• Sonuç bulunamadı

Mesleki-Teknik Eğitimin Gelişmesi ve Kooperatif Eğitim Yaklaşımı

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Mesleki-Teknik Eğitimin Gelişmesi ve Kooperatif Eğitim Yaklaşımı"

Copied!
8
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Mesleki-Ieknik Eğitimin Gelişmesi ve Kooperatif

Eğitim Yaklaşımı

Y. Doç. Dr. M. K Ü LA H Ç I (*)

Ö Z ET : Kooperatif eğitim, yükseköğretim de kaynakların etkin kullanılm asını sağlayacak, fırsat ve imkân eşitliğini artıracak, insan- gücü-istihdam dengesini gerçekleştirebilecek, işlevsel ve üretime yönelik bir eğitim modelidir. Bu program, eğitim kurumu ile işyerleri­ nin (endüstrinin) işbirliğine dayalı, bireyin m esleki gereksinim i ve ye­ tenekleri doğrultusunda hazırlanm ış denetim li bir programdır.

1. GİRİŞ : Eğitim, her m eslek için gerekli bilgileri, ahlaki-m ane- vi değerleri ve anlayışı geliştirm e am acını güden etkin likler olarak yorum lanır. Eğitim in am acı, gençlere ve yetişkinlere içinde y a şa d ık ­ ları toplum u etkileyen gelenekler ve düşünceler, kendi kültürleri ve b aşkalarının kültürleri, doğa yasaları üzerinde bir an layış geliştirm ek ve iletişim de temel sayılan dilsel ve diğer becerileri kazandırm ak için zorunlu olan şartları sağ lam aktır (1). Eğitim de bu am acı g e rçe k le ş­ tirm ek için çevre ile işb irliğ in e gidilm esi ve bu yöndeki çabaların desteklenm esi gerekir. Eğitim ci için sorun, bu çevrenin öğrenm e-öğ- retme için uygun biçim de düzenlenm esidir. Bu da çevreyle birey arasında sö z konusu çe şitli etkileşim boyutlarının eğitim hedefleri doğrultusunda organize edilm esi ve yönlendirilm esini gerekm ekte­ d ir (2). M esleki eğitim inde bu, ancak okul-endüstri işbirliğine dayalı kooperatif eğitim program ı ile gerçekleştirilebilir.

2. K O O PE R A T İF EĞİTİM Y A K LA ŞIM I : Y ükseköğretim le ilgili in­ celem e ve değerlendirm eler, bugün ekonom ik, sosyal ve kültürel s is ­ tem içinde yükseköğretim kurum larının yerlerinin değişm esi yönün­ de yeni bir dinam ik eğilim olduğu varsayım ını kanıtlar niteliktedir. A yrıca bu kurum ların bulundukları bölge ya da yakın çevrelerinin g e ­ lişm esindeki işlevlerin değişm ekte olduğunu gösterm ektedir (3).

(2)

çekten, bugün yükseköğretim giderlerinin sürekli olarak artm ası; g e ­ leneksel üniversitenin kalabalık ve pahalı olm ası; çoğunluğa u la ş ­ m am ası gibi nedenler, günüm üz üniversitesinin yapısında ve öğretim uygulam alarında değişim i zorunlu kılm aktadır (4).

Günüm üzde eğitim kurum larına olan talep giderek yo ğ u n laşm ak­ tadır. Eğitim sistem inin, artan öğrenci talepleri ile endüstrinin g e liş ­ mekte olan teknik insangücü istem ine cevap verebilm esi, çevre o la ­ naklarının optimum düzeyde işe konm asını gerektirm ektedir. Diğer bir deyişle, eğitim kurum lan ile iş dünyası arasında uyumlu bir köp­ rü kurmak, bir zorunluluk haline gelm ektedir. Bu ise kooperatif e ğ i­ tim» program ları ile çözü m len ebilir (5).

Kooperatif m esleki eğitim (Cooperative V o cation al Education), yükseköğretim de kaynakların etkin kullanılm asını sa ğ la ya cak, fırsa t ve im kân eşitliğ in i artıracak, insangücü-istihdam (istem /sunu) d en­ gesini g erçekleştirebilecek, işlevsel ve üretime yönelik bir eğitim m o­ delidir. Ülkem izde üniversite-sanayi işbirliği olarak da bilinen bu tür program ların tem eli, eğitim kurum u ile işyerlerinin k a rşılıklı işb irliğ i­ ne dayanm asıdır. K ooperatif eğitim, öğrencilerin (bireyin) m esleki ge­ reksinim i ve yetenekleri doğrultusunda h azırlanm ış denetim li bir program dır. Bu eğitim i okul sistem i ile istihdam sistem inin belirli bir esasa dayalı olarak o rtaklaşa yürüttükleri, iş ve eğitim i kaynaştıran denetim li bir eğitim planı olarak da tanım lam ak mümkündür. K o o ­ peratif m esleki eğitim, geleneksel m esleki ve teknikeğitim yöntem ­ lerine karşı bir alternatif olarak teori ile uygulam ayı bütünleştirm e am acını taşım aktadır. B öylece öğrenciyi güdüleme, sosyal çevre te ­ mini ve okuldan hayata g e çiş sağlam a yönünden gerekli görülm ekte­ d ir (5-6).

2.1 K O O PE R A T İF M E S LE K İ EĞİTİM İHTİYACI : Bireylerin to p ­ luma karşı olan sorum luluklarından biri de. üretime katılm aktır. De­ m okratik bir anlatış içinde eşit eğitim fırsatından yararlanarak bire­ yin ekonom ik bağım sızlığına kavuşturulm ası gerekir. M esleki-teknik- eğitim e ve giderek kooperatif m esleki eğitim e olan toplum sal gere k­ sinim. bireyin toplum sal etkinliklere katılm asının doğal bir so n u cu ­ dur. Bu katılm anın (işbirliğinin) etkili bir şekilde g erçekleştirileb ilm e­ si mutlu bireyleri ve huzurlu bir toplum u da beraberinde g e tire ce k­ tir (7).

K ırsal kesim den kentlere göçeden yetişkinlerin neden olduğu hızlı kentleşme, m esleki eğitim e olan gereksinim i giderek artırm ak­ tadır. A yrıca gelişen teknolojinin, değişen toplum sal koşulların eğitim düzenine de yansım ası kaçınılm az bir olgudur. Eğitim düzeninin iç in ­

(3)

de bulunduğu durumu saptam ak için kolaylıkla ço ğ a ltıla b ile ce k bir dizi soru, ölçü t olarak kullanılabilinir. Günüm üz eğitim sistem inin ürettiği kişiler sürekli yenilikler içindeki sanayide, m eslek dallarında, kamu görevlerinde iş bulabiliyor, işlerine uyum sağ layab iliyo rlar m ı? Nihayet, kişiler ne tür eğitim istiyor? En verim li sonuçlara u la şa b il­ mek için m esleğe yönelik eğitim program larının nasıl hazırlanm ası gerekir? K ısacası, eğitim düzeninin kendini yenilem esi için neler y a ­ pılm ası gere kir? (8) Bu ve benzeri soruların cevapları, eğitim in dev­ let politikası olarak benim senm esine, eğitim cilerle uygulayıcıların iş ­ birliğine bağlı olarak verilebilir.

Türk eğitim ine hizmet edenlerin «teşhis» lerine göre; «program ­ larda çevresinin ve kendisinin sorunlarını saptayabilen ve çözüm yollarını üreten kendisini yenileyebilen, üretici, tek başına karar ve­ rebilen sağ lıklı ve mutlu öğren ciler yerine; sessiz, .... ama hayata uyum sağlayam ayan ruh sağlığı bozuk öğren ciler yetiştirdiğim izin farkına belkide varamamışız.» (9).

Y ukarıdaki eleştirilere istihdam sektörü de büyük ölçüde k atı­ larak, teknik beceriye sahip orta ve üstdüzeyde yetişm iş elem an g e ­ reksinim inin büyük boyutlara ulaştığını haber vermektedir. T ü cca r ve S a n ay icile r D erneği’nden H urşit Şahsuvar, teknikeğitim e olan g e ­ reksinim i şöyle dile getiriyor:

M eslek eğitim ine yeterince önem verilm iyor. K la sik liseyi bitirenler. Ü niversiteye koşuyorlar. Burada fazla bir şey öğren­ dikleri söylenem ez. Çünkü, torna tezgahını tanım ayan birçok m ühendisle karşılaştık. Sanayici, işine yarayan m ühendise iş ve­ rir. O ysa bir m ühendisin eğitim i için m ilyonlarca lira para har­ canıyor. Bunların boşa gitm em esi için, eğitimin daha bilim sel e saslara oturtulm ası gerek (10).

Türk S a n ayicile ri ve İşadam ları D erneği’nden A li Koçm an, özel sektörün gereksinim ini belirterek, devletin yardım ını istem ektedir.

Bilgi ve kültür boşluğu olan yükseköğrenim mezunu gençle­ rin faturasını özel sektör ve devlet çok ağır biçim de ödüyor. G en ç nüfusun sorunları, T ü rkiye ’nin bir num aralı sorunudur. Devlet üniversite mezunu genci işe alırken fazla titiz davranm ı­ yor. Bu yüzden ödediği fatura çok daha ağırdır. A n cak işi bilen teknik a ra ç ve gereçleri tanıyan gençler, iş hayatına uyum g ö s­ terebilirler. Üniversite, sanayi ve iş hayatı arasındaki bağlar çok zayıftır. Devletin araya girerek, işbirliğini sağlam tem ellere oturt­ ması gerekir (10).

(4)

B irleşm iş M illetler Kalkınm a Program ı (UNDP)'nın İstanbul'da düzenlediği «Kalkınm ada İnsan Boyutu» konulu yuvarlak m asa to p ­ lantısında bir konuşm a yapan K oç Holding Yönetim Kurulu B aşkanı Rahmi M. Koç, büyük bir hızla gelişen sanayim izin modern biçim ­ de yetişm iş üst, orta ve ilk kadem e işletm e yö n eticisi sık ın tısı ç e k ­ tiğini vurgulayarak, kalifiye ve iyi eğitim görm üş teknik personel s ı­ kıntısının devam ettiğini belirtm ektedir (11).

Türkiye Kim ya D erneği’nden Prof. Dr. A li Rıza Berkem , ülkem iz­ de üniversite-sanayi işbirliğinin kurulm am asını da her iki tarafın da kusuru bulunduğunu belirterek, araştırm a-g eliştirm e m erkezlerinin önem ine d e ğ in m e k te d ir:

Türk sanayinin çağ d a ş teknolojiye ve ileri düzeyde bilim sel ve teknik araştırm alara şiddetle ihtiyacı vardır. Bu konuda ö n ­ cülük edecek kuruluşların başında üniversiteler ve araştırm a ve geliştirm e m erkezleri gelir... Ülkem izde de gerekli teknik b ilg i­ leri kendi ülkem izde üretm em iz m illi ekonom im izin bağım sızlığı bakım ından şarttır. Bu bakım dan üniversite-sanayi işbirliği ge­ reklid ir (12).

İstihdam sektörünün gecikm iş de olsa eğitim le ilgili sorunlara eğilm esi önem li bir gelişm edir. Bu sorunların tem elinde ç a ğ d a ş m es­ leki ve teknikeğitim kavram ı ve kapsam ının gereği gibi an laşılm ası ve bunun eğitim in her kadem esinde ve toplum un bütününde benim ­ senm esi gereği yatm aktadır (7). Bu aşam ada, kooperatif m esleki eğitim in tarihi gelişim inin kısa ca incelenm esi yararlı olacaktır.

2.2 T A R İH S E L ÇİZG İLER : K ooperatif m esleki eğitim (üniversi­ te-sanayi işbirliği), geleneksel eğitim sistem inden tam amen farklı bir yaklaşım la gelişm iş ülkelerde yaygın olarak uygulanm aktadır Eğitim ve öğretim ile çalışm aya aynı oranda zam an ayrılm asına ilk kez XIX. yüzyılda (1865) İngiltere'de başlanıldı. Fabrikada çalışm akta olan ço cukların yarım gün okula devam ederek en az norm al öğren­ c ile r gibi eğitilm eleri zorunlu hale getirildi. B öylece ço cu kların yarı zam anlı olarak okulda eğitilm elerinin yanısıra, bedensel olarak d in ­ lenm eleri de sağ lan m ış oluyordu (5-13). İngiltere, günüm üzde «Block Release, Sandvvlch Courses» ve «Part Time» adları altında koope­ ratif m esleki eğitim uygulam asını yaygın biçim de uygulam aktadır.

Kooperatif m esleki eğitim in tarihi gelişim i içerisinde C incin nati Ü n iversitesi’nin (Ohio, A m erika B irle şik Devletleri) özel bir yeri bu­ lunm aktadır. M ühendislik Fakültesi Dekanı Prof. Herman Schneider, öğrencilerin okulda geçirdikleri sürenin bir bölümünü işyerlerinde.

(5)

gerçek üretim ortam ında geçirm elerinin daha iyi yetişm elerini sa ğ ­ layacağına karar verdi. Prof. Schneider, çoğu m esleklerin etkili bir şekilde sınıfta öğretilm esinin mümkün olm adığına ve öğrencilerin p ra­ tik becerileri ancak işyerlerinde öğrenebileceğine inanm kta idi. Böy- lece yükseköğretim de ilk kez kooperatif eğitim uygulam aya konuldu (1906). Daha sonra (1924). «General M otors Institute» (Detroit. M ic- higan) otom otiv sanayinde istihdam ettiği m ühendisler için endüstri içerisindeki ilk kooperatif m esleki eğitim program ını gerçekleştirdi (5-14).

O rtak sorum luluk anlayışına dayalı olarak değişik bilim ve öğ ­ retim alanlarında gerçekleştirilen bu tür program lar, II. Dünya Sava- ş ı’ndan sonra süratle benim sendi ve çağ d a ş eğitim uygulam alarında yaygın olarak kullanılm aya başladı. Son yıllarda gençlerin bu tür program lara olan ilgisi büyük boyutlara ulaşm aktadır, örneğin, 1979 yılında, kooperatif m esleki eğitim program ına 540.000 öğrenci devam etm iş ve tüm A m e rik a ’da (50 Eyalet) ö ğ re n cile rin işyerlerinden k a ­ zan çları 1 m ilyar 46 milyon dolar olarak hesaplanm ıştır. Bu rakam, her öğrencinin. 1979 yılında asgari sa at ücreti olan 2.90 dolardan, ders yılındaki herbir işgününde 3 sa a t çalıştığ ı varsayılarak bulun­ m uştur (15). Tüm bu gelişm eler, kooperatif m esleki eğitim program ­ larının eğitim sistem i içerisin d e önem li bir potansiyel oluşturduğunu gösterm ektedir.

Türk eğitim sistem inde okul-endüstri ilişkileri uzun bir geçm işe ve köklü bir geleneğe sahiptir. A n cak çağ d aş anlam da bu uygula­ manın ilk kez 1957-1958 öğretim yılında yeniden ele alındığını görü­ yoruz. M illî Eğitim B akanlığı ile Süm erbank G enel M üdürlüğü'nce onaylanan bir protokol gereğince M alatya Şehit Kem al ö z a lp e r S a ­ nat Enstitüsü'nde kooperatif m esleki eğitim e başlanm ıştır. Enstitü bünyesinde a çıla n M en su cat Şubesi öğrencileri atelye ve m eslek dersleri uygulam alarını Süm erbank M alatya Pam uklu S an ayii fab ri­ kasında hazırlanan kooperatif bir plana göre yürütm üşlerdir. Bu program ın başarılı olarak uygulanm ası Süm erbank’ın diğer illerdeki S an at Enstitüleri ile de işbirliğine ortam hazırlam ıştır (16).

Bu aşam ada M E B ’nın gerçekleştirdiği, «M esleki ve Tekniköğre- tim Y üksek Danışm a Kurulu,» birinci toplantısı (4-6 M art 1968) koo­ peratif m esleki eğitim konusunun kapsam lı olarak tartışıld ığ ı ilk c id ­ di toplantıdır. Daha sonraki yıllarda yine M E B M esleki ve Teknik Öğretim M ü s te şa rlığ ın c a düzenlenen, «Endüstriyel M esleki ve T e k­ nik Öğretim ile Sanayi ilişkile ri Sempozyumu,» (19-20 Kasım 1975) kooperatif eğitim konusunun eğitim cilerle, işçi ve işveren tem silcileri

(6)

tarafından geniş boyutlarda tartışıld ığ ı bir sem pozyum olm uştur (5-16).

1978-1979 öğretim yılında ülkem iz m esleki eğitim sistem inde önem li bir adım atılarak, bazı orta dereceli m esleki-teknik eğitim ku- rum larım ızda kooperatif m esleki eğitim program ları «araştırm a-ge- liştirme» çalışm aların a başlanıldı. M E B ile A n kara Ü niversitesi E ğ i­ tim (Bilimleri) Fakültesi'nin işbirliği ile «Okul-Sanayi O rta kla şa (OSA- NOR) Eğitim i Projesi uygulam aya konuldu. O S A N O R Projesi iki sene sonra. «M esleki ve T eknik Eğitim Projesi.» (M ETEP) adını alarak uy­ gulam a alanını genişletti. Halen yakla şık 25 m esleki ve teknik lisede bu uygulam a devam etm ektedir (17-18). O S A N O R ve M E T E P Proje- leri'nin olum lu ve olum suz yanları ayrı bir araştırm a konusu o lm a sı­ na karşın, yükseköğretim sistem im izde böyle bir uygulam aya g id il­ meden önce a lın aca k önem li dersleri bulunm aktadır.

3. S O N U Ç ve Ö N ER İLER : Ü lkem izin en önem li sorunlarından birisinin «işsizlik» olduğu Devlet Planlam a T eşkilatı raporlarından ve diğer kaynaklardan anlaşılm aktadır. Resm i m akam lara göre 3,5 m il­ yona ulaşan işsizliğin, hızlı nüfus artışı ve enflasyon oranlarının se y ­ ri doğrultusunda artm aya devam edeceği anlaşılm aktadır. Bu g e liş­ m elere paralel o lara k Türk yükseköğretim sistem i de çok yönlü s o ­ runlarla yüklü bulunm aktadır. Bu sorunlardan önem li birisi, yüksek insangücünün istihdam ında karşılaşılan güçlüklerdir. S a yısa l büyü­ menin eğitim de kaliteyi giderek düşürdüğü, insangücü ve istihdam bazında alınan kararların ekonom ik talebe uygun olm adığı bir dönem /aşan m aktad ır (19).

Kalkınm a planlarında dile getirilm iş olan, «mevcut üretim te k ­ nolojisinin gerektirdiği tipte elem an yetiştirm e yetine, kullanım ı o l­ mayan akadem ik elem an yetiştirilm ekte olduğu...» biçim indeki y a r­ gıların günüm üzde de geçerli olduğu görülm ektedir. C o k sayıda yü k­ seköğrenim diplom asına sahip insan yetiştirm e anlayışı iie yapılan sınavlar, özellikle, istihdam ve eğitim in kalitesi sorunları dikkate a lı­ narak değerlendirilm elidir.

Yukarıda kısa ca özetlenen sorunların çözüm ünde yükseköğretim kurum lan ile istihdam sektörüne önem li görevler düşm ektedir. A m e­ rikan sa n a y icisi Peter J. E llim an ’a göre eğitim cilerle sanayicilerin am açları aynıdır, aynı olm ak zorundadır: Bu da İnsanların kap a site ­ lerini (üretime katkılarını) m aksim um yapm aktır. Ellim an ’a göre en­ düstri. günüm üzde nasıl yöneteceğini ve insanlarla uyum içerisinde nasıl ça lışa ca ğ ın ı öğrenm iş elem anlara gereksinim duym aktadır (20).

(7)

Eğitim sistem im izin geliştirm ek zorunda olduğu işte budur. Bu ne­ denle; m esleki ve teknik eğitim in kurum sal tem ellerinin tanıtılıp be­ nim setilm esi ve öncelikle istihdam sektörü ile işbirliğine önem veril­ mesi gerekm ektedir. Kooperatif m esleki eğitim program ları bu İşbir­ liğini sağlayan, bireyin m esleki gereksinim i ve yeteneklerine ağırlık veren çağ d a ş eğitim program larıdır.

Kooperatif m esleki eğitim program larının öncelikle yü ksekö ğ re­ tim kurum larım ız tarafından sanayinin yoğun olduğu bölgelerde uy­ gulanm ası gerekir. B öylece eğitim planlam ası m erkezi olm aktan kur­ tarılacak, bölgesel gereksinim ve ön celikler gündeme getirileb ilecek­ tir. İşverenlerin m ezunlarda aradıkları öze llikle r üniversite-sanayi iş­ birliği ile saptanacak, ilgili m esleki becerilerin yanısıra gerçek üre­ tim koşulları içerisinde yetişen g ençler daha kolay istihdam ed ileb i­ lecektir.

T ü rkiye ’nin teknik ve bilim sel gelişm esinde İstanbul T eknik Ünl- v e rsite sl’nin önem li görev ve sorum lulukları bulunm aktadır. Ü lkem i­ zin en eski yükseköğretim kurumu olarak, kooperatif m esleki eğitim program ını M arm ara B ö lg e si’nde uygulam aya koyabilecek o lan a k­ lara sahiptir. Bu program ın yaygınlaştırılm ası öncelikle kamu kurum ­ lan (DPT. M E G S B , YÖK. T M M O B ve tüm KİT’ler) ile istihdam se k ­ törünün ortak çabaları ile mümkündür. Bu işbirliğinin sağlanm ası doğrultusunda tüm eğitim cilerin ve uygulayıcıların duyarlı olm ası ve eğitim sistem inin ekonom ik verim lilik ilkesine dayanm ası gereğine inanm aları gereklidir.

K A Y N A K L A R

(1) Titmus, C., Buttedahl, P., Ironside, D. ve Lengrand, P. (çev. F. Oğuz- kan)- Yetişkin Eğitimi Terimleri. Ankara: Unesco Türkiye Milli Komis­ yonu (1985).

(2) Alkan, C. Eğitim Ortamları (A- Ü. Eğitim Fakültesi Yaym lan No: 85) ■ Ankara: Kalite Matbaası (1979).

(3) OECD. Rclationships Between Higher Education and the Community (General Report). Paris: OECD (1978).

(4) Alkan, C. Açık Üniversite: Uzaktan Eğitim Sistemlerinin Karşılaştır­ malı Olarak İncelenmesi. Ankara (1981).

(5) Külahçı, M Yükseköğretim tçin Çağdaş Bir Model: Kooperatif Eğitimi. A. Ü. Eğitim Bilimleri Fakültesi Dergisi. 17 (1) (1985).

(6) Weleh, F G. Cooperative Education : A Review. Columbus, Ohio: The Ohio State University, National Çenter for Research in Vocational Education (1977).

(8)

(7) Külahçı. M. Meslekı-Teknik Eğitim ve Yetişmiş İnsangücünün İstihda­ mı. A. Ü. Eğitim Bii>mleri Fakültesi Dergisi. 16 (2) (1984).

(8) Usluata, A- Mesleğe Yönelik Eğitim. (Cumhuriyet, 30 Nisun 1984, s- 8. (10) Barak, M. İşsizliğin Boyutu ve Çözüm Yollan. Bulvar Gazetesi, 14 Ey­

lül 1083, s. 5.

(11) Koç, R. -îş Arayan Çok Teknik Eleman Y o k » Bulvar Gazetesi, 5 Ey­ lül 1985, s. 5.

(12) Berkem. A. R. Üniversite-Sanayi İşbirliği Milliyet. 8 Aralık 1982, s. 2-(13) Evans, R. N. Foundation o f Vocational Education, Columbus, Ohio :

Charles E. Merrill Publishing Company (1971).

(14) Wilson, J. W . Historical Development. In Handbook of Cooperative Education. Associates, San Francisco ; Jossey-Bass Inc , 1071.

(15) Kaya, Y- K. Am er'ka Birleşik Devletlerinde Mesleki-Teknik Eğitim (DPT, Sosyal Planlama Başkanlığı, Planlama Dairesi). Ankara (1983). (16) MEB. Endüstriyel Mesleki ve Teknik Öğretim ile Sanayi İlişkileri Sem-

yumu (19-20 Kasım 1975).

(17) Doğan. H. ve Akhun, î. Okul-Sanayi Ortaklaşa Eğitimi OSANOR PRO­ JESİ (Dönem R aporlan). Ankara A. Ü Eğitim Fakültesi Eğitim Araş­ tırmaları Merkezi (1979).

(18) Külahçı, M. (Editör). Mesleki ve Teknik Eğitim Sempozyumu (28-29 Nisan 1983). Ankara: A. Ü. Eğitim Bilimleri Fakültesi Yayınları No: 126 (1983).

(19) DPT. İnsangücü: Özel İhtisas Komisyonu Raporu (DPT: 1953; OtK: 303) Ankara (1983).

(20) Elliman, P J. Critical Issues in Vocational Education: An Industrialist's Vlew. American Education. 20 ( 8) (1984).

Eğitim, yoksu llar için bir serm aye, zenginler için de bir faizdir. H. M ann

Referanslar

Benzer Belgeler

1998 yılında Gazi Üniversitesi Teknik Eğitim Fakültesi Yapı Eğitimi Bölümünde lisans; 2005 yılında Balıkesir Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü İnşaat Mühen-

Cellel y(inetim giderlerinin toplam faaliyet giderlerine orani da izlenmelidir. Hizmet kalite ve duzeyi gostergeleri. Sajilanan hizmeti kalite ve diizeyi,. maliyetlerle miigteri

Yabancı — Türk bir sanayi Şirketinin kuracağı bir montaj fabrikasına İstanbul'- un sanayi bölgesinde, münasip bir yer bul- mak için, dolaşmamız icap etti.. Teklif edi-

Aksine olarak müşterinin noktai nazarını kaydettik- ten sonra verilmiş veya en iyi şekilde halli için vazedil- mş mevzuubahis dâvaları hazmetse, bu iş zaten günlük

KPSS puanı ile başvuracak adaylar için Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Merkezi tarafından 10-11 Temmuz 2010 veya 09-10 Temmuz 2011 tarihinde yapılan Kamu

Yabancı sermayeye ilâç aktif maddeleri yapmaları hususundaki telkinler üzerine karşı tedbir o'arak yabancı fabrikalar (dışarıda ya- pıp memleketimize satmak istedikleri)

Mahmut Özer, Türkiye’de mesleki ve teknik eğitimle ilgili öne çıkan ana sorun alanlarını ayrıntılı olarak ele alıp, sorun alanlarının arka planla- rına değiniyor ve

En kesinlikle tesbit edilen nokta paras- kenionların tavanları ile üzerlerinin sivri bir çatı ile örtülü olmasıdır. Sonuç olarak şunu söyliyebiliriz ki, Aspendos tiyatrosu-