• Sonuç bulunamadı

Yakup Kadri'yi de kaybettik

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Yakup Kadri'yi de kaybettik"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Yakup Kadri’yi de

Kaybettik

Dr. Tamer İşgüderi

K

u rtu lu ş savaşı öncesi k o ş u lla n içinde g ençliklerini yaşayan, devrim den sonra T ü rk toplum y apısında olagelen d eğişiklik­ leri gözlem leme olanağını b u lan b ir k u şa k ta n olan Y akup K a d ri'y i k a y b ettik . G erçekte b u k u şak , belk i de çok şanslı b ir ra stla n tıy la T ü rk to p lu m u n u n b ü y ü k sın am alard an , k e d erlerd e n ve sevinçlerden geçtiği b ir dönem i b ü tü n b o y u tla rıy la yaşam ış, du y m u ş ve d üşünm üş olan b ir k u şa k tır.

Y akup K a d ri’de O sm anlı İm p ara to rlu ğ u ’n u n son g ü n lerin d e ­ k i hazin d u ru m u n u gençliğinde yaşam ış ve yeni yetişen b ir a y d ı­ n ın k ed erin i y ü reğ in d e taşım ıştır. B akın, b ir k o n uşm asında b u acıyı nasıl dile g etiriyor: .B iz, O sm anlı D evleti, O sm anlı İm p a­ ra to rlu ğ u ad ın ı taşıy an b ir m em lekette, esasında b ir y a rı sö m ü r­ ge olan b ir m em lek ette doğm uşuz, orada yetişm iş ve b u d u ru m ­ dan k u rtu lm a n ın ıstıra b ı içinde b ir çare aram ışız. Bizim b ir hege­ m onya k u rm u ş olan b ü y ü k devletlerden, İn g ilte re ’den, F ra n s a ’­ dan çekm ediğim iz k alm am ıştır. G örm ediğim iz h a k a re t k alm am ış­

tır.»

İşte, bu acıyla y etişen ve Osm anlı İm p a ra to rlu ğ u ’n u n içine d ü şü rü ld ü ğ ü «yarı sömürge» d u ru m u n d an k u rtu lu ş u n çarelerin i düşünm eye başlayan genç Y akup K adri, o d e v rin d ü şü n düzeyini belirtm esi yö n ü n d en anlam lı olan ve k endi başın d an geçen b ir olayı a n latır:

• B ir gün İsk e n d eriy e ’den İz m ir’e g elirk en v ap u rd a b ir g ru p güvertede toplanm ış T ü rk iy e aleyhine k o n u şu y o rlard ı. En çok konuşan da b ir F ransızdı. Y erim de d u ram ad ım , F ransıza doğru y ü rü d ü m dedim ki: «Sözleriniz d o ğ ru d u r, T ü rk iy e kan u n su z, ida­ resi bozuk pek fena b ir m em lek ettir, fa k a t b ir şeyi u n u tu y o rs u ­ nuz. Yeni gelen b ir T ü rk iy e vardır, onu hesaba katm ıyorsunuz.» B u cevap karsısın d a F ran sız çok şaşırdı ve bana «küçük efendi, siz kaç kişisiniz, sizin gibi düşü n en kaç kişi var» dedi. Ben: «Be­ nim yaşıtlarım ın hem en hepsi benim gibi düşünüyor» diye cevap verdim . F ran sız bu sefer «Fakat siz kim e karşı, ne için sa­ vaşıyorsunuz» diye sordu. Biz dedim «H ürriyet istiyoruz.» F ra n ­ sız y in e sordu: «H ürriyeti n e yapm ak için istiyorsunuz?» Ben, B ü y ü k F ran sız İh tilâ lin in h a rek e t nok tasın ın h ü rriy e t o ld u ğ u n u h a tırlattım . Fransız, «bu h ü rriy e ti kim d en alacaksınız, kim v ere­ cek size b u h ürriyeti» diye sordu. B en «İşte biz b u h ü rriy e ti h ü ­ k ü m d ard an koparm aya çalışıyoruz» cevabını verdim . O zam an F ransız g ü ldü ve: «O zavallı adam ın k en d i h ü rriy e ti yok k i size h ü rriy e t versin» dedi. B u cevaba h erk esle b irlik te ben de güldüm , fa k at adam ın ne dem ek istediğini anlıyam adım . Bu so ru n u n ce­ vabı benim içim e d e rt oldu.»

Y ak u p K a d ri b u s o ru n u n c e v a b ın ı L o za n K o n fe ra n s ı sı­ ra s ın d a b ü y ü k d e v le tle rin ik tisa d i a y rıc a lık la rı k o n u ş u lu rk e n b u la c a k tır . Ve d iy e c e k tir ki «Ben a n c a k o z a m a n a le y h im iz e konuşan F ransızm ne dem ek istediğini, b ir d ev letin e n önem ­ li m eselesin in e k o n o m i o ld u ğ u n u an lad ım .»

B öylece, d e n e y le rin ışığı a ltın d a b ir d e v le tin siy a sa l b a­ ğ ım sız lığ ın ın , İk tis ad î b a ğ ım sız lığ ın a bağlı o ld u ğ u n u s o m u t b ir b içim d e k a v ra y a n Y ak u p K a d r i’y i d a h a s o n r a la r ı, 1932’- İerrfe, T ü rk d e v rim in in to p lu m sa l çö zü m lem esin i y a p m a k , devrim in ideoloji ve d ü şün sistem ini o rtay a koym ak am açları­ n a d ö n ü k b ir h a re k e tin için d e b u lu y o ru z . B u h a r e k e t T ü rk d ü ş ü n ta rih in d e « K ad ro H a re k e ti» o la ra k b ilin ir. «K adro» ad lı b ir de d e rg i y a y ın la y a n bu h a r e k e t, ö rn e ğ in d ü n y a d a İlk kez p iy as a e k o n o m isin in g eçerli o ld u ğ u b ir ü lk e d e «Plan­ lam ay ı» ö n e riy o rd u .

Ne v a r ki, A ta tü r k ’ü n d e y a k ın d a n ilg iy le izled iğ i K a d ro y a y ın la rı k ısa z a m a n d a bazı ç e v re le ri ra h a ts ız e tm e y e b a ş­ ladı. K adro’n u n p lanlı ekonom i y a rı söm ürge gibi k u llan d ığ ı sö z c ü k le r v e h ep sin in ü s tü n d e ö n e rd iğ i d isip lin li b ir d e v le t­ çilik a n la y ışı şim şe k le rin Y a k u p K a d r i’nin ü s tü n e ç ek ilm e si­ ne yetiyordu. G erçekte Y akup K adri, k endi deyişiyle K ad - ro ’da bir «paratoner» görevini üstlenm işti. S onunda dergi k a p a tıld ı ve Y a k u p K a d r i’nin « zo rak i d ip lo m a tlık » d ö n e m i b a şla d ı.

T ü rk d e v rim in in k e n d in e özgü id eo lo ji v e d ü şü n siste ­ m in i o rta y a k o y m ay a ç alışan K a d ro h a r e k e ti, başlı b a şın a a y rı b ir in celem e k o n u s u d u r. H a re k e tin a n aliz y ö n te m i, ö n e r­ diği p o litik a la r ta r tış ıla b ilir . F a k a t, ta rtış ıla m ıy a c a k o lan n o k ­ ta , K a d ro ’n u n k a p a n m a s ıy le T ü rk d ü şü n h a y a tın ın can lılı­ ğ ın ı k a y b e tm iş o lm a sıd ır, G elişm iş sa n a y i ü lk e le rin e k a rş ı y e ry ü z ü n ü n ilk b a ş a rılı k u r tu lu ş sa v a şın ı v e re re k d iğ e r az g elişm iş ü lk e le re ö rn e k olan T ü rk iy e , ne y azık ki b u a n la m lı d e v rim in ö zgün id eo lo jisin i g e liş tire m e m iş tir.

Geçm işteki den ey lerin in ışığı altın d a güncel so ru n la rı da d e­ ğerlendiren Y akup K adri, örneğin O rta k p az ar’uı T ü rk iy e için y a rarlı sonuçlar vereceğine inanm ıyordu. Bu inancının tem elin­ de, gelm iş ü lk elerin geçm işteki tu tu m la rı y atm ak tad ır. O rta k p a- zar üzerinde şöyle k o n u şm ak tad ır Y akup K adri:

«Türkiye on lar için daim î b ir açık pazardı. Şim di de a y rılık ­ ları, Ortakpazaı- gibi lâk ırd ılarla güya A vrupayı k alk ın d ırm ak . H ayır, bilâkis bizi üye olarak b u y u rm aları, bizi el altın d a b u lu n ­ d u rm ak içindir.»

K u rtu lu ş S avaşının öncesini ve sonrasını yaşayan bu k uşak a rtık yerini, gelişmiş ü lk elerin pazar için d oğrudan savaşlara g ir­ d ikleri dönem lerin deneylerinden geçmemiş olan yeni k u şak lara b ırak m ak tad ır. F ak at, b ir u lu su n bilinç düzeyi ve olayları d eğ er­ lendirm e açısı yaşanm ış deneylerin birikim i sonucu b elirir. Ya­ k u p K ad ri’n in bu bilinç düzeyine olan k atk ısı ise küçüm senem e­ yecek ölçüdedir.

Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği Taha Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

a) Ölen sürücü NAZMİ TEKİN’in kaza sırasında kullandığı 32 NC 247 plâkalı kamyon, trafik sicilinde babası İBRAHİM TEKİN adına kayıtlı olup, Nazmi bu

Örgütsel sağlığın kurumsal bütünlük, müdürün etkisi, nezaket, teşvik edici yapı, kaynak desteği, moral ve akademik vurgu boyutlarına ilişkin regresyon

30 Aralık 1994 tarihinde, polise ifade veren başvuran, polis memuru Ender’in kontrol sırasında aracına ait evrakları kendisine iade etmediğini ve Belediye’ye

Yedikuleden Topkapı - Saraçhanebaşına kadar im- tidat eden plân Çapadan Cerrahpaşaya ve Hasekiye ka- dar olan geniş bir sahayı Tıp Fakültesi >e ayırdığı gibi

(5) Pauthier'in şu eserlerine bakımz: La description de la Çhine. Quelques Inventions arch6ologlques.. Bu cihetleri göz önünde tutarak, ekonomik motörlü na- kil

yapıalarak ayrı kurutma dairelerine hacet bı- rakılmamıştır. Üst katta bir de evi tanzim der- sanesi vardır. Burada tavan, döşeme ve dıvar- larla cam, kumaş ve madeni

PEKER EMLAK İNŞAAT which adopted the delivery of all Projects it undertook in the rough construction field in a complete and compatible manner with the rules within the

Akkuş Gayrimenkul , kalitesiyle adından söz ettiren Alya Residence, Alya Trio, Alya Penta ve Alya Grandis projelerini hayata geçirmiştir. 1993 yılında kurulan Lübnan’lı