• Sonuç bulunamadı

(1)Birincisinde, 2011 Mart'ında zemin etüdü yapmak için Yaykıl köyüne gelmişlerdi.Sondaj makineleri, Gerze halkının ve Yaykıl köylüsünün müdahalesiyle köye sokulmamıştı

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "(1)Birincisinde, 2011 Mart'ında zemin etüdü yapmak için Yaykıl köyüne gelmişlerdi.Sondaj makineleri, Gerze halkının ve Yaykıl köylüsünün müdahalesiyle köye sokulmamıştı"

Copied!
2
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Birincisinde, 2011 Mart'ında zemin etüdü yapmak için Yaykıl köyüne gelmişlerdi.Sondaj makineleri, Gerze halkının ve Yaykıl köylüsünün müdahalesiyle köye sokulmamıştı. O gün de Gerze halkı kararlıydı; bu gün de aynı kararlığını sürdürecektir.

Şirket, yeniden zemin etüdü yapabilmek için 15 Ağustos 2011 tarihinde, 10 günlük izin almıştır. Bu izin alınmadan bir hafta önce, Yeşil Gerze Çevre Platformu'nun aldığı kararla Yaykıl köyüne nöbet çadırını kurduk. 20 gündür, 24 saat nöbet tutuyoruz. İzin alındığı günden beri, her gün gelme ihtimallerine karşı, sabah gün ağarırken otobüslerle, özel araçlarla çadıra gidiyoruz.Tam 4 gün boyunca, her gün binlerce Gerzeli ve Yaykıllı olarak, gündüzleri gelme ihtimalleri üzerine köyde beklemeye başladık..Hiç uyumadan!. Kalabalıklaştıkça kalabalıklaşıyorduk. Artık kendi sayımızı bilmez olmuştuk.

22 Ağustos sabahı, beklenen "düşman"ın saat 04:00’te gelecekleri haberini aldığımızda tüm Gerze hazırdı.Bir gece önce hiç kimse evine gitmedi. Çoluk çocuk,yaşlı genç herkes, sabah 03:00’te uyanmak için saatlerini kurmuştu. Çünkü sabahın ışımasını beklemeden YEGEP önünden kalakacak otobüsler, onları bekliyordu.Gün ışıdıkça kalabalık

çoğalıyor; beklenti artıyor, siperde bekleyen asker misali karşılarına çıkmaya hazırlanıyorduk. 22 Ağustos günü de gelmediler. Halkın gücü ve kararlılığı karşısında gelemediler diye düşünüyorduk.Oysa valilikte, emniyet güçleri ve alay komutanıyla yapılan öğleden sonra toplantısında alınan kararlardan habersizdik.O günü de kazanılmış bir zafer olarak değerlendirip biraz evlere gidip uyuyalım; yine sabah 04:00’te köyde güne başlama sözü verdik birbirimize.Bu defa gece nöbetçileri Gerze’den bir aile ve köyden bir ekipti..İki çadırımız var alanda.çadırlardan biri traktör

römorkundan yapılmıştı. O gece gelebilecekleri ihtimali olan yolun girişine çekilmişti. İçinde bekleyenlerse köyden gelen ekipti.Oysa köye girişler, ana yollardan kesilmiş bile, gecenin yarısında.

23 Ağustos sabahının ilk saatlerinde,YEGEP Dönem Sözcüsü olduğumdan ilk beni arayan nöbetçi arkadaşımızın "Bir şeyler oluyor. Gözetleme yerlerinden arayan arkadaşlar, köye otobüsler dolusu askerlerin, otobüsler dolusu polisin ve aralarındaki kamyonlara yüklenmiş iş makinelerinin olduğunu köye yaklaştığı" haberini veriyordu. Aylardır iletişim koordinasyonumuz vardı.Telefon zincirlerini başlattık ve yarım saat içinde 200 kişiye yakın topluluk, köyün

girişindeydik.Tüm yollar kesilmiş. Giderken arabalarımız Gerze çıkışında durduruldu.Köyden arayan Hanife

abla;"Yetişin, nerdesiniz? çabuk gelin!" feryatlarıyla telefonda haykırıyordu. Arkadan gelen faryat seslerini duyuyor ama köye girişlerin engellendiğini bir türlü anlatamıyorduk.Sondaj makinelerinin, kolluk kuvvetleri arasında köylerine girdiğini; iki otobüs, 4 minübüsten inen askerlerin etrafı kuşattığını söylüyor; bizi desteğe, yardıma çağırıyordu. Her şey birkaç saat içinde olmuştu.

Duyduğumuz andan itibaren yollardaydık.Köy girişi jandarmalar, panzerler ve toprak yığınlarıyla kapatılmıştı. Köyün dört girişi de kapatıldığından arabalarımızı bıraktık. Köyü basmışlardı adeta. Gecenin karanlığında köyün muhtarı bile şaşkın! Yolumuzu kaybetmiş; yürüyerek, koşarak bize 2 km uzaklıktaki deniz kenarındaki mevkiiye ulaşmaya

çalışıyorduk. “Sondaj yapmaya başladılar! Nerdesiniz?" diye durmadan bizi arayan Yaykıl köylüsüne, telefonda anlatamıyorduk yolların kesildiğini... Onlarca askerin barikat kurduğu alana geldiğimizde, iş makinelerinin önüne yatan köyün kadınlarının feryatları kulağımızda çınlıyor; zifiri karanlıkta ne yapacağımızı şaşıryorduk. İçlerinden Melek ablanın oğlu ve kocası, karşı geldiği için coplanmış; diğer kadınlar İsmail abiyi kurtarmak için askerlere saldırmıştı. Askerin kalkanlarıyla oluşan duvarla karşılaştığımız o anda, "Eğer bu makineler durdurulmazsa, eğer bu makineler köyden çıkartılmazsa,köyü de kendimizi de ateşe vereceğiz!" diye haykırmaya başladık.Gerze'de halk, Belediye anonslarıyla uyandırılıyor; duyan duymayanı arıyor ve çığ gibi kalabalıklaşıyorduk. Kalabalığın artması ve olayların büyümesini engellemek için, iş makinelerinin çalışmasının durdurulması sözünü, komutandan aldık.İş makineleri durduruldu.Yaralanan baba oğul ve bir kadının, hastaneye gönderilmesi için iş makineleriyle birlikte köye getirilen ambulansın, yollara kurulan barikatlar yüzünden köyden çıkışına imkan yoktu. Askerler geldikleri

minibüslere, otobüslere dolduruldu. Araçlar tek tek köyü terk edene kadar, asker barikatının arkasında tutulduk.Tüm araçların plakaları beyaz kağıtlarla kapatılmıştı. Sesimiz karanlıkta tüm köyde yankılanıyordu. "Defolun! Ölmek var dönmek yok!" solganlarıyla, araçları arkasından takip ettik. Köyün çıkışındaki fabrikanın önüne park edilen araçların etrafını sardık.İlk önce plakarın üstündeki kağıtları yırtarak açtık. Onlar da bizim etrafımızı askerlerle sardı.Yeniden yükselen sesler, gelen telofonlarla öğrendik ki bizler deniz kenarındaki bölgede mücadele ederken kolluk kuvvetlerinin koruduğu başka bir bölgede, başka bir iş makinesi sondaj yapmak için araçları yerleştirmeye çalışıyordu. Kalabalık bir grup, o bölgeye akın etti.İş makineleri durduruldu.Toprağa bir metre bile değemeden sökülüp atıldı. Tüm malzemeleri

(2)

arabaya yüklendi. Çevik kuvvet eşliğinde köyden çıkartıldı.

Sinop’tan Milletvekili Engin Altay, Gerze'den Belediye Başkanı Osman Belovacıklı gelmişti. Sinop İl Jandarma Garnizon Komutanı ve İl Emniyet Müdürü'nün de gelmesiyle gergin bekleyiş, sabahın ilk ışıklarına kadar

sürdü.Milletvekili, Sinop Valisi ile telefonda görüştü.Enerji Bakanı ile görüştü. Onlar işlerini yapmakta kararlı; biz ise yaptırtmamakta kararlıydık. İçişleri bakanı uyandırılamadığından onunla görüşülmek üzere bekleyiş devam etti.

Kalabalık binlerce kişiyi geçmişti artık!..

Sonunda kazanan yöre halkı oldu.İş makineleri de,askerler de köyü saat 10:00 civarında; Sinop - Gerze Karayolu'nu trafiğe kapatan ve Gerze'den köylülere destek için gelenlerin yolunu kestiren şirketin, bu çabası da yeterli olmadı.

Sondajı başlatamayan şirket çalışanlarına, tepkilerin yoğunlaşması ve kalabalığın daha da artması üzerine Yaykıl köyü terk ettirildi.

Avukatımız Cömert Uygar tarafından, hemen bu olayların ardından termik santralin kurulması düşünülen alanla ilgili arazinin boşaltılması için ihtiyati tedbir talebi ile dava açıldı. Yapılan operasyon sırasında yaralanan köylüler,

hastaneye sevk edildi. Avukatımız Cömert Uygar Erdem, hazırladığı dilekçe ile kaymakamlığa başvuruda bulundu.

Şirketin köydeki faaliyetlerinin hukuk dışı olduğu belirtilerek, müvekkillerinin mülkiyetindeki arazilere şirketin müdahalesinin men edilmesi talep edildi.

Yaşanan tüm bu sıcak gelişmeler ardından, Yeşil Gerze Çevre Platformu ve Yaykıl köylüsü, Gerze halkıyla birlikte termik santrale karşı nöbetimize devam ediyoruz.Daha etkin ve geniş bir katılımla süreci takip edeceğiz.

Nöbet çadırımızdaki bekleyiş daha da bir kalabalık bekliyor. Ya yeniden gelirlerse diye!!

23.08.2011 - Gerze Olay

Referanslar

Benzer Belgeler

Köylülerden Yusuf Kalyoncu, firma yetkililerinin etüt çalışması yapacağı duyumu üzerine bölgeye girişi engellemek için önlem aldıklarını, kesinlikle köylerine

 Makine ve Ekipman İmalatı sektörü, Ankara imalat sanayi ihracatında önemli yer tutmaktadır Orta ve yüksek teknolojili ürünler sınıfı içerisinde yer alan ve İş

möblenin altına yerleştirilir. Elektrik motoru ile bağlantılı iki kordonu vardır. Kordonun birisi elektrik prizine diğeri ayak pedalına bağlıdır. Günümüzde

Artık inşaatta toprak ve kaya kazı işleri (kaba tesviye) ile ince tesviye, materyal nakli, sıkıştırma ve üst yapı malzemesi hazırlanması amacıyla

• Basit filtrasyondan geçmiş ana faz içindeki, filtrelerin ayıramadığı katı, yarı katı veya yarı sıvı fazların santrifüj kuvveti ile sürekli olarak ayrılması

• Ortamlar arasındaki sıcaklık farkının sabit kaldığı değişmediği ısı aktarım düzenlerine “sürekli ısı aktarım düzenleri” adı verilir... Doğrudan

 Toplam tarım alanı başına düşen traktör motor gücü (kW/ha).  1000 işletme başına düşen traktör sayısı

Ateşe ve bozulmaya dayanıklı yeni laminatlar bir kez daha ahşabı - hazırlamak için daha az enerji gerektiren yenilenebilir bir kaynak - önde gelen bir yapı malzemesi yapacak