İktibaslar:
A K A D E M I M I Z Bediî Faik
Adın, güzel sanatlar mı dedin? Evet. evet şimdi hatırlar gibi oluyorum... Fakat ne kadar cılızsın; kimsen yok mu senin?
(Güzel Sanatlar'dan>
(Yeni İstanbul) dan Niçin bilmem, Maarif Vekâletimiz, Güzel Sanat-lar Akademisine bir üvey evlât muamelesi yapmaktan, dertlerine omuz silkmekten h â l â kurtulamamıştır. De-mokrasinin keskin nefesi ve yumuşak eli de, bu tek zarafet ve sanat ocağını saramazsa, artık ondan ötesi var mıdır? Siz düşününüz.
Akademimizin ihtiyaçlarına sıra geldi mi, nedense Vekâletin tahsisatı tükeniverir. Diğer yüksek tahsil müesseselerine tanınan haklar, Akademimize koklatıl-maz, yahut güç uzatılır. Mimarları, Teknik Üniversite-den yetişenlerÜniversite-den asla eksik olmadıkları, hattâ çok de-fa ileri b u l u n d u k l a r ı halde, değişik muameleye tâbi tutulurlar.
Meselâ Sayın Bayar İstanbula gelip de, motörle Fındıklı açıklarından geçmiş olmasaydı, senelerce ev-vel k ü l olan A k a d e m i binasının tamirine girişilmiye-cekti. Allahtan Devlet Reisi o harap taş yığınının kara, kirli manzarasını gördü ve Allahtan . Maarif değil -Maliye Bakanlığının yardımı yetişti de, A k a d e m i n i n inşası ümitleri belirdi. H a l b u k i beri yanda Akademi-mize gelince kısılan Maarif tahsisatı, meselâ Taşkış-ladaki Teknik Üniversite ilâvesinin tamamlanması için, birden bire açılarak bir b u ç u k milyona kadar yük-selivermiştir.
Mücerret iddiaları bırakıp, son iki yakın realiteyi kucaklıyacak ve Maarif Bakanlığımızın dizleri dibine
atacağım: Son aylar zarfında m i m a r î sahada iki m ü h i m müsabaka tertiplenmiş ve ikisinde de baştan sona ka-dar, Güzel Sanatlar Akademisinden yetişen mimarlar derece ve m ü k â f a t almıştır. Bugüne kadar tertiplenen-lere de göz gezdirilirse, A k a d e m i l i mimarın, Teknik Üniversitedeki meslekdaşından asla geri, kalmadığı, bilâkis, çok defa onu geçtiği kolayca görülür. O halde A k a d e m i l i m i m a r ı hor görmek neye?