• Sonuç bulunamadı

İstanbulun taşları

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "İstanbulun taşları"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

istanbulini Taşları

D

n stanbul, ötedenberi şiir olarak mü - talea olunur. Çünkü tabiat şu- geniş kürenin hiçbir yerinde, bizim Istan - bulumuzda görüldüğü kadar, şuurlu bir san’atkâr olduğunu isbat edecek incelik­ ler yaratamamıştır. Istanbulun kuruldu - ğu yerde beliğ bir düşünce, zarif bir öze­ niş, yüksek bir san’at dehası göze çar - par. Tabiat kürenin hemen her tarafın­ da kördür, uluorta çalışan bi-r işçidir. Fa­ kat Istanbulda şairdir, ressamdır, nak - kaştır, musikişinastır. O sebeble îstanbu- lun zemini gelişigüzel bir toprak olmak - tan çıkmış, manalı ve tannan bir şiir ol - muştur. Bu şiirin resimle karabeti, musiki ile sıkı bir münasebeti, hatta sihirbazlık­ la alâkası vardır. Öyle olmasaydı - bütün bakımsızlığına rağmen - yeni ve eski dün­ ya için ebedî bir tahassür mevzuu teşkil etmezdi.

Lâkin Istanbulun bir de tarih tarafı vardır. Boğaziçi dediğimiz o bediî dan­ telin her kıvrımında, H aliç adını taşıyan zarif havuzun bütün kıyılarında, büyük şehri sırtlarında ve yamaçlarında taşıyan yedi tepenin her birinde binbir menkıbe - kendi kendilerini - terennüm edip du - rur. Şu haysiyetile İstanbul başlıbaşına bir destan mecmuası, bir tarih kitabıdır.

Gazetemiz son günlerde bu tarihin ! en canlı vesikalarından bir kısmını dile getirmek, onların asırlardanberi böğürle­ rinde yazılı duran hakikatleri okuyucu - larımıza dinletmek istedi, Istanbulun Taş­ ları adını taşıyan uzun bir seri neşretme­ ğe başladı. Ben, ©kuyucularımızı mem - nun edeceğini umduğumuz bu işte işçi va­ zifesini üzerime almıştım, seriye girecek taşlara tercümanlık yapıyordum.

Bu işi hakkile başarabiliyor muydum? Bunu iddia edemezsem de baştan sav - ma, üstünkörü davranma yoluna girme - diğirni, elimden geldiği kadar ciddî ça­ lıştığımı söylemekten çekinmem. Bu, yo­ rucu bir zahmetti. Fakat mükâfatı da o- kuyucularımızın iltifatı şeklinde görülü - yordu.

Bugün yeni bir romana başlamak yü­ zünden seriye fasıla vermeği kararlaştırır­ ken içime derin bir elem çöktü. Adeta bü­ yük bir suç işlemiş gibi sıkıldım. Fakat bir koltuğa iki karpuz sığmıyacağı cihetle romanla taşlardan birini geri bırakmak zorundaydım. Roman, gazetemizin de - ğişmesine imkân ©Imıyan programına gö­ re bugünlerde yazılmak lâzımdı, taş se­ risinin geri bırakılmasında ise bir mah - zur yoktu. Eskiler bu gibi vaziyetlerde ehemmi mühimme tercih etmek sözünü kullanırlar. Bizim yaptığımız da ona benzer bir şey oldu.

Bununla beraber canlı ve faydalı bir mevzuu yarım bırakmaktan son derece müteessir olduğumu tekrar etmekten ken­ dimi alamıyacağım. Bu teessür, «Cinci Hoca» romanı bitip de Istanbulun T aşlan yazısına tekrar başlamak mümkün olun • cıya kadar devam edecektir. Okuyucu - iarımdan müsamaha dilerim.

Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği Taha Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

Maarif mekteplerinde talebeye gösterilen resim derslerile tezyinat şubemize müracaat eden talebinin geçkin edükasyonunu tamir ve ıslah etmek, onlarla, tabiat arasında bir vasıta

(Yeni İstanbul) dan Niçin bilmem, Maarif Vekâletimiz, Güzel Sanat- lar Akademisine bir üvey evlât muamelesi yapmaktan, dertlerine omuz silkmekten h â l â kurtulamamıştır?.

Bilâhare merhum Ihtifalci Ziya Bey'de istanbul ve Boğaziçi dlı eserine sepetçiler köşkü ve kayıkhane ocağı kıs- mına evvelki her iki yazı ve resimlerden nakiller

Y e k û n altı yüz yirmi bir bin sekiz yüz altmış iki hanedir yirmi ikişerden yüz otuz altı kere yüz bin ve seksen bin dokuz yüz altmış iki ha- nedir yirmi ikişerden yüz

Bir odasında tahta üzerine yapılmış ç o k ince v e ahenkli Türk tezyinatının en güzel parçalarını saklıyan bu yalı Za- rif Mustafa Paşa yahşidir... Şimdi bu

Kozak Yaylası’nda Koza Altın tarafından işletilmek istenen altın madeni ve Bergama Ovacık’taki işletmenin atık havuzunun kapasite artırımı konularında verilen ÇED

Kalkış rota açısı 110°, varış rota açısı 60° olan bir büyük daire seyri vertex noktası için aşağıdaki ifadelerden hangisi yanlıştır?. A B C

anlaşamayacağımızı, daha doğrusu beni -ve daha pek çok kişiyi- anlayamayacağım düşündüğüm, ama zamanla onu yaşlı ve dalgın görenlerin tavır ve sözlerini,