• Sonuç bulunamadı

Günümüzde Fırat Havzasında Kültür Bütümlüğümüz ve Bazı Değerlerimiz Yard.Doç.Dr.Selahattin Solmaz

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Günümüzde Fırat Havzasında Kültür Bütümlüğümüz ve Bazı Değerlerimiz Yard.Doç.Dr.Selahattin Solmaz"

Copied!
2
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

GÜNÜMÜZDE FIRAT HAVZASINDA KÜLTÜR

BÜTÜNLÜĞÜMÜZ VE BAZI DEĞERLERİMİZ

"

Milletleri meydana getiren ve onlara en sağlam temel

teşkil eden yegane ıınsur, her milletin M illî Kültürü

ve bağlı olduğu değerlerdir."

Yard. Doç. Dr. Selâhattin SOLMAZ*

B ü tü n T ü rk dü n y asın d a aynı tem el ü zerin e k u ru l­

m uş o lan k ü ltü re l b ü tü n lü ğ ü m ü z ü n F ıra t H av zası’ndaki d u ru m u n a , b u ra la rd a n y a p tığ ım a d e rle m e le r ve te s b itle r çerçevesinde b a k m a k istiyoruz. Boylece k ü ltü rü m ü z ü n bug ü n F ıra t H avzası’n d a canlı o la ra k yaşayan şekli hak k ın d a b ir fikir sahibi o lm a im kânı d o ğ acak tır.

Y e r adlarım ız: T ü rk K aravenk/A ş. B udak, Yk. K aravenk/Y k. B u d a k (Ç em işgezek-T unceli); T ü rk ta n ır (H o zat-T u n celi); T irk iy an /A ltın o lu k (K arak o çan -E lazığ ); T ü rk m e şe n /K ırd a m a (D ig o r-K ars); T irik a n /D e m ird ö ş (K ığı-B ingöl): T ü rk a n /G ü le ç o v a (D iy arb a k ır); K om an (M alazg irt-T u n ceii); K arlık (D a rc n d e -M a lty a ); H u n t (E rz u ru m ) A laca, (P a sin lc r-E r/u ru m ); . . . . V s. B u T ü rk y e r ad la rı h e r n e d e n se değiştirilm iş, y erle rin e b ir şeyler u y d u ru lm u ştu r.l

M ahalli oyunlarım ız : H alk oyun ve m usikisinde E rzu ru m , E rzin can , Bingöl, E lazığ, T u n celi ve M alaty a'd a aynı ru h g ö rü lm e k te d ir. (R e h b e rlik A nsik. 1986, S.14). B u b u g ü n için sevindirici b ir husus; H alk o y u n ların d a "A dıyam an O yunlarıyla" A v ru p ad a b irin ­ ciliği alabiliyoruz,! B u h u su sta d ü şü n m e k , d eğerlerim izin ön em i için yeterli olsa gerekir.

A ile ve A ile içinde sevgi ve saygı: F ıra t hav­ zasında a ile le r k a n a a tk â r, çilekeş, fed ak ar, sadık b ir ruh taşırlar. A iled e sevgi saygı ve hiyerarşi ş a rttır. B u ö zel­ likleri E lazığ, Bingöl, M u ş , E rzu ru m , T u n c e li'd e m ü şa h ad elerim izle tesp it ettik . Bu illerinizle o rta k g ö rü ş ş u d u r G ü n ü m ü z d e aile b a ğ ların ın ve sevgi saygının zayıfladığı ifad esid ir. B u zayıflam ayı o k u m am ış v a ta n ’Ç ocuk se rv ettir", "Ç ocuk dünya zevkidir", "Ç ocuk üm it ve güvendir" ifadeleri k u llan ılm ak tad ır.

Sevgi, saygı, dayanışm a ve güvenin tem eli a k ­ ra b alık tır. F ıra t havzasında g erçek ak rab alığ ın yanında

•F .Ü .F e n -E d . Fak. Ö ğ re tim Ü yesi.

18

________________

daşım ızın inanç zayıflığına, o k u n u ş o la n la rd a g en eld e eğitim in b o zu k lu ğ u n a b a ğ la m a k la rd ırla r. B u a ra d a bizce ö n em li o lan eğ itim le b e r a b e r k ü ltü rü m ü z ü n ve d e ğ e r­ lerim izin ışığında bilim sel y o ld a y ü rü m esid ir. A ilen in tem eli to p lu m u m u z d a ço cu k lard ır. K ü ltü rü m ü z d e ve d eğ erlerim izd e çocuğun yeri tartışılm az. Ö rn ek ; "Ç ocuk c e n n e t m eyvesidir", "Ç ocuk en kıym etli h azinedir", "Şibih" veya "Tasavvuri" ak ra b a lık şe k illerid e g ö rü lm e k ­ ted ir. B u n la r kirvelik, kan kardeşliği, a h ire t kardeşliıği, sü t kardeşliği, K u r'a n k ardeşliğidir. B u n la rd a n m ak sat a ile le r arası d ü zen , te sa n ü t ve yardım laşm ayı sa ğ lam ak ­ tad ır. B u a k ra b a lık şekilleri gelen ek sel to p lu m d a g ö rü lm e k te d ir.

Sevgi, saygı, yard ım la şm a (İM E C E ), çalışkanlık ru h u ailelerim izde o lm asın a rağ m en g ü n ü m ü zd e zayıfladığını F ıra t havzasındaki illerim izdeki m ü şa h ad elerim iz so n u c u n d a tesp it e ttik . B u b ö lg e d e şu ifa d e le r k u llan ılm ak tad ır. "İnanç azaldı", "M e n fa a t için h erşey bozuluyor", "İn san lar d ü nya m alına tapıyor", "H erk es m en faat p eşin d e", "K im se kim seyi tanım ıyor", "A hlak zayıfladı", "E d ep haya k alm ad ı”, B u ifad elerin k ü ltü rü m ü z ü n ve eğitim im izin iç y ü zünü ta m a m e n yansıttığı düşüncesindeyiz. Y ard ım sev er, d ü rü st o la n in ­ sa n la rın g ü n ü m ü zd e b u özelliklerini d eğ iştird ik lerin i F ıra t H avzasında ü zü n tü ile dile g etirild iğ in e şa h it o lduk. B u n a rağ m en bu güzel d eğ erlerim izin ta m a m e n o rta d a n kalktığını sölyeyemeyiz. A n cak b ir zayıflam a g ö rü lm e k te d ir. S ofraya saygı, ta s a rru f b a k ım ın d a n s a d e ­ ce b u b ö lg e değil b ü tü n to p lu m u m u z ta k d ird e şayandır. F ak at, g ü n ü m ü zd e b u h u su sta o ld u k ça b ir zayıflam a göze ç a rp m a k ta d ır.

V atan sev erlik ve nam uSseverlik iki ilişkili d e ğ e rd ir. B ö lg ed e insanlarım ız şu ifa d e le ri k u llan m ak ­ ta d ırla r: "V atansız n am u s olam az", "V a ta n kutsaldır", "A llah kim seyi v atansız, to p rak sız yapm asın", "A llah kim ­ seyi n am u sla terb iy e etm esin", "N am us yüz akıdır",

(2)

"N am ussuzluk e b e d i b ir lekedir". V atan sev erlik ve bağlı o la ra k to p ra k vc n am u s için köklü b ir sevgi vc inanç v ard ır. B u ö n em li d e ğ e rle r sayesinde insanım ız d aim a et kem ik gibidir. B u d eğ erlerd e! fazla b ir bozulm a söylenem ez. İstiklâl savaşım ızda E rzu ru m , E rzincan, M uş, T u n celi ve d iğ er illerim izin kahram anlığı, v atan , nam u s vc to p ra k sevcrlitiğiylc R u s'ları b arın d ıram ay arak . taş, so p a , silahla k açırtm ışlard ır. Ö n em li b ir ö rn e k de, yakın tarih im izd e K ıbrıs B arış H a re k a tıd ır. K ıbrıs B arış H a re k a tı sırasın d a d o ğ u d a genci, yaşlısı K ıb rıs'tak i h a rb e k atılm ak için davul ve zu rn alı o la ra k bağlılık ve m ertlik ­ lerin i haykırıyorlardı. E la zığ 'd a o to b ü s, o to b ü s g en çler K ıb rıs’a g ö n d e rilirk e n yaşlıların g u ru ru n u ve sevincini a n la tm a k m ü m k ü n değildi.

T ü n e d ile r, R u slarla çarp ışırk en R us ölüleriyle d o la n d erey e L E Ş D e re si d em işlerd ir. L eş kelim esi F ıra t H avzasında veya to p lu m u m u zu n d ilin d e hayvan ö lü sü ve pis kokan an la m ın d a ifadesini b u lm a k ta d

ır:-M u ş'ta . B in g ö l'd e, T u n c e li’d e, E rzu ru m . Elazığ vc M a laty a'd a m isafirperverliğin ve gözü gönlü to k o lm an ın canlı ö rn eğ in i b izzat g ö rd ü k ve yaşadık. M isafirp erv er­ likle ilgili o la ra k so ru so rd u ğ u m u zd a şu cevapları aldık. "M isafir, T a n rı m isafiridir". "M isafir, nasibi vc rızkı ile b e r a b e r gelir", "M isafire hizm et A llah ve insanlık iç in d ir.V Y e d irile n ek m ek ve içirilen su kaybolm az".

M isafirperverliğim iz yan ın d a insanım ızın iyi niyet­ li, iyilik se v erd ir. D e m e triu s G eo rg ra d e s, aşağıdaki ifadesiyle b u güzel d eğ erlerim izin varlığını d o ğ ru la m a k ­ t a d ı r T ü r k le r in milli g u ru rla n ço k kuvvetlidir. F ak at çok m isafirp erv erd irle r. U m um iyetle iyi yürekli, sam im i, nam uslu vc iyilik se v er o lan T ü rk lc rd e bu m isafirp erv er- lik a d e ta b i r d in h alin e gelm iştir."

E ğitim vc e ğ re tim e F ıra t H avzasında b ü tü n T ü rk iy e ’d e old u ğ u gibi çok ö n e m v erilm e k te d ir. Bu h u su sta şu ifa d e le r k u llan ılm ak tad ır. "O kum ayan insan cahildir", "C ahilin im anı y oktur", "O kusaydım b ir gözüm k ö r olaydı", 'im k â n ım olsa d a okusam ". İşte b u ru h la fed a k â rlık la r içinde ço cu k lar o k u tu lm a k ta d ır. A ncak, F ıra t H avzasında yüksek tahsil kızlardan çok e rk e k çocuklarına y ap tırılm ak tad ır. B u n a rağ m en son se n e le rd e kızların o k u tu lm ası iç açıcıdır. İnsanım ız eğitim in ve ö ğ retim in -ciddi ve seviyeli olm asını çok a r ­ zu lam ak tad ır. G ü n ü m ü z d e v atan d aşım ız eğitim ve

M illî F o lk lo r ______________________________

ö ğ re tim d e n şikâyetçidir. Ö zellikle o k u lların iyi nesil y etiştirm elerin i istem ek ted irler. V a ta n d a ş, eğitim ve ö ğ retim in m im arları o lan ö ğ re tm e n le ri sevip saym alarına rağm en çocuklarının Ö ğ re tm e n o lm aların ı istem em ek ­ te d irle r. Ö ğ retm en lik ucuz ve e n so n b ir m eslek o larak d ü şü n ü lm e k te d ir. B u n u n d a tem elin d e to p lu m u sa rsm an ın oyun ve tak tik leri b u lu n m a k ta olduğu kanaatindeyiz.

F ıra t H avzasında şu ifad eler a d e ta b ir kural o la ra k kullanılm aktadır: Y öneticilerim iz k ü ltü rü m ü zü d ik k ate alm ayınca, d eğ erleri düşünm eyince, m em leketin m en faatlerin i b ü tü n m en faatlerin ü stü n d e tutm ayınca, bilinçli ve inançlı olm ayınca to p lu m u m u zd a m u tlu lu k vc a d a le t beklenem ez. B u n u n la b irlik te rü şv et, to rp il, sınav­ lard a ve tayinlerde haksızlıklar b irb irin i tak ib ed er. A yrıca, idarecilerim iz, h e p ken d ilerin i dü şü n m ey e b a ş la r­ lar. M akam vc k o ltu k hevesi, lüks ve isra f ru h u m u za işlem eye çalışır. B u n u n so n u c u n d a keyfilik vc so ru m su z­ luk D evletim izi sarsacağı gibi kin ve n e fre ti de körükleyecektir.

B u n u n m alzem esi o la ra k d a çev red e tesbit ettiğim iz şu yıpratıcı sö z le r yaygınlaştırılm aya çalışılıy o r "D evlet m alı deniz, yem iyen dom uz", "Kim in dayısı varsa o n u n işi yürür". "Bu m em lek et ç iftlik tir”, "Yiyen yiyene", "D oğru çalışan h arcanır", "D oğru k o nuşanı yedi köyden k ovarlar". "R üşvetsiz, dayısız işe girilm ez", "Ü çkâğıtçıların işi d ah a iyi yü rü y o r.” "T ürkiye’de haksızlık bitm ez" "T ü rk İş", "O kum anın d a d eğ eri k al­ m adı". B u küçültücü, m o ral bozucu, b ö lü cü ifadeleri biz- lcre k u llan d ırılarak b ü tü n lü ğ ü m ü zü n sarsılm asına çalışılm aktadır. K ü ltü r b ü tü n lü ğ ü m ü z h e r a la n d a m evcut ve kök lü d ü r. A ncak, b u n u d aim a canlı tu tm a k ve geliştir­ m ek zo ru n lu lu ğ u v ard ır. M illetleri m eydana g e tire n ve o n la ra en sağlam tem el teşkil e d e n y egane u n su r, h e r m illetin M illf K ü ltü rü ve bağlı old u ğ u d e ğ e rle rd ir. H iç b ir to p lu m y cıyüzünde y o k tu r ki, M illf d e ğ e r ve k ü ltü rü d ik k ate alın m ad an gelişsin, m u tlu ve sağlıklı olsun. Bu inançta ciddi ve akılcı b ir eğitim ve ö ğ retim yolunda

y ü rü n m elid ir. N otlar:

1. Mehmet ERÖZ, Doflu Anad. Türklüğü, İst. 1982, s. 166-171. 2. Türkiye Gazetesi Rehber Ansiklopedisi, T.V. Cilt 17, s. 11-12 3. Djewad Ah., Yabancılara Göre Eski Türkler, İsi. 1974, s.89

Referanslar

Benzer Belgeler

l~yların sakinleşmesine ramen yine de evden pek fazla çıkmak 1emiyorduk. 1974'de Rumlar tarafından esir alındık. Bütün köyde aşayanları camiye topladılar. Daha sonra

Ayrıca küresel ısınmanın tüm dünyada sıcaklığın sistematik bir biçimde artması anlamına geldiği belirtilerek "Küresel ısınma, insanlık için değişik

,ldy"ryon ordı, ırnığ rd.n ölcüm cihazlan uy.nş ü.rinc. saİıtrd fıatiycılcri

Bir tarafta siyasal iktidar gücünü ve meşruiyetini tüm kolluk kuvvetleriyle simgelerken, diğer taraftan toplumun daha çok özgürleşme talebiyle kamusal alanda var olma

Erzincan'ın İliç ilçesinin çöpler köyünde altın çıkarmaya hazırlanan çokuluslu şirketin, dönemin AKP'li milletvekillerini, yerel yöneticileri ve köylüleri gruplar

Öte yandan, hemen her konuda "bize benzeyeceksiniz" diyen AB'nin, kendi kentlerinde yüz vermedikleri imar yolsuzluklar ını bizle müzakere bile etmemesi; hemen tüm

Tabiatı ve Biyolojik Çeşitliliği Koruma Kanunu Tasarısının ekim ayının son haftasında meclis gündemine taşınması ile Kamu Yönetimi Temel Kanunu Tasar ısı olarak bilinen

İstanbul'un ulaşım sorununu çözmek adına Kadir Topbaş'ın büyük proje olarak sunduğu metrobüs, şubat ayı sonunda Anadolu yakas ına erişecek.. Bir "tercihli