5 MART 1985
Müm taz
-
7
-¿>k\OH.
I
BİLMEK VE A N LA TM A K
İ
Ç kişin in hüküm giym esiyle, her şeyin b itm iş sa y ıla ca ğ ın ı düşünm ek, elbette doğru olm az. Her şeyin anlatıldığın) ve bütün kafaların d e ğ iştirilm iş olduğunu sanm ak da.
Tam tersine, bir kez daha a çık ça görü lm ü ştü r ki, bir inanç d ışa rıd a ki kafalarda kolay kolay yerinden sö k ü l m eyecek kadar k ö kle şm iştir. Bu inanca göre, Türkler ondokuzuncu y üzyılın ik in c i yarısın d an başlayarak ve özellikle 1915’te, Erm enileri yeryüzünden silm ek için ka rarlı, tutarlı ve s is te m li b ir eylem iç in e girm işlerd ir.
Bunun ne ö lçü d e e ksik ve ç a rp ıtılm ış b ir gerçeğe d ayandığını kendi kendim ize tekrarlam aya gerek yok. A s ıl b ilm em iz gereken ş u d u r Türkiye’nin uzun su sku n luğu süresince, o tek yanlı “ topal g erçek” , bütün topal lığına karşın bir hayli yol a lm ış ve zihinlere yerleşm iştir. Onun içind ir ki, şim di yapılm ası gerekenler, iki m isil g ü çle şm iştir: G e rçe ğ in hem bulunup ortaya konm ası, hem de yetm iş y ıllık in a n m ışlığ ı yık a b ile ce k b ir sürük- le y ic ilik ie yayılm ası gerekiyor.
Yani, b ilim ve propaganda.
[ ~ I L K bakışta, bu iki kavramın u zlaşm azlığını ve bir- I birinden u za k lığ ın ı dü şü n üp ü rke b lllrsin iz. Pro-
L-
I
pagandaya b u la şm ış bilim , b ilim olm aktan ç ık a bilir; b ilim s e lle ş m iş propaganda da e tk ili olm az.Am a, Erm eni konusunu anlatm akta bu ik is in i de kendi n iteliklerine ters düşm eden bağdaştırm ak zorun ludur. ,
Ö zellikle, son derece patlayıcı, te h lik e li b ir kavram ve bugün yine barış içind e yan yana yaşam ak durum un da olan iki toplum la ilg ili bir sorun s ö z konusu o ld u ğ u na göre.
Çünkü, b ilim in gerçeğ i örtbas etm ek iç in k u lla n ıl dığı sonucuna varılırsa ve propaganda bu örtbas e d iş i yayma aracı durum una gelirse, iliş k ile r ço k daha kötü, te p kile r ço k şid d e tli, ö c a lışla r ço k daha korkunç o la bilir.
Demek ki, ilk y ap ılacak iş, Erm eni sorununu bütün ö ze llikle riyle , işim ize gelen ve gelm eyen yanlarıyla, b i zi rahatlatan ya da rahatsız eden ayrıntılarıyla ortaya koym aktır. Bunu yaparken, şu noktada rahat olabiliriz; Sorun bütün y ön leriyle tam olarak ortaya kondukça, soykırım su çla m a sı, ö ze llik le hukuk yönünden, kendi kendine zayıflayacaktır. Zaten, tersi, bu halkın öz n ite liğin e aykırı düşer.
Ama, b ilim alanında yapılanın ve ö ze llik le arşiv ta ram alarının inand ırıcı olab ilm esi, konunun yavaş yavaş resm i binalardan ve kapalı kapılardan d ışa rı ç ık m a s ı na, h iç olm azsa bilim sel özerkliğine güvenilebilecek ku ruluşlara doğru kaym asına bağlı. D olayısıyla, Erm eni sorunu üzerine eğilen kurumlar, enstitüler, kürsüler kur mak, bu konularda çıüvenilirbilim adam larını yetiştirm ek zorundayız.
Türkiye, elbette, devlet oiarak, terör kuru lu şlarıyla diyaloga girip, pazarlığa oturamaz. Am a, akadem ik d ü zeyde, etnik kökeni ne olursa olsun, sa yg ın lığ ı olan her türlü b ilim adam ıyla konunun tartışm asını yapmaya ha
zır olm alıdır.
ÜTÜN y ön leriyle a yd ın latılm ış bir sorunu, pro paganda konusu yapmak ise, sanıldığı kadar zor değildir. A m a c ın ız gerçeği olduğu g ib i y an sıt maksa, çarpıtm aların g erektirdiği fazla çabalardan da kurtulursunuz.
Tabii, propaganda denen sanatı biliyo rsanız. Yoksa, örneğin, “ Erm eni sorununu a nlatıyoruz” d i ye y a p tığ ın ız acem i b ir film , ko la ylıkla g ü lü n çle şe b ilir ve geri tepebilir.
Daha kötüsü, h iç seyredilm ez ve paranız batar. Buna karşılık, örneğin yine 1915’ i ele alan, ama o tarihte yaşanm ış bir in sanlık dram ını, insanlığa ters g e l m eyecek bir yaklaşım la işleyen, tek yanlı olm ayan, g ö rüntülerin g e risin d e ki ço k yönlü gerçeğ i ortaya koyan ve özellikle topium lararasındaki öz yakınlığı vurgulayan bir film , m ilyarlarca liralık propaganda çabasından da ha e tk ili olur, şim d iye kadarki ç a rp ıtısı ço k daha iyi d ü zeltir.
Ü stelik, para da kazandırır.
B
Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği Taha Toros Arşivi