Avrupa raylarından sekilip giden «W agon • Lits» vagonlarından biri...
1 8 7 2 ' denberi Avrupada turizmin
öncüsü olan "Uluslararası Yataklı
j r ~
^
y
T y r
Vagonlar" uçak
â
l
i
1 ^
rekabetine
\ T
J L J - 1 _ J dayanamadığı
için, Türkiye
dahil bütün
dünyada
tarihe karışıyor
GÜLE
Sakarya’da yapılan Türk m alı yataklı vagon...
B
U N D AN tam yüz yıl önce, 1872’de, Belçikalı iş adamı M. G. Nagel- makers Am erika gezisinden Brüksel’e döndüğünde Yeni Dünya trenlerinde gördüğü uyku kompartımanlarının Av- riıpada da uygulanmasmı dü- şünüyordu.O sıralarda tren herşey demekti insanlar için.. B ir yandan Avrupada yeni yeni hatlar açılırken, öte yandan Hollanda, Belçika’da köylü kadınlar trenin ineklerini korkuttuğunu, sütlerini azalt tığını ileri sürerek rayların sökülmesi için gösteriler dü zenliyorlardı. Teknisyenler İse trenlerin hızlarım 10-15 Km . daha arttırmanın çare lerinin peşindeydiler. İşte,
“ WAGON - LITS
99
İÇLERİNDE BÜYÜK AŞKLARIN, HEYECANLI CASUSLUK HİKÂYELERİNİN GEÇTİĞİ, FİLM
LERE, ROMANLARA KONU OLAN «W AGON - LİTS» TÜRKİYE’YE 1926'DA GELMİŞTİ..
bu hava içerisinde Nagelma- kers’in fik ri filizlenm eye baş lanmış, ilk tahta yataklı ve yem ekli vagonlar Brüksel • Paris arasında sefere girmiş ti. Böylece de «Uluslararası Y ataklı Vagonlar Şirketi» (Com pagnie Internationale des Wagons - Lits et des
Grands Express Européens) nin temeli atılmıştı.
Artık yolcular hudutlarda koşup vagon değiştirmeden, uyurken veya yemek yerken memleketler aşıyorlardı. B ir yandan yolculuktaki rahat, diğer taraftan kolaylık, şir ketin kısa sürede büyümesi
ne ve benimsenmesine yol açtı.
St. Petesburg (Leningrad) - Fransız riviyerası ekspresi, Moskova - Viladivostok Trans Siberia) ekspresi, Sicilya • Kopenhag, Helsinki - Roma, Londra • N ice ekspresleri Krallara, Kraliçelere, Çarla
ra, İmparatorlara, Prenslere, Düklere özetle tüm Avrupa aristokrasisine gezme, gör me, dinlenme fırsatı yarat mıştı...
İşte o günlerden bugüne dek Avrupa garlarının aris tokrat dekoru koyu mavi renkli, sarı çizgili ve
üzerle-Erkekler şapkalarını çıkartıp, kadınlar da diz kırıp içeri giriyorlar..
ROTTERDAM’da
BİR KİLİSE
DİSKOTEK OLDU
İÇİNDE BİR ÇARŞI VE BİR LOKAN
TANIN DA YER ALDIĞI TARİHÎ Kİ
LİSEDE GENÇLER KAFALARI ÇEKİP,
ÇILGINCA EĞLENİYORLAR...
H
OLLANDA’mn
Rottcr-dam şehrinde yaşayan lar, kentin en güzel kiliselerinden bir olan «St. Joseph» e özel bir saygı gös-
I iiw iiB M iııY |ı ' H H H H I
lonun diğer kısmında ise, te pedeki renkli camlarda bulu nan Azizlerin tasvirlerinden
süzülen ışıklar altında «C afe Buddha» diskoteği var. Bu-— j . --- ,Bu-— ve «S ou l» erini
kaptı-«Cafe Buddha» diskoteğinde içki içip dans eden gençler..
IIIIHIIIIIIIIIIHS
= lı
UANYA'DA
rinde arslanlarm kucaklaştığı pirinç armalı yataklı - va gonlar, yemekli • vagonların saltanatı yüzüncü yaşında Türkiye dahil tüm Avrupada 1972’de sona ermektedir.
Dünya turizm tarihinde bir çığır açmış ve öncülük yapmış bulunan o kırm ızı ha- lılı, koyu mavun kaplamalı, kendine öz havası, dekoru ve kokusu olan, içlerinde en azı üç, dört lisan bilen, bazıları birkaç üniversite bitirmiş, kahverengi üniformalı kon düktörlerin, smokinli metr dotellerin, garsonların servis yaptığı b ir devir tarih sahi- felerm e gömülüyor.
«WAGON - LITS»
TÜRKİYE'DE
Türkiyede ilk defa 1926’da çalışmaya başlayan bu va gonlar ve bunlardan kurulu «Sim plon Orient Ekspres», «T o ro s Ekspres» yıllar yılı dünya ile ülkemiz arasında önemli bir medeni ve turis tik bağlantı olmuştu. Bu ekspreslerin, vagonların iç lerinde, büyük aşklar, heye canlı casusluk hikâyeleri, önemli devlet hâtıraları gel miş ve geçmiştir. Türkiyede bile bugün çok insanın ha yatında hu vagonlardan bir hâtıra, heyecan vardır. Dün ya kitapçılarının raflarında da hâlâ Graham Greene’in «İstanbul Ekspress» romanı durmakta, satılmaktadır.
GÜLE GÜLE
Artık insanların 400 - 500 kişilik gruplar halinde beton meydanların birinden diğeri ne uçurulduğu, Şarlonun fi- lim lerindeki gibi koşar adım larla bazen b ir günde iki memleketin gezdirildiği bir uçma devrinde herşey elek tronik beyinden sorulacak ve tabi! ki, raylar üzerinde günlerini eritenler de azala caktı. Şim di bu nedenle, tas fiyeye giren şirket elindeki vagonları m illî dem iryolları na devrederken «Compagnie Internationale des Wagons- L its » de Avrupa raylarından çekilip gidiyordu.
İstanbul Şehir Üniversitesi Kütüphanesi Taha Toros Arşivi