• Sonuç bulunamadı

Türk ve Azerbaycan hukukunda vekaletsiz iş görme

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Türk ve Azerbaycan hukukunda vekaletsiz iş görme"

Copied!
99
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

T.C.

SELÇUK ÜNİVERSİTESİ

SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ

ÖZEL HUKUK (MEDENİ HUKUK)

ANABİLİM DALI

TÜRK VE AZERBAYCAN HUKUKUNDA

VEKALETSİZ İŞ GÖRME

YÜKSEK LİSANS TEZİ

Ramil HALİLOV

114233001021

Danışman

Yrd. Doç. Dr. Ayşe ARAT

(2)
(3)
(4)
(5)
(6)

ÖNSÖZ

Vekaletsiz İş Görme hem Türk Hukuku Bakımından hem de Azerbaycan Hukuku bakımından son derece önemli olan bir konudur. Ancak her iki hukuk sisteminde bu konuyu monografik olarak inceleyen çalışma sayısı çok azdır. Vekaletsiz İş Görme adlı çalışmamız ile amacımız bu boşluğu doldurmaya yardımcı olmaktır.

Vekaletsiz İş Görme adlı bu tezde ilk olarak genel bilgiler, konunun önemi ve sınırlandırılması, tarihi gelişim kısmı incelenmiştir.

İlk bölümde vekaletsiz iş görmenin her iki hukuk sistemi bakımından hukuki niteliği, tanımı ve unsurları incelenmiştir.

İkinci bölüm vekaletsiz iş görmenin hükümleri ve iş görenin sorumluluğu başlığını taşımaktadır. Bu başlık altında vekaletsiz iş görmenin hem Türk hem de Azerbaycan Hukuku bakımından hükümleri, iş görenin sorumluluğu, iş sahibinin borçları ve hakları incelenmiş, aradaki benzer ve farklı yönlere dikkat çekilmiştir.

En son olarak sonuç kısmında genel bir değerlendirme yapılarak konu sonlandırılmıştır. Vekaletsiz iş görme konusu çok kapsamlı bir çalışmayı gerektirse de, biz bu çalışmamızda sadece konuyu her iki hukuk sistemi açısından genel hatlarıyla inceledik. Bunun için de, çalışmamızın Türk ve Azerbaycan hukuklarında vekaletsiz iş görme hakkında genel bir değerlendirme olarak kabul edilmesi gerektiğini düşünüyorum.

Son olarak çalışma sürecinde hiçbir desteğini ve yardımını benden esirgemeyen danışman hocam sayın Yrd. Doç. Dr. Ayşe ARAT`a teşekkürlerimi arz etmeyi bir borç bilirim.

Ramil HALİLOV Konya 2013

(7)

İÇİNDEKİLER

İÇİNDEKİLER ... v

Kısaltmalar Cetveli ... ix

GİRİŞ

GENEL BİLGİLER

§1.KONUNUN TAKDİMİ, ÖNEMİ VE SINIRLANDIRILMASI ... 1

I. Konunun Takdimi ... 1

II. Konunun Önemi ve Sınırlandırılması ... 1

§2. TARİHİ GELİŞİM ... 2

I. Roma Hukukunda Vekaletsiz İşgörme ... 2

II. İslam Hukukunda Vekaletsiz İşgörme ... 4

III. Türk Hukukunda Vekaletsiz İşgörme ... 5

IV. Azerbaycan Hukukunda Vekaletsiz İşgörme ... 6

BİRİNCİ BÖLÜM

VEKALETSİZ İŞ GÖRMENİN TANIMI, HUKUKİ NİTELİĞİ, TÜRLERİ VE UNSURLARI I. GENEL OLARAK ... 8

II. VEKALETSİZ İŞ GÖRMENİN HUKUKİ NİTELİĞİNİ AÇIKLAYAN GÖRÜŞLER ... 10

A). Hukuka Aykırı Fiil Görüşü ... 10

B). Sebepsiz Zenginleşme (Haksız İktisap) Görüşü ... 11

C). Hukuki İşlem Görüşü ... 12

1) Varsayılan (Farazi) Vekalet Görüşü ... 12

2) Tek Taraflı Hukuki İşlem Görüşü ... 13

D). Hukuki İşlem Olmayan (Dar Anlamda) Hukuki Fiil Görüşü ... 14

1) Fiili İşlem Görüşü ... 14

(8)

E). Değerlendirme ... 15

§3. VEKALETSİZ İŞ GÖRMENİN TÜRLERİ ... 16

I. Gerçek Vekaletsiz İş Görme... 17

II. Gerçek Olmayan Vekaletsiz İş Görme ... 18

§4. VEKALETSİZ İŞ GÖRMENİN UNSURLARI ... 20

I. İş Görme ... 20

II. Başkasına Ait (Yabancı) Bir İşin Görülmesi ... 22

A) Objektif Bakımından Başkasına Ait Olan İşler ... 23

B) Subjektif Bakımından Başkasına Ait Olan İşler ... 24

C) İş Görenin Başkası Adına Kendi Hesabına Gördüğü İşler ... 25

III. İş Görme Yükümünün Yokluğu (Vekaletsizlik) ... 27

IV. İş Görmenin İş Sahibi İçin “Zorunlu” Olması ... 31

V. Başkası İçin İş Görme İradesi ... 32

§5. VEKALETSİZ İŞ GÖRENİN DOLAYLI TEMSİLCİ SIFATIYLA HAREKET EDEBİLMESİ ... 34

İKİNCİ BÖLÜM

VEKALETSİZ İŞ GÖRMENİN TARAFLARININ HAK VE BORÇLARI,

İŞ GÖRENİN SORUMLULUĞU VE ZAMANAŞIMI

§6. VEKALETSİZ İŞ GÖRMENİN HÜKÜMLERİ ... 35

I. Genel Olarak ... 35

II. İş Görenin Borçları ve Hakları ... 35

A) İş Görenin Borçları ... 35

1) İşin, İş Sahibinin Yararına ve Amacına Uygun Olarak Yapılması Borcu .. 36

2) İşe Devam Etme Borcu ... 37

3) İşi Bir Bütün Olarak Görme Borcu ... 39

4) İş Sahibine İhbar ve Hesap Verme Borcu ... 39

5) İş Görme Dolayısıyla Elde Edilen Yarar ve Malları İş Sahibine Devir ve Teslim Borcu ... 40

(9)

B) İş Görenin Hakları ... 42

1) İş Sahibinin Menfaatine Vekaletsiz İş Görmede İş Görenin Hakları ... 42

a) Masrafların Giderimi Talebi ... 42

b) Ücret Talebi ... 43

c) Tazminat Talebi ... 44

d) Hapis Hakkı ... 47

2) Kendi Yararına Vekaletsiz İş Görmede İş Görenin Hakları ... 48

§7. İŞ GÖRENİN SORUMLULUĞU ... 50

I. İş Görenin Sorumluluğuna İlişkin Genel Esaslar ... 51

A) Her türlü kusurdan sorumluluk prensipi: iş görenin göstermesi gereken özenin ölçüsü ... 51

B) İkame şahıslar ve ifa yardımcıları kullanma (birden fazla iş görenin sorumluluğu) ... 52

C) Tazminatın kapsamı ve ödenme biçimi: ispat yükü ... 54

II. Sorumluluğun Hafifletilmesi ... 55

A) İş görenin işi, iş sahibinin karşılaştığı zararı veya zarar tehlikesini gidermek üzere yapması ... 55

B) İş görenin sözleşme ehliyeti olmaması halinde ... 57

1) Genel Olarak ... 57

2) Vekaletsiz İş Gören Bakımından ... 58

III. Sorumluluğun Ağırlaştırılması ... 61

A) Sorumluluğun Ağırlaştırılmasının Şartları ... 62

1) Türk Hukukunda Sorumluluğun Ağırlaştırılmasının Şartları ... 62

a) İş Görenin İş Sahibinin Yasağına Rağmen İşe Girişmiş Olması ... 62

b) Hukuken Geçerli Bir Yasağın Varlığı ... 63

c) İş Sahibi Sonradan İcazet Vermişse ... 63

d) İş Görenin İş Sahibinin Yasağını Bilmesi ... 63

e) Uygun İlliyet Bağının Varlığı ... 63

f) İş Sahibinin İspat Külfeti ... 63

2) Azerbaycan Hukukunda Sorumluluğun Ağırlaştırılmasının Şartları ... 64

(10)

C) İş Sahibinin Yasağının Dikkate Alınmadığı Haller ... 66

§8. İŞ SAHİBİNİN BORÇLARI VE HAKLARI ... 67

I. İş Sahibinin Borçları ... 67

A) Masrafları Ödeme ve Taahhütlerin İfa Borcu ... 67

B) Sebepsiz Zenginleşmeden Doğan Geri Verme Borcu ... 68

C) Ücret Ödeme Borcu ... 68

II. İş Sahibinin Hakları ... 69

§9. ZAMANAŞIMI ... 74

§10. SONUÇ ... 77

(11)

Kısaltmalar Cetveli

AMM : Azerbaycan Mülki Mecellesi Art. : Artikel (madde)

b : baskı

Bkz : bakınız

C : Cilt

c. : cümle

Çev. : çeviren

EBK : Eski Borçlar Kanunu

FSEK : Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu

f. : fıkra

HD : Hukuk Dairesi

m : madde

MK : Medeni Kanun

N. : Nummer (kenar numarası)

OR : Obligationenrecht (İsviçre Borçlar Kanunu) Örn. : örneğin

(12)

S : sayı

TBK : Türk Borçlar Kanunu

TMK : Türk Medeni Kanunu

vd : ve devamı

Y. : Yıl, Yargıtay

YHGK : Yargıtay Hukuk Genel Kurulu YKD : Yargıtay Kararları Dergisi

(13)

GİRİŞ GENEL BİLGİLER

§1.KONUNUN TAKDİMİ, ÖNEMİ VE SINIRLANDIRILMASI I. Konunun Takdimi

İnsan varoluşundan beri hep birlikte yaşamak ve yardımlaşmak ihtiyacını hissetmiştir. İnsanın bu ihtiyaçları zaman içerisinde hukukun doğmasına ve bu ihtiyaçların belirli kurallara bağlanmasına neden olmuştur. Başlangıçta ilkel görünen kurallar, zamanla, hukukçuların tartışmaları ve uygulamadan kaynaklanan sorunlara bulunan çözümlerle geliştirilmiş ve bugünkü hukukumuzun oluşmasını sağlamıştır.

İnsan topluluklarında kişilerin, kendi işlerini her zaman kendilerinin yapması mümkün olmaz ve bu işlerin görülmesi için bazı durumlarda başkalarının yardımına gereksinim duyulur. Ayrıca, küçüklük, ayırt etme gücünden yoksunluk, vb. çeşitli hukuki nedenler de, bazı kişilerin kendi işlerini bizzat yapmalarına engel oluşturur. Bu yüzden, her hukuk düzeninde, bir yandan iş görme sözleşmelerine, bir yandan da bir kişinin işlerinin başkası tarafından idare edilmesine olanak sağlanmıştır. Başkasının işini görme, bazen iş görenin resmi görevlendirilmesi ya da tüzel kişiliği olan veya olmayan kuruluşların organı veya temsilcisi sıfatı ile kanundan alınan yetkiye dayanılarak sözkonusu olurken, bazen de topluluk hayatında bir kişinin sözleşme veya yasadan doğan bir yetkisi olmamasına karşın, başkasının hukuki alanına müdahele etmesi zorunluluğu sonucu ortaya çıkar. Böylece vekaleti olmaksızın başkasının hukuki alanına müdahele eden kişi, ya iş sahibinin yararlarına hizmet etmek için ya da bilerek veya bilmeyerek işi kendisinin sanarak, sonuçta oluşacak yararları elde etmek niyeti ile faaliyette bulunur. Her iki durumda da, vekaletsiz iş görme söz konusu olur.

II. Konunun Önemi ve Sınırlandırılması

Vekaletsiz iş görme durumunda iş gören kişi, vekaleti olmaksızın, toplumsal yardımlaşmanın gereği olarak iş sahibinin bir işini yapmakta ve iş sahibinin özgürlük alanına müdahale etmektedir. Burada iş görenin toplumsal yardımlaşma biçimindeki davranışı ile iş sahibinin özgürlüğü arasında bir denge kurulması gerektiğinden bu kurum hem Türkiye Hukukunda, hem de Azerbaycan Hukukunda üzerinde çok

(14)

tartışılan bir konu olmuştur. Çünkü, bir yandan, kişilerin subjektif haklarının kendisine sağladığı hareket alanı içinde, istemediği müdahelelerden kendisini uzak tutma konusunda korunması gereken bir yararı vardır. Yani, her kişi kendi özel alanını ilgilendiren herhangi bir faaliyete girişilip girişilmemesini ve bu faaliyetin biçimini belirlemekte serbesttir. Öte yandan da, toplumun, insanları birbirine karşı yararlı bir biçimde yardıma teşvik etmekte yararı vardır. Çünkü, var olan hukuki değerlerin korunması ve hatta onların değerlerinin artırılması toplumun yararınadır.

Bu nedenle, her hukuk düzeninde, bir yetkisi olmaksızın, başkasının hukuki alanına yapılacak müdahelelerin, ne oranda korunacağı düzenlenmiştir. Bu bakımdan, bir başkasının işiyle, onun yararına olarak, yetkisi bulunmaksızın uğraşma, iş sahibinin özgürlüğü ve kişilik haklarıyla ilgili bir sorun olarak önem kazanmaktadır.

Bir yandan, iş sahibinin yararlarını korumak ve işlerine yersiz müdaheleleri önlemek üzere, iş görenin sorumluluğu ve borçlarını ilgilendiren kuralların konması gerekmekte, öte yandan da, iş görene yaptığı masrafların ve uğradığı zararların tazminini isteme hakkını tanımak zorunluluğu vardır.

Ayrıca vekaletsiz iş görme kurumu, özellikle son zamanlarda büyük önem kazanan fikri haklar ve ekonomik rekabet alanında da etkili olmaktadır. Çünkü, günümüzde, başkasının fikri haklarının kötüye kullanılması yoluyla veya başkasının işlerine haksız rekabet yoluyla müdahele edilerek büyük kârlar sağlanmaktadır. Vekaletsiz iş görme kapsamının dar veya geniş tutulması, bu sorunların çözümünde etkili olmaktadır.

§2. TARİHİ GELİŞİM

I. Roma Hukukunda Vekaletsiz İşgörme

Roma hukukçuları, borçları kaynaklarına göre nitelendirip sınıflandırmışlardı. Eski Hukuk Döneminde, sadece sözleşmeler ve haksız fiiller borç kaynağı olarak kabul edilmekteydi. Gaius'un Institutiones'inin Borçlar Hukuku bölümünün başında, bu durum şöyle ifade edilmiştir1

:

(15)

Gaius. Inst. 3, 88: “Nunc transeamus ad obligationes, qııarum summa divisio in duas species didııcitur: omnis enim obligatio ııel ex contractıı naseitıır uel ex delicto.”

“Borçlara gelince, bunlar iki esas türe ayrılmışlardır: çünkü her borç ya söz-leşmeden (contractus) ya da haksız fiilden (delictıım) doğar”2

.

Kısa zamanda, bu iki borç kaynağının bütün borç ilişkilerini açıklamaya yeterli olmadığı görülmüştür. Daha Gaius zamanında, bu kategorilere girmeyen bazı borç ilişkileri ortaya çıkmış, bu nedenle de, üçüncü bir borç kaynağının yaratılması zorunluluğu doğmuştur. Yine Gaius’a ait bir metinde bu durum şöyle ifade edilmiştir:

Gaius D. 44,7,1 pr. (Lib, 2 Aur.): “Obligationes aut ex contractıı nascııntur aut ex malefıcio aut proprio qııodam iııre ex variis caıısarum fıguris.”

Gaius`a ait bu daha yeni metine göre; "borçlar; sözleşmeler, haksız fiiller ve diğer çeşitli nedenlerden doğar".

Gaius bu üçüncü kategoriyi geniş kapsamlı tutmuş, belirli bir kavram ile sınırlamaktan kaçınmış ve genel olarak “diğer teşekkül sebepleri (variae causarum

figurae)” ismi altında toplamıştır3.

Daha sonraki gelişmede, Iustiniaus’un Institutiones’inde bu üçüncü kategori akit benzerleri (quasi contractus) ve haksız fiil benzerleri (quasi delictum) olarak ikiye ayrılmıştır. (Instinianus Inst. 3, 13, 1, 2). Bu kategoriye aslında akitten ya da haksız fiilden doğmamış, ama onlara benzer özellikleri olan borçlar girmektedir4

.

2 ÖZDEMİR H. Gökçe, Roma ve Türk Hukukunda Vekaletsiz İş Görme (Negotiorum Gestio), Ankara 2001, s. 15.

3 Iustinianus: Institutiones, Çev. UMUR Ziya, İstanbul 1968, s. 239. 4 ÖZDEMİR, s. 16.

(16)

Bizim inceleme konumuz olan negotiorum gestio (vekaletsiz iş görme) ise

quasi contractus (sözleşme benzerleri) kategorisine dahil edilmişti5. II. İslam Hukukunda Vekaletsiz İşgörme

İslam Hukukunda vekaleti olmadan başkasının işini gören kimse ile iş sahibi arasındaki ilişkileri düzenleyen bir müessese mevcut değildir6

.

İslam dünyasında hakim olan ahlaki kurallar, başkasına yardım dolayısıyla girişilen masrafların istenmesine cevaz vermemekte idi. Bir kimsenin emri olmadan onun menfaatine bir iş gören şahıs bu işi bağış niyetiyle yapmış sayılırdı. Mesela, bir başkası onun emri olmaksızın tamir ve inşa etse, hane sahibi bunu kabul etmeyeceğinden masrafları için hane sahibine müracaat edemezdi.

Mecelle`de düzenlenen benzer bir müessese Füzulidir. Füzulinin özellikle satım akti ile alakalı hükümler meyanında bahsedilmekte, sadece başkasının malını satan değil, kendisine ait olmayan bir malı hibe veya kira eden kimse de füzuli addedilmekte idi. Füzulinin yaptığı akit, onun tasarrufta bulunduğu malın sahibinin icazesiyle kurulmuş olurdu; mal sahibi veya vekili icazet verirse akit geçerli, vermezse münfesih olurdu7. Kısacası, füzuliye ait esaslar, Türk ve Azerbaycan

Hukukundaki yetkisiz temsilci hakkındaki hükümlere tekabül etmektedir.

İslam Hukukunda, bugünkü manasında vekaletsiz iş görmenin sadece bazı hususi kaideleri için iş görenle iş sahibi arasındaki ilişki düzenlenmiştir. Ailesi tarafından atılmış bir çocuğu veya yolunu şaşırmış bir köleyi bulan veya kaçmış bir esiri yakalayan kimsenin bunları muhafaza ve geçindirme için yaptığı masraflar hakkındaki ayrıntılı kurallar mevcuttur. Bu masrafların ödenmesi, ancak hakimin

5

KOSCHAKER Paul, ATİYER Kudret, Modern Özel Hukuka Giriş Olarak Roma Özel

Hukukunun Ana Hatları, Ankara 1977, s. 257; RADO Türkan, Roma Hukuku Dersleri, Borçlar Hukuku, İstanbul 1983, s. 150.

6

YAMAN Ahmet / ÇALIŞ Halit, İslam Hukukuna Giriş, B. 2, s. 228.

7 TANDOĞAN Haluk, Mukayeseli Hukuk ve Hususiyle Türk İsviçre Hukuku Bakımından Vekaletsiz İş Görme, İstanbul 1957, s. 10 – 11.

(17)

emriyle yaptığı takdirde iş sahibinden ve yakınlarından istenilebilir. Hakimin emriyle görülen iş ortadan kalksa bile, iş gören yaptığı masrafları iş sahibine rücu edebilir8

. İslam Hukukunda vekaleti olmadan başkasının işini kendi menfaati için görme mefhumuna da rastlamak mümkün değildir. Ancak buradaki “ecri misil” meselesi hukukumuzdakı zilyedliğin iadesi ile bağlı hükümlerle alakalıdır. Diğer bir ifade ile “ecri misil”, başkasının işinin kendi menfaatine kullanılması ile ilgilidir.

III. Türk Hukukunda Vekaletsiz İşgörme

Vekaletsiz iş görme Türk Borçlar Kanunu`nun Onuncu Bölümünde “Vekaletsiz İşgörme” başlığı altında, 526 – 531. maddeleri arasında düzenlenmiştir9

. Vekaletsiz iş görme, iş görenin vekalete sahip olmaksızın (iş sahibi veya kendisi için) iş sahibinin bir işini görmesi olarak tanımlanabilir.

Eski Borçlar Kanunu`nun 14. babında, “vekaleti olmadan başkası hesabına tasarruf” başlığı altında, bu kuruma ilişkin düzenlemeler yapılmıştır. Ancak, bugün öğretide de büyük ölçüde kabul edildiği gibi, “tasarruf sözcüğü”, vekaletsiz iş görme kurumunun içeriğini tam olarak yansıtamamaktadır. Çünkü Kanun`da, “tasarruf” sözcüğü genellikle, hukuki işlem anlamında kullanılmaktadır. Tasarruf işlemleri, bir hakkı veya hukuki ilişkiyi, sınırlandıran, değiştiren, ortadan kaldıran veya devreden hukuki işlemlerdir10. Oysa, işgörme kavramı daha geniş kapsamlıdır. Tasarruf

işlemlerinin tersine, iş görme, sadece hukuki işlemleri değil, hukuka uygun tüm maddi fiil ve davranışları ve bazı haksız fiilleri kapsamaktadır11.

Vekaletsiz iş görme kurumunun kapsamını, gereksiz olarak sınırlandıran bir başka ifade de, “başkası hesabına” ibaresidiydi. Kanun`da yer alan “başkası hesabına” ibaresi de, tıpkı “tasarruf” terimi gibi, vekaletsiz iş görmenin kapsamını tam olarak yansıtamamaktadır. “Başkası hesabına” ibaresi ile, vekaletsiz iş görmenin

8 TANDOĞAN, Vekaletsiz İş Görme, s. 12.

9 Vekaletsiz iş görme, 818 sayılı eski BK`nun 14. Bap`ında “Vekaleti Olmadan başkası Hesabına Tasarruf” başlığı altında, m. 410 – 415 arasında düzenleme bulmuştur.

10 ATİYER Kudret, Medeni Hukukta Tasarruf Muameleleri, Ankara 1953, s. 43-44. 11 ÖZDEMİR, s. 77.

(18)

bir çeşidi olan kendi hesabına vekaletsiz iş görme durumları, söz konusu hükümlerin dışında bırakılmıştır12

.

Uygulamada, bazı durumlarda, vekaletsiz iş görme için “fuzuli vekalet” ifadesinin kullanıldığı da görülmektedir. Ancak bu da, daha çok yetkisiz temsile yaklaşmaktadır. Ayrıca, her vekaletsiz iş görme durumunda, başkasının işine yapılan müdahele, fuzuli sayılmaz13

.

İleride göreceğimiz üzere vekaletsiz iş görme bir sözleşme olmamasına rağmen kanun koyucu tarafından vekalet temelli sözleşme ilişkileri (vekalet sözleşmesi, kredi emri ve kredi mektubu, simsarlık ve komisyon) ile birlikte düzenlenmiştir. Oysa sözleşme niteliği taşımayan bir borç kaynağı, bir yasal borç ilişkisi olarak vekaletsiz iş görmenin, TBK`nun Genel Hükümleri içerisinde düzenlenmesi uygun olurdu14

. IV. Azerbaycan Hukukunda Vekaletsiz İşgörme

Vekaletsiz iş görme kurumu Azerbaycan Cumhuriyetinin Medeni Hukukunda, yeni bir hal değildir. Hem SSCB zamanı, hem de bağımsızlıktan sonrakı Medeni Kanunumuzda bu kurum, vekaletsiz iş görme adı altında Mecellede düzenlenmiştir. Tabi bu iki Mecelle`deki “vekaletsiz iş görme” başlığı altında düzenlenen kurumlar birbirinden farklıdırlar. SSCB zamanında kural olarak özel mülkiyet kavramı yoktu. Bütün o zamanın hukukçuları da bu fikre katılıyorlardı. Amma bu fikir, bu cümle eksik bir cümledir. Mülkiyet derken insanın aklına ilk olarak ev, arza, araba ve benzerler gelir. Aslında onların demek istedikleri şahısların tapuya bağlı olan eşyalar üzerinde mülkiyet hakkları yoktu. Mesela, ev, arsa, arazi, bağ gibi. Bunların üzerindeki mülkiyet devlete aitti. Vatandaşlar ise onların yalnız kullanım hakkına sahiplerdi ve karşılığında devlete vergi veriyorlardı. Yani kırtasiyeden aldığın kitabın mülkiyeti devlete ait deyildi, kitabı alan kişiye aitti. Bu yüzden genel olarak mülkiyet kavramının bulunmadığını söylemek eksik bir anlayıştı. SSCB zamanı vekaletsiz iş gören genellikle devletdi. Yeni Mülki Mecellenin “vekaletsiz faaliyet göstermek” kurumu ile “başkasının emlakını kurtarmak” gibi iki kurumu “başkasının işini

12

TANDOĞAN, Vekaletsiz İş Görme, s. 21. 13 ÖZDEMİR, s. 78.

(19)

vekaletsiz görme” adı altında bir kurumda birleştirilmiştir15. Türk Hukukunda olduğu

gibi vekaletsiz iş görme bir sözleşme olmamasına rağmen Mülki Mecellenin vekalet temelli sözleşme ilişkileri ile birlikte düzenlenmiştir.

İleride göreceğimiz üzere vekaletsiz iş görme kurumunun bazı hükümleri Mecellede bu kurumun çatısı altında düzenlenmemiştir. Bu konuda AMM`nin genel hükümleri kıyasen uygulanmaktadır.

15 ALLAHVERDİYEV Sabir, Azərbaycan Respublikası Mülki Hüququ, C. 2., Bakı 2001, s. 643.

(20)

BİRİNCİ BÖLÜM

VEKALETSİZ İŞ GÖRMENİN TANIMI, HUKUKİ NİTELİĞİ, TÜRLERİ VE UNSURLARI

I. GENEL OLARAK

Bilindiği gibi bir kişinin başkasının işini görebilmesi için o kişinin kural olarak kendisine vekalet vermiş olması gerekir. Eğer vekaleti olmadan bir başkası hesabına bir iş görülürse buna vekaletsiz iş görme denilir (TBK m. 527, AMM m. 1087). Örneğin, hiç vekalet verilmediği halde bir başkası için mobilya takımının satın alınmasında ya da bir otomobil siparişi verilmesinde durum böyledir16

.

TBK`nın onuncu bölümü 526 – 531`ci maddeleri vekaletsiz iş görme kurumunu düzenlemektedir. Eski Borçlar Kanununun 14. babında “vekaleti olmadan

başkası hesabına tasarruf” m. 415 – 415 arasında “iş yapan kimsenin hakları ve borçları” ile “iş sahibinin hakları ve borçları” başlıkları etrafında düzenlenmişti.

Mülga Borçlar Kanununda kullanılan “tasarruf” kelimesi, iltibasa yer verecek nitelikteydi. Çünkü bu kelime, genellikle hukuki muamele anlamında kullanılmakta iken, doktrinde ise daha dar olarak tasarruf muameleleri anlamına alınmaktaydı. Vekaletsiz iş görmenin konusunu, sadece hukuki muameleler değil maddi fiil ya da hareketler teşkil edebildiğine göre, “tasarruf” tabiri bütün bu olasılıkları kapsayıcı olmayacaktı. 6098 sayılı Borçlar Kanunu, doktrinde yaygın olarak kullanılan “vekaletsiz iş görme” ifadesini tercih ederek, bu aksaklığı ortadan kaldırmıştır17

. Çeşitli kanunlar da, çok sık olarak, vekaletsiz iş görme hükümlerine atıf yapılmaktadır. Örneğin, TMK m. 25 / f. 3`de, “davacı”ya “maddi ve manevi

16 Ayrıntılı bilgi için bkz. TANDOĞAN, Borçlar Hukuku Özel Borç İlişkileri, C. II, s. 675 vd.; YAVUZ Cevdet, Türk Borçlar Hukuku Özel Hükümler, B. 8, İstanbul 2009, s. 769 vd.; ZEVKLİLER Aydın / GÖKYAYLA K. Emre, Borçlar Hukuku, Özel Borç İlişkiler, B. 11,

Ankara 2010, s. 509 vd.; TANDOĞAN, Vekaletsiz İş Görme, s. 74 vd.; GÜMÜŞ, C. II, B. 2, s. 217 vd.; BİLGE Necip, Borçlar Hukuku Özel Borç Münasebetleri, Ankara 1971, s. 324 vd.;

HATEMİ Hüseyn / SEROZAN Rona / ARPACI Abdulkadir, Borçlar Hukuku Özel Bölüm,

İstanbul 1990, s. 488 vd.; ƏSGƏROV İdris, Azərbaycan Respublikası Mülki Məcəlləsinin Kommentariyası, C. IV, Bakı 2011, s. 10 vd.; ALLAHVERDİYEV, s. 642 vd.

(21)

tazminat istemleri ile hukuka aykırı saldırı dolayısıyla elde edilmiş olan kazancın vekaletsiz iş görme hükümlerine göre kendisine verilmesine ilişkin istemde bulunma hakkı” verilmiştir. Yine TBK m. 630 / f. 2`ye göre adi şirkette “ortaklığı yönetme yetkisi bulunmayan bir ortağın, ortaklığın işlerini görmesi veya bu yetkiye sahip ortağın yetkisini aşması hallerinde, vekaletsiz iş görmeye ilişkin hükümler uygulanır”. FSEK m. 70 f. son`a göre de, fikir ve sanat eserleri üzerindeki “manevi hakları haleldar olan kimse tazminattan başka temin edilen kârın kendisine verilmesini de isteyebilir”.

Kanun`un, vekaleti olmadan başkasının işini yapmayı vekalet aktinden sonra tanzim etmesinin sebebi şudur: Bir taraftan, böyle bir hareket ekseriya vekaletin tecavüz edilmesi şeklinde tecelli eder ve diğer taraftan, lehine iş yapılmış olan bu işe icazet vermek suretiyle ortaya vekalet akti hükümlerinin cereyan edeceği bir muamelenin çıkmasına sebep olur18

.

İş gören, başkasının hukuk alanına iş sahibinin yararına müdahele edebileceği gibi kendi yararına da müdahele edebilir. İlk durumda gerçek vekaletsiz iş görme, ikinci durumda ise gerçek olmayan vekaletsiz iş görme sözkonusudur. Ancak iş sahibinin icazet vermesi durumunda, yapılan iş, vekalet hükümlerinin uygulanmasını ile sonuçlanacaktır19

.

Ancak, vekaletsiz iş görmenin hukuki niteliğini incelerken, onu açıklayan görüşleri bilmemizde fayda vardır ve bunların birbirinden farklı hukuki sonuçların doğduğu dikkate alınmalıdır. Bu nedenle, doğru sonuçlara varabilmek için bunların ayrı ayrı incelenmesi gerekir.

18 BİLGE, s. 325; YAVUZ, B. 8, s. 769. 19

ZEVKLİLER / GÖKYAYLA, s. 509; YAVUZ, B. 8, s. 769 – 780; AKINCI Şahin, Borçlar Hukuku Özel Hükümler, Konya 2004, s. 313 – 314; TANDOĞAN, Borçlar Hukuku Özel Borç İlişkileri, C. II, s. 676 – 677; GÜMÜŞ, C. II, B. 2, s. 217.

(22)

II. VEKALETSİZ İŞ GÖRMENİN HUKUKİ NİTELİĞİNİ AÇIKLAYAN GÖRÜŞLER

A). Hukuka Aykırı Fiil Görüşü

Vekaletsiz iş görme durumunda, iş gören, iş sahibini ilgilendiren bazı kararlar almakta ve onun hukuki alanına müdahele etmektedir. Bu müdahele, iş sahibinin yararına uygun olsa bile, iş sahibinin, herhangi bir faaliyetde bulunmasının gerekip gerekmediğini ve bu faaliyetinin biçimini belirleme konusundaki, kişilik hakkını ihlal eder20.

Bununla birlikte, bu düşünce biçimi, vekaletsiz iş görmenin amacına aykırıdır. İş sahibinin yararına iş görme, toplumsal dayanışmayı desteklemek için kabul edilmiştir. Bu durumda, hukuk düzenince imkan tanınmış bir fiilin, hukuka aykırı sayılması mümkün değildir. Bir başkasının hayatını kurtarma ve ya malvarlığını koruma gibi çabaların, hukuka aykırı fiil sayılarak, haksız fiilden doğan tazminat isteminde bulunulmasının kabulü, hakkaniyete aykırı düşer21

.

Vekaletsiz iş görmenin bir başka önemli koşulu, iş görenin başladığı işi yarıda bırakmamasıdır. Böyle bir yükümlülüğün varlığı, hukuka aykırı fiil görüşünün kabul edilmesini engeller. Çünkü hukuk düzenin, hukuka aykırı bir fiilin yarıda bırakılmamasını, bunun tamamlanmasını emrettiği düşünülemez22

.

İş sahibinin yararına vekaletsiz iş görme, iş sahibinin yararına ve iradesine uygun olduğu oranda geçerli sayılmaktadır. Vekaletsiz iş görmenin hukuka uygunluğunun belirlenmesinde iş görmenin sonucu dikkate alınmaz23. İş gören, iş

sahibi yararına uygun olarak işi görse bile, umulan sonucun meydana gelmemesi endişesi, kişiyi başkasına yardım etmekten alıkoyar. İşe başlandığı anda, bu hareketin, iş sahibinin iradesine ve yararına uygun olması, vekaletsiz iş görmenin

20 ÖZDEMİR, s. 82.

21 KARAHASAN Mustafa Reşit, Türk Borçlar Hukuku, Özel Borç İlişkileri, C. IV, İstanbul 1992, s. 1349.

22 GÜRSOY Kemal Tahir, Borçlar Hukuku, Aktin Muhtelif Nevileri, Ankara 1955, s. 265. 23 KARAHASAN, s. 1349.

(23)

geçerliliği için yeterlidir. İş sahibinin objektif olarak yararına uygun olan ve onun gerçek ya da varsayılan iradesi ile çelişmeyen bir vekaletsiz iş görme, hukuka uygun görülmektedir. İş görenin, iş sahibinin hizmet etmek amacıyla giriştiği her iş, mutlaka iş sahibinin yarar ve iradesine uygun olmayabilir. Bu yüzden, iş görenin, işe başlamadan önce bazı incelemeler yapması gerekir24

.

Ancak, vekaletsiz iş görmenin hukuka aykırı bir fiil olduğu durumlar da söz konusu olabilir. İş sahibinin, iş sahibinin yararına ve iradesine aykırı olarak yapılması durumu, buna örnek olarak gösterilebilir. Burada, iş görenin müdahelesi, iş sahibinin gerçek veya olası iradesine aykırı olup, ortada hukuka aykırı bir fiil vardır. Bu durumda, iş gören kazadan bile sorumlu tutulur25

.

B). Sebepsiz Zenginleşme (Haksız İktisap) Görüşü

Fransız hukukçularından Planiol`e ait olan bu görüşe göre, bütün sözleşme benzerleri ve bu arada vekaletsiz iş görme, sebepsiz zenginleşme kurumunda dahil edilebilir. Bu düşüncenin taraftarlarına göre, sözleşme benzerleri, haksız bir zarar vermeyi önlemek için kanun tarafından yaratılan borç çeşitleridir26

.

Vekaletsiz iş görme ile sebepsiz zenginleşme arasındaki ilişki belirlemek istenirse, şu noktalar göz önünde tutulmalıdır: Eğer iş gören, gördüğü işi, iş sahibinin yararına gerçekleştirmişse, iş sahibi, vekaletsiz iş görenin, bu işi görme ile ilgili olarak yapmış olduğu, zorunlu ve yararlı masrafları, faiziyle birlikte ödemek zorundadır. Böyle durumlarda, iş gören, yapmış olduğu masraf, girmiş olduğu borç, yargıcın takdir edeceği zarar kadar, iş sahibinden alacaklı olduğu için, iş sahibinin sebepsiz zenginleşmesinden söz etmek mümkün değildir. Buna karşılık iş gören, iş sahibinin yararına hareket etme iradesine sahip olmadan, onun bir işini görmüşse, örneğin, iş gören yalnışlıkla, kendi borcu sanarak iş sahibinin borcunu alacaklıya ödemişse, TBK m. 529`a göre vekaletsiz iş görme hükümlerine dayanarak, iş

24

ÖZDEMİR, s. 83.

25 TANDOĞAN, Vekaletsiz İş Görme, s. 49. 26 BİRSEN, s. 99

(24)

sahibinden herhangi istemde bulunamaz. Bu durumda, iş gören, iş sahibine, ancak sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre başvurabilir27

.

Maddi olmayan malların, yani fikri ve sinai hakların haksız kullanılmasından elde edilen kazanç, vekaletsiz iş görme hükümlerine göre, hak sahibine geri verilir. Patent hakkı, buluş hakkı, edebiyat, müzik ya da sanat eseri sahibinden izin almaksızın kullanılmış ve bundan kazanç sağlanmışsa, bu durumda, hak sahibi, TBK m. 530`a göre, vekaletsiz iş görme hükümlerine dayanarak, elde edilen yararların tamamının kendisine geri verilmesini isteyebilir. Kazancın verilmesi istemi, davacının zarara uğraması, malvarlığının azalması koşuluna bağlı olmadığı gibi, davalının iyiniyetli, kötüniyetli veya kusurlu olmasına da bağlı değildir. Yapılan müdahelenin hukuka aykırı olması yeterlidir. Bu anlamda, gerçek olmayan vekaletsiz iş görme, sebepsiz zenginleşmeyi tamamlayan bir kurumdur28

. C). Hukuki İşlem Görüşü

Bu görüş, ikiye ayrılmaktadır. Buna göre, iş sahibinin yararına vekaletsiz iş görme, ya bu ilişkinin taraflarının karşılıklı ve birbirine uygun iradelerinden ya da sadece iş görenin iradesinden doğar. O halde, bu görüşü savunanlar, dayanak noktası olarak iş sahibinin varsayılan rızasını veya iş görenin tek taraflı iradesini dikkate almaktadırlar29

.

1) Varsayılan (Farazi) Vekalet Görüşü

Pandekt ve Fransız hukukçularından bir kısmı, sözleşme benzerlerini bir borç kaynağı olarak kabul ediyorlardı. Bunlar, iş sahibinin yararına vekaletsiz iş görmeyi, vekalet sözleşmesine yaklaştırmışlardı. Vekalet sözleşmesinin hükümlerini kıyaslayarak, iş sahibinin yararına vekaletsiz iş görmenin, aslında bir vekalet sözleşmesi olduğunu da söylemişlerdir30

.

27 ÖZDEMİR, s. 84. 28

EREN Fikret, Borçlar Hukuku Genel Hükümler, B. 13, İstanbul 2011, s. 108. 29 Ayrıntılı bilgi için bkz. TANDOĞAN, Vekaletsiz İş Görme, s. 49.

(25)

Bu görüşe göre, iş sahibinin görülen işden haberi yoktur. Ancak, bu iş onun yararına olduğu için, haberi olsaydı, nasılsa bu konuda rıza göstereceği için burada bir vekalet sözleşmesi söz konusudur. Hatta bazı hukukçular, varsayılan vekalet görüşünü daha da ileri götürmüşler ve iş sahibinin yararına vekaletsiz iş görmede, tarafların gerçek iradeleri arasında bir uygunluk olduğunu söylemişlerdi. Onlara göre, iş sahibinin yararına vekaletsiz iş görme için temel öğe, iş görenin başkasının işini görme iradesine sahip olmasıdır. Bunun açıklanmış olması gerekmez.

Günümüzde bu görüş önemini kaybetmiştir. Çünkü, bu görüş tarafları, çok önemli bir noktayı gözden kaçırmışlardı. O da vekaletsiz iş görmede, tarafların borçlarının kanundan doğmasıdır. Yoksa, onların iradelerinden doğan bir borç söz konusu değildir31

.

Eğer vekaletsiz iş görme, bir çeşit vekalet sözleşmesi olsaydı, iş sahibinin borç altına girebilmesi için fiil ehliyetine sahip olması gerekirdi. Oysa, işin yapılmasıyla, ehil olsun olmasın, iş sahibi borçlu duruma düşer. Ayrıca, kanuna ve ahlaka aykırı bir yasaklamaya karşın yararına uygun olan bir işin görülmesi durumunda da, iş sahibi, borçlu sayılır32

.

2) Tek Taraflı Hukuki İşlem Görüşü

Bu görüş, bazı Fransız hukukçular tarafından ortaya atılmış, Türk Hukukunda da oldukça çok taraftar bulmuştur33

.

Bu görüşü savunanlara göre, vekaletsiz iş görmede borç ilişkisinin doğması tamamen iş görenin iradesine bağlıdır denilebilir. Ancak bu görüş de eleştirilmektedir34. Öncelikle, kanunun hukuki sonuç bağladığı her fiilin hukuki

işlem olarak kabul edilmesi beklenemez35. Kanunun, toplumsal yardımlaşma,

toplumsal çıkarlar amacıyla hukuki sonuç bağlaması, bu faaliyetleri hukuki işlem

31 ÖZDEMİR, s. 86. 32 KARAHASAN, s. 1350. 33

Ayrıntılı bilgi için bkz. TANDOĞAN, Vekaletsiz İş Görme, s. 51. 34 ÖZDEMİR, s. 86.

(26)

biçimine getirmez. Hukuki işlemlerde önemli olan, işlemi yapanın iradesinin, kendilerine bağlamış olduğu hukuki sonuçları gerçekleştirebilmesidir36

.

Ayrıca hukuki işlemin tek taraflı olması bakımından da, bu görüş eleştirilmektedir. Sadece, iş görenin borçlarının, tek taraflı bir irade açıklanmasından doğduğunu savunmak, iş sahibinin yararlarının zedelenmesine yol açabilir. Çünkü, bu durumda borçların varlığının ve kapsamının belirlenmesi, tümüyle iş görene bırakılmış olurdu37

.

Eğer vekaletsiz iş görme, tek taraflı bir hukuki işlem olarak kabul edilseydi, iş görenin, iş sahibinin şahsında hataya düşmesi durumunda, iş gören ya bu işlemle bağlı olmadığını bildirebilir ya da hata sonucu iş sahibi sandığı kişiye karşı bağlı kalırdı. İş sahibinin şahsında hataya düşülmüşse, vekaletsiz iş görme ilişkisi, iş görenle, gerçek iş sahibi arasında kurulur38

.

D). Hukuki İşlem Olmayan (Dar Anlamda) Hukuki Fiil Görüşü

Bu görüşün taraftarları, iki farklı noktadan, görüşlerine dayanak bulmaktadırlar. Bir kısmı, vekaletsiz iş görmeyi, fiili işlem, bir kısmı da hukuki işlem benzeri fiil olarak nitelendirmektedir39.

1) Fiili İşlem Görüşü

Fiili işlemler, hukuki işlemler alanına girmeyen, fiili ve teknik nitelikte sonuç doğuran irade açıklamalarıdır. Fiili işlem görüşünü savunanlara göre, vekaletsiz iş görme de, fiili işlemin özelliklerini taşıyan bir kurumdur. O halde, iş görenin iradesinin sadece başkası için fiili bir sonuç doğurmaya yönelmesi yeterlidir. Ayrıca, iş görmenin hukuki sonuçlarına yönelmesi gerekmez40

.

36

VON TUHR Andreas, Borçlar Hukukunun Umumi Kısmı, C. I – II, (Çev: Edege Cevat)

Yargıtay Yayını, No. 15, Ankara 1983, s. 47. 37 KARAHASAN, s. 1350.

38

ÖZDEMİR, s. 87.

39 Ayrıntılı bilgi için bkz. TANDOĞAN, Vekaletsiz İş Görme, s. 52. 40 ATİYER, s. 75-76.

(27)

2) Hukuki İşlem Benzeri Fiil Görüşü

Hukuk düzeni bazen, failin iradesinin yöneldiği sonuca değil, sadece böyle bir iradenin açıklanmış olmasına hüküm bağlar. Böyle bir durumda, “hukuki işlem benzeri fiil” söz konusu olur. Hukuki işlem benzeri fiillerde, aslında failin iradesi bir fiilin sonucuna yönelmiştir. Ama hukuk düzenince, sadece böyle bir iradenin açıklanması yeterli sayılmaktadır41

.

Hukuki işlem benzeri fiiller, toplumsal sonuçlar doğuran irade açıklamalarıdır. Yani, kişinin diğer kişilerle olan ilişkisine yöneliktir. Bu çeşit bir iş görmede, irade sadece teknik ve fiili nitelikte bir sonuca yönelmez, toplumsal bir amacı gözetir42

. Hukuki işlem benzeri fiil görüşünün taraflarları, iş sahibinin yararına vekaletsiz iş görmeye, hukuki işlemlere ilişkin kuralların kıyas yoluyla uygulanabileceği görüşündedirler. Bu kurallar, ehliyete, irade fesatlarına, butlana, temsile, izin ve icazete ilişkin kurallar sayılabilir43

. E). Değerlendirme

Vekaletsiz iş görmenin hukuki niteliğini daha iyi anlayabilmek için, bir ayrım yapmak gerekir. İş sahibinin yararına vekaletsiz iş görme, her zaman hukuka uygun nitelikte olmayabilir. Bu durumlarda da, hukuka aykırı nitelik taşır. Örneğin, iş sahibinin yararını gözetmek amacıyla girişilmiş olsa da, objektif bakımdan onun yararına uygun olmayan veya bilinen ya da bilinmesi gereken yasaklamaya karşın yapılan müdaheleler hukuka aykırıdır44

.

O halde, iş sahibinin yararına vekaletsiz iş görmenin hukuka aykırı ve hukuka uygun olarak iki çeşidi vardır. Hukuka aykırı olan çeşidi haksız fiil sayılır ve bunlara haksız fiillere ilişkin hükümler uygulanır45. Hukuka uygun çeşidinin niteliğini

41 TANDOĞAN, Vekaletsiz İş Görme, s. 53. 42 BİLGE, s. 325.

43

TANDOĞAN, Vekaletsiz İş Görme, s. 54.

44 OLGAÇ Senai, Kazai ve İlmi İçtihatlarla Türk Borçlar Kanunu ve İlgili Hususi Kararlar, C. II, Ankara 1969, s. 306.

45 ZEVKLİLER / GÖKYAYLA, s. 509; TANDOĞAN, Borçlar Hukuku Özel Borç İlişkileri, C. II, s. 677; YAVUZ, B. 8, s. 800; AKINCI, s. 316; HATEMİ / SEROZAN /ARPACI, s. 489.

(28)

belirlemede ise en uygun sistem, hukuki işlem benzeri fiil görüşünü kabul etmektir46. Çünkü, bu biçim bir çözüm, vekaletsiz iş görmeden doğan borçların, akti borçlarda olduğu gibi, akdi sorumluluğa ait hükümlerin kıyas yoluyla uygulanabilmesine imkan sağlar. Örneğin, hukuka uygun vekaletsiz iş görmeden doğan borçların, akdi borçlar gibi on senelik zamanaşımı süresine bağlı olduğu sonucu çıkarılabilir47

. §3. VEKALETSİZ İŞ GÖRMENİN TÜRLERİ

Vekaletsiz iş görme Türk Borçlar Kanunu`nun Onuncu Bölümünde “Vekaletsiz İşgörme” başlığı altında, 526 – 531. maddeleri arasında ve AMM`nin Sekizinci Bölümünde “başkasının işlerini vekaletsiz yapma” başlığı altında, 1087 – 1090. maddeleri arasında düzenlenmiştir48

.

Vekaletsiz iş görme, iş görenin vekalete sahip olmaksızın (iş sahibi veya kendisi için) iş sahibinin bir işini görmesi olarak tanımlanabilir. Bugün için EBK`yı ve TBK`yı kendisinden iktisab eden49

İsviçrenin yeni öğretisi vekaletsiz iş görmeyi dörtlü bir ayrımla ele almaktadır50. TBK, AMM ve klasik borçlar hukuku öğretisi51

46 TANDOĞAN, Borçlar Hukuku Özel Borç İlişkileri, C. II, s. 677; ZEVKLİLER / GÖKYAYLA, s. 509; YAVUZ, B. 8, s. 794.

47

ÖZDEMİR, s. 89; TANDOĞAN, Vekaletsiz İş Görme, s. 55.

48 Vekaletsiz iş görme, 818 sayılı eski BK`nun 14. Bap`ında “Vekaleti Olmadan başkası Hesabına Tasarruf” başlığı altında, m. 410 – 415 arasında düzenleme bulmuştur.

49

WEBER Rolf H., Basler Kommanter zum schweizerischen Privatrecht, Obligationenrecht I

Art. – 529 OR, 3.Aufl., (Herausgeber: Heinrich HONSELL / Nedim Peter VOGT, Wolfgang WIEGAND), Basel und Franfurt am Main 2003, Vort.Art.419-424, N.7 vd., s. 2327 ;

LISCHER Urs, Die Geschaftsführung ohne Auftrag in schüeizerischen Recht, Basel und

Franfurt am Main 1990, s. 13 vd.; SCHMID Jörg, Die Geschaftsführung ohne Auftrag, Freiburg Schüeiz 1992, N. 4, s. 2; HUGUENIN Claire, Obligationenrecht Besonderer Teil, 2. Aufl., Zürich Basel Genf 2004, N. 845, s. 127; HOFSTETTER Josef, Schüeizerisches Privatrecht, Band. VII, Teilband 6, Obligationnenrecht, Besendore Vertragsverhaltnisse, Basel – Genf-München 2000, s. 236 (naklen GÜMÜŞ, C. II, B. 2, s. 217).

50 İsviçre hukukunda klasik borçlar hukukundaki gerçek olmayan vekaletsiz iş görmeyi üçlü bir ayrımla ele almaktadırlar. Caiz olmayan gerçek vekaletsiz iş görme: Caiz olmayan vekaletsiz iş görmede de iş gören isteyerek iş sahibinin menfaatine ve fakat vekaleti olmaksızın iş sahibine ait bir işi görmektedir. Ancak iş görenin somut olaydaki iş görmesi ya iş sahibinin farazi iradesine dayalı olarak yapılan objektif bir değerlendirmede iş sahibini için “zorunlu bir iş görme” olarak nitelendirilememektedir. Ya iş sahibi geçerli ve bilinebilir iradesi ile iş görenin işini görmesini açıkça veya zımnen yasaklamıştır. İyiniyetli gerçek olmayan vekaletsiz iş görme (işe karışma): İyiniyetli gerçek olmayan vekaletsiz iş görmede, iş gören vekaleti

(29)

vekaletsiz iş görmeyi ikili bir ayrımla ele almaktadır: Gerçek vekaletsiz iş görme ve gerçek olmayan vekaletsiz iş görme. Bu ayrımın yanısıra öğretideki bazı yazarlar “caiz olan ve olmayan”, “tam ve eksik” vekaletsiz iş görmeden de bahsederler.

I. Gerçek Vekaletsiz İş Görme

Gerçek vekaletsiz iş görmede, bir kimsenin (iş görenin) başkasına (iş sahibine) ait bir işin görülmesi iradesiyle, onun hukuk alanına bu konuda bir mezuniyeti bulunmaksızın karışması söz konusudur52

. Yani gerçek vekaletsiz iş görme, iş görenin vekalete sahip olmaksızın iş sahibinin bir işini görmesi olarak tanımlanabilir. Bir tehlike durumunu savuşturmak için yapılan eylemler gerçek vekaletsiz iş görme oluşturur. Bu eylemler bir kişinin hayatını kurtarmaya yönelik olabileceği gibi bir olmaksızın başkasının hukuk alanına el atarak kendisine ait olmayan (başkasına ait) bir işi görürken “mazur görülebilir şekilde” kendine ait bir işi gördüğü düşüncesindedir. Yani iş gören başkasının menfaat alanına el atarak kendisi için iş görürken iyiniyetlidir, diğer bir değişle hukuka aykırılık bilinci bulunmamaktadır ve bu iradeye sahip olması da kendisinden beklenememektedir. Sonuçta iş gören (kendisi için) gördüğü işin başkasına ait olduğunu bilmiyor, bilmesi de gerekmiyorsa iyiniyetli gerçek olmayan vekaletsiz iş görme söz konusu olur. Kötüniyetli gerçek olmayan vekaletsiz iş görme (iş gasbı): Kötüyinetli gerçek olmayan iş görmede iş gören kendisi için iş görmektedir. Kötüniyetli gerçek olmayan iş görme iki şekilde karşımıza çıkabilir. Kendisi için iş görmekte olan iş gören ya hukuka aykırılık bilinciyle başkasının menfaatine el atarak iş görmektedir ya da vekaleti olmaksızın başkasının menfaat alanına el atarak iş görürken, mazur görülemez şekilde kendine ait bir işi gördüğü düşüncesindedir. Görüldüğü üzere gerçek olmayan vekaletsiz iş görmenin varlığı için mutlaka kişinin başkasının menfaat alanına el attığının bilincine sahip olması gerekmez. İş gören, başkasının işini görme iradesi olmaksızın, hukuka aykırılık bilinciyle veya mazur görülemez biçimde başkasının menfaat alanına kendisine ait bir işi görmek için el atıyorsa, kötüniyetli gerçek olmayan vekaletsiz iş görmenin varlığından bahsedilir50. Bu görüşü savunanlara göre, başkasının işlerini kendi yararına kötüye kullananlara karşı, ancak haksız fiil ya da zebepsiz zenginleşmeye ilişkin kurallar uygulanabilir. Ancak, bu kurallar da, gerçek iş sahibini tam olarak koruyamamaktadır. Hakları tecavüze uğrayan kişilere, bu tecavüz sonunda elde edilen kazanca sahip olma yetkisi, yani vekaletsiz iş görme hükümlerinden yararlanma hakkı tanınmalıdır (naklen GÜMÜŞ, C. II, B. 2, s. 218). Türk ve Azerbaycan öğretisi ise gerçek vekaletsiz iş görme dışındaki yukarıda gördüğümüz diğer üç vekaletsiz iş görme halini sadece gerçek olmayan vekaletsiz iş görmeye tabi tutmaya devam etmektedir (Örn. TANDOĞAN, Borçlar Hukuku Özel Borç İlişkileri, C. II, s. 677; HATEMİ / SEROZAN /ARPACI, s. 489;

ZEVKLİLER / GÖKYAYLA, s. 509; ƏSGƏROV, s. 10; ALLAHVERDİYEV, s. 643). 51 TANDOĞAN Haluk, Borçlar Hukuku Özel Borç İlişkileri, C. II, İstanbul 2010, s. 676;

YAVUZ, B. 8, s. 769 – 770; ZEVKLİLER / GÖKYAYLA, s. 509; HATEMİ / SEROZAN / ARPACI, s. 488; AKINCI, s. 313; BİLGE, s. 330.

52 YAVUZ, B. 8, s. 769; ZEVKLİLER / GÖKYAYLA, s. 509; BİLGE, s. 324; AKINCI, s. 313; GÜMÜŞ, C. II, B. 2, s. 217; ALLAHVERDİYEV, s. 643; ƏSGƏROV, s. 10.

(30)

eşyaya yönelik tehlikeyi gidermeye yönelik de olabilir. Örneğin bir otel sahibince müşterisinin hastalığı veya ölüm nedeniyle masraf yapması, bir kişinin muslukları açık unutulan tatildeki komşusuna evin kapısını su basmasını önlemek için çilinger ile açtırılarak kapatması, yine komşu evin uçan çatısının tamir ettirilmesi, seyircinin yangın çıkan sinemadaki ateşi söndürmeye çalışması bir gerçek vekaletsiz iş görme oluşturur.

II. Gerçek Olmayan Vekaletsiz İş Görme

Gerçek olmayan vekaletsiz iş görme durumunda, bir kimse, bilerek ya da bilmeyerek, başkasının işini kendi işiymiş gibi ve kendisine menfaat sağlamak üzere görmektedir53. Yani yapılan işte iş sahibinin menfaati yoksa veya iş sahibinin

yasakladığı bir bir iş görülmüşse veya iş gören kendi ya da iş sahibi dışında bir üçüncü kişinin menfaati doğrultusunda hareket etmişse, gerçek olmayan vekaletsiz iş görmeden söz edilir. Gerçek olmayan vekaletsiz iş görmede iş gören bencil düşünceler içinde, iş sahibinin işini, kendi yararına görmektedir54

. Bu noktada öncelikle belirtilmelidir ki, iş görenin bir başkasının işi zannederek ve hatta kötüniyetle, kendisine ait bir işi görmesi vekaletsiz iş görme sayılmaz55

. Tandoğan gerçek olmayan vekaletsiz iş görme şu durumları sokmaktadır:

- İş görenin kendi subjektif takdirine nazaran, iş sahibinin menfaatine hizmet maksadıyla giriştiği, fakat gerçekte bu menfaatin yapılmasını gerektirmediği veya iş sahibinin geçerli yasaklamasına aykırı iş görme;

- İş görenin başkasına ait olduğunu bildiği veya bilmediği bir işi kendi menfaatine yapması;

- İş görenin başkasına ait bir işle, iş sahibine karşı o işi yapmaya mezun olmayan bir üçüncü kişinin yararına, bu sonuncunun vekaletine dayanarak uğraşması56

.

53 YAVUZ, B. 8, s. 799; TANDOĞAN, Borçlar Hukuku Özel Borç İlişkileri, C. II, s. 676; AKINCI, s. 316;

54

AKBIYIK Azra Arkan, Gerçek Olmayan Vekaletsiz İş Görme, İstanbul 1999, s. 25. 55 AKBIYIK, s. 27.

(31)

Başkasının hukuk alanına müdahele ederek haksız çıkar sağlama olgusu, ya malvarlığı alanındaki mutlak hakların veya kişilik haklarının ihlalinde söz konusu olabilir57.

Gerçek olmayan vekaletsiz iş görmenin haksız fiil niteliğinde olmasını kabul etmek lazımdır. Ancak bu durumun gerek haksız fiile gerekse sebepsiz zenginleşme ye nazaran önemli farklılıkları bulunmaktadır58

. Örneğin, H, malik A`dan çaldığı malı yüksek fiyatla Ü`ye satıyor (H, iş gören durumundadır) veya TBK m. 530 uyarınca, iş sahibi A, iş görenin bu yoldan elde ettiği bütün yararlanmaların (menfaatlerin) kendisine devrini talep edebilecektir. Bu talep hakkı, sebepsiz iktisap talebinde olduğu gibi davacının fakirleşmesiyle yahut haksız fiile dayanan tazminat talebinde olduğu gibi onun zararı ile (malvarlığında meydana gelen azalma ile) sınırlı değildir. Davacı TBK m. 530`a dayanarak zararını aşan menfaatleri de iş görenden talep etme hakkına haizdir. Böylece, başkasının hakkını kendi menfaatine kullanan kişi, kendi özel imkanları ile, iş sahibinin elde edemeyeceği bir kâr sağlamış olsa bile, bunu TBK m. 530 gereğince ona devretmek zorundadır59

.

Gerçek olmayan vekaletsiz iş görmenin unsurları, objektif unsur ve subjektif unsur olarak iki ana başlık altında toplanabilir. Bir kimsenin (iş gören), vekaletsiz olarak, yani kendisini yetkili kılan bir hukuki ilişki yokken, bir başkasına (iş sahibi) ait, yabancı bir işi görmesi gerçek olmayan vekaletsiz iş görmenin objektif unsurunu oluşturur. İş görenin kötüniyetle, yani başkasının haklarını istismar ettiğinin bilincinde olarak, kendine menfaat sağlaması ise, gerçek olmayan vekaletsiz iş görmenin subjektif unsurunu oluşturur60. Gerçek olmayan vekaletsiz iş görmenin

unsurları, gerçek vekaletsiz iş görmenin unsurlarıyla aynıdır. Fakat iş gören, gerçek

57 HATEMİ Hüseyn, Borçlar Hukuku Özel Bölüm, İstanbul 1999, s. 114

58 YAVUZ, B. 8, s. 800; TANDOĞAN, Borçlar Hukuku Özel Borç İlişkileri, C. II, s. 677. Yargıtay 4. HD. kaçak elektrik kullanımının haksız fiil teşkil ettiğini, bundan dolayı haksız fiil tarihinden itibaren yasal faiz istenebileceğini bir kararında belirtmiştir (Y. 4. HD., 7.2.2002, 2001/10153, www.kazanci.com, K.2002/1361 – Yargı Dünyası, S. 78, Haziran 2002, s. 79 – 80).

59 YAVUZ, B. 8, s. 800; AKBIYIK, s. 49. 60 AKBIYIK, s. 26.

(32)

vekaletsiz iş görmede iş sahibinin menfaatine ve tahmin olunan uygun iş gördüğü halde, gerçek olmayan vekaletsiz iş görmede iş gören iş sahibinin menfaatine ve onun tahmin olunan maksadına uygun iş görmemektedir. Bu sebeple gerçek olmayan vekaletsiz iş görmede iş görenin ve iş sahibinin durumu farklı esaslara bağlanmıştır61

.

§4. VEKALETSİZ İŞ GÖRMENİN UNSURLARI I. İş Görme

İş görme kavramı bir hizmetin görülmesinden, herhangi bir tür zorluk ve önemdeki görevin ifasına veya yönetim faaliyetlerine kadar uzanan geniş bir yelpazeyi kapsar62. Maddi fiiller kadar (örneğin komşu evindeki yangını söndürme, basan suyu tahliye etme), hukuki filler, özellikle de hukuki işlemler (örneğin komşunun bir borcunu ödeme63) iş görmenin konusunu oluşturabilir64. Ancak iş

görenin aktif bir yapma faaliyetinin varlığı zorunludur; bir ihmal veya hareketsizlik iş görme sayılamaz65. Hukuka aykırı filler dahi, bazen vekaletsiz iş görme çevresine

girebilir66. Bir çocuğa bakmak, düşen bir şahsı kaldırıp evine veya hastaneye götürmek, ona ameliyat yapmak, bir yolun tamir edilmesi iş görme kavramına giren fiil ve hareketlerdendir. Zaten vekaletsiz iş görmenin, sadece hukuki işlemlerin yapılmasıyla sınırlandırılması, mantığa, hakkaniyete ve bu kurumun amacına aykırı olurdu67. Böyle bir kısıtlamanın kabulü durumunda, hukuki işlem niteliği taşımayan

61

YAVUZ, B. 8, s. 800.

62 TANDOĞAN, Borçlar Hukuku Özel Borç İlişkileri, C. II, s. 677; GÜMÜŞ, C. II, B. 2, s. 219; YAVUZ, B. 8, s. 792; HATEMİ / SEROZAN /ARPACI, s. 489; OLGAÇ Senai, Kazai ve

İlmi İçtihatlarla Borçlar Kanunu, B. 2, Ankara 1976, s. 308; UYGUR Turgut, Borçlar Kanunu (Açıklamalı-İçtihatlı), C. VIII, B. 2, Ankara 2003, s. 9013; ALLAHVERDİYEV, s. 646. 63 Y.3.HD., 19.2.2004 T., 894/1103, www.kazanci.com.

64 GÜMÜŞ, C. II, B. 2, s. 220; ALLAHVERDİYEV, s. 643. 65

TANDOĞAN, Borçlar Hukuku Özel Borç İlişkileri, C. II, s. 678; ZEVKLİLER /

GÖKYAYLA, s. 509.

66 BİLGE, s. 326; YAVUZ, B. 8, s. 792. 67

TBK m. 528`e göre “bir kişinin vekaletsiz iş görme kurallarına göre sorumlu tutula bilmesi için, sözleşme (hukuki işlem) ehliyeti olmasının gerekli görülmesinden de, iş görmenin konusunun sadece hukuki işlem yapılmasından oluştuğu sonucu çıkarılmamalıdır. Çünki, bu

(33)

bir işi, başkasının yararına olacak bir biçimde gören kişi, vekaletsiz iş görme hükümlerinden yararlanamazdı. Buna karşılık, bu kişi aynı işi, bir üçüncü kişiyle sözleşme yaparak ona gördürürse, vekaletsiz iş görmenin hükümlerinden yararlanabilirdi ki bu sonuç kabul edilmez olurdu68. Örneğin, bir başkasının arabasını

bir tamirciye tamir ettiren kişi, vekaletsiz iş görme hükümlerine dayanarak masraflarını arabanın sahibinden isteyebilirken, arabayı kendisi tamir etmiş olsaydı, bu hükümlere başvuramayacak, sadece sebepsiz zenginleşme davasıyla yetinmek zorunda kalacaktı.

İş görme kavramı incelenirken, üzerinde durulması gereken bir başka nokta da, iş görmenin mutlaka ekonomik nitelikte olmasının gerekmemesidir. Gerçekten de, yaşam, sağlık, onur gibi kişilik değerlerinin korunmasına yönelen fiiller, ekonomik değerlerin korunmasına göre, toplum için daha böyük önem taşır69

.

Kişiye sıkı sıkıya bağlı hakların kullanımında vekaletsiz iş görme hükümlerinin uygulanması mümkün değildir. Çünkü iş görme durumlarının tümünde olan ortak özellik, iş görenin, iş sahibinin hukuki alanına müdahale etmesi ve adeta onun yerini almasıdır. Söz konusu hakların kullanılması iş görmenin sınırları dışında kalır. Ayrıca, bizzat borçlu tarafından ifa edilmesinde, alacaklının yararı olan borçları da, başkasının, onun yerine ifa etmesi mümkün olmaz70

.

Vekaletsiz iş görmenin içeriğini kısıtlayan başka bir konu da, haksız fiillerin işlenmesidir. Bazı hukukçulara göre, bir haksız fiilin, vekaletsiz iş görmenin konusunu oluşturması mümkün değildir. Ancak genellikle, öğretide bazı haksız fiillerin de, vekaletsiz iş görmeye konu olabileceği kabul edilmektedir. Bununla birlikte hangi haksız fiillerin iş görme sayılamayacağı ile ilgili tam bir ölçüt kural, iş görmenin konusunu daraltmak amacıyla değil, yeteneksiz kişileri korumak amacıyla konulmuştur” (KUTLU SUNGURBEY Ayfer, Yetkisiz Temsil, İstanbul 1988, s. 27).

68

TANDOĞAN, Vekaletsiz İş Görme, s. 81.

69 TBK m. 527 f. I`de düzenlenen, iş görenin sorumluluğunun hafifletilmesi durumu özellikle başkasının kişisel varlıklarını bir tehlikeden kurtarma durumunda söz konusu olur; zarar verici olay iş sahibinin malvarlığına yönelik olabileceği gibi, şahsi varlıklarını da tehdit edebilir (TEPECİ Kamil, Borçlar Kanunu, Ankara 1954, s. 582).

(34)

bulunmamaktadır. Ancak kesin, emredici objektif hukuk kurallarına aykırı fiiller vekaletsiz iş görme açısından iş görme sayılamayacağı söylenebilir71. Örneğin, çiftçi

A’nın yokluğunda arkadaşı B, onun ineklerinin sütünü, daha fazla para kazanmak için, su karıştırarak satmıştır. A, B’den sadece süt, su karıştırmadan kaça satılacaksa, o miktarı isteyebilir. Çünkü, su karıştırılmış süt satarak daha fazla para kazanmak, A’nın da hakkı değildir. Böylece A, kendi hakkından fazlasını isteyemez. B’nin sütü su karıştırarak satması, A’nın hukuki alanında sübjektif haklarına bir müdahale sayılır. Böyle bir davranış üçüncü kişilerin de haklarına zarar vereceği için, B’nin satışı, ancak haklı faaliyeti oranında vekaletsiz iş görme sayılır ve haksız kazanç kısmı vekaletsiz iş görmenin dışında kalır.

II. Başkasına Ait (Yabancı) Bir İşin Görülmesi

Vekaletsiz iş görmenin gerçekleşmesi için, yapılan işin başkasına ait olması gerekir72. Bu, vekaletsiz iş görmenin en temel şartıdır73. Bu şart iş görenin yaptığı iş ile üçüncü şahsın hukuki çevresine müdahelede bulunduğunu ifade eder74. İş gören

başkasının haklarını kullanarak ya da koruyarak, başkalarının borç ve yükümlülüklerini yerine getirerek bir iş görmelidir75. Zaten vekaletsiz iş görme

kurumunun amacı, iş görenin yaptığı fiillerin, etkisini bir başkasının hukuki alanında göstermesidir76

.

Yeni öğreti “munhasıran iş görenin hukuk alanına etki etmeyen” her iş görmeyi, başkasına ait bir işin görülmesi olarak kabul eder. Buna göre bir iş görmede başkasının menfaati kadar iş görenin kendi menfaati de olabilir. Ancak vekaletsiz iş görme anlamında başkasına ait bir işin görülmesinden bahsedebilmek için işi görenin

71 TANDOĞAN, Vekaletsiz İş Görme, s. 91.

72 TANDOĞAN, Borçlar Hukuku Özel Borç İlişkileri, C. II, s. 678; ZEVKLİLER / GÖKYAYLA, s. 510; UYGUR, C.VIII, B. 2, s. 9013; HATEMİ / SEROZAN / ARPACI, s.

490; YAVUZ, B. 8, s. 792. 73 ÖZDEMİR, s. 97. 74 BİLGE, s. 326; YAVUZ, B. 8, s. 793. 75 ZEVKLİLER / GÖKYAYLA, s. 510. 76 ÖZDEMİR, s. 97.

(35)

kendi menfaati, başkasının (iş sahibinin) menfaatine ağır basmamak zorundadır. Aksi takdirde başkasına ait bir işin görülmesinden bahsedilemez77

.

Bunun dışında klasik öğreti, “objektif ve subjektif olarak başkasına ait iş” ayrımı yapmaktadır. İş görenin başkası adına ama kendi hesabına yaptığı işler de, adına hareket edilen kişiye ait sayılır78

.

A) Objektif Bakımından Başkasına Ait Olan İşler

Objektif bakımdan başkasına ait iş görme fiili, başkasına ait hakların kullanılması veya korunması, keza başkasının borç ve yükümlülüklerinin yerine getirme sonucunu doğuran fiillerdir79. Burada söz konusu olan durum, bir kişinin yapmak zorunda olduğu ya da yapmaya yetkili olduğu bir işi, bir başkasının onun yerine geçerek yapmasıdır. Bir hakkın kazanılması veya kaybı veya yerine getirilmesine bağlı yükümlülükler (örneğin, müşterinin malı muayene etme ve ayıpları ihbar etme külfeti) gerçek anlamda borç doğurmayan hukuki ödevler olmasına karşın, bunların yapılması objektif bakımdan başkasına ait bir işin yapılması sonucunu doğurur. Ancak yalnızca başkasına ait hak ve yükümlülüklerin yerine getirilmesi bu kriter için yeterli olmadığı anlaşılmaktadır. Bu nedenle başkasına ait bir işin belirlenmesinde, başkasının haklarının korunmasını da bir kıstas olarak dikkate almak yerinde olur. Hakkın sona ermesini ya da zamanaşımına uğramasını engellemek, bu yönde tedbirler almak da başkasına ait hakların korunması kapsamında görülmelidir80

.

Başkasına ait işlerle ilgili olarak bazı özel durumlar da söz konusu olabilir. Bu durumlarda iş sahibi kim olacaktır? Örneğin, hak sahibinin veya borçlunun birden fazla olduğu durumları ele alalım. Böyle bir durumda, işi görenin haklarını kimden isteyeceği de bazı sorunlar yaratabilir. Eğer görülen iş, iş sahibi durumunda olan kişilerden biri için birinci derecede yükümlülük oluşturuyorsa ya da onun için tercihe

77 GÜMÜŞ, C. II, B. 2, s. 220. 78

TANDOĞAN, Vekaletsiz İş Görme, s. 91. 79 ÖZDEMİR, s. 97.

(36)

şayan bir hak sayılıyorsa, bu durum objektif bakımdan başkasına ait bir işin saptanmasında da, o kişinin iş sahibi olarak kabul edilesi için yeterlidir. Ancak, böyle bir ayrım yapma olanağı yoksa, hak sahiplerinin veya borç süjelerinin hepsi, iş sahibi olarak kabul edilmelidir81.

Son olarak iştirak halinde mülkiyete ve ortak mülkiyete konu bir şey üzerinde onarım yapılması durumunda, maliklerin hepsinin iş sahibi sıfatını kazanacakları kabul edilmektedir. Ortak mülkiyette, paydaşlar payları oranında, iştirak halinde mülkiyette ise, şerikler aralarındaki kişisel ilişkiye ait hükümler doğrultusunda (genellikle müteselsil sorumluluk biçiminde) onarım masraflarından sorumlu olurlar. İç ilişkide payından fazla ödeyen borçlu, buna ilişkin vekaleti yoksa, dış ilişkide, borcun tamamını ödeme yükümlülüğüne karşın, vekaletsiz iş gören sıfatını alır; ancak rücu sorununu, Kanunda açıkça düzenlenmiş olduğu için (TBK m. 167 – 168), sadece sorumluluk bakımından vekaletsiz iş görme hükümlerine bağlı olur82

. B) Subjektif Bakımından Başkasına Ait Olan İşler

Bu kıstasa göre iş gören, başkasının yararlarına uygun davranma iradesini taşıyarak iş görüyorsa vekaletsiz iş görme hükümlerinden yararlanır. Subjektif kıstasa göre, asıl önemli olan iş görenin, o işi görürken, başkasının yararlarına hizmet verme iradesini taşımasıdır. Öyleyse, yapılan tasarruftan iş sahibinin fiilen bir yarar sağlamış olması temel öğe durumunda değilse de, asıl dikkat edilmesi gereken, iş görenin, iş sahibine bir yarar sağlama isteğini taşıyıp taşımamasıdır. İşin gerçek sahibinin şahsında hataya düşülmesi yapılan işin niteliğini etkilemez83

.

Ancak burada şu hususu belirtmekte fayda vardır ki, başkasının yararına yapılan her iş, o kişiye ait bir iş sayılmaz. Örneğin, başkasına hediye etmek için bir şey satın alınması durumunda, hediye alınan kişiye bir yarar sağlanmış olmakla birlikte, o kişiye ait bir işin yapıldığı söylenemez. Bu nedenle, sübjektif olarak başkasına ait işleri saptamak için ortaya atılan bu görüş, sorunu çözmeye uygun

81

TANDOĞAN, Vekaletsiz İş Görme, s. 113. 82 ÖZDEMİR, s. 99.

(37)

olamaz. Bu nedenle, bazı hukukçular, yeni kıstaslar ileri sürmüştür. İleri sürülen kıstaslardan birine göre, iş gören için önemli olan, onun, yapılan hukuki işlemlerin iş sahibinin hukuki alanına doğrudan doğruya veya dolayısıyla etki yaratmasına yönelik bir irade taşımasıdır. Yani, burada, yarar sağlamaya yönelen bir irade yerine, başkasının hukuki alanında etki yaratmaya yönelen irade tercih edilmiştir84. Eğer

yapılan hukuki işlemler, iş sahibinin hukuki alanını doğrudan doğruya ya da dolaylı olarak etkilemiyorsa, bu hukuki işlemler, iş sahibine ne kadar yarar sağlamış olursa olsun, başkasının işini görme niteliği taşımazlar85

.

Sonuç olarak şu hususu belirtmekte fayda vardır ki, subjektif bakımdan başkasına ait olan işler hakkında bir tespit yaparken o işin öncelikle objektif bakımdan, belli bir kişiye ait olup olmadığını belirlemek gerekmektedir. Objektif olarak işin belli bir kişiye ait olup olmadığı belirlenmeden subjektif kıstasa başvurulamaz. Şu halde, sübjektif kıstasın, sadece objektif bakımdan belirsiz işler bakımından önem taşıyan ikincil derecede bir kıstas olduğu söylenebilir86

. C) İş Görenin Başkası Adına Kendi Hesabına Gördüğü İşler

Bir kişinin, başkasına ait kolaylık ve imkanlardan yararlanmak için, onun adına hareket etmesi ve kendine kazanç sağlaması, özellikle şu gibi durumlarda görülebilir: - A, B’nin adına bazı işlemleri yapmaya yetkilidir. Bu yetki, hem iç hem de dış ilişkileri kapsamaktadır. Ancak A, böyle bir işlemin kazancını, kendi adına alıkoymuşsa, bu durumda B, A’ya karşı, şartları gerçekleşmişse istihkak davası açabilir87. Eğer, işlemin sağladığı yararlar hakkında, böyle bir dava açma imkanı

yoksa B, A ile aralarındaki iç ilişkiye dayanarak (vekalet veya hizmet sözleşmesi,

84 TANDOĞAN, Vekaletsiz İş Görme, s. 123. 85 ÖZDEMİR, s. 99.

86

TANDOĞAN, Vekaletsiz İş Görme, s. 130; ÖZDEMİR, s. 100.

87 Dolaysız zilyet durumunda olmayan malikin, malik olmayan haksız zilyede karşı açtığı davaya istihkak davası denir. Dava ile güdülen amaç, malikin mülkiyet hakkına dayanarak malın dolaysız zilyetliğine kovuşmasını sağlamaktır (Ayrıntılı bilgi için bkz. OĞUZMAN Kemal /

SELİÇİ Özel / OKTAY – ÖZDEMİR Saibe, Eşya Hukuku, B. 14, İstanbul 2011, s. 236; AYAN Mehmet, Eşya Hukuku II Mülkiyet, B. 4, Konya 2012, s. 107).

Referanslar

Benzer Belgeler

[Calm-EZ F.C.(Quetiapine)!100mg/tab 康緒舒膜衣錠 ] - [Quetiapine Fumarate ] 藥師 藥劑部藥師 發佈日期 2011/10/10 <藥物效用>

Daha sonra, Güllü Agop’un çağdaşı olan Türk ve Ermeni asıllı önemli tiyatrocular hakkında bilgi veren And, sahne sanatçılarından Ahmet Necip Efendi’ye,

Görüldüğü üzere 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu madde 430’ a göre, belirli süreli hizmet sözleşmelerinin süresinin on seneyi aşmış olması halinde, hem işçinin

121 nedene dayanmadığı takdirde, başlangıçtan itibaren belirsiz süreli olarak kabul edileceğinden (İşK m. 11/2), yapılan en son tarihli belirli süreli sözleşmenin

Diğer yandan Gümrük Kanunu’nun 235’inci maddesi 5’inci fıkrasında, Türkiye Gümrük Böl- gesine getirilen ve transit rejim beyanında bu- lunulan serbest dolaşımda

296 Tandoğan, mukayeseli hukuk, s. 297 Tandoğan, mukayeseli hukuk, s. 298 Tandoğan, mukayeseli hukuk, s.. işten doğan yararları elde etmesi ya da elde etme isteminde

Ankara Büyükşehir Belediyesi Başkan vekili AK Parti Keçiören ve Ankara Büyükşehir Belediyesi Meclis Üyesi Fatih Ünal, Polatlı Postası Gazetesi Genel Yayın Yö- netmeni

Üst Kurul Başkanı Günay, Ege, Karadeniz ve İnönü üniversiteleri ile akaryakıt laboratuvarları kurulmasına ilişkin protokolün imza töreninin ard ından, Fon'un, Merkez