• Sonuç bulunamadı

Podoloji öğretim programı içeriğinin ilgililerce belirlenmesi

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Podoloji öğretim programı içeriğinin ilgililerce belirlenmesi"

Copied!
108
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

GAZİ ÜNİVERSİTESİ

EĞİTİM BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ

GİYİM ENDÜSTRİSİ VE MODA TASARIMI EĞİTİMİ ANABİLİM

DALI

KUAFÖRLÜK VE GÜZELLİK BİLGİSİ EĞİTİMİ BİLİM DALI

PODOLOJİ ÖĞRETİM PROGRAMI İÇERİĞİNİN

İLGİLİLERCE BELİRLENMESİ

YÜKSEK LİSANS TEZİ

Hazırlayan Fadime ARSLAN

Ankara Ağustos, 2012

(2)
(3)

GAZİ ÜNİVERSİTESİ

EĞİTİM BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ

GİYİM ENDÜSTRİSİ VE MODA TASARIMI EĞİTİMİ ANABİLİM

DALI

KUAFÖRLÜK VE GÜZELLİK BİLGİSİ EĞİTİMİ BİLİM DALI

PODOLOJİ ÖĞRETİM PROGRAMI

İÇERİĞİNİN İLGİLİLERCE BELİRLENMESİ

YÜKSEK LİSANS TEZİ

Fadime ARSLAN

Danışman: Yrd.Doç. Fatma AYHAN

Ankara Ağustos, 2012

(4)

i

JÜRİ VE ENSTİTÜ ONAY SAYFASI

Fadime ARSLAN’ın ‘Podoloji Öğretim Programı İçeriğinin İlgililerce Belirlenmesi’ başlıklı tezi …………tarihinde, jürimiz tarafından,Giyim Endüstrisi ve Moda Tasarımı Eğitimi Anabilim DalındaYüksek Lisans Tezi olarak kabul edilmiştir.

Adı Soyadı İmza

Başkan: ………. ………... Üye (Tez Danışmanı): Yard.Doç. Fatma AYHAN... ... Üye : ... ...

(5)

ii ÖN SÖZ

Ayak insan vücudunun en alt kısmında bulunan, yürüme ve dik durmamızı sağlayan, 26 kemikten oluşmuş ve oldukça karmaşık yapıda bir organımızdır. Hareket sırasında tüm vücut ağırlığı ayak ve ayak bileğine yayılmaktadır. Vücudun tüm ağırlığını taşıdığı gibi mekanik olarak ta en fazla zorlanan organımız ayaklarımızdır.

Podolojinin konusu ayak sağlığıdır. Podoloji ünitesi ayak sağlığı merkezlerinde veya podiatrik yaklaşımla çalışan medikal merkezlerde oluşturulur. Birçok gelişmiş ülkede uzun yıllardır podolojik ayak bakımları, medikal ve profesyonel hizmet veren ayak sağlığı merkezlerinde ünite halinde oluşturulmakta ve uygulanmaktadır.

Ülkemizde Podolojik bakım ihtiyacı, estetik anlamda usta-çırak ilişkisi ile hizmet verilen pedikür yöntemi ya da tamamen medikal anlamda cerrahi müdahale ile giderilmektedir. Klasik bakım yöntemleri birçok kişide var olan nasır, batık tırnak, deri sertleşmesi vb. gibi ayaktaki sorunlara etkili çözümler sunamamakta ve kişilerin ihtiyacını karşılayamamaktadır.

Podoloji ülkemizde meslek olarak yeni tanımlanmış olup, bu alanda eğitimlere yeni yeni başlanmıştır.

Bu tez Podoloji Öğretim Programının İçeriğini ilgililerce belirlemek amacıyla hazırlanmıştır.

Tezimin her aşamasında bana rehberlik eden danışmanım Yrd. Doç. Fatma AYHAN’a;

Üniversite ve yüksek lisans eğitimim boyunca benden yardım ve desteğini hiçbir zaman esirgemeyen hocalarıma ve Doç. Dr. Celalettin Rumi ÇELEBİ’ye;

Tezime katkılarından dolayı Prof. Fatma ÖZTÜRK ve Yrd. Doç. Dr. Melek ÖZTÜRK’e;

Tez çalışmam süresince özverileri ve sabırları ile bana güç veren değerli meslektaşlarım ve arkadaşlarım Ar. Gör. Veda Seven BİÇEN’e, Selma GENÇ ve Pınar BULUT’ a teşekkürlerimi sunarım.

(6)

iii ÖZET

PODOLOJİ ÖĞRETİM PROGRAMI İÇERİĞİNİN İLGİLİLERCE BELİRLENMESİ

ARSLAN, Fadime

Yüksek Lisans, Kuaförlük ve Güzellik Bilgisi Eğitimi Bilim Dalı Tez Danışmanı: Yrd. Doç. Fatma AYHAN

Ağustos – 2012, 91 sayfa

Bu araştırmada, Podoloji Öğretim Programı İçeriğinin belirlenmesi amaçlanmıştır.

Araştırma, Tarama Modeline Dayalı Betimsel Araştırma Yöntemleri ile yapılmıştır. Araştırmada kullanılan anket, Podoloji Öğretim Programının içeriğini belirlemek üzere uzman görüşlerinden ve yerli yabancı kaynaklardan yararlanılarak araştırmacı tarafından hazırlanmıştır. Hazırlanan anket yapılan pilot uygulama sonucu uzman görüşü alınarak tekrar düzeltilerek son şekli verilmiştir. Anket, konu ile ilgili akademisyenler, branş öğretmenleri, uygulayıcılar ve podologlardan oluşan toplam 151 kişiye uygulanmıştır.

Ankette yer alan görüşlerin frekanslarına göre , yüzde dağılımları, aritmetik ortalamaları ve standart sapmaları hesaplanmıştır. Gruplar arası farklılıkların tespiti amacı ile bağımsız örneklem t testi ve tek yönlü varyans analizi (ANOVA) kullanılmıştır. ANOVA sonucunda çıkan farklılıkların hangi gruplar arasında olduğunun tespiti amacı ile Tukey çoklu karşılaştırma testi uygulanmıştır. Akademisyenler ve podologların sayısının az olması nedeniyle gruplar arasında anlamlı farklılık bulunup bulunmadığının analizinde, akademisyenler ve podologlar ayrı bir grup olarak değil, akademisyenler öğretmenler grubu içinde, podologlar ise uygulayıcı grubunun içinde değerlendirilmiştir.

Araştırma sonucunda elde edilen veriler doğrultusunda, sorulara verilen cevapların aritmetik ortalamalarının değerleri, ANOVA testi ve “t” testi sonuçları dikkate alınarak Podoloji Öğretim Programının içeriği için önerilen derslerin ve konuların araştırmaya katılan kişilerin çoğunluğu tarafından uygun bulunduğu

(7)

iv

belirlenmiştir. Buna göre, Anatomi ve Fizyoloji, Tırnaklar, Mikrobiyoloji, Kişisel

Hazırlık ve Hijyen, Salon Hazırlığı ve Hijyen, Müşteri Özellikleri, İş Planı, Müşteri Karşılama ve Uğurlama, Ayak Hastalıkları, Müşteri Karşılama ve Uğurlama, Masaj, İlk Yardım ve Sargı Teknikleri dersleri ve bu derslere ait konular (bkz.EK-2)

anketlerden elde edilen sonuçlar doğrultusunda Podoloji Öğretim Programında bulunması uygundur.

(8)

v ABSTRACT

DETERMINATION OF THE CONTENTS OF THE PODOLOJİ CURRICULUM KNOWN BY INSIDERS

ARSLAN, Fadime

Graduate, Hairdressing And Beauty Information Education Branch of Science Thesis Advisor: Assist. Professor. Fatma AYHAN

August – 2012, 91 Page

This study is intended to determine the contents of the Podoloji Curriculum known by insiders.

The research, based on the scan Model Descriptive research methods. Used in the survey to determine the contents of the expert views of the Podoloji Curriculum and designed by native and foreign sources by the researcher. Expert opinion on the result of the pilot survey, prepared again to correct the final shape. Survey, topics related to academics, teachers, practitioners, and the total of 151 branch podologlardan has been applied to the person.

According to the opinions in the poll frequency, percentage distributions, the standard deviation of the arithmetic averages, and computed. The purpose of the detection of differences between groups with independent sample t-test and one-way analysis of variance (ANOVA) were used. Due to the number of analyses, scholars and academics, and podologların podologlar not as a separate group, is in the Group of academics, teachers, podologlar practitioner within the group

As a result of the research proposed to the lessons and topics in Curriculum content Podoloji research by participating in topic subjects that have emerged. Accordingly, Quotes, microbiology, Anatomy and Physiology, personal preparation and hygiene, Preparation and hygiene, customer specifications, business plan, Customer pick-up and Send-off, foot diseases, Customer Welcome and Send-off, massage, first aid bandages, techniques, lessons and classes of topics and (see.The results of those surveys in accordance with annex 2) Podoloji Instruction must be In the body.

(9)

vi

(10)

vii

İÇİNDEKİLER

Sayfa

JÜRİ ÜYELERİNİN İMZA SAYFASI………... i

ÖN SÖZ………... ii ÖZET………... iii ABSTRACT………... v İÇİNDEKİLER………... vii TABLOLAR LİSTESİ………... ix GRAFİKLER LİSTESİ………... xi

ŞEKİLLER LİSTESİ………... xii

KISALTMALAR LİSTESİ………... xiv

BÖLÜMI 1.GİRİŞ………... 1 1.1. Problem Durumu………... 1 1.2.Araştırmanın Amacı………... 6 1.3.Araştırmanın Önemi………... 6 1.4.Varsayımlar………... 7 1.5.Araştırmanın Sınırlılıkları………... 7 1.6.Tanımlar ve kısaltmalar……….………... 8 BÖLÜM II 2. KAVRAMSAL ÇERÇEVE VE İLGİLİ ARAŞTIRMALAR……….……... 9

2.1.Podolojinin Tanımı ve Tarihçesi………... 9

2.2. Ayak Anatomisi………... 15

2.3.Tırnaklar………... 21

2.4.Ayak Hastalıkları………... 23

2.5.Podolojik Ayak Bakımları………... 37

2.6.Ayak Masajı.……….... 41 2.7.Araştırmalar……….…… 45 BÖLÜM III 3.YÖNTEM………. 48 3.1. Araştırmanın Modeli………... 48 3.2. Evren ve Örneklem……….. 48

(11)

viii 3.4. Verilerin Analizi………... 49 BÖLÜM IV 4.BULGULAR ve YORUM………...… 51 BÖLÜM V 5.SONUÇ ve ÖNERİLER………...…... 75 5.1.Sonuçlar………...…… 75 5.2.Öneriler………...…. 76 KAYNAKÇA……….. 78 EKLER……… 83

Ek-1 Anket Formu………... 84

(12)

ix

TABLOLAR LİSTESİ

Tablo No. Tablo Adı Sf

1. Kişisel Bakımın Anlamı……… 24

2. Kişisel Bakım Ürün Tercihi……….. 25

3. Markanın Önemli Olduğu Ürünler………. 25

4. Derslerin Ortalama ve Standart Sapma Değerleri………... 50

5. Yaşlara Göre Dağılım………... 51

6. Eğitim Durumlarına Göre Dağılım………. 52

7. Mesleklere Göre Dağılım……… 53

8. Çalışılan Yere Göre Dağılım……….. 54

9. İş Deneyimlerine Göre Dağılımı..………..………... 55

12. Podoloji Öğretim Programında Yer Alması Düşünülen Dersler………... 56

13. Anatomi ve Fizyoloji Dersine Ait Konulara İlişkin Görüşler...…….. 58

14. Ayak Anatomisi Dersine Ait Konulara İlişkin Görüşler…………..…... 69

15. Tırnaklar Dersine Ait Konulara İlişkin Görüşler……….. 60

16. Mikrobiyoloji Dersine Ait Konulara İlişkin Görüşler…………..……... 61

17. Kişisel Hazırlık ve Hijyen Dersine Ait Konulara İlişkin Görüşler…... 62

18. Salon Hazırlığı ve Hijyen Dersine Ait Konulara İlişkin Görüşler………. 64

19. Müşteri Özellikleri Dersine Ait Konulara İlişkin Görüşler……….. 66

20. İş Planı Dersine Ait Konulara İlişkin Görüşler……… 67

(13)

x

22. Ayak Hastalıkları Dersine Ait Konulara İlişkin Görüşler……… 70 23. Ayak Bakımı Dersine Ait Konulara İlişkin Görüşler………..…... 71 24. Masaj Dersine Ait Konulara İlişkin Görüşler………. 73

(14)

xi

GRAFİKLER LİSTESİ

Grafik No Grafik Adı

Sf 1. Araştırmaya Katılanların Yaşlara Göre Dağılımları……… 51 2. Araştırmaya Katılanların Eğitim Durumlarına Göre Dağılımları…….… 52 3. Araştırmaya Katılanların Mesleklere Göre Dağılımları……….. 53 4. Araştırmaya Katılanların Çalışılan Kuruma Göre Dağılımları………….. 54 5. Araştırmaya Katılanların İş Deneyimlerine Göre Dağılımları..…….... 55

(15)

xii

ŞEKİLLER LİSTESİ Şekil No Şekil Adı

Sf

1. Ayak Kemikleri……… 16

2. Ayak Kemikleri (Sağ) A) İçten Görünüş B)Dıştan Görünüş………. 16

3. Ayak Kemikleri Tibia Fibula İlişkileri………. 17

4. Ayak Kas Ve Kiriş Yapısı………... 18

5. Medial Ayak Kavisi………... 20

6. Ayak Kavisleri………... 20

7. Metatarsal Arch………... 20

8. Ayak Tabanında Yük Dağılımı………... 21

9. Tırnağın Yapısı……….. 22

10. Batık Tırnağın Görüntüsü………. 26

11. Doğru Kesim ve Yanlış Kesim………. 27

12 Nasır………. 28

13 Başparmaktaki Kemik Çıkıntısı……… 29

14 Çekiç Parmak………. 31

15 Düz Tabanlık………. 33

16 Bant Sisteminin Uygulanışı………... 38

17 Tel Sisteminin Uygulanışı………. 39

18 Frezelerin Uygulanışı………. 40

(16)

xiii 20 Öfloraj……….. 42 21 Friksiyon……….. 42 22 Petrisaj………. 42 23 Presyon I……….. 43 24 Perküsyon……… 43 25 Presyon II..……… 43 26 Öfloraj………. 44

(17)

xiv

KISALTMALAR LİSTESİ

SPSS : Statisticial Packageforthe Social Sciences MEB : Milli Eğitim Bakanlığı

MEGEP : Mesleki Eğitim ve Öğretim Sisteminin Güçlendirilmesi Projesi MYK : Mesleki Yeterlilik Kurumu

(18)

BÖLÜM I

GİRİŞ

Bu bölümde araştırmanın problem durumuna, araştırmanın amacına, araştırmanın önemine, sınırlılıklarına, araştırmanın varsayımlarına ve araştırmada kullanılan terimlerin tanımlarına yer verilmiştir.

1.1.Problem Durumu

Bilim ve teknolojideki gelişmeler yeni bir çağında başlangıcını oluşturmuştur. Daha çok bilgi çağı da olarak adlandırılan bu çağın en önemli özelliği, bilimsel bilginin yoğun olarak kullanılması ve maddi ürün yerine bilgi üretiminin önem kazanmasıdır. Gelişen bilim ve teknolojinin yarattığı yeni koşullara ayak uydurabilmek için bir arayış içinde bulunan toplumların hedefi bilgi toplumu oluşturmaktır (Kayabaşı,2009,s.51).

Eğitim, yaşamımızın her alanında, sosyal bilimlerde, sanayide, tıpta, psikolojide ve diğer bilim dallarının tümünde yer almaktadır. Eğitim, hem beceri kazandıran hem de bilgi aktarılan bir süreçtir ve bu süreçte bilginin dağıtımı temel olmaktadır. (Kayabaşı,2009,s.52).

Eğitim kelimesi “yükselmek”, “geliştirmek”, “yetiştirmek “ ve “büyütmek “ anlamlarına gelen Latin kökenli, “educare” kelimesinden gelmektedir. Eğitim sürecinin doğumdan başlayıp, bütün hayat boyunca devam eden bir süreç olduğu geniş ölçüde kabul edilmektedir (Yılman,2006,s.9).

Eğitimin birçok eğitim bilimci tarafından farklı tanımı yapılmıştır; en genel anlamıyla eğitim, bireyin davranışlarında kendi yaşantısı yoluyla kasıtlı olarak istendik

değişim oluşturma sürecidir (Ertürk, 1972,s.12). Eğitimin diğer tanımlamalarına

(19)

Eğitim, hayatın her döneminde ve her yerde gerçekleşen bir süreçtir. Eğitim, ekonomi, siyaset, din ve aile kurumlarıyla da ilişki halindedir. Tüm bu toplumsal kurumlar, eğitimi etkiler ve eğitimden etkilenirler (Fidan ve Erden, 1998,s. 74-80).

Eğitim gençleri hayata hazırlamayı, onların günlük hayata uyumlarını amaçlar (Izgar, Gürsel, 2011,s.6).

Eğitim açık bir sistemdir. Bu sistemin girdi, işlem, çıktı ve dönütü vardır. Eğitim sisteminin öğeleri arasında sıkı bir ilişki vardır. Eğer biri yok edilir, ya da yeterli nicelik ve nitelikte bulunmazsa sistem entropiye kayabilir. Onun için eğitim sistemi her uygulama sonucuna göre yeniden düzenlenmeli, işleyen yanlar elde tutulmalı, işlemeyenler ise ya atılmalı, ta da onarılıp yeniden işe koşulmalıdır; çünkü olmuş bitmiş hiçbir sistem yoktur (Sönmez,2001,s18).

Türkoğlu ise eğitimi; “Toplumun yaratıcı, gücü ve verimini arttıran, bireye yeteneklerini geliştirme dayanağı veren, sosyal adalet fırsat ve olanak eşitliği ilkelerini gerçekleştiren en etkili araçtır. Çağımızda eğiti, yalnızca bilgi aktarmak değil aynı zamanda yaşam biçimini oluşturmak için yapılan tüm faaliyetleri kapsamaktadır” şeklinde tanımlamıştır (1997,s.1–2).

“ Eğitim programı kavramı, öğrenene okulda ve okul dışında planlanmış etkinlikler yokluyla sağlanan öğrenme yaşantıları düzeneğidir.” olarak tanımlayan Demirel şöyle devam eder:

Öğrenenlere öğrenme yaşantıları sağlamak eğitim programları aracılığı ile olmaktadır. Bu nedenle öğrenme yaşantıları eğitim programının en önemli boyutu olmak durumundadır. Programın bütününün bir düzenek olarak görülmesinde vurgulanmak istenen, bu düzen içinde sistemli bir yapılanmanın ve sistematik sürecin olmasından kaynaklanmaktadır. Bu anlamda düzenek, eğitim programını bir düzen içinde sunmanın gerekliliğini vurgulamaktır(Demirel,2007,s.4).

Özçelik’e (1989,s. 3) göre eğitim programı; “Program, bir dersle ilgili öğrenme, öğretme sürecinde; nelerin? Niçin? Ve nasıl yapılacağını gösteren bir kılavuz, bir başka deyişle bu nitelikteki, proje planı” olarak ifade edilmiştir.

(20)

Program niyet amaçlarını ilgililere açık olarak iletebilmelidir. Program; öğretmene, neyi niçin ve nasıl öğreteceğini, yöneticiye hangi fiziksel tesislere ve makinelere ihtiyaç olacağını, müfettişe neyi nasıl değerlendireceğini, öğrenciye ne öğreneceğini ve kendisinden ne beklendiğini, işverene hangi bitmiş ürün (mezunu) alması gerektiğini, bildirmeli ve değerlendirme için bir temel oluşturmalıdır (Aktaran; Doğan,1997,s.5).

Bu tanımlardan hareketle genel olarak eğitim programı: • Konular listesidir.

• Ders içerikleridir.

• Çalışmaların programlanmasıdır. • Öğretim materyalleri listesidir. • Derslerin sıralanmasıdır. • Hedef ve davranışlar grubudur.

• Okul içi ve dışında öğretilen her şeydir.

• Okul personeli tarafından planlanan her şeydir. (Demirel,2007,s.1).

İçerik, hedeflenen davranışları kazandıracak biçimde ünite ve konuların düzenlenmesi olarak ele alınabilir. Bir içerik; hedef davranışlarla tutarlı, çağdaş, bilimsel, sanatsal ve felsefi bilgiyle donanık, öğrencinin hazır bulunuşluk düzeyine uygun, somuttan soyuta, basitten karmaşığa, kolaydan zora ve birbirinin ön koşulu, bilinenden bilinmeyene, kendi içinde mantıki bir tutarlılığı olacak şekilde düzenlenmelidir (Sönmez,2010,s.120).

“Seçilen içeriğin program hedefleriyle tutarlılığının yanı sıra kimi ölçütlere uygunluğu da araştırılmalıdır. içerik seçimiyle ilgili ölçütler aşağıda verilmiştir. Bu ölçütler:

• Kendi kendine yeterlilik (Self-sufficiency) • Anlamlılık (Signifiance)

• Geçerlilik (Validity) • İlgililik (Ġnterest) • Yararlılık (Utility)

(21)

• Öğrenebilirlilik (Learnability)

• Ekonomiklilik (Feasibility) boyutlarında ele alınmaktadır (Demirel,2000,s.35). İçerik öğrenme-öğretme etkinliklerin gerçekleşmesinde rol oynayan ve belirlenen hedeflerin kazanılmasında önemli bir araç olarak ortaya çıkmaktadır. O halde, eğitimde kalitenin yakalanması ve çağdaş bir eğitim için, içerik seçimi ve düzenine gerekli önem verilmelidir. Eğitim programının son boyutu değerlendirmedir, “Değerlendirme sonuçları da eğitim programının hedeflerine ne kadar ulaşıp ulaşmadığını ortaya koyar. Bir bakıma bu sonuçlar sisteme dönüt (geri-besleme-geri bildirim) sağlar” (Demirel,2000,s.29).

Eğitim bireylere ve topluma doğrudan ya da dolaylı fayda sağlar. En önemli doğrudan faydası eğitimli çalışanların daha az eğitimli çalışanlardan daha yüksek gelir elde etmesidir. Bu sebeple bireylere sağladığı en önemli doğrudan katkısı yaşam boyu yüksek gelir, toplum için eğitimli çalışanların verimliliği ve çalışma yaşamları boyunca ulusal gelire olan katkıdır. Eğitimli iş gücünün yaşam boyu yüksek geliri, eğitimin doğrudan faydasını ölçmek için doğrudan kullanılabilir (Nartgün,2006,s.44).

Meslek “bir kişinin hayatını kazanmak ve geçimini sağlamak için daha doğrusu sağlıklı karar verebilmesi için yaptığı iş” olarak tanımlanmaktadır.(Kök, Halis,2007,s.23).

Bugün dünyada eğitim konusu, dün olduğundan çok daha fazla önem kazanmakta ve özellikle sanayi-ötesi topluma ya da bilgi toplumuna giden yolda yeni arayış, anlayış ve yeniden yapılandırmanın asıl hedefi haline gelmektedir. Dünyada yaşanan bilgi patlaması, bir taraftan bilgi üretimini ön plana çıkarırken, diğer taraftan da ekonomik, siyasal ve sosyal etkinlikler ile kullanılmasına imkân hazırlamaktadır. Bilginin hayatın her alanında kullanımının artmasına paralel olarak bilgi üretim ve yayılım merkezleri olan bütün kültür endüstrileriyle birlikte, eğitim kurumlarının da öğretim niteliği ve fonksiyonlarını daha etkili bir şekilde gerçekleştirmesi gereği her geçen gün daha fazla önem kazanmaktadır (Kök ve Halis, 2007,s.34).

Türk Milli Eğitim sisteminin temeli 1739 sayılı Milli Eğitim Temel Kanunu ile belirlenmiş olup, sistem “Yaygın Eğitim” ve “Örgün Eğitim” olmak üzere iki ana bölüme ayrılmıştır. “Birincisi okulları kapsayan örgün eğitim, ikincisi ise okul dışı yurttaşlara eğitim olanakları sağlamaya çalışan yaygın eğitimdir” (TISK, 1997, s.4).

(22)

Türkiye’de temel mesleki eğitim; örgün mesleki ve teknik ortaöğretimi, çıraklık eğitimini ve önlisans programlarını (meslek yüksekokulları ) kapsamaktadır. Halen uygulanmakta olan sistemde öğrenmenin üç yolu bulunmaktadır. Bunlar:

‐ Örgün Öğretim

‐ Yaygın Eğitimdir (Özsoy,2007,s.150).

Örgün Eğitim, belli yaş grubundaki bireylere, Milli Eğitimin amaçlarına göre hazırlanmış eğitim programlarıyla okul çatısı altında düzenli olarak yapılan eğitimdir (Taymaz, 1997,s. 3).

Okulöncesi öğretim, ilköğretim, ortaöğretim ve yükseköğretim örgün eğitim sistemini meydana getirir. Örgün eğitim sisteminde genel, mesleki ve teknik eğitim programları uygulanır (Fidan ve Erden, 1998,s. 6).

“Yaygın eğitim, örgün eğitim olanaklarından hiç yararlanmamış durumda olanlara, gittikleri okullardan erken ayrılanlara ya da örgün eğitim kurumlarında okumakta olanlara ve meslek dallarında daha yeterli duruma gelmek isteyenlere uygulanan eğitimdir” (Yapıcı, 2003,s. 6).

Mesleki eğitimden beklenen pazarın değişen yapısına ve teknolojik değişikliklere kolayca cevap verebilecek ve uyum içinde çalışabilecek, daha yüksek bilgi düzeyine sahip, sürekli öğrenen ve daha fazla sorumluluk alan işgücüdür. Bu nedenle mesleki eğitimde bireylere bilimsel ve teknolojik gelişmelerin, sektörel alanların ve çalışma hayatının öngördüğü mesleki yeterliliklere sahip yüksek performanslı işgücünün yetiştirilmesi hedeflenmektedir (Karaağaçlı, 1998,s.297).

06.04.2011 tarihli 6225 sayılı kanunla “Podolog” meslek adı ile tanımı yapılmıştır; bu yasayla ülkemizde podologluk meslek olarak yeni tanımlanmış olup, bu alanda eğitimlere yeni yeni başlanmıştır. Fakat bu eğitimler ülkemizde yeterli eğitmen ve hâlihazırda öğretim programı bulunmamasından dolayı çok sınırlı ya da yetersizdir. Eğitim almak isteyenler için ya hocalar yurtdışından getirilmekte ya da yurtdışına gidilip eğitim alınmaktadır.

Bu çalışma, ilerde oluşturulabilecek Podoloji Öğretim Programının hazırlanmasında program geliştirmecilere yardımcı kaynak görevi görecektir.

(23)

1.2.Araştırmanın Amacı

Bu gün birçok bakım merkezinde ve özel hastanede podolojik ayak bakım üniteleri oluşturulmaktadır. Fakat konu ile ilgili eğitimli eleman açığı yaşanmaktadır. Sektörün ihtiyacı olan eleman açığını gidermek ve topluma daha bilinçli hizmet verilmesini sağlamak amacıyla podoloji eğitimi önemli bir ihtiyaç halini almıştır. Podoloji öğretim programının içeriğinin belirlenmesi, bu ihtiyarcı karşılama yönünde bir adım olacaktır.

Bu tezin oluşturulmasında, Podololji Öğretim Programının içeriğinin ilgililerce belirlenmesi amaçlanmıştır.

Bu araştırmanın amacı doğrultusunda aşağıda yer alan alt amaçlara yanıt aranmıştır:

1. Örneklem grubunun demografik özellikleri nedir?

2. Örneklem grubunun derslerin ve konuların belirlenmesine ilişkin görüşleri nelerdir?

3. Podoloji Öğretim Programının içeriğiyle ilgili uzmanların görüşleri nelerdir?

1.3.Araştırmanın Önemi

Türkiye’de podoloji eğitimi konusunda yeterli bir alt yapı yoktur. Podoloji eğitim ve bakım merkezleri bulunmamakta ya da çok sınırlı sayıdadır.

Ülkemizde bugüne kadar podoloji alanında eğitim veril(e)mediği için, bir elin parmak sayısını aşmayan podologlar, yurtdışından aldıkları eğitimlerle ülkemize hizmet vermektedirler.

Yurtdışındaki sistemin karşılığı ülkemizde mevcut olmadığından bireylerin podolojik bakım ihtiyacı, estetik anlamda usta-çırak ilişkisi ile hizmet verilen klasik pedikür yöntemi ya da tamamen medikal anlamda cerrahi müdahale ile giderilmektedir. Fakat bu gibi sistemler birçok kişide var olan nasır, batık tırnak, deri sertleşmesi vb. gibi

(24)

ayaktaki sorunlara etkili çözümler sunamamakta ve kişilerin ihtiyacını karşılayamamaktadır.

Sektörün ihtiyacı olan eleman açığını gidermek ve topluma daha bilinçli, Avrupa standartlarında hizmet verilmesini sağlamak açısından da bakıldığında podoloji eğitimi önemli bir ihtiyaç halini almaktadır.

Podoloji Öğretim Programının içeriğinin belirlenmesi, tüm bu ihtiyaçları karşılama yönünde bir adım olacaktır.

1.4.Varsayımlar

1.Ankete cevap veren örneklem grubunun görüşlerinde samimi oldukları kabul edilmektedir.

2. Örneklem evreni temsil etmektedir.

3. Kullanılan anket istenilen verilerin toplanması için geçerli bir araçtır.

1.5.Araştırmanın Sınırlılıkları

1. Podoloji Eğitim Programı içeriğin oluşturulması ile, ilgili akademisyenlerin, branş öğretmenlerin, uygulayıcılar ve podologların görüşleri ile sınırlıdır.

2. Bulgularının geçerliliği anketlerin geri dönüş oranına, cevaplama sırasında ki cevaplayıcının samimiyetine, süre ve imkânlara bağlıdır bağlıdır.

(25)

1.6.Tanımlar ve Kısaltmalar

Anamnez: Bir hastalığın semptomlarının ve olaylarının kaydedilmesi (www.saglikterimleri.com).

Ders İçeriği: Eğitim amaçlarının gerçekleşmesi için yararlanan bir kaynaktır (Varış,1996).

Eğitim: Bireyin davranışlarında, kendi yaşantısı yoluyla ve kasıtlı olarak istendik değişme meydana getirme sürecidir (Ertürk, 1972).

Freze: Sert deri ve tırnak maddesinin hızlıca törpülenerek çıkartılmasına yarayan temel donanım (www.moluayak.com/).

Öğrenme: Yaşantı ürünü, nispeten kalıcı izli davranış değişikliğidir (Sönmez,1991) Öğretme: Bireyin öğrenmesini sağlama etkinliğidir. Öğretme gerekli düzenlemeleri, yapıp etkinlikleri kılavuzlama işidir. Öğretme, bireyin belli davranış değişiklikleriyle sonuçlanacak yaşantılar geçirmesini sağlama etkinlikleri olarak da tanımlanabilir (Özçelik, 1987).

Öğretim Programı: okulda yada okul dışında bireye kazandırılması planlanan bir dersin öğretimiyle ilgili tüm etkinlikleri kapsayan yaşantılar düzeneğidir (Demirel,2007).

Mesleki Eğitim: Meslek eğitimi belirli bir meslek alanına yönelik olarak yapılan eğitimdir (Doğan, 1997).

Podolog: Meslek yüksekokullarının podoloji programından mezun; bireylerin ayak sağlığının korunması ve bakımına yönelik hizmet veren ve ilgili uzman tabibin teşhisine ve tedavi için yönlendirmesine bağlı olarak hastaların ayak tedavisini yapan sağlık teknikeridir (resmigazete.gov.tr).

Podoloji: Ayak sağlığı bilimi (www.podoloji.org.tr ).

(26)

BÖLÜM II

2. KAVRAMSAL ÇERÇEVE VE İLGİLİ ARAŞTIRMALAR

Bu bölümde, podoloji ile ilgili kavramlara yer verilerek kavramsal çerçeve oluşturulmuştur.

2.1.Podolojinin Tanımı Ve Tarihçesi

Podoloji kelimesinin Latince köklerine bakıldığında, Podos ( ayak ) logos ( Bilim); kelimelerinden türetildiği görülmektedir. Yani kısaca yak sağlığı bilimi anlamına gelmektedir. Bugün dünya üzerinde birçok ülke mesleği birbirine çok yakin kelimeler ile isimlendirmiştir. (www.podoloji.org.tr )

Ayaktaki değişimler ve bunların tedavisi eski çağlara dayanır. Papyrus Eber M.Ö 1500 yılında nasırı araştırmış ve bu hastalığa karşı bir bant (flaster) hazırlamış. Hipokrat zamanında da (460-377) ayak problemlerinin tedavisiyle ilgilenmiştir.

Podolojinin Avrupa’daki uygulamaları XII. yy’a dayanmaktadır. XII. yy’ın sonlarına doğru Bader isminde bir meslek ortaya çıkmıştır. Bu meslek basit cerrahi ve tıraş konusunu içeriyordu. Ana uğraşı alanı nasır ve siğilleri kapsıyordu. Baderler genel şifa konusun da ama tıbbi önceliklere bağlı olmak zorunda olmayan kişiler olarak bilinirlerdi. O zamanlar tıp, yüksek üniversitelerin tahsiline bağlı olarak icra edilebilirdi. Orta çağda akademisyen olan tıpçılar, eczacı ve zanaatçılarla birleşirken, cerrahlar ayrı bir birlik olan cerrahlar birliğini kurdular ve bu birliğe Baderler de alındı. Baderler böylece basit cerrahi müdahalelerde bulunabiliyor diş çekip nasır, hacamat ve siğil alabiliyorlardı. (www.podoloji.org.tr )

(27)

2.1.1. Dünyada Podoloji

Mesleğin ismi-Mesleği icra edenin unvanı:

Fransa – Belçika - Kanada (Fr)PODOLOGIE; PODOLOGUE İsveç - İngiltere – İtalya: PODIATRY; PODIATRIST

ABD – Kanada: (İng) PODIATRY; PODIATRIC MEDICINE Almanya: PODOLOGIE-PODOLOG

İspanya - Portekiz - Güney Amerika Ülkeleri: PODOLOGIA; PODOLOGO

Dünyadan bazı üniversitelerin podoloji bölümlerini incelediğimizde şu bilgilere ulaşırız:

Almanya da lise eğitimi sonrasında 2 yıllık bir programdır. 2000 saat teori ve 1000 saat pratik eğitim içermektedir. Teori okulda verilir, pratik klinikler, podoloji ameliyatları yapılan yerler ve hastanelerde yapılır.

Eğitim Konuları:

• Podolojik uygulamalar • Hastalıklar

• Podolojik malzemeler ve yardımcılar • Podolojik ayak bakım teorisi

• Ayak bakım uygulamaları • Anatomi

• Fizyoloji

• İlaçlar, ürün bilgisi

• Podolojiyle ilgili fizik tedavi • Meslek etiği

(28)

• Psikoloji, sosyoloji • Fizik, kimya

• Hijyen, mikrobiyoloji • Genel hastalık bilgileri

• İlk yardım ve sargı teknikleri (İŞGÖR, Ö.2009).

Temel eğitimi aldıktan sonra podolog’un görevi ileri seminerlerle eğitimini geliştirmektir.

İleri Seminer Konuları: • Diyabetik ayak • Hiperkeratoz

• Ayak tırnaklarındaki değişiklikler • Bulaşıcı hastalıklar

• Hijyen (İşgör, Ö.2009).

Eğitimin Uygulamalı Kısmı

1. Bir Çalışma Ortamının Sağlanması,

2. Kullanılacak Aletlerin Bilgisi (Neşter ve Freze vs.), 3. Podolojik Bir Sonuca Varılması,

4. Sonucun Belgelendirilmesi,

5. Nasır, Batık Tırnak gibi Hastalıkların Çeşitli Tedavileri, 6. Ayak Masajı,

7. Hastaya Danışma eğitimlerinden meydana gelmektedir. (www.podoloji.org.tr/). Pratik eğitim boyunca öğrenci gözlem ve uygulama yapma imkanı bularak bilgisini derinleştirir. Eğitim sonunda hijyen kuralları çerçevesinde gerekli bakımları

(29)

yapabilir. Podolog ayaktaki değişimleri ve hastalık belirtilerini tanıyabilir. Podolog koruyucu bakım ve ayak hastalıklarının rehabilitasyonuna destek verir (İşgör, Ö.2009).

Avustralyada podoloji eğitiminde, podologlar, yardımcı sağlık ekibi olarak tanınıyor. Temelde 4 yıllık bir eğitim veriliyor ve İlk 2 yılı genel tıp müfredatına benziyor. Son 2 yıl podiatrik biomekanik, yürüyüş analizi, podiatrik ortopedi, ayak problemlerinin konservativ tedavileri, anestezi, cerrahi teknikleri gibi konularda yoğunlaşılıyor. (www.podoloji.org.tr )

2.1.2. Türkiye’de Podoloji

Podolojinin ülkemizdeki gelişimi çok yenidir. 2008 yılında kurulmuş olan Podoloji Derneğinin gerekli kurum ve kuruluşlara yapmış olduğu yazılı ve sözlü müracaatları neticesinde 06.04.2011 tarihli 6225 sayılı kanunla Podolog meslek tanımı yapılmıştır.

Podolog; “meslek yüksekokullarının podoloji programından mezun bireylerin ayak sağlığının korunması ve bakımına yönelik hizmet veren ve ilgili uzman tabibin teşhisine ve tedavi için yönlendirmesine bağlı olarak hastaların ayak tedavisini yapan sağlık teknikeridir .” tanımı yapılmıştır.

Ülkemizde bugüne kadar bu alanda eğitim verilmediği için bir elin parmak sayısını aşmayan podologlar yurtdışından aldıkları eğitimlerle ülkemize hizmet vermektedirler.

(www.podoloji.org.tr )

Türkiye’de Podoloji eğitimi konusunda yeterli bir alt yapı yoktur. Podoloji eğitim ve bakım merkezleri bulunmamakta ya da çok sınırlı sayıdadır. Avrupada ve diğer ülkelerdeki sistemin karşılığı ülkemizde mevcut olmadığından podolojik bakım ihtiyacı; estetik anlamda usta-çırak ilişkisi ile hizmet verilen manikür-pedikür yöntemi ya da tamamen medikal anlamda cerrahi müdahale ile giderilmektedir. Bu sistem birçok kişide var olan nasır, batık tırnak, deri sertleşmesi vb. gibi ayaktaki sorunlara etkili çözümler sunamamakta ve kişilerin ihtiyacını karşılayamamaktadır.

(30)

2.1.3. Podolog Kimdir?

Podolog; meslek yüksekokullarının podoloji programından mezun; bireylerin ayak sağlığının korunması ve bakımına yönelik hizmet veren ve ilgili uzman tabibin teşhisine ve tedavi için yönlendirmesine bağlı olarak hastaların ayak tedavisini yapan sağlık teknikeridir (resmigazete.gov.tr).

Podiatrist: Ayak, ayak bileği ve alt bacak hastalıklarıyla ilgilenen hekim. Podolog / Kiropodist: Genel ayak bakımıyla ilgilenen kimse (İŞGÖR, Ö.2009).

Podolog ayak cildindeki ve tırnaklardaki değişikleri anlayıp ve bununla ilgili bakimi verebilen ayrıca, ayakların statiğinde ve dinamiğindeki değişiklikleri ayırt ederek bunları ilgili uzman doktorlara yönlendirebilen bir meslek dalıdır. Hastadan anamnez almak ve rapor düzenlemek, tedaviyi veren doktor ile işbirliği yaparak tedavi planını hazırlamak ve sürdürmek meslek kapsamı içinde bulunmaktadır.( www.podoloji.org.tr )

Diyabetik ayak kliniklerinin bir üyesi olarak Podologlar; endokrin, dermatolog, ortopedist, genel cerrahi, fizyoterapist, ortopedik ayakkabı yapan uzmanlarla birlikte çalışır. Diyabet hastaları günden güne arttığı için böyle bir ekibin içerisinde Podologlara büyük bir gereksinim duyulur. Profesyonel tıbbi bir ayak bakımı ayak lezyonlarından korunması bakımından önemlidir. Podolog ayakta oluşan birçok problemin cerrahi müdahale uygulanmadan çözümler sunabilir. Özellikle yaşlı hastaların çoğu ayak bakımını gerçekleştiremediği için nitelikli uzmanlara ihtiyaç duyarlar.

Bir podolog hijyenik koşulları dikkate alarak tek başına ayak bakımıyla ilgili tedavi şartlarını uygular ve ayaktaki tıbbi müdahale gerektiren şekil bozukluklarını teşhis eder.

Tıbbi bir alan olarak bilinen podoloji ayak problemlerinin tedavisinde doktorların yardımcısıdır. Podologlar çalışmaları ev doktorları, dermatologlar, nörologlar, ortopedistler, cerrahlar, endokrin hekimleriyle birlikte çalışırlar. Özellikle diyabet hastalarında görülen kan dolaşımı bozukluğundan kaynaklanan şekil bozukluğu bu ortak çalışma için bir örnek olarak gösterilebilir.

Şeker hastaları için Podologlar çok önemli bir yere sahiptir. Ayakta oluşan şekil bozukluğu veya yaraların geç iyileşmesi gibi durumlar şeker hastalarında görülür. Bir podolog bunları erkenden teşhis edebilir ve oluşumunu önleyebilir.

(31)

Podologlar hasta, doktor, ortopedik ayakkabı uzmanları ve hasta jimnastiği arasında bir köprü niteliğindedir. Podolog sadece ağrılı nasırları, rahatsızlık veren siğilleri ve şekli bozulmuş tırnakları tedavi etmekle kalmıyor aynı zamanda ayak ve bacakların doğru bakımı hakkında hastaya bilgi verir, ilaçlar, sargı aletleri hakkında bilgisi de vardır. (www.podoloji.org.tr )

2.1.4. Podoloğun İlgilendiği Konular

Podologlar, hafif ayak rahatsızlıkları, yüksek riskli hasta yönetimi, spor sakatlanmaları ve biomekanik ayak ve tırnak operasyonları, ayak sağlığı eğitimi, meslek etiği, psikoloji, sosyoloji, fizik, kimya, hijyen, mikrobiyoloji, genel hastalık bilgileri, ilk yardım ve sargı teknikleri, diyabetik ayak, hiperkeratoz, ayak tırnaklarındaki değişiklikler, deri kalınlıkları ve nasırlar, tırnak problemleri, problem giderici yapay tırnak uygulamaları, ayak bakım aletlerinin makinaların tanıtılması gibi konularda eğitim alıyor. (http://www.bulten.gen.tr)

Podolog’un ilgilendiği konular: • Tırnak batmaları

• Nasır

• Mantarlı tırnakların bakımı

• Diyabetli ayak için koruyucu bakım • Bandaj teknikleri

• Basınç giderici destekler

(32)

2.1.5. Podologlarla Çalışan Meslek Grupları

1. Doktorlar 2. Hastaneler 3. Klinikler

4. Yaşlı bakım organizasyonları ve Sigortalar (İŞGÖR, Ö.2009).

2.2. Ayak Anatomisi

Doğanın ustaca tasarlayıp yarattığı, bize rahatça dikilebilme, yürüyebilme, koşup sıçrayabilme olanağı veren ayaklarımızın yapısında, hareket sistemimizin öteki organları gibi kemikler, kaslar, bağlar, sinirler ve kirişler yer alır. Her ayağımızda bulunan 26 kemik ve kemikçik sayısız bağlarla birbirine tutturulmuştur (TUNA,2003,s.9).

Ayak Bileği Eklemi ve ayak eklemlerini oluşturan kemikler ve bunlar arasındaki bağlar ve bu eklemleri çaprazlayıp geçen damar, sinir, kas veya tendonları (krişleri) bizim ayakta durabilme ve yürüme işlevimizde önem taşır (EGE,1997,s.20).

Hareket sırasında tüm vücut ağırlığı ayak ve ayak bileğine yayılır. Ayaktaki eklemler çeşitli yerlerde uygun denge sağlanmasında düzenleyici görev yaparlar(ÖZCAN,2005,s.334).

(33)

2.2.1. Ayak Kemik Ve Kas Yapısı 2.2.1.1.Ossa Pedis (Ayak Kemikleri)

Ayak kemiklerini üç bölgede inceleyebiliriz. Burada; I- Ossa tarsi (ayak bileği),

II- Ossa metatarsi (ayak tarağı)

III-Phalanx (parmak) kemikleri bulunur (bkz.şekil:1)

Şekil 1. Ayak kemikleri (http://megep.meb.gov.tr).

(34)

Ayak iskeleti 26 kemikten oluşur. Ayak kemiklerinin şekil ve durumu, gövde ağırlığının taşınması görevine göre ayarlanmıştır. Kemiklerin, bacak kemiklerine dikey bir durumda olması, yükü daha büyük bir yüzey üzerine dağıtır. Distale doğru kemik sayısının artması da dayanma yüzeyini genişletir. Vücut ağırlığı önce tibia (bacak kaval kemiği)’dan talusa buradan bir kısmı arkaya calcaneusa, bir kısmı da öndeki kemiklere dağılır (bkz.şekil : 3). Ayak kemikleri kas ve bağlarla bağlanarak arcusları oluştururlar. Bu arcuslar (arcus pedis), ayağın elastikiyetini ve basılan yüzeye ayağın uyumunu sağlar.( http://megep.meb.gov.tr)

Şekil 3. Ayak kemikleri tibia , fibula ilişkileri

2.2.1.2. Ayak Kasları

Ayağın bacak kısmı ile ilişkili olan ve ayağın içinde olan kasları olmak üzere pek çok kası vardır. Bacak kaslarının hemen hepsi ayağın fonksiyonu ile alakalıdır. Ayak bileğine geriye, tabana, sağa ve sola bükülme veya bunların bileşkesini oluşturan çeşitli hareketler yaptırırlar. Bacak kaslarına örnek olarak, gastroknemius (baldır kası), tibialis anterior kası (tibia ve fibula–kavak kemiklerinin önündeki kas) verilebilir. Ayağın içindeki kaslar ise parmak eklemlerinin bükülme, açılma vs. gibi işlevleri yanı sıra ayağın kavislerini de etkileme görevi yaparlar.http://www.trasd.org.tr

(35)

Şekil 4. Ayak Kas ve Kiriş Yapısı

Ayakta Etkili Kaslar Şunlardır: 1.Bacak ön kasları:

• Tibialis anteriör(doğrultucu kas): Ayak kubbesinin korunmasında rol alır. • M.extensör hallucis: Başparmağa extensiyon (düz duruma geçme) yaptırır • M. extensör digitorum longus: Bacağın ön ve dış tarafındadır. Diğer dört parmağa extensiyon yaptırır.

• M.peroneus(fibularis) tertius: Ayağa ekstensiyon yaptırır.

2.Bacak Arkası Kasları: • M.gostrok nemius • M.soleus

İkisine birden m.triceps suare(öne itme) denir.

• M.fleksör hallacis longus: Yürümede ileri gitmeyi sağlar. Arkada fibula tarafında bulunur. Başparmak ve ayağa fleksiyon (bükme)yaptırır.

• M.fleksör digitorum longus: Başparmağa ve ayağa fleksiyon yaptırır. • M.tibialis posteriör: Bacağın derin fleksörüdür.

Bacağın supinatör (döndürücü) ve addüktörüdür (yaklaşma). (MEGEP,Anatomi modülü,s.40,41.)

(36)

2.2.2. Ayak biyomekaniği

Ayağın (statik) duruşu ile (dinamik) hareket halindeki biyomekaniği farklılık gösterir.

2.2.2.1. Alt Topuk Ekleminin (Talus Eklemi) Fonksiyonları

Alt topuk ekleminin aşağıda belirtilen önemli fonksiyonları vardır.

• Duruş halinde, vücut ağırlık noktasının medio-lateral hareketine olanak verir; bu sırada ayak tabanı ve topuk, yer ile tam temasını sürdürür,

• Ayağın düz olmayan zemine uyumunu sağlar,

• Yürüyüş sırasında, vücut ağırlığı topuk kısmından öne doğru taşınırken, plantar aponörosun gerilimini eşitler,

• Amortisör görevi yapar,

• Diz bükülü durumdayken örneğin çömelme konumundayken dizin ve bilek ekleminin farklı eksen yönelimlerini dengeler. ( http://megep.meb.gov.tr)

2.2.2.2. Ayak Kavis(arch)leri

Ayak kavisleri ikiye ayrılır. Bunlar;

• Longitudinal arch (Uzunlamasına ayak kavisi)

• Medial longitudinal arch, ayağın iç kısımda bulunan, boyuna kavistir.(Topuktan birinci matatars başına doğru uzunlamasına kavistir).

Erişkin normal bir ayakta kavis boyu 97 mm, kavis yüksekliği 17,9 mm dir. Lateral longitudinal arch, ayağın dış kısımda bulunan, boyuna kavistir. (Topuktan beşinci matatars başına doğru uzunlamasına kavistir).

(37)

Şekil 5. Medial ayak kavisi Şekil 6. Ayak Kavisleri(Http://Megep.Meb.Gov.Tr)

1. Transversal arch (Enlemesine ayak kavisi)

Birinci ile beşinci matatars başları arasında bulunan kavistir. Metatarsal arch olarak da isimlendirilebilir.

(38)

2.2.3. Ayak Tabanında Yük Dağılımı

Ayakkabı giyildiğinde vücut yükünün dağılımı topuk yüksekliğine göre değişir. Normal çıplak ayaktaki yük dağılımı her bir ayak için topukta % 20, birinci metetars başında % 17 ve beşinci metatars başında ise % 13’tür (bkz. Şekil:8).( http://megep.meb.gov.tr)

Şekil 8. Ayak Tabanında Yük Dağılımı

2.3.TIRNAKLAR

2.3.1. Tırnağın Tanımı

Tırnaklar, parmak uçlarını koruyan, sert keratin tabakadan oluşan, boynuzsu, yarı şeffaf deri ekleridir. Tırnağın teknik terimi “oniks” dir( http://hbogm.meb.gov.tr).

Tırnaklar, parmak uçlarını koruyan, sert keratin tabakadan oluşan deri ekleridir. Ufak cisimlerin tutulmasını kolaylaştırırlar. Ayrıca kaşınma için kullanışlı aletlerdir(Eaton ve Openshow 2000,s.155).

(39)

2.3.2. Tırnağın Yapısı

Tırnak, olabildiğince sert ve birbirinin üzerine sıkıca yerleşmiş boynuzumsu tabakadan oluşur (ARI,2007,s.215).

Tırnaklar üst derinin alt deriye sokulmasıyla oluşmuştur. Derinin bu uzantıları, esas olarak kaba ve yoğun bir şekil alan, keratin tabakasıdır. Buna tırnak plağı denir. Tırnağın diğer parçaları; matriks ve serbest kenarlardır. (AMATO,2004,s.1).

Tırnak plağı ya da tırnak, derinin sert uzantısıdır. Tırnak dibindeki beyaz, yarımay biçimindeki bölüm lunula adını alır (TUNA,2003,S.17).

Tırnak gövdesinin proksimal kısmında, lunula adı verilen yarım ay şeklinde beyaz bir alan bulunur. Hem lunula ve hem de tırnak kökünün altında kalan hücre tabakası tırnak matriksi (matrix unguis) olarak isimlendirilir (bkz. şekil 9). Burada bulunan hücreler, çoğalarak distale doğru hareket eder ve tırnağın büyümesini sağlarlar. Bir plak tarzında uzayan tırnağın distal ucu, tırnak yatağından serbest hale gelerek yıpranır veya kesilir. Bu plağının saydamlığı nedeniyle tırnaklar, altında bulunan dermal damarların rengine uygun olarak pembe görünürler. (http://www.turkcebilgi.com )

Şekil 9. Tırnağın Yapısı

Tırnağın uzaması matrikste, genişlemesi ise tırnak yatağında gerçekleşir. Tırnağın uzaması kan dolaşımı, yaşam şekli, beslenme alışkanlığı ve fiziksel yüke göre değişiklik arz eder. (ARI,2007,s.223)

(40)

Yeterli ve dengeli beslenmediğimiz takdirde tırnaklarımızda da bazı problemler görülebilmekte ve bu da bizi olumsuz etkilemektedir. Protein eksikliği, kalsiyum, selenyum, demir, çinko gibi minerallerin ve folikasit, B12 vitaminlerinin yetersizliğinde tırnaklarda bazı bozukluklar meydana gelmektedir. Bunlar daha çok kırılma, çatlama, kabalaşma ve tabakalaşma şeklinde olabilir. En belirgin örneği ise demir eksikliği anemisinde kaşık tırnak dediğimiz tırnağın kaşık içi gibi çukurlaşmasıdır(www.doktorsitesi.com).

2.3.3. Tırnağın Görevleri

Tırnakların gündelik yaşamdaki işlevlerini sıralayacak olursak çok basit ve sıradan gibi görünür;

• Parmakların rahat hareket etmesini sağlar

• Parmakları çarpma, yaralanma, yanma, incinme gibi çeşitli travmalardan korur • Küçük objelerin tutulmasına yardım eder

• Parmak ucu duyarlılığı için gereklidir ve Kaşınmak için kullanılır. (AMATO, Y.2004,s.1)

2.4.Ayak Hastalıkları

Ayak problemleri, günümüzde sıklıkla karşılaşılan ve bireylerin yürüme, ayakkabı giyme, ayakta durma gibi fonksiyonel aktivitelerini zorlaştıran sorunlardandır. Ne yazık ki, yetişkin birer birey olana dek, ayaklardaki sorunların habercisi olan bazı uyarılar dikkate alınmamakta, ayak problemlerinin hazırlayıcısı olan bazı faktörler gözden kaçırılmaktadır. (BEK, 2010, s. 25).

İnsan vücudundaki kemiklerin ¼’ü ayaklardadır. Bunlar devre dışı kalırsa vücudun geri kalan kısmı da devre dışı kalır. Çok az insan ayak sorunuyla doğar. Problemler genellikle ihmal, gerekli bakımın yapılmaması ve çoğunlukla kötü ayakkabıdan veya kötü ayakkabı seçiminden ortaya çıkar. Erkeklere oranla kadınlarda hemen hemen 4 kat fazla ayak problemi yaşandığı ve bunun baş nedeninin de topuklu ayakkabılar olduğu vurgulanmaktadır (www.saglikbilgisi.com).

(41)

İnsan vücudu açısından ayaklarımız genel sağlığınızın bir aynası gibidir. Eklem rahatsızlıkları, şeker hastalığı, sinir hastalıkları ve dolaşım bozuklukları gibi birçok hastalığın ilk belirtileri ayaklarda saptanabilmektedir (www.saglikbilgisi.com). Bu nedenle ayak şikâyetleri ciddi rahatsızlıkların habercisi de olabilir.

Ancak bu bağlamda unutulmaması gereken konulardan biri de ayak bakımının kremler ve kimyasallar yoluyla yapılmayıp, yürüyüş yapmanın da ayak bakımı açısından önemli bir aktivite olduğudur. Yürümek vücut için olduğu kadar ayaklar için de en iyi egzersizdir. Ayakların güzel görünmesi için bazı temel noktalara dikkat edilmesi gerekmektedir Ayak bakımının birinci ve en temel şartı ise pedikür yapmaktır. Pedikür, hem ölü hücre tabakasının atılımını sağlar hem de daha bakımlı ayaklara kavuşmanızı. Pedikür ile ayaklarda oluşan nasır, çatlak, tırnak batması gibi sorunlardan kısa sürede kurtulmak olasıdır. Ancak pedikürün doğru sırada ve şekilde yapılması gerekmektedir (www.hekimce.com, Alıntılayan SARIKAYA-ALTUNIŞIK, 2011, s. 394).

Aşağıda “Kişisel Bakım Olgusu ve Kişisel Bakım Ürünlerine Yönelik Tüketici Tutum ve Tercihlerini Etkileyen Faktörler Üzerine Bir Araştırma” konulu bir makaleye göre tüketicilerin kişisel bakım denilince ne anladıkları, ürün tercihleri ve ürün seçiminde markanın önemliliğine dair 254 kişiye yapılan anket sonuçları verilmiştir:

(42)

Tablo 2: Kişisel Bakım Ürün Tercihleri(SARIKAYA ve ALTUNIŞIK,2011,s.401)

Tablo 3: Markanın önemli olduğu ürünler(SARIKAYA ve ALTUNIŞIK,2011,s.404)

Tablolar incelendiğinde tüketicilerce, kişisel bakım, ağırlıklı olarak vücut bakımı ve temizlik, ağız sağlığı, diş bakımı v.b. anlaşılmaktadır. Kişisel bakım bağlamında ayak bakımı çok fazla öne çıkan konulardan olmadığı gözlenmektedir. Katılımcıların tercih ettikleri ve kullandıkları kişisel bakım ürünleri arasında ayak sağlığı gibi sağlıkla ilgili ürünlerin ise görece olarak daha az kullanılmakta olduğuna işaret etmektedir. Markanın satın alma kararında etkili olup olmadığı sorusuna yönelik verilen cevaplarda da, özellikle cilt bakım, kozmetik ve vücut bakım ürünlerinde markanın önemli olduğu fakat ayak bakım ürünlerinde yine önemsemedikleri görülmektedir.

Tablolar dikkate alındığında tüketicileri ayak bakımına pek önem vermedikleri anlaşılmakta ve bu durumun sonucu olarak birçok ayak probleminin yaşanmasına olanak verdikleri anlaşılmaktadır.

Ayrıca, çocukların ayakları olabilecek en erken dönemde ayakkabı içine sokulmaya çalışılmamalı, mümkün olduğunca çocuklar ev, kreş, anaokulu gibi ortamlarda ayakkabısız yürümeye teşvik edilmelidir, çünkü çalışmalar ve deneyimlerimiz erken

(43)

ayakkabı alışkanlığını ayaklardaki deformite oluşumunu hızlandırdığını göstermektedir (BEK,2010,s.29).

2.4.1. Sık Görülen Ayak Hastalıkları

2.4.1.1. Ingrown Toenail (Batık Tırnak)

Tanımı: Batık tırnak; tırnağın çevresindeki derinin içine gömülü olduğu özel bir durumdur. Inflamasyon ve infeksiyon mevcut duruma eşlik edebilir. Genellikle başparmak tutulur. Kan dolaşımı bozukluğu, sistemik hastalıklar, diyabet ve ayak iskelet anormalliklerinde sık görülür (ÇELEBİ,C.R., 2009).

Nedenleri • Kalıtım

• Yanlış tırnak kesimi • Travma

• Uygun Olmayan Ayakkabı

(44)

Siz Ne Yapabilirsiniz?

• Düzenli ve uygun tırnak kesiminin sağlanması

Şekil 11. Doğru kesim ve Yanlış kesim

• Uygun ayakkabı stilini ve büyüklüğünü seçmek

Podiatrist Ne Yapabilir? • Fiziki Muayene

• X-ray değerlendirilmesi • Batık tırnağın çıkartılması • Tırnak kültürü

• Uygun antibiyotik

• LH Cerrahi Müdahale (ÇELEBİ,C.R., 2009).

2.4.1.2. Corns (nasırlar)

Nasır vücudun korunma mekanizmasıdır. Ayakta sürtünme ya da basıncın olmasından meydana gelir. Vücut deriyi kalınlaştırarak, ayakları koruyacak tampon gibi bir tabaka yapar. Nasırlar ölü deriden oluşur. Bunlar koni biçimindedir, ortada da içe batık bir kısım bulunur. Bu orta kısım bir sinire basınç yaparsa nasır çok acı verir. Nasırlar genellikle ayak parmakları eklemlerinde belirirler. Nasırlar ayağın üstünde olduğu gibi altında da olabilir. Buna da ayakkabı tabanının, ya da astarının düzgün olmaması yol açar. Nasırlar parmak aralarında olursa nemli kalır. Bunlara yumuşak nasır denir. Ayrıca parmak aralarını kurulamakta çok önemlidir. Nasır tedavisinde hazır nasır bantları da kullanılmaktadır. Nasır çok ilerlemişse ya da iltihap ve kan görülürse hemen bir doktora başvurulmalıdır(ÇELEBİ,C.R., 2009).

(45)

Şekil 12. Nasır

İstatistikler

Her 1000 kişiden 65’inde

Erkeklerde 1000 kişiden 37’sinde

Bayanlarda 1000 kişiden 91’inde nasır bulunur

Nedenleri

• Tekrarlanan ve sürekli sürtünme • Vücut Ağırlığında artış

• Kemik çıkıntıları • Uygunsuz Ayakkabı

• Ayak İskelet anormallikleri • Kalıtımsal Bozukluklar

Siz Ne Yapabilirsiniz? • Alçak topuklu

• Geniş taraklı ayakkabılar

• Nemlendirici ve yumuşatıcı kremler • Törpü/Ponza taşı (Diyabetik değilse) • Yardımcı ayak malzemeleri

(46)

Podiatrist Ne Yapabilir? • Fiziki Muayene

• X-ray değerlendirilmesi

• Yardımcı Ayak destek malzemeleri

• LH Cerrahi Müdehale (ÇELEBİ,C.R., 2009).

2.4.1.3. Haluks Valgus (Baş Parmaktaki Kemik Çıkıntısı)

Yaz aylarında açık ayakkabı tercih edenleri gerek estetik gerekse sağlık açısından rahatsız eden bu durum çoğu zaman basit yöntemlerle giderilir. Sorun ayak başparmağının diğer parmaklara yanaşmak üzere dışarıya doğru bükülmesi şeklinde tanımlanabilir. Özellikle hanımlarda çok sık görülür. Nedeni, genellikle dar ve yüksek topuklu ayakkabılardır. Çukur taban ve düztaban gibi basış ve problemlerinde, sıkı bantlı ayakkabı kullananlarda da sıkça rastlanır. Öncelikle daha çok orta yaşı geçkin hanımlarda gözlenir. En erken hissedilen belirti, tabanda başparmağın altına gelen bölgede hissedilen ağrıdır. Zamanla ağrı artar ve kızarıklık başlar, başparmak ekleminde yuvarlak bir çıkıntı oluşur. Buna halk arasında kemik çıkması denir. Hafif vakalarda sivri uçlu ve dar ayakkabılar giyilmemelidir. Önü küt ayakkabı içine ya da terlikle başparmak ile ikinci parmak arasına yerleştirilen makaralar kullanılabilir. Parmaklara egzersiz yararlı olur. İlerlemiş vakalarda gece ateli de kullanılabilir.

Şekil 13. Başparmaktaki Kemik Çıkıntısı (ÇELEBİ,C.R.,2009)

(47)

İstatistikler

Erkeklerin 1000’de 8’inde Bayanların 1000’de 38’inde

65 yaşın üzerindeki 1000 kişiden 55’inde

Nedenleri • Kalıtım

• Biomekanik anormallikler • Nöromüsküler bozukluklar

• Inflamatuar Eklem Hastalıkları (arthritis) • Travma

• Konjenital deformiteler

Siz Ne Yapabilirsiniz?

• Tarak kısmı geniş ayakkabılar (Lord Kalıbı) • Soğuk Kompresler

• Ağrıya yönelik ılık su banyoları • Ayak yastıkları

Podiatrist Ne Yapabilir? • Ayağın Fiziki Muayenesi • X-Ray Değerlendirmesi • Yastık ve Diğer destekler • LH Ortotik Ürünler

(48)

2.4.1.4. Hammer toe (çekiç parmak)

Özellikle açık ayakkabılarda kişiyi rahatsız eden sorunlardan birisi de "çekiç parmak" olarak adlandırılan, ayak parmak eklemlerinde görülebilen bükülmelerdir. Bu bükülmeler öyle ilerleyebilir ki parmaklar pençe görünümünü alır, tırnaklar hiç görünmeyebilir. Çoğu zaman doğuştan olan bu rahatsızlık uygunsuz ayakkabılar ve dokuda sinir harabiyeti ve dolaşım bozukluklarının etkisiyle de gözlemlenebilir. Rahatsızlığın belirtisi, parmakların gözle görülür şekilde içe doğru kıvrılmasıdır. Bükülen parmağın sırtında zamanla nasır oluşur. Bu durumda ayakta olan bir kişinin parmak uçlarına, parmak tepe noktasına anormal basınç yüklenir. Bu da vücudu taşıyan ayak noktalarında genel bir dengesizliğe yol açar. Böyle durumlarda yapılacak ilk önlem, parmakların rahat edeceği genişlikte yumuşak ayakkabılar tercih etmek olacaktır. Basış sorunu için bir tabanlık kullanılıyorsa, mutlaka ayakkabı ile birlikte denenmelidir.

Parmakta oluşan nasırlar için parmak üstü nasır petleri kullanılabilir. Çekiç parmakları düzeltici parmak apareylerinden de yararlanabilinir (ÇELEBİ,C.R., 2009).

(49)

Nedenleri

• Uygun olmayan ayakkabı • Travma

• Yüksek topuklu ayakkabılar • Kalıtım

Siz Ne Yapabilirsiniz?

• Kısa topuklu ayakkabılar • Tarak kısmı geniş ayakkabılar • Ayak banyoları

• İlaçsız nasır yastıkları

Podiatrist Ne Yapabilir? • Ayağın Fiziki Muayenesi • X-Ray Değerlendirmesi • Yastık ve Diğer destekler • LH Ortotik Ürünler • LH Cerrahi Müdahale • Anti-Inflamatuar İlaçar

• LH Kortizon(ÇELEBİ,C.R., 2009).

2.4.1.5. Flat Foot (Düz Tabanlık)

Anne babalar yeni doğan bebeklerinin tabanında çukurluk göremeyince bebeğin düztaban olacağını zannederek, ileride çocukta yürüme bozukluğu ortaya çıkacağından, spor yapmakta zorlanacağından, hatta askerlik ya da polislik gibi mesleklere alınamayacağından kaygı duyarlar. Oysa tüm bebekler düztaban olarak doğarlar ve bu durum çocuğun ilk üç yılında devam eder ve normal ayak arkı ilk 10 yılda gelişir. Ayak

(50)

arkı yasla geliştiğinden esnek düztabanlık sıklığı da azalmaktadır (Kocatepe tıp dergisi, sayı:7,s.35).

Düztabanlık ayakta pek çok durumu ifade edebilir. Ayağın dışa dönmesi, her ayak basışında bir parça tahta gibi hissettiren ayaklardan 1 veya 2 arkının çökmesi anlamına gelebilir. Ayağa aşırı yük bindiğinde de oluşan bir rahatsızlıktır. Bacakla ayak arasındaki ilişkinin hafifçe kötü olmasına sık rastlanır ve sonuç, yetersiz denge olabilir. Ayak tabanları, yük bindiği zaman, aşırı yükle beraber zemine doğru zorlanabilir.

Düztabanlıkta pek çok sebep vardır. Kalıtsal faktörler, aşırı yük, aşırı kilo, yara, kötü ayakkabılar veya zayıf kaslar olabilir. Bunların tedavisinde ise, ayak tabanındaki kaslara derin masajlar, ayak banyoları ve kuvvetlendirici egzersizler yapılmalıdır. (ÇELEBİ,C.R., 2009). Şekil 15. Düztabanlık Nedenleri • Kalıtım • Artrit • Travma • Şişmanlık • Nöromüsküler Hastalıklar

(51)

Siz Ne Yapabilirsiniz? • Destekleyici Ayakkabılar

• Nasır gelişimini engelleyici bakımlar • Uygun tabanlıklar

• Bacak elevasyonu

Podiatrist Ne Yapabilir? • Ayağın Fiziki Muayenesi • X-Ray Değerlendirmesi • LH Ortotik Ürünler

• LH Cerrahi Müdahale(ÇELEBİ,C.R., 2009).

2.4.1.6. Pregnancy and The Foot (Gebelik ve Ayak)

Gebelikte hormonal değişimler neticesinde kilo alımı ile beraber ligamentlerde (bağlarda) gevşemeler olur. Fetus büyüdükçe vücudun ağırlık noktası öne doğru gelir. Ve gebeliğin son döneminde dengeyi sağlamak için ayaklar dışa doğru basar. Bu durum ayak tendon, kas ve ligamentleri üzerine binen ağırlığı arttırır ve kemik çıkıntıları tendonitler, tırnak batmaları, nasırlar ve diğer inflamatuar durumları ortaya çıkar. Ayak şişerek büyür, keza bacaklarda da şişlikler, varis, yorgunluk ve kramplar görülebilir. (ÇELEBİ,C.R., 2009).

Siz Ne Yapabilirsiniz?

• Uygun ve destekleyici ayakkabı takviyesi • Kemerli tabanlıklar

• Sık bacak elevasyonu • Gerdirme hareketleri

(52)

Podiatrist Ne Yapabilir? • Fiziki muayene

• Uygun çoraplar • Ortotikler

• Ayak problemlerinin tedavisi (ÇELEBİ,C.R., 2009).

2.4.1.7. Siğiller

Genellikle ayak tabanında oluşmaya meyilli cilt lezyonlarıdır. Ayırıcı tanısında en önemli hastalık nasırdır. Ortopedi ve travmatoloji dalı uzmanları ayakta basma kusuruna bağlı olan nasır problemleriyle ilgilenirler. Siğil sorunuyla karşılaşıldığında dermatoloji uzmanlarına yönlendirme yapılır. Gerekli medikal tedavi bu hekimlerce planlanmaktadır.

Siğillerin çok büyük bir bölümü viral enfeksiyonlara bağlı olarak gelişmektedir.

Tedavilerinde; cryoterapi (soğuk nitrojenle yakma) kimyasal debridman (ilaçla bölgenin yakılması) vb. teknikler kullanılmaktadır.

2.4.2. Sistemik Hastalıklarda Ayak

2.4.2.1. Diyabetik Ayak

Diabetes mellitus ( şeker hastalığı) kan şekerinin insülin hormonu tarafından dengelenememesi sonucunda ortaya çıkan bir tablodur.

Bu tabloda hastanın kan şekerinin yüksek olması vücudun çeşitli organlarına zarar verir. Göz, böbrek fonksiyonları gibi önemli bozukluklarla beraber ayak problemleri de diyabetli hastalarda önemli sorunlar arasında yer alır.

Diyabetik ayakta, sorunu hazırlayan iki önemli faktör vardır. .Tüm diyabetlilerde vücudun savunma mekanizmasında bir bozukluk meydana gelir. Bu bozukluk dışarıdan vücuda gelen mikroorganizmalara karşı vücut direncinin azalmasına ve daha kolay

(53)

enfeksiyon oluşumuna yol açar. Ayrıca kan şekerinin yüksek olması kalpten ayağa doğru giden besleyici damarlarda tıkanıklığa bu da ayağın beslenmesinde azalmaya yol açar.

Diyabetik ayakta önemli sorunlardan bir tanesi de ayağın his duyusunu vermekle görevli olan sinir uçlarının yüksek şekerden dolayı hasar görmesi ve ayağın özellikle taban bölümünde his kayıplarının oluşmasıdır. Bu sebeple hastalar yerde mevcut olan ya da ayakkabı içerisinde mevcut herhangi bir cismi hissedemezler. Bu tabloda ayakta açılacak yara, problemlerin zeminini oluşturur. Dolaşım bozukluğu+ sinirsel hasar savunma mekanizmasındaki bozukluklar gelişmiş olan yaranın çok kısa bir sürede problemli hale dönüşmesine ve ayakta kronik yara oluşumuna yol açar. Bu sebeplerden dolayı diyabetik ayaklarda tedavi iki bölümde incelenir. Önemli olan ilk bölüm yara açılmasını engelleyici tedbirlerdir. İkinci bölümde ise oluşmuş olan yarayı ortadan kaldırmaya yönelik tedaviler bulunur. (www.isvecayak.com.)

Diyabetik ayaklarda dikkat edilmesi gereken hususlar:

1. Her gün ayaklarınızı sabunla ve ılık suyla yıkayın. İlk önce suyun sıcaklığını elinizle kontrol edin. Ayakta his kaybı olduğu için herhangi bir yanık tehlikesi yaratmamak adına önemli bir detaydır.

2. Ayaklarınızı ıslak tutmayın. Her iki ayağınızı yumuşak bir havluyla, hafifçe vurarak kurulayın ve parmak aralarınıza dikkat edin.

3. Ayak derinizi yumuşak ve nemli tutmak için kaliteli bir losyon kullanın fakat parmaklarınızın arasına sürmeyin.

4. Ayak parmağı tırnağınızı bir yandan öbür yana doğru kesin. Köşeleri kesmekten kaçının Tırnaklarınızı törpülemek için tırnak törpüsü veya zımpara tahtası kullanın. Eğer bir tırnak batması bulursanız, doktorunuza başvurun.

5. Antiseptik solüsyonlardan ve eczane ilaçlarından, ısıtan petlerden veya ayağınızın üzerine konulan aletlerden kaçının. Ayaklarınızı radyatörlerin üzerine veya ateşin karşısına koymayın. (herhangi bir yanık tehlikesi olmaması için).

6. Ayaklarınızı daima ılık tutun. Yatakta gevşek çoraplar giyin. Ayaklarınızı yağmurda veya karda tutmayın. Kışın ılık tutan çoraplar ve ayakkabılar giyin.

(54)

7. Sigara içmeyin veya bacak bacak üzerine atarak oturmayın. Her ikisi de ayaklarınıza giden kanı azaltırlar.

8. Asla yalınayak yürümeyin veya sandalet ve bantlı ayakkabılar giymeyin. Dikişsiz ve önü geniş ayakkabı ve terlikleri tercih edin.

9. Diyabetik ayaklarda ayağın belli bir noktasının fazlaca yük alması demek o bölgede muhtemel bir nasır oluşumu ya da yara probleminin oluşması demek olabilir. Bunun için ayağın basınç noktalarının tespit edilmesi ve yük dengeleyici bir tabanlığın yapılması uygun olacaktır. Böylece ortaya çıkacak muhtemel basınç problemleri de ortadan kalkmış olur. (www.isvecayak.com.)

2.4.2.2. Mantar

Mantar problemi ayakta en sık görülen rahatsızlıklardan biridir.Ayağın cilt dokusunda gözüken kaşıntılı, parmak aralarında akıntıya yol açan lezyonlar dermatoloji uzmanları tarafından takip edilmektedir. Hastalardan alınan mantar kültürü sonuçlarına göre hastaların uzun süreli oral (ağızdan) ve lokal (bölgesel) ilaç tedavileri ile tedavileri yapılmaktadır. (www.isvecayak.com.)

2.5.Podolojik Ayak Bakımları

2.5.1. Batık Tırnak Bakım Yöntemleri

2.5.1.1. Bant Sistemi

En modern tıbbi uygulamalardan biri olan bant sistemi, ameliyata gerek duyulmadan batık tırnakların başarılı bir şekilde tedavi edilmesini sağlamaktadır. Batık tırnakların iyileştirilmesinin yanı sıra tırnak şekillerinin düzeltilmesi de bu sistem ile mümkündür. Kullanılan bantların birkaç kez değiştirilmesinden sonra acıdan ve batık tırnak sorunundan kurtulmanız mümkündür. Bu uygulamada kullanılan bant plastik ile

(55)

sertleştirilmiş fiberglastan yapılmıştır. Bu bantın tırnak üzerine yapıştırılması ile bant sistemi uygulanmış olur (www.deryacoban.com).

Şekil 16. Bant Sisteminin Uygulanışı

Bant sisteminin tercih edilmesinin en önemli sebepleri şunlardır; - Uygulanma süresinin kısa olması,

- Ağrılı batık tırnaklarda uygulanabilmesi, - Ayakkabı kullanımını sınırlandırmıyor olması, - Fark edilmesinin çok zor olması,

- Suya dayanıklı olmasıdır.

Tüm bu nedenler bant sisteminin uygulama sıklığını önemli ölçüde arttırmıştır. Yaylı bir yapıya sahip olan bu bant uygulandığı tırnağı yukarı kaldırarak batık işkencesine son verir. Uygulanmasından çok kısa bir süre sonra hasta çektiği ağrılarda hemen bir hafifleme hisseder. Bandın her tırnağa uygunluğu için değişik ölçülerde üretilmiş çeşitleri vardır. Bu bant, batık tırnak probleminin yanı sıra nasır problemlerinde de kullanılabilir. Şeker hastaları için kullanımını sınırlayan hiçbir durum yoktur. Metal alerjisi olan kişilerin de tel sistemine alternatif olarak kullanabildikleri bir sistemdir (www.deryacoban.com).

2.5.1.2. Tel Sistemi

Batık tırnak tedavisinde uygulanan ameliyatsız bir yöntemdir. Tırnak şekil bozukluklarının önlenmesi için başvurulan alternatif ve kolay bir tedavi şeklidir. Şekil bozukluklarını gidermeye ve tırnakların doğal ve sağlıklı bir şeklide uzamasını sağlamaktadır. Bu yöntemle ameliyatlara ihtiyaç duyulmadan batık tırnak sorunu ağrısız, hızlı ve kalıcı bir şekilde düzeltilebilmektedir.

(56)

Diş tellerine benzer bir şekilde tel sistemi, tırnağın doğal bir şekilde uzamasını sağlamaktadır. Tel sistemi her tedavi için farklı şekilde kullanılabilir. Uygulamanın yapılacağı ayak parmağını uyuşturmaya gerek yoktur ve tel takılır takılmaz hastayı rahatlatmaktadır. Telin takılması sadece birkaç dakika sürmektedir ve bu işlem hasta tarafından çok az hissedilmektedir. İki çengel şeklinde ve çok yaylı çelik teller hafif bir şekilde tırnak kenarlarına geçirilir ve tel aracı ile bükülerek tedavi ve tırnak yapısına uygun olarak bir araya getirilir. Günlük hayatınızı, ayakkabı giymenizi ve spor yapmanızı hiçbir şekilde etkilemez, ağrısız ve acısız bir yöntemdir.

Tel sistemi ile tedavi, ameliyata kıyasla daha hafif bir tedavi biçimi olmasının yanı sıra diğer tedavi yöntemlerine kıyasla kalıcı sonuçlar sağlaması bakımından da daha başarılıdır. Dolayısıyla bu yöntem ameliyatla tedavi ve diğer ağrılı yöntemler karşısında ciddi bir alternatif tedavi yöntemidir. (www.deryacoban.com).

Tel sisteminin avantajları:

Tel sistemi her türlü batık tırnak tedavisinde kullanılabilen yenilikçi ve son derece modern bir metot oluşturmaktadır. Bu yöntem çocuklarda, şeker hastalarında ve nikel alerjisi olanlarda da rahatlıkla kullanılabilmektedir. Tıbbi ve estetik anlamında elde edilen sonuçlar hem uygulamayı yapan podiatristi hem de tedavi gören kişileri fazlasıyla tatmin etmektedir. Ağrılı, iltihaplı ve şekil bozukluğu olan tırnaklarda rahatlıkla kullanılabilir.

Hastalar hızlı ve başarılı bir şekilde ağrılarından kurtulmaktadır. Batık tırnağın bulunduğu tırnağın kenarlarına takıldığı için direkt batığın olduğu yerden geçirilmez ve bu nedenle hem ağrıya neden olmaz hem de iltihaplı durumlarda da uygulanma şansı bulunmaktadır. (www.deryacoban.com)

Şekil 17. Tel Sisteminin Uygulanışı

(57)

2.5.2. Keratinize Olmuş Deri ve Tırnak Bakımları

Manikür ve pedikür artık pens, makas gibi kesici aletler olmaksızın, acı vermeden, steril ve hijyenik koşullar altında tıbbi cihazlar kullanılarak özel freze uçlu aletlerle yapılıyor(www.hurriyet.com.tr).

Şekil 18. Frezelerin Uygulanışı

2.5.3. Yapay Tırnaklar

Sorunlu tırnaklar, her hangi bir sebepten dolayı cerrahi işlemle çekilme sonrası görünümü güzel olmayan, irsi olarak formu bozuk, mantardan veya çeşitli hastalıklardan dolayı bozulmuş tırnaklardır. Bu sorunlu tırnakların sahipleri de bu tırnaklarla mutsuzlardır. İste özellikle estetik olarak bozuk tırnakların kamuflaj yöntemiyle de onarılınca, artık o kişiler tırnaklarını saklamayacak, kendilerine güven hissi gelecektir. (http://www.dermanetürk.com)

Şekil 19. Yapay tırnak önce ve sonrası

(58)

2.6.AYAK MASAJI 2.6.1. Masajın Tanımı

Masaj, mekanik bir olay değil, bedenin tümünü ya da belirli bir bölümünü rahatlatmak için yapılan dokunma sanatıdır (Çetinkaya, 2007,s. 17).

2.6.2. Masajın Faydaları

• Stres hormonlarını azaltır • Depresyonu yatıştırır

• Bağışıklık sistemini güçlendirir

• Ağrıları azaltmaya yardımcı olur(ARI,2007,S.136)

Masaj belirli bir bölgedeki ağrıyı hafifletmek için yapılsa bile, masajın rahatlatan etkisi kısa sürede tüm vücuda yayılır(ULUKAN,2007,s.6)

2.6.3. Masaj Maniplasyonları • Öflöraj (sıvazlama) • Petrisaj(yoğurma) • Friksiyon(dairesel hareketler) • Tapotmen (vurma) • Vibrasyon (titreştirme)(TUNA,2004,S.17)

Şekil

Şekil 4. Ayak Kas ve Kiriş Yapısı
Şekil 7. Metatarsal Arch. (  http://megep.meb.gov.tr )
Şekil 8. Ayak Tabanında Yük Dağılımı
Şekil 9. Tırnağın Yapısı
+7

Referanslar

Benzer Belgeler

Çoğul Kişi büyüdük Haber Kipi † Görülen Geçmiş Zaman I1. Çoğul Kişi anlamışsın Haber Kipi † Duyulan geçmiş

Buna göre uzay araçları ile görevlerini uygun şekilde eşleştiriniz..

Aşağıda verilen çoktan seçmeli soruları cevaplayınız. Aşağıdakilerden hangisi kitle iletişim araçları arasında gösterilemez. Aşağıdakilerden hangisi sen

Kelime işlem programında belgenin sayfa yapısıyla ilgili ayarlar (üstbilgi&altbilgi, sayfa yönü, sayfa numarası, sütun v.b. ) istenilen şekilde yapılmamış.. Kelime

 okuma ve yazma kazanımları metin içi, metin dışı ve metinler arası okuma yoluyla anlam oluşturmayı. sağlayacak

Serbest mallar, doğada istendiğinde bulunabilen ve çaba sarf etmeden elde edilebilen mallardır.. Ekonomik mallar ise, her istendiğinde bulunamayan, belirli bir

Bir ülkenin jeopolitik, konumu ; o ülkenin dünyadaki coğrafi, siyasi, askeri, ekonomik, kültürel konumu demektir. 13-Bu tanıma göre, aşağıdakilerden hangisi,

Her soruyu güzel bir şekilde, anlayarak okuyup soruyu daha sonra çözmeye başlayın. Yazılarınız güzel ve okunaklı olsun. Her sorunun kaç puan olduğu sorunun