• Sonuç bulunamadı

Eğlenmeyi ve ağzının tadını bilenler şimdi şöyle caka satıyor:Rasputin'deydik

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Eğlenmeyi ve ağzının tadını bilenler şimdi şöyle caka satıyor:Rasputin'deydik"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

• 11 Mart 1990 Pazar • Sayfa 14

1

• 11 Mart 1990 Pazar • Sayfa 15'

SEDEF CAOUKİ

GÜZEL VE

SIK KONUKLAR

9

Açıldığından bu yana sosyetenin seçkin simalarının uğrak yeri oldu Rasputin

Rus Lokantası... Güzellik, incelik ve şıklıklarıyla aşina olduğumuz Sedef Caouki. Deniz Malkoç ve Figen Oral gibi hanımlarla Rasputin'de karşılaşmak,

her zaman mümkün...

Eğlenmeyi ve ağzının tadım M enler şimdi şöyle caka satıyor:

«RASPUTİN' deydik *

İsim babası Rasputin k im d ir?

Uğur Onur URHAN

4 0 7 0 yılında doğan Grigori Yefimoviç Rasputin, •Ol m sarayda çevirdiği akıl almaz entrikalarla Rus tarihine geçmiş, ünlü bir isimdir. Önce “hem ofili” has­ talığına yakalanan oğlunun derdine çare arayan Ç a­ riçe Aleksandra Fyedorovna'nın gözüne girdi. Sonra dâ Ç ar 2. Nikolay'ın güvenini kazandı. Zamanla Ç ar ve

Çariçe'nin üzerinde inanılmaz bir vesayet kurtu. Ken­ disine düşman olanları saraydan attırdı, para karşılığın­ da himayesine aldığı kişileri en yüksek mevkilere getir­ di. Vinci Dünya Savaşı'nın zor günlerinde bile zorla kendi istediği kişiyi meclise başkan yaptı. Sefahat düşkünü olan Rasputin, sarayın bütün güzel kadınlarını ağına düşürüp ilişki kurdu. Rasputin'in gözleriyle insa­ nı büyülediği söylenir. 1916 yılında Çar'ın iki akrabası ve bir milletvekili tarafından öldürüldü.

EYOĞLU’nun “Beyoğ-- A l u ” olduğu günleri ya“Beyoğ-- _ i / şayanların anılarında, Rus ihtilalinden sonra Odessa’ dan kaçarak İstanbul’a gelen Rusların açtığı lokanta, bar ve pastahaneler, çok özel bir yer tutar. Yürek hoplatan sarışın, balık etli Beyaz Rus güzelle­ rinin çalıştığı bu bar ve lokan­ talar, hoş bir damak zevkini taşımıştır ülkemize... Tam bu yerlerin “Rejans” dışında ka­ pandığını düşündüğümüz sıra­ larda, geçtiğimiz aylarda, sos­ yetenin ünlü kulüp, bar ve lo­ kantalarının bulunduğu Etiler Nispetiye Caddesi’nde bir Rus lokantası açıldı:

Rasputin, heykellerle süs­ lü yeşil bir bahçe içinde, üst katı bar olan 2 katlı, şirin,

SEMPATİK NINA

Rasputin 'in Sovyetler B irliği'nden özel olarak g e tirtile n sem patik sanatçısı Nina Vi- sotina. her şeyiyle gerçek b ir Rus... Birbirinden güzel geleneksel Rus şarkılarını söy­ lerken seyirciyle kurduğu diyalog, ardı arkası kesilmeyen alkışlarla ödüllendiriliyor...

“ BORÇ” LAR, “ KIEVSKI” LER...

Yurdumuzu ziya re t eden Sovyet vatandaşı tu ristle r. Rasputin'de karşılaştıkları geleneksel Rus yem eklerini, bugün kendi ülkelerinde bile çok az kişinin b ilip hazırlayabildiğim söylüyorlar.

L İM O N L U

v o t k a

( F a îır e n lıa y t )

B

ARMEN Rüştü Ûncül'den Pazar Ekspres

okuyucularına bir votka tarifi verdi. Önce 2 litrelik cam bir kavanoza, 6 limonu yalnızca kabuklarını soyarak atın. Yanına 6 ufak karanfil, 4-5 diş tarçın, 10 damla gliserin ve 4 tane de kesmeşeker katın. Sonra kava­ nozu alabildiği kadar votkayla doldurup ağzını hava almayacak bir şekilde kapatın. 30 gün serin bir yerde dinlendirin. Sonra süzerek şi­ şelere doldurun. Servis yaparken şişeyi büyük su dolu bir kabın içinde dondurmayı ve ufak kadehlerle içmeyi ihmal etmeyin. Meze olarak domates suyu ve salatalık turşusu uygundur.

sade bir yapıda konuklarını ağırlıyor. Dekorundan yemeği­ ne, içkisinden müziğine, her şeyiyle tam bir Rus!.. Raspu- tin’de geçirdiğiniz neşeli saat­ ler, aynı zamanda Gorbaçov’

un estirdiği değişim ve barış rüzgarlarından da nasibinizi almanızı sağlıyor; “soğuk sa­ vaş” döneminde kuzey komşu­ larımız hakkında kafamızda adeta zorla oluşan önyargılar değişiyor, onların da bizim gibi zevk sahibi, ince insanlar olduğunu anlıyorsunuz: En önemlisi yeryüzündeki kül­ türel çeşitliliğin yaşamın en büyük tadı olduğunu...

Rasputin, adından içkisine tam bir “Rus” dedik. Ama bir farkla: Bu mükemmelliği başa­ ran bir Türk, hem de hanım: İşletmecilik dünyasına adını büyük harflerle yazdıran Se - ma Çelebi!..

VOKTA,

BİR KÜLTÜRDÜR

Rasputin’e konuk olduğu­ nuzda, eğer saat 20.00 gibi er­ ken bir vakitse, üst kattaki barda ağırlıyorlar sizi. Çünkü o sırada şef Ercan Dumlu- pınar yönetimindeki usta aş­ çılar Hüseyin Özbay ve İbra­ him Çelik, harıl harıl gele­ neksel Rus yemeklerini hazır- lam aktalar.. Barmen Rüştü Ö ncül’ün hazırladığı “özel v o tk a ” ııızı yudum larken,

“rakı içm ek” nasıl ayrı bir kültürse, “votka içm enin” de apayrı bir kültür olduğunu

fark ediyorsunuz. Restoran Müdürü Hilmi Uygun, neza­ ketle “Ülkemize gelen SSCB vatandaşı turistlerin bile, Rasputin’deki votka ve ye­ m ekleri ülkelerinde bula­ m a d ık la rın ı b e lir t t iğ in i”

söylüyor. Rasputin’de Sovyet- ler’de bile bulunmayan, Ame­ rika, Hollanda, Alman ve Türk votkalarıyla buraya özgü

“özel votka”ların da bulun­ duğunu öğreniyorsunuz hay­ retle. Barmen Rüştü Öncül,

narlı, limonlu, kivili, ayvalı votkaların her birinin ayrı bir içimi olduğunu belirtiyor bir çırpıda “ M o s k o v s k a y a ” , “Krepkaya”, “S ibirskaya”, “Vladivar”, “Danzka”, “Ab- solut” gibi birçok votka adını sıralayınca kafanız karışmaya başlıyor...

Saatler 21.15’i gösterirken güzelim Rus yemekleriyle bir­ likte geleneksel Rus müziğini tatmaya başlıyorsunuz: Önü­ nüzdeki “p r o jk ili” ya da

“Borç”, “grenschi” “roszol- nic” çorbalarından biri,“hav­ yar bilini”veya “nalistniki”;

sıcak yemeklerden “beef stro- gonof”, “şaşlık Kafkasyan”, “Karski”, “K ievski”, “şako- bili”, “Türkistan m antısı” “proski” (bu bizim börekten başkası değil), “zakuska”;

tatlılardan “k is s e l”, “alev Moskova” ve daha niceleri... Seç seçebilirsen...

RUS GELDİ AŞKA

Kulaklarınız ise sempatik kişiliğiyle gerçek bir Rus olan Nina Visotina’nın güçlü sesiyle tatlanıyor. N in a’ya

yine Sovyet vatandaşlarından oluşan “Balalayka Grubu”

eşlik ediyor... Nina, orkest­ ranın eşliğinde bir saat boyun­ ca ünlü “Kalinka” başta ol­ mak üzere birçok geleneksel Rus şarkısıyla coşturuyor sizi... 15 dakikalık bir aradan sonra Gennadi Dubinski çı­ kıyor sahneye. Çarlık döne­ minden kalma, yer yer neşeli, yer yer hüzünlü şarkılar söy­ lüyor: “ M oscova Z latog- la v a y ” (A ltın M oskova),

“Chubehik” (Kahkül), “Ka- zachok” (Kazak Askeri), ve adını unuttuğumuz diğerleri. Bu arada işletmeci Sema Çe- le b i’nin en çok “‘D o lin a ”, “ L u b u ş k a ” ve “ H riza n - temy” (Krizantem) isimli şar­ k ıları beğendiğini öğreni­ yoruz. Restoran Müdürü Hil­

mi beyden de bu şarkıları bu­ gün Sovyetler Birliği’nde bile çok az sanatçının bildiğini, çünkü Gorbaçov dönemine kadar söylenmesinin yasak­ landığını öğreniyoruz... Nina

ve Gennadi, iki usta sanatçı, dönüşümlü olarak çıkıyorlar sahneye... Bu arada Gennadi,

programının arasında Türkçe olarak bugünlerde pek gözde olan bir Kıbrıs türküsünü söy­ lemeye başlayınca, yeryüzün­ de ebedi kardeşlik ve barışın, kan bağlarından çok ruh bağ­ larıyla gerçekleşebileceğini düşünüyorsunuz: “Bir bir bi­ n lerine / B akar b ak ar d u ­ rurum...”

Saatler, artık günün bittiği­ ni ve yeni birgünün başladı­ ğını gösterdiği sıralarda Ras- putin’den ayrıldığınızda, bir­ birini etkilemiş, ama birbirin­ den çok uzakta kalmış iki kültürün nerde birleşip ayrıl­ dığına takılıyor kafanız... Ama illa uyumak istiyorum diyor­ sanız, size bir duble limonlu vokta daha tavsiye ederiz...

BİLİNEN

ŞARKILAR

Balalayka Grubu eşliğinde konukları coşturan erkek sanatçı Gennadi D ubinski'nin söylediği şarkıları, bugün SSCB'de bile çok az sanatçı biliyor. Çünkü bu güzel şarkıların söylenmesi Gorbaçov dönemine kadar kesinlikle yasakmış...

Rasputin’i yalatan

SEMA ÇELEBİ:

“LİDER

RUHLUYUM”

ECE işletmeciliği zordur. Hele kadınsanız... 'i l i Hele hele bir de eğlence dünyasında at koştur­ maya hevesliyseniz... Sema Çelebi, bu zoru başar­ mış kadınlardan. Hem de birden çok işyerinin so­ rumluluğunu taşıyarak başarıyor bu işi. Şamdan Bar, Discorium, İzmir Çeşme’deki Şakabere, Gümül- diir’deki Okaliptüs ve nihayet Rasputin Rus Lokan­ tası, işletmeci olarak Sema Çelebi’nin imzasını ta­ şıyan kuruluşlar... Başarının sırrı ise, “çok iyi organize olm ak ”tan geçiyor Sema Ç elebi’ye

göre...

“Mizaç olarak lider tipli olduğum için işlet­ mecilik bana zor gelmedi. Zorluklar beni yıldır­ maz, üstüne gitmekten büyük zevk alırım ” di­ yen Çelebi, bir kadın olarak gece işletmeciliğinin güçlüklerine de çare bulmuş;

“Ben zekâ, tatlı dil ve kurnazlıkla çok iş başarılacağına inanıyorum. Bazen bunların fay­ da etmediği anlar da oluyor. Fakat çok geniş bir çevreye ve bu işlerin üstesinden tek sözle gele­ bilecek dostlara sahip olduğum için güçlükleri aşıyorum. En büyük zorluğu İzmir’deki ik i ku­ ruluşun açılış çalışmalarında yaşadım diyebi­ lirim. Bir grup serseri çıktı karşıma, matlaydı, sarhoştu falan... İstanbul’da çok büyük organi­ zatör ve menajer dostlarım var. Onların saye­ sinde bunları atlattım. Kuşkusuz bazen de ha­ nım olmanın avantajları var.”

New York’ta halkla ilişkiler eğitimi gören oğluy­ la arasıra birlikte olan Sema Çelebi, eşi Atilla Çelebi’den 2 yıldır ayrı yaşıyor. “İşletm ecilikte en ufak detaylara inmek, boşlukları bulup onları doldurmak ve bir ekol yaratmak, başarı için yeterli” diyen Sema Çelebi, şu sıra her gece bizzat Rasputin Rus Lokantası’yla ilgileniyor. “Bir de slo­ ganım var: ‘Vermeden almak yalnızca Allah’a mahsustur’ Almadan vermeye mecbursunuz.” di­ yerek başarısının sırlarından birini daha açıklayan Sema Hanım, her zaman şık, bakımlı ve farklı... “Kendime çok bakarım, tek başıma olsam bile... Giyime çok m eraklıyım, hobilerimden biridir” diyor. Sema Çelebi’nin uzun vadede gönlünde ya­ tan aslan ise “politika”... Bu atmosfere de yabancı değil. Babası zamanında Ankara Demokrat Parti Başkanlığı, Ankara Belediye Başkanlığı yapmış olan İrfan Erdem!.... Sema Hanım, siyasi tercihini ise kesin kararını verip politikaya atılana kadar saklamayı uygun görüyor...

FARKLI BİR KADIN

Sema Çelebi, eğlence dünyasında birçok kuruluşa imza a t­ mış başarılı bir iş kadını. Her zaman kendine güvenli, b a­ kımlı. şık ve farklı... "Kapıyı çaldığınızda beni her zaman bakımlı görürsünüz " diyen Sema Hanım, Rasputin Rus Lo­ kantasında, her gece konuklarıyla yakından ilgileniyor. Tıpkı Lüset-M ustafa Taviloğlu ile ilgilendiği gibi (altta)...

Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği Taha Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

l~yların sakinleşmesine ramen yine de evden pek fazla çıkmak 1emiyorduk. 1974'de Rumlar tarafından esir alındık. Bütün köyde aşayanları camiye topladılar. Daha sonra

,ldy"ryon ordı, ırnığ rd.n ölcüm cihazlan uy.nş ü.rinc. saİıtrd fıatiycılcri

Bir tarafta siyasal iktidar gücünü ve meşruiyetini tüm kolluk kuvvetleriyle simgelerken, diğer taraftan toplumun daha çok özgürleşme talebiyle kamusal alanda var olma

Erzincan'ın İliç ilçesinin çöpler köyünde altın çıkarmaya hazırlanan çokuluslu şirketin, dönemin AKP'li milletvekillerini, yerel yöneticileri ve köylüleri gruplar

Öte yandan, hemen her konuda "bize benzeyeceksiniz" diyen AB'nin, kendi kentlerinde yüz vermedikleri imar yolsuzluklar ını bizle müzakere bile etmemesi; hemen tüm

do ğalgazlı, çift katlı ve özürlüler için otobüslerin kendi döneminde hizmet vermeye başladığını anlatan Sözen, Erdo ğan'ın "İstanbul'da CHP iktidardayken

Tabiatı ve Biyolojik Çeşitliliği Koruma Kanunu Tasarısının ekim ayının son haftasında meclis gündemine taşınması ile Kamu Yönetimi Temel Kanunu Tasar ısı olarak bilinen

İstanbul'un ulaşım sorununu çözmek adına Kadir Topbaş'ın büyük proje olarak sunduğu metrobüs, şubat ayı sonunda Anadolu yakas ına erişecek.. Bir "tercihli