• Sonuç bulunamadı

İş görenin sözleşme ehliyeti olmaması halinde

Fiil ehliyeti, bir kimsenin iradi davranışla hukuki sonuç meydana getirebilmesini ifade eder. Bu sonuç davranışta bulunanın arzu ettiği veya etmediği bir sonuç olabilir. Bu hukuki sonuç, fiili yapanın hak kazanması olabileceği gibi, borç (yükümlülük) altına girebilme ehliyeti olarak da tanımlanmaktadır. Şüphesiz ki bu ehliyet, haklarda ve borçlarda değişiklik yapabilmeyi, bunları devredebilmeyi veya sona erdirebilmeyi de kapsar197.

AMM`nin fiil ehliyetini düzenleyen 28. maddesinin 1. fıkrasında fiil ehliyeti şu şekilde tanımlanmıştır “Gerçek kişinin fiil ehliyeti kişinin kendi fiilleri ile haklar kazanmak ve kullanmak, kendisi için borçlar yaratabilme ve icra etmek

ehliyetidir”198. Gördüğünüz gibi bu tanımda bir belirsizlik vardır. Kanaatimizde,

“gerçek kişinin fiil ehliyeti kişinin kendi fiilleri ile kendisi için haklar kazanmak ve kullanmak, borçlar yaratabilme ve icra etmek ehliyetidir” şeklinde yapılacak tanım daha isabetli olur.

Ayırt etme gücüne sahip olmayanlar tam ehliyetsizler grubuna girerler. Ayırt etme gücüne sahip olmayan kişi ergin kişi olabileceği gibi, küçük veya kısıtlı da olabilir. Eğer küçük veya kısıtlı ise, onun adına ve hesabına hareket eden bir yasal temsilci zaten bulunmaktadır. Eğer kısıtlanmamış bir ergin kişi ise sürekli ayırt etme gücüne sahip olmama yasal bir kısıtlama sebebi olduğundan, ona bu şekilde

197 OĞUZMAN Kemal / SELİÇİ Özel/ OKTAY – ÖZDEMİR Saibe, Kişiler Hukuku, B. 11, İstanbul 2011, s. 47; AKİPEK Jale / AKINTÜRK Turgut / KARAMAN Derya Ateş, Türk Medeni Hukuku Başlangıç Hükümleri Kişiler Hukuku, B. 8, İstanbul 2011, s. 269; ÖZSUNAY Ergun, Gerçek Kişilerin Hukuki Durumu, B. 4, İstanbul 1979, s. 30; DURAL Mustafa /

ÖĞÜZ Tufan, Kişiler Hukuku, B. 10, İstanbul 2010, s. 44. 198

Maddenin orjinal metni şu şekildedir: 28.1. Fiziki şəxsin mülki hüquq fəaliyyət qabiliyyəti şəxsin öz hərəkətləri ilə mülki hüquqlar əldə etmək və həyata keçirmək, özü üçün mülki vəzifələr yaratmak və icra etmək qabiliyyətidir.

kısıtlama kararı verilerek yasal temsilci atanır. Ergin bir insanın ayırtetme gücüne sahip olmamasına rağmen kısıtlanmış olmaması (veya danışman atanmaması) bu ayırt etme gücü yokluğunun geçici olması halinde mümkün olur199

.

Tam ehliyetsiz bir kimsenin yaptığı işlemler – kanundaki istisnalar saklı kalmak şartıyla (MK 15) – kesin hükümsüzdür. Tam ehliyetsiz ayırtetme gücüne sahip olmadığı için, aynı zamanda haksız fiil sonucu vermiş olduğu zararlardan da (kural olarak) sorumlu değildir200

.

AMM m. 28 / f. 8`e göre “Akıl zayıflığı ve ya akıl (ruhi) hastalık sonucunda kendi hareketlerinin anlamını anlamayan ve ya kendi hareketlerini kontrol ede bilmeyen kişiler mahkeme tarafına fiil ehliyeti olmayan addedilebilir. Onlar vesayet altına alınır. Fiil ehliyeti olmayan addedilmiş gerçek kişinin adına hukuki işlemleri vasi yapar. Fiil ehliyeti olmayan addedilmiş gerçek kişinin bizzat yaptığı hukuki işlemlere vasi tarafından icazet verilerek geçerli kılına bilir”.

2) Vekaletsiz İş Gören Bakımından

Vekaletsiz iş görenin yükümlülükleri, onun hukuka uygun hukuki eylemlerine dayandığı ölçüde iş görenin hukuki işlem ehliyetini gerektirir201

.

Eğer iş gören sözleşme yapma, yani fiil ehliyetine sahip değilse iş görmesinden dolayı, zenginleştiği ölçüde ya da kötüniyetli olarak elinden çıkardığı zenginleşme tutarında sorumludur 202 . Dolayısıyla Kanun Koyucu ehliyetsiz iş görenin

sorumluluğunu, sebepsiz zenginleşme hükümleri ile sınırlamıştır. Bu sonuç TBK m. 528 / f. I`de, “İşgören, sözleşme ehliyetinden yoksunsa, yaptığı işlemden ancak zenginleştiği ölçüde veya iyiniyetli olmaksızın elinden çıkardığı zenginleşme miktarıyla sorumludur.” şeklinde ifade edilmiştir. Şu halde ehliyeti olmayan iş gören iş görmede ancak giderlerinden ve geçerli kabul edilen borçların miktarından daha fazla bir yarar elde ettiği takdirde sorumlu olur. Sorumlu olması için ireli sürme

199 OĞUZMAN / SELİÇİ / OKTAY – ÖZDEMİR, Kişiler Hukuku, s. 73. 200

DURAL / ÖĞÜZ, s. 65; OĞUZMAN / SELİÇİ / OKTAY – ÖZDEMİR, Kişiler Hukuku, s. 73.

201

UYGUR, C.VIII, B. 2, s. 9028.

tarihinde zenginleşmiş olmalı ya da zenginleştiği miktarı kötü niyetle elden çıkarmış bulunmalıdır. Kötü niyetle yapılan devir ve elden çıkarma bir haksız fiil gibi sorumlu kılar203

. Ehliyetsiz iş görenin TBK m. 528 / f. I`e dayalı “sınırlı” sorumluluğu, sadece iş sahibinin tazminat talepleri bakımındandır. Diğer bir değişle, iş görenin iş görmeden dolayı elde ettiklerini iade borcu bakımından TBK m. 528 / f. I uygulama bulmaz204.

İş sahibi bakımından hukuki işlem ehliyetinin noksan olması önemli değildir. Ancak bu durumdaki iş sahibinin TBK 531. maddesi gereğince icazet vermesi söz konusu olamaz205.

Ayırt etme gücünden yoksun bir kişinin müdahelesi, vekaletsiz iş görme sayılmaz. Bu durumdaki bir kişi, başkasının hukuki alanına müdahale etmişse, vekaletsiz iş görme hükümlerine değil, TBK’nun 59. ve 65. maddeleri ve sebepsiz zenginleşme kurallarına başvurulur. Ancak, ayırt etme gücüne sahip küçük veya kısıtlılar yani, sınırlı ehliyetsiz kişilerin fiilleri vekaletsiz iş görme niteliği taşıdığı için, bu durumdaki kişilerin elde ettikleri kazancı, iş sahibine devir borcu TBK’nun 528. maddesi ile sınırlandırılmıştır206. Ayırt etme gücüne sahip kısıtlıların, vekaletsiz

iş görmeden doğan sorumluluklarını sınırlayıcı diğer bir düzenlemeye göre, kanuni temsilcilerinin iznini almaksızın, vekaletsiz iş gören ayırt etme gücüne sahip kısıtlıların, verdikleri zararlardan, sorumludurlar207. Bu düzenlemelerin amacı, ayırt

etme gücüne sahip kısıtlıları korumaktır208. Haksız fiillere ilişkin hükümler gereğince

203 OLGAÇ, B. 2, s. 318; TANDOĞAN, Borçlar Hukuku Özel Borç İlişkileri, C. II, s. 682. 204

GÜMÜŞ, C. II, B. 1, s. 453. 205 UYGUR, C.VIII, B. 2., s. 9028.

206 EBK m. 412`ye göre bir kişinin vekaletsiz iş görme kurallarına göre sorumlu tutulabilmesi için sözleşme (hukuksal işlem) yeteneği (ehliyeti) olmasının gerekli görülmesinden de, iş görmenin konusunun hukuksal işlem yapılmasından ibaret olduğu sonucu çıkarılamaz. Çünkü, bu kural, iş görmenin konusunu daraltmak amacıyla değil, yeteneksiz kişileri korumak amacıyla konulmuştur (ÖZDEMİR, s. 121, 218 notu).

207 ZEVKLİLER / GÖKYAYLA, s. 511. 208

İsviçre Borçlar Kanunu`nun Almancasına uygun olarak, maddenin başlığı “Sözleşme yeteneği olmayan iş görenin sorumluluğu” diye; f. I`de “iş gören sözleşme ile borçlanmaya yeteneksiz (ehliyetsiz) idiyse, iş görmeden dolayı ancak zenginleşmiş ya da kötü niyetle elden elden

sorumlu tutulan ayırt etme gücüne sahip kısıtlıların sorumluluk alanı daraltılmış olmaktadır. Çünkü bu kişi iş görme sırasındaki kusurundan kaynaklanan zararları tazmin etmek zorunda kalmaz. Ayrıca, iş sahibinin yasaklamasına karşın işe girişirse, umulmayan halden, kazadan bile sorumluluk emreden TBK’nın 527. maddesi de ayırt etme gücüne sahip kısıtlılar hakkında uygulanmaz. Ancak ayırt etme gücüne sahip kısıtlı, kanuni temsilcisinin izniyle hareket etmişse, vekaletsiz iş görme hükümlerince sorumlu tutulur209

.

TBK m. 528 / f. II`ye göre “Haksız fiillerden doğan daha kapsamlı sorumluluk saklıdır”. Dolayısıyla bir sınırlı ehliyetsiz iş görenin iş görmesi haksız fiil oluşturduğu ölçüde ayrıca sorumludur (TMK m. 16 / son c.). Tam ehliyetsiz iş gören ise, vekaletsiz iş gören sayılmaz ve TBK m. 65`in şartları varsa ayrıca sorumludur. Artık burada iş sahibi için taleplerin yarışması söz konusudur210

.

AMM`nin 1089`cu maddesinin 4. fıkrasında iş görenin sözleşme ehliyetinin olmaması halindeki sorumluluğu düzenlenmeye çalışılmıştır. Maddeye göre, “İş gören fiil ehliyeti olmayan veya sınırlı ehliyetsiz oldukta, yalnız hukuka zıt hareketler ve sebepsiz zenginleşmeye ilişkin hükümler esasında sorumluluk taşırlar”211

. Hemen belirtmek gerekir ki, bu hüküm hatalıdır. Çünkü söz konusu maddede sınırlı ehliyetsiz yani ayırt etme gücüne sahip, fakat ergin olmayan veya kısıtlı iş görenin yanında tam ehliyetsiz yani ayırt etme gücüne sahip olmayan iş görenin sorumluğundan bahsetmiştir. Bilindiği gibi ayırt etme gücünden yoksun bir kişinin müdahelesi, vekaletsiz iş görme sayılmaz. Bu durumdaki bir kişi, başkasının hukuki alanına müdahale etmişse, vekaletsiz iş görme hükümlerine değil, AMM`nin 1107. maddesinin 1. ve 2. fıkrasına ve sebepsiz zenginleşme kurallarına başvurulur. Buna karşılık sınırlı ehliyetsiz kişiler vekaletsiz iş gören sayılır ve AMM`nin 1089`cu maddesinin 4. fıkrası gereğince sorumlu olurlar. Çünkü sınırlı ehliyetsiz çıkarmış olduğu miktarla sorumlu olur.” diye anlaşılmalıdır (ATAAY / SUNGURBEY, s. 399, m. 412 notu).

209 TANDOĞAN, Vekaletsiz İş Görme, s. 218. 210 GÜMÜŞ, C. II, B 2, s. 228.

211

Maddenin orjinal metni şu şekildedir: 1089.4. İcraçı fəaliyyət qabiliyyəti olmayan və ya məhdud fəaliyyət qabiliyyətli olduqda, yalnız hüquqa zidd hərəkətlər və əsassız varlanma haqqında müddəalara uyğun məsuliyyət daşıyır.

kişiler temyiz kudreti olmalarına karşın, fiil ehliyetinin diğer iki şartından birine sahip değildir. Bu kişiler ayırt etme gücüne sahip olduklarından dolayı fiilleri vekaletsiz iş görme niteliği taşımaktadır. Bu durumdaki kişilerin elde ettikleri kazancı, iş sahibine devir borcu AMM`nin 1089`cu maddesinin 4. fıkrası ile sınırlandırılmıştır. Ayırt etme gücüne sahip kısıtlıların, vekaletsiz iş görmeden doğan sorumluluklarını sınırlayıcı diğer bir düzenlemeye göre, kanuni temsilcilerinin iznini almaksızın, vekaletsiz iş gören ayırt etme gücüne sahip kısıtlılar, verdikleri zararlardan, sadece haksız fiiller hakkındaki kurallar gereğince sorumludurlar212

. Bu düzenlemelerin amacı, sezgin kısıtlıları korumaktır. Haksız fiillere ilişkin hükümler gereğince sorumlu tutulan sezgin kısıtlının sorumluluk alanı daraltılmış olmaktadır. Çünkü bu kişi iş görme sırasındaki kusurundan kaynaklanan zararları tazmin etmek zorunda kalmaz. Ayrıca, iş sahibinin yasaklamasına karşın ise girişirse, umulmayan halden, kazadan bile sorumluluk emreden AMM`nin 1089`cu maddesinin 1, 2, ve 3. fıkrası sezgin kısıtlılar hakkında uygulanmaz. Ancak sezgin kısıtlı, kanuni temsilcisinin izniyle hareket etmişse, vekaletsiz iş görme hükümlerince sorumlu tutulur213.

III. Sorumluluğun Ağırlaştırılması

İş görenin sorumluluğunun bazı durumlarda ağırlaştırıldığı görülmektedir. TBK m. 527 / f. II`e göre, “İşgören, işsahibinin açıkça veya örtülü olarak yasaklamış olmasına karşın bu işi yapmışsa ve işsahibinin yasaklaması da hukuka veya ahlaka aykırı değilse, beklenmedik halden de sorumlu olur. Ancak, işgören o işi yapmamış olsaydı bile, bu zararın beklenmedik hal sonucunda gerçekleşeceğini ispat ederse sorumluluktan kurtulur”. İş görenin iş görmesine iş sahibinin kanuna ve ahlaka aykırı olmayacak şekilde açıkça veya zımnen getirdiği geçerli bir iş görme yasağının olduğu hallerde iş gören umulmayan halden (kazadan) dahi sorumludur. Bu durumda iş gören, iş görmesi olmasaydı dahi umulmayan halin meydana geleceğini ispatlayarak sorumluluktan kurtulabilir. Dolayısıyla iş görenin

212 ZEVKLİLER / GÖKYAYLA, s. 511. 213 TANDOĞAN, Vekaletsiz İş Görme, s. 218.

sorumluluktan kurtuluşu işi görmesi ile zararın meydana gelmesi arasında illiyet bağının olmadığının ispatı ile gerçekleşmektedir214

.

AMM m. 1089 / f. 3`e göre “Eğer işlerin görülmesi zamanı iş, sahibinin ilan ettiği veya başka şekilde belirlenmiş olduğu iradesine zıt ise, zarar kast veya ihmal yüzünden meydana gelmiş olsa bile, iş gören iş sahibine karşı sorumlu olur, ama iş gören, kendi müdahelesi olmadan da zararın meydana gelebileceğini

ispatlandığı haller istisna teşkil eder215

.

Şimdi, bahsi geçen mesuliyet ağırlaştırılmasının şartlarını, mahiyetini, hükümlerini ve iş sahibinin yasağının muteber olmadığı halleri tetkik edeceğiz.

Benzer Belgeler