• Sonuç bulunamadı

Açık Medeniyet, Yıl 1, Sayı 6, Ağustos 2018

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Açık Medeniyet, Yıl 1, Sayı 6, Ağustos 2018"

Copied!
52
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

bilmeden, okumadan felsefeden bahsetmenin ne kadar nakıs olacağı şüphe götürmez bir gerçektir.

dilde eğitim

،زومت ١٥ يف« باتك ملو ًءادهش اوطقس »،ةمصاعلا اوطقس ةحاسم صصخ يذلاُي لمحي ،ءادهشلا صصقل يف يبرع باتك لوأ ةفص.لاجملا اذه بتكلا لىع ةرظن يقلنل .رهشلا اذهل ةديدجلا SETA tarafından yayınlanan “Milletin Zaferi 15

Temmuz” kitabı 15 Temmuz kanlı darbe girişiminin

sosyolojisini ve Türkiye’nin yeniden inşa sürecini anlatması bakımından önemli bir eser. Editörlüğünü SETA Genel Koordinat

örü ve Ankara Sosyal Bilimler Üniversitesi’nde

öğretim üyesi Prof. Dr. Burhanettin Duran ile SETA Genel K

oordinatör Yardımcısı ve İbn Haldun Üniversitesi öğretim üyesi Doç. Dr. Fahrettin Altun’un yaptığı kitaba birçok önemli akademisyen

ve yazar katkı sunuyor. 4‣5 15 Temmuz darbe girişimini anlamak için yayınlanan kitaplar arasında bir yolculuk…

6‣7 Let’s take a walk between monthly magazines focusing on the agenda

10‣11 What happened in the world of culture & arts? 16 ‣

14 ‣

Milletin onurlu zaferi

‘Filistin direnişinin sesi’ şarkıcı Rim Banna hayatını kaybetti. ‣ 13

Şehitlerin hikayesine yer veren “

15 Temmuz’da Şehit Düştüler Başk

enti Düşürmedi-ler” kitabı bu alandaki ilk Arapça eser niteliği taşıyor. ‣ 16

Açık Medeniyet Gazetesinin ekidir Yıl: 1 Sayı: 6 Ağustos 2018

Gazetenizle birlikte Açık Kitap eki ve Hasan Aycın çizgi posteri hediye...

Ibn Haldun

University ranks first

among foundation

universities

9 772602 ISSN 2602-2699 Hakkı Öcal Barış gönüllüsü İngilizce hocam ▶ 3 H. Salih Zengin

Çevrim içi çocuklara çevrim dışı bir dil önermesi

▶ 13

Munirah Mohammed Alaboudi

The effects of second language learning in a

“connected” world

▶ 23

www.acikmedeniyet.com

İbn Haldun Üniversitesinin aylık gazetesidir.

Fikrî Bağımsızlık | Intellectual Independence |

ي رــكفل ا ل لاقتــس لا ا

Yıl: 1 Sayı: 6 Ağustos 2018

▸ 6 ▸ 11 ▸ 26

“Geleceğim Sosyal

Bilimler Zirvesi”

başlıyor

Grand Sheraton İstanbul Ataşehir’de düzenlenecek olan zirvede sosyal bilimler alanında yetenekli öğrenciler tam bir rehberlik hizmeti alacak. Zirve; öğrencilere, sosyal bilimlerin dallarını ve bölümler arasındaki farkları uygulamalı olarak anlatarak vizyon ve motivasyon kazandırmayı amaçlıyor.

ةغللا مسق نم قيرف

ةشرو يف كراشي ةيبرعلا

ةيافكلا رابتخلا ةيبيردت

ةيوفشلا

سيردت مسق نيب نواعت ةجيتن كلذ ءاج

نبا ةعماجب اهريغب نيقطانلل ةيبرعلا ةغللا

يثحبلا ريوطتلاو مييقتلا زكرمو نودلخ

.ةيبيردت ةشرو ةماقلإ ACTFL ب

▸ 37 ▸ 8

Teaching multiple languages

illustr

ation: Dağıstan Çetrinkaya

(2)

yüksek lisans ve doktora başvuruları için

son tarih 26 Ağustos

(3)

Barış gönüllüsü İngilizce hocam

A

merika dendiğinde aklıma Maine eyaletindeki küçük kıyı kenti Kennebunkport gelir. 12 yaşında

İstanbul’u, İzmir’i henüz görmemiş Kırıkkale Tınaz Ortaokulu

öğrencisi iken Kennebunkport’un mahallelerini sayabilir, hangi kelimenin Amerika’nın neresinde farklı kullanıldığını bilirdim. Maine ve Massachusetts yerlileri, Coca Cola ve Pepsi gibi içeceklere “soda” derdi örneğin; diğerleri “pop”. Karayolu bizim için “highway” idi; Kaliforniyalılar “freeway”. Biz? Biz kimdik? Biz, elbette Kennebunkportluyduk; çünkü İngilizce hocamız, Barış Gönüllüsü Mr. John F. Adams oralıydı. 1961 yılında, Başkan Kennedy’nin bu programı ilan etmesiyle görev talep eden ilk gençlerdendi. F’in hangi ismin kısaltması olduğunu asla söylemedi ama biz öğrendik: Francis. (Annesi kız bekliyormuş Mr. Adams’a hamile iken ama erkek olunca çok sevdiği bu kız ismini oğluna göbek adı yapmış!). Neler bilirdik neler Mr. Adams hakkında. Bunlarla birlikte İngilizce öğrenirdik; çünkü ta o zaman Mr. Adams “easy learning” denen şeyi - henüz İstanbul’u, İzmir’i görmemiş ama dünyayı keşfetmeye hazır, meraklı gözlere kendi hayatıyla, kendi dünyasıyla, Maine kıyılarının dalgaları ile dünyayı fazla ciddiye almadan bakan Kaliforniyalıların veya Louisiana dalgacılıkları ile çizdiği resimlerin en iyi öğretme yöntemi olduğunu keşfetmişti. Bu sebepledir ki, “Big Easy”

benim için daima New Orleans oldu. Emperyalizm de yapacak olsanız, uygun yöntemi bulmak zorundasınız.

Şimdi dil öğretiminde yeni

yöntemler var. Kimi okul öğrencileri nefes almamacasına bir yabancı dilin eğitimiyle meşgul ediyor; kimi bu eğitim sırasında başka bir dili bırakın konuşmayı, duymayı bile yasaklıyor.

ABD Dışişleri Bakanlığının, yabancı ülkelere göndereceği diplomatlara gidecekleri ülkenin dil ve kültürünü öğrettiği enstitüde, 40-50 hatta 60 yaşındaki diplomatların ikinci, üçüncü, dördüncü dillerini nasıl kolaylıkla öğrendiklerini görünce şu karara vardım: Dil öğrenmenin yaşı yoktur, metodu vardır.

Her metot her öğrenciye uygun değildir. Tanzimat’tan bu yana dil eğitiminin büyük hatası da budur: Pahalı bir koleje veya girmesi zor bir Anadolu Lisesine gitmeyen öğrencinin ortaokuldan liseye “What is this? This is a book.” kalıbını kırıp, ilgi alanına göre tasarlanmış bir yöntemle dil öğrenmesi imkânı halâ çok değil. Dört yıllık üniversite (bir yıllık hazırlık da dâhil edilirse) 16 yıllık dil eğitiminden sonra, kaç gencimiz öğrendiği yabancı dilde oturup da bir makale yazabilir? Vazgeçtim makaleden; herkes akademik yönelimli olmak zorunda değil. Bu dünyaya kimimiz hikâyeci, kimimiz oto tamircisi, kimimiz mobilya tasarımcısı olmak üzere geliyoruz. Kaç gencimiz sadece dil öğretiminde değil ama genel eğitim hayatında, kendi istek ve yeteneğine uygun imkânları bulabilmiştir?

İbn Haldun Üniversitesinin dil eğitim programı, zamanı gelmiş bir düşüncenin, uygun kavşakta buluşan alt ve üst yapı yatırımlarının meyve vermek üzere olduğu zamana denk geldiği için, Tanzimat’tan bu yana en şanslı programdır.

Mr. Adams bu programı görmeliydi! * İbn Haldun Üniversitesi Rektör Danışmanı ve Medya ve İletişim Bölümü Öğretim Üyesi.

HAKKI ÖCAL *

Prof. Dr. Fuat Sezgin

hocayı kaybettik

İ

slam Bilim Tarihi Araştırmacısı Prof. Dr. Fuat Sezgin, yaşadığı sağ-lık sorunları nedeniyle tedavi gördüğü hastanede 94 yaşında haya-tını kaybetti. Ömrünü İslam bilimler tarihine adayan Prof. Sezgin, Fatih Camiinde düzenlenen cenaze töreninin ardından toprağa verildi.

Fatih Camiindeki cenaze törenine Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Meclis Başkanı Binali Yıldırım, Meclis Eski Başkanı İsmail Kahraman, Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın’ın da aralarında bulunduğu büyük bir kalabalık katıldı.

Törende kısa bir konuşma yapan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Fuat Sezgin hocamızı tanıdığım andan itibaren ilim

nokta-sında nasıl kararlı bir insan olduğunu, nasıl bir vatan sevdalısı olduğunu gördüm. Ben de hocamıza eserlerini getirelim dedim. Hocamızın pek çok eseri var. 1300 ciltlik bir eser ki bunun bir takımı da Cumhurbaşkanlığı kütüphanesinde yerini almış vaziyette. Yurt dışında kalan eserlerinin de getirilmesi noktasındaki çalışmalarımız sürüyor.” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın talimatıyla 2019 yılı Fuat Sezgin yılı olarak ilan edilecek.

Sırbistan İsa Bey İHL mezunu

öğrenciler İbn Haldun

Üniversitesini ziyaret etti

İbn Haldun Üniversitesi, Sırbistan’ın Preşova

kentinde bulunan İsa Bey İmam Hatip Lisesi

mezunlarını İstanbul’da ağırladı.

Ö

ğrencilerin ziyareti sırasında, İbn Haldun Üniversitesinin vizyonu, misyonu ve Türkiye’de en yüksek yabancı öğrenci oranına sahip ol-duğuna ilişkin ayrıntılı bilgiler verildi.

Öğrenciler üç günlük ziyaretleri sırasında Süleymaniye Cami ve Külliyesi, Şehzade Cami, Fatih Cami, Eyüp Sultan Cami ve Türbesi, Sultan Ahmet Cami, Ayasofya Müzesi, Mihrimah Cami, Yeni Cami, Panorama 1453, Galata ve Kız Kulesi gibi İstanbul’un tarihi eser ve mekânlarını ziyaret ederek ortak kültür mirasını görme imkânı yakaladı.

(4)

Language education:

A matter of co-living

and survival

illustr

(5)

F

oreign language proficiency is not only important for careers in business and diplomacy, or for advancement in academic and scientific research, but also for facilitating connections between individuals from different populations. Proficient individuals can connect with various ideas and cultures, and can thus gain broader vision and comprehension of themselves and the world.

Today, with the world’s borders more pervious than ever, and with communities becoming increasingly interdependent, foreign language and culture training has become an essential part of any serious student’s education. It is critical that young men and women acquire specialized knowledge and competency in more than one language. As a step towards meeting these needs, universities incorporate foreign language courses into undergraduate and postgraduate programs, and some schools or majors require their students to have a solid foundation in one or more foreign languages as a condition of admission or graduation. Many universities also offer non-degree language courses open to the public on campus or online, design intensive language programs for the summer, and provide opportunities for language study abroad.

Language-related research gains importance

At an academic institution, it takes more than foreign language teaching to promote language learning and cultural understanding. Support of language-related research and activities is equally important. Publishing original scholarly research, developing new teaching and learning materials, organizing conferences attended by experts in the field, hosting language fairs and events, will all help stimulate language education at a university.

Disseminating knowledge and expertise and enhancing available resources relevant to a particular language also contribute directly to the teaching practice of that language in general.

What are the tools and ways that make language training attractive and productive for students at a higher education program? A quick look at world-class universities and their innovative practices will give an idea. The University of Wisconsin-Madison offers dozens of modern and ancient language courses, and study abroad programs for students to over one hundred destinations. Middlebury College requires its summer language program participants to take pledge that they will only use the language of their study for the entire time they spend in the program. At Stanford, students can take stimulated oral proficiency interviews online on a daily basis; and at UCLA, they have access to digital audio recordings, podcasts and videos through the school website for the learning of more than one hundred languages. Universities modify their language curriculum so as to integrate into civilization studies, and some develop specialized programs tailored to language learners who work in the social sciences, engineering, and so on.

Growing initiatives in Turkey: Ibn Haldun University example

There are similar initiatives in Turkey for stimulating higher rates of foreign language proficiency and for the implementation of new ways of teaching foreign languages at the university level. A B2 level proficiency in three languages, Arabic, Turkish and English, according to CEFRL criteria is a graduation requirement for all undergraduate students at Ibn Haldun University. Depending on their major, undergraduate and graduate students

at IHU will need to have attained the same level of proficiency in one or two of these languages before their first year in the program. To provide that, the university offers students a three-semester, fully funded intensive language study in all these three languages, the summer semester to be spent in an English or Arabic speaking country taking subject courses in the specific language.

IHU Turkish Teaching Center

develops and implements a specialized curriculum for students in social sciences, which emphasizes the attainment of academic reading and writing skills in modern Turkish at intermediate and advanced levels. In the English language preparatory program, B2+ level classes incorporate regular lectures from the university faculty in varying social sciences topics, such as oral history of the early Republican Turkey, or 20th century through films. English language students are also equipped with such essential academic skills as argumentation and presentation through panel discussions open to the whole university. Arabic language program at the university leads international symposiums on curriculum design and the development of teaching materials for the teaching of Arabic as a foreign language.

Quality language education will prepare not only world-class scholars, leaders, scientists and businesspeople, but also individuals across the globe who are connected to and more indulgent towards cultures and

worldviews different from their own, a matter of co-living and survival in this complex world we share.

EMİNE HOŞOĞLU DOĞAN *

An interesting research study from the University of

Chicago suggests that thinking in a foreign language reduces

decision biases; “a foreign language provides greater

cognitive and emotional distance than a native tongue does.”

1

1 Boaz Keysar, Sayuri L. Hayakawa ve Sun Gyu An, “The Foreign-Language Effect: Thinking in a Foreign Tongue Reduces Decision Biases,” Psychological Science, 23:6 (Haziran 2012): 661–68.

* Dean of School of Languages at Ibn Haldun University.

(6)

G

erçek bir araştırma üniversitesi olma yolunda hızla ilerleyen İbn Haldun Üniversitesi dünya-da eşine az rastlanır bir uygulama ile “3 dillilik” ilkesini benimseyen ve bu çerçevede oluştur-duğu kadroları ile geleceğin liderlerini her an-lamda donanımlı olarak yetiştirmek amacıyla faaliyetlerini sürdürüyor.

Açık Medeniyet’e konuşan Prof. Dr. Recep Şentürk, 3 dilde zorunlu eğitimi üniversitenin politikası olarak benimsedik-lerinde akademik çevrelerden, “Bir dil zor öğretiliyor, siz na-sıl üç dili öğreneceksiniz?” şeklinde eleştiriler aldıklarını be-lirterek, “Oysa biz bir misyon üniversitesiyiz. 3 dilde eğitimi daha önce Medeniyetler İttifakı Enstitüsünde 2010 yılından bu yana denedik ve bu işin ola-bildiğini gördük. Madem bu iş dünyada yapılabiliyor, biz de ya-parız dedik ve bu tabuyu yık-tık. Bu nedenle de İbn Haldun Üniversitesinde fikrî bağımsızlık misyonuna ulaşmak için bu şartı getirdik.” diye konuştu.

Prof. Şentürk, 3 dilde eğiti-mi seçmelerinin nedenlerinden bir tanesinin öğrencileri gelece-ğe hazırlamak ve onların başarı-lı birer akademisyen olmalarını sağlamak olduğunu belirte-rek, “Günümüzde başarılı bir akademisyen olmak hem İslam Medeniyetinin dile olan Arapçayı hem Batı Medeniyetinin dili olan İngilizceyi hem de kendi dilimiz olan Türkçeyi öğ-renmekle mümkün olabilir. Küreselleşen bir dünyada sade-ce mahallî bir dille kalmak günümüzde artık kabul edilemez. Üniversitemizde öğrencilerimizin 3 dili öğrenmelerini mecbur ediyoruz.” dedi.

“Mukayeseli eğitim ve fikrî bağımsızlık için 3 dil”

Prof. Şentürk, İbn Haldun Üniversitesinde öğrencilere 3 di-lin zorunlu tutulmasının nedenlerini ise şöyle anlattı: “3 dilin zorunlu olmasında birinci amacımız, fikrî bağımsız-lık. Öğrencilerimizin sadece belirli bir fikre, bir doktrine ya da bir ekole bağımlı kalmasını istemiyoruz. Tam tersine fark-lı medeniyetleri tanımalarını, bu medeniyetleri mukayese et-melerini ve kendi fikirlerini üretet-melerini istiyoruz. Bizim

üni-versite olarak amacımız, öğrencinin fikren bağımsız hâle gelebilmesidir. Bunu da mukayeseli eğitimle sağlayabilirsi-niz. Mukayeseli eğitimin yapılabilmesi için öğrencinin fark-lı medeniyetlere ait eserleri okuyabilmesi lazım. İşte İngilizce bilerek Batılı kaynaklara, Arapça bilerek İslamî kaynaklara, Türkçe bilerek de kendi kaynaklarımıza rahatlıkla ulaşılabilir ve okunabilir. Günün sonunda mukayeseli bir okuma ile fikrî bağımsızlık idealine ulaşılabilir.”

Prof. Şentürk, 3 dilde eğitimin amacını dört başlıkta topla-manın mümkün olduğunu belirterek, “Bunlar; mukayese-li eğitim, fikrî bağımsızlık, küresel rekabet ve kültürler arası köprüler kurma…” ifadelerini kullandı.

İbn Haldun Üniversitesinin açık medeniyet tasavvuruna göre hazırlanan bir kurum olduğunu belirten Prof. Şentürk, “Öğrencilerimizi işte buna göre hazırlıyoruz. Türkiye adına, İslam Medeniyeti adına küresel rekabete

gi-rebilecek gençleri mümkün olduğunca do-nanımlı yetiştirmeyi hedefliyoruz. 3 dilli eğitimdeki ısrarımızın nedeninin temelinde işte bu düşünce yatıyor.” diye konuştu.

“3 dilde eğitimin amacı;

mukayeseli eğitim, fikrî

bağımsızlık, küresel

rekabet ve kültürler arası

köprüler kurmadır.”

“3 dil vazgeçilmez şartımız”

Prof. Şentürk; Türkçe, İngilizce ve Arapçadan oluşan “3 dillilik” şartının, İbn Haldun Üniversitesinin vazgeçilmezi oldu-ğunu vurgulayarak, bu vizyonun tüm bö-lümler için geçerli olduğunu anlattı. Prof. Şentürk, “Bu; hukukta, psikolojide, poli-tikada, eğitimde ve sosyolojide olsun, bü-tün bölümlerde ve lisans, yüksek lisans ve doktora programlarında bu üç dili öğrenme şartı var. Tabi bu şart, bölümlere göre fark-lı seviyelerde olabilir. Örneğin İslamî ilimler, iletişim ve siyaset biliminde bu en üst

sevi-Fikrî bağımsızlığın

anahtarı: 3 dilde

eğitim

“Fikrî bağımsızlık

ilkesine ulaşmanın

en önemli yollarından

biri üç dilde eğitim.

Bu nedenle Türkçe,

İngilizce ve Arapça

Üniversitemizin

vazgeçilmezidir.”

İbn Haldun Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Recep Şentürk, üniversite olarak

mukayeseli eğitim ve fikrî bağımsızlık ilkesiyle eğitim hayatına başladıklarını

belirterek, “Bu ilkeye ulaşmanın en önemli unsurlarından birisi 3 dilde eğitim. Bu

(7)

ken Prof. Şentürk, 3 dil şartının bu ne-denle önemli olduğunu belirterek, “Her ne kadar zor da olsa, üniversite için maliyetli de olsa, biz gençlerimize bu yatırımı yapıyoruz. Çünkü kaliteye önem veriyoruz. Ayrıca bizim üniversi-temiz öğrencilerin ödediği ücretlerle eği-timi finanse eden değil, öğrencilere ya-tırım yapan bir üniversite. Bu arada üniversitemizdeki uluslararası öğrenciler için de Türkçenin öğrenilmesi zorunlu. Bunu da aktarmakta fayda var. Çünkü bu öğrenciler ileride kültürler arası köp-rü kurma için büyük avantaja sahip olacak.” ifadelerini kullandı.

“Dil eğitimi verirken

‘-mış’ gibi yapmıyoruz,

gerçek bir dil eğitimi

veriyoruz.”

“10 kişilik sınıflarda yabancı dil eğitimi”

Prof. Şentürk, İbn Haldun

Üniversitesinde dil eğitiminin fizikî imkânlarının da oldukça geliştirildiğini vurgulayarak, yabancı dil eğitimlerinin 10 kişilik sınıflarda yapıldığını söyledi. Prof. Şentürk şöyle devam etti: “Dil eğitimi programlarımızın bir di-ğer farklılığı da, emsal üniversiteler-de dil eğitimleri dört kur üzerinüniversiteler-den ve-rilirken, İbn Haldun Üniversitesinde bu eğitim beş kura çıkarılmış durum-da. Ayrıca “pre-academic” düzeyde İngilizce eğitimi de veriyoruz. Böylece öğrenciler daha bölümlerine başlama-dan, bu derslerin denemelerini

yapı-leri dilin konuşulduğu ülkelerde yaz okullarına gönderiyoruz. Bu okulla-rın tümünün masrafları Üniversitemiz tarafından karşılanıyor. Şu anda 40 öğrencimiz, Washington’da SETA DC ve Maryland’da George Mason Üniversitesi ile iş birliği içerinde dü-zenlediğimiz yaz okuluna katılıyor. Arapça hazırlık sınıfını başarıyla bi-tiren öğrencilerimiz de Ürdün’de Al Qasid Enstitüsü ile iş birliği ile düzen-lediğimiz yaz okulunda eğitim alıyor. Öğrencilerimiz bu yaz okullarında ‘di-lin içinde yaşama’ tecrübesini edin-miş oluyorlar. Yani biz ‘-mış’ gibi değil, gerçek bir dil eğitim veriyoruz.”

“Yabancı dil öğrenmeyi putlaştırmıyoruz”

Prof. Şentürk, dil eğitimini ve yaban-cı dil öğrenmeyi putlaştırmadıklarını da söyledi. Dilin bir araç olduğunu be-lirten Prof. Şentürk, “Önemli olan, in-sanların yabancı dilleri bir araç olarak sahiplendikten sonra ne yapacakları, o dilleri nasıl kullanacakları. Esas me-sele orada. Bu diller mukayeseli eği-timin ve mukayeseli akademik araş-tırmaların bir aracı olacak. Böylelikle ülkemizin şu anki Avrupa merkezli ve pozitivist sosyal bilim anlayışından kur-tulmasına öncü olacak çalışmalar ya-pılmasına katkı sağlamış olacak. Bizim Üniversitemizin amacı, sosyal bilimler alanında bir paradigma değişikliği ger-çekleştirmek ve bunu dünyaya yaymak. Üniversitemizden mezun olan öğren-cilerimiz fikirlerini Arapçalarını kulla-narak Arap dünyasında, İngilizcelerini

kullanarak da Batı dünyasında anla-tacak. Dolayısıyla bu toprakla irtibatlı, köklerini bu toprağa salmış ama dalları tüm dünyayı kuşatan bir fikir hareketi oluşmuş olacak.” ifadelerini kullandı.

“Türkçe istikbalin anahtarıdır”

Prof. Şentürk, İbn Haldun

Üniversitesinde 3 dil şartını getirirken neden İngilizce, Arapça ve Türkçeyi seçtiklerini ise şu sözlerle anlattı: “Arapça, İslam kültürünün ve Doğu Medeniyetinin; İngilizce, Batı kültürü-nün ve biliminin; Türkçe ise istikbalin anahtarıdır. Çünkü bugün çok farkına varılmış olmasa da Doğu Türkistan’da başlayan ve Balkanlara kadar uza-nan geniş bir Türk kuşağı var. Gençler bunun şu an çok farkında olmayabi-lir, ancak bu Türk kuşağı istikbalde çok önemli bir rol oynayacak çünkü Türk kuşağı aslında İpek Yolunu tutan bir kuşaktır. Yani ecdadımız dünya tica-retini tutan bir kuşağa yerleşmiş. İşte Türkçe de bu nedenle çok büyük öne-me sahip.”

“Yabancı dil öğrenmeyi

putlaştırmıyoruz.

Önemli olan yabancı dili

mukayeseli eğitimin ve

mukayeseli akademik

araştırmaların aracı

olarak kullanmak.”

(8)

Technology and language teaching

T

hanks to developments in technology in the last decade, information regarding anything is at the tip of our fingers, as a result schools are losing their traditional roles of loading minds with information. Platforms such as Wikipedia or YouTube are, nowadays, where one can find insight into almost any field of study without having to go anywhere or pay anyone. So as teachers, is our job becoming redundant?

The answer to this question is yes if the school institution insists on sticking to it’s archaic function of providing data to be stored in memories of it’s attenders. However, if the

educational system is also revolutionized in conjunction with the needs of our current era and taking advantage of the facilities like the internet or smart phones. Current educational system was designed in accordance with the requirements of industrial revolution, however, even though that era has long been over the educational model more or less remained the same. The learners are lectured for long hours, notes are taken only to be memorized the day before the examination, the exam is passed and the information that was stored in the short-term memory is quickly forgotten. This is what I have been observing throughout my long educational life in Turkey.

Making use of technology in language education

I am not going to boldly suggest ways of

transforming the whole educational system yet, as a language teacher, I am going to suggest one practical way of making use of technology in language teaching process. Flipping language classes is one of the ways we can utilize technology. Imagine learning vocabulary items and grammar points and doing the drill exercises outside the classroom and coming to the class in

order to actually use them in certain contexts. Wouldn’t this give more time to actually practice the language with other learners of the language, rather than the teacher spending most of the lesson to explain the grammar rules or the dictionary definitions of certain words. One does not need to be in a classroom in order to listen to a text and answer comprehension questions based on it, or read a text and do the same thing. Such exercises can also be shared via various educational platforms online and can be done individually. The learner can follow the activities at his or her own pace and the classroom time that would normally be spent on such drills can be used for more productive activities that requires higher levels of learning in Bloom’s Taxonomy. In the current educational system most of the classroom time is spared for remembering or understanding steps of the taxonomy, however if the learners can come to the classroom having realized these two objectives, almost all of school time can be used for higher order objectives such as applying or analyzing.

* He is an Instructor in the Language School at Ibn Haldun University.

HAKTAN TURSUN *

يف كراشي ةيبرعلا ةغللا مسق نم قيرف

ةيوفشلا ةيافكلا رابتخلا ةيبيردت ةشرو

نيقطانلل ةيبرعلا ةغللا سيردت مسق نيب نواعت ةجيتن كلذ ءاج

ب يثحبلا ريوطتلاو مييقتلا زكرمو نودلخ نبا ةعماجب اهريغب

.ةيبيردت ةشرو ةماقلإ ACTFL

اهعضو يتلا تايوتسملا رابتخا ريياعم دعت

ةيبنجلأا تاغللا ميلعتل يكيرملأا سلجملا

ةيوفشلا ةيافكلا رابتخا مساب )ACTFL(

رابتخلاا سايق ريياعم زربأ نم ،)OPI(

نم قيرف كراش كلذ ءوض يف .يوفشلا

يف نودلخ نبا ةعماجب ةيبرعلا ةغللا مسق

ىلولأا ةرملل اهدقع متي ةيبيردت ةشرو

ةذتاسلأا بيردتل ايكرت يف ةيبرعلا ةغللاب

دقو .ةيوفشلا ةيافكلل نينحتمم اوحبصي يك

ةعاس ٢٧ عقاوب مايأ ةعبرأ ةشرولا تقرغتسا

نيرشعلاو ثلاثلا ىتح نيرشعلا ذنم ةيبيردت

.٢٠١٨ راذآ /سرام رهش نم

يزاغ روتكدلا ACTFL ةشرو بردم حرشيو

وه ةيوفشلا ةيافكلا ناحتما نأ ةمكاح وبأ

ًاهجو بلاطلا عم ن ِحتمملا اهيرجي ةلباقم

ةيفيظولا ةردقلا سايقل فتاهلا ربع وأ هجول

هاوتسم ةفرعمو بلاطلا ىدل ةتباثلا

مييقتو يسايق ءانب للاخ نم يوفشلا

ىلإ ةيوفشلا ةيافكلا رابتخا فدهيو .يرايعم

.مييقتلل ةلباق ةيوغل ةنيع صلاختسا

وبأ بسح ةلباقملا هذه يف ن ِحتمملا ىلعو

هلعف ن َحتمملا عيطتسي ام ديدحت ةمكاح

ن َحتمملا عيطتسي لا امو )ةيضرلأا( ةغللاب

.)فقسلا( ةغللاب هلعف

يه "فقسلا"و "ةيضرلأا" ديدحتف

لشفي امهديدحت نودبو ،ن ِحتمملا ةيلوؤسم

ةيضرلأاب ن ِحتمملا دتعيو .يوفشلا ناحتملاا

ةيضرلأل تابثلا َّلتخا اذإف ،فقسلا سيلو

ديدحت سسؤي مل ن ِحتمملا نأ اذه ينعيف

.ةقدب ةيضرلأا

ةشرولا يف اهلوانت مت يتلا طاقنلا تعونتو

ماهملاو ةيميلعتلا تاجرخملا ديدحت نيب

لك يف اهجاتنإ بلاطلا ىلع ضرتفي يتلا

عبرأ نم ةنيعلا ىلإ رظنلا ةيفيكو .ىوتسم

،هعونو ،صنلا عوضوم ؛ةفلتخم اياوز

ىلإ ةفاضلإاب .ةفيظولاو ،ةيوغللا ةقدلاو

نم جردتت يتلا اهلحارمو ةلباقملا ةينب

ًارورم ،ةيضرلأا نم ققحتلا ىلإ ،ةيمحتلا

ءاهتناو ،يليثمتلا فقوملاف ،فقسلا ربسب

.ةمتاخلاب

تلاباقملا ضعب ضارعتسا ىلإ ةفاضلإاب اذه

نم لك مايق كلذكو ،اهتشقانمو ةيوفشلا

ناحتما ءارجإب ةشرولا يف نيكراشملا

ىدل ةيوغللا ةيافكلا مييقتل يح يوفش

بردملا عم جئاتنلا ةعجارمو ،بلاطلا دحأ

.ءلامزلاو

(9)
(10)

Uluslararası Türkçe

T

oplumlar en eski çağlardan itibaren siyasî, ekonomik ve dinî sebepler başta olmak üzere diğer birçok sebepten ötürü iletişim hâlinde olmuşlardır. Bu iletişimin temel vasıtası ise dildir. Bu şekliyle dil iki yönüyle karşımıza çıkmaktadır. İlki, karşıdakini anlamak yani kendisine ait olmayan bir dili, yabancı bir dili bilmek; ikincisi ise karşıdaki tarafından anlaşılmak yani ana dilini muhatabına öğretmek şeklindedir. Dolayısıyla hem yabancı dil öğreniminin hem de ana dili yabancı dil olarak öğretmenin tarihi insanlık tarihiyle eş zamanlıdır. Bu süreçlerin kayıt altına alınma dönemleri de farklı farklıdır. Türkler de tarihleri boyunca diğer milletlerle sürekli iletişim hâlinde olmuştur. Bu iletişim, beraberinde muhatabının dilini öğrenmeyi ve kendi dilini ona öğretmeyi de getirmiş olsa da maalesef bugün bu döneme ait kayıtlara henüz ulaşılamamıştır. Türkçe için bu kayıt altına alınmış başlangıcın ana hareket noktası Kaşgarlı Mahmud’un 11. yüzyılda Araplara Türkçeyi öğretmek gayesiyle kaleme aldığı Divan-ı Lügat-it Türk’tür. Divan; Türkçenin özelliklerini,

atasözü ve deyimleri içermesinin yanı sıra Türk boylarının yaşayışlarını, kültürlerini de anlatan bir başyapıttır. Peki, daha yakın dönemlere geldiğimizde, Osmanlı; fethettiği bölgelerde veya devşirmelerin eğitimi sırasında Türkçeyi hangi kaynaklardan ve ne şekilde öğretti? Bu soru da hâlen tam olarak cevaplanabilmiş değil. Sorunun cevabı arşivlerde gün yüzüne çıkmayı bekleyen binlerce belgenin arasında olabilir. Neyse ki günümüze geldikçe Türkçenin yabancı dil olarak öğretiminin takibini daha kolay yapabilmekteyiz.

“Yumuşak Güç" olarak Türkçe

Bugünün “sınırsız” dünyasında yabancı dil öğrenimi geçmişe nazaran daha da önem kazanmıştır. Artık insanlar çok çeşitli nedenlerle ve daha kolay bir şekilde, ulaşım ve iletişim araçlarının çeşitliliği ve hızıyla orantılı bir şekilde, yabancı dil eğitimi almaktadır. Bu nedenlerin başında eğitim gelmektedir. Bugünün dünyasında beş milyonun üzerinde öğrenci eğitim görmek için başka bir ülkeye seyahat etmekte ve 200 milyar dolarlık bir pazar

oluşturmaktadır. Uluslararası öğrenci hareketliliği bu ekonomik yönüyle birlikte dış politikada da “yumuşak güç” olarak adlandırılmaktadır. Çünkü nitelikli zihin gücünü kendisine çeken ülkelerde eğitim gören bu öğrenciler mezun olup ülkelerine döndüklerinde eğitim gördükleri ülkeler adına, doğrudan veya dolaylı bir şekilde farklı görevler üstlenmektedirler. Yabancı dil öğrenimindeki bu artış Türkçeyi yabancı dil olarak öğrenmek isteyenlerin sayısında da ciddi bir artışa yol açmıştır. Özellikle eğitim noktasında son yıllarda ülkemizi tercih eden öğrenci sayısında ciddi bir artış olmuştur. YÖK’ün yayınladığı bilgilere göre 2015-2016

eğitim yılı itibarıyla Türkiye’de yükseköğretim kurumlarında kayıtlı 87 bin 903 uluslararası öğrenci eğitim almaktadır. Ortaöğretim ve dil öğrenimi için gelenlerle birlikte bu sayı 110 bin civarındadır. Bu da dünyadaki uluslararası öğrenci hareketliğinin yaklaşık %2’sini

oluşturmaktadır. 2016 yılında Türkiye Burslarına 172 ülkeden 122 bin kişi müracaat etmiştir. Son 10 yılda Türkiye’deki uluslararası öğrenci sayısı 17,3 kat artış göstermiştir. Bütün bu rakamların ve hareketliliğin kesişme noktası Türkçenin yabancı dil olarak öğretilmesi mevzusudur. Türkiye’nin özellikle son yıllardaki bölgesel hareketliliği ve imajındaki ilerlemeyle bağlantılı bir şekilde ülkemizi tercih eden uluslararası öğrenci sayısında da artış olmuş ve bu artış Türkçenin öğretimindeki gelişimi de zorunlu kılmıştır. Artık Türkçeyi yabancı dil olarak öğreten birçok kurum, eğitim verecek nitelikli kadrolar ve öğretim sırasında kullanılan birçok materyalimiz mevcuttur. Tabii ki bununla yetinmeden eğitim alanındaki gelişmelerle birlikte yeni yöntem, teknik ve materyal üretilecektir. Önemli olan bütün bunları oluştururken sahip olacağımız bakış açısıdır. Türkçenin öğretimi bir ders saatiyle sınırlı olmamalıdır. Bu konuda Türkçeyi yabancı dil olarak öğreten eğitimcilere büyük görevler düşmektedir. Uluslararası öğrenci ve bu

bağlamda Türkçenin öğretimi sadece ekonomik kaygılarla yapılan bir meslek değil önemli bir memleket meselesidir. Ders zamanı gelince biter; ancak uluslararası öğrenci ve onunla birlikte Türkçe devam edecektir.

* İbn Haldun Üniversitesi TÖMER Müdür Yardımcısı.

ENVER GEDİK *

İbn Haldun öğrencilerine

bakanlık desteği

İbn Haldun Üniversitesi Gönüllü Öğrenciler ile Perspektif Fotoğrafçılık

Topluluğu öğrencilerinin yürüttüğü “Gülümse Çekiyorum” ve “Yaşam Ağacı”

adlı 2 proje, Gençlik ve Spor Bakanlığının Gençlik Projeleri Destek Programı

2018-1 Özel Çağrısı kapsamında kabul edildi ve desteklenmeye hak kazandı.

E

ngelli bireylerle beraber fotoğrafçılık eğiti-mi alıp bu bireylerin fotoğraf çekemez algı-sını kırmak, temel fotoğrafçılık ile ilgili bilgi ve becerileri öğretmek, fotoğraf çekerek on-ların toplumun ayrılmaz bütünü oldukon-larını göstermek ve özgüvenlerini onarmalarına katkı sağla-mak amacı ile oluşturulan “Gülümse Çekiyorum” adlı proje, İbn Haldun Üniversitesi Sosyoloji Bölümü öğ-rencilerinden Buse Şengül’ün öncülüğünde 5 kişilik ekip tarafından yürütülüyor.

Özellikle tekerlekli sandalye üzerinde yaşamını idame ettiren gençlerin sadece ellerini kullanarak da fotoğ-raf çekebileceğini ispatlamayı amaçlayan proje ile bi-reylerin rehabilite edilmesi hedefleniyor.

Gençlik Bakanlığının desteği kapsamında fotoğraf

makinesi ve gerekli diğer ekipmanların temin edi-leceği projede bireyler, alanında profesyonel bir ho-cadan toplamda 30 saat fotoğrafçılık eğitimi alacak, teorik eğitimin pratiğini uygulamak üzere İstanbul gezilerine katılacak. 3 ay sürecek proje sonunda ge-zilere katılan bireylerin çektiği fotoğraflardan oluşan bir sergi düzenlenecek.

İbn Haldun Üniversitesi Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık Bölümü öğrencilerinden Yunus Yeşil’in koordinatörlüğünü üstlendiği “Yaşam Ağacı” proje-si ise, İbn Haldun öğrencileri başta olmak üzere top-lam 30 gencin psikodrama eğitimi alıp, hastanelerde kalan çocuk ve gençlerin ruh hâllerini drama vasıta-sıyla ortaya koyarak yaşadıkları sorunların üstesin-den daha kolay gelebilmelerini sağlamayı hedefliyor.

Proje hakkında değerlendirmelerde bulunan Yeşil, “Yaşam Ağacı projesi, hastanelerde kalmak zorun-da olan çocuk ve gençler ile nasıl bir bağ kurabili-riz, onlara nasıl ulaşabiliriz ve nasıl mutlu edebiliriz diye düşünürken oluşturduğumuz bir proje. Bu se-beple üniversitemizde hocalarımızla yaptığımız di-yaloglardan sonra psikodrama eğitimi almaya karar verdik. Proje ile hastanenin soğuk ortamı bir nebze daha eğlenceli ve yaşanılabilir hâle gelecek.” şeklin-de konuştu.

Hayata geçirilecek projeler ile bir sosyal bilimler üni-versitesi olan İbn Haldun Üniüni-versitesinin özellikle Psikoloji, RPD, Sosyoloji ve diğer bölümlerindeki öğ-rencilere okulda öğrendikleri bilgileri kullanacakları bir ortam da oluşturuluyor.

(11)

ةرصاعملاو ةلاصلأا نيب .. نودلخ نبا يف ةيبرعلا ةغللا

،ةريخلأا تاونسلا يف ةرادصلا ىلإ ةيبرعلا ةغللا دوعت

،ايونس اهملعتل فوللأا تائم امبرو فلالآا هجوتيو

ةيملعلا مهتاهجوت فلاتخاب نيملعتملا فادهأ فلتختو

نأ هيف كش لا اممو .اهريغو ةيراجتلاو ةيسايسلاو

ةبسانملا داوملا دادعإو ةيبرعلا ميلعت بيلاسأب ضوهنلا

ريبكلا هجوتلا اذه عم لماعتلا ىلع ةرداق رداوك ةئيهتو

ةيبرعلا ميلعتب ةينعملا تاسسؤملا ىلع امازل راص

،نيملعتملا تاجايتحلا ةيبلت كلذو ،اهريغب نيقطانلل

ايناسنإ اثارت اهبناوج نيب لمحت يتلا ةغلل ةمدخو

يتلا تاراضحلا ىقرأ لثمت تلاز امو تلثم ةراضحو

.ةيرشبلا اهتفرع

جهانملا ريوطتل ةحلملا ةجاحلا هذه نم اقلاطناو

ةدعاو تاسسؤم ةدع تزرب ،يسيردتلا ءادلأاو ةيميلعتلا

دقع كلذكو ،ةيميلعتلا تاودنلاو تارمتؤملا دقعب تمتها

يف لوحت ةرتفب اناذيإ ،نيملعملل ةيبيردتلا تاشرولا

ميلعت يف لصاحلا روطتلا بكاويل ضهني ةيبرعلا ميلعت

.ىرخلأا ةيملاعلا تاغللا

لاجملا اذه ريوطت يف ةدعاولا تاسسؤملا هذه نمو

ةوطخ تذختا يتلا نودلخ نبا ةعماج هب ءاقترلااو

عيمج يف ايعماج ابلطتم ةيبرعلا ةغللا لعج يف ةئيرج

ءاوس ،ةعماجلا يف ميلعتلا لحارم عيمج يفو ،تايلكلا

كلذو .ايلعلا تاساردلا ةلحرم وأ ةيعماجلا ةلحرملا

ىلإ يملاسلإا ملاعلا ديعت يتلا ةادلأا يه ةغللا نأب اناميإ

هتراضح راثآ ىلإ دوعيف ،اهنع عطقنا يتلا همولعو هثارت

نأ لبق ،هيضام عم حلاصتيو ،اققدمو اثحاب ةقيرعلا

هرضاح ءانبل يضمي مث ،هرضاحل حلصي ام هنم يقتسي

.هتادجتسمو رصعلا حور عم قفاوتي امب هلبقتسمو

زونك فشكت يتلا ةادلأا يه ةيبرعلا ةغللا تناك املو

ةغل اهدامتعا نم دب لا ناك هتراضحو يملاسلإا ثارتلا

نبا ةعماج يف ةيناسنلإا مولعلا تايلك عيمج يف ةيساسأ

.نودلخ

سسأ ىلع ةعماجلا يف ةيبرعلا ميلعت جمانرب ينب دقو

لاجم يف ريوطتلاو ةبرجتلا نم ةليوط تاربخو ةنيتم

ىحنملا جمانربلا دمتعاف ،اهريغب نيقطانلل ةيبرعلا ميلعت

اعجرم ACTFL لفتكأ ريياعم نم ذختاو يلصاوتلا

متهاو .مييقتلاو ميلعتلا ةفسلف هيلع ينبي اساسأو

ملعتملاو ملعملا ،ةثلاثلا ميلعتلا ناكرأب كلذك جمانربلا

يف امدق هعم يضملاو ملعملا بيردتب أدبف .جهنملاو

قئاقد شقانت يتلا ةصاخلا لمعلا تاشرو روضح

هجتا مث ،ةغللا ميلعت ريسيت ةيلمع يف ةمئاقلا تايدحتلا

هكراشف ،ةيميلعتلا ةيلمعلا زكرم لتحي يذلا ملعتملا ىلإ

،هتاجاحو بسانتي امب هريوطتو جمانربلا مييقت يف

هذاتسأ عم اهيف جلاعي ةصاخ تاعاس بلاط لكل صصخو

،هريغ نود هصخت ملعتلا يف تايدحت نم ههجاوي ام

جمانربلا متهاو .تاراهملا ضعب يف هئادأ نم اهيف روطيو

يتلا ةيوغللا ماهملا مدخت يتلا ةيفصلالا ةطشنلأاب اضيأ

اذه ليعفت ىلع لمعي مث ،فصلا يف ملعتملا اهاقلتي

.ةيقيقح هبش وأ ةقيقح ةئيب يف ماهملا

يقلتل امامت ةئيهم ةيفصلا ةئيبلا جمانربلا لعج دقو

زواجتي لا دحاولا فصلا يف بلاطلا ددع ناكف ،ةغللا

وج قلخ ىلعو ،ينواعتلا ملعتلا ىلع عجش امك ،ةرشعلا

يقلتو ملعت يف بلاطلا ةيعفاد ريثي يذلا سفانتلا نم

.ةغللا

ريوطت ةمهم اهقتاع ىلع ةعماجلا تذخأ دقف جهنملا امأ

ةمكحم تاسارد ىلع ينبمو ةيانعب سوردم جهنم ءانبو

نأ ىلع ،جهانملا ةعانص يف ةيملاع ةيعجرم سسأو

راعش تذختا دقو .ةثيدحلا تاينقتلاب اززعم نوكي

.جهنملا اذهل اناونع "ثارتلاو ةايحلل ةيبرعلا"

رعشي ،ةنزاوتم ةيملعت ةئيب قلخ ةياهن ةعماجلا فدهو

تادجتسمل ابكاومو هثارتو هتفاقثل هئامتناب بلاطلا اهيف

هرضاحو هيضام عم احلاصتم ،هتاريغتمو هرصع

.هلبقتسمو

.نودلخ نبا ةعماج تاغللا ةسردم ةيبرعلا ةغللا قسنم

*

سراف رضم

Ibn Haldun University Ranks First

Among Foundation Universities

According to a Council of High Education (YÖK) research study, Ibn

Haldun University ranks first among the foundation universities

that provide “full scholarship” opportunities to students. In his

evaluation of the study, Prof. Dr. Recep Şentürk, President of Ibn

Haldun University, said: “Our goal is to bring the best students and

the best professors together a in a quality educational environment, so

that we can cultivate individuals who address the needs of our country

and who work towards providing a better future for humanity.”

O

bserving that all 150 undergraduate students currently enrolled in the University were awarded full scholarships, Professor Şentürk commented, “We understand education in terms of foundation (vakıf) culture, so we do not seek commercial profit.” He emphasized that one of the ways in which the University aims to attract successful students is by continuing to offer full scholarships: “We awarded full scholarships to 100% of our current undergraduate students, and offered them free accommodation. These students are not only exempt from paying tuition fees, they also receive funding according to their level of scholarly achievement.”

95% of our

gradua-te students received

scholarships

Professor Şentürk further noted that 95% of current M.A. and Ph.D. students have been awarded scholarships. He remarked that the results of the latest exam administered by the Student Selection and Placement Center (ÖSYM) show that Ibn Haldun University is beginning to compete with established universities in Turkey. He said, “Our goal is to ensure that the best students are brought together with the best professors in a quality educational environment, so that we can nurture individuals who address the needs of our country and who work towards

providing a

better future for humanity. Bearing this goal in mind, our scholarship opportunities are not limited to undergraduate students but extend to 95% of the graduate students enrolled in our M.A. and Ph.D. programs.” Professor Şentürk also acknowledged

the Ibn Haldun University School of Languages, stating that it currently offers the best language education program in Turkey. “Prep classes in our School of Languages consist of 10 students each; small class sizes offer a considerable advantage to

students learning a foreign language. And, unlike other universities, we offer a five-course program in English. The students who successfully complete the language preparation program are offered the opportunity to attend summer school in a country where that language is spoken.”

(12)

“Writing Center” denilen

“Akademik Yazım Destek

Merkezi”

W

riting Center kavramı bulunduğu her yükseköğretim kurumunda biraz farklı işlenebilir, ancak tüm Center’ların bir ortak noktası vardır: İngilizce akademik yazım ile ilgili destek vermek. Burada “destek” kelimesi önemli, çünkü bu hizmeti kullanmak isteyen kurum içi öğrenciler ve çalışanlar ders almak, formül öğrenmek ve hatta kâğıdını tamire verir gibi teslim edip beklemek için gelmezler. Aksine, yazdığı yazı üzerine konuşarak, fikir alarak, bazen de olumlu anlamda metni tartışarak yardım almak için gelirler. Akademik yazım destek hizmeti her türlü—ama özellikle akademik— yazma sürecine ciddi katkıda bulunabilme gücüne sahiptir, göz ardı edilmemelidir. Üniversitelerde bulunan Writing Center’lerde çoğu zaman doktorasını yapan veya yapmış olan, dolayısı ile akademik yazımın aşamalarına aşina, yetkin kişiler hizmet verir; genelde “writing consultant” (bizim dilimizde yazım danışmanları) olarak adlandırılırlar. Yazım danışmanları tecrübeleri ve özellikleri değerlendirilerek seçilir; örneğin, mezun olduğum Amerikan üniversitesinde danışmanlar en az bir-iki yıl lisans düzeyinde yazım dersleri vermiş ve iletişimini, geniş yelpazede sunulan konulara, bakış açılarına idrak ve saygısını ispatlamış adaylardan seçilir. Seçilen danışmanlar doğal olarak en kapsamlı yardımı kendi çalışma sahalarından metinlere uygulayabilir. Ancak, yetkinlikleri geniş çaplıdır ve gerekli yazım desteğini farklı çalışma sahalarından gelen metinlere sunabilir, alan dışı ilgileri ve yatkınlıkları doğrultusunda görevlendirilebilirler. Görevleri

dâhilinde lisans, yüksek lisans, doktora öğrencilerine yazdıkları her türlü “paper”, tez ve uluslararası yayınlarda

değerlendirilecek akademik makale taslaklarında yardımcı olabilirler. Genel ihtiyaçlar ve gelişmeler saptandıkça, verim sağlamak açısından katılımcı sayısı sınırlı tutulan atölyeler düzenlenir. Ancak Writing Center’ın sunduğu ve değerinin asıl kaynağı olan temel hizmet bire bir danışmadır. Danışma dili İngilizcedir, çünkü bu hizmet uluslararası çapta akademik yazım yetkinliği geliştirmek ve pekiştirmek amaçlı oluşturulmuştur. Danışmanın kendi disiplini doğrultusunda çeşitli düzeylerde MLA, APA, Chicago yazım tarzları ve formatlama konularında yardımcı olur ama bilinmelidir ki asıl desteği metin içeriğinin ifadesi ve düzeni üzerinedir. Mesela, metnin ilk iki sayfası çoğu zaman seviye ve kalite tespitinde belirleyici olabiliyor ve dolayısı ile şu sorular soruluyor: İlk iki sayfada yazarın araştırma sorusu açık biçimde anlaşılabiliyor mu? Yazarın tez argümanı olarak sunduğu cevap odaklı mı ve konuya hâkimiyet arz ediyor mu? Sebepler ve kanıtlar hangi biçimlerde sunuluyor, hangi biçimlerde sunulabilir, aslında o metnin yazarının amaçları, birikimi ve olası okuyucuları doğrultusunda hangi biçimde sunulmalıdır?

İşin özü yazarın bakış açısı ve amaçları doğrultusunda yazdığı metin için öneriler sunabilmek ve bunları seviyesi ne olur ise olsun yazar ile istişare ederek geliştirmektir; danışman, yazarın demek istediğinin önüne geçmez. Writing Center denilen hizmet yüzeysel düzeltmelere yardımcı olmak ile beraber akademik yazı hazırlayana fikrî ifade desteği verebilmeyi amaçlar.

* İbn Haldun Üniversitesi Karşılaştırmalı Edebiyat Bölümü Öğretim Üyesi, Writing Center Direktörü.

MERVE AKTAR *

İbn Haldun Hukuk, Uluslararası

Hukuk Fakülteleri Birliğine üye

oldu

İbn Haldun Üniversitesi Hukuk Fakültesi Türkiye’yi

uluslararası alanda temsil edebilecek hukukçular

yetiştirme hedefi doğrultusunda adımlar atmayı

sürdürüyor. Fakülte bu çerçevede Uluslararası Hukuk

Fakülteleri Birliğine (International Association of Law

Schools, IALS) üye oldu.

İ

bn Haldun Üniversitesi Hukuk Fakültesi, uluslararası iş birlik-lerini artırarak, hem öğretim üyebirlik-lerinin hem de öğrencileri-nin uluslararası alanda aktif olarak faaliyetlerde bulunmalarının önünü açmayı sürdürüyor.

Dünyanın dört bir yanından farklı hukuk sistemlerine tabi ülke-lerin hukuk fakülteülke-lerinin üye olduğu Uluslararası Hukuk Fakülteleri Birliğine üyelik, İbn Haldun Üniversitesi Hukuk Fakültesi akademis-yen ve öğrencileri için büyük avantajlar sağlayacak.

Bu çerçevede hukuk fakülteleri arasında iş birliklerinin artırılması, öğrenci değişim programlarının desteklenmesi, hukuk eğitimindeki güncel gelişmelerin değerlendirilmesi, üye fakülteler arasında ziya-retçi öğretim üyeliği programlarının gerçekleştirilmesi, farklı hukuk alanlarındaki doktrin çalışma gruplarına katılım, konferans ve sem-pozyum gibi akademik ve sosyal faaliyetler gelecekte İbn Haldun Üniversitesi Hukuk Fakültesi akademisyen ve öğrencilerinin hizme-tine sunulmuş olacak.

Students from Greece to study

Quran in Edirne, Turkey

Children from the Muslim-Turkish minority population

in Western Thrace, Greece, will study Quran for a month

in the Turkish city of Edirne.

A

total of 63 children from Greece’s north-eastern Komotini (Gümülcine) and Xanthi (İskeçe) provinces will participate in the educational program organized by Diyanet, the Presidency of Religious Affairs in Turkey. On the first day of the program, that begins this Tuesday, students are scheduled to meet with Emrullah Üzüm, the Edirne Mufti (top provincial Muslim cleric). Speaking to reporters, Üzüm said that the program aims to provide religious education and insight to Turkish culture.

As part of the program, participating children will receive the opportunity to visit historic sites in Edirne, Istanbul, and Bursa. The Greek region of Western Thrace is home to a Turkish Muslim minority of around 150,000 people.

(13)

Çevrim içi çocuklara çevrim dışı bir dil önermesi

T

üm paradigmaların yeniden kurgulandığı bir çağdayız. Her şey parmaklarımızın ucunda, dokunmatik ve bir yönüyle de metazori bir hüviyet taşıyor. Her teknolojinin bir dil ve bunun ardında bir ideoloji taşıdığı bir gerçek. Teknolojinin dili bir süre sonra algıları da değiştirerek dünyaya ilişkin yeni bir tasarım modeli ortaya koyuyor. Bunun adı siber zorbalıktır ve çocuklarımızı bu zorbalığa teslim ediyoruz.

Dünya üzerinde 15-24 yaş arası gençlerin yüzde 71’nin çevrim içi olduğu, 18 yaşından küçük çocukların dünyadaki internet kullanıcılarının üçte birini oluşturduğunu düşünürsek, çocukların zihninin ve mahremiyetinin açık bir saldırı altında ve dijital teknoloji karşısında dezavantajlı bir konumda olduğunu rahatlıkla görebiliriz. Bilgisayar, tablet, cep telefonu ve televizyon ekranı karşısında büyüyen çocuklar, “hiper metin zihinler” geliştiriyorlar. Bilişsel yapıları sıralı değil paralel bir hâle geliyor. Düşünme kalıpları da değişiyor.

Dünyadaki bütün çocuklar, kendi dillerini 2-5 yaşları arasında öğreniyor. Dil gelişimleri için gerekli ses uyarımlarını alamadıklarında ise dil yetenekleri köreliyor. Konuşmanın olmadığı bir ortamda çocuğun konuşmayı öğrenemediği yapılan araştırmaların ortaya çıkardığı bir sonuç. Çocukların dil yeteneği ile zihin yeteneği arasında ise doğrusal bir orantı var. 2 yaşına kadar çocuğun çıkardığı seslerle zekânın ilişkisinin olmamasına karşın, 2 yaşından sonra dil gelişimiyle zekâ arasında sıkı bir ilişki olduğu görüşü ağır basıyor. Peki, teknolojik dadılar bu zekâyı ve dolayısıyla dili geliştiriyor mu yoksa sekteye mi uğratıyor? Çocukların dijital teknoloji ile öğrendiği ezber ve basmakalıp cümlelerini aileler üstün bir zekâ belirtisi görme eğiliminde olsalar da bunun tam tersini söyleyen araştırmalar da mevcut. Çünkü çocuklar ekrandan öğrendiklerini ezberleme ve onu kullanma eğilimindeler. Yani işin içine çocuğun hayal gücünün dâhil edilmediği bir ortamda çocuğun kendini ifade edebileceği ona ait bir dilin ortaya çıkması da beklenemez. Ebeveynler özellikle okul öncesi dönemde çocuklarının akıllı telefonları kullanmalarını, oyunlarda seviye atlamalarını, bilgisayarı açıp kapama becerilerini zekâ ile ilintileme yanılgısına düşüyorlar. Oysa teknoloji kullanımı ile zekâ arasında doğru bir orantı yoktur. Yaygın olarak kullanılan teknolojilerin yöneticileri bile,

çocuklarının gelişimlerinin sağlıklı olabilmesi için teknoloji ile vakit geçirmeleri yerine, yaparak ve yaşayarak öğrenebilecekleri, eğlenerek vakit geçirecekleri, sosyalleşerek konuşma becerilerini geliştirebilecekleri ortamlar sağlıyorlar.

Bunun yanında çocuklarımızın zekâsını ve dil

gelişimini geliştirmeye odaklanırken kişiliklerini koruyamıyoruz. Evet, dil bir kişiliktir. İnsanı hayatta tutan kişiliğidir, zekâsı değil. Burada Dünya Sağlık Örgütünün “insan” tanımını hatırlamakta fayda var: “İnsan; bedenlenmiş, duygulara ve zihne sahip ruhsal bir varlıktır.” Ruh ve duygu söz konusu olunca bunu edebiyatsız ve masalsız gerçekleştirmek mümkün değildir. Çünkü çocuk hayal ederek büyür ve gelişir. Hayal gücünü ekranla sömürdüğünüzde ortada çocuk değil, erken büyüyen küçük bireyler kalır.

2-6 yaş arasındaki çocukların dil ve ruhsal gelişimlerini destekleyecek ve zihinsel esenlik sağlayacak tek şey edebiyattır. Çocuğun duygusal, zihinsel ve dil gelişimlerini kitaplardan ve

ebeveynlerin sohbetinden başka geliştirecek bir enstrüman yoktur. Yeni teknolojilerin gereklerine uyduğumuz gidişata; edebiyat, kitap, dergi, masal ve şiir bir bariyerdir. İnsanlığın ilerlemesi fikrinin yerini teknolojik ilerleme fikrinin aldığı yeni bir dünyada çocuğun yüzünü yeniden bu kaynaklara döndürmek durumundayız. Evet, çevrim içi çocukları anlamak ve önlerini bu dünyaya açmak zorundayız. Ama en azından dengeli bir biçimde bu dijital dünyaya karşı neden çocukların gelişim dönemlerinde çevrim dışı olmayalım?

Onlara şimdi; “Fatih İstanbul’u aldığında senin yaşındaydı!” gibi cümleler kurmaya hakkımız yok. Çünkü size şu cevabı verebilirler: “Evet ama onun hocaları Molla Hüsrev, Ahmet Paşa, Akşemseddin ve Molla Gürani Hazretleri idi. Benimki ise sizsiniz.”

* Çocuk edebiyatı yazarı.

H. SALİH ZENGİN *

اهب نيقطانلا لىع نقوفتف ةيبرعلا نقشع تايكرت

يتلا ةيبرعلا ةغللاب سرادملا ةرظانمل ةيلودلا ةلوطبلاب تايكرت تابلاط عبرأ تزاف ،ةيبرعلا نادلبلا يف اهعون نم لىولأا يه ةقباس يف

.

يضاملا ليربأ ةياهن يف ةحودلا ةيرطقلا ةمصاعلا اهتفاضتسا

اهب نيقطانلا ىلع نقوفتف ةيبرعلا نقشع تايكرت

زارحإ نم ّنكمت ،تابلاط عبرأ نم ن ّوكملا يكرتلا دفولا

ةيبرع ةلود 15 اهيف تكراش يتلا ةلوطبلا يف لولأا زكرملا

.ةلوطبلاب ةرضاح ةلود 50 لصأ نم

ناسين /ليربأ 11و 7 نيب ةحودلا يف ةلوطبلا تميقأو

سسأت يذلاو ،"رطق تارظانم زكرم" نم ميظنتب ،يضاملا

ملاعلا لود يف ةرظانملا ةفاقث رشن فدهب ،2008 ماع

.طسولأا قرشلا ةقطنمو يبرعلا

فكاع دمحم تيمزإ" ةيوناث ريدم ،كاجوأ نش حتاف لاقو

هتسردم نإ ،عبرلأا تابلاطلا مضت يتلاو ،ةيعرشلا "يوسرأ

ايكرت ىوتسم ىلع ترج يتلا ةيبرعلا ةغللا ةرظانمب تزاف

ةيلودلا ةرظانملا يف دلابلا ليثمتل اهلّهأ ام ،يضاملا ماعلا

.رطق ةلودب

ةبلط ىلع زوفلا قيقحت نم نّكمت هتابلاط نأ ،كاجوأ فاضأو

تارظانم 10 يف ،ةيبرعلا لودلا اهيف امب ،ىرخلأا لودلا

.يئاهنلا يف يلودلا بقللاب نج ّوتُيل ،ةلوطبلا اهتدهش

دعب ،ملاعلل تلاطبك دلابلا ىلإ ندُع هتابلاط نأ راشأو

هزازتعا نع ابرعم ،ةلوطبلا يف لثملأا لكشلاب ايكرت ليثمت

."يخيراتلارصنلا" اذهب هراختفاو

ةيده لمجأ نأ حضوأو

تناك زوفلا دعب مهتلصو

بيط بجر سيئرلا لاصتا

اذه ىلع مهتئنهتل ،ناغودرأ

.يخيراتلا زاجنلإا

،)ا ًماع18( ناتوك نامسإ امأ

،يوناثلا يناثلا يف ةبلاطلا

نددعتسا نهنأ تحضوأ

نعمج ثيح ،ةلوطبلل اديج

عيضاوم نع تامولعم

اهنمجرت مث نمو ،تارظانملا

.اهظفحل ةيبرعلا ىلإ

يف ماعلا وجلا نأب تفدرأو

ثيح ،ادج اعئار ناك رطق

كانه ريبك مامتهاب نيظح

انك" ةفيضم ،كارتأ نهنوكل

،ةيبرعلاب عيمجلا ىلإ ثدحتن

نكي مل مهنم ضعبلا نكل

".تايكرت اننأ قدصي

(14)

Yabancı dil öğretiminde konuşma

becerisi ve yaratıcı drama

D

il, insanlar arasında iletişimi sağlayan en önemli araçtır. İnsanlar ilk olarak doğdukları toplumların dilini öğrenirler. Daha sonra farklı nedenlerle (eğitim, iş, seyahat vb.) yabancı bir dil öğrenmek isterler. Yabancı bir dil öğrenme isteğinde ön plana çıkan beceri ise genellikle konuşma becerisidir. Çünkü dil öğrenmedeki ilk ve en önemli amaç iletişim kurmaktır. İletişim kurmanın da en hızlı yolu konuşmaktır. Yapılan çalışmalar yabancı dil öğrenenlerin en çok zorlandıkları becerinin, konuşma becerisi olduğunu göstermektedir. Bunun en büyük sebeplerinden birisi yabancı dil öğretiminde iletişim odaklı ve öğreneni merkeze alan yöntem ve tekniklerin

kullanılmamasıdır. Yabancı dil öğreticileri, geleneksel ve öğreticiyi merkeze alan yöntem ve teknikler yerine öğreneni merkeze alan ve onu aktif kılan yöntem ve teknikleri tercih etmeliler.

Yabancı dil öğretimindeki en önemli amaçlardan biri; öğrenenin o dili doğru ve akıcı bir şekilde konuşabilmesini sağlamaktır. Bunu sağlayabilmek için kullanılabilecek modern yöntemlerden birisi de “Yaratıcı Drama”dır. Yaratıcı drama ile ilgili Ömer Adıgüzel’in tanımı şu şekildedir:

“Yaratıcı drama; bir grubu oluşturan üyelerin yaşam deneyimlerinden yola çıkarak, bir amacın, düşüncenin, doğaçlama, rol oynama, (rol alma) vd. tekniklerden yararlanarak canlandırılmasıdır. Bu canlandırma süreçleri deneyimli bir lider/

eğitmen eşliğinde yürütülürken kendiliğindenliği (spontaniteye), şimdi ve burada ilkesine, -mış gibi yapmaya dayalıdır ve yaratıcı drama, oyunun genel özelliklerinden doğrudan yararlanır.”

Yaratıcı dramanın en kısa tanımı “-mış gibi” yapmadır. Çünkü yaratıcı drama sürecine dâhil olan

bireyler yaptıkları canlandırmaları yaşıyormuş gibi canlandırırlar. Yaratıcı drama öğrenenlere sınıf ortamında gerçeğe yakın durumlar ve ortamlar sunar. Öğreneni merkeze alarak aktif kılar. Öğrenen bizzat olayın içindedir ve olayı yönlendirendir. Yaratıcı drama, dil öğrenenlerin iletişim becerilerini geliştirir. Öğrenenler yapılan drama etkinliklerinin içinde yer aldığında konuşma, düşünme, dinleme, anlama-anlatma, karşılıklı iletişim kurabilme becerilerini de kazanır. Bu açıdan bakıldığında yaratıcı drama yabancı dil

öğretiminde konuşma becerisinin geliştirilmesinde kullanılabilecek bir yöntemdir. Oyunun genel özelliklerinden yararlanan drama öğrenenin aynı zamanda eğlenmesini de sağlamaktadır. Öğrenenlerin motive edilmesinde bu özellik önemlidir. Yaratıcı drama, tiyatroda olduğu gibi bir rolün ezberlenerek canlandırılması değildir. Canlandırılacak durumlar öğrenenlerin yaşam deneyimlerini yansıtabilecekleri şekildedir. Yaratıcı drama ile ilgili son zamanlarda pek çok çalışma yapılmaktadır. Bu çalışmalarda yaratıcı dramanın kullanım alanının çok geniş olduğu görülmektedir. Yabancı dil öğretimi alanında da kullanılan yaratıcı drama teknikleri, çalışmaların da gösterdiği gibi olumlu sonuçlar vermektedir. Özellikle konuşma becerisine olan etkisini araştıran çalışmalar olumlu sonuçlar sunmaktadır. Bu nedenle gerek anadili gerekse de yabancı dil öğretiminde “Yaratıcı Drama” gibi öğrenenleri aktif kılan, onları merkeze alan modern yöntem ve tekniklerin kullanımının yaygınlaşması ve buna benzer yöntem ve tekniklerle ilgili araştırmaların artması

gerekmektedir.

* İbn Haldun Üniversitesi TÖMER Türkçe Okutman.

SELÇUK TATAROĞLU *

Turkish School in Gambia

Holds First Graduation

Ceremony

The first cohort of sixth grade students graduated

from the Turkish school in Gambia last Sunday.

T

he Maarif Foundation Turkish School opened in October 2017, and currently has 40 students from Kindergarten to Grade Six.

In the upcoming academic year, the eight students who completed their primary education will attend the School’s newly available seventh grade.

Speaking at the ceremony, Turkish Ambassador İsmail Safi Yüceer said: “This is a special project that is supported by the Turkish government… We established this school to set a positive example in Gambia… We want to help raise the standards of education in this country.”

“We began with 40 students, but the school will expand this year… We are moving to a bigger place that can capacitate around 200 or 300 students.”

Yüceer announced that they are planning to expand Maarif foundation’s activities to encompass “University level education, the way Maarif did in other countries.”

Officials from Gambia’s Ministry of Education attended the ceremony, accompanied by the Maarif team in Senegal, led by Dursun Sari.

School Principal Murat Seras observed that the Maarif Foundation began their activities by founding a Kindergarten and primary school in which classes were taught in Turkish, English, and Arabic.

The head teacher at the Maarif Foundation, Sarjoh Badgie, observed that the students attending the school were mainly from Gambia, but also came from England, America, and Turkey. “We are striving to ensure that our alumni can compete with their peers anywhere in the world,” Badgie said.

IHU TÖMER Opens Courses on

Turkish as a Foreign Language

IHU TÖMER is opening courses on Turkish as

a Foreign Language in the upcoming Fall 2018

academic year. These courses cover six levels,

A1 through C2, and are designed according to

Common European Framework principles.

E

ach proficiency level is covered in 8 weeks, and classes meet Monday through Thursday on the Ibn Haldun University Başakşehir campus, located in Başakşehir, İstanbul. Registration starts one month before the courses begin. Students must provide a photo, valid passport, and bank receipt of the application fee. Those who need to apply for a student visa should first contact IHU TÖMER.

The Center follows CEFR New Descriptions guidelines, providing plus (+) proficiency levels such as A2+ and B2+.

Our teaching philosophy at IHU TÖMER centers on interactive, student-centered language instruction, and our ultimate goal is to contribute to establishing Turkish as a globally recognized research language.

(15)

Yabancı dil olarak Türkçe öğretiminde akademik Türkçe

T

ürkiye’ye lisans ve lisansüstü eğitimi için gelen uluslararası öğrencilerin sayısı her geçen gün artmakta ve birçok kurum ve kuruluş sağladıkları burs imkânları ile bu artışa katkıda bulunmaktadır. Fakat bu artış tek başına nitelikli öğrenci yetiştirmeyi beraberinde getirmiyor. Bunun başlıca sebebi, Türkiye’ye gelen uluslararası öğrencilerin verimli bir eğitim hayatına sahip olup kaliteli akademik üretimlerde bulunmalarını sağlayacak en önemli etkenlerden biri olan Akademik Türkçe dil yeterliliğinin tam anlamıyla sağlanamıyor oluşu. İleri düzey Türkçe sertifikası ile Türkçe öğretim merkezlerinden mezun olan öğrenciler, genel Türkçe eğitimine eş zamanlı olarak akademik Türkçe eğitimi alamadıklarından dolayı akademik hayatlarında dil kaynaklı birtakım zorluklar yaşıyor ve eğitim süreçlerinde kendilerinden beklenen düzeyde verim sağlayamıyorlar. Üniversitelerin Türkçe hazırlık birimlerinde ya da özel kurslarda genel Türkçeyi öğrenen

öğrenciler, kendi alanlarına özgü akademik terim ve kavramlara yabancı olduklarından, başta uyum problemi olmak üzere odaklanma problemi, bölümden soğuma, yetersiz hissetme gibi birçok sorunla karşı karşıya kalıyor.

Sorunu tespit her ne kadar problem çözümünde önemli bir adım olsa da sorunu giderme

yolunda bunun biraz daha ötesine geçip mevcut problemlere çözümler getirmek, dahası problemler ortaya çıkmadan birtakım önlemler almak

gerekiyor. Artan uluslararası öğrenci sayısı ile Türkçenin yabancı dil olarak öğretilmesi üzerine yapılan çalışmalar hız kazanmış durumda. Artık birçok Türkçe öğretim merkezi (TÖMER) genel Türkçenin yanı sıra nitelikli bir lisans ve lisansüstü eğitimi için akademik Türkçe öğretiminin

gerekliliği konusunda hemfikir. Bu merkezlerde sosyal bilimler, fen bilimleri, eğitim bilimleri ve sağlık bilimleri alanlarına yönelik akademik okuma ve yazma çalışmaları yapılmaya başlanmış durumda.

Uluslararası öğrencilere yönelik akademik Türkçe çalışmaları, öğrencilerin en çok zorlandıkları beceriler olmaları dolayısıyla, okuma ve yazma becerileri ve bu becerilerde öğrencilerin karşılaştıkları sorunlar üzerine yoğunlaşıyor. Özellikle alana yönelik metinleri anlamayı sağlayan akademik okuma ve kendine özgü bir sistemi olan akademik metinler ortaya koyarken kullanılan akademik yazma becerileri ve öğrencilerin bu becerileri edinirken yaşadıkları

sorunlar, akademik Türkçe eğitimi çalışmalarında en çok üzerinde durulan konular. Bunun yanında söz konusu sorunlar elbette yalnızca yazma ve okuma becerileri ile sınırlı kalmıyor. Seçtikleri bölümlerde Türkçe eğitim gören uluslararası öğrenciler, dinlerken anlama, anladıklarını sistemli bir biçimde not alma yetkinliğine de sahip olmadıklarından odaklanma problemleri yaşıyor. Dolayısıyla bu alanda yapılan çalışmalar genel Türkçe dil becerilerine hâkim öğrencilere akademik dil yetkinliği kazandırmaya odaklanmış durumda. Bu doğrultuda birçok TÖMER’de ileri düzey Türkçe becerisine sahip öğrencilere akademik Türkçe dersleri verilmeye başlandı. TÖMER’lerde başlatılan akademik Türkçe

programları akla şu soruyu getiriyor: Dil, “günlük/ genel” ve de “akademik” olarak ikiye ayrılabilecek kadar yapay bir oluşum mu? Her iki alanı da aynı düzlemde buluşturan homojen bir karışımdan beslenen bir müfredat oluşturulamaz mı? Bu soruların cevabını vermek için henüz erken olsa da söz konusu cevapların temellerinin atıldığını belirtmekte fayda var. Akademik Türkçe öğretiminin, orta düzey Türkçe öğretimine paralel olarak başlatılmasına yönelik sayıca az olsa da nitelikli çalışmalar yapılıyor. Böylelikle yakın bir tarihte ileri düzey dil yeterliliğine sahip olma kavramı artık akademik dil yetkinliğine sahip olmayı da kapsar hâle getirilecek.

* İbn Haldun Üniversitesi TÖMER Türkçe Okutman.

Referanslar

Benzer Belgeler

Ankete katılan bütün deneklerin yaşadığı ortam ile halk oyunlarına yöneliş sebepleri arasındaki ilişkiye bakıldığında; dans etmeyi sevdiğim için, statü kazanmak

Hemşirelikte Araştırma Geliştirme Dergi- si’ne yazı gönderilirken Yayın Hakkı Devir For- mu’nun tüm yazarlar tarafından (editöre sunum sayfasındaki isim sıralaması ile

Kadınların Doğum Sonrası Fonksiyonel Durum Envanteri toplam puan ortalamalarının gebeliğini isteyenlerin istemeyenlere, vajinal doğum yapanların sezaryenle doğum yapanlara,

Thus, this study was conducted to de- termine the coliform load and the presence of presumptive pathogenic bacteria such as Vibrio, Salmonella, Shigella, and general enteric

Bu vakıa Sarayda tesadüf ettiğim buhranların en kuvvetlisi idi. Sultan Hamid, Kâmil Paşanın azlini bir “darbei hükümet,, gibi telâkki etti ve öyle

Sonra İSGK hükümlerine dayalı olarak çıkarılıp yürürlüğe konulan Çalışanların İş Sağlığı ve Güvenliği Eğitimlerinin Usul ve Esasları Hakkında Yönetmelik

Given the numerous studies supporting the benefit of early discharge among LRPE patients, the purpose of our study was to examine whether short length of stay (LOS) is associated

Thus, some of the questions the entrepreneur should ask herself are: What are the pros and cons of the EC platform, what are my expectations and time frame for fundraising, are