Z9 - 10 ■ 935
BENCE
Türk Köylüsünün Çarığı
Bir gazeten in A n k ara te lg ra fı kö ylerd e ç a rık giyilm esinin y a sa k edilm esi ve kö yler için çok ucuz a y a k k a b d a rın p iy a s a y a ç ık a rılm a sı düşünüldüğünden bahsediyor.
Köylü için ucuz a y a k k a b ı ya p m ak ve satm ak , T ürk köylüsünün, geri ve ilk e bir giyim a ra c ı olan ç a rık yerin e kundura giym esini is tem ek, hiç şüphesiz ki, çok güzel ve b eğenilm eğe d eğer fik irle rd ir. A ncak, köylünün ça rık giym esini bir k a r a r la y a sa k etm ek ban a öyle geliyo r ki, san ıld ığı k a d a r k o lay yerin e g e tirilir bir iş d eğild ir.
Köylünün ç a rık giym esi, y ırtık vc ya m alı elbise ile gezm esi d ah a çok yo ksulluğun sonucudur.
T ürk köylüsünün tem iz ve m e denî b ir k ılık taşım asını kim iste m ez ? A n cak bu isteğin yerin e g e l mesi için, her şeyden önce, köylü* yü, içinde y a şa d ığ ı kötü ş a rtla rd a n k u rtarm ak lâzım d ır.
G enlikle ya şa m ak im kânını b u l duğu, eline bolca p a ra geçtiği z a m an kö ylü, k ılığ ın d ak i bozuk dü zen liği elbette ken d iliğin d en gid e recektir.
H er h ald e köylüm üzün bugünkü k ılığın d a, ça rık tan d ah a fa z la göze b atan ta r a f elbisesinin y ırtık lığ ı ve p erişan lığıd ır. Köylü k ılığ ın d a bir devrim e ilk önce b urad an b aşlam a lıy ız. Ç arık, bugün ya ln ız T ü rkiye- de d eğil, bugün doğuda, bütün B a lk a n la rd a g iy ilir, hiçbir suretle yüz k ız a rtıc ı v e ya k a y ta k b ir ta r a fı yoktur.
Köylü ç a rığ a p ara verm ez, onu kendi k estiği koyunun postundan, kendi y a p ar. Bir kundura alm ak için gereken p a ra y ı, n e k ad a r k ü çük olursa olsun, verem iyecek olan kö ylülerim izin sayısı pek k a b a rık tır. B ö ylelerine ça rık giym iyecek- sin dem ek, y a lın a y a k gezeceksin dem ekle b ird ir. Hem. k a H ı ki. val- nız kö ylerim izde d eğil, şeh irlerim i zin en k a la b a lık yerlerin d e y a lın a y a k in san lar gözlerim izin önünde dolaşırken, b un ların a y a ğ ın a bir kundura geçirm ek çares:n: b u lam ı yoruz. H albuki ilk hedef y a lın a y a k la r ı giyd irm ek olm alı d eğil mi d ir?
Türk köylüsünü, her şeyden önce tu tsak lığın d an kurtarm am ız gere - mız gereken ik i şe y : K a rasab an la k ağn ıd ır.
H âlâ derin bir ıstırabın inlem e lerin i an d ıran ezici g ıc ırtıla rile do ğu asırların ın a ğ ırlığ ın ı önümüz den b ir ko rkulu rü y a gibi sürükli- yen kağn ı, h â lâ bir k a rış to p rağa girm ek için, bir insanın insandan üstün gücünü ve bütün terini isti- yen k a rasab an , işte devrim ay d ın lığının o rtasın d aki son k a ra gö lge le r b unlardır.
Parolamız “ son kağnı ve son ka rasab an yok olun cıya k a d a r” ol m alıdır.
Biz, h a y a lle rle u ğraşm am ağa and içeli çok oldu. F ak at bu hede fim iz b ir h a y a l d eğild ir. P lâ n la rla , dertlerin yerin d e ara n ıla n ve bulu nan ç a re le rile , ileri ekonom iye ve tarım a doğru hergün a tıla n sa rs ıl m az a d ım la rla bu hedefe m u tlak a v a rıla c a ğ ın a inanıyoruz.
Ç arık, her h ald e devrim ler seri m izde en sonra h a tıra gelecek şey o la cak tır. ~TT~ JÇı *>ol<e