• Sonuç bulunamadı

Wilfred Thesiger: okurundan kaçamayan gezgin

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Wilfred Thesiger: okurundan kaçamayan gezgin"

Copied!
13
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

WILFRED TIIESIGER: OKURUNDAN

KA<=AMAYAN GEZGiN

Prof.Dr.Bi.ilent R. BOZKURT* WILFRED THESIGER: UN VOYAGEUR QUI NE PEUT ECHAPPER

A

SON LECTEUR

Wilfred Thesiger (1910-2003), auteur de romans classiques de voyage tels que Le

desert des deserts et Les arabes des 111arais, est un voyageur, un explorateur et un aventurier connu. Thesiger decide deja dans sa jeunesse d'aller chercher panni les tribus indigenes qui menent la meme vie qu'il y a des centaines d'annees, de l'aventure, de la camaraderie et de l'humanisme tout en abondonnant la civilisation et le monde encombre de la technologie.

Thesiger nous apprend qu'il ne s'est jrunais vu comme un auteur ou un photographe et qu'il a toujours fuit la presse. Mais en fin de compte, ii n'a pu s'empecher de publier ses notes de voyage et ses photographies qu'il dit etre ses plus precieux objets et qu'a chaque fois qu'il les rega.rde ii revit un monde qui, a ses yeux, ne reviendra plus jamais.

Le sujet de cet article est la relation qui existe entre le fait de voyager et celui de le reconstituer sur le plan fictif par le biais des livres et des photographies. Dans le processus de transmission du voyage au lecteur, l'ecrivain voyageur peut se trouver dans une situation qui est en contradiction avec son but de depart, c'est-a-dire avec la raison d'etre du voyage.

Mots-des : uoyage, euasio1J., t-ribus indige11es, 11w11de passe, camaraderie, civilisation, 1-ecit de /loyage, le public lecteu 1/co11sommateur.

WILFRED THESIGER: A TRA VEllER WHO COULD NOT ELUDE

ms

READER

Wilfred Thesiger, traveller extraordinary, explorer, adventurer and writer of the travel classics Tbe Arabian Sa11ds and 'fln Mars/J .Arabs, resolved, from the early years of his life, to abandon civilization, escape from the crowded world of technological "progress," in search of cl1allenge, adventure, and comradeship runong unadministered tribes in unknown lands.

He says he has never thought of himself as an author and a photographer, ru1d has always despised mass media. However, eventually he could not help writing about his travels and

* Bilkent Universitesi, ingiliz Dili ve Edebiyau Bi:ili.imi.i bgretim Oyesi, insani Bili ml er ve Eclebiyat Faki.iltesi Dekam.

e-mail: bbozkurt@bilkent.edu.tr

Bu yaz1, 25 �ubat 1999 tarihincle, istanbul Oniversitesi, Edebiyat Faktiltesi, I. Ak§it Gi:ikti.irk Anma Toplant1s1'ncla sunulan bilclirinin geni§letilmi§ metniclir.

227

(2)

publishing his photographs which he calls "M .

Y most chenshed poss , · ,,

among these photographs he acids he "Ii . ess1on . When he brolVs Th. ' ' ves once more m a vanished world" es . is paper suggests that there is a distinctive cliviclin line be

.

of travel, and transmitting that experience to the c g twe�n the experience photographs. Because as a result of this t f on�u�er public via books an I

JI . ac o transm1ttmg the tr JI c

compe ed to defeat his original pur

pose which is wh t h . ave er might be

Key w els ' a appens m Thesiger'

. . . . or : travel, escape, 1.111admi1tistered trib

es va1t. . . s case. civzlizahott, travel writing, readi1tg/co11sumi11g public. ' ,sbect wallet, comractesbij;,

P�c

asso, insanlann resme baki§lanndan yakmarak 6 le di . "

resm1 anlamak istiyor. Peki ku l § y yor. Herkes

i § ann c1vtlt1sm1 anlamak isteyen .

ns�ar gec

eyi, <;;ic;;ekleri, c;;evrelerindeki heqeyi anlama a ruye YOk?

seVIyorlar. Arna resme gelince i'- d -. . y <;;alt§madan

. . -; eg1§1yor; onu anlamak zorundal ar " Picasso hakl1 m1

yoksa yanli d .. .. .. .

belli ki tart ' 1 Im b'. - §_ m1 U§Unuyor? Baki§ ac;;1srna bagl1. Am

az .tr dogruyu dile get" . k a

rahats12 eden bir §eye deginiyo S um1yor, _s1

sik kendisini derinden

d - r. anat ve edeb1yat iiriinlerini al tl

egerlendirme ac;;ismdan oneml. b. kt g ama ve

. . 1 .tr no a bu. Belki de birka ··

kend1sme hie;; sorulmadigi hald b. . <;; gun sonra, e, .tr resmmde ne demek isted· -· .

uzun ac;;iklami§t.tr. 1gm1 uzun

Anla§tlan Picasso, "Bu ne demek," ve a "

. .

istedin," ·b· . g1 I soru ardan bikm1§ H ·1 ald .. . 1 · Y Bu resimle ne anlatmak donemlerinde bu sorularm k . de1 1 e, ozellikle sanatc;;tligmm ilk

"Neden, N d , b .. ar asm a yatan, kendi resim tarz1yla ilgili

al 1§11\. oldugumuz §e .1. . e en oyle a1 cayip resimler yap1yorsun da bizim .. , gormeye <; .. nkii u onun 1§1, ugra§. .

!

er yapm1yorsun?" somsuna da oldukc;;a sinirlenm.

1, hedefi, resim a mak .. 1§. vermek deg-il Am . an1 . Y P ' bu tur sorulara cevap

· a Ins ar s12den y t - · 1

bilmedig-iniz 1 _ ' ap igma 1§ e baglanttli gordiikleri

' an atamayacagm12 h1"r b•r

Im ' � .... zaman anlatm "dd ·

o ad1gm12 §eyleri sorabil.

1

r

- . a I iasmda

. .tr er. yocuklugunuzu ail . . -. . . . . gec;;mt§inizi, gbrii§lerinizi .. 1 , en121, eg1ttmm1Z1,

' oze ya§amm121, "karaktenn:· . " ki

r-· ..

ya§am felsefenizi soru§turabilirler. Sizin bi . .. .. ..lZl,. �-1gm_121,

sanatlillZdan tkil . . . r yonunuzden -omegin - e erup s12e bu- "Guru" ya da "" h"

Sizden nastl ya"amal ' -; an gere tigine varol k .,,ey muamelesi yapabilirler. l

k1lavuzluk bekleyebilirler D 1 . ' U§Un an amrna ili§kin

verme . . . a 1as1, s12 de yandarak bunlara ceva . ye c;;al1§abilirs1mz. Gerc;;ekten bildiginiz i i b.traki . . . -. .

p ama sizi yiiceltecek gib' .. .. . § P, bilmed1gm12,

1 gorunen I§e kalki§abilirsiniz. Bu sizin ic;;in intihar

228

•.

demek olabilecegi gibi, varhgm121 pa§ka bir boyutta siirdiirmeniz, ya da

birkac;; diizlemde birden varolman& anlamma da gelebilir.

Belki de bu en sonuncusu en sik goriilen omek. Diinyanm en biiyiik roman yazarlarmdan biri olan Tolstoy, daha sonra, ic;;inde ba§tan beri var olan baz1 egilim ve yatkmhklarm da etkisiyle, bir §eyh ya da hoca gibi vaazlar da vermeye ba§lad1. Bu arada, yarat1c1 yazarhgm yanmda edebi degerlendirme ve ele§tiri alanlanna da el att1. Ancak, romanlarmda insan ruhunun derinliklerini, insan davrant§larmm kanna§ikl1gm1 ustaca gozler 1 oniine seren bu yazar, gerc;;ek ya§amda insana o kadar da iyi kilavuzluk edemedi. Yarat1c1 yazarhktaki dehas1 onun ayru zamanda iyi bir ele§tirmen olmas1111 saglayamad1.

Arna Tolstoy, ayn diizlemlerde, usta bir roman ve hikaye yazar1; guven vermeyen bir din hocas1, siradan bir ele§tirmen olarak varhg1m siirdiirdii. Tolstoy goniillii olarak, "Neden yaz1yorum1 nastl yaz1yorum, ne demek istiyorum," gibi sorulara da, roman ve hikaye yazarhg1 kadar ag1rhkl1 bir ugra§ olarak cevap vermeye adad1 kendini.

Gezginlere en sik sorulan - gezginlerin de cevap vermekten en c;;ok stkild1klar1 - sorulardan biri, "Niye Geziyorsunuz?" sorusu. Gerc;;i hemen her yazar/gezgin, bu sorudan yakinmakla birlikte daha sonra notlarmda veya kitabmda aym konuyu irdelemekten kendini alamaz, ama ben, gezginligi yadirgamak bir yana, bir tiir arayt§ ve macera hevesinin, kendi hayal giiciiniin derinliklerini yoklama isteginin, bilinmeyene kar§I merak duygusunun, ba§kalarmm yapmad1gm1 yapma, kendini tehlike, zoduk ve engellere kar§t smama ve bu yollarla varhgm1 ya§ama ve kamtlama ic_:;giidiisiiniin gec;;erliligine inand1gtm ic_:;in, herkesin niye yola dii§medigini merak eder ve nastl yerinde oturabildigine §a§anm. Yani bir gezginin, "Niye geziyorsunuz?" sorusuna verebilecegi bir cevap bence "Siz niye gezmiyorsunuz?" olabilir. Arna tabii, onun gibi dii§iinmeyenler bu cevapla yetinmeyeceklerdir. Hele bu gezgin c;;ok iinlii bir ka§if olmu§sa ve gezileriyle maceralarm1, tiiriinde klasikle§mi§ kitaplara dokmii§se ...

Gezginligin, bir gun kap1dan c;;1ktp (uzun bir sure) donmemenin, "kac:;1§'' olarak nitelendirilmesi de olumsuz yonde ahnmayabilir. insanlar siradanliktan, piyonluktan, tekdiizelikten, yadirgadtklan degerlerden, 229

(3)

kabul edilmemekten, ve bilinemeyecek belki kendilerinin de ta I

. . . , moarak

b1lemed1klen §eylerden kac;1yor olabilirler- bilinmeyenin .

.. . ' Pe§ine

du§mey1, arkalannda biraktiklar1 bilinene yegleyebilirler.

Kimi zaman da yapacag1 i§i insan, farkmda olarak veya olmayarak kendi sec;miyor; ugra§ -ve hatta meslek- insam seriyo-:,- r · Kikuk -:,- ya§tan

itibaren vaktinin c;ogunu kitap okumakla ger-:,-iren a' ilesinde d e ayn1

egilimlerin varoldugu ki§inin sonunda kendini edebiyat kariyeri ya p1yor bulmas1 gibi. Ya da, Afrika yerlileri arasmda, ilkel bir ortamda onlar gibi

ya§ayarak, onlann ya§am miicadelesine tamk olarak, siirekli av, sava§ ve

macera hikayeleri dinleyerek biiyiiyen ki§inin belki genetik etken ve

yatkmhklar yanmda, farkmda 0Imad1g1 veya kismen oldugu ba§ka ki§ilik ozelliklerinin de etkisiyle, sonunda avc1, gezgin, ka§if ve uygarhktan (ve

belki ba§ka §eylerden) kac;an bir maceract olmast gibi.

Kac;aklarm kac;ak olarak kalabilmeleri ic;in her §eyden once iinlenmemeleri gerekiyor. Yani, ornegin, biiyiik ke§ifler yapmamalart �-eya onemli ve degerli kitaplar yazmamalan, "di§a ac;1Imamalan. ,'. Unlendikleri anda, iinleri onlan yakalat1yor. Hatta bazan oyle sinsice yakalat_1yor ki, yakalanmt§ olmaktan kendileri de ho§lanabiliyorlar. <;unkii, bir maden cevheri gibi ic;leri�de yatan unlenme istegini ke§fediyor ve ac;1ga c;tkmasma yard1mc1 oluyorlar. Yakalanmca da, ba§langt<_; noktasma - yani, bir gezgin, arayt§<;t, macerac1 olarak yola c;tktiklan noktaya - yeniden gelebiliyorlar. <;ope attiklar1 e§yalarm1 bulup geri getirmek gibi.

Gezginligi, aykm bir davram§ bic;imi, c;ogu insanm benimsedigi normlarm dt§ma c;1kma, hatta bir tiir sue; olarak gorenler var. Ancak, gezi veya macera diye adlandmlabilecek ama "aykm" saytlmayan pek c;ok i§ ve ugra§ oldugunu da unutmamal1; zihinsel yolculuklar veya ke§if ��ferleri diyebilecegimiz sanat ve edebiyat bunlarm ba§tnda geliyor. Ozellikle de, gezgin ve ka§if 0Imay1 hep istemi§ olan veya istedigini dti§tinenler ic;in "koltuk gezginligi" ugra§t var. Gezenlerin, gorenlerin, ya§ayanlarm anlattiklanm payla§arak, onlarla birlikte ya§ayarak birka<; anlamda zihinsel maceralara attlma olanagt saghyor bu ugra§.

Gezmekle gezi edebiyat1 okumak tabii ki aym §eyler degil, birbirinin �

yerini de tutmaz; birbiriyle baglanu an bulunan ama ayn diizlemlerde, ayn boyutlarda var olan "ya§anttlar" · bunlar. Yani, gezgin ve ka§if otamayanm "koltuk gezgini" olmakla yetindigi dogru degil. Bireylerin davram§ ·nedenleriyle ilgili ilk anda akla gelen basit cevaplar, stntflandirmalar, nitelemeler ve yargtlar, insarun surekli olu§Uffi halinde olan karma§tk diinyasm1 gozard1 etmek oluyor.

irigiliz gezgin ve ka§ifl Wilfred Thesiger'a da gittigi yerlerdeki insanlarm en stk sordugu sorulardan biri, neden ba§mt ahp yollara du§ti.igii ve ozellikle oralara geldigi. Irak'ta sazhk Araplart arasmda ya§arken, a§ag1daki ornekte oldugu gibi, yore halkindan biri amacm1 sordugunda Thesiger orada bulunu§unu haklt gostermekte oldukc;a gur;luk c;ekiyor.

"Plan/arm ne? Falih bana haber gonderrni�, senin sazl-iklan gormek istedil!,ini s6ylilyor. Hilkilmet ir;i11. mi r;alt�iyorsun?"

"J-Iavir. Ben gezginim, de!J,i�ik yerler, de!!,i�ik insanlar gormekten

ho�lamyorum."

"Yolculuk rnasrajlcmm kim 6dilyor? Kar; para ilcret aliyorsun?" "Ucret alm1yorum; masrajimi kendim kaf}tl1yorum."

"(ok acayip!" Sadam birkar; dakika hir;bir �E'.V s6ylemedi.

Bana inanmad1g11u an.lam1�tun. Onun ir;in devam ettim, "Pek r;. ok yer gezdim. Habe�istan, Sudan, Aji·ika. Eura.ya da Kilrdistan'dan

geldim. Ben bilgi ar1yorum.

Bunun on.u etkilf'.v�cel!,ini umuyordum. Herhalde, zevk ir;in

gezdigi-mi soylesem bana inanmazdt.

"Madan'lar arasinda mi bilgi anyorsun?" diye �iiphf'.yle sordu. Al!,dalt bir tavirla, "Hilgi her yerde bulunahilir," dedim. 1

Devlet memurlart da, Thesiger'm sazltk Araplart arasmda nastl bir askeri sir bulabilecegini kestirememekle birlikte stk s1k

casus oldugundan §iipheleniyor. <;unkii onun bulundugu yerden kalkip buralara neden geldigini anlayam1yorlar. Thesiger ancak aylar sonra, yore halkinm guvenini kazand1gmda, c;evresindeki insanlan gonlunce ya§amak ve onlara yardtm etmek ic;in orada olduguna inand1rabiliyor.

(4)

II

Bugi.in ki.ii;i.ik bir i;ocuga sorsalar, "Bi.iyiiyiince ne olacaksm " ct.

h hald ''B'l · er e I g1sayar programc1s1, rnanken, sunucu, pop §arkicist," fi.la ' iye, der. Bugiini.in ileti§irn olanaklar1 ile rnedyanm yonlendirici etki · ct . sm en n gei;rni§te yoksun olan, ancak aylak gei;en uzun saatlerde ister 1·st emez

hayali si.irekli i;ah§an ve geni§leyen bizlerse aym soruya, "Denizci, kral

tarzan, kovboy," v.b. diye cevap verebilirdik. Ben, ki.ii;i.ik ya§larct� vaktimin i;ogunu gezi ve rnacera kitaplan okurnakla, bilinmeyen i.ilkelerin fantastik insanlarm1 di.i§i.inrnekle gei;irir, kafamdan gezgin ve ka§if olmay1 kurard1rn. Oysa daha o siralar farkmda olrnadan rneslegimi belirlerni§tim bile. Uygularnasm1 en i;ok yapttg1rn ugra§ kendiligincten rneslegirn oldu: Kitap okurnak ve okuduklanrn i.izerine, onlardan i;ikarak konu§up yazrnak. Universite ytllarmdan sonra, okudugurn kitaplan� konusunu gezi yaztlarmdan sei;erek bir koltuk gezgini olrnay1, gen;ek gezginlerin ya§adiklarm1 payla§rnay1 da ba§ardun. Ancak, zarnan zaman payla§manm otesine gei;erek, onlardan bana verebileceklerinden vermek istediklerinden fazlasm1 istedigim ve alabilrnek ii;in de epeyc� ugra§t1g1rn, onlara "sanal" yolda§ olrnaya i;al1§t1g1rn (oysa i;ogu rnacerac1 gezgin, yanmda ba§ka gezgin yolda§lann olrnasmdan ho§lanmaz) onlarm i.iri.inlerini, beni tuhaf bir bii;irnde huzursuz eden bir yakla§nnla, irdeledigirn ve degerlendirdigirn oldu. Ben burada bu olguyu ele almak istiyorurn.

Hab�§istan'da dogdugu y1llardan itibaren oradaki yerli kabilelerle alabildigine renkli, gizernli ve rnacera dolu bir ya§arn si.iren Wilfred Thesiger bi.iyiiyiince gezgin ve ka§if olrnu§, daha sonra da ya§ad1klanm yazmt§. Yazdiklar1 bir okur kitlesine ula§ffil§. Okurlardan bir boli.irnii onun yazdiklar1yla yetinmemi§; daha i;ok yazsm istemi§; ya§arnmm ayrmttlar1 ortaya doki.ilsi.in istemi§; kafalarmda olu§an sorulara cevap alarnaymca, onun hakkinda yaztlanlan didiklemi§; kar§tsmda, artik sorgulanacak yam kalrnayan, dolay1s1yla bir anlarnda gizini yitiren, siradanla§an bir insan buluncaya kadar durmarnt§. Bu ti.ir bir okur §imdi ·soruyor: Acaba Thesiger'm zorla ai;1ga i;ikard1g1 bu son kimligini geldigi yere gonderrnek ve okur olarak geriye, koltuk gezginliginin ilk

a§ainasma, yazarm klasikle§rni§ kita.(>larma, ilk izlenirn ve duygulalllffiiara donmek daha mi iyi ve rni.irnki.in rn ·?

Bu konuya lo§ da olsa bir t§ik tutabilrnek 1i;m, Thesiger'm gezi edebiyatl klasigi olrnu§ iki yap1tmdan, okurun kar§tsma i;ikan bireye, urunden yazara, ge<;i§ si.ireci i.izerinde biraz durrnak gerekiyor.

Wilfred Thesiger, Arabistan Kum.Zari adh kitabmm 'Girl§" boli.irni.inde

§byle diyor:

Pek fOk yer gezdim, dii11yaiun en muhte�em manzaralanni gordilm; az kimsenin ta1ud1.gi ilgi11f kabileler aras1.11.da ya�adim. Bunlann hifbiri beni Arabistan f6lleri kadar etkilemedi.2

Thesiger bu i;olleri ve oradaki ya§amt §byle anlat1yor:

Bir bulut gelir, yagmur yagar, insanlar ya�ar; bulut yagmur btrakmadan dagtl1.r, insanlar ve hayvanlar 6liir. Cuney Arabistan f6llerinde mevsimlerin ritmi yoktur; 6zsuyu yiikselip alfalmaz. Yalnizca bo�, apk alanlar uardir. Buralarda yil boyu degi�im val/llzca sicakltk farklanndan a nla�tlir. Ac1., kavrulmu� bir iilkedir ·buras1; rahatltk, yumu�akl1k tammaz. Yine de insanlar ilk faglardan beri buralarda ya�ayagelmi�tir. Gelip gefen ku�aklar kamp yerlerinde is ten kararm1� ta�la r btrakm1�ttr. (:akilh diizliiklerde belli belirsiz birkaf yol izi sezilir. Bunun d1�i11,da riizgar ayak izlerini siler. Jnsanlar burada ya�ar, fiinkii burada dogmu�lardir. Daha once atalan 11asil ya�ami�sa onlar da 6yle ya�ar. Zorluga ve yokluga katlamrla1�· ba�ka ya�am bifimi bilmezler. J�te bu acunastz yerler insam hifbir tlim.an iklimle k-tyaslan.mayacak kadar biiyiiler.3 Thesiger'm Arabistan Kwnlari 'nda anlatt1g1 i;ol, insamn insanltgm1 smayan, onu ai;ltk ve susuzlugun, steak ve sogugun tal1am1;11ul smirlannd

a dola§tiran, en derin duygu, tutku ve diirti.ilerini, zaytfug1m ve gi.iciini.i

ai;1ga i;ikaran, onu dogayla, kendisiyle, bteki insanlarla i;

att§ttran, ya§amla si.irekli yoguran, geri;ek bedensel ve ruhsal yorgunlugu tattiran bir ortarn. (:oh.in i;ekiciligi de, kendini tan1rnak isteyen insan ii;in, burada. insan yal111zltkla gelen huzuru ta111yor, di.i§manca bir ortarnd

a dostlugun

degerini kavnyor.4

Thesiger i;oli.i sei;erken, insam kendi ortarnma gore bii;imlendi ren,

(5)

robotla§ttran rahat evlerden, asfalt yollardan diizend

en k I ltkl

, , o ay ardan

uzakla§arak, karga§anm, kokularm, diizensizligin rastgele

Id - · ' Ya§am1n

o ugu yere g1tmek, vah§et ve zorlugu, ilkel ya§amm seriivenini t · · 1st1yor ve ara d 1g111- 1 buluyor. Irk ve ten renginin zenginlig-· atmak .

, tn, mevki ve unvanm anlams12 old

ugu, kimi maskelerin kaybolup temel gerrekl

- kt - b' '.>' enn

ac;1ga c,;:1 1g1 tr c;evreye giriyor.

Uyg

�ltkta eri§e�eyecegi bir ozgiirliik buluyor c;olde - mal mi.ilkten armmt§, msana dogrudan gerekli olmayan her §eyin yiik kabul e

dildigi bu ortamda. Geceleri ya§lt insanlar, sanki ken

di ba§larmdan germi<: .b.

b·n1 tl .. . . '.>' 's gt t,

t erce y onces mm olaylar1111 anlat1vor Oyle ki 'T ·· . , . , um gec;mt§tm sanki · · bent bekleyen be§ ytla bir hazirhk, bir 'preli.id'dii benim ic;in,"5 d

i e

vurguluyor buranm kendisi ic;in anlam1111 Thesiger. y

B

�devilerin o�art sira dt§t ktlan ozellikleri var: Mal miilke deger

verm1yorlar; dt§ dunyadan altp benimsedikleri tek c;ag

da§ icat ti.ifek H

§eyi farkediyor, hic;bir §eyi unutmuyorlar. Konu§may1 seviyorl� e1

1 . k ve

gece en, amp ate§i c;evresinde siirekli olarak antlar1111, ba§l

armdan gec;enleri anlatmaktan btkm1yorlar. Aralarmda yabanc1 bar111d

irm1yorlar· Bedevilerle Ya§amay1 sec;en onlann gelenek ve goreneklerini benim · ·

.. 1 . fil�

tore enne uyuyor. Bedevi degerleri arasmda ond

e gelenler: onur g··1

.. d , u er

yuz, sa akat ve cesaret.

Arabistan Kumlari'nm hemen her sayfasm.. da insan belki d al , e y 111 ve tekduze sanabileceg-i bu ya<:

h. kl 1

-samm, t<; a a ge meyecek ilginc; aynnttlann1

§a§trarak, bilgilenerek, haz d

uyarak dii<:iince malz · 1

.. .. .. _. , -s emest top ayarak

goruyor. (Ornegm, develerle ilgili bilinebilecek her§eyi ogreniyor ve pek de gereksiz bulmu

r..

ki.i' d

.. .. yor . ..,..un eve, bedevi ya§ammm evrensel insanm

ozuyle birc;ok baglant1s1 olan bir uzant1s1, parc;as1.)

<;olde, bir noktad

an ba<:ka bir noktaya yaptlan b -s - az1s1 gu erce ··n1

haftalarca siiren uzu .. · · .. 1 · . - n yuruyu§ enn yava§ltg1 Thesiger'a hie; stktc1 g

�lmiy��· Tam tersine, 'Yiiti.iyii§iin yava§hg1, monoton olmas1111 engelliyor," dtyor. 1nsan pek c;ok §ey farke

diyor: c;al1 dibinde bir c;ekirge yer de olii

bir ktrlangic;, yaban tav§ant izleri, bir ku§ yuvas1, kum �zerindeki

dalgalanmalar

m renk ve birimleri topraktan r·'·an ki.i. ··k ·· ··n1 ·

• • '.>' , '.>'rn. c;u surgu enn

c;1c;eklenmesi, ilginc; bir kaya, az goriilen bir bitki ... "6 234

Bedensel yorgunluk yanmda. c;oldeki toplumsal ya§amtn getirdigi

zihinsel gerilimler; c;ogu kez, ic;e�ek olarak kinin actl1gmda su, yiyecek olarak toprakta pi§irilmi§ kat1ks12 hamur ve geceleri c;oliin ayazmda, giindiiziin ince entarisine sarmarak uyuma c;abalan ... Bunlar sonuc;ta c;ol ya§am1111 benzersiz ktlan ve Thesiger'a insanltgmt duyuran ozellikler.

Sazltk Araplan arasmda ya§ad1g1 giinleri anunsarken de bize oralara niye gittigi, neden sekiz yd kald1g1, bu ilkel yorede ne buldugu hakkmda ipuc;Lart veriyor:

Kay1gtn ifinde ayakta duran ftplak bir adam, elinde bir fatal kargi; su ilstiinde sazdan evler . . . karanlik si�vun yiizeyine yans�van ytldizlai� kurbaga sesleri, ak§amiistii eve donen kayikla1� huzur ve siireklilik; makine denen §eyi tanimam.1§ bir du11yanin sessizligi. Bir kere daha ifimde, yaln,zca seyirci ohnaktan flktp bu ya§ami payla§ma 6zlemini duydwn. 7

Zaman zaman Thesiger'm ya§ad1g1 yere Irak'lt devlet gorevlileri geliyor ve kendisiyle tant§mak, konu§mak istiyorlar; niye oralara geldigini anlamaya c;alt§tyorlar. Konu§ma konulan, Irak politikast, Birle§mi§ Milletler, Paris'te tatilin zevkli yanlart, otomobil markalart veya Irak'm ekonomik geli§mesi. Thesiger bir siire nezaketen bu konu§malara katla111yor, ancak daha sonra stktl1yor. Iraklt yetkilililer de onun bu ilkel kabile ya§amtnda ne buldugunu anlayamtyorlar.

Oysa Thesiger ornegin bir c;obanm sazdan yaptlma evini, ev halk1yla ve bazen evdeki hayvanlarla payla§maktan mutlu oluyor. Her§ey ona ilginc; ve farklt geliyor: Onlann kendi kendine yeten ya§amlan Thesiger'a huzur veriyor; gec;mi§ten kopmamt§ olmalarma, gec;mi§le ya§adtklart giin arasmdaki siireklilige hayranltk duyuyor. Ellerindekiyle yetinmelerini, bundan ho§nut olmalarm1 giiniimiiz diinyasmda az rastlanir bir olgu olarak goriiyor; sahip olduklan hiiner ve beceriler onu §a§trt:1yor.

Thesiger'm bu ya§amda zaman zaman yadirgad1g1 ve tam olarak al1§amad1g1 bir yon de var: bzel ya§am ve mahremiyetinin olmamas1. Yore insa111 boyle bir §ey aram1yor. Onlar ic;in herkesin ba§kalart hakkmda her §eyi merak etmesi ve bilmesi dogal. Oysa Thesiger'm ic;inde yeti§tigi ki.ilti.i1i.in geleneklerinde "ozel ya§am"m yeri biiyiik ve bu ah§kanltktan kurtulmak zor.

(6)

�a

-�un�n dt§mda pek <;ok §eye al1§1yor; stktnt1, zorluk ve yokluk ��u

�rki.itmuyor, tam tersine, bu ortamda mutlu olmay1

ogreniyor: Ya§ayarak

Gece bep birlikte ateJi1t revresine oturduk. Kayzkri <arkd . r r i s6J1' ��7l � .,. . y�11,

. an da b_erkes konuJuyoi� soylediklerini di�vurmc;,k ipn d gittik:i:;e seslermi yiikseltiyorlardi. Ev sabibi at . l • . e d olaJttrdt. Ellemze gerirebilirlerse, focuklar bile s. . u1an.a1a szgara i'oao "' ,·� if�yordu.

Araltkszz f�J! demlenivor, siirekli beslenen ate<ten r k

d umanlar yukanya, evi11, sazlik kubbesiue do!Jru siiziiliiyordu · · · · ,,z an mavf

I-IerJey rok zlkel ve rabats1zd1, ama be1t mutti�vdum.8

Sonra hep birlikte kilimle

rin hasirlann i.istiine kt ..

. . . ' vnup yat1yorlar

Ki11m111 altmdan toprak z · d ki b" e ·

mm e tr yumru Thesige

r'm ba - ··

bast · · · kl grune

. . myo�; s1vnsme er israrla yiiziine konmaya

<;alt§1yor, gamleginin t<;mde pireler geziniyor. Dt§arda kopekler havhyor mandalar b· k

d ·· d h ' tr a<;

a im ote e uzursuzca

d0Ia§1yor. (:ok ge<;meden

Thesiger derin bir

uykuya dal1yor ve §afakta yanmdak:i in

sanlar uyanip onu da kaldirana

kadar uyanm1yor.

Zaman zaman birka<; ay d I aft b .. 1

.. .. -.. . ya a 1 a o geden aynhp sonra geri

donu

�nde, ht<; tan1mad1g1 insanlar azel olarak ziyaretine geli ho geldm d1yorlar, dandi.igii

ne ne kadar sevindiklerini sayli.iyorlar. Th�:iger� buralarda kendisini mutlu ktlanm buna benzer §eyler old

ugunu ona

amac101n ne oldugunu soranlara anlatmakta gu·· 1 ··k ki <; u <;e yor.

.. �B� arada, Ti.irk gelenekleri i<;inde yeti§mi§ oldugumuzdan

ve Ara

ki.ilturune nisbeten yakmhg- d b

1 . · p

.. 1Il1IZ an az1 §ey en Thesiger'm gardi.igiinden farklt gormek, onun anlamad1gm1 anlamak, bize dog-al gelen sorgu

l

-· d - , ama

ge�eg1 uymad1g1m12 adetleri yadirgamasma §a§mak, insanoglunun y�tI§me tarzmdan gelen baz1 smirlamalarla ne denli §artlana

bilecegini gormek bu kitaplann okunmasma ayn ve

ho§ bir boyut katiyor o·· -.

Th . es1ge b. . rnegm,

r tr zi��et sirasmda ev s

ahibine, oglunun nastl oldugunu soruyor

. Ev �.ah1.b1 de, 'Ellerinden aper. Bakkala kadar

gitti, birazdan burada olur, d1yor. Bizler i<;in, hfila Anadolu gelene

ginin dogal bir par<;as1 olan bu nezaket ti.iri.ine Thesiger, alt§tk olmad1g-I

dikk t d

-b" ·· ll"k · , a e eger

�r

0��- 1 olarak deginmi§. Yine, bir dostun

a alen oglu i<;in ba§saghg1 diledigmde, ac!li baba, 'Ne yapalrm, ayle

yaztlm1§," diyor. Bugi.in bizler 236

ic;in de biraz geride kalmI§ olmakl<\ birlikte, toplum gelenegimizin bir

par<;as1 olan 'Ellerinden aper," 'OyIJ yaz1Im1§," ifadeleri bize yabanc1 ve

garip degil.)

Thesiger, amacm1 kaqI1a§t1g1 insanlara anlatmakta gi.i<;li.ik <;ekiyor, ama Arahistan Kumlart ve Sazlik Araplari adh kitaplannda okurlar1yla ileti§im kurma sorunu yok. Saylediklerini iyi anl1yoruz, ya§adiklar1111 bizimle payla§t1g1 i<;in seviniyoruz, i<;imizde yeni di.i§i.inceler doguyor, ho§ olu§umlar ba§hyor. Arna sonra bununla yetinmiyoruz, 'Bunlan yazan insani daha iyi ta01mahy12, yazd1g1 ba§ka §eyleri de okumal1y12, soylemediklerini de ogrenmeliyiz, daha c;ok §ey almahy12 ondan," diyoruz. i<;imizde, derinlerde bir ses, 'Sana verebilecegini, ve1mek istedigini zaten verdi, daha fazla zorlama," diyor ve bizi huzursuz ediyor olsa da; §artlanmayla, ah§kanhkla, hrrsla, bir otomaton gibi, bildigimizden §a§mtyor ve di.i§i.iyoruz pe§ine.

Bu tutumu hakl1 c;tkarmak i<;in somut sorular da olu§turuyoruz: 'Seks hayatmdan hi<; soz etmiyor. Gizlemek istedigi bir §ey mi var acaba? Ger<;ekten her §ey onun anlatt1g1 gibi mi OilllU§tu; acaba yillarca birlikte ya§ad1g1 insanlar onun hakktnda ne di.i§i.ini.iyordu? Acaba insanlarm, onun amac;lanndan §i.iphe etmeleri, saylediklerine inanmamalan i<;in ge<;erli bir neden var m1yd1?" gibi sorular.

S0rulann121, i.izerlerinde fazla di.i§i.inmeden de olsa, yeterince stk ve

yeterince 1srarla sordugunuzda cevaplarm1 da al1yorsunuz. Daha sonra

gelebilece_k bir pi§manhgm da yarar1 omuyor, <;i.inki.i bazen soru sorma

ve cevap alma i§i haftalarla, aylarla, y1llarla alc;iilebiliyor. 'Ben bu soruyu niye sordum?" sorusu boylece yaln12ca bo§a harcanm1§ bir c;abanm

gostergesi, ya da insanm egosuna inen bir darbe degil, daha anemlisi,

bilgi ve egitimini yanl1§ kullanmt§ olabileceginin i<; bulandmc1 bir i§areti

olabiliyor.

III

Wilfred Thesiger, ingiliz gezgin ve ka§ifi. 1910 yilmda, babasmm gbrevi geregi ailesinin bulundugu Addis Ababa'da dogmu§. 1968'den sonra Kenya'da ya§amay1 yeglemi§. Bunun nedeni, 'Sambmu ve Turkana 237

(7)

kabilelerine duydugu yakmhk, genel olarak yore ha.lkmm dostca davranmas1 ve Afrika'nm ba§ka yerinde bulunmayan bir hareket ozgurli.igi.i. "9

Thesiger'm c;ok yonli.i bir ki§iligi var. Oxford Universitesi'ndeki ogrenimi sirasmda boks yapmt§, birincilikler almt§. Afrika'da ve ba§ka i.ilkelerde bi.iyi.ik bir avc1 olarak i.in yapmt§. Gorev, ugra§ ve kimlikleri arasmda a§agtdakiler onde geliyor: Somi.irgelerde yonetici, gerilla, sava§ kahramam, bi.iyi.ik tekne bahkc;1s1, fotografc;1, amator doktor, yazar

'

c;ekirge avc1s1, Arabistan uzmam, imparatorlarm ve sultanlarm dostu, av bolgeleri koruma amiri, gezgin ve bu yi.izy1hn bi.iyi.ik ka§iflerinden.

Thesiger, zorluklar ve tehlikeler kar§tsmda kendini smamaktan,

bilinmeyenin pe§inde ko§maktan, i.icra yorelerde, yonetimden bag1ms12 veya uzak ya§ayan, kendi di.inyalarmdan ba§ka di.inya tammayan,

dostluga deger veren insanlar arasmda bulunmaktan her zaman

ho§land1gm1 belirtiyor. Kendini bir yazar olarak gormedigini, ba§langH;;ta

yazmay1 ve fotograf c;ekmeyi amac;lamad1gm1, bunlann sonradan kendiliginden geldigini stk stk vurguluyor. 10

Afiika'da, Arabistan, Pakistan, Afganistan, iran ve Irak'ta ozellikle bilinmeyen, ke§fedilmemi§, insan ayagt basmamt§, dt§ di.inyanm etkisiyle degi§memi§ yerlere gitmeyi yeglemi§. Gittigi yerlerde yore halkmm ya§amtnt payla§mt§, onlar gibi yemi§ ic;mi§, onlarla aym guc;li.iklere katlanm1§. Yalmzca seyirci ve gozlemci olarak kalmamt§; c;evreyle, c;evrede ya§ayan insanlarla bi.iti.inlqmi§. Bir gezgin olarak arad1g1 §

eyleri, ozellikle dostlugu i.ic; yerde bulmu§: Gi.iney Arabistan'daki bedevilerle Irak'ta ya§ayan sazhk Araplar1 arasmda ve Kuzey Kenya'daki bazt kabilelerde.

Thesiger yazar olarak i.ini.ini.i bugi.in (2004 sonu) ayn bir anlam ve onem kazanan iki kitabma borc;lu: 1959'da yaytmlanan Arabistan

Kumlan ile, 1964 tarihinde yayimlanan Sazlik Araplcm. ikinci Di.inya Sava§t'ndan hemen sonraki donemde, heni.iz ileti§im ve ula§tm olanaklarmm di.inyay1, bunlara ek olarak petroli.in, Arabistan'1 degi§tinnesinden once Arabistan Kumlan'nda sozi.ini.i ettigi bedeviler arasinda be§ yil (1945-1950), Irak'taki sazhkAraplan arasmd

a da sekiz ytl (1951-1958) ya§amt§.

Thesiger'm bu iki kitab1, bir dah'a geri gelmeyecek bir Arabistan'la .1 ili son derece ilginc; ve onemli iki)belge, gezi edebiyatmm §imdiden

l g

- ld - 'b'

Idasikle§mi§ iki ornegi. Bu ti.ir klasiklerde c;ogu zaman

_o . ugu g1 1, Thesiger'm yazd1klannda yalmzca bir yore insanm1, bell�

.

�-irey

!�

da topluluklart degil, paramn, bilgisayarm, televizyonun, terorun etkistyle, di.inyanm degi§en ekonomik, siyasal ve toplumsal yap1smm s�nucu olarak ki§iligi ve kimligi c;arp1lmam1§; ilkel, dogal, evrensel msam goriiyoruz. Zaman zaman yazarm bize ilk c;agl�dan sesen�ii izlenimini ediniyoruz. Bu yonleriyle her iki kitap da dennden. etkiley1c1.

IV

Thesiger'm biyografisini yazan Michael Asher da gezgin. 0 da

ollerde ve Araplar arasmda ya§am1§. Biyografi ic;in malzeme toplke

�, �hesiger'le uzun konu§malar yapmt§, Thesiger'm gittigi yerlere g1tm1�,

Arabistan'daki eski arkada§lanm bulup onlarla konu§ffiU§. Ya�1,

l k .. zerine dfr,eni yapmt§ ve bizi, Arabistan Kumlan ile

ara§t1rtnac1 o ara u -s

Sazlik Araplan.'nda bulamad1g1mtz veya farketmedigimiz yo�enyl

� Thesiger'le _ bi.iyi.ik gezgin ve ka§if Thesiger'm arkasmdaki fam

Thesiger'le _ kar§t kar§tya getinni§. Kitaplartnt okurken akltmtza gel

�n'. sormak istedigimiz, onemli oldugunu sand1gtmtz sorularm eps1

�� (kolayca tahmin edip) cevaplamt§. Dstelik de bir engizisyon gorevhs

gibi titiz c;alt§ffil§. Thesiger'den ogrenmek istedigi hemen her §ey1

ogrenmi§ ve bize de aktarmt§. Asher'm yazd1klarma be� bir ac;1�an

bakttgtmtzda gori.iyoruz ki, aktard1g1 §eylerin ne kadar b�eye d��er oldugu tartt§iltr ve bunda Asher'm payt fazla agirhklt degil; o

. �tz1m.

istedigimizi vermi§. Benim de tartt§mak istedigim §eylerden b� _

��--Acaba ne ogrenmek istedigimizi, hangi sorular1 sormamtz gerekttgm1,

· soru sormamtz gerekip gerekmedigini her zaman biliyor muyuz?

Michael Asher'in yazdtgt biyografiyi okudukc;a, ''Yaz1lan §eyden c;ok yazarla ilgilenmek ezelden beri insan s1gltgmm, barbarlt�1mn tipik .. · Im tur " diyen Martin Amis'e (The Observer Review, 1966) gosterges1 o U§ ,

(8)

Thesiger'm kitaplanm okurken farkettim ki, gezi edebiyati oku

olarak tiim tecriibeme ragmen yine akhmm kuytulanna taktlan sorulard

ru biri, 'Neden?" sorusu olmu§. 'Neden bu �aba, neden Arabistan, ned::

zorluk ve yokluk," sorularmdan kurtulamamt§lffi. Bize gore aykm bir §ey

yapanlan sorgulamadan edemiyoruz. Oysa yine bizim yapttgimm, bizim

�edenlerimizden bamba§ka, belki de aykm nedenlerle yapan bir si.iru

msan vardir. Onlar dikkatimizi �ekmiyor, ama yapamad1gim12 §eyi yaparn mu�aka sorgulayacagiz, belki de bilin�altlffilZ bize, sonunda, 'Degmezmi§,"

dedirterek, ya da eylemin yerine sorgulamanm kendisini koyarak bir �e§it

rahatlama saglaymcaya dek.

. . �ichael Asher neyi merak edecegimizi tahmin ediyor ve Thesiger'la ilg1h olarak akhm12a gelebilecek �e§itli sorulara degi§ik ceva lar

V d.�. I p

sunuyor. er 1g1 cevap arm �ogunda sanki Asher'm Thesiger'm ki§iligine

kar§t duydugu �eli§ik duygular1 da seziyoruz. Yani, hem Thesiger'm hem

de o�un biyografi yazarmm ki§ilikleriyle (ki bunlara daha sonra Thesiger'm Arab1stan Kumlan ile Sazlzk Araplan'nda ad1 ge�en bazi yaktnlan da

katlhyor) gerilimli, neredeyse dramatik bir ili§ki i�inde buluyoruz kendimizi.

'Thesiger bir ka§if olarak i.in pe§inde ko§tugunu hi�bir zaman inkar e

�medi, ancak onun i�in bu heves maddi �ikarla baglanttli degildi,"11

�1yor Asher. �ani, Thesiger i�in, 'O i.in pe§inde ko§tu," denmi§, 0 da 1nkar etmemt§! Dolayh ve yamlt1c1 bir ifade Asher'inki. Dosdo �

'Thesiger i.in pe§indeydi," dese hem su�lay1c1 hem de yanlt§ konu§:;

olacakt1. Dolayh anlat1m1 se�ince, su�lanmaktan kurtuluyor. Ciimlenin

ikinci yar1smda da, ilk yansmdaki su�lamay1 dengelemek ister gibi, ''.Arna

o tnasumdu, altm pe§inde degildi," diyor.

. Asher, Thesiger'1 �ollere, maceraya iten nedenler arasmda, kal1t1msal

etkenleri, �ocuklugundaki ya§am bi�imini, i� huzursuzlugunu, i�inde �att§an deerleri say1yor. Ancak bunlarm arasma kendi gozlem, gori.i§, �ikarlffi ve 1malanm da ekliyor: Thesiger'm yaln12hg1 sevmeyi§i; sevilme saytlma, hiikmetme, lider olma arzusu; bencilligi, a§agilik kompleks/ �her'm olumsuz gori.i§lerinin onemli bir boliimii, Thesiger'm kitaplanndan ve ya§ammdan verilecek orneklerle �iiri.itiilebilir. Arna benim amaclffi bu degil. Gezi edebiyatt okurunu bu a§amaya getiren §eyin ne oldugu ve bu durumun anlam1.

240

Kitabm tiimii, a§ag1 yukar1 �rm iislupta, ele§tiri ve ovgiiden; saldm ve geri �ekilmeden olu§uyor. Biz 1okurlar da Thesiger'e (ve Asher'a) kar§t tavnm121 siirekli ayarhyoruz. Yaln12ca sordugumuz sorularm degil, so1mad1g1m12 sorulann da cevabm1 ahyoruz ve biraz da, s01may1 neden aktl edememi§iz diye su�luluk duyuyoruz.

Asher, Thesiger'm kitaplanm okurken soz ve davram§lanndan,

ili§kilerinden �1kard1g1m12, sezinledigimiz kimi yon ve ozelliklerinin ad1m koyuyor ( 'kadm dii§mam", "saldirgan") l2 ve boylelikle Thesiger' m

kimliginin ve ya§anttlarmm derinligini, �ok anlamhhg101, �agn§imlarm1

yok ederek tek boyutlu ktl1yor. Bunun sonucu Thesiger yazar kimligiyle

bize insanoglunu dii§iindi.iriirken, biyografideki Thesiger'da kitabm

dt§mdaki bireyle kar§t kar§tya geliyoruz. Ki§inin ba§artlanm, gozlemlerini,

uri.iniinii, bize anlatmak istediklerini biraktp, kendisine yoneliyoruz.

Onu ba§kasmm goziinden gormek istiyoruz, anlatmay1 ge rekli

gormedigi §eyleri de anlatmasm1 istiyoruz. Amacm1 iyi belirlememi§ bir

okurun sormadan edemedigi, yanli§ yonlenmi§ sorularla.

Belki Thesiger'm neyi ba§aramad1gm1 so1may1 akil edememi§izdir diye, Asher, yine �atal dille, buna da deginiyor: "Bedevileri i�tenlikle sevdigi ve onlarla ilgilendigi halde, uygarltktan hi�bir zaman kopamad1, hi�bir zaman bir bedevi olamad1." Bu ciimlede soyledigi §eyleri okur, Thesiger'm kitaplarmda da buluyor. Ancak, ciimlenin ikinci kismmda soylenenin, tam dogru olmamas1 yamnda, ba§ar1s12hk sayilabilecegini yaln12ca biyografide goriiyor ve burada ve buna benzer gozlemlerde birden, '.'.A.caba ben ba§ar1s12 bir gezgin ve degersiz bir yazara vaktimi bo§a m1 harcamt§tm," gibi bir dii§iinceye bile kapilabiliyor. Biyografi yazar1, boyle durumlarda kendi amacma da ters dii§en bir i§lev gori.iyor: Yani biyografiyi, ozgi.in eserden sonra okuyanlarda hayal kmkl1g1 yaratarak, once okuyanlar1 ozgi.in eserden uzak tutarak, kendi iiri.inii olan biyografinin varolu§ nedenini ortadan kaldmyor. Okur bu alanda tecriibeli degilse, biyografiyi okumakla eseri okum anm, iki ayn diizlemde yer alabilen, baz1 durumlarda neredeyse ortii§meyen, olgular

oldugunu (eger boyleyse) akla getiremeyebiliyor.

Thesiger okurunun aklma gelen sorulardan biri de, ''.A.caba Thesiger' m Arap dostlan, yaktnlan onu nastl goriiyor, hakkinda ne dii§iiniiyorlard1,"

(9)

--sorusu. Michael Asher, Thesiger'm en yakm a· k d 1

r a a§ armdan yard1mctlanndan Salim bin Ghabaisha'y1 bu

luyor ve b u soruyu ona ve

soruyor. Salim bin Ghabaisha'nm cevabt:

C6meriti. Bize giizel bedzveler velirdi: Para ti/fek dev 1 b·t· d k - · ' · ".I ·, e. � z irdi sa t !1, yo1ulmak b1lmezdi. Korkusuzdu Ger1n1·�.-_ · ,- ,,, ,, 1m2�yorduk 1·,. b '' .

Ne1 ede do�inu�tu, nereden gel�vordu, ainaci neydi? Biz s . .

bedevilerdik, kafamtz bo�tu. Yani, o zamanlar hi:i-;bi - aj

bi/mzvorduk.13 I �ey

�in�, ifade once ovguyle ba§ltyor gibi, ama bu ba§lang1c1 birka

<; ybne <;ekilebtlecek laflar izliyor. Michael Asher bin Gh b . , a a1s a nm agzmdan h '

-kafam1�da yeni sorulara yol a<;abilecek ifadelere yer veriyor. Bin

Ghaba1sha sanki 'Thesiger bizi aptal . k d ,, .

. yerme or u, der gtbi. Ama

Arabistan Kum.lan'nda okuduklanma b. . b .. .. ..

.. . .. . 121 u sonuca goturmuyor. Bu

sozlerm, uzennde fazla dii§iinmeyen okuru T

hesiger'la ilgili b huzursuz duygulara itmekten ote bir i§

levi yok. az

t

-Mi�h��lAsher'dan ogrendigimize gore, Thesiger Aristokrat tabakantn

dogal ustunl .. - .. ·

..

ugune mamyor ve dogru diiriist aristokratltgt hi

<; tammamt§ olan, dunyaya materyalist kitle kiilt .. .. .. .

urunu yayan Amenkaltlar1 kaba ve

sonradan gorme olarak .. .. B n1

. , goruyor. u art, ozellikle bu soyleni§ bi<;imiyle

duyup Thes1ger dan sogumamak e

lde deg-il Peki b d.. .. dal ..

b. tr�<; . ' u U§unce 1a once

�e� .o�dugumuz ve ger<;ekten tiiriiniin klasikleri ol

arak kabul

e�ttgtm12 tki kitabtyla Hgili degerlendirme

mizi nastl etkiliyor? 0 kitaplan

btr ke� daha okumam121, ha.la klasikler olarak nitelememizi engelliyor

mu? Kitaplar1 yine okuyac k 1 ak ku

.. . a o urs ' o ma siirecinde zihnimizin bir

ko§esmde her dakika Thesiger'm bu yeni ve •�·, "Im..

1

.. !\.u<;u U§, yam gt ve

:;:arg�ar1yla <;arptlmt§ imaj1, kimligi mi yamp soniiyor? Birka <; kez

.. . du�umuz_ kitaplart her okuyu§umuzda (birka<; kez gordiigiimiiz bir

ulke bff· §ehff v s g'b') .. ..

. ' ' . . t t ' ustuste binen saydam resimler gibi o" ki

oku 1 d . , nee

. Yll§ ar an kalma 12Ier, izlenimler nastl ya§arsa, bu kez de en iiste

b1yografiden etkilenen izlenimler mi geliyor? Yoksa gezg1·

·nm· b' afi . . .

h · . . ' tyogr Stnt

. t<; 9kumam1§ gibi, kitabm1 apayn, .

b,tgtms12 bir diizlemde mi okuyoruz? yem tan1§t1g1m12 kimliginden

242.

Michael Asher bize Thesiger' n ekonomik sorununun olmad1gm1

..

soyliiyor, avcthga dii§kiin oldugunu anlattyor. Ogreniyoruz ki, ileri ya§a

geldiginde Thesiger, demokrasi ve liberalizmin Afrikah karakterine

uymad1gm1 savunmu§. Birbiriyle baglantts12 goriinen bu konularm bir

ortak yam var: Arkalarmda yatan imalar. Yani, Thesiger tuzu kuru oldugu

i<;in gezdigi yerlerde barmabilmi§ ve itibar gormi.i§ olabilir. Ge<;mi§te ava

dii§kiin olmast, dogal ya§am1 kollamanm agirhk kazandtgt gi.iniimi.izden

baktld1gmda ki§iliginin olumsuz bir ozelligi olarak dikkat <;ekiyor;

demokrasinin Afrikah karakterine uymad1gm1 soylemesi ise, yi.izeysel

olarak degerlendirildiginde trk<;t bir yakla§tm olarak damgalanabilir.

Biyografiyi okuduk<;a, okurun zihninde gezgin ve ka§if Thesiger

bulamkla§tyor ve geri plana kay1yor, yerine sevimsiz ve basit bir

macerac1 geliyor ve bu olgunun golgesi Thesiger'm yazd1g1 kitaplann

iistiine de dii§iiyor. Kitaplar1 degerli buldugumuz i<;in yazarm pe§ine

dii§en bizler, yazarda hayal kmkltgma ugraytp kitaplan dt§lama

egilimine girebiliyoruz. Peki, su<; kimde? Su<;lu var mt? Yanlt§hk nerede?

Michael Asher bize, Thesiger'm aktls12ca davram§lanm, yamlgtlanm,

kendi durumunu gfaiip degerlendiremeyi§ini orneklerle iletiyor.

Sonu<;ta, biyografi okuru olarak bizler de - bo§ bulunup - 'Ne kadar

aptalmt§tm, acemiymi§im, ger<;egi gorememi§im; yapt1klanm ve

yazdtklanm degerli sanmt§tlffi," diye di.i§iinebiliyoruz. Yani, farkmda

olmadan, bir diizlemin (biyografi diizleminin) ol<;iitleriyle ba§ka bir

diizlemi (ozgi.in yaz1 diizlemini) degerlendiriyoruz.

Thesiger kitaplanm yazarken, bize ya§adtklanm, gozlemlerini ve

dii§iincelerini anlattrken, i<;indeki tiim karma§tk olu§umlarla bir biitiin

olarak, <;evresiyle, i<;inde ya§ad1gt toplulukla etkile§im i<;inde olan,

siirekli yogrulan ve bi<;imlenen bir birey olarak kar§1m12a <;tktyor. Oysa,

duygu, tutku ve dii§iinceleri, egilimleri, baglammdan soyutlanmca,

tammlamp smtflandmlmca, hepsi birbirinden baglffisIZ etiketler gibi

kimliginin iizerine yap1§1yor. Omegin, a§m av dii§kiinliigiinii ve

ffk<;1hgm1 Arabistan ()5lleri ve Sazlik Araplari'nda gormiiyoruz. Ancak,

sozii edilen ogeler bu kitaplarda <;ok aramrsa, mutlaka bulunur. Acaba,

(10)

ogeleri arama amac1yla okumak ister mi? Yeniden okusa, ister istemez akh bunlarda m1 olur?

Biyografi yazarlan da ele§tirmenler gibi SU{ s1k bize, bir yazann iiriinlerinde sezinledigimiz, gozlemledigimiz, hissettigimiz ama

anlatamad1g1m1z - anlatma geregi duymad1g1m1z, anlatmay1 akil

etmedigimiz - §eyleri nastl, hangi terim ve ifadelerle anlatacag1m121

soyliiyor, gormedigimiz §eyleri gosteriyor. Peki boyle bir §eye, a<;1klamalara, sm1flandirmalara, dii§iincelerimize diizen ve a<;1khk

getirilmesine, kendi gormedigimiz §eylerin bize gosterilmesine her

zaman ihtiyac1m12 var m1? Ara sira, kitaplar1, sanat eserlerini, insanlan

yaln12ca ya§amakla yetinsek olmaz m1? Galiba olmuyor. Merak (yerine gore insam dii§iinen insan yapabilen o merak) yakam121 birakm1yor. Her

§ey bize a<;iklansm, en basit, en kii<;iik par<;asma indirgensin istiyoruz.

Birinin bize, 'Bak bu §iir §Unu demek istiyor," diye yol goste1mesini istedigimiz gibi. Bunu yapmakla, nas1l ba§ka tiirlii anlatilamayani

anlatma <;abasmda olan §iirden, onu ba§ka sozlerle anlatarak kendi

varolu§ nedenini <;ekip al1yorsak, ya§amm da derinligini de§ip <;ok

anlamhhgm1 bile§enlerine bolmeye <;ah§arak <;agn§1mlanm, gizini,

degerini <;ekip al1yoruz.

Michael Asher'm, Thesiger'm biyografisinde s1k s1k irdeledigi konulardan biri de gezginin gen<; erkeklere dii§kiinliigi.i. Thesiger'm kitaplarm1 okuyanlann bu konuyu merak edeceklerini biliyor ve usta bir magazin yazar1 gibi, Thesiger'1 de epey slkt§ttrarak, merakim121 hemen hemen gideriyor. Thesiger, fiziksel goriiniim �<;1smdan erkegi kadma tercih ettigini belirtiyor. Geri<; erkekleri <;ekici bulmasmm ise cinsel bir egilim degil, estetik bir ilgi oldugunu vurguluyor. Kendini homoseksiiel olarak gormiiyor ve bir erkekle cinsel ili§kiye girmeyi asla dii§iinmedigini soyliiyor. Tabii, normlarm dt§ma <;U{ffiakta her zaman zorlanan <;ogunluk i<;in, boylesi estetik bir ilgiyi, "aseksiielligi" anlamak, aktif homoseksiielligi anlamaktan daha zor. Meger ki bu kavram1 Arabistan Kumlari'ndakine benzer bir ya§amm i<;inde izleyip tamm1§ olsun. Bedeviler de, sazhk

. Araplar1 da Thesiger'm bekar ve <;ocuksuz olu§unu once yadirg1yorlar.

Arna aradan ha.ftalar, aylar ge<;ince ona al1§1yorlar. Ya§am i<;inde insanlar

244

ah§tyor, kabulleniyor v anhyorlar. Thesiger'1 bu ya§ammdan

soyutlayarak onun egilimlerini etiketleme, ya§anusmm ve yazdiklannm ger<;ek derinligini, kapsamm1 goriip degerlendirmemizi engelleyebilir.

Michael Asher kendisi de daha sonra Thesiger'm erkeklerle olan ili§kilerinin 'Platonik" oldugunu, homoseksiielligin, Arap §ehirlerinde yaygm olmakla birlikte Bedeviler arasmda goriilmedig�ni; �vr�m neredeyse bir "tabu" oldugunu, tart1§ilmasmm bile han<;erlenn <;ekilmesme yol a<;abilecegini belirtiyor. Ancak, konuya bu kadar SU{ egildigini gore� bizler de artll{ belki, 'Olamaz m1 ger<;ekten," diye sormaya ba§hyoruz. Belki de kitaplarda olabilecegi yerleri ve boliimleri ara§tmyoruz. Kitabm1 yaz1p birakmt§ olan Thesiger'1 sayfalardaki yakasmdan tutup, 'Nereye sakladm oteki kimliklerini, hadi soyle," diyoruz.

Michael Asher'la konu§malarmdan birinde Thesiger, gen<; erkeklere duydugu ilginin niteligini §Oyle anlauyor:

Bin Ghabaisha fOk guzel bir genr;ti. Jnsan fiziksel bir �ey yapmadan da guzelligi degerlendirebilir. Aslmda, bin Kabina veya

_ b�1-i Ghabaisha �yla yatmak imkansiz olurdu, amnda bir;aklanwerird�m r;iinkii. Tabii ki bin Ghabaisha'mn giizelliginden etkilenmi�tim.1 '1

Yine yillar sonra, Michael Asher bin Ghabaisha'ya Thesiger' da ne

buldugunu sordugunda bin Ghabaisha sade bir cevap veriyor:

Ona volda�l·ik etmeyi kabul ettiin, fiinku o kendisiyle gelen Bedevilere tiifek, deve ve para veri:vordu. Beni de bunlar ilgilendiriyordu. Avrica, bir siirii insan onun gezilerinden soz ediyordu. Onunla gidenler iin kazamyordu; ben de kabileler arastnda iin kazanmak istedim.15

Burada da benim amaclffi, Thesiger'i savunmak, bir imay1 kinamak ya da bir savi <;iiriitmeye <;alt§mak degil; ornegin, yazarm ci�selliginin kendi anlatmadigi yonleriyle ilgili, uzerinde iyi dii§iiniilmem1§ sorular sorup cevaplarma eri§erek okurun iist duzeyde bir zihinsel etki.nl� _v� ya§antl olan okuma olgusun:u nastl olup da al<;altma <;abasma g1rd1gm1 irdelemek. Bu irdelemeyi yaparken insan, zaman zaman, soru sormadan once cevabmi isteyip istemedigimizi iyi dti§iinmek, daha SU{ dii§iinmek hi<; fena olmayacak demeden edemiyor.

(11)

Thesiger'm kitaplanm okurken aklun12a gelen sorulardan biri d e,

<;:evresindeki Araplarm ve bedevilerin onun hakkmda ne dii§iindiikle fl. Ancak yine, bu soruyu soracag1m1z1 tahmin ederek ayrmttlanyla cevaplayan Asher'm kitabm1 okuduktan sonra anltyoruz ki, bu soru da liizumsuz veya yanlt§ dii§iiniilmii§ ve yanlt§ y6nlenmi§ bir soruymu§. · Belki de astl sormam12 gereken, 'J\.caba Araplar arasmdan Thesiger ayarmda biri ya§adtklarm1 yazmt§ olsayd1, Thesiger'i nastl anlattrdi?"

sorusu. Belki bu bile degil, <;:iinkii 'tevaplar" bir ya§am biitiinliigiiniin ya

da izlenimler toplammm i<;:inden <;:tkartl1p soyutland1gmda, yavan ve

yantlt1c1 olmak zorunda.

Cevap arad1gm12da, kli§elerle, zaten bildiginiz §eylerle, rastgele soylenmi§ sozlerle de kar§tla§1yorsunuz. Bu baglamda her cevap, saran

a<;:1smdan, bir basitle§me, bir dii§ii§, bir al

<;:alt§. Bedevilerin Thesiger'le

ilgili dii§iinceleri:

Bin Tajl, lngiliz'e saygi duymu�, ama gerekr;elerine asla

in.anmam1�ti. "Bize r;ekirge aramaya ve onlarm kokiinii kurutmaya

geldi(Ji1ti soyledi, ama buna hir;bir zaman i1tanmadik. Ben hala da

ina1tm1yorum. Bence, bizim ya�adt(Jmuz yerin simrlarmi,1

haritastm r;tkarmaya Jilan gelmi�ti. ,,J 6

Cevap istediginiz zaman cevap altyorsunuz. insanlar <;:e§itli

nedenlerle, ne soylediklerini bilmiyor olsalar da, soylediklerine kendileri de inanm1yor olsalar da size a<;:tklamada bulunma geregi duyuyor. Bin

Tafl, aralannda y1llarca ya§ayan, onlarla birlikte yiyen i<;:en, aym yerde yatan, kendine a.it 6zel ya§am1 olmayan Thesiger'm bu kadar ytl siireyle

harita <;:tkarmak i<;:in, casusluk i<;:in aralarmda ya§ad1gm1 soyliiyor. Tabii,

bu soruya daha dogru ve isabetli bir cevap veremezdi. <;unkii cevap,

birlikte siirdiirdiikleri ya§amm kendisi. 0 ya§am1 ozetleyebilmek ise ancak <;:arp1tmakla miimkiin.

Arabistan <;:6llerinde be§ ytl siireyle Thesiger'm en ya.km yolda§t olan

Salim bin Kabina da yillar sonra Michael Asher'a benzeri §eyler soyliiyor

(burada insan elinde olmadan kendini bin Kabina'nm yerine koyuyor ve sanki, engizisyon memuru kendisini en ya.km arkada§m1 ele vermeye

zorluyormu§ gibi bir stkmt1 duyuyor). Hem siradan, Thesiger'1 tanunt§

246

herhangi birinin cevab1, h�m de, bin Kabina ile Thesiger arasmdaki aktnltk ve samimiyet dii§lnuldiigiinde, tuhaf gerilimler <;:agn§tiran, ;eklenmedik, "dramatik" bir cevap bin Kabina'nmki. Sanki konu§an, Thesiger'm <;:6ldeki yolda§t degil:

<;;ekirgeleri yak etmeye geldigini soyledi. Oysa r;ekirgeler ondan once de vardi, ondan sonra da var olmaya devam etti. Biz garip bedevilerdik, bir �eyden an.lamtyorduk. Arna bence onun buraya gelijinin gizli biramaci vardi ve bize soylemedi . ... Biz her zaman

ld d .. .. .. -d· tk 1 7 onun hiikumetin adanu o ugunu u�un.uyo1 i .

Irak'taki sazhk Ara.plan da ba§lang1<;:ta Tbesiger'm gizli gorevleri

oldugunu dii§iiniiyorlar. Ancak Thesiger, konuya olan 6zel ilgisi ve y1llar

boyu kazand1g1 tecriibe sonucu a.ma.tor doktorluktaki ustahg1 ve

siinnet<;:ilikteki becerisiyle onlarm g6niillerini kazamyor.

"Eger beni 1950 ytlmda Arabistan'dan ayrtlmaya zorlamasalard1, dort­

be§ ytl daha kalirdim,"18 diyen Thesiger'm gizli a.ma.ct var m1yd1, yok

muydu, bilmiyoruz. Kendisi 0Imad1gm1 soyliiyor. Olsayd1, kitaplarma

bakt§tm121 etkiler miydi? Biyografisini okuduktan ve Araplarm onun

hakktnda soylediklerini gordiikten sonra, kafam12da kitaplarmm anlam1 ve onemi degi§ti mi? Onlar1 yeniden okudugumuzda acaba yapttklarm1,

davram§larm1, ili§kilerini bu sorunun t§tgmda - be� de daha dogrusu

"alacakaranl1gmda" - m1 degerlendirecegiz?

Michael Asher, 'Thesiger Bedevilerle ya§amaya hep yaz sicagmda degil, nisbeten serin aylarda giderdi," diyor. Yani, "i§in kolayma kai;:ard1," demek istiyor; ima yoluyla da olsa bize Thesiger'm kendisinin ve kitaplarmm ne "olmad1gm1" anlat1yor. Oysa biz okurken ne ol

_du�ar1!la, i<;:imizde hangi kaptlar1 a<;:ttklar1yla, bizi ne y6nde zenginle§t�d��nyle

ilgileniyoruz, ilgilendigimizi samyoruz; a.ma zaman zaman 1<;:1m12den

gelen sesler ve bu sesleri duyan biyografi yazarlar1, 'Hayir," diyorlar, "siz

ba§ka· §eylerle ilgileniyorsunuz, ilgilenmelisiniz."

Michael Asher, Thesiger'i ba§kalarmdan da soru§turuyor. Konu§tugu kimi insanlar onun "s1cak" bir ki§iligi 0Imad1gm1 soyliiyorlar. 'Bildigini a ar ba§kalannm kendi hakktnda ne soylediklerine veya dii§tindiiklerine y p '

d d" .. · d b na aldirmaz." Edindigimiz izlenime gore, Asher'm ken i U§unces1 e u

(12)

yakm. Yani, b!yografiyi okudukc;a Thesiger'la ilgili g6rii§iimiiz bularukliyor. Oysa yazd1g1 kitaplan okurken i§in bu yonlerini dii§iinmemi§tik. Okudugumuz §eylerin agtrhk odaklan ba§ka yerlerdeydi. Belki de biz yeterince keskin gozlemleri ve kavray1§1 olan bir okur degildik. Acaba bundan sonra, Thesiger'm bu yoniinii de dikkate alm ah m1yd1k?

1990'1arda, Thesiger, Michael Asher'la birlikte, eski arkada§lari bin Kabina ve bin Ghabaisha ile gorii§me f1rsat1 buluyor. Ancak bu gorii§meden hie; iyi izlenimler edinmiyor. ''.Ayrn insanlar degil onlar· benim tarnd1gim insanlar degil,"19 diyor. Daha sonra Asher, haztrlamakt� oldugu biyografisi ile ilgili olarak Thesiger'a sorular sorarken, bir ara Thesiger kendini tutam1yor ve Asher'a, "Bence senin yazd1gm bu kitap tamamen bir vakit israf1," diyor. Asher, Thesiger'a, kald1g1 yerde gelip kendisini ziyaret etmek istedigini soyleyince de, 'istersen gelip etrafa bakabilirsin, ama ben seninle konu§mak istemiyorum. Bu konuyla ilgilenmiyorum," diyor. Ancak, daha sonra bu fikrini degi§tirerek, Asher'la konu§m ay1 kabul ediyor. Yani, ic;gi.idi.ileriyle, biyografiyi istemese de sonunda okurlarmm arac1s1, ajarn olan biyografi yazarma yakalanmaktan kurtulam1yor.

Thesiger, Arabistan'1 terkettikten sonra uzun yillar, ya§adtklarmi

yazmas1 ic;in kendisine 1srar edenlere kar§t koyuyor. Yazmanm, ya§antmrn degerini dii§i.irecegine inan1yor. 'Bu benim ozel ya§antun, onu bkalanyla

payla§mamm geregi yok, . . . yola dii§erken hie; bir zaman ya§ayacaklarlffil

yazma amac1 ta§unadun. Bence bu bo§ olurdu," diyor.20

Her ne kadar Asher, tipik iislubuyla, Thesiger'm bu sozlerinde samimi 0Imad1gm1, c;i.inkii daha once gezi izlenimlerini dergilerde yaymlad1gm121 belirtiyorsa da, Thesiger'm, sonradan klasikle§mi§ de olsalar, yazd1g1 kitaplardan, yazmt§ olmaktan, zaman zaman rahatsizhk duydugu belli. Aralanndan kac;t1g1 ama kendilerine daha sonra yine mesaj gondermeden edemedigi okurlarmm, mesajm ic;erigi ile yetinmeyip bir gun kendisini yakalayacagm1 ve silkeleyecegini sezinliyordu herhalde. ic;inden bir ses belki de, ta ba§lang1c;ta, 'Kac;acaksan kac;, an;ia sonra herkese, 'Baktn ben §6yle kac;t1m,' deme," diye onu uyarm1§t1.

Bir ac;idan, denebilir ki, 'Yazm.,asayd1 biz de o klasikleri § imdi

okuyamam1§ olurduk. Aynca, gezgin Je ka§if olmanm ozelligi, y

a§ad1gm1

irdelemek, degerlendirmek ve yazmakttr." Arna bu, ba§ka bir dii§iince diizlemindeki aykm bir gorii§ii de gec;ersiz ktlm1y

or. Yazmak, yaztlam ve yazar• ba§kalarmm kullanmas1 ic;in kap1 ac;makttr. ''.Ac;tlsm, n

e var bunda?" da denebilir, ''.Arna neden; neden boyle olmak zorunda" da.

insanlarm soylemek istemediklerini, soyleyemediklerini, soylemey i

amac;lamadtklanm okur merak ediyor. B

iyografi yazar1 ona istedigini

sunuyor; okurun merak etmeyi aktl

edemedikleriyle birlikte. Biyogra£_

yazari, konu olarak ald1g1 ki§inin dii§iinceleri ile davram§lar1 arasmd��

c;eli§kiyi, yazmak istemedigini soyleyip daha sonra y��akt a

� kend1m

alamayan Thesiger orneginde oldugu gibi, zaman 1c;mdeki tutarslZ

kirnligini dile getiriyor. Bu ac;1dan biyografi, soz konusu yazarm ozgiin

eserine kiyasla, bamba§ka bir boyut. Okur, yazarm ozgiin kitabm1

okuma siirecinde, sorularm1 (once zihninde) sorarken, b

az1 konular1

merak ederke n, cevap almas1 miimkiin oldugu zaman ba§ka bir

boyuta/diizleme gec;mesi gerekecegini dii§ilnmiiyor; okudugunun _aym

diizlemdeki uzanusm1 bulacagm1 samyor. Y

ani, ornegin Arabistan

Kwnlari ile Sazlik Araplari'na ili§kin sorulannm cev

aplanm, aym

turden, yine en az bunlar kadar onemli,

anlamh ve degerli, hatta daha

degerli yapitlarda bulacagm1 samyor; bu iki kitabm derinligine inmek, o

kitaplarda sezinledigi dii§iinsel boyutlara ula§mak istiyor .

.. Oy

sa

- �

boyutlar biyografide degil-belki kendi kafasmm ic;inde. Yanh§ yonlendig1

ic;in, derine inmeyi beklerken yuzeye c;tkiyor.

Thesiger bugiin (1999) Kenya'da, Samburu kabilesind

en bir aile ile

birlikte, sade bir ya§affi siiriiyor.

Yerlilerin dostlugu, mal mi.ilk sahibi olmamanm verdigi huzur,

yorenin hm;m dogal giizelligi ve gogiin d

erin maviligi ona yetiyor. Belki,

biyografisi ve kitaplar1 da artik onun ic;in o kadar onernli degil.

(13)

SONS ET LUMIERES DE L'ORIENT : LES VOYAGEURS

FRAN{:AIS ET IA MUSIQUE OTIOMANE DANS IA

PREMIERE MOITIE DU XIX. SIECLE

Prof. Dr. Arzu ETENSEL iLDEM* SONS ET LUMIERES DE L'ORIENT : LES VOYAGEURS FRAN(:AIS ET LA

MUSIQUE OTTOMANE DANS LA PREMIERE MOITIE DU XIXe SIECLE Colbert, le fondateur de !'Ecole des langues orientales, a egalement encourage l'etude

de la musique orientale qui suscitait beaucoup d'interet clans la France du 17eme siecle. D'autre part, le musicologue turc, Bi.ilent Aksoy souligne !'importance de l'apport des observations des voyageurs europeens a l'etude de t'histoire de la musique ottomane. Les voyageurs fram;;ais ont souvent fait reference a cette forme d'alterite clans leurs recits de voyage. Nous pouvons etudier Jes impressions des voyageurs fram;:ais en quatre parties: la musique religieuse, la musique profane, la danse et la musique militaire. Au 19eme siecle, Ia musique occidentale fait son apparition clans )'Empire ottoman, notamment clans le cadre le la fanfare militaire du Sultan dirigee par Donizetti Pacha et Guatelli Pacha., fait qui est note sans toutefois grand enthousiasme par Jes voyageurs franc;ais.

Mots-c1es : 11wsique ottolllaite, nntsique turque, uoyage en Orient, inusique ottoma11e du 19e siec/e, 11111sique des ja11issaires, 111usique de Conr cbez !es Ottomcms, Donizetti Pacba, litterature de uoyage

LIGHTS AND SOUNDS OF THE ORIENT: FRENCH TRAVELLERS AND OTTOMAN MUSIC IN THE FIRST HALF OF THE 19th CENTURY

Colbert, the French Minister who founded the School of Oriental Languages in the

17th century also promoted research studies on oriental music which was very

fashionable in 171h century France. Bi.ilent Aksoy, an eminent music analyst, underlines

the importance of travellers' observations on history of Ottoman music. French travellers referred very often to this particular form of otherness, music, in their travel writings. We will examine the musical impressions of French travellers in four parts: religious music,

profane music, dance and military music. In the 191h century, Occidental music appears

in the Ottoman Empire, especially in the framework of the Sultan's mil'itary band directed by Donizetti and Guatelli. However, the emergence of Occidental music didn't provoke enthusiasm among the French travellers.

Key words: Otto111a1t 11tusic, Turkisb 11111sic, 1ra11el to Orient, Olto'l/la11 music iu tbe

J9b celll/.1/y, Ja11.issa1y music, 01to111.a1t court music, Douizetti Pas/Ja, trawl literature * Universite d'Ankarn aildem@planet.nl

Enseignante au Departement de fram;ais de la Faculte des Lcttres, Umversite d'Ankara, Ankara. e-mail: aildem@planet.nl

Referanslar

Benzer Belgeler

Dickey ve Pantula (1987) tarafından önerilen ve literatürde ardışık birim kök testi (sequential unit root test) olarak bilinen yönteme göre bu

Açık Ders Malzemeleri Sistemine eklenmek üzere hazırlamış olduğum, yukarıda bilgisi verilen ders, düzen, kapsam ve ders ekleme kılavuzunda belirtilen standartlar

Diploma almağa muvaffak olan genç meslektaşlarımıza hayatta muvaffakiyet ve memleket kültürüne nafi olma- larını diler ve kıymetli tedris heyetini tebrik ede- riz..

14.1. İlan yapıldıktan sonra ihale dokümanında değişiklik yapılmaması esastır. Ancak, tekliflerin hazırlanmasını veya işin gerçekleştirilmesini etkileyebilecek

Zeki Kocamemi 1900'de İstanbulda doğmuş, orta öğreniminden sonra &#34;Sa- nayii Nefise Mektebi Alisi&#34;ne çjirmiş,- ye- teneği ile akranları arasında sivrijmiş, sonra

İstanbul'da yaşayan Tokatlılar, Yeşilırmak Tozanlı çayı üzerinde yapılmak istenen 5 HES projesine karşı Taksim'de yürüyü ş düzenledi.Yeşilırmak Tozanlı

İstanbul halkına, güzel inşaat nümuııeleri göstermek, şehirin bir kısmında umumî bir vahdet uyandırmak için, en tipik bir sathı mail üzerinde ve mümkün mertebe

Kutup bölgeleri de (Antarktika ve Arktik) ildim değişikkğinin sebep olduğu etkilere maruz kalmaktadır. İldim değişikliği kutuplarda direkt olarak ekosisteme, deniz