• Sonuç bulunamadı

Gazi Üniversitesi Türk Kültürü ve Hacı Bektaş Veli. Araştırma Merkezi TÜRK:.c HAM~R.~

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2022

Share "Gazi Üniversitesi Türk Kültürü ve Hacı Bektaş Veli. Araştırma Merkezi TÜRK:.c HAM~R.~"

Copied!
10
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Gazi Üniversitesi

Türk Kültürü ve Hacı Bektaş Veli

Araştırma Merkezi TÜRK:.c HAM~R.~

2. ULUSLARARASI

T.ÜRK KÜLTÜR EVRENİNDE ALEVİLİK ve

BEKTAŞİLİK BiLGİ ŞÖLENİ BİLDİRİ KİTABI

1. CİLT

Editörler

Dr. Filiz KILIÇ Tuncay BÜLBÜL

17-18-19 Ekim 2007

ANKARA

(2)

Türk Kültürü ve Hacı Bektaş Veli Araştırma Merkezi Yayınlan

ISBN: 978-975-507-220-3

Araştırma Dizisi: 5

2. Uluslararası Türk Kültür Evreninde Alevilik ve Bektaşilik Bilgi Şöleni

Bildiri Kitabı 17-18-19 Ekim 2007

Gazi Üniversitesi Türk Kültürü ve Hacı Bektaş Veli

Araştırma Merkezi Adına Yayın Sahibinin Adı / Owner Prof. Dr. Kadri YAMAÇ (Gazi Üniversitesi Rektörü)

Sorumlu Yazı İşleri Müdürü / General Manager Prof. Dr. Filiz KILIÇ

o

Yayın İdare Merkezi Adresi/ The Address of Publishment Centre Gazi Üniversitesi Türk Kültürü ve Hacı Bektaş Veli Araştırma Merkezi Gazi Üniversitesi Rektörlük Kampüsü, Araştırma Merkezleri Binası, Nu: 11 06502 Teknikokullar /ANKARA

Yayın İdare Merkezi Telefonu / The Telephone of Publishment Centre

o

312. 222 70 16

Belge Geçer / Fax

o

312. 222 70 16

Elektronik Posta/ E-mail hbektasdergi@gazi.edu.tr Web: www.hbektas.gazi.edu.tr

Basımcının Adı/ The Name of the Publisher Grafiker

Grafik-Ofset Matbaacılık Reklamcılık Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti .

Basımcının İşyeri Adresi/ Office Address of Publisher l. Cadde 33. Sokak No: 6

06520 (Oğuzlar Mahallesi) Balgat /ANKARA

Basımcının Telefon Numarası/ The Phone Number rıf The Publisher O 312. 284 16 39 (pbx)

Basım Tarihi ve Basım Yeri/ The Publishment Date 2::d P1:oce 15.10.2007

Grafiker Ofset: O 3 12. 384 00 18

(3)

·At

Kurbanı

The Sacrificial Animal, Horse

Ali AKSÜT*

ÖZET

Çorum ili Dodurga ilçesi köylerinde her yıl Mayıs ayının ilk haftasında on iki Sünni inanç- lı, ikisi Alevi inançlı köy halkı tarafından bilmedikleri bir zamandan beri bir dağ başında at kurban edip doğaya bırakmaktadırlar. Bu kurban insanlar tarafından yenilmemektedir.

Anahtar Sözcükler: Çorum, Dodurga, at, kurban, dağ, mayıs ayı, Toygaya çıkma. Hızır kamçıyı çalmadan.

ABSTRACT

At Dodurga which is a town in Çorum . on the first two weeks of every May a horse sacrifice ceremony is done since un uiıknown time for an unknown reason by 12 villages that have a Sünni belief and 2 villages that have an Alevi belief .The sacrificed horses are not eaten by humans.

Key Words: Çorum, Dodurga, horse. sacrifice, mountain, May, Toyga, cermony, Hızır hitting with a stick.

Medeniyetlerin ocağı, beşiği Anadolu. Kazılan her yerde isimli isimsiz uygarlık­

lardan kalan izler var. Çorum Anadolu'nun tam orta yerinde Toprak ana, Ana

Tanrıça Kibele'den nasip almış, kısmet almıştır.

Ana Tanrıça Kibele ile Frigyalı genç Atta bu coğrafyanın mitolojik kahramanları­

dır. Atta ışıklar saçan bir Ata Tanrıdır (Ünal.2001:27). Uzak geçmişte Ana Tanrı­

ça Kibele'nin yurdunda coşturucu müzik eşliğinde dinsel dans edilirdi. Rahip

adayları müzik ve söylenen ilahilerle raks ederken kendilerinden geçerlerdi. Bu törenler Atta ile doğayı tekrar canlanmaya çağırmak için yapılmaktaydı (Ünal.

2001: 30).

Kibele şenliklerinde ölmüş olan doğanın yeniden canlanmasından duyulan coş­

ku ve sevinç yaşanırdı (Ünal. 2001: 32).

* Araştırmacı-Yazar

2. ULUSLARARASI TÜRK KÜLTÜR EVRENiNDE ALEViLiK ve BEKTAŞiLiK BiLGi ŞÖLENi 2007 6J J

(4)

A L I A K S Ü T

Nerik Şehri de Fırtına Tanrısı da Amasya Çorum toprağı üzerinde yaşamıştır.

Binlerce yıl önce" Fırtına Tanrısı. Arinna'nın Güneş Tanrısı; Tanrının ruhunu ge- tirsin, gökyüzünden tatlı yağmurlar insin, insanoğlunun keyfi yerinde olsun." di- ye yüce mekanlarda dualar dilekler edilmiş, kanlı kansız kurbanlar sunulmuştur (Karauğuz.200!:138). Bu köklü kültür ile Anadolu'yu yurt tutan insanlar tarihsel süreç içerisinde bütünleşmiŞ, ortaya yeni bir kimlik çıkarmışlardır. Bu kimlik ya- ni Kibele Türkmen birlikteliği özgün inanç pratiklerine de imza atmıştır.

Çorum çevresinde günümüzde de uygulanan "at kurbanı" bunun en güzel örnek- lerindendir. Kanlı. kansız kurban. dağ, coşkulu dinsel dans, içki, paylaşım. do-

ğanın canlanması dileği kalıp gibi yaşatılmaktadır. Benzeri pratikler Türklerde de vardır. Manas'ın doğuşu ile ilgili destanın bir yeri "Yakıp-Han (çok sevindi).

.ak-boz kurak kestirdi. Dört peygamberin hepsi ona yakın geldiler" şeklindedir

'(öge!, 1993:507).

Manas ve temsil ettiği kitle "Kara-Tanrı"ya inanır, ölüsünü dokuz gün bekletir,

doksan-kısrak keser. halka dokuz-kat kumaş dağıtırdı (Ögel, 1993:512-513). Eski Türkler kötülüklere karşı gelsin diye "Kanlı" ve "Kansız" kurban keserlerdi. Kur- banlar ağırlıklı olarak toplumu ilgilendiren belirli günlerde kesilirdi. Günümüz- de Aleviler Hıdırellez, Nevruz şenliklerinde, Tahtacılar Sarıkız şenliklerinde, Ale-

vi-Bektaşi gruplarının bir çoğu Abdal Musa kurbanı adına. Kurban Bayramı. Mu- harrem Kurbanı gibi kurbanlar kesiyorlar (Yörükan, 1998:256).

Türklerde yaygın olan ülüş, yani paylaşma geleneğinin bir benzeri Moğollar'ca

da yaşatılmaktadır. Moğollar "Ayağını yere. elini toprağa" verir sevinir, sevincini

paylaşır. Her yıl Şulen için her yüz koyundan birini alır. Çevrenin yoksullarına dağıtırlar. Şulen "yılda bir defa tertip edilen umumi kurban ziyafetidir." (Yüan- ch'aa-Pi-Shi, 1995:202).

Kök Türkler 5. ayda büyük törenler ve ayinler yaparlar, Gök Tanrıya koç ve at kur- ban ederlerdi. Dede Korkut hikayelerinden Çora Batır destanında "deveden buğ­

ra. yılkıdan aygır. sığırdan öküz, koyundan koç" un kurban tercihleri içerisinde

olduğu görülüyor (Çay, 1990:68).

Anadolu'ya taşınan inanç pratikleri ile burada yaşayan pratikler adeta birbirinin

aynıdır.

Anadolu'yu yurt tutan Türkmenler; "Dağlar daşlar, ulu gaba ağaçlarlar, goca çay- lar" dan medet umar (Yörükan,2002:266). Onlara göre perşembe akşamı "ölüler yol gözler, yiyecek bekler", Perşembe hak üleştirme günüdür (Yörü- kan,2002: 191 ).

Tahtacılar yakın zamana kadar ölünün yıkandığı yere melekler içsin diye bir tas kor imiş (Aksüt,2003: 156). Anadolu insanı kurban sunduğu tanrısı kadar birlikte zahmet çektiği hayvanlardan bile "helallık" alır.

(5)

A T K u R B A N

Pülümür-Tercan arasındaki Kale köyünden Alevi çiftçi Meme Memisi öleceği gün ahıra gidip öküzlerine şöyle seslenir. "Emektarım, ben yarın Hak'ka yürüyo- rum. Sizden hellalık almaya geldim, emeğin büyüğü sizindir. Zaman zaman size doyasıya saman veremedim. Aç kaldığınız günler oldu. Beni affedin hakkınızı he- lal edin." (Daimi,2007:38,39) der. Meme Memişi son yolculuğuna bu veda töre- ni ile çıkar.

Arguvanlı Ali Abbas Şahin'e göre bir kurbanı gözünden öptükten sonra kesme bile kurban sahibine acı verir.

Her koşulda paylaşma Anadolu insanının ruhunda vardır.

AT KESİM KURBANI

At kurbanı pratiğini yaşatan Çorum Dodurga Mehmet Dede Tekke köyü ve çev- resini tanımakta yarar var.

· Dede Dağı'na Kızıl Tepe'ye çıkıp "at kurban etme" yada "Gatır Gunnadanın atını kesme" Çorum Dodurga ve İskilip ilçelerinin 12 si Sünni 2 si Alevi inançlı olan köylerinde yapılmaktadır.'(Sözlü Kaynak Kişiler).

At Kesim Kurbanı Yapan Köyler

Çorum Dodurga Mehmetdedetekke ve Mehmetdedeobruk Köyleri. (Alevi inanç- lı) Kuyucak. Derinöz, Ağaççam, Kayı, Hasanağa, Yeniköy, Ayva, Tırıklar, Dikenli, Kabakderesi. Bu köyler (Sünni inançlı)

Oğuzlar; Kızılcapelit ve Asarçay, (Sünni inançlı) Toyga' ya çıkma:

Yüzyıllardır her yıl baharın başlangıcından sonra" Hızır kamçıyı çalmadan " ön- ce mutlaka kurban kesiliyor.

Kurbanlık at da cinsiyet aranmıyor. Hasta , hamile ve sakat uzuvları olan at kur- ban edilmiyor. Kurbanlık at çevre pazarcılardan temin ediliyor. Geleneği bilip satmak üzere at besleyen pazarcılar bile var.

GATIR GUNNADAN ADI NEREDEN GELİYOR

Gatırgunnadan adını nerden almış. İstanbul' da bir kadın Kızıl Tepeyi ve burada- ki ziyaret yerini düşünde görmüş. Bir yaylı araba ile İstanbul' dan Kızıl Tepe'yi zi- yarete gelmiş. Bir katıra binip aşağıdaki köyden Kızıl Tepeye ziyarete çıkıp me- zarı ziyaret etmiş. Dönerken "Umduğum gibi çıkmadı meğer bir taş yığını imiş"

diye söylenmiş. O sırada mezar yarılmış, Kızıl İsmail karşısında bağdaş kurmuş oturmuş ve; "Yürü kızım yürü, altındaki katır gunnasın (yavru yapsın) da sen yap- ma" diye sitem etmiş. Kadın, eyvah demiş . Kızıl İsmail anında kaybolmuş. O an-

l Sözlü Kaynak Kişiler

2. ULUSLARARASI TÜRK KÜLTÜR EVRENiNDE ALEViLiK ve BEKTAŞiLiK BiLGi ŞÖLENi 2007 6J3

(6)

A L I A K S Ü T

da kadının binip geldiği katır da gunnayıp godak getirince, tepenin bir adı da Ka-

tırgunnadan olarak kalmış. Burada yatan eren coşkulu, celalli biri olduğu için ona Kızıl Deli de diyorlar.

Mehmet dede Tekke köyünde kullanılan bir deyim de Geyik memesi.. Ali Meh- met Dede Sultan'ın Tekkesini kurduğu yerin yanında bir derenin yamacında

Mehmet Dede'nin çeşmesi var imiş. Cemlerin yapıldığı kış mevsimini karşılayan

"on iki anma gününde "Bu çeşmeden süt akarmış. Tekkenin' Kadıncık Anası' bu

çeşmeden sütü alır, tekkede kullanırmış. Bu süt on iki Cuma süresince bitmez-

miş. Burada Mehmet Dede'nin babası da yaşarmış. Babasına 'Geyikli Baba' da

derlermiş. Mehmet Dede'nin çeşmesinin taşında geyik memesi şeklinde bir mo- tif var imiş. Halk geyik memesi şeklindeki bu çeşme taşından süt akmasını Ali Mehmet Dede Sultana bağlıyor. At kurbanı ile geyik memesi aynı kültürün izle- : ri .~ibi görünüyor.

AT KURBANI PRATİGİ VE DODURGA MEHMET DEDE TEKKE KÖYÜ Çorum ili Dodurga ilçesi Mehmet Dede Tekke köyü'nün kurucusu Ali Mehmet Dede imiş. Ali Mehmet Dede, bilemedikleri bir zamanda Osmancık nahiyesinin (Salur) köyünden gelmiş. Ali Mehmet Dede'nin babası ise Osmancık Nahiyesi Obruk Köyünde türbesi bulunan Hasan Fakı imiş. Söylencelere göre Ali Mehmet Dede Sultan Osmancık Nahiyesi Salur köyüne gidip çobanlık yapıyor. Çobanlık hakkı olarak da bir şeyler istiyor. Bazı Salur'lulara da; davarınız çift yavrular ise birisini bana vereceksiniz, diyor. Karşılıklı uzlaşıyorlar. O yıl davarların büyük ço-

ğunluğu çift yavruluyor.Bu kuralı bozmak isteyen Salur'lunun biri Ali Mehmet Dede'ye bir iftira attırıyor.

Ali Mehmet Dede bu davranışa kırılıp Salur' dan yine Osmancık Yavı köyüne ge- liyor. Bu köy Ali Mehmet Dede'nin geldiği sırada Sünni inanca sahip imiş. Ya- vu'da üç gün kalıyor. Yavı'lı bir genç kız bu dedeyi düşünde görüyor. Dede düş­

te "açım bana ekmek getir." diyor. Kız korkudan üç gün ekmek götüremiyor. Kız

dördüncü gün yine dedeyi düşünde görüyor. Dede kıza hiddetli davranıyor. Kız

korkup yiyecek götürüyor. Bir hafta yemek götürme işi sürüyor. Bir hafta sonra bir çoban Ali Mehmet Dede ile düş görüp yiyecek getiren kızı bir ağacın altında

otururken görüp, köye haber veriyor. Köylü kışkırtma ile olayı kötüye yorumlayıp

dedeyi kovalıyor. Dede Kızılırmağın kenarına gelip, ırmağın karşı kıyısındaki "bir kabak dalına" "ya mübarek dal. beni bu zalımların elinden kurtar," diyor.

Kabak dalı mucizevi şekilde Ali Mehmet Dede'nin yanına kadar uzayıp geliyor.

Daldaki kabakların birine binen pir karşı kıyıya çıkıyor. Bindiği kabağın dalı geri

toparlanıp arkası sıra geliyor. Köylüler yanlış yaptıklarını anlayıp üzülüyorlar. Bu kerametten sonra Yavı köylüleri Alevi inancını kabul edip Ali Mehmet Dede Sul- tan'a talip oluyorlar. O günden bu güne de inançlarını sürdürüyorlar. Bu muci- zeyi duyan Salur köylüleri de Ali Mehmet Dede'ye özel bir saygı gösteriyorlar. O günlerin izlerini taşıyan bir deyiş şöyle;

(7)

A T K u R

Otuz altı bin halifeye demişiz bell Hem Ali'dir Mehmet Dede'nin kendi

Hacı Bektaş Veli'den bağlıdır bendi.

icazet istemez ol sultan kendi Otuz altı bin halifeyi aldı başına

Lakin buna gelince son evladım dedi.

Onun icazeti kendine kaldı.

icazet istemez ol sultan kendi.

Her birinin kısmetini bir yere saldı.

O yüzden Urum'un "görpesi oldu"

Onun icazeti kendinde kaldı.

icazet istemez ol sultan kendi.

Otuz altı bin ökseyi bin yere attı.

Kızılırmak başında bir mekan tuttu.

Ol zaman erenlerle muhabbet etti.

icazet istemez ol sultan kendi. .

·Ne de güzel yere kurmuş otağı

Urumun körpesi ballar peteği

Hünkar Hacı Bektaşa bağlıdır bendi icazet istemez ol sultan kendi.

Hasan'la Hüseyn'i yanına alınca

O sırada Kamber dışta kalınca Kızılırmakı mekan tutunca icazet istemez ol sultan kendi Ey Viran! bunu nice bilirdin.

Cümle evliyadan kısmet alırdın.

Şüphesiz sen bunu Ali bilirdin.

icazet istemez ol sultan kendi.

B A N

Çok uzun bir süre Salur köyünden Ali Mehmet Dede Sultan'a "öşür" adı altında

yiyecek gönderilmiş. Günümüzde Salur köylüleri ile Ali Mehmet Dede Sultan'ın evlatlarının hiçbir bağı kalmamış.

Kızılırmak'tan geçtikten sonra türbesinin bulunduğu yere gelmiş. Burası aşağı

Tekke adını almış. Aşağı Tekke' de etkili olduğu dönemde 36 köyden öşür adı al-

tında Hakkullah gelirmiş.

"Alacahöyüğün yarısı. Bozüyüğün berisi. Çalıcuk mevkiinin yarısı benim olsun"

demiş. Ali Mehmet Dede 9. imam Muhammet Tagı soyundan ve Karpuzu Büyük Hasan Dede'nin müsahibi imiş. Karpuzu Büyük Hasan Dede ile Ali Mehmet De- de'ye "pençe çalan" ise kimdir bilmiyoruz. diyorlar.

2. ULUSLARARASI TÜRK KÜLTÜR EVRENiNDE ALEViLiK ve BEKTAŞiLiK BiLGi ŞÖLEN! 2007 6J5

(8)

A L I A K S Ü T

Ali Mehmet Dede Sultan'ın soyundan olan dedeler Alidedeoğulları diye anılı­

yormuş. Ali Mehmet Dede "Urum Körpesi" diye de anılmış. Yöreye geç dönem

gelişinden dolayı verilen bir ad olsa gerek.

Ali Mehmet Dede'nin Çorum Dodurga Mehmetdedetekke ve Mehmetdedeobruk, köyünün dışında çok sayıda talip yerleşimleri olduğu söyleniyor..

Ayrıca, Tokat, Amasya, Samsun, Yozgat, Kırşehir, Trabzon, Ordu, Bartın, Kasta- monu, Çankırı, Ankara, Eskişehir, Balıkesir, İstanbul, İzmir, Zonguldak, Erzincan ve Sinop'ta talip yerleşim yerleri varmış.

Urum Körpesi Ali Mehmet Dede "Köpüğün üstünde yürüyüp" Kızılırmağı geçmiş koltuğunun altındaki ok Kızılırmağı kızıl kan etmiş. Rusya'ya ordunun başında kumandan olarak gitmiş. Düşmana kılıcı keskin, askeri çok kalabalık görünmüş.

·;Geyiği taş" etmiş. Bu köyde bulunan diğer yatır ve ziyaretler Ali Mehmet De- de'nin gözcüleri imiş.

Bunlar Kızıl İsmail (Kızıl Tepe), Misafir Dede, Arap Dede, Musa Dede, Horoz De- de, Çörekçi Dede, Erenlik Dede, Sakız Dede, Dikmen Dede, Geyikli Baba, Ardıç

Dede, Garip Dede.

Kızıl İsmail' in yatırının bulunduğu Dede Dağı At Kurbanı'nın yapıldığı Kızıl Tepe ve çevresi kutsal mekan sayılıyor.

Kurbanlık at kesim alanı Dede Dağı'nda, Kızıl Tepe'de Katırgunnadan mevkiin- de, Kızıl İsmail (Kızıl - Dede veya Katırgunnadan) Dede ziyaret yerinde kesiliyor.

Kızıl İsmail, Ali Mehmet Dede'nin on iki gözcüsünden birisi ve dede soylu imiş.

Kızıl Tepe'nin başında gözcülük edermiş. Kızıl Tepe'nin otundan, çatısından bir dal bile vermezmiş. Yanlışlıkla bile olsa çatısından dal koparan iflah olmazmış.

Kızıl İsmail Dede başında bir alıç ağacı bulunan mezarda yatıyor. Mezarın etrafı mezar seviyesinde kaba taştan duvar ile çevrili. Mezar Kızıl Tepe ya da Dede Da-

ğı'nda tam zirvede. Mezar toplu halde at kurbanı için ziyaret ediliyor. Değişik za- manlarda Dede Dağı'na ziyaret için kanlı kurban ve adaklar ile gidenler de olu-

yormuş.

Çocuğu olmayan aileler Dede Dağına Kızıl Tepe'ye at kurbanı adar, çocuksuz ka-

,dını "Kızıl Tepe'ye sattım" der. Kadın ve ailesi çocuğu olsun dileği ile Kızıl Te- pe'ye Katır gunnadan Kızıl İsmail Dede'ye ziyar~te götürülür. Adak olarak at kur- ban edilir. Kansız kurban olarak getirilen yiyecekler ziyaretçilere sunulur.

Geleneksel at kurbanı çok kalabalık olur. Gelenlerin tümüne yakını erkektir. Zi- yaret yeri çok dik ve gidilmesi zor olduğu için kadınlar pek gitmezlermiş. Kadın­

lar sadece at kurbanı adağı olan kadınla birlikte giderler. Geleneksel at kurbanı geçmişte sabah erken saatlerde gerçekleştirilir imiş.

Kurbanlık sağlıklı at Gatırgunnadan Dede'nin mezarının altındaki düzlükte kesi- lir. At kesilir iken mutlaka bilinerı kurban tekbiri okunur. Atın başı kıbleye çevri-

(9)

A T K u R B A N

lir: Üç ayağı bağlanır. arka sağ ayağı serbest bırakılır. Genellikle atın gözü bağ­

lanır, yada bir kumaşla örtülür. Bıçağı görmesi istenmez. Kurbana katılan kadın­

lardan birisi "bu yıl kurban atı bir kız gibi güzel idi." dedi. Gelenek görenek gere-

ği at kurban edilir; fakat kurbanlık at içinde üzülünür. Kesilen atın karnı yarılır.

Kurban kesim alanına öylece bırakılır.

Bu kurban "Dağa taşa, börtü böceğe, uçan kuşa, kısmeti olan her canlıyadır." Gü- nümüzde terk edilse de geçmişte köyün yaşlıları at kurban ettikten sonra Katır

Gunnadan Kızıl İsmail Dede'nin mezarı başında gülbeng okur, mezar çevresinde

dönerlermiş. Buraya at kesmezler ise köyleri afete uğrayacak, yağmur yağmaya­

cak, tehlikeli duman olacak diye korkarlarmış. At kurbanı afetten, hastalıktan,

kazadan beladan, kıtlıktan köylüleri korurmuş.

Kurdun kuşun payı bırakıldıktan sonra öne çıkan biri yada dede; "Elimizi açtık,

boynumuzu büktük, yalınayak başı açık huzuruna geldik."Ya Rabbül Alemin, erenlerin, evliyaların yüzü suya hürmetine, bizleri boynu bükük koyma. Gökten

hayırlı rahmet, yerden hayırlı bereket, hayırlı evlat, hayırlı devlet, dertlere deva, borçlulara eda niyetiyle kestiğimiz kurbanı, çektiğimiz Ali Gülbengleri yüzü suyu hürmetine dualarımızı kabul eyle. Duası bizden, kabulü Allah'tan ola. Gerçeğe

Hu! Piim ya Ali Şah." diye yakarırmış.

Dede Dağına Kızıl Tepe'ye adak sunmanın mutluluğu ile köye dönülür. Ertesi gün köydeki Ali Mehmet Dede Sultan türbesine at dışında günümüzde helal sa-

yılan kurbanlıklar götürülür. Bu kurban yada etkinlik için "Toyga" yada "Yağmur Duası" adı verilir. Toyga'da yarma. un. nohut, ak fasulye, karışımından "Toyga

Aşı" yapılır. Yoğurtlu naneli sos ekleyerek katılımcılara sunulur. Bu yemeğe Toy- ga çorbası da denilir. Toyga Aşı yenilmeden önce mutlaka bir cem yapılır, her- kes barıştırılır. Kırgını, küskünü olan köye yağmur yağmazmış. Herkes barıştık­

tan sonra cem başlar. Cemin peşinden üç kez türbenin çevresi eller kanat gibi

açılmış ve avuç içi yere bakacak şekilde dönülür. Dönülürken sürekli Tekbir ge- tirilir. Yaşlılar üç, gençler beş kez türbe etrafında Tekbir, Muhammed'e Salavat sesi ile dönerler. Bu dönüş her yaştan her cinsiyetten insanların katılımı ile ger-

çekleştirilir. Peşinden Ali Mehmet Dede Sultan ziyaret edilirmiş. Ziyaretin başın­

da ekseriyetle dede "yağmur yağması için" "üçlere, beşlere, yedilere, kırklara" ya-

karırmış. Dedenin duası sırasında yine kollar iki yana açık, eller yere çevrili ola- rak durulur. Allah! Allah sesleri! arasında yağmur beklentisi ile doğaçlama du- alar okunurmuş. Duanın peşinden Toyga Aşı, etli pilav ve helva yenir. Dede tüm hizmetlerin duasını eder ve Toyga'yı bitirir. Yemeklerin bir kısmı Toyga'ya gele- meyen aç, yoksul ve hastalara, konuklu ev sahiplerine gönderilirmiş. Mehmet- dedeobruk köyünde yaşayan Mehmet Dede talipleri, 1514, 1516 yıllarında Os- mancık ile Örenler (Horoz Dede yanı) mevkiinden Obruk Deresine kaçmışlar.

Buraya ilk İsmail Paşa Oğulları, Hacı Hasan Oğulları gelmişler.

Köyde Hasan Fakı Dede, Can Baba, Emir Dede, Galip Dede, Hüseyin Aşık Dede, Erenlik Dede, Horoz Dede adına türbe ve ziyaret yerleri var. On iki erkanlı, Pen-

2. ULUSLARARASI TÜRK KÜLTÜR EVRENiNDE ALEViLiK ve BEKTAŞiLiK BiLGi ŞÖLENi 2007 6J7

(10)

A L I A K S Ü T

celi cem yaptıklarını, Kırklar ve Garipler Semahı adı altında iki semahı iki semah dön.düklerini söylüyorlar.

Bir canlıyı üzmek pahasına, bin canlıyı sevindirmek için yapılan bu kurban, eski ve köklü bir kültürden .günümüze ulaşan bir izdir. Bir canlı kesilip "kurda kuşa

yem" edilmiştir. Tanrının alkışı alınmıştır. Kurban adayan, kurban ve kurbandan nasiplenen mutludur. Amaç paylaşmaktır. Dokuz köklü, altın yapraklı bay kayın

sana kara yanaklı ak kuzu kurban ediyorum. Cümlesi zaman içinde Çorum çev- resine böyle ulaşmıştır2(Karamağaralı, 1992: 112).

KAYNAKLAR

AKSÜT, Ali. (2003). Önce Türkmen Sonra Tahtacı. ist

CE{'IGİZ. Daim1. (2007). Ayak Altına Gömülenler. Evrensel Kültür, Sanat. Edebiyat Dergi- si. Sayı:l81 (Ocak).

DÜNDAR. Selahattin-ÇETİNKAYA, Haydar. (2003). Terekemeler (Karapapaklar). Ank.

KARAMAGARALl,Beyhan. ( 1992). Mevlana Dergahı'nda Bulunan Bir Şamdan Hakkında.

iV. Milletlerarası Türk Halk Kültürü Kongresi Bildirileri. Cilt 5.Ank.

KARAUGUZ, Güngör. (2001 ). Hitit Mitolojisi. Çizgi Kitabevi. Konya.

ÖGEL, Bahaeddin. ( 1993). Türk Mitolojisi. TTK. Ank.

ÜNAL, Mehmet Yaşar. (2001 ). Anadolu Ana Tanrıçası Ki bele. Öteki Yay. Ank.

YÖRÜKAN. Yusuf Ziya. ( 1998). Anadolu' da Aleviler ve Tahtacılar. Ank.

YÜAN- CH'M Pİ-SHL ( 1995). Moğolların Gizli Tarihi. Tercüme: Ahmet Temir. TTK. Ank.

Sözlü Kaynaklar

Eyüp öztürk. Çorum Dodurga Mehmet Dede Tekke Köyü ı 934 Ali Sönmez. Çorum Dodurga Mehmet Dede Tekke Köyü 1928 Ali Doğancı. Çorum Dodurga Mehmet Dede Tekke Köyü 1952 Ali Arslan. Çorum Dodurga Mehmet Dede Tekke Köyü 1957 Mehmet Arslan. Çorum Dodurga Mehmet Dede Tekke Köyü 1952 Ali Arslan. Çorum Dodurga Mehmet Dede Tekke Köyü 1985 Hamza Çetin. Çorum Dodurga Mehmet Dede Tekke Köyü · 1965 Hatem Arslan. Çorum Dodurga Meh1J1et Dede Tekke Köyü 1953 Şemik Arslan. Çorum Dodurga Mehmet Dede Tekke Köyü 1960 Satı Alagözlü. Çorum Dodurga Mehmet Dede Tekke Köyü 1933 Satılmış Özüdoğru. Çorum Dodurga Mehmet Dede Tekke Köyü 1934 Ahmet Uysal. Çorum Dodurga Mehmet Dede Obruk Köyü 194 7 Hasan ince. Çorum Dodurga Mehmet Dede Obruk Köyü 1961 Ali Abbas Şahin. Malatya Arguvan Merkez 1953

2 Karamağaralı. Beyhan Mevlana Dergahında Bulunan Bir Şamdan Hakkında. iV. Milletlerarası Türk Halk Kültürü Kongresi Bildirileri. Ank. 1992 cilt 5 s. 112

Referanslar

Benzer Belgeler

Dede Korkut üzerine yapılan çalış- malardan sonra Notlar kısmına kadar şu konu başlıkları yer alır: Yazma Eser- lerin Okunma Sorunları, Dede Korkut Metninin Okunma

İzdatel'stvo Magarif-Vakıt. Kuzey Grubu Türk Lehçelerinde Edatlar. Elazığ: Fırat Üniversitesi. Orhun Yazıtlarının Söz Dizimi. Erzurum: Atatürk

Seciyye, Durma Vur!, Köy, Talˈat Paşa, Enver Paşa 11’li; Kızıl Destan, Asker’le Şâir duraksız olarak II’li; İlâhîler, Vefâ, Çanakkale 8’li; Ahlâk, Tevhîd, Galiçya

Her ne kadar sufi şairi olmasa da bunun izlerini yeterince bulabileceğimiz Nizamiden başlayarak Nesimi, Fuzuli, Şah Kasım Envar, Dede Ömer Ruşeni, İbrahim

Çalışmada ilk olarak tanım kavramının tanımı belirlenmeye çalışılacak ve ardından tek dilli genel sözlükler için sözlük birimi tanımlama yöntemlerinden biri olarak kabul

Tanpınar’ın AER’de fiil zengini olan Türk dilinin fiil ve fiilimsi imkânlarını kullanarak uzun ve anlamca yoğun kelime grupları ördüğü, hemen hemen her cümlede

Uluslararası Türk Dili ve Edebiyatı Araştırmaları Dergisi Cilt 9 Sayı 22 Ağustos 2020 s.. (Adıvar,

Uluslararası Türk Dili ve Edebiyatı Araştırmaları Dergisi The Journal of International Turkish Language & Literature Research Cilt /Volume 9 Sayı /Issue 23