• Sonuç bulunamadı

The Aggression Level of the Parents of Patients with Substance Use Disorder: The Relationship Between Aggression and the Level of Depression, and Anxiety

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "The Aggression Level of the Parents of Patients with Substance Use Disorder: The Relationship Between Aggression and the Level of Depression, and Anxiety"

Copied!
5
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Madde Baðýmlýlýðý Olan Hastalarýn

Ebeveynlerinde Öfke Düzeyi: Öfkenin,

Depresyon ve Anksiyete Düzeyi ile Ýliþkisi

The Aggression Level of the Parents of Patients with Substance Use

Disorder: The Relationship Between Aggression and the Level of

Depression, and Anxiety

Suat Ekinci1, Merve Yalçýnay2, Hanife Uður Kural3, Hasan Kandemir4 1 Dr., Avrupa Meslek Yüksek Okulu

2 Klin. Psk., Koç Üniversitesi Hastanesi Psikoloji Bölümü 3 Klin. Psk., Fransýz Lape Hastanesi Psikoloji Bölümü

4 Doç. Dr., Harran Üniversitesi Týp Fakültesi Çocuk ve Ergen Psikiyatrisi AD

SUMMARY

Objectives: The aim of this study is to research the

aggression level in parents of patients with substance use disorder and to examine the relationship between aggression and the level of depression and anxiety.

Methods: 40 parents of patients with substance use

dis-order are included in substance use parents group. 40 participants who were equalized with the substance use parents group in terms of age and gender and do not have an Axis I diagnosis are considered as the control group. Parents who accepted to participate to the study and signed informed consent form included in the study. With the aim of collecting the data, a Sociodemographic Data Form, Buss-Perry Aggression Questionnaire, Beck Depression Inventory, and Beck Anxiety Inventory were given to the participants. In order to determine DSM-IV-TR Axis I diagnoses, The Structured Clinical Interview for DSM-IV-TR was used. Results: As we compared two

groups in terms of scale scores, it was found that the scores of Buss-Perry Aggression Questionnaire, Beck Anxiety Inventory, and Beck Depression Inventory was higher in substance use parents group than the control group. It was revealed that 18 participants in substance use parents group (45%) had Axis I diagnosis comorbid-ity. Regarding the relationship between scales, there was a positive relationship between aggression and the level of depression and anxiety. Cocnclusion: In this study, it

could be suggested that the aggression level was higher in the families of patients with substance use disorder and that there was a relationship between aggression and the level of depression and anxiety. In substance use parents group, high prevalence of Axis I diagnosis comorbidity was observed. We think that it is essential to handle the aggression problems of parents in the process of treatment of patients with substance use dis-order.

Keywords: Substance use disorder, family, aggression,

anxiety and depression ÖZET

Amaç: Madde baðýmlýlýðý olan hastalarýn ebeveynlerinde

öfke düzeyinin araþtýrýlmasý, öfkenin, depresyon ve anksiyete düzeyi ile iliþkisinin incelenmesi amaçlanmak-tadýr. Gereç ve Yöntem: Madde baðýmlýlýðý olan

hasta-larýn 40 ebeveyni, madde baðýmlýlýðý ebeveyn grubunu, madde baðýmlýlýðý grubu ile yaþ ve cinsiyet bakýmýndan denkleþtirilmiþ, DSM IV TR taný ölçütlerine göre eksen 1 tanýsý almamýþ 40 kiþi, kontrol grubunu oluþturmuþtur. Çalýþmaya katýlmayý kabul etmiþ ve bilgilendirilmiþ onam formunu imzalamýþ olan kiþiler çalýþmaya dahil edilmiþtir. Çalýþmaya katýlanlara, Sosyo-demografik Veri Formu, Buss-Perry Saldýrganlýk Ölçeði, Beck Depresyon Envanteri, Beck Anksiyete Ölçeði uygulanmýþtýr. DSM IV TR eksen I tanýlarý belirlemek için, yapýlandýrýlmýþ klinik taný görüþmesi kullanýlmýþtýr. Bulgular: Ýki grubu ölçek

puan-larý açýsýndan karþýlaþtýrdýðýmýzda, MBE grubunda, Buss-Perry Saldýrganlýk Ölçeði, Beck Anksiyete Ölçeði ve Beck Depresyon Envanteri puanlarýnýn daha yüksek olduðu görülmüþtür. MBE grubunda 18 kiþide (%45) eksen I eþ taný tespit edilmiþtir. Ölçekler arasýndaki iliþki ince-lendiðinde, MBE grubunda, öfke ile anksiyete ve depresy-on arasýnda pozitif bir iliþki olduðu görülmüþtür. Sonuç:

Bu çalýþmada madde baðýmlýlýðý olan kiþilerin ailelerinde öfke düzeyinin yüksek olduðu, öfke ile depresyon ve anksiyete düzeyleri arasýnda bir iliþki olduðu görülmekte-dir. MBE grubunda yüksek oranda eksen I eþ taný görülmektedir. Madde baðýmlýlýðý olan hastalarýn ebeveynlerine yönelik psikiyatrik deðerlendirmelerin ve tedaviye yönelik müdahalelerin göz ardý edilmemesi gerektiðini düþünmekteyiz.

Anahtar Kelimeler: Madde baðýmlýlýðý, aile, öfke,

anksiyete ve depresyonÖfke (Klinik Psikiyatri 2016;19:125-129) DOI: 10.5505/kpd.2016.20592

(2)

GÝRÝÞ

Öfke ile madde kullanýmý arasýndaki iliþki bir çok çalýþmanýn araþtýrma konusu olmuþtur. Yapýlan çalýþmalarda madde kullaným bozukluðu olan kiþil-erde, öfke düzeyinin yüksek olduðu (Zweben ve ark. 2004, Gerra ve ark. 2004), öfkenin madde kul-lanýmýna baþlamak için bir risk faktörü olduðu (Childress ve ark. 1994, Mathias ve ark. 2015), yine öfkenin artmýþ madde kullanýmýna ve yineleme için risk oluþturduðu gösterilmiþtir (Acton 2003, Lane 2003, Miller 1991).

Madde kullaným bozukluðu olan hastalarda öfke düzeyi ve öfkenin madde kullanýmýna baþlama ve seyiri üzerindeki etkisini araþtýran bir çok çalýþma olmasýna raðmen, madde baðýmlýlýðý olan hasta-larýn ebeveynlerinde öfke düzeyi araþtýrýlmamýþtýr. Madde baðýmlýlarýnýn ebeveynleri ile ilgili yapýlan , kýsmen öfke ile iliþkili olabilecek çalýþmalar; ebeveynlerin kiþilik özelliklerinin, ebeveyn tutum-larýnýn, ebeveynlerin birbirlerine karþý öfkeli ve saldýrgan davranýþlarýn, çocuklarda madde kul-lanýmý için risk faktörü olup olmadýðýna yöneliktir. Bu konuda en kapsamlý çalýþma Swendsen ve ark. (2002), tarafýndan yapýlmýþtýr. Bu çalýþmada madde kullaným bozukluðu geliþiminde ailesel kiþilik özel-likleri araþtýrýlmýþtýr. Ailede olumsuz duygu dýþavu-rumunun, madde kullanýmý için risk faktörü olduðu ifade edilmiþtir.

Fals- Stewart ve ark. (2003), yaptýklarý çalýþmada, anne ve baba arasýndaki öfkeli ve saldýrgan davranýþlarýn sýklýðý, babada antisosyal kiþilik özel-liklerin varlýðý madde kullanýmýna baþlamak için risk faktörü olduðu ifade edilmiþtir.

Madde kullanýmý olan hastalarýn ebeveynlerinde öfke düzeyi araþtýrýlmamýþtýr.

Bu çalýþmanýn amacý:

1. Madde kullanýmý olan kiþilerin ebeveyn-lerinde öfke düzeyini araþtýrmak

2. Öfke düzeyi ile depresyon ve anksiyete düzeyi

YÖNTEM Örneklem

Çalýþma grubu, Ýstanbul'da yer alan Özel Balýklý Rum Hastanesi'nde ayaktan veya yatarak tedavi gören ve madde baðýmlýlýðý olan hastalarýn 40 ebeveyninden oluþmuþtur. Kontrol grubu ise, yaþ ve cinsiyet bakýmýndan denkleþtirilmiþ, DSM IV TR kriterlerine göre, Eksen 1 tanýsý olmayan 40 kiþiden oluþmuþtur.

Çalýþmaya Dahil Olma Kriterleri: Çalýþmaya katýl-mayý kabul etmiþ, okuma yazma bilen, bil-gilendirilmiþ onam formunu imzalamýþ olan kiþiler çalýþmaya dahil edilmiþtir.

Çalýþmaya Dahil Olmama Kriterler: Çalýþmaya katýlmayý kabul etmeyen, okuma yazma bilmeyen bilgilendirilmiþ onam formunu imzalamayan ve psikotik semptomlarý olanlar.

Veri Toplama Araçlarý

Bu çalýþmada, çalýþma grubuna ve kontrol grubuna sosyo-demografik bilgileri belirlemek için hazýr-lanan Sosyo-demografik Veri Formu, Beck Depresyon Envanteri, Beck Anksiyete Ölçeði, Buss-Perry Saldýrganlýk Ölçeði ve Eksen I ek tanýlarý belirlemek için SCID I uygulanmýþtýr. SCID I hastalarla yüz yüze görüþme ile psikiyatri uzmaný tarafýndan uygulanmýþtýr.

Sosyo-demografik Veri Formu: Araþtýrmacýlar formda, hem çalýþma hem kontrol grubundaki katýlýmcýlarýn yaþý, cinsiyeti, medeni durumu, eðitim düzeyi ve çalýþma durumuna, yönelik sorular kullanmýþtýr.

DSM-IV Eksen I tanýlarý koymak için Yapýlandýrýlmýþ Klinik Taný Görüþmesi (SCID-I): SCID-I, DSM-IV eksen I tanýlarýnýn konulmasý için geliþtirilmiþ, yarý yapýlandýrýlmýþ bir görüþmedir. Eðitimli görüþmeciler tarafýndan uygulanýlýr (First ve ark. 2002) Altý modülden oluþmakta ve tamam-lanmasý 25-50 dakika sürmektedir. Türkçe güve-nilirlik ve geçerlilik çalýþmasý yapýlmýþtýr

(3)

Beck Depresyon Ölçeði (BDÖ): Beck Depresyon Ölçeði, yetiþkinlerde depresyon riskini, depresif semptomlarýn düzeyini ve aðýrlýk derecelerini ölçmek amacýyla geliþtirilmiþtir (Beck 1961). 21 adet 4 seçenekten oluþan bu ölçekte, kiþinin bu 4 seçenekten kendisi için uygun olan bir tanesini seçmesi beklenmektedir. Ölçeðin Türkçe geçerlilik ve güvenilirlik çalýþmasý ise Hisli (1989) tarafýndan yapýlmýþtýr ve kesme puaný olarak ise 17 bulunmuþ-tur.

Beck Anksiyete Ölçeði (BAÖ): Beck ve ark. (1988) tarafýndan geliþtirilen bu ölçek anksiyete semptom-larýnýn sýklýðýný ölçmeyi amaçlayan bir öz-bildirim ölçeðidir. 21 maddeden oluþmaktadýr ve bu 21 madde 0'dan ("Hiç") 3'e ("Ciddi düzeyde, Dayanmakta çok zorlandým") Likert tipi ölçek üzerinden puanlanmýþtýr. Ölçeðin Türkçe geçerlilik ve güvenilirlik çalýþmasý ise Ulusoy, Þahin ve Erkman (1998) tarafýndan yapýlmýþtýr.

Buss-Perry Saldýrganlýk Ölçeði (BPSÖ): Buss ve Perry tarafýndan saldýrganlýk ve öfke düzeyini ölçmek amacýyla geliþtirilen bu ölçek 29 maddeden oluþmaktadýr (Buss ve Perry 1992). Bu 29 mad-denin her biri 0'dan ("Hiç benim özelliðim deðil"), 4'e ("Tamamen benim özelliðim") Likert tipi ölçek üzerinden puanlanmýþtýr. Ölçeðin Türkçe geçerlilik ve güvenilirlik çalýþmasý Demirtaþ Madran (2012) tarafýndan yapýlmýþtýr. Fiziksel saldýrganlýk, düþ-manlýk, öfke ve sözel saldýrganlýk olmak üzere 4 adet alt ölçeði bulunmaktadýr.

Ýstatistiksel Analiz

Ýstatistiksel analiz için Windows SPSS 13.0 prog ramý kullanýlmýþtýr. Kategorik deðiþkenler arasýn-daki farký incelemek için ki kare testi kullanýlmýþtýr. Ýki grup arasýndaki ortalama deðer farklýlýklarýný deðerlendirmek için baðýmsýz t testi kullanýlmýþtýr. Ölçekler arasýndaki iliþkiyi deðerlendirmek için pearson korelasyon testi kullanýlmýþtýr. Ýstatistiksel olarak anlamlýlýk düzeyi, tüm deðerler için p<0.05 olarak kabul edilmiþtir.

BULGULAR

MBE grubu ile kontrol grubu arasýnda yaþ, cinsiyet, eðitim ve medeni durum açýsýndan istatistiksel olarak anlamlý fark saptanmadý ( p > 0.05) ( Tablo 1) .

MBE grubunda, 18 kiþide (%45) en az bir tane, eksen I eþ taný vardý. En sýk rastalanan psikiyatrik bozukluk duygudurum bozukluðuydu ( %32.5). Alkol ve madde kullaným bozukluðu (%10), anksiyete bozukluðu (%7.5 ) , cinsel iþlev bozuk-luðu (%2.5) oranlarý tespit edilmiþtir.

Ýki grubu ölçek puanlarý açýsýndan karþýlaþtýrdýðýmýzda, MBE grubunda,BPSÖ, BDÖ, BAÖ puanlarý daha yüksekti ve bu fark istatistiksel olarak anlamlý düzeydeydi ( p<0.05)(Tablo 2). Tablo 1:MBE grubunun ve Kontrol grubunun sosyo -demografik verilerinin karþýlaþtýrýlmasý

MBE Grubu ( n:40) Kontrol Grubu (n: 40) Anlamlýlýk

Yaþ (ort±SS) 44. 88±6.74 44.10 ± 8.31 t= 0.458 p= 0.648 Cinsiyet ( erkek/kadýn) ( 15/25) (15/25 ) x2= 0.000 p = 1

Eðýitim yýlý; 7.90±3.41 9.00±3.61 t= - 1.401 p =0.165 Meslek ; Çalýþýyor 22 30 x 2 =3.516 p= 0.61 Çalýþmýyor 18 10

Medeni hal; Evli 32 27 x 2 = 1.614 p = 0.204 Boþanmýþ 7 13

(4)

MBE grubunda, ölçekler arasýnda iliþki ince-lendiðinde, BPSÖ ile BDE ve BAÖ arasýnda pozi-tif bir korelasyon saptandý (sýrasýyla r= 0.334, p <0.001, r=0.373 p <0.001).

MBE grubunda eþ tanýsý olmayan 22 kiþi ile saðlýk-lý kontrol grubu BPSÖ skorlarý bakýmýndan karþýlaþtýrýldý.Eþ tanýsý olmayan MBE grubunun yaþ ortalamasý 43.90±6.70, kontrol grubunun 43.24±7.31'idi. Eþ tanýsý olmayan MBE grubunun %57.1'i (8 kiþi), kontrol grubunun %60'ý( 15 kiþi) erkeklerden oluþmaktaydý. Ýki grup arasýnda yaþ ve cinsiyet bakýmýndan istatistiksel olarak anlamlý düzeyde fark saptanmadý ( sýrasýyla t=0.456, p>0.05 , ?2 =1.516 p>0.05). Eþ tanýsý olmayan MBE grubunun BPSÖ skor ortalamasý 24.10 ±13.32, kontrol grubunun BPSÖ skor ortalamsý 21.98 ±13.33'idi. Ýki grup arasýnda BPSÖ skorlarý bakýmýndan istatistiksel olarak anlamlý fark saptan-madý ( t=1,390, p>0.05).

TARTIÞMA

Bu çalýþmada, madde baðýmlýlýðý olan hastalarýn ebeveynlerinde öfke düzeyi araþtýrýlmýþ, öfke düzeyi ile anksiyete ve depresyon düzeyleri arasýn-daki iliþki olup olmadýðý incelenmiþtir.

Yaptýðýmýz araþtýrmada, madde baðýmlýlýðý olan hastalarýn ebeveynlerinde öfke, anksiyete ve depresyon düzeylerinin saðlýklý kontrol grubuna oranla daha yüksek olduðu görülmüþtür.

Madde baðýmlýlýðý olan hastalarýn ebeveynlerinde yüksek oranda eksen I eþ taný tespit edilmiþtir.

MBE grubunda 18 kiþide (%45) en az bir tane eksen I eþ taný vardý. 13 kiþide ( %32.5) duygudu-rum bozukluðu, 4 kiþide (%10) alkol ve madde kul-laným bozukluðu, 3 kiþide (%7.5) anksiyete bozuk-luðu ve 1 kiþide (%2.5) cinsel iþlev bozukbozuk-luðu eþ tanýsý saptandý.

MBE grubundaki eþ taný sýklýðý, önceki çalýþmalar-la uyumludur (Wills ve ark. 2003, Yüncü ve ark. 2009, Ekinci & Kandemir 2015). Yüncü ve ark. (2009), madde kullaným bozukluðu olan ergen hastalarýn ebeveynlerinde eþ taný sýklýðý araþtýrmýþ, çalýþmada eksen I eþ taný sýklýðý %45, duygudurum bozukluðu eþ taný sýklýðý %33, alkol ve madde kul-laným bozukluðu eþ taný sýklýðý %10, anksiyete bozukluðu %2.5, somatizasyon bozukluðu %3.4 olarak bulunmuþtur.

Çalýþmamýzda, MBE grubunda öfke düzeyi kontrol grubuna göre istatistiksel olarak anlamlý düzeyde yüksek bulunmuþtur. Madde baðýmlýlýðý ebeveyn grubunda öfke düzeyi daha önce araþtýrýlmadýðý için çalýþma sonuçlarýmýzý karþýlaþtýrma þansý bula-madýk. Madde baðýmlýlýðý olan hastalarýn ebeveyn-lerde öfke düzeyi araþtýrýlmamýþ daha çok öfke ile iliþkili sayýlabilecek çalýþmalar yapýlmýþtýr. Yapýlan çalýþmalar; ebeveyn tutumlarýnýn, olumsuz duygu dýþavurumunun, ebeveynlerim kendi aralarýndaki saldýrgan davranýþlarýnýn, çocuklarýnda madde kul-lanýmý için risk faktörü oluþturup oluþturmadýðýna yöneliktir ve (Fals-Stewart 2003, Kristen Von Syodow 2002, Swendsen 2002, Sajjadi 2015). Öfke ile depresyon ve anksiyete düzeyi arasýnda istatistiksel olarak anlamlý düzeyde pozitif bir iliþki Tablo 2: Ýki grubun ölçek puanlarýnýn karþýlaþtýrýlmasý

MBE Grubu (n= 40) Kontrol Grubu (n=40) Anlamlýlýk

(ort. ±ss) (ort. ±ss)

Beck depresyon ölçeði (BD Ö) 15.15 ±9.11 7.45±6.34 t=4.38 p<0.001 Beck anksiyete ölçeði (BA Ö) 15.60±12.24 8.75±5.19 t=3.25 p=0.002 Buss-Perry Saldýrganlýk Ölçeði (BPS Ö ) 47.8±14.48 21.98±13.33 t=4.11 p<0.001 ort: ortalam a, ss: standart sapma

(5)

yüksek olmasýnda, eþ tanýlarýn etkili olabileceði düþünülerek, eþ tanýsý olmayan MBE grubu ile saðlýklý kontrol grubunu karþýlaþtýrdýðýmýzda iki grup arasýnda öfke düzeyi bakýmýndan istatistiksel olarak anlamlý fark saptanmadý. Yine bu elde ettiðimiz bulgularý, daha önce yapýlan çalýþma olmadýðý için kýyaslama þansý bulamadýk.

SONUÇ

Yapýlan bu çalýþmada, madde baðýmlýlýðý olan hastalarýn ebeveynlerinde öfke, anksiyete ve depresyon düzeyinin kontrol grubundan daha

yük-sek olduðu bulunmuþtur. Eþ tanýsý olmayan MBE grubu ile kontrol grubu arasýnda ise öfke düzeyi bakýmýndan fark bulunmamýþtýr. Öfke ile depres yon ve anksiyete arasýnda pozitif bir iliþki bulun-muþtur. Madde baðýmlýlýðý olan hastalarýn ebeveyn-lerine yönelik psikiyatrik deðerlendirmelerin ve tedaviye yönelik müdahalelerin göz ardý edilmeme-si gerektiðini düþünmekteyiz.

Yazýþma adresi: Dr.Suat Ekinci. Avrupa Meslek Yüksek Okulu, Ýstanbul, drsuatekinci@gmail.com

KAYNAKLAR Acton GS (2003) Measurement of impulsivity in a hierarchical

model of personality traits: Implications for substance use. Subst Use Misuse, 38:67-83.

Beck AT (1961) An inventory for measuring depression. Arch Gen Psychiatry, 4:561-571.

Beck AT, Epstein N, Brown G ve ark. (1988) An inventory for measuring clinical anxiety: Psychometric properties. J Consult Clin Psychol, 56: 893-897.

Buss AH, Perry M (1992) The Aggression Questionnaire. Journal of Personality and Social Psychology, 63: 452-459. Childress AR, Ehrman R, McLellan, AT ve ark. (1994) Can induced moods trigger drug-related responses in opiate abuse patients. Journal of Substance Abuse Treatment, 11:17-23. Demirtaþ Madran HA (2012) Buss-Perry Saldýrganlýk Ölçeði'nin Türkçe Formunun geçerlik ve güvenirlik çalýþmasý. Türk Psikiyatri Dergisi, 23:1-6.

Ekinci S, Kandemir H (2015) The Frequency of co-occuring dis-orders, childhood trauma and self-esteem in the parents of sub-stance dependent individuals. Journal of Psychiatry, 18:240, doi: 10.4172/Psychiatry.1000240

Fals-Stewart W, Kelley ML, Cooke CG ve ark. (2003) Predictors of the psychosocial adjustment of children in which fathers abuse drugs. Addict Behav, 28:1013-1031.

First MB, Spitzer RL, Gibbon M ve ark. (2002) Structured Clinical Interview for DSM-IV-TR Axis I Disorders, Research Version, Patient Edition. (SCID-I/P) New York: Biometrics Research, New York State Psychiatric Institute.

Gerra G, Zaimovic A, Moi G, Bussandri M ve ark. (2004) Agressive responding in abstinent heroin addicts: Neuroendocrine and personality correlates. Progress in Neuro-Psychopharmacology and Biological Psychiatry, 28:129-139. Hisli N (1989) Beck Depresyon Envanterinin üniversite öðren-cileri için geçerliliði, güvenirliði. Psikoloji Dergisi, 7:3-13. Lane SD, Cherek DR, Rhoades HM ve ark. (2003) Relationships among laboratory and psychometric measures of impulsivity: implications in substance abuse and dependence. Addict Disord Their Treat, 2:33-40.

Mathias, CW, Duffing, TM, Acheson A ve ark. (2015) Aggression as a predictor of early substance use initiation among youth with family histories of substance use disorders 14:230-240.

Miller L (1991) Predicting relapse and recovery in alcoholism and addiction: neuropsychology, personality, and cognitive style. J Subst Abuse Treat, 8:277-91.

Öztürkçügil, A, Aydemir, Ö, Yýldýz, MDA ve ark. (1999) DSM-IV Eksen I Bozukluklarý için yapýlandýrýlmýþ klinik görüþmenin (SCID-I) Türkçeye uyarlanmasý ve güvenilirlik çalýþmasý. Ýlaç ve Tedavi Dergisi, 12:233-6.

Sajjadi H, Harouni GG, Sani MS (2015) Personal, familial and environmental determinants of drug abuse: A causal-compara-tive study. Global Journal of Health Science 7: 367-374. Swendsen JD, Conway KP, Rounsaville BJ ve ark. (2002) Are personality traits familial risk factors for substance use disor-ders? Results of a controlled family study. Am J Psychiatry, 159: 1760-1766.

Von Sydow K, Lieb R, Pfister H ve ark. (2002) What predicts incident use of cannabis and progression to abuse and depen-dence? A 4-year prospective examination of risk factors in a community sample of adolescents and young adults. Drug and Alcohol Dependence, 68:49-64.

Ulusoy M, Þahin N, Erkman H (1998) Turkish version of The Beck Anxiety Inventory: Psychometric properties. J Cognitive Psychotherapy: Int Quaterly, 12:28-35.

Wills TA, Gibbons FX, Gerrard M ve ark. (2003) Family com-munication and religiosity related to substance use and sexual behaviour in early adolescence: A test for pathways through self-control and prototype perceptions. Psychol Addict Behav, 17: 312-323.

Yüncü Z, Kesebir S, Özbaran B ve ark. (2009) Madde kullaným bozukluðu olan ergenlerin ebeveynlerinde psikopatoloji ve mizaç: Kontrollü bir çalýþma. Türk Psikiyatri Dergisi, 20:5-13. Zweben JE, Cohen JB, Christian D ve ark. (2004) Psychiatric symptoms in metamphetamine users. The American Journal on Addictions, 13:181-190.

Referanslar

Benzer Belgeler

çiş· halinde getirmesi; medd.edilen kelimeleri, -farklı kıraatlarda bulundu-· ğu üzere- aynı anda hem bir elif, hem üç elif, hem de beş elif miktarı te-

Bu nedenle multiple lezyonu olan akciðer kanserli hastalarda satellit nodül, metastaz veya ikinci primer lezyonun ayrýmýnýn yapýlmasý çok önemlidir. Uzak organ

19’uncu yüzyılda “Lebon” adıyla açılan, daha sonra “Markiz” adım alan tarihi pastane, 1994 yılında yeniden hizmete girecek.. Pastanenin bulunduğu bina ve

The material of the study consists of all historical monuments, samples of civilian architecture and social structures within the boundaries of Erzurum Protected Urban

Bu amaçla çalışmada Brezilya, Rusya, Hindistan, Çin, Güney Afrika ve Türkiye için ekonomik büyüme ile politik istikrar, işsizlik oranı, enflasyon, dışa açıklık ve

Fenelzin, alprazolam, klonazepam ve fluoksetin gibi panik bozukluðunda etkili olan birçok ilacýn sosyal fobi tedavisinde de etki- li olmasý yaný sýra panik bozuklukta hala

Örneðin birinci eksende BTADB ikinci eksende sýnýrda kiþilik bozukluðu alan vakalar, histerik psikoz ve akut stres bozukluðu ile BTADB iliþkisi, kültürel özellikli

This research aimed at investigating the efficacy of flipped classroom model integrated with the online learning platform (by zoom meeting) and video biomechanics analysis to