• Sonuç bulunamadı

Korunması Gerekli Vakıf Taşınmazlarının Onarımları ve Bir Öneri

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Korunması Gerekli Vakıf Taşınmazlarının Onarımları ve Bir Öneri"

Copied!
4
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

231

-ak›flar Genel Müdürlü¤ü sorumlulu¤unda bulunan gurur kayna¤› tafl›n›r ye tafl›nmaz kültür varl›klar›m›z›n gelece¤e kültürel ve teknik aç›dan nas›l çok daha sa¤l›kl› iletilebilece¤i konusu kuflkusuz pek çok ilgiliyi düflündürmektedir. Bu çal›flmam›z› böyle bir konuya, ay›rd›k ve geçmiflten gelece¤e köprü kurmaya çal›flt›k, Yöntem olarak klasik dönem, de¤iflim süreci, günümüz ve gelece¤imiz s›rayla ele al›nd›.

KLAS‹K DÖNEM: Küçük Asya 11.yy’dan bafllayarak yeni bir egemenlik ve kültür dönemine girdi. Büyük Selçuklu dört büyük kumandan›, Anadolu Selçuklular› ve Beylikler, baflar›l› yöntem ve yönetimleriyle buray› belli surede Anadolu yapt›lar. Bat› dünyas› buna TURKIA dedi, Osmanl›lar daha iyi kurumlafl›p kendi klasik dönemlerini yaratt›lar. Osman Gazi Orhan Gazi’ye “yönetileni (tab’a) yücelt ki devlet yücelsin” diyordu, insana yarat›klar›n en yücesi gözüyle bak›nca dil, din, anasoy ve renkler afl›l›yor, uygarl›k tarihinin en uzun ömürlü ikinci devleti olan Osmanl› ‹mparatorlu¤u dönemine damgas›n› vuruyordu.

Bay›nd›rl›kta ve toplumsal dayan›flmada Asya’dan beri bildikleri en uygun yöntem vak›f kurmakt›, Gerek kendi

Korunmas› Gerekli

Vak›f Tafl›nmazlar›n›n

Onar›mlar› ve Bir Öneri

V

Prof. Dr. Orhan Cezmi TUNCER

Gazi Üniversitesi Mim.Bl. Restorasyon Anabilim Dal› Baflkan› Emeklisi

(2)

yükümlülüklerindeki ve gerekse topluma yönelik tüm yap›lar hep böyle gerçeklefltirildi. Böylece Osmanl› imparatorlu¤u bir VAKIF UYGARLI⁄I yaratt›. Ak›la ve karfl›l›kl› sayg›ya dayal› sözlü imar yasas›, kendi teknik ve estetik kurallar›yla denene denene bir anonim mimarl›k klasi¤i oluflturdu.

DE⁄‹fi‹M SÜREC‹, Ak Denizi bir iç denize dönüfltüren Osmanl›ya karfl›, Avrupa kendi savunma güdüsüyle Rönesans ve Reformu gerçeklefltirdi. Sosyal, kültürel, ekonomik, sanatsal ve düflün (felsefe) dal›nda at›l›mlar birbirini izledi, 1789 Fransa ‹htilali, arkas›ndan Sanayi Devrimi, seri üretim, bofl, ifllenmemifl (ham) maddeye gereksinim, kapitalizmi emperyalizme, sömürgecili¤e dönüfltürdü. 1. Dünya Savafl› yeni bir Avrupa haritas› çizdi. Y›k›lan ve yanan ülkelerini bay›nd›r k›lmak isterken ve betonarme ile çelik, yap› sanat›na girerken, düflünceler, ilkeler, öneriler de birbirini izledi, Avrupa aralar›ndaki ortak görüflleri giderek yaz›ya döktüler. Özellikle Fransa bu at›l›mlara öncülük yap›yor, kongreler düzenliyor ve ba¤lay›c› kararlar al›yordu. 2. Dünya Savafl›ndan sonra UNESCO Sözleflmesi imzaland› ve Türkiye Cumhuriyeti de bunu 20 May›s 1946’da kabul etti.

Kurallar aç›k ve net idi. An›tlar birer sanatsal ürün olup tarihin tan›klar›d›rlar. Geliflim ve tarihsel bir olgunun ürünü olunca, yaln›z onu yaratan toplumun de¤il dünya kültürel miras›n›n mat› say›ld›, Bu, kendi oluflum çevresini de aflan bir bak›fl aç›fl›yd›, Kent ve k›rsal kesim ay›r›m› olmamal›yd›. Amaç an›t›n estetik ve tarih de¤erlerinin korunup kollanmas›yd›, Onar›mdan istenen ise buna sayg› duyar biçimde onu daha sa¤l›kl› konuma getirmekti. Oysa Osmanl›n›n yöntemi, tümüyle gelene¤e ba¤l› kal›p onu yinelemek idi. Yineleyerek yeniliyordu kendini. Bunu Yeni Dünya kopyac›l›k olarak tan›mlar oldu.

Y›k›lmaya yüz tutan Osmanl›, ça¤a ayak uydurabilme iste¤iyle yasal, yönetsel (vb) pek çok evreler yaflad›. E¤itim ve ö¤retim için Avrupa’ya

ö¤renciler gönderdi, Bir yandan da ülkedeki eski eser kaçakç›l›¤›na karfl›, Osman Hamdi Beyin önderli¤inde müzecilik at›l›m› bafllad›, Da¤›n›k k›ymetli parçalar belli yerlere toplat›lmaya çal›fl›ld›, Devletin kaderi de¤iflmedi, imparatorluk y›k›ld›, S›n›rlar küçüldü ve Türkiye Cumhuriyeti kuruldu. At›l›mlar durmad›. Avrupa’dan mimarlar getirtildi. Orada e¤itim gören ilim ve sanat adamlar› kendi dallar›nda bu yeniden dirilifle yürekten katk›da bulundular. Bunlardan, biri de Ali Saim Ülgen idi,

Ali Saim Ülgen (1914-63) Avrupa’daki e¤itiminden sonra Türkiye’ye dönen ve korumac›l›¤› kurup gelifltiren önderlerden biridir, Ayn› duygular› paylaflan arkadafllar›yla iflbirli¤ine koyuldu, “Gayrimenkul Eski Eserler ve An›tlar Yüksek Kurulu” kuruldu, Düflüncelerini kitab›nda toplad›1.

Müzeler Genel Müdürlü¤ünde “An›tlar ve Rölöve Bürosu” oluflturuldu, Mahmut Akok pek çok yap› onard›. Yetifltirdi¤i teknik ressam Tevfik Kölük’le arflivi zenginleflirdiler. istanbul’da Frans›z, Arkeloji Enstitüsü kuruldu. Baflkan Albert Luis Gabriel k›ymetli yay›nlar›yla katk›da bulundu2.

Bir süre sonra Ali Saim Ülgen, Vak›flar Genel Müdürlü¤ünde Abideler fiubesinde göreve bafllad› (1950), Y, Mimar Nedim Onat (‹.G.S.A.) onun sa¤ koluydu. Vak›flar ‹stanbul Baflmüdürlü¤ünde giderek deneyimli ve seçkin restoratörler olufltu. Bunun bir efli de Vak›flar Genel Müdürlü¤ü Abideler fiubesindeydi. Ö¤retmen -ö¤renci s›cak iliflkisi içinde vak›f yap›lar› daha bilinçli ve düzenli onar›mlara bafllad›. Cafer

Hanl›o¤lu, Ruhi Ayd›n, Ahmet Akseki, Muzaffer Erdo¤an, Ahmet Çelik, Yusuf Erdo¤an, Celal Babacan, Mehmet Ölçer, Hüseyin Demir,

Ömer Ertan gibi de¤erlere bir süre sonra

Özkan Erincinde kat›ld›,

Yeni restorasyon kurallar›na ve gereçlerine uygun onar›mlar da göz ard› edilmiyordu. Y. Mimar

Y›lmaz Önce Mütehass›s Müflavir olarak bu yeniliklere daha aç›kt›3, 1966 y›l›nda Vak›flar

1 Ülgen, Ali Saim, An›tlar›n Korunmas› ve Onar›lmas›. Ankara 1943,

2 Gabriel, Albert Luis, Tarihi Türk Abidelerinin Tamiri ve ihyas›, Vak›flar Dergisi I, Ankara, 1933, s. 7. 3 Önge, Y›lmaz, “Karaman Alaettin Ali Bey Kümbeti”, Rölöve ve Restorasyon Dergisi I, Ankara 1974, s, 21.

VAKIFLAR DERG‹S‹

(3)

-4 Üniversiteler Yüksek Ö¤retim Programlar› ve Meslek Rehberi, Ankara 2000, s,XIX-XXVIII..

Abideler fiubesine girdi¤imde bu de¤erli arkadafl›m›zla birlikte çal›flma mutlulu¤una erifltim. Halef-Selef olduk birbirimize, Rölöve Bürosu (1966 Mart) taraf›mdan kuruldu ve Vak›flar Dergisi yan›nda “Rölöve ve Restorasyon Dergisini yaflama soktuk. Konya Alaettin Camisi dam›na yeni d›fl girdili “Linolyum” adl› plastik bir muflamba denemesi yap›ld›. Aksaray K›z›l Minare çelik halatlarla gerilerek denetim alt›na al›nd›. Ancak Vak›f onar›m› özünde ve büyük ölçüde yine eskinin yenilenmesi a¤›rl›kl›yd›.

Bu de¤iflim ve oluflum sürecinde üniversiteler de koruma ve onar›m bilincinden yana oldukça yol ald›. Avrupa’da e¤itim gören Cevat Erder, ODTÜ’nde lisansüstü e¤itimi bafllatt› (1965). Bunu ‹stanbul Devlet Mühendislik Mimarl›k Akademisi, ‹stanbul Teknik Üniversitesi izledi. YÖK, Restorasyon konusunu, mimarl›k e¤itimi zorunlu dersleri içine ald› (1980). Türkiye’de k›sa sürede bilinçli bir taban olufltu. Ancak uygulamaya gelince, Venedik Tüzü¤ünün tam özümlenemedi¤ini anlafl›ld›, Bilgi ve belge bulununcaya kadar yap›ya dokunmamak baz› pasif düflünenleri «yüreklendirdi, Üstünü bir fanusla örterek koruma düflüncesi bile ortaya at›lmad› de¤ildi. Yap›, bir antik eflya gibi büfede mi sergilenmek isteniyordu bilinmez, Onar›ma günün damgas›n› vurmak iste¤i, malzeme ve yüzey farklar› gibi fazla kontrastl›klar› da gündeme getirdi. Görsel uyum göz ard› edildi. Dahas›, rant kayg›s› çok Öne ç›karak, yap›n›n d›fl›na dokunmadan içini olabildi¤ince de¤ifltiren afl›r› tutum, onu bir kabu¤a (!) indirgedi. Bu kiflisel tutumlar, öneriler ve onaylar›n durulmas› zaman ald›.

Türkiye bir “Kurullar hegemonyas› da yaflad›. Bakanl›kla aralar›nda gerilim artt›. Pek çok üye de¤ifltirildi. Üyeler aralar›nda toplant›lar yap›p bir ortak karara bile yönelmek istediler. Gündeme yetiflemeyen kurullara karfl› Bakanl›k yeni kurullar kurarak (28 adet) görev alanlar› daralt›ld›. Bu kez onlara yeni üyeler bulmak iflin niteli¤ini de do¤rudan etkiledi. Yeterli deneyim ve prati¤i olmayan isimler üretildi.

Birim fiyatlar›nda da bir sorun oluyordu. Bunlar› beli standartlara dökme ilkesi, iflin türü nedeniyle boyuna özel fiyatlar› art›rd›, Çünkü restorasyon bir seri üretim olmay›p kuyumcu gibi onu ifllemeye yönelik incelik istiyordu.

Bat› Dünyas›, korumadan yana yeni ürünler Üretirken zaman zaman bunu bir “Güzellik Müstahzarat›” gibi gelire dökmedi de¤il. Her deneme için belli bir süre gerekirken bir yenisi denenir oldu. Söz gelimi Çatalhöyük Tanr› - Kral dikilitafl›ndaki deneme hiç de bekleneni vermedi.

Ocaktan tafl ç›karma, onlara motorla yüz açma, paket flekline dönüflen bazalt ve andezitleri kendi özgün gözenek ve renkleri aç›s›ndan tan›nmaz duruma soktu. Diyarbak›r’›n gözenekli siyah bazalt tafl› flafl›rt›c› bir perdahl› ürüne döndü. Ankara’da kald›r›mlara uygulanmaya bafllayan andezitler de kendi görsel özgünlüklerini yitirdi, Bunun yan›nda, el ile yonan taflç›lar›n giderek iyice azalmas›na yol açt›.

E¤itim politikas› bir garipleflti. Eski Erkek Sanat Enstitüleri ara eleman yetifltirirken, bunlar› Tekniker Okullar› izledi. Oray› bitirenlerin üniversitelere yönelmeleri yine amac›na ters düfltü, Gazi E¤itim, Erkek Teknik Yüksek Ö¤retmen Okulu (vb) üniversite bünyesine al›nd›. Ve iflte tüm bu belirsizlikler/da¤›n›kl›l›k uzman ve ara eleman yetifltirilmesine çözüm getirmedi, iflin sorunlulu¤unun bilincinde olan yükleniciler (müteahhit), çal›flanlar›n en iyisi oldu¤unu sand›¤› kiflilere ifl verdi, Ancak, bunlar›n say›lan çok azd›. Avrupa Birli¤i deste¤iyle Koruma ve Restorasyon Firmalar› Derne¤i’ni (KOREFD) kurdu (14.05.2003). Amaç nitelikli eleman yetifltirmekti. E¤itim görenlere uygulama flans› do¤du.

Günümüzde, Türkiye Cumhuriyeti s›n›rlar› içinde 70 adet üniversitenin 58’inde sa¤l›k, spor, bilgisayar, motor, uçak, iletiflim ve bunun gibi konumuz d›fl› dallar say›lmazsa 326 adet Meslek Yüksek Okulu vard›r4. Bunlar›n kaç tanesinin

do¤rudan yap› sanat›yla ilgili e¤itim verdi¤ini sözü

233

(4)

edilen yay›n belirtmiyor. Bu nedenle her y›l, kaç ara ve do¤rudan eleman›n ifl alan›na kazan›ld›¤›, bunlara kurflun, kal›p, ahflap f›r›nlama, ar›nd›rma, tafl ve yonma, çini, s›rl› tu¤la, kiremit, kerpiç, alç›, içlik, difllik, metal iflleri, carn, mukarnas, akustik, sedef, kündekâri, malakâri, kalemisi gibi e¤itimlerin verildi¤i de bilinmiyor, Ayr›ca e¤itim gören s›n›rl› say›n›n hangi bir ifle yetiflece¤i de planlanm›fl de¤ildir.

fiu anda restorasyonlar›m›z için yap› malzeme analizi ve deney laboratuvarlar› da, ayr› ayr› kurumlarda ve farkl› uzmanl›klardad›r.

Geçmifl ve günümüzün bu da¤›n›k, yetersiz ve niteliksiz durumu özetlenirse:

-Türkiye’de koruma ve onar›m kurallar›ndan yana yayg›n ve nitelikli bir ortak dil yoktur. En az›ndan çok yetersizdir.

-Arkeolojik, do¤al ve tarihsel aitle ilgilenen müzeler ayr› bir uzmanl›k dalandad›rlar. Önemli sivil yap›lar›na (saray, köflk vb.) ne kadar yetiflebildikleri tart›fl›labilir.

-Üniversiteler kendi ekol ve düflüncelerini kurumlaflt›rma çabas›ndad›rlar. Bir tafl›nmaz›n onar›m› için ayr› görüfller ileri sürülebilmektedir veya ilgilinin görüflüyle s›n›rl›d›r.

-Birim fiyatlar alabildi¤ine bol ve da¤›n›kt›r. Bunda da ortak bir dil yoktur .

-KOREFD, Belediye, Özel ‹dare, Meslek Odalar›, Sivil Kurulufllar ayr› ayr› birer kurumdur. AB deste¤inin hangi i¤e / konuya, ne zaman ve ne

kadar kat›laca¤› / katk›da bulunaca¤› kiflisel gayretlere ba¤l›d›r, Bu da¤›n›k gruplar, hakl› olarak kendi beklentilerine göre korumaya farkl› yaklaflacaklard›r, Sivas Gök Medrese 1978’den beri gündemde oldu¤u için üstüne e¤ilinebilmifltir.

-Mimarl›k Miras›na girmifl daha nice yap› ne zaman ve kimin gayretiyle gündeme gelecektir. Böyle bir öncelikler dizini var m›d›r? Söz gelimi Kilis Mevlevihanesiyle, Van-Gevafl ‹zzettin fiir Bey Cami ve Medresesiyle, Kayseri Bünyan Ulu Camisiyle, Tire, Ayd›n, Antep, Bayburt ve daha nicelerine kim ne zaman e¤ilecektir? Yukar›da sayd›klar›m›z kurumlar›n (vb.) her hâlde hiç biri bunlardan rant beklemez. Öyleyse Vak›flar Genel Müdürlü¤ü kendi sorununu kendi çözmek durumundad›r.

Vak›flar ayr› bir ekol ve okuldur. Yurt içinde, yurt d›fl›nda say›lamayacak kadar tafl›n›r / tafl›nmaz de¤eri vard›r. Bunlara el atman›n flimdiden planlanmas›, ça¤dafl uluslararas› nitelik ve nicelikte flimdilik kendi yap›lar› için e¤itim veren, ara ve do¤rudan eleman yetifltiren bir okul kurmal›d›r. Bu, yüksek okul, üniversite, enstitü vb. olabilir. Zaman›nda “vak›f inflaat” deneyimi yafland›. Vak›flar do¤rudan yüklenici kurum (müteahhit) olmadan yöneten olmal›. Vak›f Meslek Lisesi, Vak›f Meslek Yüksekokulu ve Vak›f Teknik Üniversitesi ad› bizlere s›cak geliyor. 8-10 y›l içinde nitelikli, nicelikli bir taban hiç de ulafl›lamayacak hedef de¤ildir ve kurullar›n niteli¤ini de do¤rudan etkileyecektir. Unutmayal›m ki Osmanl›da her medrese derecesine göre birer üniversiteydi.

VAKIFLAR DERG‹S‹

Referanslar

Benzer Belgeler

MATRA programlar kapsam ndaki “ KUR’un Kurumsal Yap n Güçlendirilmesi, Özürlüler için Geli mi Bir stihdam Stratejisi ve Mesleki Rehabilitasyon Projesi” nin faaliyet

Cerre maruz teçhizatın örtülme uzunluğu, kut-... (Baş tarafı 173

001 Oturum Başkanı, 1.Ulusal Eğ. İstitut, 1991, Salzburg - AVUSTURYA 006 Oturum Başkanı, ’Zeitgenossische Türkische. Uluslar arası İlhan Koman Sem., Edirne - TÜRKİYE 011

—burada bedendeki hareketin zihnin İstemesini izlediğini gözleriz, ama hareket ve İstemeyi birbirine bağlayan bağı veya zihnin bu etkiyi üretmesini sağlayan

Serpil SANCAR (SBF Dekanı) • Erdal EREN (Mülkiyeliler Birliği Başkanı) • Alper TAŞDELEN (Çankaya Belediye Başkanı) • Prof. Ziraat Mühendisleri Odası

Kron k hastaların sempton tak b K ş selleşt r lm ş sağlık anal zler Bel rt lere da r r sk dağılım oranları D kkat ed lmes gereken hususlar.. K ş sel sağlık as stanınız

Prolin, Ferulik, Resveratrol, Vit F, Taurin Tioktik Asit (Alfa Lipoik Asit) , Fit B1, Lösin, L-Arginin Aspartat (Arjinin), Sodyum Askorbil Fosfat (Vit C), Glisin, Asit, Piridoksin

FESTİVALLER 40th İSTANBUL FİLM FESTIVALİ ULUSAL YARIŞMA (Temmuz, 2021) 25th TALINN BLACK NIGHTS FILM FESTİVALİ ANA YARIŞMA (Kasım, 2021- resmi duyuru henüz yapılmadı)...