• Sonuç bulunamadı

Festivalin manası

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Festivalin manası"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

T P

2

-

0 ^ 1

S A Y F A :

S

Çarşamba 17 Mayıs 1961 F

PENCERESİNDEN

Festivalin mânası

SİYAVUfCiİL

i İS T A N B U L sanat festivali, günler ilerledik-

§ • çe, noksanlarımız kadar, imkânlarımızın,

| varlıklarım ız kadar yokluklarımızın, realitemiz 1 kadar em ellerim izin de plânçosunu gözlerim iz | önüne seriyor. Bu plânçonun zim met hanesi ka-

| dar matlûp hanesi de artık meydanda.. Belki

g hesaplan yapanlar biraz daha uyanık ve be­

cerikli, biraz dalıa kasa mevcudunu iyi bilenler

| arasından seçilmiş olsaydı, matlûp hanesini

| biraz daha kabartmak mümkün olurdu. La­

lı kin ilk senenin acemiliğim de gözden kaçır-

İ manıak lâzım. Bu kadarıyle dahi İstanbul sa-

| ııat festivaline iyi bir başlangıç denebilir. Benim anladığını sanat festivali, yabancısı | ve yerlisi jle bir şehir halkım, bir kaç hafta.

| sanatın her sahasında her güıı, âdeta istim

| üstünde tutmak için tertiplenir. Öyle ki, hiç­

kimse, hu festival çarkına kendim kaptııma-

| dan edemez. Daha şehrin görünüşünden baş­

lı layarak her şey, halkı sanat m ihrakın» cezbe-

I dip ona hayatının en güzel anlarım yaşatmak

z Üzere seferber olur. Festivalin per safhası, ye­

niliğin, heyecanın, zevkin, inceliğin, ustalığın .şehir şemasına fırlatılm ış bir donanma fişeği

1 gibi Civan elvan ve pırıl pırıl olm alıdır. Festi-

§ valde eskinin eıı muhteşemi, yeninin en canlısı,

| şöhretlerin en sağlamı, ümitlerin en kudret­

lisi halka takdim edilir. Festivalde aleladenin yeri yoktur. Biitüıı yıl zaten tapona yatırılmış

bir şehir halkı, hiç değilse festival günlerinde

gözünün çapağım ve kulağının pasım silmek

s ister. Bu, onun ve festivale katılacak m isafir­

lerinin hakkıdır.

Sanat festivalinin tiyatro ve opera faslına bu söylediklerimin zaviyesinden bakacak olur- | sak, program karşısında herhangi bir

hayraıı-| hk şöyle dursun, taze bir alâka dahi duymak

? pek mümkün olmaz. Piyesler, Iıep gördükleri-

I miz, operalar, he p dinlediklerim iz! Bunlarda

| festival şerefine yapılmış yeni bir mizansen

f denemesi veya yeni bir temsil kadrosu dahi

mevcut değil. Bu yılın temaşa mevsiminden

rnnıiiiııııııımmM iıııııımıııııuııııııııuıııııııııııjıııııım ınıııııaKııııııııiiiiıım ıpıııuııııtannıııııı ıı

alınıp tekrar karşımıza çıkarılan malûm örnek­

ler, bunlar. Program ın bu faslında aradıkları

cazibeyi görem edikleri için evlerinde kalmayı tercih eden İstanbulluların sayısı, mutlaka yüz- binlerin üstünde olm alı!

Müzik kısmı ise, hiç şüphe yok. sanat fes­

tivali ruhuna çok daha uygun bir program

lapm ış. Bu programda, mevcudun en iyisi ile birlikte, bugüne kadar tanımak fırsatını bula­ m adığım ız genç sanatkarlarımızın en kudretli­ leri de halka takdim ediliyor. Pazartesi akşa­ m ı Şan sinemasında — Ne yapalım, henüz bir

konser saloııumz yok — hazır bulunduğum

konser, bu ana fik re göre tertip edilmişti. N ite­

kim şehir orkestrası -ki, bugünümüzün varlı­

ğıdır - bize Hilm i Girgin koç gibi yine bugünü­ müzün şöhretiyle birlikte. Ayşegül Sarıca gibi hem bugünümüzün, hem de yarınımızın bir pi­

yano yıldızım, Uğurlan Aksel. gibi bir harp

virtüözünü dinletti ve bu arada Selma Berk

gibi sanat kudreti memleket çapını aşan bir

soprano liriği tanıttı.

Selma Berk’i o akşama kadar bilir miydik? Gür ve sıcak sesi, güzelliğine, jest ve m im ikle­

rinin zerafeti aryalar söylemekteki ustalığına

denk olan bu genç kızımızı, Italyanlar, Ispan­ yol lar ve isviçreliler kadar olsun tanıyor muy­ duk? Hayır. Ama işte bir festival akşamı, or­ kestranın önüne geldi, tebessümünü asla kay­ betmeyen dudaklarının arasından Boito ve Pue-

c iııi’nin en güzel ve en hünerli ses müziğini,

orkestrayı sürükleyen bir coşkunlukla gönülle­ rimize akıtıverdi. Sanat festivalinin hedeflerin­ den biri olan yeni varlıkların keşfi hâdisesi tie lıöylece gerçekleşmiş oldu.

Ben asıl önümüzdeki yılın sanat festivalini merakla bekliyorum. Bu yıl müzik bölümünün festival anlayışı, ümit ederim ki, öteki bölüm­ lere de sirayet eder ve İstanbul halkı, bugü­ nün büyük şöhretlerini alkışlarken, varının kud retlerini de keşfetmek ve sevinmek imkânlarım bulur.

m u iü iim ıtlıiJiiM ttuuuunnu ıuuıuM a ınm iiiıiiijL'ü nn?*:!* ":m m m H ii!iıııııiim m iH iın ıw ın ı»M t*ı

Taha Toros Arşivi

IH I| « U $ if li M 0 !i n « N İU IH II fm il l( !R il ll lH il fl U II II II in H l« |I İM II İH < U II IH IU n i» tt li n H im i( li < İI IH I! H i{ iU « ll li tf l| l| II II U M « !U il ll il l! m m il K li n ii { ta il i^

Referanslar

Benzer Belgeler

Foto ğraf Sergisi Açılışı / Batman Fotoğraf Grubu Yer :Yılmaz Güney Sinema Salonu Yanı. Saat

Çünkü Ben resimcileri, resim yapanları her zaman röpor­ tajın yardımcısı belgeleyicisi olarak gördüm. Onun için Öymen’in röportajı dedim.. Halbuki burada

Evrenin genişleme hızını bulabilmek için uzaklığı bilinen bir gökadanın bizden hangi hızla uzaklaştığını da bilmemiz ge- rekir.. Bunun için de “kırmızıya kayma”

Çok sayı­ da kendi portreleri, yaşlı köylü başları, Üsküp görü­ nümleri figür etüdlerini içeren bu ilk dönem resimle­ rindeki yeni bir klasikçiliği

Eskiden Afrikada yaşayan insanlar en çok vahşi hayvanların seslerini duyduklarından, doğa ile ilişkilerinde alışık oldukları bir biçimde kendilerini ifade edebilmek için,

Frontal Sinüste Ciddi Deformite Oluşturan Dev Mukoselin Kombine (Eksternal ve Endoskopik) Yaklaşımla Eksizyonu.... 1 Fron tal si nüs dı şın da da ha na dir ola rak et mo id ve mak

Atefl, döküntü ve myalji nedeniyle baflvurup yat›fl› yap›lan hastalar›n tümünde girifl kap›s› olarak bilinen “tache noire” tespit edildi ve klinik olarak Marsilya

A case that developed HS following chest tube placement after lung surgery and opioid application via epidural catheter is presented here.. The aim of this report is to discuss