• Sonuç bulunamadı

İstanbulun namlı köçekleri ve eğlence alemleri!...

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "İstanbulun namlı köçekleri ve eğlence alemleri!..."

Copied!
2
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Istanbulnn namlı köçekleri

v e e ğ l e n c e â l e m l e r i

/..

E

SK İ meyhane köçeklerinden kendi öz âdiarile amilmlar pek ezd'-r; hemen hepsi, şöhretinin başjangücındı, ekseriya, harabati bîr şair tarafımdan taksitmiş, hali­ ne, edasma, rengine, şivesine, bo­ yuna poşuna uygun bir lâkap ile

şöhret alırlardı.

1800 e doğru, İstanbuîun en namlu köçeklerinin sayısı eli iye yakındı; TODORİ; köçeklerin pi­ ri, şeyhi gibiydi; yaşı altmışa ya­ kın olduğu halde, delükarlı'lairfla re^dbet edeedk kadar dinç, çevik­ ti, Evi, içine miras yedi toy genç­ lerin düşürüldüğü Ga!a>tatnm teh. ii'keü batakhanelerinden biriydi.

BÜYÜK ÂFET, asıl adı Yoıjgiki olan b ü Hıtrvat delikanlısıydı; o zamanlar İstadbuMa Yorjgakisiz düğün olmaz gibiydi; tdk kusuru,

• Yazan:

R. Ekrem KOÇU

.burnunun fazla büyük temasıydı. Zamanımn piyasa ioes\ukâ‘riarm- dau M-'Sikalî’nm bu köçdk hdsllunda Mahurdan b*r şarkısı vaııdu: 1: Sende nedir bu letafet

Bu güzellik, bu zerâfet, Sırma saçlı kalem kaşlı B ir nevcivau güzel âfet. 2i Güzel oynar eda ile

Yakdı dili sevda He Fesi eğmiş, perçem saçmış Şarkı okur sedâ ile.

KÜÇÜK ÂFET, asıl adı Kaspar idi. K an ¡kaşlı, kara gözi'.ü esmer «bir Ermeni genciydi; Ycorgaîrinin yıldızı sönmeğe yüz t uf adken Kü­ çük Âfet diye parlamıştı; şair Fa­ zıl Enderun! bu köçek hakkında:

B îr zaman işte bu esnamın idi Mesnedi işvede sultanım idi; Nedir ol çeşml siyah, kaşı siyah, Ermeni olmasa., eyvah... ey vali!...

Diyor.

PANAYOT, Rum köçeklerinin en dilberlerinden biriydi, «Küıçüik Panayot» diye «meşhurdu.

RUB’İYYE, lâkabımı, o zamanlar •geçmekte oflan bir altınm dörtte bir kıymetindeki «Rub’iyye» deni­ len (bir paradan almıştı. Gerdanın­ da bir ıbeni olan bu köçek hakkın­ da da Fazıl Enderunî bir şarkı yazmıştı ki bir yerine şu ®ari(f nük­ teyi sskıştınmıştır;

Ben ile böyle yazılmış tuğra «Harabe fi memleketi hüsnü behâ».

M ISIRLI GÜZELİ, Yahudi idi, rakslarında ve perendeler'inde e?, siz bir 'köçekti, büyük bestekâr ■üstat Hacı Sadıullaih ağa bu köçek . için yaızılmış bir şarkıyı bey atî a-

raban fasflndan bestelemişti; Raks eyliylcek nâz He ol âfeti Usr!, Gori dahi olsa unutur devleti Mısrt.

Bir de köçek ŞEVKİ ismimde b ir «çingene çocuğu vardı (kî ona da hazan sade «Mısırlı» yahuıt «Mı­ sırdı Şevk*» denilirdi.

FİDAN ve TAZE FİDAN da, yüz elli sene kadar evvelki İs - tanıbulun İki meşhur köçeşinin isim­ lerdir. O devrin kü-hamî şair ve «bes jskânarrrdan olup asıl acb rmeç. hükümüz kalan «TatrJburî» İsfa -

handm beste! iği şu şarkıyı köçek Fidan için yazmıştı:

1: Böyle rakkas» ne dimeli Sim tendir gülmemeli Bests şarkı okundukça Çârpâreden gitmez eli., 2: Aşıklığın en evveü

Serde eser kavak yeli, Tanbûriye eğlencedir Sena »der her güzeli..

«Buselik» bir şarkıdan da fou namh köçeğin esmer b*r genç ol­ duğunu öğreniyoruz:

Ey şuh! siyeh çerde, Havayı kâkülün serde; Götünsün eksi endamın, Bana mir’âtı sagerde..

«Taze Fidan» a gelince, hu kö- çdk hakkında yazılmış bir şarkı, devrin Padişahı Üçüncü Se’un tar rafımdan «şehnaz» faJkndan bes- telenımişti:

Servi misali mûyi meyaııı, Kale getirme oi «Nev Fidn»u

Tabir ağa tarafından Süzmek­ ten bestelenmiş diğer bir şarkıdan da «Taıze Fidan» m az konuşur, çe­ kingen, hattâ çekingenliği vahşet derecesinde bir rakkas olduğunu öğreniyoruz:

Elde sahba dolsşaydt ¿.ât'feye kanşaydı, Renni askı tahsil idüb. Söylemeğe ahşaydı,.

İstanlbulun meyhane knşekileri ^arasında «Ahu» ile «Ceylân» da başka bir çift teşkil eder. Her ikisi Ihalkfkanda da, sayısız diyebileceği­ miz kadar çak şarkı, semaî, mani ■ düşülmüştür. Ahu için, yazılmış şu mahur şarkıyı, İkinci Mahmut bestelemiştir:

Bakınca çrşm* gazale, Kopar mec1*sirde nâle. Gezdirir elde piyal©,.

(2)

Tarih sohbetleri

(Baş tarafı 2 nci sahifede)

hîbd meşhur Sait efendi tarafın* dan büz ürk faslından bestelentmiş-

t i r :

Meclis« gel reftâr He Yosma kesim ctv&r ile. Kaçma benden kimim âbû..

Nihayet bu çarıkı da a muhayyer kürdi s den Nurman ağanın yadigâ­ rıdır:

KetUnı dUcû, perende âhû, Rakkası mehrû, %te budur bu!. Mintanı telli, hem ince belli,

Etvarı dilkcş, pek tatlı dilil.. T ild , Altıntop, Lâtif, Hilâjllkaşı, Zenuşan, Ziflbâ, Yıldız, Mehtap

Kanarya, Kız Mehmet, Yeni düıv ya, Kuru Yergi, Fiştik, Pandedi, Elmtaspâre, Kız İstavro, Küçük Am- dfcm, Kıvırcık, oğlan, Âfitâb, Kar manya Şakir, Gazab, Velvele, Pe- semtd, Darçm gülü, Pamuk, Fter- yaıl, Kıbti Benli Ali, İzmirli, Tav­ dan, Çiçek, Yasemin, Kınalı kuzu, Güanüş topuklu Mistik,... istamibur lun eski gedikli meyhane] erinde açılmış, düğünlerde, mesirelerde, mehtap âlemlerinde dolaşmış, ko­ ca ibir şehri oyunlar, pereııdeüer, ziller, defler ve şar kılarla eğletn»- dirmiş, vücutlarımı ve güzel! ikr Bıerini işret sofralarında yıpratmış, kadli bir şöhretin şahikalarından korkunç bir sefaletin uçurumlariı-, ma yuvarlanmış birtalkım bahıtsıaz- lanın, isiım ve lâkaplarıdır ki, İs­ tanbul tarihi, kendilerine bir dev­ rinin meş’e ve ¡kahkahalarına ve gönül acılanma borçludur.

Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği Taha Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

Bütün bu düşünceler ve binanın ticari bir müessese ol- ması ve şehir ile olan münasebeti gibi mühim sebepler binanın karakterini az çok tayin etmiş ise de bugün için

Klâsik fikir ve kanaatleri artık biline bili- ne eskimiş iğri büğrü hatlarla, mahzurları tat- bikatta bir kere tekrar ile anlaşılmış yıldızvari meydanlarla (bir

Dergimizde fotoğrafı si görülen Sinan heykeli etüdü, (Tezkire- tül-Bünyan) da Sinanı tasvir eden bendin heykel- traşa ilham ettiği bir neticedir.. Malûmdur ki Sâi

Paviyonun etrafı üstü kapalı sıra sütunlar ile (colonnade) çevrilmiş bu suretle izmir'in sıcak günlerinde ziyaretçilerin rahatça teş- hir edilen şeyleıi

lelere dökülen ağır yağlardan havacılık için gazolin ve sunî lâstik imaline ya- ııyan

Bir baş ve büyük kemiklerin kompozisyonu ile sembolik bir şekilde düşünülen bu plân, arazinin meyli itibarile mü- teaddit sedler halinde olacak ve orta kısmı büyük bir

Büâhi- re Ökçularbaşı Kırâathânesi ve bir zaman,sonra da Sarafim Kırâat- hânesi (32) adım alacak olan Uzun Kahve, Ârif Hikmet, Kemâl, Sâ- dullah, Hâlet, Refik, Yusuf

5.Bunu sağlamak üzere özel ligde spor kulübü düzenlemesi ve sponsorluk düzenlemesi ile diğer spor ilçe ekiplerini bir araya getiren spor kanunu veya