• Sonuç bulunamadı

1857-59 Bosna Hersek İsyânı

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "1857-59 Bosna Hersek İsyânı"

Copied!
72
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

1857-59 BOSNA HERSEK ~SYASI

ZAFER GÖLEN* Giri~~

Tanzimat Ferman~~ ile birlikte ilan edilen ilkeler her toplumsal grup taraf~ndan farkl~~ alg~lanm~~t~r. H~ristiyanlar, fermam, özgürlüklerine giden bir araç olarak görürken, Müslümanlar kendi hak ve özgürlüklerinin gasp~~ olarak de~erlendirmi~lerdir. Bosna Hersek'in durumu, devletin di~er böl-geleriyle k~yaslanamayacak derecede nazikti. Bosna'da fetihle birlikte toplu bir ~slamla~ma meydan gelmi~, bu hareketin mükâfat~~ olarak kendilerine bir tak~m ayr~cal~klar bah~edilmi~tir. Tanzimat uyguland~~~~ takdirde ayr~ca-l~klar~n~~ kaybedeceklerini dü~ünen Bosnal~~ Müslümanlar, ferman Bosna'ya ula~t~~~~ andan itibaren muhalefete ba~lam~~lard~r. özellikle vergi, askerlik ve hepsinden önemlisi H~ristiyanlarla e~itlik gibi hususlar onlar~~ rahats~z etmi~tir. Geli~meler, devlet ve Bosnal~~ Müslümanlar~n bölgedeki otoritesini sarsan 1848-51 isyan~~ ile sonuçlanm~~t~r. Isyan sonras~~ devlet, Müslümanlar nezdinde tüm itibar~n~~ kaybederken, yüzy~llard~r bölgenin hâkimi olduklar~-na iolduklar~-naolduklar~-nan Müslümanlar ezilmi~~ ve eyaletteki üstünlükleri soolduklar~-na ermi~tir. Bu durum Bosna'y~~ S~rp ve Karada~~ yay~lmas~na aç~k hale getirmi~tir'.

Bosna'da Müslümanlar~n siyasi alandan çekilmesiyle sahnenin yeni ak-törleri olan H~ristiyanlar, milliyetçi ve özgürlükçü dü~üncelerin pe~inden sürüklenmi~, yükümlülüklerinden ~ikayet etmeye ba~lam~~lard~r. isteklerini bazen aç~kça, bazen de küstahça dile getirmi~lerdir. Halihaz~rda mevcut d~~~ durum da onlar~~ alabildi~ince ~~martm~~, k~~k~rtm~~~ ve desteklemi~ti'''.

* Yrd. Doç. Dr., Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi, E~itim Fakültesi.

~~ isyan hakk~nda ayr~nt~l~~ bilgi için bak~n~z, Murad Efendi, Türkiye Manzaralar~, Çeviren: Alev Sunata K~r~ml~, ~stanbul 2007, s.125; Zafer Gülen, "1849-51 Bosna Hersek isyan~", Belleten, C: LXVI, Say~: 247, Aral~k 2002, Ankara 2003, s.905-930; Noel Malcolm, Bosna, Çeviren: A~k~m Karadagh, ~stanbul 1999, s.208-210.

2 Charles and Barbara Jelavich, The Establishment of the Balkan National States, 1804-1920, Seattle and

London 2000, s.143.

(2)

A- ~SYASIN NEDENLERI 1- Harici Nedenler

o- S~rbistan'~n Tutumu

Balkanlarda ilk milliyetçi isyan~~ S~rplar ç~karm~~lard~r. S~rplar yakla~~k yüzy~l boyunca ba~~ms~zl~klar~n~~ elde etmek ve s~n~rlar~~ ~liya Gara~anin3 ta-raf~ndan çizilen büyük S~rbistan'~~ kurmak için çal~~m~~lard~r. Bu maksatla kendi nüfuz bölgeleri olarak kabul ettikleri Bosna Hersek'i ele geçirmek için çabalam~~lar4 ve yöredeki Ortodokslar~~ ayakland~rmak için her f~rsat~~ de~er-lendirmi~lerdirs.

S~rplar'~n çok ~eyler bekledi~i K~r~m Sava~~, S~rbistan ve Karada~'daki askeri hareketlili~i art~rm~~t~r6. Ancak, K~r~m Sava~~~ S~rp ve Karada~l~lar'~n bekledi~i gibi sonuçlanmamas~na ra~men, Paris Antla~mas~'mn 28. ve 29. maddeleri ile S~rplar tüm Avrupa devletlerinin garantisi alt~na al~nm~~t~r'. Böylece dokunulmazl~k z~rh~m kazanan S~rplar, Osmanl~~ Devleti'ne kar~~~ cüretkâr hareketlere giri~mi~lerdirs.

3 Ayn~~ zamanda bir rahip olan prenslik dönemi D~~i~leri Bakan~~ olan Gara~anin 1844'te kaleme

ald~~~~ "S~rbistan'~n Ulusal ve D~~~ Politikas~~ Program~" adl~~ eserinde S~rplar~n milli doktrinini ortaya koymu~-tur. Ona göre, S~rplar geni~lemeli ve geni~ledigi alanlarda etnik bir temizlik yapmal~yd~. Bu mücadele eski S~rp Krall~~~'n~n tüm sahas~~ S~rplar'~n eline geçene kadar devam etmellydi. Gara~anin'in 1844'te S~rplar'a hedef olarak gösterdi~i Bosna Hersek, H~rvatistan, Dalmaçya, Banat, Makedonya ve Karada~~ gibi tüm topraklar Osmanl~~ toprag~y& Do~al olarak çat~~ma Türklerle ya~anacakt~. S~rplar'a geni~leme-yi ögütleyen sadece Gara~anin de~ildi. Hemen hemen tüm S~rp halk türkülerinde de çok net bir Türk dü~manl~~~~ ve milliyetçilik hakimdi. Bak~mz, Juan Goytisolo, Saraybosna Yaz~lar~, Çeviren: Ay~en Gür,

~stanbul 1996, s.66-68.

4 Misha Glenny, Balkanlar 1804-1999. Milliyetçilik, Sava~~ ve Büyük Güçler, Çeviren: Mehmet Harmanc~, Istanbul 2001, s.82; Andrü Gerolymatos, The Balkan Wars, New York 2002, 5.197; L. S. Stavrianos, The

Balkans since 1453, London 2002, s.255; Jelavich and Jelavich, Balkan National States, s.63; Dennis P.

Hupc-hick, The Balkans. From Constantinople to Communisin, Palgrave Macmillan New York 2004, s.218; Boidar Jezernik, Vah~i Avrupa. Bat~'da Balkan ~nutj~, Çeviren: Ha~im Koç, ~stanbul 2006, 90-91.

5 Mesela okullar S~rplar~n kullanmaktan çekinmedilderi kurumlar& Bakmaz, B.O.A. (Ba~bakanl~k

Osmanl~~ Ar~ivi), ~.H. (irade Haric(e), nr (numara): 6587, 28 Receb 1272/4 Nisan 1854 tarihli arz

tezke-resi.

6 K~r~m Sava~~~ S~rbistan ve Karada~'daki askeri hareketlili~in yan~nda, bizzat ülke dahilinde de ciddi

güvenlik kayg~lar~na neden olmu~tur. Sava~~~ f~rsat bilen baz~~ kimseler güvenli~i tehdit etmi~~ ve ülkedeki asayi~~ sekteye u~ram~~t~r. Ülke güvenli~inin bozuldu~u yerlerden biri de Bosna olmu~tur. B.O.A.,

Mü-himme Defleri, nr:258, hüküm:1013; 1021; 1022, s.219-222, Evahir-i Receb 1270/19-28 Nisan 1854 tarihli

genelge.

7 J. A. R Marriott, The Eastern Question An Historical Study in European Diplomaty, Oxford 1918, s.277; Fuat And~ç-Süphan And~ç, K~r~m Sava~~~ ~ili Pa~a ve Paris Antla~masz, ~stanbul 2002, 5.74; Stavrianos, a.g.e.,

s.255, 337; Enver Ziya Karal, Osmanl~~ Tarihi, C.VI, Ankara 1988, s.67. 8 Jelavich and Jelavich, Balkan National States, s.144.

(3)

1857-59 BOSNA HERSEK ISYAN' 467

Osmanl~~ yetkilileri, Knez Aleksandr'~~ bölgedeki tüm olaylar~n arkas~n-daki isim olarak görmekteydiler. Onlara göre, Aleksandr bölgede kar~~~kl~k ç~kar~p ba~~ms~zl~~~n~~ elde etmek istemekte, bu amaçla Karada~'~~ kullanarak Bosna Hersek'te problem ç~kartmaktayd19. Gerçekten de S~rplar do~rudan olmasa bile dolayl~~ olarak bölgedeki olaylarla yak~ndan ilgilenmi~ler, bölge-deki geli~meleri gazetelerine haber yapm~~lard~r. Bu haberlerde H~ristiyan-lar~n ya~ad~klar~~ s~k~nt~lar anlat~lm~~, onlara yap~ld~~~~ iddia edilen bask~lar ayr~nt~l~~ olarak verilmi~tir. S~rplar ço~u zaman bununla da yetinmeyerek, el ilanlar~~ ~eklindeki matbuat~~ isyân bölgelerine göndererek, isyân~n devam~na yard~mc~~ olmu~lard~r'''.

~syamn devam etti~i 1860'larda Aleksandr'~n yerine geçen Prens Mi-lo~~ Obronoviç, Osmanl~~ Devleti'ne kar~~~ S~rbistan, Karada~, Bulgaristan ve Yunanistan'dan olu~an bir ittifak kurabilmek için yo~un çaba sarfetmi~tir. Bosna Hersek'teki isyan, ona istedi~i siyasal ortam~~ fazlas~yla vermi~tir. Fa-kat Obronoviç hayalini gerçekle~tirememi~tir''.

b- Karadag'm Tutumu

Karada~~ için en önemli mesele, denize ç~k~~~ noktas~n~n bulunmamas~~ ve dolay~s~yla dünyadan soyutlanm~~~ halde ya~amak zaruretiydi. Meselenin çözümü Hersek'i ilhak ederek deniz kenar~nda bir k~y~~ edinmekti". Özel-likle, Hersek dahilinde bulunan Benan, Grahova, Derbenak ve Piva nahi-yeleri halk~n~n kendilerini milli ve dini olarak Karada~'a ba~l~~ hissetmesi, Karada~hlar'~n i~ini kolayla~t~rm~~t~r".

1851'de Danilo Petroviç'in tahta geçmesi Osmanl~-Karada~~ ili~kile-rinde bir dönüm noktas~~ olmu~tur. O, 1852'de önce kendini prens ilan et-mi~, ard~ndan ba~~ms~z bir idareci gibi davranm~~t~r Danilo, evvela Pa-ris Konferans~'nda Bat~l~~ devletlere ba~vurarak ba~~ms~zl~k kazanmak için

9 B.O.A., ~.M.M. (Irade Meclis-i Mahsus), nr:476, 8 Cemaziyelahir 1274/24 Ocak 1858 tarihli arz

tez-kiresi.

1° B.O.A., ~.M.M., nr:436, Lef:60, 11 ~evval 1273/4 Haziran 1857 tarihli bir S~rp Gazete kupürünün

tercümesi.

11 Matthew Smith Anderson, Do~u Sorunu. 1774-1923 Uluslararas~~ ~li~kiler Üzerine Bir ~nceleme, Çeviren:~dil Eser, ~stanbul 2001, s.181; Stavrianos, a.g.e., s.395; Jelavich and Jelavich, Balkan National States, s.65; Karal, Osmanh Tarihi, C.VI, s.68.

12 Jelavich and Jelavich, Balkan National States, s.143; Hupchick, a.g.e., s.258.

13 Ergirili Ahmed Hilmi ~bni Resul, Os~nanl~-Karadag Muhdrebât~~ Tarihçesi, ~stanbul Üniversitesi Yazma Eserler Kütüphanesi, nr:10071, varak:10b.

(4)

u~ra~m~~, fakat orada istedi~i sonucu alamam~~t~r. Bat~'dan umudu kesen Danilo isteklerini Osmanl~~ Devleti ile do~rudan sava~arak gerçekle~tirme yoluna gitmi~tir. Bu amaçla, 1852 ve 1858'de iki kez Osmanl~~ Devleti ile do~rudan sava~m~~t~r15.

Gerek Danilo gerekse 1860'ta yerine geçen ye~eni I. Nikola, Bosna Hersek'teki karga~adan yeterince istifade etmi~lerdir. Bu amaçla kimi za-man do~rudan sald~r~larla, kimi zaza-man ise bölge halk~n~~ isyâna te~vik ede-rek Hersek'i süede-rekli rahats~z etmi~lerdir'6.

Avusturya Macaristan'~n Tutumu

Avusturya'y~~ Bosna Hersek'le ilgilenmeye iten sebep, Bosna Hersek'in Avusturya topra~~~ Dalmaçya (H~rvatistan) ile Avusturya aras~nda kalm~~~ ol-mas~yd~. Avusturya bölgeyi ele geçirerek Dalmaçya'ya giden yolu k~saltmay~~ hedefliyordu17. Bu yüzden Avusturyal~lar Bosna Hersek'te kendi ç~karlar~na ayk~r~~ siyasal geli~melerin ya~anmas~m istemiyorlard~. Avusturya'n~n sürekli müdahalesi, ço~u zaman iki ülke aras~nda problemlere yol aç~yordu. ~syân esnas~nda takibe al~nan baz~~ asiler Avusturya'ya s~~~n~yor, Avusturya bu kimseleri iade etmiyor, böylece bu kimseler cezas~z kal~yordu. Ayn~~ asiler bir süre sonra tekrar Hersek'e gelerek problem ç~kar~yor, bu döngii isyân~n yat~~t~r~lmas~na bir türlü izin vermiyordu.

Rusya'n~n Tutumu

1850'lerden sonra Çar I. Nikola Osmanl~~ Devleti'nin kesinlikle y~k~-laca~~na inanm~~t~. Hatta bu inanc~n~~ St. Petersburg'da ~ngiltere elçisi Seymour'a aç~kça ifade etmekten de geri kalmam~~t~. O sefire, "Kollan~n~z aras~nda bir hasta adam var; gereken tedbirleri almam~z esast~r. E~er gereken tedbirleri

15 B.O.A., ~.M.M., nr:476, 8 Cemaziyelahir 1274/24 Ocak 1858 tarihli arz tezkiresi. Dailli° konferan-sa kat~lan devletlerden;

Karada~~ ba~~ms~zl~~~n~n diplomatik usullerle tan~nmas~n~,

S~mrlarm~n Arnavutluk ve Hersek'i kapsayacak biçimde geni~letilmesini,

Karada~-Osmanl~~ Devleti s~n~r~n~n Avusturya-Karada~~ s~n~r~nda oldu~u gibi tespit edilmesini, Antivari (Bar) ~ehrinin Karada~'a b~ralulmasuu, istemi~tir.

Osmanl~~ idarecileri Karada~'~n taleplerine, Karada~'~n Osmanl~~ topra~~~ oldu~u ve bu durumun tart~~~lamayacag~m ifade ederek kar~~~ çilun~~lard~r. Sonuçta, Karadag'm talepleri reddedilmi~tir. Balumz, Karal, Osmanl~~ Tarihi, C.VI, s.74; ~smail Hami Dani~mend, kald~~ Osmanl~~ Tarihi Kronolojisi, C.IV,

~stanbul 1972, s.187; Besim Darkot, "Karada~", ~slüm Ansiklopedisi, C.VI, ~stanbul 1988, 8.226; Elizabeth

Roberts, Realm of the Bla~k Mountain. A History of Montenegro, London 2007, 5.222-223.

16 Edouard Philippe Engelhard, Türkiye ve Tanzimat. Devlet-i Osmaniyye'nin Tarih-i Isl~ihau 1826-1882,

Çeviren: Ali Re~ad, ~stanbul 1328, 8.136; Barbara Jelavich, History of the Ballcans. Eighteenth and Nineteenth

Centuries, Voltune:I, Cambridge 1999, s.250-253.

(5)

1857-59 BOSNA HERSEK ~SYÂNI 469

hemen almazsak, kollanm~zda ölebilir" demi~ti. Çar, di~er Bat~l~~ güçler ile anla-~abilirse Istanbul'u i~gal etmeyi, ~stanbul, Trakya ve Makedonya'dan müte-~ekkil bir Bizans devlet kurmay~, Anadolu'yu o~luna krall~k olarak vermeyi dü~ünüyordu. Fakat hayallerini gerçekle~tirmede en büyük rakibi ~ngiltere idi. ~ngilizler, Ruslar Balkanlar'da durdurulamaz, Osmanl~~ Devleti beklen-medik bir ~ekilde da~~l~rsa, kendi sömürgelerinin tehlike alt~na girmesinden çekinmekteydiler18.

Ruslar~n K~r~m Sava~~~ öncesindeki eylem planlar~nda S~rbistan'~n ba-~~ms~zl~~~ n~~ tan~mak da vard~'°. Onlar~n bu dü~üncesi bölgede ya~ayan halk aras~nda büyük heyecan yaratm~~20, S~rplar ve Karada~hlar aras~nda ba~~m-s~zl~k için haz~rl~k yap~lm~~t~r. Ancak, K~r~m Sava~~~ ile siyasi veya askeri olarak Bat~~ engelini a~amayacaklarm~~ anlay~nca, klasik politikalar~~ olan Ortodoks hamili~-ine s~k~~ s~k~ya sar~lm~~lard~r. Bu çerçevede Panslavizm, Balkan mil-letlerini kurtarmaya yönelik bir araca dönü~mü~tür21. Ruslar~n politikalar~n~~ uygulamaya koyabilecekleri nüfuz alanlar~; Bulgaristan, Karada~, S~rbistan ve Bosna Hersek'ti22. Rus plan~na göre, evvela Ortodokslar~n yo~un olarak ya~ad~~~~ yerlerde kar~~~kl~k gkar~lacak23, daha sonra H~ristiyanlar~~ korumak bahanesi ile olaylara müdahale edilecekti. Bat~~ kamuoyu da sözde H~ristiyan-lara yönelik ~iddet nihayete erece~inden bu duruma ses ç~karmayacakt~".

e- ~ngiltere'nin Tutumu

~ngiltere'nin Osmanl~~ Devleti üzerindeki nüfuzu, Mustafa Re~id Pa~a'n~n sadrazaml~~~ndan itibaren di~er devletlerle k~yaslanamaz derecede artm~~t~.

18 F. And~ç-S. And~ç, K~r~m Sava~~, s.14-15; Anderson, a.g.e., s. 129-130; R. J. Evans, The Victorian Age,

1815-1914, London 1962, s.141-142; Gerolymatos, a.g.e., s.195.

19 Anderson, a.g.e., s.142. 20 Gerolymatos, a.g.e., s.152.

21 Ruslar, K~r~m Sava~~~ sonras~nda Bat~~ diplomasisi taraf~ndan d~~lanm~~t~. Bakma, Gerolymatos,

a.g.e., s.196-198; Evans, a.g.e., 5.147; Anderson, s.184-185; Marriott, a.g.e., s.319-320; Hupchick, a.g.e., s.253, 256.

22 1857 isyan~~ esnas~nda S~rp Knezi Aleksandr da bölgedeki isyan~n sorumlusu olarak do~rudan

Rusya'y~~ göstermi~tir. B.O.A., Sadiiret-Mektübi, Umum Vilâyjt, nr:157/22, 17 ~aban 1270/15 May~s 1854 tarihli Bosna Valisi Mehmed Hur~id Pa~a'n~n tahrirat~.

23 B.O.A., ~.M.M., nr:476, Lef:30, tarihsiz Re~id Bey'in tahrirat~.

24 Ruslar uzun vadede amaçlar~na ula~m~~lard~r. 1877-78 Osmanl~-Rus Sava~~~ boyunca Bat~l~~ yay~n

organlar~, Ruslar'~n H~ristiyanl~kla ilgili politikalar~na sempatiyle yakla~m~~lar ve kas~tl~~ olarak Türkleri kötülemi~lerdir. Bu dönemde bat~~ kamuoyunu takip etmek ve konu hakk~nda ayr~nt~l~~ bilgi için bak~n~z, Orhan Kologu, Avrupa Kiskac~nda Abdülhamit, ~stanbul 2005, s.11-42; Gerolymatos, a.g.e., s.150-151; Hupc-hick, a.g.e., s.201; Bernard Camille Collas, 1864'te Türkiye. Tanzimat Sonras~~ Düzenlemeler ve Kapitülasyonlann Tam Metni, Çeviren:Teoman Tunçdogan, ~stanbul 2005, s.10.

(6)

1850'lere gelindi~inde, ~ngiltere'nin ~stanbul konsolosu Lord Stratford'un nüfuzu o derece artm~~t~~ ki, kendisine "taçs~z sultan" denmekteydi25. Ingiliz-lerin nihai hedefleri Ruslar'~n Tuna'mn güneyine geçmesine mani olmak ve Osmanl~~ Devleti'nin Rus etkisi alt~na girmesini engellemekti". K~r~m Sava-~~~ ba~ladSava-~~~nda Lord Russell, "Rusyay~~ ~imdi Tuna k~y~lar~nda durduramazsak, sonra ~ndus k~y~lar~nda durdurmak zorunda kahnz" demekteydi. Bu nedenle Os-manl~~ Devleti'ni destekler görünüyorlard~. Fakat gerçekte ~ngiliz hükümeti aras~nda Türklere sempati besleyen tek bir isim dahi yoktu. Onlar için Os-manl~~ Devleti'nin da~~lmas~~ sadece bir zaman sorunuydu. Ancak OsOs-manl~~ Devleti'nin zamans~z da~~larak mesele olmas~ndan çekiniyorlard~".

f- Fransa'mn Tutumu

Paris Bar~~~ Antla~mas~'ndan sonra, III. Napolyon Avrupa'da siyasi üs-tünlük elde etme tela~~na girmi~tir". O, Rusya'n~n b~rakt~~~~ bo~lu~u doldur-mak için Balkan milletlerinin hamisi gibi davranm~~t~r. Frans~zlar bu genel politikalar~n~n devam~~ olarak Osmanl~~ Devleti içerisindeki her türlü ba~~m-s~zl~k hareketini desteklemi~~ ve isyanc~~ gruplar~~ kollam~~lard~r".

1857-59 ~syan'~~ s~ras~nda Osmanl~~ topraklar~na sald~ran Karada~'a do~rudan destek veren tek ülke Fransa olmu~tur. Frans~zlar, daha K~r~m Sa-va~~~ s~ras~nda, Karada~'~n diplomatik ili~kilerine yard~mc~~ olmas~~ için Henri Delarue adl~~ bir d~~~ politika uzman~n! Danilo'nun hizmetine göndermi~tir. Delarue, Danilo ölene kadar onun özel sekreteri olarak görev yapm~~t~r30. ~syan~n haz~rl~ k safhas~nda 1857'de Danilo Paris'e gitmi~tir. Bu olay~n ar-d~ndan Karada~'~n Osmanl~~ Devleti'ne kar~~~ aç~kça mücadeleye giri~mesi tesadüf de~ildir31. Frans~zlar, Grahova Yenilgisi ve Kola~in Katliam~~ sonra-

Fuat And~ç-Süphan And~ç, Sadrazam Ali Pasa Hayat~, Zaman: ve Siyasi Vasiyetnamesi, Istanbul 2002, s.29, 31; F. And~ç-S. And~ç, Kum Sava~~, s.13-17.

26 Lawrence James, 17ze Rise and Fall of the British Empire, London 1995, s.180-183; Gerolymatos, a.g.e.,

s.196.

27 Kolo~lu, a.g.e., s.11-42.

28 Dönemin tan~klar~ndan Murad Efendi, III. Napolyon'un Rusya ile rekabete girerek Slav

halk-lar~n' korumaya kalk~~mas~nm, Slav milliyetçili~inin yay~lmas~na neden oldu~unu belirtir. özellikle Karada~'~n politik dönü~ümünde Fransa etkisinin çok fazla oldu~unu ifade eder. Ona göre, geçmi~in koyun h~rs~zlar~n~n Hersek'e yapt~~~~ alunlar Fransa'n~n deste~i ile siyasi bir çehreye bürünmü~tür. Bak~-n~z, Murad Efendi, a.g.e., s.123.

29 Karal, Osmanl~~ Tarihi, C.VI, s.19.

30 Monsieur Delarue daha sonra, Grahova'da Osmanl~~ ordusunun yenilmesinde ba~~ rolo ynayacak-t~r. Bak~n~z, Roberts, a.g.e., s.222.

(7)

1857-59 BOSNA HERSEK ~SYANI 471

smda dahi Karada~'~~ desteklemeye devam etmi~lerdir32. Bölgede

Karada~h-lar tarafmdan korkunç katliamKarada~h-lar yap~ld~~~~ s~rada dahi, Fransa ve Rusya'n~n

Istanbul'daki temsilcileri iyice küstahla~arak, bölgeye sevk edilen

Osman-l~~ askerlerinin geri çekilmesini talep edebilmi~lerdir. Bu s~rada Karada~'a

askeri bir harekat yap~lmas~~ gündeme geldi~inde, her iki temsilci aç~kça

Os-manl~~ Devleti'ne gözda~~~ vermekten çekinmemi~lerdir33.

Olaylarla ilgili Istanbul'a bir rapor gönderen S~rp Knezi Aleksandr da

manidar biçimde isyan~n~n arkas~ndaki devletlerden birinin Fransa

oldu~u-nu belirtmi~tir34. Frans~zlar daha da ileri giderek, isyan boyunca Karada~'a

silah satmaya devam etmi~lerdir. Frans~zlar~n menfi tutumlar~~ isyan

s~ra-s~nda bölgede bulunan temsilcilerinin çal~~malar~ndan da anla~~lmaktad~r.

Bosna'da bulunan konsolos vekili asilerin sözcülü~üne soyunmu~, hafiye

gibi çal~~arak asilerin dahi ~ikayet etmedi~i konular~~ gündeme getirmi~,

~s-tanbul üzerinde bask~~ yaratabilecek her türlü arac~~ kullanm~~~ ve olay~~

çö-zümsüzlü~e itmekten çekinmemi~tir36.

g- Panslavizmin Etkisi

Panslavizm, yani Slav Karde~li~i veya tüm Slavlar~~ tek bir bayrak

alt~n-da toplama idealidir. Bu dü~ünce, Rus Çarl~~'~'mn gücüyle do~ru orant~h

art-m~~~ ya da azalm~~t~r. Çarl~k en büyük, en güçlü ve tek ba~~ms~z Slav devleti

olarak, di~er Slav milletleri kendi çat~s~~ alt~nda toplamak istiyordu. Ancak

Ortayl~, Ruslar sahneye ç~kmadan evvel de Balkanlar'da daha XVII.

yüz-y~ldan itibaren bir "Slavhk" dü~üncesinin ortaya ç~kmaya ba~lad~~~n~~ ifade

etmektedir. Ona göre, Ruslar uzun süre Balkanlar'daki Slavl~k cereyanlarm~~

geriden takip etmi~lerdir".

Ilk Slavonik Ara~t~rma Kürsüsü 1811'de Rusya'da aç~lm~~t~r. 1830 ve

40'larda Khomyakov, Samarin, Aksakov karde~ler gibi ilk Panslavist dü~ü-

Danilo'nun Fransa imparatoru ile görü~mesi ve onun teveccühünü kazanmas~na ~a~~rm~~~ olmal~d~r ki,

"her nas~lsa onun has~t-i tevecedkünd kazanm~~" demekten kendini alamam~~t~r. Balumz, Ahmed Cevdet Pa~a, Teztlkir 13-20, s.48.

32 Dani~mend, a.g.e., s.188, 201; Anderson, a.g.e., s.169; Roberts, a.g.e., s.222, 228-229. 33 Ahmed Cevdet Pa~a, Tezakir 13-20, s.48-49.

34 B.O.A., nr:476, Lef:30, tarihsiz Re~id Bey'in tahrirat~.

36 B.O.A., ~.D. (irade Dahiliye), nr.26272, Lef:9,17 Cemaziyelahir 1274/2 ~ubat 1858 tarihli ~~kodra Ordu Komutan~~ Ferik Mustafa Pa~a'n~n arz tezkiresi

B.0A., nr:436, Lef:47, varak:5-6, 9 Haziran 1857 tarihli Fransa Konsolos vekili taraf~ndan

~stanbul Ba~konsoloslugu'na gönderilen mektubun tercümesi.

(8)

nürler, dini Avrupa Slavlar~n~~ birle~tiren ilke olarak dü~ünüyorlard~. Pansla-vist dü~üncenin yay~lmas~na önemli katk~lar~~ olan Pogodin de 1830'lardan itibaren Rusya liderli~inde kurulacak bir Panslav birli~inden bahsediyor ve bu birli~e her zamankinden daha yak~n olundu~unu eserlerinde i~liyordu38. 1857'ye gelindi~inde Bosna'daki Ortodokslar'~n tek gayesi önce Türk yöneti-mini, ard~ndan da Müslümanlar~~ bölgeden uzakla~t~rmakt~. Isyan s~ras~nda diplomatik görevle bölgeye giden Murad Efendi, Bosna Hersekli H ~ristiyan-lar~n dillerindeki tek slogan~n Türk egemenli~inden kurtulmak oldu~unu ifade etmi~tir39.

2- Dahili Nedenler

o- Islâhat Fermandrun Etkisi

K~r~m Sava~~'ndan sonra Osmanl~~ Devleti Bat~l~~ devletlerin deste~ini yan~na çekmek için 18 ~ubat 1856'da bir Islâhat Ferman~~ ilan etti40. Fer-manla sürekli ~ikayet konusu olan 'Müslüman gayrimüslim e~itsizli~ini "ortadan kald~r~lmas~~ ve H~ristiyan tebaaya iyi davramlmas~~ sözü verdi41. Ayr~ca, eya-letlerde tahkikat meclisleri kurulmas~, cizyenin kald~r~lmas~, H~ristiyanlar~n belli bir oranda askere kabul edilmeleri gibi hususlar kabul edildi42. Islahat Fermam'na dayan~larak Paris Antla~mas~'na dahil edilen, "Hükümdann H ~-ristiyan halk hakk~nda iyi niyetim*" ifade eden hüküm ile Bat~l~~ devletlere ciddi bir taviz verildi. Böylece H~ristiyan tebaa yasal olarak yabanc~~ bir devlete ~ikayette bulunma hakk~~ kazand~. Halbuki, Tanzimat ve Islahat Fermam'n~n en ba~ta engellemeye çal~~t~~~~ hususlar~n ba~~nda bu konu gelirken, ferma-n~n sonucu tam tersi oldu43.

Osmanl~~ Devleti'nin bütün iyi niyetine ra~men, Islahat Ferman~'n~n uygulanmas~~ da o kadar kolay olmad~". H~ristiyanlar kendilerine tan~nan haklar~n bir an önce uygulanmas~n~~ istedi. Bat~l~~ devletlerin müdahaleleri

38 Anderson, a.g.e., s.184-185; Onayl~, a.g.e., s.378. Panslavist propaganda K

~r~m Sava~~~ sonras~~ daha da artm~~t~. Bak~mz, Marriott, a.g.e., s.319-320; Hupchick, a.g.e., s.253, 256.

39 Murad Efendi, a.g.e., s.130.

4° Enver Koray, Türkiye'nin Ça~da~la~ma Sürecinde Tanzimat, ~stanbul 1991, s.181-187; Enver Ziya Karal, Osmanl~~ Tarihi, C.V, Ankara 1988, s. 250-264.

41 Marriott, a.g.e., s.311; Stavrianos, a.g.e., s.381; Anderson, a.g.e., s.159.

42 Ahmet Cevat Eren, "Tanzimat", ~slam Ansiklopedisi, C.XI, ~stanbul 1979, s.742; Karal, Osmanl ~~ Tari-hi, C.V, s.248-252; Ayn~~ yazar, Osmanl~~ Tarihi, C.VI, s.1-7; Koray, a.g.e., s.35-39; Stavrianos, a.g.e., s.381.

43 Karal, Osmanl~~ Tarihi, C.VI, s.6-7.

44 özellikle Bat~l~~ yazarlar, ferman~n H~ristiyanlar~n ya~am ~artlar~n~n iyile~tirilmesi lehine herhangi bir de~i~iklik getiremedigi konusunda neredeyse hemfikirdirler. Bak~n~z, Evans, a.g.e., s.243.

(9)

1857-59 BOSNA HERSEK ISYANI 473

durumun içinden ç~k~lmaz bir hal olmas~na yol açt~. Böylece eyaletlerde H~-ristiyan halk~n çekti~i cüretkâr ayaklanmalar ba~~ göstermeye ba~lad~. Bunla-r~n en önemlilerinden biri, 1857'de Bosna Hersek'te kendini gösterdi".

b- Toprak Kullan~m Meselesi

Bosna'da i~lenebilir topraklar~n büyük ço~unlu~u Müslümanlara aitti. Geni~~ arazilerden olu~an çiftliklere "ba~tina" sahiplerine ise "Eshâb-~~ akika", "Erkân-~~ Eyalet (Eyalet Erkân~)","Eshâb-~~ Çiftlikât (Çiftlik Sahibi)" veya sadece "bey" denmekteydi. Beylerin kökeni ortaça~a kadar uzanmaktayd~. Osmanl~-lar bölgeyi fethettiklerinde bu yap~~ küçük de~i~ikliklerle devam etti". XIX. yüzy~la gelindi~inde Bosna topraklar~n~n % 80'i bu beyler taraf~ndan kontrol ediliyordu47. Merkezin reformlar~~ gerçekle~tirmek için verdi~i ola~anüstü çabaya ra~men, onlar geçmi~teki ayr~cal~klar~m kaybetmek istemiyorlard~48. Büyük ço~unlu~u H~ristiyanlardan olu~an çiftçilere ise "kmet" ad~~ veril-mekteydi. Kmetler çiftlik sahiplerinin topraklar~nda kirac~~ olarak ya~ar, top-ra~~n verimine göre ürünün üçte birini çiftlik sahiplerine verirlerdi. Fakat çiftçi-bey ili~kisi daima ~ikayet konusu olmaktayd~. Çiftçiler;

Çiftlik sahiplerinin baz~~ yerlerde ürünün üçte birini de~il yar~s~n~~ ald~klar~n~,

Hayvanlar~ndan be~endiklerini çok dü~ük fiyata ald~klar~n~,

Çiftlik sahiplerinin daha fazla kâr elde edebilmek için çiftli~ini fahi~~ bedel ile mültezimlere verdiklerini,

45 Mahmud Celaleddin Pa~a, Minit-t Hakikat, Haz~rlayan: ~smet Miro~lu, ~stanbul 1983, s.36; Karal,

Osmanl~~ Tarihi, C.VI, s.12.

48 Ortaça~~ Bosnas~'nda toprak ve üretim ili~kileri hakk~nda bakma, York Norman, Rfflections of

the Çift-hane System in Medieval Bosnia and Ser/da, Ankara 1997, s.59-69, (Bilkent Üniversitesi Ekonomi ve Sosyal Bilimler Enstitüsü Bas~lmam~~~ Yüksek Lisans Tezi); Stavrianos, a.g.e., s.235-236; Avdo Suçesko çiftlilderin, bölge yönetiminin dizginlerini elinde tutan mahalli Müslüman ileri gelenlerin çe~itli dalave-releri sonucu olu~tu~unu savunmaktad~r. Bak~n~z, Avdo Suçesko, "Osmanl~~ Yönetimi Alt~nda Yugoslav-ya Ulus ve Halklar~n~n Tarihindeki Baz~~ Ay~r~c~~ Nitelikler", X. Türk Tarih Kongresi Bildirileri, Ankara 1993, s.1169-1178. Truhelka'ya göre ise, Osmanl~lar Bosna'y~~ fethettiklerinde bölgede zaten ba~tina ad~~ verilen büyük çiftlikler bulunuyordu. Fetihten sonra çiftlik sahiplerinin emlakine dokunulmam~~t~r. Bakma, Ciro Truhelka, "Bosna'da Arazi Meselesinin Tarihi Esaslar~", Türk Hukuk ve iktisat Tarihi Mecmuas~, Çe-viren: Cemal Köprülü, C.I, ~stanbul 1931, s.57-61; Jelavich, Balkans, Volum:I, s.89; Vanni Cappelli, "The Bosnian Question and the Great Powers", Mediterranean Quarterly, Winter 1997, s.97.

47 Capelli, Türk yönetimi boyunca Bosna H~ristiyanlar~'mn Müslüman feodal toprak sahiplerinin

boyunduru~u alt~nda kabus gibi bir dönem ya~ad~~~n~~ yazar. Balun~z, Vanni Capelli, "The National Question and the Balkan Peninsula", Mediterranean Quarterly, Fall 1999, s.94.

48 B. Destani, Ethnic Minorities in the Balkan States 1860-1971, Volum 1:1860-1885, Archive Editions

(10)

Mültezimlerin kâr maksad~yla mevcut vergiler haricinde halktan daha fazla para talep ettiklerini,

Çiftçileri rencide edici davran~~larda bulunduklar~n~, iddia etmi~lerdir. Istanbul'da çiftçilerin ~ikayetlerini hakl~~ bulmaktayd~49. Ancak XIX. yüzy~l~n ilk yar~s~nda masum insani istekler olarak görülen ve çözülmesi için çaba sarf edilen bu mesele, yüzy~l~n ikinci yar~s~nda tamamen milliyetçi amaçlar için kullan~lm~~t~r.

c- Vergi Meselesi

Osmanl~~ Devleti'nin XIX. yüzy~lda u~ra~t~~~~ ba~l~ca problemlerden bi-risi de vergilerdi. Vergi oranlar~~ ve toplanmas~~ daima büyük bir meseleydi. Tanzimat Ferman~'mn büyük bölümünün de bu konuya ayr~lmas~~ sebepsiz de~ildir. Ancak bu hususta istenilen ba~ar~n~n sa~land~~~, verimli bir vergi toplama sistemine geçildi~ini iddia etmek zordur. Bosna Hersek vergi prob-lemlerinin en a~~r ya~and~~~~ bölgelerden biriydi. 1918'de ~ark Meselesi'ne dair bir eser kaleme alan Marriott, Bosnal~~ çiftçileri "çekiç ve örs aras~nda kalm~~~ zavall~~ insanlar" olarak niteler. O, reayay~~ isyâna sürükleyen temel so-runun milliyetçilikten ziyade, devlet memurlar~~ ve yerel toprak sahiplerine kar~~~ mali yükümlülükler ile ilgili oldu~unu belirtir50.

Bosna Hersek'te vergi tahsili konusunda kar~~la~~lan en önemli prob-lemler ~unlard~r':

Angarya yükümlülü~ü ile ilgili problemler Üçleme tahsilât~ndan kaynaklanan problemler. Mültezimlerden kaynaklanan problemler.

Sa~l~kl~~ olarak gerçekle~tirilemeyen say~mlar kazalar aras~nda ver-gi dengesizli~ine neden olmu~tur. Bir kaza halk~~ say~ma raz~~ olursa verver-gi vermi~, aksine say~ma direnen kazalar için s~k s~k vergi aflar~~ getirilmi~tir. Bu durum do~al olarak e~itsizli~e yol açm~~t~r. Vergi vermemek veya say~m

49 B.O.A., ~.M. V (~rad,e Mö), nr18369, 5 Zilkade 1275/6 Haziran 1859 tarihli tezlcire; nr: 18370, 12 Zilkade 1275/13 Haziran 1859 tarihli Meclis-i Tanzimat mazbatas~; ~D., nr:28889, Leh 1, 29 Zilkade 1275/30 Haziran 1859 tarihli Meclis-i Tanzimat mazbatas~; Sadaret-Mektübi, Meclis-i Völd Eunikz, nr:91/11, 25 Safer 1274/15 Ekim 1857 tarihli Bosna Valisi'ne yaz~lan talimat; Tevfik Güran-Ahmet Uzun, "Bosna-Hersek'te Toprak Rejimi: Eshâb-~~ Alaka ve Çiftçiler Aras~ndaki ili~kiler (1840-1875)", Belleten, C.LX.X, Say~:259, Ankara 2006, s.875.

50 Marriott, a.g.e., 8.318-319.

51 B.O.A., ~.M.M., nr:492, Leh 1, 18 Receb 1274/4 Mart 1858 tarihli Kani Pa~a'ya verilen talimat; Lef:19, 8 Zilkade 1273/30 Haziran 1857 tarihli Bosna Valisi Mehmed Re~id Pa~a'n~n tahrirat~; ~.D., nr:48054; 49211.

(11)

1857-59 BOSNA HERSEK ISYAN' 475

yapt~rmamak neredeyse devlet taraf~ndan ödüllendirilen bir tav~r olmas~n~n ortaya ç~kard~~~~ problemler.

Vergilerin zaman~nda toplanamamas~ndan kaynaklanan vergi baka-yalar~~ ile ilgili problemler.

Vergilerin toplanma i~inin yerel idarecilere havale edilmesinden kay-naklanan problemler.

d- Yerel Memurlar~n Tutumu

Tanzimat ve Islâhat Fermanlar~'nda memurlarla halk~n ili~kilerine dair kuvvetli vurgular yap~lm~~, bundan sonra devletin bu konuda daha dikkat-li davranaca~~~ taahhüt edilmi~tir. Ancak devletin yapt~~~~ birçok iyi niyetdikkat-li te~ebbüs maalesef sonuçsuz kalm~~t~r. Bu dönemdeki temel sorun kanun-lardan de~il, yerel memurlar~n tutumlar~ndan kaynaklanm~~t~r. 1860'larm ba~~nda ~ngiltere'nin Bosna Konsolosu Holmes kendi d~~i~lerini bölgedeki isyân hareketleri konusunda bilgilendirirken, isyan nedenleri aras~nda d~~~ k~~k~rtmalar kadar yerel memurlar~n tutumlar~n~n da etkili oldu~unu belirt-mi~tir52. Mesela 1857 isyan~~ s~ras~nda H~ristiyan halk~n ~ikayet konular~ndan biri de küçük kasaba yöneticileri olan müdürlerdi".

H~ristiyanlar~n ~ikayetçi oldu~u di~er bir zümre ise bizzat güvenli~i sa~lamakla görevli zaptiyelerdi. Onlara göre, zaptiyeler köylülerden zorla para almakta, gereksiz yere bask~da bulunmaktayd154.

En büyük ~ikayet konusu ise mültezimlerin tav~rlarlyd~". özellikle, iz-

52 Marriott, a.g.e., s.320-321.

53 B.O.A., ~.M. V., nr:17012, 15 Receb 1274/1 Mart 1858 tarihli Meclis-i Vali mazbatas~.

54 B.O.A., Saddret-Mektübf, Meclis-i Ve~la Evnik~, nr:91/11.

55 Bosna'da mültezimlerden kaynaklanan bask~lar büyük devletlerin de ilgisini çekmi~tir. Bosna'daki

yabanc~~ konsoloslar, bu konuda, sürekli kendi memleketlerini bilgilendiriyorlard~. Mültezim sorunun halledilmesi için, istanburclaki elçisi Lord Canning'e talimatlar gönderen Ingiliz hükümeti bir yaz~s~n-da, "Hal böyle devam eder ve H~ristiyanlar hakk~nda bask~lar devam ederse Osmanl~~ Devleti'nin iktidarstzl~~~~ yak~n

za-manda tüm Avrupa Devletleri tarafindan kabul edilecektir" ~eklinde a~~r ifadeler yer alm~~t~r. Balun~z, Ahmed

Cevdet Pa~a, Tezakir 13-20, s.23. Dönemin görgü tan~klar~ndan Callas, mültezimli~i Osmanl~~ tanm~n~n geri kalmas~~ ve köylülerin ezilmesinin temel nedeni olarak görür. Ona göre; "Toprak sahipleri, mültezimlerin

vergileri toplamas~ndan sonra ürünleri üstünde tasarrufta bulunabilmektedirler. Mültezimler ço~unlukla kendilerini bekletmektedirler, ya~murlar bast~rmaktad~r, ürün bozulmaktad~r ve köylü ancak ürününü sevkiyat liman~na ta~~mak için geç kald~ktan sonra ürünü üstünde tasarruf hakk~na kavusmaktachr. Mültezim, ço~unlukla, ürünün onda birini ürün de~erlerinin ortalamaszna göre de~il, yaln~zca en iyi kaliteye göre hesaplayarak almaktad~r ve çiftçi ürün bütünü üzerinden devlet ad~na istenen % 10'u ödeyecek yerde çok daha yüksek oranda ödeme yapmak zorunda kalmaktad~r".

Bak~n~z, Collas, a.g.e., s.269-270; 10 Temmuz 1858 tarihli Avusturya'n~n Bosna Konsolosu Rössler'in Tuzla'daki ajan~~ Omchikus'un raporu. Berislav Gavranovk, Bosna i Hercegovina od 1853.-1870. godine, Sa-rajevo 1956, s.143-146.

(12)

vornik reayas~~ isyân etmelerine neden olarak, mültezimlerin tutumunu gös-termi~lerdir56. Mültezimlerle ilgili, H~ristiyanlar taraf~ndan sunulan ~ikayet dilekçelerinde "... virgü ve iâne-i asken:ye ve sâire 1200 guru~~ itmektedir. Edâ ideme-yeni dünü dünü ezâ ve cefâlar baz~lann~~ darb ve bazdann~~ tavanlara ç~karub saman ve gübre ile du~~ ideyorlar. Dul hatunlar ki hiçbir ~eye mâlik de~illerdir. Bi-hak bir ~ey

al~-namayacak iken senesinden evvel ~iddetle d~fterinde hayvanlar affil içine geçild~~i gibi his olunmakta ve bazen hamile hatunlar ayakla darb olunup birjle hatunlann v«at~~ vuku bulmaktad~r. Bu suretle bile baz~lar~n~n bir ~eylerini b~rakmayup hatunlan dahi bu yüzden itlâf eylediklerinden aya~~na giyecek çanklann~~ a~açtan yapt~rma~a bi'ttabi mecbûr olub kendi çocuklar~n~~ satmak derecelerine gelmi~tir. Oçlemeci, ö~ürcü, suba~~, bölükba~~~ ve pandorlan dahi istedikleri gibi meccânen idare it'âm idiyorlar..." gibi öyle dokunakl~~ cümleler vard~r ki, okuyucu inanmakta güçlük çekmektedir57. Yu-kar~daki ifadelerden de anla~~laca~~~ gibi birkaç münferit hadise sanki genel bir uygulama olarak sunulmu~~ ve halk tahrik edilmi~tir. Bu tür iddialar ço~u zaman S~rbistan'daki gazeteler taraf~ndan haz~rlan~p, Bosna reayas~na ayak-land~rmak için o bölgelere gönderilmi~tir. Ço~u iddiada bölge ve ki~i isim-leri geçmemi~, genel ifadeler kullan~lm~~t~r. Halbuki, gerçek yolsuzluklar söz konusu oldu~u zaman, hem yer hem de ki~i adlar~~ aç~kça belirtilmi~tir. Ancak yukar~daki ~ikayet konular~ndan da anla~~laca~~~ gibi gayrimüslim kit-leler, adeta devleti temsil eden bütün güçlerden ~ikayetçidirler. Bunun anla-m~~ bölgede devlet otoritesini reddetmektir. ~stanbul'daki hükümet bölgede bir tak~m problemler oldu~unu kabul etmi~~ ve bunlar~~ gidermek için ço~u zaman Müslümanlar~~ dahi rencide edecek tedbirleri almaktan çekinme-mi~tir. Ne var ki, meseleler H~ristiyanlar~n iddia etti~i boyutta da de~ildir. Hatta ço~unun gerçekle bir ilgisinin olmad~~~, taraflar~n haz~r bulundu~u, tarafs~z mahkemelerde belgeleriyle ispat dahi edilmi~tir58. ~ikayet konular~~ Panslavistler taraf~ndan belirlenerek kiliseler59, gazeteler, dergiler ve yurt d ~-~~nda ö~renim gören kimseler taraf~ndan halk~n kafas~na sokulan ~eylerdir. ~ikayetler silsilesi ayn~~ ~ekilde Avusturya Macaristan idaresi zaman~nda da devam edecek ve Yugoslavya kurulana kadar sürecektir.

e- Rum Kökenli Din Adamlar~ndan Duyulan Rahats~zl~k

Bosna Hersek'te H~ristiyan zümrenin büyük ço~unlu~unu olu~turan Ortodokslar, ~stanbul Fener Rum Patrikhanesi'ne ba~hyd~lar. Tanzimat'~n

56 B.O.A., 1MM.,

nr:436; Satieiret-Mektabi, Meclis-i Valff Erzik:, nr:91/11.

57 B.O.A., ~.M.M., nr:436, Lef:59.

58 B.O.A., nr:436, Lef:2, 27 Zilkade 1273/19 Temmuz 1857 tarihli geçici mahkeme tutanagi.

(13)

1857-59 BOSNA HERSEK ~SYANI 477

ilamn~n ard~ndan istiklallerini elde etmek için çaba sarfeden her millet ken-di ba~~ms~z kilisesini kurmay~~ amaçhyordu60. Halk Istanbul'dan gönderilen din adamlar~n~~ bir nevi Türk casusu olarak gördüklerinden, bu kimseleri istemiyorlard~. Bu nedenle bizzat din adamlar~yla ilgili ~ikayetler ba~l~ca me-sele olu~turuyordu.

Bosna'da papazlar daha çok yerli halktan olu~urken, piskoposlar ve yüksek din bürokrasisi Rumlar'dan olu~uyordu. Bosnal~~ Ortodokslar milli menfaatleri gere~i, hali haz~rda müstakil bir kilise kurmak için çabal~yorlar-dibi. Gerçekten de 1857-59 aral~~~nda isyan~~ idare edenlerin büyük ço~un-lu~unun papazlar oldu~u dikkate al~nd~~~nda, Ortodokslar'~n bu konuya neden bu kadar ehemmiyet verdikleri ortaya ç~kar. Çünkü, isyanlar~n ör-gütlenmesi, sevk ve idaresinde en önemli merkezlerden biri kiliselerdi. Pa-pazlar her türlü istiklal davas~nda çok önemli rol oynuyor, ancak Istanbul'a ba~l~~ kald~klar~~ müddetçe diledikleri gibi hareket edemiyorlard~. Onlar~~ bu durumdan kurtarman~n yolu, sürekli ~ikayetlerle y~pratmak ve çözüm için S~rbistan veya Rusya'y~~ devreye sokmakt~. Plan~n Rusya taraf~ndan haz~r-land~~~, Bulgaristan gibi benzer yerlerde de ayn~~ iste~in aç~kça dile getiril-mesinden anla~~lmaktad~r". Bosna'da Rus plan~~ uzun süredir yürürlüktey-di. Ancak fiili mücadele S~rbistan arac~l~~~yla yürütülüyordu. Bu konudaki ~ikayetler özellikle karga~a döneminde tekrarlanmaktayd~. Mesela daha önce 1849 isyan~~ öncesinde de benzer propagandalara sahne olunmu~tu. S~rbistan'da yay~nlanan S~rp Haberleri Gazetesi'nde konuya geni~~ yer ayr~lm~~-t~. Gazeteye göre, "Bosna'daki reâya Müslümanlar kadar Rum patri~i tarafindan da zulme ve bask~ya maruz kalmaktad~r. 1,5 y~l önce Ortodoks temsilciler ~ikâyet için Istanbul'a gitmi~ler, ancak bir sonuç elde edemeden dönmü~lerdir. .~'ikâyetçiler Tim~nik'e döndüklerinde hapse at~lm~~, baz~lar~~ orada ölmü~, baz~lar~~ da serbest kald~ktan sonra Patrik tarafindan öldürtülmü~tür. Yine geçen y~l kutsal günlerde baz~~ rahipler reâyadan

60 Bu konuda ayr~nt~l~~ bilgi ve genel bir de~erlendirme için bak~n~z, Ilber Ortayl~, "Tanzimat Döne-minde Balkanlarda Ulusal ICiliseler ve Rum-Ortodoks Kilisesi", Osmanl~~ ~mparatorlu~unda iktisadi' ve Sosyal De~i~im Makaleler 1, Ankara 2000, s.285-290. Bölgedeki Slav unsur, s~rf Istanbul'daki Patrikhane'den kur-tulabilmek için Katolik Kilisesi'ne ba~lanmay~~ dahi dil~ünmü~lerdir. Bak~n~z, Ortayl~, a.g.e., 5.379-380.

61 Yerli halk piskoposlar~~ "Türk" olarak niteliyor ve onlardan nefret ediyorlard~. Murad Efendi, a.g.e.,

s.130; Patri~in Bosna'da sevilmedi~ini Avusturya elçisi Atanakoviç de Saraybosna'dan 18 ~ubat 1853'te gönderdi~i raporunda belirtmi~tir. Raporda patrik yüzsüz, sevimsiz, Osmanl~~ u~a~~, reayay~~ kand~ran biri olarak tan~t~lm~~t~r. Bak~n~z, 18 ~ubat 1853 tarihli Avusturya'n~n Bosna Konsolosu Atanaskoviein raporu. Gavranovk, a.g.e., s.33; Eren, a.g.m., 8.747. Ortayl~, Slav unsurlar aras~nda Patrikhane'nin en az Büb-~~ Ali kadar antipatik bir güç oldu~unu yazar. Bak~n~z, Ortayl~, a.g.e., s.375, 452.

(14)

200-300 kuru~~ toplamak istemi~- 6 , paray~~ veremeyen fakirler Travnik'e getirilerek patri-~in gözü önünde falakaya yat~r~lm~~t~r. Bunlannobir k~sm~~ valiye teslim edilerek hapse

at~lm~~t~r. Bu durum H~ristiyan milleti için rezalet ve yüz k~zart~c~~ bir haldir. Patrik ise d~~ar~ya melek gibi bir görünüm sergilemektedir. Oysa ~6ytan~n kendisidir. Zaten patrik Slav de~il Rum'dur ve özellikle Slavlan yok etmek için görevlendirilmi~tir."" . Gazete haberinden de anla~~laca~~~ gibi aç~k bir Slav milliyetçili~i söz konusudur. Fakat Ortodoks Kilisesi'nde makamlar para ile elde edildi~i için, makam~n-da kalmak ya makam~n-da makam~n-daha üst bir makama yükselmek isteyen bir din amakam~n-dam~, arzusuna kavu~mak için halktan yüklü miktarlarda para topluyordu. Dini makamlar~n para ile al~n~p sat~lmas~~ hadisesi baz~~ Bat~l~~ yazarlar~n gözün-den de kaçmam~~t~r".

t- Din Adamlar~n~n Etkisi

S~rp Ortodoks inanc~~ dini bir inanç alan~~ olmaktan ziyade, milliyetçi bir inanç alan~~ olarak geli~mi~~ ve günümüze kadar da ayn~~ çizgiyi korumu~-tur. S~rp Ortodoks Kilisesi, halka bir taraftan milli dü~ünceler a~~larken, öte taraftan da üstünlük bilinci a~~lam~~t~r. S~rplar o kadar ileri gitmi~lerdir ki, "S~rplar'~n cenneti mavidir; o cennette S~rp Tanns~~ hüküm sürer: melek S~rplar onun etrafinda oturur ve onlar~n S~rp Tanns~na hizmet ederler" demekte bir sak~nca gör-memi~lerdir. Bosna Hersek'te de Ortodoks din adamlar~, Osmanl~~ Devleti'nin kendilerine sa~lad~~~~ serbestlik ortam~ndan istifade ederek, milli meselelerin takipçisi olmu~lar ve Ortodoks halka milliyetçi dü~ünceler a~~lam~~lar, bir çok ayaklanmaya önderlik etmi~lerdir. Kilise ve din adamlar~~ daha XVI. yüzy~ldan itibaren aktif biçimde milliyetçi hareketlere kat~lm~~lard~r. Toplumsal bilincin olu~mas~~ için sava~maktan da çekinmemi~lerdir. XIX. yüzy~lda bölgeyi gezen seyyahlar, Ortodoks rahiplerin ayn~~ zamanda birer sava~ç~~ olduklar~n~~ ve onla-r~n sava~ç~lildanna dair bir çok hikaye i~ittiklerini yazm~~lard~r. 1857-59 isyan~~ s~ras~nda da a~a~~da belirtildi~i gibi, birçok din adam~~ isyanc~lara komutan-l~k yapm~~t~r. ~syanla mücadele özellikle din adamlar~~ nedeniyle zora girmi~, zaafa u~ram~~t~r. Din adamlar~na gösterilen müsamaha ve ayr~cal~kl~~ tutum Osmanl~~ Devleti'ne pahal~ya mal olmu~tur".

63 Her türlü din adam~~ atamalar~nda büyük paralar dönüyor, makamlar parayla al~n~p sanhyordu.

Bir din adam~, bir üst makama atanacag~~ zaman bilgisini kimse sormuyor, sadece ne kadar para verilebi-lecegi merak ediliyordu. Bu konuda aynnt~l~~ bilgi için bak~n~z, Jezernik, a.g.e., s.100-101.

64 B.O.A., LD., nr:10735, Lef :19, 4 ~ubat 1849 tarihli Srbske Novine(Strp Haberleri) Gazetesi; lef:18, 11

~ubat 1849 tarihli tercüme.

65 Collas, a.g.e., s.61.

Vjekoslav Perica, Balkan Idols: Religion and Nationalis~n in Yugoslav States, New York: Oxford Univer-sity Press 2002, s.3-11.

(15)

1857-59 BOSNA HERSEK ISYAN' 479

g- Müslüman Halk~n Hosnuts~alugu

Müslüman halk~n isyânla do~rudan bir ilgisi yoktur. Müslümanlar olay-lar~~ sessizce, ancak ac~yla izlemi~lerdir. Ömer Pa~a Latas'~n 1850-1851'de Bosna'da gerçekle~tirdi~i askeri harekâtta beyler bir daha eski güçlerine kavu~amayacak ~ekilde ezilmi~lerdir67. Bosnal~~ beyler kendileri olmazsa Os-manl~~ hâkimiyetinin bölgede uzun sürmeyece~ine inanmaktayd~lar. Bu yüz-den Istanbul'un kendilerini neyüz-den bu derece a~~r cezaland~rd~~~na anlam verememi~lerdir. 1857'de ba~layan karga~a biraz da onlara hakl~l~klarm~~ göstermi~tir. Beylerin bask~s~ndan kurtulan H~ristiyanlar her yerde devlete kafa tutmaya ba~lam~~lard~. O dönemde Mostarl~~ Hasan A~a'n~n dü~ünce-leri, Bosnal~~ Müslüman beylerin hislerine çok güzel tercüman olur. O hisle-rini, " Valaklar (Ortodoks H~ristiyanlar) art~k ars~zla~t~lar. Geni~~ ku~aklar ba~l~yorlar ve kendi adlar~na mühürlü yüzükler yapt~nyorlar. Geçen hafta çiftli~ime gidiyordum, yolda tütün sat~c~s~~ Kosta ile kar~~la~t~m. Zannedersin ki, kaba adam, adet oldu~u gibi at~ndan inip benim geçmemi bekleyecek. Nerede. Herif bütün küstahl~kyla yan~mdan geçti, bana da üstün körü bir selam verdi. Bunun sonu nereye varacak? Bosna'daki feta-ketlerin tek nedeni var; Türk Pa~alar Bosna S~pahilerinin ~slam 'in k~l~ç/ar~~ oldu~unu unuttular. Ne adamlar do~du bu topraklarda. Büyük Köprülü ve di~er sadrazamlar Hüsrev ve Recep, imparatorlu~un kurtanc~s~~ Murad Pa~a ve sonra Mehmed Sokollu hepsi Bosna'n~n evlatlanydt. Buna ra~men bizi feda ediyorlar. ~imdi reaya Moskoflar-la, S~rplarla ve Karada~l~larla komplo çeviriyorlar. Ama bey/erin hiç gücü yok ve yok oluyorlar. Kendilerine yard~m edemezken Istanbul'daki Sultan'a nas~l yard~m etsin/er. Di~leri sökülmü~~ bir köpekten sürüyü kurt/ara kar~~~ korumas~~ beklenilir?" sözleriyle ifade etmi~tir.

Müslümanlar, kendilerini gerçek Müslüman ve Türkler olarak ni-telerken, Istanbul'dan gelen memurlar~~ "gâvur" olarak görmekteydiler. Istanbul'dan gelen pa~alara kar~~~ güvensizlik o kadar büyüktü ki, döne-min Bosna Valisi Kani Pa~a'n~n elini öpen küçük bir k~za annesi "Neden bir gâvurun elini öpüyorsun" diyecek kadar ileri gidilebiliyordu. Onlar, Sultan'~n Pa~alar taraf~ndan kand~r~ld~~~na, bu nedenle kendileri cezaland~r~l~rken H~ristiyanlar~n ~~mart~ld~~~na inan~yorlard~°.

Ergirili Ahmed Hilmi, Ali R~zvanbegoviç zaman~n~~ minnetle anar. Yazar, Pa~a'n~n ya~ad~~~~ süre-ce Karada~hlar'm bölgede hiçbir faaliyetine izin vermediginden övgüyle bahsetmi~tir. Balumz,

Osmanh-Karadag Muhit' rebât~~ Tarihçesi, varak: 96-10a; Virginia H. Aksan, °liman Wars 17041870 an Empire Btsieged,

Pearson Longman: Great Britain 2007, s.430.

69 Murad Efendi, a.g.e., s.132.

(16)

B- ~SYÂNIN BA~LAMASI

1- ~zvornik Sanca~~'nda Meydana Gelen Olaylar

~zvornik Kazas~'nda baz~~ H~ristiyan çiftçiler, "iâne-i askeriye bedeli" ve "üçleme" vergisini ödemeye güçlerinin yetmedi~i iddias~yla ayaklanarak, 1 May~s 1857'de 300-400 ki~ilik bir kuvvetle kaza merkezini tehdide ba~la-m~~lard~r. Bunun üzerine kaza ileri gelenlerinden olu~an bir heyet asilerle görü~erek, isyândan vazgeçmelerini istemi~tir. Nasihatçiler, isyânc~lar~n kazaya girmesine müsaade edilmeyece~ini, fakat aralar~ndan 20-30 ki~inin kazaya gelmesine izin verilece~ini, gelenlerin sorunlar~n~~ kaza meclisi üyele-rine anlatabileceklerini, e~er ikna olmazlarsa Saraybosna, hatta Istanbul'a dahi gidebileceklerini belirtmi~lerdir. Ancak asiler bu teklifi reddetmi~tir". ~syânc~lar bir süre sonra daha radikal isteklerde bulunmaya ba~lam~~lard~r. Evvela müdürlerinin azledilmesini, ard~ndan ~zvornik Kaza Meclisi azala-r~ndan baz~lar~n~n tutuklanmas~n~~ istemi~ler, istediklerinin gerçekle~meme-si halinde Tuzla'ya yürüyeceklerini belirtmi~lerdir. Kaza Kaymakam~~ Meh-med Nureddin de isyân~n vergi problemlerinden kaynakland~~~n~~ do~rula-m~~t~r. Ona göre, düzgün vergi ödemeye al~~mam~~~ olan çiftçiler, ~zvornik Kaza müdürü vergileri tam zaman~nda toplay~nca bu durumdan rahats~z olmu~lard~r'''.

Olaylar~n boyutu daha tam anla~~lmadan Fransa'n~n bölgedeki konsolo-su, meselenin uluslararas~~ alana çekilmesi için ilk raporlar~~ Istanbul'daki ba~-konsolosuna göndermi~tir. Ilgili raporun ba~lang~c~, raporun kaleme al~nma zihniyetini çok güzel göstermektedir. Rapor, "Dersaüdet'den gayet baid olan isbu ~ehirde derkâr olan sü-i iddreyi ve gerek valinin hareket-i nâ-marziyyesi cihetiyle Bosna E.yâleti'nin her bir kaza ve ka~yesinde bulunan me'm~irinin uygunsuzluklar~n~~ sefüret-i imparatoriyeye defaâtle beyin itmisidim." cümleleriyle ba~lam~~t~r. Cümleden de anla~~laca~~~ gibi konsolos vekili, Bosna'daki tüm idarecileri ayr~m gözetmek-sizin suçlamaktad~r. O, Osmanl~~ vergi memurlar~n~n hareketlerini dayan~l-maz olarak niteledikten sonra, vergi toplama yöntemlerinin halk~~ bezdirdi-~ini ve devlete küstürdü~-ünü ifade eder. Ona göre s~rf bu yüzden Derbend Kazas~'ndan çok say~da ki~i evlerini terk etmek üzereyken, kaza müdürünün gönderdi~i askerlerin bask~s~~ sonucu dü~üncelerini eyleme dökememi~ler-

7° B.O.A., 1MM., nr:436, Lef:40, 7 Ramazan 1273/1 May~s 1857 tarihli ~zvornik Kaza Meclis maz- batas~~ sureti; Belge 1.

71 B.O.A., ~M.M., nr:436, Lef:27, 9 Ramazan 1273/3 May~s 1857 tarihli ~zvornik Kaymakam~~ Meh-

(17)

1857-59 BOSNA HERSEK ~SYANI 481

dir. Benzer ~ekilde Biyelina Kazas~'na ba~l~~ 60 köyün kocaba~~s~~ bir Orto-doks Kilisesi'nde toplanarak, valiye ~ikayetlerini bildirmek üzere içlerinden alt~~ kocaba~~y~~ görevlendirmi~lerdir. Konsolos vekili, Bosna Valisi Mehmed Re~id Pa~a'n~n Recai adl~~ bir Bo~nak ve Basoroviç adl~~ bir Ortodoks tüccar~~ olaylar~~ incelemek üzere görevlendirdi~ini, ancak bu iki ~ahs~n bölgeye gön-derilebilecek en kötü insanlar oldu~unu, Recai Bey'in H~ristiyan dü~man~, Basoroviç'in ise menfaati için her ~eyi yapabilecek bir ki~i oldu~unu iddia etmi~tir. Konsolos vekili bu ki~iler sayesinde H~ristiyanlar'~n sorunlar~n~~ üst makamlara gere~i gibi aktaramad~ldarm~~ iddia ederek, bu ki~ilerin görevleri-ne derhal son verilmesini istemi~tir. O, H~ristiyanlar'~n sorunlar~n~n devletin üst makamlar~ndaki kimseler taraf~ndan yeterince dikkate al~nmad~~~~ için onlar~n isyân etti~ine inanmaktad~r. Konsolos vekili, yukar~da isyâna neden oldu~unu dü~ündü~ü etkenlerin d~~~nda, H~ristiyan halk~~ isyâna te~vik eden odaklar~n kimler oldu~u bilgisini de raporuna yazm~~t~r. Ona göre, halk~~ dev-lete ba~~ kald~rmas~~ için cesaretlendirenler Avusturyal~~ casuslar, Ortodoks ve Katolik papazlard~r. Bunlardan Tevskiç adl~~ Ortodoks Papaz, köy köy dola~a-rak halk~~ isyâna kat~lmalar~~ için te~vik etmi~, ~zvornik'te bulunan Ortodoks piskopos ise H~ristiyanlar~~ isyâna davet etmi~tir".

12 May~s'ta ~zvornik, Tuzla, Biyelina, Maglay, Berçe, Aziziye-i Zil. ve Bala, ve Breçka Kazalar~~ H~ristiyanlar~~ 250 ki~ilik bir silahl~~ grupla, Tuzla Kazas~'n~~ ablukaya alm~~lard~r. ~zvornik Kaymakam~~ Mehmed Nureddin, daha evvel yapt~~~~ gibi isyanc~lar üzerine asker göndermek yerine, isyan~~ na-sihat ve din adamlar~n~~ kullanarak sona erdirmeye çal~~m~~t~r. Hatta asilere kar~~~ oldukça uzla~mac~~ bir tav~r takmm~~, her gruptan 20-30 ki~iyi kabul et-meyi ve sorunlar~n~~ içeren dilekçeler almaya söz vermi~, asilerin istemedi~i müdürlerin de~i~tirilmesi için de merkezden talepte bulunmu~tur. Ancak, isyanc~lar~n uzla~maz tutumu onun çabalar~n~~ bo~a ç~karm~~t~r. O, 12 May~s tarihli raporunda isyan~n d~~~ kayna~~na dikkati çekmi~, ~zvornik Kazas~~ köy-lerinden ileri gelen be~~ alt~~ ki~inin S~rbistan'a gitti~ini ve onlar~n dönü~ü ile isyâmn ba~lad~~~n~, kendi çabalar~~ ile ayaklanman~n üstesinden gelinemeye-ce~ini ve silahl~~ çat~~man~n kaç~n~lmaz olabilegelinemeye-ce~ini ifade etmi~tir".

72 B.0A., ~.M.M., nr:436, Lef:44, 12 May~s 1857 tarihli Bosna'da bulunan Fransa Konsolos vekili

taraf~ndan Fransa'n~n ~stanbul Ba~konsoloslug-~fna gönderilen raporun tercümesi.

73 B.O.A., 1MM., nr:436, Lef:35, 18 Ramazan 1273/12 May~s 1857 tarihli ~zvornik Kaymakam

Meh-med Nureddin Bey, Meclis-i Kebir Azas~~ Haf~z Salih Recai Efendi (Bosna Valisi'nin özel müfetti~i) ve Kolagas~~ Mustafa taraf~ndan gönderilen mü~terek tahrirat; Lef:36, 19 Ramazan 1273/13 May~s 1857 tarihli ~zvornik Kaymakam Mehmed Nureddin Bey ve Bosna tefti~~ memuru Haf~z Salih Recai Bey'in mü~terek tahrirat~.

(18)

Asilerin ~zvornik ve Banaluka'daki tav~rlar~na ve hareketlerine bak~ld~-~~nda, asilerin hareket tarz~~ ~öyledir:

Bir iki gece içinde ani olarak, kalabal~k gruplarla belli ba~l~~ kaza merkezlerinin etraf~n~~ sarma,

Panik havas~n~n olu~mas~~ için kazan~n içinde bulundu~u tehlikeyi oradaki yerel idarecilere bildirme,

Kendilerine kar~~~ bir askeri müdahaleyi önlemek için, devletle bir problemleri olmad~~~, ~ikayetçi olduklar~~ zümrenin yerel idareciler oldu~u-nu belirtme74,

Sözde sorun te~kil eden idarecilerin görevden al~nmas~n~~ isteme, ~ane-i askeriye ve üçleme vergisini ödemeye güçlerinin yetmedi~i için bu vergilerden muafiyet talebi,

Kendilerine verilen cevaplar~n isteklerini kar~~lamakta yetersiz kald~-~~~ bahanesi ile daha üst makamlara zorla kendilerini dinletecekleri tehdidi,

Ana geçit noktalar~n~~ tutmak,

Vur kaç eylemleri ile askeri zayiat~~ art~rmak, Zay~f askeri noktalara sald~r~p imha etmek,

Halk üzerinde bask~~ kurup isyâna te~vik etmek.

Tüm isyanc~~ gruplar~n yukar~daki eylem tarz~n~~ benimsemeleri, onla-r~n tek elden yönetildi~ini aç~kça göstermektedir. Bosna Valisi Mehmed Re-~id Pa~a da ayn~~ kanaattedir".

74 13 Temmuz 1858 tarihli Avusturya'n~n Bosna Konsolosu Rössler'in raporu. Gavranovk, a.g.e.,

s.147. Bu ifadeler taktik bir hamledir. Hat~rlanaca~~~ gibi, ilk S~rp isyan~nda da isyanc~lar hedeflerinin Belgradl~~ Day~lar yani "yerel ~irevliler" oldu~unu ifade etmi~lerdi. Maalesef ilk zamanlarda devlet de bu tuza~a dü~mü~, yerel idarecilerin tasfiyesiyle S~rbistan'daki Osmanl~~ hakimiyeti de fiili olarak sona er-mi~tir. Mesela Kara Yorgi, 1804'te Day~lara Saraybosna'dan gelmesi muhtemel yard~m~~ önlemek için,

"S~rp/u asi de~ildir, fakat day~kr padi~ah~,: bir vezirini katletmi,s olduklar~ndan onun intikamtn~~ almak isterler, asi Belgradldard~r". diyerek, Bosnal~lar' ikna etmi~~ ve Bosna'dan gelecek yard~ma engel olmu~tur. Bak~n~z,

Se-lim Aslanta~, Osmanl~da S~rp ~syanlart. 19. Yüzy~l~n ~afa~~nda Balkanlar, ~stanbul 2007, s.76. Yine Kara Yorgi, di~er S~rp asi ileri gelenlerle Bâb-~~ Ali'nin ve Padi~ah'~n temsilcisi Bekir Pa~a'n~n huzuruna ç~kt~klar~nda, isyan~n Padi~ah'a kar~~~ olmad~~~n~~ "Ya~as~n bizim Sultan, ya~asin Vezir Bekir Pa~a" sloganlanyla göstermeye çal~~m~~t~r. Bak~n~z, Yusuf Hamzao~lu, S~rbistan Türklü~ü, Üsküp 2004, s.207. Yukar~da da görüldü~ü gibi Bosna Hersekli H~ristiyanlar, bire bir S~rp isyan~n~~ taldit etmektedirler. Bu durum aç~kça isyan~n fikir babalar~n~n S~rplar oldu~unu göstermektedir.

75 B.O.A., ~.M.M., nr:436, Lef:16, 3 ~evval 1273/27 May~s 1857 tarihli Bosna Valisi Mehmed Re~id'in

(19)

1857-59 BOSNA HERSEK ISYAN' 483

13 May~s'ta Banaluka Sanca~~~ Kaymakam~~ Adem Bey, Maglayl~lar'dan olu~an bir kalabal~k te~ekkül etti~ini haber alm~~t~r. Kaymakam cesurca bir hareketle derhal onlar~n topland~~~~ bölgeye gitmi~, asilerle görü~mü~~ ve da-~~lmalar~n~~ sa~lam~~t~r". Ancak ayn~~ tarihte bu kez Srebreniçe Kazas~~ H~ris-tiyanlar~mn isyâna dahil oldu~u haberi al~nm~~t~r'.

15 May~s'ta 2.000 ki~ilik bir asi grubu Tuzla Kazasfna be~~ dakika mesafede bulunan Ova denilen yerde toplanm~~lard~r. Bu geli~me kar~~s~nda ~zvornik Kay-makam~~ Mehmed Nureddin, yan~na sancaktaki idareciler, din adamlar~, askeri erkân ve Bosna Valisi'nin özel müfetti~i Haf~z Salih Recai'yi alarak asilerle gö-rü~meye gitmi~tir. Görü~mede asilere neden isyan ettikleri sorulmu~tur. Asiler hareketlerine gerekçe olarak ba~ta iane-i askeriye ve üçleme olmak üzere vergi-lerin a~~rl~~~n~, mültezimvergi-lerin kötü davran~~lar~n~~ göstermi~lerdir. Amaçlar~n~n içlerinden yedi sekiz ki~iyi seçerek do~rudan Istanbul'a göndermek oldu~unu belirtmi~lerdir. Mehmed Nureddin asilere yapt~klar~mn yanl~~~ oldu~una dair uzun bir nasihat çekmi~, ard~ndan her türlü bask~n~n ortadan kald~r~laca~~na dair söz vermi~, her kazadan problemlerini anlatmak üzere be~er ki~inin seçile-rek gönderilmesini ve nihayet herkesin sorun ç~karmadan evlerine dömnelerini istemi~tir. Bunun üzerine ~zvornik'e ba~l~~ alt~~ kazanm reayas~~ içlerinden be~er ki~i seçerek da~~lm~~lar, bu 30 ki~inin ~zvornik'e gelerek, kaza metropolitinin ko-na,~~nda bir toplant~~ yap~lmasma karar verilmi~tir". 17 May~s'ta gerçekle~en top-lant~da temsilciler isteklerini 17 madde halinde yetkili mercilere s~mmu~lard~r. Sunulan lay~hada, isyan etmelerine neden oldu~unu iddia ettikleri aksakl~klar~n büyük ço~unlu~unun; müdürler, zaptiyeler, toprak sahipleri ve mültezimler gibi kimselerin yapt~klar~~ ki~isel hatlardan kaynakland~~~~ görülmü~tür".

Olaylar~n ciddi boyutlara ula~mas~na ra~men, idareciler aras~nda bir fikir birli~i yoktur. Her birim elindeki bilgiye göre isyâna yakla~m~~~ ve ona göre de~erlendirmede bulunmu~tur. Mesela Bosna Valisi Mehmed Re~id Pa~a askeri müdahalenin isyanc~lar taraf~ndan istismar edilerek olaylar~n daha da büyüyece~ini, heyecana kap~lm~~~ kitlelerin sakinle~tirilmesinin önemli oldu~unu, Maglay'da durumun sakinle~ti~ini, di~er yerlerde de ayn~~

76 B.O.A., 1MM., nr:436, Lef:36; Lef:47, varak: 1.

77 B.0A., nr.436, Lef:36.

78 B.O.A., 1MM., nr.436, Lef:37, 22 Ramazan 1273/16 May~s 1857 tarihli ~zvornik Kaymakam~~

Meh-med Nureddin Bey, Meclis-i Kebir Azas~~ Haf~z Salih Recai Efendi (Bosna Valisi'nin özel müfetti~i) ve Kolagas~~ Mustafa taraf~ndan gönderilen mü~terek tahrirat; Lef:54, 9 Haziran 1857 tarihli ~zvornik Met-ropoliti taraf~ndan Ortodoks Patrigi'ne gönderilen mektubun tercümesi.

(20)

çal~~malar~n devam etti~ini belirtmi~tir. Vali, elindeki kuvvetlerin yeterli ol-mad~~~n~, bölgedeki kuvvetlerin ya yedek kuvvetler ya da asker kaçaklar~n-dan müte~ekkil oldu~una dikkat çekmi~, düzenli taburlar~n ise yerlerinden oynat~lmas~n~n güvenlik nedeniyle mümkün olmad~~~n~, öncelikle olaylar~n ara~t~r~lmas~~ için Rumeli Ordusu'ndan Birinci Nizamiye Süvari Alay Kay-makam~~ Re~id Bey ve kâtibi Vehbi Efendi'nin özel görevle Bosna'ya gönde-rilmesini istemi~tir. Ona göre, ayaklanman~n nedeni, onlarca y~ld~r çözül-meden birikmi~~ problemlerdir. Bu problemlerin kaynaklar~~ ara~t~r~lmal~~ ve isyân sakinle~tikten sonra ~slahat çal~~malar~na ba~lanmal~d~rs°. Valinin dü-~üncelerinin tersine, ~zvornik Sancak Meclisi yapt~~~~ toplant~da idari olarak yap~lan çal~~malarla isyân~n yat~~mayaca~~~ karar~na vararak, sanca~a çok acil asker gönderilmesini istemi~tirs'.

Bosna Meclis-i Kebiri, 10 Haziran 1857 tarihli toplant~s~nda eyalette meydana gelen olaylar~~ tüm teferruat~~ ile de~erlendirmi~tir. Meclis, a~a~~da belirtilen dört temel hususta oldukça önemli tespitlerde bulunmu~~ ve istek-lerini merkeze bildirmi~tir82.

Olaylar~n nedenleri çe~itli kademelerdeki kamu görevlilerinin ki~isel hatalar~ndan kaynaklanm~~t~r. Sorunun ortadan kald~r~labilmesi için me-murlar hata yapt~klar~nda, sadece onlar~~ azletmek yeterli olmamaktad~r. Bu nedenle memurlar hatalar~~ kar~~l~~~nda cezaland~r~labilmelidirler.

Asi temsilcilerinin istedi~i gibi üçlemenin kald~r~lmas~~ söz konusu olamaz. Böyle bir durumda Müslümanlar kendilerini haks~zl~~a u~ram~~~ hissedeceklerdir. Ayr~ca H~ristiyan nüfus kar~~s~nda az~nl~kta bulunan Müs-lümanlar~~ incitmek bölgede daha büyük problemlerin meydana gelmesine neden olabilecektir. Her ~eyden evvel bir Müslüman-H~ristiyan çat~~mas~~ gündeme gelebilir. Bu nedenle halk~~ tahrik eden kimselerin tutuklanmalar~~ için izin verilmelidir.

~syân~n Banaluka ve Bihke Sancaklar~'na da s~ çrama ihtimali vard~ r. Bu nedenle asker say~s~~ derhal art~r~lmal~d~r.

80 B.O.A., ~.M.M., nr:436, Lef:15, 25 Ramazan 1273/19 May~s 1857 tarihli Bosna Valisi Mehmed Re~id'in tahrirat~.

81 B.O.A., ~.M.M., nr:436, Lef:38, 29 Ramazan 1273/17 May~s 1857 tarihli ~zvornik Sancak Meclisi

mazbatas~.

82 B.O.A., ~M.M., nr:436, Lef:25, 17 ~evval 1273/10 Haziran 1857 tarihli Bosna Meclis-i Kebir

(21)

1857-59 BOSNA HERSEK ISYAN' 485

4- ~syan~n d~~~ kaynaklar~~ ortadan kald~r~lmal~d~r. özellikle S~rbistan'~n, halk~~ isyâna te~vik etmek için gerçekle~tirdi~i yay~nlar oldukça tehlikelidir. Bu yay~nlar~n Bosna'ya girmesine engel olunmal~d~r.

Bosna Valisi, 30 Haziran 1857 tarihli raporunda, isyân~n büyük ölçüde bast~r~ld~~~m belirtmi~tir. Böylece Haziran sonuna gelindi~inde yerel me-murlar~n çabas~yla isyan te~ebbüsü kan dökülmeden bast~r~lm~~t~r. Ancak, isyân~n ~zvornik'te ba~lamas~~ tesadüf de~ildir. Zira isyanc~lar önce Banalu-ka ve Bihke'de isyan ç~Banalu-karmak istemi~ler, faBanalu-kat oralarda birer tabur asker oldu~undan isyân askeri aç~dan zay~f olan ~zvornik'te patlak vermi~tir. Bu nedenle vali bölgede tesis edilen huzurun devam~~ için iki üç tabur askerin acilen Bosna'ya gönderilmesini istemi~tir.

Temmuz ba~lar~nda asilerin ~ikayetlerini görü~mek üzere ola~anüstü bir geçici mahkeme tesis edilmi~tir. Asi temsilcilerinden olu~an 50 ki~ilik bir grup da davac~~ olarak bu mahkemeye kat~lm~~t~r. Asiler, çiftlik sisteminin ilga edilmesini ve Müslümanlar~n elindeki silahlar~n toplanmas~n~~ istemi~lerdir". Bu son derece zekice bir istektir. Zira bu istek, tarih boyunca Müslümanla-r~~ ya~ad~klaMüslümanla-r~~ bölgelerden ar~nd~rman~n temelini olu~mu~tur. Müslümanlar silahs~zland~r~lm~~lar, halbuki kar~~s~nda yer alan kuvvetler her durumda is-tedikleri kadar silah bulabilmi~lerdir. Son Bosna Sava~~'nda da durum de~i~-memi~tir. Sözde, sava~an taraflar~n tamam~na ambargo uygulanm~~, ancak Bo~nak'lar içecek su bulamazken S~rplar ve H~rvatlar istedikleri kadar silah bulabilmi~lerdir. Sava~~ onbinlerce Bo~na~~n katledilmesiyle sonuçlanm~~t~r. ~~te bu süreç Bosna'da 1857'lerde ba~lat~lmak istenmi~tir. H~ristiyan temsilci-lerin istekleri onlar~n nihai hedeftemsilci-lerini aç~kça ele vermi~tir.

isyân~n sona erdirilmesine dair eyalet idaresi taraf~ndan yap~lan çal~~-malar tüm h~z~yla sürerken, yabanc~~ misyon ~efleri de yava~~ yava~~ mesele-ye dahil olmaya ba~lam~~lard~r. Fransa Konsolosu'nun asilerin avukatl~~~na soyunmas~n~n ard~ndan, Avusturya Elçisi de, "Bosna'da durumun dü.zelmemesi halinde H~ristiyanlann kendi memleketine iltica edece~ini" iddia ederek, asiler lehi-ne arabuluculuk yapmaya kalk~~m~~t~r. Elçi, asi isteklerinin kabul edilmesi için Istanbul'un, Bosna Valisi'ne bask~~ yapmas~n~~ istemi~tir'. Bu tavra ~ngi-

" B.O.A., ~.M.M., nr:436, Lef:19; Saddret-Mektübi, Meclis-t Ma' EvniJci, nr:91/11.

" B.O.A., 1MM., nr:436, Lef:59; Lef:24, 6 Zilhicce 1273/28 Temmuz 1857 tarihli Meclis-i Kebir mazbatas~; Saddret-Mektübi, Meclis-i Völd Er~ngt, nr:91/11.

85 B.O.A., ~.M.M., nr:436, Lef:52, 4 A~ustos 1857 tarihli Avusturya Seflri taraf~ndan Mösyö Mayre'ye

(22)

liz Konsolusu da kat~lm~~t~r. O da ~stanbul'a gönderdi~i raporda, Bosna'da H~ristiyanlar~n durumlar~n~n düzeltilmesi için merkezin gerekli ad~mlar~~ at-mas~n~~ talep etmi~tir86.

1857 Eylül'ünde bölgede geli~en olaylar~~ de~erlendiren Meclis-i Vala, geli~melerin fazla büyümeden sona erdirilmesinden dolay~~ memnuniyeti-ni dile getirmi~tir. Ayr~ca bölgedeki ~slahatlar~n gerçekle~tirilebilmesi için Bosna Valisi'nin talep etti~i üç tabur askerin bölgeye gönderilmesini uygun bulmu~tur87. Fakat konuyu görü~mek üzere daha sonra toplanan Meclis-i Mahsus, bu askerlere gerek olmad~~~na karar vermi~tir.

2- Banaluka Sanca~~'nda Meydana Gelen Olaylar

Banaluka Sanca~~'nda H~ristiyan halk~n isyamna dair ilk haberler 12 May~s 1857'de al~nm~~t~r. Banaluka Sanca~~~ H~ristiyanlar~~ da iâne-i askeriye ve üçleme vergisinin fazlal~~~ndan ~ikayetle isyân etmi~lerdir89.

9 Haziran'da al~nan bilgiye göre, May~s sonlar~nda Banaluka köylerin-den Zinçine sakinleri, mültezimleri Hac~~ Süleyman'dan bask~~ gördükleri gerekçesi ile 60-70 ki~ilik bir grupla Brod'daki Avusturya s~n~r~na gelmi~ler ve Avusturya'dan iltica talebinde bulunmu~lard~r. Bu s~rada olay~~ haber alan Derbend Kaza Müdürü Re~id Bey bölgeye gelmi~, nazik tav~rlar~~ ile köylü-leri etkilemi~, köylülerle konu~arak geri dönmeköylü-lerini sa~lam~~~ ve böylece bölgedeki ilk huzursuzluk bu ~ekilde bertaraf edilmi~tir90. Banaluka'daki ayaklanman~n fazla büyümeden sona ermesinde, orada bir tabur nizamiye askerinin varl~~~~ etkili olmu~tur91.

3-Hersek Sanca~~'nda Meydana Gelen Olaylar

Hersek'in kritik öneminin fark~nda olan eyalet idaresi, daha ~zvornik isyan~~ s~ras~nda bölgedeki geli~meleri kontrol alt~na alabilmek ve sorunlar~~ ara~t~rmak üzere geçici bir meclis (Meclis-i Muvakkat) kurmu~tur. Meclis, çal~~malar~na 7 Eylül 1857'de ba~lam~~t~r. Fakat meclis daha kurulur kurul-maz, bölgedeki Rus Konsolosu, Meclis Ba~kan~~ Agah Efendi hakk~ndaki ho~nutsuzlu~unu içeren bir raporu ~stanbul'a göndermi~tir. Konsolos, Agâh

96 B.O.A., ~M.M., nr:436, Lef:51, tarihsiz ~ngiltere Sefiri taraf~ndan Sefaret tercüman~~ Mösyö

Moro'ya gönderilen talimat tercilmesi. 87 B.O.A.,

~.M.M., nr:436, Lef:1, 30 Muharrem 1274/20 Eylül 1857 tarihli Meclis-i Vâlâ mazbatas~.

88 B.O.A., ~.M.M., nr:436, 6 Safer 1274/26 Eylül 1857 tarihli arz tezkiresi.

89 B.O.A., ~M.M., nr:436, Lef:35.

9° B.O.A., ~M.M., nr:436, Lef:47.

(23)

1857-59 BOSNA HERSEK ~SYANI 487

Efendi'nin olaylar~~ ara~t~rmak yerine, bizzat problemlere konu olan ~ah~slar-la i~birli~i içine girerek, H~ristiyan halk aleyhine faaliyetlere giri~ti~ini iddia etmi~tir92. Fakat daha sonra bölgede ç~kan isyân s~ras~nda en fazla yararl~k gösteren idarecilerden biri Agâh Efendi olacakt~r. Do~al olarak böyle i~e yarar bir memurun bölgede bulunmas~~ Rus Konsolosunu fazlas~yla rahats~z etmi~tir.

Hersek'teki isyan haz~rl~klanyla ilgili ilk haber, 8 Aral~k 1857'de Ru-meli Ordu Komutan~~ ~smail Hakk~~ Pa~a taraf~ndan merkeze gönderilmi~-tir. Pa~a raporunda; k~~~ ortas~na rastlayan "Savin Dan" denilen günde Kara-da~~ ve S~rplar~n kendi s~n~rlar~ndaki Bosna topraklar~na büyük bir sald~r~~ ba~latmak üzere karar ald~klar~n~~ belirtmi~tir. Ancak o, böyle bir sald~r~y~~ pek mümkün görmemi~tir. Bununla birlikte, Karada~l~lar'~n zaman zaman Hersek'e yönelik sald~r~lar~n~~ göz önüne alm~~~ ve Bosna Hersek bölge ko-mutan~~ Ferik Salih Pa~a'y~~ gizlice uyarm~~t~r. Pa~a, Istanbul'un da bölgedeki Müslümanlara gizli bir irade göndererek, güvenilir Müslüman ileri gelen-lerin örgütlenmesini ve herhangi bir sald~r~~ halinde topraklar~n korunmas~~ için topyekûn harekete geçilmesini istemi~tir93.

~smail Pa~a'n~n raporunun ard~ndan, isyânla ilgili bilgi ak~~~~ çok h~zl~~ ve ayr~nt~l~~ bir biçimde gelmeye ba~lam~~t~r. 11 Aral~k'ta, Derbenak ve Piva civar~nda baz~~ isyanc~lar~n Piva Müdür Vekili Hamid A~a'mn o~lu, dama-d~, be~~ korumas~~ ve 11 askeri öldürüp kaçt~klar~~ haberi al~nm~~t~r. Olaylar kar~~s~nda yerel idarenin tepkisi çok h~zl~~ olmu~, nahiyenin ba~l~~ bulundu~u Gaçka'dan isyanc~lar üzerine derhal bir kuvvet gönderilmi~tir94.

11 Aral~k'ta benzer bir sald~r~~ haberi de Trebin'den gelmi~tir. Trebin'e ba~l~~ ~uma Nahiyesi'nde bulunan manast~r Zupçeli Lofa'ya ba~l~~ 200 e~kiya taraf~ndan ele geçirilmi~tir. Isyanc~lar ilerleyerek Trebin Kalesi'ne yar~m saat mesafede Drazin Köyü'ne gelmi~ler, bölgede köylülerle ç~kan çat~~ma sonucu üç köylü ölmü~, alt~s~~ yaralanm~~t~r. Çat~~mada üç de e~kiya öldü-rülmü~tür. Faaliyetlerini art~ran asiler bu kez 1.000 ki~ilik bir grupla Benan

92 B.O.A., 1MM., nr:436, Lef:53, 7 Ekim 1857 tarihli Rusya'n~n Bosna Konsolosu taraf~ndan

gönde-rilen rapor özetinin tercümesi.

93 B.O.A., ~.M.M., nr:476, Lef:4, 20 Rebiülahir 1274/8 Aral~k 1857 tarihli Rumeli Ordusu Komutan~~

Ismail Pa~a'n~n tahrirat sureti; Belge 2.

94 B.O.A., 1MM., nr:476, Lef:24, 23 Rebiülahir 1274/11 Aral~k 1857 tarihli Gaçka Kaza Meclisi

mazbatas~; Lef:26, 23 Rebitilahir 1274/11 Aral~k 1857 tarihli Gaçka Kaza Meclisi mazbata sureti; Lef:23,

24 Rebiülahir 1274/12 Aral~k 1857 tarihli Gaçka Kaza Meclisi mazbatas~; Osmanl~-Karada~~ Muluirebdt:

(24)

Nahiyesi'ne sald~rm~~t~r. Ard~ndan Grahoval~~ Antor 400 ki~ilik bir isyanc~~ grupla Karada~~ =m~~ geçerek Zupçe Nahiyesi'ne yönelmi~tir".

Yine 1 1 Aral~k tarihli bilgilere göre, 500 ki~iyi a~k~n Karada~h bir ba~-ka grup Derbenak bölgesindeki s~n~rdan içeri girmi~~ ve askeri mevzilere sal-d~rm~~t~r98.

Ayn~~ gün bu kez S~rbistan'da tefti~~ göreviyle bulunan Kaymakam Mustafa Edib Bey'den ba~ka bir rapor merkeze ula~m~~t~r. Rapora göre, 1 Aral~k'ta S~rbistan'~n Bosna s~n~r~nda yer alan Bolukça kocaba~~s~n~n evinde 1 2.000 deste fi~ek, 300 tüfek ve 700 ta~~ (misket) ele geçirilmi~ti'''. Olaylar-dan cesaret alan Gradacac'~n H~ristiyan halk~~ da silahlanm~~lar ve çiftlik sahiplerine ait üçleme hisselerini vermemi~ler, dahas~~ "Birkaç gün içinde ne olaca~~n~~ göreceksiniz" tarz~nda sözlerle Müslümanlar~~ aç~kça tehdit etmeye ba~lam~~lard~r98.

Geli~melere ad~n~~ koyan Hersek Mutasarr~f~~ Vas~f Pa~a ve Hersek Sancak Meclisi olmu~tur. Pa~a ve meclis üyeleri geli~meleri "i9t2n" olarak niteleyerek, Derbenak ve Piva Nahiyeleri'ni isyan bölgesi olarak ilan etmi ~-lerdir. Vas~f Pa~a kendisine ula~an Gaçka Meclis raporu üzerine, hemen 1 1 Aral~k gecesi Mostar'da bulunan askeri birlikleri denetlemi~tir. Ard~n-dan olaylar~n boyutunu anlayabilmek için özel görevli adamlar~~ çat~~ma bölgelerine göndermi~tir. Pa~a ve meclis üyeleri, isyâmn Hersek'in di~er bölgeleri ve Bosna'ya s~çramas~n~~ önlemek amac~yla, ellerindeki kuvvetle-re ek olarak Saraybosna'dan bir tabur asker istemi~lerdir. Pa~a'n~n iste~i Saraybosna'daki yetkililer taraf~ndan uygun bulunmu~~ ve izin verilmesi için derhal Istanbul'a yaz~lm~~t~r").

" B.O.A., nr:476, Lef:25, 1274/Muhtemelen Aral~k 1857 tarihli Trebin Kaza Meclisi mazba- tas~~ sureti; Os~nards-Karadag Muhdrebatt Tarihçesi, varak: 12a.

96 B.O.A., nr:476, Lef:31, 23 Rebiülahir 1274/11 Aral~k 1857 tarihli Yüzba~~~ Yakub Aga'mn tahrirat sureti; Osmanh-Karada€ Mukirebilt~~ Tarikesi, varak: 12b.

97 B.O.A.,

nr:476, Lef:29, 23 Rebit~lahir 1274/11 Aral~k 1857 tarihli Kaymakam Mustafa Edib Bey'in tahrirat sureti.

98 B.O.A., nr:476, Lef:32, Tarihsiz Yüzba~~~ Yakub Aga'n~n tahrirat~.

99 B.O.A., nr:476, Lef:13, 14 24 Rebiülahir 1274/12 Aral~k 1857 tarihli Hersek Mutasarr~f~~

Vas~f Pa~a'n~n tahrirat suretleri; Lef:15, 16, 25 Rebiülahir 1274/13 Aral~k 1857 tarihli Hersek Mutasarr~fi Vas~f Pa~a'n~n tahrirat suretleri; Lef:21, 25 Rebiülahir 1274/13 Aral~k 1857 tarihli Hersek Sancag~~

Mec-lis mazbatas~; Lef:20, 25 Rebiülahir 1274/13 Aral~k 1857 tarihli Hersek Sancag~~ MecMec-lis mazbatas~~ sureti. nr:476, Lef:8, 27 Rebiülahir 1274/15 Aral~k 1857 tarihli Bosna Valisi Mehmed

Re-~id ve Salih Pa~a taraf~ndan Hersek Mutasarr~fina yaz~lar~~ mü~terek tahrirat sureti; Lef:10, 27 Rebiülahir

1274/15 Aral~k 1857 tarihli Bosna Valisi Mehmed Re~id ve Salih Pa~a'n~n mü~terek tahrirat sureti; Lef:9, 28 Rebiülahir 1274/16 Aral~k 1857 tarihli Bosna Valisi Mehmed Re~id'in tahrirat~.

(25)

1857-59 BOSNA HERSEK ~SYÂNI 489 Bosna Eyalet Komutan~~ Salih Pa~a, 15 Aral~k'ta Derbenak ~syam'n~n ~zvornik Sanca~-~'nda bulunan H~ristiyanlar~~ cesaretlendirdi~ini ve yöre re-ayas~mn k~p~rdanma içine girdi~ini belirtmi~tir. Ona göre, halk bu cesareti S~rbistan'da ya~ayan soyda~lar~ndan almaktad~rl°1.

Bosna Valisi'nin 21 Aral~k'ta merkeze gönderdi~i rapora göre, isyân yay~lmaya ba~lam~~t~r. Karada~hlar'~n k~~k~rtmas~~ sonucu, Grahova, Benan ve Zupçe Nahiyeleri de isyana dahil olmu~tur. Do~rudan Karada~'a ba~l~~ isyanc~lar ise Kola~in-i Bala'ya sald~rarak külliyetli miktarda koyun ve s~~~-r~~ gasp etmi~ler, olaylar s~ras~nda Müslümanlardan yaralananlar olmu~tur. Son olaylar kar~~s~nda valinin isyân ilk duyuldu~undaki heyecanl~~ tavr~ndan vazgeçti~i ve daha so~ukkanl~~ bir tutum içine girdi~i görülmektedir. Vali yapt~~~~ de~erlendirmede isyâmn hafife al~nmamas~~ gerekti~ini belirtmi~~ ve Gaçka Bölgesi'nde 40.000 eli silah tutan H~ristiyan oldu~unu, daha önceki arzlar~nda istedi~i bir taburun isyan~~ bast~rmaya yetmeyece~ini ifade etmi~; ayaklanmamn tüm eyalete yay~lmas~n~~ önlemek için Dersaadet Ordusu'ndan en az bir alay askerin vakit kaybedilmeden gönderilmesini istemi~tirm.

21 Aral~k tarihli ba~ka bir istihbarata göre, Karada~~ Ladikas~m 9.000 asker toplay~p bu askerlerle Bosna'ya büyük bir sald~r~~ ba~latma haz~rl~~~~ içine girmi~tir. Ladika, emrindeki birlikleri üçe bölüp, Trebin, Grahova ve Gaçka'ya sald~rmak için plan yapm~~t~r. Askeri harekâta ilave olarak, Zup-çe Nahiyesi Voyvodas~~ Luka ve kendi özel muhaf~zlar~n~n Hersek'te hal-k~~ isyâna te~vik için propaganda yapmas~~ kararla~t~r~lm~~t~r. 26 Aral~k'ta, Luka kendisine tevdi edilen görevi yerine getirmek amac~yla, halk~~ ~uma Manast~r~'na toplayarak isyâna zorlam~~t~r'".

Asilerin özellikle Gaçka'da faaliyetlerini yo~unla~t~rmalar~~ üzerine, 26 Aral~k'ta Gaçka Kaza Meclisi'nden çok acil yard~m ça~r~s~~ al~nm~~t~r. Hersek'e ula~an bilgiye göre, durum çok kritiktir ve istenilen askeri yard~m bölgeye ula~mad~~~~ için asiler etkinliklerini art~rm~~lar, halk büyük bir en-

10' B.0A., ~.M.M., nr:476, Lef:28.

102 B.0.A., nr:476, Lef:12, 4 Cemaziyelevvel 1274/21 Aral~k 1857 tarihli Bosna Valisi Meh-

med Re~id'in tahrirat~.

103 Ladika veya Vladika, Karadag'~~ idare eden piskopos yöneticilere verilen add~r. Karada~~

idareci-leri ülkeidareci-lerinde en yüksek dini ve siyasi makamd~. Dini kimlikidareci-lerinden dolay~~ evlenerniyorlard~. Yönetim amcadan yegene geçen bir sistem üzerine kuruluydu. 1851'de Danilo tahta geçince dini ve siyasi otoriteyi birbirinden ay~rarak, dini kimli~ini reddetmi~, kendini prens ilan ederek bu sisteme bir son vermi~ti.

1°4 B.O.A., ~.M.M., nr:476, Lef:18, 9 Cemaziyelevvel 1274/26 Aral~k 1857 tarihli Hersek Sancag~~

Referanslar

Benzer Belgeler

1 – Tur programında ki oteller tahmini otel listesidir. Bölge müsaitliğine göre aynı standartlarda başka otellerde kalınabilir. Kesin otel bilgisini turdan 48 saat

50-70 micron thick electrostatic powder paint aluminium injection housing, aluminum

İzmir İtalyan Ticaret ve Sanayi Odası, FOTEG İSTANBUL Gıda İşleme Teknolojileri Uluslararası İhtisas Fuarı için bir İtalyan ziyaretçi heyeti düzenleyecektir.. 2 yılda

İlâveten, yasa koyucu Bosna Hersek Anayasa Mahkemesi hâkimlerini seçme konusunda en çok yetkiye sahip olan makamdır ve yasa koyucunun Bosna Hersek Anayasa Mahkemesinin işinin

Diğer taraftan, Bosna Hersek Dış Ticaret ve Ekonomik İlişkiler Bakanlığı kaynaklarına göre, Bosna Hersek’te teknik düzenlemeler kapsamında mevzuatta

1577’de Avusturya kralına yazılan bir nâme-i hümayunda, 1 Klis beyinin gönderdiği bir mektuba göre, Kotor nahiyesinde kale hizmetinde iken Zadra ve Şubin/Şubik

Tarihî vesikalarda yer alan bilgilere göre; Saraybosna’da kurulan bu tekkeler dışında Mostar, Belgradcık, Belgrad, Üsküp, Niş, Manastır gibi şehirlerde de

278 Dolayısıyla tefsiri yapılan ayette belirsiz durumda olan yani kendisinden neyin kast edildiği anlaşılamayan konu, Şâri tarafından Kur’an’ın başka