• Sonuç bulunamadı

Tersiyer bir merkezde dissemine intravasküler koagülasyon ilişkili postpartum kanaması olan tüm hastalarda kan transfüzyonu gerekli midir?

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Tersiyer bir merkezde dissemine intravasküler koagülasyon ilişkili postpartum kanaması olan tüm hastalarda kan transfüzyonu gerekli midir?"

Copied!
2
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Bulgular: Her iki grupta demografik özellikler (anne yafl›, örneklemdeki gebelik haftas› ve VK‹) benzerdi (p>005). Se-rum Se düzeyleri preeklamptik gebelerde sa¤l›kl› gebelere göre anlaml› olarak daha düflük saptand› (p<0.05). Her iki grupta da serum Se düzeyleri ile VK‹, örnek alma tarihinde-ki gebelik haftas›, bebek do¤um tarihinde-kilosu, trigliserit, kolesterol, insulin direnci, sistolik ve diyastolik kan bas›nçlar› aras›nda anlaml› bir iliflki saptanmad› (p>0.05).

Sonuç:Çal›flmam›zda tespit edilen preeklamptik gebelerdeki düflük Se seviyeleri, Se’un preeklampsi etiyopatogenezinde rol oynayabilece¤inin bir göstergesi olabilir. Fakat bu rolü ayd›nlatacak yeni çal›flmalara ihtiyaç vard›r.

SB-03

PPROM’lu gebelerde matenal serum ve

vaginal ak›nt›da proinflamatuar adezyon

molekülleri olan sVCAM,1 ve sICAM-1 düzeyleri

Sibel Sak1

, Mert Ulafl Barut1

, Elif ‹zgi2

, Adnan ‹nceb›y›k1 , Muhammed Erdal Sak1

1

Harran Üniversitesi T›p Fakültesi, Kad›n Do¤um Anabilim Dal›, fianl›urfa;

2

Dicle Üniversitesi T›p Fakültesi, Kad›n Do¤um Anabilim Dal›, Diyarbak›r

Amaç: Preterm prematur membran rüptürü (pprom) ile komplike olmufl gebelerde maternal serum ve vaginal s›v›da-ki proinflamatuar adezyon molekülleri olan soluble vascular cell adhesion molecule-1 (sVCAM-1), soluble intercellular adezyon molecule-1 (sICAM-1) düzeylerini de¤erlendirmek. Yöntem:Bir prospektif olgu kontrol çal›flmas› olan araflt›r-mam›za 34 pprom’lu gebe ve 34 sa¤l›kl› gebe dahil edildi. Servikovajinal s›v› ve serum örnekleri, çal›flmaya kat›lan tüm kad›nlarda herhangi bir antibiyotik, tokolitik ve kortikostero-id uygulamadan önce hastalar›n baflvuru s›ras›nda efl zamanl› olarak al›nd›. Hastalar›n demografik verileri, maternal serum ve vaginal s›v› sVCAM-1 ve sICAM-1, CRP ve WBC ölçüm-leri karfl›laflt›r›ld›. sVCAM-1 ve sICAM-1 düzeyölçüm-leri Enzye-linked immunosorbent assay (ELISA) kitleri ile ölçüldü. Bulgular:PPROMLU gebelerde sa¤l›kl› gebelere göre se-rum WBC, sese-rum sVCAM-1,sICAM-1, vaginal sVCAM-1 ves ICAM-1 anlaml› yüksek bulundu. (serum sVCAM-1: PPROM‘lu gebelerde median= 771.20, sa¤l›kl› gebelerde median= 704.60, p<.0001; serum sICAM-1: PPROM’lu ge-belerde mean± SD=213.10±35.59, sa¤l›kl› gege-belerde mean± SD=188.11±37.35, p<.006; Vaginal sVCAM-1: PPROM’lu gebelerde median= 208.00, sa¤l›kl› gebelerde median= 140.20, p=0.014’; Vaginal sICAM-1: PPROM’lu gebelerde mean±SD= 32.32±6.49, sa¤l›kl› gebelerde mean±SD= 24.87±6.79, p<.0001). Maternal WBC ile vaginal sVCAM -1 sevyesi aras›nda çok güçlü positif do¤rusal korelasyon izlendi (rho=0.850; p<.0001).

Sonuç: Yerli ve yabanc› litaratür incelendi¤inde pprom’lu gebelerde serumda ve vaginal s›v›da birlikte ilk kez çal›fl›lan

sVCAM-1 ve sICAM-1 düzeylerinin yine pprom’lu gebeler-de vajinal s›v›da ilk kez taraf›m›zca çal›fl›lan sVCAM-1 düzey-lerinin artm›fl olmas› feto maternal yüzeyde oluflmufl infla-masyonu gösteren bir bulgudur.Bu nedenledir ki; serum ve vaginal s›v› sVCAM-1 ve sICAM-1 düzeyleri pprom tan›s›n› destekleyen biyokimyasal bir belirteç olarak kullan›labilir

SB-04

Tersiyer bir merkezde dissemine intravasküler

koagülasyon iliflkili postpartum kanamas› olan

tüm hastalarda kan transfüzyonu gerekli midir?

Hale Göksever Çelik1

, Engin Çelik2

, Ayfle Özge fiavkl›1 , Kamuran fianl›3

, Hüsnü Görgen4

, ‹smail Özdemir1

1

Sa¤l›k Bilimleri Üniversitesi Kanuni Sultan Süleyman E¤itim ve Arafl-t›rma Hastanesi, Kad›n Hastal›klar› ve Do¤um Klini¤i, ‹stanbul; 2

‹stan-bul Üniversitesi T›p Fakültesi, Kad›n Hastal›klar› ve Do¤um Anabilim Dal›, ‹stanbul; 3

Sa¤l›k Bilimleri Üniversitesi Kanuni Sultan Süleyman E¤itim ve Araflt›rma Hastanesi, Mikrobiyoloji Bölümü, ‹stanbul; 4

Ac›ba-dem Üniversitesi T›p Fakültesi, Kad›n Hastal›klar› ve Do¤um Anabilim Dal›, ‹stanbul

Amaç:Dissemine intravasküler koagülasyon (D‹K), tromboz ve kanamaya neden olabilen ve uygun kan transfüzyonu ge-rektiren sistemik bir süreçtir. Obstetride, geç gebelik ve post-partum dönemdeki fizyolojik de¤ifliklikler nedeniyle D‹K ta-n›s›n› koyma oldukça zordur. ‹nternasyonel Tromboz ve He-mostaz Derne¤i’nin (‹THD) D‹K skorlamas›n›n sadece üç komponentini içeren gebeli¤e uyarlanm›fl D‹K skorlama sis-temi gelifltirilmifltir. Altta yatan nedenin tedavisi ve destekle-yici yaklafl›mlarla sürecin yönetilmesi, devam eden koagülas-yon ve tromboza yol açan uyaran› elimine etmede ana pren-siptir. Di¤er yandan, kan ürünlerinin transfüzyonu risklere ve immünolojik, teknik ve metabolik pek çok komplikayona sa-hiptir. Çal›flmam›zda, postpartum dönemde kan transfüzyo-nu yap›lm›fl kad›nlar›n ‹THD’nin modifiye skorlamas›na gö-re kaç tanesinin aflikar D‹K tan›s›na sahip oldu¤unu tespit et-meyi ve kan transfüzyonu için do¤ru endikasyonlar›n›n oldu-¤unu anlamay› amaçlad›k.

Yöntem: Bu retrospektif kohort çal›flmaya do¤um sonras› kan transfüzyonu yap›lm›fl 279 postpartum kad›n dahil edildi. Gebeli¤e özel tasarlanm›fl modifiye ‹THD skorlamas›na gö-re, toplam skoru 26 puan ve üzerinde olan hastalar aflikar D‹K tan›s› al›rken, 26 puan›n alt›nda skoru olanlar gizli D‹K tan›s› ald›lar.

Bulgular:Aflikar D‹K, prepartum laboratuar de¤erlerle %25 hastada mevcut iken, postpartum de¤erlerle bu oran %35.8’e ç›km›flt›r. Aflikar ve gizli D‹K’e sahip olanlar hastalar karfl›lafl-t›r›ld›¤›nda koagülasyon parametreleri aç›s›ndan anlaml› farkl›l›klar izlendi. Aflikar D‹K’e sahip hastalarda protrombin zaman› ve aktive parsiyel tromboplastin zaman› daha yüksek, fibrinojen seviyeleri ise daha düflüktü.

Perinatoloji Dergisi

16. Ulusal Perinatoloji Kongresi, 28 Eylül – 1 Ekim 2017, Bodrum

(2)

Sonuç:D‹K için riski olan postpartum kad›nlar›n destekleyi-ci yaklafl›mlarla tedavi edilmesi, D‹K iliflkili anne ölümlerini önleyebilir. Dolay›s›yla D‹K yönetiminde en önemli nokta, erken tan› ve pek çok komplikasyonu olabilen kan transfüz-yonuna gerçekten ihtiyac› olan hastalar› ay›rt etmektir.

SB-05

Aktif do¤um eyleminde ultrasonografik

tahmini fetal a¤›rl›k de¤erlendirmesi:

17 formül karfl›laflt›rmas›

Hacer Özdemir, ‹smail Sa¤, Engin Korkmazer, Emin Üstünyurt, Bülent Çakmak

Sa¤l›k Bilimleri Üniversitesi Bursa Yüksek ‹htisas E¤itim ve Araflt›rma Hastanesi, Kad›n Hastal›klar› ve Do¤um Klini¤i, Bursa

Amaç:Aktif do¤um eyleminde olan gebelerde tahmini fetal a¤›rl›¤›n (TFA) saptanmas›nda 17 farkl› formülün karfl›laflt›-r›lmas›d›r.

Yöntem:Aktif do¤um eyleminde olan (aç›kl›k >4 cm; bafl se-viyesi <0 olan) 310 term gebe çal›flmaya al›nd›. Tüm gebelerde, erken memran rüptürüne (EMR) sekonder oligohidroamnios (amniotik s›v› indeksi <5 cm) olan gebelerde ve normal amnion s›v› miktar›na sahip olan gebelerde, ultrasonografik TFA he-saplamas›nda kullan›lan 17 formül gerçek do¤um a¤›rl›¤› (GDA) ile ortalama mutlak yüzde hata [(TFA-GDA)/GDA* 100], ortalama yüzde hata [(TFA-GDA)/GDA*100] ve korelas-yon hesab› yap›larak karfl›laflt›r›ld›.

Bulgular:Tüm gebelerin ortalama yafl 25.6±6.4 y›l, nullipari-te oran› %34.8 ve ortalama do¤um haftas› 39.0±1.1 olarak bu-lundu. Tüm gebelerde en az hata oran›na sahip ilk 3 formül s›-ras›yla Hadlock-3, Hadlock-1 ve Hadlock-5, oligohidroamni-os olanlarda Hadlock-1, Hadlock-3 ve Hadlock-4 ve oligohid-roamnios olmayanlarda Hadlock-3, Hadlock-1 ve Hadlock-5 olarak saptand› (tümünde ortalama mutlak yüzde hata <%8). Sonuç:Aktif do¤um eyleminde olan gebelerde tahmini fetal a¤›rl›k hesaplamas›nda Hadlock-3, oligohidroamnios olanlar-sa ise Hadlock-1 en düflük ortalama mutlak yüzde hata oran›-na sahip formüllerdir.

SB-06

Corpus callosum agenezisinin prenatal tan›s› ve

fetal kromozomal anomalilerle iliflkisi

Muhittin Eftal Avc›1

, Salim Sezer2 , Ali Ekiz2 , Deniz Açar2 , ‹smail Özdemir2 1

Erzurum Nenehatun Kad›n Do¤um Hastanesi, Erzurum; 2

Sa¤l›k Bilimleri Üniversitesi Kanuni Sultan Süleyman E¤itim ve Araflt›rma Hastanesi, ‹stanbul

Amaç:Corpus Callosum agenezisi (CCA), antenatal ultra-sonla tespit edilebilen fakat ciddi tan›sal zorluklar› olan nadir

bir durumdur. Sonuçlar› efllik eden anomalilerin olup olma-mas›na göre de¤iflkenlik gösterir hatta izole CCA vakalar›n›n prognozlar› bile de¤iflken olabilir. Bu çal›flmayla tan›s› klini-¤imizde konan 49 vakay› incelemeyi amaçlad›k.

Yöntem:Antenatal ultrason ile tan› konmufl ve MRI ile kon-firme edilmifl olan 49 hastan›n genetik sonuçlar›yla sunulmas›. Bulgular: Hastalar›m›z›n yafl ortalamas› 27.45±5.20 (aral›k 19–38), gravida 2.24±1.03, parite 0.94±0.98, tan› konulan or-talama gestasyonel hafta 24.0±4.60 (aral›k 16–33). Erkek/k›z oran›: 28/21. Vakalar›n 45’i komplet, dördü parsiyel CCA idi. Vakalar›n 35’inde (%71.4) MSS anomalisi, 10’unda (%20.4) kardiyak anomali, 8’inde (%16.3) iskelet sistemi anomalisi, ikisinde (%4.1) üriner sistem anomalisi efllik ediyordu. Giri-flimsel ifllemlerin 22’si kordosentez, 27’si amniyosentezdi. 42’si normal, üçü trizomi 18, ikisi trizomi 21, biri trizomi 8 ve biri mozaik tetraploidi olarak raporland›. Parsiyel CCA va-kalar›n›n dördünde de efllik eden bilateral ventrikülomegali vard› ve karyotip normaldi. ‹zole CCA olan 9 vakada da kar-yotip normal olarak raporland›. Trizomi 21 saptanan vakala-r›n ikisinde de AVSD vard›, birisinde ilave olarak bilateral ventrikulomegali efllik ediyordu. Trizomi 18 tespit edilen üç vakada da çoklu organ anomalisi vard›. Trizomi 8 saptanan fetüste CCA’ya bilateral pelviektazi ve bilateral ventrikulo-megali efllik ediyordu. Mozaik tetraploidili fetuste ise CCA’ya ilave olarak ‹UGG, polihidramnios, VSD, interhe-misferik kist ve bilateral pelviektazi saptanm›flt›.

Sonuç:Tan›sal hatalar›n önüne geçmek için corpus callosu-mun direk görüntülenmesi esas olmakla birlikte, dolayl› bul-gular erken tan›ya gidilmesinde yard›mc› olabilir. Efllik eden anomalilerin oldu¤u CCA vakalar›nda, izole CCA vakalar›na göre kromozomal anormallik oran› anlaml› olarak yüksektir.

SB-07

Düflük riskli term gebeliklerde yafla göre düflük

do¤um a¤›rl›¤› varl›¤›n›n (SGA) olumsuz

perinatal sonuçlarla iliflkisinin de¤erlendirilmesi

Yusuf Madenda¤1

, Erdem fiahin2

, ‹lknur Çöl Madenda¤1 , Mefkure Eraslan fiahin2

, Gökhan Açmaz1

1

Sa¤l›k Bilimleri Üniversitesi Kayseri E¤itim ve Araflt›rma Hastanesi, Ka-d›n Hastal›klar› ve Do¤um Klini¤i, Kayseri; 2

fiark›flla Devlet Hastanesi, Kad›n Hastal›klar› ve Do¤um Klini¤i, Sivas

Amaç: Yafla göre düflük do¤um a¤›rl›¤› (SGA); gestasyonel haftas›na göre 10. persentilin alt›nda olmas› olarak tan›mla-n›r. SGA bebeklerde; respiratuar distress sendrom (RDS), in-traventrikuler kanama, sepsis, hipoksik iskemik ensefalopati (H‹E) ve ölü do¤um gibi neonatal morbidite riskleri artmak-tad›r. Çal›flmam›zda herhangi bir risk faktörü olmayan düflük risk grubundaki term gebelerde SGA do¤umun olumsuz pe-rinatal sonuçlarla iliflkisini de¤erlendirmeyi amaçlad›k.

Cilt 23 | Supplement | Ekim 2015

Konuflma Özetleri

Referanslar

Benzer Belgeler

Çatup ebruler agyare iki şimşir gibi tak bir Yanınca alma yalınız biradersiz pedersiz gel Olalım zevk ü işret saz ü sohbet bir

Çünkü tedavi- den sa¤ ç›km›fl az say›daki hücre bu fle- kilde, metastaz yapabilen yeni bir tü- mör oluflturmay› baflaracakt›r.” Araflt›r- mac›lar,

Çalışmamızda, preeklamptik gebelerle normal gebelerin trombosit parametreleri karşılaştırıldığında, ortalama trombosit sayısı her iki grupta benzer bulunurken,

H ve G maddelerinden eşit kütlelerde alıp özdeş ısıtıcılarda farklı sürelerde ısıtırsa.. H ve G maddelerinden farklı kütlelerde alıp özdeş ısıtıcılarda eşit

trachomatis’in izo- lasyon sıklı¤ı sırasıyla en fazla homoseksüel erkek- lerde %18.2, izinsiz çalıflan ve polis tarafından CTBH yönünden muayene ettirilen hayat

Bu çal›flmada amac›- m›z hastanemiz psikiyatri poliklini¤ine dep- resyon ön tan›s› ile baflvuran hastalara rutin olarak istenen tiroid fonksiyon testlerinin

Sezaryen do¤um sonras› postpartum sekizinci günde afl›r› aktif vajinal kanama: Plasenta polibi.. Ahmet K‹REÇC‹ (*), Gül YILMAZ (**), Hilal BERBER (*), Ercan

Since industrial application of centrifugal pressure machines was put into effect at the end of 19th century, centrifugal fans and compressors have been an intriguing subject