• Sonuç bulunamadı

Abdülhak Hamid ihtifali çok güzel oldu:Maarif Vekili, vali, şehir meclisi azaları, üniversite profesörleri, ve gençlik nutuklar söyliyerek büyük şairimizin aziz hatırasını andılar

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Abdülhak Hamid ihtifali çok güzel oldu:Maarif Vekili, vali, şehir meclisi azaları, üniversite profesörleri, ve gençlik nutuklar söyliyerek büyük şairimizin aziz hatırasını andılar"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

14 Nisan

*5

. y ^ ' İ L J w

S O N P O S T A

Abdülhak Hâmid ihtifali

çok güzel oldu

Maarif Vekili, Vali, Şehir Meclisi azalan, Üniversite

profesörleri, ve gençlik nutuklar söyliyerek büyük

şairimizin aziz hatırasını andılar

Büyük şair Abdülhak Hâmidin ölü­ münün üçüncü yıldönümü münasebetile dün saat 15 te Asri mezarlıkta Maarif Vekâleti tarafından inşa edilen kabri ba­ şında büyük bir ihtifal yapılmıştır.

İhtifalde, betahsis bu işi için Ankara- dan gelen Maarif Vekili Haşan Âli Yücel, Vali ve Belediye Reisi Dr. Lûtfi Kırdar, Parti müfettişi Tevfik Fikret Sı! ay, Ü- niversite Rektörü Cemil Bilsel, Emniyet Müdürü Muzaffer Akalın, merhumun zevcesi Bayan Lüsyen ve Üniversite pro­ fesörleri, lise edebiyat muallimleri, Üni­ versite ve lise talebeleri, ve kalabalık bir halk kütlesi hazır bulunmuştur.

İhtifale saat 15 de başlanmış ve ilk o- larak Maarif Vekili Haşan Âli Yücel şu nutku söylemiştir:

— Bütün hayatı, devam eden bir genç­ lik ve ölümsüz bir bahar olan dâhi şair, ihtiyar dost ve büyük insan Abdülhak Hâmidi, aramızdan ayrılmasının üçüncü yılında ve ebedî karargâhında hep bera­ ber ziyarete geldik. Ağaran başını tel­ mih ederek, kendini «Karlar altında nev- baharım ben» diye tasvir ederken; bil­ miyorum, düşünmüş mü idi ki, bir gün bu yumuşak beyazlıklar, mermerleşseler bile, onun fanı varlığının arkasında dai­ ma taze, her zaman için solmaktan ve bozulmaktan münezzeh, zinde bir hatıra kalacaktır.

O yaşarken doğanlar hep sağ olsalardı, tabutunun arkasına milyonluk bir kütle takılıp yürüyecekti. Abdülhak Hâmid, üç çeyrek asır içinde yetişen Türk mü­ nevver nesillerinin istisnasız bir ihtiram kutbu öldü. Ona hayranlıkla teveccüh etmemiş kalem, edebiyatımızda yok gibi­ dir. Muazzam eserinin kurduğu yaratma ehramının arkasından gelen tok ve ka­ lın sesi, zamanın çizeceği yeni ufuklar için bile «bâlâdan bir ses» olacaktır. Onu sevmeye lâyık olmak için anlamak eme­ ğine muhtaç olanlar, henüz doğmamış Türk nesilleri arasında da var olacaktır. Bu itibarla bir toprak yığını ve bir mer­ mer kütle halinde görünen, başucunda toplandığımız bu insan, bir mazi olduğu kadar, edebiyatımız için bir istikbaldir.

Ölüm düşüncesine hayatının en canlı anlarını veren hâkim şair, nasıl olur da ölümünden sonra yaşamak hakkım ka­ zanamaz? Sonsuzluğa, en mutena saat­ lerinin tefekkürünü, engine açı’ır gibi kaptırıp bırakan bu vecd ve hülya ada­ mı, nasıl olur da namütenahilikten na­ sipsiz kalabilir? Hürriyete ve güzelliğe, ruhunu esir etmekten bir dakika çekin­ memiş olan bu serazad insan, kara top­ rakta nasıl yok olur ve kara toprak onun •hakikî varlığını nasıl çirkinleştirebilir? O, bizim gönüllerimizde hüküm süren derinleşici bir fikir, cezbeden, alıp götü­

ren bir hayal, bir ebedilik ve bir de­ vamdır.

Batınî hayatı kadar dışına ve suretine itinalı olan Abdülhak Hâmide, mermer­ den de olsa, ölümünden sonra bir libas lâzımdır. Türk halkı gibi Cumhuriyet hü­ kümeti de, şahsını her zaman derin hür­ met ve dikkatle tebcil ettiği büyük şairi bu dış ihtimamında inkıtaa uğratmadı. Bu beyaz medfen, Abdülhak Hâmide son mesken veya zerrelerinin yayıldığı top­ rağın üstüne serilmiş bir kefendir. Bu e- ■bedî karargâh, ona küçük bir mezar, fa­ kat bizim için büyük ve aziz bîr zivaret- gâh olacaktır. Çünkü o, Türk edebiyatı­ nın tarihî akışı içinde muazzam bir çağ­ layan ve sonra genişleyerek süzülüp a- kan bir ummandır. Bu ummanın dalga­ larında mermer leşmiş köpük’erm sükû­ nuna dalan bakışlarımız, bu iki mısra da onun seksen yıllık ömrünün bütün ter- cümei halini okuyacaktır:

Bu taş cebinime benzer ki ayni mak

-herdir, Dışı sükût ile zahir, derunu mahşerdir.

Valinin nutku

M aarif Vekili Haşan Âli Yücelden sonra Vali ve Belediye Reisi Lûtfi K ır­ da r şu nutku söylemiştir:

— Türk fikir, zekâ ve edebiyat âle­ m inin en büyük siması olan A bdülhak

Büyük şairin meza Hâmid Tarhan, bütün Türkiyenin ol - duğu kadar îstanbulun da mefahiri a- rasındadır.

A bdülhak Hâm idin doğum yeri İs- tanbuldur.

İstanbul Belediyesi, 'büyük şaire sağ lığmda bir ikam etgâh hazırlam ak su - retile hizm etinde bulunm aktan şeref duyuyordu.

İstanbul V ilâyeti halkı kendisini bir kaç devrede üstü'ste m eb’us seçmek su- retile ona karşı saygı ve bağlılığını gös­ term ek fırsatlarını bulm uştu.

En büyük edibimizin nâşı, İstanbul Belediyesinin b ir zam andanberi tesisi­ ne çalıştığı bu Asri m ezarlığın mem - leket büyüklerine avrılan kısm ına gö­ m üldükten sonra. İstanbul, bu şerefli ölünün m übarek vücudünü ebediyen toprakları arasında h ü rm etle selâmla - maktadır. Savın M aarif Vekilimiz, ir - fan ve edebiyat hayatım ızın m üstesna kıymeti, dâhi şairimiz için bu makbe- revi yaptırm ak suretile b ir taraftan Abdülhak Hâmide karşı kadirşinaslık borcunu ödemiş oluvorlar. b ir taraf - tan da İstanbul Beledivesinin tesisine çalıştığı bu yeni mezarlığın tekemmül, itmam ve um reni yolunda bize havırlı bir v a rd m d a bulunuyorlar. L ü tu fk âr­ lıklarım bilhassa vâ.d ve tezkâr etm ek­ ten zevk duyuyorum.

Büyüklerini, kendisine hizm et eden leri, şeref kazandıranları unutm ıyan milletler, devamlı surette büvük adam yetiştirm ek im kânlarını hazırlam ış

o-rından bir görünüş

lurlar. A bdülhak Hâmid’, T ürk m ille - tinin san’at ve irfan hayatına en bü - yük hizm eti yapm ış olanlardan ve bun lardan en büyüklerimden biri idi- böyle b ir ihtifal ve tebcile en çok hak kazanmış olanlardan da b iri idi.

M aneviyatının yüksek huzurunda toplanıp el bağlam ak suretile hem o - nıın büyük şahsiyetine, hem de T ü rk ­ lüğün yaratıcı ve büyük insanlar ye - tist irici kabiliyetine karsı derin tazim ­ lerimizi arzetmiş oluyoruz.»

Vali ve Belediiye Reisini m iiteakıb sırasile Şehir Meclisi azasından Refik Ahmed Seven sil, Ü niversite Edebi vat Fakültesi tmofesörlerinden Ali Nihad Tarlan ve Üniversiteden b ir gene birer nuiuk vererek Abdülhak Hâmidin yük sek şahsiyetini, edebiyata vaptığı hiz - metleri, san’atmı ve ölümü etrafında duydukları hisleri tebarüz ettirm işler­ dir.

N utuklardan sonra büyük şairin y e­ ni yantırılen kdbrine M aarif Vekili H a­ şan Âli Yücel, Belediye, Üniversite, m ektebler ve diğer teşekküller adına çelenkler konularak ihtifale nihayet verilm iştir. Bu sırada m erhum un zev­ cesi Bavan Liisven, büvük saire karsı gösterilen alâkadan dolayı M aarif Ve­ kiline, Vahye ve diğer zevata teşekkür etmiştir.

Büyük şairin M aarif Vekâleti tara - fmdan yaptırılan kabri çok güzel ol - muştur.

Mÿiseï nryivierue liiuıiuui üeneyı Taha Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

Bu su tevzi tesis- leri de diğer dinî ve sosyal mimarî eserlerimizde olduğu gibi devirlerinin tarz ve üslûbu içinde inkişaf etmişlerse de daima bu yapılarda da bazı inşaat

Esasen bütün servis kı- sımları, mutfak, yemekhane, kalorifer tesisatı vesaire okulun genişlemiş ha- line kifayet edecek surette yapılmıştır. İnşaatın iskeleti hafif

Şehrin doğması- na âmil olan iki ticaret yolunun ehemmiyetleri azal- mış bir halde hâia şehirden geçmesine rağmen bu-- rasının artık bir konak yeri olarak kullanılmaması,

Ya kendi sermayesiyle veya bir iştirak suretile A n - karaya büyük bir kaç otel temin etmesi şehir ha- yatında oynadığı

Yazıhanesinin başında otururken bir kâğıt üze- rine gelişi güzel bir kaç çizgi ile güzel bir başlık, bir motif ve bazan bir karikatür yapıverdiği görülürdü..

[r]

Mimar Samih Akkaynağın projesine göre yapılan ve TJlııs meydanına bakan binanın haricî cephesi, nisbetli ve ölçülü hatlarla güzel bir tesir yapmaktadır.. Sıva açık

Hava limanı lokantasının kontrol kulesinden ayrılmış olarak inşa edildiği yerlerde yolcu veya kabul binası, bazı inşaî tedbirler alınmak suretile, ileri doğru