17 AĞUSTOS 1993 SALI CUMHURİYET2
KÜLTÜR
Doğumunun 129.yılında ‘bir halk yazarı’: Hüseyin Rahmi Gürpınar
S S U 9 b
SEMİH GÜM ÜŞ
Eski İstanbul’un kenar mahalleleri, sokakları, o sokaklara özgü insanları, kalabalıkları... Hüseyin Rahmi Gürpı
nar, döneminin hemen bütün roman
cılarının tersine, seçkin kişilikleri yapı tlarına taşımak ya da yazınsal kişile rinde seçkinlik aramak yerine, doğru dan sokağa yönelmişti. Yüzyılın başında, günlük yaşam görünümlerini sokakla özdeşleyen bir başka yazar bulmak kolay değil. Ahmet Hamdi
Tanpınar da, “Edebiyatımıza sokak onunla girmiştir,” diyor. Herhalde, ya
şanılan dönemin kültürünü en iyi yan sıtmanın yollarından biridir onun bu tutumu._________________________
Yeni biçimlere uyum gösterdi
Batılılaşma kaygılarını bir kültür sancısı olarak yaşayan Edebiyat-ı Ce- didecilerle aynı dönemi yaşamasına karşın, onların çabalarının çok uzağındaydı. Onlardan etkilenmedi de. Batı kültürüne bütün bütüne uzak değildi ama, roman ve öykünün yeni biçimlerine, denebilir ki, asıl olarak kendi çabasıyla uyum göstermişti. İlk romanları olan Şık (18%), -en önemli romanlarından olan- Mürebbiye (1899) , Metres (1899), Tesadüf (1900), Nimetşinas (1901) roman sanatımızın
başlangıç döneminin başyapıtları olan
Mai ve Siyah (1897), Aşk-ı Memnu (1900) ve Eylül (1901) ile aynı yıllar
içinde yayımlanmıştı. Tabii Hüseyin Rahmi’nin romanlarını, Halit Ziya ve Mehmet R aufun bu üç büyük ro manıyla aynı yazınsal düzeye çıkar- mak haksızlık olur._______________
Çok yalın ve doğrudan bir dil
Belki Hüseyin Rahmi’yi böyle de ğerlendirmek de doğru değil. Onunla aramızda bir yüzyıl var. Öyle ki, bir zamanlar kendini koymaya çalıştığı yerlerin tersine, onu bugün doğalcılık ya da gcrekçilik akımlarıyla da anla mak olası değil. Ahmet Mithat gibi yazdığı belirtilir ama, Ahmet M ithat’ tan da çok uzaktı. Doğrusu, Hüseyin
H
JL ± u
. üseyin Rahmi
ancak bir ‘halk yazan’
olarak nitelenebilir.
Kendi döneminin
kültürünün alt
katmanlannı dokuyan
bir popüler halk yazan.
Romanlannda ve
öykülerinde entelektüel
bir yazar tavnndan çok
uzakta duruşu,
düpedüz düşünülmüş
bir seçim sonucudur.
Rahmi ancak bir “halk yazar” olarak nitelenebilir. Kendi döneminin kültü rünün alt katmanlannı dokuyan bir
popüler halk yazan. Romanlannda ve
öykülerinde entelektüel bir yazar tavnndan çok uzakta duruşu, düpe düz düşünülmüş bir seçim sonucudur. Bu seçimi Hüseyin Rahmi’ye neler kazandırmıştır? Yüzyıl sonra bugün hâlâ okunan bir romancı ve öykücü ol mayı. Onu okuyanlar, ödevlerini yetiş tirmek zorunda kalan öğrenciler ya da yazınsal kültürün kıyısında yer alıp bu kültürün süzme değerleriyle dolaysız bir ilişkiyi hiç aklına getirmeyenler olsa bile... Çok yalın ve doğrudan bir
dil kullanması da bu yüzden olmalıdır -dönemin öbür yazarlarına göre ol dukça özenli, kolay ilişki kurulabilir, halkçı bir dil- Toplumsal bir dönüşü mün yol açtığı değişiklerin insanlar üs tündeki etkilerini kalıcı gözlemlerle dile getirebilmesi de onu bugüne taşı- yan nedenler arasındadır.__________
Öykülerinin başarısı
Neler yitirmiştir aynı seçimiyle? An latının yazınsal değerleriyle enikonu ilişki kurmak zorunda kalmadı. Dili nin halkçı özeni yanında, roman ve öykülerinin hep yüzeyde kalan düzle minde bile yeterince özenli olamadı.
Yazınsal kişilerinin de derinlikli oldu ğu söylenemez. Gerçi konuşmalara önem verişi kayda değerdir ama, iç ya şantılarla ilgili değildi.
Türk romanı daha o denli yolun ba şındayken, roman sanatının iç ya şantıları çözümleyen ileri basamak larında Hüseyin Rahmi kuşkusuz bu lunmayacaktı. Bir kuşak sonra gelsey di, Türk romanına yeni bir içeriğin taşıyıcısı olan ve öncelikle Anadolu gerçekliğinin yazan olan romancılar kuşağından biri olarak, belki daha önemli romanlar yazacaktı. Başlıca yazınsal erdem olarak gördüğü a- rarcılık. Hüseyin Rahmi nin yaza lı
ğını kuşkusuz geriye çekmiştir: Ro man ve öykülerinde durduk yerde dersler de verir, kıssadan hisseler de çıkanr. çoğu kez bir röportajcı tutu munu aşmakta güçlük de çeker...
Belki, çok az sayıdaki öyküsünde yakaladığı başanyı romanlanndan önce anmak gerekebilir. Yoğunlaşmış ve iyi kurulmuş bu birkaç öyküsü ile onu öykücülüğümüzde de bir çırpıda vazgeçilemeyecekler arasına alacağız.
Mizah(yergi) tutumu
Alafranga tutarsızlığı, kof özenilen, köhnemiş gelenekleri, eskimeye yüz tutan toplumsal davranış biçimlerini, öncelikle kadın-erkek ilişkilerini, evli lik ve aile kurumlannın değerlerini ir delediği rom anlan arasında Mürebbi
ye, Şıpsevdi, Kuyruklu Yıldız Altında Bir İzdivaç ve Ben Deli iniyim, bugün
de okunması önerilecekler arasında herhalde ilk akla gelenler olacaktır.
Hüseyin Rahmi çok okunurluğunu tabii bir de mizah (yergi) tutumuyla gerçekleştirdi. Başlıca özgünlük ne denlerinden biridir bu alandaki gücü. Onu bir mizah dünyası içinde düşün mek gerekir. Böyle daha iyi değerlen dirilebilir. Yapıtlarında bazen yersiz bulunabilecek abartılar, fanteziler de bu mizah dünyasıyla iç içe oluşundan ötürüdür.
Değişim sürecinde bi r durak
Hüseyin Rahmi Gürpınar, Türk yazınının çağdaşlığa evrilen değişim süreci içindeki duraklardan biriydi. Bugün onunla birlikte olmak gerekmi yor belki ama, yerini belirlemek de zo runlu. İkide bir yinelemekte sanırım yarar var: Kendi geçmişini bütüncül bir kavrayışla alamayan bir yazın kül türü, bugününü, nereden nereye geldi ğini açıklamakta da güçlük çekecektir. Bu kaygıyı herkes duymuyor, duy mak zorunda da değil belki ama, ken di kültürünün ölüme terkedilmiş de ğerleriyle birlikle yaşamaktan her za man .essiz bir kıvanç duyan eleştiri, başka türiü bir düşünme biçiminden de uzak duruvor.
Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği Ta h a Toros Arşivi