• Sonuç bulunamadı

Sosyal bilgiler öğretmenlerinin ortaokul 8. sınıf T.C. Inkılâp Tarihi ve Atatürkçülük dersi öğretim programına ilişkin görüşlerinin değerlendirilmesi

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Sosyal bilgiler öğretmenlerinin ortaokul 8. sınıf T.C. Inkılâp Tarihi ve Atatürkçülük dersi öğretim programına ilişkin görüşlerinin değerlendirilmesi"

Copied!
182
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

i

T.C.

AĞRI ĠBRAHĠM ÇEÇEN ÜNĠVERSĠTESĠ SOSYAL BĠLĠMLER ENSTĠTÜSÜ

ĠLKÖĞRETĠM ANABĠLĠM DALI

Kadir BAYRAM

SOSYAL BĠLGĠLER ÖĞRETMENLERĠNĠN ORTAOKUL 8.

SINIF T.C. ĠNKILÂP TARĠHĠ VE ATATÜRKÇÜLÜK DERSĠ

ÖĞRETĠM PROGRAMINA ĠLĠġKĠN GÖRÜġLERĠNĠN

DEĞERLENDĠRĠLMESĠ

YÜKSEK LĠSANS TEZĠ

TEZ YÖNETĠCĠSĠ Yrd. Doç. Dr. Ġbrahim ÖZGÜL

(2)

i

Ek 4. Tez Bildirim Sayfası

23/06/2016

SOSYAL BĠLĠMLERĠ ENSTĠTÜSÜ MÜDÜRLÜĞÜNE

Ağrı Ġbrahim Çeçen Üniversitesi Lisansüstü Eğitim-Öğretim ve Sınav Yönetmeliğine göre hazırlamıĢ olduğum “Sosyal Bilgiler Öğretmenlerinin Ortaokul 8. Sınıf TC Ġnkılap Tarihi ve Atatürkçülük Dersi Öğretim Programına ĠliĢkin GörüĢlerinin Değerlendirilmesi “adlı tezin tamamen kendi çalıĢmam olduğunu ve her alıntıya kaynak gösterdiğimi taahhüt eder, tezimin kağıt ve elektronik kopyalarının Ağrı Ġbrahim Çeçen Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü arĢivlerinde aĢağıda belirttiğim koĢullarda saklanmasına izin verdiğimi onaylarım.

Lisansüstü Eğitim-Öğretim yönetmeliğinin ilgili maddeleri uyarınca gereğinin yapılmasını arz ederim.

∆ Tezimin tamamı her yerden eriĢime açılabilir.

Tezim sadece Ağrı Ġbrahim Çeçen Üniversitesi yerleĢkelerinden eriĢime açılabilir.

∆ Tezimin ……yıl süreyle eriĢime açılmasını istemiyorum. Bu sürenin sonunda uzatma için baĢvuruda bulunmadığım takdirde, tezimin tamamı her yerden eriĢime açılabilir.

23.06.2016 Kadir BAYRAM

(3)

ii

Ek 5. Tez Kabul Tutanağı

TEZ KABUL TUTANAĞI

SOSYAL BĠLĠMLER ENSTĠTÜSÜ MÜDÜRLÜĞÜNE

Yrd. Doç.Dr. Ġbrahim ÖZGÜL danıĢmanlığında, Kadir BAYRAM tarafından hazırlanan bu çalıĢma .../.../... tarihinde aĢağıdaki jüri tarafından. ... Anabilim Dalı‟nda ...tezi olarak kabul edilmiĢtir.

BaĢkan : ………... Ġmza: ……….. Jüri Üyesi : ……….. Ġmza: ……….. Jüri Üyesi : ……….. Ġmza: ……….. Jüri Üyesi : ……….. Ġmza: ……….. Jüri Üyesi : ……….. Ġmza: ………..

Yukarıdaki imzalar adı geçen öğretim üyelerine aittir.

…. /……/……. Prof. Dr. Kemal POLAT

(4)

iii

ĠÇĠNDEKĠLER

Ek 4. Tez Bildirim Sayfası ... i

Ek 5. Tez Kabul Tutanağı ... ii

KISALTMALAR LĠSTESĠ ... x SĠMGELER LĠSTESĠ ... xi ÖZET... xii ÖNSÖZ ... xiv BĠRĠNCĠ BÖLÜM ... 1 1.1. PROBLEM DURUMU ... 1 1.2. PROBLEM CÜMLESĠ ... 7 1.2.1. Alt Problemler ... 7 1.3. ARAġTIRMANIN AMACI ... 8

1.4. ARAġTIRMANIN ÖNEMĠ VE GEREKÇESĠ ... 8

1.5. SAYILTILAR ... 9

1.6. SINIRLILIKLAR ... 10

1.7. TANIMLAR ... 10

ĠKĠNCĠ BÖLÜM ... 12

KAVRAMSAL AÇIKLAMA VE ĠLGĠLĠ ARAġTIRMALAR ... 12

2.1. EĞĠTĠM... 12 2.1.1. Eğitimin Tanımı ... 12 2.1.2. Eğitim Felsefeleri ... 13 2.2. EĞĠTĠMDE YAKLAġIMLAR ... 16 2.2.1. Geleneksel YaklaĢım ... 16 2.2.2. Yapılandırmacı YaklaĢım ... 17 2.2.3. Yapılandırmacılığın Türleri ... 19

(5)

iv

Tablo 1‟in (devamı) ... 22

2.2. 5. Yapılandırmacı ve Geleneksel Sınıfların Özellikleri ... 22

2.2. 6. Yapılandırmacı YaklaĢımda Öğrenme ... 24

2.3. TARĠH ÖĞRETĠMĠ VE ĠNKILÂP TARĠHĠ ... 27

2.3.1. Eğitim-Tarih ĠliĢkisi ve Ġnkılâp Tarihi ... 27

2.3.2. Tarih ve Tarih Öğretimi ... 29

2.3.3. Türkiye‟de Tarih Öğretiminin Genel Amaçları ... 30

2.3.4. T.C. Ġnkılâp Tarihi ve Atatürkçülük Dersi Öğretimi ... 32

2.3.5. Türkiye Cumhuriyeti Ġnkılâp Tarihi ve Atatürkçülük Dersinin Tarihsel ... 34

GeliĢimi ... 34

2.3.6. T.C. Ġnkılâp Tarihi ve Atatürkçülük Dersinin Ġlköğretimde Öğretimi ... 36

2.4. YAPILANDIRMACI YAKLAġIM ÇERÇEVESĠNDE HAZIRLANAN YENĠ ĠLKÖĞRETĠM 8. SINIF T. C. ĠNKILÂP TARĠHĠ VE ATATÜRKÇÜLÜK DERSĠ ÖĞRETĠM PROGRAMI (GEREKÇE VE ANALĠZĠ) ... 38

2.4.1. TC Ġnkılap Tarihi ve Atatürkçülük Programının Yenilenme Nedenleri ... 38

2.4.2. Yeni 8. Sınıf T.C. Ġnkılâp Tarihi ve Atatürkçülük Programının Analizi... 45

2.4.3. Üniteler, Kazanım Sayıları, Ders Saati ve Oranları ... 48

2.5. ĠLGĠLĠ ARAġTIRMALAR ... 51

ÜÇÜNCÜ BÖLÜM ... 58

YÖNTEM ... 58

3.1. ARAġTIRMANIN MODELĠ ... 58

3.2. ARAġTIRMANIN EVREN VE ÖRNEKLEMĠ ... 58

3.2.1. ÇalıĢma Grubu ... 59

3.3. VERĠ TOPLAMA ARAÇLARI... 61

3.3.1. KiĢisel Bilgi Formu ... 61

3.3.2. T.C. Ġnkılâp Tarihi ve Atatürkçülük Dersi Öğretim Programı Değerlendirme Anketi ... 61

(6)

v

DÖRDÜNCÜ BÖLÜM ... 66 BULGULAR VE YORUMLAR ... 66 4.1. BAĞIMSIZ DEĞĠġKENLERE AĠT BULGULAR ... 66 4.2. ORTAOKUL T.C. ĠNKILÂP TARĠHĠ VE ATATÜRKÇÜLÜK DERSĠ ÖĞRETĠM PROGRAMININ ÖĞELERĠNE ĠLĠġKĠN ÖĞRETMEN GÖRÜġLERĠ ĠLE ĠLGĠLĠ BULGULAR ... 69 4.2.1. Ortaokul T.C. İnkılâp Tarihi ve Atatürkçülük Dersi Öğretim Programının “Kazanımlarına” Yönelik Öğretmen Görüşleri ... 70 4.2.2. Ortaokul T.C. İnkılâp Tarihi ve Atatürkçülük Dersi Öğretim Programının “İçerik Bölümüne” Yönelik Öğretmen Görüşleri ... 76 4.2.3. Ortaokul T.C. İnkılâp Tarihi ve Atatürkçülük Dersi Öğretim Programının “Eğitim Durumu Bölümüne” Yönelik Öğretmen Görüşleri ... 81 4.2.4. Ortaokul T.C. İnkılâp Tarihi ve Atatürkçülük Dersi Öğretim Programının “Değerlendirme Bölümüne” Yönelik Öğretmen Görüşleri ... 87 4.2.5. Ortaokul T.C. İnkılâp Tarihi ve Atatürkçülük Dersi Öğretim Programının “Beklentileri Karşılama Durumuna” Yönelik Öğretmen Görüşleri ... 91 4.3. Ortaokul 8. Sınıf T.C. Ġnkılâp Tarihi ve Atatürkçülük Dersi Öğretim Programının Öğelerine ĠliĢkin “Cinsiyet, Mesleki Kıdem, Öğrenim Durumu, Mezun Oldukları Fakülte, Sınıf Mevcudu, Programı Ġnceleme, Hizmet Ġçi Eğitime Katılma ve Hizmet Ġçi Eğitimi Yeterli Görme Derecesi” DeğiĢkenlerine Göre Öğretmen GörüĢleri Ġle Ġlgili Bulgular .... 92 4.3.1. Ortaokul 8. Sınıf T.C. Ġnkılâp Tarihi ve Atatürkçülük Dersi Öğretim Programının Öğelerine ĠliĢkin Öğretmen GörüĢlerinin „„Cinsiyet‟‟ DeğiĢkeni Açısından Ġncelenmesi ... 94 4.3.2. Ortaokul 8. Sınıf T.C. Ġnkılâp Tarihi ve Atatürkçülük Dersi Öğretim Programının Öğelerine ĠliĢkin Öğretmen GörüĢlerinin „Mesleki Kıdem‟ DeğiĢkeni Açısından Ġncelenmesi ... 97 4.3.3. Ortaokul 8. Sınıf T.C. Ġnkılâp Tarihi ve Atatürkçülük Dersi Öğretim Programının Öğelerine ĠliĢkin Öğretmen GörüĢlerinin „„Öğrenim Durumu‟‟ DeğiĢkeni Açısından Ġncelenmesi ... 103

(7)

vi

4.3.4. Ortaokul 8. Sınıf T.C. Ġnkılâp Tarihi ve Atatürkçülük Dersi Öğretim Programının Öğelerine ĠliĢkin Öğretmen GörüĢlerinin „„Mezuniyet‟‟ DeğiĢkeni Açısından

Ġncelenmesi ... 104

4.3.5. Ortaokul 8. Sınıf T.C. Ġnkılâp Tarihi ve Atatürkçülük Dersi Öğretim Programının Öğelerine ĠliĢkin Öğretmen GörüĢlerinin „Sınıf Mevcudu‟ DeğiĢkeni Açısından Ġncelenmesi ... 109

4.3.6. Ortaokul 8. Sınıf T.C. Ġnkılâp Tarihi ve Atatürkçülük Dersi Öğretim ... 112

Programının Öğelerine ĠliĢkin Öğretmen GörüĢlerinin „Hizmet Ġçi Eğitime ... 112

Katılma‟‟ DeğiĢkeni Açısından Ġncelenmesi ... 112

4.3.7. Ortaokul 8. Sınıf T.C. Ġnkılâp Tarihi ve Atatürkçülük Dersi Öğretim Programının öğeleri Ġle Ġlgili Öğretmen GörüĢlerinin „Hizmet Ġçi Eğitimi Yeterli Bulma‟‟ DeğiĢkeni Açısından Ġncelenmesi ... 118

4.3.8. Ortaokul 8. Sınıf T.C. Ġnkılâp Tarihi ve Atatürkçülük Dersi Öğretim Programının Öğelerine ĠliĢkin Öğretmen GörüĢlerinin „Programı Ġnceleme‟‟ DeğiĢkeni Açısından Ġncelenmesi ... 121

BEġĠNCĠ BÖLÜM ... 126

SONUÇ, TARTIġMA VE ÖNERĠLER ... 126

5.1. SONUÇ VE TARTIġMA ... 126

5.2. ÖNERĠLER ... 139

6. KAYNAKÇA ... 143

7. EKLER ... 153

EK 1.a: Anket Formu ... 153

Ek 1.b: Anket Formu ... 155

Ek 2: Anket Ön ÇalıĢma Formu ... 158

Ek 3: AraĢtırmanın Kapsamındaki Ortaokul Kurumları ... 161

Ek 4: Anket Ġzin Belgesi ... 163

Ek 5: Ġl Milli Eğitim Müdürlüğü ÇalıĢma Ġzni Onayı ... 164

Ek 6: Valilik ÇalıĢma Ġzni Onayı ... 165

(8)

vii

TABLOLAR LĠSTESĠ

Tablo 1: DavranıĢçı ve Yapılandırmacı YaklaĢım Arasındaki Farklar…………...21

Tablo 2: Geleneksel Sınıf Ortamı ile Yapılandırmacı Sınıf Ortamının KarĢılaĢtırılması………..23

Tablo 3: Ġlköğretim T.C. Ġnkılap Tarihi ve Atatürkçülük Öğretim Programı……….48

Tablo 4: Ders Süresi DüĢürülen Yeni Ġlköğretim T.C. Ġnkılap Tarihi ve Atatürkçülük Öğretim Programı………...50

Tablo 5: AraĢtırmaya Katılan Öğretmenlerin KiĢisel Bilgilerinin Frekans ve Yüzde Dağılımları………..59

Tablo 6: Ortalama Sınıf Mevcutlarına Göre Frekans ve Yüzde Dağılımı…………60

Tablo 7: Aritmetik Ortalama Aralıkları ve Anlamları……… ..64

Tablo 8: Cinsiyete Göre Frekans ve Yüzde Dağılımı………...66

Tablo 9: Mesleki Kıdeme Göre Frekans veYüzde Dağılımı……….66

Tablo 10: Oğrenim Durumuna Göre Frekans ve Yüzde Dağılımı……….67

Tablo 11: Mezun Olunan Fakulteye Göre Frekans ve Yüzde Dağılımı………67

Tablo 12: Yeni Müfredat Programına Yönelik Hizmet Ġçi Eğitime/ Seminere Katılıma Göre Frekans ve Yüzde Dağılımı………... 67

Tablo 13: Cevabı “Evet” Olanların Bu Hizmet Ġçi Eğitimi/Semineri Yeterli Bulma Derecelerine Göre Frekans ve Yüzde Dağılımı………. ………68

(9)

viii

Tablo 14: Yeni T.C. Ġnkılâp Tarihi ve Atatürkçülük Dersi Müfredat Programının

Ġncelenmesine Göre Frekans ve Yüzde Dağılımı……….. 68

Tablo 15: Ortalama Sınıf Mevcutlarına Göre Frekans ve Yüzde Dağılımı…….. …69 Tablo 16: “Kazanımlar” Ġle ilgili Öğretmen GörüĢlerinin Frekans, Yüzde, Ortalama

ve Standart Sapma Dağılımı……….. …………70

Tablo 17: “Ġçerik” Ġle Ġlgili Öğretmen GörüĢlerinin Frekans, Yüzde, Ortalama ve

Standart Sapma Dağılımı………... 76

Tablo 18: “Eğitim Durumu” Ġle Ġlgili Öğretmen GörüĢlerinin Frekans, Yüzde,

Ortalama ve Standart Sapma Dağılımı………...…... 81

Tablo 19: “Değerlendirme” Ġle Ġlgili Öğretmen GörüĢlerinin Frekans, Yüzde,

Ortalama ve Standart Sapma Dağılımı………...87

Tablo 20: “Beklentileri KarĢılama Durumu” Ġle Ġlgili Öğretmen GörüĢlerinin

Frekans, Yüzde, Ortalama ve Standart Sapma Dağılımı………....91

Tablo 21: AraĢtırmaya Katılan Öğretmenlerin, “Kazanımlar” Ġle Ġlgili GörüĢlerinin

Cinsiyet DeğiĢkenine Göre “Kay- Kare Testi” Sonuçları…………...94

Tablo 22: AraĢtırmaya Katılan Öğretmenlerin, “Uygulama (Eğitim Durumu” Ġle

Ġlgili GörüĢlerinin Mesleki Kıdem DeğiĢkenine Göre “Kay-Kare testi” Sonuçları...98

Tablo 23: AraĢtırmaya Katılan Öğretmenlerin, Programın Değerlendirme Bölümü

Ġle Ġlgili GörüĢlerinin Mesleki Kıdem DeğiĢkenine Göre “Kay-Kare testi” Sonuçları………...100

Tablo 24: AraĢtırmaya Katılan Öğretmenlerin, Programın Beklentileri KarĢılama

Bölümü Ġle Ġlgili GörüĢlerinin Mesleki Kıdem DeğiĢkenine Göre “Kay-Kare testi” Sonuçları………...102

Tablo 25: AraĢtırmaya Katılan Öğretmenlerin, Programın Değerlendirme Bölümü

Ġle Ġlgili GörüĢlerinin Öğrenim Durumu DeğiĢkenine Göre “Kay-Kare testi” Sonuçları………...103

(10)

ix

Tablo 26: AraĢtırmaya Katılan Öğretmenlerin, Programın Ġçerik Bölümü Ġle Ġlgili

GörüĢlerinin Mezuniyet DeğiĢkenine Göre “Kay-Kare testi” Sonuçları…………..105

Tablo 27: AraĢtırmaya Katılan Öğretmenlerin, Programın Eğitim Durumu Bölümü

Ġle Ġlgili GörüĢlerinin Mezuniyet DeğiĢkenine Göre “Kay-Kare testi” Sonuçları…106

Tablo 28: AraĢtırmaya Katılan Öğretmenlerin, Programın Değerlendirme Bölümü

Ġle Ġlgili GörüĢlerinin Mezuniyet DeğiĢkenine Göre “Kay-Kare testi” Sonuçları…108

Tablo 29: AraĢtırmaya Katılan Öğretmenlerin, Programın “Eğitim Durumu‟‟ Boyutu

Ġle Ġlgili GörüĢlerinin Sınıf Mevcudu DeğiĢkenine Göre “Kay-Kare testi” Sonuçları………...110

Tablo 30: AraĢtırmaya Katılan Öğretmenlerin, Programın “Değerlendirme‟‟ Boyutu

Ġle Ġlgili GörüĢlerinin Sınıf Mevcudu DeğiĢkenine Göre “Kay-Kare testi” Sonuçları………...111

Tablo 31: AraĢtırmaya Katılan Öğretmenlerin, Programın “Kazanımlar‟‟ Boyutu Ġle

Ġlgili GörüĢlerinin Hizmet Ġçi Eğitime Katılma DeğiĢkenine Göre “Kay-Kare testi” Sonuçları………...112

Tablo 32: AraĢtırmaya Katılan Öğretmenlerin, Programın “Ġçerik‟‟ Boyutu Ġle Ġlgili

GörüĢlerinin Hizmet Ġçi Eğitime/seminere Katılma DeğiĢkenine Göre “Kay-Kare testi” Sonuçları………..114

Tablo 33: AraĢtırmaya Katılan Öğretmenlerin, Programın “Eğitim Durumu‟‟ Boyutu

Ġle Ġlgili GörüĢlerinin Hizmet Ġçi Eğitime Katılma DeğiĢkenine Göre “Kay-Kare testi” Sonuçları………..116

Tablo 34: AraĢtırmaya Katılan Öğretmenlerin, Programın “Değerlendirme‟‟ Boyutu

Ġle Ġlgili GörüĢlerinin Hizmet Ġçi Eğitime Katılma DeğiĢkenine Göre “Kay-Kare testi” Sonuçları………..117

Tablo 35: AraĢtırmaya Katılan Öğretmenlerin, Programın “Ġçerik‟‟ Boyutu Ġle Ġlgili

GörüĢlerinin Programı Ġnceleme DeğiĢkenine Göre “Kay-Kare testi”Sonuçları………...122

Tablo 36: AraĢtırmaya Katılan Öğretmenlerin, Programın “Beklentileri KarĢılama‟‟

Boyutu Ġle Ġlgili GörüĢlerinin Programı Ġnceleme DeğiĢkenine Göre “Kay-Kare testi” Sonuçları………...125

(11)

x

KISALTMALAR LİSTESİ

Akt: Aktaran Çev: Çeviren Ed: Editör

MEB: Milli Eğitim Bakanlığı TES: Türk Eğitim Sistemi TC: Türkiye Cumhuriyeti

YĠP: YenilenmiĢ Ġlköğretim Programı ĠTA: Ġnkılâp Tarihi ve Atatürkçülük N: Toplam Sayı

Sf: Sayfa

TED: Türkiye Eğitim Dergisi

TTKB: Talim Terbiye Kurulu BaĢkanlığı SPSS: Statistical For Social Sciences YĠBO: Yatılı Ġlköğretim Bölge Okulu Vd: Ve diğerleri

(12)

xi

SİMGELER LİSTESİ

% : Yüzde N: Frekans Ss: Standart Sapma X: Ortalama X2: Kay- kare P: Anlamlılık değeri

(13)

xii

ÖZET

SOSYAL BĠLGĠLER ÖĞRETMENLERĠNĠN ORTAOKUL 8. SINIF T.C. ĠNKILÂP TARĠHĠ VE ATATÜRKÇÜLÜK DERSĠ ÖĞRETĠM PROGRAMINA ĠLĠġKĠN GÖRÜġLERĠNĠN DEĞERLENDĠRĠLMESĠ

Kadir BAYRAM

Yüksek Lisans Tezi, Ġlköğretim Anabilim Dalı DanıĢman: Yrd. Doç. Dr. Ġbrahim ÖZGÜL

Haziran 2016, 166 Sayfa

Bu araĢtırmada, yapılandırmacı anlayıĢ çerçevesinde yeniden hazırlanan 8. sınıf Ġnkılâp Tarihi ve Atatürkçülük dersi öğretim programının öğretim sürecindeki mevcut durumu ve beklentileri karĢılayıp karĢılamadığı programın uygulama sürecindeki önemli bir basamağı olan öğretmen görüĢleri doğrultusunda ortaya çıkarmak hedeflenmektedir.

Bu çalıĢmadaki verilerin toplanmasında tarama modeli kullanılmıĢtır. Bu çalıĢmada kullanılan anket formu, kiĢisel bilgilerle ilgili 8 soru ile Ġnkılap Tarihi ve Atatürkçülük dersi öğretim programının öğelerine yönelik 45 sorudan oluĢmaktadır. Bu çalıĢmanın verileri, 2014-2015 Eğitim-Öğretim yılında Ağrı il merkezi ve ilçelerinde 56 ortaokulda görev yapmakta olan sosyal bilgiler öğretmeninden toplanmıĢtır. ÇalıĢma verileri, aritmetik ortalama, standart sapma, frekans ve yüzde testleri ile analiz edilmiĢtir. Ayrıca katılımcılar bazında verilen cevapların bağımsız değiĢkenlere göre iliĢkisini belirlemek amacıyla kay kare testi ve çaproz tablo analizi yapılmıĢtır. AraĢtırma sürecinde elde edilen bulgular sonuç bölümünde tartıĢılmıĢtır. AraĢtırma sonuçlarına göre öğretmenler genel manada program desteklemekle birlikte programın öğelerine yönelik bazı eksiklikler tespit etmiĢlerdir. Yeni öğretim programının öğretmenlerin beklentilerini kısmen karĢıladığı görülmüĢtür.

Anahtar Kelimeler: Öğretmen GörüĢleri, Program Değerlendirme, Ġnkılâp Tarihi

(14)

xiii

ABSTRACT

EVALUATION OF TEACHER OPINIONS ON SECONDARY SCHOOL 8TH GRADE TR REVOLUTION HISTORY AND KEMALISM LESSON

CURRICULUM

Kadir BAYRAM

Postgraduate Thesis, Department of Primary Education Advisor: Yrd. Doç. Dr. Ġbrahim ÖZGÜL

June 2016, 166 pages

The aim of the research is to find out the current state of reprepared Revolution History and Kemalism lesson curriculum within the constructivist approach and whether it meets expectations with the opinions of teachers who are an important step in practising process of the curriculum.

Survey model is used to collect data in this study. The questionnaire used in this study is consists of 8 questions about personal information and 45 questions about elements related to Revolution History and Kemalism lesson curriculum. The data of this study is collected from Social Studies teachers from 56 secondary schools who worked in 2014-2015 academic year in Ağrı province centre and districts. Research data is analyzed with arithmetic average, standard deviation, frequency and percentage tests. In addition, chi square test and crosstab analyze is used to determine relationship between participant answers and independent variables. The findings of the research process are discussed in the conclusion. According to research results, teachers are supportive of curriculum in general as well as they identified some shortcomings of the curriculum. It is seen that the new curriculum partially meets teachers‟ expectations.

Key words: Teacher Opinions, Curriculum Evaluation, Revolution History

Teaching, Constructivist Approach .

(15)

xiv

ÖNSÖZ

Eğitim sistemi içinde belirlenen amaçları gerçekleĢtirmede, öğretim programlarına çok önemli görevler düĢmektedir. Pek tabii ki öğretim programları çağdaĢ bir yaklaĢımla hazırlanmalı ve eğitim sisteminin amaçlarına hizmet etmelidir. Bu anlamda, öğretim programlarının baĢarısının belirlenmesi için uygulamadaki etkilerine bakmakta yarar vardır. Eğitimin dinamik bir alan olması, her geçen gün yeni uygulamaların ve geliĢmelerin ortaya çıkmaya devam ediyor olması ve programla ilgili bazı sorunların var olması, mevcut programı geliĢtirilmek üzere yeniden değerlendirmeyi zorunlu kılmaktadır. Doğal olarak programlarla ilgili sorunların tespiti ve çözüme kavuĢturulmasında özellikle programın uygulayıcısı olan öğretmenlerin görüĢlerine baĢvurulması önem arz etmektedir.

Bu araĢtırmada, yapılandırmacı yaklaĢım esas alınarak hazırlanan T.C Ġnkılap Tarihi ve Atatürkçülük Dersi Öğretim Programı Ağrı ili genelinde sosyal bilgiler öğretmenlerinin görüĢleri doğrultusunda incelenmiĢtir. AraĢtırmada elde edilen sonuçların programı değerlendirme çalıĢmalarına katkı sağlayacağı düĢünülmektedir. AraĢtırma konusunun belirlenmesinden, tez yazım aĢamasına kadar görüĢ ve düĢünceleriyle sürece yön veren ve yolumu aydınlatan çok değerli danıĢman hocam Yrd. Doç. Dr. Ġbrahim ÖZGÜL‟ e, sonsuz teĢekkürlerimi sunarım. Ayrıca araĢtırma sürecinde çok değerli görüĢleriyle katkıda bulunan Doç.Dr. Faruk KAYA‟ya, araĢtırma süresince hoĢ sohbet ve manevi desteklerinden dolayı meslektaĢım Güven ĠSTEMĠHAN, Ali BALOĞLU ve Fatih Sultan Mehmet Ortaokulu çalıĢanlarına, desteği ve yardımlarından ötürü ayleme özelikle teĢekkür ederim.

Kadir BAYRAM Ağrı, Haziran 2016

(16)

1

BĠRĠNCĠ BÖLÜM

1. GĠRĠġ

Bu bölüm; araĢtırmanın nedenini oluĢturan problem durumunu, problem cümlesini, araĢtırmanın amacını, önemini, sayıtlılarını, sınırlılıkları ve araĢtırmada adı geçen terimlerin tanımlarını kapsamaktadır.

1.1. PROBLEM DURUMU

Bilgi çağı denilen bu yüzyılda, bilim ve teknolojideki geliĢmeler hayatımızda birçok değiĢikliğe neden olmaktadır. Bu çağda medeniyet yarıĢında geri kalmamak için toplumlar değiĢime ve geliĢmelere ayak uyduracak bilgi üretebilen, paylaĢan, rekabet edebilen, demokratik değerlerle donatılmıĢ nitelikli insan gücüne ihtiyaç duymaktadırlar.

Bilgi, yaĢadığımız bu yüzyılda temel güç olarak kabul edilmektedir. Bu nedenle bilgiye eriĢmenin yolu olan eğitim, bireyi ve toplumu geliĢtirmek daha mutlu ve yaĢanabilir bir hayat için temel bir unsur olarak görülmektedir. Eğitim bireye kiĢilik, değer ve yetenek kazandırır; bireyi toplumsallaĢtırır, hayata hazırlar ve evrensel değerlere duyarlı olmasını sağlar. Bu gün için eğitime yüklenen misyon sadece bunlardan ibaret değildir. Eğitim bağımsız bir ulus ve toplum inĢa etmek, milletin moral değerlerini benimsetmek, siyasi kültür ve politikalara duyarlılığı sağlamak, ülkenin ve bireyin geliĢimine katkı sağlamak ve toplumu dönüĢtürmek için de bir araç olarak kullanılmaktadır.

Toplumlar, yetiĢtirmeyi hedefledikleri birey modelini bir eğitim sistemi içerisinde yetiĢtiriler ve eğitim faaliyetlerinin her aĢaması bu sistemin parçalarını oluĢturmaktadır. Bu nedenle eğitim sisteminin çağdaĢ geliĢmelerden kopuk olmaması ve nitelikli olması; toplumların ve devletlerin geleceğine katkı sağlayacak bireyler yetiĢtirmek adına oldukça önemlidir. Bilgi çağı dediğimiz günümüzde ortaya çıkan geliĢmeler ve değiĢmeler hayatımızı etkilediği gibi bu durumdan eğitim sistemimiz de etkilemektedir. Doğal olarak toplumsal değiĢimi ve uyumu sağlamak için

(17)

2

öncelikle eğitim sisteminin diğer sistemlerden önce oluĢan yeni duruma uyum sağlaması gerekmektedir.

KüreselleĢmenin çok hızlı yaĢandığı bu çağda, eğitim sistemlerinde bilgiye ve eğitime bakıĢ açısı da değiĢmiĢtir. Eğitimin amacı her Ģeyden once bireyi hayata hazırlamak olmalıdır. Güven‟in belirtiği gibi „„Günümüz çocuklarından, yasadıkları zamanın zorlukları ile baĢa çıkmalarını ve içinde bulundukları toplumun dinamiklerini harekete geçirmelerini istiyorsak, verilen eğitimin onlarda bu özellikleri oluĢturacak bir nitelikte olması gerekir. Bu doğrultuda eğitimin amacı çocuklarda üretici düĢünme, kendine güvenme, sorumluluk alma, sorun çözme, bağımsız düĢünme potansiyellerini oluĢturma ve geliĢtirmek olmalıdır. Bu özelliklerden herhangi birinin bireylerde oluĢması ve geliĢmesi isteniliyorsa onlara bu özellikleri bilgi vererek sırf ezberci bir eğitim anlayıĢıyla vermek pekte mümkün değildir‟‟ (Güven, 2005:455).

Her toplum, kendine has bireyi özeliklerine uygun eğitim sistemi içinde yetiĢtirir. Bu nedenle eğitim faaliyetleri amaçlar doğrultusunda kurumsal olarak planlı ve kontrollü yapılmaktadır. Bizim ülkemizde de eğitim bir kamu hizmetidir ve devletin kontrolü altındadır. Aynı zamanda eğitim hakkı, anayasal hak olarak güvence altına alınmıĢtır. Eğitimin bir kamu hizmeti olarak da sunulması gereklidir. Zira hiçbir toplum, devlet vatandaĢlarını ya da bireylerini geliĢigüzel kültürlenmenin etkilerine bırakmaz.

Eğitim faaliyetleri, bizim ülkemizde Milli Eğitim Bakanlığı‟nın kurumsal çatısı altında icra edilmektedir. Türk milli eğitiminin esaslarını düzenleyen 1739 sayılı Milli Eğitim Temel Kanununda eğitim sistemi ve eğitimin icra edildiği okullardan beklentiler Ģu Ģekilde ifade edilmektedir:

Madde 2 – Türk Milli Eğitiminin genel amacı, Türk Milletinin bütün fertlerini, 1. (DeğiĢik: 16/6/1983 - 2842/1 md.) Atatürk inkılâp ve ilkelerine ve Anayasada ifadesini bulan Atatürk milliyetçiliğine bağlı; Türk Milletinin milli, ahlaki, insani, manevi ve kültürel değerlerini benimseyen, koruyan ve geliĢtiren; ailesini, vatanını, milletini seven ve daima yüceltmeye çalıĢan, insan haklarına ve Anayasanın

(18)

3

baĢlangıcındaki temel ilkelere dayanan demokratik, laik ve sosyal bir hukuk Devleti olan Türkiye Cumhuriyetine karĢı görev ve sorumluluklarını bilen ve bunları davranıĢ haline getirmiĢ yurttaĢlar olarak yetiĢtirmek;

2. Beden, zihin, ahlak, ruh ve duygu bakımlarından dengeli ve sağlıklı Ģekilde geliĢmiĢ bir kiĢiliğe ve karaktere, hür ve bilimsel düĢünme gücüne, geniĢ bir dünya görüĢüne sahip, insan haklarına saygılı, kiĢilik ve teĢebbüse değer veren, topluma karĢı sorumluluk duyan; yapıcı, yaratıcı ve verimli kiĢiler olarak yetiĢtirmek;

3. Ġlgi, istidat ve kabiliyetlerini geliĢtirerek gerekli bilgi, beceri, davranıĢlar ve birlikte iĢ görme alıĢkanlığı kazandırmak suretiyle hayata hazırlamak ve onların, kendilerini mutlu kılacak ve toplumun mutluluğuna katkıda bulunacak bir meslek sahibi olmalarını sağlamak;

Böylece bir yandan Türk vatandaĢlarının ve Türk toplumunun refah ve mutluluğunu artırmak; öte yandan milli birlik ve bütünlük içinde iktisadi, sosyal ve kültürel kalkınmayı desteklemek ve hızlandırmak ve nihayet Türk Milletini çağdaĢ uygarlığın yapıcı, yaratıcı, seçkin bir ortağı yapmaktır(Resmi Gazete,1973).

Eğitim sistemimizin genel amaçlarını düzenleyen bu kanundan anlaĢılıyor ki Türkiye Cumhuriyeti devletinde eğitim kurumlarının en baĢta gelen gayesi Atatürk ilke ve inkılâplarına ve anayasamızda belirtilen Atatürk milliyetçiliğine bağlı, insanî, manevi ve kültürel değerleri benimsemiĢ, ilgi ve yeteneklerinin farkında olan,onları geliĢtiren, insan haklarına saygılı, Türkiye Cumhuriyeti devletine karĢı sorumluluk ve görevlerinin farkında olan ve bunları davranıĢ haline getirmiĢ cumhuriyetçi bir nesil yetiĢtirmektir. Eğitim sistemimizin esas ve amaçlarını düzenleyen Milli Eğitim Temel Kanunununda Atatürk ilke ve inkılâplarını sevdirmek, ona bağlılık oluĢturmak ve cumhuriyet rejimini korumak eğitim sistemimizin önemli bir amacını oluĢturmaktadır.

Tabiatıyla Milli Eğitim Temel Kanun‟unda amacı ve önemi belirtilen bu eğitim faaliyetlerinin her aĢamasının bir plana bağlanması ve organize edilmesi zorunlu olmaktadır. Bu anlamda eğitim sistemininin ön gördüğü amaçları gerçekleĢtirmede öğretim programları, çok önemli bir görevi yerine getirmektedir.

(19)

4

Çünkü eğitim faaliyetlerinin neredeyse tamamı bu programlara göre yürütülmektedir. Bu nedenle öğretim programları dünyadaki geliĢmeler ıĢığında çağdaĢ bir yaklaĢımla hazırlanmalıdır.

Ülkemizde cumhuriyetimizin kuruluĢundan itibaren eğitim politikalarının asıl gayesinin milli kimlik oluĢturmak, vatandaĢlığı ve ülkeyi sevdirmeye teĢvik etmek olduğu görülmektedir. Tarih derslerinin bu amaç doğrultusunda en fazla kullanıldığı görülür. Tarih derslerinin ulus oluĢturma sürecinde öğrencilere Türklük bilincini ve gururunu kazandırmak için kullanıldığı hazırlanan programlardan anlaĢılmaktadır. „„Türkiye‟de bugün tarih eğitimi içerisinde bir ana bilim dalı olarak kürsüleĢen Ġnkılâp Tarihi alanı ve bu alanın öğretimi, milli bağımsızlık savaĢı sonucunda kurulmuĢ olan yeni devletin ideolojik yapısını topluma benimseterek yaymanın bir aracı olarak ortaya çıkmıĢtır. Türk Ġnkılâbı ile kurulan yeni rejimin, sağlam temeller üzerinde yükselebilmesi, her Ģeyden önce getirmiĢ olduğu siyasal ve toplumsal yaĢam biçimini benimsemiĢ bireylerin varlığına bağlıydı. Bireylerin bilgi yapısını ve düĢünce ufuklarını, Türk toplumunun geleceğine yönelik planlanan hedefler doğrultusunda Ģekillendirme uğraĢının önemli bir bölümü tarih anlayıĢı ve tarih eğitimi üzerinde yoğunlaĢmıĢtır” (Aslan, 1998:305).

Karakterin Ģekillenmeye baĢladığı ilköğretimde bu dersin öğretilmesine önem verilmesinin sebebi, T.C. Ġnkılâp Tarihi ve Atatürkçülük dersinin bir “rejim dersi” olma özelliğinde olmasındandır. Türkiye Cumhuriyeti Devleti‟ne, Atatürk Ġlkeleri ve Atatürkçü değerlere bağlı iyi bir vatandaĢ yetiĢtirme politikası adına dersten beklentiler çok fazladır. Bu yönüyle ele alındığı zaman, bu alanın öğretiminde hala siyasi amaç ve kaygıların olması, alana ait kavramlar üzerinde tartıĢmaların devam etmesine neden olmaktadır. Dersin özellikle ideolojik niteliği üzerinde tam bir fikir birliği vardır. (Gencer, 2007:1)

Tarih dersleri, literatürden de anlaĢılacağı üzere ülkelerin siyasal felsefeleri doğrultusunda toplumu dönüĢtürmek için kullanılmıĢtır ve bizim ülkemizde de ulus oluĢturma sürecinin önemli bir aracı olarak görülmektedir. Tarih alanı içerisinde özel bir önemi olan Türkiye Cumhuriyeti Ġnkılâp Tarihi ve Atatürkçülük dersi de modern

(20)

5

Türkiye Cumhuriyeti devletine Atatürkçü değerlerle bağlı iyi vatandaĢlar yetiĢtirmeyi amaçlamaktadır.

DeğiĢimin hızlı yaĢandığı günümüzde bu durumdan eğitim alanı da etkilenmiĢtir. Eğitime bakıĢ açısının değiĢmesiyle birlikte, mevcut eğitim yaklaĢımlarının yerini yeni yaklaĢımların aldığını ve eğitim programlarında değiĢiklikler yapıldığını görmekteyiz. Yapılandırmacılık yaklaĢımı 1980‟lerden beri dünya eğitim literatürünün gündemindedir. Eğitim sistemimiz için bu anlayıĢın daha yeni olduğunu söylemek gerekir. Nitekim davranıĢçı yaklaĢıma dayalı geleneksel eğitim yaklaĢımının amaçları karĢılamadaki sonuçlarının memnuniyet verici olmadığını gören ülkemiz, çağdaĢ dünyaya ayak uydurmak için eğitim sistemimizde değiĢikliğe gitmiĢtir. Milli Eğitim Bakanlığının yaptığı bu çalıĢmalar, yapılandırmacı yaklaĢımı esas alan programların içerik ve sunumunda değiĢiklikler yapmak Ģeklinde özetlenebilir. “Ancak sadece program değiĢikliği ile sistem, yapısalcı bir yapıya kavuĢamaz” (Gözütok ve diğerleri, 2005).

Ülkemizde eğitim felsefesinde yaĢanan değiĢimle birlikte ilköğretim dersleri programları ve T.C. Ġnkılap Tarihi ve Atatürkçülük dersinin öğretim programı da yenilenmiĢtir. T.C. inkılâp Tarihi ve Atatürkçülük dersinin öğretim programı, TTKB‟nin 18.11.2003 tarih ve 12438 sayılı makam oluru ile kurduğu Özel Ġhtisas Komisyonu tarafından yapılandırmacı yaklaĢım doğrultusunda hazırlamıĢ ve kurulda görüĢülen yeni “Ġlköğretim 8.Sınıf Türkiye Cumhuriyeti Ġnkılâp Tarihi ve Atatürkçülük Dersi Öğretim Programı” 2008–2009 Öğretim yılında uygulanmak üzere 23.02.2006 tarihinde kabül edilmiĢtir. (MEB, 2007).

Yapılandırmacı öğrenme kuramı, anlamların ya da bilginin bireyin çevresinde bireyden ayrı olmadığını, bireyin zihnine direk aktarılmadığını, aksine birey tarafından zihinde yapılandırıldığını savunur. Bu yaklaĢımın temelinde öğretmenin değil, öğrenmenin esas olduğu anlayıĢı yatmaktadır. Öğrenme bir süreç iĢidir ve birey zihninde kendi bilgisini oluĢturur. Öğrenciyi merkez kabül eden, öğretimin değil öğrenmenin nasıl gerçekleĢtiği ile ilgilen yapılandırmacı yaklaĢımda öğrenme mekanları öğrencinin çevresiyle daha çok etkileĢimde bulunmasına olanak sağlayacak Ģekilde düzenlenmeli ve öğrencilere öğrenme materyalleri ve araçları ile

(21)

6

öğrenmeyi kendi isteklerine göre Ģekillendirebilmeleri için imkan tanınmalıdır. Ata‟ya gore : “Yeni hazırlanan Türkiye Cumhuriyeti Ġnkılâp Tarihi ve Atatürkçülük (8. Sınıf) Dersi Öğretim Programı ile öğrencilerin “Yapılandırmacılık” yaklaĢımına göre dokümanlarla çalıĢmaları sağlanarak, programda verilmesi amaçlanan olguları daha kalıcı öğrenmeleri gerçekleĢecektir” (Ata, 2006:123).

Eğitim sistemi içinde belirlenen amaçları gerçekleĢtirmede, öğretim programlarına hiç kuĢkusuz çok önemli görevler düĢmektedir. Bu anlamda, hazırlanan öğretim programlarının baĢarısının belirlenmesi için uygulamadaki etkilerine bakılmalıdır. Eğitimin dinamik bir alan olması, her geçen gün yeni uygulamaların ve geliĢmelerin ortaya çıkmaya devam ediyor olması ve programla ilgili bazı sorunların var olması, mevcut programı geliĢtirilmek üzere yeniden değerlendirmeyi zorunlu kılmaktadır.

Masa baĢında hazırlanan programların baĢarısını değerlendirmek için uygulamadaki etkilerine bakılması gereklidir. T.C. Ġnkılap Tarihi ve Atatürkçülük dersinin öğretim programı da yeni bir anlayıĢla hazırlanmıĢ olabilir. Bu durum programın kusursuz hazırlandığı ve uygulanabildiğini göstermez. Bu anlamda, programlarla ilgili sorunların tespiti ve çözüme kavuĢturulmasında özellikle programın uygulayıcısı olan öğretmenlerin görüĢlerine baĢvurulması önem arz etmektedir. Çünkü programın uygulayıcıları olan öğretmenlerin görüĢleri programın uygulanabilirliği, zayıf ve güçlü yanları hususunda program yapıcılar ve değerlendiriciler için çok önemli bilgiler verebilir.

Yapılandırmacı anlayıĢla hazırlanan yeni T.C. Ġnkılâp Tarihi ve Atatürkçülük dersi öğretim programının uygulamadaki diğer öğretim programlarıyla benzer özellikleri olabileceği gibi dersin kendine has özeliğinden kaynaklanan farklı sorunları da olabilir. Ancak literatüre bakıldığında Ġlköğretim inkılâp tarihi ve Atatürkçülük alanı üzerine çok sayıda çalıĢmanın olduğu görülmekle beraber; bu alanın öğretim programı üzerine yapılan çalıĢmaların sınırlı olduğu görülmektedir. Bu anlamda, araĢtırmamızın bu sahadaki boĢluğu doldurmaya katkı sağlayacağı düĢünülmektedir.

(22)

7

1.2. PROBLEM CÜMLESĠ

Sosyal Bilgiler öğretmenlerinin yapılandırmacı yaklaĢıma göre hazırlanan Ortaokul 8. sınıf T.C. Ġnkılâp Tarihi ve Atatürkçülük Dersi Öğretim Programının öğelerine (kazanım, içerik, eğitim durumu ve değerlendirme) iliĢkin görüĢleri nelerdir? Bu program,öğretmenlerin beklentilerini ne oranda karĢılamaktadır?

1.2.1. Alt Problemler

1. Sosyal Bilgiler öğretmenlerinin, Ortaokul 8. Sınıf T.C. Ġnkılâp Tarihi ve Atatürkçülük dersi öğretim programının dört temel boyutuna (Kazanım, Ġçerik, Eğitim Durumu ve Değerlendirme) iliĢkin görüĢleri nelerdir?

2. Sosyal Bilgiler öğretmenlerinin, Ortaokul 8. Sınıf T.C. Ġnkılâp Tarihi ve Atatürkçülük Dersi Öğretim Programının beklentileri karĢılama boyutuna iliĢkin görüĢleri nelerdir?

3. Sosyal Bilgiler öğretmenlerinin Ortaokul 8. Sınıf T.C. Ġnkılâp Tarihi ve Atatürkçülük dersi öğretim programının öğelerine (Kazanım, Ġçerik, Eğitim Durumu, Değerlendirme) iliĢkin görüĢlerinde;

- Cinsiyet

- Mesleki Kıdem - Öğrenim Durumu

- Mezun Oldukları Fakülte - Sınıf Mevcudu

- Hizmet Ġçi Eğitime Katılma

- Hizmet Ġçi Eğitimi Yeterli Görme Derecesi

(23)

8

4. Sosyal Bilgiler Öğretmenlerinin, Ortaokul 8. Sınıf T.C. Ġnkılâp Tarihi ve Atatürkçülük Dersi Öğretim Programına iliĢkin beklentilerinin karĢılanması durumunda;

- Cinsiyet

- Mesleki Kıdem - Öğrenim Durumu

- Mezun Oldukları Fakülte - Sınıf Mevcudu

- Hizmet Ġçi Eğitime Katılma

- Hizmet Ġçi Eğitimi Yeterli Görme Derecesi

- Programı Ġnceleme değiĢkenleri bakımından anlamlı bir fark var mıdır?

1.3. ARAġTIRMANIN AMACI

Bu çalıĢmanın esas amacı, yapılandırmacı yaklaĢıma göre hazırlanan ve 2008-2009 eğitim-öğretim yılında ilk defa uygulanmaya konulan Ortaokul 8. Sınıf T.C. Ġnkılâp Tarihi ve Atatürkçülük dersi Öğretim Programını öğretmen görüĢleri doğrultusunda değerlendirmektir. Bu amaç doğrultusunda problem cümlesi ve alt problemlerdeki soruların yanıtları aranmıĢtır.

1.4. ARAġTIRMANIN ÖNEMĠ VE GEREKÇESĠ

Eğitim alanında gerek dünyada yaĢanan geliĢmeler, gerekse de Türkiye‟deki mevcut davranıĢçı yaklaĢım uygulamalarından memnun edici sonuçların alınmaması ülkemizde eğitim felsefesinde değiĢiklik yapmayı zorunlu kılmıĢtır. Bu anlayıĢ doğrultusunda ilköğretim programlarının yeniden ele alındığını görmekteyiz.

Ülkemizin hedeflediği vatandaĢ modelinin oluĢturulmasında Tarih, Sosyal Bilgiler ve VatandaĢlık Eğitimi derslerinin eğitimin siyasal karakterli amaçlarının

(24)

9

gerçekleĢtirilmesinde önemli birer araç konumunda olduğu bilinmektedir. Nitekim Türkiyede tarih öğretiminde uygulanan mevcut egemen anlayıĢ ve uygulamalar pekte memnun edici sonuçlar vermememiĢtir. Bu durum, son yıllarda tarih öğretiminin sorgulanmasını beraberinde getirmiĢtir. DeğiĢen dünyanın koĢulları, üreten bilgi toplumuna yetiĢtirilecek bireylerin temel bilgi, beceri ve değerlerle donatımı, bu alanın da misyonunu yeniden tasarlamaya dönük kuramsal temeller oluĢturulmasını zorunlu kılmıĢtır. Bu çerçevede öğrenci merkezli öğrenme anlayıĢ esas alınarak oluĢturmacı yaklaĢım ve Çoklu Zekâ Kuramına göre hazırlanan yeni 8. Sınıf T.C. Ġnkılâp Tarihi ve Atatürkçülük dersi öğretim programı, 2008-2009 öğretim yılında bütün ilköğretim okullarında uygulanmaya konulmuĢtur.

Bu çalıĢmada, yapılandırmacı anlayıĢ çerçevesinde yeniden hazırlanan 8. Sınıf T.C. Ġnkılâp Tarihi ve Atatürkçülük Dersi Öğretim Programının öğretim sürecindeki mevcut durumu ve beklentileri karĢılayıp karĢılamadığı programın uygulama sürecindeki önemli bir basamağı olan öğretmen görüĢleri doğrultusunda ortaya konulması hedeflenmektedir. AraĢtırmada elde edilen bulgular ve sonuçlar, programın mevcut durumunun belirlenmesine katkı sağlayacaktır. KuĢkusuz bu çalıĢma, yapılacak değerlendirmeler neticesinde programın niteliğinde yapılabilecek olası değiĢiklikler durumunda MEB, araĢtırmacı ve uygulayıcılar için öneriler getirmek suretiyle katkıda bulunacaktır. Bu araĢtırma, Ġnkılap Tarihi ve Atatürkçülük Öğretim Programı sahası üzerine yapılan sınırlı çalıĢmalardan biridir ve araĢtırmanın bu alandaki boĢluğu doldurmaya katkısının olacağı varsayılmaktadır. Bu anlamda yapacağımız çalıĢmanın gerekli ve önemli olduğu düĢünülmektedir.

1.5. SAYILTILAR

1- AraĢtırmaya katılan öğretmenlerin hazırlanan anket sorularını içten ve yansız olarak cevaplandırdıkları varsayılmıĢtır.

2- AraĢtırmada kullanılan materyal ve yöntemlerin bu araĢtırmanın kapsamına ve amacına uygun olduğu varsayılmıĢtır.

3- Öğretmenlerin yeni program ve yapılandırmacı yaklaĢımla ilgili yeterli bilgilerinin olduğu varsayılmıĢtır.

(25)

10

4. Uygulanan anket formlarının kapsam geçerliliğinin bu araĢtırmanın amacını gerçekleĢtirmede yeterli olduğu varsayılmıĢtır.

1.6. SINIRLILIKLAR

1- AraĢtırmanın bulguları, 2014-2015 eğitim-öğretim yılında Ağrı ili merkez ve Ġlçelerinde özel ortaokul ve devlet ortaokullarında görev yapan 70 Sosyal Bilgiler öğretmeni ile sınırlıdır.

2- AraĢtırmanın çalıĢma grubu, 2014-2015 eğitim - öğretim yılında 8. Sınıf T.C. Ġnkılâp Tarihi ve Atatürkçülük dersini okutan Sosyal Bilgiler öğretmenleriyle sınırlıdır.

3- AraĢtırma, MEB TTKB‟nin 2008–2009 Öğretim yılında uygulanmak üzere 23.02.2006 tarih ve 16 sayılı kararı ile kabul edilen Ġlköğretim 8.sınıf Türkiye Cumhuriyeti Ġnkılâp Tarihi ve Atatürkçülük Dersi Öğretim Programı ile sınırlıdır. 4- AraĢtırmadaki bulgular, öğretmenlerin veri toplama araçlarına verdikleri cevaplar ve araĢtırmada kullanılan istatistiksel tekniklerle sınırlıdır.

1.7. TANIMLAR

Ġlköğretim: Bir ülkede eğitim sisteminin bir alt sistemi ve kademesi olan, okul

çağındaki nüfusa temel bilgi, beceri ve anlayıĢları, vatandaĢlık bilincini kazandıran ve buna ek olarak bireyi bir üst eğitime hazırlayan eğitim-öğretim basamağıdır (Oktay ve Cağlar, 1997).

1739 sayılı Milli Eğitim Temel Kanunu‟nun 22. maddesine göre ilköğretim, 6– 13 yaĢındaki çocukların eğitimini kapsamaktadır. Bu çağ çocuğun 5 yaĢını bitirdiği yılın eylül ayı sonunda baĢlar, 13 yaĢını bitirip 14 yaĢına girdiği yılın öğretim yılı sonunda biter.

Öğretim Programı: Okulda ya da okul dıĢında bireye kazandırılması planlanan bir

dersin öğretimiyle ilgili tüm etkinlikleri kapsayan yaĢantılar düzeneğidir (Demirel, 2004).

(26)

11

Ġnkılâp: Sözcük anlamı, değiĢme, bir durumdan baĢka bir duruma dönüĢme olan ve

günümüzde daha çok reform, evrim, değiĢme sözcükleri yerine kullanılan inkılâp; devlet eliyle memleketin sosyal hayatının ve kurumlarının akla uygun ve ölçülü metotlar ile köklü bir surette yenileĢtirilmesi demektir (Yardımcı, 2006).

Atatürkçülük: Ülkenin ve ulusun bölünmez bütünlüğünden, devletin ulusal ve laik

temelinden, Türkiye Cumhuriyeti Devleti‟nin bağımsızlığından, çağdaĢlaĢma kararlılığından ödün vermeyen dünyaya açık bir düĢünce sistemidir (Kili, 2006: 325).

Yapılandırmacılık: Bilginin öğrenci tarafından yapılandırılması anlamına

gelmektedir (Özden, 2003).

Kazanımlar: Ünite sonunda öğrencinin kazanması beklenen bilgi, beceri, tutum ve

değerlerdir (Tekerek vd, 2006).

Ġçerik: Bir öğretim programında, üzerinde durulması ya da iĢlenmesi istenen

etkinlikler, üniteler ya da konulardır (Oğuzkan, 1981:79).

Öğretme-Öğrenme Süreçleri (Eğitim Durumu): Programın amaç ve

davranıĢlarının öğrencilere ne Ģekilde kazandırılacağı, nasıl bir öğretme/öğrenme durumu düzenleneceği, öğrencilerin ne yönde bir etkileĢime sokulacağı sorularına cevap verebilecek bir süreçtir (Özçelik, 1993:4).

Değerlendirme: Ölçme sonuçlarını bir ölçüte vurarak, ölçülen nitelik hakkında bir

değer yargısına varma surecidir (Turgut, 1992).

Program GeliĢtirme: Eğitim programlarının tasarlanması, uygulanması,

değerlendirilmesi ve değerlendirme sonucu elde edilen veriler doğrultusunda yeniden düzenlenmesi surecidir (Erden, 1998:4).

(27)

12

ĠKĠNCĠ BÖLÜM

KAVRAMSAL AÇIKLAMA VE ĠLGĠLĠ ARAġTIRMALAR

2.1. EĞĠTĠM

2.1.1. Eğitimin Tanımı

Sosyal bir varlık olan bireyi ilgi ve yetenekleri doğrultusunda hayata

hazırlamak; içinde yaĢadığı toplumun kültürel değerlerini benimsemesini sağlamak, üretken, hak ve sorumluluklarını bilen nitelikli bir insan olarak yetiĢtirmek ancak eğitimle mümkün olabilir. Eğitim bu anlamda bireylere sahip olacakları gerekli davranıĢ ve donanımı sağlar.

Eğitim üzerine birçok tanım yapılmıĢtır ve yapılmaya da devam edilmektedir. Çağlayan‟a göre:“Eğitim, kiĢinin kendini tanımasına yardım eden, yaratılıĢını koruyan, onu geleceğe hazırlayan, sosyal uyum içinde yaĢamasına zemin oluĢturan çalıĢmalar bütünüdür” (Çağlayan, 2002).

Eğitim, en bilindik tanımıyla bireyde kendi yaĢantıları yoluyla, kasıtlı bir Ģekilde istendik davranıĢları meydana getirme surecidir. Birey, hayata geldiği andan itibaren kendini bir sosyal çevrenin içerisinde bulur ve bilinç düzeyinin geliĢimiyle birlikte bu sosyal çevrede aktifleĢen bir üye olur. YaĢadığı ve edindiği tecrübeler sonucunda istekli olarak davranıĢ değiĢikliğine gider. Bu yapılanma da apaçık eğitimin ortaya çıkıĢının göstergesidir. Tanımlamalardan da anlaĢılacağı üzere genel olarak eğitim bir süreç ve bu süreç sonucunda elde edilen ürünlerden oluĢmuĢ bir örüntüdür (Aydın, 2007).

Bütün bu tanımlardan ve yapılan diğer tanımlardan yola çıkarak denilebilir ki eğitim, bireye yaĢantıları yoluyla istendik davranıĢlar kazandırma sürecidir. Eğitim bir süreç iĢidir, nihayetinde bireyde davranıĢ değiĢikliğini gerçekleĢtirmek amaçlanır. Birey, öğrendiği bilgilerle bilinç düzeyini geliĢtirir ve içinde yaĢadığı sosyal çevrede aktif bir üye olur. Eğitim, bireylere kendini tanıma, ilgi ve kabiliyetleri doğrultusunda topluma katkı sağlama, hak ve sorumluluklarını bilen vatandaĢlar olarak yetiĢme imkânı verir. KuĢkusuz bireyi toplumsal hedefler doğrultusunda

(28)

13

dönüĢtürmedeki etkisi bu denli yüksek olan eğitim meselesinin çağın koĢullarına uygun sistem ve anlayıĢlarla gerçekleĢtirilmesi önemli bir konudur.

Dünyamızda, bilimsel ve teknolojik alanlarda kaydedilen hızlı değiĢme ve geliĢmeler eğitim kurumlarında da kendini hissettirmektedir. Eğitim etkinliklerini günün Ģartlarına uygun hale getirme çabaları; eğitimin sürekli yenileĢmeye açık olmasına ve daha iyi hizmet üreterek iyi, üretken, etkili vatandaĢlar yetiĢtirmesine imkân sağlamakta; bilinçli vatandaĢlar toplum kararlarına etkili bir Ģekilde katılıp, hak ve sorumluluklarını yerine getirerek demokrasinin geliĢmesine katkıda bulunmaktadır.(Adalar,2010: 11)

Bilgi çağında meydana gelen değiĢim ve geliĢmeler hayatımızı etkilediği gibi eğitim sistemimizi de etkilemektedir. Eğitim toplumlarda değiĢimin öncüsü olması sebebiyle eğitim sistemi değiĢime diğer sistemlerden önce uyum sağlamak durumundadır. Görülüyor ki eğitim, toplumsal düzenin vazgeçilmez bir unsurudur. Aydın‟ın da belirttiği gibi “toplumsal düzenin diğer öğeleri olan siyaset, din, felsefe, ekonomi, töre, gelenek, iletiĢim, bilim ve teknik vb. hem eğitimden etkilenirler hem de eğitimi etkilerler” (Aydın,2007).

2.1.2. Eğitim Felsefeleri

Felsefe, eğitim sistemlerinin oluĢumu, düzenlenmesi, geliĢimi,

değerlendirilmesi ve değiĢiminde temel yol göstericilerden biridir. Eğitim hem davranıĢ değiĢtirme sürecidir hem de toplumsal açık sisteme göre çalıĢan bir toplumsal kurumdur. Bu nedenle eğitim sürecinin değiĢkenleri çok boyutludur ve değiĢkendir. KuĢkusuz eğitim süreci bu bağlamda sosyal, kültürel, dinsel, hukuksal, siyasal ve ekonomik birçok değiĢkence etkilenir. Ancak her ekonomik, politik ve siyasal sistem bir felsefeye; her ekonomik politik ve siyasal sistem de bir sayıltıya dayanır (Sönmez, 2002; 46). Ertürk‟e göre :„„Her sayıtlı da özü gereği bir felsefi niteliktir. Bu durum, felsefi bakıĢ ve anlayıĢın eğitim sistemlerinin temel değiĢkenlerinden biri olduğunu göstermektedir‟‟ (Ertürk, 1998).

DeğiĢimin hızlı yaĢandığı günümüzde demokrasi, insan hakları ve özgürlük

(29)

14

geliĢmeler baskı ve zorlamaya dayanan eğitim zihniyetlerinin sorgulanmasına neden olmuĢtur. Bu değiĢimlerin neticesinde eğitimde yeni arayıĢ ve anlayıĢlara geçmek düĢüncesi önem kazanmıĢtır. Siyasal ve toplumsal alanda bireyi merkez kabül eden anlayıĢlardan, eğitim alanını da etkilenmiĢ ve eğitim sistemlerinde köklü değiĢiklikler yapılmıĢtır.

Konu ya da öğretmenin merkez kabul edildiği anlayıĢın yerini öğrenci merkezli eğitim anlayıĢı almıĢtır. Geleneksel anlayıĢların öne çıkardığı pozitivist paradigmaların yerini bilgilerin yorumlandığı ve öğrenenler tarafından oluĢturulduğu yeni paradigmalar almıĢtır (Yıldırım ve ġimĢek, 2005).

Hem geleneksel hem de çağdaĢ felsefe akımlarının etkisiyle dört farklı eğitim felsefesi ortaya çıkmıĢtır. Daimîcilik, esasîcilik, ilerlemecilik ve yeniden kurmacılık (reconstructionizm) (Demirel, 2002: 23; Ergün, 1996: 80–83).

Daimîcilikte, eğitim, değiĢmez olana uyum sağlamaya yardım etmelidir. Bu

akımın hedefi akla uygun ve ölçülü olmayı sağlamaktır. Ġçeriğinde felsefe, matematik, teoloji konuları yer alır. Eğitim durumunda iĢe koĢulacak teknikler taklit ve örnek alınmadır. Eğitimin ana amacı, sezgi yeteneğine sahip zihinsel yönden parlak liderler yetiĢtirme olduğu için sınama durumu, akla dayalı ve eliti seçen sınavdır. (Sönmez, 1996; 77)

Esasîcilik herhangi bir felsefi akıma dayanmadan ortaya çıkmıĢ bir eğitim

felsefesidir. Eğitim hedefleri; baĢat kültürel değerleri kiĢiye kazandırma, değiĢme ve çatıĢmayı önleme, topluma uyumu sağlamadır. Ġçeriğinde; tarih, sosyoloji, dil, biyoloji, fizik, kimya v.b. konular yer alır. Eğitim durumu, ezberleme, tekrarlama, gözleme dayanır. Bu görüĢü savunanlar sınama durumunun ezberleme ve tekrarlama ile gerçekleĢeceğine inanırlar. Esasiciliğin en çok eleĢtirildiği yönler Ģunlardır: Üzerinde anlaĢılmayan, çözülmemiĢ, (toprak reformu, vergi adaleti, insan hakları v.b.) ve gelecekle ilgili sorunlar içerikte yer almamalı ve sınıf ortamına getirilmemelidir. Eğitim durumunda öğrenci görüĢ, sav üretecek, beceri gösterecek durumda görülmez. Bu nedenle öğretmenin dediklerini ezberlemek, yapmak ve tekrarlamak zorundadır. Problem çözme ve tartıĢma teknikleri kullanılmaz. Sınıf dıĢındaki yaĢamda olup biten tüm olgu ve olaylar, değiĢmeler eğitim ortamında ele

(30)

15

alınmaz. Bu görüĢü savunanlar öğretmenin, eğitim ortamında gerektiğinde cezaya baĢvurmasını ve otoriteyi elden bırakmamasını ister. Öğrenciye gerekirse çekinmeden zor kullanılması önerilir. (VarıĢ, 1994; 86)

Ġlerlemecilik akımı pragmatik felsefenin eğitime yansıması sonucu ortaya

çıkmıĢtır. Bu akımda değiĢim hayatın esası olarak görülmektedir. DeğiĢime ayak uydurmak için geleneksel eğitime, öğrencilerin pasif olmasına, sıkı disiplinli eğitim anlayıĢına karĢı çıkılmıĢtır. Eğitimin amacı öğrencileri toplumsal kurallara uyumunu sağlamaya dönük olmalıdır.

Bu anlayıĢta; Aktif öğrenme

- Okulun yaĢamın kendisi olarak algılanması, -Öğretmenlerin rehber olarak görülmesi,

- Eğitimde yarıĢ yerine iĢ birliğine önem verilmesi, -Demokratik eğitim anlayıĢının benimsenmesi gerektiği, savunulmaktadır (Demirel, 2002: 26).

Yeniden kurmacılık, pragmatik felsefeden etkilenerek, ilerlemecilik akımının

geliĢmesi sonucu ortaya çıkmıĢtır. Bu görüĢe göre eğitimin amacı, toplumu yeniden düzenlemektir. Toplumda reform hareketlerine giriĢmekle yeni bir düzen sağlama görevinin okula iliĢkin olduğu ve öğrencinin araç olarak kullanıldığı vurgulanmaktadır (Kaygısız, 1997).

Yeniden kurmacılara göre, demokrasinin toplumda yerleĢmesi eğitimin temel amacı olmalıdır. Çünkü okulların önemli amaçlarından biri toplumu değiĢim ve dönüĢüme yönlendirmek olmalıdır. Yeniden kurmacı anlayıĢı savunanlar, toplumsal düzenlerin yaratılmasında okulların öncülük etmeleri gerektiği görüĢünü savunmaktadırlar (Demirel, 2003: 27).

(31)

16

2.2. EĞĠTĠMDE YAKLAġIMLAR

2.2.1. Geleneksel YaklaĢım

Geleneksel eğitim sistemi daha çok klasik okullarca benimsenmiĢ ve uygulanmıĢtır. Geleneksel eğitim sisteminde; dersler, programlar, ödevler, ders saatleri ve benzeri unsurlar, hep çocuğun ilgi ve ihtiyaçları hesaba katılmaksızın düzenlenir. Bu eğitimde ön planda tutulan müfredat ve öğretmendir. (Kafadar, 1997: 49).

Geleneksel yaklaĢımda öğrenme, bireyin çevresinde kendisine sunulan çeĢitli uyarıcılara tepki göstermesi sonucunda oluĢur. Bireyin fiziksel eylemde bulunduğu ve bunun sonucunda da öğrendiği her Ģey onun çevresinde kendisine baĢkaları tarafından sunulanlarla sınırlıdır. Direkt öğretim, öğrencilerin birtakım kesin bilgileri ve çok iyi tanımlanmıĢ becerileri kazanmaları ve kendilerinden istenildiğinde bu bilgileri ve becerileri aynen tekrar etmeleri amaçlandığı durumlarda baĢarılıdır. (Saban, 2000). Geleneksel öğretim yöntemlerinde öğretmen, kalıplaĢmıĢ bilgiyi öğrenciye verir. Öğrenci ise neden, niçin, nasıl olduğunu sorgulamayan pasif bir alıcı konumundadır. Bireysel farklılıklar, yetenekler, zekâ, öğrenme hızı gibi kiĢisel özellikler dikkate alınmamaktadır (Erdoğan, 2002: 5).

Literatürdeki bilgilerden de anlaĢılacağı üzere geleneksel eğitim sistemi ve bu sistemin uygulandığı öğrenme ortamları için denilebilir ki;

- Öğretmen merkezlidir, sınıfta ağırlıklı olarak öğretmen konuĢması etkili olmaktadır ve öğrenci pasif alıcı konumundadır.

- Müfredat ön plandadır ve öğretmen egemenliği vardır.

- Öğretmen otoritesi esastır, öğretmenin otoritesini bozan öğrenciler kötü olarak anılır ve cezalandırılır.

- Demokratik değildir. Müfredat çocuğun ilgi ve istekleri hesaba katılmadan düzenlenir.

- Öğretmenler, ders kitaplarına bağlı olarak genellikle düz anlatım yöntemini kullanarak ders iĢlerler.

(32)

17

- Öğrenci düĢüncelerine değer verilmez, öğrenciden müfredattaki bilgileri öğrenmesi istenir. Genellikle soruları öğretmen sorar, öğrenciden cevap vermesi istenir. Öğrenciden gelen sorulara cevap vermede pek istekli davranılmaz.

- Öğrenci verilen bilgileri sorgulamaz, ezberci anlayıĢ egemendir.

- Öğrencilerin kiĢisel farklılıkları, yetenekleri, zekâ ve öğrenme hızları gibi kiĢisel özellikler dikkate alınmaz.

- Sınıf ortamları öğrencilerin ikili, üçlü Ģekilde oturduğu sabit sıralardan oluĢmaktadır. Öğrenme ortamlarındaki sabit sıraların varlığı öğrencilerin grup çalıĢması yapmalarına engel olmaktadır. Tabiatıyla geleneksel sınıf yaklaĢımındaki bu durum, eğitimi hem öğrenciler hem de öğretmen için çekilmez bir yük haline getirmektedir.

Geleneksel eğitim yaklaĢımının amacı, müfredata bağımlı olarak öğretmeni merkez kabul eden bir anlayıĢla kalıplaĢmıĢ bilgiyi öğrenciye vermektir. Bu yaklaĢım öğrenciyi dıĢ uyarıcıların pasif bir alıcısı olarak görmektedir.

2.2.2. Yapılandırmacı YaklaĢım

Yapılandırmacılık bu öğrenme kuramlarının, özellikle de davranıĢçı öğrenme

teorisinin eleĢtirisidir diyebiliriz. Geleneksel öğrenme kuramlarının aksayan yönlerine karĢı oluĢturulmuĢ, yeni bir yaklaĢım olmasına rağmen kökleri eskilere dayanmaktadır. Felsefeci Giambatista Vico‟nun 18.yüz yılda yapmıĢ olduğu “bir Ģeyi bilen, onu açıklayabilendir” Ģeklindeki açıklamaları ile aslında yapılandırmacılığı savunmaktadır. Daha sonraları Immanual Kant‟ın bu fikri geliĢtirerek, insanın bilgiyi almada aktif olduğunu, yeni bilgiyi daha önceki bilgileriyle iliĢkilendirdiğini ve onu kendi yorumu ile kurarak kendisinin yaptığını savunmuĢtur. John Dewey, Piaget ve Vygotsky gibi bilim adamlarının çalıĢmaları yapılandırmacılığın Ģekillenmesinde önemli katkı sağlamıĢtır (Özden, 2003: 55-56).

Öğrenciyi merkez kabul eden öğretim anlayıĢlarından biri olan yapılandırmacılık kuramında bilgi doğada nesnel olarak var kabul edilmez; öğrenci bilgiyi öznel durumuna uyarlayarak yeniden oluĢturur. Erdeme göre öğrenen birey bilgiyi etkin bir Ģekilde kullanarak, kendi bilgi yapılarını oluĢturur ve bilgileri

(33)

18

kendine mal eder (Erdem, 2001). Yapılandırmacı yaklaĢımda bilgiyi, bireyin kendisi için yararlı, durumuna göre kendisinin yeniden yapılandırdığı veya aklında tuttuğunu yeri zamanı gelince eylemleri ile deneyimleri ile ortaya çıkardığı öznel kavramlar bütünü olarak ifade edebiliriz.

Fox‟ a (2001) göre yapılandırmacı yaklaĢımda öğrenme ve bilginin özellikleri Ģunlardır:

- Öğrenme, aktif bir süreçtir.

- Bilgi, öğrenci tarafından pasif olarak alınmaz; yapılandırılır. - Bilgi keĢfedilmez; yaratılır.

- Bilgi kiĢisel duruma özgüdür. - Bilgi sosyal bağlamda yapılandırılır.

- Öğrenme, dünyayı anlamlandırma sürecidir.

-Öğrenme, öğrencinin çözeceği; anlamlı, açık-uçlu, çözümü güç problemler gerektirir (Akt: Fer ve Cırık, 2007).

Yapılandırmacılık yaklaĢımında amaç, öğrenenlerin ne yapacaklarını önceden belirlemek değil, bireylere araçlar ve öğrenme materyalleri ile öğrenmeye kendi istekleri doğrultusunda yön vermeleri için fırsat vermektir(Erdem, 2001). Öğrencilerin önceki yaĢantılarının öğrenmede temel oluĢturduğunu kabul eden bu yaklaĢım, bilginin öğrencinin zihinsel süreçlerinin aktif bir çabası sonucunda Ģekillendiğini kabul etmektedir. Böylece eğitim-öğretim sürecinde öğrenci aktif rol almıĢ olur ve bilgiyi kendisine mal edebilir.

Günümüzde yapılandırmacı yaklaĢım, geliĢmiĢ birçok ülke eğitim sistemlerinde yaygın Ģekilde uygulanmakta ve baĢarılı sonuçlar alınmaktadır. 2005– 2006 eğitim-öğretim yılından itibaren Türk Eğitim Sisteminde uygulanmaya baĢlanan bu yaklaĢımın eğitim sistemimize katkılarının olacağı umulmaktadır.

(34)

19

2.2.3. Yapılandırmacılığın Türleri 2.2.3.1. Bilişsel Yapılandırmacılık

Piaget, biliĢsel geliĢimin bireyin çevresiyle iliĢkisinden doğduğunu ve bireyin kendisi tarafından aktif olarak yapılandırıldığını savunup, bilginin, bütün bir Ģekilde bir insandan bir insana aktarılmadığını; insanların kendi bilgilerini ve kendi anlayıĢlarını kendilerinin yapılandırmaları gerektiğini belirtmiĢtir (Titiz, 2005: 17). Piaget, öğrenme kavramını; özümseme, uyum ve biliĢsel denge kavramları ile açıklamaktadır. Yeni bilgi bireyin önbilgileri ile çeliĢmiyorsa özümsenir ve yeni bir biliĢsel denge oluĢur. Eğer yeni bilgi önbilgi ile çeliĢiyorsa; yeni bilgi var olan yapıya özümsenemediği için dengesizlik yaĢanır. Birey bu dengesizlikten kurtulmak için bir çaba içine girer ve bunun sonucunda yeni bir biliĢsel yapı oluĢturur (Ocak, Çınar, 2010).

Piaget bilginin nasıl oluĢturulduğunu açıklarken, yeni bilgilerin oluĢturulması için bireyin biliĢsel yapısının öğrenmeye ne kadar hazır olduğu da önemlidir. Eğer eski bilgiler yeni durumlarla çeliĢki göstermiyorsa, yani denge oluĢumu meydana geliyorsa bilgi kalıcı hale gelir (Bağcı, 2001: 10; Erdem, 2001: 21).

2.2.3.2. Sosyal Yapılandırmacılık

Yapılandırmacı anlayıĢın önemli temsilcilerinden biri de Vygotsky‟dir. Vygotsky öğrenmenin sadece kiĢinin kendisi tarafından yapılandırıldığına karĢı çıkmıĢ ve öğrenmenin hem biliĢsel hem sosyal bir süreç olduğunu benimsemiĢtir. Öğrenmede ortamın, arkadaĢ çevresinin, öğretmenin önemine dikkat çekmiĢtir. Vygotsky, araĢtırmalarında, Ģu anda “iĢbirliğine dayalı öğrenme” olarak bilinen çalıĢma sistemini kullanmıĢtır. Bu sistem içerisinde, her öğrenme grubunun, birbirleriyle iĢbirliği içinde olmalarını desteklemiĢtir. Öğrenenlerle yapmıĢ olduğu çalıĢmalarda; öğrenenlerin, küçük gruplar halinde çalıĢarak problemleri çözerken birbirleri ile yardımlaĢtıklarını; dolayısıyla problemin çözümünü hem daha kolay hem de daha çabuk gerçekleĢtirdiklerini gözlemlemiĢtir. Problem çözmeyi öğrenmenin, iĢaretleri ve sembolleri öğrenmede olduğu gibi, sosyal bağlam

(35)

20

içerisinde meydana geldiğini belirtmiĢtir (Gredler, 2001:305; Henson, 2003: 5-12; Richardson, 1997: 7-8, Akt. Cırık, 2005)

Sosyal yapılandırmacılar, bilginin yapılandırılmasında çocuğun çabasının tek baĢına yeterli olamayacağını düĢünmektedirler. Onlara göre öğretmenler öğrencilere rehberlik etmeli, öğrenmeye yardımcı olmalıdır. Kısaca bütün öğrenme faaliyetlerinin merkezinde öğrenci olmalıdır. Bağcı‟ya göre “Sosyal yapılandırmacılar öğrenmenin sosyal bir etkileĢimle gerçekleĢtiğini ileri sürdüklerinden öğrenme faaliyetlerini öğretmenlerin organize etmelerini de kabullenmezler” (Bağcı,2001:21).

2.2.3.3. Radikal Yapılandırmacılık

Radikal yapılandırmacılık, bilginin keĢfedilmediğine, bireyler tarafından yaratıldığına inanır. Dolayısıyla bilginin referansı dıĢ dünya değil, bilginin yaĢantılarıdır (Açıkgöz, 2004). Glasersfeld, yapılandırmacı anlayıĢın en sert temsilcilerindendir. Genel olarak piaget „ten etkilenmiĢtir. Ona göre nesnel bilgi diye bir Ģey kesinlikle yoktur. Bu bilgiden hareketle aslında öğretimden bahsetmeye de olanak yoktur. Ancak ılımlı radikal yapılandırmacılar, iddiayı biraz daha yumuĢatmayı uygun görmüĢtür. Ilımlı radikal yapılandırmacılara göre öğrenme bireysel bir süreçtir ve dıĢarıdan yönlendirilebilecek bir yapıya sahiptir (Mert, 2009, ġimĢek, 2004:132).

Von Glasersfeld, bilgiyi kavramsal yapıları inĢa etmek olarak ele almaktadır. Bireylerin kendi bilme biçimlerine, yani kavramsal yapılarını inĢa etmelerine odaklanmaktadır. Von Glasersfeld'e göre radikal yapılandırmacılık, var olan bilgi ve gerçek arasında yeni ve daha elle tutulur iliĢkiyi sunar. Bu, uygulanabilirlik fikri basitçe, bireyin kendisi için düzenlediği bir amacı veya görevi baĢarmada faydalı olduğu sürece uygulanabilir olduğu düĢünülen bir eylem, iĢlem, kavramsal yapı veya bir teoriyi ifade eder diyerek yapılandırmacılığın neden radikal olması gerektiğini belirtmektedir (Doğanay, 2004:204).

Radikal bakıĢ açısından, yapılandırmacı düĢüncede bilgi sübjektiftir. DıĢsal bir gerçeklik olabilir, ancak bu gerçeklik bireyler tarafından bilinemez. Bilgi oluĢturma

(36)

21

süreci deneyimle oluĢmaktadır. Deneyim, bireyi çevreleyen her Ģeyle etkileĢimin sonucudur. Bu etkileĢimde dil önemli bir yere sahip olmakla birlikte sosyal yapılandırmacıların öne sürdükleri gibi sosyo-kültürel bir araçla değil veya bilginin dil ile dağıtımı Ģeklinde değil, ancak zihinsel yapıları inĢa etmektedir. Her ne kadar bireyler etkileĢim yoluyla dili öğrenseler de bu, bütünüyle anlamların paylaĢıldığını ifade etmemektedir (Tezci, 2002: 34).

2.2. 4. Geleneksel YaklaĢımla Yapılandırmacı YaklaĢımın Farkları

Bu iki yaklaĢım arasındaki farkları aĢağıdaki çizelgedeki gibi göstermek mümkündür:

Tablo 1: DavranıĢçı ve Yapılandırmacı YaklaĢım Arasındaki Farklar

DAVRANIġÇI YAKLAġIM YAPILANDIRMACI YAKLAġIM

Öğrenme dıĢtan etkilerle, (pekiĢtirme ve tekrar) elde edilen bir sonuçtur.

Öğrenme, insan zihnindeki eski ve yeni bilgilerin yapılandırılması sonucu oluĢur.

Öğrenci dıĢ uyarıcıların pasif alıcısıdır. Öğrenci, uyarıcıların özümleyicisi ve davranıĢların aktif oluĢturucusudur,

Öğretim programı tümevarım ve temel becerilere ağırlık verilerek iĢlenir.

Eğitim programları tümdengelim yoluyla ve temel kavramlara ağırlık verilerek iĢlenir, program öğrenci sorunlarına göre yönlendirilir,

Öğretmenler, öğrenci baĢarısını ve öğrenmesini değerlendirmek için sorulara kesin ve tek cevap beklerler.

Öğretmenler öğrencilerin belli konudaki görüĢ ve fikirlerini anlama için uğraĢırlar.

Öğretmenler, öğrencilere bilgiyi aktaran kaynak durumundadır.

Öğretmenler, öğrenme sürecinde aynı zamanda öğrenendir. Kaynaktan çok rehber konumundadır.

Öğrenciler, öğretmenler tarafından bilgiyle doldurulacak boĢ tüpler durumundadır.

Öğrenciler kendi öğrenmelerinden sorumludur, çevreden edindikleri bilgilere kendi zihinlerinde anlam verirler ve böylelikle öğretimde aktiftirler.

Öğretim programıyla ilgili etkinlikler, ders

kitaplarıyla sınırlıdır.

Öğretim programlarıyla ilgili etkinlikler, geniĢ ölçüde birincil derecede kaynaklara dayanır.

(37)

22

Tablo 1‟in (devamı)

Öğrenci baĢarısının değerlendirilmesi öğretimden ayrı bir süreçtir. Genellikle testler yoluyla, eğitim programının sonunda yapılır.

Değerlendirme öğretim sürecinin bir parçasıdır. Öğretim sırasında öğretmen gözlemleri ile ve öğrenci çalınmalarının toplanması ile gerçekleĢtirilir.

Öğrenciler sınıfta genellikle bireysel çalıĢır. Öğrenciler sınıfta genellikle grup içinde ve diğerleriyle birlikte çalıĢır.

(Çiçek, 2005)

2.2. 5. Yapılandırmacı ve Geleneksel Sınıfların Özellikleri

Geleneksel öğretim yöntemlerinde öğretmen kalıplaĢmıĢ bilgiyi öğrenciye verir. Öğrenci ise neden, niçin, nasıl olduğunu sorgulamayan pasif bir alıcı konumundadır. Bireysel farklılıklar, yetenekler, zekâsı, öğrenme hızı gibi kiĢisel özellikler dikkate alınmamaktadır (Erdoğan, 2000:5). Geleneksel öğretim yaklaĢımına göre öğrenme bireyin çevresindeki uyarıcılara tepki vermesi ile gerçekleĢmektedir (Saban, 2000:120).

Geleneksel öğrenme ortamlarında öğrenme doğrusal, değiĢken olamayan bir yapıya sahipken, yapılandırmacı sınıflarda döngüsel ve değiĢken öğrenme ortamları vardır. Geleneksel sınıflar doğruların sabit olduğu küçük parçaların birleĢtirilmesiyle bütünün ortaya çıkarılabileceği anlayıĢından hareketle oluĢur (Erdem, 2001: 30). Geleneksel sınıflar, öğretmen ve programları merkeze alarak, derslerin anlatım yoluyla, bilgi vermek için, konuyu okutmak, mevcut bilgileri tespit etmeye yönelik sınavlar yaparak ve değerlendirmeye tabi tutarak var olan bilgileri öğrencilere kabul ettirmek üzerine kurulur. Öğrencilerin öğrendikleri bilgileri davranıĢ haline dönüĢtürdükleri kabul edilir. (Yanpar, 2006: 88).

Yapılandırmacı öğrenme, öğretmenden çok öğrenci üzerinde odaklanır. Öğrenci obje ve olaylarla enteraktif bir iletiĢim içine girer ve bu obje ve olayların özelliklerine yönelik bir anlama kabiliyeti edinir. Bu Ģekilde öğrenci kendi kavramlarını ve problem çözümlerini inĢa eder. Öğrencinin özerkliği ve müteĢebbisliği kabul edilir ve bu yönde teĢvik edilir. Yapılandırmacı öğrenmede öğrenci, kendi çözüm yollarını icat etmeye ve kendi hipotez ve düĢüncelerini

Şekil

Tablo 1: DavranıĢçı ve Yapılandırmacı YaklaĢım Arasındaki Farklar
Tablo  2:  Geleneksel  Sınıf  Ortamı  ile  Yapılandırmacı  Sınıf  Ortamının  KarĢılaĢtırılması
Tablo 3: Ġlköğretim T.C. Ġnkılap Tarihi ve Atatürkçülük Öğretim Programı
Tablo  4:  Ders  süresi  DüĢürülen  Yeni  Ġlköğretim  T.C.  Ġnkılap  Tarihi  Ve  Atatürkçülük Öğretim Programı
+7

Referanslar

Benzer Belgeler

Düğün başladıktan sonra şu gelenek görenek ve adetler olur; Afyonkarahisar ve bölgelerinde genel olarak düğünler 3 gün sürer.. İhsaniye, İsçehisar, Çobanlar,

Karara göre Güvenlik Konseyi, uluslararası barış ve güvenliğin korunması ile ilgili görevlerini, veto hakkının kötüye kullanılması nedeniyle yerine getiremezse,

ÇalıĢmada elde edilen bulgular ıĢığında ilkokul düzeyinde öğrencilerin sahip oldukları matematiksel güçlüklerin, kavram yanılgılarının matematik

Kısmî münâfık: Îman ve nifak arasında gidip gelen, kuşku ve tereddüt için- de, sürekli çatışma içinde kalan, bazen imânâ bazen ise küfre yakın olan, dolayı- sıyla

Mevcut çalışmanın temel amacı, bilişsel esneklik, kavramsallaştırma ve bozucu etkiye direnci içeren yönetici işlevler ile yeme stili açısından obezite sorunu olanlar

A 5- week treatment with weekly hyaluronic acid injections resulted in a significant improvement of concentric and eccentric quadri- ceps muscle strength in patients with moderate

Neem ürünleri, böcekler üzerinde biyolojik aktivite olarak; böcek büyüme düzenleyicisi (insect growth regulation), çoğalmayı baskılayıcı (fecundity suppression),