" n : I
^
l
* ( v >
B ir E rzurum T arih çisi
Prof. Yinançoğlu Mükrimin Halil
E skidenberi İslâm ülkelerinin veya şehirlerinin tarihini yazm ak ad eti m alûmdur. G erek Irak, H orasan, g erek Suriye ve d iğ er İslâm m em leketlerindeki şehirlerin, hem de bazen silsileli zeyil halinde ta rihleri yazıldığı halde maalesef A nadolu şehirlerinin tarihleri öteden- beri yazılmamış, yahut yazılanlar elimize geçm em iştir. Y alnız istisna olarak M iyafarikîn (ıjjijlll**) şehrinin-oda ancak M. 12 inci asrın ikin ci yarısının bir kısmına kadar vekayii ihtiva e d e n -ta rih i m evcuttur.
Osm anlı devrinde X V I inci asırdan itibaren eski arap tarihçile rini takliden A nadolu ve Rumeli şehirlerinden bazılarının tarihini yaz mak için bazı faaliyetler sarfedilm iştir. B eliğ (¿1;^ başta olm ak üzere onu takip eden bazı kimseler muhtelif B ursa tarihleri, vücude g e tir dikleri gibi Edirne, A m a sy a tarihleri de bu şekilde yazılm ıştır.Fakat bunlar o şehirlerin geçirdikleri siyasî vukuatı ve tahavvülleri to p la maktan daha ziyade o şehirlerde yetişen veya oraya uğrayan meşa- hîrin adeta cetvellerinden
ibarettir-Fakat bu şekilde olsa bile diğer şehirlerim izin tarihleri hemen
hemen yok gibidir. Son zam anlarda H ü se y in H ü sa m ettin merhum
A m a sy a tarihi adındaki büyük eserini yazarak A nadolunun o mınta-
kasmın tarihini diriltmiş ve bu şekilde çalışacak kim seler için de
ayni zamanda rehber olm uştur. Bundan sonra muhtelif A nadolu şe
hirlerinin tarihi yazmak teşebbüsü başladı Bu teşebbüsün başında
Erzurum lisesi tarih muallimi A bdürrahim Ş e r i f B e y gelir.
Daha evvel A h la t Kitabeleri namı ile A hlat şehrinin tarihini yazan bu zat, uzun bir sa’y ve tetebbudan sonra kendi memleketi olan(£V-
zu ru m )un tarihini yazdı. Bunun için kitabeler, vakfiyeler, resmi kayit-
lerden başka eski İslâm co ğrafyalarının eserlerini ve eski vekaylna meleri birer birer gözden geçirdi, hepsini b irleştirerek mühim ve pek değerli bir «T elfik— Com pilation» vücude getirdi. Müelliıin Erzurum da oturm ak m ecburiyetinde olması, ancak tatil zamanlarını kesesisden fedakârlık ederek ilim aşkı ile Istanbula gelip kütüphanelerde,arşivlerde vesika aram ak zaruretinde kalması,bu eserin ne kadar büyük bir gay rete mal olduğunu gösterir. Tabiî esere noksansız ve kusursuz denem ez. Zaten dünyada hiç bir şey kusursuz olmaz, tlerideki tabılarında eksikleri ve kusurları telâfi edilecektir.
Yeni yetişen ve tarihe meraklı olan gençlerim iz bu yoldan yü-
rümeli ve m em leketlerinin tarihini aydınlatm ak için Erzurum tarihçisi
A b d ü rra h im ^Ş e rif B e y gibi fedakârlıkla çalışmalıdırlar.
İstanbul Şehir Üniversitesi Kütüphanesi Taha Toros Arşivi