SELANIK VE YANYA'DA OSMANLI EGEMENLI~ININ
KURULMASI
Doç. Dr. MELEK DEL~LBA~I
Bu yaz~m~zda, Sultan II. Murad taraf~ndan yedi ay ara ile zaptedilen Se-lanik (Thessaloniki) ve Yanya (Ioannina) kentlerinin hangi ~artlar alt~nda Os-manl~~ egemenli~ine geçtikleri Bizans, OsOs-manl~~ ve Lâtin kaynaklar~ndan ya-rarlan~larak incelenmeye çal~~~lacak ve ayr~ca, Bizans kaynaklar~nda yer alan Osmanl~lar~n fetih politikalar~na ili~kin bilgiler üzerinde de durulacakt~r. Se-lanik sava~~ yoluyla, Yanya ise, Sultan'~n teslim ça~r~s~ na uyarak Osmanl~~ egemenli~i alt~na geçmi~~ olduklar~ndan, bu kentlere kar~~~ farkl~~ politikalar iz-lenmi~tir'. Sultan II. Murad'~n fetihleri bugünün de~er yarg~lanyla de~il, o devrin ~artlar~~ ve zaruretleri gözönünde tutularak Islâm Hukuku'na dayanan Osmanl~lar~n fetih politikalar~~ aç~s~ndan incelenecektir.
F~k~h (~slam Hukuku)'a göre, dünyadaki ülkeler, daru'l-harp (~slam ege-menli~i alt~nda bulunmayan ülkeler) ve daru'l-~slâm (~slam egeege-menli~i alt~n-da bulunan ülkeler) olmak üzere ikiye ayr~lm~~t~ r. Daru'l-harp'te bulunan Gayrimüslimler harbi yani sava~~ durumunda say~l~rlard~. Gayrimüslimler de Ehl-i kitap (kendilerine semavi kitap gönderilmi~~ olanlar, yani H~ ristiyanlar ve Yahudiler) ve Ehl-i kitap olmayanlar (mü~rikler, yani putperestler) diye ikiye ayr~lm~~lard~r. Bir ülkeye sava~~ açmadan önce imam in, (~slam toplulu~unun ba~~, Sultan) Ehl-1 kitap olanlar~~ teslim olmaya ça~~rmas~~ gerekiyordu. E~er Ehl-1 kitap olanlar teslim olmay~p, direnmeye devam ederlerse mü~rik (putperest) ilan edilirler ve zorla (anveten) al~nan kentlerde halk tutsak; emlak ve toprak ise devlet mal~~ olarak kabul edilirdi. Teslim olan Gay-rimiislimlere ise, islami amân hükümleri uygulan~rd~. ~slam Devleti egemen-li~i alt~nda ya~amay~~ kabul eden Ehl-i kitap olan Gayrimiislimler, Z:mini statüsünde kendi dinlerinde serbest olup, canlar~, ~rzlar~, ve mallar~~ devle-tin korumas~~ alt~nda idi. Z~mmiler buna kar~~l~k devlete cizye ödemekle yükümlü idiler 2.
Osrnanl~ la~~ n fetih politikalar~~ hakk~ nda ayr~ nt~ l~~ bilgi için bkz. H. ~~ n a lc 1 k,
Ot-toma~~~ Methods of Conquest, Studia lslamica II (1954) 103-129.
2 ~slam Hukuku için bkz. M. Khaddur ~~ - H. J. L i eb e sn y , Law ~ n the Al~a'dle
76 MELEK DEL~ LBA~I
Osmanl~~ fetihlerinin siyasal ve ekonomik amaçlar~~ yan~nda darul-harp teki halk~n daru'l-Islarn'a al~narak Padi~ah'~n egemenli~i alt~nda bar~~~ ve güvenliklerinin sa~lanmas~~ ilkesi ve önemli bir faktör olmu~tur. Fetihlerinde di~er ~slam hükümdarlar~~ gibi F~kzlz'a göre hareket eden Sultan II. Murad, Selanik ve Yanya'n~n sava~~ aç~lmadan al~nmas~~ için çok çaba sarfetmi~tir. Se-lânik'in Türkler taraf~ndan ikinci defa al~nmas~n~n görgü tan~~~~ olan Johan-nis Anagnostis, Aujyric~ts FIEpi Tijs TEkfirraias cAkd~crEcus tfis OK:1°a-kovi~c~is (Selanik'in Son Zapt~~ Hakk~nda Bir Tarih) adl~~ eserinde' Sul-tan'~n Selanik'i almadan önce izledi~i bar~~c~~ politika ile zorla al~nan kentte cereyan eden olaylar hakk~nda ayr~nt~l~~ bilgi vermektedir. Sultan II. Murad ile Rumeli Beylerbeyi Sinan Pa~a'n~n, fetihten önce Yanyal~lara göndermi~~ olduklar~~ Grekçe nâmeler4 Osmanl~lar~n teslim olduklar~~ taktirde Gayri-m~islimlere tan~d~klar~~ imtiyazlan göstermeleri bak~ m~ ndan önemlidirler. Bu nâmelerin Osmanl~lar~n fetih politikalar~~ aç~s~ndan bugüne kadar herhangi bir de~erlendirmesi yap~lmam~~t~r. Aynca Sinan Pa~a'dan ba~ka, Sultan II. Mu-rad'~n da Yanyal~lara aman dilemelerini teklif eden Grekçe bir nâme gönder-mi~~ oldu~u bugüne kadar dikkatleri çekmegönder-mi~~ ve Osmanl~~ tarihi ile ilgili eserlerde söz konusu edilmemi~tir. A~a~~da Selanik ve Yanya'n~n fetihlerini haz~rlayan siyasal ve sosyal olaylar~n genel bir tablosu çizilerek ilgili kaynak-lar~n de~erlendirilmesi yap~lacakt~r.
Selânik'in tapt~~
Selanik'in Balkan yar~madas~n~~ boydan boya kesen yollar~n dü~üm nok-tas~nda bulunmas~~ ve bu yollar~~ i~lek deniz ula~~m~na ba~layan korumal~~ bir limana sahip olmas~, kurulu~~ tarihi olan I.Ö. 316 y~l~ndan itibaren önemli bir ticaret merkezi haline gelmesini sa~lam~~t~r. Selanik, bu co~rafi özelliklerin-
J. An agnost is' in Kroni~i'ni J. Tsaras, Adyno~s Dep( ris tekeutaicts ke:~c~Ews zfis Oecioakovf~c~is",1958'de Modern Grekçe çevirisi ve aç~ klay~c~~ notlarla birlikte yay~nlam~~t~r. M. Delil b a ~~ , Sellinik'in Son Zaptz Hakk~nda bir Tarih, Tarih Ara~t~rmalar~~ Dergisi VIII-XII/14-23 (1970-1974) 23-50'de Kroni~in Türkçe çevirisini yay~ nlam~~t~ r. S. V ry onis; " The Ottoman Conquest of Thessaloniki in 1430" (Continuity and Change in Late Byzantine and Early Ottoman Society, Birmingham, 1986) adl~~ makalesinde Tsras ya-y~n~n~~ esas alarak Selânik'in Fethi olay~n~~ incelemi~tir.
Sultan II. Murad ve Rumeli Beylerbeyi Sinan Pa~a'n~n Yanya Yöneticilerine göndermi~~ olduklann nâmelerin el yazmalar~~ ve yay~nlan hakk~nda bkz. L. I. V ra n o u s-sis,xpov~ k0 zfis ilec~ateov~ldis icaf "COVQKOKQCCCOUOVT1S 'Hneiç~cru, Ioannina, 1962. Bu-rada, Yanya ile ilgili eserlerini bana göndermek lütfunda bulunan Prof. V ranoussis'e te-~ekkürü borç bilirim.
SlL\N ~ K VI VANVXDA OSN1,\XLI LGENII;NL~ GI
den dolay~~ Bizans'~n da siyasal, ekonomik ve kültürel alanda Istanbul'dan sonra gelen ikinci önemli merkezi olmu~tur.'
Bizans döneminde 597 y~l~nda Slav, 9o4't Arap, I 85'te Norman sald~r~-s~na u~rayan Selanik, 1383-1387 y~llar~~ aras~nda dört y~ll~k bir ku~atmadan sonra I. Murad zaman~nda Türk egemenli~i alt~na geçmi~tir. I. Bayezid'in hükümdarl~~~~ s~ras~nda Osmanl~~ egemenli~inde bulunan kent, Ankara sava-~~ ndan sonra Süleyman Çelebi taraf~ndan Bizans'a geri verilmi~tir.' ~ehzade-ler aras~nda taht mücadele~ehzade-leri s~ras~nda 141i y~l~ nda Musa Çelebi, daha son-ra 1416 y~l~nda I. Mehmed tason-raf~ndan kent tekson-rar Türkler tason-raf~ndan ku~at~l-m~~t~r. 7 1421'de II. Murad tahta ç~ kt~ktan sonra bir yandan ~stanbul ku~at~l~-yor, di~er yandan Türk ak~nc~lar~~ Mora'ya giriyorlard~.' Sürekli Türk ak~nla-r~~ ve kent'te ba~~ gösteren k~tl~k nedeniyle Selâni k halk~n~ n içinde bulundu~u durum her gün biraz daha a~~rla~maktayd~. 1416/1429 tarihleri aras~nda Se-lanik Ba~piskoposu olan Simeon, "Aya Dim~trios iizer~.nde konu~malar" adl~~ eserinde Selanik'te görgü tan~~~~ oldu~u olaylar hakk~nda ayr~nt~l~~ bilgi ver-mektedir. Simeon'a göre, büyük s~k~nt~lar içinde bulunan Selanik halk~n~n büyük bir k~sm~~ (o( nXEioves), Bizans imparatoru II. Manuel'in o~lu Despot Andronikos ve Ba~piskopos Simeon da dahil kentin ileri ge-lenlerinin halk~n ç~kar~n~~ gözetmediklerinden ~ikayet ediyor ve kenti Türklere teslim etmeyi istiyordu. Ba~piskopos S~meon ile kentin ileri gelen-lerinin tercihi ise Selanik'in Venedik yönetimi alt~na girmesi idi.' Böylece, 1423 y~l~nda Selanik'te Türk ve Venedik yanl~s~~ olmak üzere iki grubun olu~tu~u anla~~l~yor. Bizans imparatorlu~unun topraklar~~ bu dönemde ~s-tanbul ve çevresi, Selanik ve Mora yar~madas~ndan ibaret kalm~~t~. Impara-tor II. Manuel ise, Türk tehdidine kar~~~ bütün umudunu Bat~'dan gelecek yard~ma ba~lam~~t~. '() Bu nedenle Selanik Despotu Andronikos ve Ba~pis- Selanik Tarihi için bkz. A. E. V akalopoulos, A History of Thessaloniki, Thesal-oniki, 1963;M. T. Gökbilgin; Selânik; I. A. J. H. Kramers, Selanik, El.
G. T. Den n is ; 1403 Tarihli Bizans-Tiirk An~/a~mas~, Çey. M. Delil ba ~~ ,
D.T.C. Fak. Dergisi, XXIX/1-4 (1971-1978) 153-166.
Selânik'te ilk Türk egemenli~ine ili~kin ayr~ nt~l~~ bilgi, fetihten alt~~ ay önce ölen Seli-nik Ba~piskoposu Simeon taraf~ ndan "Aya Dimitrius üzerine konu~malar" ad~~ alt~nda yay~ nla-nan dinsel yaz~lar~nda anlat~lmaktad~r. Bu de~erli kaynak D. Bal fo u r taraf~ndan yay~nla-lanm~~~ ve de~erlendirilmi~tir. D. Balfour, Polilico-Historical Works of Symeon Archbishop of
Thessalonica (1416/ 17 to 1429), Wien, 1979.
'IL Murad dönemi için bkz. H. ~~ n al c ~~ k, IL Murad, ~. A; B a I fo ur , a.g.e. Balfour, a.g.e.,s.164
10 XV. yüzy~lda Bizans Tarihi için bkz. G. Ostrogorsky, Bizans Devleti Ta-rihi, Çey. F. I ~~ ltan, Ankara, 1981; J. W. Barker, Manuel 11 Palaeologus
(1391-1425), New Jersey, 1969; D. M. Nicol, The Last Centuries of Byzantium, 1261-1453, Lon-don, 1972.
78 NIELEK BASI
kopos Simeon'un Bizans'tan yard~m istekleri de sonuçsuz kalm~~t~r. Bu durumda kenti daha fazla elinde tutam~yaca~~n~~ anlayan despot Androni-kos," baz~~ ~artlarla Selanik'i Venedik yönetimine terk etmi~tir. Var~lan ant-la~maya göre, kent halk~~ kendi yöneticileri taraf~ndan mevcut yasalar~na göre yönetilecek; Ba~piskopos ve Rahipler görevlerini sürdürecekler; halk istedi~i zaman mal~n~, mülkünü satarak kenti terk edebilecekti. Venedik yönetimi alt~nda Selanik tarihi için M orosini, Sanuto, Z an-caruola, Veniera kronikleri ile Venedik Senato kararlar ~~ son derece önemli bilgi içermektedirleri2 Morosini kroni~ine göre, 14 Eylül 1423'te S. Venier ve N. Giorgi ad~ndaki Venedikli yöneticiler, alt~~ Venedik ve bir Istanbul Imparatoru'nun kad~rgas~yla Selanik'e ç~km~~-lar ve kentin ortas~na St. Marc h~~ bayra~~n~~ dikmi~lerdir. Moros~nte göre, kent o zaman surlar~n d~~~nda karargah kurmu~~ olan 5.000 Türk askeri taraf~ndan ku~at~llyordu. Halk~n bir k~sm~~ yoksulluktan kenti terk etmi~~ ol-du~undan geriye kalanlarm say~s~n~n yakla~~k 20 - 25.000 oldu~u tahmin ediliyordu. 13
Sultan I. Murad ve Sultan Bayezid dönemlerinde Osmanl~~ egemenli~i alt~nda bulunan ve y~lda 1 oo.000 akçe haraç ödeyen Selanik'in Venedik yönetimine devredilmesi, ~slam Hukuku ha göre, kenti atalar~ndan kalma mülkü olarak kabul eden Sultan II. Murad taraf~ndan kendi topraklar~na tecavüz olarak kabul edilmi~tir. Bu yüzden Venedik taraf~ndan 27 Tem-muz 1423 tarihinde Senato karar~~ ile Türklerle bir anla~ma yapmak üzere Edirne'ye gönderilen N. Giorgi, Sultan taraf~ndan tutuklanm~~t~r. Vene- II Selanik Despotu Andronikos için bkz. J. Tsaras, La fm Andronik Paleoloque Rey. des. Et. Sud Est. Europ 3(1965) 419-432.
12 Venedik kaynaklar~~ için bkz. K. Sat has, Documints inidits relatifs ti Phistoire de la
Grke au Moyen Age, Paris, I-IV, [881-1884; N. Iorga, Notes el extraits, Pour servis Phutot-re d~s Croisades au XV i~~ sikle, t. II, Paris, 1899-19oo; K. D. M ertz i o s , M ~v~zia rris Mct~cedovi~cris'taropias, Thessaloniki, 1947; Thi ri et, Regestes des Dilibtrations du Sinat de Venise concernat la Romame, II, Paris, 1959; ayn ~~ yazar, Dilikrations des Assemblies Vini1i-ennes Concernant La Romanit, I, La Haye, Paris, 1966.
13 Selanik'te Venedik Egemenli~i için bkz. C. Manfroni, La Manna Vmeztana Alla
Difesa di Salonicco (1423-1430), Venetia, ~ 9~ o; A. Vakalopoulos, Itgidokfi arfiv trasopia Tip Boaaakoviicr~s Erit fieveroxparIas (1423-1430) Venedik Yönetiminde Seli-
Tarihi'ne Katk~), z6i.tos Ko~vozawavot~~ 'Appavoltof~Xot~s Thessalon- iki, 1952,127-149; ayn ~~ yazar, A. History of Thessaloniki, Thessaloniki, 103; P. Le-merl e, La domination Vinitienne a Thessalontgue, Miscellanea Giovanni Galbiati, Il, Milan, 1951,219-25; M. Delil ba ~~ , Selânik'in Venedik idaresine Geçmesi ve Osmanl~-Venedik Sava~~~ (1423-1430), Belleten XL/16o (1976) 573-588. Makale, bundan sonra Osmanl~- Venedik Sava-~~~ olarak geçecektir.
SLI..\NIK VE YANYA.DA OSMANLI EGEMENLI~I 79
dik'in Selanik gelirlerinden 1000-2000 alt~n duka haraç verme teklifini de geri çeviren II. Murad, çok geçmeden kenti ku~atm~~t~ r. Bu arada Vene-dik, bir yandan Selanik'in i~galini tan~tmak için çaba sarfedeken, di~er yandan Loredano kumandas~ndaki donanmay~~ Gelibolu'ya göndermi~tir. Ayr~ca Venedik, E~riboz'da bulunan Osmanl~~ ~ehzadesi ~smail, Izmir Bey'i Cüneyd, Eflak Bey'i ve Macar Kral~~ Sigismund ile Osmanl~lara kar~~~ kendisine destek sa~lamak amac~yla ittifaklar yapm~~t~ r. Sultan II. Murad ise, Selânik'den sonra Istanbul'un da Venediklilere teslim edilmesinden çekindi~i için 22 ~ubat 424'te imparator ile bir bar~~~ anla~mas~~ imzala-may~~ tercih etmi~tir. Bu anla~maya göre, Imparator II. Manuel Palaiolo-gos, Osmanl~lara y~ll~k 300.000 akçe haraç ödemeyi ve Misivri, Terkos hi-sarlar~n~n d~~~nda 1402 y~l~ndan sonra alm~~~ oldu~u yerleri geri vermeyi kabul ediyordu. 1423 - 1430 y~llar~~ aras~nda süren Osmanl~~ - Venedik sa-va~~~ boyunca iki taraf da müttefikler bulmaya çal~~m~~lard~r.
Venedik'li yöneticilerin Selânik'i teslim al~rlarken yapm~~~ olduklar~~ ant-la~ma ~artlar~n~~ yerine getirmedikleri için, Selanik halk~n~n durumu gün geç-tikçe daha da kötüle~mi~ti. 1425 ve 429 y~llar~nda Selanildilerin Venedik'e göndermi~~ olduklar~~ elçilerin raporlar~ndan 15 anla~~ld~~~na göre, yiyecek ve teçhizat s~k~nt~s~~ içinde olan halk, a~~r vergiler alt~nda eziliyor, kimi zamanda borçlar~n~~ ödeyemed~kleri için tutuklan~yordu. I 2 asilden olu~an Selanik Meclisi'nin toplanmad~~~, kentin ileri gelenlerinin ve askerlerin maa~lar~n~n ödenmedi~i, ke~i~~ ve papazIar~n tutuklanmalar~na varacak ~ekilde halk~n din-sel duygular~n~n hiçe say~ld~~~~ da bu raporlar ile ortaya ç~kmaktad~r. Bu ne-denlerle zaman zaman Selaniklilerden bir k~sm~n~n kenti ku~atan Türkler ta-raf~na kaçt~klar~~ konusunda Venedik kaynaklar~~ ile Ba~piskopos Simeon'un eserinden bilgi sahibi oluyoruz. I"
Selanik'in ku~at~lmas~~ ve fetih olay~n~~ ya~am~~~ hatta bir ara esir dü~mü~~ olan J. Anagnostis, "Diigisis" adl~~ kroni~inde, 17 "Kent, Lâtin (Venedik) bas-k~s~ndan çok çekti, hergün her taraftan bize ~ikayetler geliyor ve yöneticilere
14 Osmanl~~ Venedik Sava~~'n~n safhalan için bkz. M. Delilba ~~ , Osmanl~-Venedik
Sa-va~~, s. 573-588.
Mertzios, ayn~~ eser, s. 46-60; 72-87; T. Regestes, Il, 229-230; 263-264; Ayn- ca,blcz.M. Delilba ~~ ; Osmanl~~ - Venedik Sava~~, 5.381-586.
16 Balfour, ayn~~ eser, s. 172-173.
17 J. Anagnostis'in 22 bölümden olu~an Ditgisis adl~~ Kroni~i'nin 13-22. bölümleri-nin bir ba~kas~~ taraf~ndan yaz~ld~~~~ sorunu henüz bir çözüme ula~mam~~t~r. Kroni~in tama-m~~ ayn~~ ki~i ya da iki de~i~ik ki~i taraf~ndan yaz~ltama-m~~~ olsun, her iki yazar da olaylara tan~ k olmu~tur. Bu konuya ili~kin tart~~malar için bkz. V ryonis, ayn~~ makale, 283-287.
8o MELEK DEL~ LBA~I
kar~~~ nas~l ayaklan~laca~~~ konusunda planlar yap~l~yordu. Fakat, bizi bu fela-ketlerden kurtaracak hiçbir çare bulunam~yordu. Türkler de birçok defa ken-dilerine elçi gönderen Lâtinlerle anla~mak istemiyorlard~. Bizim de say~= çok az kald~~~~ için istedi~imiz gibi hareket etmekten yoksunduk, ayr~ca ara-m~zda dü~ünce ayr~l~klar' oldu~u için birlikte hareket etmemizde imkans~z- d~", ~eklindeki ifadesiyle Selanik'in içinde bulundu~u durumu aç~kla- maktad~r.
Sultan II. Murad, 1426 - 1428 y~llar~~ aras~nda antla~ma yapmak istiyen Fantin Nlicheal, Andrea Mocenigo ve Jacomo Dandola ad~ndaki Venedik El-çilerini geri çevirmi~tir. Venedik yöneticileri ise, kenti teslim almalar~ndan sonra içlerinde Despot Andronikos'un da bulundu~u komplonun '9 ortaya ç~-kar~lmas~ndan sonra halk üzerindeki bask~lar~n~~ zorbal~~a varacak ~ekilde art-t~rm~~~ bulunuyorlard~. Yedi y~l süren Osmanl~~ - Venedik sava~~~ boyunca, Cumhuriyet için de Selanik'i elde tutma gayretleri oldukça pahal~ya ma-lolmu~tur. Venedik'in Selanik için harcamalar~n~~ Morosini, 740.000; Zancaruolo ise 502.000 duka olarak göstermektedirler' Venedik Se-natosundan Selanik'e ba~ta Girit olmak üzere E~riboz, Korfu, Apulia ve di~er Venedik sömürgelerinden bu~day ve erzak sa~lanmas~~ için karar-lar ç~km~~t~r. 2' Selanik'in yedi y~l boyunca dayanmas~nda Venedik sömürgelerinden sa~lanan bu erzak yard~m~n~n büyük rolü olmu~tur. Er-za~~n halka da~~t~m~~ s~ras~nda yöneticiler taraf~ndan yolsuzluk yap~ld~~~~ ve bütün bu bask~lara ve yoksullu~a dayanamayan halk~n büyük bir kesimi-nin ba~ka yerlere göç etme~i ve Türklere teslim olmay~~ ye~ledikleri anla~~-l~yor. Kentin fethinden 6 ay önce halk~~ Venediklilere boyun e~meye te~vik eden Ba~piskopos Simeon 'un ölmesi de halk~n moralinin tamamen bo-zulmas~na neden olmu~tur."
Sultan II. Murad, Anadolu ve Balkanlarda durumunu kuvvetlendir-dikten sonra, ~ahruh tehlikesinin uzakla~mas~n~~ da f~rsat bilerek 1430 y~l~n~n ~ubat ay~nda Selanik'in fethine karar verdi. Sultan 26 Mart Pazar günü Anadolu Beylerbeyi Hamza ve Rumeli Beylerbeyi Sinan'~ n kuman-da etti~i Osmanl~~ ordusuyla Selanik önlerine varm~~~ bulunuyordu. Anagnostis kroni~inde bu olay~~ ~u ~ekilde anlat~ r : "Tv [Uy oliv fl Ilkeiövwv SucrxEpotivöytwv ÖTL cicpkriv eftv npoöoiivat trjv
J. A nagn os t i s, Düg~sts, çev. M. Delilba~~, 5. 28-29 M. Delilba ~~ , Osmanl~-Venedik Savags. 575-576. S. V ryonis, ayn~~ makale, 5. 31o.
21 Venedik Senatosu kararlar~~ için bk~. NI er t zios, ayn~~ eser. s. 64-65.
SELANIK VE YANYA'DA OSMANLI EGEMENLI~I 81 nöktv toEs tot:~p~cots (SEötöttov 'iot~~s ö yEyovEv "tic~tEpov), dyyEkos fiKE töV got~poltriv Eti) gas KEKINflapat 1.triv1.~cov, IlkEterrov 600V OtpCtTOV CrliVayEipaVSCt KCti Ötit IffiVUOV KCtXtbS 7tapEOKEUCtOgh,OV"
Halk~n büyük bir kesimi istedikleri halde Selanik'e ihanet edemiyorlard~~ -belkide sonradan olanlardan korktuklar~~ için- o s~rada bir haberci Mu-rad'~n, kalabal~k ve iyi techiz edilmi~~ bir ordu toplayarak hareket etti~i haberini verdi. 23 A ~~ k Pa ~ a-zâ de ve N e ~ ri tarihlerinde ise bu olay ~u ~ekilde nakledilir : "rivayet ederler ki, birgün Sultan Murad Vezir-lerine eyitti. ~ol Selanik dedikleri ~ehir ~rak - m~d~r? dedi. Vezirler eyitti-ler, Sultan'~m~n göçü ile Serez'den öte dört göç ancak vard~r. Hünkar eyitti : Tanr~~ kullar~~ ya ne durursunuz. Tez sefer yara~~n görün. Toplar, tüfekler götürüp ve hem Gelibolu'dan gemiler getirip, niyet-i gazi deyip, vanp Selanik hisar~na dü~tüler." 24
Selânik'i ku~atan Türk ordusunun 1 go.000 civar~nda oldu~u hakk~nda E~riboz kumandanlar~n~n Selanik'in Türklerin eline geçmesini aç~klayan 2
Nisan 1430 tarihli raporu bilgi vermektedir. 25 Yine bu rapordan ö~rendi~imize göre, 17 Mart'ta Venedik, kentin savunma önlemlerini artt~rmak için Anto-nio Diedo kumandas~nda üç kad~ rgay~~ Selanik'e göndermi~tir. Anag-nostis kroni~inde, Venediklilerin Osmanl~~ ordusunun kente yakla~t~~~~ bilgisini getiren ilk haberciye inanmad~klar~n~, bir ba~ka habercinin de ayn~~ bilgileri ula~t~rmas~ndan sonra haz~rl~klara giri~tiklerini ayr~nt~l~~ bir ~ekilde anlat~r. 26 Venedikliler, kentin savunmas~~ için surlar~~ kontrol ettiklerinde, 2-3 mazgalda ancak bir askerin bulundu~unu ve ço~unun silahlar~n~~ yoksulluk-tan satt~klar~~ için sava~a haz~rl~kl~~ olmad~klar~n~~ görmü~lerdir. Bir süre sonra üçüncü bir haberci Sultan Murad'~n Selanik'in 25 Klm. kuzey - do~u-sunda bulunan Lânkada mevkiine vard~~~n~, geni~~ olan ovan~n bu kadar fazla askeri alam~yaca~~~ haberini getirdi~ini nakleden Anagnostis, Sultan Murad'~n kenti bar~~~ yoluyla ele geçirmek için sarfetti~i gayretler konusunda da ilginç bilgiler vermektedir. Yukar~da söz konusu edildi~i üzere, Osmanl~-lar ~slam Hukuku 'na göre bir kente sava~~ açmadan önce halk~~ üç defa aman dilemeye davet ederlerdi. Anagnostis ise, Sultan Murad'~n önce sava~~
23 J. Anagnostis, Dugisis,yay.J. Tsaras, s. 12; çev. M. Delilba ~~ , s.30. 24 A ~~ k Pa ~ a-züde, yay. Giese, Leipzig, 1929, s. 1°6; N e ~~ ri , Kitab-~~
Cihannü-ma, yay.fi.R. Unat-M.A. Köymen, c. II, Ankara, s. 61o.
25 E~riboz kumandanlann~n Venedik'e yazm~~~ olduklar~~ bu rapor, 17 Mart'ta
Selü-nik'e gelen 3 Venedik kad~rgas~n~ n komutan~~ Antonio Di ed o ' nun 2 Nisan'da E~riboz
kumandanlanna vermi~~ oldu~u bilgilere dayand~~~~ için son derece önemli bir kaynakt~r. Rapor için bkz. Mertzios, ayn~~ eser, s. go.
26 J. Anagnostis, Diigisis, Çev. M. Delilba~~. s. 3o-31.
8 MEI.EK DEIALBASI
açmak istemiyerek halk~~ teslim olmaya ça~~rmas~n~~ kendisine göre ~öyle yo-rumlamaktad~r : (VI. Bölüm) "Murad, sonradan cereyan eden olaylar~n ol-mamas~~ ve kentin kötü bir ~ekilde zaptedilmemesi için, biz Selâniklilere ilk önce dostluk göstermenin ve iyi sözler söylemenin gerekli oldu~unu dü~ündü. Murad, sözleriyle kentin ba~~ e~ece~ini ve sava~~ açmadan teslim olaca~~~ umudunu besliyordu. Bunu da ~u iki sebepten dolay~~ yapm~~t~r. Bi-rincisi; onbinlerce askerinin sava~mamas~, ikincisi de; e~er sava~~~ kaybederse kente girmesi için acele edilmesini söyleyenlerin sözlerine uymu~~ olmas~ndan dolay~~ pi~manl~k duymamas~~ için". Ana gnos tis 'den ba~ka Ducas, Chalcocondyles, Sphranzes, Kritobulos gibi di~er Bi-zans tarihçileri de eserlerinde Osmanl~lar~n fetih politikalar~na ili~kin bilgiler vermektedirler. Bu kaynaklara göre Sultan II. Mehmed taraf~ndan ~stan-bul'un ve Trabzon'un fethi s~ras~nda da ayn~~ politika izlenmi~tir. 27
An agn ost i s, daha sonra Sultan Murad'~n, Selaniklilerin teslim ol-malar~n~~ sa~lamak ve Venedik'li yöneticilere kar~~~ ayaklanmaya te~vik etmek için ba~ka kentlerden bilgili H~ristiyanlar gönderdi~ini fakat onlar~n at~lan oklar yüzünden kaleye yakla~amad~klar~n~~ anlat~r. Bunun üzerine Sultan Murad, kentin herbir yandan ku~at~lmas~~ emrini vermi~, kendisi de Akro-pol'ün kar~~s~nda ordugah~n~~ kurmu~tur. Savunma haz~rl~klar~nda bulunan Venedikliler ise, Selâniklilere güvenmedikleri için "Tcretapios” (çetarios) ad~~ verilen çeteleri muhaf~z olarak Rum askerlerinin aralar~na yerle~tirmi~-ler ve ihanet edecek olanlara da ölüm cezas~~ verecekyerle~tirmi~-leri tehdidinde bulun-mu~lard~r. 28
8. bölümde Anagnostis, Sultan Murad'~n Selanik'e yakla~~r yakla~maz hücum edece~ini sand~~~n~, halbuki, Sultan'~n böyle davranma-d~~~n~~ ~u ~ekilde ifade eder. "Murad, bir süre dinlendikten ve kentin çev-resini gözetledikten sonra, teslim olmam~z için elçi göndererek özgürlük ve baz~~ imtiyazlar vaat etti. Ayr~ca, ona boyun e~medi~imiz takdirde bizle-ri cezaland~raca~~~ tehdidinde bulundu". Kroni~in g. bölümünde Türklebizle-rin
27 Sultan II. Mehmed'in Istanbul'da izlemi~~ oldu~u politika için blcz. H. Inal c ~~ k,
The Bolu), of Mehmed II toward the Greek population of Istanbul and the Byzantine Buildings of Ikt the nty, Dumbarton Oaks Paper 23/24 (1970) 231/249; Trabzon için bkz. H. L ow ry, Trabzon ~ehrinin ~slâmla~ma ve Tiirkk~inesi (1461-1583) Istanbul, 1981.
28 Anagnostis, Diigisis, çev. M. Delilba ~~ , s. 33 Hammer, (Devlet-i Os-maniye Tarihi Çev. Ata, I, Ist. 1329 S. 189) Çetarioslann di~er ülkelerden toplanan ücretli asker oldu~u görü~ündedir; K. A. Aleksandris, /`11 tra.l.aaaia 6f~vai~ts eis rfp, i'-oropiav ri~s fit~ avrivi~s Auroxparopias) Atina, 1956, s. 462) ise bu çetelerin
SELANIK VE YANYA'DA OSMANLI EGEMENLI~I 83
halk~n teslim olmas~~ için amân dilemelerini teklif eden mektuplar~~ oklarla içeri att~klar~, Selâniklilerin ise, Venediklilerden korktuklar~~ için teslim ol-mad~klar~~ anlat~l~r. "Murad, içerdekilerin itaatsizliklerinden ve direnmelerin-den de~il, i~te bu nedirenmelerin-denle sava~~ açmaya mecbur oldu." 29 ~eklinde kronik yazar~~ taraf~ndan yap~lan aç~klama, halk~n, Venediklilerin bask~s~yla kenti teslim etmediklerini ve sava~maya mecbur kald~klar~n~~ göstermektedir. Se-lanik'te Sultan II. Murad'~~ sava~~ açmaya zorlayan ~artlar, II. Mehmed'in Istanbul'u al~rken kar~~la~t~~~~ durumla benzerlik göstermektedir. Fetihden önce üç defa ~stanbullulara teslim olmalan ça~r~s~nda bulunan Fatih, fe-tihden sonra huzuruna Megadux Lucas Notaras'~~ ça~~rm~~~ ve ~mparator'u niçin teslim olmaya ikna etmedi~ini sormu~tur. ~ayet teslim olsalard~~ bütün zarar ve ziyandan kurtulmu~~ olacaklar~n~~ da k~zarak ilave etmi~tir. Megadux ise, kendilerinin gerçekten teslim olmay~~ istediklerini fakat, kenti savunan Italyanlar~n buna r~za göstermedikleri ~eklinde cevap vermi~tir. 3° Gerçekten gerek Selanik, gerekse ~stanbul, Italyan kent Cumhuriyet'lerinin Do~u ticaretleri için kolay kolay vazgeçemiyecekleri can al~c~~ merkezlerdi.
Anagnostis' in kroni~inde anlat~ld~~~~ üzere, ku~atman~n ilk üç gününde sava~~ haz~rl~klar~~ tamamlanm~~~ ve Sultan Murad taraf~ndan halk teslim olmaya davet edilmi~tir. Üçüncü gün olan Sal~~ gecesi, surun d~~~ k~sm~-na baz~~ haberciler gelerek sabaha kar~~~ Sultan Murad'~n karadan ve deniz-den kesin hücum geçece~ini bildirmi~lerdir. Bu s~rada, Venediklilerin, liman-da bulunan üç kad~rgan~n Türkler taraf~nliman-dan yak~lmas~n~~ önlemek amac~yla surda bulunan askerlerini geri çekmeleri halk aras~nda yanl~~~ anla~~lm~~t~r. Venediklilerin kaçt~klar~n~~ sanan Selanik halk~, deh~etli korku ve pani~e kap~-larak surlar~~ terk etmi~lerdir. .3' Kronik yazar~na göre, kentin k~sa sürede dü~mesinde bu olay önemli rol oynam~~t~r. Kesin sald~r~~ emrinin verildi~i dördüncü günde Selanik karadan ve denizden ku~at~lm~~~ ve kente ilk kez surlar~n kuzey-do~usunda en zay~f bölge olan Trigonion'dan girilmi~tir. Türk gemilerinin de Selanik önlerinde bulundu~u konusunda A n
ag-nostis'in verdi~i bilgiyi, A ~~ k Pa ~ a-zade, Ne ~ ri, Behi ~ - ti, Hoca Sa'dettin gibi Osmanl~~ kaynaklar~~ da teyit ederler. 32 Diigisis' de kaydedildi~i üzere, Selanik, sava~~n dördüncü günü olan
29 Anagnostis, Diigisis, çev.M. Delilba ~~ , s.33-35. 'Q H. ~ nalc ~ k, The Policy of Mehmed II, s.231-232. 31 Anagnostis, D~ig~s~s, çev. M. Delilba ~~ , s. 36.
32 Anagnostis ayn~~ yer; A ~~ k-Pa ~ a-zâde, Tevarih-i Al-i Osman, Giese, s. ~ o6;
Ne ~ ri Ki tab- Cihanntima,11, 611; Behi~ ti, Teva~ih-i Al-i Osman (British Museum yazmas ~ ); Ayr ~ ca bkz. M. Delilba ~~ ; Osmanl~~ Venedik Sava~:, s. 587.
81 NIELEK DELIEBASI
29 Mart 6938 (1430) Çar~amba günü Osmanl~~ egemenli~i alt~na
girmi~-tir. B
Fetihden sonra Selânikliler s~~~nacak yer ararlarken, Venedik yöneticile-rinin bir k~sm~~ limanda Samarra ad~~ verilen kuleye s~~~nm~~lar ve buradan kad~rgalara binerek kaçm~~lard~r. Antonio Dieodo'da üç kad~rga ile birlikte E~riboz'a kaçm~~t~r. Venediklilerden sava~ta ölenler, esir dü~enler ya da kaç-may~~ ba~aranlar hakk~nda Venedik kaynaklar~~ ayr~nt~l~~ bilgi vermektedir.'
Sultan II. Murad, önemli bir ticaret merkezi olan Selânik'i, gerek kentin maddi kaynaklar~na zarar vermemek, gerekse kendi askerlerini korumak amac~yla sava~s~z ele geçirebilmek için çok gayret sarfetmi~tir. Ancak, ~slam Hukuku'na göre üç defa teslim olmalar~~ ça~r~s~na olumlu cevap alamamas~~ üzerine sava~~ açmak zorunda kalm~~t~r. Sultan Murad, her ~eyden önce kentte ~slam Hukuku'nun hükümlerini yerine getirmi~tir. Zorla al~nan Selanik'te ~eriat kurallar~na göre halk tutsak; toprak ve emlak Devlet mal~~ say~lm~~, ya~maya müsaade edilmi~tir. F~k~lf a göre, ele geçen ta~~nabilir mallar~n payla~~lmas~nda be~te bir hisse ~mam 'a, yani Devlet'e ait oluyor-du; geri kalan be~te dört hisse sava~ç~lar aras~nda payla~~l~yordu. Kent
is-ter sava~~ isis-ter bar~~~ yoluyla al~ns~n, toprak yine Devlet'e aitti. 35
Sultan Murad, kesin hücum emrini verdi~i dördüncü gün askerlerin ~evkini artt~ rmak için ya~maya müsaade etmi~tir. A ~~ k Pa ~~ a-zâ-d e' ye göre, ya~ma karar~n~n al~nmas~n~~ te~vik ea-zâ-den, Evrenos o~lu Ali Bey'dir.' Fetihden sonradan halk~n servetini kilise ve manast~rlara gizle-mesi nedeniyle ba~ta kentin koruyucu Aziz'i Aya Dimitrius ve Aya Theo-dora'n~n mezarlar~~ olmak üzere baz~~ kilise ve manast~rlar ya~ma edilmi~-tir. Buna ra~men Aya Dimitrius Kilisesinin 1492-1493 y~l~na kadar H~ris-tiyanlar~n elinde kald~~~~ bilinmektedir. II. Bayezid taraf~ndan Cami'ye çev-rilen Kilise, Kas~miye Camii ad~n~~ alm~~t~r. Y'
B Anagnostis, Diig~sis,çev. M. Delilba ~~ , S. 3 9-4o
34 Mertzios, ayn~~ eser, 89-92; kr~.S.Vryonis, ayn~~ makale, s. 31o.
35 M . Khadduri- H. J. Liebesny, ayn~~ eser, 349-372; H. ~ nalc ~ k, The Policy of Mehmed II, S. 232-233
36 A ~~ k-Pa ~ a-zâde, Giese, s. 106.
" S. Eyice, Yunanistan'da, Türk Mimari Eserleri Türkiyat Mecmuas~, XI (1954) 166; Mc. Ki el, Notes on some Turkish Monuments in Thessalonik~, Balkan Studies 2 (1970) 142-143; Aynca kr~. Türk idaresi alt~nda Selanik'in topografyas~~ için önemli bir eser olan V. Dimit ri adis, Tonoypaggic~~ njs e~eciaa,lovirols ~ccurâ tip f ~roxii Tip Tol~ptcoxpatfas, Thessaloniki, 1983. Kasimiye camii için bkz. s. 292-294.
SELANIK VE YANYA'DA OSMAN'A EGEMENLI~I 85
Diigisis'in 14. bölümünde "bizleri kad~n ve çocuklar da dahil olmak üzere 7000 ki~i sayd~ktan sonra ordugâha sevkedip, ba~l~~ olarak çad~rlara koydular ve her birimize de~er biçtiler" ~eklinde kronik yazar~n~n ifadesin-den, yazar~n kendisi de dahil olmak üzere 7000 Selâniklinin tutsak al~nd~-~~~ anla~~l~yor. 38 Fetihten sonraki olaylar~~ biraz abartarak anlatan yazar, kroni-~inin 17. bölümünde Sultan Murad'~n ya~ma ve tahribata uzun süre izin vermedi~ini, evleri aralar~nda bölü~en ve bunlar~~ örnürleri boyunca kulla-nacaklar~n~~ ümit eden askerlerini zorla d~~ar~~ att~~~n~, kentin ise, kendisine ait oldu~unu söyledi~ini kaydeden 39 Bu Bizans kayna~~nda da belirtirdi~i üzere, ~eriat kurallar~n~~ uygulayan Sultan Murad, toprak ve emlak beyt-ü'l-mâl'e yani Devlet'e ait say~ld~~~~ için bu ~ekilde davranm~~t~r. Her ne kadar Selanik zorla ele geçirilmi~se de Sultan, Gallikos nehri kenar~nda bulundu~u s~rada y~k~lan yerlerin onar~lmas~~ ve kentin yeniden kurulmas~~ emrini vermi~tir. B e h i ~ tI ve H o ca Sa'deddIn' de Sultan'~n Se-lânik'i yeniden in~a etmek karar~n~~ ald~~~n~~ yazarak Diigisis'de verilen bil-gileri do~rularlar. 4° Bu arada fidyelerini ödeyen tutsaklar~n serbest b~rak~l-mas~n~~ isteyen Sultan, ileri gelenlerin fidyelerini kendisi ödemek suretiyle özgürlüklerine kavu~malar~n~~ sa~lam~~t~r. Tutsaklar~n bir k~sm~n~n fidyesi ise, S~rp Kral~~ Brankoviç taraf~ndan ödenmi~tir. Fidyesini ödeyemeyenler ise, kent d~~~na sürülmü~lerdir. 41
Sultan Murad, Gallikos'dan Vardar k~y~s~na geldikten sonra ordusu-nun bir k~sm~n~~ Yanya üzerine göndermi~tir. Sultan, kenti daha önce ter-ketmi~~ olan Selâniklilerin geri dönerel- mal ve müllderine yeniden sahip olmalar~~ emrini de burada vermi~tir. 18. bölümde kronik yazar~, bu olay~~ ~u ~ekilde anlat~ r, "Murad'~ n kenti tekrar eski sakinlerine vererek önceki durumuna getirme dü~üncesi övgüye de~erdi. Bizim kendi günahlar~m~z engel olmasayd~~ bu k~sa zamanda olacakt~. Murad, insanc~l bir dü~üncey-le kenti yeniden kurmak, halka serbesti vermek ve yukar~da de~indi~imiz üzere, daha önce oldu~u gibi evlerini ve di~er gayrimenküllerini ba~~~laya-rak güvenlik içinde bunlara sahip olmalar~n~~ istedi, sonra yemin ederek muhaf~zlar~na, "tutsaklar~~ ba~l~~ olarak e~yalar~~ ile birlikte uzak yerlere götürseydik haks~zl~k etmi~~ olacakt~k. ~imdi isterseniz onlar~~ f~dyesiz olarak ya da fidyelerini biz ödeyerek serbest b~rakahm,"' dedi. Sultan Murad
38 Anagnostis, Dit~ols,Çev. M. Delilba ~~ , s. 41 39 Anagnostis, ayn~~ eser, s. 44
40 HOCA SA'DEDDiN, I, 345; Behi~ti, British Museum, Add. 7869. 41 Ayn. esr., s. 47
81) MELEK DEL~ LBA~I
Selanik'te bu önlemleri ald~ktan sonra Venedik idaresi zaman~nda kenti terk etmi~~ olanlarla birlikte, fidyesi ödenerek serbest b~rak~lm~~~ olanlar da geri dönmü~lerdir. Kronik yazanna göre Selanik'e geri dönenler '000 ki~i kadard~~ ve kentte bulunan Türkler'le beraber say~lan yakla~~k 2000'i bu-luyordu. "Selanik'te her~ey düzene girmeye halk~n nüfusu tekrar artmay~~ ve kent yeniden in~a edilmeye ba~land~. Despot seçildi, Kilise tekrar te~ki-latland~~ ve eski düzenine kavu~tu. Ke~i~ler tekrar manast~rlanndaki görev-lerine döndüler. Hepimiz bu durumdan umutluyduk. K~sacas~, i~gal s~-ras~nda bize yap~lan kötülükleri unutmaya ba~lam~~~ bu yap~lan bekleme-di~imiz ~eylerden sevinç duyarken ve kentin mutlu dönemlerine kavu~aca-~~n~~ umarken, tam o zaman bizdeki bir ata sözüne göre ip koptu ve bütün umutlar~m~z bo~a ç~kt~" diyen kronik yazar~, kentin fethinden 2-3 y~l sonra Sultan Murad'~n geri döndü~ünü ve kentte ald~~~~ önlemler hakk~nda ~u aç~klamalar~~ yapmaktad~r.
"Selanik'e tekrar dönen Murad, (~ehrin zapt~ndan sonra ikinci veya üçüncü y~l oldu~unu zannediyorum) kenti daha iyi görmek ve incelemek, güzelliklerinden faydalanmak, atas~~ gibi (o da Selanik'e hakim olarak bir çok iyiliklerle mükafatland~nlm~~t~) cömertce büyük arma~anlar ihsan et-mek fikrini ta~~yordu. Böylece bu fikirle gelmi~~ olmas~na ra~men, kötü tavsiyelere uyarak pi~man olup ilk fikrini de~i~tirdi ve zaptedildi~imiz za-man yapmad~klar~n~~ ~imdi yapmaya ba~lad~.
Murad, kentin her taraf~n~~ görüp dinlenmek, sahip oldu~u nimetler-den yararlanmak ve bize iyililder bah~edece~ine hepimizi inand~rm~~t~. Fa-kat, insan~n rüyas~nda görse inanam~yaca~~~ bir karar ald~. Bu karar, ilk önce bütün manast~r ve kiliselerimizi ellerimizden almak ve onlar~n bütün gelirlerinden, mal ve mülklerinden mahrum b~rakarak bizi zor duruma sokmak idi. Bu da çok vakit geçmeden vuku buldu. Daha sonra bütün
ev-lerin ve daha kentin neyi varsa, orada olanlar~n ve olmayanlann mülkleri-nin ayr~~ ayr~~ hesap edilip Icaydedilmesini emretti. Terkedip gidenlerin ev-lerini onlar~~ zaptedenlerin almas~~ hususunda bir karar ald~~ veya ona öyle tavsiye ettiler. Fakat bu tam olarak tatbik edilemedi. Orada bulunmayan-lar~n evlerinin bir k~sm~~ sonradan gelecekler için muhafaza edilmesi, bir k~sm~~ da istiyerek veya zorla Selanik'te yerle~meye gelecek Türklere aynl-mas~~ konusunda emir verildi ve bu böyle oldu.
Kentin mal ve mülkleri büyük bir dikkatle teker teker yaz~ld~ktan sonra bizden baz~lar~~ bu i~te çok becerikli göründüler. Bunlar~~ kötülük ve-ya luskançl~klanndan ve-yapt~klar~n~~ san~yorum, fermana göre, bunlar~~ dik-
SELANIK VE YANYA'DA OSMANLI EGEMENLI~I 87
katle sayd~ktan ve ikiye böldükten sonra, o zaman manast~rlann en büyük ve en güzellerini akraba' lanna ve üstün memurlar~ na arma~an etti. Ayn~~ ~ekilde evlerin en büyük ve güzellerini payla~t~lar. Bize ise sadece, Despot çok gayret sarf etti~i için, Katolik denilen dört kiliseyi b~rakt~lar. Bütün di-~er evlerin ve kiliselerin, ba~ka yerlerden Selanik'te ya~amay~~ tercih eden-lere ve Yenice'den gelen Türkeden-lere verilmesini emretti. Oval~k olan Seli-nik'in bat~s~nda bir günlük mesafede bulunan bu yerde, elveri~li oldu~un-dan veya ilk yerle~me merkezi olarak acele ile seçilmi~~ olmas~noldu~un-dan dolay~~ bir çok Türk oturuyordu. Murad'~n, Selanik'te ikâmet ederken bu yere gezinmek veya vah~i hayvanlar~~ avlamak için nas~l gitti~ini bilmiyorum. Yenice'de oturanlara süratle buradan kalkarak Selanik'te yerle~melerini ve buras~n~~ bo~altmalar~~ emrini verdi. Emrin uygulanmas~~ için görevlendiri-lenler, Murad kent'ten ayr~l~r ayr~lmaz bütün arzulanyla bunu yerine ge-tirdiler. Yenice'ye gittiler ve orada bulunan Türkleri ikna etmekten ziyade zorla, Selanik'e ta~~d~lar ve emre göre onlara kendi evleri yerine ba~ka ev-ler verdiev-ler. Zannediyorum ki Murad, iki sebepten dolay~; birincisi, Selâ-nik'in deniz kenar~nda olmas~~ ve çok insana ihtiyaç göstermesi nedeniyle daha iyi korunmas~n~~ sa~lamak. ~kincisi de, çe~itli mallar~n bulundu~u zengin bir pazar olan kentin ticaret nedeniyle de kolayca geli~ebilece~ini dü~ündü~ü için böyle bir emir verdi." 4'
Diigisis'in 20. bölümünde verilen bu bilgilerden anla~~laca~~~ üzere, 1432-1433 y~llar~nda Sultan II. Murad, Selanik'e ikinci kez geldi~i zaman kentte hemen tahrir yapt~rm~~t~r. Osmanl~lar fetihlerinin ilk y~llar~ndan iti-baren ilhak ettikleri ülkeleri tahriri tabi tutarak t~mar sistemini uygulam~~-lard~r. " Bu tahrir s~ras~nda Grek kâtiplerinde kullan~ld~ klar~~ anla~~lmakta-d~r. Selânik'in fethinden sonra yap~lan tahrir acaba bütün Rumeli'yi kap-samakta m~yd~? Bu soru ilk kez H. ~~ nalc~ k 45 taraf~ndan ortaya at~lm~~~ daha sonra E. Z achariadou taraf~ndan Aynaroz Manast~r~~ (St. Athos) ve Kastamonitou Manast~nndaki baz~~ belgelere dayan~larak bu tahnrin Aynaroz ve Rumeli'nin büyük bir k~sm~n~~ içine ald~~~~ ileri sürülmü~tür.'
Tahrirden sonra ikinci a~ama olarak, nüfusu artt~rmak, harap olmu~~ ülkeyi yeniden canland~rmak ve güvenli~i sa~lamak gibi sosyal, ekonomik
43 Ayn. esr., S. 47-49.
" Tahrir hakk~nda ayr~nt~l~~ bilgi için bkz. H. ~~ nal c ~~ k, Hicri 835 tarihli Stiret-i Defter-i
Sancak-i Arvanid, Ankara, 1954. s. I-XXXVI. 45 H In alc ~ k, a.g.e. s. XVIII.
46 E. Zachariadou, Ottoman Documents from Archives of Dionysiou (Mounth Athos)
88 MELEK DELILBA~I
ve politik amaçlarla sürgün politikas~~ uygulan~rd~.47 Venedik yönetiminin ba~~ndan itibaren nüfusu azalan ve önemli bir ticaret merkezi olan Sela-nik'e Vardar Yenicesi'nden Türk nüfus getirtilerek yerle~tirilmi~tir. Burada uygulanan sürgün politikas~~ hakk~nda Anagnostis, Dukas gibi Bizans kaynaklar~n~n d~~~nda A ~~ k Pa ~ a-zâ d e, N e ~ ri, Hoca Sa'deddin gibi Osmanl~~ kronikleri de bilgi verirler. 48 Sultan II. Mehmed taraf~ndan da Istanbul'un fethinden sonra yeni Ba~kent'in
~enlen-dirilmesine karar verilmi~~ ve 1453 Eylül al~na kadar Anadolu ve
Rume-li'den 5.000 aile Istanbul'a sürgün olarak gönderilmi~tir. Ayr~ca Selanik'te oldu~u gibi f~dyesini ödeyen ve belirli bir sürede kente geri dönen Rumla-ra evler tahsis edilmi~~ ve vergiden muaf tutulmu~lard~r. Fetih s~Rumla-ras~nda devlet mal~~ ilan edilen emlak, ba~lang~çta oturmak isteyenlere paras~z mülk olarak ba~~~lanm~~, fakat sonra arsalar devlet mal~~ say~ld~~~ndan üzerlerine mukâta'a (kira) konmu~tur. Bu uygulama özellikle Müslüman halk aras~nda ho~nutsuzlu~a neden oldu~undan bir süre sonra kald~r~lm~~-t~r.' Sultan II. Murad'~n Selanik'e ikinci kez geli~inde uygulad~~~~ tahrir ve sürgün politikas~~ ise Rum Halk~n~~ hayal k~r~kl~~~na u~ratm~~t~r. Kronik yazar~n~n, manast~r ve kiliselerin ellerinden al~narak mal ve mülklerinden mahrum b~rak~ld~klar~~ ~eklindeki kayd~m ise ~üpheyle kar~~llyoruz. Burada iki ihtimal vard~r. Birincisi; fetihten sonra mülk ya da vak~f olarak ç~km~~~ topraklar~n miriye çevrilmi~~ olabilece~idir. Daha sonra Fatih'in Rumeli'de-ki fütuhat~~ s~ras~nda yerli, askeri ve yönetici s~n~flar mülRumeli'de-kiyetindeRumeli'de-ki toprak-lar~, manast~r ve kilise vak~flarm~~ devletin mülkü haline getirdi~i bilinmek-tedir. 5° Fakat, Sultan Murad'~n da buna benzer bir uygulama yapt~~~na ili~kin bir husus herhangi bir bir kaynak taraf~ndan do~rulanmam~~t~r. Ikincisi; Kronik yazar~n~n konuyu abartm~~~ olabilece~idir. Sultan II. Mu-rad'~n, fetihten sonra sadece bir kilise ve bir manast~ r~~ camiye çevirmi~~ oldu~u tesbit edilebildi~i için ikinci ihtimal üzerinde daha fazla duruyo- 4' Osmanl~lar~n sürgün politikas~~ için Ö. L. B a rkan, Osmanl~~ Imparatorlugunda bir
iskan ve Kolonizasyon metodu olarak Sürgünler, t. Ü. Ikt. Fak. Mec. il (1949-1950) 524-569; 13 (1951-1952); 15 (1953-54) 209-237); H. Inalc ~ k, Ottoman Melhods of Conquest, S. 122-129;
H. L ow ry; "From the Lesser Wa~s to the Mightiesi War, The Ottoman Conquest and Transformation of Byzantine Urban Centers in the lifteenth Century, Continuity and Change in Late Byzantine and Early Ottoman Society, ed. by A. B ry er and H. Lowry, Birmingham, 1986.
" Dukas, Bonn, 200-201; A ~~ k Pa ~ a-zâde, Ciese, ~ o;6; Ne ~ ri Il, 610-612;
Hoca Sa`deddin, I, 345.
" H. lnalc~ k, The Policy of Mehmed Il in ~stanbul, s. 236-242; ayn ~~ yazar, IL
Mehmed, t. A.
SELANIK VE YANYA'DA OSMANLI EGEMENLI~I 89 ruz. 16. bölümünde anlat~ld~~~~ üzere, fetihten hemen sonra Sul- tan, Ahiropietos kilisesini "zaferi ve fethi sembolize etmek için", Prodro-mos manast~nn~~ ise, "y~llar önce Selanik'in Türkler taraf~ndan fethedilmi~~ oldu~unu belirtmek amac~yla" cami haline çevirmi~tir' Kronikte H~risti-yanlann elinde b~rak~lm~~~ olan dört "Katolik" Kilisesinden de söz edilmek-tedir. Bunlar, Aya Dimitrius, Aya Sofya, Aya Giorgi ve Aya Paraskevi Ki-liseleridir. Bu kiliselerin d~~~nda Kronik yazar~n~n belirtmedi~i Aya Katha-rinos, Aya Panteleimon, Vlatadon, Nikolaos Orfanos, Aya Theodora, Aya Minas, Nea Moni - Hypomimneskon, Aya Photine, Sotir, Isaak kilise ve manasorlann~n fetihten sonra H~ristiyanlar~n ellerinde kald~~~~ bilinmekte- dir. 52
Fetihten sonra, kilisenin te~kilklandl~~n~~ ve bir de Ba~piskopos tayin edildi~ini Drigisir'ten ö~reniyoruz. Seçilen ilk Ba~piskopos'un ad~n~n Grigo-rios oldu~u 1455 y~l~nda Ba~piskopos Methodios'un, Aya Paraskevi Kilise-si'nin bak~m~, ayin ve kandil yakma i~leriyle me~gul olmalar~~ için 1432 y~-l~nda Ba~piskopos Grigorios taraf~ndan görevlendirilen Kastoryal~~ Odigitri-anos ve iki o~lu Dimitris ve Ioannis'in görevlerini devam etmelerini onay-lanan bir mektubundan anla~~lmaktad~r. 53 Ba~piskopos Methodios'un mektubundan ayr~ca 1432 y~l~nda Aya Paraskevi kilisesinin bak~ma muh-taç oldu~u da anla~~l~yor. Fetihten hemen sonra yeterince din adam~~ bula-mayan baz~~ manast~r ve kiliseler, harap ve bak~ms~z durumda kalm~~lar-d~r. 54 Bununla birlikte, Selanik kuzeydo~usunda bulunan Vlatadon Manas-t~n rahiplerinin II. Murad'~n kenti ele geçirmesinden sonra durumlar~n~~ muhafaza ederek imtiyazlar ald~klar~~ da bilinmektedir. Onalt~nc~~ yüzy~lda Istanbul Patrikli~i'nin "Megas Logothetis" i olan Hieraks'~n manzum kro-ni~inde," ku~atma s~ras~nda, bu Manast~rda bulunan din adamlar~n~n Sultan Murad'a yard~mc~~ olmak istedikleri ve kente su sa~layan Hortai-tis'in su borular~n~~ kesmesi için yol gösterdikleri ~eklinde bir kay~t bulun-maktad~r. Kronikte ayr~ca fetihten sonra Sultan Murad'~n rahipleri koru-
51 J. An ag n ost s Dügues, çev. M. Delilba~~, S. 48. "Katolik" kilise, her Pazar
munta-zam ayin yapan kiliselere denilir.
52 Mc. Kiel; ayn~~ makale, s. 128-129; S. Vryonis; ayn ~~ makale,3 4-3 1 5. 53 A. Vakalopoulos, It~pbo.l.f7 cis r,v ~ acrrop~av Tip Bec~actkov~lais i~~~enbv
tip z ,I.a~a~ v av ri7s rob 1430 f~nt~~ ri~~ v T of.~pxwv (Türkler taraf~ndan fethinden k~sa
bir sonraki Selânik Tarihine Katk~) 20 ( ~~ 936) s. 14;J. Tsaras, ~ fm7a~s, s. 16-17.
54 S. Vryonis, ayn~~ makale, s. 315-32o.
55 Sa t h as , H ierak s , xpov~~d~v ~lepi tip Toûe~ccov fiaatke~as, I, Venetia, 1872.
9" MEI,EK DEL~ LBA~I
mak için bir çavu~u muhaf~z olarak koydu~u ve eski rahiplerin an~s~ na manast~ r kesi~lerinin vergiden muaf olduklar~~ ifade edilmektedir. Hieraks taraf~ ndan aktar~lan bu bilgi, ba~ka bir kaynakta geçmedi~i için do~rulu~u hakk~nda bir aç~kl~ k getirilememi~tir. Çavu~~ Manast~r~~ olarak da adland~r~-lan Manast~r kesi~lerinin ku~atma s~ras~nda Türk taraf~~ oadland~r~-lan gurubun ba~~nda olduklar~~ ve II. Murad'dan itibaren imtiyazlar elde ederek baz~~ vergilerden muaf olduklar~n~~ gösteren belgeler bulunmaktad~r.' Ocak 1446 tarihli II. Mehmed taraf~ndan Edirne'den gönderilen bir fermanla, Manas-t~r kesi~leri için 20 mudluk arazi verilmi~~ tüm vergilerden muaf tutulmu~-lard~r. Bu imtiyazlar 1486'da II. Bayezid taraf~ ndan da yenilenmi~tir. 1513 y~l~nda Sultan Selim taraf~ndan gönderilen fermanda, Sultan II. Murad ve II. Bayezid taraf~ndan verilen imtiyazlar~n kendisi taraf~ndan da tecdid edildi~i bildirilmi~tir.
Vlatadon manast~r~n~n bu imtiyazl~~ durumu, Osmanl~lar~n Makedon-ya'da ilk fetihlerinden itibaren manast~r ve kiliselere uygulad~klar~~ genel politikay~~ yans~tmaktad~r. Elizabeth Zachariadou taraf~ndan yay~nlanm~~~ olan I. Murad (1372/73), Musa Çelebi (1412) ve I. Meh-med'in (1419) Prodromos Manast~rma vermi~~ olduklar~~ beratlar, Manast~-r~n mülklerine dokunulmad~~~n~; vergilerden muaf tutuldu~unu göster-mekte ve Osmanl~lar~n Makedonya'daki uygulamalar~~ hakk~nda aç~ k bir fikir vermektedir. 58
1430'dan 1912 y~l~na de~in Osmanl~~ egemenli~inde kalan Selânik'in fetihten sonra ilk elli y~lda Bizans% görünümünde fazla bir de~i~iklik ol-mad~~~, H~ristiyan mahallelerin eski isimlerini muhafaza ettikleri, birkaç kilisenin d~~~nda kilise ve manast~rlar~n~~ da rum halk~n elinde kald~~~~ görülmektedir. 59 Kent'te 1432/33 y~l~nda Sultan II. Murad taraf~ndan ya-
" Vlatadon Manast~r' hakk~nda aynnt~l~~ bilgi için bkz. I. A. S t ogi o glou
ecocrakovi ~cr~~ Tla~ciapxtrcri ~tovi~~ (Selanik'te Vlatadon Patriklik Manast~ n) Thessaloniki,
1971.
s' Manast~ra II. Mehmed taraf~ ndan verilen ferman için bkz. F. B abin g er, Von A m ur a t h zu A m ur a t h, Oriens III, 195o; II. Bayezid'in ferman~~ için bkz. Va sd r a-vellis, °Avhcöorov q~im~avtov rfrs ,uovij fi1a~rct6aw soy troi~~ 1486, Makedonika, IV (1955-60) 533-535. Sultan Selim'in ferman~~ için bkz. V asdravel I iss, 'Icrropt~ca
ap~ctia parcedov~ as Apciiov pc~viis 13Act~râ6cuv, Thessaloniki, 1955, S. 2. Ayr~ca kr~.
Stogioglou, ayn~~ eser, 157-173.
58 E. zACHARIADou, Eady Ottoman Documents of the Prodromos Monastery (Serres),
Südost Forschungen XXVIII (1969) 1-12.
" H. Lowry, Pos Irat t of a C i ty : The Population and TopograPhy of Ottoman S~liin~k (Thessaloniki) in the year 1478, A .l1IT112“2 (1980/81) 254-292.
SELANIK VE YANYA'DA OSMANLI EGEMENLI~I 91
puan tahririn defteri günümüze ula~mam~~t~r. Nefs-i Selanik'e ait en eski defter olan ~stanbul Ba~bakanl~k Ar~ivinde h. 883-(~ 478) tarihli mufassal tahrir defteri H. Lowry taraf~ndan "Portrait of a City" adl~~ makalede de~erlendirilmi~tir. 1478 tarihli deftere göre fetihten 48 y~l sonra kentin % 58.5 ini H~ristiyan % 41.5 ini Müslüman nüfus olu~turmaktad~r. Onbe~in-ci yüzy~l~n sonlar~ndan itibaren önemli miktarda Musevi nüfusun kentte yerle~mesiyle Selanik'in demografik durumu büyük ölçüde de~i~mi~tir.
H. L o wry taraf~ndan "Portrait of a City"de verilen 1478, 1500, 1519, 1560 ve 1613 y~llanna ait Selanik'in nüfusu ~öyledir;
Müslüman
hane H~ristiyan hane
Yahudi hane Toplam hane Nüfus 1478 862 1.275 — 2.137 10.414 I 5oo 1.715 1.688 754 4. ~~ ~~ 7 20.33~~ 1519 ~~ .374 1.387 3.143 5.904 29.220 1520-66 773 (?) 1.047 2.645 4.465 22.177 1613 ~~ .o90 561 2.033 3.684 ~~ 8.42o
Bugüne kadar yay~mlanmam~~~ olan Ankara Tapu Kadastro'da bulu-nan 186 No.lu H. 975 (1567-1568) tarihli mufassal Tapu Tahrir defterine göre; Cemaat-i Müselmanan hane 1245
Mücerred : 281
Toplam nüfus : 1245 X 5 6225 Cemaat-i Gebran hane : 6o8
Mücerred 942
Toplam nüfus : 6o8 X 5 --- 3040 Cemaat-~~ Yahudiyan hane : 2950
Mücerred : 2268
Toplam nüfus : 2950 X 5 = 14750 Toplam kent nüfusu : 24o~ 5
Böylece, Selanik'te fetihten sonra yap~lan ilk tahrirde H~ristiyanlar kent nüfusunun ço~unlu~unu olu~turmakla beraber, fetihten 137 y~l sonra
9.2 \1ELEK DEL~ I.BA~ I
yap~lan tahrirde Museviler nüfusun % 61 ini; Müslümanlar % 26 ini H~-ristiyanlar ise % 13ini olu~turmaktad~r. Selanik'in bu demografik tablosu-nun çizilmesinde,
Gerek Bizans, gerekse Osmanl~~ dönemlerinde önemli bir ithalat \ ihracat liman~~ olmas~;
Sava~la al~nd~~~~ için kentte hemen sürgün politikas~n~n uygulanm~~~ olmas~;
1490 y~l~ndan sonra ba~ta ~spanya olmak üzere ~talya ve Almanya gibi Avrupa'n~n Katolik ülkelerinden kovulmu~~ olan Yahudilerin Osmanl~~ topraklar~nda emin bir s~~~nak bulmu~~ olmalar~~ önemli rol oynam~~t~r. Onalt~nc~~ yüzy~l~n ba~~nda kent nüfusunun ço~unlu~unu olu~turan Yahu-diler, Osmanl~lar~n zimmi statüsünü kabul etmi~~ Gayrimüslimlere tan~ d~k-lar~~ bütün imtiyazlardan yararlanarak Selanik'in ticari hayat~na egemen olmu~lard~r.
29 Mart 14.3o'da zorla al~nan Selanik'ten yedi ay sonra Yanya yöneti-cileri kendiliklerinden teslim olarak kentin anahtar~n~~ Sultan Murad'a tes-lim etmi~lerdir. Yanya'n~n, Türk egemenli~i alt~nda geçmesini anlatmadan önce Kentin tarihine k~saca de~inece~iz.
ranya'nm Zapt~~
Yanya, 1204 y~l~nda Lâtinlerin ~stanbul'u i~galinden sonra, Mihael Angelos Komnen taraf~ndan kurulan Grek Epir Despotlu~u'nun kuzey merkeziydi. Epir'deki Angelos sülalesi XIV. yüzy~l~n ba~~nda kuvvetini kaybetmi~, 1318 y~l~nda Despot Thomas, karde~inin kocas~~ Kefalonya Kontu Nicholas Orsini taraf~ndan öldürülmü~tü. Nicholas, Thomas'~n dul e~iyle evlenmek suretiyle Epir Despotlu~u'na hakim olmu~~ ve böylece ida-re Kefalonyal~~ ~talyan Kontlar~mn sülâlesine geçmi~ti. Bizans'da 1321 y~l~n-da II. Andronikos ile torunu III. Andronikos aras~ny~l~n-da patlak veren iç sa-va~~ sonunda, ~~ 2o4'den sonra kopmu~~ olan Kuzey Yunanistan eyaletleri, ba~~ms~zl~k giri~iminde bulundular. 1323'de karde~i Nicholas'~~ öldüren II. Johannes Orsini, önce ~mparatorla anla~arak ondan Despot ünvan~n~~
al-m~~~ ve daha sonra Teselya'ya hücum etmi~tir. 1335'de Despot Johannes, kar~s~~ Anna taraf~ndan zehirlenerek öldürüldü~ünden, yerine çocuk ya~ta olan o~lu Nikephoros geçirilmi~tir. Despina Anna, ~mparator'la anla~ma yoluna gitmek istemi~se de, Epir'in ba~~ms~zl~~~na son vermek isteyen III. Andronikos ve Kantakuzenos taraf~ndan 1340 y~l~nda imparatorlu~un
SELÂNIK l'ANN'A'DA OSMANL~~ EGENIENLI~~~ 93
hâkimiyeti sa~lanm~~~ ve Johannes Angelos, Epir valisi olarak tayin edil-mi~tir. 6° Bir süre sonra Epir'in Bizansda J. Kantakuzenos ile Imparator V. Johannes aras~ndaki iç sava~tan da yararlanarak s~n~rlar~n~~ Tuna'dan Ege denizi ve Adriyatik'e kadar geni~leten S~rp Despotu Stephan Du~an'~n ege-menli~ine girdi~i görülüyor. (1348)61. S~rp egemenli~i Epir'e S~rpl~~ yöneci-ler yan~nda Du~an'~n ordusunda hizmet gören Arnavut yöneticiyöneci-leri de ge-tirmi~tir62. S~rp valisi Thomas Preliubovich'in öldürülmesinden sonra, va-linin Grek olan dul e~i, Floransal~~ Buondelmonti ile evlenmi~~ ve Buondel-monti'nin ölümünden sonra da akrabas~~ olan Kefalonya ve Zanta Kontu, Levkada ve Vonitza dükü olan Carlo Tocco Yanya'ya ça~r~lm~~t~r. Tocco, Arnavutlar taraf~ndan i~gal edilmi~~ olan Yanya'yl, ancak 1418 y~l~nda ele geçirmeyi ba~arm~~t~r.
1429 y~l~nda Carlo Tocco varis b~rakmadan ölünce, ye~eni II. Carlo Tocco ile gayri me~ru çocuklar~~ aras~nda bir iç sava~~ patlak vermi~~ ve bu iç sava~~ s~ras~nda be~~ karde~ten biri olan Memmon, Sultan Murad'dan yard~m iste~inde bulunmu~tur. Selanik'in al~nmas~ndan sonra bir k~s~m Osmanl~~ kuvvetleri, isyan halinde bulunan Arnavut Beyleri'nin üzerine ha- reket ederlerken, Rumeli Beylerbeyi Sinan Pa~a'da Yanya üzerine yürümü~tür.63 Yanya'n~n Osmanl~~ egemenli~i alt~na geçmesi hakk~nda Grekçe Epir Kronigi (xpov~~cd Hndpo~~) ayr~nt~l~~ bilgi vermektedir. De~i~ik yazmalara dayanan ve dünyan~n yarat~l~~~ndan ba~layarak onsekizinci yüzy~l~n sonlar~na kadar Epir tarihini ilgilendiren olaylar~~ içeren Epir Kro-ni~ini ilk defa ondokuzuncu yüzy~lda Frans~z seyyah~~ Pouqueville„ Voyage dans la Grice adl~~ eserinde yay~nlam~~t~r.". Daha sonra bir kaç kez daha yay~nlanan Epir Kroni~i uzun y~llar Proklos ve Komninos'a at-fedilmi~ti.65 Onbe~inci yüzy~la yaz~lm~~~ olan Kroni~in anonim oldu~u Yu-nanl~~ tarihçi Vrannoussis taraf~ndan tesbit edilmi~~ ve 1962'de Xpo-
" G. Ostrogorsky, ayn~~ eser, 459-460.
61 Bizans'da 1321-1328; 1341-1347 y~llar~~ aras~nda devam eden iç sava~~ için bkz. O s - trogorsky, ayn~~ eser, 460-490; D. M. Nicol, The Last Centuries of Byzantium, 1261-1453, London, 1972, s. 159-216.
62 K. Amantos, avayv6~,otuts f~ nö T[-il, MompeDaviov kricr~cev~~~dov (Soca-
~ copârwv flDV xptar~ aviov ~ca't oetapos ~~ii~~ E~ vi~ v 17acrk '1-Inewort ~d~~ xpolit ~câ 5 (1930) 197-210 (Hristiyanlar~n dinsel Haklar~n~n Müslümanlar taraf~ndan tan~nmas~~ ve Si-nan Pa~a'n~n Mektubu)
" Bu dönem Osmanl~~ tarihi için bkz. H. ~ nalc~ k, IL Murad, ~.A.
" Pouqueville, Voyage dans la Grke, Paris, I (1829); V(1821).
94 MELEK DEL~ LBA~I
~~l tip p.Ecratowtxfis Km: Toy Qico~cQatouldvr~s HnE(Qov” ad~~ alt~nda Kroni~in yazmalan ve yay~nlar~~ tan~t~lm~~t~r. 66
Türk tarihi aç~s~ndan önemli bilgileri içeren Kroni~in günümüze de-~in herhangi bir de~erlendirmesi yap~lmam~~t~ r. Kronide-~in üçündi bölümü, "Ba~lang~çtan Sultan Murad'~n Hükümdarl~~~na kadar Osmanl~~ Sultanlan-n~n k~sa bir Tarihi, Yanya'Sultanlan-n~n Teslimi ve ba~ka Tarihler" ad~n~~ ta~~makta ve bu bölümde, Osman Gazi'den Sultan Murad dönemine kadar meyda-na gelen olaylar baz~~ kronolojik hatalarla birlikte çok k~sa olarak meyda- nakledil-mektedir. Sultan II. Murad zaman~nda Yanya'n~n fethi olay~~ ise, ayr~nt~l~~ bir ~ekilde anlat~lmakta ve Sultan Murachn Yanyal~lara gönderdi~i aman-neme de bu bölümde yer almaktad~r. 67
Kroni~e göre, Yanyal~lar, Sultan II. Murad'~n iki defa üzerlerine ordu göndermesi kar~~s~nda askeri' amaçla Pindus da~lann~~ ve Epir'in dar geçit-lerini kontrol alt~na alm~~lard~r. Sultan Murad ise, daha Selânik'te iken Yanyal~lara teslim olmalar~n~~ teklif eden bir nâme yollam~~t~r. Kronik'ten, Sultan II. Murad'~n bu kent halk~na sava~~ açmadan önce ~eriat kurallar~-na göre teslim olmaya davet etti~i anla~~l~yor. II. Murad'dan ba~ka Rume-li Beylerbeyi Sinan Pa~a da Yanya yöneticilerine tesRume-lim olmalar~n~~ tekRume-lif eden Grekçe bir nâme göndermi~tir. Sinan Pa~a'n~n nâmesi baz~~ eserlerde belirtilmi~se68 de herhangi bir de~erlendirmesi ve Türkçe çevirisi yap~lma-m~~t~r. Sultan II. Murad'~n nâmesi ise, daha önce belirtildi~i üzere dikkat-leri çekmemi~~ ve bugüne kadar tarihçiler taraf~ndan söz konusu edilme-mi~tir. Sinan Pa~a'n~n nâmesini yay~mlayan K. Amantos ise, Yanyal~lara Sultan II. Murad ve Sinan Pa~a taraf~ndan bir tek nâme gönderildi~ini kaydetmi~tir.69 Halbuki, yukar~da de~inildi~i üzere, Yanyal~lara gönderil-mi~~ ayr~~ ayr~~ iki amannâme bulunmaktad~r. Osmanl~lar~n, z~mmi statüsünü kabul eden GaynMüslimlere tan~d~klar~~ imtiyazlan göstermeleri bak~m~ndan önemli belge olan bu nâmeleri Grekçe'den Türkçe'ye çevirmeyi yararl~~ görüyoruz.
" L. I. Vranouss~ s, xpov~ xttffireipov, loannina, 1962.
Aynca yazar taraf~ndan 1865 y~l~nda Kroni~in Yanya Despotlanndan bahseden ikinci bölümünün halk dilinde yaz~lm~~~ olan bir özeti de Tö xpovt~clw rö>v lwavv~viov xcit
a-vewdbrov A rhuo6fi En~ ropiiv, ad~~ alt~nda Atina, 1965'de yay~nlanm~~t~r.
67 Pouqueville, ayn~~ eser, C.V. s. 272-279; I. Bekker, Historia Politica et
Patriarchia Constaniinopoleos. Epirotica,. Bonnae, ~~ 8 4 g.s. 2 4 2-2 4 6.
6 8 H. ~ nalc~ k, II. Murad, ~. A; A. Vakalopoulos, Ongins of the Greek Nation,
NewJersey, ~g7o. s. 148-149.
SELANIK VE YANYA'DA OSMANLI EGEMENLI~I 95 Sultan IL Murad'~n ranyahlara Gönderdi~i Amanndn~e
Sultan II. Murad'~n Yanya halk~na 1430 y~l~nda gönderdi~i namenin iki de~i~ik metni bulunmaktad~r. Metinlerden bir tanesi (I no.lu metin),
Meteor Manast~r~nda bulunan bir kodeks'de ikinci metin ise Epir
Kroni~in-de bulunmaktad~r. 70
c) Metinlerin Çevirisi
L Metin (Meteor Kodeksinden) :
Do~u ve Bat~'n~n Hükümdar~~ Murad, siz, Yanyal~lara yaz~yo-rum; size kar~~~ ordumla yürümemem ve k~lic~mla kalenizi alma-mam için beni fazla k~zd~ralma-maman~z~~ ve kendi iste~inizle gelmenizi; kalenizi teslim etmenizi ve bana hükümdar~n~z olarak boyun nizi tavsiye ediyorum. Aksi takdirde, istekleriyle bana boyun e~me-yen, k~l~c~mla yok olan ve askerlerim taraf~ndan tutsak al~nan di~er kalelerde Do~u ve Bat~'ya sat~lanlar~n ba~~na gelenler sizin de ba~~-n~za gelecektir. Sizi kalenizden hiç bir zaman ç~karmayaca~una ve sizin de hiç bir zaman Hükümdarl~~~ma ihanet ve itaatsizlik etme-yece~inize dair aram~zda yemin edelim.
IL Metin (Epir Kroni~i'nden) :
Do~u ve Bat~'n~n Hükümdar~~ Murad'dan Yanyal~lara : Benim ve Atalar~m~n zaferlerinden kesin olarak emin olunuz ki, Tanr~~ Hükümdarl~~~ma s~n~r koymad~~ ve O'nun yard~m~~ sayesinde bütün Do~u'yu ve a~a~~~ yukar~~ bütün Bat~'y~~ idarem alt~na ald~m. Da~la-r~n~z~n d~~~nda bulunan herkes bana itaat etmi~tir. Sava~~ sonu felâ-ketini denemeden ve pek çok giinahs~z~n kan~n~n haks~z yere akitli-maktan, kenti yok olmaktan kurtarmak için; ve direnenlerin k~l~-c~mdan geçirildilderini ya da askerlerim taraf~ndan tutsak olarak Do~u ve Bat~'ya sat~ld~klar~n~~ görmeden önce, kentinizi bana teslim ediniz. Bana yeminle itaat edip e~er boyun e~erseniz, sizi kaleniz-den hiç bir zaman ç~karmayaca~~ma dair söz veriyorum. Siz de
7') Metinleri ilk kez P ouqu ev ille, Voyage dans la Gr'ece 'de Meteor Kodeksindeki metni
S. 115; Epir K~oni~i'nin içinde bulunan metni V (1821) 272-279'da Frans~zca çevirisiyle bir-likte yay~nlam~~ur. Nâmeler daha sonra S p. La m p r os taraf~ndan, 'H ceLbivt~cii ws ~ita~mos pli~rdoa raw lovAravwv (Sultanlar~ n Resmi Dili olarak Yunanca) NE 5 ( go8) 57-61'de yay~nlanm~~t~r. Yazma ve yay~nlar hakk~nda ayr~nt~l~~ bilgi için bkz. L. I. Vra-no ussis, ayn~~ eser, s. 16-30. Grekçe metin için bkz. eki
96 MELEK DELILBASI
Hükümdarl~~~ma ihanet etmeyecek ve âsi olarak görünmeyecekiniz. Dikkat ediniz, ~ayet teklifuni kabul etmezseniz, pi~man olmaya za-man~n~z dahi kalmayabilir.
Metinleri kar~~la~t~rd~~~m~z zaman her ikisinin de halk Grekçe'si
(di-motiki) ile yaz~ld~klann~~ görüyoruz. Daha ayr~nt~l~~ yaz~lm~~~ olan 2. metnin
ilk ve son paragraflan I. metinde bulunmamaktad~r. Metinleri yay~nlayan Pouqueville'nin görü~üne kat~larak II. metnin birincisine esas te~kil etmi~~ oldu~u kan~s~nday~z. Grekçe Türk Hükümdarlar~~ taraf~ndan diplomatik dir'' olarak da kullan~ld~~~~ için metinlerin çeviri olmay~p orijinallerin de Grekçe yaz~lm~~~ oldu~u görü~ündeyiz.
Sinan Pa~a 'n~n Mmesin
Ben, Beylerbeyi, bütün Bat~'n~n Bey'i Sinan Pa~a Yanyahlar~n çok kutsal Metropolitine ve sayg~de~er idarecilerine, Kaptan Strati-gopoulos'a, Kaptan'~n o~lu Bay Pavlos ve Ba~kumandan Boisabos ve Ba~yarg~c Stanitzi ve di~er büyük ve küçük Yaz~ya yöneticilerine emrediyorum ve onlar~~ selaml~yorum.
Malum ola ki, Dük'ün bölge ve kalelerini teslim almam~z için bizi büyük Efendi (Sultan) gönderdi ve bize ~öyle buyurdu: iyilikle boyun e~en kale ve ülkenin tahrip edilmekten hiç bir korkusu ol-mas~n. Boyun e~meyen kale ve ülkeyi, Selânik'te yapt~~~m gibi, yok etmemi ve temelinden y~lunam~~ emretti. Bu nedenle, Frenlderin
Se-mahvettikleri gibi, sizi de mahvetmekten ba~ka hiç bir yarar~~ dokunmayacak olan sözlerine aldanmaman~z~~ ve onlar~~ dinle-memenizi size yaz~yor ve söylüyorum.
Bu sebeple, gö~ün ve yerin Tanr~'s~na, Peygamber Muhammed ve Yedi Musafya (Mushaflar) 73 ve Tanr~'n~n 124.000 Peygamberi, '4
'1 M. Delil ba ~~ , Türk Hükiimdarlanna ait runanca Ahidniimeler ve Ardmeler (D.T.C. Fakültesi 1980. Bas~lmam~~~ doçentlik tezi)
72 Sinan Pa ~~ a ' n~n nâmesi iki ayr~~ kodekse dayanmaktad~r. Bunlardan bir tanesi
XV. yüzy~lda yaz~lm~~~ 1208 No.lu Sina Kodeksi, di~eri ise XVI. yüzy~la ait. st. Petersburg kodeksidir (CCLVI. f. 23-24). Metin önce Encan, °Abfiva, s. 118; Musro ~cs ides,
'ELI~ivo/~vfmt ~~~v c. 9-1o, s. 576; A ra van tin o s , xpovoypciTia rfis qincipov, c. II, s.
315; Miklosich-Müller, Acta et Diplomata, s. 282-283; Amantos, a.g.e. s. 206; Ayr~ca kr~. V.L. Vranoussis, ad~~ geçen eser, 36-42. Grekçe metin için bkz. Ek. II.
23 Mushaf; iki kapak aras~nda ciltlenen yapraklara verilen isim olup, Kur'an yerine kullan~lm~~t~r. Bkz. A. J. Wensinck, Mushaf, I.A.
74 Hz. Adem ile Hz. Muhammed aras~ndaki peygamberlerin say~lan baz~~ eserlere
göre, 124.000, baz~lar~na göre 224.000 olarak rivayet edilir. Bkz. t. H. Çubukçu, /s-'~n Temel Bilgileri, Ankara, 1971. s. 22.
SELANIK VE YANYA'DA OSMANLI EGEMENLI~I 97
ba~~m ve can~m ad~na ve ku~and~~~m k~l~ç ad~na size yemin ediyo-rum ki, esaretten, çocuklar~n al~nmas~ndan, kiliselerin tahrip edil-mesinden ve cezaland~nlmaktan hiç bir korkunuz olmayacakt~r. Kiliseleriniz de adet oldu~u üzere çanlar~n~~ çalacakt~r. Ba~piskopos, Roma devrindeki yarg~lama yetkisine ve kilisedelci bütün haklar~na, t~mar sahibi idareciler yine t~marlar~na, çocuklar~na, kendilerine tâ-bi olanlara ve mallar~na kay~ts~z ~arts~z sahip olacaklard~r. Daha ba~ka istelderiniz olursa size ba~~~layaca~~z. ~ayet, inatla direnir ve iyilikle boyun e~messeniz biliniz ki, Selânik'i ya~ma ederek kilisele-rini tahrip etti~imiz, her ~eyi harap ve yok etti~imiz gibi, sizi ve mallann~z~~ da tahrip edece~iz. Tanr~~ günah' sizde aras~n.
Epir Kront~ine göre bu nâmelerini alan Yanyal~lar, Türklerin Do~u ve Bat~'da kendi ülkelerinden daha güçlü kentleri egemenlikleri alt~na ald~k-lar~n~~ ve bu nedenle daha fazla direnmenin anlams~z olaca~~n~~ dü~ünerek Sultan'a "bilgili ve ak~ll~~ H~ristiyanlardan” seçtikleri bir heyet göndermeye karar vermi~lerdir. Yanyal~lann gönderdikleri bu elçilik heyeti kentin anahtann~~ Sultan'a Selanik'in d~~~nda Kilidi ad~~ verilen yerde teslim etmi~-ler ve kar~~l~~~nda da Sultan'dan bir ferman'la imtiyazlar elde etmi~etmi~-lerdir. (9 Ekim 1430) Sultan daha sonra Yanya'll elçilerle birlikte 18 Türk askeri-ni kaleyi teslim almalar~~ ve devaml~~ olarak Yanya'da oturmalar~~ için göndermi~tir. Kent'e giren Türkler, Turkopalukon ad~~ verilen yerde evler in-~a ederek yerle~mi~lerdir. Kronik'te ayr~ca bir ayin sonunda Türklerin Grek k~zlar~n~~ e~~ olarak ald~klar~~ anlat~lmaktad~r 75.
Rumeli Beylerbeyi Sinan Pa~a'n~n Yanya yöneticilerine verdi~i aman-nâme Sultan Murad'~nkinden daha ayr~nt~l~~ olarak yaz~lm~~~ olup, institula-tio, Disposiinstitula-tio, Narratio Salutainstitula-tio, ve Sanctio bölümlerinden olu~mu~tur. Grekçe yaz~lm~~~ olan amannamenin tarihi (Datatio) ise 6938 dir. (1430)76. Gerek Sultan Murad'~n, gerekse Sinan Pa~a'n~n nâmeleri, Osman-l~lar~n aman dileyen Müslüman olmayan toplumlara tan~m~~~ olduklar~~ im-tiyazlan gösteren ender belgelerdendir. Yanyal~lar, II. Murad taraf~ndan verilen bu imtiyazlarla Bizans döneminde sahip olduklar~~ otonom yönetim ~eklini muhafaza etmi~lerdir. Yanya'ya, daha Bizans ~ mparatorlu~u'nun bir eyaleti iken 1319 y~l~nda imparator II. Andronikos Palaiologos taraf~n-dan bir Chyrsobullon ile otonom yönetim hakk~~ tan~nm~~t~. Buna göre;
I. Bekker, ayn~~ eser, 242-246; Pouqueville, ayni eser, 274.-280.
"6 Miklos ~ ch-Müller, Ada el .91Plomala grace metin Aevi, III, Vienne, 1865. S.
282-283'te verilen 1431 tarihinin düzeltilmesi gerekir.
98 MELEK DELILBA~I
piskoposlara Roma devrindenn beri tan~nm~~~ olan rrjv orowai:kfjv KQC-(av (kaza yetkisi) sa~lanm~~~ ve imparator onlar~n yerli hakimler seçmeleri-ni kabul etmi~ti. Ayn~~ zamanda Yanyal~lar, baz~~ vergilerden ve Yanya d~-~~nda askerlik görevlerinden muaf tutulmu~lard~ r. Yanyal~lar, bu imtiyazla-n Bizaimtiyazla-ns% yüksek memur ve vergi toplay~c~laimtiyazla-nimtiyazla-na güveimtiyazla-n duymad~klaimtiyazla-n ve ~ 2o4'den sonra bir bak~ma kazanm~~~ olduklar~~ ba~~ms~zl~ klar~n~~ korumak istedikleri için talep etmi~lerdir. Sinan Pa~a'n~n niimesinden anla~~ld~~~~ üze-re, Yanyal~lar, bu imtiyazl~~ durumlar~n~~ Osmanl~~ egemenli~i alt~nda da sürdürmü~lerdir. Sinan Pa~a'n~n nâmesinde zimmi statüsünü kabul eden Gayrinnislimlere Osmanl~lar~n tan~d~klar~~ haklar aç~k bir ~ekilde belirtil-mektedir. Buna göre; Yanyal~lann mal~na mülküne dokunulmayacak ve dinsel inançlannda serbest olacaklard~. Ba~piskopos, Roma devrindeki ka-za yetkisine ve kilisedeki bütün haklar~na sahip olacakt~. Ayr~ca kentin ya~ma edilmeyece~i, halk~n tutsak al~nmayaca~~, çocuklar~n ise dev~irme olarak toplanmayaca~~~ konusunda güvence veriliyordu. Teslim olmad~klar~~ taktirde sava~la al~nan Selânik'in zapt~~ s~ras~nda oldu~u gibi, Yanya'n~n da ya~ma ve tahrip edilece~i tehdidinde bulunulmu~tur.
II. Murad ve Sinan Pa~a'n~n Yanyal~lara gönderdikleri nâmeler, daha sonraki amannâmelere örnek olmu~tur. II. Mehmed'in Istanbul'un fethin-den sonra ~~ Haziran 1453'de Galatal~lara bir ahidnâme verdi~i; 1567, 1578 ve 1694 y~llar~nda Sak~zl~lara; 1579'da Siklat adalar~na ayn~~ ~ekilde Os-manl~~ Sultanlan taraf~ndan amannâmeler verildi~i bilinmektedir78.
'7 Roma devrinde Piskoposlar~n verdikleri kararlar temyiz edilemezdi. Ayr~ca bkz. K. Amantos a.g.e. s. 206.
78 SULTAN II. MEHMED 'IN ~~ Haziran 1453'te Galata ahalisine vermi~~ oldu~u
mek-tup için, bkz. J. Hamm er, Geschichte de: Osmanischen Reiches, I, 1827, 675-677; SP. La m p ro s: a.g.e. NE 5 (1938) 66-68;N . Iorga, Analele Academeiei Romane II. ser. XXXVI. Memoriile Sectiunii Istonce, Bucarest 1913// ~ 4, s. 70-71; Acad€mie Roumanie, Bulletin de la section historique 2 (1914) 12-13; K. Am an tos, 'E.I.Arivt~d~~ : (1936) 121-122. E. Dallegio d'Alessio, Le texte grec du traite conclupar les Ghlois de
Galata, E.;.A.vvi ~c 1 1(1 9 3 9) ~~ 1 2-1 2 4. Traitis entre le: Ginois de Galata et Mehmed II (l er juin 1 4 5 3), Echos d'Orient 3 9 (1940) ~~ 6 1-1 7 5. T.C. Skeat : Two Byzantine Documents, British Museum Quarterly 18 (1953) 71-75. VL. Mi r-miro ~ lu, Fatih Sultan mehmed Devrine ait Tarihi Vesikalar, s. 5I-52'de metni Metnin Türkçe sureti ~skender Hoci Bey taraf~ndan TOEM cüz 25 1330, s. 52-53'de yay~ nlan-m~~t~r. Ahidnffinenin I. Ahmed ve IV. Murad zaman~n~da yap~ lan yenile~tirrneleri için bkz. M. ~~ aki ro ~~ I u , Fatih Sultan Mehmed'in Galaiahlara verdi~i Türkçe Metinleri, Derg. TAD XIV (1983) 211-219.
SELAN ~ K VE YANY.VD.1 OSNIANLI EGEMENLI~I 9 9
Yanya'n~n 9 Ekim 1430 tarihinde Türk egemenli~ine geçmesi olay~~ hakk~nda Osmanl~~ Kronilderinde herhangi bir bilgi yer almamaktad~r". Ep~r Kron~~inin d~~~nda, Bizans kaynaklannda C ha I c o cond y les 'de Carlo Tocco'nun ölümünden sonraki iç mücadeleler ve fetih ile ilgili baz~~ kay~tlar bulunmaktad~r. Chal c o c ond y les 'deki Sultan Murad'~n Yanya üzerine Karaca Pa~a'y~~ gönderdi~i ve kentin Karaca Bey taraf~ndan al~nd~~~na ili~kin yanl~~~ bilgi Ham m er ve ~ .H. Uzunçar ~~ l ~~ ta-raf~ndan yaz~lan Osmanl~~ tarihlerine de aktanlm~~t~r. Olaylar~~ yak~ndan iz-leyen S p h r an t z es ise, Yanya'n~n 14.30 y~l~n~n Ekim ay~nda Beylerbe-yi Sinan taraf~ndan al~nd~~~n~~ kaydetmi~tir 80.
Yanya'n~n Osmanl~lara teslim olmas~ndan sonra Carlo Tocco, merke-zi Arta olan despotlu~un di~er k~sm~nda Osmanl~lara y~ll~k harac ödeye-rek kalm~~t~r. 1444 y~l~nda Tocco, kay~nbiraderi Constantine'den cesaret alarak Türklerin vassalli~inden kurtulmak istemi~se de ba~ar~l~~ olamam~~-t~r. 1448 y~l~nda Tocco'nun ölümünden sonra idareciler Venedik himayesi-ne girmek için görü~melerde bulunurlarken, Arta, 24 Mart 1449'da kesin olarak Osmanl~~ topraklar~na kat~lm~~t~r.
Yunanistan'~n Osmanl~~ egemenli~ine girmesi daha çok Bizans ve Lâtin kaynaklar~yla ayd~nlan~rken, Osmanl~~ egemenli~i alt~nda Yunanistan tarihi için Tahir defterleri en önemli kaynak grubunu olu~turmaktad~r. Os-manl~~ egemenli~i alt~nda Yanya tarihine ili~kin günümüze de~in herhangi bir ara~t~rma yap~lmam~~t~r. Çok yeni ba~lad~~~m~z Yunanistan tahn~~ defter-/en üzerindeki çal~~malanm~z~n Yanya'ya ili~kin baz~~ demograf~k sonuçlar~n~~ burada vermek yararl~~ olacakt~r. Yanya'n~n fethinden hemen sonraya ait tahrir defterleri günümüze ula~mam~~t~r. Nefs-i Yanya'ya ait katolo~a geç-mi~~ en eski tahrir defteri Istanbul Ba~bakanl~k Ar~ivi'nde bulunan No: 350 h. 972 (1564) tarihli mufassal tapu tahnr deftendir. Bu deftere göre mirliva hass~~ olan Yanya'da 35 H~ristiyan ve sadece ~~ Müslüman mahallesi bu-lunmaktad~r.
Epir Kronigindeki bir nota göre Yanya g Ekim 1430 tarihinde Osmanl~~ egemenli~i-ne geçmi~tir. Ayr~ca bkz. A. Vakalopoulos, a.g.e., s. 14.8.0smanl~~ kronik yazarlar~ndan A ~~ k Pa ~ a- z âd e ve Ne ~ ri , Yanyan~n fethi olay~ndan bahsetmemi~lerdir. Oruç. b. Adil (Te-varih Al-i Osman, yay. Babinger, Hannover, 1925, s. ~~ 5) Sinan Pa~a'n~n 1433'de Yanya'y~~ al- d~~~n~~ yazarak kronolojik hataya dü~mü~tür. Hoca Sa' d dined ise çev. 1. Parmaks~zoglu, c. II, s. 85) 1431'de Sultan Murad Edirne'de iken Rumeli dilaverlerini, Beylerbeyi Sinan
Bey ile Arnavutluk diyar~na ak~nla görevlendirdi~i kayd~n~~ vermektedir.
' C h a lcocody I es, Darco, II, 15; S ph rant zes, Crecu, Memorii, s. 50; ~ .H.
NI ELEK DE111.1-1.\51
Müslüman cemaat (cemaat-i Müselmanan) 50 hane; mücerred 8 5ox5 — 250 H~ristiyan cemaat (cemaat-i Gebran) 1195 hane; mücerred 134
I I 81x5 5905 Yakla~~k toplam nüfus: 6155
Böylece, sava~~ aç~lmadan Osmanl~~ egemenli~ine al~nan Yanya'da, fetih-ten 134 y~l sonra yap~lan tahrirde nüfusun ezici ço~unlu~unu H~ristiyanla-r~n olu~turdu~u anla~~lmaktad~r. Osmanl~~ fetihlerinin ilk dönemlerinden itibaren kendiliklerinden boyun e~en kentlerin halk~na dokunulmad~~~na ili~kin çe~itli örnekler bulunmaktad~r. Sözgelimi, daha I. Murad zaman~ n-da Trakya'n-da Missini, Mürefte (107 H~ristiyan haneye kar~~l~k 4 Müslüman hane bulunmaktad~r) gibi bar~~~ yoluyla al~nan kasabalarda Rum nüfusun büyük miktarda oldu~u bilinmektedir 8~ . Yanya'da 1564 y~-l~nda yap~lan tahrire göre, nüfusun °k 96 s~n~~ H~ristiyan, % 4 ünü Müslüman nüfus olu~turmaktad~r. Musevi nüfus ise bu defterde geçme-mektedir'. Bu tahrir sonucuna göre, Osmanl~lar~n, da~l~k Epir bölgesin-de bulunan Yanya'da sürgün politikas~~ uygulamad~klar~~ anla~~lmaktad~ r. Bunda, hem Yanya'n~n Selanik gibi ekonomik aç~dan önemli bir merkez olmay~~~, hem de aman dileyerek teslim olmas~~ rol oynam~~t~ r.
Sonuç olarak diyebiliriz ki II. Murad taraf~ ndan Selânik sava~~ (anve-ten); Yanya ise, bar~~~ yoluyla Osmanl~~ egemenli~ine al~nm~~t~r. Selanik'te halk~n büyük bir k~sm~~ Venedik yönetimine kar~~~ Türk taraftan olmakla beraber, Lâtinlerin zoruyla sava~maya mecbur kalm~~lard~ r. Sava~la al~nan kentte fetihten sonra bir k~s~m halk tutsak edilmi~~ ve her ne kadar baz~~ ya~ma ve tahribatta bulunulmu~sa da, k~sa bir süre sonra Sultan taraf~ n-dan kentin yeniden in~as~~ ve iskân~~ için gerekli olan önlemler al~nm~~t~r. Ticari önemi nedeniyle Selanik'te sürgün politikas~~ uygulanarak Türk nüfus yerle~tirilirken, onbe~inci yüzy~l~n sonundan itibaren Osmanl~~ ege-menli~ine s~~~nan Museviler kent nüfusunun ezici ço~unlu~unu olu~tur-mu~tur.
"1 H. in alc ~ k, Edirne'nin Fethi, Edirnenin hoo. Fetih Y~ldönümü Arma~an kitab~, (1965) 137-159. bkz. 1 47-149-
Yanya'da Musevi nüfusa ait ilk kay~t, ~stanbul Ba~bakanl~k Ar~ivinde bulunan No: 586 h. 987 (1579) tarihli mufassal tapu defterinde geçmektedir. Bu deftere göre cemaat-i Yahudiyan 34 neferdir.
SELANIK VE YANYA'DA OSMANLI EGEMENLI~I <o<
Selanik'in Osmanl~~ egemenli~ine geçmesinden yedi ay sonra bar~~~ yo-luyla al~nan Yanya'ya tan~nan imtiyazlar, fetihlerinde ~eriat kurallar~n~~ uy-gulayan Osmanl~lar~n, Ehl-i zimmete dinlerinde, örf ve adetlerinde, yerli ku-rumlar~nda tan~m~~~ olduklar~~ serbesti ve himaye prensiplerini göstermekte-dir. Co~rafi konumundan dolay~~ da Yanya'da sürgün uygulanmam~~~ ve onalt~nc~~ yüzy~lda H~ristiyan nüfus egemen unsur olmu~tur.
< Böylece Osmanl~lar~n fetih politikalar~, sadece Osmanl~~ kaynaklar~yla
de~il, Grekçe kaynaklarla da aç~kl~k kazanmakta ve bu iki kaynak grubu-nun mukayeseli olarak incelenmesi daha objektif de~erlendirmeler yapma-m~za yard~mc~~ olmaktad~r.
4
~~