• Sonuç bulunamadı

Kadın Deniz Giysilerinin (Mayoların) Değişim Süreci Ve Tüketici Tercihleri Üzerine Bir Araştırma

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Kadın Deniz Giysilerinin (Mayoların) Değişim Süreci Ve Tüketici Tercihleri Üzerine Bir Araştırma"

Copied!
162
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)
(2)

KADIN DENİZ GİYSİLERİNİN (MAYOLARIN) DEĞİŞİM SÜRECİ

VE TÜKETİCİ TERCİHLERİ ÜZERİNE BİR ARAŞTIRMA

MELTEM ÖZSAN

YÜKSEK LİSANS TEZİ

GİYİM ENDÜSTRİSİ VE MODA TASARIMI EĞİTİMİ ANABİLİM

DALI

GAZİ ÜNİVERSİTESİ

EĞİTİM BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ

(3)

TELİF HAKKI VE TEZ FOTOKOPİ İZİN FORMU

Bu tezin tüm hakları saklıdır. Kaynak göstermek koşuluyla tezin teslim tarihinden itibaren ...(....) ay sonra tezden fotokopi çekilebilir.

YAZARIN

Adı : Meltem Soyadı : ÖZSAN

Bölümü : Giyim Endüstrisi ve Moda Tasarımı Eğitimi Anabilim Dalı İmza :

Teslim tarihi :

TEZİN

Türkçe Adı : Kadın Deniz Giysilerinin (Mayoların) Değişim Süreci Ve Tüketici Tercihleri Üzerine Bir Araştırma

İngilizce Adı : A Research on the Changing Process of Women’s Swimsuits and Consumer Preferences.

(4)

ETİK İLKELERE UYGUNLUK BEYANI

Tez yazma sürecinde bilimsel ve etik ilkelere uyduğumu, yararlandığım tüm kaynakları kaynak gösterme ilkelerine uygun olarak kaynakçada belirttiğimi ve bu bölümler dışındaki tüm ifadelerin şahsıma ait olduğunu beyan ederim.

Yazar Adı Soyadı : Meltem ÖZSAN İmza: ………..

(5)

JÜRİ ONAY SAYFASI

Meltem ÖZSAN tarafından hazırlanan "Kadın Deniz Giysilerinin (Mayoların) Değişim Süreci Ve Tüketici Tercihleri Üzerine Bir Araştirma" adlı tez çalışması aşağıdaki jüri tarafından oy birliği / oy çokluğu ile Gazi Üniversitesi Giyim Endüstrisi ve Moda Tasarımı Eğitimi Anabilim Dalı’nda Yüksek Lisans olarak kabul edilmiştir.

Danışman : Doç. Dr. Emine KOCA

Giyim Endüstrisi ve Moda Tasarımı Eğitimi Anabilim Dalı

Gazi Üniversitesi ………..

Başkan :

Prof. Dr. Fatma ÖZTÜRK

Giyim Endüstrisi ve Moda Tasarımı Eğitimi Anabilim Dalı

Gazi Üniversitesi ..………

Üye : Yrd. Doç. Dr. Songül KURU

Moda ve Tekstil Tasarımı Bölümü

Atılım Üniversitesi ………..

Tez Savunma Tarihi : 01/12/2016

Bu tezin Yabancı Dil Olarak Türkçenin Öğretimi Anabilim Dalı’nda Yüksek Lisans tezi olması için şartları yerine getirdiğini onaylıyorum.

Prof. Dr. Ülkü ESER ÜNALDI

(6)

TEŞEKKÜR

Gazi Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsü, Giyim Endüstrisi ve Moda Tasarımı Eğitimi Anabilim Dalı’nda Yüksek Lisans Tezi olarak hazırlanan bu araştırma, deniz giysilerinin tarihi süreç içerisindeki gelişim süreci kronolojik olarak incelenerek, günümüz kadın tüketicilerin deniz giysisi tercih ve beklentilerini belirlemek amacı ile yapılmıştır. İki bölümden oluşan araştırmanın ilk bölümünde ilgili literatür taranarak deniz giysilerinin tarihi süreçteki gelişim ve değişimi, form, malzeme, süsleme ve aksesuarlar açısından ele alınarak kronolojik olarak incelenmiştir. İkinci bölümde ise, günümüz kadın tüketicilerin deniz giysisi tercih, beklenti ve problemlerini belirlemeye yönelik görsel ve sözel sorulardan oluşan ölçme aracıyla tüketicilerin görüşleri alınmıştır. Elde edilen veriler frekans tabloları halinde sunulmuş, tüketicilerin demografik özellikleri ile deniz giysilerine yönelik beklenti ve görüşleri arasındaki olası ilişki durumu istatistiksel açıdan incelenerek yorumlanmıştır.

Konu itibarıyla araştırmacı tarafından yürütülen taramalar sonucunda, ülkemizde bu konu ile ilgili detaylı ve birebir örtüşen ulusal bir çalışmaya ulaşılamaması açısından “Kadın Deniz Giysilerinin (Mayoların) Değişim Süreci ve Tüketici Tercihleri Üzerine Bir Araştırma” konulu tez çalışması, özgünlüğünü korumaktadır. Ayrıca sonuç ve önerileri ile sektörde faaliyet gösteren üreticilere katkıda bulunması ve yapılacak çalışmalara kaynak oluşturması bakımından önem taşımaktadır.

Lisans ve yüksek lisans eğitim süresi boyunca, bilgi ve deneyimlerini bizlerle paylaşan, yüksek lisans tezimin planlanması ve yürütülmesinde bilgisini ve rehberliğini esirgemeyen, değerli hocam Sayın Doç. Dr. Emine KOCA’ya ve diğer tüm öğretim üyelerine en içten teşekkürlerimi ve saygılarımı sunarım.

Ayrıca tüm yaşantımda olduğu gibi eğitim hayatımda da desteğini benden eksik etmeyen aileme ve çok kıymetli arkadaşlarıma minnettarlıkla teşekkür ederim.

(7)

KADIN DENİZ GİYSİLERİNİN (MAYOLARIN) DEĞİŞİM SÜRECİ

VE TÜKETİCİ TERCİHLERİ ÜZERİNE BİR ARAŞTIRMA

(Yüksek Lisans Tezi)

Meltem ÖZSAN

GAZİ ÜNİVERSİTESİ

EĞİTİM BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ

Aralık, 2016

ÖZ

Tarihsel süreç içerisinde kadın deniz giysilerinin form, malzeme, süsleme ve aksesuar özellikleri açısından geçirdiği değişimin kronolojik olarak incelenmesi ve günümüz kadın tüketicilerinin deniz giysilerine yönelik tercih ve beklentilerinin belirlenmesi amacıyla yapılan çalışma iki bölümden oluşmaktadır. Deniz giysilerinin tarihi süreçteki gelişim ve değişiminin kronolojik olarak incelendiği ilk bölümde; değişim süreci form, malzeme, süsleme ve aksesuarlar açısından ele alınarak açıklanmıştır. İkinci bölümde ise ölçme aracı ile tüketicilere yöneltilen; yeni deniz giysisi satın alma nedenleri, satın alırken dikkat ettikleri ve etkisinde kaldıkları faktörler, kullanım esnasında karşılaştıkları problemler, kullanım süresi ve satın alma sıklığı ile ilgili sorulara cevap aranmış ve yorumlanmıştır. Türkiye’deki deniz giysisi kullanan tüm kadın tüketicilerin evreni oluşturduğu araştırmanın örneklem grubunu Ankara, Antalya, İstanbul ve İzmir illerinde bulunan tesadüfî örnekleme yöntemi ile seçilen 18 yaş ve üstü 534 kadın tüketici oluşturmaktadır. Araştırmada kullanılan veriler, uzman görüşleri alınarak araştırmacı tarafından geliştirilen ve pilot uygulama ile gerekli düzeltmeleri yapılan ölçme aracıyla toplanmıştır. Ölçme aracı kadın tüketicilerin deniz giysisi tercih, beklenti ve problemlerini belirlemeye yönelik görsel ve sözel sorulardan oluşmaktadır. Araştırma sonucunda SPSS 15.0 veri analiz programı kullanılarak verilerin yüzde ve frekans değerleri alınmış, örneklem grubunun demografik özellikleri ile deniz giysisi satın alırken dikkat ettikleri faktörler ve kullanım esnasında yaşadıkları problemler, kullanım süresi, satın alma sıklığı, renk, süsleme, desen ve model tercihleri arasında istatistiksel açıdan bir ilişki olup olmadığı Ki-Kare Testi uygulanarak, p<,05 anlamlılık düzeyinde incelenmiş ve çapraz(kontenjans) tablolar halinde sunulmuştur. Araştırma sonuçlarına göre, tüketicilerin önemli bir bölümünün ihtiyaç durumunda, mevcut bikini ve mayolarının eskimesi sebebiyle yeni bir deniz giysisi satın aldıkları ve

(8)

ürünün fiyatının, daha önceki bilgi ve tecrübelerin, dönem modasının deniz giysisi satın alma davranışları üzerinde etkili olduğu belirlenmiştir. Tüketiciler deniz giysisi satın alırken sırasıyla giysinin model özelliğinin, rahatlık ve estetik görünümünün ve kişisel beğenilerinin etkin olduğu tespit edilmiştir. Tüketicilerin önemli bir bölümünün bikinide kaplı modeli, mayoda yüzücü-sportif mayoyu; desen ve süsleme detayı olarak ise düz-desensiz ve sade modelleri tercih ettikleri ve deniz giysilerinin kullanımında sırasıyla; çabuk kurumama, lastiklerin kısa sürede gevşemesi ve kısa sürede renk solması problemlerini yaşadıkları belirlenmiştir. Tüketicilerin deniz giysileri kullanımında yaşadıkları problemler nedeniyle iki sezonda bir deniz giysisi satın almak zorunda kaldıklarını belirtmeleri araştırmanın önemli sonuçları arasında yer almaktadır.

Anahtar Kelimeler : Giyim, kadın, deniz giysileri, mayo, bikini.

Sayfa Adedi : 142

(9)

A RESEARCH ON THE CHANGİNG PROCESS OF WOMEN’S

SWİMSUİTS AND CONSUMER PREFERENCES

(M.S. Thesis)

Meltem ÖZSAN

GAZI UNIVERSITY

INSTITUTE OF EDUCATIONAL SCIENCES

December, 2016

ABSTRACT

Throughout history, women's swimsuit have evolved in terms of form, materials, decorations and accessories. This study examining the evolvement chronologically and determining the preferences and expectations of female consumers about swimsuit consists of two parts. At the first part women swimsuit's evolvement and changes have been examined chronologically. This process has been explained approaching to form, materials, decorations and accessories. At the second part, questions asked to the consumers in order to evaluate their thoughts on swimsuit have been interpreted. Those questions were about the reasons for buying new swimsuit, the factors they are under the influence of and the things they pay attention to while buying, problems they have encountered during use, usage time and frequency of purchase etc. This group consists of 534 female consumers using swimsuits who are over the age of 18 and who have been chosen randomly in Ankara, Antalya, Istanbul and Izmir. The data used in the study have been acquired via assessment and evaluation instrument that the researcher has developed collecting expert opinions and made the necessary corrections with the pilot scheme. This instrument consist of visual and verbal questions in order to determine female consumers' preference, expectations and problems. The results have been calculated using the SPSS 15 program. Percentage and frequency of data have been reckoned. It is aimed that whether this group's demographic characteristics have any statistical connection with the factors while they are purchasing swimsuit, the problems they encounter during use, duration of use, frequency of purchase, color, decoration, patternand model preferrences. Applying chi-square test, the results have been examined at the level of p<,05 significance level and they have been presented in cross tables. This survey shows that they get new swimsuits when their old ones are worn out. At that stage while they purchase new swimsuits;

(10)

product's price, previous knowledge, experience and current fashion are the main factors on consumer behavior. It is also determined that when the consumer purchases swimsuits, swimsuits’ convenience and a esthetics appearance are also influential in addition to consumer's personal taste. An important part of consumers prefers push-up type of bikini models, sport swimmer type of swimsuit models. About the design and decoration, they prefer straight-plain and simple models. It is also seen that their complaints are about swimsuits’ drying too slow, rubbers' becoming loose, color fading in a very short time respectively. One of the important results of the survey is that; because of the problems they have experienced in the use of swimwears, they specify that they have to purchase new swimwears once in an every two-season.

Key Words : Clothing, women, female, swimwear, swimsuit, bikini Number of Pages : 142

(11)

İÇİNDEKİLER

ÖZ ... v

ABSTRACT ... vii

İÇİNDEKİLER ... ix

TABLOLAR LİSTESİ... xii

ŞEKİLLER LİSTESİ ... xiv

SİMGELER VE KISALTMALAR LİSTESİ ... xvii

BÖLÜM I. GİRİŞ

... 1

1.1. Problem Durumu ... 1

1.2. Problem Cümlesi ve Alt Problemler ... 4

1.3. Araştırmanın Amacı ... 4

1.4. Araştırmanın Önemi ... 5

1.5. Sınırlılıklar... 6

1.6. Sayıltılar ... 6

1.7. Tanımlar ... 7

BÖLÜM II. KAVRAMSAL ÇERÇEVE VE İLGİLİ

ARAŞTIRMALAR

... 8

2.1. Kavramsal Çerçeve ... 8

2.1.1. Toplumsal Yaşam ve Giyim ... 8

2.1.2. Giyim Türleri ... 10 2.1.2.1. Günlük Giyim ... 10 2.1.2.2. Resmi Giyim ... 10 2.1.2.3. Fantezi Giyim ... 10 2.1.2.4. Spor Giyim ... 10 2.1.3. Kadın ve Spor ... 11 2.1.4. Deniz Kültürü ve Değişimi ... 12 2.1.4.1. Deniz Hamamları ... 13

(12)

2.1.4.1.2. Deniz Hamamlarının Yapısı ... 17

2.1.4.1.3. Deniz Hamamlarının Türleri... 18

2.1.4.2. Plajlar ... 19

2.1.4.2.1. Yüzme Sporu ve Tarihsel Gelişimi ... 19

2.1.4.2.2. Yüzme Giysileri ... 22

2.1.4.3. Türkiye’ de Deniz Giysisi Üretimi ... 23

2.2. İlgili Araştırmalar ... 25

BÖLÜM III. YÖNTEM

... 27

3.1. Araştırmanın Modeli ... 27

3.2. Evren ve Örneklem ... 27

3.3. Veri Toplama Yöntemi ... 28

3.4. Verilerin Analizi ... 29

BÖLÜM IV. BULGULAR VE YORUM

... 30

4.1. Alt Problem: Deniz Giysilerinin Tarihi Geçmişi Ve İlk Biçimsel Özellikleri Nelerdir?... 30

4.2. Alt Problem: Kadın Deniz Giysilerinin Form, Malzeme/Kumaş ve Süsleme Özellikleri Açısından Geçirdiği Değişiklikler Nelerdir? ... 33

4.2.1. 1820-1840 Yılları Arası Deniz Giysileri... 34

4.2.2. 1850-1860 Yılları Arası Deniz Giysileri... 36

4.2.3. 1860-1870 Yılları Arası Deniz Giysileri... 37

4.2.4. 1870-1880 Yılları Arası Deniz Giysileri... 40

4.2.5. 1890-1900 Yılları Arası Deniz Giysileri... 42

4.2.6. 1900-1920 Yılları Arası Deniz Giysileri... 43

4.2.7. 1920-1930 Yılları Arası Deniz Giysileri... 47

4.2.8. 1930-1940 Yılları Arası Deniz Giysileri... 51

4.2.9. 1940-1950 Yılları Arası Deniz Giysileri... 53

4.2.10. 1950-1960 Yılları Arası Deniz Giysileri... 62

4.2.11. 1960-1970 Yılları Arası Deniz Giysileri... 66

4.2.12. 1970-1980 Yılları Arası Deniz Giysileri... 70

4.2.13. 1980-1990 Yılları Arası Deniz Giysileri... 71

4.2.14. 1990-2000 Yılları Arası Deniz Giysileri... 73

(13)

4.3. Alt Problem: Günümüz Kadın Tüketicilerinin Deniz Giysisi

Tercihlerinde Etkili Olan Etkenler ... 82

4.3.1. Örneklem Grubunun Demografik Özellikleri ... 82

4.3.2. Örneklem Grubunun Deniz Giysisi Tercihleri ve Satın Alma Nedenleri Nelerdir? ... 85

4.3.3. Örneklem Grubunun Deniz Giysilerinin Kullanımında Yaşadıkları Problemler Nelerdir? ... 112

BÖLÜM V. SONUÇ VE ÖNERİLER

... 123

5.1. Sonuç ... 123

5.2. Öneriler ... 125

KAYNAKÇA ... 127

EKLER... 137

(14)

TABLOLAR LİSTESİ

Tablo 1. Örneklem Büyüklük Tablosu ... 28

Tablo 2. Deniz Giysilerinin Tasarım Özelliklerindeki Değişim... 78

Tablo 3. Örneklem Grubunun Yaşadıkları İllere Göre Dağılımı ... 82

Tablo 4. Örneklem Grubunun Yaşa Göre Dağılımı ... 82

Tablo 5. Örneklem Grubunun Medeni Durumlarına Göre Dağılımı ... 83

Tablo 6. Eğitim Durumuna Göre Dağılım ... 83

Tablo 7. Örneklem Grubunun Çalışma Durumuna Göre Dağılım ... 83

Tablo 8. Örneklem Grubunun Ten Renklerine Göre Dağılımı ... 83

Tablo 9. Örneklem Grubunun Boyları Hakkında Görüşleri ... 84

Tablo 10. Örneklem Grubunun Kiloları Hakkında Görüşleri ... 84

Tablo 11. Örneklem Grubunun Deniz Giysisi Tercih Dağılımı ... 85

Tablo 12. Örneklem Grubunun Bikini Modeli Tercihleri ... 85

Tablo 13. Bikini Form Çizimleri ... 85

Tablo 14. Örneklem Grubunun Mayo Modeli Tercihleri... 86

Tablo 15. Mayo Form Çizimleri ... 86

Tablo 16. Örneklem Grubunun Mayokini Modeli Tercihleri... 87

Tablo 17. Mayokini Form Çizimleri ... 87

Tablo 18. Örneklem Grubunun Deniz Giysilerinde Renk Tercihleri ... 88

Tablo 19. Örneklemin Demografik Özelliklerine Göre 1. Renk Tercihleri Ki-Kare Testi ... 89

Tablo 20. Örneklemin Demografik Özelliklerine Göre 2. Renk Tercihleri Ki-Kare Testi ... 91

Tablo 21. Örneklemin Demografik Özelliklerine Göre 3. Renk Tercihleri Ki Kare Testi ... 93

Tablo 22. Örneklem Grubunun Deniz Giysilerinde Desen Tercihleri ... 94

Tablo 23.Örneklem Grubunun Deniz Giysilerinde Süsleme Tercihleri ... 95

Tablo 24. Örneklemin Demografik Özelliklerine Göre Süsleme Tercihleri Ki-Kare Testi ... 96

(15)

Tablo 25. Örneklem Grubunun Deniz Giysisi Satın Alma Nedenleri ... 98 Tablo 26. Örneklem Grubunun Deniz Giysisi Satın Alma Sıklığı ... 99 Tablo 27. Örneklem Grubunun Demografik Özelliklerine Göre Deniz

Giysisi Satın Alma Sıklığı Ki-Kare Testi ... 100

Tablo 28. Deniz Giysisi Satın Almada Etkili Olan Faktörler ... 101 Tablo 29. Örneklem Grubunun Demografik Özelliklerine Göre Deniz Giysisi

Satın Almada Etkili Olan Fiyat Faktörünün Ki-Kare Testi ... 103

Tablo 30. Örneklem Grubunun Deniz Giysisi Satın Alırken Dikkat Ettiği

Faktörlerin Öncelik Sıralamasına Göre Dağılımı ... 105

Tablo 31. Örneklem Grubunun Demografik Özelliklerine Göre Deniz Giysisi

Satın Almalarında Model Faktörünün Önemi ... 107

Tablo 32. Örneklem Grubunun Demografik Özelliklerine Göre Deniz Giysisi

Satın Almalarında Rahatlık Faktörünün Önemi ... 109

Tablo 33. Örneklem Grubunun Demografik Özelliklerine Göre Deniz Giysisi

Satın Almalarında Estetik Görünüm Ve Kişisel Beğeni Faktörünün Önemi ... 111

Tablo 34. Örneklem Grubunun Deniz Giysisi Kullanım Süreleri ... 112 Tablo 35. Örneklem Grubunun Demografik Özelliklerine Göre Deniz

Giysisi Kullanım Süreleri Ki-Kare Testi ... 113

Tablo 36. Deniz Giysilerinin Kullanımında Yaşanan Problemlerin Öncelik

Sırasına Göre Dağılımı ... 115

Tablo 37. Örneklem Grubunun Demografik Özelliklerine Göre Yaşanan

Problemler Ki-Kare Testi ... 117

Tablo 38. Örneklem Grubunun Demografik Özelliklerine Göre Yaşanan

Problemler Ki-Kare Testi ... 119

Tablo 39. Örneklem Grubunun Demografik Özelliklerine Göre Yaşanan

(16)

ŞEKİLLER LİSTESİ

Şekil 1. Deniz hamamlarının iç ve dış görünümü . ... 16

Şekil 2. Moda deniz hamamı. ... 18

Şekil 3. Asur duvar resmi. ... 20

Şekil 4. Bikinili kızlar (On atletik kadın mozaiği).. ... 31

Şekil 5. Martha Washington tarafından giyilen keten deniz giysisi ve kumaşın yakından görünümü.. ... 32

Şekil 6. 1830 yılının son mayosu ... 34

Şekil 7. Rufus Porter tarafından tasarlanan cankurtaran giysisi, 1840. ... 36

Şekil 8. 1855 yılına ait deniz hamamı giysisi. ... 36

Şekil 9. Fransa’daki seyyar plâj kabinleri. ... 37

Şekil 10. 14 Haziran 1879 tarihli deniz banyosu giysileri. ... 38

Şekil 11. 19. yüzyıl giysi değişim kabini. ... 38

Şekil 12. Sarah E. Saul tarafından tasarlanan cankurtaran eteği. ... 39

Şekil 13. 1884 yılına ait deniz banyosu giysileri... 40

Şekil 14. 1880 yılına ait renkli yüzme giysisi. ... 41

Şekil 15. 1886 yılına ait deniz giysileri çizimi. ... 41

Şekil 16. 1890 yılına ait yüzme giysileri ... 42

Şekil 17. 1898 yılına ait deniz giysileri ... 43

Şekil 18. 1900’lü yıllara ait Amerikan sahil manzarası. ... 43

Şekil 19. 1900 yılı mayosu. ... 44

Şekil 20. Annette Kellerman ve tek parçalı deniz giysisi. ... 45

Şekil 21. 1911 yılına ait plaj manzarası. ... 46

Şekil 22. 1918 yılı deniz giysisi. ... 47

Şekil 23. 1922 Deniz giysileri. ... 48

Şekil 24. Sahil polisi, 1922. ... 48

Şekil 25. Jean Patou tasarımları. ... 50

(17)

Şekil 27. 1938 yılına ait renkli basma deniz giysisi ve kalıpları. ... 52

Şekil 28. 1938 yılı tek parçalı mayolar. ... 53

Şekil 29. Esther Williams’ın film görseli.. ... 53

Şekil 30. Claudette Colbert’in Skylark filminde giydiği iki parçalı mayosu.. ... 54

Şekil 31. 23 Temmuz 1940 tarihli Yedigün dergi kapak görseli... 55

Şekil 32. 1940 yılı mayoları.. ... 55

Şekil 33. Carolyn Schnurer tasarımı deniz giysisi ... 56

Şekil 34. Claire McCardell mayo tasarımı ön ve arka görünümü, 1944.. ... 56

Şekil 35. Claire McCardell mayo tasarımı, ... 57

Şekil 36. 1940’lar Sonu, Tina Leser mayo ve bornoz tasarımı. ... 57

Şekil 37. Fransız aktris Barbara Laage’nin el yapımı bikinisi. ... 58

Şekil 38. Jacques Heim’in “The Atome” adını verdiği mayosu... 59

Şekil 39. 1 Temmuz 1946 yılı “Atom Bombası” gazete haberi. ... 60

Şekil 40. Louis Réard’ın bikini tanıtımı, 5 Temmuz 1946, Paris. ... 60

Şekil 41. 1947 yılına ait mayolar... 62

Şekil 42. Elsa Schiaparelli ve Andre Ledoux mayo tasarımları. ... 62

Şekil 43. 1950 yılına ait mayo tasarımları. ... 63

Şekil 44. Rafya sahil şapkaları. ... 64

Şekil 45. Miss World Güzellik Yarışması, 1951.. ... 64

Şekil 46. Brigitte Bardot’ un Cannes Film Festivalinde giydiği bikinisi, 1953 ... 65

Şekil 47. Malibu sahil görüntüsü. ... 66

Şekil 48. Emilio Pucci naylon mayo tasarımı...67

Şekil 49. Mayonun teknik görünümü ... 67

Şekil 50. 1962 yılına ait mayolar... 67

Şekil 51. Ursula Andress’in Dr. No filminde giydiği mayosu, 1962 ... 68

Şekil 52. Rudi Gernreich monokini tasarımı, 1964 ... 69

Şekil 53. 1973 yılına ait mayo tasarımları. ... 70

Şekil 54. 1978 yılına ait mayo tasarımları. ... 71

Şekil 55. 1987 yılına ait mayo modelleri. ... 72

Şekil 56. 1989 yılına ait mayo modeli ve kalıbı. ... 72

Şekil 57. 1898 yılına ait bikini modeli ve kalıbı. ... 73

Şekil 58. Rasurel’in 1991 yaz koleksiyonuna ait mayosu. ... 74

Şekil 59. Michael Kors 1994 ilkbahar-yaz koleksiyonu. ... 74

(18)

Şekil 61. 2015 ilkbahar-yaz sezonu mayo ve bikini tasarımları ... 76

Şekil 62. Romwe markasının seramik desenli mayo tasarımı ... 77

Şekil 63. Bloomer giysisi ... 78

Şekil 64.1900 yılına ait deniz giysileri ... 78

Şekil 65.1910 yılları deniz giysileri. ... 78

Şekil 66. 1930 yılları deniz giysileri ... 79

Şekil 67. 1940 yılları mayosu ... 79

(19)

SİMGELER VE KISALTMALAR LİSTESİ

ABD Amerika Birleşik Devletleri PVC Polivinil Klorür

(20)

BÖLÜM I

GİRİŞ

Araştırmanın bu bölümünde problem durumu, araştırmanın amacı, önemi, sınırlılıklar, sayıltılar ve tanımlara yer verilecektir.

1.1. Problem Durumu

Temel amacı vücudu korumak olan giysiler, zamanla ait olduğu toplumun kültürel değerleri, sosyo - ekonomik yapısı, yaşanılan coğrafya, kullanılan malzeme, iklim, inançlar vb. etkenlerle şekillenerek, biçim, malzeme, kullanım ve süsleme özellikleri açısından çeşitlenmiştir (Koç ve Koca, 2016, s. 239). İnsanlığın gelişmesi, giyimi de etkilemiş, kişinin yaptığı işe uygun giyinmesi gerekli görülmüştür. Aynı zamanda toplumsal bir nitelik kazanarak, kişiler sınıfsal durumlarına göre giyinmeye başlamıştır. Böylece giyim insanların toplumsal durumlarını sembolize eder biçime dönüşmüştür (Komşuoğlu, İmer, Seçkinöz, Alpaslan ve Etike, 1986, s. 1). Barbarosoğlu (1995) çalışmasında, doğu medeniyetinde giysi, mevcut güzelliğini yabancı bakışlardan gizlemeyi gaye edinirken, Batı dünyası ise kıyafet ve güzelliğin daha belirgin bir hale getirilmesini hedeflemekte olduğunu belirtmiştir.

İnsanların kişisel özelliklerini yansıtmasının yanı sıra, statü belirleyici özelliği de olan giysiler, kadınların seçimine özen gösterdikleri ve çoğu zaman destek alma gereği duydukları bir yaşamsal gereksinimdir (Koca ve Koç, 2008, s. 172). Modernleşme ile beraberinde gelen yeni yaşam biçimi insanların kendilerine daha fazla vakit ayırmasını, moda giysileri, aktiviteleri, güncel olayları takip etmelerini sağlamış, gündelik yaşam içerisinde eğlence faaliyetlerine katılımı artırmıştır. Aynı zamanda, sanayileşmenin gelişmesi ile yaşamın kolaylaşması, insan iş gücünün makinalara yüklenmesi ile boş vakitlerin artması, insanların daha rahat yaşama geçmesi, ekonomik, sosyal, psikolojik açıdan rahatlama, 19. yüzyılın ilk yarılarında eğlence ve dinlence sektörünün gelişmesine

(21)

yol açmıştır. Örneğin, denize girmek, ata binmek ve bisiklet sürmek gibi faaliyetlere katılımın arttığı gözlenmiştir.

Bu dönemde dış mekân eğlencesi olarak denize girmek toplum hayatında yavaş yavaş yer edinmeye başlamıştı. Nitekim denize girmek, ilk dönemlerde deniz hamamları şeklinde kendini gösterecektir (Özer, 2009, s. 414). Suya dalıp çıkmaktan oluşan deniz banyoları, toplumda sağlık ve şifa kaynağı olarak kabul edilmekte ve yüzmekten bir hayli farklıdır. Kazıklar üzerine oturtulmuş bir sandıktan oluşan deniz hamamları, erkek ve kadınlara ayrı olarak kurulur ve her yıl sonunda kaldırılır.

Grossbard (1990) çalışmasında, iffetin genel ölçütlerinin işlevsel gelişmeleri sınırlarken, deniz giysileri evriminin büyük oranda dönemin modasından etkilenmediğini belirtmiştir. Ama yine de deniz giysileri dönemin kadın statüsünü ve değişen tavrını yansıtmıştır. Kadınların denizle yeni tanıştıkları günlerde başta şapka, elde şemsiye, uzun etekli elbiselerle denize girilmiş, hatta çoğu, kendilerini serin sulara atarken ellerinden eldivenlerini bile çıkarmamıştır. 19. yüzyılın yarısı geçildiğinde yani 1862 yılında, Trovville’de markiz ve kontesler, adına "Zevk treni" denen atlı arabalarla denize girmiştir (Lokmanoğlu, 1996, s. 346).

Deniz banyosu giysileri ilk olarak sahilde ve denizde pratik kullanım için tasarlanmıştır. Başlangıçta, yüzme havuzu ya da göller ile sahil için tasarlanan giysiler arasında büyük farklılıklar vardır. Sonrasında, 19. yüzyılın sonlarında köy ya da kentte kadınlar tarafından giyilen kat kat birbirine dikilen giysi türleri neredeyse tamamen biçimlendirilmiştir (Alac, 2012, s. 14).Bu yüzden, bu zamanlarda, sahil turları, ille de yüzmeyle ilişkilendirilmemiştir. Her halükarda suya girmek, tepe üstü (bodoslama) suya dalmaktan daha fazla bir anlam ifade etmemiştir. Bunun nedeni ilk “yüzme giysilerinin”, günlük giysiler kadar gösterişli-süslü ve eksiksiz olması ve mümkün olduğu kadar örtünmek için tasarlanmasıdır. Diğer fonksiyonu, çoğunun pamuk gibi yalıtıcı özellikleri ile kalın materyallerden oluşması nedeniyle, ister sahilde isterse de suda, yüzücüyü sıcak tutmaktır (Alac, 2012. s. 15).

Bu dönemdeki deniz giysileri, kullanılan malzemelerin ıslandığında ağırlaşması, vücudu yorması ve kolay kurumama özellikleri sebebi ile yüzme için uygun değillerdir. Ayrıca halk ve uzmanlar vücut ısısının devamlılığının kişiyi hastalıklardan koruduğuna inanmaktadır. Pamuk ve keten gibi kumaşların vücut ısısını düşürdüğüne inanıldığı için onlar tercih edilmemiş, bu yüzden deniz giysilerinde yün ve ince elyaf kullanılarak halkı memnun etme ve tıbbi kanılara uyma amacı güdülmüştür. Ancak yünün yüksek su emme özelliği deniz giysileri için dezavantaj oluşturmuştur.

1850’lerden 1900’lere kadar yüzme giysilerinde kullanılan kumaşlar genellikle, dış giyim eşyası için kullanılanlara benzerdir; fanila, kamgarn, şayak, moreen, Fransız merinos yünü, şevyot, tiftik, saten, alpaka, kaşmir, briyantin, gloria, cravenette vb. kumaş türlerinden

(22)

yararlanılmıştır. Halkın giydiği yüzme giysilerinin çeşitli temel ihtiyaçları vardır; soğutmayı önlemek için yünden oluşmalı, su geçirmez olmalı, vücut hatlarını gizlemelidir (Johns, 1997, s. 91).

Profesyonel kadın yüzücüler, hafif ağırlıkta, yünden oluşan, çıkarılabilir eteğiyle vücuda genişçe oturan, tek parçalı bir deniz giysisi istemiştir. Her lüzumsuz kumaşın kendilerine engel yarattığını ve ekstra çaba gerektirdiğini belirtmelerine ve yüzme giysilerinde bu durumun ortadan kaldırılması gerektiğini önermelerine rağmen pek dikkate alınmamıştır (Sandys, 2007). Ancak kadın yüzücüler ihtiyaçları doğrultusunda kendilerini rahat hissettikleri tek parçalı giysiler ile yarışlara katılmış ve bunun beraberinde halk bu tek parçalı giysileri benimsemiştir. Bu gelişmeler, tek parçalı mayoların boylarının kısalması, yaka ve kolların açıklığa kavuşturulması ile moda tasarımcısı Louis Réard’ ın "hiçbir şeyin dört üçgeni" olarak adlandırdığı bikini denilen iki parçalı mayolara geçişin habercisi olmuştur. Halkın utangaçlıklarından ve namusun, hükmün ve emirlerin savaşından sıyrılıp bikinileri benimsemeleri zaman almış olsa da bikiniye benzer fakat daha kapalı kıyafetler üretilerek bikiniye geçiş kolaylaştırılmaya çalışılmıştır.

Yüzme giysilerinin uzun süren savaşı, dünyanın farklı bölümlerinde farklı sosyal, kültürel, dinsel eğilimlerin çatışması dışında, bazıları için namusun mahşeri, bazıları için ise modern dünyaya uygun fiziksel ifadeyi bulmak için bir fırsattır. Kadınların kolları, gençler arasında özgürleşmiş, bacaklar 1920’lerde gittikçe açıklığa kavuşmuş; 1930’larda bazı dekolteler görünmüş;1940 ve 1950’lerde yanları ve göbeği açık iki parçalı takımlar ve formalar görünmüş;1960’lar ve 1970’ler sonlarında göbek açığa kavuşmuştur. 1970’lerde ise yüksek kesim, kalçaları açıklığa kavuşturmuş ve radikal hareketler, göğüsleri bile açığa çıkarmıştır (Martin ve Koda, 1990, s. 43).

1960’lar, 1970’ler ve 1980’lerde ortaya çıkan mayo stilleri, 1990’ların ve bugünün lüks ürünlerine zemin hazırlamıştır. Tekstil teknolojisinde ilerlemeler, hem işlevselliği ve modayı, hem de deniz banyosundan yüzmeye geçişte tarihsel yansımayı ele alan giysileri oluşturmuştur (Queensland Museum, 2010).

Yüzyıllar boyunca, ahlak ve güzelliğin standartlarını oluşturmak ve bunu yansıtmak için hizmet eden deniz giysileri, sadece giyinikliği ve çıplaklığı kabin ya da mağazaların pırıltılı dünyası içinde değiş tokuş yapabildiği için değil, deniz ve sahilin yirminci yüzyıl giyiminin büyük perde önü olması sebebiyle bu rolü fevkalade iyi üstlenmiştir (Martin ve Koda 1990, s. 43).

Deniz hamamları ile başlayan bu serüven birçok kısıtlamaları beraberinde getirerek işlevsel deniz giysilerine doğru ilerlemiştir. Günlük kıyafetlerinden farksız giysilerle, denize kurulan sandıklar içerisinde yüzen kadınlar, zaman içerisinde sandıklardan, yünden, pamuktan oluşan uzun kollu, uzun etekli deniz giysilerinden kurtularak deniz ve güneşle

(23)

tanışmışlardır. Ancak yüzyılları alan bu sürecin, daha iyi anlaşılması ve bütün yönleriyle ele alınması için ayrıntılı bir incelemeyi gerekli kılmıştır.

Leslie (1985) çalışmasında, tarihsel giysi araştırmalarının, kültürlerin insansı yönlerini açığa çıkardığını, toplumun daha iyi anlaşılmasını sağladığını belirtmiştir. Kadınlara yönelik toplumsal tavrın değişmesinde ve kıyafet özgürlüğünün oluşmasında denizin ve deniz giysilerinin rolü büyüktür. Bu düşünceden hareketle, deniz giysilerinin tarihsel süreç içerisinde geçirdiği değişimi izleme amacı ile işlevsel ve biçimsel özelliklerinin yanında kullanılan malzeme ve süsleme özelliklerini belirleyerek, moda tarihi alanına kaynak oluşturmak bu araştırmanın temelini oluşturmaktadır.

1.2. Problem Cümlesi ve Alt Problemler

“Kadın deniz giysilerinin değişim süreci nasıldır ve günümüz tüketicilerinin deniz giysi (mayo) tercihleri nelerdir?” Problem cümlesi ile tanımlanan çalışmada genel amaca ulaşmak için aşağıdaki alt problemlere yanıt aranmıştır:

 Deniz giysilerinin tarihi geçmişi ve ilk biçimsel özellikleri nelerdir?

 Kadın deniz giysilerinin form, malzeme, kumaş, süsleme ve aksesuar özellikleri açısından geçirdiği değişiklikler nelerdir?

 Günümüz kadın tüketicilerinin deniz giysisi tercihlerinde etkili olan etkenler nelerdir?

1.3. Araştırmanın Amacı

Modernleşme ile beraberinde gelen yeni yaşam biçimi, reform ve yeniliklerin hız kazanmasıyla toplumsal yaşam alanlarının değişiklik göstermesi, çeşitli sanayi kollarının oluşması, kadınlara verilen hakların artması, çalışma hayatı ve sosyal yaşamın içinde kadınların daha fazla yer almaları ile dinlenme ve eğlence kültürü değişmiş ve kişilerin yaşamında spor önemli bir yer tutmaya başlamıştır. Tarih boyunca yaşam koşullarına bağlı olarak savunma ve saldırı amaçlı yapılmış olsa da, spor insanlık tarihinin her döneminde yapılmış olan bir faaliyettir ve toplumsal değişim sürecinde spor da değişime uğrayarak, kişilerin sosyal yaşamına derinlemesine girmiş ve toplumsal yapıya göre biçimlenen bir olgu haline gelmiştir. Bu spor dalları içerisinden modanın gelişimine katkı sağlayan yüzme sporu, ilk zamanlarda gündelik giysilerinden farksız, suda kendilerini sıcak tuttuğuna ve ıslandığında vücut hatlarını gizlediğine inandıkları yün gibi kalın koyu renkli kumaşlardan

(24)

üretilen giysiler ile yapılmış olsa da sonrasında, rahat, hareket kolaylığı sağlayan, esnek giysi ihtiyacı ortaya çıkmış ve bu türde giysiler üretilmiştir. Ancak kadınların üst üste giyilen kısıtlayıcı yüzme giysilerinden kurtularak toplumun çıplaklıkla tanışması, yüzyılları alacak iffet ve namus çatışmalarını da beraberinde getirmiştir. Bu sürecin ekonomik, sosyal, siyasi ve psikolojik yönleriyle ele alınması; kadınların sosyal yaşamdaki rolleri ve toplumun kadına karşı değişen tavrının anlaşılmasını mümkün kılmaktadır.

Araştırma, tarihsel süreç içerisinde kadın deniz giysilerinin form, kumaş, süsleme ve aksesuar özellikleri açısından geçirdiği değişimi kronolojik olarak incelemek ve günümüz kadın tüketicilerinin deniz giysilerine yönelik tercih ve beklentilerini belirlemek amacıyla planlanıp yürütülmüştür. Bu amaç doğrutusunda hazırlanan araştırma, deniz giysilerinin tarihi gelişim sürecinin bütün yönleriyle ele alınması ile kadınların sosyal anlamda hayata katılması, statü ve eşitlik kavramları açısından önemli gelişmelere de kaynak oluşturacaktır.

1.4. Araştırmanın Önemi

Varoluşundan bu yana, sporun erkek kimliğiyle özdeşleşmesine karşın, kadınların sosyal yaşamdaki aktif rolleri ve yüzmeye olan ilgilerinin artması ile ilk zamanlarda günlük giysileriyle denize girdikleri kıyafet, sonraları rahat ve konforlu giysi ihtiyacının ortaya çıkması ile değişikliğe uğramış ve toplum mayo ile tanışmıştır. Ancak yüzyılları alacaktır bu giysinin toplum tarafından benimsenmesi ve kabulü. İlk olarak, deniz hamamları ile başlayan, namusun, emirlerin çatışmalarının yaşandığı sahillerden, günümüz plajlarına ve gecelik benzeri uzun ve kollu giysilerden günümüz mayo ve bikinilerine kadar uzanan bir süreci içermektedir. Yüzme giysilerinin uzun süren savaşı, dünyanın farklı yerlerinde kimileri için namusun mahşeri, kimileri içinse modern dünyaya uygun fiziksel ifadeyi bulmak için bir fırsat olarak görülmüştür. Aynı zamanda sporun kadınların yaşamında yer alması, sadece giysilerin özelleştirilmesi değil, kadınlığa yeni bir estetik anlayış getirerek, kadın giysilerinin sadeleşmesi üzerinde de hayati bir öneme sahip olduğu düşünülmektedir. Bu araştırma kadınların, deniz giysilerine geçiş sürecini, ekonomik, sosyal ve siyasi yönleriyle kronolojik biçimde inceleyerek, deniz kültürünün oluşumunun daha iyi anlaşılabilmesi açısından önem taşımaktadır.

Bir zamanlar bilinmeyeni ve tehlikeyi temsil ettiği düşüncesiyle denizin yakınında olmanın bile tehlikeli olduğu inancı, zaman içerisinde, toplum hayatında yer edinerek dış mekân eğlencesi haline gelen, insanların akın ettiği bir yaz eğlencesine bırakmıştır. İlk zamanlarda

(25)

insanlar, deniz hamamlarına, sonrasında plajlara ve çağa uygun olarak denizi ve kıyafetlerini de benimsenmekte gecikmemiştir. Bu benimseme süreci ile beraber, deniz giysileri zamanla plajlarda ve sahillerde yerini almıştır. Günümüzde deniz giysisi kullanan 18 yaş ve üstü kadın tüketicilerin deniz giysisi tercihlerinde etkili olan faktörler incelenmiş ve bu faktörlerden demografik özelliklerin; yaş, medeni durum, öğrenim düzeyi, çalışma durumu, boy, kilo ve ten renklerinin, kadınların deniz giysisi tercihlerini ne derecede etkilediğinin belirlenmesi açısından araştırmanın, ilgili alanyazına katkı sağlayacağı düşünülmektedir.

Bu araştırma deniz giysilerinin ortaya çıkışı, değişim süreci ve form değişikliklerini ve kadınların deniz giysi tercih ve beklentilerini belirlemek açısından önem taşımaktadır. Ayrıca araştırmacı tarafından yürütülen taramalar sonucunda, ülkemizde bu konu ile birebir örtüşen bir yerli kaynağa ulaşılamaması bakımından araştırma, özgünlüğünü korumaktadır.

Deniz giysileri üzerine tüketici ihtiyaç, tercih ve beklentileri ile ilgili olan çalışmanın ikinci bölümü, ilgili sektör üreticilerine katkıda bulunacağı gibi, bilimsel sonuçlar ışığında giyim ve moda tarihi derslerine kaynak oluşturacağı düşünülmektedir. Aynı zamanda deniz giysilerinin tarihsel gelişiminin araştırılıp sunulması, yeni çalışmalara ve araştırmalara yol gösterici olması bakımından önemini korumaktadır.

1.5. Sınırlılıklar

Deniz giysisinin tarihsel gelişim sürecinin incelenmesi ve kadınların deniz giysilerine ilişkin tercih ve beklentilerinin belirlenmesi amacıyla yürütülen çalışma;

 Olanaklar dâhilinde ulaşılabilen en eski görsel ve yazılı kaynaklarla sınırlıdır.

 İstanbul, İzmir, Ankara ve Antalya illerindeki, tesadüfi örneklem yöntemi ile seçilen 18 yaş ve üstü toplam 534 kadın tüketici ile sınırlıdır.

 Veri toplama aracı olarak kullanılan ölçme aracına verilen cevaplar ile sınırlıdır.

1.6. Sayıltılar

Araştırma kapsamında;

 Araştırma kapsamına alınan örneklem grubunun evreni temsil edebilecek nitelikte olduğu varsayılmıştır.

 Deniz giysileri kullanan kadın tüketicilerin görüş ve beklentilerini almak üzere hazırlanan ölçme aracına verilen yanıtların doğru ve güvenilir olduğu varsayılmıştır.

(26)

1.7. Tanımlar

Alpaka: Lama ailesine mensup olan Alpaka (Lama pacos)’dan elde edilen liflerle elde

edilen kumaştır (Harmancıoğlu, 1974). Alpakanın en önemli özelliği ipeğimsi, yumuşak tutumudur. Alpakanın değerli olmasına yol açan diğer özellikleri arasında parlaklığı, dayanımı, çok sıcak tutması (yapısındaki mikroskobik boyuttaki hava boşlukları sayesinde havayı hapsettiğinden yüne göre 7 kat daha sıcak tutmaktadır), dökümlülüğü, boyayı çok iyi alması ve pillinglenme eğilimi olmaması sayılabilir (Atav, 2010, s.70).

Bloomer: Değişik dönemlerde, kadınların giydiği çeşitli bol, alt giyim eşyalarını tanımlar.

Terim aslen 1850’lerde Amerikan kadın hakları savunucusu Amelia Jenks Bloomers’ın (1818-94) popülerleştirdiği, diz boyu etek altına giyilen ve bileklerde toplanan uzun, sarkık pantolonlara aittir (Newman ve Shariff, 2013, s. 24).

Demografi: Dünyada veya bir ülkede bulunan nüfusun yapısını, durumunu, dinamik

özelliklerini inceleyen bilim dalıdır (Arıkan, 1997, s. 17).

Kaşmir: Keşmir keçilerinden (CapraHircusLaniger) elde edilen bir protein lifinden

dokunan ve adını Hindistan’da Himalayalar’ın batısında Pakistan sınırında yer alan “Kashmir” kentinden alan, ipek gibi ince ve yumuşak değerli bir kumaş türüdür(Atav, 2013, s.6).

Keten: Keten bitkisi Linaceae familyasının Linum cinsine ait, Haziran-Ağustos ayları

arasında ipek gibi, mavimsi veya sarı renkli, 5 taç yapraklı çiçekleri olan ve yaz boyunca çiçek açan bir bitkidir (Gürcüm, 2013, s. 205-206).

Moreen (morena): Aslen yünden ve sonradan pamuk veya iki elyafın karışımından yapılan,

genellikle MOIRE (hareli) şekilde bitirilen, ağır, nervürlü kumaş (Newman ve Shariff, 2013, s. 121-122).

(27)

BÖLÜM II

KAVRAMSAL ÇERÇEVE VE İLGİLİ ARAŞTIRMALAR

Bu bölümde literatür taraması yapılarak, oluşturulan kavramsal çerçeve ve konu ile ilgili araştırmalara yer verilecektir.

2.1. Kavramsal Çerçeve

2.1.1. Toplumsal Yaşam ve Giyim

İnsanlıkla birlikte ortaya çıkan giyim, insanların kişilik, kimlik ve statülerini belirleyici özelliği nedeniyle toplumsal kültür üzerinde önemli bir yere sahiptir.

İnsanlar yaşamlarını toplumsal ilişkiler sistemleri içerisinde sürdüren toplumsal varlıklardır (Yücel, 2004, s. 103). İnsanın en ilkel toplumlardan en çağdaş toplumlara kadar sosyal bir varlık olarak yaşamakta olması, sosyal yaşam içindeki her türlü olay ve olgudan etkilenme düzeyini de artırmıştır. Toplum içinde ortaya çıkış özellikleriyle yerine göre bir olay yerine göre ise bir olgu niteliği taşıyan sportif olayların da insanların yaşam biçimlerinde ve giyim tarzlarında yeni arayışlara ve değişime yol açması kaçınılmazdır.

Toplum sürekli bir olgudur. Sosyalleşme (sosyalizasyon) kişinin toplumsal kültürle bütünleşmesini ve içinde yaşadığı toplumla uyum sağlamasını mümkün kılan bir mekanizmadır (Dönmezer, 1984, s. 141). Sosyalizasyon toplum açısından bir kontrol süreci ve gurup yaşamında düzenlilik sağlama yoludur (Fichter, 1994, s. 23). Sosyalleşme, bireyin aile, okul, toplumsal çevre ve kitle iletişim araçlarıyla içinde bulunduğu toplumun kültürünü ve bu kültürün örf, adet, gelenek ve göreneklerini kendiliğinden öğrenme süreci olarak ifade edilebilir (Kağıtçıbaşı, 1990, s. 64). Bu anlamda toplumsallaşma yaşam boyu süren bir süreçtir. Gelişmiş ülkelerde sportif gelişmeler de sosyalleşmenin önemli bir aracı olarak kabul edilir (Coakley, 1993, s. 77).

İnsanlığın toplumsal evriminde aşamalar vardır ve değişik toplumlar arasındaki farklar, coğrafi çevrenin, iklim koşullarının, üretim koşularının farklı oluşundan

(28)

kaynaklanmaktadır (Haldun, 1989, s. 4). Ancak, sanayileşme süreci ile anlam kazanan kentleşme olgusu ve modernleşme süreci sonucu ortaya çıkan kültür endüstrisi ile birlikte ortaya çıkan toplumsal dönüşüm farklılıkları ortadan kaldırmış, insanların sosyal yaşamlarında boş zamanları değerlendirme, eğlence, tatil, spor gibi aktivitelerin daha fazla yer almasına yol açmıştır. Toplumsal dönüşümde önemli bir dinamik olan eğitim, kadının ev dışında ücret karşılığı çalışabilecek bir meslek kazanması ve kentsel yaşamın pek çok alanında daha fazla yer alması kamusal yaşama katılımını giderek artırmış, dolayısıyla kadının sosyalleşme süreci hızlanmıştır. Tarih boyunca toplumlar ve kişiler için önem taşımış olan giyinme olgusu da bu süreçten etkilenmiş ve temel işlevinin dışında farklı misyonlar yüklenmiş bir araç olarak sürece uyum sağlamıştır.

İlkçağlarda giyimi, inançlar, iklim ve toplumdaki sınıf ayrılıkları, Ortaçağ’da savaşlar, göçler ve milletler arası ticaret etkilemiştir. Günümüzde ise turizm ve teknolojik gelişmeler etkisini göstermektedir (Çivitci, 2013, s. 3). Bir sembolik iletişim biçimi olan giyim, giyenin toplumsal rolünü, statüsünü ve kişiliğini yansıtan bir araç olarak büyük önem taşımaktadır. Yaşam tarzı ve istenen görüntünün sunulmasında giysinin önemli bir rolü vardır ve sembolik açıdan kişinin kimlik ifadesidir (Koca ve Koç, 2010, s. 38). Dubler ve Gurel (1984, s. 21) çalışmalarında giyimi, vücudun fiziksel boyutu ile ilgili olarak, özellikle bireyin kendi dış görünüşünü algılama biçimini dolayısı ile kendi kendisini algılamasını etkilediğini belirtmiştir.

Giyimin farklı boyutlardaki işlevlerinin yanı sıra globalleşen dünyada, yaşam alanlarının değişiklik göstermesi, çeşitli sanayi kollarının oluşması, kadınlara verilen hakların artması, ev dışında farklı aktivitelere katılmaları ve bunlarla birlikte dış mekan eğlencelerinin giderek yaygınlaşması; kişilerin farklı istek ve ihtiyaçlarının doğmasına sebep olmuştur. Bu istek ve ihtiyaçların doğrultusunda, tüketicilerin giyim ve moda alanlarında yeni arayışlar içerisine girmelerine sebebiyet vermiştir. Ortaya çıkan bu arayışların bir sonucu olarak; tatil ve turizm sektörünün de bir moda akımı haline gelmesi ve kadınların fonksiyonellik ile estetik bakış açısını birleştiren giysilere ihtiyaç duymalarından dolayı deniz giysi sektörünü oluşturmuştur.

Ayrıca spor aktivitelerinin artması ve giderek daha çok kişi tarafından doğrudan ya da dolaylı olarak ilgi görmeye başlaması, her spor dalında olduğu gibi su sporlarında da özel giysi gereksinimini doğurmuştur. Günümüzde spor, çağımız insanının toplumsal yaşamına derinlemesine girmiş ve toplumsal yapıya göre biçimlenen bir olgudur.

(29)

2.1.2. Giyim Türleri

Zaman içerisinde sosyal, kültürel gelişmelerin yaşanması ve giysilerin belirli aralıklarda kullanılıp bunların yerine farklı giysiler edinme isteğinden oluşan moda olgusunun da etkisiyle giysi türlerinin çeşitlenmesi ve insanların amaçlarına, yaptıkları işlere uygun giysiler giyme gerekliliğinden ötürü bu giysiler; cinsiyete, giysi çeşidine, kullanım yerlerine göre sınıflandırılmıştır. Farklı sınıflandırmalar olmasına rağmen, genellikle cinsiyete göre; kadın, erkek, çocuk giyimi, giysi çeşidi olarak iç giyim, dış giyim, üst giyim olarak gruplandırılmaktadır. Kullanım alanlarına göre ise; resmi giyim, günlük giyim, fantezi giyim, spor giyim olarak sınıflandırılabilir.

2.1.2.1. Günlük Giyim

Günün farklı vakitlerinde farklı ortamlarda giyilen, her türlü sosyal durum ve ev işi için farklı işlevlere sahip stilleri bulunan, giyen kişinin içerisinde kendisini rahat ve özgür hissedebileceği giyim türüdür. Günlük giyim, işlevsellik ve kullanışlılık özelliğinin yanında, kişinin karakterine ait ipuçları barındırması açısından önemlilik arz etmektedir.

2.1.2.2. Resmi Giyim

Kişinin kendine güvenini ve kendini saydırma içgüdüsüne bağlı olarak bulunulan ortamın ağırlığına uygun olacak şekilde giyinilen giysi çeşididir. Aynı zamanda da resmi giysiler, asker, polis vb. gibi bir meslek göstergesi işlevine sahip olarak görülmektedir.

2.1.2.3. Fantezi Giyim

Kadınların özel addettikleri gün ve gecelerde giyilen, özel kumaşlar ve dikim teknikleri ile dikilen, giyen kişiye kendisini özel hissettiren gösterişli ve şık gece elbiselerinden oluşan giyim türüdür.

2.1.2.4. Spor Giyim

Günlük yaşam içerisinde rahatlık ve kolaylık sağlayan, sportif çalışmalarda, seyahatlerde tercih edilen rahatlığı ön plana alan giysi çeşitleridir (Çivitçi, 2013, s. 32). Spor giyim, bisiklet giyimi, kış sporları giyimi, tenis giyimi, deniz giyimi gibi farklı kollara ayrılmaktadır. Bu sınıflandırma içerisinden deniz giysileri, dünya moda tarihinde bir ‘devrim’ sayılan döneme şahitlik etmiştir. İlk zamanlarda deniz hamamları ile başlayan ve

(30)

sonrasında plaj ve deniz ile kucaklaşan insanların gündelik giysilerinden günümüz bikini, mayo, mayokini vb. giysilere yönelen hikâyesini konu alacaktır.

Sporun giyim dünyasına girmesiyle spor giysiler sadece işlevsel olmamış, yani rahat hareket işlevi yanında estetik bir anlam da kazanmıştır. Özellikle gençlik kesiminde spor giysilerin estetik yönü günümüz Türkiyesinde de yaygınlaşmıştır (Tezcan, 1983, s. 268). Spor ilk zamanlarda erkeklere mahsus bir faaliyet olarak düşünülse de Cumhuriyet’le birlikte daha da hızlanan köklü değişiklikler, toplumsal hayatı hızla Batılı bir çizgiye taşırken kadının da sosyal hayata katılmasını, toplumsal ve siyasal konularda söz sahibi olmasını sağlamıştır.

2.1.3. Kadın ve Spor

Spor kendi geçmişi ile toplum geçmişi arasında sıkı bir bağ oluşturur. Bu kuvvetli ilgi, sporun toplumsal süreçler yolu ile şekillenmesinden kaynaklanmaktadır. Bu nedenle spor, otonom olarak kendiliğinden oluşmaz. Özellikle, toplumdaki ilişkiler yolu ile ortaya çıkarak, değişir ve yeniden biçim kazanır (Kale, 1994 s. 249). Spor uluslararası yasaları, yönetmelikleri ve kurallarıyla, en rasyonel biçimde kurulup çalıştırılan örgütler durumundadır. Ancak, yine de yapıları ve işleyişlerinde içinde bulundukları toplumun geniş ve derin izlerini taşırlar (Yücel, 2004, s. 104).

Kuraklık, açlık, savaş ve siyasal huzursuzluk belirsizlikleri içinde yaşamlarını sürdüren kadınlar, yoksullukla, felaketle ve kişisel özgürlük üzerine ciddi kısıtlamalarla karşılaştılar. Bir kadının elbisesi, etnik kimliğini gözle görülür biçimde yansıtan, dini, siyasi inançları hakkında bilgi veren ve toplumda sosyal ve biyolojik durumunu aktaran mesajlarla akıllarda yer etmiştir (Klemn, 1896, s. 1).

Muhafazakâr dönem olarak bilinen ve 20. yüzyılın kurtuluşuna yol açan 19. yüzyıl, geleneklerini aşarak özgürlüğü yaşamaya başlayan Batı kadınında büyük değişikliklerin bir dönemidir. Kadınlar, endüstri ve iş hayatında bazı iş kollarına ve yüksek eğitime erişim hakkı kazandıkları için 1860’ların ortasından beri oldukça büyük ilerlemeler kaydedilmiştir. Kadın kulüplerinin ortaya çıkışı ve kadınların oy hakkı hareketi, bu gelişmeleri beraberinde getirmiştir (Grossbard, 1990, s. 20). Kadınların artan özgürlük ve bireyselliğini, artan boşanma oranları, azalan doğum oranları, sağlık, spor ve eğlence alanlarında ilginin artmasına neden olan “bir şeyler yapma” arzusu kanıtlamıştır (Grossbard, 1990, s. 21 ).

(31)

Spor, çoğunlukla, beceri düzeyi, bünyesi ve biçimi açısından pek çok çeşitli fiziksel mücadeleler için genel bir terim olarak kullanılır (Williams, 1991, s. 1). 1860’larda fiziksel egzersizin vücut sağlığına iyi geldiği inancı, fazladan ivme kazanan yaygın bir sağlık hareketi olması, kadınların sosyal adetler tarafından dayatılan fiziksel etkisizliklerinden sıyrılmalarını beraberinde getirmiştir. Yüzme erkekler için sağlıklı bir egzersiz olarak ün kazansa da, bu yeni yaklaşımla beraber kadınların da yüzmesi gerektiği fikri kabul görmüştür (Kidwell, 1968, s. 13).

Dönemin kadın ve moda dergilerinde olduğu gibi Türkiye’de Resimli Ay’ın hanımlara yönelik spor ve deniz kıyafetlerine yer verdiği görülmektedir. Su, hava ve güneşten yararlanmak için deniz kenarında giyilecek kıyafetler tanıtılırken sosyal konulara göndermeler yapılarak; hayatı müşterek yaşayan kadın erkek herkesin birlikte hareket ettiği iş ve sosyal ortamların dışında deniz kıyısında da bu imkânları bulmaları gerektiği oysaki “bizde böyle bir durumun namussuzluk” sayılabildiği eleştirilmiş, kadınların bu haktan mahrum bırakılmaması gerektiği belirtilmiştir. Bu bağlamda kıyafetin zihniyet ve tutuculukla ilgisi kurularak özellikle kadınların tabiatın sunduğu imkânlardan yararlanmasının önüne geçilmesi örneklendirilmiş ve başka ülkelerde kadınların denizden nasıl yararlandıkları görsellerle okuyucuya sunulmuştur (Sarıkaya, 2012, s. 161).

Uzun bir tarihe sahip olan kadının spora katılımı, bölücü ve ayrımcılık ile dikkat çekse de, bu tarih, kadınların ve kızların güçlenmesi, cinsiyet eşitliği üzerine önemli ilerlemeler ve kadın sporcuların büyük başarıları ile doludur (Sandys, 2007, s. 2).

2.1.4. Deniz Kültürü ve Değişimi

Kadının sosyal anlamda hayata katılıp, ekonomik özgürlüğü kazanmaya başlaması I. Dünya savaşı yıllarına rastlamıştır. Erkekler cephede olduğu için geri hizmetlerde çalışan kadınlar taşıması zor olduğundan dolayı çarşafını çıkarmıştır. Bu arada savaş dolayısıyla Osmanlı topraklarına gelen yabancı subay eşleri ve ordusuna hizmet eden kadınlar Batılı giyim tarzını ve yaşantısını İstanbul’a getirmiş ve yerleşmesini çabuklaştırmıştır. Rusya’daki devrimden kaçanların da etkisiyle sosyal yaşantı değişmeye başlamış, kadının başındaki örtü zamanla türbana, eşarba ya da türban şeklindeki şapkaya dönüşmüştür. İstanbullular plajı ve denizi yine bu Beyaz Rusların etkisiyle keşfetmiştir (Özdemir, 2007, s. 161). Bu yıllarda devrimden kaçarak İstanbul’u geçici süre de olsa mesken tutan Beyaz Ruslar Florya kıyılarına yerleştirilir. Biraz sıcaktan, biraz da yolculuk arkadaşları bitlerden

(32)

kurtulmak amacıyla denize giren Beyaz Rusları görmek için İstanbullular akın akın bu kıyılara gelirler (Akçura, 2000, s. 85).

19. yüzyıl ortalarına doğru deniz biraz geç de olsa keşfedilmeye başlanmıştır. “Yaysız muhacir arabalarında, ayaklarını sarkıtarak, yeldirmeli, başörtülü kadınlar, bozuk yollarda sarsıla sarsıla, çalkana, toz bulutlarından aşa yuvarlana, ikindiüstü Caddebostanı ile Bostancı’daki salaş hamamlara gitmeye başlarlar. Ama bu gidiş, denize yalnızca bir giriş çıkıştan ibarettir. O da hekimin izniyle, dakikalar sayılarak…” (Evren, 2000, s. 14). İnsanların deniz ile aralarındaki bu uzaklığın tek nedeni, denizin sağlıksız ve zararlı olduğu inancı, Sultan II. Abdülhamid’in on iki yaşında bir kaza geçirmesi ve doktorun deniz banyosu yapmasını salık vermesi üzerine bu inanç azalmaya başlamıştır. Burçak Evren (2000), Ayşe Osmanoğlu’nun “Babam Abdülhamid” adını taşıyan anılarına dayanarak bu olayı şöyle aktarır:

“O zaman sarayda Doktor Masiro adında bir İtalyan hekimi vardı. Hemen onu getirip tedaviye başlattılar ve bunu babamdan sakladılar. Üç ay kadar hasta yattım. Doktor bana deniz banyosu tavsiye etti. Beylerbeyi Sarayı’ na gittim. Doktor da benimle birlikte Beylerbeyi Sarayı’nda kaldı. Her sabah denize birlikte girdik. Beni denize alıştırdığı gibi banyo usulünü de doktordan öğrendim. Şimdi bir itiyat haline geldi. İşte o gün, bugün susuz yaşayamaz oldum” (Evren, 2000, s. 15).

Aslında deniz suyunun vücuda olumsuz etkilerinin olduğu inancı Osmanlı’da olduğu gibi Batı’da da aynı görüş hüküm sürmektedir. Ne var ki savaşların, daha iyi bir yaşam elde etme inancının etkisiyle yaşanan göçler, ülkelerde kirliliğin, hastalıkların artmasına sebep olmuş, deniz banyolarının kurulmasını ve halkın bu banyolarda yıkanıp temizlenmesini sağlamıştır. Zaman içerisinde, toplum hayatında yer edinerek, dış mekân eğlencesi haline gelen ve insanların akın ettiği deniz, ilk dönemlerde deniz hamamları şeklinde kendini gösterecektir.

2.1.4.1. Deniz Hamamları

Modernleşme ile beraberinde gelen yeni yaşam biçimi insanların kendilerine daha fazla vakit ayırmasını, moda giysileri, aktiviteleri, güncel ve sosyal olayları takip etmelerini sağlamış, gündelik yaşam içerisinde eğlence faaliyetlerine katılımı arttırmıştır.

Bu dönemde dış mekân eğlencesi olarak denize girmek toplum hayatında yavaş yavaş yer edinmeye başlamıştır. Nitekim denize girmek, ilk dönemlerde deniz hamamları şeklinde kendini gösterecektir (Özer, 2009, s. 414). Deniz hamamları ilk olarak Avrupa’da hastalıklarla savaşmak amacıyla ortaya çıkmış olsa da halkın benimsemesi ile sosyo-kültürel bir eğlence haline gelmiştir. Osmanlı Devleti’nde batılılaşmanın getirdiği sosyal

(33)

hayattaki değişmelerin deniz hamamlarının çoğalmasında ve halk mesirelerinin kurulmasında etkili olmuştur.

Amerikanların yoksulluktan kurtulmaları için ilgilendikleri, tüm yıl boyunca açık olacak halk banyoları, kişisel temizliğin eksikliğine çözüm olarak görülmektedir. Halk banyoları için talep başlangıçta 1840’larda çeşitli faktörlere tepki olarak ortaya çıkmıştır (Williams, 1991, s.6). Bu faktörlerden biri, 19. yüzyıl boyunca İzlanda’dan yapılan yoğun göçler sebebiyle artan nüfus ve bu nüfusla birlikte artan kirlilik için duyulan endişelerdir.

Hastalık korkusu yüksek sınıfı harekete geçirmeye yetmiştir. İşçiler, köleler, ameleler veya tüccarlarla iletişim kurulduğunda ailelerine mikropların geçebileceğine dair endişelerin oluşması ile yoksul insanlar temiz olmadıkça herkesin sağlığının tehlikede olduğuna inanılır (Williams, 1991, s. 3). Doktorlar, ölümcül mikropların vücuda koku ile yayılabildiğini öne sürmüştür. Bu bağlamda, bilimsel bilgiler arttıkça, mikropların yayılma düşüncesi de gelişmektedir (Williams, 1991, s. 24). Temizlik, difteri, kolera ve diğer hastalık salgınlarına karşı makul bir silah olarak görülür (Johns, 1997, s. 80). Aynı zamanda Kennedy (2007, s. 16) çalışmasında, deniz banyosunun cildi temizleme ve renklendirme, metabolizma ve kan dolaşımını artırma, ciğer fonksiyonlarını geliştirme ve genel olarak birinin akıl sağlığını geliştirme yöntemi olarak görüldüğünü belirtmiştir. Şehirlere büyük göç akınıyla beraber 1840’larda “yıkanmamış kitle” için halk banyoları talep edilmiş, bazı şehirlerde de 1870’lerin sonlarında acil ihtiyaç olarak ücretsiz banyolar kurulmuştur. …Yenilikçiler, dış kirliliğin, hastalık, rahatsızlık, enfeksiyon ve ahlaksızlık, şeklinde iç kirliliğe yol açacağı konusunda endişelenmektedir (Times’ dan aktaran Johns, 1997, s.78)

19. yüzyılın sonlarında bazı ülkelerde özgür Avrupa tarzı halk banyoları kurulmuştur. Avrupa’da banyolar orta sınıf için kurulurken, Birleşmiş Milletler’ de banyolar, sadece fakirler için olmasa da, onlar önceliğe sahiplerdir (Williams, 1991, s.8-9).

Kazılarla birlikte yazılı kaynaklar, İngiltere’de XVIII. yüzyılda deniz banyosunun varlığını ve erkek ve kadınların her ikisinin, ayrılmış bölgelerde çıplak şekilde deniz banyosu yaptığını göstermiştir. Çoğu tatil yerlerinde ise özel giysiler giyilmiştir (Tortora ve Eubank, 2010, s. 287). Avrupa’da deniz hamamları Şahin (1994, s. 248)’in belirttiği üzere, Serveti Fünun’da çıkan bir yazıda Belçika’nın Qostende plajlarından bahsedilirken şöyle denilmektedir: “halk buralarda açıkta ve kum üstünde yıkanır. Elbiseleri koymak ve çıktıkları vakit muhafaza olunmak üzere, tekerlekli kulübeleri kiralarlar. Önce baş taraftaki

(34)

idarehaneden bir bilet ile havlularını alarak kulübelerden birine girerlerdi. Sonra kulübeye bir at bağlarlar; görevli kamçısının ucu ile bir defa kapıya vurur. Bundan maksat hareket edeceğiz, oturunuz demektir. Hayvan sürülür, kulübe ta denizin kenarına kadar gider. Orada hayvanı çözüp, görevli geri döner.”

2.1.4.1.1. Osmanlı’da Deniz Hamamları

Osmanlı döneminde yazlıklar çok popüler olmasına rağmen, İstanbullular boğazın temiz sularına atlama cesaretini göze almadılar. Bunun yerine, Osmanlı dönemi boyunca kadın ve erkeklerin alanlarını ayırma geleneğini (haremlik selamlık) çiğnemeden, yüzme ihtiyaçlarını karşılamak için Osmanlılara izin veren ahşap bir yapı icat ettiler. (Işın’dan aktaran Yıldırım, 2013, s. 35). Sosyo-kültürel bir proje olarak görülen deniz hamamlarını kendine has üslubuyla Sermet Muhtar Alus Akşam gazetesinde şöyle anlatmaktadır;

“ Denize girenler yok değildi amma deniz hamamlarında, İstanbul ve havalisinin bazı semtlerinde hamamlar vardı. …Erkeklerinki ayrı kadınlarınki ayrı. Aralarında en aşağı iki üç yüz adım mesafe bulunurdu. Rumi mayıs nihayetlendi mi denize kazıklar çakılır, üstüne kalaslar atılır, kadınlara mahsusolanların dört tarafı pedavra tahtalariyle sımsıkı kapatılır, erkeklerinkinin bir yanı açık bırakılırdı. Zengini, orta hallisi, züğürdü bunlara taşınıp dururlardı” (Alus, 1943, s. ?)

Birbirinden uzak, ses işitilmeyecek, dışarıdan içerisi, içerden de dışarısı gözükmeyecek şekilde yapılan ve bugünkü plajların yerini alan bu hamamlara “deniz hamamları” veya “derya hamamı” denirdi (Ergin’den aktaran Şahin, 1994, s. 243). Osmanlı’da mevcut olan deniz hamamlarının kuralları, “deniz hamamları nizamnamesi” ile belirlenir. Buna göre, hamamdan dışarıya çıkarak yüzmek yasaktır (Mazak, 2010, s. 69). Kadın ve erkek hamamları aynı sahilde ise, aralarındaki mesafenin diğer hamamdan ses gelmeyecek nispette uzak olmasına dikkat edilir (Arık, 2005, s. 634).

Deniz hamamları, XVIII. yüzyılın son çeyreğinde yeni dünya kadın ve erkeği için sağlıklı bir davranış olarak ün kazanmış, aquatik bir faaliyet olarak, ancak yaklaşık yüz yıl sonra kadınlar için uygun olduğu görülmüştür (Kidwell, 1968, s. 14).

(35)

Şekil 1. Deniz hamamlarının iç ve dış görünümü. “Deniz Hamamları”, Akçura G., 1994, s.

24-25.

Bugün, bütün dünyada, yaz aylarının rakipsiz eğlenme ve dinlenme vesilesi olan deniz banyolarının yüzyılı biraz aşan bir tarihi var. Bu kadar kısa zamanda, böylesine yaygın bir eğlenceye daha rastlanmamıştır, diyebiliriz. Çünkü ilk defa Fransa’da başlayan ve her çeşit tabakaya yayılmış, yaz aylarının başlıca eğlencesi haline gelmiştir (Tutel, 1965, s. 67). Deniz hamamlarının genellikle XIX. yüzyıl başlarında ortaya çıktığı söylenmekte ise de bu bilgi hem yüzeysel, hem de hiçbir ciddi kanıta dayandırılamamıştır (Beyoğlu, 2004, s. 54). Gündelik yaşama ilişkin bilgilerin çok az olduğu döneme ait özelliklerin tam anlamıyla bilinmemesinden ötürü deniz hamamlarının başlangıç tarihi, o dönemki gravürlerden, resimlerden, gazete ve dergilerden vs. çıkarımlarda bulunularak tahmin yoluna gidilmiştir. Her konuda olduğu gibi bu konuda da kendine özgü o tatlı üslubuyla Evliya Çelebi imdadımıza yetişir. Salacak sahiliyle Kâğıthane Deresi boyunu anlatırken “… cümle dilberan mahi Temmuz’da deryada çimerler… mukaşşerbadam (kabuğu soyulmamış badem) gül pembe misal vücudi nazeninlerin nılgün (kırmızı) ibrişim futalara (peştemallara) sarubmahiler gibi gavvaslık iderler…” der. Evliya Çelebi’nin bu betimlemesinden daha 17. yüzyılda denize girildiğini, mayoların atasının da tıpkı çarşı hamamlarındaki gibi peştemalların olduğunu anlarız (Evren, 2000, s. 11).

Osmanlı döneminde her ne kadar deniz kenarlarına saraylar yalılar yapılsa, üzerinde saltanat kayıklarıyla dolaşılsa da; içine girmeyi, onunla kucaklaşmayı, ayıp veya geleneklere uymaz gibi sebeplerden dolayı gerçekleştirememiştir. Deniz güneş yerine tatlı su kenarları, mesireler tercih edilmiş, beyaz tenli olmak makbul sayılmış, güneşten uzak durulmaya çalışılmıştır (Resimli Ay’dan aktaran Özer, 2009, s. 412). Beyaz ten insanlar için güzellik ve zarafet unsuru sayılırken, denize girmek, güneşlenmek avamlığın, basitliğin göstergesi olarak görülmüştür. Evren (2000, s. 14)’in belirttiği üzere Fikret Adil,

(36)

deniz hamamlarını konu alan bir yazısında “Vücudunu güneşe verip yakmak ayıptı. Böyle yanmış bir kimsenin çingene, Kürt veya dellak telakki edilmek ihtimali muhakkaktı.” diye belirtmektedir düşüncesini.

Deniz banyoları, ilk zamanlarda tanımlandığı gibi sadece dinlence ya da şifalı tedaviyi sağlamak için kurulmamıştır. Sağlık hareketi olarak kabul görmesinin yanında, kişisel bakımla ilgili büyüyen endişeler vardı; sadece sabahları yüz yıkamak kişisel temizlik için yeterli olmadığı fark edilir. Tüm vücudu yıkamak için zengin evlerde tesisler kurulurken, böyle aşırı harcamalara gücü yetmeyen insanlar için büyüyen bir endişedir. Bu yüzden hayırsever bireyler, yoğun nüfuslu ve düşük gelirli yerlerde halk yüzme banyolarının kurulumunu desteklemişlerdir (Kidwell, 1968, s. 13).

2.1.4.1.2. Deniz Hamamlarının Yapısı

İstanbul’da XIX. yüzyılda halkın deniz ile ilk tanıştığı yer olarak kaynaklarda belirtilen deniz hamamlarının nereye kurulacağı, en ve boyları, derinlikleri gibi her türlü kaide Şehremaneti tarafından bir nizamname ile belirtilmiş, nihayetinde sahillerde dört tarafı kapalı, ahşap, küçük deniz hamamları inşa edilmiştir.

Deniz dibine çakılan kazıklar üzerinde inşa edilen deniz hamamı, suyu derin sahilde ve hemen oracıkta kurulur ve deniz hamamına, karadan bir köprücük ile geçilip girilir. Sığ sahillerde ise, istenilen derinliği buluncaya kadar açıkta kurulmuş ve sahilden hamama, yine kazıklar üstünde çatılmış bir tahta köprü ile girilmiştir (Koçu, 1966, s. 4440). Hamamların derinlikleri genellikle iki arşın boyunda olur; bu hamamların içerden ortası havuz halinde, yandan deniz yüzünde üstü tahta perde ile kapatılmış, dışarıdan içi görülmez, içerde yüzen, yıkananlar da dışarısını göremez. Hamamlar, deniz üstünde süslü-zarif odacıklar şeklindedir (Şahin, 1994, s. 245).

Salaş deniz hamamlarının içleri de çok enteresandı. Tahta köprünün üzerindeki bir kulübeden biletinizi alır, girerdiniz. Karşınıza, suyun derinliklerine kadar uzanan 4-5 basamak tahta, yosunlu ve çok kaypak merdiven çıkardı. Hamamın dört tarafında, ancak birer kişinin ayakta durabileceği kadar geniş bölmeler vardı. Bunlardan birine girip soyunurdunuz (Kabacalı, 2007, s. 92). Erkeklerin yüzmek için giydiklerine “deniz banyosu donu”, kadınların giydiklerine ise “denizlik” denirdi. Ekrem Işın (Işın, 2008), deniz hamamlarını “geleneği ürkütmeden” ortaya çıkarılmış ilginç bir sosyo-kültürel proje olarak tanımlamaktadır ( Mazak, 2013, s. 65).

(37)

Dört tarafının kapalılığı açısından çarşı hamamlarını aratmayan deniz hamamları 20. yüzyılın başında çoğalmış hemen hemen denize kıyısı olan her semtte açılmıştır. Ayrıca Büyükdere, Bebek, Fenerbahçe gibi semtlerde konak ve yalılara ait özel küçük deniz hamamları da kullanılmıştır. Erkeklerle kadınların bir arada denize girme olanağının olmadığı bu hamamlar ancak 20. yüzyılın ilk çeyreğinde plaja dönüşme sürecine girecektir (Evren’den aktaran Özer, 2009, s. 413)

2.1.4.1.3. Deniz Hamamlarının Türleri

Deniz Hamamları, hususi (özel) ve umumi (genel) olarak ikiye ayrılır. Genel hamamlar da kadınlara ve erkeklere ait olmak üzere iki kısımdır. Deniz hamamları, deniz kıyısında ağaç kazıklar üstünde ahşap olarak inşa edilir. 19. yüzyılda İstanbul’ da denizin sığ olduğu yerlerde yapılan çevresi kapalı banyo yerleridir (Alus, 1995, s. 75).

Şahin (1994, s. 245)’in belirttiği üzere hususi hamamlar şahıslar tarafından yalıların önünde kurulur ve yalı tam denizin kenarında ise, hemen yanı başında, eğer yalının önünde rıhtımlı bir saha varsa bunun önünde inşâ edilir. Umumi deniz hamamları gibi her yıl mevsim bitiminde sökülmez, sadece yaz başlangıcında boyanır ve bakımı yapılır.

Alus (1995)’a göre ise bir ikisi dışında özel deniz hamamları genellikle “kümes kadar” şeylerdir. “Hani şimdiki apartmanlar yapılırken dört çıta dikip etrafını tahta kuşatarak duvarcılara, ameleye memşa yaptırmıyorlar mı” tıpkı onlar gibidir.

Şekil 2. Moda deniz hamamı. “Türk romanında ilginç bir mekân unsuru: deniz hamamları”, Akçura’dan aktaran Arık, Ş., 2005, Türk romanında ilginç bir mekân unsuru: deniz hamamları, Kastamonu Eğitim Dergisi,13(2), 633-638.

Şekil

Şekil 5. Martha Washington tarafından giyilen keten deniz giysisi ve kumaşın yakından
Şekil 9. Fransa’ daki seyyar plâj kabinleri. “Mayonun 135 yıllık gelişmesi ve deniz  banyoları”, Tutel, E., 1965, Hayat Tarih Mecmuası, 7, 66-71
Şekil 11. 19. yüzyıl giysi değişim kabini. “Bikini Story” Alac, P. 2012,  USA: Parkstone  International, s
Şekil 12. Sarah E. Saul tarafından tasarlanan cankurtaran eteği. “Sarah. E. Saul  Cankurtaran eteği”, United States Patent and Trademark Office, 1870,
+7

Referanslar

Benzer Belgeler

[r]

Tersi durumda ise hoparlör mantığı işler: Piezo elektrik malzemeye elektrik akımı uyguladığımızda malzeme titreşir ve biz de bu titreşimleri farklı sesler olarak

Current et ical and edicolegal perspecti es on electrocon ulsi e t erapy, an effecti e iological treat ent of psyc iatry, at a alcıo lu. Current et ical and edicolegal

Kolesteatoma nedeniyle açık kavite timpanomastoidektomi ve aynı seansta işitme rekonstrüksiyonu yapılan, daha önce başka bir kulak cerrahisi

Elektronik Belge Yönetim Sisteminin Kapsamı Belge Yönetiminde Değişim ve Dönüşüm Süreci.. Elektronik Belge Yönetim Sistemi Geliştirme

Bununla beraber, ürünlerde kullanılan ünlü algısının tüketici davranışları üzerindeki etkisi anlatılarak, kadın tüketicilerin satın alma davranışlarına olan

[r]

Basit bir yüksek geçirgenli filtre ise, orijinal görüntüden alçak geçirgenli filtre ile filtrelenmiĢ bir görüntünün çıkarılması ile yada merkezdeki piksel