• Sonuç bulunamadı

LANDAU, M. JACOB, Pan- Turkism in Turkey A Study of Irredentism

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "LANDAU, M. JACOB, Pan- Turkism in Turkey A Study of Irredentism"

Copied!
4
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

LANDAU, M. JAC0B,

Pan- Turkism in Tt~rkey A Study af Irredentism I.ondon

1981 C. Hurst and to. (AIV/6359)

218 sahifeden ibaret olan kitab bir giri~te alt~~ bölümden olu~maktad~r. Her bölümün notlar~, hemen o bölümün sonunda verilmi~tir.

Giri~te yazar, Pan-Türkizm ile Pan-Turanizm'in tan~m~n~~ yapmakta, Pan-Turkizm'in daha geni~~ kapsaml~~ oldu~unu belirtmektedir. Turan Orta Asya'da bir bölgedir; Türkistan, Özbekistan, Mo~olistan buraya dahildir. Do~uda; Çin, Güneyde; Tibet, Hindistan ve Iran, Bat~da; Dest-i K~pcak ve Hazar Denizi, Kuzey'de yine Dest-i K~pcak çölü ile çevrilidir.

Prof. Myron Weiner'in, Vamber'in Y. Akçura'n~n, N. Orhun'un Prof. H. Bayur'un çal~~malar~ndan bahsedildikten sonra, 1939-42 y~llar~nda ç~kan BOZKURT dergisinin kapa~~~ üzerinde Türklerin Anayurdunun haritas~~ verilmektedir.

DI~~ TÜRKLER: D~~arda Pan-Turkizm Hareketinin Do~u~u ve Çökü~ü (s. 7-28) Di~-Türkler terimi, Türkiye'de bulunan Pan-Türkistlerin kulland~~~~ bir terimdir ve tüm d~~ardaki Türkleri kapsamaktad~r. Bunlar~n ço~unlu~u Sovyet Rusya'da ya~amaktad~r. Burada ya~ayan bir avuç e~itilmi~~ genç, Pan-Türkism ideolojisini ba~latm~~~ ve devam ettirmi~lerdir. Bu ideoloji Volga Tatarlann~, K~r~m Tatarlar~n~, Kazaktan, Türkmeleri, özbekleri, Türkmenleri, K~rg~ztan, Azerileri, Tacikleri içine'al~r. Bunlar~n hemen hemen hepsi de müslümand~r. 1897 de yap~lan nufus say~m~na göre Rus nufusunun % ii dir (125.600,000/ 13.600) Bunlar Sovyetlerin Rusla~t~rma ve H~ristiyanla~t~rma hareketine kar~~~ kendi din ve milliyetlerini korumaya yönelik bir harekete giri~tiler. Pan-islâmizm herkes taraf~ndan desteklendi ve II. Abdülhamid'in himayesinde geli~ti. Pan-Türkizm ise müslümanlar aras~nda bir nevi bid'at say~ld~: Bu hareket t 9. yüzy~l~n sonunda Güney Bat~~ Avrupa'da geli~en Milliyetçi görü~lerden sonra geli~mi~tir. Bilhassa 1877-58 yap~lan Osmanl~-Rus harbi bunu körüklemi~tir. Ilk önce Tatarlar aras~nda ba~layan bu hareket, yüksek tabaka Türkçesiyle bas~n hayat~na geçti.

Burada ilk bayra~~~ açan, Gaspral~~ Ismail oldu. Rus Rejimine ve Pan-Türkizme kar~~~ olan mollalarla sava~t~. Bas~n hayat~na önem verdi. Toplant~lar yap~ld~. fit~fak~~'l-Mislimin Partisi kuruldu. ~gos den 1917 ye kadar 250 ye yak~n yay~n organ~~ ç~kart~ld~. Fakat bunlar kapat~ld~, yazarlar~~ ve sahipleri hapsedildi. Ço~u Istanbul'a gelib orada Pan-Türkizm hareketini ba~latt~lar. Tatar Ali, Hüseyin-zade, Yusuf Akçura, Baku'de Azeriler aras~nda Hasan Serdabi, ve Ahmet A~ao~lu çal~~malar yapt~lar. I. Cihan Harbinde Rus ve Osmanl~lar~n mei cephelerde çarp~~malar] Pan-Türksitlere ümit verdi. Rus ihtilalinde (1917) durumlar çok kar~~t~. Osmanl~~ Rusya'daki rejim aleyhdarlann~~ gizlice destekliyordu. Rusya'da Türksitlerle Pan-Islamistleri birbirine dü~ürüyorlard~. O arada ç~kan Büyük Sovyet Ansiklopedisi'nde Turun, Türk ve Pan-Türkizm terimleri Ruslar~n lehine farkl~~ yay~nland~. Pan-Türkizim, Türk burjuvaz~~ çevrelerinin ~ovenist bir doktrini olarak tan~ t~ld~. Daha ileri gidilerek, okullara Rusca dersinin zorunlulu~u getirildi. Müslümanlar~n çok oldu~u yerlere Ruslar yerle~tirildi, kilit noktalara onlar getirildi. Stalin bile Pan-Türkizm harekât~ndan çekiniyoeud. 1944 de Tatarlar~n topluca K~r~m'dan sürülmesi olaylar~~ daha da elektriklendirdi. (1TO Dipnot)

(2)

404 BIBLIYOGRAFYA ~~~

Osmanl~~ Imparatorlu~unda Pan-Türkizm Dokusu ve Geli~mesi (s. 27-71) Osmanl~larda, II. At~dülhamid'in deste~inde Pan-Islamizm, Osmanl~c~l~k ve Bat~c~l~k hareketleri vard~. Bu hareketler yay~n yolu ile de devam etti. 19. yüzy~l~n sonlar~nda Avrupa'da Milliyetçilik hareketleri geli~ip milletler kendi içlerinde ayr~lmaya ba~lay~nca, Osmanl~~ Imparatorlu~u içindeki Türk element de kendi milletleri, dilleri, tarihleri ve geçmi~leri ile u~ra~maya ba~lad~lar. Tercümeler yap~p eserler yazd~lar; el ilanlar~~ da~~thlar. Bunlar~n ba~~nda N. As~m (1861-1935), ~. Sami (1850-19o5), C~. Seyfettin (1884-( 92o), M. Emin Yurdakul (1 869-1 944), H. Edib (1884-1964), F. Köprülü (1890-1966), Z. Gökalp ( 1876-1924), Moiz Kohen (Tekin Alp) (1882-1961) R~za Tevfik, B. Mehmet Tahir... Harb öncesi Istanbul bir ana-baba günü idi. Rusya'dan binlerce göçmen gelmi~ti. Talebe, yazar ve ö~renci vard~. Bunlar aras~nda, Ali Hüseyin-zade, Ahmet A~ao~lu, Gasprah, Y. Akçura'y~~ sayabiliriz.

Bunlar Türk Derne~inde birle~ip daha sonra da 1911 de Türk Oca~~n~~ kurdular, dergiler ç~kard~lar. Türk Oca~~n~n ba~kan~~ H. Suphi Tannöver'di. Daha sonra Enver Pa~a'n~n deste~inde Izci te~kilat~~ kuruldu. Ba~bu~, O~uz, gibi adlar ald~lar. I tthatc~lar çal~~malar~n~~ Pan-Türkizm ad~~ alt~nda yapt~lar. Pan-Islamizm'in Bulgar, S~rp ve Yunanl~lar~~ k~zd~rd~~~~ gibi Pan-Türkizm'de Araplar~~ k~zd~rd~.

I. Cihan Harbine Pan-Türkislerin politikas~~ ile Almanlar yan~nda girildi. Talat, Enver ve Cemal Pa~alar bu harekat~n ba~~ temsilcisi, politikac~lard~. Pan-Türkist hareket Pan- ~slamist bir kal~bla yay~lmaya ba~lad~. Seyhulislâm'dan cihad için fetva al~nd~, tüm müslümanlar, Ruslara ve onun müttefiklerine kar~~~ sava~a ça~~r~ld~.

Harbin yenilgisi üzerine Ittihatc~lar d~~ar~~ kaçt~lar. Bunlardan Enver Pa~a 1921 de Ortaasya'ya geldi ve Türkistan Emin ad~n~~ ald~. Tüm Türkleri birle~tirererk Bol~evizme kar~~~ sava~~ açt~. Fakat 4 A~ustos 1922 de öldürüldü. Cemal'de Tifiis'de öldürüldü. Böylece Genç-Türkler (Ittihat ve Terakkiciler) in Pan-Türkizm rüyas~~ son buldu. (281 dipnot).

T. C. tinde Pan-Türkizm - Pasif Dönem (S. 72-95)

Ne Pan-blamist ve ne de Pan-Türkist hareketi Osmanl~~ Imparatorlu~unu ayakta tutamad~. M. Kemal "Yurdda sulh, cihanda sulh" ilkesi ile 1923 de Türkiye Cumhuriyetini kurdu. Fakat Cumhuriyet devrinin baz~~ ilkeleri Türklük üzerine dayanmaktad~r. Hatay'~n ilhak~~ ve d~~ardan gelen göçmenlerin Türkiye'ye iskan~~ gibi. Fakat bu arada Tiirkçüler ayn~~ zamanda Kemalist idiler. Y. Akçura, T. Alp, H. S. Tannöver gibi, Bu Türk Oca~~n~n ba~kan~~ idi. Türkçü de~ildi, fakat Türkdü. Ocak Türk kültürü ve Kemalist reformlar için çal~~~yordu. 1931 de kapat~ld~~ ve Halkevleri aç~ld~. Yine Türkçü bir kültür politikas~~ sürüyordu. Cumhuriyetin 20. y~l~nda Türkçülerin ço~u ölmü~tü. 2. Dünya Harbi ba~lad~. Bu Pan-Türkistlere yeni bir ümit verdi; Macaristan'da (L. Rasonyi), Polanya'da, Finlandiya'da, Berlin'de, Paris'de Sovyetler aleyhine pek çok Pan-Türkist mecmualar ç~kt~, dernekler kuruldu. Atatürk'ün (1938) ölümünden sonra T. C. tinde yine Pan-Türkistler faaliyete geçerek, gerek yay~n hayat~nda gerekse üniversitelerde fikirlerni yayd~lar. Bunlar~n ba~~nda A. Z. Velidi To~an (1890-1970), A. N. Ats~z (1925-1975), Dr. R. Nur (1879-1942), R. O. Türkkan (1920), O. S. Orhun ( ~~ 89o-1972), Y. Z. Ortaç (1895-1967) Bunlar tamamen Ziya Göklap'in takipcileri idiler ve yay~nlad~klar~~ mecmua ve dergilerle herbiri bir grub olu~turuyorlard~. (253 dipnot).

IV

T. Cumhuriyetinde Pan-Türkizmin Yeniden Sahneye Ç~k~~~~ (S. 108-132)

Bu hareket II. Cihan Harbinin sonlannda ba~lad~. Türkiye'nin Almanya yan~nda harbe girmesi desteklendi. Nadir Nadi 194o da Cumhuriyette yazd~. Yüksek seviyede kar~~l~kl~~

(3)

BIBLIYOGRAFYA 405 ziyaretler yap~ ld~~ 18 Haziran 1942 de on y~ll~k Türk-Alman sulhu imzaland~. H. E. Erkilet, A. F. Erdem, Enver Pa~a'n~ n karde~i Nuri Pa~a, Alman tarafindan Ankara büyük elçisi Franz Von Papen en çok faaliyet gösterenlerdendi. H. E. Erkilet 1941 de Almanlar~ n Do~u cephesini gezerek daha sonra Do~u Cephesinde Gördüklerim diye bir kitab yazd~; Rusya'dan Almanlar eline esir dü~mü~~ Türk as~ ll~~ kimseler eliyle ailelerine Alman deste~i için mektuplar yazd~ r~ld~. Z. V. To~an, M. E. Rasul-zdae, Mirza Bâlâ, A. Cafero~lu, Said ~amil, Ayas ~shak bas~ n ve ilân yolu ile ve d~~~ Türkleri Ruslar~n elinden kurtarmak ümidiyle Almanlar yan~ nda harbe ça~~rd~lar. Türk hükümetinin böyle bir niyeti yoktu. Ruslar~ n harbi kazan~ p, Ukrayna, Romanya ve Polonya'y~~ i~gal edip Türkiye s~ n~rlar~ na gelmesiyle Türk hükümeti Pan-Türkistlere kar~~~ daha sert tedbirler ald~. Ama Rusya kendi içindeki Türklerin bu harpte Almanlar lehindeki giri~imlerini (kurtulu~~ ümidiyle) hiç unutmad~~ ve onlar~~ affetmedi.

Bu tarafta Türk, hükümeti ile Pan-Türkistler aras~ nda bir mücadele ba~lad~. 1943 de konan varl~k vergisini de bahene eden Pan-Türkistler devleti Komünistlerin sempatizan~~ olarak suçlad~lar. Bunlar~ n kar~~s~na dikilen gurup ise, Faris Erkmen gibi, Pan-Türkistleri Irkc~l~kla suçlad~. Pan-Türkistler hareketlerini durdurmad~lar. Mitingler yapt~lar, yaz~lar yazd~lar. Devlet bunlar~ n ileri gelenlerini tutuklat~p s~k~~ yönetim mahkemelerine verdi. "Ats~z, To~an, Erkilet, Türkkan, Sancer, Safa, Nur, Tanyu Sofuo~lu, Bar~man, Teveto~lu v. s." tutuklanan 23 ki~iden on tanesi 1-10 y~l aras~ nda hapis cezalar~~ ald~lar, fakat temyiz mahkemesi bozdu hepsi ç~ kt~. Harp te bitti. Yine Türkiye'ye göçmenler ya~d~. Dernekler kuruldu. Isa Alptekin, dünyan~n büyük devlet ba~kanlar~na mektuplar yazarak D~~-Türklerin haklann~~ savundu.

1930 de Demokrat Parti iktidariyle Pan-Türkistler "M. F. To~an, Aslanapa, Çakayo~lu, T. Ça~atay, Babakurban, K~ nmer, Orhan, Tanyu, Ertürk, Eri~irgil, Özhan, Taymas" yeni bir devreye girdiler, çal~~malar~~ d~~ar~ya da s~çrad~; Kitab Sevenler Grubu, Türk Kültür Oca~~, M illiyetciler Derne~i gibi dernekler de kurdular. N. Topcu, Milljye~fili kin Esaslarz'm yazd~. (276 dipnot).

V

Türkiye Cumhuriyetinde Pan-Türkizm (S. 144-166)

196o ihtilalinden sonra Türkiye'de Ekonomik politika ve sosyal de~i~meler oldu. A~~r~~ uçlar ç~ kt~. A~~r~~ sol, a~~ r~~ islamc~~ ve Pan-Türkistler.... Pan-Türkistler de bu arada slogan~~ de~i~tiler, islamc~~ çizgiye yana~t~lar. Rehber Kur'ân, Hedef Turan" gibi sloganlar att~lar. Bunlar bir organize-parti-alt~nda toplanmak istiyorlard~. Bu da oldu. Ilk önce C.K.M.P. de daha sonra M.H.P. de biraraya geldiler. Türkiye Kominizmle mücadele, Kafkas Türk Derne~i, ~ rak Türkleri Yard~ mla~ma Derne~i, gibi dernekler kuruldu. "Tanr~~ Türkü Korusun" slogan~~ oldu. Milliyetçiler Birli~i kuruldu. Islam~ n Milliyetçili~in ayr~lmaz parças~~ oldu~u tezi savunuldu. "Ats~z, Sancar, Y~lanl~o~lu, Tanyu, Kafeso~lu...

197olerde Pan-Türkistler ve kurumlar~~ ülkücü olarak adland~ r~ld~lar. Sa~~ ve sol birbirlerini ithama ba~lad~ lar, Fa~ist, Komunist v. b. ülkücü dernekler kuruldu. Üyeleri ~~ oo. 000 i a~t~~ ço~u gençlerdi. Derneklerin biri kapansa hemen biri ba~ka adla aç~llyordu. 1970 lerin ortas~nda siyasetle parti hükümete ortak oldu. Amblem Bozkurtdu. Konferanslar verildi, kitaplar bas~ld~. "Türkçülük ve Milliyetçilik, Türkçülü~ün Alfabesi, Türklük Meseleleri-TürkIrk~~ Niçin Müslüman Oldu; ~ rak Türkleri; Unutulmu~~ Türkler Bat~~ Trakya'da Dört Y~l; Bütün Dünya Türkleri; Türklük Kavgas~~ Uygur Türkleri; Milliyetçilik, ülkücülük, Ayd~nlar; Turanda Çakan ~im~ek Kavgam~z Büyük Türkiye Ideali.

(4)

4.06 BIBL~YOGRAFYA

VI Sonuç (S. 176 - 187)

Burada Irredentist bir fonomen olarak Pan-Türkizm ele al~n~r, yay~nlar verilir di~er PAN fikirler üzerinde durulur "Afrikanizm, Arabizm, Slovizm, .Islamizm, Pan-Germanizm v. k" "Daha sonra Pan-Türkizmin tahlilini yapar, bunlar~n di~er ~rklara, dinlere, ve di~er PAN ideolojilere kar~~~ durumu ele al~n~r. Nihayet tahakkukunun güçlükleri belirtilir.

Referanslar

Benzer Belgeler

Mensuplarının gerçek mutluluğu sadece ‗Gökler Ġklimi‘nde bulup, orada yaĢayacağını ifade eden Ġncil‘in bütün satırlarına uhrevîlik ve ruhanîlik sinmiĢ

Çalışmanın giriş kısmında müellif ahkâm âyetleri ve hadisle- ri hakkında malumat verdikten sonra Tahâvî’nin Ahkâmü’l-Kur’ân’dan önce telif ettiği

Bu çerçevede çalışmanın amacı, Kur’ân’da bu cümlelerin geçtiği âyetleri sistematik bir şekilde incelemek ve ilgili âyetlerde zikredilen ve Yüce Allah

Bütün bu olaylar genel anlamda elbette Tanrı’nın irade- siyle cereyan etmiştir ama Cenab-ı Hakk’ın kullarına verdiği yetki ve irade neticesi kullar da bazı fiilleri

Örneğin alıcının belirli bir dönem sonunda el değişti- recek olan işletme için yapacağı tüm ya da kısmi ödemenin belirli bir süreye yayılmasını öngören

Ayette Hz. Mûsâ’ya dokuz tane mucize verildiğinden bahsedildiği halde bu mucizeler hakkında herhangi bir bilgi verilmemektedir. Çünkü Kur’ân’ın daha önce farklı

Bu kelime Allahın görevlendirdiği bir peygamberin adı olması nedeniyle alem, İbrâniceden (bir görüşe göre Süryâniceden) Arapçaya geçen bir isim olması hasebiyle

278 Dolayısıyla tefsiri yapılan ayette belirsiz durumda olan yani kendisinden neyin kast edildiği anlaşılamayan konu, Şâri tarafından Kur’an’ın başka