• Sonuç bulunamadı

Bir Üniversite Hastanesinde Nozokomiyal Üriner Sistem İnfeksiyonları: Etken Mikroorganizmalar ve Antimikrobiyal Direnç *

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Bir Üniversite Hastanesinde Nozokomiyal Üriner Sistem İnfeksiyonları: Etken Mikroorganizmalar ve Antimikrobiyal Direnç *"

Copied!
6
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Bir Üniversite Hastanesinde Nozokomiyal Üriner Sistem İnfeksiyonları: Etken

Mikroorganizmalar ve Antimikrobiyal Direnç

*

Nosocomial Urinary Tract Infections in a University Hospital: Causative Microorganisms and Antimicrobial

Resistance

Nazif ELALDI **, Mustafa TURAN ***, Bülent DURAN ****, Mehmet BAKIR *****,

İlyas DÖKMETAŞ *****, M. Zahir BAKICI ******, Filiz ŞAHİN *******

* 30. Türk Mikrobiyoloji ve Kongresi (30 Eylül-5 Ekim 2002, Antalya)’ nde poster olarak sunulmuştur. ** Yrd. Doç. Dr., C. Ü. Tıp Fakültesi Klinik Bakteriyoloji ve İnfeksiyon Hastalıkları Anabilim Dalı, Sivas *** Yrd. Doç. Dr., Cumhuriyet Üniversitesi Tıp Fakültesi Genel Cerrahi Anabilim Dalı, Sivas

**** Yrd. Doç. Dr., C. Ü. Tıp Fakültesi Jinekoloji Anabilim Dalı, Sivas

***** Prof. Dr., C. Ü. Tıp Fakültesi Klinik Bakteriyoloji ve İnfeksiyon Hastalıkları Anabilim Dalı, Sivas ****** Prof. Dr., C. Ü. Tıp Fakültesi Mikrobiyoloji ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı, Sivas ******* C. Ü. Tıp Fakültesi İnfeksiyon Kontrol Hemşiresi, Sivas

ÖZET

Cumhuriyet Üniversitesi Hastanesi’ ne 1998 ile 2001 yılları arasındaki dört yıllık süre içinde yattığı sırada nozokomiyal üriner sistem infeksiyonu (NÜSİ) gelişen olguların idrar kültürlerinden izole edilen etken mikroorganizmalar ile bu mikroorganizmalara ait antimikrobiyal direnç durumları ileriye dönük olarak araştırıldı. Mikroorganizmalar Sceptor (Becton Dickinson Diagnostic Instrument Systems, Towson, USA) otomatik sistem ile tanımlanarak yine aynı sistemle antimikrobiyal direnç durumları saptandı. Takip süresi içinde 353 hastada oluşan 380 NÜSİ atağında idrar kültürlerinden 316 etken mikroorganizma izole edildi. En sık izole edilen mikroorganizmalar sırasıyla Escherichia coli (%37.7), Klebsiella

spp (%17.7), Candida spp (%12.7) ve Pseudomonas

aeruginosa (%6.9) idi. E. coli’ lerin sıklıkla dirençli olduğu

antibiyotikler sırasıyla piperasilin (%63), tetrasiklin (%59) mezlosilin (%57) ve ampisilin (%50) iken bu mikroorganizmalarda meropenem ve sefepim direnci gözlenmedi. İkinci sıklıktaki NÜSİ etkeni olan Klebsiella suşlarının dirençli olduğu antibiyotikler sırasıyla ampisilin (%86), amoksisilin-klavulanat (%80) ve mezlosilin (%68) idi. Bu suşların da sefepime direnç göstermediği ve sıklıkla meropenem (%95) ve imipeneme (%93) duyarlı oldukları belirlendi. P. aeruginosa suşlarında sıklıkla sefotaksim (%77) ve gentamisin (%59) direnci olduğu tespit edildi. Antipsödomonal üçüncü kuşak bir sefalosporin olan seftazidim direnci %36 olarak bulundu. Bu suşlar da sıklıkla imipenem (%91) meropenem (%91), sefepim (%86) ve siprofloksasine (%82) duyarlı idi.

Anahtar Kelimeler: Nozokomiyal üriner sistem

infeksiyonu, etken mikroorganizmalar, antimikrobiyal direnç

SUMMARY

Causative microorganisms and its antimicrobial resistance patterns isolated from the patients who acquired nosocomial urinary tract infections (NUTIs) during the hospitalization, a four year period between January 1998 and December 2001, in Cumhuriyet University Hospital were examined prospectively. Microorganisms were identified and antimicrobial resistance patterns were ascertained by Sceptor (Becton Dickinson Diagnostic Instrument Systems, Towson, USA) automatic system. During the study period 316 microorganisms were isolated from the urine cultures at 380 NUTI attacks in 353 patients. The predominant microorganisms were Escherichia coli (37.7%), Klebsiella spp (17.7%), Candida spp (12.7%), and Pseudomonas aeruginosa

(6.9%) respectively. High resistance rates against piperacillin (63%), tetracycline (59%), mezlocillin (57%), and ampicillin (50%), but no resistance to meropenem and cefepime were observed in E. coli strains. Klebsiella spp, the second frequent NUTI causing microorganisms, showed resistance to ampicillin (86%), amoxicillin-clavulanate (80%), and mezlocillin (68%). These isolates had no resistance to cefepime, and susceptible to meropenem (95%) and imipenem (93%). Frequent resistance rates were found against cefotaxime (77%) and gentamicin (59%) in the P. aeruginosa strains. Ceftazidime, a third generation antipseudomonal cephalosporin, resistance was 36% in these microorganisms which were susceptible to imipenem (91%), meropenem (91%), cefepime (86%), and ciprofloxacin (82%) respectively.

Key Words: Nosocomial urinary tract infections,

causative microorganisms, antimicrobial resistance

(2)

GİRİŞ

Nozokomiyal üriner sistem infeksiyon (NÜSİ)’ ları hastaneden hastaneye, klinikten kliniğe değişmekle birlikte tüm nozokomiyal infeksiyon (Nİ)’ lar arasında genellikle ilk sırayı almaktadır (1-5). Hastaneye yatan her yüz hastadan ikisinde NÜSİ geliştiği tahmin edilmektedir. Bu infeksiyonlar, beraberlerinde getirdikleri tedavi sorunları ve ekonomik yük nedeniyle özel önem taşımakta, gerek etiyolojisi, gerek kliniği ve önlenmesi açısından üzerinde önemle durulması gerekli bir konudur (5). Bu infeksiyonların büyük bir kısmı başta üriner kateter uygulananlar olmakla birlikte, üriner sisteme ait girişimleri takiben gelişmektedir (4). Üriner sistem girişimlerine ilaveten üriner tıkanıklık ve anomaliler, damar-içi kateter uygulamaları, gebelik, önceden antibiyotik kullanımı, diabet, kadın cinsiyet, üriner kateter bakımı hataları ve periüretral kolonizasyon gibi nedenler de NÜSİ için risk faktörleri olabilmektedir (2, 5).

Hastanelerde geniş spektrumlu antibiyotiklerin yaygın kullanılması, hem Nİ etkeni mikroorganizmaların ve hem de bu mikroorganizmaların antimikrobiyal duyarlılıklarının değişmesiyle sonuçlanır (6). Etken mikroorganizmaların antibiyotik direnci ve bu antibiyotiklere direnç geliştirme potansiyeli nedeniyle NÜSİ tedavisinde zorluklarla karşılaşmak mümkündür. Bu nedenle klinisyenlerin hastanelerindeki NÜSİ etkeni mikroorganizmaları ve bunlara ait antibiyotik duyarlılıklarını bilmeleri gereklidir. Bunun için de sürekli bir sürveyansın yapılması zorunludur (7).

Bu çalışmada bir üniversite hastanesinde dört yıllık süre içinde hastaların idrar kültürlerinden NÜSİ etkeni olarak soyutlanan mikroorganizmalar ve bu mikroorganizmalara ait antibiyotik direnç oranları irdelenmiştir.

GEREÇ ve YÖNTEM

Bu çalışma, 1 Ocak 1998 - 31 Aralık 2001 tarihleri arasında Cumhuriyet Üniversitesi Uygulama ve Araştırma Hastanesi’ ne yatırılan ve takip sırasında NÜSİ tanısı alan hastalar arasında ileriye dönük olarak yapıldı. Çalışma, Nİ açısından riskli olduğu düşünülen kliniklerde yürütüldü. Hastalar, düzenli olarak her gün infeksiyon kontrol hemşiresi tarafından ziyaret edilerek çalışma boyunca ilgili klinik ve yoğun bakım hemşireleri ile Nİ’ler konusunda diyalog sağlandı. NÜSİ tanısı, çalışma süresince İnfeksiyon Kontrol Komitesi’ nde görevli infeksiyon hastalıkları uzmanlarınca (infeksiyon kontrol

hemşiresinin günlük klinik ziyaret bulguları ve hastanemiz Klinik Mikrobiyoloji Laboratuvarı’ ndan elde edilen veriler yardımıyla) Centers for Diseases Control and Prevention (CDC) kriterlerine göre kondu (8). Asemptomatik bakteriürisi olan hastalar çalışmaya alınmadı. NÜSİ tanısı alan hastalara ait demografik, klinik ve mikrobiyolojik veriler her hasta için ayrı ayrı olmak üzere hasta takip kartlarına kaydedildi. Hasta takip kartlarına kaydedilen veriler, etken mikroorganizmalar ve antibiyotik duyarlılıklarını içerir tarzda daha önceden NosoLINE (hastane infeksiyonları sürveyans programı) yüklenmiş bir bilgisayara kaydedilerek analiz edildi.

NÜSİ düşünülen hastalardan usulüne uygun olarak alınan idrar örneklerinden mikroskopik inceleme (nötrofil araştırılması, gram boyama), %5 koyun kanlı agar ve eosine-methylene-blue (EMB) agar plaklarına eş zamanlı ekim yapılarak plaklar aerobik şartlarda 37°C’ de 24-48 saat süreyle inkübe edildi.

İdrar kültürlerinde üreyen mikroorganizmalar Sceptor (Becton Dickinson Diagnostic Instrument Systems, Towson, Md.) otomatik sistem ile tanımlanarak yine aynı sistem ile antimikrobiyal duyarlılıkları saptandı.

BULGULAR

Dört yıllık takip süresi içinde 353 hastada toplam 380 NÜSİ atağı belirlendi. NUSİ ataklarında hastaların idrar kültürlerinden toplam 316 etken mikroorganizma üretildi. En sık izole edilen dört mikroorganizma sırasıyla

Escherichia coli (%37.7), Klebsiella spp (%17.7),

Candida spp (%12.7) ve Pseudomonas aeruginosa

(%6,9) idi. Teşhis anında olguların idrar kültürlerinden izole edilen mikroorganizmalar Tablo 1’ de gösterilmiştir. NÜSİ etkeni mikroorganizmaların sıklıkla izole edildiği klinikler sırasıyla Nöroloji Kliniği ve bu kliniğe bağlı Yoğun Bakım Ünitesi (YBÜ) 60 (%19.0), Nöroşirürji Kliniği ve bu kliniğe bağlı YBÜ 59 (%18.7), İç hastalıkları Kliniği 57(%18) ve Üroloji Kliniği 31(%9.8) idi (Tablo 2).

NÜSİ ataklarından üçüncü sıklıkta izole edilen

Candida spp hariç tutulup, en fazla izole edilen üç bakteri olan E. coli, Klebsiella spp ve P. aeruginosa’ ların antimikrobiyal direnç durumları incelendiğinde, E. coli’

lerin sıklıkla dirençli olduğu antibiyotikler sırasıyla piperasilin (%63), tetrasiklin (%59) mezlosilin (%57) ve ampisilin (%50) iken bu mikroorganizmalarda meropenem ve sefepim direnci gözlenmedi. Ayrıca E.

(3)

coli’ lerin imipeneme (%94), amikasine (%91) ve test edilen üçüncü kuşak sefalosporinlere de sıklıkla duyarlı olduğu gözlendi (Tablo 3).

Tablo 1. NÜSİ Etkeni Mikroorganizmaların Dağılımı

Mikroorganizma n (%) Escherichia coli 119 37.7 Klebsiella spp 56 17.7 Candida spp 40 12.7 Pseudomonas aeruginosa 22 6.9 Enterococcus spp 18 5.7

Koagülaz negatif stafilokok 13 4.1

Staphylococcus aureus 11 3.5

Enterobacter spp 11 3.5

Diğer * 26 8.2

Toplam 316 100.0

* Proteus spp (9), Serratia marcescens (6), Acinetobacter

baumannii (3), Coliform spp (1), Staphylococcus

saprophyticus (3), Citrobacter freundii (2), Burkholderia

cepacia (2). NÜSİ: Nozokomiyal üriner sistem infeksiyonu

Tablo 2. NUSİ Etkeni Mikroorganizmaların İzole Edildiği

Klinikler Klinik adı n (%) Nöroloji ve YBÜ 60 19.0 Nöroşirürji ve YBÜ 59 18.7 İç Hastalıkları 57 18.0 Üroloji 31 9.8

Anesteziyoloji ve Reanimasyon YBÜ 29 9.2 Genel cerrahi 16 5.1 Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon 15 4.8 Göğüs Kalp Damar Cerrahisi 10 3.2

Kardiyoloji 9 2.8 Ortopedi 8 2.5 Kadın Doğum 8 2.5 İnfeksiyon Hastalıkları 7 2.2 Göğüs Hastalıkları 7 2.2 Toplam 316 100.0

NÜSİ: Nozokomiyal üriner sistem infeksiyonu

Tablo 3. İdrar Kültürlerinden Sıklıkla İzole Edilen Üç Mikroorganizma ve Antimikrobiyal Direnç Durumları

Escherichia coli (n= 119) Klebsiella spp (n= 56) P. aeruginosa (n= 22) Antimikrobiyal madde n (%) n ( %) n (%) Amikasin 11 9.2 3 5.4 8 36.3 Gentamisin 17 14.3 8 14 .3 13 59.1 Netilmisin 12 10.1 5 8.9 7 31.8 Tobramisin 26 21.8 12 21.4 11 50.0 Ampisilin 60 50.4 48 85.7 Değerlendirilmedi Aztreonam 44 37.0 26 46.4 8 36.4 Amoksisilin-klavulanat 56 47.1 45 80.3 Değerlendirilmedi İmipenem 7 5.9 4 7.1 2 9.1 Meropenem 0 0.0 3 5.4 2 9.1 Mezlosilin 68 57.1 38 67.9 11 50.0 Piperasilin 75 63.0 34 60.7 10 45.5 Siprofloksasin 26 21.8 7 12.5 4 18.2 Sefalotin 28 23.5 27 48.2 Değerlendirilmedi Sefoksitin 40 33.6 22 39.3 Değerlendirilmedi Sefuroksim 44 37.0 24 42.8 Değerlendirilmedi Seftriakson 27 22.7 16 28.5 20 90.9 Sefotaksim 25 21.0 13 23.2 17 77.3 Seftazidim 31 26.1 15 26.8 8 36.4 Sefepim 0 0.0 0 0.0 3 13.6 Tetrasiklin 70 58.8 22 39.3 Değerlendirilmedi Ko-trimoksazol 56 47.1 27 48.2 Değerlendirilmedi

(4)

İkinci sıklıktaki NÜSİ etkeni olan Klebsiella suşlarının dirençli olduğu antibiyotikler sırasıyla ampisilin (%86), amoksisilin-klavulanat (%80) ve mezlosilin (%68) idi. Aynı suşların sefepime direnç göstermediği ve sıklıkla meropenem (%95), amikasin (%95) ve imipeneme (%93) duyarlı oldukları belirlendi. P. aeruginosa suşlarında sıklıkla seftriakson (%91), sefotaksim (%77) ve gentamisin (%59) direnci olduğu tespit edildi. Bu suşlar da sıklıkla imipenem ve meropenem (%81), sefepim (%86) ve siprofloksasine (%82) duyarlı idi (Tablo 3).

TARTIŞMA

Hastanelerde en sık gözlenen Nİ olan NÜSİ’ler, YBÜ’lerde genellikle ikinci sırada gözlenmektedir (1-5). Dört yıllık süre içinde NÜSİ’li hastaların sıklıkla Nöroloji Kliniği ile bu kliniğe bağlı YBÜ’de, Nöroşirürji Kliniği ile bu kliniğe bağlı YBÜ’de ve İç Hastalıkları Kliniği’ nde yatmakta olduğunu gözledik. Hastaların yaklaşık %46’ sı YBÜ ve YBÜ’sü olan kliniklerde yatmakta idi (Tablo 2). Çoğu kez bilinci yerinde olmayan ve konak savunması zayıflamış hastaların kabul edildiği YBÜ’ler, Nöroloji ve Nöroşirurji Klinikleri ile bu kliniklere bağlı YBÜ’ler, Nİ’lerin en sık görüldüğü hastane bölümleri arasındadır (9, 10).

NÜSİ etkenleri genellikle gram negatif mikroorganizmalar olup, ya hastaya ait fekal floradan, yada hastane florasından kaynaklanmaktadır. İnfeksiyon gelişiminde önemli bir risk oluşturan üriner kateteri olan hastalarda etkenler genellikle dışkı florasından kaynaklanan gram negatif basil ve enterokoklardır. Bu endojen bakterilerin yanı sıra uzun süreli hastanede yatan hastalarda hastane florasından kaynaklanan etkenler dışkı florasının yerini alarak NÜSİ’ye neden olabilir. Üriner kateterlerin uygulanma süresi ile etkenlerin sıklığı arasında ilişki bulunmaktadır. Kısa süreli kateterizasyonda etkenler sıklıkla E. coli, P. aeruginosa, K. pneumoniae, Proteus mirabilis,

Staphylococcus epidermidis ve Enterococcus spp, uzun süreli kateterizasyonda ise E. coli, P. mirabilis,

Providencia stuartii ve Morganella morganii gibi mikroorganizmalardır (2, 4, 5, 11). Biz de takip sırasında hastalarımızdaki NÜSİ ataklarından sıklıkla E. coli

(%37.7), Klebsiella spp (%17.7) Candida spp (%12.7) ve P. aeruginosa (%6.9)’ nın sorumlu olduğunu ve etken mikroorganizmaların yaklaşık %73’ ünün gram negatif mikroorganizmalar olduğunu gözledik (Tablo 1). Ülkemizde yakın zamanda yapılan çalışmalarda da

hastanede yatan hastaların idrar kültürlerinden en sık izole edilen üç mikroorganizma sırasıyla E. coli,

Klebsiella spp ve P. aeruginosa’ dır (12-14).

NÜSİ’lerin başlangıç tedavisi genellikle ampiriktir. Seçilecek antimikrobiyal ilaçlar yeterli farmakodinamik ve farmakokinetik özelliklere sahip olmalıdır. NÜSİ etkeni mikroorganizmalar toplumdan gelişen üriner sistem infeksiyonu etkeni mikroorganizmalara göre daha dirençli olduğundan hekimlerin kliniğindeki etken mikroorganizmaların dağılımını ve antimikrobiyal duyarlılık durumlarını bilmeleri, bu durumun sağlanması için de sürekli Nİ sürveyansı yapılması gereklidir (15). Trimetoprim, sulfonamidler, trimetoprim-sulfametoksazol, nitrofurantoin, florokinolonlar, ampisilin, amoksisilin, pivmesilinam, sefalosporinler, aztreonam, betalaktam-betalaktamaz inhibitör kombinasyonlu ilaçlar, aminoglikozidler ve karbapenemler üriner sistem infeksiyonlarının tedavisinde kullanılabilecek antimikrobiyallerdir. Son yıllarda üriner sistem infeksiyonlarının tedavisinde sıklıkla kullanılan trimetoprim, sulfonamidler ve trimetoprim-sulfametoksazol gibi antimikrobiyallere karşı direnç oranları artmasına karşın, florokinolonlar daha etkili ajanlardır (16, 17).

Ampisilin gibi bir zamanlar geniş spektrumlu olan antibiyotikler günümüzde çok az etkili ya da etkisiz bulunabilmektedir. Yeni kullanıma giren güçlü antibiyotiklerin doğru endikasyonlarla seçilmeyişi, tedavide kullanılmaları gerekirken profilaktik amaçla kullanımı gibi yanlış uygulamalar kısa sürede direnç gelişimi ile sonuçlanmaktadır. Direnç sorunu özellikle hastanede yatan hastaların infeksiyonlarında belirgindir (18). Biz, çalışma süresi içinde E. coli’ lerin yaklaşık %50’ sinin, Klebsiella suşlarının ise %86’ sının ampisiline dirençli olduğunu gözlemledik (Tablo 3). Cesur ve ark (12), E. coli’ lerin %70’ inde ve Klebsiella suşlarının %92’ sinde ampisiline direnç gözlemlediğini bildirmektedirler. Yine ülkemizdeki başka bir çalışmada hastanede yatan hastalardan izole edilen E. coli ve Klebsiella suşlarının hiç birinde ampisilin duyarlılığı gözlenmediği bildirilmektedir (13). Ülkemizde yakın zamanda 29 hastanenin katılımı ile yapılan çok merkezli bir çalışmada E. coli suşlarında ampisiline %74 oranında direnç gözlenmiştir (19). Aralarında Türkiye’ den de bazı hastanelerin katıldığı çok merkezli bir çalışmada aynı mikroorganizmaların yaklaşık %55’ inin ampisiline dirençli olduğu bildirilmiştir (20). Bizim ve diğer çalışmaların sonuçlarına göre ampisilin NÜSİ tedavisinde

(5)

artık kullanılmaması gereken bir antibiyotik olarak gözükmektedir.

Çalışmamızda E. coli ve Klebsiella suşlarında en etkili antibiyotiklerin sıklıkla amikasin olmak üzere aminoglikozid yapılı antibiyotikler, karbapenem yapılı antibiyotikler, siprofloksasin, üçüncü kuşak sefalosporinlerden seftriakson, sefotaksim ve seftazidim ve dördüncü kuşak sefalosporin olan sefepim olduğunu gözlemledik (Tablo 3). Diğer çalışmalarda da bu mikroorganizmalar üzerine en etkili antibiyotiklerin bunlar olduğu bildirilmektedir. Cesur ve ark. (12), E. coli

suşları üzerine en etkili antibiyotiklerin imipenem ve meropenem ile siprofloksasinin, Klebsiella suşları üzerine ise en etkili olanların yine imipenem ve meropenem ile üçüncü ve dördüncü kuşlak sefalosporinler olduğunu tespit etmişlerdir. Başka bir çalışmada ise E. coli suşlarının %99’ unun imipeneme ve isepamisine, %95’ inin amikasine, ayrıca Klebsiella suşlarının ise %89’ unun imipenem ve isepamisine duyarlı olduğu belirtilerek bu mikroorganizmalar üzerine en etkili antibiyotikler olduğu bildirilmiştir (13). Çok merkezli bir çalışmada da E. coli suşlarının %92’ sinin kinolonlara %75’ inin seftriaksona, %100’ ünün ise karbapenemlere duyarlı olduğu gösterilmiştir. Aynı çalışmada Klebsiella suşlarının %94’ ünün karbapenemlere, %60’ ının kinolonlara ve %40’ ının ise seftriaksona duyarlı olduğu da bildirilmektedir (19). Yurt dışından çok merkezli bir çalışmada ise E. coli suşları üzerine en etkili antibiyotiklerin % 91 ile siprofloksasin ve %94 ile gentamisin olduğu bildirilmektedir (20).

P. aeruginosa, giderek artan oranlarda hastane infeksiyonlarından sorumlu tutulmakta ve kullanılmakta olan birçok antimikrobiyal ilaca direnç geliştirmektedir (21). Çeşitli yayınlarda bildirilen veriler tüm dünyada P. aeruginosa' da karbapenem, kinolon ve üçüncü kuşak sefalosporinlere karşı artan dirence dikkati çekmektedir. Yurt dışında pediatrik yanık ünitesinden izole edilen P. aeruginosa’ ların %36’ sının meropeneme, %25’ inin imipeneme ve %21’ inin de siprofloksasine dirençli bulunmuştur (22). Ülkemizde Cesur ve ark. (23), hastanelerinde 1995-1999 yılları arasında çeşitli kiniklerden izole edilen P. aeruginosa’ ların imipenem duyarlılıklarının %82’ den %62’ ye ve üçüncü kuşak antipsödomonal sefalosporin olan seftazidim duyarlılıklarının %72’ den %45’ e düştüğünü ve bu iki ilaca yıllar içinde artan direnç geliştiğini bildirmektedirler. Birengel ve ark. (24), 1997-1999 yılları arasında yatan hastaların kan kültüründen izole edilen 40 P. aeruginosa suşunda antibiyotik direnç oranlarım

seftazidim için %50, sefepim için %62.5, piperasilin %58.8, aztreonam için %50, imipenem %45, meropenem için %46.7 olarak saptarken, en az direnç ise %41.7 ile amikasine olduğunu gözlemişlerdir. Avrupa’ da yapılan çok merkezli bir çalışmada üriner sistem infeksiyonlarından izole edilen P. aeruginosa

suşlarında ise seftadizime %12.5, sefepime %11.5, imipeneme %13.5, siprofloksasine %42.9, gentamisine %46, tobramisine %35.5, amikasine %19.4 direnç bulunmuştur (20). Cesur ve ark. (12), hastanede yatan hastalardan izole ettikleri P. aeruginosa suşlarında siprofloksasine %71, amikasine %57 oranında direnç saptarken imipenem ve meropeneme direnç gözlemediklerini rapor etmişlerdir. Biz çalışmamızda P. aeruginosa suşlarında sıklıkla seftriakson (%91), sefotaksim (%77) ve gentamisin (%59)’ e dirençli olduğunu gözlemledik. Suşlar ayrıca amikasine %36, netilmisine %32 ve seftazidime %36 oranında dirençli idi. Aynı suşlar sıklıkla imipenem ve meropenem (%81), sefepim (%86) ve siprofloksasine (%82) duyarlı idi (Tablo 3).

Sonuç olarak çalışmamızda hastanemizde dört yıllık süre içinde tespit ettiğimiz NÜSİ olguları özellikle YBÜ’sü olan kliniklerde yoğunlaşmaktaydı. Etken mikroorganizmalara en etkili antibiyotiklerin imipenem ve meropenem gibi karbapenem yapılı antibiyotikler, sefepim ve siprofloksasin olduğunu gözledik.

KAYNAKLAR

1. Görenek L, Beşirbellioğlu B, Gül C, Tabak F, Hacıbektaşoğlu H. GATA Eğitim Hastanesinde hastane infeksiyonu insidansı. Hastane İnfeksiyonları Dergisi 1997; 1: 97-100. 2. Bakır M. Üriner kateter infeksiyonlarının önlenmesi ve

tedavide temel prensipler. Yoğun Bakım Dergisi 2002; 2 (Ek 1): 106-15.

3. Mamıkoğu L, Günseren F, Özçelik FT, Saba R, Sarıgül F, Atakan P, Gültekin M. Akdeniz Üniversitesi Hastanesi’nde hastane infeksiyonları: 1994-1995. Hastane İnfeksiyonları Dergisi 1998; 1: 42-5.

4. Köksal İ. Nozokomiyal üriner sistem infeksiyonlarının tedavisi. Klimik Dergisi 2000; Özel sayı (13): 21-2.

5. Bedük Y. Nozokomiyal üriner sistem infeksiyonları. Klimik Dergisi 2000; Özel sayı (13): 19-20.

6. Doğancı L. Antibiyotik direncinin sıklığı üzerine antibiyotik kullanımının etkisi. Klimik Dergisi 2001; 14: 57-61.

7. Warren JW. Catheter-associated urinary tract infections. Int J Antimicrob Agents 2001; 17: 299-303.

(6)

8. Garner JS, Jarwis WR, Emori TG, Horan TC, Hughes MJ. CDC definitions for nosocomial infections. Am J Infect Control 1988; 16: 128-40.

9. Korten V. Hastane infeksiyonlarının epidemiyolojisi ve genel risk faktörleri. Akalın HE, editor: Hastane İnfeksiyonları. 1. Baskı. Ankara: Güneş Kitabevi; 1993. p: 34-44.

10. Vincent JL, Bihari DJ, Suter PM et al. The prevalence of nosocomial infection in intensive care units in Europe. JAMA 1995; 274 : 639-44.

11. Leblebicioğlu H. Nozokomiyal üriner sistem infeksiyonu: Etkenler ve antimikrobial direnç. Hastane İnfeksiyonları Dergisi 1999; 3: 70-3.

12. Cesur S, Albayrak F, Özdemir D, Kolcu Z, Tekeli E. Hastanede yatan hastaların idrar örneklerinden izole edilen gram negatif çomakların antibiyotiklere duyarlılıkları. Türk Mikrobiyol Cem Derg 2002; 33: 174-6.

13. Toparlak Ü, Özbek A, Aktaş F. Üriner sistem infeksiyonlarından izole edilen bakterilerin çeşitli antibiyotiklere duyarlılıkları. Türk Mikrobiyol Cem Derg 2002; 33: 167-73.

14. Arslan H, Gürdoğan K. Kateter ilişkili nozokomiyal üriner sistem infeksiyonları. Hastane İnfeksiyonları Dergisi 1999; 3: 102-6.

15. Wagenlehner FME, Naber KG. Hospital-acquired urinary tract infections. J Hosp Infect 2000; 46: 171-181.

16. Warren JW, Abrutyn E, Hebel JR, Johson JR, Schaeffer AJ, Stamm WE. Guidelines for antimicrobial treatment of uncomplicated acute bacterial cystitis and acut pyelonephritis in women. Clin Infect Dis 1999; 29: 745-58. 17. O’Donnel JA, Gelone SP. Selecting drug regimens for

urinary tract infections: Current recommendations. Infect Med 2002; 19: 14-22.

18. Arman D, Çokça F. Tural D. Hastanede yatan hastaların idrar kültüründen izole edilen mikroorganizmalara çeşitli antibiyotiklerin etkinliğinin üç yıllık değerlendirilmesi. Mikrobiyol Bült 1997; 31:260-6.

19. Leblebicioglu H, Esen S and the Turkish Nosocomial Urinary Tract Infection Study Group. Hospital-acquired urinary tract infections in Turkey: A nationwide multicenter point prevalence study. J Hosp Infect 2003; 53: 207-10. 20. Bouza E, San Juan R, Munoz P, Voss A and Kluytmans J

on the behalf of the Co-operative Group of the European Study Group on Nosocomial Infections (ESGNI). A European perspective on nosocomial urinary tract infections I. Report on the microbiology workload, etiology and antimicrobial susceptibility (ESGNI-003 study). Clin Microbiol Infect Dis 2001; 7: 523-31.

21. Bonomo RA. Multiple antibiotic–resistant bacteria in long-term-care facilities: An emerging problem in the practice of infectious diseases. CID 2000; 31: 1414–22.

22. Spencer BA, Richard III JW, McCoy LF, et al.Antimicrobial activity of meropenem on multi-resistant gram-negative organisms. J Burns and Surg Wound Care [serial online] 2002; 1: 12.

23. Cesur S, Albayrak F, Birengel S, Kolcu Z,Tekeli E. Çeşitli klinik örneklerden izole edilen Pseudomonas aeruginosa suşlarının karbapenem ve diğer betalaktam antibiyotiklere duyarlılıkları. Türk Mikrobiyol Cem Derg 2002; 33: 203-6. 24. Birengel S, Cesur S, Meço O, Tekeli E. Bactec 9120 kan

kültür sisteminde 1997-1999 yılları arasında izole edilen Gram negatif bakterilerin antibiyotik direnç durumları, 9.Türk Klinik Mikrobiyoloji ve İnfeksiyon Hastalıkları Kongresi, Kongre Kitabı s.222 P-196; Antalya (1999).

Yazışma Adresi :

Dr. Nazif ELALDI

Cumhuriyet Üniversitesi Tıp Fakültesi, Klinik Bakteriyoloji ve İnfeksiyon Hastalıkları Anabilim Dalı, 58140, Sivas.

Referanslar

Benzer Belgeler

• Vücut sıvılarında hidrojen iyonu konsantrasyonu arttığı, diğer bir deyişle pH azaldığı zaman (asidoz), böbrekler idrar ile hidrojen iyonu atılmasını

Üriner kateteri olan ve olmayan hastalar arasında cinsiyet, yaş ve hastaneye yatıştan enfeksiyon gelişimine kadar geçen süre açısından istatistiksel olarak fark

Altı yaşındaki çocuk hastada Streptococcus pneumoniae’ya bağlı gelişen üriner sistem

• Miyoepiteloid hücrelerin sitoplazmalarında bol miktarda asidofilik granüller bulunur; bu yüzden bunlara granüllü hücreler ya da juxtaglomerular hücreler de denir.. •

(Evcil hayvanlar ölü doğar ya da yaşamın ilk birkaç haftasında böbrek yetersizliği sonucu ölür. Makroskobik olarak böbrekler büyük ve solgun

Sekonder tümörler: İdrar kesesi sekonder tümörleri ya komşu organlardaki (özellikle prostat, rektum ve uterus) tümörlerin direkt yayılması ya da üst idrar yolları

Bu tekniğin uygulamasında önce idrar kesesi boşaltılır Daha sonra hayvanın büyüklüğüne göre 5-15 ml sulandırılmış kontrast madde katater aracılığı ile idrar kesesi

1) Basit idrar yolu enfeksiyonları: Komplike olmayan idrar yolu enfeksiyonlarında diğer hastalıklar rol oynamaz. Üriner sistemin yapısal ve fonksiyonel anomalileri,