• Sonuç bulunamadı

Ergenlerde siber zorbalık ve mağduriyetin, anne-baba ve akran ilişkilerine göre incelenmesi

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Ergenlerde siber zorbalık ve mağduriyetin, anne-baba ve akran ilişkilerine göre incelenmesi"

Copied!
104
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)
(2)

ERGENLERDE SİBER ZORBALIK VE MAĞDURİYETİN, ANNE-BABA VE AKRAN İLİŞKİLERİNE GÖRE İNCELENMESİ

Seçil ÖZDEMİR

YÜKSEK LİSANS TEZİ

EĞİTİM BİLİMLERİ ANA BİLİM DALI

GAZİ ÜNİVERSİTESİ EĞİTİM BİLİMLERİ ENTİTÜSÜ

(3)

TELİF HAKKI ve TEZ FOTOKOPİ İZİN FORMU

Bu tezin tüm hakları saklıdır. Kaynak göstermek koşuluyla tezin teslim tarihinden itibaren tezden fotokopi çekilebilir.

YAZARIN

Adı :Seçil Soyadı : ÖZDEMİR

Bölümü : Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık

İmza :

Teslim tarihi :

TEZİN

Türkçe Adı: Ergenlerde Siber Zorbalık Ve Mağduriyetin, Anne-Baba Ve Akran İlişkilerine Göre İncelenmesi

İngilizce Adı: Revıew Of Cyberbullyıng And Cyber Vıctımızatıon In Adolescents Accordıng To Parent And Peer Relatıonshıp

(4)

ETİK İLKELERE UYGUNLUK BEYANI

Tez yazma sürecinde bilimsel ve etik ilkelere uyduğumu, yararlandığım tüm kaynakları kaynak gösterme ilkelerine uygun olarak kaynakçada belirttiğimi ve bu bölümler dışındaki tüm ifadelerin şahsıma ait olduğunu beyan ederim.

Yazar Adı Soyadı: Seçil ÖZDEMİR İmza: ………..

(5)

Jüri Onay Sayfası

Seçil ÖZDEMİR tarafından hazırlanan “Ergenlerde Siber Zorbalık Ve Mağduriyetin, Anne-Baba Ve Akran İlişkilerine Göre İncelenmesi” adlı tez çalışması aşağıdaki jüri tarafından oy birliği / oy çokluğu ile Gazi Üniversitesi Eğitim Bilimleri Ana Bilim Dalı’nda Yüksek Lisans tezi olarak kabul edilmiştir.

Danışman: (Unvanı Adı Soyadı)

(Anabilim Dalı, Üniversite Adı) ………

Başkan: (Unvanı Adı Soyadı)

(Anabilim Dalı, Üniversite Adı) ………

Üye: (Unvanı Adı Soyadı)

(Anabilim Dalı, Üniversite Adı) ………

Üye: (Unvanı Adı Soyadı)

(Anabilim Dalı, Üniversite Adı) ………

Üye: (Unvanı Adı Soyadı)

(Anabilim Dalı, Üniversite Adı) ……… Tez Savunma Tarihi: …../…../……….

Bu tezin Eğitim Bilimleri Ana Bilim Dalı’nda Yüksek Lisans tezi olması için şartları yerine getirdiğini onaylıyorum.

Unvan Ad Soyadı

Eğitim Bilimleri Enstitüsü Müdürü

(6)

TEŞEKKÜR

Yüksek Lisans tezmi bitirmemde bana destek olan herkese teşekkürlerimi borç bilirim. Öncelikle tez yazma sürecimin her aşamasında bana desteklerini esirgemeyen, bu süreci keyifli kılan, eleştirel yaklaşımı ile öğrenme sürecime katkıda bulunan ve destekleyici yaklaşımı ile motivasyon sağlayan, değerli tez danışmanım Sayın Prof. Dr. Hayriye Güzin SUBAŞI’na sabrı, anlayışı ve tüm desteği için çok teşekkürler. Geliştirdikleri ölçekleri kullanmama izin veren Sayın Prof. Dr. Sema KANER’e, Sayın Prof. Dr. Özgür-Erdur BAKER’e ve Arş. Gör. Çiğdem TOPÇU’ya teşekkür ederim.

Bu zorlu süreçte yardımlarını esirgemeyen ve beni her zaman motiveeden çalışma arkadaşlarım Coşkun İMAMOĞLU’na ve Sevilay ERDOĞAN’a teşekkür ederim.

Lisans hayatımdan bu yana sevgi, arkadaşlık, dostluk ve güven adına ne varsa kendilerinden öğrendiğim, birlikte sayısız tecrübeyi paylaştığım, her zaman desteklerini hissettiğim sevgili arkadaşlarım Nurcan GÜRSOY, Zergün DEMİREĞEN ve Kübra AKARCA’ya desteklerinden dolayı teşekkür ederim.

Tüm eğitim-öğretim hayatım boyunca bana maddi ve manevi desteklerini esirgemeyen ve bugün burada olmamı sağlayan sevgili annem Şevkiye ÖZDEMİR’e ve sevgili babam İsmet ÖZDEMİR’e; her zaman yanımda oldularını hissettiğim Ağabeyim Onur ÖZDEMİR ve Ablam Deren ÖZDEMİR’e sonsuz teşekkürler…

Ayrıca bu süreçteTUBİTAK 2210-AGenel Yurt İçi Yüksek Lisans Burs Programı (2014-1)’nın bana sağladığı maddi destek için teşekkür ederim.

(7)

ERGENLERDE SİBER ZORBALIK VE MAĞDURİYETİN, ANNE-BABA

VE AKRAN İLİŞKİLERİNE GÖRE İNCELENMESİ

(Yüksek Lisans Tezi)

Seçil ÖZDEMİR

GAZİ ÜNİVERSİTESİ

EĞİTİM BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ

Haziran, 2015

ÖZ

Bu araştırmanın amacı ergenlerde akran ilişkilerinin, anne-baba-ergen ilişkilerinin ve bazı değişkenlerin siber zorbalık/mağduriyeti yordayıp yordamadığını incelemektir. Araştırmanın örneklemini Ankara/Polatlı’da çeşitli ortaöğretim okullarında okuyan 489 öğrenci oluşturmaktadır. Araştırma kapsamında veriler, Kişisel Bilgi Formu, Akran ilişkileri Ölçeği, Ana Baba-Ergen İlişkileri Ölçeği, Yenilenmiş Siber Zorbalık Envanteri aracılığı ile toplanmış ve SPSS 20.0 programı kullanılarak analiz edilmiştir. Araştırmada okul türü değişkenine göre farklılık olup olmadığı Kruskal Wallis-H Testi ve Mann-Whitney U Testi ile; demografik değişkenlerin, akran ilişkileri ve anne-baba ile olan ilişkilerin yordayıcı etkisi ise Çoklu Regresyon Analizi ile incelenmiştir. Araştırma bulguları, siber zorbalığın okul türüne göre farklılaştığını Anadolu Lisesi öğrencilerinin Meslek lisesi öğrencilerine göre daha fazla siber zorbalık yaptığını göstermektedir. Erkeklerin kızlardan daha çok siber zorbalık yaptıkları; cinsiyetin ve babayla olan ilişkilerin siber zorbalığı; baba ile olan ilişkilerin siber mağduriyeti anlamlı bir şekilde yordadığı belirlenmiştir. Yaşın, akademik başarının, akran ilişkilerinin ve anne ile olan ilişkilerin siber zorbalık ve mağduriyeti anlamlı bir şekilde yordamadığı görülmüştür. Araştırma sonuçları literatür doğrultusunda tartışılmıştır.

Bilim Kodu :

Anahtar kelimeler :Siber zorbalık, siber mağduriyet, akran İlişkileri, ebeveyn ilişkileri Sayfa Adedi :91

(8)

REVIEW OF CYBERBULLYING AND CYBER VICTIMIZATION IN

ADOLESCENTS ACCORDING TO PARENT AND PEER

RELATIONSHIP

(Master`s Thesis)

Secıl OZDEMIR

GAZI UNIVERSITY

GRADUATE SCHOOL OF EDUCATIONAL SCIENCES

June, 2015

ABSTRACT

The purpose of this research is to determine predictive roles of peer, parent, adolescent relationships and other demographic variables on cyberbullying/ cyber victimization. The research sample consisted of 489 secondary school students in Polatli, Ankara. Personal Information Form, Peer Relationship Scale, Parent and Adolescent Relationship Scale and Updated Cyberbullying Scale were administered to the participants and the data was analyzed by SPSS 20.0 software. In the research, variety occurrence based on school type was reviewed by Kruskal Wallis-H Test and Mann-Whitney U Test; regression effect of demographic variables, peer and parent relationships was reviewed by Multiple Regression Analysis. Research results revealed that cyberbullying correlated with school type and occurred more in Anatolian High School than Vocational High School. It was found that male students were more likely to be cyberbullies than female students; also gender and father-adolescent relationship was correlated with cyberbullying and father-adolescent relationship was correlated with cyber victimization significantly. Cyberbullying/ cyber victimization were not predicted by age, academic success peer and mother-adolescent relationship. Research results were discussed in the light of the literature.

Science Code :

Keywords : Cyberbullying, cyber victimization, peer relationship, parent relationship Page number :91

(9)

İÇİNDEKİLER

Sayfa TEŞEKKÜR ... iv ÖZ ... v ABSTRACT ... vi İÇİNDEKİLER ... vii TABLOLAR LİSTESİ... x BÖLÜM I. GİRİŞ... 1 1.1. Problem Durumu ... 1 1.2. Araştırmanın Amacı ... 3 1.3. Araştırmanın Önemi ... 3 1.4. Sayıltılar ... 4 1.5. Sınırlılıklar ... 4 1.6. Tanımlar ... 4

BÖLÜM II. KAVRAMSAL ÇERÇEVE ... 5

2.1. Siber Zorbalık ve Siber Mağduriyet ... 5

2.2. Siber Zorbalık Türleri ... 10

2.3. Siber Zorbalık Araçları ... 12

2.4. Siber Zorbalık Nedenleri ... 13

2.5. Siber Zorbalık Etkileri ... 15

2.6. Siber Zorba ve Mağdurların Özellikleri ... 18

2.7. Geleneksel Akran Zorbalığı ve Siber Zorbalık ... 19

2.8. Ergenlik Döneminde Akran İlişkileri ve Siber Zorbalık ... 22

2.9 Ergenlik Döneminde Anne-Baba İlişkileri ve Siber Zorbalık ... 25

BÖLÜM III. YÖNTEM ... 29

3.1. Araştırmanın Modeli ... 29

3.2. Evren ve Örneklem ... 29

(10)

Sayfa

3.3.2. Akran İlişkileri Ölçeği (AİÖ) ... 31

3.3.3. AnaBaba- Ergen İlişkileri Ölçeği ... 32

3.3.4. Yenilenmiş Siber Zorbalık Envanteri ( Revised Cyber Bullying Inventory- RCBI) ... 33

3.4. Verilerin Toplanması ... 34

3.5. Verilerin Analizi ... 34

BÖLÜM IV. BULGULAR ... 35

4.1. Demografik Özelliklerin Dağılımı ... 35

4.2 Ölçeklere Ait Betimsel İstatistikler ... 35

4.3. Ergenlerde Siber Zorbalık ve Mağduriyetin Okul Türü Değişkenine Göre Analizleri ... 36

4.3.1. Ergenlerin Siber Zorbalığın Okul Türü Değişkenine Göre Analizleri ... 36

4.3.2. Ergenlerde Siber Mağduriyetin Okul Türü Değişkenine Göre Analizleri ... 39

4.4. Cinsiyet, Yaş ve Akademik Başarı Değişkenlerinin Siber Zorbalık Puanlarına Göre Betimsel İstatistikleri ... 41

4.5. Cinsiyet, Yaş ve Akademik Başarı Değişkenlerinin Siber Mağduriyet Puanlarına Göre Betimsel İstatistikleri ... 42

4.6. Araştırmada Kullanılan Değişkenler Arasındaki İlişkilerin Korelasyon Matrisi İle İncelenmesi ... 43

4.7. Siber Zorbalığın Demografik Değişkenler, Akran İlişkileri, Anneyle ve Babayla olan ilişkilerinin Ele Alındığı Analiz Sonuçları ... 44

4.8. Siber Mağduriyetin Demografik Değişkenler, Akran İlişkileri, Anneyle ve Babayla olan ilişkilerinin Ele Alındığı Analiz Sonuçları ... 47

BÖLÜM V. TARTIŞMA, SONUÇ VE ÖNERİLER ... 51

5.1. Tartışma ve Sonuç ... 51

5.1.1. Demografik Değişkenlerle İlgili Sonuç ve Değerlendirmeler ... 51

5.1.2. Siber Zorbalık-Siber Mağduriyet ve Akran, Anne-Baba İlişkileri Değişkenleri ile İlgili Sonuç ve Değerlendirmeler ... 55

5.2. Öneriler ... 57

5.2.1. Araştırma Bulgularına Yönelik Öneriler ... 57

(11)

Sayfa

KAYNAKLAR ... 59

EKLER... 72

EK 1. Kişisel Bilgi Formu ... 73

EK 2. Akran İlişkileri Ölçeği (AİÖ) ... 74

EK 3. Anababayla İlişkiler Ölçeği ... 75

EK 4. YSZE ... 77

EK 5. Araştırma İzni ... 78

EK 6. Regresyon Analizinde Kullanılan Değişkenlere Ait Saçılma Diyagramları...79

(12)

TABLOLAR LİSTESİ

Tablo Sayfa

Tablo 1. Örneklemi oluşturan öğrencilere ait bilgiler ... 30

Tablo 2. Ergenlerin Demografik Özelliklerinin Dağılımı... 35

Tablo 3. Ölçeklere Ait Betimsel İstatistik Sonuçları ... 36

Tablo 4.Siber Zorbalık Puanının Okul Türüne Göre Betimsel İstatistik Sonuçları ... 37

Tablo 5. Siber Zorbalık Ölçeğine Ait Kolmogorov Smirnov Testi Sonuçları ... 37

Tablo 6. Siber Zorbalık Puanının Okul Türü Değişkenine Krukal Wallis-H Testi Sonuçları ... 37

Tablo 7. Anadolu Lisesi ve Fen Lisesinde Okuyan Öğrencilerin Siber Zorbalık Puanlarının Mann Whitney-U Testi Sonucu ... 38

Tablo 8. Anadolu Lisesi ve Meslek lisesinde Okuyan Öğrencilerin Siber Zorbalık Puanlarının Mann Whitney-U Testi Sonucu ... 38

Tablo 9. Fen Lisesi ve Meslek lisesinde Okuyan Öğrencilerin Siber Zorbalık Puanlarının Mann Whitney-U Testi Sonucu ... 39

Tablo 10. Siber Mağduriyet Puanının Okul Türüne Göre Betimsel İstatistik Sonuçları .... 39

Tablo 11. Siber Mağduriyet Ölçeğine Ait Kolmogorov Smirnov Testi Sonuçları ... 40

Tablo 12. Siber Mağduriyet Puanının Okul Türü Değişkenine Krukal Wallis-H Testi Sonuçları ... 40

Tablo 13. Cinsiyet ve Akademik Başarı Değişkenlerinin Siber Zorbalık Puanına Göre Betimsel İstatistikleri ... 41

Tablo 14. Yaş Değişkeninin Siber Zorbalık Puanına Göre Betimsel İstatistikleri ... 41

Tablo 15. Cinsiyet ve Akademik Başarı Değişkenlerinin Siber Mağduriyet Puanına Göre Betimsel İstatistikleri ... 42

Tablo 16. Yaş Değişkeninin Siber Mağduriyet Puanına Göre Betimsel İstatistikleri ... 43

Tablo 17. Araştırmada Kullanılan Değişkenlerin Korelasyon Matrisi ... 43

Tablo 18. Siber Zorbalık Puanı için Aşamalı Regresyon Analizi ... 45

(13)

BÖLÜM I

GİRİŞ

Bu bölümde, problem durumu, araştırmanın amacı ve önemi, sayıltılar, sınırlılıklar, tanımlar sunulmaktadır.

1.1 Problem Durumu

Teknolojideki hızlı ilerleme insanoğlunun yaşam tarzını değiştirmiş ve günümüzde özellikle gençler için bilgisayar, internet, cep telefonu ve diğer teknolojik aletler bir ihtiyaç halini almıştır. Dünyada olduğu gibi ülkemizde de bilgisayar ve internet kullanımı hızla yaygınlaşmaktadır. Türkiye’de 2014 yılında yapılan araştırma sonucuna göre 16-74 yaş grubu bireylerde bilgisayar ve internet kullanım oranları sırasıyla %53.5 ve %53.8’dir. Ayrıca bilgisayar ve internet kullanım oranının en yüksek olduğu yaş grubu ise 16-24 yaş olarak belirlenmiştir (TÜİK, 2014). 2013 yılındaki bir araştırmaya göre ise, 06-15 yaş grubundaki çocukların bilgisayarı, interneti ve cep telefonunu kullanım oranları sırasıyla; %60.5, %50.8 ve %24.3 bulunmuştur (TÜİK, 2013). Bu durum olumlu olduğu kadar olumsuz etkilerini de beraberinde getirmiş, özellikle son yıllarda bilgisayar ve internet bağlantılarının sağlanmasına yönelik aktif çalışmaların yapıldığı okulları da etkilemiştir. Son yıllarda yaygınlaşan ve zorbalığın yeni bir formu olarak ortaya çıkan “siber zorbalık” bu etkiler arasında yerini almıştır (Beran ve Li, 2005; Campbell, 2005; Erdur-Baker ve Kavşut, 2007; Kowalski ve Limber, 2007; Patchin ve Hinduja, 2006).

Siber zorbalık, Patchin ve Hinduja’ya (2006) göre, kasıtlı ve tekrarlı bir biçimde elektronik metinler aracılığı ile yapılan zarar verme davranışı olarak tanımlanmaktadır. Campbell (2005) siber zorbalığı, “e-posta, anlık mesajlaşma, sohbet odaları, cep telefonu, cep telefonu kameraları gibi araçlar kullanılarak başkalarına eziyet edilmesi” şeklinde tanımlamaktadır. Strom ve Strom (2005) ise siber zorbalığı, akran tacizliğinin elektronik

(14)

Dünyada ve Türkiye’de yapılan çalışmalar incelendiğinde siber zorbalığın yaygın bir sorun olduğu anlaşılmaktadır. Beran ve Li’nin (2005) öğrencilerle yaptıkları bir araştırma sonucuna göre, öğrencilerin %69’unun siber tacize tanık olduğu, %21’inin siber tacize maruz kaldığı, %3’ünün ise siber tacizde bulunduğu belirlenmiştir. Patchin ve Hinduja’nın (2006) yaptığı bir araştırmaya göre öğrencilerin %10.7’sinin siber zorbalık yaptığı, %29.4’ünün siber zorbalığa maruz kaldığı, %47.1’inin ise siber zorbalığa şahit olduğu saptanmıştır. Kowalski ve Limber (2012) öğrencilerin son 2 ay içerisinde %17.3’ünün siber zorbalığa maruz kaldığını, %10.9’unun ise siber zorbalık yaptığını belirlemiştir. Türkiye’de yapılan araştırmalar incelendiğinde siber zorbalık ve mağduriyetin Türkiye’de de bir sorun haline geldiği anlaşılmaktadır. Erdur-Baker ve Kavşut’un (2007) 14-19 yaşları arasındaki öğrencilerle yürüttüğü çalışmasında öğrencilerin %28’inin siber zorbalık yaptığı ve %30’unun siber mağduriyet yaşadığı belirlenmiştir. Arıcak vd. (2008), tarafından yapılan araştırmada öğrencilerin siber zorbalık yapma oranı %36, siber zorbalığa maruz kalma oranı ise %6 olarak bulunmuştur. Öğrencilerin %24’ü ise hem siber zorbalık yapmakta hem de mağduriyet yaşamaktadır. Dünyada ve ülkemizde yapılan bu çalışmalar incelendiğinde siber zorbalık yapma ve siber zorbalığa maruz kalma oranlarının farklı koşullara göre çeşitli araştırmalarda değişmekte olduğu görülmektedir.

Siber zorbalıkla ilgili yapılan araştırmalar siber zorbalığın bireyi olumsuz yönde etkilediğini gösterir niteliktedir. Siber zorbalığa maruz kalanlarda öfke, üzüntü ve intikam duyguları (Beran ve Li, 2005; Yaman ve Peker, 2012) ile derse karşı motivasyon kaybı, akademik başarısızlık, okul devamsızlığı yaşandığı belirtilmiştir (Beran ve Li, 2005). Ayrıca araştırmalarda siber zorbalığa maruz kalan kişilerde; madde kullanımı görüldüğü belirlenmiştir (Ybarra ve Mitchell, 2004a; 2004b).

Ergenlik dönemi yapısı gereği zorlu ve risk faktörlerinin fazla olduğu bir dönemdir. Bu dönemi başarıyla atlatan ergenlerin zorluk yaşayan ergenlerden ayrıldığı nokta ebeveyn ve arkadaşlarıyla kurdukları nitelikli ilişkilerdir (Bayraktar, 2007). Teknolojinin ergenler arasında hızla yayılması olumsuz etkilerini de beraberinde getirmekte ve siber zorbalık risk faktörü haline gelmektedir. Williams ve Guerra (2007), düşük akran desteğinin sözel, fiziksel ve siber zorbalığı etkilediğini saptamıştır. Wang, Iannotti ve Nansel’in (2009), öğrencilerle yaptıkları bir araştırmada, ebeveyn desteği arttıkça tüm zorbalık türlerinin azaldığı; arkadaş sayısı ile fiziksel, sözel ve ilişkisel zorbalık türleri arasında pozitif ilişki olduğu, kurban olma durumu ile negatif ilişki olduğu, siber zorbalığın ise arkadaş sayısı ile ilişkili olmadığı saptanmıştır. Eroğlu ve Peker (2011) lise öğrencileri ile yaptıkları bir

(15)

araştırmada, aileden algılanan sosyal desteğin arttıkça, siber mağduriyetin azaldığını, siber mağduriyetin azaldıkça, arkadaştan algılanan sosyal desteğin arttığını bulmuşlardır. Yaman ve Peker’in (2012) yaptığı bir araştırma sonucuna göre, öğrencilerin siber zorbalık yapma nedeninin, daha çok arkadaş ortamı geliştirmek olduğunu belirlenmiştir. Baker, Topçu ve Çapa’nın (2008) lise öğrencileri ile yaptığı bir araştırma sonucuna göre ise siber mağduriyet yaşayan öğrencilerin mağduriyet sonrası en fazla arkadaşlarından yardım istedikleri saptanmıştır.

Bu bağlamda gençlerin aileleriyle ve arkadaşlarıyla kurdukları ilişkiler ergenlik döneminde daha da önem kazanmaktadır. Ergenlerin aileleri ve arkadaşlarıyla kurdukları ilişkinin siber zorbalık/mağduriyeti yordayıp yordamadığı bu araştırma kapsamında ele alınan temel problemdir.

1.2 Araştırmanın Amacı

Bu araştırmanın amacı ergenlerde akran ilişkilerinin, anne-baba-ergen ilişkilerinin ve bazı demografik değişkenlerin siber zorbalık/mağduriyeti yordayıp yordamadığını incelemektir. Bu amaçla Ankara’nın Polatlı ilçesinde bulunan çeşitli türdeki resmi ortaöğretim kurumları incelenmiştir. Bu çerçevede aşağıdaki sorulara yanıt aranmıştır:

1- Ergenlerde siber zorbalık okul türüne göre farklılaşmakta mıdır? 2- Ergenlerde siber mağduriyet okul türüne göre farklılaşmakta mıdır?

3- Ergenlerde cinsiyet, yaş, akran ilişkileri, anneyle ve babayla olan ilişkiler siber zorbalığı anlamlı olarak yordamakta mıdır?

4- Ergenlerde cinsiyet, yaş, akran ilişkileri, anneyle ve babayla olan ilişkiler siber mağduriyeti anlamlı olarak yordamakta mıdır?

1.3 Araştırmanın Önemi

Okullarda sık karşılaşılan problemlerden biri olan zorbalığın yanında, teknolojinin gelişmesiyle bu problemle benzer olan, yeni bir problem daha ortaya çıkmıştır: Siber zorbalık (Sanal Zorbalık). Teknolojinin gelişiminin olumsuz tarafı olarak görülen bu durum son yıllarda yoğunlukla yaşanmaya başlamıştır. Özellikle ergenlik dönemi barındırdığı bir takım özelliklerle hassas bir dönem olduğu için yaşanan bu problem daha da önemli hale gelmektedir.

(16)

Yapılan araştırmalar siber zorbalığın gençler arasında yaygın bir sorun olduğunu ve onları bir çok yönden etkilediğini göstermektedir. Bu nedenle siber zorbalık ve mağduriyetle ilgili olabilecek değişkenleri içeren araştırmaların yapılması bu konuda önleyici çalışmalar yapılmasını sağlayabilir. İlgili literatür incelendiğinde az sayıda araştırmacı (Dilmaç ve Aydoğan, 2010; Eroğlu ve Peker, 2011; Li, 2006;Makri-Botsari ve Karagianni, 2014; Wang vd., 2009; Williams ve Guerra, 2007; Ybarra ve Mitchell, 2004b) tarafından siber zorbalık veya mağduriyet ile anne-baba tutumları, sosyal destek sistemleri arasındaki ilişki ya da siber mağduriyet durumunda aileden ve arkadaştan yardım isteme durumu incelenmiştir. Yapılan araştırmaların sınırlı sayıda olduğu ve siber zorbalık ve mağduriyetin hem anne-baba ile olan ilişkiler hem de akranlarla olan ilişkiler açısından bu şekilde incelendiği bir araştırmaya rastlanmadığı gözlenmiştir. Ergenlik döneminde sosyal destek sistemi son derece önemlidir. Bu dönemde ergenin anne-babasıyla ve arkadaşlarıyla ilişkileri ergen üzerinde son derece etkilidir. Bu araştırma ile bu dönemde siber zorbalık yapan ve siber mağduriyet yaşayan ergenlerin akran ve anne-baba ilişkileri ortaya konulmuş ve bu probleme yönelik önleyici bir bakış açısı sağlanmaya çalışılmıştır.

1.4 Sayıltılar

1. Araştırmada kullanılan ölçekleri araştırmaya konu olan öğrencilerin samimi cevaplandırdıkları varsayılmaktadır.

1.5 Sınırlılıklar

1) Araştırmanın çalışma evreni, Ankara’nın Polatlı İlçesi’nde çeşitli türdeki devlet okullarında öğrenim gören ortaöğretim öğrencileri ile sınırlı tutulmuştur.

2) Araştırma ”Kişisel Bilgi Formu”, “Akran İlişkileri Ölçeği”, “Anne-Baba Ergen ilişkileri Ölçeği” ve “Siber Zorbalık Envanteri”nden elde edilen verilerle sınırlı tutulmuştur.

1.6 Tanımlar

Siber Zorbalık: Kasıtlı ve tekrarlı bir biçimde elektronik ortamda yapılan zarar verme davranışıdır (Patchin ve Hinduja, 2006).

(17)

BÖLÜM II

KAVRAMSAL ÇERÇEVE

Bu kısımda, araştırma konusu ile ilgili kavramsal çerçeveye yer verilmiştir.

2.1. Siber Zorbalık ve Siber Mağduriyet

Günümüzde teknolojinin kullanımı gittikçe yaygınlaşmakta ve yaşamın parçası haline gelmektedir. Özellikle internet, bilgiye ulaşım, bilgiyi saklama ve paylaşma açısından sunduğu imkanlar ile cep telefonu ve kısa mesaj servisi de günlük yaşamı kolaylaştırmakla ihtiyaç durumuna gelmiştir (Arıcak, 2009; Baker ve Kavşut, 2007). Bu durum olumlu olduğu kadar olumsuz etkilerini de beraberinde getirmektedir. Son yıllarda teknoloji ile yaygınlaşan ve zorbalığın yeni bir formu olarak ortaya çıkan “siber zorbalık” bu etkiler arasında yerini almıştır (Beran ve Li, 2005; Campbell, 2005; Erdur-Baker ve Kavşut, 2007; Kowalski ve Limber, 2007; Patchin ve Hinduja, 2006; Slonje ve Smith, 2008).Okullarda sık karşılaşılan zorbaca davranışlar, teknoloji alanındaki gelişmeler ile gençler arasında teknoloji kullanılarak gerçekleştirilmesine imkan vermiş ve siber zorbalık durumu oluşmuştur (Ayas ve Horzum, 2010a).

Alanyazın incelendiğinde siber zorbalık ve mağduriyete yönelik farklı tanımlamalar olmasına karşın temelde aynı ifadeler yer almaktadır. Bu bağlamda, siber zorbalık, bir birey ya da grubun e-posta, sohbet odası, anlık mesajlaşma, cep telefonu gibi teknoloji araçlarını kullanarak, kasıtlı ve sürekli başkalarına zarar verme davranışı olarak tanımlanmaktadır (Beran ve Li, 2005; Campbell, 2005;Kowalski ve Limber, 2007; Li, 2006; Patchin ve Hinduja, 2006; Willard, 2007b).

Belsey’e (2004, 2008) göre siber zorbalık, e-posta, anlık mesajlaşma, web siteleri, sohbet odaları, metin mesajları gibi bilgi ve iletişim teknolojilerinin, bir birey ya da grup tarafından diğer bireylere zarar vermek amacıyla, kötü niyetle, kasıtlı ve tekrarlanan bir

(18)

yaratan siber zorbalığı, internet ve diğer dijital iletişim araçlarının birine tehdit ya da hakaret etmek amacıyla kullanılması olarak tanımlamıştır. Slonje ve Smith (2008), modern teknolojik cihazlar aracılığı ile (özellikle cep telefonu ve internet) gerçekleşen saldırganlık olarak tanımlamaktadır. Smith vd. (2008) siber zorbalığı, cep telefonu ve internet kullanılarak zorbalık yapılması olarak tanımlamaktadır. Willard (2007b), internet ya da diğer teknolojik araçlar ile zararlı materyali başkalarına göndererek, paylaşarak ya da başka bir sosyal saldırganlık örneği göstererek kişiye zarar verme olarak tanımlamaktadır. Siber mağduriyet ise, siber zorbalık davranışına maruz kalmayı, bu zarardan etkilenmeyi ifade etmektedir.

Shariff’e (2005) göre siber zorbalığın üç özelliği vardır:

 Zorbalığı yapan kişinin kimliğinin belli olmaması,

 Zorbalığa çok sayıda kişinin seyirci olması,

 Cinsel taciz.

Vandebosh ve Van Cleemput (2008), birey ya da grupların kimliğini gizleme, bilgi iletişim teknolojilerini kullanma gibi becerilerle yaptığı ve maruz kaldığı, taraflar arasında güç dengesizliğinin olduğu, fail tarafından zarar verme amaçlandığı, mağdurun zarar verici, yaralayıcı olarak algıladığı, tekrarlayıcı bir biçimde sanal ortamda ya da gerçek yaşamda gerçekleşen olumsuz durumları siber zorbalık olarak adlandırmaktadır.

Keith ve Martin (2005) ise siber zorbalığın, zorbalığın ilişkisel türü davranışlarını (birisinin hakkında söylenti çıkarma, sosyal dışlama ve dedikodu) içerdiğini ve bu nedenle daha çok kızlar tarafından yapılacağını ileri sürmüştür.

Yapılan tanımlamalara ek olarak, zarar vermek amaçlı isimsiz çağrı, kimliği belirsiz zararlı ve virüslü e-postalar, hakaret ve tehdit içeren, bir kişi ya da grubu karalama amaçlı gönderilen posta ya da kısa mesajla gönderilen ses, görüntü ya da metin, virüslü e-postalar siber zorbalık tanımı altında ele alınmaktadır (Arıcak, 2009).

Siber zorbalık kavramı zorbalık kavramı ile birlikte ele alınmaktadır. Olweus (1996a), akran zorbalığını, bir öğrencinin bir veya daha fazla öğrenci tarafından belirli bir süre ve tekrar eden bir biçimde rahatsız edici davranışlarına maruz kalması olarak tanımlamaktadır. Bu negatif etkilerin fiziksel, sözcüklerle, yüzde jest ve mimiklerle, ya da gruptan dışlama yolu ile olabileceğini belirtmektedir. Olweus’a (1993, 2003) göre, bir davranışın zorbalık olarak tanımlanması için:

(19)

 Taraflar arasında güç dengesizliği olmalı,

 Süreklilik özelliği taşımalı, davranış tekrarlı olmalı,

 Bilerek/kasıtlı yapılmış olmalıdır.

Siber zorbalık tanımlanırken tekrarlanabilirlik özelliği aransa da bir kere yapılabilecek zarar verici bir eylem de siber zorbalık için yeterli olabilmekte, etkisi sürebilmektedir. Örneğin, kişinin hoşlanmayacağı resmin alınıp bir internet sitesine yüklenmesi ve her tıklanışında görüntülenmesi zorbalık davranışının sürmesine neden olmaktadır (Slonje ve Smith, 2008; Yaman, Eroğlu ve Peker, 2011).

Pişkin (2002) zorbalığın, fiziksel, sözel, dolaylı ve duygusal olabileceği gibi bir kişi tarafından veya grupça da yapılabilceğini belirtmiştir.

Siber zorbalıkla ilgili yapılan araştırmalar incelendiğinde siber zorbalık, çevrim içi taciz (Wolak, Mitchell, Finkelhor, 2007); internet zorbalığı (Williams ve Guerra, 2007); dijital zorbalık (Strom ve Strom, 2005); elektronik zorbalık ve çevrim içi sosyal işkence (Kowalski ve Limber, 2007; Kowalski, Limber ve Agatson, 2008) gibi kavramlarla adlandırılmıştır.

Siber zorbalık veya mağduriyet davranışı ile cinsiyet arasındaki ilişkiye bakıldığında, erkeklerin daha fazla siber zorbalık yaptığını (Arıcak vd., 2008; Ayas ve Horzum, 2010b; Erdur-Baker ve Kavşut, 2007; Fong-Ching vd., 2013; Li, 2006; Peker vd., 2012a),kızların daha fazla siber zorbalık yaptığını (Campfield, 2008), siber zorbalığın cinsiyete göre farklılık göstermediğini (Beran ve Li, 2005; Kowalski ve Limber, 2012; Patchin ve Hinduja, 2006; Slonje ve Smith, 2008;Williams ve Guerra, 2007) belirten araştırmalar olduğu gibi; erkeklerin daha fazla siber mağduriyet yaşadığını (Arıcak vd., 2008; Erdur-Baker ve Kavşut, 2007), kızların daha fazla siber mağduriyet yaşadığını (Campfield, 2008; Kowalski ve Limber, 2012), siber mağduriyetin cinsiyete göre farklılık göstermediğini (Beran ve Li, 2005; Li, 2006; Patchin ve Hinduja 2006; Peker vd., 2012a; Slonje ve Smith, 2008) belirten araştırmalar da bulunmaktadır.

Okul türüne göre siber zorbalık ile ilgili yapılan araştırmalar incelendiğinde; siber zorbalığın okul türüne göre farklılık gösterdiği (Ayas ve Horzum, 2010b; Topçu vd., 2008; Bingöl, 2013; Özbay, 2013) ve göstermediği (Dilber, 2013; Erdur-Baker ve Kavşut, 2007; Özel, 2013; Türkoğlu, 2013); siber mağduriyetin okul türüne göre farklılık gösterdiği (Topçu vd., 2008; Bingöl, 2013; Özbay, 2013; Özel, 2013) ve göstermediği (Dilber, 2013; Erdur-Baker ve Kavşut, 2007) bulunan sonuçlar arasındadır.

(20)

Siber zorbalık davranışında yaş faktörünün önemli olduğunu belirten araştırma sonuçları olduğu kadar (Sarak, 2012; Ybarra ve Mitchell, 2004b),yaşın önemli bir faktör olarak ortaya çıkmadığı araştırma sonuçları da (Beran ve Li, 2005; Bingöl, 2013; Burnukara, 2009; Erdur-Baker ve Kavşut, 2007; Eroğlu, 2011; Hinduja ve Patchin, 2006; Özbay, 2013; Slonje ve Smith, 2008; Smith vd., 2006) bulunmaktadır. Aynı şekilde siber mağduriyetin yaşa göre farklılaştığı (Burnukara, 2009; Sarak, 2012; Özbay, 2013; Ybarra ve Mithell, 2007) ve farklılaşmadığı (Bingöl, 2013; Erdur-Baker ve Kavşut, 2007; Eroğlu, 2011; Hinduja ve Patchin, 2006; Slonje ve Smith, 2008; Smith vd., 2006) araştırmalar sonucu belirlenmiştir. Calvete ve ark. (2010) ise, siber zorbalığın en fazla 13-15 yaşları arasında görüldüğünü belirtmişlerdir.

Akademik başarı ile siber zorbalık ve mağduriyet arasındaki ilişkiye bakıldığında; Schneider, O’Donnell, Stueve ve Coulter (2012), siber mağdurların okul başarısının düşük olduğunu; Tokunaga (2010), akademik problemlerle siber zorbalığın ilişkili olduğunu; Li (2007b), siber zorbalık ile akademik başarı arasında anlamlı bir ilişki bulunmadığını; Bingöl (2013), siber zorbalık ve mağduriyetin başarıya göre farklılaşmadığını, Sarak (2012), okulda başarı durumu kötü olanların daha fazla siber zorbalık yaptığını ve mağduriyet yaşadığını, Özbay (2013), algılanan okul başarısına göre siber zorbalık ve mağduriyet puanları arasında anlamlı bir fark olduğunu ve algılanan ders başarısı düşük ve çok düşük olan öğrencilerin daha fazla siber zorbalık yaptığını ve ders başarısı düşük olanların daha fazla mağduriyet yaşadığını belirtmiştir.

Siber zorbalık örnekleri ve olumsuz sonuçları her yerde, görsel ve yazılı basında görülmektedir. Yakın bir zamanda basında yer alan habere göre, ABD’nin Florida eyaletindeki Lakeland kentinde sayıları 15’e ulaşan kızlar 12 yaşındaki mağdura, bir yıldan fazla bir süredir sürekli mesaj atmış ve bu yolla baskı altına almış, mağdurun siber zorbalık nedeniyle intihar ettiği belirlenmiştir (http://dunya.milliyet.com.tr/abd-yi-karistiranintihar/dunya/detay/1763540/default.htm).

Başka bir olay Avustralya’nın Melbourne kentinde yaşayan 14 yaşındaki mağdurun kendisine ait sosyal paylaşım sitelerindeki hesaplarına girerek tehdit ve saldırılarda bulunan “sanal zorbaların” baskısına dayamayıp, intihar etmesi ile gerçekleşmiştir (http://www.radikal.com.tr/dunya/sanal_zorbalik_onu_olume_surukledi-1075740).

Türkiye’de olan bir olay ise şöyledir: İzmir’de bir lisenin öğrenci pansiyonunda kalan Doğu ve Güneydoğulu 3 öğrenci ile öğrenci olmayan Tireli 3 genç arasında, gündüz belirlenemeyen bir nedenle tartışma çıkmış, tartışma kısa sürede tekme ve tokatlı kavgaya

(21)

dönüşmüştür. Ardından akşam saatlerinde ilçede bir anda ilginç iddialar ortaya atılmaya başlanmıştır.Öğrenci pansiyonunda kalan bazı öğrencilerin PKK terör örgütü sempatizanı olduğu, yurtta Türk bayrağı yaktıkları iddiası hızla kulaktan kulağa yayılmış, sosyal paylaşım sitesi Facebook kanalıyla da Tire’de iyice yayılan ve infiale neden olan iddialar, ortalığı karıştırmıştır. İddiaları duyup toplanan ve çoğunluğu gençlerden oluşan 50-60 kişilik grup, ellerinde Türk bayrakları ile sloganlar atarak lisenin öğrenci pansiyonuna girmek istemiş, polis ekipleri tarafından engellenmiştir.Daha sonra olay yerine gelen Kaymakam ve İlçe Emniyet Müdürü olayların yatışmasında etkili olmuştur (http://www.milliyet.com.tr/tire-degergingece/gundem/gundemdetay/06.04.2010/1221316 default.htm).

Elektronik iletişim teknolojileri gençler arasında, mesajlaşmak, oyun oynamak, internet siteleri ve bloglara erişim sağlamak, sohbet etmek, e- posta göndermek ya da almak, resim çekmek ve göndermek gibi amaçlarla kullanılmaktadır (Willard, 2007a). Arıcak vd. (2008), tarafından yapılan araştırmada öğrencilerin interneti en fazla sohbet etmek ve ödev yapmak için kullandıkları belirlenmiştir. Topçu, Yıldırım ve Baker (2013), ise öğrencilerin interneti en fazla iletişim kurmak, oyun oynamak, ödev yapmak ve vakit geçirmek için kullandıklarını belirlemişledir.

Baker (2013), siber zorbalık davranış örneklerini şu şekilde belirtmiştir: Elektronik posta ya da cep telefonu mesajı ile aşağılayıcı, alay edici, tehditkâr, cinsel taciz veya şiddet içeren mesajlar göndermek, kurbanın web sayfasına ya da bloglarına incitici, küçük düşürücü, tehdit edici mesajlar ya da resimler eklemek, sanal ortamda kurbana ilişkin dedikodular yaymak, birini kötüleyen ya da utandıran, onu küçültücü web sayfaları hazırlamak, kameralı cep telefonları aracılığı ile kurbanların uygunsuz görüntülerini anında internete yönlendirmek ve bir kişinin cep telefonuyla gizlice utanç verici fotoğraflarını çekmek.

Genel olarak siber zorbalık, çağın bir gereği olan bilgi iletişim teknolojilerinin kullanılarak bir bireyin başka bir bireyi kasıtlı ve tekrarlı bir biçimde rahatsız etmesi, ona zarar vermesi olarak tanımlanmakta ve tüm dünyada etkili olan bir sorun haline gelmektedir. Siber mağduriyet ise bu duruma maruz kalmayı, bu zarardan etkilenmeyi ifade etmektedir.

(22)

2.2. Siber Zorbalık Türleri

Siber zorbalığın geleneksel zorbalıkta olduğu gibi çeşitli türleri bulunmakta, bu konuda farklı ayrımlar ve tanımlamalar yapılmaktadır. Bunlardan biri de siber zorbalığın iki türü olduğuna ilişkin görüştür. Buna göre siber zorbalığın iki türü bulunmaktadır. Birincisi olayın daha çok teknik yönüyle ilgilidir ve bu zorbalık, sistemleri veya elektronik araçları işlemez hale getirmek amacıyla, şifreleri ele geçirmek, web sitelerini heklemek, spam bulunduran mailler göndermek gibi eylemleri içeren elektronik zorbalıktır. İkincisi ise bilgi ve iletişim teknolojilerini kullanarak, kişileri sürekli rahatsız etme, alay etme, isim takma, dedikodu yayma, internet üzerinden hakaret etme ya da kişinin rızası olmadan kişisel bilgilerini veya görüntülerini yayınlama gibi eylemleri içeren elektronik iletişim zorbalığıdır (Arıcak, 2011; Akt: Tanrıkulu, Kınay ve Arıcak, 2013).

Diğer bir ayrım da geleneksel zorbalıkta olduğu gibi siber zorbalığın doğrudan ve dolaylı olarak ikiye ayrılmasıdır. Buna göre doğrudan yapılan siber zorbalık; fiziksel (kasten virüslü dosya gönderme), sözel (interneti veya cep telefonunu kullanarak tehdit etme veya aşağılama), sözsüz (uygunsuz resim, çizim gibi materyallerle tehdit veya rahatsız etme) ve sosyal (çevrim içi gruptan dışlama) olarak gerçekleştirilmektedir. Dolaylı yapılan siber zorbalık ise bireye ait gizli bilgi, resim veya görüntüleri ifşa etme, telefon, e-mail ya da sosyal paylaşım sitelerinde dedikodu çıkarma, iftira atma, söylenti yayma, sanal ortamda bir kişi hakkında iftira içeren kampanya düzenlemek ve bu kampanyada oy kullanma olarak gerçekleştirilmektedir (Vandebosch ve Van Cleemput, 2009).

Siber zorbalık türleri değerlendirildiğinde Willard (2005; 2007a) bunları şöyle sıralamaktadır:

 Çevrim İçi Kavga Etme: Çevrim içi ortamda kaba, uygun olmayan içeriğe sahip konuşmalarda bulunmak.

 Zarar verme: Sürekli saldırgan mesajlar gönderme.

 Karalama (İftira): Bir kişi hakkında zarar verici, yalan ve korkunç ithamlarda bulunma,

 Taklit Etme: Başkasının yerine geçerek onun gibi davranarak, o kişiyi küçük düşürücü, kötü gösteren materyali paylaşarak kişiyi zor bir durumda bırakma.

 Başkalarının Bilgilerini İnternet Ortamında İzinsiz Kullanma ve Aldatma: Başkası ile ilgili hassas, özel ya da utanç verici şeyleri, özel mesajları başkaları ile paylaşma, yayımlama; birilerini kandırarak istediklerini yaptırma.

(23)

 Dışlama: Kasıtlı olarak birini topluluktan dışlama.

 Sanal Taciz:Zarar verici ve korkutucu mesajlar yollama tekrar takrar gönderilmesi. Hinduja ve Patchin (2008), siber zorbalık içeren davranışları; bireyin çevrim içi ortamda rahatsız edilmesi, bireyle alay edilmesi, bireyin rahatsız edici isimlerle çağrılması, bireyin kasıtlı olarak etkinliklerden dışlanması, tehdit edilmesi ve cinsel içerikli ifadelerin bireye iletilmesi olarak belirtmektedir. Shariff (2005) de cinsel tacizin siber zorbalığın yaygın bir yönü olduğunu belirtmektedir.

Vandebosh ve Van Cleemput (2008) tarafından yapılan araştırmada, katılımcılar siber zorbalık içeren eylemleri; başkasının hesabını izinsiz ele geçirmek ve eylemlerde bulunmak, başkalarına göz işareti gönderme, kişisel konuşmaları kopyalama ve başkalarına gönderme, birisinin resimleri üzerinde değişiklik yapma ve başkalarına gönderme, dedikodu yapma, bir öğrenci hakkında aşağılayıcı yorumlar içeren internet sitesi oluşturma, tehdit içeren e-posta gönderme, e- posta yoluyla birini yanıltma, sohbet odasında birilerini aşağılama, cinsel içerikli mesajlar gönderme, cep telefonu ile tehdit etme olarak ifade etmişlerdir.

Nocentini vd.’ne (2010) göre, siber zorbaca davranışlar: Yazılı ve sözlü davranışlar (telefonla, mestin mesajı ve anlık mesajlaşma yoluyla, e- posta ile, sohbet odasında, bolglarda, sosyal paylaşım sitelerinde, internet sitelerinde yapılan rahatsız edici davranışlar), görsel davranışlar (birisine ait resim veya videoyu uygun olmayan şekilde gönderme ya da paylaşma), dışlama (kasıtlı olarak çevrim içi ortamda bireyleri dışlama) ve kimliğe bürünme (birisine ait kişisel bilgileri çalma, ifşa etme, başka birisinin ismini ve hesabını kullanma) olarak sınıflandırılmıştır.

Bamford’un (2004) yaptığı araştırmada en fazla karşılaştığı siber zorbalığın görülme biçimleri ise: kimliğini gizlemek için takma isim kullanma ve bunu sohbet forumlarında veya diğer sanal ortamlarda kullanarak yorum yapma, başkasının yerine geçme onun ismini veya hesabını kullanma (Anonimlik, takma isim kullanma, maskeleme), çevrim içi ortamda (tartışma panoları, sohbet gibi) saldırgan veya kaba bir dil kullanma (Çevrim içi

kavga), bireye veya gruba yönelik sürekli saldırgan mesajlar gönderme, iftira atma, sanal

ortamda tehdit edici, zarar verici iletiler yollama(Zarar verme, sanal taciz, iftira), birisine ait özel, kişisel resimleri veya bilgileri başkalarına gönderme, başkalarıyla paylaşma

(Ortaya çıkarma/ ifşa etme), Çevrim içi ortamda birisini gruptan dışlama (Dışlama) olarak

(24)

Şahin, Sarı, Özer ve Er’in (2010, s. 262) on iki öğrenci ile mülakatlarından oluşan araştırmalarında siber zorbalık türleri şöyle belirtilmiştir:

1. E-posta aracılığıyla birisine hakaret/cinsellik/tehdit içeren mesajlar göndermek, 2. İzin almadan bilgisayarda başkasına ait bilgileri almak,

3. Chat odasında hakaret/cinsellik/tehdit içeren konuşmalar yapmak,

4. Cep telefonu, kısa mesaj yoluyla hakaret/cinsellik/tehdit içeren mesajlar göndermek, 5. Çevirim içi oyunlarda hakaret/cinsellik/tehdit içerikli konuşmalar yapmak,

6. İzinsiz fotoğraf/video çekmek ve yaymak,

7. Messenger, e-posta şifrelerini alarak özel mesajlara ulaşmak, 8. Özel numara ile rahatsız etmektir.

Patchin ve Hinduja’nın (2006) öğrencilerle yaptığı araştırma sonucuna göre, en fazla maruz kalınan siber zorbalık türlerinin, sanal ortamda başkaları tarafından göz ardı edilmek ve saygısızlık görmek olduğu belirlenmiştir. Arıcak vd.’nin (2008) yaptığı araştırmada, öğrenciler internette en çok hakaret içeren siber zorbalık türüne maruz kaldıklarını belirtmişlerdir. Erdur-Baker ve Kavşut’un (2007) yaptığı araştırma sonucunda, sohbet odasından birini atma ve sohbet odasında hakaret en yaygın olarak görülen siber zorbalık türü olmuştur.

2.3. Siber Zorbalık Araçları

Siber zorbalık davranışlarında birbirinden farklı iletişim araçları kullanılmaktadır. Bu araçlardan bazıları, cep telefonu, bilgisayar, cep telefonu kameraları, sosyal ağ siteleri, metin mesajı (SMS), multimedya mesajı (MMS), e-postalar, anlık mesajlaşma, sohbet odaları, oyun odaları, bloglar, forumlar, tartışma duvarları ve e-posta listeleri, çevrim içi kişisel anket siteleri, web siteleri olarak belirtilmektedir (Belsey, 2008; Campbell, 2005; Li, 2006; Harvard Mental Health Center, 2008; Kowalki vd., 2008; Patchin ve Hinduja, 2006; Strom ve Strom, 2004;Willard, 2007a; Yaman vd., 2011;Ybarra ve Mitchell, 2004b). Bu zorbalık araçları tek başına kullanılabileceği gibi birden fazla araç kullanılarak da zorbalık gerçekleştirilebilir. Yapılan araştırmalar da bu yönde yapılmaktadır (Dehue vd., 2008; Kowalski ve Limber, 2007; Slonje ve Smith, 2008; Smith vd., 2006; Syts, 2004). Kowalski vd. (2008), siber zorbalığın iki önemli aracının internet ve cep telefonu olduğunu belirtmektedirler. Shariff ve Gouin (2005) siber zorbalık araçlarını; cep telefonları, web günlükleri, internet siteleri, sohbet odaları, MUD odaları (multi-user domains/ bireylerin

(25)

farklı karakterler alabilmesine olanak sağlayan internet ortamları) ve Xangas (çevrim içi oluşturulmuş kişisel profiller olarak belirtmişlerdir. Slonje ve Smith (2008)’in yaptıkları araştırma sonucunda, e-posta yoluyla yapılan siber zorbalığın yaygın olduğu görülmüştür. Dehue, Bolman ve Völlink’in (2008), farklı yaş ve okul seviyelerinden öğrenciler ve aileleri ile yaptığı araştırmada, en fazla gözlenen siber zorbalık yöntemi “MSN aracılığı ile sohbet”, türü ise “isim takma” olmuştur. Juvoven ve Gross (2008) da yaptıkları araştırma sonucundaen fazla görülen siber zorbalık türünün“isim takma ya da hakaret” ; aracının ise “mesaj panoları ve anlık mesajlaşma (IM)”olduğunu belirtmişlerdir. Syts’in (2004) 233 öğrenci ile (9-12. sınıf) yaptığı araştırmada çoğunlukla zorbalığın anlık mesajlaşma ve e-posta yolu ile gerçekleştiği görülmüştür .Kowalski ve Limber’ın (2007) öğrencilerle yaptığı araştırmada siber zorba ve mağdurların en fazla kullandıkları ortak siber zorbalık araçları, anlık mesajlaşma, sohbet odaları ve e-mail olarak belirlenmiştir.Ybarra, Mitchell, Wolak ve Finkelhor’un (2006) yaptıkları araştırma sonucunda, anlık mesajlaşma, bloglar ve sohbet odası için interneti kullananların siber zorbalığa maruz kalma ihtimali daha fazla görülmüştür.

Zorbalık araçları bazı araştırmalarda ise zorbalık türü olarak ele alınabilmektedir. Smith vd.’nin (2006, 2008) Londra’da 11-16 yaşlarındaki öğrenciler ile yaptığı araştırmada, siber zorbalık 7 kategoride incelenmiştir. Bunlar: Metin mesajı zorbalığı, fotoğraf/video zorbalığı (cep telefonu kameraları aracılığı ile), telefon araması şeklinde yapılan zorbalık (cep telefonu aracılığı ile), e-posta zorbalığı, sohbet odası zorbalığı, anlık mesajlaşma yolu ile yapılan zorbalık, ve web siteleri aracılığı ile yapılan zorbalıktır. Araştırmada, katılımcılar en fazla resim/video klip zorbalığının farkında olduklarını (%46) belirtmişler, en fazla görülen siber zorbalık türü, telefon araması (%37) ve metin mesajı (%29) zorbalığı; en az görülen ise sohbet odasında gerçekleşen zorbalık (%12) olmuştur.

2.4. Siber Zorbalık Nedenleri

Siber zorbalık bilişim teknolojileri kullanılarak istenilen an ve yerde gerçekleştirilebilmektedir (Ayas ve Horzum, 2011; Peker Eroğlu ve Çitemel, 2012). Siber zorbalıkta, sorun okul dışında yaşansa bile sorunun kaynağı öğrencilerin okulda geçirdiği olumsuz yaşantılar olabilmektedir (Ayas ve Horzum, 2011; Willard, 2007b).

Slonje ve Smith’in (2008) yaptığı araştırma sonucuna göre, siber zorbalık yapanların, siber mağdurla aynı okuldan olma oranı %57, farklı okuldan olma oranı %10 olarak

(26)

belirtilmiştir. %33 oranında ise siber zorbanın kim olduğunun bilinmediğini bulmuşlardır. Görüldüğü gibi okulda yaşanan olumsuz yaşantılar okul dışına taşınabilmektedir.

Kişilerin arkadaş ortamı geliştirmek, can sıkıntısını gidermek, kendisine yapılan yanlış bir tutum veya davranıştan ötürü intikam almak için siber zorbalık yaptığı; canı sıkılan, yalnız olan gençlerin de siber zorbalığa yönelebileceği (Yaman ve Peker, 2012) ve şaka yapmak, kasıtlı olarak birine zarar vermek, sanal ortamın daha az çaba gerektirmesi, kolay olması, riskinin daha az olması nedenlerinden dolayı siber zorbalık yapabileceği (Topçu vd., 2013) belirtilmektedir. Ayrıca, kişilerin siber zorbalığı sürdürmesinin nedenleri olarak; kendilerini iyi hissetme, iyi vakit geçirme ve sosyal ilişkilerini geliştirme olduğu belirtilmiştir (Yaman ve Peker, 2012).

Ergenlik dönemindeki gençler ilgi görme ihtiyacını siber zorbalık yaparak gidermeye çalışmakta, bu şekilde kendilerini göstermekte ve sosyal statü oluşturabilmektedirler (Dilmaç, 2009). Riskli internet davranışları da siber zorbalıkla ilişkili davranışları arttırmaktadır (Eroğlu, 2011).

Çevrim içi ortamda dezavantajlı gruplar güçlenebilmekte, sanal ortam bu durumu gizleyebilmektedir. Geleneksel zorbalık mağduru kişiler intikam almak için siber zorbalık yapabilmekte, siber zorbalık fiziksel cesaret ve sosyal yeterlilik olmasa da gerçekleşebilmektedir (Hinduja ve Patchin, 2008).

Arıcak’ın (2009) yaptığı araştırma sonucuna göre, önceden siber zorbalık yapmış olmak bu davranışı tekrarlama olasılığını arttırmaktadır. Ayrıca siber zorbalık yapmamış ve mağduriyet yaşamamış kişiler, yapmış ve yaşamış kişilere göre daha düşük psikiyatrik belirti göstermişlerdir. Düşmanca duygular ve psikotik belirtiler siber zorbalığı anlamlı olarak yordayan iki temel değişken olarak belirlenmiş; kişilerarası duyarlılığın ve psikotik belirtilerin de siber mağdur olma olasılığını anlamlı düzeyde açıkladığı görülmüştür. Smith vd.’nin (2008) yaptıkları odak grup çalışmasında, siber zorbalığın, intikam almak için, eğlence amaçlı yapıldığı, sanal ortamın empati duygusunu azaltması sonucu yapıldığı belirlenmiştir. Ayrıca ergenlerin bu davranışlara devam etmesinde akranlarından bir takım ödüller sağlama, akranlarını güldürme, daha geniş kitleler oluşturma gibi nedenler yer almaktadır.Yapılan araştırmada katılımcıların bir kısmı, zorbaların kendilerine güvensiz ve kontrol problemi olan kişiler olduklarını belirtmişlerdir.

Vandebosch ve Van Cleemput (2008) tarafından yapılan araştırmada, siber zorbalığın, eğlenmek için, intikam almak için, sıkıntıdan, karşı tarafı incitmek için, teknoloji

(27)

becerilerini ve gücünü göstermek için, siber zorbalık olarak nitelendirildiğini bilmeden şaka yapmak için yapıldığı belirlenmiştir. Yani bazen gençler, yapılan davranışın siber zorbalık olduğunu ve etkilerini bilmemektedirler.

Lenhart (2007) tarafından yapılan araştırmada siber zorbalığın nedenleri; sanal ortamda zararlı materyali çoğaltmanın ve iletmenin kolay olması, materyalin diğer bireylerin görebileceği şekilde kolayca paylaşılabilmesi, zorbanın görülmemesi ve zorbalığın teknolojik araç vasıtası ile gerçekleştirilmesi olarak belirtilmiştir.

Çetin, Peker, Eroğlu ve Çitemel’in (2011) yaptıkları araştırma sonucuna göre, ilişkilerle ilgili bilişsel çarpıtmalara sahip bireylerin sanal ortamda da sağlıklı sosyal ilişkiler kuramadıklarını ve bu sorunla nasıl başa çıkacaklarını bilemedikleri için karşı tarafa baskı uyguladıklarını yani siber zorbalık yaptıklarını belirtmişlerdir.

Siber zorbalığın, zorbanın kişilik özellikleri ile ilişkili olduğu araştırmalarda belirtilmektedir (Çelik, Atak ve Ergüzen, 2012; Ekşi, 2012). Türkileri’nin (2012) ergenlerle yaptığı araştırmada, ergenler siber zorbalığın en fazla zorba kişilerin bireysel özelliklerinden kaynaklandığını belirtmişlerdir.

Teknolojinin hızla gelişmesi ve yaygınlaşması ile gençlerin birbirleri ile olan iletişiminin sanal ortama taşınması, akran grupları arasında yaşanan olayların da bu ortamda gerçekleşmesine yol açmıştır. Akran grupları içerisinde teknoloji kullanarak kendini kanıtlama ve ön plana çıkma, ilgi görme durumunun oluştuğu gözlenmektedir.

2.5. Siber Zorbalık Etkileri

Siber zorbalık hem zorbalar hem de mağdurlar üzerinde pek çok olumsuz etki yaratmaktadır. Bu etkilerin bazıları kimi zaman siber zorbalığın ve mağduriyetin nedeni de olabilmektedir. Bu etkilerden biri siber mağdurların yaşadığı üzüntü, kızgınlık gibi olumsuz duygu durumlarıdır (Ayas ve Horzum, 2012; Beran ve Li, 2005; 2007; Burgess-Procter, Hinduja ve Patchin, 2009; Dehue vd., 2008; Patchin ve Hinduja, 2006;Şahin vd. 2010; Topçu, Erdur-Baker ve Çapa-Aydın, 2008; Yaman ve Peker, 2012).

Siber zorbalık ve mağduriyetin psikolojik problemler ile ilişkili olduğu belirtilmektedir. Siber zorbalık ve düşmanca duyguların ilişkili olduğu görülmüştür (Arıcak, 2009; Şahin, Aydın ve Sarı, 2012).

(28)

Siber zorbalığın diğer bir etkisinin de depresyon olduğu belirtilmektedir (Çetin vd., 2012; Erdur-Baker ve Tanrıkulu, 2010; Fong-Ching vd., 2013; Kowalski vd., 2008; Kowalski ve Limber, 2013; Mitchell, Ybarra ve Finkelhor, 2007; Schneider vd., 2012; Wang, Nansel ve Iannotti 2010; Ybarra, 2004). Ayrıca siber zorbalığın sosyal kaygı ile ilişkili olduğu (Juvoven ve Gross, 2008) ve duygusal stres, sıkıntı yarattığı (Schneider vd., 2012; Ybarra ve Mitchell, 2004a; Ybarra, Mitchell, Wolak ve Finkelhor, 2006) belirlenmiştir.

Yapılan araştırmalarda siber zorbalığın etkileri arasında madde kullanımının (Ybarra ve Mitchell, 2004a; 2004b) yer aldığı görülmüştür. Zorbaların olduğu kadar mağdurların da bu durum içerisinde yer aldığı gözlemlenmiştir (Hinduja ve Patchin, 2008; Mitchell vd., 2007; Ybarra, West ve Leaf, 2007; Ybarra ve Mitchell, 2004a).

Siber zorbalığın okula yönelik problemlere neden olduğu belirtilmektedir (Beran ve Li, 2007; Hinduja ve Patchin, 2008; Kowalski ve Limber, 2013; Patchin ve Hinduja, 2006; Tokunaga, 2010). Siber mağdurların, okuldan kaçma, okulu bırakma, okula silah getirme (Ybarra, West ve Leaf, 2007), akademik performanslarında düşüş (Beran ve Li, 2005; Schneider vd. 2012), okula devamsızlık yapma (Beran ve Li, 2005; Kowalski vd., 2008), okula gitmekten korkma (Dehue vd., 2008), dikkatini toplayamama (Beran ve Li, 2005) siber mağdurların yaşadıkları problemler arasında yer almaktadır.

İntihar düşüncesi (Burgess-Procter, Hinduja ve Patchin, 2009; Hinduja ve Patchin, 2010) ve girişimi (Hinduja ve Patchin, 2010; Schneider vd., 2012) ile psikososyal problemler (Tokunaga, 2010; Ybarra ve Mitchell, 2007) ve davranış problemleri (Hinduja ve Patchin, 2008; Wolak vd., 2007; Ybarra ve Mitchell, 2007) de siber zorbalığın etkileri arasında yerini almıştır.

Ebeveynlerle duygusal bağların yetersiz olmasının (Ybarra ve Mitchell, 2004b), aile kontrolünün olmamasının (Ybarra ve Mitchell, 2004a) ve aile ile problem yaşanmasının (Wolak vd., 2007) siber zorbalık ile ilişkili olduğu belirtilmektedir.

Çetin vd.’nin (2012) lise öğrencileri ile yaptıkları araştırma sonucunda, siber mağdurların psikolojik uyumsuzluk yaşadıklarını, siber zorbalık ve mağduriyetin depresyon, stres ve anksiyete ile pozitif yönde ilişkili olduğunu bulmuşlardır.

Ybarra ve Mitchell’in (2004b) yaptıkları araştırma sonucunda ebeveyn ile duygusal bağların yetersiz olmasının siber zorbalığı üç kat arttırdığı belirlenmiştir. Ayrıca siber zorbaların madde kullanımı gibi suç içeren eylemlere karıştığı görülmüştür.

(29)

Wolak vd. (2007), siber mağdurların saldırganca davranışlar sergilediklerini, sosyal problemler yaşadıklarını, kişilerarası ilişkilerinde mağduriyet yaşadıklarını, aileleri ile çatışma yaşadıklarını, fiziksel ve cinsel istismara maruz kaldıklarını belirtmiştir.

Vandebosch ve Van Cleemput’ın (2009) 10-18 yaşlarındaki öğrencilerle yaptığı araştırma sonucunda katılımcılar, en yaralayıcı siber zorbalık türlerini; kişisel bilgilerinin alınması ve hesabına girilmesi, kişisel bilgilerinin paylaşılması ve yayılması, sanal ortamda dedikodu çıkarılması olarak belirtmişlerdir. En sık rastlanılan siber zorbalık türü olan başkası gibi davranma ise daha az yaralayıcı bulunmuştur. Ayrıca siber zorbalığın, okulda ve sosyal yaşamda gerçekleşen zorbalığın devamı olabileceği belirtilmektedir.

Beran ve Li’nin (2005) 7-9 sınıflardan 432 Kanadalı öğrenci ile yaptıkları araştırma sonucunda, siber mağdurlarda konsantrasyon eksikliği, okul başarısında düşüş ve okul devamsızlığı görülmüştür. Siber zorbalığa yönelik katılımcıların %57’si sinirlendiğini; %36’sı ise üzüldüğünü/kırıldığını bildirmişlerdir. Ayrıca araştırmacılar, siber mağdurların korkudan ve çaresizlikten dolayı zorbalık yapabilecekleri ve birçok siber mağdurun siber zorbalığın kendilerini etkilemediğini ifade etmesinin, bu kişilerin siber zorbalık içeren davranışları bu tanımlama altında görmemesinden kaynaklandığını belirtmişlerdir.

Ybarra’nın (2004) ergenlerle yaptığı araştırma sonucunda, siber zorbalığın depresyon yaşama olasılığını arttırdığı, siber mağdur erkeklerin olmayanlara göre majör depresif semptom göstermelerinin sekiz kat daha olası olduğu ve depresyonun da siber mağduriyetin nedeni olabileceği belirlenmiştir.

Peker, Eroğlu ve Çitemel (2012), boyun eğicilik düzeyi yüksek erkeklerin, daha çok siber zorbalık yaptıklarını ve boyun eğici davranışlar ile siber mağduriyet arasındaki ilişkide cinsiyetin aracılık etkisinin olmadığını belirlemişlerdir.

Genel olarak bakıldığında siber zorbalığa maruz kalmanın psikolojik (üzüntü, stres, değersiz hissetme, utanma gibi), sosyal (öz saygının düşmesi, akran ilişkilerinde çatışma, güven sorunu yaşama, arkadaşlık ilişkisi kurmada güçlük gibi) ve akademik (okula gitmede isteksizlik, akademik başarıda düşüş, okuldan kaçma gibi) etkileri bulunduğu görülmektedir. Ayrıca bir kere yapılan zararlı eylemlerin siber zorbalık araçları aracılığı ile bir başkasına gönderilmesi, materyalin daha geniş bir kitleyle paylaşılmasına ve dolayısıyla mağdurun daha fazla etkilenmesine yol açabilmektedir (Yaman vd., 2011).

(30)

2.6. Siber Zorba ve Mağdurların Özellikleri

Siber zorbalık yapan ve siber mağduriyet yaşayan bireylerin özellikleri incelendiğinde; siber zorbaların dışlanmış, sevilmeyen, kaba, düşüncesiz ve kendini beğenmiş; siber mağdurların ise içe dönük ya da fazla dışa dönük, popüler, herhangi bir engeli ya da eksikliği olan, güvenli internet kullanım bilgilerine sahip olmayan ve bunları uygulamayan kişiler olduklarını belirlenmiştir (Yıldırım vd., 2010). Ayrıca siber zorbaların empati kurma konusunda sıkıntı yaşayan kişiler oldukları belirtilmektedir (Peker, Eroğlu ve Ada, 2012; Tanrıkulu, 2013; Topçu, 2008; Yıldırım vd., 2010). Belsey (2008), siber zorbaların kendilerinden zayıf olarak algıladıkları kişiler üzerinde güç ve kontrol kurmaya çalıştıklarını belirtmektedir.

Siber zorbalık ile kişilik arasındaki ilişkiye bakıldığında düşmanca duygular ile siber zorbalık arasındaki ilişki olduğu (Arıcak, 2009; Şahin, Aydın ve Sarı, 2012) ve psikotik belirtilerin siber zorbalığı yordayan iki temel değişken olduğu; siber mağduriyet ve siber zorbalığın en güçlü yordayıcısının duygusal dengesizlik, en zayıf yordayıcısının ise deneyime açıklık olduğu (Çelik, Atak ve Erguzen, 2012) ve narsisizmin siber zorbalık üzerinde dolaylı etkiye sahip olduğu (Ekşi, 2012) belirlenmiştir.

Siber zorbalık/mağduriyetin, öfke, depresyon ve benlik saygısı ile ilişkisini içeren araştırmalara bakıldığında; Patchin ve Hinduja (2010a), siber zorba ve mağdurların düşük öz saygıya sahip olduğunu; Fong-Ching vd. (2013), siber/okul mağdurların ve zorba-kurbanların daha düşük benlik saygısına sahip olmasının beklendiğini ve siber/okul mağdurların, zorbaların ve zorba-kurbanların depresyon açısından risk altında olduklarını; Patchin ve Hinduja (2010b), öfkeli veya sinirli olanların zorbalığa ve siber zorbalığa dahil olma olasılığının daha fazla olduğunu yani gerginlik ile siber zorbalık arasında ilişki olduğunu; Özbay (2013), aleksitiminin alt boyutlarındaki duygularını tanıma zorluğu ve dışa vuruk düşünce puanlarındaki artışın; öfke ifade etme biçimlerinden öfkenin içe vurumu ve öfkenin dışa vurumu puanlarındaki artışın ve internet kullanım süresindeki artışın, siber zorbalıkta pozitif yöndeki artış ile açıklandığını, aleksitiminin alt boyutlarındaki duygularını tanıma zorluğu; öfke ifade etme biçimlerinden sürekli öfke ve internet kullanım süresindeki artışın, siber mağduriyetteki pozitif yönde artış ile açıklandığını; Özel (2013), depresyon, benlik saygısı ve internet kullanım süresinin, siber zorbalıktaki pozitif yöndeki artışı açıkladığını; ayrıca depresyon ve internet kullanım süresindeki artışın yanı sıra benlik saygısı puanındaki azalmanın, siber mağduriyetteki

(31)

artışı anlamlı düzeyde açıkladığını; Tanrıkulu (2013), benlik saygısı ve empatik eğilim siber zorbaca davranışları negatif yönde; aktif çatışma, öfke ve fiziksel saldırganlık ise pozitif yönde yordadığını belirtmiştir.

Dilber’in (2013) lise öğrencileri ile yaptığı araştırma sonucuna göre, utanç/suçluluk ile intikam duygusunun siber zorba üzerinde anlamlı bir yordayıcı olduğu görülmüştür. Siber zorbalığın suçluluk duygusu ile negatif yönde, utanç ve intikam duygusu ile pozitif yönde bir ilişkisi olduğu saptanmıştır. Siber mağduriyette ise, utanç ve intikam duygusunun negatif yönde anlamlı bir yordayıcı olduğu gözlenmiş, suçluluk duygusunun yordayıcı olmadığı belirlenmiştir

Dilmaç (2009), saldırganlık ve ilgi görmenin siber zorbalığı olumlu olarak yordadığını, sebat ve yakınlığın siber zorbalığa maruz kalma durumunu negatif olarak yordadığını; duyguları anlama ile siber zorbalık arasında negatif yönde; değişim ihtiyacı ile siber mağduriyet arasında pozitif yönde bir ilişki olduğunu tespit etmiştir.

Çetin vd. (2011), ilişkilerle ilgili bilişsel çarpıtmaların siber zorbalığı ve mağduriyeti pozitif yönde yordadığını; Peker vd. (2012a), bireyin boyun eğici davranışlarının siber zorba ve siber mağdur olma durumunu arttırdığını bulmuştur.

Yapılan araştırmaların sonuçlarına bakıldığında oluşan genel profilde; siber zorbaların, saldırganca davrandıkları, öfke ile hareket ettikleri, ebeveynleriyle iletişimlerinin yetersiz olduğu, okul yaşamlarının problemli olduğu ve ders notlarının düşük olduğu, madde kullanma eğilimlerinin olduğu, bilgisayar becerilerinin yüksek düzeyde olduğu, intikam duygusu taşıdıkları ve empati kurma konusunda sıkıntı yaşadıkları gözlenmiştir. Siber mağdurların ise, mutsuz oldukları, düşük özsaygıya sahip oldukları, bilgisayar kullanma becerilerinin düşük olduğu ve güvenli internet kullanımı konusunda yeterli bilgiye ve uygulama düzeyine sahip olmadıkları, madde kullanma eğilimlerinin olduğu, okul yaşamlarının problemli ve ders notlarının düşük olduğu, sosyal çevreye uyum konusunda ve arkadaşlık ilişkilerinde sıkıntı yaşadıkları gözlenmiştir (Yaman vd., 2011).

2.7. Geleneksel Akran Zorbalığı ve Siber Zorbalık

Son yıllarda yeni bir kavram olarak ortaya çıkan siber zorbalık, geleneksel zorbalığın elektronik ortamda, bilgi iletişim kanalları aracılığı ile gerçekleştirilen bir uzantısı olarak görüldüğü gibi (Li, 2006,2007; Ybarra ve Mitchell, 2004a); zorbalığın ilişkisel türü

(32)

zorbalığın, genel anlamda geleneksel zorbalık olarak isimlendirilen fiziksel, sözel ve ilişkisel/dolaylı/sosyal zorbalık ile benzer yönleri olduğu kadar farklılaşan yönleri de bulunmaktadır. Olweus (1996a), akran zorbalığını, bir öğrencinin bir veya daha fazla öğrenci tarafından belirli bir süre ve tekrar eden bir biçimde rahatsız edici davranışlarına maruz kalması olarak tanımlamaktadır. Bu negatif etkilerin fiziksel, sözcüklerle, yüzde jest ve mimiklerle, ya da gruptan dışlama yolu ile olabileceğini belirtmektedir.

Patchin ve Hinduja (2006), geleneksel zorbalık ile siber zorbalığın benzer özelliklere sahip olduğunu belirtmektedir. Zorbalık tanımında yer alan, kötü niyet, tekrar, zarar verme ve güç dengesizliği siber zorbalıkta da bulunmaktadır. Geleneksel zorbalığa maruz kalan kişiler, fiziksel olarak zarar görebilir, aşağılanma ya da utanç yaşamaktadırlar. Sanal ortamda mağdur iletişim araçlarından uzak durarak bu ortamdan uzaklaşsa bile bu zararlar yaşamını etkileyebilmektedir.

Bir davranışın zorbalık sayılabilmesi için zorba ve kurban arasında güç dengesizliği olmalıdır (Olweus, 1996a). Geleneksel zorbalıkta güç fiziksel ya da sosyal (yetkinlik ya da popülerlik) olabilmekte, siber zorbalıkta ise teknoloji kullanma yeterliliğinden kaynaklanabilmektedir (Patchin ve Hinduja, 2006; Yaman vd., 2011; Ybarra ve Mitchell, 2004a).

Siber zorbaların kimlikleri belirsizdir, görünmezler (anonimlik). Zorbalık davranışının kimin yaptığının belli olmaması, mağdurlara daha kolay ulaşılması, davranışın daha az enerji ve çaba gerektirmesi ve denetimden uzak olması zorbaları cesaretlendirebilmektedir. Ayrıca geleneksel zorbalara göre siber zorbaların istediği her an mağdura ulaşabilmesi, aradaki mesafenin kaldırılması mümkündür. Günümüzde elektronik cihazlar zorbalığın her yerde ve her zaman oluşabilmesine fırsat vermektedir. (Baker, 2013; Beran ve Li, 2007; Li, 2008; Kowalski ve Limber, 2007;Patchin ve Hinduja, 2006; Slonje ve Smith, 2008; Strom ve Strom 2004; Yaman vd., 2011). Ayrıca siber zorbalar çok geniş bir kitleye anında ulaşabilirler ve zorbalık davranışları teknolojik araçlar nedeniyle kalıcı olabilmektedir (Campbell, 2005; Li, 2008; Slonje ve Smith, 2008; Strom ve Strom, 2004; Yaman ve Peker, 2012; Yaman vd., 2011). Siber zorbalık yüz yüze olmadığı için zorbaların mağdurla empati kurabilmesi güçleşmektedir (Slonje ve Smith, 2008). Siber zorbalık genellikle okul dışında gerçekleşmektedir (Belsey, 2008; Li, 2008; Smith vd., 2008; Willard 2007b). Belsey (2008), siber zorbalığın, zorbalığın diğer formları gibi insan ilişkileri, gücü ve kontrolü hakkında olduğunu, başkalarına zorbalık yapanların diğerleri üzerinde kontrol ve güç oluşturmaya çalıştığını; siber zorbalığın yetişkin denetiminden daha uzak olduğunu,

(33)

siber zorbaların kimliğinin bilinmediğini (anonimlik), bunun arkasına gizlendiklerini ve daha korkakça olduğunu, çok geniş kitleye ulaşılabildiğini ve hızlı bir şekilde her an ve her yerde gerçekleşebildiğini, sonuçları hakkında geri bildirim alınmadığını ve bu nedenle siber zorbaların korkmadıklarını, geleneksel kurbanların aksine siber kurbanların bu durumu yetişkinlerle paylaşmaktan çekindiklerini çünkü aşırı tepki göstereceklerini ve cep telefonu gibi siber zorbalığa yol açan araçlarından uzak tutacaklarını düşündüklerini belirtmektedir.

Shariff (2005), siber zorbalığın üç farklı özelliği olduğunu belirtmektedir. Bunlar: Siber zorbaların anonim olduğu, geniş bir kitleye yayılabilmesi ve cinsel tacizin siber zorbalıkta yaygın olarak görülmesidir.

Geleneksel ve siber zorbalık ile ilişkili yapılan araştırmalara bakıldığında; Beran ve Li (2007) siber zorbalık ile okul zorbalığı arasında ilişki belirlemiştir. Burnukara (2009) yaptığı araştırma sonucunda siber ve geleneksel zorbalık arasında %29’luk bir örtüşme olduğunu; geleneksel zorbaların %36’sının siber zorba, geleneksel kurbanların %28’inin siber kurban ve geleneksel zorba-kurban olanların %28’inin siber zorba-kurban olduğunu saptamıştır. Kowalski ve Limber’ın (2012) öğrencilerle yaptığı araştırma sonucunda geleneksel ve siber zorbalık arasında ilişki belirlenmiş; siber zorbaların %38.9’unun zorba, siber kurbanların %62’sinin kurban; geleneksel kurbanların %22.5’inin siber kurban, geleneksel zorbaların %17’sinin siber zorba olduğu bulunmuştur. Fong-Ching vd.’nin (2013) araştırmasında, siber mağdurların üçte birinin okulda zorbalığa maruz kaldığını, siber zorba-kurbanların yaklaşık yarısının ise okulda başkalarına zorbalık yaptığını ve kendilerine zorbalık yapıldığını bildirmiştir. Vandebosh ve Van Cleemput (2009), geleneksel zorbalık ile siber zorbalık arasında güçlü bir bağlantı olabileceğini, siber zorbalığın zorbalığın devamı şeklinde sanal ortamda gerçekleşebileceğini, siber zorbalığın da geleneksel zorbalığa yol açabileceğini belirtmektedir. Ybarra ve Mitchell’in (2004a), 10-17 yaşları arasındaki internet kullanan ergenlerle yaptığı araştırma sonucunda, geleneksel zorbaların yarısından fazlasının (%55.8) siber zorba/kurban olduğunu, geleneksel zorbaların %49.4’ü ile geleneksel mağdurların %43.6’sının benzer şekilde sanal ortamda bu türden davranışlarla karşılaştıklarını belirtmişlerdir.

Siber zorbalığın geleneksel zorbalığın bir uzantısı olduğu, geleneksel zorbalıktan ayrı düşünülmemesi gerektiği ve aralarında anlamlı bir ilişki olduğu belirtilmektedir (Li, 2007; Ybarra ve Mitchell, 2004a).

Şekil

Tablo 1. Örneklemi oluşturan öğrencilere ait bilgiler
Tablo 2.  Ergenlerin Demografik Özelliklerinin Dağılımı
Tablo 3. Ölçeklere Ait Betimsel İstatistik Sonuçları
Tablo 4.Siber Zorbalık Puanının Okul Türüne Göre Betimsel İstatistik  Sonuçları  Okul Türü               N  X               Ss  Fen Lisesi  53  17.49  6.95  Anadolu Lisesi  195  17.91  7.43  Meslek Lisesi  241  16.22  5.49  Toplam  489  17.03  6.37
+7

Referanslar

Benzer Belgeler

Siber mağdur ve zorba olan adölesanların internette günlük ortalama üç saatten fazla zaman geçirdikleri, siber zorbalık ve siber mağduriyet ile internette

Zehirli ve Olumciil Bir Mantar Turti Olan Amanita Phalloides Fr.(Link) iherinde Kimyasal ve Biyolojik Ara§tIrmalar.. H.BuLENT <;ETiNa ). TURHAN BA

Ayrıca Hacı Bektaş Veli, Abdal Musa ve Hacım Sultan gibi kültür tarihî için önemli velilerin menakıpnâmeleri, Kızıldeli Velâyetnamesi’yle ortak motiflere sahip

Fark analizi sonuçlarına göre katılımcıların aile tiplerine göre liderlik ve koçluk düzeyleri istatistiksel olarak anlamlı bir farklılaşmaya neden olmamaktadır

Buna göre fazla ağırlık artışına sahip gebelerin büyük bir kısmının ≤%10 sükroz tüketiminin olması ağırlık artışına sükrozun tek başına neden olmadığı

Daha sonra güç sistemine yerleştirilen mikro şebekenin güç sisteminin kararlılığı üzerine etkilerini göstermek amacıyla, mikro şebeke bulunmayan güç sistemi

AISI 304 paslanmaz çelik malzemenin teğetsel tornalama-frezeleme işlemi ile işlenmesinde işleme parametrelerinden kesici takım devri ve iş parçası devrinin belirli

(2) Bir bilişim sistemindeki verileri bozan, yok eden, değiştiren veya erişilmez kılan, sisteme veri yerleştiren, var olan verileri başka bir yere gönderen kişi, altı aydan