• Sonuç bulunamadı

Faaliyet alanı bayan iç giyim üretimi olan hazır giyim işletmelerinde kullanılan kalite kontrol parametreleri ve üretim sürecinde kalite kontrol

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Faaliyet alanı bayan iç giyim üretimi olan hazır giyim işletmelerinde kullanılan kalite kontrol parametreleri ve üretim sürecinde kalite kontrol"

Copied!
188
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

T.C.

SELÇUK ÜNİVERSİTESİ

SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ

GİYİM ENDÜSTRİSİ VE GİYİM SANATLARI EĞİTİMİ

ANABİLİM DALI

GİYİM SANATLARI EĞİTİMİ BİLİM DALI

FAALİYET ALANI BAYAN İÇ GİYİM ÜRETİMİ OLAN

HAZIR GİYİM İŞLETMELERİNDE KULLANILAN

KALİTE KONTROL PARAMETRELERİ VE ÜRETİM

SÜRECİNDE KALİTE KONTROL

Ayşe Gül GÖKKAYA

YÜKSEK LİSANS TEZİ

DANIŞMAN

(2)

T.C.

SELÇUK ÜNİVERSİTESİ Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürlüğü

BİLİMSEL ETİK SAYFASI

Bu tezin proje safhasından sonuçlanmasına kadarki bütün süreçlerde bilimsel etiğe ve akademik kurallara özenle riayet edildiğini, tez içindeki bütün bilgilerin etik davranış ve akademik kurallar çerçevesinde elde edilerek sunulduğunu, ayrıca tez yazım kurallarına uygun olarak hazırlanan bu çalışmada başkalarının eserlerinden yararlanılması durumunda bilimsel kurallara uygun olarak atıf yapıldığını bildiririm.

(3)

T.C.

SELÇUK ÜNİVERSİTESİ Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürlüğü

YÜKSEK LİSANS TEZİ KABUL FORMU

Ayşe Gül GÖKKAYA tarafından hazırlanan Faaliyet Alanı Bayan İç Giyim Üretimi Olan Hazır Giyim İşletmelerinde Kullanılan Kalite Kontrol Parametreleri ve Üretim Sürecinde Kalite Kontrol başlıklı bu çalışma 05.11.2008 tarihinde yapılan savunma sınavı sonucunda oybirliği ile başarılı bulunarak, jürimiz tarafından yüksek lisans tezi olarak kabul edilmiştir.

Yrd. Doç. Şerife MIZRAK Başkan Yrd. Doç. Saadet BEDÜK Üye Yrd. Doç. Dr. Nurgül KILINÇ Üye

(4)

ÖNSÖZ

Türkiye’nin ekonomik açıdan kalkınmasında önemli bir paya sahip olan hazır giyim sektöründe; gelişmiş bir sanayinin var oluşu, ihracat olanaklarının bulunuşu, çeşitli meslek gruplarına iş imkanı sağlaması ve sunduğu ürünlere karşı müşteri talebinin artması neticesinde önemi hızla artan, gün geçtikçe gelişen ve değişen alanlardan birisi iç giyimdir.

Teknolojinin geçmişe oranla çok hızlı bir şekilde geliştiği ve çok sık el değiştirdiği günümüzde gittikçe artan rekabet ortamında iç giyim işletmelerinin pazar koşullarına uyum sağlayarak varlıklarını sürdürebilmeleri, sahip oldukları pazar paylarını genişletebilmeleri ve müşteri beklentilerini en üst düzeyde karşılayabilmeleri için kendilerini rakiplerinden ayıran bir özelliklerinin bulunması gerekmektedir. İşletmelerin her bakımdan birbirini taklit ettiği bir ortamda kalite kontrol felsefesini benimseyen ve kalite kontrol faaliyetlerini uygulayan iç giyim işletmeleri rakiplerine oranla bir üstünlüğü elde etmiş oluyorlar.

Faaliyet alanı bayan iç giyim üretimi olan hazır giyim işletmeleri, iç giyim ürünlerinin ten üzerine giyilmesi, gün boyunca insan vücuduyla temas etmesi ve düzgün bir şekilde üretilmezse insan sağlığını olumsuz yönde etkilemesi nedenlerinden dolayı iç giyim ürünlerinde kaliteye önem vermeye ve iç giyim ürünlerinin üretim sürecinde kalite kontrol faaliyetlerini kullanmaya başlamışlardır. Bu araştırmanın planlanıp yürütülmesi sürecinde bilgi ve rehberliğini esirgemeden her zaman yanımda olan değerli danışman hocam Sayın Yrd. Doç. Şerife MIZRAK’a, değerli görüşleriyle önerilerde bulunan ve çalışmanın gelişmesine önemli ölçüde katkıda bulunan Sayın Yrd. Doç. Dr. Muammer ZERENLER’e, çalışmamda bana işletmelerinin kapılarını sonuna kadar açarak bilgilerini paylaşmaktan kaçınmayan faaliyet alanı bayan iç giyim üretimi olan hazır giyim işletmelerine, araştırmalarım için gerekli ortam ve desteği sunan, güvenlerini hiç eksik etmeyen çok değerli aileme sonsuz teşekkürlerimi sunarım.

(5)

T.C.

SELÇUK ÜNİVERSİTESİ Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürlüğü

Adı Soyadı Ayşe Gül GÖKKAYA Numarası: 054240011002

Ana Bilim / Bilim Dalı

Giyim Endüstrisi ve Giyim Sanatları Eğitimi / Giyim Sanatları Eğitimi

Ö ğr en ci ni n

Danışmanı Yrd. Doç. Şerife MIZRAK Tezin Adı

Faaliyet Alanı Bayan İç Giyim Üretimi Olan Hazır Giyim İşletmelerinde Kullanılan Kalite Kontrol Parametreleri ve Üretim Sürecinde Kalite Kontrol

ÖZET

Günümüzde tüketicilerin iç giyim ürünlerinde kaliteye verdiği önemin artması ile işletmelerde kalite kontrol sisteminin kullanımı ve önemi hızla artış göstermektedir. Ülkemizde iç giyim ürünlerinde ihracatın ve iç tüketimin artması iç giyim sektörünü büyük bir sektör haline getirmiştir. İç giyim sektöründe, başta sağlık faktörü olmak üzere birçok sebepten dolayı, kalite kontrol işlemlerinin uygulanması çok önemlidir. Son yıllarda hızla büyüme gösteren, yeniliklerin ve çeşitliliğin artmasıyla ilerlemeyi sürdüren iç giyim sektörüne yönelik yapılan araştırmalar şüphesiz yeterli değildir.

Bu araştırma iç giyimin gelişim sürecinin incelenmesi, üretim sürecinde kalite kontrol faaliyetleri ve kalite kontrol faaliyetlerinin ürün kalitesine etkilerinin belirlenmesi, bayan iç giyim üretimi yapan hazır giyim işletmelerinin kullandıkları kalite kontrol parametrelerinin incelenmesi ve sektöre kalite kontrolünün öneminin ve doğru bir şekilde uygulanması gerektiğinin önemini vurgulamak amacıyla planlanmış ve yürütülmüştür.

Bu araştırma tarama modelli olup, araştırma kapsamında yer alan inceleme ve araştırmalar sonucu geliştirilen anket formunun uygulanması neticesinde ulaşılan veriler incelenerek, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği’ne kayıtlı olup İstanbul ilinde bulunan faaliyet alanı sutyen ve külot üretimi olan 30 iç giyim işletmesi araştırmanın örneklemini oluşturmuştur.

(6)

Araştırmadan elde edilen bulgular doğrultusunda işletmelerin, günümüzde tüketicilerin kaliteye verdikleri önemin artması ve rekabetin giderek arttığı pazar ortamında devamlılıklarını geliştirerek sürdürebilmek için kalite kontrolüne verdikleri önemin arttığı; aynı işi yapan personelin aynı kalitede ürün vermesinin mümkün olmaması sonucu müşteri beklentilerini karşılayabilecek düzeyde kaliteli üretim yapabilmeleri için üretim sürecinde kalite kontrol kullanımının arttığı tespit edilmiştir.

İşletmelerin, geçmişteki kalite anlayışından yani “pahalı olan ürün daha kalitelidir” anlayışından vazgeçerek, kullanım üstünlüğü olan ve müşteri gereksinimlerinin en üst düzeyde karşılayan ürünün daha kaliteli olduğu düşüncesini benimsedikleri tespit edilmiştir.

İşletmelerin, kalite konusunda bilinçli ve eğitimli personel ile çalışmanın minimum düzeyde hatalı ürünle karşılaşılmasına ve ürün kalitesinin iyileştirilmesine katkıda bulunacağını düşünmelerinden dolayı kalite kontrol konusunda eğitim almış kişilerin istihdamına önem verdikleri ve personele düzenli olarak kalite kontrol konusunda işletme içi eğitim verdikleri tespit edilmiştir.

İşletmelerin, ana malzeme veya yardımcı malzemeden kaynaklı herhangi bir sorun ile karşılaşması durumunda üretimin aksamaması, ürünün defolu veya ikinci kalite olarak ayrılmaması ve müşteri memnuniyetinin sağlanabilmesi için ana malzeme ve yardımcı malzeme kalite kontrolünü yaptıkları ve bu kontrollere önem verdikleri tespit edilmiştir.

İşletmelerin, müşteri beklentilerini karşılayacak kalitede ürün elde edebilmek, üretimi planlanan süreçte tamamlayabilmek ve bitmiş ürün kalite kontrolünde minimum düzeyde hatalı ürünle karşılaşmak amacıyla üretim sürecinin her aşamasında kalite kontrolü uyguladıkları ve önemsedikleri tespit edilmiştir.

İşletmelerin, üretim sürecinin ve ürettikleri sutyen ve külot ürünlerinin uyguladıkları kalite kontrol faaliyetlerinden önemli ölçüde etkilendiği; üretim sürecinde herhangi bir aksaklığın olmaması, sutyen ve külot ürünlerinin kalite düzeylerinin yüksek olması için üretim sürecinde kalite kontrol faaliyetlerini uygulamakta ve bitmiş sutyen ve külot kalite kontrol parametrelerini belirlemiş olan iç giyim işletmelerinin belirlemeyenlere göre kaliteli ürün elde etme konusunda olumlu yönde geliştiği tespit edilmiştir.

(7)

T.C.

SELÇUK ÜNİVERSİTESİ Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürlüğü

Adı Soyadı Ayşe Gül GÖKKAYA Numarası: 054240011002

Ana Bilim / Bilim Dalı

Giyim Endüstrisi ve Giyim Sanatları Eğitimi / Giyim Sanatları Eğitimi

Ö ğr en ci ni n

Danışmanı Yrd. Doç. Şerife MIZRAK Tezin İngilizce Adı

SUMMARY

The significance of the quality control of the companies and using it has strongly increased by means of the increase in the significance of the quality for underwear of the consumers. The increase in exportation for underwear clothing and home consumption in our country have made the underwear sector become greater. It is very important for the underwear sector to apply the quality control processes because of many reasons, such as health case. The researches related to the underwear sector which have become greater in recent years and have been going on to become greater by the innovations and variations, are certainly unnecessary. This study has been planned and carried out for the purpose of studying process of the underwear progress, setting the quality control functions for the production process and setting the effectiveness of quality control functions on the quality of production, examining the quality control parameters used by ready-made clothing companies producing women underwear clothing, emphasizing the significance of quality control and applying it properly.

This research has been carried out through scanning method and it has formed the sample of the research of 30 underwear companies whose scope is the production of brassiere and knickers, and which exists in İstanbul and which is registered to Turkish Union of Chambers and Commodity Exchanges, by means of studying the data received after applying the questionnaire form that has been conducted after examining and searching this study cope.

(8)

Through the findings of the study, it has been found out that the companies have given more importance to quality control in order to develop and maintain their existence in the marketplace where the competitiveness has been gradually increased; using quality control has been increased by the production process so as to make a high-class production to meet the expects of the consumers because of not getting the same quality of production from the staff doing the same work.

It has been stated that the companies have begun to hold the opinion which suggests the production having value in use and meeting the needs of the consumers substantially and so being much more quality, instead of having an insight of “the more expensive a production will be, the better it will be” that is an old-fashioned conception of the companies.

It has been identified that the companies make a point of employment for the personnel received training for the quality control and also they train their staff regularly for the quality control; because they think that for the sake of quality, working with conscious and trained staff means to have productions with minimum defects and this makes a contribution to improve quality of production.

It has been observed that the companies check the quality of chief and supplementary materials in order to maintain the productivity, not to set apart the product as defective or inferior product and to get the consumer satisfaction in case the companies may have any problem with the chief or supplementary materials. It has been understood that the companies take into consideration and put into practice the quality control in every stage of production in order to gain good products that can meet the consumer expectation, to be able to complete the production on time and to have products with minimum defect during the quality control of finished productions.

It has been confirmed that the companies have been significantly affected by the functions of quality control carried out by the productions process and the productions of brassiere and knickers that they produce; so as to have high quality brassiere and knickers and not to have any trouble in the production process, getting good productions has been relatively more possible for the companies that put into practice the quality control during the production process and identify the control parameters of finished brassiere and knickers than the companies that do not.

(9)

İÇİNDEKİLER Sayfa No

BİLİMSEL ETİK SAYFASI………..i

TEZ KABUL FORMU………..……….ii

ÖNSÖZ………..……….iii ÖZET………..………iv SUMMARY………vi İÇİNDEKİLER………...……….…viii TABLOLAR LİSTESİ………..………..xiv ŞEKİLLER LİSTESİ………..……….….xviii GİRİŞ………..……….1

BİRİNCİ BÖLÜM - HAZIR GİYİM SEKTÖRÜNDE İÇ GİYİM ÜRETİMİ….2 1.1. İç Giyimin Tanımı ve Hazır Giyim Sektöründeki Yeri……….…...2

1.2. İç Giyimin Gelişim Süreci………...….…..3

1.3. İç Giyimi Etkileyen Faktörler………...….8

1.3.1. Kumaş Özelliği………...…..…8 1.3.2. İklim ve Mevsimler………..….8 1.3.3. Yaş………...…….8 1.3.4. Vücut Özelliği………...9 1.3.5. Cinsiyet………...9 1.3.6. Sağlık………9 1.3.7. Dış Giyimin Özellikleri……….9 1.3.8. Gelenek……….……..10

(10)

1.3.9. Moda……….……..10

1.3.10. Ekonomik Durum………..……10

1.4. İç Giyim Seçiminde Dikkat Edilmesi Gereken Noktalar…………...……...11

İKİNCİ BÖLÜM - HAZIR GİYİM SEKTÖRÜNDE BAYAN İÇ GİYİM ÜRETİMİ……….14

2.1. Bayan Vücut Anatomisi……….…...14

2.2. Bayan İç Giyiminde Beden Tanımlama (Belirleme) Ölçüsü………….…...17

2.3. Bayan Bedenleri ve Beden Ölçü Tabloları………...…..…..18

2.4.1. Sutyen Bedenleri ve Beden Ölçü Tabloları………...…….19

2.4. Bayan İç Giyim Üretiminde Kullanılan Standart Beden Ölçüleri…….…...20

2.5. Bayan İç Giyim Üretiminde Kullanılan Bitmiş Ürün Ölçüleri ve Ölçüm Yerleri……….………..22

2.5.1. Bayan İç Giyim Üretiminde Kullanılan Bitmiş Ürün Ölçüleri…...22

2.5.2. Bayan İç Giyim Üretiminde Kullanılan Bitmiş Ürün Ölçüm Yerleri……….22

2.6. Bayan İç Giyim Çeşitleri……….…………...………..28

2.6.1. Tene Giyilen İç Giyim Çeşitleri………..………....28

2.6.1.1. Atlet……….…..28 2.6.1.2. Fanila……….…29 2.6.1.3. Kamisol……….…29 2.6.1.4. Jartiyer………...30 2.6.1.5. Korse……….…30 2.6.1.6. Jüpon (İç Etek)……….…….31

(11)

2.6.1.7. Kombinezon……….….32

2.6.1.8. Body (Badi)……….………..32

2.6.1.9. Plaj Giysileri………...……….……….33

2.6.1.10. Külot………...………….…...34

2.6.1.11. Sutyen………...………….….34

2.6.2. Yatakta Giyilen İç Giyim Çeşitleri………...…………..36

2.6.2.1. Gecelik………...…….…..36 2.6.2.2. Yatak Bikinisi………...….…...36 2.6.2.3. Baby-Doll……….….36 2.6.2.4. Pijama………...…………....37 2.6.2.5. Trijama……….….37 2.6.2.6. Lizöz………...…….….37

2.6.3. Ev İçinde Giyilen İç Giyim Çeşitleri………...……….…..37

2.6.3.1. Sabahlık……….…….…37

2.6.3.2. Yelek……….….…38

2.6.3.3. Eşofman……….…38

ÜÇÜNCÜ BÖLÜM - HAZIR GİYİM SEKTÖRÜNDE KALİTE KONTROL..39

3.1. Kalite Kavramı ve Önemi……….39

3.2. Ürün Kalitesini Belirleyen Faktörler………....……40

3.3. Hazır Giyimde Kalite Özellikleri ve Standartları………...….…….41

3.3.1. Giysi Kumaşı Standartları………..………….42

3.3.2. Beden Ölçü Standartları………...…...42

(12)

3.3.4. Aksesuar Standartları………...……...43

3.3.5. Giysinin Kullanım Özellikleri………...…….…..43

3.4. Kalite Kontrolün Tanımı, Hazır Giyim Sektöründeki Yeri ve Önemi……..43

3.5. Kalite Kontrolün Amaçları ve Avantajları………....45

3.6. Kalite Kontrolünü Etkileyen Faktörler………...………….……….46

3.7. Hazır Giyim İşletmelerinde Kalite Sağlama ve Geliştirme Süreci………...48

DÖRDÜNCÜ BÖLÜM - FAALİYET ALANI İÇ GİYİM ÜRETİMİ OLAN HAZIR GİYİM İŞLETMELERİNİN ÜRETİM SÜRECİNDE KALİTE KONTROL………....51

4.1. Malzeme Kalite Kontrolü……….………51

4.1.1. Ana Malzeme (Kumaş) Kalite Kontrolü………...………..51

4.1.2. Yardımcı Malzeme Kalite Kontrolü………...………...….53

4.1.2.1. Dikiş İpliği………...….………54 4.1.2.2. Lastik……….………56 4.1.2.3. Kopça (Agraf)……….…………...…...57 4.1.2.4. Kap………..……….………….…………...58 4.1.2.5. Dantel……….…………...58 4.1.2.6. Balen……….58 4.1.2.7. Ekstrafor………58 4.1.2.8. Fermuar……….59 4.1.2.9. Düğme………...61 4.1.2.10. Çıtçıt………62 4.1.2.11. Cırt Bant………..62

(13)

4.1.2.12. Etiket………...63

4.2. Kesimhanede Yapılan Kalite Kontrol İşlemleri……….………...63

4.3.Dikimhanede Yapılan Kalite Kontrol İşlemleri……….………65

4.4. Bitmiş Ürün Kalite Kontrolü……….………...……66

4.4.1. Bitmiş Sutyen Kalite Kontrol Parametreleri………...………67

4.4.2. Bitmiş Külot Kalite Kontrol Parametreleri…………...………..……68

4.5. Araştırmanın Problem ………..70

4.6. Araştırmanın Amacı……….……...…..71

4.7. Araştırmanın Önemi……….………...72

4.8. Tanımlar………...………...73

BEŞİNCİ BÖLÜM - ARAŞTIRMANIN YÖNTEMİ………75

5.1. Araştırmanın Modeli………...……….………….75

5.2. Araştırmanın Evren ve Örneklemi………..…………..……75

5.3. Varsayımlar……….……..75

5.4. Kapsam ve Sınırlılıklar………..………...………76

5.5. Veri Toplama ve Analiz Teknikleri………...…….……..76

ALTINCI BÖLÜM – BULGULAR………...78

6.1. Araştırmaya Katılan İşletmeler ile İlgili Genel Bulgular……….79

6.2. Araştırmaya Katılan İşletmelerin Kaliteye Bakış Açısı ile İlgili Bulgular……..86

6.3. Araştırmaya Katılan İşletmelerde Karşılaşılan Hatalı Ürün Nedenleri ve Ürün Kalitesinin İyileştirilmesi İçin Alınan Önlemler ile İlgili Bulgular………...……..89

(14)

6.4. Araştırmaya Katılan İşletmelerde Üretim Sürecinde Yapılan Kalite Kontrol Faaliyetlerinde Dikkat Edilen Kriterler ve Üretim Sürecinde

Karşılaşılan Malzemeden Kaynaklı Problemler ile İlgili Bulgular…………..…94

6.5. Araştırmaya Katılan İşletmelerde Bitmiş Sutyen ve Külot Kalite Kontrol Parametreleri ile İlgili Bulgular………...……….119

YEDİNCİ BÖLÜM - SONUÇ VE ÖNERİLER………...133

7.1. Sonuç………....………..133

7.2. Öneriler………..………..…..138

KAYNAKLAR………..……...…141

EKLER………..…….….147

EK 1. FAALİYET ALANI BAYAN İÇ GİYİM ÜRETİMİ OLAN HAZIR GİYİM İŞLETMELERİNE UYGULANAN ANKET FORMU………...…148

EK 2. İSTANBUL VALİLİĞİNDEN ALINMIŞ ANKET UYGULAMA İZİN ÖRNEĞİ………...………..167

(15)

TABLOLAR LİSTESİ

Tablo Adı Sayfa No

Tablo No 1: Sutyen Beden Ölçülerinin Karşılaştırılması……..………....17

Tablo No 2: Külot Beden Ölçülerinin Karşılaştırılması………..………..18

Tablo No 3: Sutyen Beden Ölçüleri………...………19

Tablo No 4: Bayan Örme Giysilerinde Standart Beden Ölçüleri…..………....21

Tablo No 5: Araştırmaya Katılan İşletmelerin Kuruluş Yıllarına Göre Dağılımı….79 Tablo No 6: Araştırmaya Katılan İşletmelerde Çalışan Personel Sayısının Bölümlere Göre Dağılımı……….80

Tablo No 7: Araştırmaya Katılan İşletmelerde Kullanılan Teknolojik Donanımların Sayısına Göre Dağılımı………..81

Tablo No 8: Araştırmaya Katılan İşletmelerin Kalite Departmanında Çalışanların Eğitim Düzeylerine Göre Dağılımı………...…82

Tablo No 9: Araştırmaya Katılan İşletmelerin Kalite Konusunda İşletme İçi Eğitim Verme Durumuna Göre Dağılımı………....83

Tablo No 10: Araştırmaya Katılan İşletmelerin Kalite Konusunda İşletme İçi Eğitim Verme Süresine Göre Dağılımı………....84

Tablo No 11: Araştırmaya Katılan İşletmelerin Kalite Konusunda İşletme İçi Eğitim Vermeme Nedenlerine Göre Dağılımı……….85

Tablo No 12: Araştırmaya Katılan İşletmelerin Kalite Anlayışının Önem Derecesine Göre Dağılımı……….86

Tablo No 13: Araştırmaya Katılan İşletmelerin Kalite Kontrolün Önem Derecesine Göre Dağılımı………...87

Tablo No 14: Araştırmaya Katılan İşletmelerin Kalite Kontrolün Kullanım Düzeyine Göre Dağılımı………..……….88

Tablo No 15: Araştırmaya Katılan İşletmelerde Hatalı Ürün Nedenlerinin Karşılaşılma Sıklığına Göre Dağılımı……….89

Tablo No 16: Araştırmaya Katılan İşletmelerde Hatalı Ürün Türlerinin Karşılaşılma Sıklığına Göre Dağılımı………..……….90 Tablo No 17: Araştırmaya Katılan İşletmelerde Hatalı Ürün Türlerinin

(16)

Tablo No 18: Araştırmaya Katılan İşletmelerde Kalite Sapmalarına Karşı

Kullanılan Yöntemlerin Dağılımı……….……92 Tablo No 19: Araştırmaya Katılan İşletmelerde Ürün Kalitesinin İyileştirilmesi İçin Alınan Önlemlerin Önem Derecesine Göre Dağılımı……...…....93 Tablo No 20: Araştırmaya Katılan İşletmelerde Kullanılan Ölçü Standartlarının Kullanımına Göre Dağılımı……….….94 Tablo No 21: Araştırmaya Katılan İşletmelerde Kullanılan Kalıp Standartlarının Kullanımına Göre Dağılımı………..…95 Tablo No 22: Araştırmaya Katılan İşletmelerin Tolerans Sınırlarını Belirleme

Durumuna Göre Dağılımı……….…...96 Tablo No 23: Araştırmaya Katılan İşletmelerde Ürün Ölçü Kontrolünde Kabul Edilebilir Tolerans Sınırlarının Dağılımı………..………97 Tablo No 24: Araştırmaya Katılan İşletmelerde Üretilen Ürünlerde Bulunması

Gereken Giyime Uygunluk Özelliklerinin Önem Derecesine Göre Dağılımı………..………..…98 Tablo No 25: Araştırmaya Katılan İşletmelerde Üretilen Ürünlerde Bulunması Gereken Dayanıklılık Özelliklerinin Önem Derecesine Göre

Dağılımı………..……….….99 Tablo No 26: Araştırmaya Katılan İşletmelerde Üretilen Ürünlerde Bulunması Gereken Kullanım ve Bakım Özelliklerinin Önem Derecesine

Göre Dağılımı………...………..100 Tablo No 27: Araştırmaya Katılan İşletmelerde Ürün Hazırlığında Kullanılacak Model, Kumaş, Aksesuar ve Renk Seçiminde Dikkat Edilen

Özelliklerin Önem Derecesine Göre Dağılımı………101 Tablo No 28: Araştırmaya Katılan İşletmelerde Yardımcı Malzeme Satın

Alırken Dikkat Edilen Özelliklerin Önem Derecesine

Göre Dağılımı……….…102 Tablo No 29: Araştırmaya Katılan İşletmelerde Yardımcı Malzemelerin Kalite Kontrolünün Yapılma Şekline Göre Dağılımı………….…………...103 Tablo No 30: Araştırmaya Katılan İşletmelerde Karşılaşılan Yardımcı

Malzemeden Kaynaklı Problemlerin Karşılaşılma

(17)

Tablo No 31: Araştırmaya Katılan İşletmelerde Karşılaşılan Yardımcı Malzemeden Kaynaklı Problemlerin Önem Derecesine

Göre Dağılımı……….…105 Tablo No 32: Araştırmaya Katılan İşletmelerde Dikiş İpliği Seçiminde Dikkat

Edilen Kriterlerin Önem Derecesine Göre Dağılımı……..….…...…106 Tablo No 33: Araştırmaya Katılan İşletmelerde Dikiş İpliğinden Kaynaklı

Problemlerin Karşılaşılma Sıklığına Göre Dağılımı…………...……107 Tablo No 34: Araştırmaya Katılan İşletmelerde Dikiş İpliğinden Kaynaklı

Problemlerin Önem Derecesine Göre Dağılımı………...…...108 Tablo No 35: Araştırmaya Katılan İşletmelerde Kumaş Kontrolünde Dikkat

Edilen Kontrol Kriterlerinin Önem Derecesine Göre Dağılımı……..109 Tablo No 36: Araştırmaya Katılan İşletmelerde Kumaş Hatalarının

Karşılaşılma Sıklığına Göre Dağılımı……….110 Tablo No 37: Araştırmaya Katılan İşletmelerde Kumaş Hatalarının Önem

Derecesine Göre Dağılımı………...………111 Tablo No 38: Araştırmaya Katılan İşletmelerde Kumaş Kontrolünde Örmeden

Kaynaklanan Hataların Karşılaşılma Sıklığına Göre Dağılımı…..….112 Tablo No 39: Araştırmaya Katılan İşletmelerde Kumaş Kontrolünde Örmeden

Kaynaklanan Hataların Önem Derecesine Göre Dağılımı…….……113 Tablo No 40: Araştırmaya Katılan İşletmelerde Kesimhanede Uygulanan

Kesim Planı Kalite Parametrelerinin Önem Derecesine

Göre Dağılımı………..…...114 Tablo No 41: Araştırmaya Katılan İşletmelerde Kesimhanede Yapılan Parça

Kontrolünde Kesilmiş Giysi Parçaları İle Model Numunesinin Karşılaştırılmasında Dikkat Edilen Kriterlerin Önem Derecesine Göre Dağılımı………..…………...115 Tablo No 42: Araştırmaya Katılan İşletmelerde Dikimhane Giriş Kalite

Kontrolünde Kesimhaneden Gelen Giysi Parçalarının Kontrolünde Dikkat Edilen Kriterlerin Önem Derecesine Göre Dağılımı……...…116 Tablo No 43: Araştırmaya Katılan İşletmelerde Dikim İşleminde Meydana Gelen Dikiş Hatalarının Karşılaşılma Sıklığına Göre Dağılımı…...117

(18)

Tablo No 44: Araştırmaya Katılan İşletmelerde Dikim İşleminde Meydana Gelen Dikiş Hatalarının Önem Derecesine Göre Dağılımı…………..…...118 Tablo No 45: Araştırmaya Katılan İşletmelerde Bitmiş Ürün Kumaş

Bozulmaları Kontrolünde Karşılaşılan Problemlerin

Karşılaşılma Sıklığına Göre Dağılımı…..………...…119 Tablo No 46: Araştırmaya Katılan İşletmelerde Bitmiş Ürün Kumaş

Bozulmaları Kontrolünde Karşılaşılan Problemlerin

Önem Derecesine Göre Dağılımı………120 Tablo No 47: Araştırmaya Katılan İşletmelerde Bitmiş Sutyen Ürününün Genel Görünümü İle İlgili Kalite Kontrolünde Karşılaşılan Kalite

Problemlerinin Karşılaşılma Sıklığına Göre Dağılımı………....121 Tablo No 48: Araştırmaya Katılan İşletmelerde Bitmiş Sutyen Ürününün Genel Görünümü İle İlgili Kalite Kontrolünde Karşılaşılan Kalite

Problemlerinin Önem Derecesine Göre Dağılımı…………...…...….123 Tablo No 49: Araştırmaya Katılan İşletmelerde Bitmiş Sutyen Ürününün Dikim Özellikleri İle İlgili Kalite Kontrolünde Karşılaşılan Kalite

Problemlerinin Karşılaşılma Sıklığına Göre Dağılımı………125 Tablo No 50: Araştırmaya Katılan İşletmelerde Bitmiş Sutyen Ürününün Dikim Özellikleri İle İlgili Kalite Kontrolünde Karşılaşılan Kalite

Problemlerinin Önem Derecesine Göre Dağılımı……….…..…126 Tablo No 51: Araştırmaya Katılan İşletmelerde Bitmiş Külot Ürününün Genel

Görünümü İle İlgili Kalite Kontrolünde Karşılaşılan Kalite

Problemlerinin Karşılaşılma Sıklığına Göre Dağılımı………...…….127 Tablo No 52: Araştırmaya Katılan İşletmelerde Bitmiş Külot Ürününün Genel

Görünümü İle İlgili Kalite Kontrolünde Karşılaşılan Kalite

Problemlerinin Önem Derecesine Göre Dağılımı………...…129 Tablo No 53: Araştırmaya Katılan İşletmelerde Bitmiş Külot Ürününün Dikim Özellikleri İle İlgili Kalite Kontrolünde Karşılaşılan Kalite

Problemlerinin Karşılaşılma Sıklığına Göre Dağılımı………131 Tablo No 54: Araştırmaya Katılan İşletmelerde Bitmiş Külot Ürününün Dikim Özellikleri İle İlgili Kalite Kontrolünde Karşılaşılan Kalite

(19)

ŞEKİLLER LİSTESİ

Şekil Adı Sayfa No Şekil No 1: Doğal Anatomik Göğüs Formları………..………...16 Şekil No 2: Göğüs Yüzey Profili………..………….……16 Şekil No 3: Bitmiş Ürün Ölçüm Yerleri………..…………...…24

(20)

GİRİŞ

Dünya pazarında artan rekabetin işletmelerin ayakta kalmasını zorlaştırdığı, işletmelerin rakiplerinden farklı yanlarının bulunması gerektiği pazar yapısının oluşması, tüketici taleplerinin gelişerek değişmesi ve tüketicilerin geçmişe oranla günümüzde kaliteye daha çok önem vermeleri sonucu bütün alanlarda olduğu gibi iç giyim sektöründe de yüksek ürün kalitesinin ve kalite kontrol faaliyetlerinin gerekliliğini ortaya koymuştur.

Türkiye, yaklaşık %8’lik ihracat payı ile dünya iç giyim sektörünün ana oyuncularından biridir. Dünya pazarındaki varlığını geliştirerek sürdürmesi gereken Türkiye’nin, hızla şiddetlenen ve değişik boyutlar kazanan rekabet ortamında yeni, güçlü ve ulusal anlamda yaygın stratejiler geliştirmek zorunluluğu açıktır. Türkiye’nin halihazırda bulunduğu pazarlarda sadece pazar payını koruması değil arttırması, henüz varlık gösteremediği potansiyel pazarlara da girerek pazarlarını genişletmesi gerekmektedir (www.tigsad.com).

Gittikçe artan bu rekabet ortamında bayan iç giyim üretimi yapan hazır giyim işletmeleri kalite ve kalite kontrolünü benimseyerek ve bunlara önem vererek müşteri beklentilerini en iyi şekilde karşılayabilirler. Bayan iç giyim üretimi yapan hazır giyim işletmelerinde kalite kontrol faaliyetleri başarılı bir şekilde uygulandığında düşük maliyeti de beraberinde getirdiği görülecektir. Kalitenin önemi üzerinde gerekli şekilde durulup, kalite kontrol işlemleri doğru uygulandığında iç ve dış pazardaki satış istenilen seviyeye yükselecek; böylece işletmeler pazardaki yerlerini koruyabilecekler ve genişletebilecekleridir.

Bu noktadan hareketle iç giyimin gelişim süreci, kalite kontrol faaliyetlerinin incelenmesi, kalite kontrol faaliyetlerinin ürün kalitesine etkilerinin belirlenmesi, özellikle günümüz bayan iç giyim üretimi yapan hazır giyim işletmelerinin kullandıkları kalite kontrol parametreleri gözden geçirilerek ve sonuçta işletmelere kalite kontrolün öneminin ve doğru bir şekilde uygulanması gerektiğinin vurgulanması iç giyim sektörüne yeni bir bakış açısı getirecektir.

(21)

BİRİNCİ BÖLÜM

HAZIR GİYİM SEKTÖRÜNDE İÇ GİYİM ÜRETİMİ

1.1. İç Giyimin Tanımı ve Hazır Giyim Sektöründeki Yeri

İnsanlık tarihiyle başlayan giyinme olgusu, çevresel faaliyetler ve toplum olmanın gerektirdiği faktörlerle ihtiyaç olmaktan çıkarak, moda olgusuna dönüşmüştür. Bireyler yaşadıkları toplumun özelliklerini, kişiliklerini ve yaşam tarzlarını giysilerine yansıtmışlardır (Arıkan, 1997: 16).

Giysi, doğanın olumsuz etkilerinden vücudu korumak gibi fiziksel gereksinimleri karşılamanın yanında beğenilme, giyen kişiye güven verme gibi psikolojik, toplum içinde kabul görme ve çeşitli sosyal gruplara katılmadaki etkisiyle de sosyal gereksinimleri karşılayan; doğrudan insan vücuduna giyilmesi nedeniyle kolaylıkla vücut formunu alabilecek, kesimi, dikimi ve temizlenmesi kolay; doğal, sentetik veya kimyasal materyallerden yapılmış her türlü dokuma ve örme kumaşla birlikte deri, kürk gibi materyallerden insan vücuduna uygun; estetik ve beğeni öğelerini taşıyan; kullanım yeri ve zamanına göre hazırlanan eşyalara verilen genel addır.

Günlük hayatın her anında giydiğimiz giysiler giyim çeşitlerinin içinde yer almaktadır. Günümüzde giyimi iç giyim ve dış giyim olarak iki ana grupta toplayabiliriz.

Dış giyim; iç giyimin üzerine giyilen etek, pantolon, gömlek, ceket vb. ürünlerden oluşmaktadır.

İç giyim ise vücut ısısını korumak, dış giyimin güzel görünmesini sağlamak amacıyla; tene veya dış giyimin altına giyilenlerin yanı sıra yatakta veya ev içinde giydiğimiz giysilerdir, diye tanımlayabiliriz (Bayraktar: 1996, 1).

Türkiye’deki hazır giyim sektöründe iç giyim üretimi önemli bir yere sahiptir. Türkiye’nin 2004 yılı iç giyim ihracatının hazır giyim içindeki payı % 35,9’dur. Türkiye’nin 2003 yılı itibariyle dünya toplam iç giyim ihracatında aldığı pay % 7,73; ithalatında aldığı pay ise % 0,15’tir. Bu rakamlar Türkiye’yi ihracat bakımından pazarın % 17’sine hakim Çin ve Hong Konk’un ardından dünyanın 3. ülkesi yapmaktadır.

(22)

Türkiye iç giyim ihracatını başta Almanya ve İngiltere gelmek üzere en çok AB ülkelerine yapmaktadır. ABD ise üçüncü sırada yer almaktadır. Türkiye’nin en çok ithalat yaptığı ülkeler ise İtalya, İngiltere ve İspanya’dır. En çok iç giyim ithal eden ülkelerden olan Japonya’ya ihracatımız çok sınırlı seviyede kalmıştır (www.tigsad.com).

1.2. İç Giyimin Gelişim Süreci

İlk iç çamaşırının Adem ve Havva’nın üzerindeki incir yaprakları olduğunu söyleyebiliriz. İnsanoğlunun neden cinsellikle ilgili alanlarını örtme ihtiyacı olduğu ise kendi cinselliklerini bastırma, arzularını kontrol etme ve korunma gibi sebeplere bağlanabilir. İç çamaşırı daha sonraları kadın ve erkek kimliğini belirleme rolünü de üstlenmiştir. Geçmişten günümüze iç çamaşırının gelişim süreci şu şekildedir.

14.yy da kadınlar “ cotte” denen sert ve ketenden yapılmış dantelli korseler giyerek vücutlarının ince görülmesini sağlıyorlardı. 18. yy da yine o günün modasına uygun olarak korselerin kadın vücudunda göğüs ve baseni abartan ancak beli ince gösteren tarzda, altında sert bir yapısı olan tarlatanı ile birlikte kullanıldığını görüyoruz. İçinde nefes alması bile güç olan bu korseleri burjuva sınıfı kadınlar kullanıyordu. 19. yüzyıl, örme iç çamaşır üretiminin modaya bağlı olarak artmasına yol açtı.

19. yüzyılın başından itibaren kadınlar uzun külot giymeye başladılar. 1813 yılında pamuklu uzun külotların üretildiğini, o yıl verilen reklamlardan anlıyoruz. Külotlar bacak boyları bileğe kadar indiği gibi diz hizasında da üretiliyordu. Bacak kısımları üst kısımdan ayrı üretiliyor daha sonra iki parça birbirine ekleniyordu. Fakat içe giyilen uzun külotlar kadın modasında ancak 24 yıl kalarak 1830’a kadar devam etti. Bunun sebebi bu çamaşırların feminen görüntüyü bozmasıydı. 1807 yılında yeni tip iç etekler moda oldu. Çok dar olan ve bacakları saran bu etekler kadınların ancak kısa adımlarla yürümelerine imkan veriyordu.

1880’li yıllarda 18. yy’ın şaşalı modasına tepki olarak ve ayrıca sağlık hareketinin de etkisiyle moda çok sade bir hal aldı. Yün iç çamaşırları bu tarihlerde moda oldu. Saf yünden üretilen iç çamaşırlarına “Sanitary Underwear” deniyordu. Bu hareketin başlama sebebi “anilin” içeren tehlikeli boyar maddelerin kumaş boyamasında kullanılmasıydı. Bu işlem sonucu deride problemler ve zehirlenmeler

(23)

görülüyordu. Dr. Jeager yün çamaşırların terlemeyi sağlıklı bir şekilde sağladığı ve kötü kokuların oluşumunu engellendiği düşüncesiyle bu projeyi başlatmıştı.

1880’li yıllarda bütün vücudu saran çamaşırlar bu yüzden moda oldu. 1874 yılında iki Amerikalı Doktor kardeş Warner Bros Co. Şirketini kurdular, bu şirket de sağlığa önem vererek “ Sağlıklı korse”yi üretti (Tavman, 2004: 27–28).

1800’lü yılların sonu, Fransa’nın sembolü Eiffel Kulesi’nin mimar ve mühendisi Gustave Eiffel’in evi… Mösyö Eiffel’in şişman karısı dışarıya çıkmak için hazırlanıyor. Başı yine her zamanki gibi çoraplarıyla dertte. Bitip tükenmez yakınmasıyla kocasına söyleniyor. “Bıktım şu çoraplarımın sürekli düşmesinden, sokakta rezil olacağım bir gün… Sen ne biçim adamsın? Paris’e koskoca bulvarlar, yolar inşa ettiriyorsun da şu derdime bir çare bulamadın…”

Mösyö Eiffel “ya sabır” dercesine başını iki yana sallarken aklına şimşek gibi bir fikir geliveriyor. “Tabii ya niye olmasın” diye düşündürecek bir fikir. O devirde kadınlar, çoraplarını ya lastikle ya da kurdelelerle tutturuyorlar. Madam Eiffel’in tombul bacaklarına ne lastik dayanıyor ne de kurdele: “Belden bağlanan bir askıya çorap tutturmak fikri hiç de yabana atılır gibi değil doğrusu.”Çoraplara ilik açılsa, askının uçlarına da düğme dikilse bu iş tamam. Karısının dırdırından kurtulmak için o an düşündüğü bu pratik çözüm, Mösyö Eiffel’i; tarihe jartiyerin mucidi olarak geçirmeye yetiyor (Alptekin, 1991: 3).

1890’lardan itibaren başlayan romantik hareketin etkisiyle hem iç hem de dış giyimde güzellik unsuru aranmaya başlandı. 19. yüzyılın sonlarında iç giyimde “S-Bükümü” denilen çizgi görülüyor. Kadınlar bu görüntüyü sağlamak için korse giyiyorlardı. Kombinezon da 19. yüzyılın iç çamaşırlarından biridir.

20.yy ın başında seksüel çekicilik fikrinin uyanmasıyla iç çamaşırında çok farklı bir devre girildi. 19 yy da moda olan sağlıklı olduğu için tercih edilen yün çamaşırlar popülaritesini kaybetti ve seksi bir görüntü veren ipek, krepdöşin, saten ve jorjet gibi kumaşlar kullanılmaya başlandı. Bu “lingerie” olarak adlandırılan Fransızca “linge” iç çamaşır kelimesinden gelen lüks ve zarafetin popüler olmasının birkaç sebebi vardı. Bu kumaşlar yün çamaşırlara göre çok daha hafifti, dantel ve nakışla süslenmeye daha elverişliydi, görüntüsü çekiciydi.

(24)

tarafından yapıldı ve patent hakkı alındı. İlk önceleri sutyen balensizdi ve göğsü bastırmak için kullanılıyordu. Warner Bros Co. 1914 de ilk arkasız sutyeni yaptı. 1917 de korse ve sutyen üreten tanınmış firmalardan biri Sidney de bulunan Berlei firması 1925 de bir sutyen modeli geliştirdi ve iki göğüs arasında mesafe bırakıldığı gibi ayarlı ön askılar yapıldı. 1920’lerin sonunda Amerika’daki Kestos firması da iki üçgen kumaşı elastik bantlarla tutturup sırttan çapraz geçip önden bağlayarak yeni bir model geliştirdi. Ayrıca 1920 ve 1930’larda korse firmaları da sutyen işine girerek balenli ve farklı kup ölçülerinde sutyenler yaptı. Sentetik elyafların bulunmasıyla; bütün örme ürünlerinde olduğu gibi iç çamaşırı ve mayo üretimi açısından da yeni bir dönemin başlangıcı oldu.

1935’te Warner Bros Co. sutyenin “cup” bölgesi için ölçülendirme sistemi getirdi.1940’larda ekstra sünger kullanımı sutyenlere farklı şekiller verilmesini sağladı. 1948’de göğüs arası mesafe geniş tutularak fırfırlı sutyenler üretildi. 1950’lerde askısız elbiselerle kullanılmak üzere askısız sutyenlerde yapılmıştır. Bu yıllarda teenager’lar için ilk defa sutyen üretilmiş. Büstier de bu yıllarda kullanılmıştır (Tavman, 2004: 28 -30).

İlk balenli sutyenin kullanılışı da Fransa’da 1946 yılında görülüyor. 1946’da II. Dünya Savaşı sırasında Amerikan ordusunda görev yapan kadınlar için yapılan (çünkü bu kadınlar sürekli koşmak, sürekli ayakta durmak ve hareket etmek durumundaydılar) balenli sutyenler bir anlamda, çalışan kadın devriminin de başlangıcına rastlıyor.

1950’lerde Avrupa’da kadın iç çamaşırına naylon, saten gibi seksi özellikleri olan veya insanların fetiş duygularına hitap eden; tutması, okşaması güzel kumaşlar girmeye başladı. Bu da o zaman dek taşıyıcı konumundaki çamaşırı, aynı zamanda güzel hale getirdi.

1960 başlarında Gossard İngiltere’de don-korse’nin (pantie-girdle) ve sutyenli-kombinezon’un (bra-slip) öncülüğünü yaptı. Her iki model de o günler için gerçekten çok yeni ve çok cesur atılımlardı. Yine 1960’larda Twiggy modası başlıyor. Kadınlar inceliyor, göğüsler küçülüyor. Bunun sonucu olarak da çamaşır, bir taşıyıcı veya vucut düzenleyici olmaktan çıkıp, bir şıklık vasıtası oluyor. Twiggy modasıyla birlikte, ilk defa çiçekli, hoş görüntülü çamaşırlar üretiliyor ve çamaşır

(25)

artık iyice seks sanayinin içine giriyor. Amerika’da bir firma ilk defa seksi özellikli, yalnızca fetişistlere yönelik çamaşırlar üretiyor (Ayral, 1989: 25 – 107 ).

1960’lar örme endüstrisinin en parlak dönemi olmuş dış giyimin %60’ı iç giyimin %100’ü örme kumaşlardan yapılmıştır. “Body” ilk defa 1960’larda yarı transparan elbiseler altına giyilmek üzere üretildi. 1970 itibariyle termoplastik elyafın yüksek ısıda şekillendirilmesiyle tek parça dikişsiz sutyen elde edildi.

1961’de Warner, “likra”dan vücudu saran ve ağ kısmından bağlanan külotlu korseyi yaptı. Modacı Rudi Gernrich “görünmez iç çamaşır”ı yarattı. Şeffaf sutyen ve g-string külotlar görünmez iç çamaşırların parçalarıydı (Tavman, 2004: 30).

1968 yılında İngilizlerin ünlü iç giyim firması GOSSARD ürettiği WONDERBRA (mucize sutyen) adıyla tanınan ürün, memeleri küçük olan kadınların memelerini büyütmeyi başarıyor. Yirmi üç değişik dikiş tekniğinin uygulanması ile bir araya gelen, kırk iki ayrı parçadan oluşmuş bu sutyen, bonelerinin özel şekillendirilmesi, askılarının hazırlanış tekniği ve bone içlerine yerleştirilmiş olan özel yükseltici ve doldurucu yastıkları ile memeleri olduğundan büyük gösteriyor ve moda dünyasında bir teknik harika olarak değerlendiriliyor (Ayral, 1993: 57).

1982’de ultra hafif sutyenleri, hafif dantelle süslenmiş tanga ve body’leri ayrıca dantelli fanila ve külotları görmek mümkündür. 1985’de Amerikan tasarımcı Donna Karan kısa ve uzun kollu olarak siyah body koleksiyonu hazırladı. Body ağ kısmından birleştiriliyor likra veya diğer elastik kumaşlardan ya da yün, kaşmir kullanılarak üretiliyordu. Burada farklı olan body’nin jean üzerine, etek üzerine ve ceket içine buluz şeklinde kullanılmasıydı

1987–1988 yıllarında avangard görünüş sergileniyor. Uzakdoğu’dan etkiler olduğu görülüyor. Aplikeler ve süslü tasarımlar var. Asimetrik motifler Japon çiçekleriyle birlikte kullanılıyor. 1990’larda iç çamaşırlarında bir yenilik var. Kıyafetlerin transparanlaşmasıyla iç çamaşırı gün yüzüne çıkıyor ve nasıl olduğu önem kazanıyor. Çamaşıra göre kıyafet giyiliyor. 1990’larda büyük memeli kadınlar memelerini daha küçük gösteren minimizer (meme küçülten) sutyenlere, büyük memeye özenen kadınlarda memelerini büyük göstermek için maximizer sutyenlere rağbet ediyorlardı. 2000 yılında iç çamaşırı şeffaf kıyafetlerin altında değil çok daha

(26)

2004’te “seamsless” veya “seem free” tekniği iç çamaşırı piyasasında görülen ve gün geçtikçe daha geniş alanlarda kendini gösterecek bir teknik olarak gözüküyor. Bu teknik için yuvarlak makineler kullanılmakta ve kumaş beden olarak makineden çıkmakta ve daha sonra sadece üretilen parçanın türüne göre üst veya alt kısımdan dikilmekte. Bu teknikle külot veya fanila beden olarak dikişsiz üretilebilmektedir. Santoni gibi yuvarlak makine firmaları bu konu üzerinde araştırmalarını sürdürüyorlar (Tavman, 2004; 30 – 31).

Türkiye’de ki ilk sutyen üretimine ise 1952 yılında İstanbul’da başlamıştır. İç çamaşırların tamamı beyaz ve açık renklerdeki düz dokuma ve şile bezi, basma, pazen gibi kumaşlardan yapılan uzun paçalı Anadolu kadını donu modellerinin hüküm sürdüğü bir dönem vardı. Tekstilimiz, saten dokuma, örme polyamid ve vücuda estetik sağlayan kullanışlı yeni kumaşlarla tanışır.

1965 ve 1985 yılları arasında, iç giyim ürünlerinde dantelin daha fazla kullanıldığını görürüz. Dantel artık sutyenin temel malzemelerinden biri olmuştur. Bu dönemde stilistler çalışmalarını, kadınların günün hangi saatinde, nasıl sutyen giymeleri konusuna ayırmaya başlamışlardır. Sutyenlerin hepsinin materyali polyamid, polyester esaslıdır. Esnek malzemeler olan elastan, lycra ve micro kumaşlar hem hijyen hem de kullanım rahatlığı açısından tercih edilir. Külot ağları, sutyen kaplarının içi gibi hijyen bölgelerde %100 koton parçalar kullanılır.

1990’lı yıllara girildiğinde, askıların hazırlanış tekniğinden, bone içlerine yerleştirilen özel yükseltici ve doldurucu yastıklara kadar, göğüsleri olduğundan büyük gösterme dönemi başlar. Birde iç giyimin öneminin artması ve kadınların içlerine ne giydiklerini göstermesi üzerine oturan konseptler bir akım halini aldı bu dönemde. 2000’li yıllar ise son dönemlerin siyah-beyaz, ten hakimiyetini ortadan kaldıracak kadar renkli ve canlı. Çok renkliliğe, yumuşak dantel, gipür, brode baskı, emprime boya baskı, pigment boya baskı, varak, sim, pul gibi birçok canlılık birlikte katıldı. Son olarak niteliği ve kullanım mükemmelliği nedeniyle kağıt baskıların egemenliği iç giyimi sardı. Taşlı aksesuarlarla da bütünleşen ürünler bir mücevher özelliği taşır hale geldi. Bunda, gittikçe aşağılara düşen pantolon ve etek bellerinin etkisi çok oldu ve olmaya devam ediyor (Batal, 2004: 59).

(27)

1.3. İç Giyimi Etkileyen Faktörler

İç giyimlerin en önemli özelliği; modelin vücudun rahat hareket etmesini engellememesi ve vücut ısısını koruyacak, teri emecek kumaşlardan yapılmış olmasıdır (Bayraktar, 1996: 1). Özellikle yatakta giyilen iç giyimlerin bol ve rahat olması gerekmektedir.

1.3.1. Kumaş Özelliği

İç giyimler ten üzerine giyildiğinden vücudun terlemesi ve kirlenmesi sonucunda sık kirlenen ve sık sık yıkanması gereken giysilerdir. Bu nedenle temizliği kolay yapılabilen kumaşlar tercih edilmelidir. Yumuşak, teri emen, pamuklu cins olan kumaşlardan seçilmelidir. Kirini göstermesi açısından açık renkli olması iyi olur. Çok sık yıkanması nedeniyle kumaşın rengini atmaması ve yıkamaya, kaynatmaya, çamaşır suyuna dayanıklı olması gerektiğinden beyaz renk ve yıkanabilir kumaşlardan olması en uygunudur (Güdül ve Karakülah, 1991: 108). İşletmelerin kumaş seçimi yaparken yukarıda belirtilen özellikleri göz önünde bulundurmaları gerekmektedir.

1.3.2. İklim ve Mevsimler

İç giyim üretiminde kullanılacak olan kumaşlar ve uygulanacak olan model özelliği işletmelerin hitap ettikleri tüketicilerin bulundukları bölgelerin iklim ve mevsim özelliklerine göre seçilmelidir. Yazın teri emen, serin tutan pamuklu kumaşlar kışın ise daha sıcak tutan kumaşlar üretimde tercih edilmelidir.

1.3.3. Yaş

İnsanların vücut yapısı her yaş döneminde gelişim ve değişim göstermektedir. Bu yüzden işletmeler hitap etmek istedikleri tüketici grubunun yaşa göre vücut yapısı hakkında bilgi sahibi olmalı ve iç giyim üretiminde bu bilgileri göz önünde bulundurarak vücut gelişimini engellemeyen rahat iç giyim ürünleri üretmeye çalışmalıdırlar.

(28)

1.3.4. Vücut Özelliği

Vücut özelliği dendiği zaman kişinin zayıf ya da şişman oluşu veya olabilecek vücut kusuru akla gelmektedir. Ayrıca hamile ve emzikli hanımlarda da vücut yapısı geçici olarak farklılaşır (Bayraktar, 1996: 1). İşletmelerin hanımların vücut özelliklerini dikkate alarak, varsa vücut kusurlarını kapatacak iç giyim ürünlerini üretmeleri gerekmektedir. Özellikle sutyen ve korse üretiminde vücut özellikleri göz ardı edilmemelidir.

Kadın, erkek ve çocuk vücut yapıları birbirinden farklılık göstermektedir. Bu yüzden işletmeler hitap ettikleri tüketici kitlesinin cinsiyet özellikleri doğrultusunda üretim yapmalıdırlar.

1.3.5. Cinsiyet

Kadın ve erkek için üretilen iç giyim ürünleri birçok özelliği bakımından farklılık göstermektedir. Bu doğrultuda işletmeler hangi tüketici kitlesine yönelik üretim yapacaklarını önceden belirlemeli ve bu doğrultuda üretim yapmalıdırlar. 1.3.6. Sağlık

İç giyim üretiminde sağlık koşullarına dikkat etmek insan sağlığı için çok önemlidir. Sağlık açısından iç giyim üretiminde teri emen, sentetik olmayan, vücudu tahriş etmeyecek incelik ve yumuşaklıkta, tehlikeli boyar maddelerin kullanılmadığı kumaşlar üretimde tercih edilmelidir. Bunun yanı sıra vücutta kan dolaşımını engelleyecek ve vücudun rahat hareket etmesini zorlaştıracak ürünlerin üretiminden kaçınılmalıdır.

1.3.7. Dış Giyimin Özellikleri

Dış giyim üretimi model, renk ve kumaş özellikleri bakımından çok çeşitlilik göstermektedir. İç giyim ürünlerinin dış giyim ürünleri ile birlikte kullanıldığı düşünüldüğünde; iç giyim ve dış giyim ürünleri model, renk, kumaş gibi özellikler bakımından birbirine uygun olmazsa dış giyimin vücutta duruşu ve genel görünüşü düzgün olmaz. Bu yüzden işletmeler iç giyim üretiminde bu özellikleri göz önünde bulundurarak tüketiciden gelebilecek talepleri karşılayabilme doğrultusunda üretim yapmalıdırlar.

(29)

1.3.8. Gelenek

Bazı yörelerin gelenekleri insanların iç giyim seçimini etkilemektedir. Eskiden giyilen, bugün kırsal kesimde hala kullanılmakta olan iç donlarını, erkek ve kadınlar giymekte, ancak kesimi ayrı ayrı olmaktadır (Bayraktar, 1996: 2). Yine eskiden giyilen, günümüzde de bazı yörelerde erkeklerin kullandığı gecelik entarileri vardır. Bunlar yaz için beyaz patiskadan, kışlık olarak da beyaz pazenden kesilirdi; yalnız güveylerin gecelik entarileri beyaz iplikliden yapılırdı (Koçu, 1967: 105). Bu yüzden işletmeler hedef pazar olarak belirledikleri tüketici kesiminin yaşadığı bölgedeki gelenekleri göz önünde bulundurarak onların ihtiyaçlarını karşılayabilecek iç giyim ürünleri üretmelidirler.

1.3.9. Moda

Her alanda olduğu gibi modanın etkisiyle her sezon iç giyim ürünleri birçok özelliği bakımından değişmektedir. Moda iç giyim ürünlerinin model, kumaş, renk, yardımcı malzeme ve ürün çeşitliliğinin belirlenmesinde etkili olmaktadır. Hatta bazı iç giyim ürünleri modanın etkisiyle kullanılmaya başlanmakta veya bazı iç giyim ürünlerinin kullanımı bırakılmaktadır. İşletmeler modanın iç giyim üzerinde ki etkisini önemseyerek modayı yakından takip etmeli ve bu doğrultuda üretim yapmalıdırlar.

1.3.10. Ekonomik Durum

İç giyim üretimini etkileyen en önemli faktörlerden biriside işletmenin ve tüketicinin ekonomik durumudur. Çünkü üretilen iç giyim ürünlerinin modaya uygun, kaliteli ve müşteri beklentilerini karşılayabilecek nitelikte olabilmesi için işletmenin finansal durumunun buna olanak sağlaması gerekmektedir. Yani işletme finansal imkanlarının el verdiği ölçüde üretim yapabilir. Bunun yanı sıra üretilen iç giyim ürünleri modaya uygun, kaliteli ve tüketicinin beğenisini kazanacak ve ihtiyaçlarını karşılayacak düzeyde olursa olsun tüketicinin bütçesine uygun değilse ürünün satım şansı düşüktür. Kaliteli üretilen ama satışı yapılamayan bir ürünün işletmeye hiçbir faydası yoktur. Bu yüzden üretilen iç giyim ürünlerinin fiyatı işletmece belirlenen tüketici kitlesinin bütçesine uygun olmalıdır.

(30)

1.4. İç Giyim Seçiminde Dikkat Edilmesi Gereken Noktalar

Üzerimize giydiğimiz kıyafetlerin seçiminde hepimiz çok titiz davranırız. Tercihimizi yaparken; modelinin, renginin ve en önemlisi de rahatlığının uygun olmasına önem veririz. Ancak iç çamaşırı söz konusu olduğu zaman, birçok noktayı gözden kaçırır, ihmal ederiz. Oysa bu özel çamaşırları seçerken, dış giysilerimizin seçiminden daha titiz davranmamız gerekir. Uzmanlar, iç çamaşırı satın alırken pamuklu kumaşların, dar olmayanların ve doğal boyalarla renklendirilmiş olanların tercih edilmesini öneriyorlar.

Bazı kadınlarda iç çamaşırının lastik yerinin deriyle temas ettiği bölgede kaşıntı veya kızarıklık meydana gelmektedir. Bu sebeple kişiler, neye alerjilerinin ve hangi iç çamaşırlarının kendilerine uygun olduğunu önceden belirlemeli. Ayrıca, iç çamaşırlarının vücudu rahat ettirecek nitelikte olmalarına dikkat etmek gerekir. Çamaşırların vücudu sıkması durumunda, o bölgedeki yağ dokusunda bazı kayıplara yol açabilir. Bunun yanında, baskı oluşan deri bölgelerinde temastan dolayı egzama gibi rahatsızlıklar meydana gelebilir.

Kullanılan çamaşırlar tamamen pamuklu olmasa da, pamuk oranının yüksek olması gerekmektedir. Ancak kişinin hiçbir şikayeti, herhangi bir maddeye reaksiyonu yoksa naylon çamaşırlarda kullanılabilir. Ancak, yaz aylarında özellikle naylon içeren çamaşırlardan uzak durmak önem taşıyor. Çünkü terleme nedeniyle oluşan mantar enfeksiyonları yaz aylarında daha sık görülmektedir.

Özellikle kalçaların arasına giren ve pantolonda izi olmasın diye tercih edilen slipleri fazla kullanmamak gerekmektedir. Çünkü bu slipler, eğer giyilen pantolon sentetikse veya sentetik karışımından oluşuyorsa ve kişinin sentetiğe karşı duyarlılığı varsa, ciltte yine bazı egzamaların ortaya çıkmasını kolaylaştırmaktadır. (www.forumex.net).

Her kadının göğüs yapısı birbirinden farklıdır. Bu yüzden sutyen satın alırken vücuda uygunluğu çok önemlidir. Yanlış sutyen kullanmakta ısrar edildiği sürece, enseye yayılan baş ağrılarında devam edecektir. Eğer memeler çok büyük ise ya da hamilelik durumu söz konusu ise gece yatarken de sutyen takmak kişiyi rahatlatabilir. Bazı kadınlar memeleri ağrıdığı zaman, 24 saat sutyen takmanın yararını gördüklerini belirtmektedirler. Ancak yatarken sutyen takmak pek istenen bir durum değildir. Bu durumda bir ölçü büyük sutyen takarak uyuyunuz.

(31)

Sürekli sutyen kullanımı memelerdeki çatlakları ve sarkmayı engellemese bile, kuşkusuz uzun yıllar erteler. Çok büyük memeler, hamile ve emzikli kadınların memeleri, ağrılı memeler ve estetik ameliyattan yeni çıkmış memeler için sutyen takmanın yararıysa, tartışılmaz.

Mastektomi operasyonu geçirmiş kadınlar, alınan memelerinin yerine, protez yerleştirmeye elverişli cepleri olan özel sutyenler kullanabilirler. Böylece giyinikken, hatta sutyenleri dışında soyunduklarında, görünümlerinde hiçbir değişiklik olmaz (Ayral, 1993: 96 – 97)

Laura Baresse isimli iç giyim firmasının yaptığı araştırmaya göre, kadınların yanlış sütyen seçimi hastalıklara davetiye çıkarıyor. Laura Baresse markasının sahibi Nedim Akkohen, Türk kadınlarının yüzde 65’inin sutyen bedenlerini bilmediğini ve kadın sağlığına katkıda bulunmak amacıyla böyle bir araştırmaya başladıklarını söyledi. Akkohen, kadınların yanlış sutyenden kaynaklanan sırt ağrılarının yılda toplam 44 milyon gün iş kaybına yol açtığını açıkladı. İşte araştırma sonuçlarına göre en sık yapılan yanlışlar.

* Wonderbra tarzı destekli sutyenler göğüsleri sıkıştırarak daha dolgun hale getirirken östrojen hormonunun dengesini de bozuyor.

* Sutyenin arka askıları fazla sert olduğunda, göğüs ağırlığının dengesi bozuluyor ve boyun, omuz ve sırtta ağrılar meydana geliyor.

* Göğsü sıkan sutyen, lenf sisteminin işleyişini engelliyor. Bu durumdan en çok göğüslerinin küçük görünmesi için küçük beden sutyen kullananlar etkileniyor ( www. forumex.net).

Sutyen ölçüsü her yıl yeniden aldırılmalıdır. Ağırlığınızda üç kiloyu aşan değişiklikler sutyen ölçüsünü de değiştirir. Farklı iklimkler de memelerde değişiklik yaratır. Özellikle sıcak ve nemli iklimlere yolculuk yapıldığında vücut şişecek, beden ölçüleri değişecektir. Menapoz döneminde de sutyen ölçüsü değişir. Adet döneminin 4 – 5 gün öncesinde sutyen ölçüsü değişeceğinden, bu özel günler için farklı boyda sutyen bulundurmakta fayda vardır (Ayral, 1993: 99).

Sutyen seçerken, çok sıkı olmamasına ve lastiğin tene temas etmemesine dikkat etmek gerekir. Çünkü eğer lastik açıktaysa, lateks alerjileri meydana gelebilir. Renkli iç çamaşırları alırken, kumaşı renklendirmek için kullanılan boyalara

(32)

bulunan boyalar kullanılabiliyor. Bu sebeple alınan iç çamaşırların doğal boyalarla renklendirilmiş olup olmadığını öğrenmek gerekmektedir.

Boya maddesi kadar, iç çamaşırların yıkanması da büyük özen gerektirmektedir. Deterjanlara karşı alerjisi olan kişiler, az miktarda deterjanla bile rahatsızlık hissedebiliyorlar. Böyle durumlarda kullanılacak deterjanın özelliğine ve yıkadıktan sonra çamaşırın iyi durulanmasına dikkatle özen gösterilmelidir. ( www.forumex.net).

Seçilen iç giyim ürünlerinin üzerimizde güzel durmasından ziyade vücudumuza uygun ve sağlığımızı bozmayacak şekilde olmasına dikkat etmemiz kendi sağlığımız açısından çok önemlidir.

(33)

İKİNCİ BÖLÜM

HAZIR GİYİM SEKTÖRÜNDE BAYAN İÇ GİYİM ÜRETİMİ

2.1. Bayan Vücut Anatomisi

Hazır giyim sektöründe standart vücut ölçülerini, vücut ve kalıp ölçüleri arasındaki ilişkileri ve giysilerin boyutlandırılmasını bilmeden giysi üretmek pek mümkün değildir.

Vücut yapısı ve ölçüleri giysi üretimi için temel teşkil etmektedir ve bu temeli oluşturan özellikler şu şekilde özetlenebilir:

* İnsan vücudu üç boyutludur (en, boy ve derinlik).

* İnsan vücudu beden, baş, kollar ve bacaklar olmak üzere bölümlere ayrılır. * Vücut ölçüleri arasında belirli orantılar vardır.

* Statik vücut ile hareket halindeki vücut ölçüleri arasında farklılıklar vardır. * Vücutlar kadın, erkek ve çocuk olmak üzere üç gruba ayrılabilir.

* Normal vücut yapılarında tipik, bireysel farklılıklar görülebilir.

* Farklı oturuş biçimleri ve vücut deformasyonları normal yapılardan farklılıklar gösterir (Mete, 1999: 1).

Bayan vücudunu tanıyabilmek, bayan iç giyim ürünlerini vücut özelliklerine ve sağlığa uygun olarak üretebilmek için basit bir anatomi bilgisine ihtiyaç vardır. Köprücük kemiği ile göğüs kafesinin altına kadar olan kısım ve arkada kürek kemikleri sutyen yapımı için; göğüs kafesinin altından aşağıya doğru karın, leğen kemikleri ve arkada bel, kalça yarım korse yapımı için gereklidir.

İnsan vücudundaki en geniş kemik leğen kemiğidir. Ovalimsidir ve aşağıya doğru uzar. Korse yapımı için önemli olan bunun üst ve en geniş kısmıdır. Bunun yardımı ile vücuda istenilen figür verilebilir.

Korse yapımında göz önünde bulundurulması gereken bir başka özellik de; vücudumuzun çeşitli hareketlerimize göre şekil değişikliği göstermesidir. Örneğin; vücudun öne doğru eğilmesinde sadece arka deri gerilmez. Aynı zamanda göğüs altı ve göbek arasında kırışıklıklar meydana gelir. Daha fazla gerilmelerde ve çok yağlı vücutlarda kırışıklıklar karına doğru da yayılır. Vücudun arkaya doğru eğilmesinde yağlar bel ve kalçada kırışma yapar. Daha yağlı vücutlarda ise bu kırışıklıklar artar

(34)

Bayan vücudunun üst kısmı ise sutyen yapımı için önemlidir (kürek ve köprücük kemikleri). Göğüs kafesi nefes alındığında önde esnemekte arkada ise sabit kalmaktadır. Bu iskeletin en önemli özelliklerinden biridir. Omurgaların nefes alıp vermedeki bu hareketi sutyen yapımında mutlaka dikkate alınmalıdır. Aksi halde sağlığa zararlı giyimler üretilmiş olur.

Göğüs kasları göğüs kafesini sarmakla kalmayıp göğsün üst kısmını form değişikliğine uğratmaktadır. Nefes alınca göğsün üst kısmı şişmektedir. Korse giyince hava karına girememektedir. Bu tabii bir haldir. Fakat istendiği zaman nefes almanın süresini ve derinliğini ayarlayabiliriz. Aradaki göğüs çevresi farkı 10–12 cm kadardır. Sutyen yapımında göğüs çevresi ölçüsünde bu ölçü farkını değerlendirmek gerekir.

Göğüs şekilleri vücut hareketlerine göre değişir. Örneğin; kol yukarı kalktığı zaman göğüs yuvarlaklığını kaybedip, genişlemekte ve yukarıya kalkmaktadır. Nefes alındığında göğüs uçları arasındaki mesafe genişleyip nefes verildiğinde bu mesafe daralır. Ayrıca göğüsün büyüklüğüne ve küçüklüğüne göre de göğüs araları değişir. Örneğin; küçük göğüslerde göğüs arası fazla, normal göğüslerde göğüs arası az, büyük göğüslerde göğüs arası yoktur.

Göğüslerin gelişimi vücut yapısına bağlı olduğu kadar yaşa da bağlıdır. Prof. Brücke ve Stratz göğüsün gelişim evrelerini hazırlamışlar ve tezlerini şu şekilde ileri sürmüşlerdir.

Birinci gelişmede süt ucu belirir ve kubbeyi meydana getirir. İkinci gelişmede göğüs ucu ile kaslar arası yağ dokuları ile dolar ve göğüs uçları aynen kalır. Üçüncü gelişmede ise yağ depolaması bitmiş olup göğüs ucu içeri çekilir ve süt ucu kalır. Bu suretle olgunlaşmış bir göğüs meydana gelir. Gelişmeler yaşa, iklime, ırka göre değişiklik gösterir.

Göğüs şekilleri şahıslara göre değişir. Gelişme anından sonra yaş, şişmanlık, zayıflık, ilaç alma ve giysi sıkmaları nedenleri ile göğüs formları değişebilir. İdeal göğüsteki göğüs uçları arasındaki ölçü 20–22 santimetredir. Küçük göğüslerde bu ölçü daha az büyüklerde ise daha fazladır (Işıklar vd., 1981: 11–16).

(35)

İnsanların anatomik yapısına göre göğüs biçimleri değişir. AA, B, C, D, DD sembolleri doğal anatomik yapılardaki göğüs formlarını tanımlamak için kullanılır. AA göğüs formu en küçük göğüs ölçüsünü gösterirken, DD en büyük ölçüyü gösterir (Şekil 1).

AA A B C D DD

Şekil 1: Doğal Anatomik Göğüs Formları (Yakartepe, 1995, 1318)

Göğüs şekli, yüzeyin dış çevresi açısından değişir. Göğüs yüzeyi profili beş temel yapıda olabilir. Bunlar sırasıyla; koni biçimi, parabol biçimi, yarı küre biçimi, sarkık parabol ve sarkık koni biçimidir (Şekil 2).

(36)

2.2. Bayan İç Giyiminde Beden Tanımlama (Belirleme) Ölçüsü

Beden belirleme ölçüsü; giysiyi bedenden bedene sınıflandıran, temel alınan ölçüdür. Beden belirleme ölçüleri bazı özelliklere göre farklılıklar gösterebilir. Bu özellikler şunlardır:

* Cinsiyete göre beden ölçüleri; erkek, bayan, erkek çocuk ve kız çocuk olarak sınıflandırılır.

* Anatomik yapıya göre beden ölçüleri; normal bedenler, tıknaz bedenler, kısa bedenler, uzun bedenler şeklinde gruplandırılmıştır.

* Ulusal normlara göre beden ölçüleri; ülkeden ülkeye az ya da çok farklılık göstermektedir. Dünyada yaygın olarak kullanılan beden tanımlama ölçüleri Avrupa beden ölçüleri ve Amerikan beden ölçüleridir.

* Diğer özelliklere göre beden ölçüleri; vücut ölçü faklılığından ve büyük bedenli giysi oluşturmak gibi amaçlarla yapılır (Yakartepe, 1995: 1103–1105). Avrupa’da bulunan değişik uluslarda ve Amerika’da kullanılan sutyen beden ölçülerinin karşılaştırılması Tablo 1’de gösterilmektedir.

Uluslar arası 70 75 80 85 Fransa 85 90 95 100 Türkiye 80 85 90 95 İngiltere 32 34 36 38 Kup A 80/84 85/89 90/94 95/99 Kup B 82/86 87/91 92/96 97/101 Kup C 86/ 90 91/95 96/100 101/105

Tablo 1: Sutyen Beden Ölçülerinin Karşılaştırılması (Yakartepe, 1995, 1106)

(37)

Avrupa’da bulunan değişik uluslarda ve Amerika’da kullanılan külot beden ölçülerinin karşılaştırılması Tablo 2’de gösterilmektedir.

A.B.D. 8 10 12 14 16 18 İngiltere 24 26 28 30 32 34 Almanya 36 38 70 42 44 46 Fransa 38 40 42 44 46 48 Türkiye 36 38 40 42 44 46 İskandinav Ülkeleri 36 38 40 42 44 46

Tablo 2: Külot Beden Ölçülerinin Karşılaştırılması (Yakartepe, 1995, 1106)

2.3. Bayan Bedenleri ve Beden Ölçü Tabloları

Kadın bedenini bilimsel olarak sınıflandırmayı ilk kez akıl eden Avustralya’da kurulu Berlei Korse Şirketi oldu. Berlei uzmanları beşbin kadın bedeni üzerinde 26 farklı ölçü aldılar. Sonuçlar çözümlenip yayınlandığında yıl 1928’di ve kadınların vücut yapıları nasıl olursa olsun, beş beden grubu altında toplanabileceği ortaya çıktı. Berlei aynı araştırmayı 1976’da ve 1992’de tekrarladı Bu bilgiler ışığında firma iç giyimde ölçü kavramını yerleştirdi (Ayral, 1993: 31).

Beden ölçü tabloları moda ve üretici firmanın kendine has biçimlerinden kaynaklanan sapmaları dikkate almaksızın gerçek vücut ölçülerine dayanır. Bu yüzden vücut ölçüsü hiçbir zaman elbise ölçüsü değildir. Ancak kesim konstrüksiyonu için temel teşkil eder.

Bayan üst giyim ölçü sistemine göre bayan bedenleri aşağıdaki gibi gruplara ayrılmıştır.

* Normal bayan bedenleri ve beden ölçü tabloları, * Kısa bayan bedenleri ve beden ölçü tabloları, * Uzun bayan bedenleri ve beden ölçü tabloları, * Dar basenli bayan bedenleri ve beden ölçü tabloları, * Geniş basenli bayan bedenleri ve beden ölçü tabloları, * Sutyen bedenleri ve beden ölçü tabloları,

Şekil

Şekil 1: Doğal Anatomik Göğüs Formları (Yakartepe, 1995, 1318)
Tablo 2: Külot Beden Ölçülerinin Karşılaştırılması (Yakartepe, 1995, 1106)
Tablo 3: Sutyen Beden Ölçüleri (Yakartepe, 1995, 1319)
Tablo 4: Bayan Örme Giysilerinde Standart Beden Ölçüleri (Yakartepe, 1995,  1167)
+3

Referanslar

Benzer Belgeler

• Yürütme komitesi, pilot departman yöneticisi ve liderlerin bir soru cevap oturumu için.. toplanmaları (Yürütme komitesi/ pilot departman yöneticisi /

• Asidik doğası gereği patojenler 24 saatte büyük ölçüde inaktive olmaktadır. • Maya kontaminasyonu (Kluyveromyces and

Toplam Kalite Yönetimi (TKY) ; uzun vadede müşterinin tatmin olmasını başarmayı, kendi personeli ve toplum için avantajlar elde etmeyi amaçlayan, kalite düzeyine yoğunlaşmış

Düzeltme işlemi olmazsa hata oranına bağlı olarak tekrar üretim için gerekli hazırlıklar yapılır... 

Ana Risk kaydında Risk Puanı Yüksek Düzeyde (Kırmızı) olan risklerde Mevcut Risk Yönetimi Faaliyeti girilmesi zorunlu ve girilen Mevcut Risk Yönetimi Faaliyetine rağmen Artık

a) Müşteri ya da yasal zorunluluklar tarafından, verilen deney hizmeti için bir şartname veya standarta dayalı, ölçüm belirsizliği hesaba katılmış uygunluk beyanı

Bu fantomlar kullanılarak elde edilen görüntülerde; geometrik doğruluk, yüksek kontrast uzaysal çözünürlük, kesit kalınlığı doğruluğu, kesit pozisyonu doğruluğu,

İmmünölçüm yöntemlerinin genellikle otomatize kimya ve hematoloji yöntemleri kadar kesin olma- ması nedeni ile kalite kontrol tasarımları da daha komplike