• Sonuç bulunamadı

MATERYAL KULLANIMININ MESLEK YÜKSEKOKULU ÖĞRENCİLERİNİN BİLİŞSEL VE DUYUŞSAL GELİŞİM SÜREÇLERİ ÜZERİNDEKİ ETKİSİ

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "MATERYAL KULLANIMININ MESLEK YÜKSEKOKULU ÖĞRENCİLERİNİN BİLİŞSEL VE DUYUŞSAL GELİŞİM SÜREÇLERİ ÜZERİNDEKİ ETKİSİ"

Copied!
19
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

1 The Journal of Marmara Social Research Sayı 2, Haziran 2012

MATERYAL KULLANIMININ MESLEK YÜKSEKOKULU ÖĞRENCİLERİNİN BİLİŞSEL VE DUYUŞSAL GELİŞİM SÜREÇLERİ ÜZERİNDEKİ ETKİSİ

Öğr.Gökhan AKSU1 ÖZET

Bu araştırma ile, Matematik Dersi Öğretim Programının meslek yüksekokulunda öğrenim gören öğrencilerin bilişsel ve duyuşsal gelişim süreçleri üzerindeki etkisi araştırılmıştır. Bu çalışma deneysel bir çalışma olarak planlanmış ve deneysel model olarak “Kontrol Gruplu Ön ve Son Test Modeli” kullanılmıştır. Birinci sınıf öğrencileri üzerinde gerçekleştirilen bu çalışmada, bilişsel özelliklerdeki değişimi ölçmek amacıyla araştırmacı tarafından geliştirilen 20 maddelik “ Bilişsel Başarı Testi” ve duyuşsal özellikleri ölçmek amacıyla 25 maddeden oluşan “Tutum Ölçeği” kullanılmıştır. Araştırma sonucu elde edilen veriler bilgisayar ortamında SPSS 19 paket programına aktarılmış; yapılan istatistiksel analizler sonucunda deney grubu lehine farklılıklar bulunmuş ve araştırmanın denenceleri doğrulanmıştır. Deney grubu üzerinde uygulanan programın, öğrencilerin bilişsel ve duyuşsal özelliklerinde geleneksel yönteme göre daha etkili olduğu saptanıştır.

Anahtar Sözcükler: Geometri, Materyal Kullanımı, Tutum, Başarı Jel Kodu: C02

EFFECTS OF USING TRAİNİNG MATERİAL ON VOCATİONAL SCHOOL STUDENTS’ COGNİTİVE AND AFFECTİVE DEVELOPMENT PROCESS

ABSTRACT

In this study, effects of The Math Curriculum on Vocational School students’ cognitive and affective development process was examined. This research has been planned as an emprical study and as an amprical model the “Pre and Post Test with Control Group” has been used. In the study which has been conducted with the university freshman students in order to determine students cognitive development process, “Cognitive Knowledge Test” that is developed by the researcher with 20 questions and to examinate affective charasteristic feature, “Attitude Scale” with 25 questions has been employed. The data obtained via research were analysed by SPSS 19 packet programme and as a result of the statistical analyses differences has been found in favour of the sample group so hypothesis of study has been proved. The curriculum which has been applied on sample group has been determined significantly more effective on students’ cognitive and affective charasteristics than traditional techniques.

Key Words: Geometry, Using Training Material, Attitude, Achievement

1

(2)

2

1. GİRİŞ

Bu çalışma ile Aydın Meslek Yüksekokulu Büro Yönetimi ve Yönetici Asistanlığı Bölümü ile Muhasebe ve Vergi Uygulamaları Bölümü 1. sınıf öğrencileri incelenerek Matematik dersi öğretim programının öğrencilerin bilişsel ve duyuşsal özellikleri üzerindeki olumlu ve olumsuz etkileri belirlenmeye çalışılmıştır. Verilerin toplanması ve analizi sonucunda ulaşılan bulgulardan yararlanılarak öğretmenlerin dersin etkililiğini artırması amacıyla örnek olabilecek bir program geliştirilmeye çalışılmıştır.

Bu çalışma ile geliştirilen program, matematik dersi başarı puanları (vize notları ortalamaları) ölçüt alınması sonucu benzer özelliklere sahip olduğu düşünülen deney ve kontrol grubu olarak belirlenen iki farklı program öğrencilerine uygulanmıştır. Çalışmanın öncesinde deney ve kontrol gruplarına bilişsel özelliklerin ölçülmesi için akademik başarı testi, duyuşsal özelliklerin ölçülmesi için tutum ölçeği uygulanmıştır. Program uygulandıktan hemen sonra aynı testler son test olarak uygulanmış ve bilgisayar ortamında ön test ile son test sonuçlarının karşılaştırılması için istatistik analiz yöntemlerinden SPSS 15 paket programından yararlanılmıştır. Sonuç olarak elde edilen bulgulardan hareketle geliştirilen programın etkileri açıklanarak matematik dersinde somut materyaller kullanarak öğrencilerin bilgiyi keşfetmeleri sağlanacağı düşünülmektedir. Ayrıca materyal kullanarak yapılan eğitim ile bireylerin bilinenden yola çıkarak bilinmeyene ulaşmaları amaçlanmaktadır.

1.1. Program Geliştirme Alan Çalışması

Ülkemizde ilköğretimde matematik dersinin ana amacı, günlük hayatta kullanılacak dört işlem becerisini kazandırmak ve işlemlerle ilgili bazı hesaplamaları zihinden yapabilmektir. Ortaöğretimde ise bireylere matematiksel model kurabilme, matematiksel düşünme, problem çözme, iletişim kurma, ilişkilendirme ve akıl yürütme gibi zihinsel beceriler kazandırılmak istenmektedir (MEB, 2005).

Türkiye genelinde yapılan araştırmalar sonucunda eğitim sürecinin her aşamasında öğrencilerin matematik dersindeki başarı ortalamalarının düşük olduğu görülmektedir. 2009 SBS sonuçlarına bakıldığında matematik dersinde altıncı sınıflarda 16 soruda 2,35; yedinci sınıflarda 18 soru içinde 2,4; sekizinci sınıflarda 20 soru içinde 2,35 ve 2008 ÖSS sonuçlarına göre 30 soruda ortalama 12,57 doğru sayısı vardır. Lise mezunu 100 öğrenciden 19’unun matematikten 1 soru bile çözemedi görülmektedir (Eşme, 2009). Matematik ülkemizde hatta tüm dünyada anlaşılması zor ve bu yüzden de sevilmeyen bir ders olarak düşünülmektedir. “Neden Matematik dersi sevilmez?” yargısının tartışıldığı eğitim sürecinde çeşitli faktörler

(3)

3

üzerinde cevaplar aranmaktadır. (Albayrak ve Erkal, 2003). Bireylerin gözlenebilir davranışlarında açık olarak görülebilen yaklaşma ve geri durma eğilimleri, ilerleyen süreçte onun içsel eğilimlerinin bir parçası olur ve olaylar, fikirler ve objeler üzerine pozitif ya da negatif değer vermeye başlamaktadır (Travers, 1982). Anderson (1988) tutumu, özel bir nesneyle karşılaşıldığında, uygun olan veya olmayan şekilde vereceği tepki; Allport (1935), bireyin ilgili durum ya da nesnelere ilişkin tepkileri üzerinde dinamik ya da yönlendirici bir etki yapan, yaşantısı içerisinde biçimlenmiş zihinsel ya da sinirsel bir hazırlık durumu; Kağıtçıbaşı (1999) ise tutumun gözlenebilen bir davranış olmadığını, davranışa hazırlayıcı bir eğilim olduğunu belirtmiştir.

Matematik eğitiminin en önemli dallarından olan geometrinin eğitimdeki yeri oldukça büyüktür (Turgut ve Yılmaz, 2009). Çevremizde karşılaştığımız ve sıklıkla kullandığımız eşya ve varlıkların çoğu geometrik şekil ve cisimlerden oluşmaktadır. Bu şekillerden en etkili ve verimli şekilde yararlanmak için aralarındaki ilişkileri kavramak gerekir. Ayrıca günlük yaşamımızdaki basit problemlerimizi (Boya yapma, duvarı herhangi bir nesne ile kaplama, resim yapma, model oluşturma, bütünü parçalara ayırma, parçalardan bütüne ulaşma, tangram problemleri çözmede geometrik düşüncelerden yararlanırız. Ayrıca insanlar işlerini yaparken ya da meslek hayatlarında geometrik şekil ve cisimleri kullanırlar. Bu varlıklardan en etkili şekilde yararlanmak, bunları tanımaya, eşyanın şekli ile görevi arasındaki ilişkiyi kavramaya dayanır (Altun, 2004:217).

Geometri konuları insanların dikkatini çeken konuların başında gelmektedir. Bir yüzey parçasını doğru olarak bölme gereksinimi, cisim ve biçimleri ölçme ve sayı ile anlatma bilgisi olan geometriyi doğurmuştur. Bu nedenle bu dersin, insanların günlük yaşamlarıyla ilgili önemli bir yeri vardır (Fidan, 1986).

Matematik olgusunun ilk esin kaynakları doğa ve yaşamdır. Geometride kullanılan sembolleri doğa ile ilişkilendirmek daha kolay ve gereklidir. İnsanın geometri adına yaptığı, doğada var ve yadsınamaz gerçekleri görmek, bunlar arasındaki ilişkileri keşfederek soyut alanda (zihinde) bu ilişkileri yeni gerçek ve yeni ilişkilere götürmek olmuştur (Develi ve Orbay, 2003). İnsanlar mesleklerinde geometrik şekillerle ve cisimlerle ilgili bildiklerine dayanarak sıklıkla karar almaktadırlar. Marangozlar ev inşa etmek için açıları ölçmektedirler. Mühendisler hangi açıların bir otobanın eğimini şekillendireceğine karar verirler. Bahçıvanlar çiçeklerin yetiştiği yerlerin şekillerini ve pozisyonlarını planlarlar (MEB,1999:1-3).

Bu nedenle amacı Avrupa Birliği’ne uyum sürecinde ülke kalkınması ve üretimde nitelikli ara elaman ihtiyacını karşılamak olan Meslek Yüksekokullarında farklı programda

(4)

4

eğitim gören öğrencilerin geometri dersinde başarı düzeylerini artırmak ve derse ilişkin tutumlarında olumlu artış sağlamak amacıyla program geliştirme alan çalışması yapılarak, sonuçlar test edilmiş ve önerilerde bulunulmuştur.

1.2. İhtiyaç Analizi

Program geliştirme alan çalışması kapsamında ihtiyaç belirleme değerlendirme tekniklerinden görüşme-grup toplantısı tekniğinden yararlanılmıştır. Yazılı olarak yapılan görüşmelerde anket (sormaca) sıkça kullanılan bir ölçme aracı olduğundan bu çalışmada araştırmacı tarafından geliştirilen anket uygulanmıştır. Yazılı olarak belirlenen sorular ile geometri dersi ile ilgili uzman görüşleri alınmıştır. Bu çerçevede uzman olarak belirlenen kişiler, program koordinatörü olan akademik personellerdir. Aşağıda akademik personele uygulanan anket ile geometri dersi ihtiyaç analizinde belirlenen bazı sorular ve bu sorulara verilen cevaplar şöyledir;

1 – Matematik dersi kapsamında ders içeriğinde geometri konuların yer almasına yönelik düşünceleriniz nelerdir? Program koordinatörlerinin bu soruya verdikleri yanıtlar incelendiğinde geometri konularının özellikle teknik programlarda gerekli olduğu, meslek derslerinde temel geometri bilgisinin öğrenciler tarafından kazanılması gerektiği savunulmaktadır.

2 – Düzgün geometrik şekillerin çevre uzunluğu ve alanı gibi temel özelliklerinin öğrenciler tarafından öğrenilmesi hakkındaki görüşleriniz nelerdir? Yüksekokulda görevli akademik personelin bu soruya verdikleri cevaplar incelendiğinde öğrencilerin bu konularda eksik bilgilere sahip oldukları, öğrencilerin daha önceki eğitimin farklı kademelerinde bu konuları ezberledikleri için kavramsal öğrenmenin gerçekleşmediği görüşünde oldukları görülmektedir.

3 – Kare, dikdörtgen, üçgen gibi düzgün geometrik şekillerin temel özelliklerinin bilinmesinin önemli olduğunu düşünüyor musunuz? Neden? Akademik personelin bu soruya verdikleri cevaplara bakıldığında genel olarak konunun önemli olduğu üzerinde durulmaktadır. Öğrencilerin günlük hayatta karşılaşacakları problemlerde geometriden yararlanacakları dile getirilmektedir. Ayrıca teknik programlarda (mobilya dekorasyon, makine, elektrik) konuların öğrenciler tarafından tam olarak bilinmemesi ya da unutulması gibi sebeplerden dolayı mesleki derslerde temel geometri bilgisi eksik olduğundan ders planından sapma olduğu savunulmaktadır. Bu eksik bilgilerin tamamlanması durumunda mesleki derslerdeki başarının artacağı belirtmektedirler.

(5)

5

4 – Geometri konularında anlamlı öğrenmenin gerçekleşmesi için sizce neler yapılmalıdır? Akademik personelin bu soruya verdikleri cevaplar incelendiğinde genel olarak günlük hayatta karşılarına çıkan geometrik şekiller üzerinden dersin işlenmesi düşünülmektedir. Ayrıca meslek liselerinden gelen öğrenciler yaratıcılık yönünün zayıf ve kavrama yeteneklerinin düşük olduğu kabul edilmekte, bu sebeple dersin görsel materyaller ile desteklenmesi gerektiği vurgulanmaktadır. Mobilya Bölümü öğrencilerinde ise derste mesleki alanla ilgili örnek verilerek işlenmesinin derse ilişkin ilgi düzeyini artıracağı savunulmaktadır. Mobilya Bölümü öğrencilerinin ve diğer programlarda doğal ve suni plakalar ve diğer görsel materyaller ile dersin görsel açıdan zenginleştirilmesi gerektiği düşünülmektedir.

5 – Kare, dikdörtgen, üçgen gibi çokgenlerin temel özelliklerini tanımlama ve yazma konusunun Meslek Yüksekokulu ders programında yer almasına ilişkin düşünceleriniz nelerdir? Akademik personelin bu soruya verdikleri cevaplar incelendiğinde geometri dersinin programda mutlaka yer alması gerektiği savunulmaktadır. Mesleki olarak başarılı öğrenciler yetiştirebilmek için temel geometri bilgisinin kazanılması gerekli görülmektedir. Ayrıca bazı programlarda mesleki derslerde kullanılan paket programların daha iyi anlaşılması için geometri dersinin gerekli olduğu görüşü üzerinde hemfikir olunmuştur.

Program geliştirme alan çalışması kapsamında mevcut matematik ders programı incelenmesi sonucunda programda geometri konularının olmadığı görülmüştür. Meslek Yüksekokulunda görevli farklı programlardaki akademik personel uzman olarak kabul edilerek, geometri dersinin gerekli olup olmadığı üzerine yukarıda belirtilen sorular ve bu sorulara verilen cevaplar sonucunda programa geometri konusu eklenmiştir. Deney ve kontrol grubu olarak belirlenen iki farklı programda 2010–2011 güz yarıyılının son haftasında geometri konusunun alt öğrenme alanları araştırmacı tarafından programa eklenerek gerekli çalışmalar yapılmıştır. Ayrıca uzmanlardan alınan görüşler sonucu materyaller kullanarak yapılan eğitim ile kavramsal öğrenmesinin gerçekleşeceği üzerinde durulmaktadır. Bu sebeple deney grubunda araştırmacı tarafından geliştirilen materyaller ile ders sunumu yapılmıştır. Kontrol grubunda ise herhangi bir materyal kullanmadan geometrik şekillerin yazı tahtasına çizilmesi ile temel özellikleri tanıtılmış ve konu ile ilgili alıştırmalar yapılmıştır. Uygulamaya sonucu ulaşılan sonuçlar, verilerin çözümlenmesi ve yorumlanması bölümünde ayrıntılı olarak açıklanmıştır.

(6)

6

1.3. Yaklaşımlar

Tasarlanan program, Konu Merkezli Program Tasarımları’ndan Disiplin Tasarımı yaklaşımına göre hazırlanmıştır. Tasarıda geometri konularının öğrenciye veriliş şekli ile gerçekleşen öğrenmenin nerede ve nasıl kullanılacağı önemli hale gelmiştir.

İhtiyaçların analizi boyutunda ise betimsel yaklaşım kullanılmıştır. Geometri eğitiminde materyal kullanarak ya da materyal kullanmadan yapılan eğitimin etkiliği araştırılmıştır. Uygulama sonuçlarına göre anlamlı bir farklılık olursa bu yönde çalışma yapılması gerektiği vurgulanmak istenmiştir.

İçeriğin düzenlenmesinde ise sarmal programlama yaklaşımı kullanılmıştır. Tasarlanan programda çokgenlerin alanı konusunda ilkönce karenin alanı, daha sonra dikdörtgenin alanı ve ardından üçgenin alanı verilmiştir. Üçgenin alanını unutan öğrencilere tekrardan dikdörtgeninin alanı hatırlatılarak, dikdörtgenin içinde oluşan üçgenin alanı ile dikdörtgenin alanı arasındaki ilişki kavratılmıştır. Ayrıca yüzey kaplama işi için birim kareler kullanılarak dikdörtgenin alanı ile karenin alanı arasındaki ilişki belirlenmiştir.

1.4. Amaç

Bu alan çalışmasının amacı öğrenciler tarafından zor bir ders olarak görülen matematik dersinin alt öğrenme alanı olan geometri dersine ilişkin öğrenci başarı durumlarının ve tutumlarının belirlenmesi ile kullanılan geometri dersinde materyal kullanarak yapılan eğitimin etkililiği araştırılmaktadır. Ayrıca soyut bir ders olan geometri dersinde materyal kullanarak yapılan eğitim ile öğrencilerin duyuşsal özelliklerinde nasıl bir değişme olduğu test edilmektedir.

1.5. Önem

Bu çalışma ile meslek liselerinden sınavsız olarak meslek yüksekokullarına geçiş yapan öğrencilerin tüm programlarda alınması gereken zorunlu derslerden biri olan matematik dersinde kavramsal öğrenmenin gerçekleşmesi için kullanılacak materyalin etkililiği tespit edilmektedir. Bu çalışma dersin başından sonuna kadar sunuş yoluyla ders anlatmak yerine derste materyal kullanmanın hem bilişsel yeterliklerindeki etkililiğini hem de derse yönelik tutumlar üzerindeki etkililiğini test etmesi bakımından önemlidir.

1.6. Hipotezler

Bu amaçla aşağıdaki denenceler, ön test ile son test ve ön tutumlar ile son tutumlar bağlamında sınanmıştır.

(7)

7

Hipotez 1. Mevcut program, öğrencilerin temel matematik dersinde problem çözme,

akıl yürütme, iletişim kurma gibi bilişsel becerilerinde artış sağlamakla beraber, yeniden tasarlanan program, öğrencilerin bilişsel yeterliklerinde mevcut programa göre daha fazla bir artış sağlayacaktır.

Hipotez 2. Tasarlanan program ile öğrencilerin Matematik dersine ilişkin tutumları,

mevcut program ile öğrenim gören öğrencilerden daha olumlu olacaktır.

Hipotez 3. Tasarlanan program ile öğretim verilen öğrencilerin derse ve dolaylı olarak

okula ilişkin tutumları, mevcut program ile öğrenim gören öğrencilerden daha pozitif yönde artış sağlayacaktır.

Hipotez 4. Tasarlanan program ile matematik dersi alt öğrenme alanlarından geometri

dersinde öğrenci başarısında olumlu yönde artış olacaktır.

2. YÖNTEM

Bu bölümde araştırmanın modeli, evren ve örnekleme ilişkin bilgiler verilmiştir. Ayrıca veriler ve verilerin toplanıp çözümlenmesinden, verilerin nasıl yorumlandığına ilişkin bilgilerden ve çözümlemede kullanılan tekniklerden söz edilmiştir.

2.1. Araştırma Modeli

Araştırmada, gruplar deney ve kontrol grubu olmak üzere iki gruptan oluşmaktadır. Deney grubu, alan çalışmasının uygulanacağı gruptur. Kontrol grubu ise deneydeki tutarlılığı anlamak için deney grubu ile aynı özelliklere sahip, ancak üzerinde herhangi bir şey denenmeyen gruptur. Öğrencilerin mevcut bilişsel ve duyuşsal özelliklerini programın başında ve sonunda ölçmek için ön test ve son test kontrol gruplu deneysel model kullanılmıştır. Ayrıca programlarda görevli akademik personelin geometri dersi ile ilgili görüşleri tespit edilmeye çalışılmıştır. Alan çalışması için kullanılacak araştırma modeli, Karasar’ın “Bilimsel Araştırma Yöntemi, (2009)” ve Büyüköztürk’ün “Veri Analizi El Kitabı, (2010)” adlı kitaplardan yararlanılarak oluşturulmuştur.

2.2. Evren ve Örneklem

Bilimsel çalışmalarda doğru bilgi sahibi olmak ve doğru karar verebilmek amacıyla elde edilen bilgileri genelleştirme büyük önem taşımaktadır (Arıkan, 1994). Araştırmada amaçlı örnekleme yöntemi kullanılmıştır. Bu örneklemin temelini, araştırmanın amaçları doğrultusunda bir evrenin temsilci bir örneği yerine, amaçlı olarak bir ya da birkaç alt kesimini örnek almaktır. Başka bir ifadeyle evrenin soruna en uygun bir kesimini gözlem

(8)

8

konusu yapmak demektir (Sencer, 1989). Araştırma evrenine ait yüksekokulda sosyal programlarda Büro yönetimi, Muhasebe ve Pazarlama olmak üzere toplam 3 farklı program bulunmaktadır. Bu sebeple matematik dersinde başarı puanları düşük olan Yüksekokulu sosyal programlarından Büro Yönetimi ile Muhasebe ve Vergi Uygulamaları örnekleme alınmıştır. Pazarlama bölümüne farklı bir öğretim elemanın ders vermesi sebebiyle farklı öğretim elamanın araştırmada önemli bir farklılık yaratması nedeniyle örneklem sadece Büro Yönetimi ve Muhasebe programları alınmıştır. Öğrencilerin öğrenim gördükleri şubeye göre dağılımları Tablo.1’ de gösterilmiştir.

Tablo 1. Öğrencilerin Öğrenim Gördükleri Programlara Göre Dağılımları

Şube Sınıf Öğrenci Sayısı Ortalaması Vize Kız Erkek

Deney Grubu Örgün 1. Sınıf 12 13 56,70 3,45

Kontrol Grubu Örgün 1. Sınıf 11 9 54,30 3,12 2.3. Veriler ve Toplanması

Araştırmada biri olgusal ve ikisi yargısal olmak üzere üç tür veri kullanılmıştır. Ön test ve son testten oluşan olgusal verilerde öğrencilerin işaretleyebilecekleri beş şıklı çoktan seçmeli bir test formu hazırlanmıştır. Yargısal nitelikteki verilerde ise, Matematik Dersine Yönelik Tutum Ölçeği ile açık uçlu sorulardan oluşan İhtiyaç Analizi Anket Formu kullanılmıştır.

Test formları, giriş bölümünde anlatılan hedeflerin oluşturulması aşamasından sonra, hedefleri ölçebilecek soruların oluşturulması ve madde güçlük indislerinin hesaplanmasıyla test maddelerine son şekillerinin verilmesi yoluyla oluşturulmuştur.

Tutum ölçeğinde ise araştırmacı tarafından oluşturulan ve farklı programlardan toplam 90 öğrenci tarafından cevaplanan 37 maddeden oluşan tutum ölçeğinin Alpha güvenirlik katsayısı 0,76 olarak bulunmuştur. Testten çalışmayan maddelerin çıkarılması sonucu soru sayısı 25 olarak belirlenmiştir. Son durumda Alpha güvenirlik katsayısı 0,91 olarak ölçülmüştür.

Akademik başarıyı ölçmek amacıyla geliştirilen başarı testinde yer alan sorular ise YGS ve SBS sınavları ile test kitaplarında yer alan konu ile ilgili sorular belirlenmiş, okulda deneyimli diğer matematik hocası ile programların düzeyine uygun olduğuna karar verilen sorular belirlendikten sonra oluşturulmuştur. Araştırmada kapsamında kullanılan ölçme

(9)

9

araçları, çalışma evrenindeki öğrencilere 2011–2012 Öğretim Yılının Güz Döneminde araştırmacının kendisi tarafından uygulanmıştır. Araştırma çerçevesinde 50 öğrenciye veri toplama araçları uygulanmıştır. Ancak 2 farklı ölçme aracının tamamını doldurmayan öğrencilerin örneklemden çıkarılması nedeniyle örneklem sayısı 40 olarak kabul edilmiştir. Ölçme araçlarının nasıl doldurulacağına yönelik her ne kadar ölçme araçlarının giriş kısmında yönerge konulmuş olsa da, araştırmacı tarafından çalışmanın önemi ve ölçeklerin nasıl doldurulacağına yönelik ayrıntılı bir açıklama yapılmıştır.

Akademik başarı testi farklı programlardan 40 öğrenci tarafından cevaplanmış ve yapılan analizler sonucunda Alpha güvenirlik katsayısı 0,74 olarak hesaplanmıştır.

Verilerin analizi ve değerlendirmesi yine araştırmacının kendisi tarafından gerçekleştirilmiştir.

2.4. Verilerin Çözümü ve Yorumlanması

Test formlarından elde edilen veriler ile tutum formlarından elde edilen veriler, SPSS 15 paket programında test edilmiştir. Bir değişkene ait iki farklı zamandaki ölçümlerine ilişkin ortalamalarının karşılaştırılarak söz konusu ortalamalar arasındaki farkın belirli bir güven düzeyinde önemli olup olmadığını test etmek için eşleştirilmiş iki grup arasındaki farkların testi (Paired-Samples "t" testi) kullanılmıştır. Çözümlemeler p=0,05 anlamlılık düzeyi göz önünde bulundurularak, denenceleri sınayacak şekilde tablolaştırılmış ve yorumlanmıştır.

Test formunun çözümlenmesinde yanlış cevaplanan şıklar ile boş bırakılan şıklar puanlamaya alınmamıştır. Puanlama 100 puan üzerinden yapılarak her sorunun doğru cevabı 5 puan olarak hesaplanmıştır. Tutum formlarının çözümlenmesinde ise her bir soruya verilen cevaplardan alınan puanlar toplanarak toplam tutum puanı elde edilmiştir. Tutum formlarında yer alan olumsuz tutum ifadeleri tersten puanlandığı için puanlama Tablo.2’de gösterildiği şekliyle yapılmıştır:

(10)

10

Tablo 2. Tutum ifadelerinin puanlaması

Olumlu İfadeler Olumsuz İfadeler

Puan Anlam Puan Anlam

1 Hiç Katılmıyorum 1 Tamamen Katılıyorum

2 Katılmıyorum 2 Katılıyorum

3 Kararsızım 3 Kararsızım

4 Katılıyorum 4 Katılmıyorum

5 Tamamen Katılıyorum 5 Hiç Katılmıyorum

3. BULGULAR ve YORUM

Bu bölümde, ön ve son testlerden elde edilen veriler test edilerek öğrencilerin bilişsel giriş davranışları ve işlenen ünite sonrası sahip oldukları bilişsel yeterlikleri ölçülmüş ve karşılaştırılmıştır. Ayrıca, öğrencilerin işlenen konular öncesi ve sonrası Matematik Dersine Yönelik Tutumları ve bu tutumlardaki değişmeleri saptanmaya çalışılmıştır. Söz konusu karşılaştırma işlemi SPSS 19 paket programında t-testi ile ortalama puanların karşılaştırılması tekniği ile gerçekleştirilmiştir. Elde edilen tablolar ve yorumlar aşağıda verilmiştir.

3.1. Araştırmada Gözlenen Değişkenlerin Normal Dağılıma Uygunluğu

Bir araştırmada en önemli sorulardan biri de toplanan verilerin analiz edilmesi sürecidir. Araştırma sorularını yanıtlamak ya da hipotezleri test etmek amacıyla ihtiyaç duyulan veriler ile uygun analiz türünün belirlenmesi sonucunda anlamlı kararlara ulaşılır (Büyüköztürk, 2010: 7). Uygun analiz türünün belirlenmesinde ilk kriter verilerin türüdür (Eymen, 2007: 87). Araştırmada gözlenen değişkenlerin dağılımının normallik ve homojenlik varsayımlarını sağlayıp sağlamadığına yönelik test sonuçları toplanan verilerin normal dağılıma uygunluğunu test etmek için tek örneklem Kolmogorov-Smirnov Testi, değişkenlerin homojenlini incelemek için ise Levene Testi uygulanmıştır. Meslek Yüksekokulu örencilerinin başarı puanlarının normallik testi sonucuna bakıldığında, belirlenen z değeri (z=1,652) için anlamlılık değeri p>.05’ten küçük olduğu için öğrencilerin başarı notlarının normal dağıldığı belirlenmiştir. Bu nedenle araştırmada parametrik test yöntemlerinin uygulanmasına karar verilmiştir.

(11)

11

3.1. Geliştirilen Programın Öğrenci Başarıları Üzerindeki Etkisine İlişkin İstatistikler

Araştırmanın birinci hipotezinde sınanan, materyal kullanarak ders sunumunun yapıldığı deney grubu ile dersin başından sonuna kadar sunuş yoluyla ders anlatımı yapılan kontrol grubu öğrencilerinin ders planında belirtilen konuların çerçevesinde ön test ve son test başarı puanları ortalamaları arasında anlamlı bir farklılık olup olmadığına ilişkin analizler Tablo 3’de verilmiştir.

Tablo 3. Deney Grubu Ön Test ve Son Test Sonuçları

Deney Grubu N X ss t p*

Ön test 25 33,00 12,87

11,18 .000

Son test 25 66,80 11,34

Tablo 3. incelendiğinde, deney grubunun başarı testleri ortalamalarının ön test ile son test arasında p=.05 düzeyinde anlamlı bir fark vardır. Bu durumda araştırmacı tarafından tasarlanan programın uygulandığı deney grubunda başarı puanları ortalaması 33,00 puandan 66,80 puana çıkarak 33,80 puanlık bir artış olmuştur. Bu sonuca göre, materyal destekli programın deney grubu öğrencilerinin akademik başarılarında anlamlı derecede bir artış sağladıkları söylenebilir. Kontrol grubu öğrencilerinin ön test ve son test başarı puanlarına ait analizler Tablo 4’de verilmiştir.

Tablo 4. Kontrol Grubu Ön Test ve Son Test Sonuçları

Kontrol Grubu N X ss t p*

Ön test 20 45,00 17,01

2,77 .012

Son test 20 58,75 16,61

Tablo 4. incelendiğinde, kontrol grubunun ön test ile son test başarı puanları arasında .05 düzeyinde anlamlı bir fark vardır. Bu durumda kontrol grubu öğrencilerinin akademik başarıları ortalamalarının uygulama sonrasında 45,00 puandan 58,75 puana çıkararak 13,75 puanlık bir artış olmuştur. Bu sonuca göre, düz anlatım yönteminin uygulandığı kontrol grubu öğrencilerinin akademik başarılarında anlamlı bir artış olmuştur. Deney ve kontrol grubunun ön test başarı puanlarına ait analizler Tablo 5’de verilmiştir.

(12)

12

Tablo 5. Deney ve Kontrol Gruplarında Ön Test Sonuçları

Ön test N X ss t p*

Deney 25 33,00 13,11

2,19 .041

Kontrol 20 45,00 17,01

Tablo 5. incelendiğinde, deney grubunun ön test ortalaması ile kontrol grubunun ön test başarı puanları arasında .05 düzeyinde kontrol grubu lehine anlamlı bir farklılık vardır. Bu sonuca göre, kontrol grubu öğrencilerinin başarı puanlarının deney grubu öğrencilerine göre anlamlı derecede daha yüksek olduğu söylenebilir. Deney ve kontrol gruplarının son test başarı puanlarına ait analizler Tablo 6. da verilmiştir.

Tablo 6. Deney ve Kontrol Grubu Son Test Sonuçları

Son test N X ss t p*

Deney 25 66,80 11,34

1,64 .117

Kontrol 20 58,75 16,61

Tablo 6. incelendiğinde, deney grubunun son test akademik başarı ortalaması ile kontrol grubunun son test akademik başarı ortalamaları arasında .05 düzeyinde anlamlı bir fark yoktur. Deney ve kontrol gruplarının ön test-son test başarı puanlarının karşılaştırılması Şekil 1. de verilmiştir.

Akademik Başarı Puanları

33,00 66,80 45,00 58,75 0,00 10,00 20,00 30,00 40,00 50,00 60,00 70,00 80,00 ÖNTEST SONTEST DENEY KONTROL

(13)

13

Şekil 1. Deney ve Kontrol Gruplarının Başarı Testinden Aldıkları Ön Test ve Son Test Puanlarının Karşılaştırılması

Şekil 1’e göre, uygulama öncesinde kontrol grubunun ön test sonuçlarında deney grubuna göre üstün olmasına rağmen, deney grubunun son test sonuçlarının ortalamasının kontrol grubundan daha fazla olduğu görülmüştür. Deney grubu başarı ortalamalarında 33,80 puanlık bir artış olmasına rağmen, kontrol grubu başarı ortalamalarında ise 13,75 puanlık bir artış olmuştur. Deney grubundaki artış miktarı kontrol grubundaki artış miktarının iki katından daha fazladır. Deney ve kontrol grupları arasında geliştirilen program uygulamandan önce anlamlı derece farklılık bulunmuştu. Deney grubunda materyal kullanarak yapılan eğitim süreci sonucunda sınıflar arasındaki farklılık ortadan kalktığı hatta deney grubunun uygulanan başarı testinde daha başarılı olduğu görülmüştür. Bu artış miktarından hareketle araştırmacı tarafından tasarlanan ve deney grubuna uygulanan programının düz anlatım yöntemine göre daha etkili olduğu söylenebilir ve böylece araştırmanın birinci hipotezinde sınanan, tasarlanan programın mevcut programa oranla öğrencilerin bilişsel yeterliklerini daha fazla arttıracağı hipotezinin doğrulandığı görülmektedir.

3.2. Geliştirilen Programın Öğrencilerin Derse Yönelik Tutumları Üzerindeki Etkisine İlişkin İstatistikler

Araştırmanın ikinci hipotezinde sınanan, tasarlanan program ile materyal kullanarak ders sunumunun yapıldığı deney grubu öğrencilerinin derse ilişkin tutumları, dersin başından sonuna kadar sunuş yoluyla ders anlatımı yapılan kontrol grubu öğrencilerine göre derse ilişkin tutumlarının daha olumlu olup olmadığına ilişkin analizler Tablo 7’de verilmiştir.

Tablo 7. Deney Grubu Ön Test ve Son Test Sonuçları

Deney Grubu N X ss t p*

Ön test 25 62,80 13,49

2,81 .010

Son test 25 74,32 17,31

Tablo 7. incelendiğinde, deney grubunun toplam tutum puanları ortalamalarının ön test ile son test arasında p=0,05 düzeyinde anlamlı bir fark vardır. Bu durumda materyal kullanılarak yapılan uygulamanın sonunda öğrencilerin derse ilişkin tutumlarında anlamlı düzeyde bir artış oluşmuştur. Bu sonuca göre, materyal kullanarak tasarlanan programın,

(14)

14

derse olan ilgiyi olumlu yönde artırdığı söylenebilir. Kontrol grubu öğrencilerinin ön test ve son test tutum puanlarına ilişkin analizler Tablo 8’de verilmiştir.

Tablo 8. Kontrol Grubu Ön Test ve Son Test Sonuçları

Kontrol Grubu N X ss t p*

Ön test 20 72,10 22,28

,353 .728

Son test 20 74,70 24,83

Tablo 8. incelendiğinde, kontrol grubunun toplam tutum puanları ortalamalarının ön test ile son test sonuçları arasında p=.05 düzeyinde anlamlı bir fark yoktur. Kontrol grubu öğrencilerinin dersin başından sonuna kadar sunuş yoluyla ders anlatmak toplam tutum puanlarında sadece 2,60 puanlık bir artış sağlamıştır. Bu sonuca göre, düz anlatım yönteminin öğrencilerin derse ilişkin tutumlarında anlamlı bir etki yaratmadığı söylenebilir. Deney ve kontrol gruplarının derse ilişkin tutum puanlarının ön test sonuçlarının analizi Tablo 9’da verilmiştir.

Tablo 9. Deney ve Kontrol Gruplarında Ön Test Sonuçları

Ön test N X ss t p*

Deney 25 62,80 13,49

1,458 .161

Kontrol 20 72,10 22,28

Tablo 9. incelendiğinde, deney grubunun ön testten aldıkları toplam tutum puanları ile kontrol grubunun ön testten aldıkları toplam tutum puanları arasında .05 düzeyinde anlamlı bir fark yoktur. Bu sonuca göre, deney ve kontrol gruplarının derse ilişkin tutum düzeylerinin birbirinden farklı olmadığı söylenebilir. Deney ve kontrol gruplarının derse ilişkin tutum puanlarının son test sonuçlarının analizi Tablo 10’da verilmiştir.

(15)

15

Tablo 10. Deney ve Kontrol Grubu Son Test Sonuçları

Son test N X ss t p*

Deney 25 74,32 17,31

,173 ,865

Kontrol 20 74,70 24,83

Tablo 10. incelendiğinde, deney grubunun son testten aldıkları toplam tutum puanları ile kontrol grubunun son testten aldıkları toplam tutum puanları arasında .05 düzeyinde anlamlı bir fark yoktur.

Deney ve kontrol grubu öğrencilerinin uygulanan program sonrasında toplam tutum puanları arsında anlamlı bir farklılık çıkmamıştır. Deney grubu öğrencilerinin tutum puanları ön testte 62,80 olmasına rağmen son testte yaklaşık 12,00 puan artmıştır. Ancak kontrol grubu öğrencilerinde bu artış yaklaşık olarak 2,50 puandır. Artış miktarları arasında oluşan fark uygulanan programın öğrencilerin derse ilişkin tutumlarında artış sağlamaktadır ancak bu farklılık istatistiksel olarak anlamlı değildir. Tasarlanan program öğrencilerin tutumlarında her ne kadar olumlu bir etkiye sahip olsa da öğrencilerin alt öğrenim kademelerinden getirdikleri matematiğe ilişkin olumsuz tutumlar farklı materyal ve öğretim yöntemleri ile daha olumlu düzeye ulaşacağı düşünülmektedir.

4. SONUÇLAR VE ÖNERİLER

Araştırmanın bu bölümünde, uygulama sonucu elde edilen verilerden çıkarılmış sonuçlar ile bu sonuçlardan yola çıkılarak sunulan öneriler yer almaktadır.

4.1. Sonuçlar

1. Araştırmacı tarafından tasarlanan materyal kullanılarak yapılan eğitim öğrencilerin var

olan bilişsel yeterliklerini geliştirmiştir.

2. Mevcut program, öğrencilerin var olan bilişsel yeterliklerini geliştirmiştir.

3. Tasarlanan program, mevcut programa göre öğrencilerin bilişsel yeterliklerini daha

fazla oranda geliştirdiği görülmüştür.

(16)

16

5. Düz anlatım yöntemiyle yapılan eğitim programında öğrencilerin tutumlarında çok az

bir değişim olduğu görülmüştür.

6. Araştırmacı tarafından materyal kullanarak yapılan eğitim programında ise

öğrencilerin matematik dersine ilişkin tutumlarında istatistiksel açıdan anlamlı bir değişim olmuştur.

7. Araştırma bulgularından hareketle, tasarlanan programın mevcut programa göre daha

etkili olduğu sonucuna varılabilir.

4.2. Öneriler

Araştırma sonuçlarından yola çıkılarak sunulan öneriler şunlardır:

1. Mevcut programda matematik dersi kapsamında geometri dersi konuların öğrenilmesi

özellikle teknik programlarda mesleki başarıyı artırdığı için programa geometri dersi konulmalıdır.

2. Öğrencilerin geometri dersi başarı ortalamaları düşük olan gruplarda konunun

anlaşılması açısından ders sunumunda materyaller kullanılması önerilmektedir.

3. Öğrencilerin derse ilişkin tutumlarının artırılması için dersin sunumunda materyal

kullanmak hem görselliği sağlaması açısından hem de kalıcı öğrenmeyi sağladığından ders sunumunda görsel materyal kullanılmalıdır.

4. Öğrencilerin çokgenlerin çevre uzunluğu ile alanı arasındaki farkı materyaller

üzerinde görmesini sağlamsı için anlatılanların görsel olarak materyaller ile desteklenmesi gerekir.

5. Öğrencilerin alan kavramını öğrenmeleri için birim karelerden yola çıkılarak kare ve

dikdörtgenin alanları arasındaki ilişkinin öğrenciler tarafından bulunması sağlanmalıdır.

6. Üçgenin alan formülünü doğrudan öğrenciye ezberletmek yerine, dikdörtgenin alanı

anlaşıldıktan sonra dikdörtgeni köşegen boyunca ikiye bölerek oluşan üçgenleri öğrencinin görmesi sağlanmalıdır.

7. Dikdörtgen ve üçgenin alanları arasındaki ilişkiyi uygun materyaller üzerinde

öğrencinin bulması sağlanmalıdır.

8. Somut materyaller üzerinde alan hesaplaması yapılarak, öğrencilerin soyut düşünme

(17)

17

9. Buluş yoluyla öğrenmeyi temel alan öğretme yaklaşımını uygulamak isteyen

öğretmenlerin ders sunumunda materyal kullanarak öğrencilerin bilgiye kendilerinin ulaşmaları sağlanmalıdır.

10. “Buluş yoluyla öğrenmeyi esas alan öğretme yaklaşımının matematik öğretiminde

uygulanması” konusunda uzman görüşleri alındığında bu çalışmaya benzer çalışmalar, başka öğretim yöntemleri / yaklaşımları için, daha fazla etkinlik yapılarak ve başarı düzeyleri eşit farklı programlarda uygulanmalıdır.

11. Sayıca fazla kaynak olmasa da buluş yoluyla öğrenmeyi temel alan öğretme

yaklaşımını gerçekten uygulamak isteyen bir öğretmen, buna uygun ders planını kendisi de yazabilir. Her konu için geliştireceği materyaller ve diğer araç-gereçler ile ders sunumu zenginleştirilmelidir.

(18)

18

KAYNAKÇA

Albayrak, M. ve Erkal, M. (2003). Başarıya Giden Yolda İfade ve Beceri Derslerinin (Türkçe-Matematik) Birlikteliği. Milli Eğitim Dergisi Online, s.158.

Allport, G. W. (1935) Attitudes: Andbook of Social Psychology, In C. Murchison (Ed.), Worcester, MA: Clark University Pres.

Altun M. (2004). Matematik Öğretimi, İstanbul: Alfa Yayıncılık.

Anderson, L.W. (1988) “Attitude measurement: Attitudes and their Measurement”, In Keeves, J.P. (Ed.), Educational research methodology and measurement: An international handbook, New York: Pergamon Press.

Arıkan, R. (1994) Araştırma Teknikleri ve Rapor Hazırlama. Ankara: Asil Yayın.

Büyüköztürk, Ş. (2010) Sosyal Bilimler İçin Veri Analizi El Kitabı, Ankara: Pegem Akademi Yayıncılık

Develi H. M.ve Orbay, K. (2003). İlköğretimde Niçin ve Nasıl Bir Geometri Öğretimi. Milli Eğitim Dergisi Kış 2003, Sayı:157.

Eşme, İ. (2009). Eğitim Göstergeleri. Maltepe Üniversitesi

Eymen, U. E. (2007) SPSS Kullanma Klavuzu (E-Baskı), İstatistik Merkezi Yayın No:1 Fidan N. (1986). Okulda Öğrenme Ve Öğretme. Ankara: Kadıoğlu Matbaası

Kağıtçıbaşı, Ç. (1999). İnsan ve İnsanlar. İstanbul: Evrim Yayınevi.

Karasar, N. (2009) Bilimsel Araştırma Yöntemi, Ankara: Nobel Yayın Dağıtım. MEB. (2005). Ortaöğretim Matematik Dersi Öğretim Program. Ankara: Meteksan

MEB, (1999). İlköğretim Okulu Matematik Dersi Öğretim Programı. Ankara: Kocaoluk Yayıncılık.

(19)

19

Trawers, R.M.W. (1982) Essential of Learning: The New Cognitive Learning for Students of Education, New York: Macmillan Co.

Turgut, M. ve Yılmaz, S. (2009) “Geometri Derslerine Nasıl Giriş Yapardık?”, www.makaleler.com (Erişim Tarihi: 02.03.2012)

Referanslar

Benzer Belgeler

HRT alan hastalarda postmenopozal kanama olduğunda kanamanın nedeni ya östrojenle fazla uyarılmış endometriyum ya da fazla pro- gesteron etkisiyle atrofiye gitmiş

Bu çalışmada Türkiye’de kontrplak üretiminde fazlaca kullanılan yerli ağaç türlerinden kayın ve kavaktan, ayrıca egzotik bir tür olan okaliptüsten elde edilen

Bu çalışmada masif ve lamine malzemelerin alyan vida tutma direnci test edilmiş ve masif kayın örneklerinin lamine örneklerden daha yüksek direnç gösterdiğini

Hızlı eskitme testlerinde, yongalevhanın ağırlık kayıbı üzerine emprenye maddesi katılım oranının etkisine dair varyans analizi ve duncan testi sonuçları.. Varyans

Ayrrca, ate~li hastalrk gegiren dort hastanrn da menenjit olmasr muhtemeldir.Bu hastalardaki i§itme kaybr bilateral olup,total veya ileri derecede idi, Bakteriyel

 Amaçlanan öğrenme çevresinde kullanılacak yöntemler ve şartlara uygun olarak öğretim yapılır.  Öğretim aralarında öğrencilerle konuşarak onların

Kayıt : Musculus flexor digitorum superficialis’ten antebrahium’un ortası düzeyinde konsantrik iğne elektrotla.. Parametre : Motor sinir aksiyon potansiyelinin

Karadeniz’den başlayıp, Marmara bölgesinden geçip, Ege bölgesinde özellikle Kütahya, Tavşanlı civarında ve Güney Anadolu bölgesinde