plânı tamamlandı
Gnl Milne, işgale 13 martta girişilmesini tavsiye etti,
İstanbul işgal kumandanının kim olacağı hususunda
Fransızlarla İngilizler kapıştı
Salih paşa
bedbinlik
istemiyor
' Başbakan Salih Paşa kendi sine: «— Kabineyi ilk tasav vur hilâfına olarak Millî M ec lisin haricinde tarafsız kimse
lerden teşkilde hakim olan
noktal nazar hakkında malu mat lütfeder misiniz?» şeklin de bir sual soran AKŞAM ga zetesinin muhabirine:
t <— Bu sualinize cevap vere
meyeceğim» demiştir.
> Muhabirin; «— Kabinenin Millî Meclise karşı vaziyeti ne olacaktır» sorusuna da Salih Paşa şu cevabı vermiştir: ’/ — Bu sualiniz de diğer su
ali tamamlar. Binaenaleyh va
ziyet açıklanıncaya kadar bu
na dair beyanatta bulunmak, ta mazurum.
t Yeni kabine başkanı, hükü metinin programı hakkında da şunları söylemiştir:
«— Program henüz tanzim edilmemiştir. Fakat takip ede ceğimiz esas hatlar Padişahın hattında yazılıdır. Meşrû hak iarımızı müdafaa etmeye a- zimli ve ciddî İslahata taraftar medeni bir aevlet olduğumu zu ispat için gayret sarfede- ceğiz ve Allahın inayeti ile bu yolda muvaffak olacağımı zı da ümid etmekteyim. Kabi ne, Hattı hümayunun ifadele r i dairesinde ifayı vazife ede cektir.»
Devletin umumi vaziyeti hakkında pek bedbin olmadı ğını söyleyeD t inşallah işleri miz daha iyileşecektir» diyen Salih Paşaya gazeteci:
— Ümid beslemek için müs pet malumat varmı? diye sor muş, başbakan da şöyle cevap vermiştir:
«— Müspet malumat tabii daha riyazi oldukları için in sanın ümidini kuvvetlendirir. Fakat bedbiniik de insana ya kışmaz. Hayat için mücâdele lâzımdır. Milletler de bu düs tura uymalıdırlar. Memleketi mizin hiç bir tarafında ve mil letimizin hiç bir ferdinde bed binlik olmamalıdır. Bu devlet çok tehlikeli dakikalar geçir miş ve çok derin uçurumla rın yanından geçmiştir. Şim diye kadar o bedireleri atlat tığımız gibi bu sefer de yine müşkülatı bertaraf edeceğimi zi ümid ederim. Dediğim gibi bedbinlik insana yakışmaz.»
Ingilizlerin, İstanbuia işgal kumandanı olarak tanımak istemedik leri Fransız generali Franşe Despere, harp sırasında Fransız pi
lotlarına madalya takarken .
LONDRA .— (Chicago Tribüne ga zetesi, Birleşik Amerika ma İstanbul’un mütte fikler tarafından işgaline katılmamaya karar ver miştir. Gazetenin be lirttiğine göre, Türkiye ile Birleşik Amerika ara smda hiçbir zaman harp hali mevcut olmamıştır. Yalnız Amerika’nın İs tanbul limanına bir harp gemisi göndermesi ihti mâli mevcuttur. Yalnız bu gemiden karaya as ker çıkarılmayacaktır.
İngiliz (TİMES) gaze tesi Amerika’nın bu ka rarım tenkit etmekte ve Anadolu’nun, «Baştan tanzim edilmesi» hareket lerine Birleşik Amerika mn da fiilen katılması gerektiğini yazmaktadır.
Daily Telegrpah gaze tesi de, Amerikalıların Anadolu’da girişilecek ha reketlere katılmaya da vet etmektedir.
Diğer taraftan Waşing ton’daki İngiltere Bü yükelçisinin Birleşik A- merika Dışişleri Bakanı ile Türkiye konusunda yaptığı bir konuşmaya dair Dışişleri Bakanlığı na bir rapor geldiği de
öğrenilmiştir. Polk, A - merikan’m bu husustaki taleplerini şöylece özet lemiştir:
— Büyük Ermenistan teşkil edilmektedir. Bu devlete Küikya, Van Gölü bölgesi, Trabzon ve hattâ Trabzon’un batı sındaki toprakların ve kıyıların bir kısmı da dahil edilmelidir.
— Boğazlar bölgesi mil letlerarası idare altına alınmalıdır.
— İstanbul’un akıbeti konusunda, Rusya’nın görüşünü mutlâka alın malıdır (Mister Polk, Bol çeviklerin devrilmesinden sonra kurulacak eski Rusya’nın demek isti yor!).
LONDRA .— İstanbul’daki İngiliz yüksek komiserinden dün buraya ge len bir telgrafta, general Mil- ne’nin İstanbul şehrinin işga line 13 martta girişilmesini tavsiye ettiği bildirilmiştir.
Amiral dö Robek, şehrin iş gali üe ilgili müzakerelerde varılan diğer bazı neticeleri de şöyle açıklamaktadır.
«General Milne, İstanbul’un ani olarak işgali fikrinden vaz geçilmesini de tavsiye etmiş tir.’ İşgalden bir kaç saat önce Türk hükümetine bir nota ve rilerek Yüksek Konseyin ka rarı bildirilmeli ve bu işgal hareketini kolaylaştırması ken dişinden istenilmelidir»
İstanbul şehrinin işgalinin hazırlanmakta olduğuna dair haberlerin gazetelerde çıkması üzerine ani darbe fikrinden vazgeçildiği zannedilmektedir.
Ayrıca Amiral dö Robek, altı aylık bir işgal devresi için hazırlıklar yapılmasının da kararlaştırıldığını ilâve etmek tedir.
KUMANDANLIK KAVGASI
Yüksek Konseyin dünkü top lantısında Loyd Corc ile Fran sız delegeleri arasında, İstan bul’a Fransız mı yoksa İngi liz generalinin mi kumanda edeceği konusunda tartışma lar olmuş, anlaşmaya varıla mamıştır.
Loyd Corc, Fransız generali Franşe Despere’yi istemedik lerini, bu generalin (takt) sa hibi olmadığını, İngiliz aske rini kırdırdığım söylemiştir. Ayrıca jn giliz generali Mılne- nin Türkiye’deki bütün mütte fik kuvvetlerinin kumandan lığına getirilmiş ve Fransız- larında bunu kabul etmiş bu lunduklarım hatırlatmıştır. Fransa büyükelçisi Paul Cam bon ise, Franşe Despere’nin «Şarkta müttefik kuvvetleri kumandanı» olduğunu bu se beple İstanbulun Avrupa ya kasına hâkim olduğunu, Gene rai Milnenin ise (Haydarpaşa dahil) Anadolu yakasında ku mandan olduğunu belirtmiştir. Lord Curzon Üe bu hususta da fikir birliğine varıldığım ekle miştir. İngiltere dış bakam bu iddiayı reddetmiştir.
Loyd Corc, Amiral dö Ro- ebk’in de, General Milne’nin de Franşe Despere’den şikâyet çi olduklarım, bu Fransız ge
neralinin halen İstanbuia dön mekte olduğunu ve bu vaziyet te güçlükler çıkacağım bildir miş, Fransız hükümetinin ye ni talimat vermesini istemiştir. Fransız delegelerinden Paul Cambon ile Bertelo, Pariste bulunan Başbakan Millerand’a
durumu bildirmekle yetinecek lerini, kendilerinin bu husus ta hiç bir karar alamıyaeakla- rmı bildirmişlerdir.
Bertelo, General Milne’nin General Franşe Despere em rinde bulunması gerektiğim tekrar ileri sürmüş, Loyd Corc bunu kabul etmemiştir.
Anlaşmazlık böylece kalmış, Millerand a başvurulması ka rarlaştırılmıştır. Loyd Corc, ihtilafın hükümetler arasında halledileceğini eklemiştir.
Bir ara Ingilizlerin mi yok sa Fransızların mı İstanbuldsj daha fazla kuvveti bulunduğu hususunda tartışmalar olmuş nihayet ön uzlaşma olarak İn giliz ve Fransız kumandanları mn «eşit durumda» bulunma lan kararlaştırılmıştır
NERELERİ
İŞGAL EDİLECEK?
Loyd Corc ile Lord Curzon- un, Yunan Başbakam tarafın dan yapılan bazı teklifleri şid detle desteklemeleri üzerine İstanbul’un işgalinin daha ge niş tutulması hususunda da bâ zı kararlara varılmıştır. Fran sız ve İtalyanların itirazlarına rağmen, Lord Curzon’un Istan bul’a yüksek komiserlere bir «talimat telgrafı» aynen ka bul edilmiştir. Bunda her ne kadar il kanda parlamentonun dağıtılması istenilmiyorsa da «Parlamentonun işgale karşı bir harekette bulunması halin de» yüksek komiserlere orası nı da basmak ve dağıtmak se- lâhiyeti verilmektedir. A ynca posta, telgraf merkezlerinin işgal altına alınması (Harbiye Bakanlığı ile hiçlikte) ve poli sin de tamamiyle kontrol al tında bulundurulması kararlaş tınlmıştır
Franşe Despere’ye cephe alani alan ve onun kumandasını ta nımak istemeyen İngiliz ge
2
İSTİKLÂL HARBİ GAZETESİ, PERŞEM BE 1V MART 1920Yenizelos, saldırmak
için müsaade istiyor
Dün Yüksek Konseyde konuşan Yunan Başbakanı
«Ümit eder
i
mki konsey Yunanistana, Türkleri dağıtıp
esir almak, Mustafa Kemal'in prestijini yıkmak
fırsatını bahşedecektir» dedi
LONDRA .—
Şubatın 14 ünden beri Türkiye’nin akıbetini görüş mekte olan Yüksek Konsey toplantılarına Loyd Corc’un tamamiyle hâkim olduğu gö rülmektedir. O günden düne kadar yapılan 22 toplantıya Fransa Başbakanı Millerand yalnız altı defa katılabilmiştir. Fransa’daki ekonomik buh ran ve büyük grevler Mille- rand’m devamlı Londra’da bu lunmasına imkân bırakmamış tır. Fransa’yı Londra Büyük elçisi ile Dışişleri Bakanlığı şube müdürlerinden birj tem sil etmiştir. 3 marttan berj de İtalyan Başbakanı görüşme lerde yoktur.
İngiltere Başbakanı, önce leri konseyin müsaadesin,- ala rak konferansa dâvet ettiği Ve nizelos’u dün ilk defa kendi liğinden yanında getirmiştir.
¿ ’mmımıııııııııımmMiııııımmıııııımmııııııı^
I
Kilikya'da
|
|
Fransız
|
(
kayıpları
|
PARİS |
= (Journal des Debats) | § gazetesi, Kilikya’da Türk i İ milliyetçileri ile cereyan § İ etmiş olan çarpışmalar- | = daki Frans kayıpları | | hakkında ilk *■ m a- i İ lûmat vermekt'-riir.
İ Paris gazetesine göre, § | ocak sonu ve şubat ayı- § H mn ilk iki haftası zar- = | fında Maraş bölgesinde | = cereyan eden savaşlarda = 1 Fransızlar 158 ölü, 279 | H yaralı ve 181 kayıp ver- = = mislerdir.
TİIIIIIIIHMIIIIIIIIIUIIIIIIIIIHIIIIIIIIIIIIIIIHIIIIIIIIIİE
Loyd Corc’un dün Yunan Baş bakam’nm toplantıya iştiraki ile ilgili olarak söylediği söz ler bilhassa dikkati çekmek tedir. İngütere Başbakanı, Yu nanistan’m Anadolu’da bü yük sayıda kuvvet bulundur duğunu, Venizelos’un ne di yeceğini bilmediğini fakat ba zı teklifleri olabüeceğini ve bu sebeple de kendisini din lenilmesinin faydalı olacağım düşünerek yanında getirmiş olduğunu söylemiştir.
Konferansa katılmakta olan İtalyan Dışişleri Bakam Sin yor Scialoja ile Fransız tem silcileri Paul Cambon i-e Ber- telo, bir kaç gün önce Loyd Corc’un talimatı ile Çörçüle Ve nizelos arasında yapılmış olan gizli görüşmeden haberdar de fillerdir.
VENİZELOS’UN TEKLİFLERİ
Bunun üzerine söz alan Yunan Başbakanı, İstanbul’ un işgali iİe ilgili tekliflerini yaptıktan sonra, Mustafa K e mal Anadolu’da kuvvetleri ba şmda kaldığı müddetçe karı şıklıkların devam edeceğini söylemiş, milliyetçilerin kuv vetlerinin üçte ikisinin Aydın vlâyetinde Yunan hatları kar şısmda toplandığını kaydetmiş ve şu teklifi yapmıştır:
« — Müttefikler Türk Hü kümetine, Mustafa Kemal’in bu çetelerinin dağıtılması ile ilgili emirlerj vermesi için 24 saat mühlet tanımalıdırlar.
— Bu emirlerin tatbik mev kiine konması için de bir hafta mühlet vermelidirler.
— Ayıca müttefikler Türk Hükümetine açıkça anlatma lıdırlar ki, eğer kendisi bu işi başaramazsa bu vazife Y u nan kuvvetlerine verilecektir. Venizelos, Yüksek Konsey Yunanistan’a gerekli müsaa
deyi verdiği takdirde Musta fa Kemal kuvvetlerini kolay lıkla dağıtacağını söylemiş ve evvelce tespit edüenden fazla toprak istemediklerini, Mus tafa Kemal’i dağıttıktan soma eski hatlara geri çekileceklerini de eklemiştir.
Yunan Başbakanı: «Ümit ediyoruz ki, Yüksek Konsey,' Yunanistan’a Türkleri dağıtıp esir almak, Mustafa Kemal’in prestijini yıkmak fırsatını bah şedecektir.» demiştir.
MİLNE’NİN MÜSAADESİ
Toplantılara katılan İngi liz Harbiye Bakanı Çörçil, Mustafa Kemal’in kuvvetlerin den bahsederken şu bilgiyi vermiştir:
— Yunan hatları karşısında Mustafa Kemal’in 2.500 nizami ve 16 bin çetesj vardır. Esas kuvveti doğudadır. Orada ise, 12.000 nizamî askeri ve 16 bin çetesi bulunmaktadır.
Çörçü, Venizelos’un istedi ği müsaade üzerinde de ko nuşurken yen; bir kararı açık lamıştır. Hatırlarlarda olduğu
gibi Anadolu’daki müttefik kuvvetleri kumandanı General Milne, «Milne Hattı»ndan ötede Türk millî birliklerini takip edemediğinden şikâyetçi olan Yunan kumandandığma 3 kilometre kadar bu hattı aşıp «çeteleri» tâkip müsaadesini vzermişti. . Dün Çörçil, geçen hafta General Milne’nin bu kararında değişiklik yaptığını ve bu taarruz bölgesini 12 kilometreye çıkardığını bil dirmiştir. Venizelos henüz bun dan haberdar olmadıklarım söy lemistir.
Esasen daha önceden V e- nizelosT: anlaşmış olan Loyd
Corc bu konunun yeniden incelenmesini ve üzerinde du rulmasını istemiş ve bir karar alınmadan dağılmışlardır.
Yalnız Anadolu’da yaratıl mak istenen bu harp karşı sında endişlerinj gizleyemeden Fransız Büyükelçisi Paul Cam bon, Mustafa Kemal’in gerilla harbi yapmakta olduğunu ve bunun, «Nizamî bir harp»ten daha korkunç olduğunu da ha tırlatmıştır.
♦
---Adalara
müsadesiz
gidilemiyor
Adalara Rus muhacirleri d r’ duımlduğundan İşgal kuv vetleri polisi bundan böyle o- ralarda yaşayan OsmanlI te baasının ancak bunu gösteren vesikaları bulunduğu takdir
de adalara gidebileceklerini ilân etmiş ve dünden itibaren de ada vapurunda bu vesika ların sorulmasına başlanmış tır.
Diğer taraftan bir müddet ten beri Tuzla’da Karantina bekleyen Rus mültecilerinden yeni bir grup dün bir vapura doldurularak adalara götürül müştür. Mülteciler mali kud retlerine göre kısımlara ayrıl makta. kibar takımı Büyük- ada’ya veri es*J"i! inektedir. İkinci sınıf halk Heybeli’ye ve diğer adalara gönderilmek tedir. Hevbeli'ye gelenlerin bir kısmı Papaz mektebinde bir daireye yerleştirilmişler dir.
Km m
MilüveVg
mmmmmumammmmmmmmmrsaldıran
b h i» 1^ mm ıı mw mmmim i *Törkler
ALEM DAR, Kuvayı Milliye- nin (Fena) olduğunu, hâdi selerin günden güne tsna bir şekil aldığını -/azarak, P~~lâ- mentorıun dağıtılmasını da istiyor.
Son günlerde Damat Ferit’i destekleyen malûm gazeteler de Kuvayı Millîye ile Musta fa Kemal Paşa aleyhinde va- ymiar birden arttırılmıştır.
ALEMDAR gazetesinin dün kü nüshasında (Millî Siyaset) başlığı altında yazdığı basma kalesinde Refi Cevat Bey : «Son zamanlarda herkesin a ğ
zında (Millî siyaset) terkibi dolaşıyor» diyerek bunun ne olduğunu anlatamadıklarını söylemekte ve şunları iler, sür mektedir:
«Millî Siyaset’e taraftar bu lunanların mühim çoğunluğu nu eski ittihatçılarla yen; K u- vayı Millîye’ciler teşkil ediyor lar. Eski ittihatçı ve yen; Ku- vayı Millîye’cilerin Millî Siva- setesinden ise bir şey anlama makta haklıyız.
Refi Cevat Bey, Millî Siya- setîin millete dayanan bi, si yaseti olması gerektiğini. Mil li siyasetin cebir ile olanııya cağını, Kuvayı Millîye’nin ise, cebirden başka vasıtası bulun madığını ileri sürmekte ve şunları eklemektedir:
«Bunun için de evvelâ mil leti temsil eden bir meclis lâ zımdır. Mület ise İttihat Te- râkkj veya Kuvayı Millîye d e ğildir. Millet bir camiadır, muh telif anasırdan mürekkep bir camiadır.
Bu Meciis’in, milleti tem sil eylemekten pek uzak oldu ğu kabul edilecek olursa o zaman tam bir serbestlik ve meşruluk içinde yapılacak seçimlerin neticesi ne olur? Kuvayı millîye artık o Kuvayı Millîye değildir. Mustafa Ke mal Paşa’nm omuzundaki pe lerin düşmüş, arkada sallanan İttihat Terâkki’nin sırtlan çeh resi meydana çıkmıştır. Gaze telerde üân edilen yeminlerin, andların,ne derece gülünç ted birler olduğunu da artık an lamayan bilmeyenkimse kal mamıştır. Binaenaleyh bugün Kuvayı Millîye’den aldatılan millet, meselenin sadece bir İttihat ve Terâkkj dolabı ol duğunu da anlatmıştır.»
ALEMDAR başyazarı yazı sını şöyle bitirmektedir:
İttihat ve Terakki iyi miydi, fena mıydı? Fena idi. Çünkü sonunda memleket bu baie geldi. Kuvayı Millîye iyi mi idi. fena mı? Fena idi! Çünkü hâdiseler günden güne fena bir şekil alıyor. O halde fe nalığa doğru giden bir yolda inat etmekte neden İsrar edi yoruz? K u v a y ı . Mil lîye, Millî Siyaset gibi sözler sadece avunmak ve avutmak tan ibarettir. Millet ise ot» senedir bu bezirgânların hok ka oyunundan bıktı, bıktı.»
İstanbul Şehir Üniversitesi Kütüphanesi Taha Toros Arşivi