• Sonuç bulunamadı

Reşat Nuri'nin "Acımak" romanı ilk kez izleyici önüne çıkıyor

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Reşat Nuri'nin "Acımak" romanı ilk kez izleyici önüne çıkıyor"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

K Ü L T Ü R -Y A ŞA M

22 ARALIK 1985

CUMHURİYET/ 4

TELEVİZYON

08.00 Açık Öğretim

Prof, Dr, Dündar Sağlam “TürkiyeEkonomisi", Dr ö ztin Akgüç “Yatırım ve Proje Değerlendirmesi", Dr A li Güneş “Bilgisayar ve Basic Programlama" ve Yrd. Doç. Dr. Zulal Bal pınar ile Mıchael Smithİngilizce" derslerini veriyorlar

10.01 Red Ki t

10.15 Pazar Sineması: Dağın Öbür Yanı

(Ayrıntılı bilgi yandaki sütunlarda)

12.00 Pazar Konseri:

13.00 Haberler

13.15 Yavru Geyik

Fedderwing’in ağabeyleri ite Bayan T\ving arasındaki çekişme gittikçe artmaktadır. Yine bir tartışma sırasında Lem, Bayan Twing ile en azgın atlan Mercüry'ye binemeyeceğine dair iddiaya girer İddia üzerine Bayan Twing kitaplardan öğrendikleri ile zor da olsa Mercüry’ye biner Ancak onu durduramaz ve» bataklığa saplanır.

13.40 Casuslar Kralı

1922‘de ileri gelen Bolşeviklerin bir kısmı Moskova dışında, alternatif bir Rus hükümeti kurma meselesini görüşmek üzere bir toplantı yaptı. Daha sonra “Vakıf" adıyla tanınan bu grup, Bolşevik gizli teşkilatı Çeka’nın kurucusu Felix Dirjeniski ile onun yeni yardımcısı Mihael Trill işer‘in fikriydi. Vakfın gayesi dünyadaki antibolşevik güçleri belirleyip bir yerde toplamak, zamanla Çeka’ya bunları yok edip Rus ihtilalini koruma imkânı sağlamaktı. Dirjeniski bu planla en vahşi ümitlerini gerçekleştireceğine inanıyordu.

14.30 Stüdyo Pazar________ ____________________

17.30 D ostlar Arasında

18.00 TV ’de Sinema: Korosh

(Ayrıntılı bilgi yandaki sütunlarda).

20.00 Haberler

20.30 Hava Durumu

20.45 Acımak - I

(Ayrıntılı bilgi yandaki sütunlarda)

21.45 Spor

23.50 Haberler

24.00 Kapanış_____ ______

İZLEYİCİ GÖZÜYLE

Aşağı kalmıyorsunuz!

8 aralık pazar günü izlediğim **Pazar Stüdyosu " programında konuşulanlardan yüzüm kızardı. Piyanoda çalınan müzik “ithal malı kurufasülyenin nimetleri" diye tanımlanıyordu. Milyonlarca kişinin baktığı, görevi toplumu eğitmek olan T RT’nin TV'sinden duyduk bunları. Teşekkürler Halit Kıvanç, teşekkürler Cenk Koray. Halkı kültürle donatma açısından hükümetimizden aşağı kalmıyorsunuz!

ERD O Ğ AK A K A V / IS T A M İL L

Sayın H. Avni Gebeş’e!

10 Aralık 1985 günkü gazetemizin "İzleyici G özüyleköşesinde, Sayın H. Avni Gebeş'in bir yazısı yayımlandı. Sayın Doç. Dr. Zeki Arık an, bu yazıya verdiği cevapta şöyle diyor: "G ebeş’in‘Laikliği Osmanh'y'a mal ettiler' cümlesinin benim de katıldığım o programla hiç ilişkisi yoktur. 26 kasımda yayımlanan, Harf Devrimiyle ilgili konuya girerken aşağı yukarı şöyle söyledim: "Arap harflerinin Türk dilini anlatmadaki yetersizliği Tanzimat döneminde anlaşılmış, harflerin düzeltilmesi ya da değiştirilmesi konusunda başlayan tartışmalar yıllarca sürmüş ve olumlu bir sonuca ulaşmamıştır..’ Acaba buradaki hangi söz H arf Devriminı Tanzimat’a mal ediyor... Bugüne kadar derslerimde, yazılarımda, katıldığım toplantılarda, birkaç kez çıktığım radyo ve TV programlarında hiçbir zaman Tanzimatçılıkla Atatürk ’çülüğü birbirine karıştırmadım. A m a sanırım okurunuz Sayın Gebeş beni başkalarıyla karıştırıyor."

Doç. Dr. ZEK İ A R !K A S / Ege Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü

RADYO

TRT I

05.00 Açılış, program ve kısa haberler. 05.05 Ezgi kervanı. 05.30 S abah şar­ kıları, 06.00 Köşe haberler. 06.10 Bölgesel yayın. 06.30 Günaydın. 07.30 H aberler. 07.40 Bölgesel yayın. 09.00 Kısa haberler 09.05 Çocuk saati. 10.00 Kısa haberler. 10.05 Yeni Şarkılar. 10.35 H a fif müzik 11.00 Kısa haberler. 11.05 Tatil sabahı. 12.55 Reklam lar ve radyo program ları. 13.00 Haberler. 13.15 Müzik. 13.30 Bölgesel yayın ve reklam lar. 14.30 Spor magazin. 16.30 H afif m üzik. 16.45 Türküler geçidi. 17.05 Ocak başı. 17.25 Bölgesel yayın. 1855 Reklamlar. 19.00 Haberler. 19.30 Yurttan sesler. 20.00 H afif m ü ­ zik. 20.20 Solistler geçidi. 20.45 Türküler. 21.00 Kısa haberler. 21.05 Film melodileri. 11.30 Spor dergisi. 22.00 Stüdyo kayıtlarından. 22.30 Beraber ve solo türküler. 23.00 Haberler. 23.15 Pazar gecen. 00.55 Gunun haberlerinden özerler 01.00 Program ve ka­ panış. 01.05-05.00 Gece yayını.

TRT II

07.00 Açılış ve program. 07.02 Solistlerden seçmeler. 07 J 0 H aberler 07.40 Türküler ve oyun havalan. 08.00 Sabah için müzik. 09.00 Beraber ve solo türküler. 09.30 Solistler geçidi. 10.00 A n k ara radyosu çoksesli korosu. 10.15 H a fif m üzik. 10.30 Ta­ savvuf musikisi ve saz eserleri. 11.00 Radyo tiyatrosu.12.00 Gençlik saati. 12.15 Kültü­ rümüz, dilimiz, tarihim iz. 13.00 Haberler. 13.15 H afif m üzik. 13.30 Solistlerden seç­ meler. 14.00 Çeşitli sololar. 14.20 Türküler geçidi. 14.40 Şarkılar. 15.00 Yuvarlak masa. 16.00 Her h afta sîzlerle. 16.30 Türküler. 16.45 Şehnaz faslı. 17.15 H er plağın bir hikâ­ yesi var. 18.00 Yurtlan sesler k adınlar topluluğu. 18.30 Şarkılar. 19.00 Haberler. 19.30 T ü rk çe sözlü hafif müzik. 19.45 Şarkılar. 20.00 Türküler ve oyun havaları. 20.30 Caz m üziği. 21.00 Beraber ve solo şarkılar. 21.30 H a fif m üzik. 21.45 Yurttan sesler erkekler to p lu lu ğ u . 22.15 Şarkılar. 22.30 Bir rom an / bir yazardan hikâyeler. 22.45 H afif m ü­ zik. 23.00 Haberler. 23.15 Beraber ve solo şarkılar. 23.40 H a fif m üzik. 23.55 Pazar kon­ seri. 00.55 Program ve kapanış.

T R T III

07.00 Açılış ve program. 07.02 G üne başlarken. 08.00 S abah konseri. 09.00 H aberler. 09.12 Müzik şöleni. (Stereo) 10.00 Pazardan pazara. 11.00 S tüdyo FM. 12.00 H aberler. 12.12 Sevilen melodiler. 12.30 Tatil müziği. 13.00 M elodiler geçidi. 13.30 Müzik panoram ası. 14.00 C az ve pop dünyasından. 15.00 T ürküler geçidi. 15.30 S olist­ lerden seçmeler. 16.00 Genç Yıldızlar Festivali. 17.00 Haberler. 17.12 H afif m üzik. 17.30 Birlikte söyleyelim. 18.00 Teleskop. 19.00 Haberler. 19.12 H afif müzik. 193 0 Beraber ve solo şarkılar. 20.00 M üzik ekspresi. 21.00 Beraber ve solo türküler. 21.30 O peretler­ den seçmeler. 22.00 H aberler. 22.12 Gecenin getirdikleri. 23.00 Dünya radyolarından - Müzik festivallerinden. 24.00 Gece ve m üzik. 01.00 Program ve kapanış.

HAVA DURUMU

M U M Kar yağışlı r 4 * AMSTERDAM

ATİNA BAĞDAT BELGRAD BERLİN BONN BRÜKSEL CENEVRE CİDDE FRANKFURT GİRSE KAHİRE KÖLN LONDRA MADRİD MOSKOVA Yağmuriu 11» Bulutlu 10° Yağmurlu 7° Kar yağışlı 3° Yağmurlu 8° Yâğmurlu 8° Yağmurlu 12° Sisli -1° Bulutlu 22° Yağmurlu 10° Yağmurlu 15» Yağmurlu 20° Yağmurlu 10» Yağmurlu 12» Sisli 2» Kar yağışlı -12° Yağmurlu 6» Yağmurlu 1» Kar yağışlı -1» Sisli 3° Açık 20° Sisli 10° Kar yağışlı 0° Yağmurlu 10» Bulutlu 10° Bulutlu 4« Yağmurlu 18° Sisli 1°

İSTMBUL Kar yağışlı r r

İZMİR Bulutlu r r

ADANA Yağmurlu r r

ANTALYA Yağmurlu r

ERZURUM Kat yağışlı ■4* -ir

TRABZON Yağmurlu r r

MUĞLA Bulutlu 1P r

DİYARMKIR Yağmurlu 5* -5*

MÜNİH NEW YORK

EDİRNE Kar yağışlı 5* 9*

OSLO PARİS SAMSUN Yağmurlu r 5* RİYAD ROMA SOFYA SAM TELAVİV TOKYO TRABLUSQARP ZÜRİH

BURSA Kar yağışlı r •r

BOLU Kar yağışlı -r ■ r

KONYA Kar yağışlı -i» -5*

M e le o r o lo ii Genel Müdürlüğü nden alınan bilgiye gire, bütün bölgeler parçalı çok bulutlu, Marmara'nın doğuau, Batı ve Orta Karadeniz, Güney ve İç Ege, Akdeniz, Güneydoğu Anadolu, İç Anadolu, Doğu Anadolu’nun batıaı yağışlı, yağışlar kıyılarda yağmur, İç kealmlerde yer yer yoğun olmak üzere kar şeklinde olacak. HAVA SICAKLIĞI: önemli bir değişiklik olmayacak. RÜZGÂR: Batı bölgelerimizde kuzey ve doğu, doğu bölgelerimizde güney ve doğu yönlerden orta, zaman zaman kuvvetlice esecek. Denizlerde Marmara, Ege, Batı Akdeniz İle Batı Karadeniz'de yıldız ve poyrazdan diğer denizlerimizde günbatıtı ve lodoatan 3-5, aaatte 10-21 deniz mili hızla eşecek. DENİZ: Marmara’nın doğuau, Batı ve Orta Karadeniz He Akdeniz yağışlı geçecek. Deniz mutedil dalgalı olup görüş uzaklığı

10 km yağış anında 3-5 km dolayında olacak. Van Gölü nde hara parçalı çok bulutlu gaçacek. ROzgtr kuzey ve batı yönlerdan hafif zaman zaman kuvvetlice eaecek. Göl küçük dalgalı olup görüş uzaklığı 10 km dolayında olacak.

Serviste çalışmak üzere liyakata göre Yurt içinde ve/veya

YURT DIŞINDA EĞİTİLECEK

iyi derecede İngilizce bilir, askerliğini yapmış

ELEKTRONİK

MÜHENDİSLERİ

ARANIYOR

Şahsen Müracaat: Set Elektronik Servis A.Ş.

Kumrular Sok. No.26 Kızılay-ANKARA İnönü Cad. 72/5 Gümüşsuyu-İSTANBUL

SPOR-TOTO’NUN YILDIRIM HİZMETİ

33

11

78

-

33

11

79

SPOR-TOTO sonuçlarını

beklem esiz öğrenebilirsiniz.

TV’de pazar günü

ARM AĞANI! PAZAR BULMACASI

10.15 PAZAR SİNEMASI________________________________________________

Sabahınızı bu film e bağlam ayın

Dağın ö b ü r Y o n t

(The Other Side o f

the Mountain) / Yönetmen: Larry Peerce

/ Oyuncular: Marilyn Hassett, Beau

Bridges, Belinda Montgomery, Na

Martin, William Bryant, Dabney Coleman

/ 1975 yapımı / 100 dakika.

Kültür Servisi — Bir kadın kayakçı, çocuk fel­ ci geçirerek yatağına çakılır. Ancak irade gücüy­ le hastalıkla başa çıkmaya ve yeniden sağlığını kazanmaya çalışır.

Bir Amerikan TV dizisini gerçek, has bir sine­ ma yapıtından ayırt eden ne varsa, işte bu filmde onlar yok. Yani sıradanın dışında bir konu,

ger-çek bir sinema dili oluşturma çabası, tipik Ame­ rikan olmanın dışında gerçek insan olan, evrensel olan kahramanlar, hiçbiri yok bu filmde.. Sözü- mona gerçek olduğu söylenen bir olayın, bir za­ manların umut veren yönetmeni, günümüzün bezirgânı Larry Peerce tarafından sinemalaştırıl- mışı... Üstelik TRT, mal bulmuş mağribi gibi bu filmin iki bölümüyle iki pazar sabahınızı doldu­ racak. Bize sorarsanız, iki haftanızı böyle filmle­ re bağlamak yerine, değişik şeyler yapın.. Belki çoktan unuttuğunuz şeyler: Çıkıp temiz hava al­ mak, bir sinemanın ilk pazar matinesinde film iz­ lemek, kitap okumak gibi.. Bu tür filmler gösterildikçe, yapılacak en akıllıca şey, anlamsız bir TV tutsaklığına karşı direnmek olmalı..

1 8 .0 0 TV’DE SİNEMA

Japonya’da

geçen

bir ajan film i

K o ro sh /

Yönetmen: Peter Yates / Oynayanlar:

Michael Truman, Patrick McGoohan, Yoko Tani,

Amanda Barrie, Ronald Howard / Kenneth Griffith /

1967 yapımı / 93 dakika.

Kültür Servisi — Japonya’da

bir çete, bütün ülkelerin telsizle­ rini ve gizli hatlarını dinlemek için bir üs kurmak ister. Bu amaçla bir adanın halkını kor­ kutarak adayı terk etmelerini sağlar. Çete üyeleri, halkı kor­ kutmak için içlerinden birçoğu­ nu esrarengiz bir biçimde orta­ dan kaldırırlar. Üslerinde çalış­ ması için İngiltere’den bir telsiz

uzmanı çağırırlar. Ancak uzma­ nın ansızın işinden ayrılması ve çok para harcamaya başlaması çevresinin dikkatini çeker. Bu­ nun üzerine adada neler döndü­ ğünü anlamak için bir İngiliz ajanı, telsiz uzmanının yerine ge­ çerek adaya gider. Adanın bo­ şaltılması sırasında çetenin öl­ dürdüğü kadınlardan birinin kız- kardeşi de intikam almak am a­

cıyla çeteye girer. İngiliz ajan ile Japon kadınm birlikte çalışma­ ya başlamalarıyla olaylar gelişir. Ülkemizde özellikle sinemada ve TV’de de gösterilen “ Bullitt-

Gangsterin Kaderi” adlı filmiy­

le tanınan İngiliz yönetmen Pe-

ter Yates’in yine hareketli, ama

pek başa.ılı bulunmamış serüven filmlerinden biri. 1929 doğum­ lu Peter Yates’in 1960’larda çe­ virdiği “Gangsterin Kaderi” adlı filminden sonra 1970’lerde ger­ çekleştirdiği “The Deep-Dip” de sinemalarımızda gösterilmişti.

2 0 .4 5 TV DİZİSİ____________________________________________ -

« ■'¡3

;

Reşat Nuri’nin “A cım ak" rom anı

ilk kez izleyici önüne çıkıyor

MUALLİM MEKTEBİNDEN OKUL MÜDÜRLÜĞÜNE — Dizi­ nin ilk bölümünde, Kız Muallim Mektebi ’ni bitiren Zehra (Ayşegül Aİdinç),Kütahya'da M aarif Müdürü Tevfik Bey (Hulûsi Kentmen) tarafından içtenlikle karşılanır. Zehra çok geçmeden Kütahya'daki okula müdür olacaktır.

A cım a k

/ Yönetmen-

Senaryo: Orhan Aksoy /

Yazan: Reşat Nuri

Güntekin / Yapımcı: Hilmi

Akyalçın / Görüntü

Yönetmeni: Çetin Tunca /

Müzik: Ergun Balcı /

Oyuncular: Ediz Hun,

Ayşegül Aİdinç, Berhan

Şimşek, Selen Büke, Nazan

Ayaş, Semra Savaş, Nilgün

Nazlı, Mine Çayıroğlu,

Süleyman Turan, Hulûsi

Kentmen, Raik Alnıaçık,

Halûk Kurdoğlu, Muhip

Arcıman, Ergun Köknar,

Ahmet Evin t an, Osman

Alyanak, Süha Tuna,

İsmail Hakkı Şen, Betül

Arım, Numan Talha

Pakner, Gül Vergon, Rüya

Şamil, Kaya Sensev, Şeref

Çokşeker / 1985 yapımı /

60 dakika (7 bölüm).

Kültür Servisi — Roman, öy­

kü, oyun yazarı Reşat Nuri Gün-

tekin’in (1889-1956) 1928’de yaz­

dığı “Acımak” adlı romanı, yedi bölümlük TV dizisi oldu. Anka­ ra TV’sinin hazırladığı dizinin yönetmeni Orhan Aksoy, senar­ yosunu Kemal Bekir’le birlikte yazdı. “Acımak” da “Bay Alko­

lü Takdimimdir” gibi TRT-

Yeşilçam işbirliğiyle hazırlandı. Önce 5 bölüm olarak düşünülen dizi, bu süreye sığdırılamadığı için 7 bölüme çıkarıldı. 1 Nisan 1985’te başlayan çekimler İstan­ bul, Diyatbakır, Safranbolu, Kü­ tahya, Tavşanlı, Kula, Alanyurt1 ta 100 günde bitirildi. 220 deği­ şik mekân kullanıldı. 130 oyun­ cu ve 2500 figüranın yer aldığı di­ zi 90 milyon liraya çıktı.

Dizide “mülkiyeli” tahrirat müdürü Mürşit Efendi’yi canlan­ dıran Ediz Hun (44), 1963-1975 yıllan arasında 110 filmde oyna­ dıktan sonra, sinema yaşamına ara verdi. Norveç’te biyokimya öğrenimi yaptı, şimdi matbaacı­ lıkla uğraşıyor. Türk Sineması’n- da romantik aşk filmlerinin yö­ netmeni olarak anılan Orhan

Aksoy’un (55) da büyük iş yapan

birçok filminde oynayan Ediz

Hun, onun “Acımak” dizisinde

oynaması yolundaki önerisini ge­ ri çevirmedi ve on yıl aradan son­ ra yeniden kamera karşısına çık­ tı. Orhan Aksoy’un Kerime Na- dir’den “Hıçkırık”, “Samanyo­

lu”, Muazzez Tahsin Berkant’tan “Kezban” , Necati Cumalı’dan “Dila Hatun” gibi uyarladığı bir­

çok filmi var. Mürşit Efendi’nin kızı öğretmen Zehra’yı ise, sera-; mik sanatçısıyken hafif müzik şarkıcılığına yönelen, geçen yıl­ larda Modern Folk Üçlüsü ile Eurovision’da ülkemizi temsil eden Ayşegül Aİdinç oynadı.

Reşat Nuri Güntekin’in yapıt­

larının büyük bölümü (bazıları ikişer kez) filme alındığı halde

“Acımak” ilk kez seyirci önüne

çıkıyor. Romanda 1920 öncesiy-1 le 1933 yılları arası , geriye dö­ nüşlerle bağlantılı. OsmanlI’nın son zamanlarıyla Cumhuriyet dönemi bir arada sergileniyor.

”Acımak”ta babasını çocuklu­

ğunda yanlış tanıyan ve sevme­ yen, ama onun ölümünden s o n - :

ra bıraktığı anı defterini okuya­ rak “acıma” duygusuna kapılan bir öğretmenin dramı anlatılıyor. Aile bireyleri arasındaki kopuk­ luklar, karı-koca-kaynana ilişki­ lerindeki yanlış davranışların ço­ cuklar üzerindeki olumsuz etki­ leri sergileniyor. Filmde yazarın öbür yapıtlarındaki gibi yine bir taşra kasabası, çevresi, tipleri, duygusal ve toplumsal boyutla­ rıyla işleniyor. Kahramanları ger­ çek yaşamdan alınma, tipleri canlı, doğal. Anlatımının güzel­ liği, konunun saydamlığıyla

“Acımak” yazarın sevilen ro­

manları arasında.

“Acımak”ta, bir Anadolu ka­

sabasındaki ilkokul öğretmeni Zehra’nın Öyküsünü izliyoruz: Çalışkan, gayretli, görevine bağ­ lı, okulu aile ocağı bilen, kasa­ banın sevilen, sayılan, güvenilen öğretmeninin bir eksiği vardır: Acımak nedir bilmez. Duygusuz ve katı bir kadın gibidir. Öğren­ cilerine dadı, anne olan öğret­ men, en küçük hoşgörüden kaç­ makta, düşkünlük karşısında acıma duymamaktadır. Bir gün, kendisini küçükken yatılı okula verip başından atan tahrirat mü­ dürü babası Mürşit Efendi’nin ağır hasta olduğu yolunda bir haber alır. Önce gitmek istemez, sonra izin alıp İstanbul’a vardı­ ğında babasının ölmüş olduğu­ nu görür. Ondan kalan sandığı açınca yaşlı adamın yazdığı anı defterini bulup sabaha dek okur. Bu notlardan, babasının hiç de tanıdığı gibi kötü bir adam ol­ madığını ve kaynanası yüzünden kötü yola düşürüldüğünü öğre­ nir, acımanın bu olduğunu anlar. Dizinin ilk bölümünün konu­ su: Zehra (Ayşegül Aİdinç), 1929 yılında “Kız Muallim Mektebi” ni bitirmiştir. Yeni mezunlar gö­ rev yerlerinin kuralarını çekerler. Zehra’ya İstanbul, arkadaşı Me- lahat’a (Nazan Ayaş) Kütahya çı­ kar. Zehra’nın İstanbul’da kim­ sesi yoktur. Melahat’ın ailesi ise, İstanbul’dadır. İki arkadaş görev yerlerini değiştirirler. Zehra Kü­ tahya’ya gider. Maarif Müdürü Tevfik Hayri Bey (Hulûsi Kenl-

men), onu içtenlikle karşılayıp

okula götürür. Okul binası çok harap, öğrenciler başıboştur. Okulun onanmına girişir, çocuk­ lara çekidüzen verir. Acımasız bir insan olduğu için her şeyi dü­ zene sokar. Okul Müdürü Os­ man (Osman Alyanak) emekli olunca yerine Zehra müdür olur.

KİM KİMDİR

Halka yönelişin

başardı temsilcisi

Çağdaş Türk edebiyatının ge­ niş bir okur kitlesine seslenme­ sine öncülük eden roman, öykü ve oyun yazan Reşat Nuri Giin- tekin (1889-1956), yazarlık uğra­ şma Birinci Dünya Savaşı sonla- nnda Diken dergisinde yayımla­ nan “Eski Ahbap” adlı uzun öy­ küsüyle atıldı. Daha sonra Za­

m an gazetesinde tiy atro

eleştirileri ve tanıtma yazılan, çe­ şitli dergi ve gazetelerde roman­ lar, öyküler, oyunlar yayımladı. Asıl ününü ve okur kitlesini

“Çalıkuşu” adlı romanıyla kaza­

nan Reşat Nuri, eleştirmenlerce, Milli Edebiyat akımıyla başla­ yan, halka ve halkın gerçekleri­

ne yöneliş hareketinin Anadolu’ya uzanan ilk başarılı temsil­ cisi olarak değerlendirildi. Romancılığının ilk döneminde

(“Dudaktan Kalbe”, “Bir Kadın Düşmanı”) bireylerin duy­

gusal ilişkilerini toplumsal sorunlarla birlikte yansıtan Reşat

Nuri, romancılığının ikinci döneminde (“Yeşil Gece”, Eski Hastalık”) toplumsal sorunları ele aldı ve Anadolu insanının

yoksulluğu, Batılılaşma özentisindeki insanlar, kuşaklarara- sı çatışmalar gibi temalara yöneldi. Yapıtlarında diyaloga bü­ yük önem veren Reşat Nuri, olayları çoğunlukla kahramanın ağzından ve geriye dönüşlerle yansıttı, ö te yandan, bugün TVj uyarlamasını izleyeceğimiz “Acımak” ve “Çalıkuşu” gibi ro­

manlarını günlük biçiminde yazdı.

Reşat Nuri Güntekin

SEDAT YAŞAYAN

1

2

3

4

5

6

7

8

9

10 11

12 13 14 15 16 17 18 19 20

İsim: ... Adres: ... Kitap Kulübü: ... Kitap: ... ... Bu hafta GASTON BAUTHOUL’un "POLİTİKA SANATI" adlı

SOLDAN SACA:

1 — Peygamberliğini ileri sü­ rerek geniş bir topluluğu kendi­ ne inandırmış ve Hz. Muham- med’in ölümüne yakın Yemen1 de başgösteren büyük bir ayak­ lanmayı yönetmiş, Müslüman- larca “ Yalancı Peygamber” sayılan kişi... Ufak bahçe çapa­ sı. 2 — Roma hukukunda bir sa­ nığın dürüstlüğünü doğrulayan tanık... Meşhur... Yunan mitolo­ jisinde barış tanrıçası. 3 — Yu­ muşak ve ince bir ipekli kumaş... Kat kat çakıl ve kumdan oluş­ muş yer kıvrımı... Şiirimizdeki

“İkinci Yeni” akımının önde ge­

len adlarından biri olup Kınar

Hanımın Denizleri, Ortodoks­ luklar, Yalnız Kardeşçe gibi ya­

pıtlarıyla tanınmış günümüz Türk ozanı... Dam, çatı. 4 — Sü- merler’de gök tanrısı... Tek kişi­ lik ve tek yelkenli bir yarış tek­ nesi... Simya. 5 — Fas’ın plaka işareti... İnce kabuklu bir erik... Kalayın simgesi... Yunan mitolo­ jisinde güzel sanatların dokuz perisinden biri. 6 — Halı ya da kilim dokunan tezgâh... Sıvıları ölçmede kullanılan birim... Tü­ tün dizmek, kurutmak ve işle­ mek İçin kullanılan üstü kapalı sergi. 7 — Habeş soylusu... Umutsuzluktan doğan karam­ sarlık... Bir yapının ortasındaki üstü açık alan... Aktinyumun simgesi. 8 — Mersin ağacı... İlk­ çağda bazı hastalıkları iyi ettiği­ ne inanılan büyülü sözcük... Mo­ zambik’te bir liman kenti. 9 — Bir şey üzerindeki gerekli bilgi, kavram... Üzüntü verme... “Kim­ seden ümmîd-i feyz etmem, di­ lenmem perr ü... / Kendi cevvim, kendi eflâkimde kendim tâi- rim”... Asya’da bir çöl. 10 — İçinde deniz kabuğu kırıntıları bulunan ve gübre olarak kulla­ nılan deniz kumu... ölülerin ya­ kıldığı yer..“ Uzun Dalga” anla­ mında kullanılan kısaltma. 11 — Bir gıda maddesi... Küf ve çürük gibi kokan... Uygun, tıpatıp ge­ len... Eski Türkler’de heykel, put ya da anıt taşı anlamında kulla­ nılan sözcük. 12 — Yüksek at­ mosfer bölgelerinin tümüne ve­ rilen ad... Bir amaç uğrunda bir değer ya da varlıktan vazgeçme...

kitabım

veriyoruz-Palan, semer. 13 — Trabzon’un bir ilçesi... Eski Mısır’da bir tan­ rı... Bazı ruh hastalarını yangın çıkarmaya iten dayanılmaz arzu. 14 — Alamanadan küçük, üç çifte balıkçı kayığı... Gemilerde işaretle haberleşmek için kulla­ nılan aygıt... Bakraç, kova. 15 —

Yaşar Kemal’in, Yer Demir Gök Bakır ve Ölmez Otu ile birlikte

üçlü oluşturan romanı... Sanı... Radyatör parçalarından her bi­ ri.

YUKARIDAN AŞAĞIYA:

1 — Savaş sonrası İtalyan ya­ zınının önde gelen öykü ve ro­ man yazarlarından biri olup, Al- berto Moravia ile 22 yıl evli kal­ mış, sıradan insanları, çocukla­ rı ve çiftçileri konu alan Yalan ve Büyü, Arturo’nun Adası, Endü­ lüs Şalı gibi yapıtlarıyla tanınmış ve geçenlerde 67 yaşında iken öl­ müş ünlü kadın yazar... Etiyop­ ya’da bir ırmak. 2 — Fin hama­ mı... Giyimde renklerin birbiri­ ne uygun olması... Güzel sanat. 3 — Daraban... Sahip... Tavlada bir sayı... Başıboş hayvan. 4 — Anlatış yolu... Bir görevin yürü­ tülebilmesi için merkez olarak seçilen yer... İstanbul’daki Bizans kiliselerinin en ünlüsü. 5 — Has­ talık... Halk dilinde varis hasta­ lığına verilen ad... Peygamberle­ ri Hud’u dinlemedikleri için Tan­ rı tarafından yok edilen kavim. 6 — Gerçekleştirilmesi olanaksız tasarı ya da düşünce... Radonun simgesi... Elektrik döşeminde lamba ya da fiş konacak kolla­ rın her biri. 7 — Küçük han... Uzunluğu az olan. 8 — Bir yü­ zey ölçüsü birimi... Küçük mağa­ ra... Balede kullanılan bir dans figürü... Selen elementinin sim­ gesi. 9 — İtalya’da bir bölge... İç Anadolu’da bir dağ. 10 — Şa­ rap... İskenderun Demir-Çelik Fabrikaları’nın kısa adı. 11 — Hidratlı doğal manganez ve kal­ siyum silikat... Çiftlik uşağı... Günümüz Latin Amerika şiirinin en ünlü adlarından biri olan Oc- tavio önadlı MeksikalI ozan ve

yazar 12 — İslamlıktan önce Kâ- be’de duran üç puttan biri... Af­ rika’da bir başkent... “Uluslara­ rası Futbol Federasyonu.” 13 — Çok ince kıl... I.Dünya Savaşı’n,- dan sonra Osmanlı Devleti ile İtilaf Devletleri arasında yapılan, ama Ankara Hükümeti’nce ka­ bul edilmediği için uygulanama­ yan barış antlaşması... Uranüs gezegeninin dördüncü uydusu. 14 — Üzerinde yemek yenilen sofra ya da sini... Kuzey Ameri­ ka’da bir yanmada. 15 — Birçok Latin ülkesinde kullanılmış eski bir para birimi... Altının simge­ si... Fazıl Hüsnü Dağlarca’nın bir şiir kitabı. 16 — Bir köpek ırkı... Bir çeşit iskambil oyunu... Fü- tüvvet şeyhi. 17 — İran’ın plaka işareti... İstenç... Yelkenli gemi­ lerde deneyimli gemicilere verilen ad. 18 — Em, ilaç... Terbiyesiz kimse... XVII. yüzyılda yaşamış ünlü bir Divan şairi. 19 — Eski- molar’ın kendilerine verdikleri ad.. Takımada... Bin metrenin kı­ sa yazılışı. 20 — Kral sofraların­ da yemeklerin zehirli olup olma­ dığını anlamak için kullanılan kap... 1854-1900 yılları arasında yaşamış, eşcinsel bir ilişkisinden dolayı iki yıl küreğe mahkûm ol­ muş ve yoksulluk içinde ölmüş,

Dorian Gray’in Portresi adlı tek

romanı, Ciddi Olmanın Önemi,

Önemsiz Bir Kadın gibi oyunla­

rı, Reading Zindanı Baladı adlı şiiriyle tanınmış ünlü Ingiliz ya­ zarı.

8 ARALIK 1985

TARİHLİ PAZAR

BULMACASINDAN

CKK ÜYELİĞİ________

KAZANANLAR________

İzmir’den: Ümit Evyapan, Tay­ fun Yiğitoğlu. Kdz. Ereğli’den: Batu Apanay. Eskişehir’den: Be­ del Kasım Yeter. Trabzon ’dan: Gürsel Pakdemir. Girne’den: İs­ met özkavra. 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 I d a i m l e r M A L H k K

o

G A T" A İH t B ü 5 V : A N A R O R J__D K X S A L G

c o !

A C E L A L E S i E F A L M A L L A T V N V V A . S A İL B L A w\ B A 5 A 1 S K u N A T H (' T T t' B Ü E 1' 1 z A é A L NA A T A T A j ? A , S R E M E R U NV E -S, O N L U & o r A NA B O s

\

R T k K r T e K L E NA e K AA N A S T 1 R ç. s i T A R [A K E T £ A T 8 A L 1

G

1 l L k l K r] w\ i T T A \' A D 1 ü r T B A X G A N G T G Ü V T R u S R B A L A B A X j r D e N ■ A D A R O R V N O c o A

R'

G. A N r> A X e ■

8 ARALIK 1985

TARİHLİ PAZAR

BULMACASINDAN

SAMİ CANER’İN

“IVIR ZIVIR” ADLI

KİTABINI_____________

KAZANANLAR________

İstanbul’dan: Ayşe Nur Şimşek, Gürol Buhar. İzmir’den: Haiide önder, Nevzat Karakuş. Bingöl: den: Veysi Bilgiç. Eskişehir’den: M. Ziya öten. Adapazarı’ndan Yüksel Keskin. Ankara’dan: Sa­ adet Ödemiş, Makbule Mızrak, Mahir Keskin, A. Emre Aydın. İzm it’ten: Mesut Erkoç, A li Ba­ ba. Keşan’dan: Saadet TUna.

PAZAROYUN

NEVZAT ERKMEN

Sihirli patlam a

Bu resim, sayı fabrikasının patladığı an çekilmiştir. Yalnız, bu patlamanın ilgi çekici bir yö­ nü var: Sayılar arasındaki ilişki­ ler ağı - dikkatlice incelerseniz, siz de göreceksiniz.

Örneğin: Herhangi bir sayının karesiyle, o sayının tam karşıtın­ daki sayının karesi arasındaki fark hep 2880 eder.

Herhangi iki sayının kareleri­ nin toplamı, tam karşıtlarında­ ki iki sayının karelerinin topla­ mına eşittir. I842 — 176’ = 2880 72» — 48*’ = 2880 632 — 332 = 2880 139- + 721- = 1492 + 719-892 + 622 = 712 + 822 7212 + 358*’ + 1262 + 822 = 719*’ + 3622+ 1142 + 982 vb.

Bunlar sadece başlangıç... Bu patlayan sayılar arasında daha birçok ilginç ilişki vardır. İster­ seniz araştırın.

&<Jup .

b f . 5

s

¿t 2,

t

4W Æ

H U M MI

Taha Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

Kiminin kıyısından geçtiğimiz, kimini kuşbakışı gördüğümüz koylar öylesine tahrik ediciydi ki, bu adayı daha önce neden tanımadığıma, bu şıkır şıkır

Böylece, bu yerler, daha da mâna kazanacağı gibi, ya­ pılacak onarımlarla da ilerideki nesil­ lere daha sağlam bir şekilde emanet edileceklerdir.. Bu tip

PEK ÇOK YÖNÜ BÎLİNMİYOR-FahrelnissaZeid’i, hakkında yazılan kitaplara, açı­ lan sergilerine ve isminin sık sık gündeme gelmesine rağmen modem Türk resminin

Birinci Cihan Harbinden son­ ra Fahri Kopuz, Reşat Erer, Ke­ mimi Haşim, Âmâ Nâzım, Ney­ zen İhsan Aziz, Tanburi Ahmet Neşet, Hanende Sıtkı, Hanende Arap

Gazetemize yazdığı «Yurddan Y a ­ llar» serisile bütün memleketin dikkatini ıir daha üzerine çeken güzide edib İsma­ il Habib, tetkik seyahatlerine bir

Bundan sonra Ofluoğlu’nu oyunculuğunun yanında tiyatro adamı ve tiyatro kurucusu olarak da görüyoruz: 1958‘de İstanbul Oda Tiyatrosunu 1966’da da Mücap

ürkiye’deki mevcut klasik müzik eğitimini bir adım ile­ ri götürerek, konservatuvar öğrencilerinin on gün bo­ yunca dünya çapında tanın­ mış müzisyenlerden

Bu çalışmada, spor kulüplerinde gerçekleştirilen kurumsal iletişim faaliyetleri ile futbol, basketbol ve voleybol branşlarında kurumsallaşmış, müsabakalarda yer