• Sonuç bulunamadı

Silajlık melez mısır çeşitlerinin farklı hasat zamanının verim, verim unsurları ve kalite üzerine etkisi

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Silajlık melez mısır çeşitlerinin farklı hasat zamanının verim, verim unsurları ve kalite üzerine etkisi"

Copied!
78
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

T.C.

SELÇUK ÜNĠVERSĠTESĠ FEN BĠLĠMLERĠ ENSTĠTÜSÜ

SĠLAJLIK MELEZ MISIR ÇEġĠTLERĠNĠN FARKLI HASAT ZAMANININ VERĠM, VERĠM UNSURLARI

VE KALĠTE ÜZERĠNE ETKĠSĠ Fatih OLGUN

YÜKSEK LĠSANS TEZĠ ……… Anabilim Dalını

01-2011 KONYA Her Hakkı Saklıdır

(2)

TEZ KABUL VE ONAYI

Fatih OLGUN tarafından hazırlanan “Silajlık Melez Mısır ÇeĢitlerinin Farklı Hasat Zamanının Verim, Verim Unsurları Ve Kalite Üzerine Etkisi ” adlı tez

çalışması …/…/… tarihinde aşağıdaki jüri tarafından oy birliği / oy çokluğu ile Selçuk Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Tarla Bitkileri Anabilim Dalı‟nda YÜKSEK LİSANS TEZİ olarak kabul edilmiştir.

Jüri Üyeleri Ġmza

BaĢkan

Unvanı Adı SOYADI ………..

DanıĢman

Prof. Dr. Süleyman SOYLU ………..

Üye

Unvanı Adı SOYADI ………..

Yukarıdaki sonucu onaylarım.

Prof. Dr. Bayram SADE FBE Müdürü

(3)

TEZ BĠLDĠRĠMĠ

Bu tezdeki bütün bilgilerin etik davranış ve akademik kurallar çerçevesinde elde edildiğini ve tez yazım kurallarına uygun olarak hazırlanan bu çalışmada bana ait olmayan her türlü ifade ve bilginin kaynağına eksiksiz atıf yapıldığını bildiririm.

DECLARATION PAGE

I hereby declare that all information in this document has been obtained and presented in accordance with academic rules and ethical conduct. I also declare that, as required by these rules and conduct, I have fully cited and referenced all material and results that are not original to this work.

Fatih OLGUN

(4)

iv

ÖZET

YÜKSEK LĠSANS TEZĠ

SĠLAJLIK MELEZ MISIR ÇEġĠTLERĠNĠN FARKLI HASAT ZAMANININ VERĠM, VERĠM UNSURLARI VE KALĠTE ÜZERĠNE ETKĠSĠ

Fatih OLGUN

Selçuk Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Tarla Bitkileri Anabilim Dalı

DanıĢman: Prof. Dr. Süleyman SOYLU 2011, 69 Sayfa

Jüri

Prof. Dr. Süleyman SOYLU Prof. Dr. Bayram SADE

Doç. Dr. Birol DAĞ

Bu çalışma Konya ili Çeltik İlçesi ekolojik koşullarında, bazı hibrit mısır çeşitlerinin (Zea mays L.) silaj performanslarını ve bu çeşitlerde farklı dönemlerde hasat uygulamalarının etkilerini tespit etmek amacıyla 2009 yılı vejetasyon döneminde yürütülmüştür. “Tesadüf Bloklarında Bölünmüş Parseller” deneme desenine göre üç tekerrürlü olarak yürütülen araştırmada tüm çeşitlere üç farklı dönemde yapılan hasadın ( H1; süt olum dönemi, H2; erken hamur olum dönemi süt çizgisi üstten 1/3 lük seviyede iken, H3;

geç hamur olum dönemi süt çizgisi alttan 2/3 lük seviyede iken) beş farklı mısır çeşidi (Samada 07, C 955, OSSK 644, Truva, P31Y43) üzerine etkileri incelenmiştir. Araştırmada bitki boyu, yaprak sayısı, çiçeklenme süresi, bitki ağırlığı, sap çapı, yaprak ağırlığı, bitkide yaprak oranı, bitkide sap oranı, bitkide koçan sayısı, koçan ağırlığı, bitkide koçan oranı, yeşil ot verimi, bitkide kuru madde oranı, kuru madde verimi, ham protein oranı özellikleri ele alınmıştır.

Araştırma sonucunda yeşil ot verimi, çiçeklenme süresi, bitki ağırlığı, yaprak sayısı, bitkide yaprak oranı, yaprak ağırlığı, bitkide koçan sayısı, koçan ağırlığı, kuru madde verimi, bitkide kuru madde oranı özellikleri için çeşitler arası farklılık istatistiksel açıdan önemli bulunmuştur. Bunun yanı sıra yeşil ot verimi, bitki ağırlığı, bitkide yaprak oranı, bitkide sap oranı, kuru madde verimi, bitkide kuru madde oranı özellikler için ise farklı hasat zamanı uygulamalarının etkileri önemli bulunmuştur. Araştırmada en yüksek yeşil ot verimleri C 955 çeşidinden ve H1 uygulamasından sırasıyla 10561 kg/da ve 10610 kg/da

olarak elde edilmiştir. En yüksek kuru madde verimi ise PR31 Y43 çeşidinden ve H3 uygulamasından

sırasıyla 2711 kg/da ve 3282 kg/da olarak elde edilmiştir. Farklı hasat zamanı uygulamaları sonucu en yüksek kuru madde oranına % 36.35 ile H3 uygulamasında ulaşılırken, en yüksek protein oranına ise %

8.48 ile H1 uygulamasında ulaşılmıştır. Orta Anadolu Bölgesinde silajlık mısır tarımında silajlık olarak

tescilli çeşitlerin kullanılarak hasatın erken hamur olum dönemi - geç hamur olum dönemi aralığında yapılmasının yüksek verim ve kalite açısından uygun olduğu sonucuna varılmıştır.

(5)

v

ABSTRACT

MS THESIS

THE EFFECTS OF DIFFERENT HARVESTING TIMES ON YIELD, YIELD COMPONENTS AND QUALITY IN SILAGE MAIZE CULTIVARS

Fatih OLGUN

THE GRADUATE SCHOOL OF NATURAL AND APPLIED SCIENCE OF SELÇUK UNIVERSITY

THE DEGREE OF MASTER OF SCIENCE IN FIELD CROPS DEPARTMENT

Advisor: Prof. Dr. Süleyman SOYLU 2011, 69 Pages

Jury

Prof. Dr. Süleyman SOYLU Prof. Dr. Bayram SADE Assoc. Prof. Dr. Birol DAĞ

This research was conducted to determine the effects of different harvesting times in silage maize cultivars under Konya- Çeltik ecological conditions in 2009 vegetation period. In the research was arranged with respect to the randomized complete block experimental design as split plot with three replicatons. Three harvesting time (H1;milk stage, H2; early dough stage while one-third milkline, H3;

late dough stage while one-third milkline) were applied on five silage maize cultivars (Samada 07, C 955, OSSK 644, Truva, P31Y43) in study. In this research, plant height, number of leaf, flowering time, plant weight, stem diameter, leaf weight, leaf ratio per plant, stem ratio per plant, number of ear per plant, ear weight, ear ratio per plant, green forage yield, dry matter rate , dry matter yield and crude protein rate characters were investigated.

As a result of this study, for the characters green forage yield, number of leaf, flowering time, plant weight, number of leaf, leaf ratio per plant, leaf weight, number of ear per plant, ear weight, dry matter yield, dry matter rate of cultivars differences were found to be statistically significant. Green forage yield, plant weight, leaf ratio per plant, stem ratio per plant, dry matter yield, dry matter rate of plant were found to be significantly influenced by harvesting times applications in different maturity stages. In this research C 955 silage cultivar and H1 harvesting time application gave the highest green

forage yield with 10561 kg/da and 10610 kg/da respectively. PR31 Y43 silage cultivar and H3 harvesting

time application gave the highest dry matter yield with 2711 kg/da and 3282 kg/da respectively. In different harvesting time applications it was found that the highest dry matter rate of plant was 36.35 % with H3 application and the highest crude protein rate was 36.35 % with H1 application. As a result;

silage maize agronomy in Central Anatolia, using the registered silage maize cultivars and harvesting time application can be between in the early dough stage - the late dough maturity stage to obtain high-yield and quality

(6)

vi

ÖNSÖZ

Yem bitkilerinin önemini kavrayan gelişmiş batı ülkelerinde yem bitkileri alanının tarım arazisi içerisindeki payı %25-60‟dır. Ülkemizde ise yem bitkileri alanının, tarla arazisi içerisindeki %3‟lük payı maalesef çok düşük kalmaktadır. Üreticilerimiz kaba yem sıkıntısının yaşandığı dönemlerde genelde hayvanlarını zorunlu olarak besin maddesi içeriği düşük tahıl samanı ile beslemektedir. Bunun yanında taze ve su bakımından zengin, karbonhidrat içeriği yüksek, yem bitkilerinin parçalanması ile elde edilen ve silaj adı verilen kaba yem de tercih edilmeye başlanmıştır. Mısır, hem kesif hem de kaba yem ihtiyacını karşılayabilecek silajlık bitkilerin başında gelmektedir. Mısır tarımının son yıllarda önemli oranda yaygınlaştığı Konya bölgesinde çiftçilerin silaj mısır tarımına ilgisi de her geçen gün artmaktadır.

Son yıllarda Tarım Bakanlığı‟nın teşvikleri ile birlikte silajlık mısır tarımı bölgemizde çok hızlı bir artış göstermektedir. Konya ilinde 2009 yılında yaklaşık 80 bin dekar alanda silajlık mısır ekimi yapılmıştır. Maalesef çiftçilerimizin önemli bir kısmı silajlık mısır çeşitlerinin seçiminde hiçbir değerlendirme yapmadan en kolay temin ettiği çeşitlerin ekimini yapmaktadır. Orta Anadolu ekolojik şartlarında yetiştirilebilecek yüksek verimli ve kaliteli silaj mısır çeşitlerinin en uygun hasat zamanının belirlenmesi amacıyla yürütülen bu araştırmanın her aşamasında yardımlarını esirgemeyen ve bilimsel bir eser haline gelmesini sağlayan danışman Hocam Prof. Dr. Süleyman SOYLU‟ya ve bu çalışmalarda daima bizimle olan, çalışmamıza pek çok şekilde katkı sunan saygıdeğer hocam Prof. Dr. Bayram SADE‟ye teşekkür ederim. Denemenin kurulması, yürütülmesi ve sonlandırılmasına kadar geçen süreçte verdikleri destek ve yaptıkları yardımlardan dolayı; eşim Emine OLGUN, kardeşlerim Mehmet ve Atilla Olgun, arkadaşlarım Yaşar YILMAZ, Mehmet Emin CEYLAN, Nazmi COŞKUN ve Hüseyin SOLAK‟a, denememin kurulmasında arazi temini konusunda bana yardımlarını esirgemeyen tarla sahibi Arif KÖKTEN‟e teşekkürlerimi bir borç bilirim.

Fatih OLGUN KONYA-2011

(7)

vii ĠÇĠNDEKĠLER ÖZET ... iv ABSTRACT ... ..v ÖNSÖZ ... vi ĠÇĠNDEKĠLER ... vii SĠMGELER VE KISALTMALAR ... ix 1. GĠRĠġ ... 1 2. KAYNAK ARAġTIRMASI ... 4 3. MATERYAL VE METOT ... 14 3.1. Materyal ... …14 3.2. Metot………..………...14 3.2.1. Gözlem ve ölçümler ... 16

3.2.1.1. Yeşil ot verimi (kg/da) ... 16

3.2.1.2. Çiçeklenme süresi (gün) ... 16

3.2.1.3. Bitki boyu (cm) ... 17

3.2.1.4. Bitki ağırlığı (g) ... 17

3.2.1.5. Yaprak sayısı (adet/bitki) ... 18

3.2.1.6. Bitkide yaprak oranı (%)... 18

3.2.1.7. Yaprak ağırlığı (g) ... 18

3.2.1.8. Sap çapı (mm) ... 18

3.2.1.9. Bitkide sap oranı (%) ... 19

3.2.1.10. Bitkide koçan sayısı (adet/bitki) ... 19

3.2.1.11. Koçan ağırlığı (g) ... 19

3.2.1.12. Bitkide koçan oranı (%) ... 19

3.2.1.13. Kuru madde verimi (kg/da)... 20

3.2.1.14. Bitkide kuru madde oranı (%) ... 20

3.2.1.15. Ham protein oranı (%) ... 21

3.2.2. İstatistiki analiz ve değerlendirmeler ... 22

3.3. Araştırma yerinin genel özellikleri ... 22

3.3.1. İklim özellikleri ... 22

3.3.2. Toprak özellikleri ... 23

4. ARAġTIRMA SONUÇLARI VE TARTIġMA….……….………24

4.1. Yeşil Ot Verimi ... 24

4.2. Çiçeklenme Süresi ... 28

4.3. Bitki Boyu ... 30

4.4. Bitki Ağırlığı ... 32

4.5. Yaprak Sayısı ... 34

4.6. Bitkide Yaprak Oranı ... 35

(8)

viii

4.8. Sap Çapı ... 41

4.9. Bitkide Sap Oranı ... 42

4.10. Bitkide Koçan Sayısı ... 44

4.11. Koçan Ağırlığı ... 46

4.12. Bitkide Koçan Oranı ... 48

4.13. Kuru Madde Verimi ... 50

4.14. Bitkide Kuru Madde Oranı ... 53

4.15. Ham Protein Oranı ... 57

5. SONUÇLAR VE ÖNERĠLER ... 61

KAYNAKLAR ... 63

(9)

ix SĠMGELER VE KISALTMALAR Simgeler °C : Santigrad derece cm : Santimetre Fe : Demir da : Dekar g : Gram ha : Hektar HCL : Hidrojen Klorür K : Potasyum

K2O : Potasyum oksit

kg : Kilogram mm : Milimetre N : Azot P : Fosfor S : Kükürt Zn : Çinko P2O5 : Difosfor pentaoksit

pH : Hidrojen iyonu konsantrasyonunun negatif logaritması

Kısaltmalar

FAO : Food and Agriculture Organization of the United Nations SHO : Sert hamur olum

SO : Süt Olum

TÇ : Tam çiçeklenme

(10)

1. GĠRĠġ

Buğdaygiller familyasının Maydeae oymağına giren mısır, dünyadaki tüm tahıllar içerisinde en yüksek verimi sağlayan, güneş enerjisini en iyi kullanan (C4 bitkisi) ve birim alandan en fazla kuru madde üreten bir bitkidir. Ülkemiz tarımında önemli bir yere sahiptir. Sulu koşullarda her türlü bitki ile ekim nöbetine girebilir. Kendisinden sonra ekilen bitkinin verimi, genellikle ekim nöbetine alınan diğer tahıllara göre daha yüksektir. Ana ürün ve ikinci ürün olarak ülkemizde birçok yerde yetiştirilebilir (Karaşahin 2008).

Ülkemiz hayvancılığının en önemli sorunu, hayvan varlığımızın yüksek olmasına karşılık kaliteli kaba yem açığımızın fazla olmasıdır. Kaba yemler, çiftlik hayvanlarına taze olarak, kurutulmuş ve silaj yapılarak yedirilen bitkisel materyallerdir. (Bahtiyarca ve Cufadar 2003). Süt ineklerinin kuru madde tüketimlerinin en az % 40‟ı kaba yemlerden sağlanmalıdır. Üreticilerimiz kaba yem sıkıntısının yaşandığı dönemlerde genelde hayvanlarını zorunlu olarak, besin maddesi içeriği düşük tahıl samanı ile beslemektedir. Fakat son yıllarda üreticilerin bilinçlenmesi ile taze ve su bakımından zengin, karbonhidrat içeriği yüksek yem bitkilerinin parçalanması ile elde edilen ve silaj adı verilen kaba yemler tercih edilmeye başlanmıştır (Orak ve İptaş 1999).

Ülkemiz hayvan varlığı bakımından önemli bir konumda olmasına rağmen, birim hayvandan elde edilen verim oldukça düşüktür. Hayvansal verimliği ırkların genetik kapasitesi, bakım ve beslenme koşulları gibi faktörler belirlemektedir. Ülkemizdeki hayvanlar genel olarak genetik kapasiteleri yeterli materyaller olmasına karşın, temel sorun, onların kaliteli yemlerle beslenmesindeki yetersizliklerden kaynaklanmaktadır. Bu nedenle ülkemizdeki hayvanların yeterli kaliteli kaba yemlerle beslenmemeleri sonucu, genetik kapasitelerinin çok altında verim alınmaktadır. Nitekim hayvanların beslenmeleri ile verimleri arasındaki ilişkiyi açıklamak amacıyla ülkemizde yapılan bir araştırmada, hayvanların sadece yeterli beslenme şartlarında bile, yetersiz beslenen hayvanlardan 2-3 kat fazla verim üretebilecekleri kanıtlanmıştır (Sağlamtimur ve ark. 1995).

Son yıllarda yapılan bitki ıslahı çalışmaları ile hibrit mısırın geliştirilmesi sonucunda mısır ekim alanlarında önemli artışlar meydana gelmiştir. Uygun mısır çeşidinin seçilmesi ve yetiştirme tekniklerinin iyileştirilmesi ile bitkide koçan oranı daha yüksek silajlık mısır üretimi yapılmaktadır. Çünkü, hamur olumu döneminde hasat

(11)

edilmiş silajlık mısırdaki toplam kuru maddenin yaklaşık % 60‟ı koçanda bulunmakta ve tüm besin maddelerinin 2/3‟si mısır koçanından sağlanmaktadır. Bu nedenlerle, silajlık mısırdan yüksek yem değerli silajın elde edilmesinde; çeşit seçimi, yetiştirme tekniği ve en uygun hasat zamanı önem taşımaktadır. Silajlık mısırda en yüksek besin madde birikimi, hamur olumu döneminin sonuna doğru gerçekleşmektedir. Diğer yem bitkilerinin aksine, silajlık mısırda organik maddelerin sindirim derecesi ve yem enerji içeriği hamur olumu sonuna kadar artmaktadır. Mısır danesinde vejetasyonun ilerlemesi ile nişasta ve yağ birikimi artmakta, ham selüloz oranı ise azalmaktadır (Ergül 2008).

Silajlık mısır için en uygun hasat zamanı kuru maddenin % 30‟a yaklaştığı hamur olumu ortasıdır. Silajlık mısırın bitkide kuru madde oranı % 30‟un üzerinde hasat edilirse, koçanların yeterince parçalanıp parçalanmadığına dikkat edilmelidir. Parçalama işlemi iyi yapılmadığında, tüketilen mısır daneleri sindirim sisteminden olduğu gibi geçmektedir. Bunun sonucunda da silajlık mısırın olgunluk durumuna ve hasat tekniğine göre % 3-5 oranında enerji kayıpları meydana gelmektedir. Ancak, son yıllarda mısır silajı hasat makinalarına dane kırıcıların eklenmesi ile bu olumsuzluk ortadan kaldırılmıştır (Ergül 2008).

Ülkemizin ekolojik şartları, silaj yapımına uygun bir çok yem bitkisinin yetiştirilmesine imkan vermektedir. Silo yemi üretiminde birçok bitki kullanılmasına rağmen, bu amaçla en fazla mısır ile sorgum tür ve melezleri kullanılmaktadır (Sağlamtimur ve ark. 1998). Mısır, entansif tarım şartlarında yetiştirmeye son derece uygun olması, güneş enerjisinden kısa sürede azami seviyede istifade ederek birim alandan yüksek miktarda dane ürünü ve kuru madde üretmektedir. Türkiye‟de yetiştirilen mısırın % 35‟i insan beslenmesinde, % 30‟u silajlık olarak hayvan beslenmesinde, % 20‟si yem sanayinde kullanılmaktadır (Gençtan ve ark. 1995). Mısır son 30 yıl içerisinde silaj yemi üretimi için geniş alanlara yayılarak ekimi yapılan bir üründür. Silajı‟nın besleme değerinin ve lezzetinin yüksekliği gibi nedenlerle, dünyadaki en önemli silaj bitkilerinden birisi durumuna gelmiştir (Sarıcan ve Çete 1998).

Hayvancılık sektörünün sanayiye hammadde sağlama, bölgeler arası dengeli kalkınmaya yardımcı olma, istihdamı artırma, tarım kesimindeki gizli işsizliği azaltma, kalkınma finansmanlarını öz kaynaklara dayandırma gibi fonksiyonları dikkate alındığında ekonomi için sektörün vazgeçilmezliği ortaya çıkmaktadır. Konya ili sanayileşme ve kalkınma yolunda önemli bir ilerleme içerisinde olmasına rağmen, il ekonomisinde bitkisel ve hayvansal üretim halen ağırlıklı bir yapıya sahiptir (Akmaz ve

(12)

Günlü 2003). Türkiye süt üretiminin yaklaşık % 8‟i, kırmızı et üretiminin % 3‟ü Konya ilinden karşılanmaktadır. Yine yumurta üretimi de yıllara göre % 15-20 arasında değişmektedir. üretiminde de hatırı sayılır bir yere sahiptir.

Konya ilinin mevcut hayvan varlığı dikkate alındığında yıllık yaklaşık 2.500.000 ton mısır silajına ihtiyaç duyduğu tahmin edilmektedir. Bu miktar üretimin gerçekleşebilmesi için yaklaşık 50.000 ha silaj mısır ekim alanına ihtiyaç vardır (Sade ve ark. 2007).

Silajlık mısır ekim alanı Konya İlinde 1999‟dan 2010 yılına kadar yaklaşık 6 kat artış göstermiştir. Bu artışta Tarım Bakanlığı‟nın uyguladığı teşviklerin önemli bir payı olmuştur. 2006 yılında dekara 63YTL olan silajlık mısır teşvik miktarı, 2010 yılında ise 50 TL olarak gerçekleşmiştir. İlde 1999 yılında 14670 dekar olan silajlık mısır ekim alanı 2001 de 30620 dekara, 2004 de 60610 dekara, 2006 da 96504, 2010 yılında 84394 dekara yükselmiştir. 2010 yılındaki silajlık mısır ekiminin % 26‟sı ağırlıklı Karatay ve Meram merkez ilçelerinde, % 13‟ü Karapınar, % 29‟u Ereğli, % 2‟si Seydişehir, % 7‟si Çumra, % 2‟si Kadınhanı, % 2‟si Akşehir , % 2‟si Ilgın ve % 17‟si ise diğer ilçelerde gerçekleşmiştir (Anonim 2010)

Türkiye‟de 2010 yılı sonu itibari ile 160‟ın üzerinde tescil edilmiş veya üretim izni almış mısır çeşidi bulunmaktadır. Bunlardan sadece 8-10 tanesi silajlık olarak tescil edilmiş veya üretim izni almış, diğer çeşitlerin tamamı ülkemizde tanelik olarak tescil edilmiştir. Bu kadar fazla çeşidin içerisinde bölge için uygun silajlık çeşitlerin ve uygun hasat zamanının tespiti çok önemlidir. Gelişme süresi Bölgemizin vejetasyon süresine uygun, emniyetli olgunlaşabilecek çeşitlerin seçilmesi ve bunun da en uygun zamanda hasat edilmesi büyük önem taşımaktadır (Ergül 2008).

Konya bölgesinde son yıllarda silaj mısır tarımına çiftçiler yoğun bir ilgi göstermektedir. Bölgede silaj mısır çeşitleri, hasat zamanı ve bunların kalite değeri ile ilgili çalışmaların eksikliği hissedilmektedir. Bu çalışma ile, silajlık olarak tescil olmuş çeşitlerin bölgede en yüksek kalite değerinde yetiştirme potansiyellerinin ve performanslarının test edilmesi ve en uygun hasat zamanının belirlenmesi amaçlanmıştır (Ergül 2008).

(13)

2. KAYNAK ARAġTIRMASI

Konya ili Çeltik İlçesi ekolojik koşullarında 5 adet silajlık mısır çeşidinin silaj verimi, verim unsurları ve kalite özelliklerinin incelenerek bölgede yetiştirilebilecek en uygun silajlık mısır çeşitlerinin belirlenmesi amacıyla yürütülen bu çalışmayla ilgili gerek ülkemizde gerekse yurt dışında daha önce yapılan araştırmalara ait literatür bilgileri aşağıda özet olarak sunulmuştur.

Boren ve ark. (1962), silajlık tahıllarda bitkide kuru madde oranının % 27 - 32 olduğu dönemlerde hasat edilmeleri gerektiğini, % 35‟ten fazla kuru madde içeren silajlarda ise anaeorobik fermantasyonun oldukça güç olacağını tespit etmişlerdir.

Tosun (1967), silaj mısırda önemli verim özelliklerinden biri olarak kabul edilen ve silaj kalitesini etkileyen bitkide kuru madde oranının çeşitlere göre % 16 - 43 arasında değiştiğini ve erkenci çeşitlerde bu oranının daha yüksek olduğunu ifade etmiştir.

Morgan ve Elzey (1964), silajlarda bitkide kuru madde oranının kalite üzerine etkilerini incelemek için yürüttükleri araştırmalarda, canlı hayvan ağırlık artışı ile kuru madde tüketimi arasında pozitif ilişki olduğunu, silaj içerisindeki bitkide kuru madde oranının % 25‟in altına düşmesi durumunda canlı hayvan ağırlık artışı ve süt üretiminin azaldığını belirtmişlerdir.

Akyıldız (1975), silajlık mısırda kuru maddenin % 26 - 28‟in üzerinde bulunması gerektiğini, hasıl mısırlarda daneler süt olum dönemindeyken kuru maddenin % 20 - 50, ham proteinin % 1.70 olduğunu tespit etmişlerdir.

Hunter (1985), silajlık sorgum ve mısır hibritleri elde etmek için yapılan araştırmalarda daha ziyade kuru maddenin yükseltilebilmesi için geççi, kardeşlenen, uzun boylu ve bol yapraklı, koçansız tiplerin denendiğini fakat fazlaca tatminkar sonuçların elde edilemediğini ifade etmiştir.

Phipps ve Wilkinson (1985), mısır silajında başarılı olmak, sızıntı kayıplarını azaltmak, silaj fermantasyonuna yardım ve hayvanların performansını artırmak için hasat sırasında kuru maddenin % 28 - 32 arasında olması gerektiğini ve mısırın sindirilebilirliğinin hasat zamanı ilerledikçe azaldığını belirlemişlerdir.

Kılıç (1986), Mısırda silo yemi elde etmek amacı ile silajlık mısırın en uygun zamanda hasat edilmesi gerektiğini, silaj mısırın erken hasat edildiğinde karbonhidratça fakir, geç hasat edildiğinde ise çok sert daneli ve odunlaşmış saplı bir yeşil yem

(14)

edileceğini belirtmiştir. Aynı araştırıcı hasat zamanı için danenin kontrol edilerek danenin üst yüzeyinin sertleşmiş fakat iç kısımlarının daha yumuşak sütlü olmasının hasat zamanının geldiğini işaret ettiğini, bu dönemde yapılacak hasat ile mısır silajına katkı maddesi ilave etmeye gerek olmadan proteince zengin bir yem kaynağına ulaşılabileceğini bildirmiştir. Hasat zamanının silajın fermantasyon özellikleri, yem kalitesi ve kimyasal özellikleri üzerine çok etkili olduğunu ifade etmişlerdir.

Sprague ve Dudley (1988), Amerika - Wisconsin koşullarında 1968 yılında ana ürün sezonunda yetiştirilen mısırlarda silolama ve silajlık hasat için en uygun olgunluk dönemini belirlemek amacıyla yürüttükleri araştırmada, kuru madde içeriğinin % 33 - 53 arasında olduğu dönemin en uygun dönem olduğunu, zamanında ve uygun şekilde hasat edilmiş mısır silajının yüksek enerji değeri sebebiyle yarı konsantre yem olarak kabul edildiğini tespit etmişlerdir.

Bolsen (1991), mısırda fizyolojik gelişme dönemlerine göre kuru madde dağılımını incelediği araştırmada tüm bitkideki kuru maddenin erken çiçeklenme döneminde % 15, erken süt olum döneminde % 20, hamur olum döneminde % 30, hamur olum sonrası % 50, siyah tabaka (fizyolojik olum) döneminde % 70‟inin koçanda bulunduğunu bildirmektedir.

Bonomi ve ark. (1991), silo yemlerinin niteliği ile bitkilerin hasat dönemleri arasında yakın bir ilişki olduğunu belirtmiştir. Erken dönemlerde yapılan hasatlarda su içeriğinin yüksek olduğunu, bu nedenle silo suyu ile çözünebilir karbonhidratların büyük kısmının kaybolduğunu belirtmiştir. Mısır, sorgum gibi yem bitkileri süt ve hamur olgunluğu devresinde hasat edildiğinde kuru madde ve karbonhidrat oranının yükselmesi ile silolanma kabiliyetinin arttığını belirtmektedir.

Özen ve ark. (1993), Açıkgöz (1995), Orak ve İptaş (1999), Tümer (2001), silolanacak yemin % 30 - 35 kuru madde içermesi, başka bir deyişle su kapsamını % 65 - 70 olması gerektiğini, ayrıca mısırlarda süt olmadan önceki vejetasyon devrelerindeki biçimde karbonhidrat miktarının çok az olduğunu ifade etmiştir.

Aydın ve Albayrak (1995 ), Samsun ekolojik şartlarında 1994 yılında II. ürün yetiştirme sezonunda 3 silajlık mısır çeşidi (K.Yıldızı, TTM-813 ve Flash) ile yürüttükleri araştırmada, farklı biçim zamanlarının (tepe püskülü çıkarma ve süt olum dönemi ) yeşil ot verimini etkilediğini, biçim zamanının ilerlemesiyle yeşil ot veriminin artmasına karşılık ham protein oranının düştüğünü bildirmişlerdir. Araştırmada tepe püskülü çıkarma döneminde yapılan biçimde yeşil ot verimini 6368 kg/da (TTM-813) - 6964 kg/da (Flash) , kuru ot verimini 1255 kg/da (TTM-813) - 1370 kg/da (Flash),

(15)

ham protein oranını % 12.87 (K.Yıldızı) - % 12.24 (Flash), ham protein verimini 155.00 kg/da (TTM- 813)- 168.50 kg/da (Flash); süt olum döneminde yapılan biçimde ise yeşil ot verimini 6944 kg/da (TTM-813)- 7529 kg/da (Flash), kuru ot verimini 1661 kg/da (TTM-813 )- 1795 kg/da (Flash) , ham protein oranını % 10.72 (Flash)- 11.25 (K.Yıldızı ), ham protein verimini ise 181 kg/da (TTM-813) - 192.40 kg/da (Flash ) arasında değişen miktarlarda tespit etmişlerdir.

Aydın ve Uzun (1995), Samsun ekolojik şartlarında silajlık II. ürün olarak TTM -813 çeşidi ile yürüttükleri araştırmada, süt olum döneminde, farklı bitki sıklıklarında (9000, 15000, 21000, 27000 bitki/da); yeşil ot verimini 3648 (9000 bitki/da ) - 5375 kg/da (27000 bitki/da), kuru ot verimini 621.60 (9000 bitki/da) - 965.40 kg/da (27000 bitki/da), ham protein oranını % 12.13 (9000 bitki/da) - % 9.46 (27000 bitki/da), ham protein verimini ise 74.80 kg/da (9000 bitki/da) - 96.1 kg/da (27000 bitki/da) arasında değişen oranlarda tespit etmişlerdir.

Işık ve Mülayim (1995 ), Konya şartlarında 1992 yılında at dişi mısırın (TTM-813) saf ve baklagil yem bitkileriyle (adi fiğ ve yem bezelyesi ) çeşitli oranlarda karışımlarını ot verimi için II. ürün şartlarında yetiştirmişlerdir. Bu araştırmada; en yüksek yeşil ot, kuru ot ve ham protein verimini % 80 mısır + % 20 baklagil yem bitkisi karışımında sırasıyla 6187 kg/da, 1363.30 kg/da, 189.72 kg/da, mısırın saf olarak ekiminde ise yeşil ot verimini 4757 kg/da, kuru ot verimini 1093.50 kg/da, ham protein verimini 106.17 kg/da olarak elde ettiklerini ifade etmiştir.

Akdemir ve ark. (1997), İzmir koşullarında ana ürün yetiştirme sezonunda 7 mısır çeşidi ( P-3163, P- 3184, P-3297, P- 3377, Güneş -626, Güneş - 610, ve A.Rio Granda ) ile 9524 bitki/da (70x15 cm ) ekim sıklığında yürüttükleri araştırmada, en düşük bitki boyunu 231.80 cm (P- 3377), yeşil ot verimini 4686 kg/da (P- 3377), bitkide kuru madde oranını % 33.80 (A.Rio), kuru madde verimini 1841 kg/da (P -3377) olarak, en yüksek değerleri ise sırasıyla 256.80 cm (A.Rio), 7074 kg/da (A.Rio), % 40.82 (G-610), 2384 kg/da (A.Rio) olarak tespit ettiklerini bildirmişlerdir.

Doğan ve ark. (1997), Bursa koşullarında 1994- 1995 yıllarında ana ürün yetiştirme sezonunda 4 silajlık at dişi mısır çeşidi (TTM-815, P- 3184, Furio ve PX-74) ile 11834 bitki/da ekim sıklığında yürüttükleri araştırmada, hamur olum döneminde hasat gerçekleştirilmiştir. Araştırmada ortalama bitki boyunu 188.30 cm, yeşil ot verimini 6616.40 kg/da, yaprak sayısını 13.70 adet/bitki olarak tespit etmişlerdir.

İptaş ve ark. (1997), Tokat ekolojik koşullarında 1996 yılı ana ürün ve II. ürün yetiştirme sezonunda 13 silajlık mısır çeşidi ile yürüttükleri araştırmada; ana ürün

(16)

olarak en düşük yeşil ot verimini 6416 kg/da (P- 3163), kuru madde verimini 2002.30 kg /da (P3163), olarak bulunurken, en yüksek değerler; sırasıyla 8666 kg/da (RX -947), 2634.90 kg/da (K.Yıldızı), olarak bildirmişlerdir. II. ürün yetiştirme sezonunda ise en düşük yeşil ot verimi 7233.30 kg/da (K.Yıldızı), kuru madde verimi 1381 kg/da (LG-55), bitkide kuru madde oranı % 18.50 (LG - 55),olarak belirlenirken en yüksek değerler sırasıyla 9716. 60 kg/da ( RX-788) , 2634.90 kg/da (RX -788), % 26.30 (Arifiye) olarak tespit edilmiştir. Ayrıca ana ürün olarak TTM- 815 silaj melez mısır çeşidini çiçeklenme öncesi, tam çiçeklenme, süt olum olmak üzere üç farklı dönemde hasat etmişlerdir. Bu araştırmada; yeşil ot verimini 5329.10 kg/da (çiçeklenme öncesi) -5741.10 kg/da (tam çiçeklenme) - 7200.10 kg/da (süt olum), kuru ot verimini 1155.20 kg /da (çiçeklenme öncesi ) - 1290.20 kg/da (tam çiçeklenme ) - 1992 kg/da (süt olum) olarak tespit etmişlerdir.

Güçük (1999), Bozova sulu koşullarında ikinci ürün olarak yetiştirilen silaj mısır, silaj sorgum ve sorgum sudan otu melez çeşitlerinde hasat zamanının verim, verim unsurları ve silaj özelliklerine etkisini belirlemek amacı ile yaptıkları araştırmada tüm türleri süt olum ve hamur olum döneminde olmak üzere iki farklı tarihte hasat etmişlerdir. Araştırma sonucunda genellikle hasat döneminin ilerlemesi ile yeşil ve kuru ot veriminde artışlar kaydedildiğini, Bozova koşullarında II. Ürün olarak yetiştirilebilecek silaj mısır, silaj sorgum ve sudan otu çeşitleri için en uygun hasat zamanının hamur olum dönemi olduğunu ifade etmişlerdir.

Sağlamtimur ve ark. (1998), tarafından silajlık mısır üretiminde başarının, yüksek tane verimine sahip ve aynı zamanda kitle üretimi yüksek çeşitlerin tercih edilmesine ve tane ürünü alacakmış gibi yetiştirilmesine bağlı olduğu bildirmişlerdir.

Jatimliansky ve ark. (1988), at dişi mısırda verim ve verim unsurları üzerine yaptıkları çalışmada, verimi belirleyen ana unsurların; koçan ağırlığı, bitkide koçan sayısı ve koçan çapı olduğunu tespit etmişlerdir.

Ayrancı (1999), Konya şartlarında 1998 yılında ana ürün yetiştirme sezonunda 14 at dişi melez mısır çeşidi ile 6660 bitki/da ekim sıklığında dane verimi için yürüttüğü araştırmada, yaprak sayısını 14.23 - 17.13 adet/bitki, tüm bitki ağırlığını 378.33 - 649.33 g arasında değişen değerlerde bulmuştur. Araştırmada kullanılan Doge melez mısır çeşidin de ise yaprak sayısını ve tüm bitki ağırlığını sırasıyla 16.70 adet/bitki, 445.00 g olarak tespit etmiştir.

Çakmakçı ve ark. (1999), Sorgumun silajlık kullanımında farklı biçim devrelerinin verim ve kalite üzerine etkileri konusunda yaptıkları çalışmada beş farklı

(17)

gelişim döneminde hasat yapmışlardır. Araştırma sonucunda biçim zamanı ilerledikçe yaş ağırlık, bitkide kuru madde oranı ve verimi, protein verimi artarken, yaprak ve bitkide sap oranı, protein oranlarında düşüşler tespit edilmiştir. Antalya bölgesinde silajlık sorgumun sarı olum devresinde biçilmesinin uygun olduğu sonucuna varılmıştır.

Güçük ve Baytekin (1999), Şanlıurfa koşullarında ikinci ürün yetiştirme sezonunda 2 silajlık mısır (LG-55 ve PX-74) ile farklı biçim zamanlarının (çiçeklenme, süt olum ve hamur olum) verime etkilerini incelemek için yürüttükleri araştırmada, yeşil ot verimini LG-55 çeşidinde sırasıyla 8375 kg/da, 9250.00 kg/da, 9607.15 kg/da , PX-74 çeşidinde ise sırasıyla 7919.64 kg/da, 9026.79 kg/da , 9285.71 kg/da olarak tespit etmişlerdir. Hasat döneminin ilerlemesiyle yeşil ot veriminin arttığını ortaya koymuşlardır.

Kara ve ark. (1999), Ordu şartlarında 1997- 1998 yıllarında ana ürün yetiştirme sezonunda Karadeniz yıldızı silajlık mısır çeşidinde 18 kg/da azot dozunda farklı bitki sıklıklarının (10x70 cm, 20x70 cm, 30x 70 cm ) verim üzerine etkilerini incelemek için yürüttükleri araştırmada, bitki boyunu 235.20 cm (30x70 cm) - 237.40 cm (10x70 cm), yaprak sayısını 12.30 adet/bitki (30x70 cm) - 12.70 adet/bitki (10x70 cm ), sap çapını 16.50 mm (10x70 cm)- 18.20 mm (30x70 cm), yeşil ot verimini 4420 kg/da (30x70 cm) - 6520 kg/da (10x70 cm) arasında değişen miktarlarda tespit etmişlerdir.

Orak ve İptaş (1999), Silajlık olarak kullanılan bitkilerde yaprak sayısı, ağırlığı ve oranının çeşit seçiminde tercih sebebi olduğunu ve mısırda yeşil aksam besleme değerinin % 70‟inin koçanlardan yani tanelerden sağlandığını ifade etmişlerdir.

Torun (1999), Samsun koşullarında ana ürün yetiştirme sezonunda 9000 bitki/da (70x16 cm) bitki sıklığında 26 silaj mısır çeşidi ile yürüttüğü araştırmada; en yüksek yeşil ot verimini 5210 kg/da (Flash), yaprak sayısını 12.60 adet/bitki (RX-947), sap çapını 2.20 cm (Dracma), bitki boyunu 283.8 cm (Flash), en düşük değerleri ise sırasıyla 2893 kg/da (Akpınar), 8.70 adet/bitki (Akpınar) , 1.80 cm (Akpınar), 203.80 cm (TTM-813) olarak tespit etmiştir. Denemede bulunan çeşitlerden Doge ve Dracma‟da sırasıyla yeşil ot verimini 4400 kg/da ve 4538 kg/da, yaprak sayısını 10.30 adet/bitki ve 10.50 adet/bitki, sap çapını 1.90 cm ve 2.20 cm, bitki boyunu 228.80 cm ve 223.80 cm olarak tespit etmiştir. Araştırmacı verim üzerine doğrudan en fazla etkiyi gövde kalınlığının yaptığını, hasıl ve silajlık mısır çeşitlerinin seçiminde göz önüne alınması gereken özelliklerin bitki boyu, sap çapı ve yaprak sayısı olduğunu ifade etmiştir.

(18)

Yılmaz ve ark. (1999), Hatay koşullarında II. ürün yetiştirme sezonunda 24 silajlık mısır çeşidi ile yürüttükleri araştırmada; yeşil ot verimini 4000 (Progetto) - 6305 kg/da (Dracma), kuru ot verimini 1698 kg/da ( Progetto) - 2572 kg/da (GW-11396), bitkide yaprak oranını % 18.77 (Progetto) - % 26.03 (32K-61) arasında değişen miktarlarda tespit etmişlerdir. Araştırmada Dracma melez mısır çeşidinin yeşil ot veriminin 6305 kg/da, kuru ot veriminin 2518 kg/da, bitkide yaprak oranının % 23.53 olarak bildirilmiştir.

Roozeboom ve Evans (2000), Kansas‟ın doğu ve batısında olmak üzere iki lokasyonda ana ürün olarak silajlık mısır ile yürüttükleri araştırmada, birinci lokasyonda (doğu) toplam yeşil ot verimini 4847 kg/da, bitkide kuru madde oranını % 41, ham protein oranını % 7.10, ikinci lokasyonda (batı) toplam yeşil ot verimini 7171 kg /da, bitkide kuru madde oranını % 33, ham protein oranını % 6.40 olarak tespit etmişlerdir.

Fitzgerald (2000)‟a göre, mısır bitkisi Amerika Birleşik Devletleri‟nde ve Avrupa‟da daha çok tane amaçlı olarak yetiştirilmektedir. Verimi ve besleme değeri yüksek bir ürün olması sebebiyle hayvan yemi olarak önem taşımakta olup, hayvan yemi olarak hasat edilebilir ve optimum koçan oluşumu devresinde diğer yem bitkilerine kıyasla oldukça fazla oranda nişastaya sahiptir.

Balabanlı ve Akman (2000), Isparta‟nın yüksek alanlarında 1996 - 1997 yıllarında ana ürün yetiştirme sezonunda 16 silajlık hibrit at dişi mısır çeşidi ile yürüttükleri çalışmada Doge ve C 955 çeşitlerinde sırasıyla; yeşil ot verimini 5117 kg/da, 5611 kg/da, kuru madde verimini 1487 kg/da, 1596 kg/da, yaprak sayısını 13 adet/bitki, 12.7 adet/bitki, bitki boyunu ise 269.20 cm, 285.00 cm olarak belirlemiştir.

Turan ve Yılmaz (2000), Van koşullarında 1999 yılında ana ürün ve II. Ürün olarak 6 silajlık mısır çeşidi (P -3335, P 3394, Frassino, TTM -815, RX -899 ve Arifiye) ile yürüttükleri araştırmada, ana ürün şartlarında ortalama yeşil ot verimini 5704.51 kg/da, kuru ot verimini 1482.95 kg/da, bitki boyunu 228.50 cm, tek bitki ağırlığını 893. 17 g, bitkide yaprak oranını % 26.67, ham protein oranını % 5.36, ham protein verimini 79.46 kg/da, II. ürün şartlarında ise yeşil ot verimini 7403.17 kg/da, kuru ot verimini 1617.92 kg/da, bitki boyunu 269.06 cm, tek bitki ağırlığını 900.74 g, bitkide yaprak oranını % 23.29, ham protein oranını % 5.74, ham protein verimini 93.31 kg/da olarak tespit ettiklerini ifade etmişlerdir.

Yılmaz ve Akdeniz (2000) , Van koşullarında 1997 - 1998 yıllarında ana ürün olarak yetiştirme sezonunda 11 silajlık mısır çeşidi (TTM - 813, TTM- 8119, Ant -90, Akpınar, Antbey, Vero, LG -55, DK - 626, LG - 60, Flash ve C 955 ) ile silaj verimi ve

(19)

silaj verimine etkili karakterlerin saptanması amacıyla yürüttükleri araştırmada, ortalama yeşil ot verimini 5402 kg/da, kuru ot verimini 1404 kg/da, bitki boyunu 205.10 cm, tek bitki ağırlığını 532.70 g, bitkide yaprak oranını % 23.83, C 955 ve silaj mısır çeşidinde ise; yeşil ot verimini 6891 kg/da, kuru ot verimini 1615 kg/da, bitki boyunu 224.80 cm, tek bitki ağırlığı 577.30 g, bitkide yaprak oranını % 23.31 olarak tespit etmişlerdir.

Keskin (2001) , Konya şartlarında 1998 yılında ana ürün olarak 3 silajlık mısır çeşidi (K. Yıldızı, Arifiye ve TTM-813) ile farklı bitki sıklıklarında yürüttüğü araştırmada, 11905 bitki/da (70 cm x 12 cm) ekim sıklığında, en düşük bitki boyunu 233.26 cm (TTM-813), sap çapını 17.13 kg/da (TTM-813), hasıl verimini 4058 kg/da (TTM-813), kuru madde verimini 1152 kg/da (TTM-813), ham protein verimini 64.77 kg/da (Arifiye ), ham protein oranını % 5.18 (Arifiye), en yüksek değerleri ise sırasıyla; 274. 80 cm (Arifiye), 21.06 mm (Arifiye), 5124 kg/da (K. Yıldızı), 1437 kg/da (K.Yıldızı ), 88.01 kg/da (K.Yıldızı), % 6.25 (TTM-813) olarak tespit etmiştir.

Mülayim ve ark. (2002 ), Bursa koşullarında ikinci ürün silajlık melez mısır çeşitlerinde farklı gübre, çeşit ve dozlarının verim ve bazı verim unsurları üzerine etkisini araştırmışlardır. Araştırmada en düşük ve en yüksek bitki boyu, sap çapı, yaprak sayısını sırasıyla 80.16 - 263.66 cm (ort. 203.58 cm), 1.84 - 4.01 cm (ort. 2.96 cm), 8.60 - 14.10 adet/bitki (ort. 11.50 adet/bitki), olarak tespit etmişlerdir. Aynı araştırmada yeşil ot verimini ise dekara en az 3320.49 kg, en fazla 7468.33 kg olarak elde etmişlerdir.

Sade ve ark. (2002), Konya ekolojik şartlarına uygun silajlık mısır çeşitlerini belirlemek için 2000 yılı ana ürün yetiştirme sezonunda 6 farklı silajlık mısır (TTM - 815, Arifiye, LG - 60, Dracma, Temigi ve Doge) çeşitleri ile yürüttükleri araştırmada, hasatı sarı olum döneminde gerçekleştirmişlerdir. Araştırmada kullanılan Dracma, Temigi, Doge çeşitlerinde sırasıyla bitki boyunu 240 - 235 - 273 cm , sap çapını 2.48 - 2.39 - 2.37 cm, bitkide yaprak sayısını 13.75 - 14.84 - 14.87 adet/bitki, tek bitki ağırlığını 715.25 - 815.25 - 820.75 g , yaprak ağırlığını 139.25 - 179.25 - 186.00 g, bitkide yaprak oranını % 19.75 - 22.00 - 22.75 , yeşil ot verimini 7477 - 6868 - 7055 kg/da , kuru madde verimini 2933 - 2367 - 2040 kg/da , bitkide kuru madde oranını % 38.24 - 34.82 - 29.25 , ham protein oranını % 9.79 - 8.82 - 10.41 olarak tespit etmişlerdir. Ayrıca silajda bitkide yaprak oranının, yaprak sayısı ve ağırlığı tarafından belirlendiğini, yaprakların besin değeri ve sindirilme oranının koçandan daha düşük, saptan daha yüksek olduğunu ifade etmişlerdir.

(20)

Sade (2002), Silajlık mısır yetiştiriciliğinde bitki sıklığının 10000 bitki/da belirlenmesinin kuru madde verimi ve oranı ile tane oranı için uygun bir denge sağladığını, bu rakama 1000 adet/da çimlenme çıkış kaybı olarak ilave edilmesi gerektiğini bildirmiştir. Bu sıklığın temini için 70x13 - 15 cm (sıra arası x sıra üzeri) mesafelerinin önerildiğini daha dar sıra aralıklarının verimi artırmadığı gibi mekanizasyonu güçleştirdiğini ifade etmiştir. Dekara 13000 adete kadar olan bitki sıklığının kuru madde verimini arttıra bilmekle beraber, tane oranını düşürdüğünü belirtmiştir.

Geren ve ark. (2003), İzmir ilinde II ürün olarak silajlık mısır çeşitlerinin yetiştirilme imkanları üzerine yaptıkları çalışmada, 6 mısır çeşidini kullanmışlardır. Araştırma sonucunda; çeşitlerin kuru madde oranlarının % 23.54 - 24.43, kuru madde verimlerinin 1884 - 2130 g, ham protein oranlarının % 8.52 - 9.07 arasında değiştiği tespit edilmiştir.

Akdeniz ve ark. (2003), Tarafından Van koşullarında uygun silajlık mısır çeşitlerini belirlemek amacıyla 13 mısır çeşidini ele almışlardır. Araştırma sonucunda çeşitlerin yeşil ot verimlerinin 2729.6 - 7842.3 kg/da, bitki boylarının 143.7 – 242.6 cm, sap oranlarının % 28.1 - 43.6, yaprak oranlarının % 17.3 - 23.5, koçan oranlarının , % 38.2 - 49.0 protein oranlarının % 5.52 - 8.17 arasında değiştiğini belirtmiştir.

Güneş (2004) , Karaman ilinde II. ürün olarak hibrit sorgum ve silajlık mısır çeşitlerinin yetiştirilebilme imkanları üzerine yaptığı çalışmada, 4 hibrit mısır çeşidini değerlendirmeye almıştır. Araştırma sonucunda, çeşitlerin bitki boylarının 270.00 - 310.13 cm, yaprak sayılarının 13.80 - 15.80 adet/bitki, sap çaplarının 23.03 - 23.76 mm, yaprak oranlarının. % 25.86 - 28.20, bitki ağırlığının 913.60 - 1198 g, yaprak ağırlığının 247.50 - 323.03 g, yaprak oranlarının % 25.86 - 28.20, silaj verimlerinin 6892.80 - 8488.03 kg/da, kuru madde oranlarının % 29.53 - 32.10, kuru madde verimlerinin 2193.43 - 2657.53 g, protein oranlarının % 3.94 - 4.74 arasında değişmiştir.

Saruhan ve Şireli (2005), Tarafından Diyarbakır koşullarında ikinci ürün yetiştirme sezonunda dört farklı azot dozu ( kontrol, 10, 20 ve 30 N kg/da ) ve üç farklı bitki sıklığının (70x5, 70x10 ve 70x15 cm) mısırda koçan, sap ve yaprak verimleri üzerine etkileri araştırılmıştır. Araştırma sonucunda elde edilen veriler doğrultusunda ikinci ürün silajlık mısır yetiştiriciliğinde, artan bitki sıklığında dekara bitkide koçan sayısında artış gözlenirken; koçan boyu, koçan çapı, bitkide yaş koçan ağırlığı, sap çapı, bitkide yaş sap ağırlığı ile bitkide yaprak sayısında bir azalma tespit edilmiştir. Artan azot dozlarının ise bu özellikler üzerindeki etkisinin olumlu olduğu belirlenmiştir.

(21)

Çeçen ve ark. (2005), tarafından Antalya ilinde II. ürün şartlarında mısır çeşitleri ile yürütülen araştırmada, çeşitlerin yeşil ot verimlerinin 5030 - 7327 kg/da arasında değiştiği tespit edilmiştir.

Karayiğit (2005), Kahramanmaraş koşullarında II. ürün olarak üç melez mısır çeşidinde farklı hasat zamanlarının (1. süt olum başlangıcı, 2. süt olum dönemi, 3. hamur olum başlangıcı, 4. hamur olum dönemi) silaj kalitesi üzerine etkilerini incelemişlerdir. Araştırmada en yüksek yeşil ot ve kuru madde verimi 6862 kg/da ve 2472 kg/da ile hamur olum başlangıcındaki hasattan elde edilmiştir. Yaprak oranları % 17.92 (4. hasat) - % 23.77 (1.hasat) arasında, protein oranları % 4.89 (4.hasat) - % 7.10 (1.hasat) arasında, bitkide koçan oranı % 27.80 (1. hasat) - % 41.05 (4.hasat) arasında değişim göstermiştir. Hasat zamanlarının ortalaması olarak çeşitlerin koçan oranlarının % 28.10 - 39.60, sap oranlarının % 42- 53, yaprak oranlarının % 18.53 - 23.26, yeşil ot verimlerinin 6006 - 7220 kg/da, kuru madde oranlarının % 26.20 - 32.50, protein oranlarının % 6.06 - 6.41 arasında değiştiğini tespit etmişlerdir. Araştırma sonucunda II. Ürün koşullarında yeşil ot ve protein verimi bakımından en uygun hasat zamanının hamur olum dönemi başlangıcı olduğu tespit edilmiştir.

Kılıç ve Gül (2007), hasat zamanının Diyarbakır şartlarında ikinci ürün olarak yetiştirilen mısır çeşitlerinde verim ve bazı tarımsal karakterler ile silaj kalitesine etkileri üzerine yaptıkları araştırmada mısır çeşitlerini tam çiçeklenme (TÇ), süt olum (SO) ve sert hamur olum (SHO) döneminde hasat etmişlerdir. İncelenen bütün karakterler üzerine hasat zamanının ve çeşitlerin etkisi önemli bulunmuştur. Çeşitlerin ortalaması olarak farklı hasat zamanlarında yeşil ot verimleri 5340 (TÇ) - 6004 (SHO)kg/da , koçan oranları % 13.8 (TÇ) - % 29.2 (SHO), bitkide yaprak oranı % 21.4 (SO) - % 21.8 (SHO), bitkide kuru madde oranı % 17.7 (TÇ) - % 31.4 (SHO), sap çapı 23.3 mm (SHO) - 24.1 mm (TÇ) arasında değişim göstermiştir. Araştırma sonucunda en yüksek kuru madde ve silaj kalitesi elde etmek için en uygun zamanın sert hamur olum dönemi olduğu tespit edilmiştir.

Ergül (2008), Konya ekolojik şartlarında, at dişi mısır çeşitlerinin silaj verimi ve kalite ile ilgili özelliklerinin incelenerek, bu ekolojiye uygun yüksek verimli ve kaliteli silaj mısır çeşitlerini belirlemek amacıyla 24 at dişi mısır çeşidi kullanmıştır. Süt çizgisinin 2/3 seviyesinde olduğu dönemde hasat edilen çeşitlerin bitki boyları 298 - 341 cm, bitki ağırlıkları 851 - 1444 g, yaprak sayıları 13.00 - 18.46 adet, yaprak oranları % 12.7 - 20.5, yaprak ağırlıkları 126.33 - 297.66 g, sap ağırlıkları 394.00 - 699.33 g (Arifiye), sap çapları 22.89 - 29.62 mm, sap oranları % 44.93 - 56.20, koçan

(22)

ağırlıkları 282.33 - 453.66 g, koçan oranları % 28.6 - 38.2, kuru madde verimleri 1998 - 3028 kg/da, kuru madde oranları % 24.40 - 32.10, protein oranları % 4.68 - 6.87 olarak tespit etmişlerdir.

Geren ve Kavut (2009), II. ürün koşullarında yetiştirilen bazı sorgum türlerinin ile verim ve silaj kalitesi yönünden karşılaştırılması üzerine İzmir‟de yürüttükleri çalışmada mısır, sorgum, sudanotu, sorgum - sudanotu melezi, süpürge darısı ve kaynaş kullanmışlardır. Araştırma sonucunda kuru madde verimi bakımından mısır ile sorgum-sudanotu melezi arasında farklılık olmadığını, ancak ham protein verimi ve silaj kalitesi yönünden mısırın diğer sorgum türlerinden daha üstün olduğunu göstermiştir.

(23)

3. MATERYAL VE METOT

3.1. Materyal

Bu çalışma Konya ili Çeltik İlçesi ekolojik koşullarında, bazı hibrit mısır çeşitlerinin (Zea mays L.) silaj performanslarını ve bu çeşitlerde farklı dönemlerde hasat uygulamalarının etkilerini tespit etmek amacıyla 2009 yılı vejetasyon döneminde yürütülmüştür. Araştırmada ülkemizde silajlık olarak tescilli (Samada 07, OSSK 644, PR31 Y43) ve tanelik olarak tescilli fakat çoğunlukla silajlık olarak tarımı yapılan (C 955, Truva) olmak üzere toplam 5 adet silajlık mısır çeşidi materyal olarak kullanılmıştır.

Araştırmada, Gübretaş firmasının ürettiği N, P, K‟nın yanı sıra Fe, Zn ve S içeren mısır gübresi (13.24.12+4S+Zn+Fe) ve % 46 N içeren üre gübreleri kullanılmıştır.

3.2. Metot

Tesadüf bloklarında bölünmüş parseller deneme desenine göre üç tekerrürlü olarak yürütülen araştırmada tüm çeşitlere üç farklı dönemde hasat işlemi uygulanmıştır.

Denemede çeşitler ana parselleri, hasat zamanları ise alt parselleri oluşturmuştur. Denemede tüm çeşitlerde incelenecek hasat zamanları aşağıdaki dönemlerde gerçekleştirilmiştir.

1. Süt olum dönemi

2. Erken Hamur olum dönemi süt çizgisi üstten 1/3 lük seviyede iken 3. Geç Hamur olum dönemi süt çizgisi alttan 2/3 lük seviyede iken Ana parsellere çeşitler alt parsellere faklı hasat zamanları yerleştirilmiş.

Bütün deneme parsellerine ekimle birlikte 9 kg/da fosfor, 5 kg/da azot ve 4.5 kg/da potasyum gelecek şekilde mısıra özel üretilmiş içinde N, P, K yanı sıra Fe, Zn, S içeren mısır gübresi verilmiştir. Denemede öngörülen toplam 18 kg/da azotun kalan kısmı ikinci çapayla birlikte üre formunda tüm parsellere eşit olarak uygulanmıştır (Şekil 3.1).

(24)

Bir önceki yılda haşhaş tarımı yapılan deneme tarlası sonbaharda soklu pullukla derin sürülmüş, ilkbaharda kültivatör çekilmiş ve ekimden önce diskaro geçirilerek ekime hazır hale getirilmiştir.

ġekil 3.1. Denemenin kuruluş aşamasından görüntüler

Ekim tavlı toprağa denemede ele alınan sıra arası ve sıra üzeri mesafesine uygun olarak açılan çizilere her ekim noktasına iki tohum gelecek şekilde 16 Mayıs 2009 tarihinde el ile yapılmıştır (Şekil 3.1).

ġekil 3.2. Denemenin çıkış ve I. çapa işlemi yapılmış hali

Mısır bitkileri toprak üzerine çıktıktan on beş gün sonra beş-altı yapraklı iken birinci çapa ile teklenmiş, bitkiler 30- 40 cm olduğunda ikinci çapa ile birlikte boğaz doldurma işlemi yapılmıştır. Bitkilere birincisi boğaz doldurmadan sonra olmak üzere, yağmurlama sulama şeklinde 6 defa su verilmiştir (Şekil 3.2).

(25)

Hasat her çeşit de ve hasat zamanında parsel ortasındaki iki sırada elle yapılmıştır. Hasat her çeşit için üç farklı zamanda (süt olum, erken Hamur olum dönemi ve geç hamur olum dönemi) ayrı ayrı yapılmıştır (Şekil 3.9).

Hasat çeşitlere ve hasat zamanlarına göre 28 Ağustos - 2 Ekim 2009 tarihleri arasında gerçekleştirilmiştir (Şekil 3.9)

ġekil 3.3. Denemedeki bitkilerin 28 Haziran‟dan 29 Ağustos tarihine kadar gösterdiği gelişim

3.2.1. Gözlem ve Ölçümler

3.2.1.1. YeĢil ot verimi (kg/da)

Her parselden kenar tesirleri atıldıktan sonra geriye kalan 7 m2‟ lik kısım toprak yüzeyinden biçilerek hasat edilmiştir. Elde edilen yeşil bitkiler hassas terazide tartılarak, parsel verimi belirlenmiş ve hesap yoluyla dekara “kg‟‟ olarak bulunmuştur (Acar 1995, Keskin 2001 ).

3.2.1.2. Çiçeklenme süresi (gün)

Ekim tarihinden parseldeki bitkilerin % 50‟sinin tepe püskülünü çıkarmasına kadar geçen zaman esas alınmıştır (Şekil3.4).

(26)

ġekil 3.4. Denemenin çiçeklenme dönemine ait görüntüler

3.2.1.3. Bitki boyu (cm)

Tozlanma döneminden sonra her parselde seçilen 5 bitkinin toprak yüzeyinden tepe püskülünün ucuna kadar olan kısmı ölçülerek cm cinsinden bulunmuştur (Şekil 3.5).

3.2.1.4. Bitki ağırlığı (g)

Seçilen bitkiler toprak seviyesinden 5 cm yükseklikten biçildikten sonra, ayrı ayrı yeşil olarak tartılmış ve sonra ortalaması alınmıştır (İptaş ve Avcıoğlu 1997 ).

(27)

3.2.1.5. Yaprak sayısı (adet / bitki)

Seçilen bitkilerde yaprak sayısı sayılıp ortalaması alınmıştır (Gökçora 1956).

3.2.1.6. Bitkide yaprak oranı (%)

Çeşitlere ait her parselden rastgele seçilen 5 bitkinin yaprakları, sap ve koçandan ayrılarak tartılmış ve tüm bitki ağırlığına oranlanarak hesaplanmıştır.

3.2.1.7. Yaprak Ağırlığı ( g / bitki )

Seçilen bitkilerin yaprakları kınıyla birlikte ayrılarak yeşil olarak tartılmış ve ortalaması alınmıştır.

ġekil 3.6. Denemedeki gözlem ve ölçümlere ait görüntüler

3.2.1.8. Sap çapı (mm)

Seçilen bitkilerde sap çapı toprak yüzeyinin 10 cm üzerinden kumpasla ölçülüp, ortalaması alınmıştır ( Keskin 2001 ).

(28)

3.2.1.9. Bitkide sap oranı (%)

Çeşitlere ait her parselden rastgele seçilen 5 bitkinin sapları, yaprak ve koçandan ayrılarak tartılmış ve tüm bitki ağırlığına oranlanarak hesaplanmıştır.

3.2.1.10. Bitkide koçan sayısı (adet / bitki)

Seçilen bitkilerde koçan sayılıp ortalaması alınmıştır.

ġekil 3.7. Koçan ve bitki ağırlığının belirlenmesi

3.2.1.11. Koçan ağırlığı (g )

Çeşitlere ait her parselden rastgele seçilen 5 bitkinin yaprakları ve sapları ayrılarak kalan koçan kısmı tartılarak bitki koçan ağırlığı belirlenmiştir (Karayiğit 2005).

3.2.1.12. Bitkide koçan oranı (%)

Çeşitlere ait her parselden rastgele seçilen 5 bitkinin koçanları, sap ve yapraktan ayrılarak tartılmış ve tüm bitki ağırlığına oranlanarak hesaplanmıştır.

(29)

(a) (b)

ġekil 3.8.Denemede H1(a) ve H2(b) silaj hasat olgunluğuna ulaşmış koçanların görüntüsü

3.2.1.13. Kuru Madde Verimi (kg/da)

Bitkide kuru madde oranı yeşil ot verimi ile çarpılarak hesap yoluyla kuru madde verimi elde edilmiştir.

ġekil 3.9. Denemenin hasat işleminden görüntüler

3.2.1.14. Bitkide kuru madde oranı ( % )

Her parselden alınan bitkilerde yaş ağırlık belirlendikten sonra, ayrı ayrı kıyılarak kese kağıtlara konulmuştur. Daha sonra bu numuneler etüvde 75 oC ‟ de 72

(30)

saat kurutulmuştur. Kurutulan numuneler tartılarak, hesap yoluyla bitkide kuru madde oranı % olarak tespit edilmiştir (Acar ve Yıldırım 2001).

3.2.1.15. Ham Protein Oranı (%)

Araştırmada hasat sonrası elde edilen her numuneye ait N içerikleri Konya Ticaret Borsası Laboratuvarında ISO 1871 yöntemine göre belirlenmiştir. Bu yöntemin uygulanışı şu şekildedir. Yaş yakma tüpleri içerisine 2 adet katalizör tablet konulmuştur. 1 mm'lik elekten geçecek şekilde öğütülmüş örnekten 0,5 g tartılmış ve balonun içerisine yerleştirilmiştir. Üzerine 15 ml derişik sülfürik asit koyulmuştur. Yaş yakma tüpleri Kjeldahl düzeneğine yerleştirilmiştir. Önce köpürme bitene kadar düşük sıcaklıkta (200 - 250 oC arasında) 15-20 dakika ile ön yakmaya tabii tutulmuştur. Bundan sonra sıcaklık 420 °C ye getirilerek esas yakma aşamasına geçilmiştir. Bu yakma yaklaşık 30 - 45 dakika sürmüş ve başlangıçta siyah olan karışımın rengi bu süre içinde önce kahverengiye dönmüştür. Yakma işlemi tamamlandıktan sonra tüpler sehpası ile birlikte yakma sepetinden dışarı alınmış ve 10-15 dakika kadar soğumaları için beklenmiştir. Soğuyan yaş yakma tüpleri destilasyon cihazına yerleştirilmiştir. Bir erlene 50 ml borik asit çözeltisi koyularak üzerine 2 damla metilen mavisi-metilen kırmızısı belirteç çözeltisi eklenmiştir. Erlen içindeki çözelti ayarlı 0.1 N HCl asit çözeltisi ile ilk indikatör eklendiği anındaki menekşe rengin gözlendiği ana kadar titre edilmiştir (V1).

Aynı deney bir de örnek koyulmadan şahit olması için aynı şartlarda tekrarlanmıştır. % N içeriği aşağıdaki formüle göre hesaplanmıştır.

% N = [0,014 x N x (V1-V2) x 100] / m

V1 = Titrasyonda harcanan HCl asit çözeltisinin hacmi (ml)

V2 = Şahit deneyde titrasyonda harcanan HCl asit çözeltisinin hacmi (ml) N = Ayarı yapılan hidroklorik asit çözeltisinin derişimi

m = Alınan örneğin ağırlığı (g)

Tespit edilen azot oranları 6.25 katsayısı ile çarpılarak protein oranları tespit edilmiştir.

(31)

3.2.2. Ġstatistiki analiz ve değerlendirmeler

Araştırmadan elde edilen değerler MSTAT - C paket programı kullanılarak “Tesadüf Bloklarında Bölünmüş Parseller Deneme Desenine” göre varyans analizine tabi tutulmuştur. F testi yapılmak sureti ile farklılıkları tespit edilen özelliklerin ortalama değerleri Duncan önem testine göre gruplandırılmıştır (Düzgüneş ve ark. 1987).

3.3. AraĢtırma Yerinin Genel Özellikleri

Silaj mısır çeşitlerinin verim ve kalite özelliklerini inceleyerek, yörede yetiştirilebilecek kaliteli ve yüksek verimli silaj mısır çeşitlerinin belirlenmesi amacıyla yürütülen bu araştırma, 2009 yılında Konya ili Çeltik ilçesindeki arazilerde yürütülmüştür.

3.3.1.Ġklim özellikleri

Araştırmanın yapıldığı Çeltik ilçesinin 2009 yılına ve uzun yıllara (1998- 2008) ait bazı iklim değerleri Çizelge 3.1‟de gösterilmiştir.

Çizelge 3.1‟in incelenmesinden de görüleceği gibi uzun yıllar Nisan ayı başından Ekim ayı sonuna kadar altı aylık gelişme periyoduna ait ortalama sıcaklık 17.7 o

C iken, denemenin uygulandığı 2009 yılında aynı gelişme periyoduna ait ortalama sıcaklık 17.4 oC olmuştur. Nisan ve Mayıs ayları için uzun yıllar rasatlara göre ölçülen sıcaklık ortalamaları 11.1 o

C ve 15.4 oC iken 2009 yılında Nisan ve Mayıs ayı sıcaklık ortalamaları sırasıyla 10.3 o

C ve 14 oC uzun yıllar ortalamasının altında gerçekleşmiştir. Nisan ve Mayıs ayında meydana gelen sıcaklıklar mısır bitkisinin çıkış ve ilk büyüme dönemi için önemli olmaktadır. Çeltik ilçesinde en yüksek sıcaklık değerleri Haziran, Temmuz ve Ağustos aylarında olmaktadır. Bu aylar mısırın büyüme ve gelişmesinin en hızlı dönemi olduğu için sıcaklık değerleri büyük önem taşımaktadır. Araştırmada uzun yıllar ortalamasında bu devredeki sıcaklık sırasıyla 23.1- 23.3 o

C olarak belirlenmiştir. Araştırmanın yapıldığı 2009 yılında ise Temmuz ayı sıcaklık ortalaması (22.3 o

C) iken Ağustos ayında bu değer 21.7 oC ile uzun yıllar ortalamasının altında gerçekleşmiştir. Çeltik‟te yapılmış uzun yıllara ait meteorolojik rasatlara göre Nisan ve Ekim ayları

(32)

arasındaki altı aylık bitki gelişme döneminde düşen yağış toplamı 172.4 mm olmuştur. Denemenin yapıldığı 2009 yılında aynı dönemde düşen yağış toplamı 177 mm ile uzun yıllar ortalamasına yakın olmuştur.

Çizelge 3.1. Uzun Yıllar Ortalaması ve Deneme Yılına İlişkin İklim Verileri*

Yıllar Toplamı Ort. Aylık YağıĢ (mm)

Aylık Sıcaklık

Ort. (°C) Nem Ort. (%) Aylık Nisbi Aylar 1998/2008 2009 1998/2008 2009 1998/2008 2009 Nisan 42.4 58.9 11.1 10.3 61.5 79.8 Mayıs 38.7 59.4 15.4 14.0 55.7 71.0 Haziran 19.4 32.8 19.7 20.2 49.0 51.0 Temmuz 11.8 2.2 23.1 22.5 44.2 49.4 Ağustos 11.2 0.2 23.3 21.7 44.4 53.6 Eylül 22.5 6.5 18.2 17.3 51.2 56.5 Ekim 26.1 17.0 12.9 16.0 60.7 59.3 Toplam 172.4 177.0 Ortalama 17.7 17.4 52.4 60.1

* Devlet Meteoroloji İşleri Çeltik İstasyonu verilerinden yararlanılmıştır

Nisan ve Ekim ayları arasındaki yedi aylık sürede denemenin yapıldığı yıl nispi nem ortalaması % 60.1 olarak ölçülmüştür. Bu değer uzun yıllar ortalamasının (% 52.4) üstünde olmuştur.

3.3.2.Toprak özellikleri

Araştırmanın yapıldığı toprakların bazı fiziksel ve kimyasal özelliklerini tespit etmek amacıyla 0 - 30 cm derinlikten toprak numuneleri alınıp analize tabi tutulmuştur. Çizelge 3.2‟nin incelenmesinden de anlaşılacağı gibi denemenin yapıldığı toprakların organik madde muhtevası düşük seviyededir (% 1.6). Kireç içeriği çok olan topraklar (% 25), hafif alkali reaksiyon göstermektedir (pH=7.56). Deneme toprakların elverişli P2O5 miktarı orta (5.8 kg/da) seviyesinde olan deneme toprakları K2O (28 kg/da) yönünden yeterli düzeydedir.

Çizelge 3.2. Deneme Yeri Toprağının Fiziksel ve Kimyasal Özellikleri*

Derinlik (cm) Toprak bünyesi Kireç (%) Elverişli Fosfor (kg/da) Potasyum (kg /da) Organik Madde (%) Tuzlulu k (%) PH 0-30 Tınlı 25 5.8 28 1.6 0.09 7.56

(33)

4. ARAġTIRMA SONUÇLARI VE TARTIġMA

Konya ekolojik şartlarında denemeye alınan 5 adet silaj mısır çeşidinde hasat zamanlarının verim ve kalite üzerine etkileri incelenmiş ve elde edilen sonuçlar aşağıda ayrı başlıklar altında verilmiştir.

4.1. YeĢil Ot Verimi

Araştırmada; silajlık mısır çeşitlerine farklı hasat zamanı uygulaması sonucu elde edilen yeşil ot verimlerine ait ortalama değerler Çizelge 4.1‟de, ve bunlara ait varyans analiz sonuçları da Çizelge 4.2‟de verilmiştir.

Çizelge 4.2‟nin incelenmesinden de görülebileceği gibi, farklı hasat zamanı uygulamalarının etkisi istatistiki olarak önemli bulunmuştur (p<0.01). Çeşitlerin ortalaması olarak en yüksek ortalama yeşil ot verimine H1 uygulamasında 10610 kg/da ile ulaşıldığı, bunu H2 uygulamasından elde edilen 10135 kg/da verimin takip ettiği ve H3 uygulamasının da 9147 kg/da ile son sırada yer aldığı görülmektedir (Çizelge 4.2). Yapılan Duncan testinde H1 ve H2 uygulaması ilk grubu (a) oluştururken, H3 uygulaması ise son grupta (b) yer almıştır (Çizelge 4.1). Şekil 4.1‟de farklı hasat zamanı uygulamalarına ilişkin yeşil ot verimi grafik halinde verilmiştir.

Çizelge 4.1. Silajlık Mısır Çeşitlerinde Farklı Hasat Zamanı Uygulamaları Sonucu Tespit Edilen

Yeşil Ot Verimi (kg/da)

Çeşitler Hasat Zamanı Uygulamaları*

H1 H2 H3 Ortalama PR31 Y43 10292 10543 10122 10319 ab Truva 10228 9071 8799 9366 bc C 955 11245 11318 9121 1056 a OSSK 644 9469 9161 7940 8443 c Samada 07 11818 10580 9253 10550 a Ortalama 10610 a** 10135 a 9047 b 9849

* H1: Süt olum dönemi, H2: Erken Hamur olum dönemi süt çizgisi üstten 1/3 lük seviyede iken H3: Geç Hamur olum

dönemi süt çizgisi alttan 2/3 lük seviyede iken

(34)

ġekil 4.1. Farklı Hasat Zamanı Uygulamaları Sonucu Tespit Edilen Yeşil Ot Verimleri

Kılıç (1986) mısırda silo yemi elde etmek amacı ile silajlık mısırın en uygun zamanda hasat edilmesi gerektiğini, silaj mısırın erken hasat edildiğinde karbonhidratça fakir, geç hasat edildiğinde ise çok sert daneli ve odunlaşmış saplı bir yeşil yem edileceğini belirtmiştir. Araştırmamızda süt olum ve erken hamur olum dönemlerinde benzer ve yüksek yeşil ot verimi elde edilirken hasat zamanının gecikmesi ile bitkide kuru madde oranının artması ile yeşil ot veriminde düşme tespit edilmiştir. Konu ile ilgili yapılan çalışmalarda Karayiğit (2005) en yüksek yeşil ot verimini hamur olum dönemi başında, Kılıç ve Gül (2007) sert hamur olum döneminde, İptaş ve ark. (1997 ) ile Aydın ve Albayrak (1995) ise süt olum döneminde tespit ederek sonuçlarımızı destekler bulgular ortaya koymuşlardır. Yine mısır dışında sorgum türleri ile hasat zamanı konusunda yapılan çalışmalarda Güçük (1999) ve Geren ve Kavut (2009) en uygun hasat zamanının hamur olum dönemi olduğunu ifade etmişlerdir. Geren ve Kavut (2009) silaj kalitesi yönünden mısırın diğer sorgum türlerinden daha üstün olduğunu tespit etmişlerdir. Bu yüzden ekolojinin uygun olduğu yerlerde silaj kaynağı olarak mısır bitkisinin kullanılmasının daha uygun olacağı fakat silaj kalitesi açısından yüksek yeşil ot verimi yerine yüksek kaliteli yeşil ot elde etmek hedeflenerek hasatın hamur olum döneminden önce yapılmaması gerekmektedir. Çünkü hasatın uygun zamanda yapılması ile mısır silajına katkı maddesi ilave etmeye gerek olmadan proteince zengin bir yem kaynağına ulaşılabileceği, hasat zamanının silajın fermantasyon özellikleri, yem kalitesi ve kimyasal özellikleri üzerine çok etkili olduğunu belirtilmektedir (Kılıç 1986).

(35)

Çalışmada incelenen çeşitlerde tespit edilen yeşil ot verimleri arasındaki farklılık önemli (p<0.01) bulunmuştur (Çizelge 4.2). Hasat zamanı uygulamalarının ortalaması olarak en yüksek yeşil ot verimi “C 955” çeşidinden 10561 kg/da olarak elde edilirken, en düşük yeşil ot verimi 8443 kg/da olarak “OSSK 644” çeşidinde tespit edilmiştir (Şekil 4.2).Yapılan Duncan testinde “C 955” ve “Samada 07” ilk grup (a) içerinde yer alırken, OSSK 644 çeşidi ise son grupta (c) yer almıştır (Çizelge 4.1).

ġekil 4.2. Farklı Mısır Çeşitlerinden Elde Edilen Yeşil Ot Verimleri

Çizelge 4.2. Silajlık Mısır Çeşitlerinde Farklı Hasat Zamanı Uygulamaları Sonucu Tespit Edilen

Yeşil Ot Verimine İlişkin Varyans Analizi

Varyasyon Kaynağı Serbestlik

Derecesi Kareler Toplamı Kareler Ortalaması F Değeri Tekerrür 2 812284 406142 1.09 Çeşit (A) 4 21637440 5409360 14.61** Hata - 1 8 2961970 370246 Hasat Zaman Uygulaması (B) 2 19262908 9631454 14.49** A X B İnteraksiyonu 8 7603193 950399 1.43 Hata - 2 20 13290149 664507 GENEL 44 DK (%) 8.21

** İşaretli F değerleri, işlemler arasındaki farklılığın %1 ihtimal sınırına göre önemli olduğunu göstermektedir.

Araştırmada hasat zamanı uygulaması x çeşit interaksiyonu önemsiz bulunmuştur.

(36)

Hayvancılık yapan kişi ve işletmeler kaba yem ihtiyacını karşılayacak olan ürünlerin bol ve ucuz olmaları, sulu ve lezzetli olmaları, kolay sindirilebilmeleri, hayvanlar tarafından sevilerek tüketilmeleri, süt ve et üretimini artırmaları, kolay ve masrafsız depolanabilmeleri, kaba yem bulma endişesini ortadan kaldırmalarını isterler. Tüm bu taleplere en iyi cevap veren bitki türü ise mısırdır. Yukarıda da bahsedildiği üzere çiftçimiz son yıllarda silajın önemini kavramış olup silajlık mısır tarımına talep gün geçtikçe artmaktadır. Burada en önemli sorunlardan biri doğru çeşidi doğru bölgede yetiştirmektedir. Ülkemizde 160 civarında tescilli veya üretim izinli mısır çeşidi bulunmaktadır. Bu çeşitlerin önemli bir bölümü tanelik yanında silajlık olarak da yetiştirilmektedir (Ergül 2008). Bu çeşitlerin yaklaşık on tanesi silajlık olarak tescil edilmiştir. Çalışmamızda kullandığımız çeşitlerden üç tanesi silajlık olarak tescilli diğer ikisi ise tanelik olarak tescilli olmakla beraber çok yaygın olarak silajlık olarak ekimi yapılan çeşitlerdir.

Ülkemizin değişik ekolojilerinde mısır çeşitlerinin yeşil ot verimlerini tespit etmek amacıyla I. ve II. ürün şartlarında çok sayıda araştırma yürütülmüştür.

Aydın ve Albayrak (1995), Samsun ekolojik şartlarında 1994 yeşil ot verimini 6368 - 6964 kg/da, Aydın ve Uzun (1995), Samsun ekolojik şartlarında silajlık II. ürün olarak yürüttükleri araştırmada yeşil ot verimini 3648 - 5375 kg/da, Doğan ve ark. (1997), Bursa koşullarında 6616 kg/da İptaş ve ark. (1997 ), Tokat ekolojik koşullarında 6416 - 8666 kg/da Güçük ve Baytekin (1999), Şanlıurfa koşullarında 9026 - 9285 kg/da, Kara ve ark. (1999), Ordu şartlarında 4420 - 6520 kg /da arasında değişen Torun (1999), Samsun koşullarında 5210 - 4400 kg/da, Yılmaz ve ark. (1999), Hatay koşullarında 4000 - 6305 kg/da, Balabanlı ve Akman (2000), Isparta‟nın yüksek alanlarında 5117 - 5611 kg/da, Turan ve Yılmaz (2000), Van koşullarında 5704 kg/da - 7403 kg/da, Yılmaz ve Akdeniz (2000) , Van koşullarında 5402 kg/da, Özyiğit ve Bilgen (2001) Antalya ekolojik koşullarında 2561.67 - 1546 kg/da, Sade ve ark. (2002), Konya‟da 7477 - 6868 kg/da, Akdeniz ve ark. (2003), Van koşullarında 2729 - 7842.3 kg/da Güneş (2004) Karaman ilinde 6892.80 - 8488.03 kg/da Şimşek ve ark. (2004) Antalya koşullarında 6616.40 kg/da Çeçen ve ark. (2005 ), Antalya ilinde 5030 - 7327 kg/da Karayiğit ( 2005 ), Kahramanmaraş koşullarında 6006 - 7220 kg/da, Ergül (2008), tarafından Konya ekolojik şartlarında 6795 -10236 kg/da, Özaslan ve Sevimay (2006) Ankara ili ekolojik koşullarında çeşitlerin yeşil ot verimlerinin 2675 - 3296 kg/da olarak tespit etmişlerdir.

Şekil

ġekil 3.3. Denemedeki bitkilerin 28 Haziran‟dan 29 Ağustos  tarihine kadar gösterdiği gelişim
Çizelge 3.1. Uzun Yıllar Ortalaması ve Deneme Yılına İlişkin İklim Verileri*
Çizelge 4.1. Silajlık Mısır Çeşitlerinde Farklı Hasat Zamanı Uygulamaları Sonucu Tespit Edilen  Yeşil Ot Verimi  (kg/da)
ġekil 4.1. Farklı Hasat Zamanı Uygulamaları Sonucu Tespit Edilen Yeşil Ot Verimleri
+7

Referanslar

Benzer Belgeler

We report procedural success and clinical outcomes in patients with long segment coronary lesions that required more than one stent and treated with distal BRS (everolimus-

[12] established that the prevalence of Mets was significantly higher in subjects with colorectal adenomas compared to a control group.. [14] demonstrated that the development risk

Farklı kalınlıklarda üretilmiĢ olan Fe-Co esaslı metalik cam ince filmlerin manyetik ve yapısal özelliklerinin film kalınlığı ve ısıl iĢlem ile değiĢimi

Araştırmada, Denizli Kızılcabölük ilçesi evlerinde ve müzesinde bulunan geleneksel Türk kadın kıyafetleri çeşitlerinden yakasız göynek, üçetek, cepken,

“Sanıkların, kocası cezaevinde tutuklu bulunan R.G.den, sanık A.D.'nin davaya bakan ceza hakimi olduğunu, kefaletle tahliye edebileceğini söyleyerek 20.000 lirayı

Devlet Planlama Teşkilatı Beşinci Beş Yıllık Kalkınma Planı, s.. açılardan bağımsız çalışabilmelerini sağlayacak düzenlemeler yapılacaktır. Kamu Đktisadi

Bu çalışmanın temel amacı, Osmanlı Devleti’nin son dönemi ve Cumhuriyet’in ilk yıllarında yayımlanan dergilerde Amerikan kadını imgesini çözümlemek

Batı-Doğu istikametinde: Duman köyünde Yokuş mahallesi ve Safiye Mevkii, Sütlaç köyünde Kuyubaşı Mevkii (Hüyük), Yeşilhöyük Köyü’nde Bozhöyük