• Sonuç bulunamadı

Tarabya'da bir bahçede Pierre Loti ile nasıl buluşurlardı?

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Tarabya'da bir bahçede Pierre Loti ile nasıl buluşurlardı?"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

1 AN ¡MADİĞİMİZ MEŞHURLAR:

‘ :1a

J

$

M

7 * V , ü-, ı 0 . i i S î f l ff l NT ' fTN | . , y:;Hj (f? í-'UÍ ViO' J, j sjJ ¿J i-l M ■ **iiLJ 'l-.*

¡ J b S <*

i >

Mm

¡ l i f

ÜUi ÜÜİU LvcİUİstıSnöiiÎ

a

ıb u

S

İ

*

H É |

bJ ^

fi v

M

i

4 fi d 3

4

i

ivd

*:M

Ü

y i

* /

ti

Recai zade yatağından: «Gramofonu kurunuz

TanLurî Gemilin taksimini çalınız!,.» dedi,.

ve

s r"T

Franstzçaya, dil öğrenmeğe verdiği ehemmiyet

— Neşredilmemiş mek

tuplarında neler okuyoruz?

—- Merakları, fotoğrafç*bk, balığa çıkmak,

piyano, bezik ve bilhassa musiki

— Bestelediği şarkılar — Recai zadenin

yaptığı tablolar

— Çocuklarile sandal jezin:acri..

Edebiyatımızın en Avrupai si­ malarından biri olarak tanınan üştat Ekrem herkes için, fakat bilhassa bir edebiyat adamı için yabancı dil bilmenin son derece­ de lüzumuna kaıuüi. Kendisi Fransızcayı geç öğrenmeğe baş­ ladığından bu dilin incelikler;ne varamadığı vehıvfle üzülürdü. Bununla beraber fırsat bulduk­ ça Fransızcayı okur, okuyama­ dığı zaman da okutur ve dinler­ di. Viktor Hugonun ve Lâmarti- nin mutlak hayranıydı. Piyer Loti ile şahsî dostlukları vardı. Sık sık Tarabyaya* giderek onun­ la buluşurdu, Başbaşa görüşme­ leri belki mahzurlu olabilir diye orada Mehmet Raufu da bulur, üçü birden Sümnıer Palasın bahçesinde oturarak uzun uzun konuşurlardı, Piyer Loti. Recai zadeye, onun inceliğine ve sana- tına meftunlukla bağlıydı, Ek­ rem beyin ölümünden çok son­ ra Piyer Loti Recai zadenin me­ zarına bir çelenk .göndermek in­ celiğini vefakârlığını da göster­ mişti.

Dile verdiği büyük ehemmi­ yetle Recai zade çocuklarının li­ san öğrenmesi için her türlü fe­ dakârlığa seve seve katlanmıştı. Çocuklar Galatasaraya verilmiş­ ti. Ve mektebe gidip gelmek ko­ lay olsun niye tstinyedeki daya­ lı döşeli yalı bırakılmış Çukur- cumadaki küçücük bir ev kira­ lanmıştı. Bilhassa hem mektebe ; devam edip, hem de sıhhatüc yakından alâkadar olunması ba­ kımından Nejat için bu zaruri idi

Ekrem bey gibi Boğaza, Çam- lıcaya, Adalara, denize, açıklığa alışmış bir insan için bu, haki­

katen büyük bir baba fedakârlı­ ğıydı. Netekiiu üstat 16 teşriniev­ vel 311 tarihli bir mektubunda şöyle diyor:

«Beyoğlunun müteaffin ha- vasile imtizaç edemedim. İstin- yedeki,. Adadaki evlerim bomboş duruyor. Çocuklarım büyüyüp de mektebe devamları leylîye tahvil olununcıya kadar bu ra hatsızlıklar zhrurî çekilecektir.» Evet o muhterem ve gerçek ten büyük olan baba her şeye razıdır,

Recai zadenin neşredilmemiş hususî jnektupl arından - biri de onun çocukları hakkmdaki gö rüşlerini gösteriyor. 5 teşriniev­ vel 1313 tarihile Istinyede yazı­ lan bu mektuptan bazı parçalar alıyorum:

«Nejat gayet ağır başlı bir ço­ cuk. Henüz on üç yaşında oldu­ ğu halde yirmi, yirmi beş yaşın­ da bir genç gibi görünüyor. O kadar ağır ki mektepte çoluk ço­ cuk arasında bulunmağa miza­ cındaki metanet tahammül ede medl. Bu sene evde ders alıyor. Fazla olarak piyano öğreniyor.

Ercümende gelihce... Ateş gi­ bi bir çocuk. Lisan öğrenmekte­ ki İstidadı fevkalâdesi sayesinde altı ayda Rumcayı pek güzel te­ kellüme başladı. Şimdi de Al manca öğreniyor. Hiç .şüphem yok ki altı ay sonra onu da ser- bes serbes söylemeğe başhyacak- tır.»

Mektup, Recai zadenin dil öğ­ renmeğe verdiği ehemmiyeti de

göstermektedir. X

Hususî mektuplarında

okuduklarımız..

.Evvelce yazdığımız gibi edebi­ yat, fikir, sanat âleminde otori­ telerin, meşhurların hususî mek- i tuplannın, kendi sahalarındaki 'edebiyat tarihi, sanat tarihi, fi­

kir tarihi bakımından büyük ehemmiyeti vardır. Mektupla- i ıında Recai zadenin edebiyat

„ J f - r ^ b / O İ L U ^

İ

M i***•"**« ** ® .i •. • i ■ ■ i ş- , ' f

v ^ - J S R

ir'7r/*

H

hfhr ' ■** v -sS -# l^ f i* * * * • •; / V» , M ■ \ M > . u v ¿ y ' #

•*&**$<*'■1 ■V 'V -:■» t '; .Mía*t' Y<~

M; rt ' ' ¿ X . r i .

7 4 ^

.

:

, ^*¿0' ■ ■ *' m " 'it •■i;. f*' Af iftik •V’-.v/' İr. •' .’ il-,

M

V‘.’ Sı,

Ekrem’in iki oğlu arasında en mesut demltri hakkmdaki fikirlerini, notlarını

bulduğumuz gibi onun zevkleri­ ni, tabiatlarını ¿tilerini de öğ­ reniyoruz.

Meselâ 3 nisan 1^12 tarihli mektubunda şu satırları okuyo­ ruz:

«Her şev bitti, şimdi başıma bir de fotoğrafçılık çıktı, ihsan ihtiyarlıyoı, iakat hevesat ço­ cukluktan kurtulamıyor. Fena eğlence değil. Ne çare ki beni âvaıe edecek, yazı yazdırmıya- cak.

Sanatta şimdilik acemiyim. İleride bittecrübe işi ilerletebilir- sem eserler m i meydana çıkara, cağım. Bazı rtastik fotoğrafi- lerden sana bı r nürnune gön­ deririm».

Recai zade . fotoğraf çekmeğe merakı olduğu gibi sık sık kendi resmini de çektirirdi:

— Kendi kendimi böyle, ha­ yatımı fotoğrafla tesbit ederek takibçdebiliyorum!., derdi.

•Aynı senenin 21 nisan tarihin­ de yazılmış başka bir mektubunu da şöyle bitiriyor:

«Müsaade et de kalkayım'; Duş yapayım. Ondan sonra kıra çıkayım. Biraz dolaşayım. Bu­ gün Nejat ve Ercüment de evde. Onları da alayım. Daha sonra sandalda kürek çekeceğiz. Fo­ toğraf cğlencesile meşgul olaca­ ğız...»

«Nejat Ekrem» ismindeki kita­ bının içinde mavi mürekkeple basılmış bir fotoğraf vardır. İs- tinyede bir sandal gezintisi... Üstat arkada oturmuş. Bahriye­ li elbiseleri giyinmiş iki yavrusu, Nejatla Ercüment kürekteler... Belki de bu mektubun yazıldığı gün çekilmiş resim...

Recai zadenin en mesut dem­ leri..

Recai zadenin besteleri

Fakat onun eğlenceleri yalnız bundan ibaret: değildi. Bilir mi­ siniz ki büyük üstat bazı şarkı- : arını bizzat kendi bestelemiştir. Muşikiden anlıyanlar Recai za­ denin gayet hassas bir bestekâr olduğunu söylüyorlar. Esasen ondaki bu musiki merakı babası Recai efendinin en büyük miras­ larından biridir. Recai efendinin akŞam karanlığında Vaniköyün- deki yalısı rıhtımında gaşy İçin­ de neyini üflediğini evvelki yazı­ larımda. anlatmıştık.

Recai zade zaman zaman pi­ yanosunun başına oturur ve hoşlandığı parçalan çalardı. Mu­ sikinin ne derece meftunu oldu­

ğunu göstermek için bir vaka kaydedelim:

Evinde devrin fen bir, ük musi­ kişinaslarına, en büyük musiki ziyafetlerini verdiren. Recai zade ölüm yatağında, ölümünden bir gün evvel şöyle ¿emişti:

— Gramofonu kurunuz.., Gramofonu kurdular. Ve Re­ cai zade Tamburi Ceıı.ii’in tak­ simlerinin çalınmasını söyledi.

Tamburi Cemil’in gramofon­ da çalınan taksimleiuıi gözleri kanalı dinlemşiti.

Recai vnde tablolar;...

Bazan alıdaki hususî surette hazıriattig karanlık odasından elinde mm t'fak. olmuş bir re­ simle mm: un çıkardı Yazı yazmıyorsa, yük ayaklı fotoğ- rafile meşgul a c ils e bu. n bezik oynadığı da görü’ürdü.

Lâkin en büyük zevklerinden biri de balığa çıkmaktı Bilhassa zamanında sık sık lüfere çıkılır­ dı. Kış geceleri yalıda ağlar örü­ lür, oltalar bükülür, zokalar ha-

zırlanırdı. ,

Mesut demler...

Edip, musikişinas, bestekâr olan Recai zadenin ressamlığîm bilir misiniz?.. Ruh inceliğinin hesapsız köşeleri olan bu hari- kulâde insan boş zamanlarında güzel güzel tablolar, bilhassa manzaralar yapardı. Adadan, Boğazdan şair gözile tesbit edil­ miş olan bu tabloları devrinin tanınmış _ ediplerine hediye et­ mişti. Bunlardan bir kısmı hâlâ salonları süslüyor.

Hikmet Feridun Es

A K Ş A M

Abone bedeli

Türkiye Ecnebi

Senelik 2800 kuruş 5400 kuruş

6 Aylık 1500 » 2900 »

3 Aylık 800 » 1600 »

Adres tebdili İçin elli kuruşluk pul gönderilmelidir. Aksi takdirde adres değiştirilmez._______ , ' ■ Telefonlarımız1 Başmuharrir: 20565 Yazı İşleri: 20765 — İdare: 20681

Müdür: 20497

Cemaziyelovvel 23 — Hızır 1 .* İmsak Güneş Öğle İkindi" Ak Yatsı E. -7.44 9.41 5.00 8.54 12.00 1.46 V. 3.54 551 13.10 17.04 20.10 21:56

İdarehane Babıâli civarı Acımuslıık sokav. No. 14

Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği Ta ha To ros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

Konya Büyükşehir Belediyesi, Konya İl Kültür Müdürlüğü ve Konya İl Milli Eğitim Müdürlüğü’nün yapmış olduğu etkin işbirliği sayesinde kütüphanelere her

Artaki efendinin a- sıl adı Terziyan olmasına rşğmen, halk tarafından faz- lasiyle sevildiğinden Candan diye anılmaktadır.. 1885 senesinde Selanik’te Dünyaya

Ondan hususî ders alanlar da vardı. Bu gençlerden bazıları, günün birinde eve girer girmez ne görsünler? Sofada camekanııı buzlu cam ian, tavana kadar

Mşıseı arşivlerde ıstanouı ueııegı Taha

1981’den bu yana TMDK’da sözleşmeli olarak çalışan, Türk müziği ve ney dersleri veren Niyazi Sayın, sonradan Nefesli Sazlar Bölümü.. Başkanlığı’na

Amacım para kazanmaktan çok iyi ve kalıcı ça­ lışmalar yapabilmek.” Hemen ardından ekliyor, “En çok istediğim şeylerden biri de Atıf Yılmaz’ın yönettiği bir

Aretha Franklin, Bee Gees, Phil Collins, Bette Midler, Jewel, Willie Nelson gibi devlere besteler veren,?.

S İV A S , — Mustafa Kemal Paşa'nın Am asya ya hareketinden kı­ sa zaman sonra birden gizli faaliyetlerini arttıran Hürriyet İtilâfçılar, önceki gece,