— ölüm ünün Birinci Yalında —
MİKAİL AZAPLI
M. Öcal OĞUZ
Mikail Azaplı, Türkiye’deki okuyucunun yakından tanımamakla birlikte, bir kısım şiirlerini bildiği, menkabevî hayatı hakkında bir kaç cümlelik ma lumata sahip olduğu AzerbaycanlI bir âşıktır. Doğu Anadolu’daki söz ve saz meclislerinde zaman zaman onun da adı geçmekte ve şiirleri genç âşıklar tarafından terennüm edilmektedir. Tür kiye’de, Azaplı’nm Rus zulmü altında, uzun yıllar hapishanelerde kaldığı ve burada öldüğü veya öldürüldüğü sanıl makta- iken, bugün bu bilginin doğru olmadığı ortaya çıkmıştır.
1987 yılında Azerbaycan’a giden Ali KafkasyalI 1988 yılında «Koca Kar tal Azaplı»1 adlı kitabını yayınladı. Bu kitapta Azaplı’nm hayatı ve şiirleri verilmekte, hayatta olduğu müjdelen- mekte idi.
Bu kitapla Azaplı, Türk okuyucu sunun ve araştırıcısının yeniden ve da ha güvenilir bilgilerle karşısına çık mıştı. Bu kitabın yayınından iki yıl sonra Türkiye’ye gelen Memmed İs mail’den Azaplı’nın şiirlerinin Azer baycan’da 1987 yılında yayınlandığını öğrendiğimiz zaman, Azaplı hakkında birinci dereceden güvenilir bir yazılı kaynağın mevcudiyetinden dolayı zi yadesiyle sevinmiştik. Memmed İsmail’ den kitabı bize göndereceğine dair söz de almıştık. Yaklaşık altı ay sonra Azerbancan’a giden hocam Prof. Dr. Ahmet B. Ercilasun, bize hem kitabı hem de Azaplı’nm ölüm haberini ge tirdi •' Azaplı Mikail 1990’m Kasım ayında bu dünyadan göçmüştü.
Bakü’de 1987 yılında «Koca Kar tal»2 adıyla yayınlanan şiirlerin sunuş yazısı Memmed İsmail tarafından ya zılmış. Memmed İsmail, âşığın A zer baycan edebiyatı ve âşıklık geleneği içerisindeki yerini veciz cümlelerle or taya koymakta, Azaplı’yı ortaya çıka ran kültür muhiti üzerinde durmakta dır.
Ali Kafkasyalı’mn «Kora Karta] Azaplı» adını taşıyan eserinin elimiz deki bu kitabın Türkiye Türkçesi’ne aktarılmış şekli olduğunu, şiirlerin tas nifinden ve sıralanışındaki benzerlik ten hareketle görüyoruz. Yalnız Kaf kasyalInın kitabının sunuş yazısı, Azaplı’nm ayrıntılı bir şekilde verilen hayatını içine alıyor. Diğer bölümler ise Kafkasyalı’nm almadığı veya yeni ilave ettiği bir kaç şiiri hariç tutar sak tamamen aynı. Tabiî biri kiril harf li Azerî, diğeri Latin harfli Türkiye Türkçesi...
Bu iki kitapta yer alan bilgilere ve çeşitli kaynaklardan derlediğimiz söz lü rivayetlere göre Mikail Azaplı’mn hayatı ve edebi şahsiyeti hakkında şunları söyleyebilecek durumdayız.
Azaplı, 1924 yılında Gence’nin To- vuz ilçesine bağlı Azaplı köyünde dünyaya gelmiş, dünyaya gelişinin bi rinci yılında anne ve babasını kaybet miş, amcası tarafından himaye edile rek büyütülmüş. 15 yaşında iken Sta- lin’e hakaret ettiği gerekçesiyle hapse atılmış, 11. Dünya Savaşı’nda hapisten çıkarılarak cepheye gönderilmiş, harp ten sonra tekrar tutuklanmıştır. Uzun
zaman hapiste kalan Mikail Azaplı, serbest kaldıktan sonra yarım kalan tahsilini tamamlamak istemiş, sabıka lı olduğu gerekçesiyle öğretmen oku lundan atılmıştır.
Yetim ve öksüz geçirdiği çocukluk yıllarından beri şiir yazan Azaplı’yı gençliğinde ve ilerleyen yaşında acıla rın bırakmaması, onda hem şairlik gücünün artmasına vesile olmuş hem de millî duygularını güçlendirmiştir. İlk âşıklık bilgilerini Âşık Esed ve Âşık Yusuf’tan alsın Mikail Azaplı, âşıklık sanatının bütün inceliklerine vakıf bir sanatkârdı. Azaplı’nın şiirin- de Elesker’in, Heyyat Mirza’mn, Bo- zarganlı Hüseyin’in etkisi ve onların edası vardır. Azerbaycan’da «Garaçi», «Ruhanî», «Dilgemî» ... silsilesine şim di bir de «Mikailî» havası katılmıştır. Mikail Azaplı’nm şiirdeki sözün yanı sıra ezgi ve makam bilgisi yeteneği, Azerbaycan âşıkları arasında onun adını makam yaratan âşıklar arasına katmıştır. «Azaplı Dübeyti», «Mihriba- nl», Azaplı Güzellemesi», «Azaplı Ge- rayhsı», «Koca Kartal» gibi hava adla rı Mikail Azaplı’nm ortaya koyduğu makamlardır. Mikail Azaplı, gelenek-, ten kopmadan yeniyi kavrayan, anla yan bir âşık olarak da öncü roller üst lenmiştir. Kendi ifadesine göre şiirinin etkisinde kaldığı şairler şunlardır: Kurbrm, Tufanganlı Abbas, Sarı Âşık, Hasta Kasım, Şermik Hüseyin, Âşık Elesker, Hüseyin Sırçalı, Samet Vur gun ... Mikail Azaplı, çoğu Azerbaycan sahasında dilden dile dolaşan 45 dola yında halk hikâyesini biliyor. Köroğlu, Kurbanı, Tufangarlı Abbas, Emrah, Selim Şah, Valeh... bunlardan bir ka çı...
Mikail Azaplı, Odlar Yurdu olan Azerbaycan’ın her acısında onun teze- nesi, kalemi yüreği ile birlikte inlemiş, bu inleme onun millî şair olması so nucunu getirmiştir. Sözlü edebiyat ile yazılı edebiyat arasında bir köprü va zifesi gören Azaplı’nm yetiştirdiği âşıkların sayısı yirmi üçtür. Bugün bir
çoğu tek başına meclis idare etmekte, sanatını göstermekte olan bu âşıklar, Azaplı’nın açtığı çığırdan yürüyerek memleketçi şiirler yazmakta ve söyle mektedirler.
Mikail Azaplı, 1990 Kasım’mda ara mızdan ayrılırken, sanatı ve çektiği ıs tırapların şekillendirdiği millî duygula rıyla gönüllerde taht kurmuştu. Ölü münün birinci yılında onu rahmetle anarken, 1987 yılında Baku’de yayınla nan kitabından aldığımız şiirlerini su- nuyoruz :
DÜŞÜP
Tabiat insana kısmen verende Şaire sel kimi çağlamak düşüp Âlime yaratmak zalime yıkmak Ma’şuk’a âşığı dağlamak düşüp Taleyi3 yazanda sahip - ihtiyar Kanmaza baht verir, kanana gam - haı Namerde hiyanet ,merde gayret ar Hekime yaralar bağlamak düşüp Vuruşur hayır - şer kederle ferah Birisi ah çeker birisi k ah -k ah Kurda parçalamak bülbüle cah - cah Çakkala baykuşa ulumak düşüp Azaplı varlığa bir eyle dikkat Şahlara taç verilir kullara zahmet Kimiye şerafet kimiye nefret
Kimiye Hakk üçün ağlamak düşüp1 OLAYDI
Kalpleri okuyan bir Lokman kimi Tabiat dert bilen kanan olaydı Hayat kurtaraydı dünya gamından Ürekleri gören divan olaydı Viraneye benzer harda gam olsa Derde hem-dem olmaz akıl kem» olsf Taşlara çarpardım hâzinem olsa Oyag(i baht birde ki sağ can olayds Gezdiğim yerleri ister üreyim Açıla baharım yete dileyim Kızılgül yastığım nergiz döşeyim Laleler üstümde yorgan olaydı Azaplı yorulmaz söz sanatından Tr.bip dermanmdan göz sanatından Her usta da.rnşar cz sanatından Men isterem meclis toy şan olaydı7
GÖZELİM
Gonca-dehan gitme dayan bir aman Y an anmaz yada salmaz gözelim Ürek viran har perişan mahriban Dert anlamaz könül almaz gözelim Şensin maral gel canım al ay maral Bir yada sal yanlımda kal olum lâl Ağ üzde hals, dcdakta bal gül-cemâl Eyleme naz gider kalmaz gözelim A y servinaz sohbeti saz hoş avaz Kalsm avaz, söz dayanmaz, deyim yaz Azaplı saz söyleyer az eyle naz Vurma almaz dözmek9 olmaz gözelim10
EDERDİM
Koca tabiat tekn yaratan olsam Cihanı teze bir cihan ederdim Bir hakim olsaydım bu dünyaya men Hakk ile adalet divan ederdim Bir âlim olsaydım o kudret kimi Bir devran kurardım hakikat kimi Bir hekim olsaydım yüz şefkat kimi Âlemin derdine derman ederdim Bir sultan olsaydım ehl-i sehavet Fermam merhamet kanunu mürvet Vererdim tajş kalbe duygu muhebbet Bütün kanmazlan kanan, ederdim
Azaplı olmusan sedakate yar Senin de çok arzun çok dileyin var Ömürleri uzun her fasli - bahar İnsanı mihriban insan ederdim^
ESRİK ÇAYINA
Deyirlar ki bu yıl sel sular oynar Akar «gözlerinin» yaşı Esriyin Deli çaylar kimi çırpar dalgalar İnilder torpağı taşı Esriyin
Taşanda çal-çamur gıjha.gıjı:! kopar Giden delmelerden14 selinti tapar15 Tarlanlar şığjyar|(î atlılar çapar17 İğitler yurdudur kaşııs Esriyin Ağır eli on dört on beş kolu var Arenlı18, yaylaklı taşlı yolu var C üyürso yatar keklik gizler kolu var Gezmesin çölünde naşiri Esriyin Menbeyi22 Kuşçu’du m.^jjsc-bi2'3 Kür’dü Men görende üste dısman çökürdü Gâh güneş saçını üste tökürdü Gâh yaza benzerdi kışı Esriyin Anam Cırdahan’dı atam Azaplı Veten kucağında yatam Azaplı Ölmeyen üstüne çatanı Azaplı Kefli24 bulaklardı başı Esriyinzs
NOTLAR
1 Ali KafkasyalI, «Koca Kartal Azap-lı», Ankara 988.
2 Mikail Azaplı, «Koca Kartal», Baku 1987.
3 ta ley i: talihi 4 Koca Kartal, s. 120. 5 k e m : az
6 oyag b a h t: bahtı uyanık olma. 7 Koca Kartal, s. 121. 8 h a l : ben 9 d ö z -: sabr et-10 Koca Kartal, s. 123 11 t e k : gibi 12 Koca Kartal, 125. 13 gıjh a gıj: çok süratle 14 d eh n e: bent 15 ta p -:
bul-16 ş ığ ı-: hedefe süratle atıl-17 at ç a p -: at
sür-18 k a ş : eğerin arka ve öne kalkık tah ta kısmı
19 a ra n : düz
20 cü y ü r: Ceylana benzer bir hayvan. 21 n a ş ı: bilgisiz, beceriksiz.
22 menbe : menba, kaynak.
23 mensep : Suyun döküldüğü yer, ağız.
24 k e fli: keyifli. 25 Koca Kartal, s. 116.