H -
d ü r2 24 Ekim 1988 Pazartesi
07.00 AÇILIŞ
07.01 GÜN BAŞLIYOR
09.15 HAFTANIN
DİZİSİ
‘Unutulmayan Kadın'
09.45 HANIMLAR İÇİN
10.15 ÇOCUKLAR
İÇİN-1_________
11.45 KAPANIŞ
15.00 AÇILIŞ________
15.20 ÖĞLEDEN
SONRA________•
18.00 HABERLER
18.20 KÖYÜMÜZ
KASABAMIZ
19.00 YURTTAN
SESLER
19.25 YERLİ DİZİ
•Uğurlugiller-4’______
20.00 HABERLER
21.00 MÜZİKALLER
DEN
"Neşeli Günler-1"
• Ayrıntı Kelebek te
23.00 ZOOM
♦ Ayrıntı Kelebek te
23.45 GÜNÜN SONU
24.00 KAPANIŞ
m z
JLm
U17.00 AÇILIŞ VE
PROGRAM
17.00 BASKETBOL
F İN A L M A Ç -
LARI__________
19.00 HABERLER
19.20 İYİ AKŞAMLAR
20.00 TÜRK SANAT
MÜZİĞİ
Programda İstanbul
Radyosu saz sanatçı
larının seslendirdikleri
eserler yer alıyor.
20.10 DİZİ FİLM
______‘‘Casus"______
21.00 SERGİLER
21.30 HABERLER
22.15 GÖRÜNTÜDEN
GÖNÜLE
9Ayrıntı Kelebek te
22.45 TELEVİZYON
FİLMİ
“Ipswich in
Doğuşu”
24.00 K A P A N I Ş _____1922-1939 yıllarında sinemada yalnızca Muhsin Hoca dönemi vardı
a
V a sfî R ıza ZoBu
“ Nankör
bunlar”
“ 1918 de Darülbedayide bir yılük öğrenci iken, A h m e t N u r i B e y in yazdığı bir Filmde oyna m ak için karar alm ış lar. Sinema nedir bil miyoruz. İşte böyle bir devirde bir konak bah çesinde "B ican Efendi Vekilharç” çevrildi. “ Burnaz” ve “ Mürebbiye” y i daha sonra çevirdim . Bunlar Film çekm e sanatının iptidai m am ulleridir, ama bugünkü sinemamız bu tohumdan filizlenm iştir. Sonra sesli çekim devri başladı. Bizim stüdyolarımız askeri dö kümhane ile fırından bozma yerlerdi. O yüzden, o dönem film lerini eleştirenlere kızıyorum . Bedia, Peri han Yanal, Feriha T evfik , Hazım Körm ükçü, Behzat Budak, Ferdi T ayfu r az çile çekm edik. Ben, sinemayı iyi yapam adığım ız için sevm edim. Halen de yapam ı yoruz. Hiçbir şey öğrenm iyoruz. Rolü ezberleyip ez ber söylüyoruz, film lerde konuşmuyoruz.
Ertuğrul dönemini eleştiriyorlar şimdi. Nankör bunlar... Ertuğrul tek başına çıkmış bu işi yapmış. Ayol bu film leri neyle mukayese ediyorlar da beğen m iyorlar. E ğer Avrupa ile ediyorlarsa, büyük bir cehalet ve saygısızlık içinde d m ek tir’e r .”
17 yıllık
Bedia MuvahMt:
‘0 kapıdan
girdim
50 yıl
çıkamadım’
“ Ateşten G öm lekin. adım neden değiştirdiler kuzum? A h biz o film i nasıl çekm iştik? İşin kıym etini, büyüklüğünü bilmediğim için o za man çok heyecanlanmadım. İ923'te Kem al Film ' den bir film için 150 lira aldım. O zaman o parayı harca harca bitmedi. Muhsin bana, “ Şu kapıdan gireceksin' dedi. Ben de o gün girdim o kapıdan, 50 yıl çıkamadım .
Muhsin'in tek düşüncesi, Müslüman Türk kadınını sahneye çıkarm aktı. Beni çıkardı. Ben Eliza Benem ecyan'm taklidini yapardım. Bu işin ilklerinden olduğum ve Muhsin Bey ile birlikte çalıştığım için çok gu u rlu yu m . N eyire N ey ir, Şaziye M oral, Halide 1 Işkın, Necla Ser- tel ve ben sanat dünyamızın ilk beş kadınıyız.
r
j I
B u çok güzçi bil g u r u r .”
V!
USTA YÖNETMEN
Ertuğrul, 1922 yılından, sinemayı bıraktığı 1953 yılına kadar yirm i dokuz filmde yö netm en-oyuncu olarak yer aldı.) IL 1922... Ve günüm üzde dahi yapıtları halen t a r t ı şılan , ancak
Wm
kimsenin sine mamıza olan katkısını yadsı madığı Muhsin Ertuğrul dö nemi başlıyor. 1922-1953 yıl ları arasında çektiği 30 film den üçte ikisini yabancı kay naktan alan Ertuğrul'un ilk filmi, “ İstanbul’da Bir Fa- cia-i Aşk” adını taşıyordu. Bundan sonra sırayı Yakup K a d r i’ nin “ B o ğ a ziç i Es ra rı" ve “ Nur Baba", Ha lide Edip A d ıva r’m “ Ateş ten Gömlek” , Peyam i Safa’ nın “ Sözde K ız la r ı” aldı. Ünlü "L eb lebici H orhor", “ K ız Kulesi’nde B ir Facia-i A şk" ve ardından Gardiens de Phare’den uyarlanan “ Fe ner B ekçileri" geldi daha sonra...Yıl 1925... Ertuğrul bu kez de Rusya’ya gider ve ora da “ Spartakus". “Tam illa", “ Beş Dakika" adlı filmleri çeker. 1929’da İstanbul’a dö nen Ertuğrul, ikinci bir İs- tiklal Savaşı filmi çeker.
DIŞ ETKİLER
İ
rTUG
rÜT
,'un 1922-29it
araşında çektiği 7 film den, yalnızca ikisi uyar lamadır. Ancak genelde Er tuğrul. Fransız Tiyatrosu Alman tiyatro ve tecimsel si neması ile Rus devrim sine masından etkilenmekte, ya pımları bu etkilerle şekillen mektedir. Bu arada sinema Ertuğrul için tiyatrodan son ra gelen ve tiyatro dönemi bittiğinde, tiyatro oyunla rının ve oyuncuların yeniden kamera karşısına geçmelerini sağlamaktır.Ancak Muhsin Ertuğrul ile ilgili kaynaklardan edindi ğimiz izlenim, Ertuğrul’ un çeşitli kaynaklardan yarar landığıdır. Evet, Ertuğrul kimi zaman Warner Krauss, Emil Jannigs tutkusunu, kimi zaman yerli romanlara, kimi zaman da özgün senar yolarına dayanan filmler çek miştir. Ancak on yedi yıl bo yunca sinemayı tekeline al mıştır ve bu süre içinde sine mamızda tiyatro egemenliği sürmüştür. Bu dönem içinde
1922 - 1953 yıllan
arasında 30 film çe
ken Muhsin Ertug-
rul, özel film şirket
lerinin kurulmasın
dan, s e s li film ,
r e n k li film g ib i
Türk sinemasında
uygulanan ilklere
dam gasını vu ran
sanat adamı oldu
M uhsin Ertuğrul,
filmlerinde pek çok
Türk yazarının ro
manlarından yarar
landı. Bu arada çok
sayıda yabancı fil
mi,
sin e m a m ıza
u y a r la r d ı.
En
ön em li y a p ıt la r ı
arasında, “Ateşten
Gömlek”, “Bir M il
let Uyanıyor”, “A y
sel, Bataklı Damın
Kızı” yer alıyor...
sinemanın ilerlemesiyle ilgili Ertuğrul’u suçlayan sinema yazarlarının sayısı az değil dir.
İLK SESLİ FİLM
.İLERSENİZ, biz yine
İErluğüUi ’ün , filmle;
'r in ln isim lerinedo-SEMIHA BERKSOY Ç H ...g £ S Ö !
sinyorina / Gözlerinden yanağına düşen beni / G örm eyeyim ö r t yüzüne yelpazeni... / Sinyorl- na karagözlü sinyorina... Bu dörtlüğü Nazım H ikm et, Sem iha Berksoy için “ İstanbul Sokak- larında” run çekim inden bir yıl sonra yazmış. Yıl 1932 (yanda)... Sem iha Berksoy 57 yıl sonra ilk sesli Türk film i olan “ İstanbul Sokakların da ” nın gösterildiği sinemanın önünde (üstte). nelim ve söze öncelikle ilk
sesli film olan "İstanbul So kaklarında” ile başlayalım (1931). Ertuğrul’un bu özgün senaryosundan sonra bir A l man filminden alıntılar yaptı ğı "K a ç a k ç ıla r " (1929-32) var sırada. Yine bir özgün se naryo ve “ Bir M illet Uya nıyor." , 1933'te Nazım Hik- met’in senaryosu, “ K arım
Beni Aldatırsa" (1933) tipik bir Fransız vodvilidir. Mah mut Y e s a r i’ nin “ K u d ret Helvası” daha sonra, senar yosu yine Nazım Hikm et’e ait “ Cici Berber" (1933) alır sırayı. Yunanlılarla birlikte çekilen “ Fena Y o l" Yunanlı G regorios Ksenopulus’ un romanından uyarlanmıştır
17 yıllık tekel...
“ M ilyon A v c ıla r ı” her ne kgdar Hikm et’in.imzasını ta- şıyorduysa da, “Sehnsucht 202” adlı bir Alman filminin etkisi açıkça görülmektedir.
“ L e b b e b ic i H o r h o r " (1934) yerli kaynaklı bir film olarak yer alıyor Ertuğrul’ un fılmografısinde. Bunun ar dından 1938-1939’da Musahip- zade Celal’in oyunları “Ay- naroz K adısı” ile “ B ir Ka vuk D evrild i” gelir. 1939’da bir başka film de Ziya Şakir Sako’nun özgün bir senaryo- suydu. Ancak, yine aynı yıl yapımı gerçekleşen Tosun Paşa yabancı bir etkilen menin ürünüdür. . 1932-42’de çektiği “ K ıs kanç", (1940-43) “ Nasrettin H o c a D ü ğ ü n d e ", (1941) “ K a h v e c i G ü z e li” , (1945) “ Y a y la K a r t a l ı ” , (1946) “ Harman Sonu” , (1947) “ K ı z ılır m a k K a ra k o y u n ” ve Ertuğrul’un son yönettiği ve ilk renkli film denemesi olan (1953) “ Halıcı K ız” yerli kay- •nağa dayanan filmleri olarak sıralanır. Ertuğrul’un ünlü yapımları arasında yer alan “ Şeh vet K u rb a n ı” (1939), V ic t o r F le m in g ’ in “ T h e Way O f A ll Flesh - Tenin K u rba n ı’’ nddn bir uyarla madır. Yine başrolünü Cahi- de Sonku’nun oynadığı “ A y sel, Bataklı Damın K ız ı” (1934-35), Victor Sjöström ’
ün “ T ö s e n F ra n Sterymyytorpet"inden alın mıştır. Ertuğrul’un bir baş ka uyarlam ası da 1934'te Rene C lair’in “ Le M illio n ” undan yaptığı “ M ilyon Avcı- la n ”dır.
İLKLER DÖNEMİ
M
UHSİN Ertuğrul si nemasını şiddetle e- leştiren Nijat Özön, bu dönemin yararını ise şöy- lece özetliyor:“ Ertuğrul, ilk iki özel yapım evinin ‘Kem al Film - 1922’ ve ‘ ipek F ilm - 1928’ kuruluşlarına önayak ol muştur. Bu da devletin si nemayla hiç ilgilenm ediği b ir dönem de, sinem anın ayakta kalmasını sağlamış tır. Bugünkü film türle rin in köy, polis, komedi, dram, melodram, tarihsel, K u rtu lu ş S avaşı f ilm le rinin ilk le ri bu dönemde çekilm iştir. Ertuğrul’un en önem li film leri ise “Ateş ten G ö m lek -1 9 2 3 ” “ B ir M illet Uyanıyor 1932" ve “ Aysel Bataklı Damın Kı- zı"dır. Türk kadınlarının sinem ada çalışm a ları bu dönemde başlamıştır. ”
YARIN SAVAŞ
VE DEMOKRASİ
Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği Ta h a Toros Arşivi