• Sonuç bulunamadı

Sabri Berkel için

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Sabri Berkel için"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

16 .

MÜİİYET

9

AĞUSTOS

t

-r.sa s? ^

1993 PA2

I

!

9

R ESİM

Ahmet KOKSAL

SAB Rl B E R K E L İÇİN

İ

Kİ aya yakın süredir Şişli Etfal Hastanesi’nde te­ davi görmekte olan Sabri Berkel’i 4 Ağustos’ta yi­ tirmiş bulunuyoruz. Çağdaş resim sanatımızın ö- nemli ustalarından biri olan Berkel, 1930’lardan başlayarak bugünlere değin süren dönemlerinde sürekli bir arayış içinde, kendi titiz kişiliğiyle ve çe­ şitli akımlarla özdeşleşen, usa bağlı teknik bir yet­ kinliği benimsedi.

1907’de Üsküp’te doğan Sabri Berkel, doğum yerindeki Sırp-Fransız okulunu bitirdikten sonra Belgrad Güzel Sanatlar Okulu ile Floransa Güzel Sanatlar Akademisi’nde Felice Carena yanında fresk ve gravür eğitimi görmüştü. Türkiye’ye yerleş­ tiği 1935 yılında Güzel Sanatlar Akademisi’nde açı­ lan ilk sergisinde Arif Dino, onun resimlerini “ Rea­ liteyi realiteden de üstün göstermeye muvaffak o- lan bir görüş kabiliyeti" diye tanımlamıştı. Çok sayı­ da kendi portreleri, yaşlı köylü başları, Üsküp görü­ nümleri figür etüdlerini içeren bu ilk dönem resimle­ rindeki yeni bir klasikçiliği içeren gerçekçilik, onun sonraki evrelerinde de çağdaş eğilimlere koşut ye­ nilikçi, soyutlayıcı biçem araştırmalarının temeli ol-muştur.

1939’da Léopold Lévy’nin gravür asistanı ola­ rak DGSA'ne atanan Berkel, iki yıl sonra “ D Gru- bu"na katıldı. 1947'de Milli Eğitim Bakanlığı’nca ki­ tap basımı üzerinde incelemeler yapmak üzere Pa­ ris'e gönderildi. Burada bir yandan kitap uzmanı Y.G.Dananges’ın atölyesini izlerken bir yandan da André Lhote yanında çalıştı. Bu çalışmalar sonucu resimleri güçlü renk lekeleriyle yeni bir döneme a- çılıyor. "Post-kübist dönemi ve soyut geometrik a- rebeskler” diye nitelenen ve 1949/54 yıllarında o- nun resminde klasikçiliğin süreklilik gösteren öğe­ leri, doğa taklitçiliğinden ayrılarak renk/leke ve bi­ çimlerin soyutlayıcı ortamına yaklaşıyor. “ Kubbe­ ler” , “ Simitçi”, Yoğurtçu", Nefertitili Natürmort" gibi düzenlemelerde kübizmin ardıl uzantılarıyla so­ yut, geometrik arabeskler bireşimini yerel temalara uygulamıştı.

1955/62 yıllarında mekân ve renk öğelerini sü­ rekli irdelediği dönemde, resimleri kaligrafik soyut düzenlem elere dönüşüyor, Önceleri İslam kaligra­ fisi ile Bizans mozaiklerinden esinlenen bu soyutla­ malar sonraları kaligrafiye bağlı lekelerle oluşturu­ lan düzenlemelerde dekoratif etkilere yaklaşan ve dengeye, ölçüye, usa dayanan güçlü bir üsıuplaş- maya bağlanıyor. Bu soyut düzenlemelerde bütün­ lük, hareket, kesinlik gibi biçimsel ve görsel değer­ ler titizlikle korunuyor. 1962/70 yıllarında taşist bir

Â

ım, boya sıçramalarıyla edinilen “ Jeste bağ- lerle düzenlemeler” döneminde ise Berkel, eylem resmine (action painting), informel sanata koşut bir soyutlamanın çözümünü amaçlıyor.

1971’den sonra soyut motifli resimler, soyut kompozisyonlarda çeşitlenen resimleri çok titiz, di­ siplinli, ölçülü kişiliğine yaraşan bir tutumla kendi kültür kökenimizden gelen birikimleri çağdaş, ba­ ğımsız, özgün bir senteze ulaştıran bir uğraşa yö­ nelir. Berkel’in son dönem resimlerinde formu renk­ le oluşturan, yüzeyin espas niteliğine ulaşan uyum­ lu, dengeli ve duru görsel bir bütünlük yanı sıra de­ rinlik ve uzam yanılsamaları izlenir.

1989 yılı başlarında Atatürk Kültür Merkezi’nde düzenlenen retrospektif nitelikli sergisi onun, uzun yıllar aynı anlatıma bağlanmayan araştırıcı tutumu­ nu, soyutun oluşum serüvenini irdeleyen evrensel ve bağımsız kişiliğini vurgulamıştı. Sabri Berkel’in bıraktığı çok sayıda yapıtların Kültür Bakanlığı ye il­ gili kuruluşlarca adını taşıyacak bir müzede korun­ masını ve tanıtılmasını bekliyoruz.

İstanbul Şehir Üniversitesi Kütüphanesi Taha Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

Hüseyin Gazi Topdemir’in son yıllarda yap- mış olduğu bir araştırma bir yana bırakılacak olur- sa, Mîrim Çelebi’nin de diğer birçok Osmanlı bilgi- ni gibi hemen

Sanatçının yapıtlarında, öncelikle al­ gılanan izlenim, gerek teknik, gerek biçim ve içerik olarak bir pastel, yumuşak ve duyarlı yorum ve anlatım.. Bu yorum

Özlem AKAR, Türk Masallarında Kadın Figürü Üzerine Bir İnceleme, Gazi Üniversitesi, 2006, Danışman: Prof.. Semra Bakan SALLABAŞ, Kelile ve Dimne’de Yer Alan Masalların

Kurkuminin metastaz, anjiyogenez ve invazyon gibi karsinogenezin hemen hemen her aşamasını ve karsinogenezde rol alan spesifik sinyal ileti yolaklarını etkili bir şekilde

Karayollarında ya da başka ku­ ruluşlarda yetki sahibi olan onun öğren­ cileri bu eksiklerimizi tamamlıyorlar.”.. Ünlü matematikçi .Cahit Arf, Musta­ fa

Tos, nazal poliplerin en sık yerleşim bölgesi- nin orta meatus ön bölümünde kalan nazal ka- vite çatışı olduğunu öne sürmüştür (3), Poliple- rin büyüyerek

Bizim çalışmamızda vitamin E düzeyi vitiligolu hastalarda istatiksel olarak anlamlı şekilde düşük bulunmuşken, vitamin A düzeyinde hasta ve kontrol grupları

Birinci Kümenin Özellikleri - “Potansiyeller” Araştırma sonuçlarına göre birinci kümeyi temsil eden tüketicilerin; “Nispeten büyük, civarında alış