• Sonuç bulunamadı

Müzik Ders Kitaplarındaki Şarkı Sözlerinin, Öğretim Programının Hedeflediği Kazanımları Gerçekleştirebilme Yeterliliğine ilişkin Öğretmen Görüşleri (Ankara İli, Çankaya İlçesi Örneği)

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Müzik Ders Kitaplarındaki Şarkı Sözlerinin, Öğretim Programının Hedeflediği Kazanımları Gerçekleştirebilme Yeterliliğine ilişkin Öğretmen Görüşleri (Ankara İli, Çankaya İlçesi Örneği)"

Copied!
94
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

MÜZĠK DERS KĠTAPLARINDAKĠ ġARKI SÖZLERĠNĠN, ÖĞRETĠM PROGRAMININ HEDEFLEDĠĞĠ KAZANIMLARI GERÇEKLEġTĠREBĠLME

YETERLĠLĠĞĠNE ĠLĠġKĠN ÖĞRETMEN GÖRÜġLERĠ (Ankara Ġli, Çankaya Ġlçesi Örneği)

ĠLAY BĠLGE DENKTAġ

YÜKSEK LĠSANS TEZĠ

GÜZEL SANATLAR EĞĠTĠMĠ ANABĠLĠM DALI

GAZĠ ÜNĠVERSĠTESĠ EĞĠTĠM BĠLĠMLERĠ ENSTĠTÜSÜ

ANKARA Nisan 2015

(2)

i

TELĠF HAKKI ve TEZ FOTOKOPĠ ĠZĠN FORMU

Bu tezin tüm hakları saklıdır. Kaynak göstermek koĢuluyla tezin teslim tarihinden itibaren tezden fotokopi çekilebilir.

YAZARIN Adı: Ġlay Bilge Soyadı: DENKTAġ

Bölümü: Müzik Öğretmenliği Ġmza:

Teslim tarihi: 20.04.2015

TEZĠN

Türkçe Adı: Müzik Ders Kitaplarının, Öğretim Programının Hedeflediği Kazanımları GerçekleĢtirebilme Yeterliliğine ĠliĢkin Öğretmen GörüĢleri

Ġngilizce Adı: The Teachers‟ Views On The Profıcıency Of The Course Books For Music In Achieving The Acquisition Targeted By The Curriculum

(3)

ii

ETĠK ĠLKELERE UYGUNLUK BEYANI

Tez yazma sürecinde bilimsel ve etik ilkelere uyduğumu, yaralandığım tüm kaynakları kaynak gösterme ilkelerine uygun olarak kaynakçada belirttiğimi ve bu bölümler dıĢındaki tüm ifadelerin Ģahsıma ait olduğunu beyan ederim.

Yazar Adı Soyadı: Ġlay Bilge DenktaĢ Ġmza:

(4)

iii

JÜRĠ ONAY SAYFASI

Ġlay Bilge DENKTAġ tarafından hazırlanan “Müzik Ders Kitaplarının, Öğretim Programının Hedeflediği Kazanımları GerçekleĢtirebilme Yeterliliğine ĠliĢkin Öğretmen GörüĢleri” adlı tez çalıĢması aĢağıdaki jüri tarafından oy birliği ile Gazi Üniversitesi Güzzel Sanatlar Eğitimi Anabilim Dalı, Müzik Öğretmenliği Bilim Dalı‟nda Yüksek Lisans Tezi olarak kabul edilmiĢtir.

DanıĢman: Yrd. Doç. Dr. Salih Aydoğan ...

Güzel Sanatlar Eğitimi Anabilim Dalı, Müzik Öğretmenliği Bilim Dalı Gazi Üniversitesi

BaĢkan: Prof. Dr. Nezihe ġentürk ...….………

Güzel Sanatlar Eğitimi Anabilim Dalı, Müzik Öğretmenliği Bilim Dalı Gazi Üniversitesi

Üye: Yrd. Doç. Dr. Mehmet ġeren ...……… Eğitim Bilimleri Bölümü, Eğitim Yönetimi,TeftiĢi,Planlaması ve Ekonomisi

Anabilim Dalı Gazi Üniversitesi

Bu tezin Güzel Sanatlar Eğitimi Anabilim Dalı, Müzik Öğretmenliği Bilim Dalı‟nda Yüksek Lisans tezi olması için Ģartları yerine getirdiğini onaylıyorum.

Prof. Dr. Servet KARABAĞ ………

(5)

iv

(6)

v

TEġEKKÜR

AraĢtırmanın oluĢturulma süreci boyunca bana destek olan, daima fikirleriyle beni aydınlatan, eğitimciliğine sonsuz saygı duyduğum danıĢmanım Yrd. Doç. Salih Aydoğan‟a,

AraĢtırmanın yönteminde bana yol gösteren, son derece duyarlı bir Ģekilde yardımcı olan Doç. Dr. Kasım Karaman ve Doç. Dr. Alparslan Göze‟ye,

AraĢtırma sürecinde araĢtırmayla ilgili yardımını esirgemeyen; bilgisiyle, donanımıyla beni aydınlatan arkadaĢım ve hocam ArĢ. Gör. Emine Yavuz‟a,

Uygulama sürecinde bana destek olan Müzed Yönetici ve Üyelerine,

DüĢüncelerine sonsuz saygı duyduğum, fikirleriyle bakıĢ açımı değiĢtiren, her zaman yanımda olan, beni her konuda destekleyen can dostlarım Ġdil Acim ve M.Burak PektaĢ‟a,

Akademik birikimiyle daima bana yol gösteren, destekleyen ve aydınlatan, babam Mustafa DenktaĢ‟a,

Eğitimciliğine hayran olduğum, yönlendirmelerinden her zaman yararlandığım annem Nurcan DenktaĢ‟a,

Ve hayattaki en iyi arkadaĢlarım olan kardeĢlerim; NakıĢ Selcen DenktaĢ ve Gökalp Yiğit DenktaĢ‟a tez yazım sürecindeki desteklerinden ötürü teĢekkürü borç bilirim.

(7)

vi

MÜZĠK DERS KĠTAPLARINDAKĠ ġARKI SÖZLERĠNĠN, ÖĞRETĠM PROGRAMININ HEDEFLEDĠĞĠ KAZANIMLARI GERÇEKLEġTĠREBĠLME

YETERLĠLĠĞĠNE ĠLĠġKĠN ÖĞRETMEN GÖRÜġLERĠ

Yüksek Lisans Tezi

Ġlay Bilge DenktaĢ

GAZĠ ÜNĠVERSĠTESĠ

EĞĠTĠM BĠLĠMLERĠ ENSTĠTÜSÜ

Nisan, 2015

ÖZ

Bu araĢtırma; okul kitaplarında bulunan Ģarkı sözlerinin, öğretim programının hedeflediği kazanımları gerçekleĢtirebilmedeki yeterliliğinin, öğretmen görüĢleri ıĢığında aydınlatılması amacıyla yapılmıĢtır.

Bu araĢtırma, nitel araĢtırma özelliği gösterdiği için yarı yapılandırılmıĢ görüĢme formu kullanılmıĢtır. Ayrıca, var olan bir durumun özetlenmesi amaçlandığı için genel tarama modeli kullanılmıĢtır.

Bu araĢtırmanın çalıĢma grubunu, Ankara-Çankaya‟da görev yapmakta olan 20 öğretmen oluĢturmaktadır. AraĢtırma, 2013-2014 Eğitim-Öğretim yılında kullanılan MEB ders kitapları ile sınırlıdır. AraĢtırmanın çalıĢma grubu, uygun örnekleme yöntemi esas alınarak oluĢturulmuĢtur.

(8)

vii

Öğretmenlerin bilgisi ve izni ile, görüĢmeler, ses kayıt cihazıyla kaydedilmiĢtir. Öğretmenlerle yapılan görüĢmelerden elde edilen ses kayıtlarının kağıda aktarılmasıyla içerik analizi yapılmıĢtır.

AraĢtırma sonucundaki veriler, sonuç, tartıĢma ve öneriler yorumlanmıĢtır.

Anahtar Kelimeler: Eğitim, Müzik Eğitimi, Müzik Ders Kitapları, Okul ġarkıları, Çocuk ġarkıları, ġarkı Sözleri Sayfa Adedi: 93

(9)

viii

THE TEACHERS’ VĠEWS ON THE PROFICIENCY OF THE COURSE BOOKS FOR MUSIC IN ACHIEVING THE ACQUISITION TARGETED BY THE

CURRICULUM

Master Thesis

Ġlay Bilge DenktaĢ

GAZĠ UNIVERSITY

EDUCATION SCIENCES INSTITUTE

April 2015

ABSTRACT

This study aims at researching the proficiency of school lyrics in achieving the acquisition targeted by the curriculum under the light of teachers‟ views.

This research displays a characteristic of qualitative study because half-configurated meeting form has been used. Since the current situation is intended to be summarized, general scanning model has been utilized for the study.

The study group of this research consists of 20 teachers working at Cankaya, a town of Ankara. The research is limited with the course books of Ministry of National Education published for 2013-2014 academic year. The study group has been formed based on a suitable sampling method.

(10)

ix

The meetings made with the teachers have been recorded with their permission. These records have been decoded, and the content analysis of them has been implemented.

The findings obtained from the research will be presented at the conclusion and discussion chapter.

Key Words: Education, Education of Music, Books of Music Lesson, School Songs, Child Songs, Lyrics of the songs

Page Number: 93

(11)

x

TABLOLAR LĠSTESĠ

Tablo 1: DuyuĢsal Kazanım...13 Tablo 2: BiliĢsel Kazanım...14 Tablo 3: Psiko-Motor (DeviniĢsel) Kazanım...15

(12)

xi ĠÇĠNDEKĠLER BÖLÜM I ... 1 GĠRĠġ ... 1 Eğitim ... 1 Sanat Eğitimi ... 2 Müzik Eğitimi ... 4

Genel Müzik Eğitimi ... 5

Özengen (Amatör) Müzik Eğitimi ... 5

Mesleki Müzik Eğitimi ... 6

GeçmiĢten Günümüze Türkiye’de Müzik Eğitimi ... 6

Müzik Dersi Öğretim Programı Hakkında ... 8

Müzik Öğretim Programının Temel Yapısı (1-8. Sınıflar)... 10

Genel Amaçlar ... 10

Temel Beceriler ve Değerler ... 11

Öğrenme Alanları ... 12

Kazanımlar ... 12

Çocuk ġarkıları ve Müzik Eğitimindeki Önemi ... 16

Okul Müzik Eğitiminde Kullanılan Çocuk Müziği Türleri ... 17

Çocuk ġarkılarında Söz Ögesi ... 22

Cumhuriyetten Günümüze ġarkı Sözlerinin Konu Olarak Dağılımı ... 23

Problem Durumu ... 32 Problem Cümlesi ... 32 AraĢtırmanın Amacı ... 33 Alt Problemler ... 33 AraĢtırmanın Önemi ... 33 Sınırlılıklar... 34 Tanımlar ... 34

(13)

xii Ġlgili AraĢtırmalar ... 35 BÖLÜM II ... 38 YÖNTEM... 38 AraĢtırmanın Modeli ... 38 ÇalıĢma Grubu ... 39

Veri Toplama Aracı ... 39

Verilerin Toplanması ... 39

Verilerin Çözümlenmesi ve Yorumlanması... 40

BÖLÜM III ... 40

BULGULAR VE YORUMLAR ... 40

BiliĢsel Alt Probleme ĠliĢkin Bulgular ... 41

DuyuĢsal Alt Probleme ĠliĢkin Bulgular ... 43

Psikomotor(DeviniĢsel) Alt Probleme ĠliĢkin Bulgular ... 46

Ünite Konularının ġarkı Sözleriyle Olan ĠliĢkisine Ait Alt Probleme ĠliĢkin Bulgular ... 49

ġarkı Sözlerinin Edebi Boyutuna Ait Alt Probleme ĠliĢkin Bulgular ... 51

ġarkı Sözlerinin AnlaĢılabilirliğine Ait Alt Probleme ĠliĢkin Bulgular ... 53

Sosyo-Ekonomik Durum ve Algıya Ait Alt Probleme ĠliĢkin Bulgular ... 55

ġarkı Sözlerinin Dil GeliĢimine Olan Etkisine Ait Alt Probleme ĠliĢkin Bulgular .. 59

Belirli Gün ve Haftaların, ġarkı Sözlerinde ĠĢlenme Yoğunluğuna Ait Alt Probleme ĠliĢkin Bulgular... 62

BÖLÜM IV ... 74

SONUÇ, TARTIġMA ve ÖNERĠLER ... 74

Sonuç ve TartıĢma... 74

Öneriler ... 75

KAYNAKÇA ... 77

(14)

1

BÖLÜM I

GĠRĠġ

Eğitim

Eğitim, insanın doğumuyla baĢlayan, yaĢamı boyunca devam eden ve ölümüyle sona eren bir süreçtir. Eğitim, bireyin toplumda yer edinebilmesi için gerekli olan davranıĢlarını, becerilerini ve düĢüncelerini; kısacası kiĢiliğini geliĢtirir ve kiĢiyi yaĢama hazırlar. En geniĢ anlamı ile eğitim, toplumdaki kültürleme sürecinin bir parçasıdır. Ġnsanın kiĢilik yapısı, içinde doğduğu ve yetiĢtiği kültür tarafından belirlenir. Her toplum kendi kültürünün özelliklerini yeni kuĢaklara aktarır. Ġnsanın çocuk, genç ve yetiĢkin olarak kendi toplumuyla bütünleĢmesi, toplum içinde, etkinlik kazanması ve yetiĢmesi sırasında karĢılaĢtığı bilinçli ve bilinç dıĢı öğrenmeler kültürel özelliklerin yeni kuĢaklara aktarılmasıyla gerçekleĢir (Ada vd., 2007, s.1).

Eğitim, bir uygulama, mühendislik bilimidir. Eğitimin iĢlevi, bir yandan kültürün ve bilginin yeni kuĢaklara aktarılması, bir yandan da biliĢsel, duyuĢsal ve psiko-motor geliĢme ve baĢarının arttırılması, olgunluğun ve potansiyel yeteneklerde geliĢmenin sağlanması, kiĢilik geliĢimi ve çevreye uyumun geliĢtirilmesidir (Kaptan‟dan aktaran Yungul, 2008, s.1).

Eğitim, “bireyin davranıĢında kendi yaĢantısı yoluyla ve kasıtlı olarak istendik değiĢme meydana getirme sürecidir” (Ertürk, 1974, s.10).

(15)

2 Sanat Eğitimi

San (1985, s. 6 )‟a göre sanat; sanatçının duygu, düĢünce ve izlenimlerini estetik düzeyde dıĢa vurmasıdır. “Sanat, toplumsal bir olgudur ve toplumun kendinden kaynaklanır denmesi halinde, sanatın toplumsal karakteri ve evrenselliği de gözden uzak tutulmamıĢ olunur” (San, 1985, s.15). S. Buyurgan (2012) ve U. Buyurgan (2012), sanat eğitimini, kiĢinin duygu, düĢünce ve izlenimlerini anlatabilmek, yetenek ve yaratıcılığını estetik bir seviyeye ulaĢtırmak amacıyla yapılan eğitim faaliyetlerinin tümü olarak tanımlamıĢ ve sanat eğitiminin, her yaĢtaki insan için gerekli olduğunu savunmuĢlardır. Sanat eğitimi; kiĢinin, kendini ve toplumu tanıma, anlama ve toplumsal olayları açıklayabilme yolundaki içsel yolculuğuna destek olur ve kiĢide farklı bakıĢ açıları geliĢmesini sağlayarak; kalıplardan uzak, yeni fikirlere açık bir insan profili oluĢmasını sağlar.

Sanat Eğitimi dersleri, okul programlarının en sorunlu alanlarındandandır. Önem sıralamasında hep sonlarda yer alır. Ders saatleri kısıtlı, çalıĢma yerleri yetersiz, amaçları belirsizdir. Çünkü, sanat eğitimi, temeli görsel sanatlara dayanan bir öğretim alanı olmaktan uzaktır. Dersin amaçlarını psikoloji, toplumbilim, eğitimbilim, terapi gibi birçok sanat dıĢındaki alan belirler. Sanat Eğitimi, uygulamalarıyla bu alanlara hizmet verir. Bu araç ve gereçle çalıĢmak çocuğu rahatlatır. Sanat yolu ile tam insan yetiĢtirilir. Somut düĢünmede ve kavram elde etmede sanat bir araçtır. Yaratıcılık, sonuçta sanata yönelinmese de, bu çalıĢma ortamında geliĢir (KırıĢoğlu, 2005, s.3).

Sanat eğitimi, bireyin kendini yaratıcı bağlamda ifade etmesine olanak tanıyan kültüre, araĢtırmaya dayalı disiplinlerarası bir eğitim alanıdır. Bireyin duygu, düĢünce ve izlenimlerini anlatabilmede yeteneklerini ve yaratıcılık gücünü estetik bir düzeye ulaĢtırma amacıyla yapılan tüm eğitim çabasına denir. BaĢka bir değiĢle; yaratıcılığa iliĢkin öğrenme ve öğretme yöntemlerini rasyonel duruma getirmek suretiyle sanatı estetik bir olay olarak bireylere çalıĢmak demektir. Bunun gerçekleĢmesi için; öğrencinin ve öğretmenin kendini yenilemesi ya da değiĢiklikleri kavrayabilmeye hazırlıklı olması gerekmektedir (Çellek, 2004).

Sanat eğitimi, yaratıcılık eğitiminin ön planda tutulduğu, ıraksak düĢünmenin geliĢtirildiği, her öğrencinin kiĢisel geliĢimi ve eğilimleri paralelinde yönlendirilmeye çalıĢıldığı en güvenilir ortamlardan biridir. Temel amaçları çocuğu /genci görmeye, aramaya, sormaya, deneme yapmaya, sonuçlandırmaya yönelik olan sanat eğitimi, eğitimin her kademesinde kesintiye uğramadan devam etmelidir (S. Buyurgan ve U. Buyurgan, 2012, s.5 ).

(16)

3

Sanat eğitimi, sanatın tüm alanlarını içine alan, okul içi ve okul dıĢı sanat eğitimini tanımlayan bir kavram olarak kullanılmaktadır. Sanat eğitimi, kiĢiye estetik yargı yapabilmeyi öğretmeyi amaçlar ve aynı zamanda yeni biçimleri algılamayı, kendini doğru biçimde ifade edebilmeyi öğretir (Uysal, 2005, s.42).

Güzel sanatlara iliĢkin etkinlikler bütünü olan sanat eğitimi, duygu ve zevk eğitimine, güzel biçimlere duyarlık kazanmaya ve her türlü anlatım biçiminde estetik yaĢantılar yaratmaya yöneliktir. Sanat eğitimi yalnızca sanatı meslek edinmek için özel yeteneği olanlara yönelik olmayıp, okul öncesinden baĢlayarak yaĢam boyunca çeĢitli aĢama ve basamaklarda sürdürülecek bir eğitsel süreç olarak görülmelidir. Yeni, özgün ve çağdaĢ düĢünceler üretmeyi öngören sanat eğitiminin en önemli amaçlarından birisi bireylerin yaratıcılık yeteneklerini geliĢtirmektir (Aral, 1999, s.11).

Bir sanat adamı, fizikçi ve eğitimci olan Ned Hermann, yaratıcılığın kaynağının beyin olduğunu ve beynin yalnızca bir bölümünün değil, tümünün yaratıcılıkta etkin olduğunu ileri sürer. Graham Vvallis tarafından belirlenmiĢ yaratıcılık aĢamaları; hazırlık aĢaması, kuluçka aĢaması, aydınlanma aĢaması ve gerçekleme aĢaması, beynimizin sağ ve sol yarım kürelerinin hepsinin devrede olması ile gerçekleĢir. Beynimizin sol yarım küresi; mantıksal, sözel, akılcı, soyut, sayısal, beynimizin sağ yarım küresi de sözel olmayan, somut, sezgisel düĢünme biçimlerine yöneliktir. Öyleyse beynin geliĢim süreci içerisinde iki yarım küresinin de geliĢtirileceği, eğitim-öğretim süreçlerine ihtiyaç vardır. Türkiye‟de eğitim programları, ağırlıkta beynin sol yarım küresini geliĢtirmeye yöneliktir.Beynin sağ yarım küresinin geliĢimi, sanat eğitimi dersleriyle mümkündür. Tek yönlü geliĢmeye ağırlık veren okul programları, çocuğun/gencin estetik eğitimden yoksun kalmasına, hatta kendi yetiĢtiği alandaki verimin bile düĢmesine neden olmaktadır. Çünkü insan beyni bir bütündür ve özellikle geliĢim süreci içerisinde, doğru zamanlarda gerekli uyaranlarla karĢılaĢmazsa, ilerde tamamlanması mümkün olmayan eksiklikler oluĢur.

Sanat eğitimi ile görsel algısı geliĢmiĢ, kendini sanatsal yollarla ifade edebilen, içinde yaĢadığı kültürü önce tanıyan, öğrenen, koruyan ve gelecek nesillere taĢıma sorumluluğunu üstlenen, dünya kültür mirasına saygılı, yaratıcı ve yapıcı bireyler yetiĢtirilmesi hedeflenir. Sanat eğitiminin bu amaçlarını gerçekleĢtirebilmesi için eğitimin her kademesinde, kesintiye uğramadan, seviyeye uygun programlarla yerini alması önemlidir. Özellikle teknolojinin hızla ilerlediği, makineleĢmenin bazı sorunları da beraberinde getirdiği günümüzde, çocuğa/gence kendini farklı sanatsal yollarla ifade edebilme ortamları hazırlamak, mutlu ve üretken nesillerin oluĢması için de gereklidir (Buyurgan ve Buyurgan, 2012, s. 6).

(17)

4

Sanat, belli kalıplar içine konulamayan ve insanın estetik duygularının dıĢa vurumudur. Detay ise, insanların, tabiat karĢısındaki duygu ve düĢüncelerini çizgi, renk, biçim, ses, söz ve ritm gibi unsurlarla güzel ve etkili bir biçimde ve kiĢisel bir üslûpla ifade etme çabasından doğan ruhsal bir faaliyettir. Sanatı ve sanat eğitimini, dramatik, plastik ve fonetik sanatlar olarak sınıflandırılır. Müzik, sanatın fonetik alanında bulunmaktadır.

Müzik Eğitimi

“Müzik eğitimi, çocukluk döneminden baĢlayarak bireylere belirli müzikal davranıĢlar kazandırarak söz konusu davranıĢ ve becerileri geliĢtirme sürecidir. Genel kapsamıyla uygulamalı öğretim alanları Ģunlardır; müzikal iĢitme, okuma, yazma, Ģarkı söyleme, çalgı çalma, müzikal bilgilenme yoluyla yaratma, müzikal duyarlılığı artırma ve kiĢilik kazandırma, müzik yoluyla iletiĢim ve etkileĢimde bulunma ve müzikten yararlanma” (Say, 2005).

“Müzik eğitimi, bireye kendi yaĢantısı yoluyla amaçlı olarak belirli müziksel davranıĢlar kazandırma, bireyin müziksel davranıĢında kendi yaĢantısı yoluyla amaçlı olarak belirli değiĢiklikler oluĢturma ya da bireyin müziksel davranıĢını, kendi yaĢantısı yoluyla, amaçlı olarak değiĢtirme veya geliĢtirme sürecidir” (Uçan, 2005, s.223).

“Müzik eğitimi yoluyla; bireyin davranıĢında oluĢan değiĢmeler toplumu, toplumdaki geliĢmeler bireyi etkiler; birey ile doğal, toplumsal ve kültürel çevresi, o arada sanatsal ve özellikle müziksel çevresi arsındaki iletiĢim ve etkileĢimin daha düzenli, daha sağlıklı, daha etkili ve verimli olması beklenir. Bu durum ve beklenti, müzik eğitiminde öğrenci merkezli bir anlayıĢ ve yaklaĢımı, öğrenci merkezli bir düzenleme ve uygulamayı gerekli kılar. Bu düzenleme ve uygulamada öğrenci etkinliği ve öğretmen kılavuzluğu birlikte sağlanır, birlikte yürür “ (Uçan, 2005, s.8.).

Müzik eğitimi aslında bir bütün olmakla birlikte, çeĢitli kollara ve her kol içinde çeĢitli dallara ayrılır. Çünkü müzik eğitimi, ağırlıklı olarak kapsanan temel davranıĢ ve içerik, kullanılan araç ve gereç, izlenen yöntem ve teknik, gerçekleĢtirilen ortam ve düzey, öngörülen aĢama ve süre bakımından kendi içinde çeĢitlilik gösterir ver her bir çeĢide bağlı olarak değiĢik biçimlerde adlandırılır. Ancak kolu ve dalı, kapsamı ve içeriği, aracı ve gereci, yöntemi ve tekniği, ortamı

(18)

5

ve düzeyi, aĢaması ve süresi ne olursa olsun, müzik eğitimi, temelde, genel, özengen (amatör) ve mesleki (profesyonel) olmak üzere, üç ana amaca yönelik olarak düzenlenip gerçekleĢtirilir. Ve bu üç amaçtan hangisine yönelik ise ona göre bir nitelik kazanır (Uçan, 2005, s.30).

Müzik eğitiminin üç ana türünü Ģu Ģekilde inceleyebiliriz;

Genel Müzik Eğitimi

Genel müzik eğitimi, iĢ-meslek, okul, bölüm,kol-dal ve program türü ne olursa olsun, ayrım gözetmeksizin, her düzeyde, her aĢamada, her yaĢta, herkese yönelik olup, sağlıklı ve dengeli bir „insanca yaĢam‟ için gerekli asgari-ortak genel müzik kültürünü kazandırmayı amaçlar (Uçan, 2005, s.31).

Ulu Önder Atatürk‟ün, „Halkın da musiki ihtiyacını düĢünmek gerekir. Halkın musiki zevkinin geliĢmesi için bu musıkiye (batı musıkisine) alıĢması ve bu musıkiden hoĢlanması için, köklü bir musıki eğitimine ihtiyaç vardır‟ sözleri müzik eğitiminin önemini ve getirilerini yeterince açıklamıĢtır. Ġlkokul ve ortaokul müzik eğitimi, genel müzik eğitimi grubuna girmektedir. Bu kurumlardaki müzik eğitimi, öğrencilerin beyin ve kulak geliĢimi açısından son derece önemlidir. Ayrıca, bu yaĢ grubundaki öğrencilere „nitelikli müzik dinleme‟ ve „müzik kültürü‟ kavramları doğru bir Ģekilde aktarıldığında, geliĢim sürecindeki bu öğrencilerin bakıĢ açıları değiĢecek ve bu aktarım, geliĢmekte olan kiĢiliklerinin düzgün bir Ģekilde tamamlanmasında önemli bir rol alacaktır.

Özengen (Amatör) Müzik Eğitimi

“Özengen müzik eğitimi, müziğe ya da müziğin belli bir dalında özengence (amatörce) ilgili ve yatkın olanlara yönelik olup, ektik bir müziksel katılım, zevk ve doyum sağlamak ve bunu olabildiğince sürdürüp geliĢtirmek için gerekli müziksel davranıĢlar kazandırmayı amaçlar” (Uçan, 2005, s.31). Özengen müzik eğitiminde herhangi bir kısıtlama olmaksızın, yetenek boyutu ne olursa olsun, bütün bireyler hobi olarak müzik eğitimi alabilir ve seçtikleri alanlarda kendilerini geliĢtirebilirler.

(19)

6 Mesleki Müzik Eğitimi

“Mesleki müzik eğitimi, müzik alanının bütününü, bir kolunu ya da dalını, o bütün, kol ya da dal ile ilgili bir iĢi meslek olarak seçen, seçmek isteyen, seçme eğilimi gösteren, seçme olasılığı bulunan ya da öyle görünen , müziğe belli düzeyde yetenekli kiĢilere yönelik olup, dalın, iĢin ya da mesleğin gerektirdiği müziksel davranıĢları ve birikimi kazandırmayı amaçlar” (Uçan, 2005, s.32).

Türkiye‟de müzik eğitimi, Konservatuvarlar (bütün kademeleri), Anadolu Güzel Sanatlar Liseleri, Eğitim Fakültelerinin Müzik Eğitimi Bölümleri, Güzel Sanatlar Fakültelerinin; Müzik Bilimi, Müzik Bölümü, Müzik Teknolojileri, Müzikoloji gibi bölümlerinde verilmektedir.

GeçmiĢten Günümüze Türkiye’de Müzik Eğitimi

“Müzik ders olarak okullara ilk kez 1870‟de Ġstanbul Muallim Mektebi‟nde girdi. ġarkı öğretimiyle sınırlı dersleri bando subaylarıyla, sarayın fasıl müzikçileri veriyordu. Anadolu‟da müzik eğitimi çoğunlukla bilgisiz ve yetersiz kiĢilerin elinde baĢladı. Çocuk ve gençlere yönelik bir Ģarkı dağarı bulunmadığı için derslerde yetiĢkinler için yazılmıĢ Ģarkı ve ilahiler söyletiliyordu” (Selanik, 1996, s.46).

Cumhuriyetin kuruluĢuyla birlikte, ortaya çıkan yeni ihtiyaçlardan da kaynaklanıp yönlenerek büyük bir hız ve yoğunluk kazanan bu doğrultudaki arayıĢlar, çok geçmeden yalnızca müzik öğretmeni yetiĢtiren bir öğretmen okulunun kurulması kararına dönüĢtü ve bu karar hemen uygulamaya konularak 01 Kasım 1924‟te Ankara Musiki Muallim Mektebi (Müzik Öğretmen Okulu) açıldı (Uçan, 2005, s.214).

Ġlköğretimde birinci kademeyi oluĢturan ilkokullarda genel müzik eğitimi, 1924, 1926, 1927, 1930, 1936, 1948, 1968, 1994 programlarına göre yürütülmüĢtür. 1948 yılına kadar sadece kent ilkokul programlarında yer alan müzik dersi, 1948‟den itibaren kent ile köy ilkokul programlarının birleĢtirilmesiyle köy ilkokullarında da yer almaya baĢlamıĢtır.Ġlköğretimin ikinci kademesini oluĢturan ortaokullarda Müzik dersi, Cumhuriyetin ilk yılından itibaren sürekli ve zorunlu olarak yer almıĢtır. Ġlköğretim okullarında yürürlükte olan 1994 programı, 1982 yılında hazırlanmaya baĢlanmıĢ, uzun süreli aravermelerle yapılan belli çalıĢmalar sonunda 1994 yılında bitirilip 1994 yılında yürürlüğe konulmuĢtur.

(20)

7

1924‟te mekteplerin “Ġlk Mekteplerin Müfredat Programı” adıyla yürürlüğe giren ilkokul programında genel müzik eğitiminin yapılageldiği “gına” dersinin adı “musiki” olarak değiĢtirilmiĢ ve böylece Müzik dersi, Ģarkı-türkü-ilahi söyleme ile sınırlı bir ders olmaktan kurtarılıp, çalgı çalmayı da içine alan daha kapsamlı bir derse dönüĢtürülmüĢtür (Uçan, 2005, s. 264).

1926‟da “Ġlk Mekteplerin Müfredat Programı” adıyla yürürlüğe giren ilkokul programı çağdaĢ ilköğretim anlayıĢ ve yaklaĢımını tam anlamıyla benimsemiĢ, diğer alanlarla birlikte müzik eğitiminde de geçerli olmak üzere toplu öğretim ilkesini gerçekleĢtirmiĢtir. 1926‟da denemeye konulup, 1927‟de son biçimi verilen Ġlk Mekteplerin Müfredat Programı‟ndan sonra, 1927 yılında yürürlüğe giren Köy Mektepleri Programı‟nda Müzik dersine yer verilmemiĢtir. Ancak bu okullarda müzik eğitimi ders dıĢı zamanlarda yapılmıĢtır. 1939-1948 yılları arasında uygulanan Köy Okulları Programı Projesi‟ne Müzik dersi, 1944‟te girmiĢtir. Bu iki program müzik eğitimine de yönelik olarak çağdaĢ öğretim ilkelerinin getirilmesi, eğitimde köy yaĢamının (kültürünün) konu edinilmesi açısından önemli iki belgedir (Altunya, 2000, s.32).

1936 Ġlkokul Programı‟nda “Musiki” dersinin adı “Müzik” olarak değiĢtirilmiĢ ve kapsamı 1926 programına göre altı kat geniĢletilmiĢtir (Uçan, 2005). Daha önce de belirtildiği gibi 1948‟de köy ve kent okulları programları birleĢtirilmiĢtir.1968 programı ise 1962 programının geniĢletilmiĢ biçimidir. 1994 programı, çağdaĢ program geliĢtirme ilke ve yöntemlerine göre hazırlanmıĢ ve 1995-1996 eğitim-öğretim yılında yürürlüğe girmiĢtir. 2012-2013 Eğitim-Öğretim yılında, 4+4+4 sistemi, ilköğretim birinci kademe adını verdiğimiz ilkokullarda 4 sene, ikinci kademe adını verdiğimiz ortaokullarda da 4 sene olacak Ģekilde yürürlüğe girmiĢtir. Ortaöğretim kurumlarında herhangi bir değiĢiklik olmayarak, eğitim süresi 4 yıl olacak Ģekilde devam etmektedir.

Okul öncesinde oyun-sanat-müzik etkinlikleri olarak adı geçen dersler genellikle okul öncesi öğretmenleriyle iĢlenmektedir. Ġlkokullarda haftada 1 ders saati olan müzik dersleri sınıf öğretmenleri tarafından, ortaokullarda haftada 1 ders saati olan müzik dersleri ise müzik öğretmenleri tarafından yürütülmektedir. Ortaöğretim kurumlarında yani liselerde ise müzik dersleri seçmelidir. Haftada iki saat olan bu dersler ortaokullardaki gibi müzik öğretmenleri ile devam etmektedir.

(21)

8 Müzik Dersi Öğretim Programı Hakkında

Ġlköğretim müzik dersi öğretim programı, genel müzik eğitimi içerisinde yer alan ve farklı yöntem ve tekniklerle bireylerin her yönden dengeli, tutarlı ve sağlıklı olarak yetiĢmelerini sağlamaya yönelik bir anlayıĢ ve içerikle düzenlenmiĢtir. Dolayısıyla program; 1968, 1984 ve 1994 yılı müzik dersi öğretim program içerik ve yaklaĢımları da göz önünde bulundurularak hazırlanmıĢ ve MEB ilköğretim Genel Müdürlüğünce teĢkil edilen Müzik Özel ihtisas Komisyonu tarafından geliĢtirilmiĢtir.

Müzik Dersi Öğretim Programı hazırlanırken, öncelikle aĢağıda yer alan temel kavramlar göz önünde tutulmuĢtur:

• Anayasa, yasa ve yönetmeliklerde ifadesini bulan Türk Milli Eğitimi‟nin esasları, • Atatürk ilke ve inkılâpları,

• Türk toplumsal-kültürel yaĢamına iliĢkin beklentiler,

• Sanatın / müziğin insan eğitimi ve yaĢamındaki yeri ve önemi, • Kalkınma planlarıyla bireylere kazandırılmak istenen davranıĢlar,

• Detaylı kaynak taramanın yanı sıra örneklem olarak seçilen sınıf ve branĢ öğretmenleriyle, akademisyenlere uygulanan anketlerden elde edilen bulgular, • Ġlköğretim Genel Müdürlüğü Müzik Özel Ġhtisas Komisyonu‟nca belirlenmiĢ öğrencilerden beklenen müzikle ilgili beceriler.

Yukarıda belirtilen kavramlar çerçevesinde ise program çalıĢmasında Ģu ilkeler göz önünde bulundurulmuĢtur:

• Müzik Dersi Öğretim Programı öğrenci merkezli olmalıdır.

• Öğrenciler edilgen durumda değil, aksine dersin etkinlikler boyutuna aktif olarak katılabilmelidirler.

• Öğrenilecek her beceri ve bilgi, mutlaka yaĢam içerisinde kullanılabilir niteliğe dönüĢtürülmelidir.

(22)

9 geliĢtirilmesine önem verilmelidir.

• Öğrenilen her bilgi, mutlaka pratiğe dönüĢtürülebilir nitelikte olmalıdır. • Müziğin içselleĢtirilebilmesi, ancak müzik dersinin yaĢanarak ve yaĢatılarak iĢlenebilmesi ile mümkündür.

• Genel müzik eğitiminde uygulamalar yoluyla bilgiye ulaĢılmalıdır.

• Müzik eğitimi; kavramlar ve kurallar yolu ile değil, müziğin tüm boyutlarının eyleme dönüĢtürülmesi ve hissettirilmesi ile gerçekleĢmelidir.

• Nota öğretimi amaç değil, yalnızca araç olmalıdır.

Ġlköğretim Müzik Dersi Öğretim Programı‟nın vizyonu, öğrencilerin müziği etkinlikler aracılığıyla yaĢayarak hayatlarının ayrılmaz bir parçası hâline getirmek ve müzik yoluyla; • Kendisi ve çevresiyle barıĢık,

• Ulusal ve uluslararası kültürleri tanıyan, • Vatan ve millet sevgisine sahip,

• Çevresindeki olaylara, değiĢim ve geliĢmelere duyarlı, • Güzel sanatların her türüne açık,

• Mutlu, kiĢilikli ve öz güveni olan bireyler olarak yetiĢmelerini sağlamaya yöneliktir. Programın genel yaklaĢımına bakılırsa; yapılandırmacı anlayıĢ, öğrenci merkezli bir anlayıĢa dayanmakla birlikte, öğrencinin yeni bir bilgiyi ve beceriyi,daha önce edindiği bilgi ve beceriler ile birleĢtirmesi, yorumlaması ve yaĢamına katması ilkesine dayanır. Yapılandırmacı kurama göre:

• Her birey, daha önce sahip olduğu ön bilgi ve inançlarla öğrenme ortamına gelir. • Öğrenme, toplumsal bir sürecin parçasıdır.

• Kalıcı izli esas öğrenme, etkinlikler aracılığıyla olur.

• Öğrenme pasif bir süreç değil, öğrencinin içerisinde bizzat yer aldığı, sürekli ve dinamik bir iĢlemdir.

(23)

10

• Kazanılan bilgi, her birey tarafından hem kiĢisel hem de sosyal anlamda yeniden yapılandırılır.

Yukarıda ifade edilen temel prensiplere uygun bir öğretim sürecini gerçekleĢtirebilmek için, kısmen de olsa öğretmenin de kendi öğretim stratejisini oluĢturmasına izin verilmelidir.Teknoloji; etkin, özgün, amaçlı ve ortaklaĢa bir öğretim gerçekleĢtirebilmek için mutlaka iĢe koĢulmalıdır. Ayrıca, öğrencilere bilgilerini sınayabilecekleri çeĢitli öğrenme yaĢantıları da sunulmalıdır.

Özetle, müzik eğitiminde yapılandırıcı anlayıĢ; • Öğretmeye değil, öğrenmeye önem verir, • Bireylerin farklılığını kabul eder,

• Öğrencilerin araĢtırıcılığını destekler,

• Öğrenme sürecinde daha önceki yaĢantılara önem verir, • Öğrenmede performans ve etkinliklere ağırlık verir, • Öğrencinin nasıl öğrendiğini dikkate alır,

• Öğrencinin sosyal bir çevre içerisinde öğrenmesi anlayıĢını benimser, • Öğretimde gerçekçilik ve iĢlevselliği destekler,

• Öğrencilere bilgi oluĢturma ve deneyimlerinden sonuç çıkarma fırsatı verir (Milli Eğitim Bakanlığı, MEB, 2007).

Müzik Öğretim Programının Temel Yapısı (1-8. Sınıflar)

Müzik Dersi Öğretim Programı; genel amaçlar, temel beceriler, öğrenme

alanları, kazanımlar, etkinlikler, açıklamalar, öğrenme-öğretme süreçleri ve ölçme değerlendirme boyutlarından oluĢmaktadır.

Genel Amaçlar

Müzik öğretim programının amacı, Türk Millî Eğitiminin genel amaçları ve temel ilkelerine uygun olarak öğrencilerin;

(24)

11 • Müzik yoluyla estetik yönünü geliĢtirmek,

• Duygu, düĢünce ve deneyimlerini müzik yoluyla ifade etmelerine imkân sağlamak, • Yaratıcılık ve yeteneğini müzik üretme yoluyla geliĢtirmek,

• Yerel, bölgesel, ulusal, uluslararası müzik kültürlerini tanımak, • KiĢilik ve özgüven geliĢimlerine katkı sağlamak,

• Müzik aracılığıyla zihinsel becerilerinin geliĢimini sağlamak, • Müzik yoluyla bireysel ve toplumsal iliĢkilerini geliĢtirmek,

• Bireysel ve toplu olarak, nitelikli değiĢik türlerde Ģarkı dinleme, söyleme ve çalma etkinliklerine katılımlarını sağlamak,

• Müziksel algı ve bilgilerini geliĢtirmek,

• Türkçe‟yi doğru ve etkili kullanmalarını sağlamak,

• Ġstiklâl MarĢı baĢta olmak üzere marĢlarımızı özüne uygun olarak seslendirmelerini sağlamak,

• Müzik yoluyla sevgi, paylaĢım ve sorumluluk duygularını geliĢtirmek, • Millî birliğimizi, bütünlüğümüzü pekiĢtiren ve dünya ile bütünleĢmemizi kolaylaĢtıran müzik kültürü ve birikimine sahip olmalarını sağlamak,

• Atatürk‟ün Türk müziğinin geliĢmesine iliĢkin görüĢlerini kavramak ve Atatürk

ilke ve inkılâplarına gönülden bağlı, kültürlü bireyler olarak yetiĢmelerini sağlamak (MEB, 2007).

Temel Beceriler ve Değerler

Müzik Dersi 1-8. Sınıflar Öğretim Programı, içerdiği öğrenme alanları ve kazanımlarla öğrencilerde aĢağıdaki temel becerilerin ve değerlerin geliĢmesini sağlayacaktır. Bu programla ulaĢılması beklenen;

(25)

12

• Türkçeyi doğru, güzel ve etkili kullanma, eleĢtirel düĢünme, yaratıcı düĢünme, iletiĢim kurma, problem çözme, araĢtırma, bilgi teknolojilerini kullanma, giriĢimcilik, müziksel algılama ve bilgilenme, kiĢisel ve sosyal değerlere önem verme, müzik okuryazarlığı edinebilme, estetik duyarlığa sahip olma.

Değerler;

• PaylaĢım, hoĢgörü, sorumluluk olarak belirlenmiĢtir (MEB, 2007).

Öğrenme Alanları

Müzik Dersi Öğretim Programı, “Dinleme - Söyleme - Çalma”, “Müziksel Algı ve Bilgilenme”, “Müziksel Yaratıcılık” ve “Müzik Kültürü ” adı altında dört temel öğrenme alanı üzerine oturtulmuĢtur. Bu öğrenme alanları, içerikleri bakımından birbirleriyle tamamen kenetli olup sadece gerekli hallerde ayrılabilirler (MEB, 2007).

Kazanımlar

Kazanımlar, öğrenme - öğretme süreci içerisinde planlanmıĢ ve düzenlenmiĢ yaĢantılar aracılığı ile öğrencilerde görülmesi beklenen bilgi, beceri, tutum ve değerlerdir. Kazanımlar, öğrencilerin geliĢim düzeyi göz önünde bulundurularak birinci sınıftan sekizinci sınıfa kadar programda sunulmuĢtur (MEB, 2007).

1) DuyuĢsal Kazanım: Belirli bir nesne,fikir ya da uyarıcının farkına varmak,dikkat etmek ve duyarlı olma halidir. Farkındalık, almaya isteklilik, kontrollü ve seçici dikkati kullanma söz konusudur. Bkz. Tablo 1.

(26)

13 Tablo 1. DuyuĢsal Kazanım

Basamaklar Özellikler Örnek

Alma

Belirli bir nesne, fikir ve uyarıcının farkında olmak, almaya açıklık, kontrollü ve seçici dikkat.

Mesleki müzik hayatı istediğinin farkında olma.

Tepki Verme

Belirli bir uyarıcıyla ilgilenme, bilinçli tepki verme, tepkide uysallık, isteklilik ve tepkide doyum.

Müzik kuramları, ses eğitimi ya da çalgı eğitimi alanlarında profesyonelce çalıĢmak, uygun davranıĢlar oluĢturabilmek.

Değer Verme

Bir olay veya olguyu kabullenme, tercih etme, değeri yeğleme, değere adanmıĢlık, değeri savunma ve alıĢkanlık haline getirme.

Müzikle ilgili toplantı, seminer, paneller ve konserlere katılmada seçici davranma.

Örgütleme

Yeni değerler, yeni duyuĢsal örüntüler oluĢturma, değeri kavramsallaĢtırma, değerler sistemi örgütleme, kararlı davranma, formüle etme.

Gönüllü olarak, sanat ve müzikle ilgili dernek, topluluk orkestra veya korolarda görev alma.

Niteleme

(KiĢilik Haline Getirme)

ÖzümsenmiĢ bir değeri davranıĢ ölçütü haline getirerek bu değere uygun hayat felsefesi oluĢturma, genellenmiĢ örüntü, nitelenmiĢlik, hizmet etme, değerle tanınma, sürekli yapma.

Toplumda, profesyonel müzik insan tutumlarıyla tanınabilme. Örneğin; o kiĢinin öğrencisi olmanın referans durumuna gelmesi.

(27)

14

2) BiliĢsel Kazanım: Bireyin temel kavramları, ilkeleri olayları, terimleri, yöntemleri bilmesi, tanıması, hatırlaması ve ezbere söylemesi gibi biliĢsel süreçleri kapsar. Terimler, olgular,araç gereçler,alıĢılar yönelim ve aĢamalı dizilerin,sınıflamaların bilgileri ile ölçütler, yöntemler, ilke ve genellemeler, kuramlar ve yapıların bilgisini içerir. Bkz Tablo:2.

Tablo 2. BiliĢsel Kazanım

Basamaklar Özellikler Örnek

Bilgi

Bilme, tanıma, hatırlama, ezbere söyleme.

Müziğin hemen her alana iliĢkin tanımını yapabilme.

Kavrama

Bilgiyi kendine mal etme, kestirme, özümseme, çevirme, baĢka

örneklere uyarlama. Müzik bilim ve sanatınınkazanımlarını algılayabilme. Uygulama (Yansıtma)

Yeni problemi çözme, çözüme ulaĢtırma, iĢlem yapma, hesap yapma, duruma uyarlama.

Müzikle ilgili ödev, tez hazırlayabilme. Ezgi yazma, ezgiye uygun armoni bulma.

Analiz

Bütünü parçaya ayırma, iliĢkileri bulma, tahlil etme, benzerlik ve farklılıkları ortaya koyma.

Müzik tarihi boyunca yazılmıĢ eserleri; biçim, ezgi, armoni bakımından çözümleme.

(28)

15 Sentez

Belirli kurallara göre ögeleri birleĢtirme, yeni bir bütün oluĢturma, özgün fikir geliĢtirme, kendine özgü bir Ģeyler üretme.

Müzikle ilgili yeni bir yaklaĢım, yöntem, eser oluĢturabilme.

Değerlendirme

Ġç ve dıĢ ölçüte göre eleĢtirme, yargılamayı takdir etme, sonuç çıkarma, özetleme.

Müzikle ilgili yapılan bilimsel araĢtırmaları veya konserleri yorumlayabilme, yargılayabilme.

3) Psikomotor (DeviniĢsel) Kazanım: Uygun ipuçlarını seçme, belli bir hareket için hazır olma, nasıl yapıldığını dikkatle izleme, gözleme, tanıma, tanımlama gibi süreçlerden oluĢur. Bkz. Tablo 3.

Tablo 3. Psiko-motor (DeviniĢsel) Kazanım

Basamaklar Özellikler Örnek

Algılama

Uyarılma, tanıma, gözleme, izleme, beceriyi fark etme, vücudu istenilen konuma getirme,

tanımlama, duyu organlarıyla davranıĢ ve becerileri fark etme.

Yeni bir çello tekniğinin nasıl uygulandığına dikkat ederek gözlem yapma.

Kurulma

Zihinsel kurulma, bedensel kurulma ve duyuĢsal kurulma, biliĢsel hazırlık, tutum oluĢturma, bedeni uygun pozisyona getirme.

Tekniği sergilemek için davranıĢ ve aĢamalar bilgisi.

(29)

16 Kılavuzlama

Rehber kiĢiyle yapma, davranıĢı yardımlı veya yardımsız olarak sergileme, davranıĢı iĢlem basamaklarına uygun yapma, gösterme, sökme, takma.

Tekniği gösteren eğitmene bakarak, teknik hareketleri yapmaya çalıĢma.

Beceriye DönüĢtürme

Beceri haline getirme, yardım almadan kendi baĢına yapma, istenen nitelikte ve sürede yapma, sökme, takma, birleĢtirme, yazma, çizme, kullanma.

Kendi baĢına, bu yeni teknik kurallarına uygun bir Ģekilde etüt çalma.

Duruma Uydurma

Kazanılan beceri ve davranıĢları benzer durumlarda kullanma, uyarlama, yeniden düzenleme, değiĢtirme, yeni problemlere aktarma.

Etütte kullanılan tekniği herhangi bir esere doğru bir Ģekilde uyarlama.

Yaratma

Yeni ve benzersiz bir davranıĢ, etkinlik sergileme, orijinal bir beceri oluĢturma, inĢaa etme, Ģekil verme, figür oluĢturma, tasarım yapma.

Yeni bir, teknik çalıĢma Ģekli geliĢtirme.

Çocuk ġarkıları ve Müzik Eğitimindeki Önemi

Çocuklara çeĢitli duygular aĢılayan, amaçladığı kazanımlar doğrultusunda bestelenmiĢ, tek sesli veya çok sesli, eĢlikli veya eĢliksiz Ģarkılara; çocuk Ģarkısı denir. Türkiye‟de müzik eğitimi içerisinde kullanılan “çocuk müziği” terimi aynı zamanda “eğitim müziği”, “okul müziği” ve “çocuk Ģarkıları” olarak da adlandırılan ve çoğunlukla resmi müzik eğitimi içerisinde uygulanan, sözlü (vokal) müzik çeĢidini kapsamaktadır. Çocuk müziğinin genel olarak iĢlevi ise müziği dinleme yoluyla algılamadır. Yani çocuğun teorik olarak değil kulak yoluyla dinleyerek müzik yapıtını öğrenmesidir. Çocuk müziğinin uygulanma süreci

(30)

17

ise genellikle ilkokul ve lise eğitimi arasındaki zamandır. Ayrıca, okul öncesi eğitim de çocuk müziğinin uygulanma süreci içine girebilir.

1949 yılında yayımlanan “Müzik GörüĢleri Dergisi”nde Halil Bedii Yönetken, okul müziğinin iĢlevi ile ilgili bazı noktalara dikkat çekmiĢtir. Bu noktaları Ģöyle özetleyebiliriz;

Okul müzik eğitimi gençliğin formasyonu bakımından bir bütün oluĢturduğu için, bu eğitimin öncelikle ilkokulda baĢlamıĢ olması gerekmektedir. Bizim ilkokullarımızda müzik öğretim ve eğitimi ise tamamen sembolik özelliktedir. Avrupa uygarlık topluluğunda yaĢayan uluslar arasında bizim kadar okul müziğine önem vermek zorunda olan hiçbir ulus yoktur. Müzik eğitiminin alındığı öteki iki çevrenin; yani aile ocağı ve gündeli yaĢam çevrelerinin bizim ülkemizde ne kadar yoksul bir durumda olduğu bilinmektedir. Avrupa ve Amerika‟da aile ve yaĢam çevreleri olumlu bir müzik eğitmi almak gibi bir propoganda sorumluluğunu yüklenmiĢ olmayabilir. Bizde ise durum tamamen tersinedir. Biz ne verirsek hep okulda vereceğiz. Bunun için okul müzik öğretim ve eğitimine, hiçbir ulusun vermediği önemi, hem nitelik hem de nicelik yönlerinden iyice vermek zorundayız. Bu öğretim ve eğitim sayesindedir ki, Türk insanının formasyonunu tamamlamak mümkün olacaktır (Yönetken, 1949, s.2).

Okul müziği, batıda müzik uygarlığının geliĢmesi üzerinde çok büyük etkiler yaratmıĢtır. Prens Leopol 1887‟de Manchester‟de Londra Krallık Müzik Okulu‟nun açılma projesi dolayısıyla yaptığı konuĢmada Ģunları söylemiĢtir;

“Yüz yıldan beri Almanya müzikte gösterdiği olağanüstü geliĢmeyi, özellikle 1745‟te kurulan ilkokul müzik öğretim kurumlarına, öte yandan, baĢlıca büyük merkezlerde ardı sıra açılan büyük müzik okulları ve konservatuvarlara borçludur” (Say, 2011, s.24).

“Türkiye Cumhuriyeti okullarında müzik öğretim ve eğitimine gereği gibi önem vermek, Türk insanının formasyonu kadar, Türkiye‟de batı müziğinin yayılmasını ve modern Türk müziğinin ve müzik yaĢamının geliĢmesini de sağlayacaktır. Gereken önlemleri almak en ciddi ve sorumlu ödevlerimizdendir” (Yönetken,1949, s.2).

Okul Müzik Eğitiminde Kullanılan Çocuk Müziği Türleri

Çocuk Ģarkıları kendi içerisinde gruplara ayrılmaktadır.Sun ve Seyrek (1993, s.24) ‟e göre, okul müzik eğitiminde sözlü müzik olarak baĢlıca üç tür kullanılmaktadır. Bunlar;

a) Tekerlemeler b) Ninniler

(31)

18

c) Eğitici Çocuk ġarkıları: Türkiye‟de eğitim müziği alanında kullanılan çocuk Ģarkıları baĢlıca üç grupta incelenmektedir (Sun, 1969, s.55) ;

1. Aktarma ġarkılar 2. Öykünme ġarkılar 3. Türk Okul ġarkıları d) Türküler

a) Tekerlemeler;

Okul öncesi eğitimde yararlanılan en önemli müzik türlerinden biridir. Tekerlemeler daha çok çocuk folklor ürünü olarak değerlendirilir. Özellikle oyun gibi, çocuk yaĢamının gereksinimlerine göre çocuklar tarafından yaratılırlar. Ayrıca tören ve bayram gibi geleneksel etkinliklerde okunan ve söylenen küçük türküleri, basmakalıp sözleri de içerirler.

Tekerlemelerin kendine has özelliklerinden biri de temel konusunun olmayıĢıdır. Anlamsız ve yarı anlamlı düĢüncelerin bir araya gelmesiyle oluĢan tekerlemeler bu açıdan da oldukça ilginçtir. Bu nedenle bazı tekerlemeler" Yalanlama" adını alır. Anlattıklarının yalan olduğunu dinleyiciye açıkça belirtir. Dinleyici de bunu bilerek dinler. Ancak tekerlemelerin gerçekçi olanları da vardır. Çocuk tekerlemelerinde Ģiir öğesi ön plandadır. Tekerlemelerin söylendikleri yerlere göre birçok çeĢiti vardır. Onlar içerisinde en yaygın olanı saymacalardır.

Saymaca; oyun tekerlemelerinin en yaygın olanıdır. Çocukların oyuna baĢlamasından önce ebenin, belirlenmesi için söylenen tekerlemelerdir. Saymacanın son kelimesinin son hecesi kimi gösteriyorsa ebe o olur. Birçok oyunda ise saymaca yoluyla" ayıklama" ve gösterme yapılır.

b) Ninniler:

Ninniler de tekerlemeler gibi folklorik özelliktedir. Tekerlemeler gibi çocuklar tarafından değil; genellikle anneler tarafından yaratılır. Anne, teyze, abla, büyükanne tarafından çocuğu uyutmak için söylenir Bunun nedeni çocuğun uyumasına yardımcı olmaktır. Ninniler ulusal bir değere sahiptir. Türk halk Müziğinde çok sayıda ninni örneği de vardır. Kendine özgü söz ve ezgileriyle bir yer tutmaktadır. Ninniler

(32)

19

dörtlüklerden oluĢur. Her dörtlükten sonra "hu hu", "eeeee", "uyusun benim yavrum" gibi sözler söylenir. Ninniler, kuĢaktan kuĢağa geçerek unutulmadan bugüne kadar gelen folklor ürünleridir. Çocuğun müzik ve Ģiirle ilk iliĢkini ninnilerle kurduğu bir gerçektir. Özellikle kız çocuklar bebekleriyle oynarken ninni söylerler ve bu onların dil geliĢimlerine yardımcı olur. Okul öncesi eğitimde ninnilere, çocuğun müzik geliĢimine yararlı olması nedeniyle yer verilir. Ayrıca çocuğun ruhsal geliĢimine, sakinleĢmesine yardımcı olduğu için de önemlidir. Çocukların uyutulması için düzenlenmiĢ, basit, monoton ezgilerdir. Bu ezgiler sözleriyle değil ritimleriyle çocukları etkiler. BeĢik içinde, bacakları üstünde, kolları arasında bebeğini sallayarak uyutan anneler eski ninni güfteleriyle yetinmeyip, ruh hallerine göre yeni ninniler düzenlerler. (Kızın anne, oğlanın baba olması, Okuyup büyük adam olması vb.) Türk folkloru ninni yönünden çok zengindir. Ninniler ayrıca sanat müziği alanında da önemli müzik biçimlerindendir. Hem batı müziği bestecileri (Schubert, Schuman, Brahms vb.) hem de çağdaĢ Türk Müziği bestecileri de ninni türünde müzikler yazmıĢlardır.

c) Eğitici Çocuk ġarkıları:

Sözleri ve ezgisiyle çocuklar için yaratılmıĢ Ģarkılara “çocuk Ģarkıları” denir. Türkiye‟de eğitim müziği alanında kullanılan çocuk Ģarkıları:

 Çocukların söylediği tekerleme, ninni, halk türküleri gibi anonim çocuk Ģarkıları,

 Çocuklar için müzik yapan yerli ve yabancı bestecilerin çocuk Ģarkılarından meydana gelir (MEB, 2007).

1-Aktarma Ģarkılar; ezgisi yabancı, sözleri Türkçe olan Ģarkılardır. Yani yabancı bir ezgiye Türkçe sözlerin yazılmasıdır. Okul öncesi eğitimde öğretilen Ģarkıların bazıları da böyle aktarma Ģarkılardır. Örneğin; cici köpeğim Ģarkısının ezgisi, Alman ezgisidir.

2-Öykünme Ģarkılar; Ģarkı söylerken, Ģarkı sözlerini öykünme ( taklit) hareketleri ile destekleyerek oyunlaĢtırmaya Ģarkı öykünme, söylenen bu Ģarkıya da öykünme Ģarkı diyoruz. Türk okul müziği bestecilerinin yarattığı batı müziği tarzındaki Ģarkılardır. Bunlar Batı müziğinin dizileri ve ölçüleri kullanılarak yapılır. Yapı ve öz bakımından Türktoplumuna yabancı Ģarkılardır. Çocuklar Ģarkı söylerken doğal olarak öykünme hareketleri yaparlar, eğitimcinin çeĢitli uyarıları ve yönlendirmesiyle

(33)

20

öykünmeler pekiĢir. Çocukların yaratıcılığı ve hayal güçlerini kullanmaları için ortam yaratılır. Öykünme Ģarkılara örnek olarak; “Ali Babanın Çiftliği” “Bir gün bir gün bir çocuk” Ģarkılarını verebiliriz.

3-Türk Okul ġarkıları; kaynağını Türk halk müziğinden alan, Türk bestecileri tarafından yaratılan Ģarkılardır. Özenti ve öyküme değildir. Halkımızın beğenisine uygundur. Yapısını ve özünü halk müziğinden alan özgün yaratmalardır. Özellikle 1969 yılından bu yana Türk bestecileri tarafından yaratılmaktadır. Bu Ģekilde sayı ve nitelik bakımından önemli bir dağarcık oluĢmuĢtur. Okul öncesi eğitim kurumlarında Türk okul Ģarkılarına öncelikle yer verilmelidir (Sun, 1969).

d) Türküler; türküler de tekerleme ve ninniler gibi folklorik ürünlerdir. Halkımızın yarattığı ve yaĢattığı bir müziktir. Kendine özgü dizeleri, ölçüleri, yapısı, sözü vardır. Bölgelere göre değiĢik isimler alır. Horon, Zeybek, Halay, Bar, KarĢılama gibi çoğu yerde de yalnızca türkü diye bilinir. Halk müziğimizin çeĢitliliği müzik kültürümüzün zenginliğini göstermektedir (MEB, 2007).

Halk türküleri içinde sözleri, tartımsal ve ezgisel yapısı çocuklar için elveriĢli olanlar, çocuğun eğitiminde kullanılabilirler. Bu türküler ilkokul, ortaokul, lise vb. Okullarda olması gerektiği gibi, anaokulunda da son derece yararlı olacaktır. Halk türküleri; sözleriyle, ezgisiyle, taĢıdığı geleneksel değerler ve ulusal duyarlıkla çocuğun, müzik eğitiminde olduğu gibi benlik eğitiminde de son derece yararlı ve etkin bir eğitim aracıdır(Sağer,2002, s.7).

Yöre (2004, s.2)‟ye göre ise Türkiye‟de çocuk müziği formlarına bakıldığında, baĢlıca beĢ farklı yapı ortaya çıkmaktadır:

1. MarĢlar,

2. Türkçe söz yazılmıĢ yabancı ezgiler, 3. Türkü uyarlamaları,

4. Türkü yapısında bestelenen ezgiler, 5. Özgün Ģarkılar

(34)

21

Ancak bahsettiğimiz tüm bu çocuk müziği yapıtları, değiĢen yaĢam tarzları ile birlikte çekiciliğini kaybetmiĢtir. Çünkü 1980‟lerden baĢlayıp 1990‟dan bugüne kadar en yüksek boyuta ulaĢan “popüler kültür” , yaĢamın birçok yönüyle birlikte sanatı da değiĢtirmiĢtir. Bu bağlamda birçok alanın güncellendiği gibi sanatın da güncellenmesi gereği ortaya çıkmıĢtır. Müzik açısından bakıldığında 2000‟de doğup bugün on dört yaĢında popüler kültür içerisinde yetiĢen bir çocuğun yukarıda bahsedilen çocuk müziği eserlerini dinlemesi veya seslendirmesi 3 gerçek dıĢı bir yaklaĢım olarak ortaya çıkmaktadır. Bununla birlikte çocuk müziği içerisinde dikkat edilmeyen bir durum da çocukların müziği hangi amaçla dinlediği ve varolan eserlerin “didaktik” olması dıĢında hangi amaçla yazıldığıdır. Günümüz koĢullarında değerlendirildiğinde alternatif birçok müzik eseri tanıyan çocuğun duygularının da göz önünde tutulması gerekmektedir. Yani müziğin çocuk için sadece eğitim süreci içerisinde bir aktivite olması dıĢında, kendi yaĢamı içerisinde zevk alabileceği unsurlardan biri olarak düĢünülmelidir. Bu bilgiler ıĢığında özellikle 1990‟lı yıllara kadar çeĢitli formlarda oluĢturulan çocuk müziği eserlerinin uygun olanlarının “düzenleme” yapılıp güncellenmesi ve pop müzik yapısı içerisinde icra edilmesi, bugün çocuk müziği yapan ve yapacak olan bestecilerin de zevke yönelik çocuk müziği eserleri yazmak konusunda çalıĢmaları gerekmektedir. Dolayısıyla bu yaklaĢımla resmi müzik eğitim repertuarı da güncellenmeli ve müzik öğretmenleri de çocuk müziği repertuarını inceleyerek güncel bir yapı oluĢturmaya ve sunmaya çalıĢmalılardır. Çocuk müziği alanında yeni-güncel yaklaĢımların yapılması, özellikle ilkokul ve lise arasındaki çeĢitli yaĢlardaki çocukların değiĢim süreci ve buna bağlı psikolojik durumları açısından önem taĢımaktadır.

Aydoğan(2004), Isparta‟da yapılan Müzik Eğitimi Sempozyumu Bildirgesi‟nde aĢağıdaki noktalara değinmiĢtir ;

Ġlkokul ve ortaokul müzik kitaplarında bulunan Ģarkılar, müzik eğitiminin gerekliliklerine ne derecede uygundur? Konuları ve Ģarkıların getirileri güncellik açısından tartıĢılır. Ġlköğretim düzeyinde; ritm, hız, gürlük, ezgi, örgü, doku gibi hemen her öge; yurt,bayrak, Atatürk, ulus gibi her konu; anne, öğretmen, okul sevgisi, orman, doğa, mevsimler gibi hemen her konu çeĢidi; Sağlıklı Büyüme ve Beslenme, TaĢıtlar ve Trafik, Yeryüzü ve Gökyüzü gibi hemen her ünite gibi müzik dersinin her boyutu Ģarkıda odaklaĢır. Dolayısıyla bir Ģarkının ne anlama geldiği ortadadır ve bu nedenle müzik ders kitaplarında Ģarkı seçimi çok önemlidir.Ancak öğretim programları ve ders kitapları gibi zamanla Ģarkılar da eskir. Ve Ģarkılarımız artık eskimiĢtir. Birkaç örnek vermek gerekirse artık o ünlü Postacı Ģarkısına gerek

(35)

22

kalmamıĢtır.Çünkü e-posta, faks ve internet vardır; kumbara Ģarkılarına gerek kalmamıĢtır.Çünkü toplum tüketim toplumu olmuĢtur,biriktirerek değil, borçlanarak, kredi kullanarak yaĢamak esastır; yerli malı Ģarkılarına gerek kalmamıĢtıır.Çünkü,ulusal pazar eski önemini yitirmiĢ, uluslararası pazar iĢlerlik kazanmıĢtır, hatta bazı gençler bu anlamda oldukça ileri giderek kendi ürettiğimiz tiĢörtlerin, kazakların üstüne Amerikan, Ġngiliz bayrakları baskısı yaptırarak kullanmaktadırlar.Bu ve benzeri konularda yeni Ģarkılara gereksinim vardır. Ancak parasal olarak hiçbir değer ifade etmeyen bu Ģarkıları hangi besteciler niçin üretsin? Yeterince Ģarkı olmadığı için aynı Ģarkılar aynı yazarın birinci sınıftan sekizinci sınıfa kadar birkaç kitabında tekrar tekrar yer almakta, dahası aynı Ģarkılar diğer yazarların ders kitaplarında da tekrar tekrar yer almaktadır. Bu yetmezmiĢ gibi aynı Ģarkılar ünite dergilerinde, ısıtılarak öğrenciye bir daha sunulmaktadır. Oysa bir Ģarkı; ritmik ve ezgisel yapısıyla, sözleriyle, ses sınırlarıyla ancak belli bir sınıfın ya da devrenin Ģarkısı olabilir. Aynı Ģarkı birinci sınıftan sekizinci sınıfa kadar geniĢ bir alanda kullanılmamalıdır.

Çocuk ġarkılarında Söz Ögesi

Çocuk Ģarkı sözleri; Ģarkının ritminin, aktarılmak istenen duygu ve düĢüncelerin ve öğretilmek istenen kavramların yapı taĢıdır. Besteciler, hedefe uygun bir Ģarkı bestelemek için, Ģarkıyı oluĢturmadan önce, genellikle, ilk olarak Ģarkı sözlerini yazmayı tercih ederler. ġarkının prozodi (söz-müzik) uyumu açısından bu önemlidir. Çünkü Ģarkıların ritmi, kelimelerin açık veya kapalı hece olma durumuna bağlı olarak ortaya çıkmaktadır. ġarkı sözlerinde bulunması gereken özellikler vardır. Bunları Ģu Ģekilde sıralayabiliriz;

 ġarkı sözleri; Türk Dili‟ne uygun olmalıdır. Yani edebi olmalı, anlaĢılabilir olmalı, belli bir uyak düzeni olmalıdır,

 Çocukların sözcük dağarcığına uygun olmalıdır,  Çocukların dil geliĢimleri düĢünülerek yazılmalıdır,  Çocuklar açısından telaffuzu kolay olmalıdır,

 Anlatmak istenen konuyu veya aktarmak istenen duyguyu çocuğun düĢünebileceği, kavramları ayırt edebileceği ama aynı zamanda konuyu irdeleyebileceği düzeyde olmalıdır,

 Kolay öğrenilebilir, akılda kalıcı olmalıdır.

Türkiye‟de kullanılan resmi müzik ders kitaplarında bulunan Ģarkılar; genellikle prozodi hatası olan ve ne yazık ki çağın getirdiği yeniliklerin çoğunlukla gerisinde kalmıĢ Ģarkılardır. Ġlkokul 1. sınıftan, ortaokul 8. sınıfa kadar aynı Ģarkılar kullanılmaktadır. Müzik dersinin eli kolu olan Ģarkılarımız, artık eskimiĢtir ve

(36)

23

öğrencileri sıkarak, öğrencilerin dersten soğumasına sebep olarak, müzik dersinin gerekliliklerinin yerine getirilmesine engel olmaktadır.

Okul Ģarkılarının temelini söz öbekleri oluĢturur. Ezgiler; sözün genel yapısına, konusuna; ritmler ise hecelerin konumuna (açık-kapalı) uygun olarak ortaya çıkmaktadır. Bir söz Ģarkı için ne kadar uygunsa, bestecinin emeğiyle ezgi ve doğal olarak Ģarkı o kadar güzel olmaktadır.

Cumhuriyetten Günümüze ġarkı Sözlerinin Konu Olarak Dağılımı

Sağer(2002), araĢtırmasında, 1930‟lu yıllardan baĢlayarak, 2000‟li yıllara dayanan Türk Okul ġarkı repertuarını; söz, ritm ve dizi olarak karĢılaĢtırmıĢtır. AraĢtırmadaki açıklamalara dayanarak Ģunları söyleyebiliriz:

1930‟lu yıllarda okul müziğine yönelik olarak yazılmıĢ, yüz elli bir beste içeren, beĢ müzik kitabı bulunmaktadır. Bu yıllarda savaĢtan yeni çıkıldığı ve cumhuriyet yeni ilan edildiği için, daha çok vatan ve Atatürk sevgisini aĢılayan sözler içeren Ģarkılar ön plana çıkmıĢtır. 1940‟lı yıllarda okul müziğine yönelik yazılmıĢ, yüz seksen yedi beste içeren, beĢ müzik kitabı bulunmaktadır. 40‟lı yılları incelediğimizde, kitaplarda sadece Ģarkı ve marĢ türünde bestelerin bulunduğu ve türkülere kitaplarda yer verilmediği görülmektedir. Bu dönemdeki Ģarkı sözleri incelendiğinde, konularının genellikle, tabiat, hayvanlar ve vatan sevgisi üzerine olduğu gözlemlenmektedir.

1950‟li yıllarda okul müziğine yönelik olarak yazılmıĢ, iki yüz elli yedi beste içeren, yedi müzik kitabı bulunmaktadır. Cumhuriyetin kurulmasından sonra yazılan ders kitaplarında, türkü türündeki bestelere bu yıllarda rastlanmaktadır. Bu yıllarda bestelenen Ģarkı sözlerinin konu dağılımları ise tabiat, vatan sevgisi ve Atatürk, mevsimler ve ilk defa yeni yıl kutlamaları yönünde olmuĢtur.

1960‟lı yıllarda okul müziğine yönelik yazılmıĢ, üç yüz yetmiĢ üç beste içeren, beĢ müzik kitabı bulunmaktadır. Bu dönemdeki türkü türündeki bestelerin sayısı oldukça fazladır. 60‟lı yıllardaki bestelerin sözlerindeki konu dağılımında; aĢk ve sevgi ön plandadır. Bunun nedeni de, bu yıllarda ders kitaplarında, türkülere fazlasıyla yer verilmiĢ olmasıdır. Yine bu dönemde oyunlar, tekerlemeler, vatan sevgisi ve Atatürk, hayvanlar ile ilgili konulara yer verilmiĢtir. Aynı zamanda, bu dönemde köyden Ģehire göçlerin baĢlamasıyla nüfus yoğunluğunun artması ve beraberinde getirdiği trafik ile ilgili sorunlar bu dönemdeki

(37)

24

Ģarkılara konu olmuĢtur. Toplumda yılbaĢı kutlamalarının artması ile bu konuyla ilgili Ģarkıların sayısı da artmıĢtır. Ayrıca bu dönemde ilk defa turizmle ilgili Ģarkılar bestelenmiĢtir.

1970‟li yıllarda okul müziğine yönelik yazılmıĢ, beĢ yüz yirmi beĢ beste içeren, yedi müzik kitabı bulunmaktadır. Bu dönemdeki kitaplarda marĢlar diğer dönemlere oranla daha fazladır. 70‟li yıllarda yazılan kitaplardaki Ģarkı sözleri incelendiğinde, yöre ve köy, vatan sevgisi, hayvanlar ve tabiatın konu olduğu görülmektedir.

1980‟li yıllarda okul müziğine yönelik yazılmıĢ, altı yüz yedi beste içeren, on dört müzik kitabı bulunmaktadır. Bu yıllardaki Ģarkıların sözleri, aĢk, sevgi, tabiat konularını içermektedir. Ayrıca oyun ve tekerlemeler de fazlasıyla bulunmaktadır.

1990‟lı yıllarda okul müziğine yönelik yazılmıĢ, bin yüz altmıĢ sekiz beste içeren, otuz bir kitap bulunmaktadır. Bu yıllarda eğitimde köklü değiĢikliklere gidilmiĢtir. Bu yıllarda vatan ve Atatürk sevgisi konusu, Ģarkılarda en çok iĢlenen konu olmaya devam etmiĢtir. Bu konuları, tabiat, öğretmen ve okul sevgisi, sağlık ve beslenme, hayvanlar ve mevsimler vb. konular takip etmiĢtir.

2000‟li yıllarda okul müziğine yönelik yazılmıĢ, sekiz yüz seksen yedi beste içeren, on yedi kitap hazırlanmıĢtır. Bu dönemdeki besteler incelendiğinde, birçoğunun daha öncehazırlanan kitaplardaki bestelerden derlendiği görülmektedir. Konu dağılımları ise, Atatürk ve Vatan, tabiat, öğretmen ve okul sevgisi, müzik gibi konular doğrultusundadır.

Cumhuriyet Dönemi‟ne ait bazı önemli besteciler incelendiğinde; Sağer(2002)‟in de yorumlarıyla Ģunları söyleyebiliriz;

Acay, okul müziği repertuarına otuz beĢ Ģarkı kazandırmıĢtır. ġarkı sözleri, konu olarak incelendiğinde, en fazla vatan sevgisi ve köy ve yöreye ait konular olduğunu görülmekte. Acay‟ın “Mavi Bilye” ve “Ezgi Yumağı” kitapları okul öncesi ve ilkokul düzeyinde kullanılan, önemli kaynaklardır. Ayrıca bestecinin en sevilen Ģarkılarından birinin sözlerini inceleyecek olursak söz ve müziği Acay‟a ait olan “Kızılay” Ģarkısına bakabiliriz. Bu Ģarkı, Kızılay‟ın iĢlevini çocukların gayet iyi bir Ģekilde algılayacağı sözlere sahiptir.

(38)

25 Depremlerde, yangınlarda,

Hem savaĢta,hem barıĢta, Sen koĢarsın yardıma, Güç verirsin yurduma, Sonsuza dek, güçlenerek, Her acıyı, sar kızılay.

Kan vermekle yarıdım etmek çok keyifli mutluluktur. Çözdüğün güçlükleri Bilmeyen kimse, yoktur. Sonsuza dek, güçlenerek, Her acıyı, sar kızılay.

Akın, okul müziği repertuarına yirmi sekiz Ģarkı kazandırmıĢtır. ġarkı sözleri, konu olarak incelendiğinde, en fazla vatan ve hayvanlara ait konular olduğu görülmekte. Akın‟ın tek sesli Ģarkıları dıĢında, a capella çocuk Ģarkıları da dikkat çekmektedir. Söz ve müziklerin tamamının Akın‟a ait olduğu, “Çocuklar Ġçin Cenan Akın ġarkıları” isimli, Trt tarafından yayımlanan kitabı, çocuk korolarını çalıĢtıran öğretmenler tarafından fazlasıyla tercih edilmektedir. Akın‟ın çok sevilen bir Ģarkısının sözlerini hatırlayacak olursak;

Yurdu tanıyacağız, Dağlar ovalar aĢa aĢa,

Kolay ve zor demeden arkadaĢ, Güçlükleri hep yeneceğiz. Sesleniyor dağ ova arkadaĢ, Gel çalıĢ emek, bilgi ver.

(39)

26 Yurt için, halkımız için,

Ellerimiz kenetleniyor.

Ataman, okul müziği repertuarına on bir Ģarkı kazandırmıĢtır. ġarkı sözleri, konu olarak incelendiğinde, Ataman‟ın herhangi bir konuya ayrıcalık göstermediği, konulara eĢit mesafede yaklaĢtığı görülmekte. Ataman‟ın birçok nesil yetiĢtirdiği, en çok bilinen ve sevilen Ģarkısı; Alman ezgisiyle bütünleĢen ve sözleri Ataman‟a ait olan “YaĢasın Okulumuz” isimli Ģarkısıdır. Sözlerini hatırlayacak olursak;

Daha dün annemizin kollarında yaĢarken Çiçekli bahçemizin yollarında koĢarken ġimdi okullu olduk, sınıfları doldurduk Sevinçliyiz hepimiz, yaĢasın okulumuz.

Aydıntan, okul müziği repertuarına kırk üç Ģarkı kazandırmıĢtır. ġarkı sözleri, konu olarak incelendiğinde, vatan sevgisi, hayvanlar, köy ve yöreye ait konular olduğu görülmekte. “Köy Yolları” ve “Kırlara Doğru” Ģarkıları hem tek sesli hem de a capella olarak her düzeyde müzik eğitimi alan öğrenciler tarafından çok sevilmekte, öğretmenler tarafından ise tercih edilmektedir. Kırlara Doğru Ģarkısının sözlerini hatırlayacak olursak;

Serin esen rüzgar, Çiçek kokan kırlar, Bekler bizi arkadaĢlar, Yolculuk var.

Aydoğan, okul müziği alanında en fazla beste yapan ve besteleri çok popüler olan bestecimizdir. Ġki bin beĢ yüz elli üç okul müziği bestesinin yüz on dördü Aydoğan‟a aittir ve en fazla bestesi bulunan okul müziği bestecisidir. Müzik ders kitaplarına giren, dört bin

(40)

27

dört yüz doksan üç bestenin ise iki yüz biri Aydoğan‟a aittir ve yine bu sıralamada birincidir. ġarkı sözleri, konu olarak incelendiğinde, Aydoğan, hemen hemen bütün konulara yer vermesine rağmen, konu yoğunluğunun en fazla tabiat, hayvanlar ve vatan sevgisine ait olduğu görülmekte. Aydoğan‟ın Ģarkıları pek çok yarıĢmada da ödül almıĢtır. Bunlardan bazıları;

 KurtuluĢ Türküsü, Mansiyon, Kültür .Bakanlığı, 1979  Bir Dünya Bırakın, Birincilik, TRT; 1979

 Bir Dünya Bırakın, Birincilik, Unicef, 1980  Bulut Olsam, ikincilik, Turizm Bakanlığı, 1982

 YaĢamak Ne Güzel ġey, BaĢarı Ödülü, Sevda-Cenap And Müzik Vakfı, 1985  Gençlik MarĢı, Üçüncülük, Sevda-Cenap And Müzik Vakfı, 1985

 Dünya Kocaman Bir Kovan, Mansiyon, TRT, 1990  Beslenme Türküsü, Mansiyon, TRT, 1990

 Güzel Yurdum, BaĢarı Ödülü, Devlet Bakanlığı, 1988  KıĢ, BaĢarı Ödülü, Devlet Bakanlığı, 1989

 Efem, BaĢarı Ödülü, Devlet Bakanlığı, 1990

 Ağustos Böceği Ġle Karınca, Birincilik, 18 Mart Çanakkale Üniversitesi, 1998

Aydoğan‟ın Ģarkıları hem öğretmenler hem de öğrenciler tarafından çok beğenilmektedir. 1980 ve sonrasında doğan her çocuk ve yetiĢkinin Ģüphesiz ki en sevdiği Ģarkılardan biridir “Bir Dünya Bırakın” Ģarkısı. Bu Ģarkı; 1979 yılında TRT, 1980 yılında Unicef tarafından birinciliğe layık görülmüĢtür. Sözleri Adnan Çakmakçığlu‟na ait olan bu Ģarkının ezgisi, Aydoğan‟a aittir. Sözleri hatırlayacak olursak;

Oynaya oynaya gelin çocuklar El ele, el ele verin çocuklar.

Bir vatan bırakın biz çocuklara IslanmıĢ olmasın göz yaĢlarıyla.

(41)

28 Bir bahçe bırakın biz çocuklara

Göklerde yer açın uçurtmalara.

Oynaya oynaya gelin çocuklar El ele, el ele verin çocuklar.

Bir barıĢ bırakın biz çocuklara UlaĢsın Ģarkımız güneĢe ve aya.

Oynaya oynaya gelin çocuklar El ele, el ele verin çocuklar. Bir dünya bırakın biz çocuklara Yazalım üstüne sevgili dünya

Oynaya oynaya gelin çocuklar El ele, el ele verin çocuklar.

Dinçer, okul müziği repertuarına otuz beĢ Ģarkı kazandırmıĢtır. ġarkı sözleri, konu olarak incelendiğinde, bestecinin, her konuya eĢit ilgi gösterdiği görülmekte. Ama genelde, ilkokul öğrencilerinin ilgi duyduğu konular bu bestecimiz için ön planda olmakta. Orman Ģarkısı öğrenciler tarafından çok sevilmekte. Bu Ģarkının söz ve müziği Dinçer‟e ait. Ormanın önemi, ağacın büyümesi, yetiĢmesi, ormanın korunmasının gerekliliği gibi konuları iĢleyen Ģarkının sözlerini hatırlayacak olursak;

Tohumlar fidana, Fidanlar ağaca, Ağaçlar ormana,

(42)

29 Dönmeli yurdumda.

Yuvadır kuĢlara, Örtüdür toprağa, Can verir doğaya, Ormanlar yurdumda.

Bir tek dal kırmadan, Ormansız kalmadan, Her insan bir fidan, Dikmeli yurdumda.

Egüz, okul müziği repertuarına otuz altı Ģarkı kazandırmıĢtır. ġarkı sözleri, konu olarak incelendiğinde, Egüz‟ün herhangi bir konuya yoğunlaĢmadığı, her konuda bestelerinin bulunduğu görülmekte. Yeni konuĢan, kelimeleri yeni yeni telaffuz etmeye baĢlayan çocukların genellikle ilk söyledikleri Ģarkı, Egüz‟ün herkes tarafından bilinen “Mini Mini Bir KuĢ” Ģarkısıdır. Aynı Ģekilde yine çocukların hem ezgisini hem sözlerini severek söylediği 23 Nisan (Sanki Her Tarafta Var Bir Düğün) Ģarkısı da Egüz‟e aittir. Sonraki süreçte ise, özellikle okul öncesinde fazlasıyla kullanılan, söz ve müziği Egüz‟e ait olan “Karga Ġle Tilki” Ģarkısı, hem hikayeleĢtirme hem de kahkaha amaçlı kullanılan “hah” vokaliyle, çocukların ilgisini çekmektedir. Sözleri hem eğlenceli hem de öğretici olan bu Ģarkının sözlerini hatırlayacak olursak;

Bir gün bir hırsız karga, Hah hah hah hah hah hah. Bir parça peynir çalmıĢ, Hah hah hah hah hah. KonmuĢ bir dalda kalmıĢ, Hah hah hah hah hah hah.

Referanslar

Benzer Belgeler

Doğrudan Öğretim Yöntemiyle hazırlanan eğitim programının ve doğrudan öğretim yöntemine göre hazırlanan bilgisayar destekli eğitim programının okul öncesi çocuklarının

Hem x-x hem de y-y ekseninde, michell çe ş idi soyan ı n kopma kuvveti ve kopma enerjisi, clark çe ş idinden daha yüksek bulunmu ş tur.. Anahtar Kelimeler: soya, m ı s ı r,

1979’da Şark Aynalı Çarşı, tarihi eser kapsamına alındığında Avedis Ohanyan Çakıroğlu, ilerleyen yaşı ile otomobil yedek parçacısının devam eden

Fındık, ceviz ve badem gibi sert kabuklu meyveler, enerji değeri yüksek, aynı zamanda vitamin ve minerallerden zengin olduğu için sporcular, işçiler ve zayıf

Yapılan bu tez çalışmasında tüm geometrik şekillerin çiziminde step motorların hareketi Bresenham Çizgi Algoritması temel alınarak geliştirilen kontrol programı ile

Benijer, Seyahat Keşifleri, Mütercim Ahmed Nermi, Rik‟a, Fransızca

Şekil 8.78’ de %3 Dietilen Glikol Dimetil Eter (DEGDE) katkılı NM’ nin HC emisyonu için deneysel ve YSA sonuçları ile Regresyon değeri görülmektedir.. Ayrıca

Daha sonra STİLLE, jeotektoniğin «mekân» problemi ile meşgul ol- muş, muhtelif kıtalardaki tetkik seyahatleri ve yaptırdığı sayısız doktora travayları ile, birçok