.~jj\JS;~.;

).ı.f.ı.~.;cl:J);)3.

d.;'~cAi

0.Jf.\; .•)ı{T~~.

);...j')Jl:..~-'~

~~iü"';~ ~

.j:a 0~:"'!.ı..:.ı-"" tJ..ı.;lc'~\.:.ı)~.J.ı~'tS'.ı..!lk" LS"!.\9)UJL...L,rb! J-.ı.J:Llı;'S:.o=~ (')~..r..10d

JhJ.J'.0.

).ıJi-",) Lf{~i~~ lSJJ\9.ı....[e£l9.1. 0l~<b0~) .•.Jc.l:;)~"'\\.ı:;ı .J.ı('j~~.ulk;'1

J..x.;j'~~,

J'I.~.;I)'lı~~ctj:l1S: .~t:JL"lS)S'Jl~I.) .•::..lU'i>J(Lf.>;\.ı~.ı.:ILo

.us:.

•.)0:..J'-'VlS~

~L1:I)1~'lSj:..ç lS~.I..:.ı.J~ 0~~ı....:.ı.J.ı J"~)l.:.;.I..:..~~10~)1ı5'~~:ı.~ ~yJJl~J::~

~~.k ..

ıil;

~~)J

.X:..o/.~y.)

J"~)l;..1 .J.).ı.~~))..9 0l::-iL~_

C1:-'I':-'-'

ct.J.<b1...o0~IY:YS-j).ı .JlIcJLhiI) 0.ı:.)--9~ı;>J:_0)1

Jf.~

.ı.:..~)

LLS";' lS.l..i~ 3 ..ı.J~-'''~ .ı..:.ı\S:J.

ro

J'

ı5'L:a..\

0..ı.:...~4.r"

cS"yL"Cı;~I£s:~! \.:,~;'~

~l~Y.ı~

I~.J;.J'.

•.l.)f.IYL:.. •.ı,,-)~~I.b)l:;..1 4J:lLy).J)I.J.,ı.;;JhJ:LI1S: ..:.ı.J~ç.

0I.J.~'L.,1 •.ı~~) ."";'.?L'jblS.A1;l£s:

)1)ft,,~Ju-yV

lS...Liu"yİ..'

.:..L:ı>-0rf}ctolf.:IJ~ «.JIe» j:li'S:

cS'f.)):f.f

..:.ı).)•

.)('J0.ji~

LS.)"';

y.J

\s

"?L.,))

10,,:...

ct"-a!)J).) .J.::';)~....:a.l. 0~)\~~.ı.-=f0:.Jı,L"

~>

o

~~..ı.:9

y..ı.:-

-""V

0..9:::; LS.)Lo~l.:a"IJ"';j).Iy

y..J

\9.ı.:....~ •..ı.:...~~l.bLS~.J~<\I,)~~lAi'~~L

.f....

,

I)~) )•.ıiM.

'l~ç

i

(32)

324 ERDOGAN KESKINKILIÇ

~\r

,

.:..ı)j~~j 0-,::~J,:3-,bcL7-yL"~~~Jo~.'~\

IS):IJ,)...9'.l.i1,A~I~;)~L.ai

uJIc~~

o,)•.•.A~kjı~~. IsJ.I)loJ,:."Jr"&\...Jr9.1.~u\)Lı.9~~)I~.J~.ı~\A-=-' ~..A:.bJ

~"~

a~.;....)ı,ı:.t~)J)

~~Is.;,:(a~\i.P

~Jr"i.jJ

A~L.aJ);.o~.1 IsJ..JJ~? pJ,)i. 1s~1-:l.:;.i0J.:...SJ~

is~

I).ls',)J~ .ı....ı I);T

"

.

J,) cleÜ\1~ DjL..o~);U- .A~.~jL..o o~ J:tli.P

j~JI'";JL.> eUı.1Cld_~J.!.J.J\S:9II.S~D.J~ıs~

~);U-.J.Jj)\j~ 0~.~J.lJ\ CllSjLoeÜ\I»

ju

1S..ı.:9.,.b.ı:....yL"tS.l.b~ı.1JLo0.ıJlj.o\S'0W10'iJloj,)G:.P~ . .:..ıJ,)~J~ 1SJ,:3.,.b~"'yL"~.J'"..ı,;AJb\1;.,)~Y0,)J.L~ ":'JI Jj.:r,b~ ı")l(~J1~Y" 0.)~,).J~~1J.:.P0UJ.., J~)\ak"Ç

0.J.0~.I.

0V

0£J,\.J.)~;" .u.;....w...I)~"\S',.;-'~Iı/~J-:I).) Lfld'U.j~.ct..hl ...9'.

Lt.

» ~...9'.'iJ~.tSr":'~J~.ı-Jlk.o~)

f°..A:.I~ 0..~L,...~>0.,.J)\J=>~}) 0J,o~ı'.:ı\~\

~ .J)I~i.

J»:-o~.\~~

0~

0l)'0L:...) ~ 0';':".

0-:1\...~k~

l'

d:U-.J'"

0J;....u.:"

o;)l9~.

cl 0.~...j)I~..:.:.hL.

L..llLc):9})1 rJ~ ..J.14 ıS~~J.I)\~..i. 1s~_IIs~.~ d..-yL" r.:ıJfo.JJ)

1'...9'.

JLl-o.J'"

r~-

10£..1'~.i=':-0J.1l;0..~li'.P .ı.:.."Jj)lr~~".i1.S.:ı~)''7'>Laj'J:lı:'.P0J.:9~.ı-itj eUı.'ojJ):;\

,::f?y

~))A£.P rJ~.'O))tpJy 0yf ..\&.J.)JlS=:~';p\

u.;..;".J.

ojo;lS:;'

jt",.

0(J

1.S~1)~0;t; ~.:ı0.~.~J)\lS"yL"

':"J.-:9..;,b.ı.__ jtj o;..a0£ J;.,.v~\ ~)~.I.)J 0LkL.) ~~L.J: 1.SJ.ll9Jr~~tS<~J'-:'..J7~j.

(33)

DAVID URQUHART'IN OSMANLı BORÇLARı HAKKINDA I~GILTERE'DE 325

BULUNAN NEW CASTLE COMMITTEE'YE YAZMıŞ OLDUGU MEKTUP

~ ıi

J'

£

1.5';'::"'\ 1.5J-:"'\~LS~~b.J"(J9~i"1.5~\J-,-f.\V".J"V ~.)..9'.

~;J\;9I..tA...9'.

0-,_1:

u

\)1

.1..)

(Jr...ı.::I..\t.cfu0LkL.»

~~.J-:~.\~; (J:"'o..ij~et:L.) oJ...ı 1.5J:.9.".b~Y'L'cı:lbL. 0..9-1w.Cl::A>D J"o.ı..:••..ı.bjL.9~~'O

£..9::..jJ~0)

1.5-t..L9ı."--=:

1.5J1:I.)j0~.~:).bL.):.)j~ «o~L..l)r..9rA.ofuD cı.::.I.

« ••

~l..o

1.5..ı.::IJy9J.?0~1) J.)o;'UJbb 0.ı..:;'~JJ)I~:lS-i-.)j.)

Jl:--a.c '-:"

)..l.•.I":'(j>~+:h=~~li'.c ):;L)')";'ıb o..ı.:...

~.l:..f

o-t.j9.).I ;)jl

6.;.~T0..4.>T

•• •or.

~~3'. )J-9~.? 1.5-l;.IJ>.)o~jb0-).:1).))1~j~i ' . J....}J.)J-'I.1.0ı~T~lcıo..l,.')l:>.ut~)~~..ıJ)1 o.;..:....j.?0:).".çoj~ 1.5.ıl:1~\cI1;-...4l:.oV,,::,,~'Ljld"-,-~~;I o.)~.l:.'LiJı. ~ .•..ı.9»~J;Lı:.c

J.J:-r

0-,-f.lc1.1)--:"~..i~ o-t.P..r o~1c o.)~.~C-.o)1.( 1.5..ı.::IJ;;;~L:...iL~..I.5fi~.J~ 1.5.).,,)l90.>'j..9'.

j-.••••.yıL'

--:..!

le

d?~

):;l).)o.) ~ ..9'. J:..ıJ) I~

)l.ı.

.ıJ:Jj",)l:. ~ i

~~~~j;T

1.5.)~-":..l:-.~J.i.:--"." ..:.!~jA>10Lj.1.J:?1.5..ıJ,,1 1.5..l,1~.o ~"I.)I/& o..l.;;.}.~.ı..:~.lSu!..ı..:9\0.J.la~)L•.)j-,ı £ojJS:;1 L3.L--'J)10~,-:",)J..l,ys'lJ:J.)~.i. a:..:.J.r'0Lj ..

0-,f.

'&L.::"i ,;.lS:;Iy.ı..:t.11.5...ı.-.;:...I~j"IJ

.

..

6.5

o..l,J.r'&:-o.1..ıJ.fd.-:...ı.:~ "--,~j\';~L:..a.c lS)9~.L. .:J:').))..l.:>0Lj. o.)d:~i 0J')1~:..

,,,11 0L~'U" ) ..l:...l..o0l:..a.c..9'.1.5..l.~""I.j~:,....I.5.)J,;ı~I..t.

o~0-':l.eıV!l.3.~li'.c-, 1.5J1:lrl).)a:...0f.J=:1IA1A J)10~\S'JI jlt~ ~t;')"II.5'~ LS~1..l,:;I.5J..9.b~.o16.:'")Jo.;..:...LI(lSJ.9-,-,,6.9 jL.a.o

(34)

326 ERDOGAN KESKİNKILIÇ

~ \OJ

~.ı.9~'iI..4J)IJj. II r)*.o..l._I-0o~I)3.1.5~.J;:;.ji~~..i..'-':>;-~~.)./.) r:.ı9~.ijj.J:.~

.wJ.;.(:.6~\"_'J~

~~~II.S~ tA,.)j. o~

J.Ji.LJ.

j:...J~'~~'iL..::u'

J;"'YVcb.

cl..)I~')~.

I.SJ.')' ~ jL.;.ç II

l.S;ictU:J.,.

~.)j)',:",~Y. ci

{0.ıo..',:",lS::J'

ü19j-(/J.:.ıl...:....a.o~;IJ::,./.o.)lfJ\". 1.5.JJ~ ~\".)J)'cı~Lkl-.)l;.çD l3.~lA>~~D 1.S...ıJ)'.)'ı/ 0l./....ı.;;.1.;

..sy)j'

4.'~.J=-ç.:.ı~.):'

~L",~

~i.}>-

Cl0...ı.1.'I~J).J..)l;.ç..r" ~J.::.~

~)4-ı;,

j.VJ--.)l.Sfi~"'.ij~j:"Jt~~

ıY.).J.j j1~ofy.AJ.~T"!.~\.,.j'.j9

":".c>

,:",~JI

Y.

.ı;;:;'1 •.JJ~~J-J )1.)) ıS'J)cl:-U )I~

J~V.r..

~J1:' ,-;"çJI.5ı.;;JI.ijJl~1~<;" •..I..lrl:9~jj.~ .1:\".JJ)I..:..(

rj

~)1.51.r:-1

d~T

ıY.),-;,,:ı:-I) lS••l~cL.J.,L. D

t

1.5..1.:~~\"•

.)ı;9

~)Oj.~j.~j J~'i~

oJ.lf.1 j:..J.J.J.:, .

.ij)'

j\9

r

j. J.)~i)

ci

j:..~.

.ı:.

..ı;:.-' ~J::9 \;.11.5J.J>J.J'"~)J; ..

J'..I.f

Jlc\9./.lA>~~~ojj ..'.Jç.j.f" £~j,.Af-?' 1.S.>.l;~

J'lA>J ~J

~lk~) I.S.)U)'I.S.JJ.,' ~ .,kjj'cl:-.ı'; 1.5.J•.J-I\~~u..L

~j. ~);..I._'J'\.,.,r:.i".

J.)ck'~iJ

'-;"....,~y

~L~~:ı:-

J~~.w..;~.JV~1

.1:.ı!/

.ı:-y.

~~.ij);ll •

...,D~~t,I~J

r:\)I~.J.>-

tf''jj, rrlS~~--:fj:"

.j~.J~1

~~''iT

~...ı.I.:-.o"'\'_I~;l~'.1:cl.:"'J' J)I.:>'.ı:-y . .ı.~~

J~.'4.JiJf

~.)oJ

1.5j":..~~

£J.)J'iJ'~l..ı\S" ~

ı.J.y5..../.L.\P0Jy..r.-Y0.ı.:•..\;.;'1~;I.:ı~~r\.,.cı..:.j liD \/\,\, ~

oJ,;...:>-,..a> ci ~J~>.,,9J:k,.i»

d\".;....)

1o.)d.hi[:..)j".ı.:..)j)1 ~.Y . .ij~

r

J7

t,1 )-'~,d.'l:-.J;;.~.ı.:J,,~Y" .u::~(.b ~.blcl

Referanslar

Benzer Belgeler

1. Bu bölümde Mukayeseli Eğitim biliminin tarihi gelişimi, tarihî sistematik esasta ki monografilerden teşekkül etmektedir. Bu bölümün birinci kısmında yazar,

İkinci bölümde, bunlardan başka, yani Mukayeseli pedagojinin ta­ rihî gelişiminin ana devrelerinden ayrı olarak da, ikinci bir alt bölüm şek­ linde coğrafî

If it is equal to half a solar year the diameter having these two observational points on its ends bisects the eccentric and passes through its center and its apogee and

Dans le Dernier Article, İbn Hindi nous parle de la Métaphysi­ que qui étudie ce que c'est que l'être et ses espèces, la Substance, la Matière, la Forme, le Principe, la Cause,

nous dit, nous dit, rationnelle. Ce rationalisme se manifeste de diverses façons: a) l'uniformité: toutes les villes de l'Utopie de Morus, sont édifiées sur le même modèle (il y en

It is therefore very important to know the attitudes of the peasants towards the towns from the point of view of understanding the behav­ iour of the peasants today as well

Bu zevk, neş'e, eğlence ve heyecan atmosferi içinde her çocuk kendisini oyun grupuna büyük bir istekle terkeder. Onu bu oyun gru- punun içersinden çekip çıkarmak bir anne

(Zazzo, 1949 rektifikasyonu) testinde debiller için kolay ve zor olarak tesbit edilmiş itemler açısından 11 ve 14 debil grublarının karşılaştırılmaları ilginç bir