• Sonuç bulunamadı

Başlık: 65 YAfi ÜSTÜ HASTALARDA DEPRESYONUN SOSYODEMOGRAF‹K ÖZELL‹KLER‹ VE VASKÜLER HASTALIKLARLA ‹L‹fiK‹S‹; RETROSPEKT‹F B‹R KAYIT TARAMA ÇALIfiMASIYazar(lar):BASKAK, Bora;BASKAK, S. Ç.;ÖZEL, T.;TURAN, E.Cilt: 13 Sayı: 2 DOI: 10.1501/Kriz_0000000222 Yayı

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Başlık: 65 YAfi ÜSTÜ HASTALARDA DEPRESYONUN SOSYODEMOGRAF‹K ÖZELL‹KLER‹ VE VASKÜLER HASTALIKLARLA ‹L‹fiK‹S‹; RETROSPEKT‹F B‹R KAYIT TARAMA ÇALIfiMASIYazar(lar):BASKAK, Bora;BASKAK, S. Ç.;ÖZEL, T.;TURAN, E.Cilt: 13 Sayı: 2 DOI: 10.1501/Kriz_0000000222 Yayı"

Copied!
9
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

ÖZET

Amaç; Vasküler depresyon terimi vasküler hastal›klarla depresyon aras›nda çift yönlü bir iliflki oldu¤unu öne sürer. Yafll› hastalarda genifl bir klinik yelpazede gözlenen depresif sendrom-lar›n potansiyel vasküler mekanizmalarla ortaya ç›kt›¤› görüflünü temel al›r. Bu çal›flma Ankara Üniversitesi Gero-psikiyatri poliklini¤ine ayaktan baflvuran altm›flbefl yafl ve üzeri hastalarda depresyonun vasküler hastal›klarla iliflkisini araflt›ran bir retrospektif kay›t tarama çal›flmas›d›r. Öncelikle geriyatrik popülasyonda depresyon hakk›nda ve vasküler hastal›klarla depresyonun iliflkisi konusunda mevcut literatür özetlenecek daha sonra çal›flman›n sonuçlar› verilecek ve bu sonuçlar önceki çal›flmalar›n ›fl›¤›nda tart›fl›lacakt›r. Yöntem; çal›flmaya her-hangi bir nedenle AÜTF gero-psikiyatri polikli-ni¤ine baflvuran 508 hastan›n kayd› al›nm›flt›r. Bu hastalarda psikiyatrik bozukluklar›n da¤›l›m› ve sosyodemografik özelliklerle iliflkileri uygun

istatistiksel yöntemlerle karfl›laflt›r›lm›flt›r. Daha sonra vasküler hastal›¤› olan ve olmayan hasta-lar ayr›flt›r›lm›fl ve depresyon oranhasta-lar› bak›m›ndan karfl›laflt›r›lm›flt›r. Sonuç ve Tart›flma; Bu popülasyonda depresyonun en s›k saptanan psikiyatrik bozukluk oldu¤u sap-tanm›flt›r. Yafll›larda depresyon oran›n›n yafl artt›kça azalmakta oldu¤u, kad›n geropsikiyatri hastalar›nda depresyon oran›n›n erkeklere oranla daha fazla oldu¤u, emekli hastalarda depresyon oran›n›n daha düflük oldu¤u gösteril-mifltir. E¤itim düzeyi ve medeni durumla depresyon oranlar› aras›nda bir iliflki saptan-mam›flt›r. Vasküler hastal›¤› olan hastalarda depresyon oran› olmayanlara göre daha yüksek bulunmufltur. Çal›flman›n sonuçlar› önceki çal›flmalarla uyumludur. Bu bulgular›n depres-yonun vasküler hipotezine koflut oldu¤u söylenebilir.

Anahtar Kelimeler: Depresif bozukluk, Geriyatrik psikiyatri, Vasküler hastal›klar

Kriz Dergisi 13 (2): 11-19

65 YAfi ÜSTÜ HASTALARDA DEPRESYONUN

SOSYODEMOGRAF‹K ÖZELL‹KLER‹ VE VASKÜLER

HASTALIKLARLA ‹L‹fiK‹S‹; RETROSPEKT‹F B‹R KAYIT

TARAMA ÇALIfiMASI

B. Baskak*, S.Ç. Baskak**, T. Özel*, E. Turan*

* Ankara Üniversitesi, T›p Fakültesi, Psikiyatri Uzman›.

(2)

The Socio-Demographic Characteristics of Depression and It’s Relationship With Vascular Diseases Among 65 Plus Patients; A Retrospective Record Control

Study SUMMARY

Aim; Vasküler depression proposes a re-ciprocal relationship between vascular diseases and depression . Thus depressive symptoms in elderly patients might be caused by underlying vascular mechanisms. This is a retrospective record control study of sixty-five plus patients who admitted to geropsychiatry outpatient unit of Ankara University Psychiatry Department. The aim of the study is to investigate the sociodemographic characteristics of depression and it’s relationship with vascular diseases in geriatric outpatients. First the previous literature on this topic will be briefly summarised then the results of the present study will be discussed within the frame of the previous literature. Method; The records of 508 patients who admitted to the gero-psychiatry unit for any rea-son were included in the study. The distrubution of psychiatric disorders and sociodemographic characteristics of the patients with and without depression were analysed. Then the groups with and without vascular diseases were com-pared for depression rates. Results and Discussion; Depression was the most frequent disorder within the group. Lower rates of depression were found in the oldest old patients and patinets who were retired. Higher depres-sion rates were found in female patients. Level of education and civil state of the patients were unrelated to depression rates. The rates of depression were significantly higher in patients with vascular diseases. The results of the study were in line with the previous studies. These findings may be parallel to vascular hypothesis of depression.

Key Words: Depressive Disorder, Geriatric Psychiatry, Vascular Diseases

G‹R‹fi

Yafll›l›k dönemi fiziksel hastal›klar›n ortaya ç›kmas›, yak›n iliflkide bulunan kiflilerin kayb›, hasta efl ve akrabalar›n bak›m› gibi stres yaratan yaflam olaylar›n›n daha s›k ortaya ç›kt›¤› bir dönemdir. Yafll›larda stres yaratan yaflam olaylar›n›n depresyon s›kl›¤›n› art›rd›¤› gösterilmifltir (Brilman ve ark. 2001). Öte yan-dan Amerika Birleflik Devletleri’nde yafll›l›k ça¤› depresyonunun ayl›k prevelans›n›n %1’in alt›nda oldu¤u ve genç nüfusla k›yasland›¤›nda depresyon yayg›nl›¤› ve s›kl›¤›n›n daha düflük oldu¤u saptanm›flt›r (Regier 1988, Henderson 2000). Yafll›larda yafl artt›kça depresif belirtilerin azald›¤› gösterilmifltir (Henderson 2000). Yafll› popülasyonda depresyonun somatik belirtiler, anksiyete, irritabilite ve psödodemans belirtileri ile örtülü bir flekilde seyredebilmesi (Mc Cullough 1991), psikiyatri servislerine baflvuru oranlar›n›n düflük olmas› ve duygudurum bozukluklar›n›n fiziksel hastal›klarla komor-biditesinin yüksek olmas› oranlar› etkiliyor ola-bilir (Henderson 2000). Genel t›bbi hastal›klarla depresyonun iliflkisi karmafl›kt›r. Yafll›larda gözlenen genel t›bbi hastal›klar depresif belir-tilere do¤rudan organik sebeplerle yol aç›yor olabilece¤i gibi (Schulberg 1987) stresli bir yaflam olay› olarak yaflanan fiziksel hastal›klar varolan bir depresyonun nüksüne de sebep oluyor olabilir (Murphy 1980). Yafll› depresif hastalar›n komorbid t›bbi hastal›klar›n tedavisi konusunda motivasyonlar›n›n düflük oldu¤u ve tedavi al›yor olsalar da tedaviye uyumlar›n›n düflük oldu¤u gösterilmifltir (Perel 1994). Bu yafl grubunda fiziksel hastal›klar yaln›zca depresyon tan›s› konulmas›n› zorlaflt›rmakla kalmaz depresyonun tedavisini de güçlefltirir (Charlson&Peterson 2002).

Kardiyovasküler hastal›klarda depresyon s›kl›¤›n›n artt›¤› gösterilmifltir (Frasure-Smith 1993, Hance ve ark. 1996). Depresyonun kardiyovasküler hastal›klar›n mortalitesini art›rmas›n›n saptanmas›(Angst ve ark 2002) ve kalp yetmezli¤i geliflimi için ba¤›ms›z bir risk

(3)

fak-törü oldu¤unun gösterilmesi (Williams ve ark 2002) aradaki iliflkiyi pekifltirir. Yan›s›ra sere-brovasküler hastal›klarda (Robinson ve ark 1983, House ve ark 1991), vasküler demansta (Reichman 1995), hipertansiyonda (Rabkin 1983) ve diabetes mellitusta (Gavard 1993) sa¤l›kl› yafll› nüfusa göre depresyon s›kl›¤›n›n daha yüksek oldu¤unu gösteren çal›flmalar mevcuttur. Depresif hastalarda vasküler risk fak-törlerinin depresif olmayanlara göre daha yük-sek bulundu¤u çal›flmalar (Baldwin 1995) ve depresyonda trombosit agregasyonunda art›fl oldu¤unu saptayan çal›flmalar (Laghrissi 1997) ile beraber de¤erlendirildi¤inde depresyon ve vasküler hastal›klar aras›nda çift yönlü bir iliflki oldu¤u öne sürülebilir (Alan ve ark 2004). Vasküler depresyon terimi ilk kez Alexopoulos taraf›ndan gündeme getirilmifltir (Alexopoulos 1997) ve yafll› hastalarda genifl bir klinik yel-pazede gözlenen depresif sendromlar›n potan-siyel vasküler mekanizmalarla ortaya ç›kt›¤› görüflünü temel al›r. Bu görüfl geriyatrik popülasyonda gözlenen depresyonlarda derin beyaz cevherde MR görüntüleme ile gösterilen lezyon yükünün depresif olmayan hastalara göre 3-5 kat daha fazla oldu¤unun gösterilme-siyle (Soares 1997) ve geriyatrik popülasyonda frontal yürütücü ifllevlerde bozulman›n tespit edildi¤i çal›flmalarla (Eliot 1996, Lesser1996) desteklenmifltir. Yafll› depresyon hastalar›n›n yap›sal görüntülemelerinde beyin/ventrikül hacim oran›nda azalma, beyaz cevher ano-malileri ve tedavi cevab› düflüklü¤ü nedeniyle bu popülasyonda depresyonun demansa dönüflebilece¤i öne sürülmüfltür (Alexopoulos 1993). Depresyonda frontal yürütücü ifllevlerde bozulma ile antidepresan tedaviye cevap düflüklü¤ü iliflkilendirilmifltir (Alexopoulos 2000). Depresyon hastalar›n›n post mortem beyin dokusu incelemelerinde özellikle serebral damarlarda ateromatöz de¤iflikliklerin depresif olmayanlara göre daha fazla oldu¤unun göste-rilmesi depresyonun vasküler kökenleri ola-bilece¤i do¤rultusunda bir bulgudur (Thomas ve ark 2001). Geriyatrik depresyon ile vasküler

hastal›k iliflkisinin saptanamad›¤› çal›flmalar da mevcuttur. Örne¤in depresyon hastalar›nda toplam serebrovasküler risk puan›nda normal kontrollere göre bir art›fl olmad›¤›n› gösteren (Kumar ve ark 1997), ve bu grupta hipertansi-yon, diyabetes mellitus, serebrovasküler ve koroner hastal›klar gibi vasküler hastal›klar›n s›kl›¤›nda bir art›fl olmad›¤›n› saptayan çal›flmalar vard›r (Greenwald ve ark 1998). Özetle depresyonun özellikle geriyatrik popülasyonda vasküler hastal›klarla çift yönlü bir iliflkisi oldu¤unu destekleyen çal›flmalar a¤›rl›ktad›r.

Bu çal›flman›n amac› herhangi bir nedenle bir psikiyatri klini¤ine baflvurmufl 65 yafl üstü hastalarda psikiyatrik hastal›klar›n da¤›l›m›n›n saptanmas›, sosyodemografik özelliklerle psikiyatrik hastal›k tan› da¤›l›mlar›n›n iliflkisinin araflt›r›lmas› ve vasküler hastal›¤› oldu¤u sap-tanan hastalarla vasküler hastal›¤› olmayan hastalar aras›nda depresyon oranlar›n›n karfl›laflt›r›lmas›d›r.

YÖNTEM

Çal›flma 1998-2004 y›llar› aras›nda Ankara Üniversitesi T›p Fakültesi Geropsikiyatri polikli-ni¤ine herhangi bir sebeple ayaktan baflvuran ve tüm tedavi süreçleri ayn› hekim taraf›ndan yürütülmüfl hastalar›n kay›tlar›n›n retrospektif olarak taranmas› yöntemiyle yürütülmüfltür. Depresyon tan›s› DSM-IV tekrarlay›c› ya da tek epizod majör depresif bozukluk kriterlerine göre konmufltur. Di¤er psikiyatrik hastal›klar›n tan›lar› da yine o hastal›¤a ait DSM-IV kriterlerine göre konmufltur. Hastalar›n yafl, e¤itim düzeyi, ifl durumu ve medeni durum gibi sosyo-demografik özellikleri, ek fiziksel hastal›klar›n›n tan›lar› ve psikiyatrik hastal›klar›n›n tan›lar› elek-tronik ortama aktar›lm›fl ve uygun istatistiksel yöntemlerle yukar›da de¤inilen iliflkiler araflt›r›lm›flt›r. Hipertansiyon, aterosklerotik kalp hastal›klar›, diyabetes mellitus, serebro vasküler hastal›klar, vasküler demans gibi vasküler kökenli oldu¤u bilinen ve depresyon ile iliflkileri ayr› ayr› gösterilmifl (Alan ve ark 2004) medikal

(4)

hastal›klar› olan hastalar vasküler hastal›¤› olan geriyatrik grubu oluflturacak flekilde bir araya getirilmifl ve sosyodemografik özellikler ve depresyon s›kl›¤› bak›m›ndan vasküler hastal›¤› olmayan grupla karfl›laflt›r›lm›flt›r.

SONUÇLAR

Örneklem 65 – 96 yafllar› aras›nda (ortala-ma 71.5 ± 8.39) 308’i kad›n ve 200’ü erkek

olmak üzere 508 hastadan oluflmaktad›r. Tüm hastalar›n psikiyatrik rahats›zl›klar›n›n tan›lar›, efl tan›l› psikiyatrik hastal›klar› da içerecek flekilde tablo 1 de verilmifltir. 508 hastadan 155’inin (%30.5) vasküler kökenli fiziksel bir hastal›¤› oldu¤u saptanm›flt›r. Bu hastal›klar da efl tan›l› durumlar da dahil edilerek tablo 2’de lis-telenmifltir.

TABLO 1: Tüm grubun psikiyatrik tan›lar›n›n da¤›l›m›.

Psikiyatrik hastal›k tan›s› Vaka (N, %) Majör depresif bozukluk 153, % 25.8 Demans 137, % 23.1 Uyum bozuklu¤u 105, % 17.7 Yayg›n anksiyete bozuklu¤u 62, % 10.4 Primer insommia 42, % 7.1 Somatoform bozukluk 24, % 4.0 Orta derecede kognitif bozukluk 18, % 3.0 fiizofreni 9, % 1.5

OKB 8, % 1.4

Panik bozukluk 6, % 1.0 Patolojik yas 5, % 0.9 BTA Anksiyete bozuklu¤u 2, % 0.3 Deliryum 3, % 0.5 Bipolar bozukluk 2, % 0.3 Di¤er psikotik bozukluklar 17, % 2.9

(5)

Daha sonra yafll› hastalarda yafl art›fl› ile depresyonun iliflkisini saptamak için tüm örnek-lem 65-75 ve 75 üstü yafllarda olmak üzere iki gruba ayr›lm›fl ve bu gruplarda majör depresif bozuklu¤un oranlar› karfl›laflt›r›lm›flt›r. 65-75 yafl grubunda 294 hasta vard›r.Bu hastalardan 120 (%40.8)’ sinde majör depresif bozukluk gözlen-mektedir. 75 yafl üstünde 144 hasta vard›r. Bu hastalar aras›nda 42 (%29.2) hastada depres-yon oldu¤u saptanm›flt›r. Depresdepres-yon s›kl›¤› bak›m›ndan iki grup aras›ndaki fark anlaml›d›r (X=5.63, p=0.011).

65 yafl üstü grupta depresyonun cinsiyetle iliflkisini ortaya koymak için depresyonun cin-siyet üzerindeki da¤›l›m› ki-kare testiyle incelen-mifltir. Majör depresif bozukluk tan›s› alan grup-ta kad›n cinsiyet oran›n›n (N=108 (%66.7)) depresyon tan›s› almayan gruba göre (N=161 (%58.3)) anlaml› olarak daha yüksek oldu¤u (X=2.99, p=0.05) saptanm›flt›r.

Medeni durumla depresyon oranlar› aras›nda bir iliflki saptanmam›flt›r. Her iki grupta da evli hastalar a¤›rl›ktad›r (depresyon tan›s› alan grupta; 102 hasta evli (%63), 57 hasta dul (%35.2) ve 3 hasta bekard›r (%1.9), depresyon tan›s› almayan grupta; 167 hasta evli (%60.5), 103 hasta dul (%37.3), 5 hasta bekard›r (%1.8)). Gruplar aras›ndaki farkl›l›k istatistiksel olarak anlaml› de¤ildir (X=0.81, p=0.85). Efl ölümleri nedeniyle 65-75 yafl ve 75 yafl üstü grubun medeni durumlar›n›n farkl›l›k gösterebilece¤i

düflünülerek medeni durumun depresyonla iliflkisi bu iki yafl grubunda ayr› ayr› incelendi¤inde her iki yafl grubunda da medeni durumla depresyon aras›nda anlaml› bir iliflki olmad›¤› gözlenmifltir (65-75 yafl grubu için X=0.83, p=0.80, 75 yafl üstü için X=0.75, p=0.90)

Tüm grup kendi aras›nda emekli olanlar ve olmayanlar diye ikiye ayr›lm›flt›r. depresyon s›kl›¤› bak›m›ndan bu iki grup birbiriyle karfl›laflt›r›ld›¤›nda emekli olanlarda depresyon s›kl›¤›n›n (N=48, %30.3) emekli olmayanlara (N=106, %64.2) göre anlaml› olarak daha düflük oldu¤u saptanm›flt›r (X=3.96, p=0.029).

Daha sonra tüm hastalar vasküler bir hastal›¤› olanlar ve olmayanlar diye ikiye ayr›lm›flt›r. Vasküler hastal›¤› olan ve olmayan gruplar öncelikle sosyo-demografik özellikler bak›m›ndan karfl›laflt›r›lm›fl ve gruplar aras›nda sosyodemografik özellikler bak›m›ndan bir farkl›l›k olmad›¤› gözlenmifltir (tablo 3).

Son olarak vasküler hastal›¤› olan ve olmayan gruplar depresyon oran› bak›m›ndan birbiriyle karfl›laflt›r›lm›flt›r. Vasküler hastal›¤› olan grupta 74 hasta (%51) depresyon tan›s› alm›flt›r. Vasküler bir hastal›¤› olmayan grupta ise 88 hasta depresyon tan›s› alm›flt›r (N=88, %30) ve vasküler hastal›¤› olan grupta depres-yon oran›n›n olmayan gruba göre anlaml› olarak daha yüksek oldu¤u gösterilmifltir (X=18.35, p=0.0001).

TABLO 2: Vasküler kökenli hastal›klar›n da¤›l›m› (vaka):

Vasküler kökenli hastal›k (N, %) Hipertansiyon 113, % 55.1 Aterosklerotik kalp hastal›¤› 33, % 16 Diyabetes mellitus 47, % 22.9 Serebro vasküler hastal›k 12, % 5.9

(6)

TARTIfiMA

Çal›flma sonuçlar› yorumlanmadan önce çal›flman›n, kesitsel de¤erlendirilen hastalara yönelik retrospektif bir kay›t tarama çal›flmas› oldu¤u ve bu tür çal›flmalar›n bulundurabilece¤i tüm s›n›rl›l›klar›n bu çal›flma için de geçerli oldu¤u, yan›s›ra çal›flmaya dahil edilen tüm hastalar›n herhangi bir nedenle gero-psikiyatri poliklini¤ine baflvuran hastalardan oluflmas› ve dolay›s›yla örneklemin bu yafl grubuna dahil olan popülasyonu temsil etmedi¤i göz önünde bulundurulmal›d›r. Öte yandan hastalar›n gero-psikiyatri konusunda tecrübeli tek bir hekim taraf›ndan de¤erlendirilmifl olmas›n›n tan› konusundaki yanl›l›klar› azaltt›¤› ve örneklemin kayda de¤er büyüklükte olmas›n›n çal›flmay› önemli k›ld›¤› kanaatindeyiz. Ayr›ca bu yafl grubu üzerinde uluslararas› literatürde oldukça fazla say›da çal›flma olmas›na karfl›n geriyatrik popülasyonda tan› da¤›l›mlar›n›n yüksek dere-cede co¤rafi ve kültürler aras› farkl›l›k gösterdi¤i bilinmektedir (Henderson 2000, Lenore ve ark. 2005). Bu ba¤lamda çal›flman›n s›n›rl› bir co¤rafyada, Türk geriyatri hastalar› üzerinde yürütülmüfl olmas› önemlidir.

Örneklemde psikiyatrik hastal›klar›n da¤›l›m› incelendi¤inde, sonuçlar›n literatür ile

uyumlu oldu¤u söylenebilir. Geriyatrik popülasyonda depresyonun yayg›nl›¤› %12-42 aras›nda de¤iflen oranlarda bildirilmektedir (Magni 1958, Cwikel 1989, Mc Crea 1994). Depresyon oranlar›n›n uluslararas› (Colenda ve ark 2003) ve yerel (Cankurtaran ve ark 2005) li-teratür ile uyumlu oldu¤u söylenebilir. Yine de örneklemin psikiyatrik tedavi aray›fl›nda hasta-lardan olufluyor olmas› oranlar›n üst s›n›ra yak›n bulunmas›ndan sorumlu olabilir. Ayn› nedenle bu oranlar bir yayg›nl›k ölçütü olarak ele al›nma-mal›d›r.

Di¤er psikiyatrik hastal›klar›n örnek-lemimizde görülme oranlar› önceki çal›flmalarla uyumludur (Regier ve ark 1988).

Geriatri hastalar›nda depresyonun cinsiyet da¤›l›m› aç›s›ndan sonuçlar›m›z kad›n hastalar-da %70, erkek hastalarhastalar-da % 30 civar›nhastalar-da depresyon saptanan önceki çal›flmalarla uyum-ludur (Colenda ve ark 2003). Sosyal izolasyon ve yaln›z yaflaman›n geriyatrik depresyon için risk faktörü oldu¤u bilinmesine karfl›n (Henderson 2000) çal›flmam›zda evli ve dul hastalar aras›nda depresyon oranlar›nda farkl›l›k saptanmam›fl olmas› efl kayb›n›n depresyon s›kl›¤› üzerinde etkili oldu¤u

hipotezi-TABLO 3: Vasküler hastal›¤› olan ve olmayan gruplar›n sosyodemografik özellikler bak›m›ndan karfl›laflt›r›lmas› (Ki-kare testi, T testi).

Vasküler Ortalama Cinsiyet Emeklilik durumu

hastal›k yafl Kad›n (N, %) Erkek (N, %) Emekli N (%) Emekli de¤il N (%) Var 72.8 93 (% 60) 62 (% 40) 58 (% 39.1) 90 (% 60.9) Yok 74.2 215 (% 60.9) 138 (% 39.1) 134 (% 39.2) 208 (% 60.8)

Anlaml›l›k AD AD AD

Z= -1.86 X= 0.037 X= 0.038 p= 0.065 p= 0.847 p= 0.831

(7)

ni reddetmez, sadece depresyon için de¤il tüm gero-psikiyatrik hastal›klar için efl kayb›n›n önemli oldu¤una iflaret ediyor olabilir.

Emeklili¤in sa¤l›k güvencesi ve ekonomik getirileri göz önünde bulunduruldu¤unda emekli hastalarda depresyon oranlar›n›n emekli olmayanlara göre daha düflük oldu¤unun sap-tanmas› (tablo 6) flafl›rt›c› bir bulgu de¤ildir.

Yafl artt›kça depresyonun di¤er psikiyatrik hastal›klara görece oran›n›n düflük saptanmas› (tablo3) yafll› popülasyonda yafl ilerledikçe depresyon s›kl›¤›n›n azalmas›na (Henderson

2000) koflut bir bulgu olabilece¤i gibi yafl ilerledikçe organik beyin sendromlar›nda görülen görece art›fla da ba¤l› olabilir.

Vasküler hastal›¤› olanlarda depresyon oran› %50’nin üzerindeyken vasküler hastal›¤› olmayan grupta bu oran›n %30 olarak saptan-mas› bu alandaki önceki çal›flmalarla uyumludur (Frasure ve ark 1993, Hance ve ark 1996, Robinson ve ark 1983, House ve ark 1991, Reichman ve ark 1995, Gavard ve ark 1993) ve yafll› popülasyonda vasküler patolojiyle depresyon aras›ndaki iliflkiyi destekler nitelikte bir sonuçtur.

(8)

KAYNAKLAR

Alan J, Thomas Rajesh N, Kalaria John T (2004) O’Brien Depression and Vascular Disease: what is the Relationship, Journal of Affective Disorders, 79, 81-95.

Alexopoulos GS, Young RC, Meyers BS (1993) Geriatric Depression: Age of Onset and Dementia. Biol. Psychiatry, 34, 141-145.

Alexopoulos GS, Meyers BS, Young RC, Campbell S, Silbersweig D, Charlson M (1997) ‘Vascular Depression’ Hypothesis. Arch. Gen. Psychiatry, 54, 915-922.

Alexopoulos GS, Meyers BS, Young RC, Kalayam B, Kakuma T, Gabrielle M, et al. (2000) Executive Dysfunction and Long-Term Outcomes of Geriatric Depression. Arch Gen Psychiatry, 57: 285-90.

Angst F, Stassen HH, Clayton PJ, Angst J (2002) Mortality of Patients with Mood Disorders: Follow-Up Over 34– 38 Years. J. Affect. Disord. 68, 167-181.

Baldwin RC, Tomenson B (1995) Depression in Later Lfe. A Comparison of Symptoms and Risk Factors in Early and Late Onset Cases. Br. J. Psychiatry, 167, 649-652.

Brilman EI, Ormel J (2001) Life Events, Difficulties and Onset of Depression in Later Life. Psychol. Med. 31, 859-869.

Charlson M, Peterson JC (2002) Medical Comorbidity and Late Life Depression: What is Known and what are the Unmet Needs? Biol. Psychiatry 52, 226-235.

Colenda CC, Wagenaar DB, Mickus M, Marcus SC, Tanielian T, Pincus HA (2003) APA. Comparing Clinical Practice with Guideline Recommendations for the Treatment of Depression in Geriatric Patients: Findings From the APA Practice Research Network. Am J Geriatr Psychiatry. Nov-Dec;11(6): 604.

Cwikel J, Ritchie K (1989) Screening for Depression Among the Elderly in Israel: An Assessment of the Short Geriatric Depression Scale (S-GDS). Isr J Med Sci. Mar; 25(3): 131-7.

Elliott R, Sahakian BJ, McKay AP, Herrod JJ, Robbins TW, Paykel ES. (1996) Neuropsychological Impairments in Unipolar Depression: The Influence of

Perceived Failure on Subsequent Performance. Psychol Med 26:975-89.

Frasure-Smith N, Lesperance F, Talajic M (1993) Depression Following Myocardial Infarction. Impact on 6-Month Survival. J. Am. Med. Assoc. 270, 1819-1825.

Gavard JA, Lustman PJ, Clouse RE (1993) Prevalence of Depression in Adults with Diabetes. An Epidemiological Evaluation. Diabetes Care, 16, 1167-1178.

Greenwald BS, Kramer-Ginsberg E, Krishnan KR, Ashtari M, Auerbach C, Patel M (1998) Neuroanatomic Localization of Magnetic Resonance Imaging Signal Hyperintensities in Geriatric Depression. Stroke, 29, 613-617.

Hance M, Carney RM, Freedland KE, Skala J (1996) Depression in Patients with Coronary Heart Disease. A 12-Month Followup. Gen. Hosp. Psychiatry, 18, 61-65.

Henderson SA (2000) Epidemiology of Psychiatric Disorders in Kaplan&Sadock’s Comperhensive Textbook of Psychiatry, Geriatric Psychiatry, 51, 1B.

House A, Dennis M, Mogridge L, Warlow C, Hawton K, Jones L (1991) Mood Disorders in the Year After First Stroke. Br. J. Psychiatry, 158, 83-92.

Kumar A, Miller D, Ewbank D et al. (1993-1997) Quantitative Anatomic Measures and Comorbid Medical Illness in Late-Life Major Depression. Am. J. Geriatr. Psychiatry, 5, 15-25.

Laghrissi-Thode F, Wagner WR, Pollock BG, Johnson PC, Finkel MS (1997) Elevated Platelet Factor 4 and Beta-Thromboglobulin Plasma Levels in Depressed Patients with Ischemic Heart Disease. Biol. Psychiatry, 42, 290-295.

Lenore H, Kurlowicz T, Freida H, Outlaw T, Sarah J. Ratcliffe Y, and Lois K, Evans T (2005) An Exploratory Study of Depression Among Older African American Users of an Academic Outpatient Rehabilitation Program Archives of Psychiatric Nursing, Vol. 19, No. 1 (February), pp 3-9.

Lesser IM, Boone KB, Mehringer CM, Wohl MA, Miller BL, Berman NG. (1996) Cognition and white matter hyperintensities in older depressed patients. Am J Psychiatr, 153:1280-7.

(9)

Magni G, De Leo D, Schifano F (1985) Depression in Geriatric and Adult Medical Inpatients. J Clin Psychol. May; 41(3): 337-44.

McCrea D, Arnold E, Marchevsky D, Kaufman BM (1994) The Prevalence of Depression in Geriatric Medical Outpatients. Age Ageing. Nov; 23(6):465-7.

McCullough PK (1991) Geriatric Depression: Atypical Presentations, Hidden Meanings Geriatrics. Oct; 46(10):72-6.

Murphy E, Brown GW (1980) Life Events, Psychiatric Disturbance and Physical Illness Br J Psychiatry, 136; 326-338.

Mustafa C, Meltem H, Burcu BY, Neslihan D, Eylem SC, Servet A (2005) Depression and Concomitant Diseases in a Turkish Geriatric Outpatient Setting Archives of Gerontology and Geriatrics, 40 307-315.

Perel JM (1994) Geropharmacokinetics of Therapeutics, Toxic Effects and Complience in Schneider LS, Reynolds CF, Lebowitz BD (eds.) Diagnosis and Treatment in Late Life. Results of the NIH Consensus Development Conference, Washington DC, Amarican Psychiatric Pres; 245-257. Rabkin JG, Charles E, Kass F (1983) Hypertension and DSMIII Depression in Psychiatric Outpatients. Am. J. Psychiatry, 140, 1072-1074.

Regier DA, Boyd JH, Rae DS, Burke JD, Locke BZ, Myers JK, Kramer M, Robins LN, George LK, Karno M (1988) One-Month Prevalence of Mental

Disorders in the United States Based on Five Epidemiologic Catchment Area Sites. Arch Gen Psychiatry, 45: 977.

Reichman WE, Coyne AC, (1995) Depressive Symptoms in Alz- AJ Thomas et al. Journal of Affective Disorders 79 (2004) 81–95 94. Alzheimer’s Disease and Multi-Infarct Dementia. J. Geriatr. Psychiatry Neurol. 8, 96-99.

Robinson RG, Starr LB, Kubos KL, Price TR (1983) A Twoyear Longitudinal Study of Post-Stroke Mood Disorders: Fndings During the Initial Evaluation. Stroke, 14, 736-741.

Schulberg HCI McClelland M, Burns BJ (1987) Depression and Physical Illness the Prevelance, Causation and Diagnosis of Comorbidity, Clin Psychol Rev, 7;145-167.

Soares JC, Mann JJ (1997) The Anatomy of Mood Disorders-Review of Structural Neuroimaging Studies. Biol Psychiatry 41: 86-106.

Thomas AJ, Ferrier IN, Kalaria RN, Perry RH, Brown A, O’Brien JT, (2001) A Neuropathological Study of Vascular Factors in Late-Life Depression. J. Neurol. Neurosurg. Psychiatry 70, 83-87.

Williams SA, Kasl SV, Heiat A, Abramson JL, Krumholz HM, Vaccarino V (2002) Depression and Risk of Heart Failure Among the Elderly: A Prospective Community-Based Study. Psychosom. Med. 64, 6-12.

Şekil

TABLO 1: Tüm grubun psikiyatrik tan›lar›n›n da¤›l›m›.
TABLO 2: Vasküler kökenli hastal›klar›n da¤›l›m› (vaka):
TABLO 3: Vasküler hastal›¤› olan ve olmayan gruplar›n sosyodemografik özellikler bak›m›ndan karfl›laflt›r›lmas› (Ki-kare testi, T testi).

Referanslar

Benzer Belgeler

Sosyol oji böl ümünü tercih eden öğrencil erin el eştirel düşünme beceril erini gel iştirmel erine, sosyal sorunl ara potansiyel çözüml er bel irl emel

183 programlarında yer alan temel öğeler bağlamında analiz ederken, Yılmaz ve Sayhan tarafından gerçekleştirilen çalışmada ise lisans öğretim programları düzeyinde

Gereç ve Yöntem: Bu çal›flmada Acil Servise 01/01/2011-29/02/2012 tarihleri aras›nda bafl- vuran 65 yafl ve üzeri inme tan›s› alan hastalar›n retrospektif olarak

Yetenek sınavı le öğrenc alan okullara kes n kaydı yapılan adaylar LGS terc h dönem terc h yapamayacaktır. Ancak yetenek sınavı sonucuna göre kayıt yaptırdığı okuldak

*3 Bu, ortalama örnek sayısı 128 ve ölçüm modu yüksek çözünürlük moduna ayarlandı÷ında, yüksek hassasiyet modundaki ölçüm merkezi mesafesinin pikten pike yer

I. Sıcaklık azalırsa çözünürlük azalır. Aynı sıcaklıkta su eklenirse çözünür- lük artar. XY tuzunu toz haline getirirsek çö- zünürlük artar. V bir miktar XY

Cinsel Yolla Bulaşan Enfeksiyonlar, hem geleceğin hekimi hem de SCORA savunucusu olarak benim için büyük bir önem taşımaktadır... Önlenebilir olan

içindeydi. Bu nedenle, sözkonusu stratejik zemin üzerinde oluflan Ameri- kan-Rus ittifak›n›n içinde o da yer al›yordu. Dolay›s›yla, bölgede bir Ame-