• Sonuç bulunamadı

68. yıl ve Nadir Nadi gazeteciliği

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "68. yıl ve Nadir Nadi gazeteciliği"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

P 7

__

p o l i t i k a

g u m ü g u

HİKMET ÇETtNKAYA____________

68. Yıl

ve Nadir Nadi

Gazeteciliği...

68 yılı geride bıraktık dün...

Çalışanlarıyla, Cumhuriyet dostlarıyla birlikte anlamlı bir gün yaşadık. Yıllardır görmediğimiz arkadaşlarımızla, dostlarımızla kucaklaştık. 25 yıl önce, gazetenin kapısın­ dan birlikte girdiğimiz arkadaşlarımızın çoğu emekliydi artık. Bizde üç ay önce “em ekliler” dünyasına katılmıştık. Ama koşullar 8 nisan günü değişmiş, yine kendimizi Cum­ huriyette bulmuştuk.

Şöyle çevreme baktım. Gençler çoğunluktaydı. Cumhu­ riyette çalışmanın mutluluğu okunuyurdu gözlerinde. Cumhuriyetin içinde bulunduğu ekonomik koşulların bi- linciydeydi tümü...

Eski dostlarla söyleşiyorduk:

“Ne var ne yok, hiç değişmemişsin?

“ Yok canım değişmez m i insan, sana öyle geliyordur...”

Sonra dün yayımlanan başyazımız konuşuluyordu:

"Cumhuriyet, yine eskisi gibi gazete oldu, kutlarız si­ zi...”

Bir kere daha okuyorduk:

“ Gazetemizin tarihi, geleceğimizi belirleyen, kimliğimi­ zi oluşturan yaşam kaynağımızdır... ”

Telgraflar, telefonlar geliyordu 68. yılımızı kutlamak için...

Bir okur telefonda ağlıyordu:

“ Bugünleri de gördük, ne mutlu bizlere. Uğur Mumcu'- nun dönüşüne çok sevindik, ne güzel yazmış Nahcıvan sorununu...”

Uğur Mumcu Gözlem köşesine dönmüştü, Ankara Tem­ silcimiz Cüneyt Arcayürek yazılarına cumartesi günü baş­ layacaktı...

Hepimiz mutluyduk...

Saat 12.20’de gazetemizin imtiyaz sahibi Berin Nadi

“anlamlı" bir konuşma yaptı. Cumhuriyetin eski günlere

dönmesinden duyduğu mutluluğu dile getirirken ekledi:

“Nadir Nadisiz ilk yıldönümünü kutluyoruz..."

Dokuz ay önce yitirmiştik Nadir Nadi’yi. Ancak onun kişi­ liğini, inancını, düşüncelerini yitirmemiştik. Yitirmek iste­ yenlere karşı da direndik, direneceğiz.

“Nadir Nadi gazeteciliğinin yok olması” için savaş ve­

renlerin bir "sabah ’’ kaçışlarının ardından nasıl yok olduk­ larını hep birlikte göreceğiz...

Dünkü başyazımızda ne deniyordu:

“ Kuruluşumuzdan bu yana insanlık çok değişmiştir..."

Doğrudur...

Ama değişmeyen bir şey vardır. O da şu:

"Bilimsel ve teknolojik devrim ne kadar yol alırsa alsın insanlığın geçmişinden geleceğine doğru paylaştığı temel ilkelerin daha büyük güçle savunulduğu izleniyor. Özgür­ lükleri paylaşmak, bağımsızlığı korumak, demokrasiyi toplumun gözeneklerine sindirmek, sömürüye karşı sa­ vaşmak, sosyal adaleti gerçekleştirmek, insanın aklının çizdiği yolun göstergeleridir..."

Evet, işte Cumhuriyetin gazetecilik çizgisi, yani Nadir Nadi gazeteciliğinin adı budur...

Elbet bu yoldan sapmak isteyenler olmuştur. Ama yolu­ nu şaşıranlara en güzel yanıtı Cumhuriyetin bilinçli okur­ ları vermiştir.

Ali Ulvi 5 Kasım 1991’de Cumhuriyetten ayrılırken "Ni­

çin gidiyorsun?" diyenlere şu yanıtı vermişti:

* “Biz Ankara'ya gitmek için binmiştik otobüsümüze. Şo­ för yolunu şaşırıp başka yere gitmek isteyince otobüsten indik. Bunda şaşılacak ne var?"

Otobüsten inenler hiçbir koşul öne sürmeden yuvaları­ na döndüler, dönüyorlar...

Dün 68. yılımızı kutladık coşkuyla...

Gene yaşta emekli olan arkadaşlarımız Serdar Hazan, Meriç Izgi, Arif Tezcan, Rıfat Taneroğlu, Salih Akdağ, Ah­ met Faruk özakbulut, Meral Tamer, Suphan Yılmaztekin, Mustafa Bayram, Abbas Tulgayoğlu, Basri Yılmaz, Adil Acar, Mehmet Ali Doğru, Yıldıran Özçelik, Erdoğan Yaşar Özbakar, Ertan Kurt plaketlerini gazetemizin imtiyaz sahi­ bi Berin Nadi’den aldılar.

Gazetemizin bahçesinde çalışanlar, dostlar hep birlikte öğle yemeği yedik. Eski anılar canlandı. Konuştuk, dert­ leştik.

Sabah hava bulutluydu. Yağmur, yağdı yağacaktı. Bir baktık ki hava birden açıldı. Pırıl pırıl bir gün yaşadık toplu­ ca.

Özgen Acar'ın dediği gibi baharla birlikte ağaçlar buda­ nır, bol ürün versin diye. Cumhuriyet de öyle. Artık daha bol ürün versin, daha fazla okurla buluşsun diye kollarımı­ zı sıvadık.

Tüm çalışanlarıyla, okurlarıyla, dostlarıyla biz bu engel­ leri aşacağız...

Ve diyoruz ki:

“Nice yıllara!"

Nadir Nadi gazeteciliğinden ödün vermeden yolumuza devam edeceğiz...

Referanslar

Benzer Belgeler

Kocası, daha karısının ce­ nazesi kalkmadan, onun yerini al­ mağa hazırlanan bir arkadaşile, bo­ zulan işlerini düzeltmek için yeni bir Ankara seyahatine

«Hayatımızda bütün faaliyetimiz, memleket işle­ rinde keyfî, müstebitçe hareket edenlere karşı mü­ cadele ile geçmiştir» diyen Atatürk, en kutsal

Resmî ziyaretin son günü ak­ şamı, büyükelçiliğimizde Japon tarafma bir resepsiyon verilmek­ tedir. Başlayalı yanm saat ol­ muştur, Bayan Anderiman

Hayat hikâyesini 1970'de yayımladığı "Yakın Tarihte Gördüklerim, Geçir­ diklerim" isimli dört ciltlik

Vaktile, benim de kalem yar­ dımımla milliyetçi “Turan,, gazete­ sini çıkarmış olan Zekeriya Beyin Türk ordusunu, Türk milliyetper­ verlerini ve Türk

Üzerinde her şeyden ziyade durmak istediğim nokta, Nasuhi Baydar’ın bu tercümesinde her satır ve parçanın aynen ve tamamen lisanımıza nakledilmemiş

Ney ve nısfiyeyi, mest olduğu demlerde; gelişi güzel, fakat bir bahçeden rastgele toplanan çiçekler gi­ bi, hoş çalar ve ayık olduğu zamanlarda ise; değil

Nâzım 10 Eylül 1959'da Rusça kaleme aldığı vasiyetnamesinde, en değerli mirası olan eserlerinin telif hakkının üçte ikisini karım Münevver ve oğlum Mehmet'e diyerek